Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
<strong>November</strong> <strong>December</strong> <strong>2018</strong>
Publisher<br />
Ferruh IŞIK<br />
on behalf of<br />
İSTMAG Magazin Gazetecilik<br />
İç ve Dış Tic. Ltd. Şti.<br />
General Manager<br />
Mehmet SÖZTUTAN<br />
mehmet.soztutan@img.com.tr<br />
Editorial Consultants<br />
Yüksel EKİNCİ<br />
yüksel.ekinci@img.com.tr<br />
Recep ARSLANTAŞ<br />
recep.arslantas@img.com.tr<br />
Graphic & Design<br />
Tayfun AYDIN<br />
tayfun.aydin@img.com.tr<br />
Advertising Coordinator<br />
Recep ARSLANTAŞ<br />
recep.arslantas@img.com.tr<br />
Responsible Manager<br />
YUSUF OKÇU<br />
yusuf.okcu@img.com.tr<br />
Foreign Relations Manager<br />
İsmail ÇAKIR<br />
ismail.cakir@img.com.tr<br />
IT Manager<br />
İMG Bilgi Teknolojileri<br />
web@img.com.tr<br />
Corporate Communication<br />
Manager<br />
ebru.pekel@img.com.tr<br />
Finance Manager<br />
Mustafa AKTAŞ<br />
mustafa.aktas@img.com.tr<br />
Subscription<br />
İsmail ÖZÇELİK<br />
ismail.özcelik@img.com.tr<br />
Head Office<br />
Evren Mah. Bahar Cad. Polat İş<br />
Merkezi<br />
B Blok No:1 Kat:4 / Güneşli-Bağcılar<br />
/ İstanbul<br />
Tel: +90 212 604 51 00 Faks: +90<br />
212 604 50 51<br />
Printing<br />
İhlas Gazetecilik A.Ş<br />
Merkez Mahallesi 29 Ekim Cad.<br />
İhlas Plaza NO: 11/A 41<br />
Yenibosna / İstanbul / TURKEY<br />
Tel: 0 212 454 30 00<br />
İçindekiler<br />
6<br />
More painless injection with the new formulation of Humira<br />
HUMIRA’nın yeni formülasyonuyla daha ağrısız enjeksiyon<br />
14<br />
Novartis <strong>Turkey</strong>, to its local production, continues with<br />
products in the field of oncology!<br />
Novartis Türkiye, yerel üretime onkoloji alanındaki ürünü ile<br />
devam ediyor!<br />
28<br />
62 more drugs were added to the list of drugs to be paid for<br />
Bedeli ödenecek ilaçlar listesine 62 ilaç daha eklendi<br />
32<br />
Novo Nordisk ranked 5th in global reputation research<br />
Novo Nordisk, küresel itibar araştırmasında 5’inci oldu<br />
38<br />
Turkish Thoracic Society’s Law Proposal Evaluation:<br />
“Far from Solution, Insufficient”<br />
Türk Toraks Derneği’nden Yasa Teklifi Değerlendirmesi:<br />
“Çözümden Uzak Ve Yetersiz”<br />
40<br />
“The Oscars of Future of Development”<br />
award to Gilead Sciences <strong>Turkey</strong><br />
Gilead Sciences Türkiye’ye “Gelişimin Geleceği<br />
Oscarları” ödülü<br />
46<br />
<strong>Pharma</strong>ceutical and Life Sciences Sector CEOs are<br />
aware of the change in the door<br />
İlaç Ve Yaşam Bilimleri Sektörü Ceo’ları kapıdaki<br />
değişimin farkında<br />
50<br />
The center of firsts; Biota laboratories<br />
İlklerin merkezi; Biota laboratuvarları
“<br />
Milli<br />
ve<br />
Güçlü<br />
“<br />
Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanımızın ilaç<br />
ve tıbbi cihazla ilgili yerli ve milli hamleyi çok<br />
önemsediğini vurgulamasının üzerine<br />
sektörümüz adına umut verecek gelişmelerin<br />
olacağının da sinyalini vermiş oldu. Ülkemiz için<br />
her alanda fayda sağlayacak yerli ve milli<br />
projeleri hiçbir mazerete sığınmadan sonuna<br />
kadar desteklenmesi gerektiğini ifade eden<br />
sayın Cumhurbaşkanımızın sözlerine<br />
katılmamak elde değil. Her alanda zengin olan<br />
ülkemiz kaynaklarını kullanarak hem üretim,<br />
hem istihdam, hem de ihracat yaparak ülke<br />
ekonomisini canlandırmak bu noktadan sonra<br />
sektör büyüklerinin elinde.<br />
Bu gelişmeler yaşanırken Türkiye’nin “milli<br />
üretim seferberliği” başlattığı eczacılık<br />
ürünlerindeki ihracatı, Ocak-Eylül döneminde<br />
geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 49,4<br />
artarak 845,7 milyon dolara yükseldi.<br />
Milli ve yerli üretimin desteklenmesine dair<br />
yapılan bu açıklamalardan sonra rafa kaldırılmış<br />
projelerin bir bir hayata geçeceğini umut<br />
ediyorum.
“Anadolu Propolisinin Farkı”<br />
Gıda Yüksek Mühendisi Aslı Elif Tanuğur Samancı ile propolis üzerine<br />
konuştuk. Samancı, “Propolis kovanda hangi görevi görüyorsa, doğru<br />
işlendiği takdirde insan vücudunda da aynı etkileri gösterir” dedi<br />
Propolis nedir?<br />
Propolis arıların bitkilerin yaprak, sap ve tomurcuklarından<br />
topladıkları çok güçlü antioksidan ve antimikrobiyal etkilere<br />
sahip tamamen doğal bir arı ürünüdür. Arılar tarafından,<br />
kovandaki mikropları yok etmek ve kovanın sterilizasyonu için<br />
kullanılır.<br />
Propolisin faydaları nelerdir?<br />
Propolis kovanda hangi görevi görüyorsa, doğru işlendiği<br />
takdirde insan vücudunda da aynı etkileri gösterir. Virüs ve<br />
bakterileri yok ederek vücudun hastalıklarla savaşmasına<br />
yardımcı olur. Çocuklar kreş, okul vb. kalabalık ortamlarda<br />
maruz kaldığı mikroplardan dolayı sık sık hasta olurlar. Propolis<br />
düzenli tüketildiğinde bağışıklığı güçlendirerek hastalanma<br />
sıklığının azalmasına yardımcı olur. Bunun yanı sıra, propolisin<br />
solunum sistemi rahatsızlıklarında, alerjik astım, rinit gibi<br />
alerjik hastalıklarda, ağızda çıkan yaralar, aftlar, uçuklarda,<br />
mide bağırsak rahatsızlıklarında kullanım alanının bulunduğu<br />
ve kansere karşı etkilerinin olduğu yapılan bilimsel çalışmalar<br />
ile ortaya konulmuştur. Ayrıca, yapılan bilimsel çalışmalarda<br />
propolisin vücutta sağlıklı ve canlı hücre sayısını arttırdığı da<br />
gösterilmiştir.<br />
2014 yılında Brezilya’da Maranhao Üniversitesi’nde<br />
gerçekleştirilen çalışmada propolisin astım üzerine etkileri<br />
araştırılmıştır. Çalışmanın sonucunda, propolisin oral<br />
alımının astım patolojisini azalttığı belirlenmiştir. Propolisin<br />
bunu enflamatuar hücrelerin alveolar boşluğa girişini ve<br />
alerjik enflamasyonun sistemik ilerlemesini engelleyerek<br />
gerçekleştirdiği ortaya konulmuştur. (1)<br />
2016 yılında Çin’de Nanjing Medikal Üniversitesi’nde<br />
gerçekleştirilen bilimsel çalışmada, propolisin aktif<br />
bileşenlerinden kafeik asit fenetil esterin (KAFE) astım<br />
üzerine etkileri araştırılmıştır. Elde edilen sonuçlara<br />
göre propoliste doğal olarak bulunan KAFE’nin hava yolu<br />
inflamasyonunu hafiflettiği ve astım hastalığının tedavisinde<br />
potansiyel güçlü bir ajan olarak kullanılabileceği<br />
belirtilmiştir. (2)<br />
4 <strong>Pharma</strong>
Arı sütü nedir ve faydaları? Nasıl kullanılır?<br />
Arı sütü, arılar tarafından üretilen tamamen doğal bir<br />
üründür. Arılar bu ürünü, yavru arıları beslemek için kendi<br />
vücutlarından salgılar. Arı sütü aynı zamanda kovandaki<br />
kraliçe arının yaşam boyu kullandığı besin maddesidir.<br />
Kovandaki işçi arılar yalnızca 45 gün yaşarken; hayatı<br />
boyunca arı sütü ile beslenen kraliçe arı 5-7 yıl arası<br />
yaşayabilmektedir. Yapılan bilimsel çalışmalarda düzenli<br />
arı sütü tüketiminin çocuklarda bedensel ve zihinsel<br />
gelişmeyi desteklediği, beyin aktivitesini geliştirici<br />
etkilerinin bulunduğu ortaya konulmuştur. Ayrıca, düzenli<br />
arı sütü tüketiminin ciltte kolajen sentezini arttırdığı,<br />
bunun yanı sıra kadınlarda yumurta sayısı, erkeklerde de<br />
sperm kalitesini arttırarak doğurganlık üzerine etkilerinin<br />
bulunduğu yapılan bilimsel çalışmalar ile gösterilmiştir.<br />
Ham Bal nedir?<br />
Ham bal, kovandan alındığı hali ile tüketime sunulan<br />
doğal baldır, pastörize ve polenleri tutacak derecede filtre<br />
edilmemiştir. Pastörizasyon ve filtrasyon, balın içerisinde<br />
doğal olarak bulunan enzimler, vitaminler ve antioksidan<br />
özelliğe sahip bazı fenolik ve flavonoid yapıdaki faydalı<br />
bileşenlerin ve polenlerin azalmasına neden olur. Ham<br />
bal, pastörize edilmediğinden ve polenleri tutacak<br />
şekilde filtre edilmediğinden besin içeriği tüm doğallık ve<br />
saflığıyla korunmaktadır.<br />
Anadolu Propolisinin Farkı Nedir?<br />
Tüm Avrupa’daki endemik bitkilerin üçte biri Anadolu<br />
coğrafyasında yer almaktadır. Bu sebeple Anadolu<br />
propolisi çok özel bir antioksidan profiline sahiptir.<br />
Diğer propolis türleriyle karşılaştırıldığında daha<br />
yüksek antioksidan etkiye sahip olduğu İstanbul Teknik<br />
Üniversitesi’nde yapılan bilimsel çalışmalar ile ortaya<br />
konuldu.<br />
İTÜ Gıda Mühendisliği Bölümü ve İstanbul Deneysel<br />
Tıp Araştırma Enstitüsü’nün birlikte yürüttüğü bilimsel<br />
çalışmada; Brezilya, Çin, Arjantin ve Türkiye’de üretilen<br />
propolisler karşılaştırıldı. Türkiye’de Anadolu propolisi<br />
arıcılara ürettirildi, İTÜ ARI Teknokent laboratuvarlarında<br />
özütleyerek kullanıldı ve Türkiye’de üretilen propolis,<br />
çalışmada en etkili sonucu verdi. Bu çalışma da Anadolu<br />
propolisinin farkını ortaya koyar nitelikte…<br />
Tüketici gerçek propolisi ayırt edebilir mi?<br />
Gerçek propolisi analiz yapmadan ayırt etmek mümkün<br />
değil. Ne yazık ki propolis, ülkemize çoğunlukla Çin’den<br />
ithal ediliyor. Çin’den gelen ürünlerde katkı kalıntı<br />
sorunları mevcut, saf değiller. Tanuğur; İstanbul Teknik<br />
Üniversitesi’nde gerçekleştirilen analizlerde, ağaçların<br />
yaprak, sap ve tomurcuklarının toz haline getirilerek<br />
ürünlerin içerisine katılmış olduğunu, maltodekstrin,<br />
silikon dioksit gibi dolgu ve katkı maddeleriyle propolisin<br />
çoğaltıldığını hatta renginin propolise benzemesi için<br />
boyar madde ilavesi yapıldığını tespit etti. Tanuğur<br />
şöyle ekledi: “Bunlar alerjik etki yapabiliyor. Maalesef<br />
ürün etiketleri de doğru değil. Bu anlamda tüketici<br />
aldatılıyor. Her propolis aynı değil. Propolisin etkilerinden<br />
bahsedebilmemiz için mutlaka doğru koşullarda üretilmiş<br />
ve işlenmiş olması gerekiyor.”<br />
Tanuğur, “Farklı Coğrafi Kaynaklardan Elde Edilen<br />
Propolis Ekstraktlarının Antioksidan İçeriği” çalışması<br />
kapsamında, yurt içi ve yurt dışından toplanan 60<br />
propolisli üründe İstanbul Teknik Üniversitesi’nde<br />
analizler gerçekleştirdi. Bu ürünlerin yüzde 95’inin<br />
etiketinde yanlış beyan olduğunu tespit etti. Bu ürünlerin<br />
neredeyse hiç propolis içermediğini ortaya koydu.<br />
Ayrıca Tanuğur “Ürünlerin çoğu koruyucu katkı maddesi<br />
içermekte ancak etikette bunlar beyan edilmemektedir.<br />
Bazı ürünlerde ise etiket üzerinde beyan edilen miktarda<br />
propolis içermemekte ve tüketiciler aldatılmaktadır.<br />
Bu anlamda, ülkemizde propolisin standardizasyonuna<br />
ilişkin çalışmalar devam etmekte…Piyasadaki ürünlerin<br />
kontrolü, sağlıklı bir şekilde yapılması ve propolisin doğru<br />
şekilde üretilip tüketicilere ulaşması adına bu önemli bir<br />
adım olacak.” şeklinde ekledi.<br />
Advertisement<br />
1. Farias, J.H.C., Reis, A.S., Araujo, M.A.R., Araujo, M.R.A.M., Assuncao, A.K.M. Farias, J.C., Fialho, E.M.S., Silva, L.A., Costa, G.C., Guerra, R.N.M., Ribeiro, M.N.S. and<br />
Nascimento, F.R.F. 2014. Effects of Stingless Bee Propolis on Experimental Asthma. Evidence Based Complementary and Alternative Medicine. 5: 951478.<br />
2. Ma, Y., Zhang, J.X., Liu, Y.N. Ge, A., Gu, H., Zha, W.J., Zheng, X.N. and Huang, M. 2016. Caffeic acid phenethyl ester alleviates asthma by regulating the airway<br />
microenvironment via the ROS-responsive MAPK/Akt pathway. Free Radical Biology and Medicine 101: 163-175.<br />
<strong>Pharma</strong> 5
Akciğer kanserinin Türkiye’ye maliyeti 8,8 milyar TL<br />
Akciğer kanserinin Türkiye’deki ekonomik yükünü ortaya koyan Türkiye’de<br />
Akciğer Kanseri Raporu açıklandı. Rapor, akciğer kanserinin Türkiye’deki<br />
toplam ekonomik yükünün yaklaşık 8,8 milyar TL olduğunu ortaya koydu.<br />
Fotoğraf soldan sağa:<br />
Prof. Dr. B. Simten Malhan, Başkent Üniversitesi Sağlık Yönetimi Programı<br />
Elif Keçecioğlu, AstraZeneca Türkiye Ruhsatlandırma ve Pazar Erişim Direktörü<br />
Prof. Dr. Nuri Karadurmuş, Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi Onkoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi<br />
Prof. Dr. Ülkü Yılmaz, TÜSAD (Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği) Genel Sekreteri<br />
Prof. Dr. Ahmet Özet, TÜSEB (Türkiye Kanser Enstitüsü) Başkanı<br />
Prof. Dr. Cevdet Erdöl, Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektörü<br />
Prof. Dr. Mahmut Gümüş, TTOD (Türk Tıbbı Onkoloji Derneği) Başkanı<br />
Prof. Dr. İrfan Çiçin, Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Onkoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi<br />
Prof. Dr. Akın Kaya, ASYOD (Akciğer Sağlığı ve Yoğun Bakım Derneği) Başkanı<br />
Ecz. Serkan Barış, AstraZeneca Türkiye Ülke Başkanı<br />
Türkiye’de Akciğer Kanseri<br />
Rapor’unda akciğer kanserinin<br />
oluşturduğu ekonomik yükün<br />
yanı sıra; akciğer kanserinde risk<br />
faktörleri ve önlenmesi, erken tanı<br />
ve tarama programları, tanı ve tedavi<br />
süreci, destek tedavi konularıyla ilgili<br />
ülkemizdeki mevcut durum da analiz<br />
edildi ve her bir alan için iyileştirme<br />
yapılabilecek noktalar belirlenerek,<br />
çözüm önerileri sunuldu.<br />
Akciğer Kanserleri Derneği, Akciğer<br />
Sağlığı ve Yoğun Bakım Derneği,<br />
Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Türk<br />
Tıbbi Onkoloji Derneği, Türkiye<br />
Kanser Enstitüsü ve Türkiye Solunum<br />
Araştırmaları Derneği’nin bir araya<br />
gelerek, AstraZeneca Türkiye’nin<br />
koşulsuz desteğiyle hazırladığı<br />
bu raporda bir ilke imza atıldı ve<br />
akciğer kanserinin Türkiye’de<br />
neden olduğu ekonomik yük, tüm<br />
doğrudan ve dolaylı maliyetler<br />
hesaba katılarak kapsamlı bir şekilde<br />
ortaya konuldu. Türkiye’de Akciğer<br />
Kanseri Raporu’ndaki verilere göre,<br />
akciğer kanserinin ülkemizdeki<br />
toplam ekonomik yükü 8.791.885.018<br />
TL olarak hesaplandı. Hasta başı<br />
ortalama doğrudan maliyetin küçük<br />
hücreli akciğer kanseri hastalarında<br />
48.731 TL, küçük hücreli dışı akciğer<br />
kanseri hastalarında ise 56.478<br />
TL olduğu ortaya çıktı. Dolaylı<br />
maliyetlerin de dahil edilmesiyle<br />
hasta başı ortalama maliyetin<br />
175.838 TL’ye yükseldiği belirlendi.<br />
Bu durum, akciğer kanserinde<br />
dolaylı maliyetlerin toplam ekonomik<br />
yük içinde önemli bir paya sahip<br />
olduğunu ortaya çıkardı.<br />
Raporda akciğer kanserinin<br />
6 <strong>Pharma</strong>
oluşturduğu ekonomik yükün<br />
yanı sıra; akciğer kanserinde risk<br />
faktörleri ve önlenmesi, erken tanı<br />
ve tarama programları, tanı ve tedavi<br />
süreci, destek tedavi konularıyla ilgili<br />
ülkemizdeki mevcut durum analiz<br />
edildi ve her bir alan için iyileştirme<br />
yapılabilecek noktalar belirlenerek,<br />
çözüm önerileri sunuldu. Sunulan<br />
çözüm önerilerinden bazıları şöyle:<br />
• Akciğer kanseri için ülkemize özgü<br />
risk faktörleri bilimsel çalışmalar ile<br />
desteklenerek belirlenmeli.<br />
• Hastaların bu risk faktörleri<br />
doğrultusunda değerlendirilerek<br />
doğru hekimlere yönlendirilmesi<br />
sağlanmalı.<br />
• Tütün ve tütün ürünü kullanımını<br />
azaltıcı tedbirler ve eğitimler<br />
artırılmalı, bırakmaya yönelik<br />
ilave teşvik edici programlar<br />
düzenlenmeli.<br />
• Akciğer kanserinde erken tanı<br />
önceliklendirilmeli ve bu yönde<br />
disiplinler arası uygulamalar<br />
yaygınlaştırılmalı.<br />
• Dünyada örneklerini gördüğümüz<br />
genomik belirteçler ile ilgili<br />
ülkemizde de Sağlık Bakanlığı<br />
desteği ile yapılacak bilimsel<br />
çalışmalar yaygınlaştırılmalı.<br />
• Tedavi alamayacak durumda olan<br />
hastalar için palyatif bakım ve son<br />
dönem bakım merkezlerinin sayısı<br />
artırılmalı ve yeni bakım evleri<br />
kurulmalı.<br />
• Mevcut oluşan ekonomik yük<br />
göz önünde bulundurularak, erken<br />
teşhisi mümkün kılacak çalışmalar<br />
yapılmalı.<br />
Prof. Dr. Irfan Cicin<br />
Prof.Dr. Ahmet Ozet<br />
Türkiye’de 50.000 akciğer kanseri<br />
hastası var<br />
Sağlık Bilimleri Üniversitesi<br />
Rektörü Prof. Dr. Cevdet Erdöl<br />
şunları söyledi: “Akciğer kanseri<br />
ülkemizdeki erkek nüfusun çok<br />
önemli bir bölümünü etkilemektedir<br />
ve erkeklerde en yaygın görülen<br />
kanser türüdür. Akciğer kanserine<br />
yol açan pek çok sebep olsa da,<br />
bildiğimiz en büyük ve engellenebilir<br />
sebep sigaradır. Sigara kullanımının<br />
gençlerde ve kadınlarda da hızla<br />
artması nedeniyle, akciğer kanserine<br />
AstraZeneca’nın koşulsuz desteğiyle<br />
<strong>Pharma</strong> 7
8 <strong>Pharma</strong><br />
Prof. Dr. Mahmut Gumus<br />
yakalanan kadınların sayısı da hızla<br />
artmaktadır. Bu nedenle sigarayla<br />
mücadele, akciğer kanseriyle<br />
mücadelenin birinci adımıdır.”<br />
Türkiye’de Akciğer Kanseri Raporu<br />
Bilimsel Kurul üyelerinden Prof.<br />
Dr. Ahmet Özet konuşmasında<br />
“Dünya genelinde kanser için<br />
belirlenmiş risk faktörleri tütün<br />
ürünleri, kilo artışı, alkol, ultraviyole<br />
ışınlar, işlenmiş ve hazır gıdalar,<br />
enfeksiyonlar ve hareketsizliktir.<br />
Bizim toplumumuza da özel risk<br />
faktörlerini netleştirip, bunlara karşı<br />
topyekûn mücadeleye girmeliyiz.<br />
Ayrıca her yıl 30 binin üzerinde<br />
insanımızı kaybettiğimiz bir tedavi<br />
alanı için mükemmeliyet merkezleri<br />
kurulması düşünülmelidir. Göğüs<br />
hastalıkları uzmanı, göğüs cerrahisi<br />
uzmanı, onkolog, patolog, psikolog<br />
gibi tüm paydaşların içinde olduğu,<br />
akciğer kanserine özel merkezlerin<br />
kurulması sağlık turizmine de önemli<br />
katkı sağlayacaktır.” diye belirtti.<br />
Türkiye’de Akciğer Kanseri<br />
Raporu Editoryal ve Bilimsel<br />
Kurul üyelerinden Prof. Dr. Nuri<br />
Karadurmuş şu bilgileri paylaştı:<br />
“Türkiye’de erkeklerde en sık<br />
görülen kanser türü akciğer kanseri<br />
iken kadınlarda akciğer kanseri<br />
5. sırada yer almaktadır. Sağlık<br />
Bakanlığı Kanser İstatistikleri<br />
verisine göre Türkiye’de yaklaşık<br />
50.000 akciğer kanseri hastası<br />
bulunmaktadır.”<br />
Prof. Dr. Nuri Karadurmus<br />
Türkiye’de Akciğer Kanseri<br />
Raporu Editoryal ve Bilimsel Kurul<br />
üyelerinden Prof. Dr. İrfan Çiçin ise<br />
şu bilgileri verdi: “Akciğer kanserinin<br />
toplam maliyetinin %31’ini doğrudan<br />
maliyetler, %69’unu ise dolaylı<br />
maliyetler oluşturmaktadır. Maliyet<br />
azaltıcı yaklaşımlar belirlenirken<br />
dolaylı maliyetlerin doğrudan<br />
maliyetlerden daha fazla olduğunun<br />
göz önünde bulundurulması<br />
gerekmektedir.”<br />
AstraZeneca Türkiye Ülke Başkanı<br />
Ecz. Serkan Barış, rapor hakkında<br />
şunları söyledi: “AstraZeneca olarak<br />
biz de çok kıymetli bir referans<br />
kaynak olacağına inandığımız bu<br />
çalışmayla, akciğer kanseriyle<br />
ilgili öncelikle hastalar için nelerin<br />
iyileştirebileceğinin belirlenmesine<br />
ve bu hastalığın toplumumuza olan<br />
mevcut ekonomik yükünün ortaya<br />
konulmasına destek olduk. Akciğer<br />
kanseri için bundan sonra da<br />
yürütülecek projelerde AstraZeneca<br />
olarak her zaman bir paydaş olarak<br />
yer almaktan mutluluk duyacağız.”
