22.11.2018 Views

Pharma Turkey November December 2018

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

<strong>November</strong> <strong>December</strong> <strong>2018</strong>


Publisher<br />

Ferruh IŞIK<br />

on behalf of<br />

İSTMAG Magazin Gazetecilik<br />

İç ve Dış Tic. Ltd. Şti.<br />

General Manager<br />

Mehmet SÖZTUTAN<br />

mehmet.soztutan@img.com.tr<br />

Editorial Consultants<br />

Yüksel EKİNCİ<br />

yüksel.ekinci@img.com.tr<br />

Recep ARSLANTAŞ<br />

recep.arslantas@img.com.tr<br />

Graphic & Design<br />

Tayfun AYDIN<br />

tayfun.aydin@img.com.tr<br />

Advertising Coordinator<br />

Recep ARSLANTAŞ<br />

recep.arslantas@img.com.tr<br />

Responsible Manager<br />

YUSUF OKÇU<br />

yusuf.okcu@img.com.tr<br />

Foreign Relations Manager<br />

İsmail ÇAKIR<br />

ismail.cakir@img.com.tr<br />

IT Manager<br />

İMG Bilgi Teknolojileri<br />

web@img.com.tr<br />

Corporate Communication<br />

Manager<br />

ebru.pekel@img.com.tr<br />

Finance Manager<br />

Mustafa AKTAŞ<br />

mustafa.aktas@img.com.tr<br />

Subscription<br />

İsmail ÖZÇELİK<br />

ismail.özcelik@img.com.tr<br />

Head Office<br />

Evren Mah. Bahar Cad. Polat İş<br />

Merkezi<br />

B Blok No:1 Kat:4 / Güneşli-Bağcılar<br />

/ İstanbul<br />

Tel: +90 212 604 51 00 Faks: +90<br />

212 604 50 51<br />

Printing<br />

İhlas Gazetecilik A.Ş<br />

Merkez Mahallesi 29 Ekim Cad.<br />

İhlas Plaza NO: 11/A 41<br />

Yenibosna / İstanbul / TURKEY<br />

Tel: 0 212 454 30 00<br />

İçindekiler<br />

6<br />

More painless injection with the new formulation of Humira<br />

HUMIRA’nın yeni formülasyonuyla daha ağrısız enjeksiyon<br />

14<br />

Novartis <strong>Turkey</strong>, to its local production, continues with<br />

products in the field of oncology!<br />

Novartis Türkiye, yerel üretime onkoloji alanındaki ürünü ile<br />

devam ediyor!<br />

28<br />

62 more drugs were added to the list of drugs to be paid for<br />

Bedeli ödenecek ilaçlar listesine 62 ilaç daha eklendi<br />

32<br />

Novo Nordisk ranked 5th in global reputation research<br />

Novo Nordisk, küresel itibar araştırmasında 5’inci oldu<br />

38<br />

Turkish Thoracic Society’s Law Proposal Evaluation:<br />

“Far from Solution, Insufficient”<br />

Türk Toraks Derneği’nden Yasa Teklifi Değerlendirmesi:<br />

“Çözümden Uzak Ve Yetersiz”<br />

40<br />

“The Oscars of Future of Development”<br />

award to Gilead Sciences <strong>Turkey</strong><br />

Gilead Sciences Türkiye’ye “Gelişimin Geleceği<br />

Oscarları” ödülü<br />

46<br />

<strong>Pharma</strong>ceutical and Life Sciences Sector CEOs are<br />

aware of the change in the door<br />

İlaç Ve Yaşam Bilimleri Sektörü Ceo’ları kapıdaki<br />

değişimin farkında<br />

50<br />

The center of firsts; Biota laboratories<br />

İlklerin merkezi; Biota laboratuvarları


“<br />

Milli<br />

ve<br />

Güçlü<br />

“<br />

Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanımızın ilaç<br />

ve tıbbi cihazla ilgili yerli ve milli hamleyi çok<br />

önemsediğini vurgulamasının üzerine<br />

sektörümüz adına umut verecek gelişmelerin<br />

olacağının da sinyalini vermiş oldu. Ülkemiz için<br />

her alanda fayda sağlayacak yerli ve milli<br />

projeleri hiçbir mazerete sığınmadan sonuna<br />

kadar desteklenmesi gerektiğini ifade eden<br />

sayın Cumhurbaşkanımızın sözlerine<br />

katılmamak elde değil. Her alanda zengin olan<br />

ülkemiz kaynaklarını kullanarak hem üretim,<br />

hem istihdam, hem de ihracat yaparak ülke<br />

ekonomisini canlandırmak bu noktadan sonra<br />

sektör büyüklerinin elinde.<br />

Bu gelişmeler yaşanırken Türkiye’nin “milli<br />

üretim seferberliği” başlattığı eczacılık<br />

ürünlerindeki ihracatı, Ocak-Eylül döneminde<br />

geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 49,4<br />

artarak 845,7 milyon dolara yükseldi.<br />

Milli ve yerli üretimin desteklenmesine dair<br />

yapılan bu açıklamalardan sonra rafa kaldırılmış<br />

projelerin bir bir hayata geçeceğini umut<br />

ediyorum.


