10MÝZAH30 APREL - 2 MAY 2011 ZAMANMutluluðu tatmanýn tek çaresi, onu paylaþmaktýr1Hayatýn içindenOSMAN TURHANYiyeceklerneden tuzlanýr?Yiyeceði tuzlamak insanlýk tarihindebilinen en eski koruma metodudur.Arkeolojik kazýlarda bu usulüntaþ devrinde bile bilindiðine dairbulgular elde edilmiþ, hatta Çin’deM.Ö. 2000 yýllarýna kadar dayanankayýtlar bulunmuþtur. Romalýlar eti,zeytini, karidesi, balýðý ve peynirituzlayarak saklýyorlardý. Eski Mýsýr’daölülerin vücutlarý bozulmamalarýiçin tuzla kaplanýyordu. Tuzsuyu çok seven bir kimyasaldýr. Yiyecektekisuyu emerek, bakterileringeliþmek için muhtaç olduklarýnemli ortamý ortadan kaldýrýr vebakterilerin yiyeceði bozmalarýnýönler. Tuz ayný zamanda bu bakterileride kendisi doðrudan öldürür.Günümüzde eti muhafaza etmekiçin, tuza kuvvetli bir bakteri düþmanýolan “potasyum nitrat” da eklenmektedir.Aslýnda tuzlama birtür piþirmedir. Et ve balýðý tuzladýðýmýzdaaynen onlarý piþirmiþiz gibibir kimyasal reaksiyon oluþur. Tuzlananette proteinler gevþer, çözünürki bu da et ýsýtýldýðýnda olanolay ile aynýdýr.Köpekler besinlerinineden gömerler?Köpekler, çevrelerine yakýn yerlere,ihtiyaçlarý olacak yiyecekleri gömerek,besinlerini depolarlar. Bu, insanlartarafýndan istifçilik veya besindepolama olarak adlandýrýlýr. Evhayvanlarý arasýnda sadece köpekler,kemiklerini gömmeye eðilimiolan hayvanlardýr. Vahþi hayatta yaþayankurtlar, yakaladýklarý küçükavlarý, daha sonra kullanmak üzeregömerler. Evcil köpekler ise kemiklerinigömdükten sonra onunla ilgilenmez,yani daha sonra çýkarýp,kullanmaz ve unuturlar. Evde yaþayanköpekler de gýdalarýný koltukaralarý, halý veya elbiselerin altýnavs. saklar ve koku yardýmýyla tesadüfenbulmazlarsa, unuturlar. Demekoluyor ki, evcil köpekler gömmeiþlemini besin ihtiyaçlarýný garantialtýna almak için yapmamaktadýrlar.Bu, tamamen vahþi hayattankalma bir içgüdüdür...Asýl sevinçBir zamanlar, bilgeligiyle meþhur olan ve bildikleriniöðrencilerine de aktaran bir alim vardý. Bu alim, ayný zamandabir tacirdi ve adamlarý vasýtasýyla uzak diyarlarlaticaret yapardý. Bir gün talebelerine ders verirken, biradam yanýna gelip “kötü bir haber” verdi: “Haber aldýk ki,senin de mallarýný taþýyan gemi batmýþ! Hiçbir mal kurtarýlamamýþ.”Bilge bir an dersi kesti. Etrafýndaki talebeleronun dudaklarýnda küçük bir gülümsemenin belirdiðinifarkettiler. O ise hiçbir þey olmamýþ gibi dersine kaldýðýyerden devam etti. Bir hafta kadar sonra, bilge yine talebeleriylebirlikte dersteyken, ayný adam bu defa “müjde”getirdi: “Gözün aydýn! O gemi senin mallarýný taþýyan gemideðilmiþ. Senin mallarýn sapasaðlam limana ulaþtý!”Bilge yine bir-iki saniye durdu, talebeleri onun yüzündeyine küçücük bir gülümsemenin patladýðýný farkettiler.