BEAUTYISTANBUL 2019 pursues widening its<br />
business network around the world<br />
BEAUTYISTANBUL 2019, the international exhibition for cosmetics, beauty,<br />
hair, private label, packaging and ingredients will welcome its professional<br />
guests on 2-3-4 October 2019, in Istanbul, <strong>Turkey</strong>. The show will bring<br />
together 400 exhibitors from 40 countries along with over 8.000 professional<br />
buyers and distributors from more than 120 countries.<br />
BEAUTYISTANBUL 2019 fuarı tanıtımları tüm uluslararası<br />
platformlarda, etkin çalışmalarla devam ediyor<br />
Uluslararası kozmetik, güzellik, kuaför, private label, ambalaj ve kozmetik<br />
hammaddeleri fuarı BEAUTYISTANBUL 2019 kozmetik sektörü profesyonellerini<br />
2-3-4 Ekim 2019 tarihlerinde İstanbul’da ağırlayacak. Fuar 40 ülkeden 400’ün<br />
üzerinde katılımcı ile 120’den fazla ülkeden, başta 3000’den fazlası yabancı olmak<br />
üzere 8000 civarında profesyonel alıcı ve dağıtıcıyı bir araya getirecek.<br />
BEAUTYISTANBUL was present in the largest city of<br />
South Africa, in Johannesburg during a beauty exhibition<br />
that covers an international participation of exhibitors<br />
and allows them to exchange, discover and build new<br />
businesses in beauty sector, BEAUTYISTANBUL has been<br />
well noticed and highly appreciated.<br />
United Arab Emirates has hosted the region’s most<br />
comprehensive pharma gathering with a wide range of<br />
exhibitors from across the entire pharma supply chain,<br />
Eylül ayı çalışmalarımız oldukça yoğun ama bir o kadar da<br />
verimli geçti. Ekibimiz bu yoğun dönemde hızını arttırarak,<br />
tüm dünyada BEAUTYISTANBUL 2019 fuarını en iyi şekilde<br />
tanıtmaya devam etti. Tanıtımlarımızın ilk durağı Kuzey<br />
Afrika’da gerçekleşen ticari nitelikli bir güzellik fuarı oldu.<br />
Bu bölgedeki iletişim ağımızı daha da geliştirmemize olanak<br />
sağlayan etkinlikte, BEAUTYISTANBUL fuarının artık Afrikalı<br />
sektör profesyonellerince tanınmaya başladığını görmek<br />
bizlere gurur verdi.<br />
10 <strong>Pharma</strong>
such an event, cannot be missed by BEAUTYISTANBUL! Abu<br />
Dhabi has greatly received us and we did mark our passage<br />
in return.<br />
In the City of Lights, New York, during an event dedicated to<br />
the aerosol, dispensing, perfume and cosmetic packaging<br />
and design community. Two days of pure beauty where<br />
cosmetics and perfumes merged to enhance the quality of<br />
such an event and BEAUTY ISTANBUL got nicely smelled by<br />
the North American and South American participants.<br />
This time in Cambodia where the beauty market is<br />
growing significantly, we have been omnipresent with<br />
all the participants who are eyeing the market to benefit<br />
from potential opportunities. Cambodia is and has<br />
always been one of the most important destinations for<br />
BEAUTYISTANBUL to expand in the world of beauty and to<br />
be discovered.<br />
BEAUTYISTANBUL figures from the 6th until the 8th of<br />
September 2019 in Almaty, the largest event in the sphere<br />
of beauty in the territory of Kazakhstan and Central Asia,<br />
as BEAUTYISTANBUL we were present to promote the<br />
2019 exhibition to Central Asian beauty industry buyers and<br />
professionals.<br />
The organic and natural market is growing and renewing<br />
its reference event in Italy, our team was in Bologna<br />
where European participants got to know clearly about<br />
BEAUTYISTANBUL 2019 and about our appreciated<br />
experience in the beauty and cosmetics industry.<br />
In early September <strong>2018</strong>, BEAUTYISTANBUL team was in<br />
Paris to spread the word about the event to professionals<br />
of beauty industry during an event that hosts new brands<br />
and trends which propose creations and innovations from<br />
compatible sectors.<br />
Promoting the exhibition in various events throughout the<br />
year with the main objective of assisting in the development<br />
of all links in the beauty industry, retail and professional<br />
segments, BEAUTY ISTANBUL as always could not miss a<br />
beauty event especially in the dynamic market of Brazil.<br />
India is receiving BEAUTYISTANBUL in a cosmetics<br />
exhibition in Mumbai from 10th to 11th of September, an<br />
event offering opportunities for visibility and economic<br />
development for companies focused on finished products,<br />
especially on skincare, body-care and haircare. Since<br />
Istanbul is a center of the beauty world, we were strongly<br />
noticed and appreciated.<br />
New York and BEAUTYISTANBUL are showing mutual<br />
interest thanks to our attendance at the make-up exhibition<br />
during September, it was a great pleasure presenting<br />
Istanbul and our 2019 event in the City of Lights.<br />
The leading event in Latin America for personal care<br />
and ingredients took place in Brazil during September.<br />
The exhibition brings together international buyers and<br />
manufacturers of ingredients, fragrances, lab equipment,<br />
testing and regulatory solutions with over 4.000 Latin<br />
American cosmetic manufacturers which made it an<br />
interesting gathering for all cosmetic operators and<br />
BEAUTYISTANBUL was one of the first comers to Latin<br />
America as we always do.<br />
Afrika‘nın hemen ardından soluğu Amerika’da alan<br />
BEAUTYISTANBUL ekibi, New York‘ta önemli bir kozmetik<br />
ambalaj fuarında boy gösterdi. Kuzey ve Güney Amerika’da<br />
bilinirliği yüksek olan etkinlik, sektördeki gelişmeleri<br />
yakalamamıza yardımcı olurken, aynı zamanda sektörün<br />
önde gelen isimleriyle tanışma ve onlara BEAUTYISTANBUL<br />
2019 fuarını tanıtma imkânı sundu.<br />
BEAUTYISTANBUL ekibi New York ile eş zamanlı olarak<br />
Kamboçya‘nın başkenti Phnom Penh‘de gerçekleşen bir<br />
kozmetik fuarındaydı. Tüm dünyadan, özellikle Asya ve<br />
Doğu Asya’dan katılımın yoğun olduğu fuarda, katılımcılar<br />
Ekim 2019’da gerçekleşecek fuarımız BEAUTYISTANBUL‘a<br />
büyük ilgi gösterdi.<br />
Hiç zaman kaybetmeden, Kazakistan’ın Almatı şehrinde<br />
düzenlenen güzellik fuarında BEAUTYISTANBUL ekibinin<br />
sürdürdüğü etkili tanıtım sayesinde, 2-3-4 Ekim 2019 tarihli<br />
BEAUTYISTANBUL fuarı başta Orta Asya’dan olmak üzere<br />
global ziyaretçilerden yoğun ilgi gördü.<br />
Henüz sadece Eylül’ün ilk haftasını arkamızda bırakmışken,<br />
bu kez kozmetik, güzellik ve moda sektörlerinde her zaman<br />
ön planda olan İtalya’nın Kızıl Şehri Bolonya’da gerçekleşen<br />
bir fuarda tanıtımlarımızı sürdürdük. Doğal güzellik ürünleri<br />
ile sektörün ilgisini çeken etkinlikte yer alan potansiyel<br />
alıcılarla görüşüldü ve olumlu geri dönüşler sağlandı.<br />
Aynı anda birçok noktada tanıtım faaliyetlerini sürdüren<br />
ekibimiz, İtalya fuarı devam ederken dünyanın kozmetik<br />
merkezi olarak görülen Paris‘te düzenlenen bir fuarda,<br />
kuaför ve güzellik profesyonelleriyle buluştu. Birçok farklı<br />
coğrafyadan katılımcının bulunduğu etkinlikte, potansiyel<br />
alıcılar BEAUTYISTANBUL 2019’a bizzat davet edildi.<br />
BEAUTYISTANBUL‘un Latin Amerika ile bağları güçleniyor!<br />
Bölgeden profesyonellerle bir kez daha Brezilya’nın en<br />
büyük şehri Sao Paulo’da bir araya geldik. Yürüttüğümüz<br />
etkin tanıtım yöntemleri ve doğru temaslarımız dahilinde<br />
Latin Amerikan’nın sektör profesyonelleri ve alıcıları<br />
BEAUTYISTANBUL 2019’a davet edildi.<br />
Uluslararası platformda, kozmetik sektöründe yer alan<br />
tüm fuar ve etkinliklerde tanıtım aktivitelerini sürdüren<br />
BEAUTYISTANBUL, Mumbai’de gerçekleşen bir güzellik<br />
fuarına katılarak yine ilgileri üzerine topladı.<br />
Akabinde tekrar New York’ta, bu sefer bir kozmetik fuarını<br />
ziyaret eden BEAUTYISTANBUL ekibi, ilgili profesyonellerle<br />
<strong>Pharma</strong> 11
Our team was in Warsaw, Poland from 21st to 23rd<br />
September to make sure that Polish cosmetics industry<br />
is well informed about BEAUTYISTANBUL 2019 which<br />
was successful for both sides as BEAUTYISTANBUL were<br />
appreciated and highly recognized by the participants and<br />
visitors.<br />
BEAUTYISTANBUL has made its mark in Bolivia at an<br />
exposition through the end of September <strong>2018</strong>, the<br />
connectivity and closeness with Bolivia have undoubtedly<br />
and positively influenced our participation in addition to the<br />
great opportunity that we had among other participants by<br />
introducing our activity and experiences around the world.<br />
During a European trade fair for packaging and processing<br />
technology which took place in Nuremberg, Germany from<br />
25th to 27th September <strong>2018</strong>, BEAUTYISTANBUL team has<br />
marked its attendance between a variety of exhibitors and<br />
buyers who showed a great interest to our achievements<br />
and promotions locally and internationally.<br />
Our team was in Warsaw again on 26th and 27th<br />
September <strong>2018</strong>, where around 280 exhibitors were<br />
represented which presented their new innovations<br />
for production and packaging of cosmetic and cleaning<br />
products. The exhibitors praised the visitors’ excellent<br />
professional quality and BEAUTYISTANBUL as one of<br />
the regular attendees to the event has demonstrated its<br />
international appeal to all the exhibitors and visitors and<br />
gain their interest once again.<br />
The most important event in Romania dedicated to beauty<br />
sector has taken place between the 27th and 30th of<br />
September <strong>2018</strong> to achieve its goal to be a reference for<br />
professionals from the industry and BEAUTYISTANBUL<br />
was present during the exhibition and received positive<br />
feedback from the attendees to the event in the cosmetics<br />
and beauty field.<br />
Again Hola Spain! We were in Madrid from 28th to 30th<br />
September <strong>2018</strong> at a cosmetics exhibition where exhibitors<br />
and visitors combined to create an international area full<br />
of creativity and business development, such an event<br />
could not be missed by BEAUTYISTANBUL to share its<br />
achievements and promote the 2019 exhibition.<br />
görüşmeler gerçekleştirerek, 2-3-4 Ekim 2019 tarihli<br />
BEAUTYISTANBUL fuarına davet etti.<br />
Tanıtım çalışmalarına aralıksız devam eden BEAUTYISTANBUL<br />
ekibi, Endonezya’nın Jakarta şehrindeki sektör<br />
profesyonellerinin katılımının yüksek olduğu bir fuarda yerini<br />
aldı. Uluslararası renkli kozmetik alıcıları ve dağıtıcılarıyla da<br />
yoğun temaslarda bulunan ekibimiz, BEAUTYISTANBUL 2019<br />
fuarına yönelik yoğun ilgiyle karşılaştı.<br />
Eylül ayının ikinci yarısında, Latin Amerika’daki kozmetik<br />
fuarını ziyaret ettikten sonra tanıtım faaliyetleri Polonya’da<br />
sürdürüldü. Varşova’da düzenlenen güzellik fuarında, Doğu<br />
Avrupa ve çevresinden profesyonel iş insanları ve potansiyel<br />
alıcılarla görüşülüp, BEAUTYISTANBUL fuarı tanıtıldı.<br />
Polonya seyahatinin ardından, Bolivya’da ziyaretlerimiz<br />
sürdü. Dünyanın hızla büyüyen şehirlerinden Santa Cruz‘da<br />
düzenlenen birçok sektörü barındıran ve uzun soluklu bir<br />
fuarda tanıtım faaliyetlerini yürüten BEAUTYISTANBUL ekibi,<br />
güzellik sektörüyle ilgili profesyonelleri 2-3-4 Ekim 2019 tarihli<br />
fuarımıza davet etti.<br />
Almanya’nın endüstri başkenti olarak bilinen şehri<br />
Nürnberg’de gerçekleşen, Avrupa’nın öncü ambalaj ve<br />
teknoloji etkinliklerinden birinde yerlerimizi aldık. Etkin ve<br />
güçlü bir tanıtım çalışması yürüten ekibimiz, ilgili sektörden<br />
potansiyel alıcılarla görüşerek BEAUTYISTANBUL fuarı ile ilgili<br />
olumlu geri dönüşler sağladı.<br />
Almaya fuarında çalışan ekibimizle eşzamanlı olarak,<br />
Polonya‘nın Varşova şehrindeki güzellik fuarında faaliyetlerini<br />
sürdürüldü. Polonya’daki etkinliklerde aktif olarak yer alan<br />
BEAUTYISTANBUL ekibi, kozmetik sektörü iş insanlarıyla<br />
görüşerek BEAUTYISTANBUL 2019 fuarını anlattı.<br />
Yoğun ve verimli geçen Eylül ayının son çalışmalarını<br />
iki farklı konumdaki etkinliklere katılarak tamamladık.<br />
Öncelikle Romanya Bükreş‘te çalışan ekibimiz, kuaför salonu<br />
profesyonellerinin yanı sıra güzellik malzemeleri ve bakım<br />
sektörlerinden gelen iş insanlarıyla da görüşerek, onları<br />
BEAUTYISTANBUL 2019’a davet etti.<br />
Romanya sonrasında, İspanya’nın Başkenti Madrid’de soluğu<br />
alan BEAUTYISTANBUL ekibi, burada oldukça kapsamlı bir<br />
güzellik fuarını ziyaret etti. Oldukça renkli geçen güzellik<br />
şovunda sıkı çalışan ekibimiz, ilgili katılımcılara ulaşarak onları<br />
2-3-4 Ekim 2019 tarihli BEAUTYISTANBUL fuarına davet etti.<br />
12 <strong>Pharma</strong>
www.beauty-istanbul.com<br />
Tel: +90 212 2229060 Fax: +90 212 6033134 - info@beauty-istanbul.com<br />
29 Ekim Cd. No:3 Vizyonpark 1. Plaza Ofis 41 Yenibosna - İstanbul, <strong>Turkey</strong>
Berko İlaç, Üretim Tesislerinin Üçüncü Fazını Açtı<br />
Otuz yılı aşkın süredir “Sağlıklı Yarınlara” vizyonuyla insan sağlığı için<br />
üretmeye ve çalışmaya devam eden, ilaç sektöründe güçlü bir marka<br />
olan Berko İlaç, 17 Kasım Cumartesi günü Sultanbeyli’deki üretim<br />
tesislerinin üçüncü fazının açılış törenini gerçekleştirdi.<br />
14 <strong>Pharma</strong><br />
Türkiye’nin önde gelen ilaç<br />
firmalarından Berko İlaç, üretim<br />
tesisinin üçüncü fazı için kurdele<br />
kesti. Hizmete alınan bu faz ile<br />
birlikte ilaç sektöründe yerelleşme<br />
adımları hızlanması amaçlanıyor.<br />
Tesisin içinde bulunan T.C. Sanayi<br />
ve Teknoloji Bakanlığı onaylı Ar-Ge<br />
merkezinde milli ilaç seferberliğine<br />
büyük katkılar sağlanacak.<br />
İstanbul Sultanbeyli’de bulunan<br />
Berko İlaç Üretim Tesisleri’nin<br />
üçüncü fazının açılış töreni,<br />
Cumhurbaşkanlığı Sağlık ve Gıda<br />
Politikaları Kurulu Üyesi ve İVEK<br />
Vakfı Mütevelli Heyet Başkanı Prof.<br />
Dr. Necdet Ünüvar, SGK Eski Başkan<br />
Yardımcısı ve İVEK Vakfı Mütevelli<br />
Heyeti Üyesi Dr. Mustafa Kuruca,<br />
İVEK Vakfı Mütevelli Heyet Başkan<br />
Yardımcısı Ecz. Mehmet Domaç,<br />
Türkiye İlaç Sanayi Derneği Başkanı<br />
Cengiz Celayir, Türkiye İlaç ve Tıbbi<br />
Cihaz Kurumu Başkanı Dr. Hakkı<br />
Gürsöz, Sultanbeyli Kaymakamı<br />
Metin Kubilay gibi önemli isimlerin<br />
katılımıyla gerçekleştirildi.<br />
Milli ilaca destek çağrısında<br />
bulunuldu<br />
Açılış töreninde konuşan<br />
Cumhurbaşkanlığı Sağlık ve Gıda<br />
Politikaları Kurulu Üyesi Prof. Dr.<br />
Necdet Ünüvar, Cumhurbaşkanı<br />
Recep Tayyip Erdoğan’ın ilaç ve<br />
sağlık sektörünü çok önemsediğini<br />
ve desteklediğini vurgulayarak,<br />
“Cumhurbaşkanımız, geçen<br />
hafta Ankara’da bir üniversitenin<br />
açılışında, ilaç ve tıbbi cihazla<br />
ilgili yerli ve milli hamleyi çok<br />
önemsediğini vurguladı ve bütün<br />
kurumlara, üniversitelere,<br />
bürokrasiye, hiçbir mazerete<br />
sığınmadan destek verin çağrısında<br />
bulundu. “Bugün Sultanbeyli’de<br />
Berko İlaç çok önemli bir tesisi<br />
hizmete alıyor. Bu hem sağlık<br />
sektörüne, hem istihdama, hem de<br />
ülkemizin ihracatına çok ciddi katkı<br />
sağlayacak bir alan. Vatandaşımızın<br />
sağlık hizmetlerine memnuniyetini<br />
de arttıracak önemli bir girişim.<br />
Berat Beran’ı gönülden kutluyorum.”<br />
açıklamalarında bulundu.<br />
Yerli ilaç sanayimize destek<br />
verilmeli<br />
Türkiye’de ilaç sanayisinin bir yere<br />
gelmesi için mutlaka yerli ilaç<br />
sanayiye güç verilmesi gerektiğini<br />
söyleyen Berko İlaç Yönetim Kurulu<br />
Başkanı Ecz. Berat Beran,
“Kendi çabalarımla dünyanın birçok<br />
ülkesine ürün satıyorum; ABD,<br />
Kanada ve Hong Kong’a gidiyorum,<br />
ama bu yeterli değildir; Türkiye<br />
ilaç sanayi artık dünya ülkelerinde<br />
ve Afrika gibi destinasyonlarda<br />
fabrikalar kurmalı.” açıklamalarında<br />
bulundu.<br />
Bugün gurur duyacağımız bir ilaç<br />
sanayimiz var<br />
Türkiye’de 1980’den sonra yerli<br />
sanayinin çok iyi fiyat aldığını<br />
söyleyen Beran, “Yerli sanayimiz o<br />
parayı gerçekten sanayiye yatırdı.<br />
Bugün gurur duyacağımız bir ilaç<br />
sanayimiz var. Bu sebeple devletimiz<br />
sanayiye ayrıcalıklı yaklaşmalı.<br />
Bizlerin farkına varmalı, görmeli.<br />
Ben hayatımda, ilaçtan başka hiçbir<br />
iş ve yatırım yapmadım. Neyim var<br />
neyim yoksa bu üç binadır. Kendi<br />
gelir seviyeme göre bir hayatım,<br />
bir yaşantım yok. Bugün burada<br />
benim çocukluk arkadaşlarım, en<br />
büyük dostlarım, eskiden beri beni<br />
tanıyan benle beraber eczanemde<br />
mücadele veren kalfam ve oğlu var.<br />
Onlar, benim en büyük dostlarım.<br />
Ne çektiğimi en iyi onlar bilir, bana<br />
diyorlar ki; ‘Berat Bey nihayet<br />
başardın’, başardım başardım ama<br />
hala başaracak önümüzde uzun bir<br />
yol var.” dedi.<br />
Tesiste üretilecek olan ürünler,<br />
dünya pazarına ihraç edilecek<br />
Açılan tesisin Türkiye’deki ilaç<br />
üretim kapasitesine anlamlı bir<br />
katkı olacağını söyleyen Türkiye İlaç<br />
ve Tıbbi Cihaz Kurumu Başkanı Dr.<br />
Hakkı Gürsöz ise “Burada üretilen<br />
ürünlerle ülkemizde üretilen imal<br />
ürünlerin payı daha da artacak. Bir<br />
önemli adımın ise, ihracat noktasında<br />
olacağını ümit ediyoruz. Tesiste<br />
üretilecek olan ürünler, dünya<br />
pazarına ihraç edilecek. Bu firmamız<br />
girişimci ve yenilikçi bir ruhla<br />
hareket eden bir firma… İnanıyorum<br />
ki birçok yeni ürün burada hayat<br />
bulacak ve insanımızın istifadesine<br />
burada sunulacak. Hem Türkiye,<br />
hem firma adına önemli bir yatırım<br />
olan bu fabrika şimdiden hepimiz<br />
için hayırlı uğurlu olsun.” ifadelerini<br />
kullandı. Tesisin üçüncü fazının<br />
faaliyete geçmesiyle Berko İlaç, yıllık<br />
82 milyon kutu üretim kapasitesine<br />
kavuştu. Türkiye ilaç pazarının güçlü<br />
bir oyuncusu olan Berko İlaç, dünya<br />
markası olma vizyonuyla başta ABD<br />
ve Kanada olmak üzere 14 ülkeye<br />
ihracat yapıyor. Hizmete alınan bu<br />
fazla beraber üretimin, istihdamın ve<br />
ihracatın arttırılması hedefleniyor.<br />
<strong>Pharma</strong> 15
One of the every 10 kidneys patients is<br />
Polycystic Kidney Patient<br />
Abdi İbrahim Otsuka Medical Directorate; has described what must be known<br />
about polycystic kidney disease, which is one of the most common hereditary<br />
diseases and where cyst clusters occur primarily in the kidneys.<br />
Her 10 böbrek hastasından biri Polikistik Böbrek Hastası<br />
Abdi İbrahim Otsuka Medikal Direktörlüğü; en sık rastlanan kalıtsal hastalıklardan<br />
olan ve kist kümelerinin, öncelikli olarak böbreklerde meydana geldiği polikistik<br />
böbrek hastalığıyla ilgili bilinmesi gerekenleri açıkladı.<br />
Abdi İbrahim Otsuka Medical Directorate emphasizes<br />
that one out of every 10 kidney patients requiring dialysis<br />
or transplantation is a Polycystic Kidney Patient and<br />
draws attention to what to know about the disease.<br />
Polycystic kidney disease is a disease that occurs<br />
primarily in the kidneys of cyst clusters. Although the<br />
kidneys are the most severely affected organs, polycystic<br />
kidney disease is not only limited to the kidneys.<br />
Abdi İbrahim Otsuka Medikal Direktörlüğü, diyaliz ya<br />
da nakil gerektiren her 10 böbrek hastasından birinin<br />
Polikistik Böbrek Hastası olduğuna vurgu yapıyor ve<br />
hastalıkla ilgili bilinmesi gerekenlere dikkat çekiyor.<br />
Polikistik böbrek hastalığı, kist kümelerinin, öncelikli<br />