“Anadolu Propolisinin Farkı”<br />

Gıda Yüksek Mühendisi Aslı Elif Tanuğur Samancı ile propolis üzerine<br />

konuştuk. Samancı, “Propolis kovanda hangi görevi görüyorsa, doğru<br />

işlendiği takdirde insan vücudunda da aynı etkileri gösterir” dedi<br />

Propolis nedir?<br />

Propolis arıların bitkilerin yaprak, sap ve tomurcuklarından<br />

topladıkları çok güçlü antioksidan ve antimikrobiyal etkilere<br />

sahip tamamen doğal bir arı ürünüdür. Arılar tarafından,<br />

kovandaki mikropları yok etmek ve kovanın sterilizasyonu için<br />

kullanılır.<br />

Propolisin faydaları nelerdir?<br />

Propolis kovanda hangi görevi görüyorsa, doğru işlendiği<br />

takdirde insan vücudunda da aynı etkileri gösterir. Virüs ve<br />

bakterileri yok ederek vücudun hastalıklarla savaşmasına<br />

yardımcı olur. Çocuklar kreş, okul vb. kalabalık ortamlarda<br />

maruz kaldığı mikroplardan dolayı sık sık hasta olurlar. Propolis<br />

düzenli tüketildiğinde bağışıklığı güçlendirerek hastalanma<br />

sıklığının azalmasına yardımcı olur. Bunun yanı sıra, propolisin<br />

solunum sistemi rahatsızlıklarında, alerjik astım, rinit gibi<br />

alerjik hastalıklarda, ağızda çıkan yaralar, aftlar, uçuklarda,<br />

mide bağırsak rahatsızlıklarında kullanım alanının bulunduğu<br />

ve kansere karşı etkilerinin olduğu yapılan bilimsel çalışmalar<br />

ile ortaya konulmuştur. Ayrıca, yapılan bilimsel çalışmalarda<br />

propolisin vücutta sağlıklı ve canlı hücre sayısını arttırdığı da<br />

gösterilmiştir.<br />

2014 yılında Brezilya’da Maranhao Üniversitesi’nde<br />

gerçekleştirilen çalışmada propolisin astım üzerine etkileri<br />

araştırılmıştır. Çalışmanın sonucunda, propolisin oral<br />

alımının astım patolojisini azalttığı belirlenmiştir. Propolisin<br />

bunu enflamatuar hücrelerin alveolar boşluğa girişini ve<br />

alerjik enflamasyonun sistemik ilerlemesini engelleyerek<br />

gerçekleştirdiği ortaya konulmuştur. (1)<br />

2016 yılında Çin’de Nanjing Medikal Üniversitesi’nde<br />

gerçekleştirilen bilimsel çalışmada, propolisin aktif<br />

bileşenlerinden kafeik asit fenetil esterin (KAFE) astım<br />

üzerine etkileri araştırılmıştır. Elde edilen sonuçlara<br />

göre propoliste doğal olarak bulunan KAFE’nin hava yolu<br />

inflamasyonunu hafiflettiği ve astım hastalığının tedavisinde<br />

potansiyel güçlü bir ajan olarak kullanılabileceği<br />

belirtilmiştir. (2)<br />

4 <strong>Pharma</strong>


Arı sütü nedir ve faydaları? Nasıl kullanılır?<br />

Arı sütü, arılar tarafından üretilen tamamen doğal bir<br />

üründür. Arılar bu ürünü, yavru arıları beslemek için kendi<br />

