Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
edemezdim. Bu kızın cinnete kadar varan ruh sar'asmı yakından bilirdim ama bu kadarını<br />
bekleyemezdim.<br />
— Peki, dedi savcı; gerekirse mahkemede şahitlik edersiniz.<br />
Naci, hapishaneye Mine'yi görmeye gitti. Naci'yi avukat odasına aldılar ve kızı getirdiler. Mine<br />
tutuklu haliyle, her zamanki ihmalci giyiminden<br />
92<br />
daha boşverici... Solcuların kullanmaya pek meraklı olduğu kelimeyi patlattı:<br />
— Merhaba!..<br />
— Merhaba Mine!..<br />
— Ne o?.. Beni görmek için tutuklanmamı mı bekliyordun?<br />
— Bu da galiba kendini aratman için yeni bir numara...,<br />
— Ne numarası be!.. Bu kadar pahalı numara mı olur? Burada da mı felsefe?<br />
— Geç!.. Ben seni tutuklayan rejim ölçüsüne senin ka-fandaki rejim derecesinde inanmadığım için<br />
ziyaretine geldim. Seni mazlum gördüğüm için değil, asıl seni tutuklayan zihniyeti zalim bulduğum<br />
için...<br />
— Ya senin rejimin olsa bize ne yapardın?<br />
— Zahmetsizce asardım!<br />
— Biz de sana aynı şeyi yaparız, ama eskinin son gü-I cünü sende gördüğümüzü inkâr etmeyiz.<br />
Hiçbir şeye inan-I mayanlarla, senin gibi, devrini yitirmiş bir şeye inanan-j lar arasındaki farka<br />
hürmet ederiz.<br />
Naci, hapishanede bile yiğit bir küstahlık tavrından 'vazgeçmeyen Mine'yi tepeden tırnağa süzdü.-<br />
— Seni görmeye gelmemin bir sebebi de şu-. Senin, öldürülmek: üzere sıraya koyduğun insanlar<br />
arasında beni en başta gösteren bir liste bulunmuş, doğru mu?..<br />
— Böyle bir liste olduğu doğru... Ama nasıl bulmuşlar, haberim yok... Her halde beni<br />
tutukladıklarından sonra aramış olmalılar evimi...<br />
— Nasıl izah edersin bunu... Gerçekten öldürecek miydin beni?<br />
— Evet!<br />
— Niçin?.. Fikirde birbirimize zıt olduğumuz için mi? Başlarımızı aynı fikir yastığına<br />
koyamadığımız için mi?<br />
— Evet, başlarımızı aynı yastığa koyamadığımız için...<br />
93<br />
— Ben fikir yastığı dedim.<br />
— Ben de sadece yastık diyoruml<br />
Mine öyle bir tavır içindedir ki, nerede ve ne vaziyette olduğunun bile farkında değil...<br />
Naci atılıp kapıyı açtı ve orada bekleyen gardiyana seslendi:<br />
— Konuşmamız bitti; hanımı koğuşuna götürebilirsiniz! ,<br />
Mine arkasından lâf yetiştiriyor:<br />
— Seni yaşatmayacağım, Naci!<br />
Şu komünistlerin sahtelik temeli üzerine bazan yine sahte tarafından ne fedakârlıklara, ne<br />
samimîliklere ulaşabildiklerini görüyor da'insanın hayretten çatlayacağı geliyor. Dâva ahlâkı, vazife<br />
şevki, fedakârlık ruhu, gözükarahk seciyesi gibi faziletler olanca kaynağını ve hakikatini îslâm-da<br />
bulurken, bütün bu kıymetlerin, marka müslümanlan-na veda etmesi ve komünistlerde karar<br />
kılması izah kabul eder mi hiç?<br />
Naci bu halin de izahını buldu:<br />
— Bu tecelli de îslâmiyetin şanına ayn bir delildir. Đslâmiyet evvelâ inanmayı, sonra da bu inanç<br />
etrafında ebediyen yeni ve sağlam bir ruh ve ahlâk yapısına malik olmayı emreder. Bu yapı<br />
porsuyup çökmeye başlayınca da iman gıdasını alamaz ve ölü bir markadan ibaret kalır. Asırlardan<br />
beri süren nice tesirler altında, somaki • mermerden mantarlaşmış çürük tahtaya döndürülen eski<br />
yapı, bütün ruhî kıymetlerin düğüm noktası vecd ve aşk kaybedilince, işte böyle bedava tarafından<br />
komüniste geçiyor ve karşısına gerçek vecd ve aşkın, onu bir hamlede ezip külünü havada