olarak böbreklerde görülmesi sonucu meydana gelen<br />
bir hastalıktır. Genellikle böbrekler en şiddetli şekilde<br />
etkilenen organlar olmasına rağmen,<br />
16 <strong>Pharma</strong>
The disease can lead to the formation of cysts elsewhere<br />
in the body as well.<br />
In polycystic kidney disease; high blood pressure,<br />
back or side pain due to kidney growth, headache, and<br />
abdominal enlargement, blood in the urine, frequent<br />
urination, kidney stones, renal failure and symptoms of<br />
urinary tract or kidney infections can be found.<br />
When should be applied for doctor?<br />
Because the clinic of the disease is proceeding silent,<br />
the majority of patients may not be aware of polycystic<br />
kidney disease for years. A person who sees few signs<br />
and symptoms of polycystic kidney disease should<br />
consult a doctor. If the first degree relatives, parents,<br />
siblings or children have polycystic kidney disease, it<br />
is important for that person to take screening for this<br />
disease.<br />
It is sufficient reason for the disease to be passed on to<br />
children, if only it is in one of the parents. If a polycystic<br />
kidney disease occurs in a parent, the probability of the<br />
diseases’ development each child is 50 percent. If you<br />
have polycystic kidney disease and you are considering<br />
having a child, a genetic counsellor can help you assess<br />
the risk of passing the disease to your children.<br />
polikistik böbrek hastalığı yalnızca böbreklerle sınırlı<br />
kalmaz. Hastalık, vücudun başka bir yerinde de kistlerin<br />
oluşmasına yol açabilir.<br />
Polikistik böbrek hastalığında; yüksek tansiyon, böbrek<br />
büyümesine bağlı sırt veya yan ağrısı, baş ağrısı,<br />
karın büyümesi, idrarda kan, sık idrara çıkma, böbrek<br />
taşları, böbrek yetmezliği ve idrar yolu veya böbrek<br />
enfeksiyonları belirtileri bulunabilir.<br />
Doktora Ne Zaman Başvurmalı?<br />
Hastalığın kliniği sessiz seyrettiğinden dolayı hastaların<br />
büyük çoğunluğu yıllar boyunca polikistik böbrek<br />
hastalığının farkına varamayabilir. Polikistik böbrek<br />
hastalığı belirti ve işaretlerinin birkaçını gösteren bir<br />
kişinin doktora başvurması gerekmektedir. Birinci<br />
derecede akraba, ebeveyn, kardeş veya çocukta<br />
polikistik böbrek hastalığı var ise, kişinin bu hastalık için<br />
taramadan geçmesi de önem kazanmaktadır.<br />
Hastalığın çocuklara geçmesi için, yalnızca bir<br />
ebeveynde bulunması yeterli bir nedendir. Polikistik<br />
böbrek hastalığı bir ebeveynde görüldüğü takdirde, her<br />
bir çocuğun hastalığa yakalanma ihtimali yüzde ellidir.<br />
Polikistik böbrek hastalığınız varsa ve çocuk sahibi<br />
olmayı düşünüyorsanız, bir genetik danışmanı, hastalığın<br />
çocuklarınıza geçme riskini değerlendirmenize yardımcı<br />
olabilir.<br />
<strong>Pharma</strong> 17
More painless injection with the new<br />
formulation of Humira<br />
Anti-TNF Biologic Drug Group of HUMIRA (adalimumab) is a new form of<br />
AbbVie which has designed to reduce injection site pain HUMIRA ® 40mg<br />
/ 0.4ml (adalimumab), was offered to patients in <strong>Turkey</strong>…<br />
HUMIRA’nın yeni formülasyonuyla daha ağrısız enjeksiyon<br />
AbbVie’nin Anti-TNF Grubu Biyolojik İlacı HUMIRA (adalimumab)’nın<br />
enjeksiyon yeri ağrısını azaltmak üzere tasarlanan yeni formu HUMIRA ®<br />
40mg/0.4ml (adalimumab) Türkiye’de hastaların hizmetine sunuldu.<br />
• More painless injection with new non-citrate Humira 40mg /<br />
0.4ml<br />
Global biofarma company AbbVie today announced the launch<br />
of HUMIRA ® 40 mg / 0.4 ml, designed to improve patient<br />
experience by reducing injection site pain. The new formulation<br />
contains the same active substance adalimum, but does not<br />
contain citrate buffer and other inactive compounds.<br />
AbbVie completely removed the citrate known as the irritant in<br />
the injection without any change in the therapeutic efficacy of<br />
adalimumab due to advances in technology.<br />
HUMIRA 40 mg / 0.4ml the pain immediately after the injection,<br />
according to the current HUMIRA, as like 84 percent, said that<br />
significantly reduced.<br />
Abbvie <strong>Turkey</strong> Medical Director Dr. Mahmut Gücük; “HUMIRA<br />
40 mg / 0.4 ml will provide a significant reduction in injection<br />
site pain, unchanged for the safety and efficacy profile that<br />
physicians and patients see with Humira in the last 15 years.”<br />
he said. He also said that “While continuing to improve patient<br />
experience with Humira, we continue to strive for innovation in<br />
immunology and continue to explore technologies and devices<br />
that provide additional benefits to patients through various<br />
platform technologies”<br />
Six patients with moderate to severe active rheumatoid<br />
arthritis in each of the two clinical trials for the HUMIRA<br />
citrate-free formulation were examined and patients were<br />
randomized to receive a single dose of Humira 40 mg / 0.8 ml<br />
or Humira 40 mg / 0.4 ml, followed by a single treatment for<br />
the next dose. injection was performed. The combined analysis<br />
of both cross-over studies showed statistically significant<br />
difference in the injection site pain immediately after the<br />
administration of Humira 40 mg / 0.8 ml and Humira 40 mg /<br />
0.4 ml. (mean visual analogue scale (VAS) 3,7 cm vs. 1,2 cm; P<br />
“We’re 1 Against Cancer”<br />
provides psychological support to patients and their relatives<br />
via 30 different videos during the cancer treatment process!<br />
Novartis Oncology <strong>Turkey</strong> which emphasizes the importance of psychological support as<br />
well as the physician and drug support during the treatment of cancer has been providing<br />
the psychological support with 30 different videos for the patients and their relatives in the<br />
last two years with the awareness campaign called “We’re 1 Against Cancer”.<br />
“We’re 1 Against Cancer” campaign which was launched by Novartis Oncology <strong>Turkey</strong> with<br />
two important patient associations in 2017 and was carried out to support cancer patients<br />
and their relatives in <strong>Turkey</strong> reached 74 million people to date.<br />
“Kansere Karşı 1’iz”,<br />
Kanser tedavi sürecinde hasta ve hasta yakınlarına 30 adet<br />
farklı video ile psikolojik destek sağlıyor!<br />
Kanser tedavisi sürecinde doktor ve ilaç desteğinin yanı sıra psikolojik desteğin önemini<br />
vurgulayan Novartis Onkoloji Türkiye, son iki yıldır “Kansere Karşı 1’iz” isimli farkındalık<br />
kampanyası ile hasta ve hasta yakınları için 30 adet farklı video ile psikolojik destek<br />
sağlıyor.<br />
Novartis Onkoloji Türkiye, 2017 yılında iki önemli hasta derneği ile hayata geçirdiği ve<br />
Türkiye’de kanser hastaları ve hasta yakınlarına destek amacıyla yürüttüğü “Kansere<br />
Karşı 1’iz” kampanyası bugüne kadar 74 milyon kişiye erişti.<br />
Istanbul, October 2 <strong>2018</strong> – Novartis Oncology <strong>Turkey</strong>,<br />
which emphasizes the importance of proper psychological<br />
support to be given to the patients and their relatives<br />
during the disease process, embraces a non-focused area<br />
of communication to date and continues to raise awareness<br />
of cancer patients and their relatives with the campaign of<br />
“We’re 1 Against Cancer, As We Share”, which is the voice<br />
of patients and their relatives.<br />
While it was seen that patients and patient relatives<br />
fighting with cancer could not reach the psychological<br />
support they needed because of both financial and<br />
logistical problems by the research conducted prior to the<br />
start of the project initiated by the MetAmazon Association<br />
(Metastatic Breast Cancer Association) and Europa Donna<br />
(European Breast Cancer Coalition) in 2017, “We’re 1<br />
Against Cancer” campaign was launched in order to meet<br />
this need in the society. In this respect, “We’re 1 Against<br />
Cancer” platform, a free and easily accessible platform on<br />
YouTube, where both patients and their relatives may get<br />
answers to the questions they are curious about during<br />
the treatment process via a specialized onco-psychologist<br />
was created in cooperation with Novartis Oncology <strong>Turkey</strong>,<br />
Metamazon, and Europa Donna associations<br />
Kanser tedavisi gören hastalar ve hasta yakınlarına<br />
hastalık sürecinde verilecek doğru psikolojik desteğin<br />
önemine vurgu yapan Novartis Onkoloji Türkiye, bugüne<br />
dek iletişimine odaklanılmamış bir alanı sahiplenerek<br />
hasta ve hasta yakınlarının sesi olan “Kansere Karşı 1’iz,<br />
Paylaştıkça Biz” kampanyası ile kanser hastaları ve hasta<br />
yakınlarını bilinçlendirmeye devam ediyor.<br />
2017 yılında MetAmazon Derneği (Metastatik Meme<br />
Kanseri Derneği) ve Europa Donna (Avrupa Meme<br />
Kanseri Koalisyonu) işbirliği ile başlatılan projenin<br />
başlangıcından evvel gerçekleştirilen araştırma ile<br />
kanserle savaşan hasta ve hasta yakınlarının gerek maddi<br />
gerekse lojistik sorunlar nedeniyle ihtiyaç duydukları<br />
psikolojik desteğe ulaşamadıkları görülürken, toplumda<br />
bu ihtiyacı giderebilmek adına “Kansere Karşı 1’iz”<br />
kampanyası başlatıldı. Bu doğrultuda, Novartis Onkoloji<br />
Türkiye, MetAmazon ve Europa Donna dernekleri ile<br />
gerçekleştirilen iş birliği ile hem hastaların hem de<br />
hasta yakınlarının tedavi sürecinde merak ettikleri<br />
soruların yanıtlarını uzman bir onko-psikolog aracılığıyla<br />
alabilecekleri, Youtube üzerinden ücretsiz ve kolayca<br />
ulaşabilecekleri Kansere Karşı 1’iz platformu oluşturuldu.<br />
Türkiye’nin farklı illerinde kanser tedavisi gören ve<br />
20 <strong>Pharma</strong>
We’re 1 Against Cancer which is a social responsibility<br />
project for patients receiving cancer treatment and who<br />
do not have access to this support even though they need<br />
psychological support in different cities of <strong>Turkey</strong>, aims<br />
to raise awareness of the society by emphasizing the<br />
importance of correct psychological support as well as the<br />
physician and drug support during the cancer treatment<br />
process from the perspective of patient and patient<br />
relatives. In the scope of We’re 1 Against Cancer, which<br />
is a campaign with highest participation to date in the<br />
field of oncology, the information is given by a specialist<br />
psychologist on issues related to psychological support<br />
during the treatment process they are curious about to<br />
cancer patients and their relatives through YouTube.<br />
We’re 1 Against Cancer campaign has achieved a<br />
significant success as the project with the highest number<br />
of people who have an access in the oncology area, with<br />
74 million people being reached in the last 2 years. In<br />
addition, as a result of the cooperation with associations,<br />
the questions and subjects the cancer patients and their<br />
relatives are most curious about on the psychological<br />
support during the disease process were collected by<br />
questionnaire method and all questions were answered<br />
by onco-psychologist Elçin Biçer by consolidating from<br />
the perspective of patients and their relatives and thus,<br />
26 specialist information videos were prepared. The<br />
patients and their relatives have access to all information<br />
about the psychological support they need during the<br />
cancer treatment process through the YouTube – We’re 1<br />
Against Cancer channel via the digital data bank which was<br />
generated ( https://bit.ly/2rAuzBl )<br />
Pınar Üstündağ, General Manager of Novartis Oncology<br />
<strong>Turkey</strong>, who spoke due to Breast Cancer Awareness<br />
Month in which various campaigns are held between 1-31<br />
October in <strong>Turkey</strong>, as in the whole world, pointed out<br />
the campaign’s access figure and said: “We’ve reached<br />
millions of people since 2017 in which we started the<br />
“We’re 1 Against Cancer” campaign. We want to draw<br />
attention to the strength of the right psychological support<br />
for the patients and their relatives and we are very happy<br />
to see that our project has reached so many people today.<br />
We’re 1 Against Cancer will continue to be a guide for<br />
patients and their relatives who do not have access to<br />
psychological support. We, as Novartis Oncology <strong>Turkey</strong>,<br />
will continue to manufacture innovative drugs and present<br />
them to the medical world as well as to provide the support<br />
that patients need with our different projects in order to<br />
help to change and improve the lives of cancer patients.<br />
On the other hand, the “We’re 1 Against Cancer” campaign<br />
implemented by Novartis Oncology <strong>Turkey</strong> was deemed<br />
worthy of awards of “Best Awareness Campaign” and “Best<br />
Integrated Media Purchasing Campaign” in 2017 within<br />
the scope of Felis Awards given by MediaCat magazine for<br />
successful communication works<br />
psikolojik desteğe ihtiyaç duyduğu halde bu desteğe<br />
erişemeyen hastalar için bir sosyal sorumluluk projesi<br />
olan Kansere Karşı 1’iz, kanser tedavisi sürecinde hasta<br />
ve hasta yakınları perspektifinden hekim ve ilaç desteğinin<br />
yanı sıra doğru psikolojik desteğin önemine vurgu yaparak,<br />
toplumu bu konuda bilinçlendirmeyi amaçlıyor. Onkoloji<br />
alanında bugüne kadarki en yüksek katılımlı kampanya<br />
olan Kansere Karşı 1’iz kapsamında, Youtube üzerinden<br />
kanser hastalarına ve yakınlarına tedavi sürecinde merak<br />
ettikleri psikolojik desteğe dair konularda uzman bir<br />
psikolog tarafından bilgi aktarılıyor.<br />
Kansere Karşı 1’iz kampanyası, son 2 yılda ulaştığı 74<br />
milyon kişi ile onkoloji alanında en yüksek sayıda erişime<br />
sahip olan proje olarak önemli bir başarı yakaladı. Ayrıca,<br />
derneklerle gerçekleştirilen iş birliği neticesinde kanser<br />
hastaları ve yakınlarından hastalık sürecinde psikolojik<br />
destek ile ilgili en çok merak ettikleri sorular ve konular<br />
anket yöntemi ile toplandı ve tüm sorular hasta ve hasta<br />
yakınları perspektifinden konsolide edilerek, uzman Onkopsikolog<br />
Elçin Biçer tarafından yanıtlandı ve böylece 26<br />
adet uzman bilgilendirme videosu hazırlandı. Oluşturulan<br />
dijital bilgi bankası aracılığıyla hasta ve hasta yakınları,<br />
kanser tedavi sürecinde ihtiyaç duydukları psikolojik<br />
destekle ilgili tüm bilgilere Youtube – Kansere Karşı 1’iz<br />
kanalından ulaşabiliyorlar. ( https://bit.ly/2rAuzBl )<br />
Tüm dünyada olduğu gibi, Türkiye’de de 1-31 Ekim<br />
tarihleri arasında çeşitli kampanyaların düzenlendiği<br />
Meme Kanseri Bilinçlendirme Ayı dolayısıyla konuşan<br />
Novartis Onkoloji Türkiye Genel Müdürü Pınar Üstündağ,<br />
kampanyanın erişim rakamına dikkat çekerek, “Kansere<br />
Karşı 1’İz kampanyasını başlattığımız 2017 yılından bugüne<br />
milyonlarca kişiye eriştik. Bizler bu projeyle hastalık<br />
sürecinde hasta ve hasta yakınları için doğru psikolojik<br />
desteğin gücüne dikkat çekmek istedik ve bugün geldiğimiz<br />
noktada projemizin bu kadar fazla sayıda kişiye ulaştığını<br />
görmek bizleri son derece mutlu ediyor. Kansere Karşı<br />
1’iz, psikolojik desteğe erişimi olmayan hastalar ve hasta<br />
yakınları için rehber niteliğinde olmaya devam edecek.<br />
Novartis Onkoloji Türkiye olarak kanser hastalarının<br />
hayatlarını değiştirmeye ve iyileştirmeye yardımcı<br />
olabilmek için yenilikçi ilaçların üretilmesi ve tıp dünyasına<br />
sunulmasının yanı sıra, farklı projelerimizle de hastaların<br />
ihtiyaç duyduğu desteği sağlamaya devam edeceğiz.” dedi.<br />
Öte yandan, Novartis Onkoloji Türkiye tarafından hayata<br />
geçirilen Kansere Karşı 1’iz kampanyası, 2017 yılında,<br />
MediaCat dergisi tarafından başarılı iletişim çalışmalarına<br />
verilen Felis Ödülleri kapsamında, “En İyi Farkındalık<br />
Kampanyası” ve “En İyi Entegre Medya Satınalma<br />
Kampanyası” ödüllerine layık görüldü.<br />
<strong>Pharma</strong> 21
62 more drugs were<br />
added to the list of drugs to be paid for<br />
Minister of Family, Labour and Social Services, Zehra Zümrüt Selçuk<br />
said, “According to the decisions taken in the Medical and Economic<br />
Evaluation Commission, we have included 62 drugs in the list of drugs<br />
to be paid. Thanks to these drugs, we have provided alternatives and<br />
ease of access in the treatment of our insured patients.”<br />
Minister of Family, Labour and Social Services, Zehra Zümrüt Selçuk stated that 62 medicines<br />
were included in the list of drugs to be paid according to the decisions taken by the Medical<br />
and Economic Evaluation Commission. Selcuk said that alternative treatments and access to<br />
the treatment of the insured will be provided with these equivalent drugs. Selcuk declared<br />
that drugs added to the reimbursement list are drugs which are used in the treatment<br />
of antibacterial drugs, drugs used in heart diseases, vitamin support groups, COPD, HIV,<br />
Parkinson’s, Alzheimer’s, respiratory diseases and ulcers. Recording that 58 of the previously<br />
added drugs are domestic and 4 of them are international, Minister Selçuk said that<br />
alternatives and access facilities for the treatment of these 4 drugs will be provided with the<br />
new list.<br />
She said that 58 of the drugs taken on the reimbursement list of domestic production, 4<br />
of which indicates that foreign production, by taking part in the drug list of especially the<br />
equivalent 62 drugs, the list of drug will be enrichment and accessibility, as well as an<br />
estimated annual savings of about 6 million Turkish Liras. Minister Selçuk wished, “As<br />
Minister of Family, Labour and Social Services, we wish our patients will be healing with the<br />
list of medicines we received on our list of reimbursement, and wish a healthy life for our<br />
citizens.”<br />
22 <strong>Pharma</strong>
Bedeli ödenecek ilaçlar listesine 62 ilaç daha eklendi<br />
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, “Tıbbi ve<br />
Ekonomik Değerlendirme Komisyonunda alınan kararlara göre 62 adet<br />
ilacı, bedeli ödenecek ilaçlar listesine dâhil ettik. Eşdeğer olan bu ilaçlar<br />
sayesinde sigortalılarımızın tedavilerinde alternatifler ve erişim kolaylığı<br />
sağlamış olduk” dedi.<br />
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler<br />
Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk,<br />
bakanlık olarak Tıbbi ve Ekonomik<br />
Değerlendirme Komisyonunda<br />
alınan kararlara göre 62 adet<br />
ilacın bedeli ödenecek ilaçlar<br />
listesine dâhil edildiğini açıkladı.<br />
Selçuk, eşdeğer olan bu ilaçlar<br />
sayesinde sigortalıların tedavilerinde<br />
alternatifler ve erişim kolaylığı<br />
sağlandığını kaydetti. Selçuk,<br />
geri ödeme listesine eklenen<br />
ilaçların antibakteriyel ilaçlar, kalp<br />
rahatsızlıklarında kullanılan ilaçlar,<br />
vitamin destek grupları, KOAH, HIV,<br />
Parkinson, Alzheimer, solunum yolu<br />
hastalıkları ve ülser tedavisinde<br />
kullanılan ilaçlardan oluştuğu<br />
bilgisini verdi. Eklenen ilaçların 58<br />
adedinin daha önce de eşdeğerleri<br />
bulunduğunu, 4 adet ilacın ise daha<br />
önce eşdeğeri bulunmadığını dile<br />
getiren Bakan Selçuk, yeni liste ile<br />
bu 4 ilacın kullanıldığı tedaviler için<br />