vücutlarından salgılar. Arı sütü aynı zamanda kovandaki<br />

kraliçe arının yaşam boyu kullandığı besin maddesidir.<br />

Kovandaki işçi arılar yalnızca 45 gün yaşarken; hayatı<br />

boyunca arı sütü ile beslenen kraliçe arı 5-7 yıl arası<br />

yaşayabilmektedir. Yapılan bilimsel çalışmalarda düzenli<br />

arı sütü tüketiminin çocuklarda bedensel ve zihinsel<br />

gelişmeyi desteklediği, beyin aktivitesini geliştirici<br />

etkilerinin bulunduğu ortaya konulmuştur. Ayrıca, düzenli<br />

arı sütü tüketiminin ciltte kolajen sentezini arttırdığı,<br />

bunun yanı sıra kadınlarda yumurta sayısı, erkeklerde de<br />

sperm kalitesini arttırarak doğurganlık üzerine etkilerinin<br />

bulunduğu yapılan bilimsel çalışmalar ile gösterilmiştir.<br />

Ham Bal nedir?<br />

Ham bal, kovandan alındığı hali ile tüketime sunulan<br />

doğal baldır, pastörize ve polenleri tutacak derecede filtre<br />

edilmemiştir. Pastörizasyon ve filtrasyon, balın içerisinde<br />

doğal olarak bulunan enzimler, vitaminler ve antioksidan<br />

özelliğe sahip bazı fenolik ve flavonoid yapıdaki faydalı<br />

bileşenlerin ve polenlerin azalmasına neden olur. Ham<br />

bal, pastörize edilmediğinden ve polenleri tutacak<br />

şekilde filtre edilmediğinden besin içeriği tüm doğallık ve<br />

saflığıyla korunmaktadır.<br />

Anadolu Propolisinin Farkı Nedir?<br />

Tüm Avrupa’daki endemik bitkilerin üçte biri Anadolu<br />

coğrafyasında yer almaktadır. Bu sebeple Anadolu<br />

propolisi çok özel bir antioksidan profiline sahiptir.<br />

Diğer propolis türleriyle karşılaştırıldığında daha<br />

yüksek antioksidan etkiye sahip olduğu İstanbul Teknik<br />

Üniversitesi’nde yapılan bilimsel çalışmalar ile ortaya<br />

konuldu.<br />

İTÜ Gıda Mühendisliği Bölümü ve İstanbul Deneysel<br />

Tıp Araştırma Enstitüsü’nün birlikte yürüttüğü bilimsel<br />

çalışmada; Brezilya, Çin, Arjantin ve Türkiye’de üretilen<br />

propolisler karşılaştırıldı. Türkiye’de Anadolu propolisi<br />

arıcılara ürettirildi, İTÜ ARI Teknokent laboratuvarlarında<br />

özütleyerek kullanıldı ve Türkiye’de üretilen propolis,<br />

çalışmada en etkili sonucu verdi. Bu çalışma da Anadolu<br />

propolisinin farkını ortaya koyar nitelikte…<br />

Tüketici gerçek propolisi ayırt edebilir mi?<br />

Gerçek propolisi analiz yapmadan ayırt etmek mümkün<br />

değil. Ne yazık ki propolis, ülkemize çoğunlukla Çin’den<br />

ithal ediliyor. Çin’den gelen ürünlerde katkı kalıntı<br />

sorunları mevcut, saf değiller. Tanuğur; İstanbul Teknik<br />

Üniversitesi’nde gerçekleştirilen analizlerde, ağaçların<br />

yaprak, sap ve tomurcuklarının toz haline getirilerek<br />

