Randevu
2oMLeRG
2oMLeRG
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
GENEL CERRAHİ<br />
TIROID NODÜLLERINI<br />
GÖRMEZDEN GELMEYIN<br />
Tiroid kanseri, tüm<br />
kanserler arasında sadece<br />
yüzde %1 oranında<br />
görülse de 16-24 yaş<br />
arasındaki kadınlarda en<br />
çok görülen kanser türü.<br />
Bu nedenle bu organda<br />
görülen tüm nodüller<br />
ciddiye alınmalı.<br />
Uzm. Dr. Tufan<br />
Hacıahmetoğlu<br />
Bayındır Hastanesi<br />
İçerenköy<br />
Genel Cerrahi<br />
Bölümü<br />
SES TEMBELLİĞİ OLABİLİR<br />
Tiroid bezi kelebek şeklinde<br />
bir organdır; boynun iki<br />
tarafında birden bulunur.<br />
Tiroid kanseri denince akla<br />
ilk olarak bu bezde gelişen<br />
nodüller gelir çünkü tiroid kanseri, bu<br />
nodüllerden gelişir. Tiroid nodülleri<br />
erkeklere oranla kadınlarda dört kat<br />
daha fazla görülse de erkeklerde kansere<br />
dönme olasılığı daha yüksektir. Tiroid<br />
kanseri tüm kanserler arasında sadece<br />
yüzde %1 oranında görülür. Ancak diğer<br />
taraftan 16-24 yaş arasındaki kadınlarda<br />
en çok görülen kanser türü de tiroid<br />
kanseridir. Tiroid nodüllerinin kanser<br />
geliştirme riski olduğundan her türlü<br />
nodülün mutlaka araştırılması gerekir.<br />
Tiroid kanserinin ortaya çıkmasında<br />
genetik yatkınlık önemlidir. ‘Medüller<br />
tiroid kanseri’ denilen türün doğrudan<br />
ailesel bağlantısı vardır. 20 yaş altında<br />
ve 60 yaş üstünde nodüllerin kansere<br />
dönüşme riski daha yüksektir. Ayrıca<br />
çocukluk çağında boyun bölgesine<br />
radyasyon tedavisi alan kişilerde kanser<br />
gelişme riski ilerleyen yaşlarda artar.<br />
Bu yüzden, bu hasta grubunda nodül<br />
gelişiyorsa mutlaka kanser açısından<br />
araştırma yapılması gerekir.<br />
SES KISIKLIĞI, ÖKSÜRÜK, ŞİŞLİK<br />
OLABİLİR<br />
Çok büyük olan nodüllerde kozmetik<br />
kusur yani boyunda fark edilen<br />
Hastaların ameliyat sırasında ve sonrasında komplikasyon risklerini<br />
bilmeleri ve bunlara karşı hazırlıklı olmaları gerekir. Ses teli sinirleri<br />
tiroide çok yakındır. Bunları yaralamamak, zarar vermemek gerekir.<br />
Ancak korunsalar bile bazen hastanın ameliyat sonrası sesi kısılabilir.<br />
Sinir ödemi denilen ve genelde geçici olan bu durum bazen sinir ödemine<br />
bağlı bir ses kısıklığına neden olabilir. İki taraflı olursa hastada ameliyat<br />
sonrası nefes darlığı gelişebilir. Bu nedenle hastaların komplikasyonlar<br />
konusunda iyi bilgilendirilmeleri gerekir. Şikayetler genelde 3-6 ay<br />
içerisinde geçer ancak ses tembelliği denilen şikayet kalabilir. Ameliyatın<br />
en önemli komplikasyonu da bu durumdur.<br />
bir şişlik olabileceği gibi etraftaki<br />
organlara ve dokulara baskı ile oluşan<br />
belirtiler görülebilir. Ses teline baskı<br />
olursa ses kısıklığı, yemek borusuna<br />
baskı olursa yutma güçlüğü veya<br />
öksürük şikayeti yaratabilir veya<br />
bu nodüllerin bazıları tiroiddeki<br />
hormonal dengeyi bozabilir. Nadir<br />
de olsa tiroidden salgılanan tiroid<br />
hormonunun fazla salgılanmasına yol<br />
açabilir, bu da hipertiroidi belirtilerine<br />
neden olur. Yani çarpıntı, terleme,<br />
sıcağa karşı tahammülsüzlük,<br />
taşikardi ve metabolizmada<br />
hızlanmaya yol açabilecek birçok<br />
belirti görülebilir. Nodüller bazen<br />
de tam tersi bir etkiyle tiroid bezini<br />
baskılayarak az çalışmasına sebep<br />
olup, hipotiroidi semptomları<br />
ortaya çıkarabilir. Bu da uykusuzluk,<br />
halsizlik, yorgunluk, kilo alımı, adet<br />
bozuklukları, gebe kalamama gibi<br />
şikayetlere yol açar.<br />
İNCE IĞNE BIYOPSISI ILE<br />
KESIN TANI<br />
Nodüllerin ancak %7’si muayene ile<br />
tespit edilir. Tesadüfen tüm topluma<br />
ultrason yapsak, kadınların<br />
%20-50’sinde nodül saptarız. Ancak<br />
kanser olup olmadığını anlamamız<br />
açısından başka yöntemler<br />
kullanmaktayız. Bunlardan en<br />
önemlisi ultrason eşliğinde ince iğne<br />
aspirasyon biyopsisidir. Ultrason<br />
bize nodülün yapısını gösterir; etraf<br />
dokulara yapışık mı, boyutu ne<br />
kadar gibi detayları anlamamıza<br />
yardımcı olur. Bazen hastaları ardışık<br />
ultrasonlarla takip eder ve nodüllerde<br />
büyüme olup olmadığını izleriz. Diğer<br />
bir yöntem ise tiroid sintigrafisidir.<br />
Bu yöntemle hastaya radyoaktif<br />
madde verir, normal tiroid dokusunun<br />
o radyoaktif maddeyi tutup<br />
tutmayacağına bakarız. Radyoaktif<br />
maddeyi tutmayan nodüllere soğuk<br />
22 Sağlıkla <strong>Randevu</strong> • www.bayindirhastanesi.com.tr