de alternatifler ve erişim kolaylıkları<br />
doğduğunu aktardı.<br />
Geri ödeme listesine alınan<br />
ilaçlardan 58 adedinin yerli üretim,<br />
4’ünün ise yabancı üretim olduğunu<br />
belirten Selçuk, 62 adet ilacın<br />
özellikle eşdeğer olanların ilaç<br />
listesine girmesiyle ilaç tercihinde<br />
zenginleşme ve erişim kolaylığının<br />
yanı sıra yaklaşık 6 milyon lira yıllık<br />
tasarruf öngörüldüğünü paylaştı.<br />
Bakan Selçuk, “Aile, Çalışma ve<br />
Sosyal Hizmetler Bakanı olarak geri<br />
ödeme listemize aldığımız ilaçların<br />
hastalarımıza şifa olmasını temenni<br />
eder, vatandaşlarımıza sağlıklı bir<br />
ömür dilerim” ifadelerini kullandı.<br />
<strong>Pharma</strong> 23
İbrahim Etem - Menarini became the first pharmaceutical company with the “Good<br />
<strong>Pharma</strong>covigilance Practices “Certificate<br />
Studies that take care of human health received its award<br />
Ibrahim Etem - Menarini who has been serving with the vision of “value<br />
for people” is <strong>Turkey</strong>’s first pharmaceutical company acting more than<br />
100 years. Again it has realized another goal of being a first by taking a<br />
certificate in the field of “Good <strong>Pharma</strong>covigilance Practice”.<br />
İbrahim Etem – Menarini “İyi Farmakovijilans Uygulamaları”<br />
Sertifikasına sahip ilk ilaç firması oldu.<br />
İnsan sağlığını gözeten çalışmalar ödülünü aldı<br />
“İnsan için değer” vizyonuyla 100 yılı aşkın süredir hizmet veren<br />
Türkiye’nin ilk ilaç firması İbrahim Etem – Menarini, alanında yine bir ilki<br />
gerçekleştirerek “İyi Farmakovijilans Uygulamaları”<br />
sertifikasını alan ilk ilaç firması oldu.<br />
Of the oldest pharmaceutical companies in <strong>Turkey</strong><br />
Ibrahim Etem - Menarini, it attracts attention with its<br />
projects and achievements realized. İbrahim Etem -<br />
Menarini believes in the pharmacovigilance activities<br />
which means drug safety at the same time reflects the<br />
ethical values of its services to human health in the most<br />
accurate way for sure.<br />
Türkiye’nin en köklü ilaç firmalarından İbrahim<br />
Etem - Menarini, gerçekleştirdiği projeleri ve<br />
başarılarıyla dikkat çekiyor. İbrahim Etem - Menarini,<br />
“ilaç güvenliliği” anlamına gelen farmakovijilans<br />
faaliyetlerinde insan sağlığına yaptığı hizmetin etik<br />
değerlerini en doğru şekilde yansıttığına inanıyor.<br />
24 <strong>Pharma</strong>
In the scope of “Good <strong>Pharma</strong>covigilance Practice”<br />
certificate which is given by T.R. The Ministry of Health,<br />
<strong>Turkey</strong> <strong>Pharma</strong>ceuticals and Medical Devices Agency,<br />
Ibrahim Etem - Menarini’s pharmacovigilance studies<br />
have been examined and audited at all. Its convenience<br />
has been proven and its importance which it has being<br />
given on drug safety has been certified and registered.<br />
The result of great exertion<br />
Medical Director of İbrahim Etem - Menarini, Dr Meltem<br />
Özel Karataş, “<strong>Turkey</strong>’s first pharmaceutical company<br />
with Ibrahim Etem - Menarini’s behind this success,<br />
there are exertions of all our friends working in the<br />
pharmacovigilance department so far. Because of their<br />
valuable contribution, to pharmacist Merve Çalışır Çağal<br />
and pharmacist Begüm Elmas we also would like to<br />
thank once more. Everyone has made an effort in order<br />
to make the system work in the best possible way, and<br />
finally the right pharmacovigilance system was reached.<br />
Starting with the top management, we take care of<br />
pharmacovigilance as all company employees. We will<br />
continue to work hard to maintain our high standards in<br />
this field” she said.<br />
T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu<br />
tarafından verilen “İyi Farmakovijilans Uygulamaları”<br />
sertifikası kapsamında İbrahim Etem – Menarini’nin<br />
yürüttüğü farmakovijilans çalışmaları denetlenerek;<br />
uygunluğu kanıtlandı ve ilaç güvenliliğine verdiği önem<br />
sertifika ile tescillendi.<br />
Büyük emeklerin sonucu<br />
İbrahim Etem - Menarini Medikal Direktörü Dr.<br />
Meltem Özel Karataş “Türkiye’nin ilk ilaç firması olan<br />
İbrahim Etem - Menarini’nin bu başarısının arkasında,<br />
bugüne kadar farmakovijilans departmanında yer<br />
alan bütün arkadaşlarımızın emeği var. Yaptıkları<br />
katkılardan ötürü Ecz. Merve Çalışır Çağal ve Ecz.<br />
Begüm Elmas’a ayrıca çok teşekkür ederiz. Herkes<br />
sistemin en güzel şekilde çalışması için çaba harcadı<br />
ve sonunda en doğru farmakovijilans sistemine ulaşıldı.<br />
Üst yönetimden başlamak üzere tüm firma çalışanları<br />
olarak farmakovijilansı titizlikle ele alıyoruz. Bu alanda<br />
sağladığımız yüksek standardımızı korumak için yine var<br />
gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz” dedi.<br />
<strong>Pharma</strong> 25
Novartis <strong>Turkey</strong>, to its local production, continues<br />
with products in the field of oncology!<br />
• Novartis <strong>Turkey</strong>, as an important point of production on a global scale<br />
in parallel with our country’s decentralization policy by supporting the<br />
localization of drug production continues to work which is going to be leading<br />
in this area.<br />
• Novartis <strong>Turkey</strong>, has been working since 2014 in line with local production<br />
strategy. In addition to the domestic production of the drug, which has<br />
revolutionized the field of chronic myeloid leukemia, said that they are<br />
planning to introduce 2 new domestic products to the market in August 2019.<br />
Novartis Türkiye, yerel<br />
üretime onkoloji alanındaki<br />
ürünü ile devam ediyor!<br />
• Novartis Türkiye, global ölçekte önemli bir<br />
üretim noktası olarak ülkemizin yerelleşme<br />
politikaları ile paralel biçimde ilaç üretiminde<br />
lokalizasyonu destekleyerek bu alanda öncülük<br />
edecek çalışmaları sürdürüyor.<br />
• Yerel üretim stratejisi doğrultusunda 2014<br />
yılından bu yana çalışmalarını sürdüren<br />
Novartis Türkiye, Kronik Miyeloid Lösemi<br />
alanında devrim oluşturan ilacın yerli<br />
üretiminin yanı sıra 2019 yılı<br />
Novartis Group who is being operating production<br />
facilities in <strong>Turkey</strong> with Novartis <strong>Pharma</strong>ceuticals,<br />
Novartis Oncology, Sandoz <strong>Pharma</strong>ceuticals and Alcon<br />
as 4 division and more than 60 years; contributes to<br />
<strong>Turkey</strong>’s high-tech medication production with its<br />
enterprises in <strong>Turkey</strong> producing an added value.<br />
Novartis <strong>Turkey</strong> as an important point of production<br />
on a global scale, in parallel with the country’s<br />
decentralization policy in this area by supporting the<br />
localization of drug production continues works which<br />
will be leading as well.<br />
With the 1.5 billion dollars that we have realized in<br />
the last 10 years, we are the <strong>Turkey</strong>’s largest drug<br />
company in the exporting<br />
Novartis Group <strong>Turkey</strong> President and General Manager<br />
Novartis İlaç, Novartis Onkoloji, Sandoz İlaç ve Alcon<br />
olarak 4 divizyon ve üretim tesisleri ile 60 yıldan fazla<br />
süredir Türkiye’de faaliyet gösteren Novartis Grup;<br />
Türkiye’deki tesislerinde ürettiği katma değeri yüksek<br />
ilaçlarla Türkiye’nin yüksek teknolojili üretimine katkı<br />
sağlıyor.<br />
Novartis Türkiye global ölçekte önemli bir üretim noktası<br />
olarak, ülkemizin yerelleşme politikaları ile paralel<br />
biçimde ilaç üretiminde lokalizasyonu destekleyerek bu<br />
alanda öncülük edecek çalışmaları sürdürüyor.<br />
“Son 10 yılda gerçekleştirdiğimiz 1,5 milyar dolarla<br />
Türkiye’nin en çok ilaç ihracatı yapan firmasıyız”<br />
Sağlık hizmetleri alanında dünyanın lider ilaç<br />
şirketlerinden biri olarak, 60 yıldır yatırımlarıyla<br />
Türkiye’ye bağlılığını sürdürdüklerini belirten Novartis<br />
28 <strong>Pharma</strong>
of Sandoz <strong>Turkey</strong> Dr. Altan Demirdere the<br />
field of health care as one of the world’s<br />
leading pharmaceutical companies, said<br />
that in they have remained committed to<br />
its investments in <strong>Turkey</strong> for 60 years and<br />
he continued. “In 2017, we made exports<br />
of 130 million dollars from our production<br />
facilities. We have a total of 1.5 billion<br />
dollars, the company that makes <strong>Turkey</strong>’s<br />
top pharmaceutical exports have realized<br />
in the last 10 years. We have invested<br />
approximately 60 million dollars in 114<br />
clinical studies in 2017, pioneering the sector<br />
in clinical research. All this, as a global<br />
company, It is the most important indicator<br />
that shows our confidence for <strong>Turkey</strong>’s young<br />
and dynamic population, and in the market<br />
as well. Therefore, as Novartis, by increasing<br />
our investment will continue to strengthen<br />
our presence in <strong>Turkey</strong>. In this context, we<br />
continue to work in line with the strategies of<br />
our state in the field of local production. We<br />
will continue our commitment to the Turkish<br />
people with our medicines and investments<br />
that will make a difference in patients’ lives.”<br />
He said.<br />
The first domestic product in the field of<br />
oncology has launched<br />
Novartis Oncology, which aims to contribute<br />
to the national economy at the point of<br />
localizing the national economy, continues its<br />
efforts in the local production field in parallel<br />
with the group’s strategies.<br />
Novartis Oncology <strong>Turkey</strong> that continues<br />
the work of local production since 2014,<br />
achieves successful results in this area.<br />
<strong>Turkey</strong> General Manager of Novartis<br />
Oncology Pinar Üstündağ, as a result of<br />
this work said that the drug, which was<br />
launched on the market in its oncology<br />
portfolio and opened a revolution in the field<br />
of Chronic Myeloid Leukemia, was started to<br />
be produced locally. And stressed that the<br />
drug has met with the patients in the past<br />
months. Üstündağ has said that “As Novartis<br />
Oncology <strong>Turkey</strong>, our planning on sustainable<br />
local production in order to contribute to<br />
the goals and policy on local production are<br />
continuing since 2014. We are proud of being<br />
a pioneer in this field. In Kurtköy production<br />
facilities, we plan to bring 2 new domestic<br />
medicines to our patients, in August 2019,<br />
in addition to our first domestic medication<br />
productions.” She said.<br />
Grup Türkiye Başkanı ve Sandoz Türkiye Genel Müdürü Dr. Altan<br />
Demirdere ‘Üretim tesislerimizden 2017’de 130 milyon dolar<br />
ihracat gerçekleştirdik. Son 10 yılda gerçekleştirdiğimiz toplam 1,5<br />
milyar dolarla Türkiye’nin en çok ilaç ihracatı yapan firması olduk.<br />
Klinik araştırmalarda sektörde öncülük ederek 2017’de 114 klinik<br />
çalışmaya yaklaşık 60 milyon dolar yatırım yaptık. Tüm bunlar global<br />
bir şirket olarak Türkiye’nin genç ve dinamik nüfusuna, pazarına<br />
duyduğu güvenin en önemli göstergesi.<br />
Dolayısıyla Novartis olarak, yatırımlarımızı artırarak Türkiye’deki<br />
varlığımızı güçlendirmeye devam edeceğiz. Bu kapsamda<br />
devletimizin yerel üretim alanındaki stratejilerine paralel<br />
şekilde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Hastaların hayatlarında<br />
fark oluşturacak ilaçlarımızla ve yatırımlarımızla Türk insanına<br />
bağlılığımızı sürdüreceğiz.’ dedi.<br />
Onkoloji alanındaki ilk yerli ürün pazara sunuldu<br />
Milli ekonomiyi yerelleştirme noktasında ülke ekonomisine katkı<br />
sağlama hedefiyle ilerleyen Novartis Onkoloji ise, grubun stratejileri<br />
ile paralel olarak yerel üretim alanındaki çalışmalarını hızla<br />
sürdürüyor.<br />
2014 yılından itibaren yerel üretim çalışmalarını sürdüren Novartis<br />
Onkoloji Türkiye, bu alandaki başarılı sonuçlara imza atıyor. Novartis<br />
Onkoloji Türkiye Genel Müdürü Pınar Üstündağ, bu çalışmalarının<br />
neticesinde onkoloji portföyünde pazara verilen, Kronik Miyeloid<br />
Lösemi alanında devrim açmış olan ilacın yerli olarak üretilmeye<br />
başlandığını ve geçtiğimiz aylarda hastalarla buluştuğunu vurguladı.<br />
Üstündağ, “Novartis Onkoloji Türkiye olarak, ülkemizin yerel üretim<br />
konusundaki hedeflerine ve politikalarına sürdürülebilir katkı<br />
sağlamak amacıyla yerel üretim konusundaki planlamalarımızı 2014<br />
yılından bu yana sürdürüyor; bu alanda öncü olmanın gururunu ve<br />
mutluluğunu yaşıyoruz. Kurtköy üretim tesislerinde ilk yerli üretilen<br />
ilacımız dışında 2 yeni yerli üretilecek ilacımızı daha 2019 yılının<br />
Ağustos ayında hastalarla buluşturmayı planlıyoruz” dedi.<br />
<strong>Pharma</strong> 29
Eczacılara 2 bin lira ceza getiren madde<br />
komisyondan geçmedi<br />
Anadolu Eczacı ve Depocuları Derneği (AEDD)<br />
Başkanı Onur Tokel’in gündeme getirdiği ‘reçetesiz<br />
ilaç satışında kutu başına eczacılara 2 bin lira ceza’<br />
verilmesini öngören madde, gelen tepkiler üzerine<br />
TBMM Sağlık Komisyonu’ndan geçmedi. 25 bin<br />
eczacıyı, yüzlerce ecza deposunu ve hastaları olumsuz<br />
etkileyecek madde, sağlık çalışanlarına yönelik<br />
şiddetin önlenmesi için hazırlanan yasa teklifinden<br />
çıkartıldı.<br />
Onur Tokel, yaptığı açıklamada, dernek olarak<br />
konuyu gündeme getirmelerinin ardından<br />
ulusal, yerel ve sektörel medyada geniş yer<br />
bulduğunu, hemen oluşan kamuoyu baskısının<br />
TBMM’ye yansıdığını ve ilgili maddenin iptal<br />
edildiğini söyledi.<br />
Onur Tokel, “Söz konusu madde aynen<br />
yasalaşsaydı eczacılar reçetesiz ilaç satışında<br />
kutu başına 2 bin lira ceza ödeyecekti. Üstelik bu<br />
ceza, sadece antibiyotikler, antidepresanlar için<br />
değil tüm ilaçlar için uygulanacaktı. Eczacılar 10<br />
liralık migren ilacını veremeyecek, 2 liralık bir<br />
ilaç için bile reçete istenecekti” dedi.<br />
Tokel, gösterdikleri duyarlılıktan dolayı medya<br />
ve Meclis Sağlık Komisyonu’nun değerli<br />
üyelerine teşekkür etti.<br />
30 <strong>Pharma</strong>
Project which Teaches Health Information with<br />
Game, 365 Days, Health in Break<br />
The new project “Health in Break” launched by Bayer, in collaboration with ÖRAV<br />
(Teacher Academy Foundation), is hosting 365 days of in-depth Health and with<br />
children’s play areas specially designed to increase the health information of<br />
children, and enabling them to learn the requirements of a healthy life.<br />
Oyunla Sağlık Bilgisi<br />
Öğreten Proje;<br />
365 Gün Teneffüste<br />
Sağlık<br />
Bayer, ÖRAV(Öğretmen Akademisi<br />
Vakfı) ile işbirliği yaparak başlattığı<br />
yeni projesi 365 Gün Teneffüste<br />
Sağlık ile çocukların sağlık<br />
bilgilerini artırmak için özel olarak<br />
tasarlanan oyun alanlarıyla onların<br />
dünyasına konuk oluyor ve sağlıklı<br />
yaşamın gerekliliklerini eğlenerek<br />
öğrenmelerini sağlıyor.<br />
In order to increase preventable health habits and to<br />
increase the rate of health literacy, Bayer has taken a<br />
new step and launched the 365 Days Health in Break<br />
project. Bayer believes that when health literacy is<br />
increased, individuals in the community will be able<br />
to decide on issues affecting quality of life, such as<br />
protecting their health and taking preventive health<br />
services. Bayer who knows very well that consumer<br />
Health which is the most important part of creating this<br />
consciousness, moved to reach the children’s future.<br />
Located in various provinces across <strong>Turkey</strong> with<br />
educational games drawn into playing fields and parks in<br />
shopping malls, children will consolidate the information<br />
they learned in school in public areas. And they will have<br />
fun and increase their health information.<br />
In this project, even “istop” is with vitamins<br />
The main objective to be reached with the project is<br />
to support the raising of the health literacy rate in the<br />
long term and thus to raise the basic health information<br />
and awareness of the individuals in the society and<br />
to increase the healthy life year and quality of the<br />
individuals accordingly. On the other hand, the contents<br />
Önlenebilir sağlık alışkanlıklarının artması ve sağlık<br />
okuryazarlığı oranını artırmak için çalışmalar yapan<br />
Bayer, yeni bir adım atarak 365 Gün Teneffüste<br />
Sağlık projesini başlattı. Ancak sağlık okuryazarlığı<br />
artırıldığında toplumdaki bireylerin sağlığını koruma ve<br />
önleyici sağlık hizmetlerini alma gibi yaşam kalitesini<br />
etkileyen konularda karar verebilir hale geleceklerine<br />
inanan Bayer Tüketici Sağlığı, bu bilinci oluşturmanın en<br />
önemli parçası toplumun geleceği çocuklara ulaşmak<br />
için harekete geçti.<br />
Türkiye genelinde çeşitli illerde bulunan AVM’lerdeki<br />
oyun alanları ve parklara çizilen eğitici oyunlarla<br />
çocuklar artık okulda öğrendikleri bilgileri açık<br />
alanlarda da pekiştirecekler ve hem eğlenip hem de<br />
sağlık bilgilerini artıracaklar.<br />
Bu projede istop bile vitaminli<br />
Projeyle ulaşılmak istenen ana hedef, uzun vadede<br />
sağlık okuryazarlığı oranının yükseltilmesine destek<br />
olmak ve böylece toplumdaki bireylerin temel sağlık<br />
bilgilerinin ve bilincinin yükseltilmesini buna bağlı<br />
olarak da bireylerin sağlıklı yaşam yılı ve kalitesinin<br />
32 <strong>Pharma</strong>
of the games were created in line with the healthy<br />
nutrition and movement programs of the Ministry<br />
of Health and international health institutions for<br />
children. And it was approved from the pedagogical<br />
point of view with the contributions of the Teachers<br />
Academy Foundation.<br />
The game will continue to touch the lives of every<br />
child in the coming period by using the game’s<br />
strength and mind-blowing game areas with<br />
information on very important issues such as<br />
children’s health, cleanliness, personal care,<br />
proper nutrition, benefits of exercise, regular<br />
drinking of water, recognition of the body and<br />
organs.<br />
“Only 31% of <strong>Turkey</strong> is the category of adequate<br />
health literacy…”<br />
At promotional events with the participation of<br />
Bayer and ÖRAV performing the project, Bayer<br />
<strong>Turkey</strong> Consumer Health Country Manager for<br />
Taygun Gunay, drew attention to the need to<br />
increase the health literacy rate in <strong>Turkey</strong>, he said.<br />
“* Only 31% of <strong>Turkey</strong>’s is in the adequate health<br />
literacy category, but we believe that in the coming<br />
years, this ratio is able to bring to a higher level.<br />
For example, we have begun to act for children by<br />
saying “as the twig is bent, so grows the tree”. Our<br />
basic strategy here is to be able to tell everyone in<br />
a sustainable way to take correct measures at all.”<br />
Nazif Karadere, the Chairman of ÖRAV, as the<br />
Foundation, underlined the importance of the<br />
private sector and NGO cooperation in his speech.<br />
Karadere stated that they are the first and most<br />
active non-governmental organization working<br />
in order to provide support for educators in their<br />
professional development since 2008. Additionally<br />
he said that they were happy to be involved in a<br />