ürünlerin içerisine katılmış olduğunu, maltodekstrin,<br />

silikon dioksit gibi dolgu ve katkı maddeleriyle propolisin<br />

çoğaltıldığını hatta renginin propolise benzemesi için<br />

boyar madde ilavesi yapıldığını tespit etti. Tanuğur<br />

şöyle ekledi: “Bunlar alerjik etki yapabiliyor. Maalesef<br />

ürün etiketleri de doğru değil. Bu anlamda tüketici<br />

aldatılıyor. Her propolis aynı değil. Propolisin etkilerinden<br />

bahsedebilmemiz için mutlaka doğru koşullarda üretilmiş<br />

ve işlenmiş olması gerekiyor.”<br />

Tanuğur, “Farklı Coğrafi Kaynaklardan Elde Edilen<br />

Propolis Ekstraktlarının Antioksidan İçeriği” çalışması<br />

kapsamında, yurt içi ve yurt dışından toplanan 60<br />

propolisli üründe İstanbul Teknik Üniversitesi’nde<br />

analizler gerçekleştirdi. Bu ürünlerin yüzde 95’inin<br />

etiketinde yanlış beyan olduğunu tespit etti. Bu ürünlerin<br />

neredeyse hiç propolis içermediğini ortaya koydu.<br />

Ayrıca Tanuğur “Ürünlerin çoğu koruyucu katkı maddesi<br />

içermekte ancak etikette bunlar beyan edilmemektedir.<br />

Bazı ürünlerde ise etiket üzerinde beyan edilen miktarda<br />

propolis içermemekte ve tüketiciler aldatılmaktadır.<br />

Bu anlamda, ülkemizde propolisin standardizasyonuna<br />

ilişkin çalışmalar devam etmekte…Piyasadaki ürünlerin<br />

kontrolü, sağlıklı bir şekilde yapılması ve propolisin doğru<br />

şekilde üretilip tüketicilere ulaşması adına bu önemli bir<br />

adım olacak.” şeklinde ekledi.<br />

Advertisement<br />

1. Farias, J.H.C., Reis, A.S., Araujo, M.A.R., Araujo, M.R.A.M., Assuncao, A.K.M. Farias, J.C., Fialho, E.M.S., Silva, L.A., Costa, G.C., Guerra, R.N.M., Ribeiro, M.N.S. and<br />

Nascimento, F.R.F. 2014. Effects of Stingless Bee Propolis on Experimental Asthma. Evidence Based Complementary and Alternative Medicine. 5: 951478.<br />

2. Ma, Y., Zhang, J.X., Liu, Y.N. Ge, A., Gu, H., Zha, W.J., Zheng, X.N. and Huang, M. 2016. Caffeic acid phenethyl ester alleviates asthma by regulating the airway<br />

microenvironment via the ROS-responsive MAPK/Akt pathway. Free Radical Biology and Medicine 101: 163-175.<br />

<strong>Pharma</strong> 5


Akciğer kanserinin Türkiye’ye maliyeti 8,8 milyar TL<br />

Akciğer kanserinin Türkiye’deki ekonomik yükünü ortaya koyan Türkiye’de<br />

Akciğer Kanseri Raporu açıklandı. Rapor, akciğer kanserinin Türkiye’deki<br />

toplam ekonomik yükünün yaklaşık 8,8 milyar TL olduğunu ortaya koydu.<br />

Fotoğraf soldan sağa:<br />

Prof. Dr. B. Simten Malhan, Başkent Üniversitesi Sağlık Yönetimi Programı<br />

Elif Keçecioğlu, AstraZeneca Türkiye Ruhsatlandırma ve Pazar Erişim Direktörü<br />

