You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Kapak<br />
tepe yaptığı yerin altı saray. Kayıtlarda<br />
Konstantine Sarayı olarak geçen yapının<br />
orası olduğu düşünülüyor. Bunları Roma<br />
tarihinden öğreniyoruz. Dediğim gibi kayıtlarda<br />
var ama kalıntılarına ulaşamıyoruz.”<br />
“ALTIYOL’DA MEZARLIĞIN<br />
ÜZERİNDE GEZİYORUZ”<br />
Erhan Altunay, Kadıköy’ün önce Pagan,<br />
ardından da Hıristiyan Roma döneminden<br />
sonra Türk egemenliğine girdiğini anlatıyor.<br />
Kadıköy’ün Türk egemenliğine girdiği<br />
1300’lü yıllardan sonra ıssızlaştığını ve<br />
önemini kaybettiğini ifade eden Altunay,<br />
“Altıyol’da aslında bir mezarlığın üzerinde<br />
geziyoruz” diyor ve ekliyor:<br />
“Türkler, 1300’lü yıllarda İstanbul’u almadan<br />
önce Kadıköy’ü alıyorlar. Böylece<br />
Kadıköy önemini kaybediyor, ıssızlaşıyor.<br />
Kadıköy ıssızlaşınca Yeldeğirmeni de dökülüyor<br />
ve çayır çimen haline geliyor. Daha<br />
sonra tek tek yapılar, değirmenler, çiftlikler<br />
öne çıkıyor. Sonra, Abdülhamit buraya<br />
yapılar inşa ettiriyor. Bugünkü Yahudi evleri<br />
yapılıyor, alt katmanlar yok oluyor. Sonraları,<br />
bir zamanlar Paris Caddesi’nin olduğu<br />
yerde işgal yıllarında genelevler açılıyor. Bu<br />
nedenle popüler hale geliyor ama bütün o<br />
binalar yapılırken alt katmanlar yok oluyor.<br />
Abdülhamit’in yaptırdığı evlerin temeli çok<br />
derine inmiyor. Bu yüzden kentsel dönüşüme<br />
girmezse hâlâ bir şeyler çıkabilir. Şu an<br />
arkeolojik olarak en iyi bildiğimiz, Altıyol’da<br />
mezarlık olduğu. Çünkü bir yığın mezar taşı<br />
ve lahit çıktı. Altıyol’da bir mezarlığın üzerinde<br />
geziyoruz. Kalamış Marina yapılırken de<br />
inanılmaz derecede lahit ve gözyaşı şişesi<br />
çıktı. Çünkü oralar dere toprağı ile dolduğu<br />
için temelleri sağlam değil. Romalılar bu<br />
yüzden orayı mezarlık olarak kullanmış. Ayrıca<br />
Çiftehavuzlar’da da çok büyük mezarlık<br />
çıktı. Oradaki İlk Çağ’a ait mezarlıkta yine<br />
üç ayaklı kazan var. Çiftehavuzlar’da da bir<br />
kehanet merkezi mi vardı yoksa Kadıköy’de<br />
yaşayan bir kâhin mi oraya gömüldü, bilmiyoruz.<br />
Ancak Çiftehavuzlar’ın çok eski bir<br />
yerleşim yeri olduğunu biliyoruz.”<br />
“GEÇMİŞTE ENERJİ MERKEZİ OLMASI<br />
KADIKÖY’Ü HÂLÂ ETKİLİYOR”<br />
“Geçmişte bir dönem kehanet ve enerji<br />
merkezi olması, bugün Kadıköy’ü hâlâ<br />
etkiliyor” diyen Erhan Altunay, yeryüzündeki<br />
kutsal alanların her dönem kutsallığını<br />
sürdürdüğünü söylüyor. Aynı zamanda bir<br />
nükleer enerji mühendisi olan araştırmacı-yazar,<br />
maddenin hafızasını her zaman<br />
koruduğunu belirtiyor:<br />
Yoğurtçu Parkı yanında yine bu sene<br />
apartmanın kentsel yenileme için yıkılması ile<br />
birlikte ortaya çıkan eserler... Kalın duvarların<br />
dikkat çektiği yapılar, sadece bir kilometre<br />
uzaklıktaki Dalyan’da günyüzüne çıkan<br />
kalıntılarla büyük benzerlik gösteriyor. Bu da<br />
aynı döneme ait olduklarının kuvvetli kanıtı.<br />
Lahit yüzü tipinde mezar taşı... Geç Helenistik<br />
döneme ait eser, Çiftehavuzlar’dan çıkarıldı.<br />
Ariston oğlu asker Ariston ile eşi Gykeia’ya<br />
ait olduğu tespit edildi. Taşın üzerinde kişisel<br />
eşya kabartmaları dikkat çekiyor.<br />
“Yeryüzündeki kutsal alanlar, her dönemde<br />
kutsallığını sürdürür. Geçmişte buranın bir<br />
kehanet merkezi olması, bugün Kadıköy’ün<br />
atmosferini etkiliyor. Burada bir kehanet yeteneği<br />
var ve Kadıköy’ü dolaşırken aslında<br />
hâlâ o hissi alıyorsunuz. Mesela Kadıköy’de<br />
hiç el değmeden kalan yer Fenerbahçe Burnu’dur.<br />
Biliyoruz ki, eskiden orada çok büyük<br />
bir Hera Tapınağı vardı. Hera, Zeus’un<br />
eşi ve aynı zamanda evlilik ve aile tanrıçası.<br />
Tapınak, yarımadanın tam üstünde... Hatta<br />
şimdi de denizin üzerinde bir kayalık vardır<br />
ve gece üzerinde bir lamba yanar. O kayalık<br />
Hera Altarı’dır. En son kalıntıları maalesef<br />
define aramaya kalkanlar dinamitle patlattı.<br />
Bu şu anlama geliyor; orada Hera’nın bütün<br />
enerjisini hissediyorsunuz. Hera’ya tapan<br />
rahibelerin yıllarca kaldığı yermiş orası.<br />
Hıristiyan döneme geçildiğinde de İmparotoriçe<br />
Thedora, sarayını aynı yere yaptırıyor.<br />
Hristiyanlığın kutsal emanetleri İstanbul’a<br />
geldiğinde bu sarayda bekletiyorlar. İmparator<br />
da kutsal emanetleri görmek için bu<br />
saraya geliyor. Daha sonraki dönemlerde<br />
orada Atatürk için bir köşk yapmak istiyorlar<br />
ama o kendisi için çok fazla olduğunu<br />
söyleyerek reddediyor. Alanın, halka<br />
açılmasını istiyor. Bana göre orası bütün<br />
enerjisini hâlâ koruyor. Fenerbahçe’de ana<br />
tanrıçanın enerjisi vardır. Çünkü maddenin<br />
hafızası vardır. Bir madde, içindeki her bir<br />
atom oluşturduğu maddeyi yani geneli<br />
görebiliyor ve genelde ne oluşturduğunun<br />
farkında. Maddeyi ne kadar parçalarsan<br />
bu hafıza o kadar dağılır. Eski yapılar da<br />
bu şekilde hafızalarını koruyor ve enerjileri<br />
şehrin atmosferine yansıyor. Dolayısıyla<br />
bir mekânda kutsallık varsa o hiçbir zaman<br />
kaybolmuyor.”<br />
Kasım & Aralık 2018 kadikoylife.com : 35