joint project with Bayer, a socially responsible<br />
company. Karadere, “We hope that our cooperation<br />
with Bayer in this project will be more sustainable.<br />
We aim to expand our 365 days, Health in Break<br />
project in the future and carry it to many more<br />
children” he said about the project.<br />
The first Turkish teacher Nurten Akkuş, who was<br />
chosen as one of the top 10 teachers of the world<br />
in the Global Teacher Awards, made a speech on<br />
the importance of the game in child education for<br />
the project’s promotional activity.<br />
The “365 Days, Health in Break” Project will<br />
continue to work to contribute to a healthy future.<br />
* Dated May 2016 “<strong>Turkey</strong> Health Literacy Scale<br />
Reliability and Validity Study” 69.4% of the<br />
population according to the results “inadequate” or<br />
“problematic” in the categories of health literacy.<br />
artırılmasını sağlamak. Öte yandan oyunların içerikleri Sağlık<br />
Bakanlığı’nın ve uluslararası sağlık kuruluşlarının çocuklar<br />
için sağlıklı beslenme ve hareket programları doğrultusunda<br />
oluşturuldu ve Öğretmen Akademisi Vakfı’nın katkılarıyla<br />
pedagojik açıdan değerlendirilerek onaylandı.<br />
Oyunun gücü ve akılda kalıcılığını kullanarak çocukların sağlık,<br />
temizlik, kişisel bakım, doğru beslenme, egzersiz yapmanın<br />
faydaları, düzenli su içme, vücudu ve organları tanıma gibi<br />
çok önemli konularda bilgi içeren oyun alanlarıyla proje<br />
önümüzdeki dönemde de her çocuğun hayatına dokunmaya<br />
devam edecek.<br />
“Türkiye’nin sadece %31’i* yeterli sağlık okuryazarlığı<br />
kategorisinde”<br />
Projeyi hayata geçiren Bayer ve ÖRAV’ın katılımıyla gerçekleşen<br />
tanıtım etkinliğinde Bayer Tüketici Sağlığı Türkiye Ülke Müdürü<br />
Taygun Günay Türkiye’deki sağlık okuryazarlığı oranının<br />
yükseltilmesi gerektiğine dikkat çekerek, “Türkiye’nin sadece<br />
%31’i* yeterli sağlık okuryazarlığı kategorisinde ama inanıyoruz<br />
ki önümüzdeki yıllarda bu oranı daha yüksek seviyelere<br />
çıkarmak mümkün. Örneğin biz «Ağaç yaşken eğilir» dedik<br />
çocuklar için harekete geçtik. Buradaki temel stratejimiz<br />
sürdürülebilir bir şekilde doğru önlem alma yöntemlerini<br />
herkese anlatabilmek” dedi.<br />
ÖRAV Yönetim Kurulu Başkanı Nafiz Karadere ise yaptığı<br />
konuşmada Vakıf olarak özel sektör ve STK işbirliklerine<br />
verdikleri önemin altını çizdi. 2008’den bu yana eğitimcilerin<br />
mesleki ve kişisel gelişimine destek sağlamak amacıyla<br />
Türkiye’nin ilk ve en etkin sivil toplum kuruluşu olarak<br />
çalıştıklarını belirten Karadare, sosyal sorumluluk bilinci<br />
yüksek bir şirket olan Bayer ile ortak bir projede yer almaktan<br />
mutluluk duyduklarını söyledi.Karadere projeyle ilgili<br />
olarak “Bayer’le bu projede başlayan iş birliğimizin daha<br />
sürdürülebilir olmasını umuyoruz. 365 Gün Teneffüste Sağlık<br />
projesini önümüzdeki dönemde daha da genişleterek daha çok<br />
çocuğumuza taşımayı hedefliyoruz“ dedi.<br />
Küresel Öğretmen Ödülleri’nde dünyanın en iyi 10<br />
öğretmeninden biri seçilen ilk Türk öğretmen Nurten Akkuş<br />
da projenin tanıtım etkinliği için “oyunun çocuk eğitimindeki<br />
önemi” üzerine konuşma yaptı.<br />
365 gün Teneffüste Sağlık Projesi sağlıklı bir gelecek inşa<br />
edilmesine katkı sağlamak için çalışmalarını sürdürecek.<br />
*Mayıs 2016 tarihli ”Türkiye Sağlık Okuryazarlığı Ölçekleri<br />
Güvenilirlik Ve Geçerlilik Çalışması” sonuçlarına göre toplumun<br />
%69,4’ü “yetersiz” veya “sorunlu” sağlık okuryazarlığı<br />
kategorilerindedir.<br />
<strong>Pharma</strong> 33
Turkish Thoracic Society’s Law Proposal Evaluation:<br />
“Far from Solution, Insufficient”<br />
In the written statement made by the Board of the Turkish Thoracic Society<br />
- Central Administration, it was stated that the provisions in the draft on<br />
the Proposal of the Law on Amendments to Certain Laws and Decree Laws,<br />
however, were pertinent, but deficient. “We want the regulation to be revised,<br />
as the draft is in its first form, in which the tobacco products are offered for<br />
sale both in the plain packages and in closed cabinets within the enterprise.”<br />
was evaluated as…<br />
Türk Toraks Derneği’nden Yasa Teklifi Değerlendirmesi:<br />
“Çözümden Uzak Ve Yetersiz”<br />
Türk Toraks Derneği Merkez Yönetim Kurulu tarafından yapılan yazılı<br />
açıklamada, Sağlıkla İlgili Bazı Kanun ve KHK’lerde Değişiklik Yapılmasına<br />
Dair Kanun Teklifine ilişkin, taslaktaki hükümlerin yerinde ancak eksik<br />
olduğu belirtilerek, “Düzenlemenin, tasarının ilk halinde yer aldığı gibi,<br />
tütün ürünlerinin hem düz (yalın) paket hem de işletme içerisindeki<br />
kapalı dolaplarda satışa sunulması biçiminde revize edilmesini istiyoruz.”<br />
değerlendirmesi yapıldı.<br />
Turkish Thoracic Society - Central Executive Board,<br />
made a written statement about the possible law<br />
change concerning particularly Chest Diseases experts,<br />
in general, all the doctors actually. In the statement<br />
it is said that Turkish Grand National Assembly has<br />
begun to work on Health Related Law and the Law on<br />
Amendments to Certain Laws and Decree Laws.<br />
“We lost four of our members because of health<br />
violence.”<br />
It is firstly stated that, the proposed provisions for the<br />
resolution of the violence in health are inadequate and<br />
far from resolving the problem. “As an association<br />
that has lost four of its members due to the violence<br />
experienced in the health environment, we extremely<br />
want that the fines and penalties that would deter all<br />
kinds of violence against physicians - health workers<br />
that would kill properly should be added to the<br />
proposal.” It is said in the statement as well.<br />
Under Article 5 of the proposal, “the right of physicians<br />
who are expelled from the public office to exercise<br />
their professions shall be removed without the need<br />
Türk Toraks Derneği Merkez Yönetim Kurulu’nun<br />
açıklamasında, “Özelinde Göğüs Hastalıkları uzmanları,<br />
genelinde ise tüm hekimlerin dikkati, Türkiye Büyük<br />
Millet Meclisi Genel Kurul’unda bugünlerde görüşülen<br />
Sağlıkla İlgili Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde<br />
Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun<br />
Teklifine yönelmiş durumdadır.” denildi.<br />
“Dört üyemizi sağlıkta şiddet nedeniyle kaybettik”<br />
Yasa tasarısı kapsamında yer alan ve sağlıkta yaşanan<br />
şiddetin çözümüne yönelik önerilen hükümlerin<br />
“yetersiz” ve “sorunun çözümünden uzak” olduğu<br />
belirtilerek, “Dört üyesini sağlık ortamında yaşanan<br />
şiddet nedeniyle kaybetmiş bir dernek olarak, hekimesağlık<br />
çalışanlarına yönelik öldürmeye varan her tür<br />
şiddeti layıkıyla caydıracak cezaların söz konusu kanun<br />
teklifine eklenmesinin gerekli olduğunu belirtiyoruz.”<br />
ifadesine yer verildi.<br />
Teklifin 5. maddesi kapsamında “haklarında mahkeme<br />
kararı olması aranmaksızın kamu görevinden ihraç<br />
edilen hekimlerin mesleklerini icra etme haklarını<br />
ortadan kalkacağı ve mecburi hizmet süresi gerekçesiyle<br />
36 <strong>Pharma</strong>
for a court decision. And the provisions that will keep<br />
physicians who have completed their medical school<br />
education away from the profession on the grounds<br />
of compulsory service period, will be evaluated as a<br />
violation of patient rights.<br />
“Tobacco products must enter the closed cabinets”<br />
In the proposal, the following opinions on the<br />
items related to “tobacco control” are given:<br />
“We believe that the provisions contained<br />
in the draft law saying that tobacco<br />
products should be sold in a plain<br />
package are pertinent, but<br />
deficient. For this reason, we<br />
would like to revise this<br />
regulation in the form<br />
of its first version of<br />
the bill, in which<br />
the tobacco<br />
products are<br />
offered both<br />
in the plain<br />
packages and<br />
in the closed<br />
cabinets<br />
within the<br />
enterprise.”<br />
“The rights<br />
of health<br />
workers must<br />
be protected”<br />
“With the<br />
existing<br />
situation of<br />
protocol which<br />
arranges<br />
the collaboration of <strong>Turkey</strong> Public Hospitals Authority<br />
affiliated hospitals and medical schools, the<br />
abolishment of the rights of the faculty members who<br />
are intended to conduct education and research firstly<br />
in the medical faculties, related provisions must be<br />
removed from the draft accordingly at all”<br />
Following statements were given in the defending<br />
statement;<br />
“We invite the TGNA to make contact with the<br />
professional and scientific organizations of<br />
the physicians and health workers about these<br />
aforementioned arrangements and to shape together a<br />
process that protects the rights of physicians and health<br />
workers and protects the public interest together.”<br />
tıp fakültesi eğitimini tamamlamış hekimleri meslekten<br />
uzak tutacak hükümlerin hasta haklarının ihlali” olarak<br />
değerlendirildi.<br />
“Tütün ürünleri kapalı dolaba girmeli”<br />
Teklifteki “tütün kontrolü”ne ilişkin maddelere ilişkin şu<br />
görüşlere yer verildi:<br />
“Kanun taslağında yer alan ve tütün<br />
ürünlerinin düz (yalın) paket halinde<br />
satılmasını öngören hükümlerin<br />
yerinde olduğunu, ancak eksiklikle<br />
malul olduğunu düşünmekteyiz.<br />
Bu nedenle söz konusu<br />
düzenlemenin, tasarının<br />
ilk halinde yer<br />
aldığı gibi, tütün<br />
ürünlerinin<br />
hem düz<br />
(yalın)<br />
paket hem<br />
de işletme<br />
içerisindeki<br />
kapalı<br />
dolaplarda<br />
satışa<br />
sunulması<br />
biçiminde<br />
revize<br />
edilmesini<br />
istiyoruz.”<br />
“Sağlık<br />
çalışanlarının<br />
hakları<br />
korunmalı”<br />
Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumuna bağlı hastaneler<br />
ile tıp fakültelerinin ortak faaliyet göstermesini<br />
düzenleyen protokolünün mevcut haliyle tıp<br />
fakültelerinde öncelikle eğitim ve araştırma yapması<br />
hedeflenen öğretim üyelerinin haklarını ortadan<br />
kaldıracağı için söz konusu hükümlerin taslaktan<br />
çıkarılması gerektiği savunulan açıklamada, “TBMM’yi<br />
söz konusu düzenlemeler hakkında, hekim ve sağlık<br />
çalışanlarının mesleki ve bilimsel örgütleriyle temasa<br />
geçmesini ve bu çerçevede hasta haklarına sahip çıkan,<br />
hekim ve sağlık çalışanlarının haklarını koruyan ve<br />
kamu yararını gözeten bir süreci birlikte şekillendirmeye<br />
davet ediyoruz.” ifadelerine yer verildi.<br />
<strong>Pharma</strong> 37
The loss of limb in diabetes is 25 times more!<br />
Although it is easy to treat wounds caused by simple bumps, this is different for<br />
diabetics. Wounds caused by diabetes cause limb losses and deaths. Experts,<br />
diabetic foot wound and foot care have made important warnings about. People<br />
with diabetes, according to people who are not diabetic and have wounds, have risk<br />
of losing their limbs 25 times more than them, they emphasize…<br />
Diyabetlerde uzuv kaybı<br />
25 kat daha fazla!<br />
Basit çarpmalar sonucunda oluşan<br />
yaraların tedavisi kolay olsa da şeker<br />
hastaları için bu durum farklı. Şeker<br />
hastalığının neden olduğu yaralar<br />
uzuv kayıpları ve ölümlere yol açıyor.<br />
Uzmanlar, diyabetik ayak yarası<br />
ve ayak bakımı hakkında önemli<br />
uyarılarda bulunarak, şeker hastası<br />
olan insanların, şeker hastası olmayan<br />
ve yarası olan insanlara göre 25 kat<br />
daha fazla uzuvlarını kaybettiğini<br />
vurguluyor.<br />
Üsküdar University NPISTANBUL Brain Hospital<br />
Orthopaedics Specialist Dr Abdullah Şarlak, diabetic<br />
foot wounds and foot care made recommendations<br />
accordingly.<br />
Specialist Dr Abdullah Şarlak who says “Wounds;<br />
simple bumps, bumps can occur at everyone and<br />
their treatment is also very easy. However, if you are<br />
a diabetic and your sugar is not under control, these<br />
wounds can cause limb loss and death” continued his<br />
words as follows. “People with diabetes, according to<br />
people who are not diabetic and have wounds, have<br />
risk of losing their limbs 25 times more than them. It is<br />
possible to prevent limb loses and deaths with simple<br />
measures.”<br />
Wash your feet with warm water every day<br />
Specialist Dr Abdullah Şarlak who says the feet should<br />
be washed with warm water every day, continued his<br />
words as follows; “Check the temperature of the water;<br />
should not be too hot or too cold. After washing, the feet<br />
should be dried gently just as a baby’s feet are being<br />
done.<br />
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi<br />
Ortopedi Uzmanı Dr. Abdullah Şarlak, diyabetik ayak<br />
yaraları ve ayak bakımı konusunda önerilerde bulundu.<br />
“Yaralar; basit çarpmalar, vurmalar sonucu herkeste<br />
oluşabilir ve tedavisi de oldukça kolaydır. Ancak şeker<br />
hastasıysanız ve şekeriniz kontrol altında değilse bu<br />
yaralar uzuv kayıplarına, ölümlere neden olabiliyor”<br />
diyen Uzm. Dr. Abdullah Şarlak, “Bu konu ile ilgili<br />
yapılan araştırmalara göre şeker hastası olan insanlar,<br />
şeker hastası olmayan ve yarası olan insanlara göre 25<br />
kat daha fazla uzuvlarını kaybetmektedir. Basit önlemler<br />
ile uzuv kayıplarının, ölümlerin önüne geçilebilir”<br />
şeklinde konuştu.<br />
Ayaklarınızı her gün ılık su ile yıkayın<br />
Uzm. Dr. Abdullah Şarlak, her gün ayakların ılık su ile<br />
yıkanması gerektiğini belirterek, “Suyun sıcaklığı kontrol<br />
edilmeli; çok sıcak ya da çok soğuk olmamalıdır. Ayaklar<br />
yıkanma sonrası bir bebeğin ayaklarını kuruluyor gibi<br />
nazikçe kurulanmalıdır. Kurulama işlemi ayağınızda bir<br />
yara, kanama oluşmuş ise bunu görebilmek adına beyaz<br />
bir havlu ile gerçekleştirilmelidir” dedi.<br />
38 <strong>Pharma</strong>
Drying should be done with a white towel in order to see<br />
a wound in your foot and bleeding.”<br />
Wear slippers or shoes at home<br />
Specialist Dr Şarlak who says ““You should not step<br />
with bare feet, and also your feet should not be wet as<br />
well”, said that “There must be slippers and shoes in<br />
the house that will protect the feet for sure. After taking<br />
the ablution, you must dry all the fingers of the foot in a<br />
polite way. Your socks on your feet should not be nylon,<br />
the foot should be air, stitched, and non-sock cotton<br />
socks should be preferred”<br />
Be careful when cutting your nails<br />
Specialist Dr Şarlak continued<br />
his words as follows “Care<br />
must be taken when<br />
cutting the nails.<br />
Diabetes patients<br />
can experience<br />
vision problems.<br />
If he / she is<br />
having vision<br />
problems, he /<br />
she should get<br />
help for nail<br />
cutting.”<br />
“The nails<br />
should be cut<br />
straight, the<br />
edges should<br />
be made oval<br />
with rasp. Every<br />
day the feet should<br />
be examined with<br />
mirror. We need to<br />
check and see the places<br />
where we cannot see in our feet<br />
with the mirror. The foot should be<br />
aired and kept clean. During the day we<br />
should constantly examine our feet for conditions such<br />
as temperature increase, colour change, bleeding, and<br />
swelling” he also said.<br />
Use soft shoes and they also have to let your feet<br />
breathe as well.<br />
“Our shoes need to be soft; pointed and heeled shoes<br />
should not be used. Leather shoes for breathing on our<br />
feet and thick soled shoes should be used. Apart from<br />
what should be done every day at home, we have to go<br />
to the foot health centres for foot health once a year.<br />
Additionally we should also go to the dermatology clinics<br />
once a year as well” he said.<br />
Ev içinde de mutlaka terlik veya ayakkabı giyin<br />
“Çıplak ayak ile yerlere basmamak ve ayakların ıslak<br />
olmamasına özen göstermeniz gerekir” diyen Uzm.<br />
Dr. Şarlak, “Mutlaka ev içinde dahi ayağı koruyacak<br />
terlik, ayakkabı olmalı. Abdest aldıktan sonra ayağın<br />
tüm parmak aralarını kibar bir şekilde kurutmalısınız.<br />
Ayağınızdaki çorap naylon olmamalı, ayağı hava<br />
aldıracak, dikişli olmayacak, sıkmayan pamuklu<br />
çoraplar tercih edilmeli” diye konuştu.<br />
Tırnaklarınızı keserken dikkatli olun<br />
Uzm. Dr. Abdullah Şarlak, “Tırnaklar kesilirken<br />
dikkatli olunması gerekir. Şeker hastaları<br />
görme problemi yaşayabiliyor. Şayet<br />
görme problemi yaşıyorsa,<br />
yakınından tırnak kesimi için<br />
yardım alması gerekir”<br />
diyerek, sözlerini şöyle<br />
sürdürdü:<br />
“Tırnaklar düz<br />
kesilmeli,<br />
kenarları törpü<br />
ile oval hale<br />
getirilmeli.<br />
Her gün ayna<br />
ile ayaklar<br />
muayene<br />
edilmeli.<br />
Ayağımızı<br />
aynaya tutup<br />
göremediğimiz<br />
yerlerini de<br />
görmemiz, kontrol<br />
etmemiz gerekiyor.<br />
Ayağın hava alması,<br />
temiz kalması sağlanmalı.<br />
Gün içerisinde sürekli olarak<br />
ısı artışı, renk değişimi, kanama,<br />
şişme gibi durumlar için ayaklarımızı<br />
muayene etmeliyiz.<br />
Yumuşak ve ayağınızın hava almasını sağlayan<br />
ayakkabılar kullanın<br />
Ayakkabılarımızın yumuşak olması gerekiyor; sivri<br />
uçlu, topuklu ayakkabılar kullanılmamalı. Ayağımızın<br />
hava almasını sağlayan deri ayakkabılar ve tabanının<br />
koruyucu olduğu kalın tabanlı ayakkabılar kullanılmalı.<br />
Ayağımızın hava almasını sağlamak için 2-3 ayakkabımız<br />
olmalı. Bir ayakkabıyı en az 24, en fazla 48 saat<br />
havalandırdıktan sonra giymemiz gerekiyor. Evde her<br />
gün yapılması gerekenler dışında yılda bir kez ayak<br />
sağlığı için ayak sağlığı merkezlerine, cildiyeye gidilmesi<br />
gerekmektedir.”<br />
40 <strong>Pharma</strong>
Beauty where<br />
the continents meet!<br />
Kıtaların buluştuğu yerde<br />
güzellik ile buluşalım!<br />
20-22 June / Haziran 2019<br />
Follow us / Bizi takip edin<br />
/beautyeurasia<br />
/beauty_eurasia<br />
/beautyeurasia<br />
/beautyeurasia.com/Linkedin<br />
Organiser / Organizatör
Young people competed to improve the lives of<br />
diabetes patients<br />
“Make an invention, Make diabetes easier” contest which was organized<br />
for the fifth time with the partnership of Sanofi and <strong>Turkey</strong> Diabetes<br />
Foundation initiated to facilitate the daily lives of patients, was held in<br />
Feria Palace recently…<br />
Gençler diyabet hastalarının<br />
hayatlarını iyileştirmek için yarıştı<br />
Sanofi ve Türkiye Diyabet Vakfı iş ortaklığı ile diyabetli hastaların günlük<br />
yaşamlarını kolaylaştırmak amacıyla başlatılan “Sen Bul Diyabet Kolaylaşsın”<br />
yarışmasının beşincisi geçtiğimiz günlerde Feriye Palace’da düzenlendi.<br />
Sanofi is a world leader in life sciences with over 90<br />
years’ experience in the field of diabetes. In addition<br />
to innovative and integrated treatment solutions, with<br />
corporate social responsibility projects continue to<br />
contribute to life by raising awareness about diabetes.<br />
The partnership of Sanofi and <strong>Turkey</strong> Diabetes<br />
Foundation initiated for the fifth time this year conducted<br />
“Make an invention, Make Diabetes easier” project<br />
competition. There were 6 innovative ideas competing<br />
from each category. The winners of the competition<br />