Önceki gibi, yine hiçbir þey söylemeden dersine devametti. Öðrencileri birbirine zýt iki durumda da ayný tepkiyiveren hocalarýna dayanamayýp þu soruyu sordular: “Geminizinbattýðý haberine de, batmayýp limana ulaþtýðý haberinede gülümsediniz, neden?” Bilgenin cevabý þöyle oldu:“Geminin battýðý, mallarýmýn denize döküldüðü haberinialdýðýmda, kalbimi yokladým. Gelip-geçici olan vemezarýn ötesinde bana arkadaþlýk etmeyecek dünya malýnýkaybetmekten dolayý içten içe üzülüyor muyum diyekendime baktým. Kalbimde küçücük de olsa bir üzüntügörmeyince sevindim ve þükrettim. “Geminin aslýnda batmadýðýve sað-salim geri döndüðü haberi karþýsýnda, budefa, dünya malýný kazanmaktan dolayý seviniyor muyumdiye kalbime baktým. O malý tekrar kazanmaktan dolayýbir sevinç ve mutluluk göremediðim için yine sevindim veþükrettim...”Býrak! Korkma gitmez!..Bir çocuk bir gün çok deðerli bir vazoyla oynuyordu.Elini vazonun içine soktu, ama çýkaramadý. Annesi herþeyidenediyse de, çocuðun elini vazodan bir türlü çýkaramadý.Sonunda vazoyu kýrmaya karar verdi. Anne son çare olarakoðluna þöyle dedi: “Oðlum elini aç ve parmaklarýnýileriye doðru uzat. Bak böyle. Sonra da elini çek.” Fakatçocuk atýldý: “Olur mu hiç anneciðim? Elimi öyle açarsam,tuttuðum parayý düþürürüm!”Çoðumuz aslýnda o çocuða benzemiyor muyuz? Dünyanýngelip geçici mallarýný elimizde sýmsýký tutmaya çalýþýrken,hürriyetimizi, yani öteki dünyanýn sonsuzluðunufeda ediyoruz. Çocuðun býrakacaðý parayý vazonun muhafazaedeceðini unutmasý gibi, biz de öteki dünyanýn budünyayý da kuþattýðýný ya unutuyoruz, ya da unutmuþ gibiyapýyoruz...“Fincanýn dolu...”Bir üniversite profesörü ünlü bir maneviyat ustasýný ziyaretegitmiþti. Bilge sessizce çay ikram ederken, profesörmaneviyat üzerine konuþuyordu. Bilge profesörün uzattýðýfincaný önce aðzýna kadar doldurdu. Ama doldurmaya devametti. Çay fincandan taþtý, tabaða döküldü, oradan dayere. Ama bilge çayý koymaya devam ediyordu. Çayýn fincandantaþýp yere dökülmesini hayretle izleyen profesörsonunda kendisini tutamadý: “Doldu taþtý! Daha fazla alamaz!”“Sen de bu fincan gibisin.” dedi bilge. “Zihin fincanýndoluyken sana maneviyatý nasýl anlatabilirim?..”Her türlü yazýlarýnýzý bekliyoruz: info@zaman.az,a.ucal@zaman.az Hazýrlayan: Aydýn UcalÝlk hataKendisine verilen Ocakmaaþýnýn fazla olduðunu anlayanadam, sesini çýkarmamýþ.Bunu fark eden muhasebe Þubatmaaþýný eksik ödemiþ.Adam hemen muhasebeye giderekbaðýrýp çaðýrmaya baþlamýþ:- Nasýl yanlýþlýk yaparsýnýz,hakkýmý yemeye utanmýyormusunuz?- Bir önceki maaþýnýz fazlaödenmiþ, o zaman neden sesçýkarmadýnýz?- Ben, insanlarýn ilk hatalarýnýaffederim de ondan...ZararDelikanlý ünlü bir holdingin sahibinimahkemeye vermiþ ve:- Bu adam benim 10 milyon dolarsahibi olmamý engelledi. demiþ.- Peki, ne yaptý sana? diye hakimsormuþ...- Kýzýný istedim vermedi...