Prof. Dr. Nuri Karadurmuş, Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi Onkoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi<br />

Prof. Dr. Ülkü Yılmaz, TÜSAD (Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği) Genel Sekreteri<br />

Prof. Dr. Ahmet Özet, TÜSEB (Türkiye Kanser Enstitüsü) Başkanı<br />

Prof. Dr. Cevdet Erdöl, Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektörü<br />

Prof. Dr. Mahmut Gümüş, TTOD (Türk Tıbbı Onkoloji Derneği) Başkanı<br />

Prof. Dr. İrfan Çiçin, Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Onkoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi<br />

Prof. Dr. Akın Kaya, ASYOD (Akciğer Sağlığı ve Yoğun Bakım Derneği) Başkanı<br />

Ecz. Serkan Barış, AstraZeneca Türkiye Ülke Başkanı<br />

Türkiye’de Akciğer Kanseri<br />

Rapor’unda akciğer kanserinin<br />

oluşturduğu ekonomik yükün<br />

yanı sıra; akciğer kanserinde risk<br />

faktörleri ve önlenmesi, erken tanı<br />

ve tarama programları, tanı ve tedavi<br />

süreci, destek tedavi konularıyla ilgili<br />

ülkemizdeki mevcut durum da analiz<br />

edildi ve her bir alan için iyileştirme<br />

yapılabilecek noktalar belirlenerek,<br />

çözüm önerileri sunuldu.<br />

Akciğer Kanserleri Derneği, Akciğer<br />

Sağlığı ve Yoğun Bakım Derneği,<br />

Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Türk<br />

Tıbbi Onkoloji Derneği, Türkiye<br />

Kanser Enstitüsü ve Türkiye Solunum<br />

Araştırmaları Derneği’nin bir araya<br />

gelerek, AstraZeneca Türkiye’nin<br />

koşulsuz desteğiyle hazırladığı<br />

bu raporda bir ilke imza atıldı ve<br />

akciğer kanserinin Türkiye’de<br />

neden olduğu ekonomik yük, tüm<br />

doğrudan ve dolaylı maliyetler<br />

hesaba katılarak kapsamlı bir şekilde<br />

ortaya konuldu. Türkiye’de Akciğer<br />

Kanseri Raporu’ndaki verilere göre,<br />

akciğer kanserinin ülkemizdeki<br />

toplam ekonomik yükü 8.791.885.018<br />

TL olarak hesaplandı. Hasta başı<br />

ortalama doğrudan maliyetin küçük<br />

hücreli akciğer kanseri hastalarında<br />

48.731 TL, küçük hücreli dışı akciğer<br />

kanseri hastalarında ise 56.478<br />

TL olduğu ortaya çıktı. Dolaylı<br />

maliyetlerin de dahil edilmesiyle<br />

hasta başı ortalama maliyetin<br />

175.838 TL’ye yükseldiği belirlendi.<br />

Bu durum, akciğer kanserinde<br />

dolaylı maliyetlerin toplam ekonomik<br />

yük içinde önemli bir paya sahip<br />

olduğunu ortaya çıkardı.<br />

Raporda akciğer kanserinin<br />

6 <strong>Pharma</strong>


oluşturduğu ekonomik yükün<br />

yanı sıra; akciğer kanserinde risk<br />

faktörleri ve önlenmesi, erken tanı<br />

ve tarama programları, tanı ve tedavi<br />

süreci, destek tedavi konularıyla ilgili<br />

ülkemizdeki mevcut durum analiz<br />