whom the jury members had difficulty in choosing the<br />
project were; Yelda Mansuroglu, Yasemin Topak, Utku<br />
Ertas - Hilal Acar, Selin Sen - Hurkan Dere, Bashir<br />
Sefa Mumay - Omrum Erguven, Kazim Gullu and Busra<br />
Kaplan were awarded with a ceremony in Feriye Palace.<br />
Diyabet alanında 90 yılı aşkın tecrübesi ile yaşam<br />
bilimlerinde dünya lideri olan Sanofi, inovatif ve<br />
entegre tedavi çözümlerinin yanı sıra kurumsal<br />
sosyal sorumluluk projeleriyle de diyabet konusunda<br />
farkındalık oluşturarak yaşama güç katmaya devam<br />
ediyor. Sanofi ve Türkiye Diyabet Vakfı iş ortaklığı ile<br />
başlatılan ve bu sene beşincisi gerçekleşen “Sen Bul<br />
Diyabet Kolaylaşsın” proje yarışmasında, 6 kategoride<br />
birbirinden yenilikçi fikirler yarıştı. Jüri üyelerinin<br />
seçmekte zorlandığı projenin kazananları; Yelda<br />
Mansuroğlu, Yasemin Topak, Utku Ertaş - Hilal Acar,<br />
Selin Şen - Hürkan Dere, Beşir Sefa Mumay-Ömrüm<br />
Ergüven, Kazım Güllü ve Büşra Kaplan Feriye Palace’da<br />
gerçekleşen tören ile ödüllendirildi.<br />
Diyabetli hastaların günlük yaşamlarını kolaylaştıracak<br />
42 <strong>Pharma</strong>
Diyabet Diyetisyenliği Derneği Kurucu<br />
Başkanı Prof. Dr. Emel Selma Özer<br />
KWORKS (Girişim Hızlandırma ve<br />
Kuluçka Programı) Koordinatörü<br />
Burak Yaman<br />
Türkiye Diyabet Vakfı Kurucu Başkanı<br />
Prof. Dr. Temel Yılmaz<br />
In the competition which was held in order to determine<br />
the best inventions to facilitate the daily lives of Diabetes<br />
Patients in <strong>Turkey</strong> with the project of “Make invention,<br />
Make Diabetes easier”, there were applications were<br />
made from close to 100 different universities and<br />
faculties. The projects which were ranked among the<br />
students from different disciplines such as medicine,<br />
pharmacy and engineering were determined as a<br />
result of the evaluations of the jury members who are<br />
experts in their field. Some of the important names in<br />
this jury are as follows. <strong>Turkey</strong> Diabetes Foundation<br />
Founder President Prof. Dr. Temel Yılmaz, Professor<br />
of Endocrinology and Metabolism Diseases at Koç<br />
University Dr. Oğuzhan Deyneli, Founder President<br />
of the Diabetes Dietitian Association Dr. Emel Selma<br />
Özer, KWORKS (Initiative Acceleration and Incubation<br />
Program) Coordinator Burak Yaman…<br />
At the end of the competition, the winners of 6 categories<br />
were given prizes, while the winner of the project’s<br />
grand prize was offered an internship opportunity in<br />
Sanofi as well as award of 10.000TL.<br />
Young people competed, people with diabetes will win<br />
In the project where university students compete<br />
to facilitate the lives of diabetic patients, Beşir Sefa<br />
Mumay-Ömrüm Ergüven, who competes with the VR-<br />
Supported Diabetes Education project in the category of<br />
Diabetes Awareness, was given the biggest reward.<br />
The award-winning names in the other 5 categories<br />
are; Yelda Mansurugu with “Exercise with my Diabetes”<br />
Project in Exercise Activities category. Yasemin Topak<br />
with “Diabetic Foot Thermometer” project in Body and<br />
Foot Care category. Utku Ertaş - Hilal Acar, in the Social<br />
Communication Network and Psychological Support<br />
category with “Alo Diabetes” project.<br />
buluşların ortaya çıkması amacıyla düzenlenen “Sen Bul<br />
Diyabet Kolaylaşsın” proje yarışmasına Türkiye’nin farklı<br />
üniversite ve fakültelerinden 100’e yakın başvuru yapıldı.<br />
Tıp, eczacılık ve mühendislik gibi farklı disiplinlerden<br />
öğrencilerin katıldığı yarışmada dereceye giren projeler;<br />
Türkiye Diyabet Vakfı Kurucu Başkanı Prof. Dr. Temel<br />
Yılmaz, Koç Üniversitesi Endokrinoloji ve Metabolizma<br />
Hastalıkları Öğretim Üyesi Prof. Dr. Oğuzhan Deyneli,<br />
Diyabet Diyetisyenliği Derneği Kurucu Başkanı Prof.<br />
Dr. Emel Selma Özer, KWORKS (Girişim Hızlandırma<br />
ve Kuluçka Programı) Koordinatörü Burak Yaman’ın<br />
da aralarında bulunduğu, kendi alanında uzman jüri<br />
üyelerinin değerlendirmeleri sonucunda belirlendi.<br />
Yarışma sonunda 6 kategorinin kazananlarına ödüller<br />
verilirken projenin büyük ödülünü kazanan fikir sahibine<br />
10.000TL’nin yanı sıra Sanofi’de staj imkânı da sunuldu.<br />
Gençler yarıştı, diyabetliler kazanacak<br />
Üniversite öğrencisi gençlerin, diyabet hastalarının<br />
hayatlarını kolaylaştırmak için yarıştığı projede büyük<br />
ödül Diyabet Farkındalığı kategorisinde “VR Destekli<br />
Diyabet Eğitimi” projesiyle yarışan Beşir Sefa Mumay-<br />
Ömrüm Ergüven’in oldu.<br />
Projenin diğer 5 kategorisinde ödül kazanan isimler;<br />
Egzersiz Aktiviteleri kategorisinde “Diyabetimle<br />
Egzersiz” projesiyle Yelda Mansuroğu, Vücut ve Ayak<br />
Bakımı kategorisinde “Diyabetik Ayak Termometresi”<br />
projesiyle Yasemin Topak, Sosyal İletişim Ağı ve<br />
Psikolojik Destek kategorisinde “Alo Diyabet” projesiyle<br />
Utku Ertaş - Hilal Acar, Sağlıklı Beslenme kategorisinde<br />
“Okutmadan Alma” projesiyle” Selin Şen - Hürkan<br />
Dere, Kan Şekeri Ölçümü ve Takibi kategorisinde ise<br />
“Dia Adjustable İğne” projesiyle Kazım Güllü oldu.<br />
Türk Diyabet Vakfı mansiyon özel ödülüne ise Egzersiz<br />
Aktiviteleri kategorisinde “Egzersiz Yapıyorum,<br />
<strong>Pharma</strong> 43
Sanofi Türkiye Diyabet ve<br />
Kardiyovasküler İş Birimi Direktörü<br />
Buğra Kulak<br />
Koç Üniversitesi Endokrinoloji ve<br />
Metabolizma Hastalıkları Öğretim<br />
Üyesi Prof. Dr. Oğuzhan Deyneli<br />
Selin Şen - Hürkan Dere with the project “Do not buy<br />
before showing it barcode” in the Healthy Nutrition<br />
category. Kazim Güllü with “Dia Adjustable Needle”<br />
project in the category of Blood Glucose Measurement<br />
and Monitoring. Büşra Kaplan, who is competing with<br />
the project of “I’m Exercising, I am being successful”<br />
in the Exercise Activities category, was awarded to the<br />
special award of the Turkish Diabetes Foundation.<br />
Speaking at the award ceremony <strong>Turkey</strong> Diabetes<br />
Foundation Founder President Prof. Dr. Temel Yılmaz<br />
explained the importance of diabetes in these words.<br />
“According to the World Health Organization, 1<br />
person dies every 8 seconds due to diabetes and its<br />
complications. Diabetes by itself ranks 6th among<br />
death causes. Today, the number of diabetics under<br />
treatment in <strong>Turkey</strong>, only 5.6 million, while the total<br />
number of diabetes exceeds 7 million. If not controlled,<br />
it may cause serious health problems such as blindness,<br />
kidney failure, diabetic foot, heart disease and stroke.<br />
Although diabetes is not an infectious disease, it is<br />
predicted to affect 600 million people in 20 years. The<br />
figures clearly reveal the importance of diabetes. We all<br />
have a lot of responsibility in this area. With the project<br />
“Make invention, Make diabetes easier” which has<br />
brought us together here today, our goal is to encourage<br />
innovations among the young minds all around <strong>Turkey</strong><br />
that raise the quality of life of patients, and to raise more<br />
awareness about the diabetes that can be fatal.”<br />
<strong>Turkey</strong> Sanofi Diabetes and Cardiovascular Business<br />
Unit Director, Mr Buğra Kulak, 425 million people is<br />
being affected in the world and approximately 7 million<br />
people is being affected in <strong>Turkey</strong> from diabetes, said<br />
that a very serious threat. He underlined that it is not<br />
only enough to produce treatment solutions for diabetes,<br />
Başarılı Oluyorum” projesiyle yarışan Büşra Kaplan layık<br />
görüldü.<br />
Yarışmanın ödül töreninde konuşma yapan Türkiye<br />
Diyabet Vakfı Kurucu Başkanı Prof. Dr. Temel Yılmaz,<br />
diyabet hastalığının önemini şu sözlerle anlattı.<br />
“Dünya Sağlık Örgütü’ne göre her 8 saniyede 1<br />
insan diyabet ve komplikasyonları nedeniyle hayatını<br />
kaybediyor. Diyabet tek başına ölüm nedenleri<br />
arasında ise 6’ncı sırada yer alıyor. Bugün Türkiye’de<br />
tedavi altındaki diyabetli sayısı sadece 5,6 milyon iken<br />
toplam diyabetli sayısı 7 milyonu aşıyor. Kontrol altına<br />
alınmadığında körlük, böbrek yetmezliği, diyabetik<br />
ayak, kalp hastalığı ve inme gibi ciddi sağlık sorunlara<br />
yol açabilen diyabetin bulaşıcı bir hastalık olmamasına<br />
rağmen 20 yıl içinde 600 milyon kişiyi etkileyeceği<br />
öngörülüyor. Rakamlar diyabetin önemini açıkça ortaya<br />
koyuyor. Bu alanda hepimize çok fazla sorumluluk<br />
düşüyor. Bugün bizi burada bir araya getiren Sen<br />
Bul Diyabet Kolaylaşsın projesi ile amacımız Türkiye<br />
çapındaki genç beyinleri, diyabetli hastaların hayat<br />
kalitelerini yükseltecek buluşlar sunmaya özendirmeyi<br />
ve ölümle sonuçlanabilen diyabet hastalığıyla ilgili<br />
farkındalığı daha da artırmak.<br />
Sanofi Türkiye Diyabet ve Kardiyovasküler İş Birimi<br />
Direktörü Buğra Kulak, diyabetin dünyada 425 milyon<br />
kişiyi, Türkiye’de ise yaklaşık 7 milyon kişiyi etkileyen<br />
çok ciddi bir tehdit olduğunu belirterek, diyabet için<br />
sadece tedavi çözümleri üretmenin yetmediğini,<br />
insanlarda farkındalık oluşturmanın önemli olduğunun<br />
altını çizdi. Sanofi’nin diyabete karşı mücadelesinden ise<br />
şu sözlerle bahsetti:<br />
“Sanofi Türkiye olarak diyabet yönetiminde dünya<br />
liderlerinden biri olan Sanofi’nin global gücünü de<br />
arkamıza alarak inovatif ve entegre tedavi çözümleri<br />
44 <strong>Pharma</strong>
it is important to raise awareness among people. He also talked<br />
about the Sanofi’s struggle against diabetes with these words:<br />
“As Sanofi <strong>Turkey</strong>, also by taking Sanofi’s global power behind us,<br />
one of the world leaders in the management of diabetes, we are<br />
developing innovative and integrated treatment solutions. We carry<br />
out R & D activities, offer products and realize awareness raising<br />
projects. In this direction, we aim to carry the “Make an invention,<br />
Make diabetes easier” project to the public agenda and present the<br />
solutions to the problems faced by the patients with diabetes.<br />
In addition, Mr Buğra Kulak who has said that “Our goal with the<br />
project “Make an invention, make diabetes easier” is to encourage<br />
innovations among the young minds all around <strong>Turkey</strong> which would<br />
raise the quality of patients, and to raise more awareness about the<br />
diabetes which can be fatal at all”, stressed the importance of the<br />
project.<br />
geliştiriyor, Ar-Ge çalışmaları yapıyor, ürünler<br />
sunuyor ve farkındalık oluşturma projeleri hayata<br />
geçiriyoruz. Bu doğrultuda bu yıl beşincisini<br />
düzenlediğimiz “Sen Bul Diyabet Kolaylaşsın”<br />
proje yarışması ile diyabetin kamuoyu gündemine<br />
taşınması ve diyabetli hastaların karşılaştıkları<br />
sorunlara çözüm sunmayı amaçlıyoruz.”<br />
Ayrıca Buğra Kulak, Sen Bul Diyabet Kolaylaşsın<br />
projesi ile Türkiye çapındaki genç beyinleri,<br />
diyabetli hastaların hayat kalitelerini yükseltecek<br />
buluşlar sunmaya özendirmeyi ve ölümle<br />
sonuçlanabilen diyabet hastalığıyla ilgili<br />
farkındalığı daha da artırmayı hedeflediklerini<br />
belirterek, projenin önemini vurguladı.<br />
<strong>Pharma</strong> 45
The center of firsts; Biota laboratories<br />
Biota Laboratories, which started its journey in order to provide effective and<br />
long-term herbal solutions to health and beauty problems, started to work<br />
with Prof. Dr. Murat Türkoğlu after his 25 years of academic life in 2010.<br />
We have recently visited Biota Laboratories R&D Centre as Beauty <strong>Turkey</strong><br />
Magazine. We talked with Prof Dr Murat Türkoğlu about new products, R & D<br />
Centre and the success story which were captured in 16 years.<br />
İlklerin merkezi;<br />
Biota laboratuvarları<br />
Sağlık ve güzellik sorunlarına etkin ve<br />
uzun vadeli bitkisel çözümler sunmak<br />
adına yolculuğuna başlayan Biota<br />
Laboratuvarları’nın yolu 2010 yılında<br />
Prof. Dr. Murat Türkoğlu ile kesişti. 25<br />
yıllık akademik hayatının ardından en<br />
son Biota Laboratuvarları’nda AR-GE<br />
Merkezi Müdürü olarak görev yapan<br />
Prof. Dr. Murat Türkoğlu ile Beauty<br />
<strong>Turkey</strong> Dergisi olarak<br />
16 yılda yakalanan başarı hikâyesini,<br />
Ar-Ge Merkezi ve yeni ürünler üzerine<br />
konuştuk.<br />
Professor Dr Murat Türkoğlu, R&D Director of Biota<br />
Laboratories, one of the largest cosmetics companies<br />
of <strong>Turkey</strong> and Europe, since 2010 stated that they<br />
continued their activities by getting R&D Center<br />
Document approval in 2014 and said that they have been<br />
continuing their activities. Prof Dr Türkoğlu who added<br />
that they have received the R & D and Design Centres<br />
Award in 2017, underlined that the R & D Centre of Biota<br />
Laboratories is in a sense an industrial and, in a sense,<br />
an academic place. <strong>Turkey</strong>’s, said they made the first<br />
dermocosmetic product using thermal water Prof. Dr.<br />
Türkoğlu, added that in spite of the fact that we are a<br />
rich country in the world in terms of thermal waters, it is<br />
a sad situation being late.<br />
Professor Dr Murat Türkoğlu; Can you tell us a little<br />
about yourself and Biota Laboratories?<br />
Professor Murat Türkoğlu, I am a cosmetologist. I’ve<br />
both studied and worked in the field of cosmetics in<br />
Türkiye’nin ve Avrupa’nın en büyük kozmetik<br />
firmalarından biri ve gıda takviyesi fabrikası olan<br />
Biota Laboratuvarları’nda 2010 yılından itibaren AR-<br />
GE Merkezi Müdürü olarak faaliyet yürüten Prof. Dr.<br />
Murat Türkoğlu 2014 yılında da Ar-Ge Merkezi Resmi<br />
Belgesi onayı alarak resmi anlamda faaliyetlerine<br />
devam ettiklerini ifade etti. 2017 yılında Ar-Ge ve<br />
Tasarım Merkezleri” Ödülü aldıklarını da sözlerine<br />
ekleyen Prof. Dr. Türkoğlu Biota Laboratuvarları’nın<br />
Ar-Ge Merkezi’nin bir anlamda endüstriyel, bir anlamda<br />
akademik bir yer olma özelliğini taşıdığının altını<br />
çizdi. Türkiye’nin termal su kullanılarak üretilen ilk<br />
dermokozmetik serisini yaptıklarını söyleyen Prof. Dr.<br />
Türkoğlu, termal sular bakımından dünya zengini olan<br />
ülkemizde böyle bir konuda geç kalınmış olunmasının<br />
üzücü bir durum olduğunu da sözlerine ekledi.<br />
Prof. Dr. Murat Türkoğlu; kendinizden ve Biota<br />
Laboratuvarları’ndan kısaca bahseder misiniz?<br />
48 <strong>Pharma</strong>
America. After working for a long period of time as a<br />
chair of the Department of Cosmetology at Marmara<br />
University, I have retired upon the offer coming from<br />
Biota Laboratories. In 2010, I joined the Biota family<br />
by participating in the establishment of Biota R & D<br />
Laboratories.<br />
Biota Laboratories R & D Centre was established with a<br />
scientific and strong infrastructure. Biota Laboratories<br />
have an R & D centre consisting of independent<br />
laboratories, plant research centre, cosmetic product<br />
formulation centre and food supplement prototyping<br />
centres. At the same time, we have independent<br />
laboratories consisting of cell culture laboratory and<br />
instrumental analysis laboratories.<br />
We do both scientific research and product development<br />
together with human cells of hair and skin. Biota<br />
Laboratories’ team consists of pharmacists, chemists,<br />
molecular biologists and biologists.<br />
We make scientific publications in international<br />
journals. We are also developing interesting products<br />
in our laboratories. We have collaborations with<br />
dermatologists, physicians and universities.<br />
We have been realizing our clinical and scientific studies<br />
together with Dermatologist Dr Erkin Pekmezci, Dr Zeki<br />
Karagülle of the Department of Medical Ecology and<br />
Hydroclimatology of Istanbul University and Dr Halis<br />
Suleyman of <strong>Pharma</strong>cology Department of Medical<br />
Faculty of Erzincan University. We have been also<br />
developing TUBITAK projects and formulas with the<br />
consultancy of Murat Kartal from the Department of<br />
<strong>Pharma</strong>cognosy of Bezmialem University. In short, our<br />
R & D centre is not just a closed centre, with a research<br />
and development laboratory, we are in cooperation at<br />
least 10 universities within the <strong>Turkey</strong>.<br />
Do you have any cooperation with universities abroad?<br />
With universities abroad, we are making cooperation due<br />
to the non-fast return product tests in <strong>Turkey</strong> and their<br />
related dermatological tests only. Apart from this, we<br />
do not need to work because we produce our data and<br />
formulas ourselves. Obviously we are self-sufficient.<br />
Biota Laboratories is the only R & D Centre in <strong>Turkey</strong><br />
has the distinction of being an academic in an industrial<br />
sense in a sense.<br />
Cosmetics companies that don’t have an R & D centre<br />
are too late in evaluating our country’s resources which<br />
are rich in thermal waters. In the 1980s, we see that<br />
there are scientific studies published in the journals<br />
of the French dermocosmetic companies related to<br />
thermal waters. Unfortunately, we have just reached this<br />
stage as a country. A study of the thermal waters, Biota<br />
Laboratories developed a product for the first time in<br />
<strong>Turkey</strong>, was launched to the market.<br />
Bioxcin Aqua Thermal Series Dandruff Shampoo Bolu<br />
Göynük Thermal Water and Bioxcin Aqua Thermal<br />
Profesör Murat Türkoğlu, kozmetik uzmanıyım.<br />
Amerika’da kozmetik alanında hem okuyup hem de<br />
çalışmalar yaptım. Ardından uzun süre Marmara<br />
Üniversitesi’nde Kozmetoloji Bilim Dalı Başkanlığı<br />
yaptıktan sonra Biota Laboratuvarlarından gelen<br />
teklif üzerine emekli oldum. 2010 yılında Biota Ar-Ge<br />
Laboratuvarlarının kuruluşunda yer alarak Biota ailesine<br />
katılmış oldum.<br />
Biota Laboratuvarları Ar-Ge Merkezi bilimsel ve sağlam<br />
bir alt yapıyla hareket etmek amacıyla kuruldu. Biota<br />
Laboratuvarları’nda bağımsız laboratuvarlardan oluşan<br />
bir Ar-Ge merkezi, bitki araştırma merkezi, kozmetik<br />
ürün formülasyon merkezi ve gıda takviyesi prototip<br />
üretme merkezlerimiz var. Aynı zamanda hücre kültürü<br />
laboratuvarı ve enstrümantal analiz laboratuvarlarından<br />
oluşan bağımsız laboratuvarlarımız var. Buralarda<br />
insan saç ve deri hücreleriyle hem bilimsel araştırma<br />
yapmak hem de ürün geliştirme işlemlerini birlikte<br />
gerçekleştiriyoruz. Biota Laboratuvarları’nın kadrosunu<br />
eczacı, kimyager, moleküler biyolog ve biyologlardan<br />
oluşuyor.<br />
Uluslararası dergilerde bilimsel yayınlar yapıyoruz.<br />
Aynı zamanda ilginç ürünlerde geliştiriyoruz<br />
laboratuvarlarımızda. Dermatolog hekimlerle ve<br />
üniversitelerle iş birliklerimiz var. Klinik ve Bilimsel<br />
çalışmalarımızı Dermatolog Hekim Erkin Pekmezci,<br />
İstanbul Üniversitesi Tıbbi Ekoloji ve Hidroklimatoloji<br />
Bölümü’nden Zeki Karagülle, Erzincan Üniversitesi Tıp<br />
Fakültesi, Farmakoloji Bölümü’nden Halis Süleyman ile<br />
birlikte gerçekleştirmekteyiz. Aynı zamanda Bezmialem<br />
Üniversitesi Farmakognozi Bölümü’nden Murat Kartal’ın<br />
danışmanlığı ile önceki yıllarda ve halen TUBİTAK<br />