11 TÜRKÝYE30 APREL-2 MAY 2011 ZAMANEn çýlgýn proje-Anlýk tepkiler, kiþileri tanýmak içinönemlidir. Hayatý hep, önümüze getirecekleriniöngörerek yaþamaya çalýþýrýz.Öngörmek, hazýrlanma fýrsatý verir.Tepkilerimizi önceden tasarlar, sonuçlarýnýhesaplar ve böylece bir adým öne geçmefýrsatý yakalarýz. Hazýrlýklý deðilsenizyüzünüzdeki bütün maskeler düþer; korku,kýskançlýk ve donanýmsýzlýk kendini bir andaele verir. AK Parti liderinin'çýlgýn projesi'ne herkes hazýrlýksýzyakalandý. Proje iyi; amatepkiler, eleþtiriler tam birfiyasko. Projenin kendisi üzerindeherkes durdu. Daha uzunzaman duracak. Ama somut veiddialý bir projeye verilen anlýk tepkiler üzerindedurarak, toplumsal-siyasal muhalefetintabiatý hakkýnda fikir edinmekmümkün. Kýlýçdaroðlu, 'memleketin çýlgýnadamlara deðil, düþünen adamlara ihtiyacývar' diyor. Bu anlýk tepki, son 10-15 yýliçinde karþýlýklý yer deðiþtiren kültleri eleveriyor. 'Çýlgýnlýk' olumlu çaðrýþýmlarýný,Turgut Özakman'ýn 'Þu Çýlgýn Türkler'kitabý ile kazandý. 'Çýlgýnlýk', bu kitaptatasvir edilen Cumhuriyet'in kurucu kadrolarýnýn,imkânsýz görünenlerin peþinedüþmeleriydi. Yeniyetmeler bugün beðenilerini'manyak þey' lafý ile ifade ederken,ayný vurguyu yapýyorlar. AK Parti'nin 'çýlgýnprojesi'nin bu yerleþmiþ çaðrýþýmlarýüzerinde kimse durmadý. Bu ýskalama bile,artýk büyük hayallerin peþine düþmeSeçimlerin ardýndan siyasetin vetoplumun birinci gündem maddesi 'yenianayasa' olacak. Bu artýk kesin. Bu yöndetalep ve beklenti çok yüksek.Metropoll'ün nisan ayý araþtýrmasýna göretoplumun yüzde 69'u yeni bir anayasa istiyor.Halkýn bu genel talebinin yaný sýra, özellikletoplumun örgütlü kesimleri de bu iþinpeþindeler. Bütün siyasi partiler þu sýralardaseçimlerde iyi bir sonuç almak içinMÜMTAZ'ER TÜRKÖNEgörevinin muhafazakârlarýn tekelinegeçtiðini göstermiyor mu?Kýlýçdaroðlu'nun 'düþünen adam'ý, hayvanlarâleminin en düþünceli yaratýðý olanhindiyi aklýnýza getirmiyor mu? Toplumdakabýna sýðamayan büyük bir enerji var.Þaha kalkan bir at, yerinde duramayan birkaplan bu toplumu daha fazla temsil etmiyormu? Siyaset bu coþkun enerjiyidizginleme, büyük eserlere dönüþtürmebecerisi deðil mi?Ýstanbul, hiçbir zamansadece bir þehirden ibaret olmadý.Ýstanbul, Türkiye'nin 81vilayetinin ortak paydasý. Buyüzden Ýstanbul için bir þey yapmak,doðrudan Türkiye'ninmekaniðini deðiþtirmek demek.Buket Uzuner'in 'ÞiirinKýzkardeþi Öykü' isimli kitabýnda 'Ýçindendeniz geçen þehir' isimli, güzel bir Ýstanbulhikâyesi var. Baþbakan artýk Ýstanbul'uniçinden iki deniz geçeceðini söylüyor. Tektek her birimizin içinden artýk iki denizgeçecek. Ne etkileyici bir þiirsellik, deðilmi? Projenin kendisinden çok, siyasîpazarlama baþarýsý ve anlýk tepkilerin eleverdiði muhalif kiþilikler üzerinde durduðumutekrarlamalýyým. Pazarlama çokbaþarýlý. Ayný proje, bir baþkasýnýn elinde'hiç' edilebilirdi. Çýlgýn proje takdim edildive tartýþýldý. Televizyon kanallarýnda, canlýyayýnlarda hiçbir þey söylemeden saatlercekonuþan uzmanlar ve yorumcular bu anlýkmuhalif tepkilerin timsaliydi. Halkýnverdiði tepki ise her þeyin özeti. ToplumdaYeni anayasa kimin anayasasý olacak?