edildi ve her bir alan için iyileştirme<br />

yapılabilecek noktalar belirlenerek,<br />

çözüm önerileri sunuldu. Sunulan<br />

çözüm önerilerinden bazıları şöyle:<br />

• Akciğer kanseri için ülkemize özgü<br />

risk faktörleri bilimsel çalışmalar ile<br />

desteklenerek belirlenmeli.<br />

• Hastaların bu risk faktörleri<br />

doğrultusunda değerlendirilerek<br />

doğru hekimlere yönlendirilmesi<br />

sağlanmalı.<br />

• Tütün ve tütün ürünü kullanımını<br />

azaltıcı tedbirler ve eğitimler<br />

artırılmalı, bırakmaya yönelik<br />

ilave teşvik edici programlar<br />

düzenlenmeli.<br />

• Akciğer kanserinde erken tanı<br />

önceliklendirilmeli ve bu yönde<br />

disiplinler arası uygulamalar<br />

yaygınlaştırılmalı.<br />

• Dünyada örneklerini gördüğümüz<br />

genomik belirteçler ile ilgili<br />

ülkemizde de Sağlık Bakanlığı<br />

desteği ile yapılacak bilimsel<br />

çalışmalar yaygınlaştırılmalı.<br />

• Tedavi alamayacak durumda olan<br />

hastalar için palyatif bakım ve son<br />

dönem bakım merkezlerinin sayısı<br />

artırılmalı ve yeni bakım evleri<br />

kurulmalı.<br />

• Mevcut oluşan ekonomik yük<br />

göz önünde bulundurularak, erken<br />

teşhisi mümkün kılacak çalışmalar<br />

yapılmalı.<br />

Prof. Dr. Irfan Cicin<br />

Prof.Dr. Ahmet Ozet<br />

Türkiye’de 50.000 akciğer kanseri<br />

hastası var<br />

Sağlık Bilimleri Üniversitesi<br />

Rektörü Prof. Dr. Cevdet Erdöl<br />

şunları söyledi: “Akciğer kanseri<br />

ülkemizdeki erkek nüfusun çok<br />

önemli bir bölümünü etkilemektedir<br />

ve erkeklerde en yaygın görülen<br />

kanser türüdür. Akciğer kanserine<br />

yol açan pek çok sebep olsa da,<br />

bildiğimiz en büyük ve engellenebilir<br />

sebep sigaradır. Sigara kullanımının<br />

gençlerde ve kadınlarda da hızla<br />

artması nedeniyle, akciğer kanserine<br />

AstraZeneca’nın koşulsuz desteğiyle<br />

<strong>Pharma</strong> 7


8 <strong>Pharma</strong><br />

Prof. Dr. Mahmut Gumus<br />

yakalanan kadınların sayısı da hızla<br />

artmaktadır. Bu nedenle sigarayla<br />

mücadele, akciğer kanseriyle<br />

mücadelenin birinci adımıdır.”<br />

Türkiye’de Akciğer Kanseri Raporu<br />

Bilimsel Kurul üyelerinden Prof.<br />

Dr. Ahmet Özet konuşmasında<br />

“Dünya genelinde kanser için<br />

belirlenmiş risk faktörleri tütün<br />

ürünleri, kilo artışı, alkol, ultraviyole<br />

ışınlar, işlenmiş ve hazır gıdalar,<br />

enfeksiyonlar ve hareketsizliktir.<br />

Bizim toplumumuza da özel risk<br />

faktörlerini netleştirip, bunlara karşı<br />

topyekûn mücadeleye girmeliyiz.<br />

Ayrıca her yıl 30 binin üzerinde<br />

insanımızı kaybettiğimiz bir tedavi<br />

alanı için mükemmeliyet merkezleri<br />

kurulması düşünülmelidir. Göğüs<br />