projeleri ve formüller geliştirmekteyiz. Kısacası Ar-<br />
Ge merkezimiz kapalı bir merkezden ibaret değil,<br />
Türkiye’deki en az 10 üniversite ile iş birliği içerisinde<br />
olan bir araştırma geliştirme laboratuvarlarına sahip<br />
durumdayız.<br />
Yurt dışındaki üniversitelerle iş birlikleriniz var mı?<br />
Yurt dışındaki üniversitelerle sadece Türkiye’de hızlı<br />
dönüşü olmayan ürün testleri, dermatolojik testler<br />
dışında kendi kendimize yettiğimiz ve verilerimizi,<br />
formüllerimizi kendimiz ürettiğimiz için çalışmaya gerek<br />
duymuyoruz. Türkiye’de tek olan Biota Laboratuvarları<br />
Ar-Ge Merkezi bir anlamda endüstriyel bir anlamda<br />
akademik bir yer olma özelliğini taşıyor.<br />
Biota Laboratuvarları Ar-Ge Merkezi dışında, bir Ar-Ge<br />
merkezine sahip olmayan kozmetik şirketleri termal<br />
sular bakımından zengin olan ülkemiz kaynaklarını<br />
değerlendirme konusunda çok geç kalmış durumda.<br />
1980’li yıllarda Fransız dermokozmetik şirketlerinin<br />
termal sularla ilgili yaptığı dergilerde yayınlanmış<br />
bilimsel çalışmalar olduğunu görmekteyiz. Bizler ülke<br />
olarak henüz bu aşamaya gelmiş bulunmaktayız ki<br />
yine termal sulara yönelik bir çalışma Türkiye’de ilk<br />
<strong>Pharma</strong> 49
Shampoo for Thermal Scalp We have shown that we<br />
have been working in the field of thermal products<br />
obtained from Bursa Osmangazi Thermal Water.<br />
What was the most important factor in the<br />
establishment of Biota Laboratories?<br />
Cihat Dündar plays a major role in the start of Biota’s<br />
journey in 2002 with a dream that founded years ago.<br />
Then in 2010, the R & D Centre in 2014 with the official<br />
certificate of the R & D Centre has been officially started<br />
to operate Biota. However, now there is a different<br />
Biota. In <strong>2018</strong>, we have more than 500 cosmetic and<br />
dermocosmetic products and 50 food supplements.<br />
We aimed to create an integrity by producing collagen,<br />
vitamins and minerals in order to support our food<br />
supplements from the inside. Biota Laboratories are at a<br />
very strong point.<br />
Could you tell us about your products and sales<br />
channels?<br />
Biota sells its products with two channels. The first<br />
one is the markets, which are with limited products<br />
that can be sold in there. The second one is the<br />
pharmacies, which are the most powerful places but<br />
we have been competing in there as well. There are<br />
competing companies in the area of dermocosmetic<br />
and food supplements. In fact, such products are<br />
recommended products from the physicians because of<br />
those products’ place is the pharmacies. Dermatologist<br />
should recommend these products after performing<br />
the necessary examination. The scientific and technical<br />
aspect of the work is very important, even if we succeed<br />
100%. Both physicians and pharmacists should know<br />
the subject very well. Because competition in the field<br />
of dermocosmetic is really huge. That’s why our work<br />
is pretty hard. The drugs aren’t like that. Because the<br />
state behind it, the physician writes, the state pays. The<br />
competition is not too much at all.<br />
What did Biota add to our lives?<br />
Biota, in the dermocosmetics field in <strong>Turkey</strong> is a<br />
company that created the formulas in large quantities<br />
from various plants. In other words, we can say that<br />
it has brought herbal cosmetics into life as a local<br />
company. We created a robust dermocosmetic brand<br />
and we can say we have added the herbal solutions to a<br />
life.<br />
What is the level of R & D studies and innovation<br />
studies now?<br />
Our R & D activities are very successful and we are<br />
proud of this. In <strong>2018</strong>, we published 6 international<br />
publications every 2 months. I would say it was very<br />
efficient. It is important for us that the doctors and<br />
pharmacists recommend our products.<br />
defa Biota Laboratuvarları’nda geliştirilerek piyasaya<br />
sunuldu. Bioxcin Aqua Thermal Serisi Kepek Şampuanı<br />
Bolu Göynük Termal Suyu’ndan ve Bioxcin Aqua Thermal<br />
Hassas Saç Derisi için Şampuan Bursa Osmangazi<br />
Termal Suyu’ndan elde ettiğimiz termal içerikli<br />
ürünler alanında çalışmalar yaptığımızı göstermiş<br />
bulunmaktayız.<br />
Biota Laboratuvarlarının kurulmasındaki en önemli<br />
etken neydi?<br />
Cihat Dündar’ın yıllar önce kurduğu bir hayal ile 2002<br />
yılında Biota yolculuğunun başlamasında büyük rol<br />
oynuyor. Daha sonra 2010 yılında Ar-Ge Merkezi’ni 2014<br />
yılında da Ar-Ge Merkezi Resmi Belgesi onayı alarak<br />
resmi anlamda faaliyetlerine başlıyor Biota.<br />
Bununla birlikte şimdi artık farklı bir Biota var.<br />
<strong>2018</strong> yılına geldiğimizde 500’den fazla kozmetik ve<br />
dermokozmetik ürünümüz 50 tane gıda takviyemiz var.<br />
Gıda takviyelerimizi güzelliği içerden de desteklemek<br />
amacıyla kolajenler, vitaminler ve minarelleri üreterek<br />
bir bütünlük oluşturmayı hedefledik. Şuan da Biota<br />
Laboratuvarları çok güçlü bir noktaya gelmiş durumda.<br />
Ürünlerinizden ve satış kanallarınızdan bahseder<br />
misiniz?<br />
Biota ürünlerini iki kanalla satıyor. Birincisi market<br />
kanalıyla, oralarda satılabilecek sınırlı ürünlerle<br />
marketlerde yer alıyor. İkincisi ise en güçlü olduğu ve<br />
rekabet halinde olduğu yer de eczaneler. Buralarda<br />
ise dermokozmetik ve gıda takviyeleri konusunda diğer<br />
firmalarla rekabet halinde. Aslında bu tür ürünler<br />
hekimlerin tavsiye ürünler olduğu için bunların yeri<br />
eczane. Dermatolog hekim gerekli muayenesini<br />
yaptıktan sonra bu ürünleri tavsiye etmelidir. İşin<br />
bilimsel ve teknik yönü %100 ünü başarsak bile tanıtım<br />
çok önemli. Konuyu hem hekimlerin hem de eczacıların<br />
çok iyi bilmesi gerekiyor. Çünkü dermokozmetik<br />
alanında rekabet çok fazla olduğu için işimiz oldukça<br />
zor. İlaçlar böyle değil. Çünkü arkasında devlet var,<br />
hekim yazar devlet öder, rekabet pek fazla yok.<br />
Biota hayatımıza girdiğinden beri neler kattı?<br />
Biota, Türkiye’de dermokozmetik alanında değişik<br />
bitkilerin yüksek miktarlarda formüllerin yer aldığı<br />
bitkisel kozmetiği yerli bir şirket olarak karşımıza<br />
getirdiğini söyleyebiliriz. Sağlam bir dermokozmetik<br />
markası oluşturdu ve bitkisel çözümler kattı diyebiliriz.<br />
Ar-Ge çalışmaları ve inovasyon çalışmaları hangi<br />
seviyede?<br />
Ar-Ge çalışmalarımız çok başarılı övünüyoruz. <strong>2018</strong><br />
yılında 2 ayda bir olmak üzere 6 tane uluslararası<br />
yayınımız çıktı. Çok verimli olduğunu söyleyebilirim.<br />
Bizim için önemli olan hekimlerimizin ve eczacılarımızın<br />
tavsiye etmesi.<br />
50 <strong>Pharma</strong>
Because Biota laboratories, taking the power from<br />
nature 10 years ago, in this way, in order to provide<br />
effective and long-term solutions to beauty problems,<br />
it continues its path by developing products with herbal<br />
content.<br />
Which countries do you export?<br />
The countries where the products are sold are very<br />
wide, spread all over the world, from Chile to Cambodia,<br />
Thailand, Singapore, Ireland, and Saudi Arabia to<br />
Morocco Algeria. There are many countries where we<br />
are in the licensing stage. I visited them and made<br />
presentations. We have quite a few activities in the Far<br />
East. We have organized a new launch in Korea. We are<br />
working in the market which is very big in cosmetics with<br />
our partner who is very strong in Korea. We are in the<br />
licensing stage in Indonesia, Sri Lanka and Malaysia. We<br />
have bought a place in Hong Kong. But now we are trying<br />
to overcome this process as it takes time to enter China.<br />
There’s a big activity in South America at the moment.<br />
We work with a total of 35 countries in Peru, Chile, many<br />
places in Europe, Switzerland, Azerbaijan, Georgia,<br />
Ukraine, Germany, Ireland, Kosovo and Macedonia as<br />
well.<br />
Do you have your own plants for laboratory use?<br />
We don’t have any plants that we grow by ourselves. But<br />
we have plant extracts that we have obtained. Depends<br />
on use, and its tonnage. For example, if we are going to<br />
use a few kilos, we can do it ourselves. If we’re going<br />
to make hundreds of tons, we need to find a company<br />
out there. There is a large plant extract company in<br />
Germany. We are preparing and giving the prescription<br />
there.<br />
Çünkü Biota laboratuvarları 10 yıl önce gücünü doğadan<br />
alarak çıktığı bu yolda güzellik sorunlarına etkin ve uzun<br />
vadeli çözümler sunmak adına, bitkisel içerikli ürünler<br />
geliştirerek yoluna devam etmektedir.<br />
Hangi ülkelere ihracat yapıyorsunuz?<br />
Ürün satılan ülkeler çok geniş, tüm dünya yüzeyine<br />
yayılmış durumda Şili’den Kamboçya’ya, Tayland’dan,<br />
Singapur’a, İrlanda’ya kadar, Suudi Arabistan’dan<br />
Fas Cezayir’e kadar bütün ülkelere satış var.<br />
Ruhsatlandırma aşamasında olduğumuz çok sayıda ülke<br />
var.<br />
Ben de bunları ziyaret ederek sunumlar yaptım.<br />
Uzakdoğu’da oldukça faaliyetlerimiz var. Kore’de yeni<br />
lansman yapıldı. Kore’de çok güçlü olan partnerimiz<br />
aracılığıyla kozmetik açısından büyük olan pazarda<br />
çalışmalarımızı yürütmekteyiz. Endonezya, Sri Lanka<br />
ve Malezya da ruhsatlandırma aşamasındayız. Hong<br />
Kong’da yer aldık. Ama Çin’e girmek için bir zaman<br />
gerektiği için şuan da bu süreci aşmaya çalışıyoruz.<br />
Güney Amerika’da büyük bir faaliyet var. Peru, Şili<br />
bölgesi, Avrupa’da birçok yerde, İsviçre’de, Azerbaycan,<br />
Gürcistan Ukrayna’da. Almanya’da İrlanda, Kosova ve<br />
Makedonya olmak üzere dünyanın birçok bölgesinde<br />
toplam 35 ülke ile çalışmaktayız.<br />
Kendi yetiştirdiğiniz bitkileriniz var mı laboratuvarda<br />
kullanmak için?<br />
Yetiştirdiğimiz bitkilerimiz yok. Fakat kendimizin elde<br />
ettiği bitki ekstreleri var. Kullanıma, tonaja bağlı. Mesela<br />
birkaç kilo kullanacaksak kendimiz yapabiliyoruz.<br />
Yüzlerce ton yapacaksak dışarıda bir şirket bulup<br />
yaptırmak gerekiyor. Almanya’da dünyaca ünlü büyük bir<br />
bitki ekstresi şirketi var.<br />
<strong>Pharma</strong> 51
And order them by indicating our plants, and then our<br />
procurement process proceeds in the form of planting<br />
and delivering it to us as follows.<br />
Do you have any plans for the plant laboratory in the<br />
future?<br />
There is always... If we establish more pilot plant<br />
extracts facilities that serves to our purpose. Not<br />
only in <strong>Turkey</strong> but also worldwide, there are too<br />
many companies producing plant extracts. And these<br />
companies can send you products in 1 kg deflated<br />
packages. It’s a very advanced subject in the world.<br />
This is a subject which is very weak in <strong>Turkey</strong>. <strong>Turkey</strong><br />
volatile oils (such as rose oil, lavender oil) ensured the<br />
success case. However, the substances we use here do<br />
not serve our purpose.<br />
We have no plans to produce our own raw materials.<br />
We need a separate factory to do our large tonnages.<br />
Things to do are very precise and you need a big budget<br />
to perform this way. A separate factory must be installed<br />
for these operations.<br />
For example, if we are going to produce 100 kgs in an<br />
R & D environment, for example, a 5 g cream will be<br />
made for the eye edge and we can make this extract by<br />
ourselves.<br />
You know what’s in the country as a plant. Why is it<br />
taken from abroad?<br />
Plant is being sold in the markets and fields, you can buy<br />
as you wish. However, our plants are not grown in this<br />
way. It is necessary to cultivate the plants we will use<br />
in formulations. It requires a special effort. Of course,<br />
we know where plants can grow, but we need a serious<br />
cost and effort for their special processes. Apart from<br />
the food and cosmetics field, we have to work with some<br />
countries like foreign.<br />
The most innovative product produced by Biota<br />
Laboratories is Bursa Water Shampoo. In <strong>Turkey</strong>, Biota<br />
is using thermal water for dermocosmetics, how this<br />
idea came to mind?<br />
This offer came from Cihat Bey. It wasn’t something that<br />
couldn’t be done. We have worked on this issue and we<br />
have succeeded. We have submitted a TÜBİTAK project<br />
and are awaiting the approval of the referee. At the<br />
same time, an article we prepared in collaboration with<br />
İstanbul University was published on this subject and its<br />
clinical study has been carried out by Dr Erkin Pekmezci<br />
on this subject.<br />
<strong>Turkey</strong> in terms of thermal and hot springs is one of the<br />
world’s richest countries. Prof Dr M. Zeki Karagülle has<br />
been working on thermal waters for nearly 40 years.<br />
As Biota. We have stated that we would like to work<br />
together with Dr M. Zeki Karagülle. After 2 years we<br />
have successfully done the first examples of our work.<br />
Bizde oraya reçeteyi hazırlayıp veriyoruz bitkilerimiz<br />
bunlar diyerek, sonrasında da satın al prosesimiz bitkiyi<br />
işle ve şu şekilde bize teslim et şeklinde ilerliyor.<br />
Bitki laboratuvarı için gelecekte böyle bir planınız var<br />
mı?<br />
Her zaman var, daha çok pilot bitki ekstre tesisi<br />
kurabilirsek bizim amacımıza hizmet eder. Dünyada<br />
ki kolaylıklar ise şöyle sadece bitkilere karşı sadece<br />
Türkiye’de değil dünyada çok fazla sayıda şirket bitki<br />
ekstresi üretiyor. Ve bu şirketler size 1 kg’lık hava<br />
almaz paketlerde ürünleri gönderebiliyorlar. Dünyada<br />
çok gelişmiş bir konu.<br />
Bu Türkiye’nin çok zayıf olduğu bir konu. Türkiye uçucu<br />
yağlarda (gül yağı lavanta yağı gibi) başarı sağlamış<br />
durumda. Ancak bizim burada kullandığımız maddeler<br />
bunlar olmadığından bizim amacımıza hizmet etmiyor.<br />
Kendi hammaddemizi üretmek gibi bir planımız yok.<br />
Bizim büyük tonajlarda yapabilmemiz için ayrı bir<br />
fabrika gerekiyor. Yapılacak işlemler çok hassas ve bu<br />
şekilde gerçekleştirmek için büyük bir bütçe gerekiyor.<br />
Bu işlemler için ayrı bir fabrika kurulması gerekli.<br />
Bizler Ar-Ge ortamında mesela 100 kg’lık bir üretim<br />
yapacaksak örneğin göz kenarı için 5 gr bir krem<br />
yapılacak bunun ekstresini kendimiz yapabiliyoruz.<br />
Ülkede ne yetişip yetişmediğini biliyorsunuz.<br />
Neden yurt dışından alınıyor?<br />
Bitki, pazarda, tarlada, çarşıda satılıyor, alabilirsiniz.<br />
Ancak bizim konusu geçen bitkiler bu şekilde<br />
yetişmiyor. Formülasyonlarda kullanacak olduğumuz<br />
bitkileri kültüre almak gerekiyor. Özel bir çaba<br />
gerektiriyor. Elbette ki bitkileri biliyoruz nerede<br />
yaşayabileceğini de biliyoruz, ancak bunun için ciddi<br />
bir maliyet ve emek gerekiyor. Gıda, kozmetik alanının<br />
dışında yurt dışından alım yapmak gerekiyor.<br />
Biota Laboratuvarları’nın ürettiği en yenilikçi ürün<br />
Bursa Suyu Şampuanı. Türkiye’de termal suyu<br />
dermokozmetik olarak kullanan Biota’nın aklına<br />
nereden geldi bu fikir?<br />
Cihat Bey’den geldi bu teklif, olmayacak bir şey<br />
değildi. Biz de bu konu ile ilgili olarak çalıştık ve<br />
başarılı olduk. TÜBİTAK projesi verdik ve hakem onayı<br />
bekliyoruz. Aynı zamanda bizim İstanbul Üniversitesi<br />
ile ortak bir makalemiz yayınlandı ve Uzm. Dr. Erkin<br />
Pekmezci tarafından bu konuda klinik çalışması da<br />
gerçekleştirildi.<br />
Türkiye termal ve kaplıcalar yönünden dünya zengini<br />
bir ülke. Prof. Dr. M. Zeki Karagülle 40 yıla yakın bir<br />
zamandır termal sularla ilgili çalışmalar yapıyor. Biota<br />
olarak Prof. Dr. M. Zeki Karagülle ile bu konuda birlikte<br />
çalışmak istediğimizi belirttik. 2 yıl kadar sonra başarılı<br />
bir şekilde çalışmalarımızın ilk örnekleri olan Aqua<br />
Thermal serisinin ürünleri, Bioxcin Bolu Göynük Yoğun<br />
52 <strong>Pharma</strong>
We have developed the products of Aqua Thermal series<br />
which are Bioxcin Bolu Göynük Intense Anti-Dandruff DS<br />
Shampoo and Bioxcin Bursa Osmangazi Sensitive Scalp<br />
Shampoo.<br />
Is there anything you want to say additionally?<br />
The use in cosmetic products of <strong>Turkey</strong>’s thermomineral<br />
waters, <strong>Turkey</strong> will bring a huge profit. Because<br />
dermocosmetic products are expensive and valuable<br />
products. Even products like 200 ml can have a price of<br />
50-100 dollars, and when you add thermal or mineral<br />
water to it, you get a high value-added product and<br />
increase your income and benefit. In short, it is very<br />
important to maintain the most valuable resources of<br />
our country which has the most thermal resources in<br />
the world by providing stability without giving up. Let us<br />
announce here the latest news through with you. We are<br />
planning to make an entire dermocosmetic series with<br />
thermal waters.<br />
We will continue to expand our thermal water network<br />
for the coming periods, and will continue to be the first<br />
all the time as our principle. In addition to that, we plan<br />
to contribute to our branding efforts.<br />
Kepek Karşıtı DS Şampuan ve Bioxcin Bursa Osmangazi<br />
Hassas Saç Derisi için Şampuan’ı geliştirdik.<br />
Eklemek istediğiniz bir şey var mı?<br />
Türkiye’nin termomineral sularının kozmetik<br />
ürünlerde kullanılması Türkiye’ye çok büyük bir kazanç<br />
getirecektir. Çünkü dermokozmetik ürünler pahalı ve<br />
değerli ürünler. 200 ml gibi ürünler bile 50-100 dolar<br />
gibi bir fiyata sahip olabiliyor ve siz de buna termal ya<br />
da mineralli suyu da kattığınızda katma değeri yüksek<br />
bir ürün elde ederek gelirini ve faydasını arttırmış<br />
oluyorsunuz. Kısacası dünyanın termal kaynaklara en<br />
fazla sahip olan ülkemizin bu şifa kaynaklarını en akıllı<br />
bir şekilde kullanarak pes etmeden istikrar sağlayarak<br />
devam ettirmek çok önemli. Sizler aracılığıyla buradan<br />
duyurmuş olalım. Bir dermokozmetik serisinin tümünü<br />
termal sularla yapmayı planlıyoruz. Yine önümüzdeki<br />
dönemler için termal su ağımızı genişletmeye devam<br />
ederek göğüslediğimiz ilk olma özelliğimizi devam<br />
ettirerek markalaşma çabalarımıza katı sağlamayı<br />
planlıyoruz.<br />
<strong>Pharma</strong> 53
<strong>Pharma</strong>ceutical and Life Sciences Sector CEOs are<br />
aware of the change in the door<br />
PwC has announced the results of 21st Global CEO Research realized<br />
with the participation of 70 pharmaceutical and life sciences sector<br />
CEOs from 31 countries with a publishing of “Cautious Optimist at<br />
Corner Office” this year.<br />
İlaç Ve Yaşam Bilimleri Sektörü Ceo’ları<br />
kapıdaki değişimin farkında<br />
PwC’nin bu yıl “Köşe Ofisteki İhtiyatlı İyimser” başlığıyla yayımladığı ve 31<br />
ülkeden 70 ilaç ve yaşam bilimleri sektörü CEO’sunun katılımıyla gerçekleşen<br />
21. Küresel CEO Araştırması’nın sonuçları açıklandı.<br />
According to the research, CEOs of the pharmaceutical<br />
and life sciences sector are optimistic about the future<br />
of growth with the implementation of innovation,<br />
partnerships and new technologies in the sector. On the<br />
other hand, CEOs realize that achieving their goals will<br />
not be easy.<br />
Araştırmaya göre ilaç ve yaşam bilimleri sektörü CEO’ları<br />