ÞÄHÄRLÄR SÜBH GÜNÄÞ GÜNORTA ÝKÝNDÝ AXÞAM GECÄBAKI 4 50 6 34 13 45 17 33 20 43 22 15QUBA 4 51 6 38 13 50 17 39 20 50 22 25LÄNKÄRAN 5 01 6 42 13 49 17 35 20 44 22 13ÞÄKÝ 4 57 6 44 13 55 17 44 20 55 22 30SABÝRABAD 4 57 6 41 13 50 17 38 20 47 22 19NAXÇIVAN 5 13 6 55 14 02 17 49 20 58 22 28YEVLAX 5 00 6 45 13 56 17 44 20 54 22 27ÞAMAXI 4 54 6 39 13 50 17 38 20 48 22 21GÄNCÄ 5 03 6 48 13 59 17 47 20 57 22 31ZAQATALA 4 57 6 45 13 58 17 47 20 58 22 342 MAY ÜÇÜNuðraþýrken, neredeyse her sivil toplum kuruluþuda anayasa hazýrlýklarý yapýyor. Çalýþtaylar,konferanslar düzenliyor, ilkeler belirliyor,taslaklar hazýrlýyor...Bu, inanýlmaz bir duyarlýlýk ve bilinç biçimi.Öyle anlaþýlýyor ki geniþ toplumsal çevreleryeni bir anayasanýn bin seçimden dahaönemli olduðunun farkýnda.Böylesine bir hazýrlýk vekatýlým arzusu siyasi partilere fazlabir manevra alaný býrakmýyor;ayrýca, yeni anayasanýniçeriði konusunda daumut veriyor. Seçimin ardýndansiyasetçilerin kucaðýnda olacak bubaský, belirlenen ilkeler ve taslaklar.Yani, mesele iktidara gelmesi beklenenAK Parti'nin yüzde kaç oy alacaðýnaveya parlamentoya kaç milletvekiliylegeleceðine bakmaz artýk. Bu iþ olacak.Ama elbette kolay olmayacak. Devletinbütün iktidarýnýn 'yeniden paylaþýlacaðý'bir sürecin kolayca kotarýlmasý beklenmemeli.Ama anayasayý halk yapacakveya onaylayacaksa halkýn üzerinde kolaylýklauzlaþabileceði bir temel ilke var. Oda, devlet ve iktidar karþýsýnda toplumunbireylerin haklarýný ve özgürlüklerinigüvence altýna almak.Özgürlükçü, devletin iktidarýný toplumlehine sýnýrlayan, iktidarýn gücünü dengeleyen,ideolojik olarak yorumlanamayanbir anayasaya ihtiyacýmýz var. Ýktidardakim olursa olsun, meclis çoðunluðukime ait olursa olsun bireyi, bireyin haklarýnýkoruyacak, özgürlüklerini garanti altýnaalacak bir anayasa... Devletin tasallutundankorunmak için 'kendi siyasi partimizin'iktidarda olmasýna ihtiyaç duymadýðýmýzbir ülke yaratacak anayasa...Bu yönde bir anayasa için TESEV'ingeçen hafta açýkladýðý ilkeler son derecedeðerli. Bence TESEV AnayasaKomisyonu Raporu anayasa önerilerindeçýtayý en tepeye koydu. Bu ilkelerdenatýlan her geri adým 'gerici bir sapma'olarak görülecektir.Anayasa profesörleri Mustafa ErdoðanÝHSAN DAÐIbu çýlgýnlýðýn canlý bir karþýlýðý bulunuyor;çünkü artýk bu toplumun çýlgýnca birözgüveni var. Büyük hayallerle kanatlanacakve bu hayallerin peþine düþecek birözgüven. Ýmkânsýzlar baþarýlmak içindir.Kendi mecrasýnda yaklaþýk üç asýrdýrakan tarih artýk sona eriyor. Öznesi olamadýðýmýz,belirleyemediðimiz, rüzgârdasaða sola savrulduðumuz dönemler geridekalýyor. Dünyanýn merkezi batýdan doðuyakayýyor. Alýþtýðýmýz ve normalkarþýladýðýmýz her þey deðiþiyor. Dünyadengeleri arasýnda kendine emniyetli biryer arayan Türkiye, artýk kendisi denge kuruyor.Dünden çok farklý bir gelecekönümüzde duruyor.Büyük düþünmek, büyük hayaller kurmakve çýlgýnca görünen projeleri gerçekleþtirmekartýk bizim kaderimiz. Bu