hastalıkları uzmanı, göğüs cerrahisi<br />

uzmanı, onkolog, patolog, psikolog<br />

gibi tüm paydaşların içinde olduğu,<br />

akciğer kanserine özel merkezlerin<br />

kurulması sağlık turizmine de önemli<br />

katkı sağlayacaktır.” diye belirtti.<br />

Türkiye’de Akciğer Kanseri<br />

Raporu Editoryal ve Bilimsel<br />

Kurul üyelerinden Prof. Dr. Nuri<br />

Karadurmuş şu bilgileri paylaştı:<br />

“Türkiye’de erkeklerde en sık<br />

görülen kanser türü akciğer kanseri<br />

iken kadınlarda akciğer kanseri<br />

5. sırada yer almaktadır. Sağlık<br />

Bakanlığı Kanser İstatistikleri<br />

verisine göre Türkiye’de yaklaşık<br />

50.000 akciğer kanseri hastası<br />

bulunmaktadır.”<br />

Prof. Dr. Nuri Karadurmus<br />

Türkiye’de Akciğer Kanseri<br />

Raporu Editoryal ve Bilimsel Kurul<br />

üyelerinden Prof. Dr. İrfan Çiçin ise<br />

şu bilgileri verdi: “Akciğer kanserinin<br />

toplam maliyetinin %31’ini doğrudan<br />

maliyetler, %69’unu ise dolaylı<br />

maliyetler oluşturmaktadır. Maliyet<br />

azaltıcı yaklaşımlar belirlenirken<br />

dolaylı maliyetlerin doğrudan<br />

maliyetlerden daha fazla olduğunun<br />

göz önünde bulundurulması<br />

gerekmektedir.”<br />

AstraZeneca Türkiye Ülke Başkanı<br />

Ecz. Serkan Barış, rapor hakkında<br />

şunları söyledi: “AstraZeneca olarak<br />

biz de çok kıymetli bir referans<br />

kaynak olacağına inandığımız bu<br />

çalışmayla, akciğer kanseriyle<br />

ilgili öncelikle hastalar için nelerin<br />

iyileştirebileceğinin belirlenmesine<br />

ve bu hastalığın toplumumuza olan<br />

mevcut ekonomik yükünün ortaya<br />

konulmasına destek olduk. Akciğer<br />

kanseri için bundan sonra da<br />

yürütülecek projelerde AstraZeneca<br />

olarak her zaman bir paydaş olarak<br />

yer almaktan mutluluk duyacağız.”


BEAUTYISTANBUL 2019 pursues widening its<br />

business network around the world<br />

BEAUTYISTANBUL 2019, the international exhibition for cosmetics, beauty,<br />

hair, private label, packaging and ingredients will welcome its professional<br />

guests on 2-3-4 October 2019, in Istanbul, <strong>Turkey</strong>. The show will bring<br />

together 400 exhibitors from 40 countries along with over 8.000 professional<br />

buyers and distributors from more than 120 countries.<br />

BEAUTYISTANBUL 2019 fuarı tanıtımları tüm uluslararası<br />

platformlarda, etkin çalışmalarla devam ediyor<br />

Uluslararası kozmetik, güzellik, kuaför, private label, ambalaj ve kozmetik<br />

hammaddeleri fuarı BEAUTYISTANBUL 2019 kozmetik sektörü profesyonellerini<br />

2-3-4 Ekim 2019 tarihlerinde İstanbul’da ağırlayacak. Fuar 40 ülkeden 400’ün<br />

üzerinde katılımcı ile 120’den fazla ülkeden, başta 3000’den fazlası yabancı olmak<br />