sektördeki inovasyon, ortaklıklar ve yeni teknolojilerin<br />
uygulanması ile büyümenin sürdüğü bir geleceğe yönelik<br />
iyimserler. Öte yandan CEO’lar hedeflerine ulaşmanın çok<br />
da kolay olmayacağının farkında. İlaç ve yaşam bilimleri<br />
sektörü CEO’larının üçte ikisi hem geleneksel hem de<br />
pazara yeni giren şirketlerden kaynaklanan doğrudan ve<br />
dolaylı rekabet hakkında endişeli olduklarını söylüyor.<br />
PwC Türkiye Sağlık, İlaç ve Yaşam Bilimleri Sektörü Lideri<br />
Ediz Günsel araştırmanın sonuçlarıyla ilgili olarak yaptığı<br />
değerlendirmede; “21. Küresel CEO Araştırması’nın<br />
sonuçlarına göre CEO’ların ekonomik büyümeye yönelik<br />
iyimserlikleri giderek artıyor; liderlerin %51’i bu konuda<br />
oldukça iyimser. Öte yandan CEO’lar kendi sektörlerindeki<br />
büyümeye daha temkinli yaklaşıyor, önümüzdeki 12 ay<br />
içerisinde gelirinin artacağından çok emin olduğunu<br />
söyleyen CEO’ların oranı 2017’de %63 iken bu yıl bu<br />
oranın %46’ya gerilediği gözlemleniyor. Araştırma bize<br />
gösteriyor ki, ilaç ve yaşam bilimleri CEO’ları ekonomi<br />
ve kendi şirketlerinin geleceği hakkında iyimserliğini<br />
sürdürmesine rağmen önlerindeki engellerin de son<br />
derece farkındalar. Başarılı olmaya devam etmek için bu<br />
engelleri nasıl aşmaları gerektiğini de doğru tespit ederek<br />
sektörel zorlukların üstesinden gelebilirler. Şirketler<br />
büyümeye devam etmek için, sonuçları kanıtlanmış<br />
yeni ve daha iyi ilaçlar üretmeye ve bu ilaçları doğru<br />
fiyatlandırmaya ihtiyaç duyacak. Ayrıca, sektör oyuncuları<br />
teknik değişimlerin oluşturduğu rüzgârdan faydalanmak<br />
adına doğru kişilere doğru becerileri de kazandırmak<br />
durumundalar.” dedi.<br />
54 <strong>Pharma</strong>
SİSTEM 9<br />
DİJİTAL YAYIN VE BİLGİLENDİRME EKRANLARI İLE<br />
KURUMUNUZU GELECEĞE TAŞIYIN!<br />
Sistem 9’un profosyonel ekran çözümleriyle<br />
kurumunuza özel tv kanalına sahip olun, satışlarınızı artırın,<br />
kurumsal iletişiminizi güçlendirin.<br />
40.000+ ekran yönetimi<br />
18 ülkede hizmet<br />
PERAKENDE MAĞAZACILIK SEKTÖRÜNE ÖZEL ÇÖZÜMLERİMİZ<br />
KURUMSAL TV<br />
VIDEO WALL<br />
İNTERAKTİF UYGULAMALAR<br />
VİTRİN ÖNÜ DİJİTAL POSTER<br />
LED EKRAN<br />
Dijital Yayın ve Bilgilendirme Ekranları ile görsellerinizi tek merkezden güncelleyebilir,<br />
afiş veya postere dayalı matbaa ile operasyonel maliyetlerinizi ortadan kaldırabilir, satışlarınızı artırabilir<br />
ve kurumsal iletişiminizi en üst düzeye taşıyabilirsiniz.<br />
Sistem 9; donanım, yazılım, sistem kurulumu, içerik üretim ve yönetimi, satış sonrası<br />
7/24 teknik servis desteği ile anahtar teslim çözümlerinin arkasında, müşterilerinin yanında.<br />
info@sistem9.com www.sistem9.com 0212 691 64 00
Two-thirds of the CEOs in the pharmaceutical and life sciences sector<br />
say they are concerned about direct and indirect competition from both<br />
traditional and newcomers.<br />
PwC <strong>Turkey</strong> Health, <strong>Pharma</strong>ceutical and Life Sciences Industry Leader<br />
Ediz Günsel said the followings in his assessment of the results; “21.<br />
According to the results of the Global CEO Survey, CEOs’ optimism<br />
towards economic growth is increasing; 51% of the leaders are quite<br />
optimistic. On the other hand, CEOs are more cautious about growth in<br />
their own sectors, and the CEOs, who say they are confident that their<br />
income will increase in the next 12 months, is 63% in 2017, and this<br />
rate has decreased to 46% this year. Research shows us that drug and<br />
life science CEOs are well aware of the obstacles they face, despite the<br />
optimism about the economy and the future of their own companies.<br />
They can overcome sectorial challenges by correctly identifying how to<br />
overcome these barriers to continue to be successful. In order to continue<br />
growing, companies will need to produce proven new and better medicines<br />
and correct pricing. In addition, industry players need to gain the right<br />
skills to the right people in order to benefit from the wind created by<br />
technical changes.” He said.<br />
Change in the door<br />
One of the issues that concern the CEOs of the pharmaceutical and life<br />
sciences sector is the increased pressure on results in a short time. 71%<br />
of the CEOs surveyed said they were concerned about this issue. Those<br />
who buy health services are waiting for more advanced services than ever<br />
before.<br />
With the increase in drug costs, buyers expect drug companies to prove<br />
the effectiveness of their treatment. Large pharmaceutical companies<br />
perform their activities at a faster and lower cost to protect their<br />
competitiveness; it seems to have to offer more value for the same fee and<br />
create a more proactive approach with patients and doctors both in terms<br />
of healthy life and treatment.<br />
Digitization and workforce<br />
The leaders in the pharmaceutical and life sciences sector are aware<br />
that they need to further increase their speed of digitization. The future<br />
of brands that use technologies that are result-oriented and connect<br />
with patients is brighter, especially when they can show the benefits of<br />
their products in real time. In order to achieve all this, companies must<br />
attract the right talents. However, 60% of CEOs in the industry say they are<br />
concerned about the level of digital skills in their workforce, while 57% say<br />
that attracting digital skills is partly or very difficult.<br />
Kapıdaki değişim<br />
İlaç ve yaşam bilimleri sektörü<br />
CEO’larını endişelendiren konulardan<br />
biri de kısa sürede sonuç elde etme<br />
konusundaki baskının artmış olması.<br />
Araştırmaya katılan CEO’ların %71’i bu<br />
konudan endişe duyduğunu belirtiyor.<br />
Sağlık hizmetlerini satın alanlar<br />
ödedikleri ücret karşılığında bugüne<br />
kadar hiç olmadığı kadar ileri düzeyde<br />
hizmet bekliyor.<br />
İlaç maliyetlerindeki artış ile birlikte<br />
alıcılar, ilaç şirketlerinin tedavilerinin<br />
etkinliğini kanıtlamalarını bekliyor.<br />
Büyük ilaç şirketleri rekabet<br />
güçlerini korumak için faaliyetlerini<br />
daha hızlı ve daha düşük maliyetle<br />
gerçekleştirirken; aynı ücret<br />
karşılığında daha fazla değer sunmak<br />
ve hem sağlıklı yaşam açısından hem<br />
de tedavide hasta ve doktorlar ile<br />
birlikte daha proaktif bir yaklaşım<br />
oluşturmak zorunda kalacak gibi<br />
duruyor.<br />
Dijitalleşme ve iş gücü<br />
İlaç ve yaşam bilimleri sektörü<br />
liderleri dijitalleşme hızlarını daha da<br />
artırmaları gerektiğinin farkındalar.<br />
Özellikle ürünlerinin faydalarını gerçek<br />
zamanlı olarak gösterebilen, sonuç<br />
odaklı ve hastalarla bağlantı kurabilen<br />
teknolojiler kullanan markaların<br />
geleceği daha parlak. Tüm bunları<br />
başarabilmek için de şirketlerin doğru<br />
yetenekleri kendilerine çekmesi<br />
gerekiyor. Bununla birlikte sektördeki<br />
CEO’ların %60’ı işgüçlerindeki dijital<br />
becerilerin seviyesi hakkında endişeli<br />
olduğunu belirtirken, %57’si ise dijital<br />
becerileri cezbetmenin kısmen ya da<br />
çok zor olduğunu söylüyor.<br />
56 <strong>Pharma</strong>
“The Oscars of Future of Development”<br />
award to Gilead Sciences <strong>Turkey</strong><br />
Gilead Sciences <strong>Turkey</strong> was awarded with the prize for its project which<br />
is “Leadership Management Program” undertaken by in the last two<br />
years of “Haute Couture’19 The Oscars of Future of Development”, given<br />
by Management Centre <strong>Turkey</strong> (MCT).<br />
Gilead Sciences<br />
Türkiye’ye<br />
“Gelişimin Geleceği<br />
Oscarları” ödülü<br />
Gilead Sciences Türkiye’nin son iki<br />
yıldır yürüttüğü “Liderlik Eğitimleri<br />
Programı” Management Centre<br />
Türkiye (MCT) tarafından verilen<br />
Haute Couture’19 “Gelişimin<br />
Geleceği Oscarları” ödülüne layık<br />
görüldü<br />
Gilead Sciences <strong>Turkey</strong> team who has been operating in<br />
<strong>Turkey</strong> since 2007 and focusing on HIV / AIDS, Hepatitis<br />
B, Hepatitis C, Haematology and Oncology treatment<br />
added new ones to its success. Gilead Sciences <strong>Turkey</strong><br />
was awarded with the prize for its project which is<br />
“Leadership Management Program” undertaken by in<br />
the last two years of “Haute Couture’19 The Oscars of<br />
Future of Development”, given by Management Centre<br />
<strong>Turkey</strong> (MCT)…<br />
Gilead Sciences <strong>Turkey</strong>, Director of Human Resources<br />
Berna Galipoğlu said they were very pleased to be<br />
deemed worthy of the award of MCT, said:<br />
“We are a company who knows very well that <strong>Turkey</strong>’s<br />
most valuable and most important source is human<br />
resources, and we have been composing our politics in<br />
this direction accordingly. We prepare our employees’<br />
development plans on an individual basis with<br />
competency. In addition to training for their needs, we<br />
support their work in local / regional and global projects<br />
and support their development with on-the-job training.<br />
We are proud of the fact that these works are worthy of<br />
an award by institutions like MCT.”<br />
Türkiye’de 2007 yılından beri faaliyet gösteren ve HIV/<br />
AIDS, Hepatit B, Hepatit C, Hematoloji ve Onkoloji<br />
tedavisine odaklanan Gilead Sciences Türkiye ekibi<br />
başarılarına yenilerini ekliyor. Gilead Sciences Türkiye,<br />
son iki yıldır yürüttüğü Liderlik Eğitimleri Programı ile<br />
Management Center Türkiye (MCT) tarafından her yıl<br />
verilen Haute Couture’un Geleceğin Gelişimi Oscarları<br />
Ödülü’ne layık görüldü.<br />
Gilead Sciences Türkiye İnsan Kaynakları Direktörü<br />
Berna Galipoğlu, MCT ödülüne layık görülmekten dolayı<br />
memnuniyet duyduklarını belirterek, şöyle konuştu:<br />
“Türkiye’nin en değerli ve en önemli kaynağının insan<br />
olduğunu bilen ve insan kaynakları politikalarını bu<br />
doğrultuda düzenleyen bir firmayız. Çalışanlarımızın<br />
gelişim planlarını bireysel bazda yetkinlik odaklı olarak<br />
hazırlıyoruz. İhtiyaçlarına yönelik eğitimlerin yanı sıra<br />
lokal / bölgesel ve global projelerde çalışmalarını da<br />
destekleyerek iş başı eğitimleri ile de gelişimlerine<br />
destek veriyoruz. Bu çalışmalarımızın MCT gibi<br />
kurumlar tarafından da ödüle değer görülmesi bizi<br />
gururlandırıyor.”<br />
58 <strong>Pharma</strong>
Novo Nordisk ranked 5th in global reputation research<br />
Novo Nordisk, headquartered in Denmark, ranked 5th in corporate<br />
responsibility in the global reputation survey published by the<br />
Reputation Institute…<br />
Novo Nordisk, küresel itibar araştırmasında 5’inci oldu<br />
Genel merkezi Danimarka’da bulunan Novo Nordisk, Reputation<br />
Institute (İtibar Enstitüsü) tarafından yayımlanan küresel itibar<br />
araştırmasında kurumsal sorumluluk alanında 5. sıraya yerleşti<br />
As a result of the survey, which was attended by 230,000<br />
people from 15 countries, 100 companies with the highest<br />
social responsibility reputation were identified. Novo Nordisk,<br />
headquartered in Denmark, ranked 5th in the global reputation<br />
survey.<br />
Stephen Hahn-Griffiths, Chief Reputation Officer of the<br />
Reputation Institute who conducted the research has said: “The<br />
only way to build trust is to gain trust. It is being accepted by all<br />
participants that Novo Nordisk dominates changes and saves<br />
lives as well.”<br />
The following statements were given in the news published<br />
on the subject in Forbes Magazine. “Novo Nordisk is another<br />
organization that carries out the product and its purpose in<br />
parallel. The Danish company is the only pharmaceutical<br />
company in the top 25. This is the proof of the importance that<br />
Novo Nordisk has created with the consumer in the trust that<br />
has the lowest trust in pharmaceutical companies today.”<br />
Novo Nordisk CEO Lars Fruergaard Jørgensen made the<br />
following statement. “It is a good thing that the efforts we<br />
give to understand the needs of people with chronic diseases<br />
are recognized in international media. I am very proud of this<br />
excellent work of our employees all over the world”<br />
Novo Nordisk <strong>Turkey</strong> Market Access and Institutional Relations<br />
Director Aysun Hatipoglu Potgieter has made the following<br />
assessment related to the issue.<br />
“Novo Nordisk is managed with the ‘Basic Triangle’ principle.<br />
These values, which we call Novo Nordisk Style, mean that the<br />
financial, social and environmental responsibility awareness<br />
is reflected in all our business processes and in the form of all<br />
our employees doing business. Our company attributes special<br />
importance to the progress in efforts to improve human health<br />
and quality of life all over the world. Therefore, we are pleased<br />
to support our innovative solutions in the scientific field with<br />
different projects in social areas.”<br />
Novo Nordisk is conducting various social responsibility<br />
projects in the areas it operates in <strong>Turkey</strong>. Novo Nordisk <strong>Turkey</strong><br />
provides unconditional support to social responsibility projects<br />
aimed at creating a healthy life habit and awareness. Such<br />
as; “Together with the Turkish Diabetes Society, the running<br />
team consisting of Type 1 diabetes; Team1”, “Together with<br />
DIYAÇEV, My Friend Diabetes”, “Together with <strong>Turkey</strong> Obesity<br />
Research Association, Let’s TOGETHER”, “And diabetes camps<br />
for children”.<br />
15 ülkeden 230.000 kişinin katıldığı anket sonucunda sosyal<br />
sorumluluk itibarı en yüksek 100 şirket belirlendi. Genel<br />
Merkezi Danimarka’da bulunan Novo Nordisk, küresel itibar<br />
araştırmasında 5’nci sırada yer aldı.<br />
Araştırmayı yöneten Reputation Institute CRO’su (Chief<br />
Reputation Officer) Stephen Hahn-Griffiths, ”Güven<br />
oluşturmanın tek yolu güven kazanmaktan geçiyor. Novo<br />
Nordisk’in değişime yön verdiği ve hayat kurtardığı tüm<br />
katılımcılar tarafından kabul ediliyor” dedi.<br />
Forbes Dergisi’nde yayınlanan haberde, ”Ürün ve amacını<br />
paralel yürüten bir başka organizasyon ise Novo Nordisk.<br />
Danimarka menşeili şirket ilk 25’e giren tek ilaç şirketi. Bu da,<br />
ilaç şirketlerine karşı güvenin en düşük olduğu günümüzde,<br />
Novo Nordisk’in tüketicisi ile oluşturduğu güven ilişkisine<br />
verdiği önemin kanıtıdır” denildi.<br />
Novo Nordisk CEO’su Lars Fruergaard Jørgensen ise “Kronik<br />
hastalıkları olan insanların ihtiyaçlarını anlamada verdiğimiz<br />
emeklerin uluslararası mecralarda tanınması çok güzel bir şey.<br />
Dünya genelindeki tüm çalışanlarımızın çıkardığı bu mükemmel<br />
işten ötürü çok gururluyum” açıklamasını yaptı.<br />
Novo Nordisk Türkiye Pazara Erişim ve Kurumsal İlişkiler<br />
Direktörü Aysun Hatipoğlu Potgieter konuya ilişkin şu<br />
değerlendirmede bulundu:<br />
“Novo Nordisk ‘Temel Üçgen’ prensibiyle yönetiliyor.<br />
Novo Nordisk Tarzı adını verdiğimiz bu değerler bütünü<br />
finansal, sosyal ve çevresel sorumluluk bilincinin bütün iş<br />
süreçlerimizde ve her çalışanımızın iş yapış şeklinde bütünüyle<br />
yansıtılması anlamına geliyor. Şirketimiz tüm dünyada insan<br />
sağlığı ve yaşam kalitesini yükseltmeye yönelik çalışmalardaki<br />
ilerlemeye özel önem atfediyor, dolayısıyla bilimsel alandaki<br />
inovatif çözümlerimizi sosyal alanlarda da farklı farklı projelerle<br />
desteklemekten mutluluk duyuyoruz”<br />
Novo Nordisk, Türkiye’de de faaliyet gösterdiği alanlarda çeşitli<br />
sosyal sorumluluk projeleri yürütüyor. Novo Nordisk Türkiye,<br />
Türk Diyabet Cemiyeti ile birlikte Tip 1 diyabetlilerden oluşan<br />
koşu takımı Team1, Diyaçev ile Arkadaşım Diyabet, Türkiye<br />
Obezite Araştırma Derneği ile HADİ Birlikte ve çocuklara<br />
yönelik diyabet kampları gibi sağlıklı yaşama alışkanlığı ve<br />
farkındalık oluşturmaya yönelik sosyal sorumluluk projelerine<br />
koşulsuz destek veriyor.<br />
60 <strong>Pharma</strong>
GSK Consumer Healthcare<br />
<strong>Turkey</strong>’s new General Manager<br />
Ozlem Kaynak<br />
GSK Tüketici Sağlığı Türkiye’nin<br />
Yeni Genel Müdürü Özlem Kaynak<br />
Ms Özlem Kaynak, the experienced name of the sector was<br />
appointed to the GSK Consumer Healthcare <strong>Turkey</strong> which has<br />
been representing the world leading brands of the oral care and<br />
wellness category as its new General Manager.<br />
Ms Özlem Kaynak who was appointed as GSK Consumer<br />
Healthcare <strong>Turkey</strong>’ General Manager, will also take part at the<br />
same time as a board member of the Middle East and Africa<br />
region of GSK Consumer Healthcare.<br />
Ağız bakımı ve sağlıklı yaşam kategorisinin önde gelen<br />
markalarını bünyesinde barındıran GSK Türkiye Tüketici Sağlığı<br />
Genel Müdürlüğüne sektörün deneyimli ismi Özlem Kaynak<br />
getirildi.<br />
Özlem Kaynak, GSK Tüketici Sağlığı Türkiye Genel Müdürlüğü<br />
görevine atandı, aynı zaman da GSK Tüketici Sağlığı Orta Doğu<br />
ve Afrika bölgesi yönetim kurulu üyesi olarak da görev alacak.<br />
İbrahim Etem –<br />
Menarini’de üst<br />
düzey transfer<br />
High level transfer in İbrahim<br />
Etem –Menarini<br />
“İnsan için değer” misyonuyla 100 yılı aşkın süredir hizmet<br />
veren ilaç firması İbrahim Etem - Menarini’de görev değişikliği<br />
gerçekleştirildi. Sektörün deneyimli ismi Yılmaz Mesut, İbrahim<br />
Etem - Menarini’nin yeni Fabrika Direktörü oldu.<br />
Türkiye’de tıp alanında ürettiği değerler ile ilklere imza atan<br />
İbrahim Etem - Menarini’nin Fabrika Direktörlüğü görevine<br />
Yılmaz Mesut getirildi.<br />
Task change has been realized in Ibrahim Etem - Menarini<br />
which is a pharmaceutical company that has been serving for<br />
more than 100 years with its mission of “value for people”. The<br />
experienced name of the industry, Yilmaz Mesut, Ibrahim Etem<br />
- Menarinin became the new Factory Director.<br />
Ibrahim Etem - Menarini who has been appending its signatures<br />
to the firsts with its values produced for the Turkish Medical<br />
Field, appointed Mr Yılmaz Mesut, as its new Factory Director.<br />
Cem Oztürk has assigned as<br />
Sanofi <strong>Turkey</strong>’s new Country<br />
President and Prescription<br />
Drugs (Rx) General Manager<br />
Sanofi, which continues its activities with the mission of adding<br />
power to lives, is present as a companion in the health journey<br />
of people with the health solutions it offers. In Sanofi who is<br />
one of the pioneers of showing activity in all areas of human<br />
health and pharmaceutical sectors in <strong>Turkey</strong>, Cem Ozturk has<br />
been appointed to the position of Country President and General<br />
Manager of Resident Prescription Drugs (Rx).<br />
Sanofi Türkiye’nin<br />
Yeni Ülke Başkanı<br />
Ve Yerleşik<br />
Reçeteli İlaçlar (Rx)<br />
Genel Müdürü Cem<br />
Öztürk Oldu<br />
Yaşamlara güç katma misyonu ile faaliyetlerini sürdüren Sanofi,<br />
sunduğu sağlık çözümleri ile insanların sağlık yolculuğunda<br />
yol arkadaşı olarak yanlarında yer alıyor. İnsan sağlığının her<br />
alanında faaliyet gösteren ve ilaç sektörünün öncülerinden olan<br />
Sanofi Türkiye’nin Ülke Başkanı ve Yerleşik Reçeteli İlaçlar (Rx)<br />
Genel Müdürü pozisyonuna Cem Öztürk atandı.<br />
62 <strong>Pharma</strong>