kaderdenkaçamayýz. Geçmiþin küçükhesaplarýný, dar alanda kopan fýrtýnalarýnýbir kenara býrakýp açýk denizlere açýlmalýyýz.Uzmaný olmadýðým için 'ikinci boðazprojesi' hakkýnda konuþamýyorum. Amabütün çýlgýn hayalleri gerçeðe dönüþtürecekbir çerçeve biliyorum: Yeni anayasa.Güvensizliðin, korkularýn, zorbalýðýn,yasaklarýn karanlýk dünyasýna Türkiye'yi 50yýldýr hapseden kalýplarý kýrýp; özgür, kiþiliklive özgüvenli bir toplumun içinde rahatçaat koþturacaðý, her türlü çýlgýn projeninüstesinden gelmesine fýrsat ve imkânveren bir anayasa.Bu seçimlerin en çýlgýn projesi de yenianayasa olacak.ve Serap Yazýcý'nýn kaleme aldýklarý raporufuk açýcý. Önce, gelin TESEV'in 'resmi ideolojisiolmayan bir devlet' fikrinde uzlaþalým.Buna kim nasýl itiraz edebilir ki? Anayasanýnresmi bir ideolojisi olsun isteyenler kendi ideolojilerinidevletin ideolojisi haline getirmeyiamaçlýyor. Peki, benim ideolojim, onun ideolojisine olacak? Seninki diðerlerindenneden üstün olsun ki?Bence en önemli ilke bu.Devletin ideolojisi olmaz. Amahalkýn olur. Olur da 'bir tane' olmaz.O nedenle anayasa bütünideolojilere, fikirlere, inançlara,yaþam biçimlerine 'özgürlük' verir; birinidiðerinden üstün görmez, ona ayrýcalýk tanýmaz.Her durumda yeni anayasa Meclis'teyapýlacak. Siyasi partiler açýklamalarýnda yenibir anayasa sözü veriyorlar, ama 'içerik' bellideðil. Aylar önce Profesör Ergun Özbudun,Taraf'a verdiði bir röportajda 'Seçimlerdenönce siyasi partiler anayasa taslaklarýný açýklamalý,halktan öyle oy istemeliler' demiþti. Buçaðrýyý tüm siyasi partiler duyamamazlýktangeldi. Ama Metropoll'ün nisan araþtýrmasýndaanlaþýldý ki halk da seçimlerden önce siyasipartilerin anayasa taslaklarýný görmek istiyor.Toplumun yüzde 75'i bu kanaatte.Halk seçimlerden önce partilerden 'nasýlbir anayasa' yapacaklarýna iliþkin bir 'taahhüt'almak istiyor. Oyunu muhtemelen ona görekullanacak. Ama siyasi partiler buna yanaþmadýlar;'hele þu seçim sonuçlarýný bir görelim'havasýndalar. Seçim beyannamelerinde'yeni anayasa'ya deðinmekle yetindiler.Gerçekten partilerin bu konuda nedüþündüklerini pek bilmiyoruz.Neredeyse bütün siyasi partiler 'özgürlükçü'bir anayasa diyor. Ýyi ama 'özgürlükçüanayasa' ile neyi kastediyorlar?Onlara tavsiyem, TESEV'in Anayasa raporunuiyi okumalarý; çünkü 'özgürlükçü' biranayasanýn temel ilkeleri orada. Siyaset budüzeyin altýnda kalýrsa toplumun gerisinedüþmüþ olur.Tek seçenek barýþ”Netanyahu, birleþmiþ Filistin halkýyla adilbir barýþ yapmakla yerleþim birimleri arasýndabir seçim yapmak zorunda...””Filistin Otoritesi ya Ýsrail'le ya daHamas'la barýþý seçmeli. Ýkisiyle birlikte barýþyapmanýn yolu yok!”Bu sözlerin ilki Filistin Devlet BaþkanýMahmud Abbas'ýn sözcüsü Nebil EbuRdeyne'ye, ikincisi de Ýsrail BaþbakanýBinyamin Netanyahu'ya ait. Birer cümle,taraflarýn Mýsýr'da kotarýlan yeni El-Fetih-Hamas uzlaþmasýna bakýþlarý arasýndaki uçurumugöstermeye yetiyor.Peki þu iki