Randevu
2oMLeRG
2oMLeRG
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
SEYAHAT<br />
Yazı: Uzm Dr.<br />
Serap Bilen Hızel<br />
Bayındır Hastanesi<br />
Kavaklıdere<br />
Hastanesi Göğüs<br />
Hastalıkları<br />
Bölümü<br />
Doğal güzellikler ülkesi<br />
BUTHAN<br />
Butan Krallığı, Doğu Himalayalar’da<br />
‘büyüleyici ülke’ tanımını hak eden, temiz,<br />
huzurlu ve dindar bir ülke. Monarşik<br />
krallıkla yönetilen bu küçük ülke 700<br />
bin nüfusa sahip ve %75’i Budistler’den<br />
oluşuyor. Butan coğrafyası, 300 metreden<br />
7300 metreye ulaşan dar bir merdivene benzetiliyor.<br />
Bu coğrafik yapı, kimi yerde muson iklimi, kimi yerde<br />
ise sert ve soğuk bir iklim yaşatıyor. Butan’ın dünyaya<br />
açılan kapısı Paro’ya uçmak üzere yola çıkıyoruz.<br />
Ülkenin tek uluslararası havaalanı Paro’da bulunuyor<br />
ve havaalanının konumu dünyanın en tehlikeli<br />
10 havaalanı listesinde yer alıyor. Himalayalar ve<br />
Everest’i çok yakından izleyerek yaptığımız uçuşta,<br />
uçak inişe geçtiğinde farklı bir duygu durumuna<br />
geçiyoruz. Dağların ve balta girmemiş ormanların<br />
aralarında süzülürken, pilotun becerisinin ne kadar<br />
önemli olduğunu fark ediyor ve bu maceranın keyfini<br />
çıkarıyoruz. Uçaktan indiğimizde yere ulaşmanın<br />
mutluluğu ile şaşkınken, sanki bir botanik bahçesine<br />
80 Sağlıkla <strong>Randevu</strong> • www.bayindirhastanesi.com.tr<br />
girmişiz hissi ve Kral’ın genç eşiyle fotoğrafı bizi<br />
karşılıyor. Butan ruhunu hemen hissettiren bu ortam<br />
ayrılana kadar bizimle ve tekdüze...<br />
Gelenekleri ile yaşayan ve yaşaması Krallıkça<br />
da desteklenen halk moderniteye direniyor. Çiftçilik<br />
geleneksel yöntemlerle yapılıyor ve hayat burada bir<br />
bakıma çok zor. Geleneksel kıyafetin zorunlu olduğu<br />
ülkede, erkekler “go” denen bir elbise giyiyor. Kadınlar da<br />
geleneksel, bizim üç eteğe benzer uzun bir üstlük giyip,<br />
önlük takıyorlar. Butan’ın en önemli zenginliklerinden<br />
olan Paro vadisi, küçük temiz köyler, hep benzer<br />
süsleme ve taşlardan oluşan yapı stili, yemyeşil doğa<br />
ve berrak akan ırmaklarla büyüleyici güzellikte. Vadide<br />
yol alırken ruhumuzun yorgunluğunu fark ediyor ve<br />
adeta tazeleniyoruz. Geleneklere bağlı yaşamları ve<br />
çevreye olan saygıları nedeniyle yılda sadece 2-3 bin<br />
turistin gelmesine izin verilen ülke bu yıl sayıyı biraz<br />
arttırmış. Seyahatten aylarca önce bu listeye girebilmek<br />
için başvurmanız ve kalacağınız gün sayısı içinde<br />
hatırı sayılır bir para ödemeniz gerekiyor. Biz çılgın bir<br />
hareketlilikten sakinliğe gelmenin şokunu yaşarken<br />
tarihi Drukyel Manastırı bizi kendimize getiriyor. 1647’de<br />
inşa edilen manastır, 1951’de büyük bir yangınla<br />
silüet haline gelmiş. 1914’de National Geographic<br />
dergisindeki ilk fotoğrafına uygun bir çatı düzeni ile<br />
tamir edilerek üzeri örtülmüş.<br />
Paro vadisini ayaklarımıza seren bir manzarada,<br />
Chomolhari dağının (7314m) gölgesinde gün batımı,<br />
muhteşem güzelliğini bize sunuyor. Chomolhari<br />
dağında 3100 metrede kayalara oyularak inşa edilmiş<br />
Taktsang Manastırı (kaplan yuvası) ülkenin sembolü ve<br />
önemli trekking rotalarından biri...<br />
Paro şehir merkezi, benzer tip şirin dükkanların<br />
olduğu küçücük bir kasaba havasında. Sokaklarda<br />
az sayıda insan var ve bizim turist olduğumuz çok<br />
belli...Paro’nun Lango bölgesindeki otelimizden<br />
bahsetmeden geçemeyeceğim; Zhiwaling Otel.<br />
Tamamı ahşaptan el işçiliği ile yapılmış, içinde Budist<br />
tapınağı da olan bu muhteşem yapı, cennet gibi<br />
bir doğanın içine yerleştirilmiş, iliklerimize kadar