açýklama arasýndaki uçuruma nedemeli? Birincisi Ýsrail'in faþist dýþiþleri bakanýAvigdor Lieberman'dan: “El-Fetih ile Hamasarasýndaki uzlaþma Ortadoðu'da son dönemlerdeyaþanan ayaklanmalarýn bir sonucu.Hamas politbüro þefi Halid Meþal, koruyucusuSuriye Devlet Baþkaný Beþar Esad'ýn camilerikurþuna tuttuðunu gördü ve bundan rahatsýz.Buna karþýlýk yýllardýr Mýsýr Devlet BaþkanýMübarek'e sýrtýný dayamýþ olan Abbas daHamas'ýn üst grubu olan MüslümanKardeþler'in iktidarý ele geçirmesinden ve budesteði kaybedeceðindenkorkuyor.”Ýkinci açýklamaiseABDKongresi'nin Yahudiüyesi GaryAckerman'dan: “Bu KERÝM BALCImuhteþem Arap Baharý'nýn dinamiðiniyakalayýp genel seçimler ve anayasal reformiçin bastýrmak yerine Filistin Otoritesi liderliðibir defa daha safça bu eli kanlý teröristgrubunun güvenilirliðini denemeye kalkýþtý.”Hayatýmda ilk defa Avigdor Lieberman'ýtakdir edecektim, eðer röportajýnýn takip edensatýrlarýnda “Bu uzlaþma bir dizi eli silahlýteröristi sokaklara salacak. Ýsrail Ordusugerekeni yapmak üzere hazýrlýklý olmalýdýr.”cümlesini okumasaydým. Kahrolsun! Hem zeki,hem zalimmiþ. Bense onu sadece zalimbilirdim.Lieberman olayý doðru okumuþ. Ortadoðudeðiþiyor ve bu deðiþiklik Filistin DevletBaþkaný Mahmud Abbas'ý Hamas'a karþýuygulaya geldiði dýþlayýcý politikadan geri adýmatmaya zorluyor. Ne var ki olayý doðru okuyanLieberman, ayný deðiþimin Ýsrail'i de deðiþimezorlayacaðýný görmek istemiyor. Mýsýr içinMübarek rejimi ne idiyse, Arap dünyasý için Ýsrailordusu ayný þeydir. Þiddet ve sýnýr tanýmazbir cezalandýrma güdüsüyle ne Mýsýryönetilebilir artýk, ne de Arap dünyasý dize getirilebilir.Çok deðil, birkaç yýl içinde bugünTahrir Meydaný'nda adalet isteyen genç kuþak,Ýsrail'in de evrensel vicdan mahkemesininkarþýsýnda hesap vermesini isteyecek. Bunahazýrlanmasý gereken Ýsrail ordusu deðil, o günyargýlanacak olan Ýsrail vicdanýdýr.Lieberman'ýn tedavisi yanlýþ ama hiçdeðilse teþhisi doðru koymuþ. Ackerman iseteþhiste bile yanýlmýþ. El-Fetih-Hamas uzlaþmasýnýnOrtadoðu'daki “Arap Baharý”nýnsonucu olduðunu görememiþ, aksine El-Fetihyönetimini bu dönüþümün dinamikleriniyakalayamamakla suçluyor. Oysa ArapBaharý'nýn dinamiði, Hamas'ý Filistin'in bütünbölgelerinde iktidara taþýyacak bir dinamiktir.El-Fetih hangi dinamiði yakalayarak seçimleregidecek? Bir yerleþim birimi inþasýný dondurmakararýný bile uygulamayan Ýsrail'le kalýcý birbarýþ yapýlabileceðine hangi Filistinliyiinandýracak?Ben de isterdim ki Hamas Ýsrail'in varlýkhakkýný tanýsýn, þiddetin zamanýnýn geçtiðini,Ýsrail ile barýþ görüþmelerini yürütecek birhükümetin parçasý olabileceðini ilan etsin.Nitekim bir gün Ýsrail-Filistin arasýnda kalýcýbir barýþ olacaksa, bunu böyle bir Hamas yapacak.Onu dýþlayarak, diþleyerek, taþlayarakOrtadoðu'ya barýþ gelmez. Ýsrail vicdanýnasesleniyorum: Uyanýn! Dýþladýklarýnýz, sizitarihten dýþlamadan önce siz de uzlaþmanýnbir yolunu bulmaya bakýn.