üzere 8000 civarında profesyonel alıcı ve dağıtıcıyı bir araya getirecek.<br />

BEAUTYISTANBUL was present in the largest city of<br />

South Africa, in Johannesburg during a beauty exhibition<br />

that covers an international participation of exhibitors<br />

and allows them to exchange, discover and build new<br />

businesses in beauty sector, BEAUTYISTANBUL has been<br />

well noticed and highly appreciated.<br />

United Arab Emirates has hosted the region’s most<br />

comprehensive pharma gathering with a wide range of<br />

exhibitors from across the entire pharma supply chain,<br />

Eylül ayı çalışmalarımız oldukça yoğun ama bir o kadar da<br />

verimli geçti. Ekibimiz bu yoğun dönemde hızını arttırarak,<br />

tüm dünyada BEAUTYISTANBUL 2019 fuarını en iyi şekilde<br />

tanıtmaya devam etti. Tanıtımlarımızın ilk durağı Kuzey<br />

Afrika’da gerçekleşen ticari nitelikli bir güzellik fuarı oldu.<br />

Bu bölgedeki iletişim ağımızı daha da geliştirmemize olanak<br />

sağlayan etkinlikte, BEAUTYISTANBUL fuarının artık Afrikalı<br />

sektör profesyonellerince tanınmaya başladığını görmek<br />

bizlere gurur verdi.<br />

10 <strong>Pharma</strong>


such an event, cannot be missed by BEAUTYISTANBUL! Abu<br />

Dhabi has greatly received us and we did mark our passage<br />

in return.<br />

In the City of Lights, New York, during an event dedicated to<br />

the aerosol, dispensing, perfume and cosmetic packaging<br />

and design community. Two days of pure beauty where<br />

cosmetics and perfumes merged to enhance the quality of<br />

such an event and BEAUTY ISTANBUL got nicely smelled by<br />

the North American and South American participants.<br />

This time in Cambodia where the beauty market is<br />

growing significantly, we have been omnipresent with<br />

all the participants who are eyeing the market to benefit<br />

from potential opportunities. Cambodia is and has<br />

always been one of the most important destinations for<br />

BEAUTYISTANBUL to expand in the world of beauty and to<br />

be discovered.<br />

BEAUTYISTANBUL figures from the 6th until the 8th of<br />

September 2019 in Almaty, the largest event in the sphere<br />

of beauty in the territory of Kazakhstan and Central Asia,<br />

as BEAUTYISTANBUL we were present to promote the<br />

2019 exhibition to Central Asian beauty industry buyers and<br />

professionals.<br />

The organic and natural market is growing and renewing<br />

its reference event in Italy, our team was in Bologna<br />

where European participants got to know clearly about<br />

BEAUTYISTANBUL 2019 and about our appreciated<br />

experience in the beauty and cosmetics industry.<br />

In early September <strong>2018</strong>, BEAUTYISTANBUL team was in<br />

Paris to spread the word about the event to professionals<br />

of beauty industry during an event that hosts new brands<br />

and trends which propose creations and innovations from<br />

compatible sectors.<br />

Promoting the exhibition in various events throughout the<br />

year with the main objective of assisting in the development<br />

of all links in the beauty industry, retail and professional<br />

segments, BEAUTY ISTANBUL as always could not miss a<br />

beauty event especially in the dynamic market of Brazil.<br />

India is receiving BEAUTYISTANBUL in a cosmetics<br />

exhibition in Mumbai from 10th to 11th of September, an<br />

event offering opportunities for visibility and economic<br />

development for companies focused on finished products,<br />

especially on skincare, body-care and haircare. Since<br />

Istanbul is a center of the beauty world, we were strongly<br />

noticed and appreciated.<br />

New York and BEAUTYISTANBUL are showing mutual<br />

interest thanks to our attendance at the make-up exhibition<br />

during September, it was a great pleasure presenting<br />

Istanbul and our 2019 event in the City of Lights.<br />

The leading event in Latin America for personal care<br />

and ingredients took place in Brazil during September.<br />

The exhibition brings together international buyers and<br />

manufacturers of ingredients, fragrances, lab equipment,<br />

testing and regulatory solutions with over 4.000 Latin<br />

American cosmetic manufacturers which made it an<br />

interesting gathering for all cosmetic operators and<br />

BEAUTYISTANBUL was one of the first comers to Latin<br />

America as we always do.<br />

Afrika‘nın hemen ardından soluğu Amerika’da alan<br />

BEAUTYISTANBUL ekibi, New York‘ta önemli bir kozmetik<br />

ambalaj fuarında boy gösterdi. Kuzey ve Güney Amerika’da<br />

bilinirliği yüksek olan etkinlik, sektördeki gelişmeleri<br />

yakalamamıza yardımcı olurken, aynı zamanda sektörün<br />

önde gelen isimleriyle tanışma ve onlara BEAUTYISTANBUL<br />

2019 fuarını tanıtma imkânı sundu.<br />

BEAUTYISTANBUL ekibi New York ile eş zamanlı olarak<br />

Kamboçya‘nın başkenti Phnom Penh‘de gerçekleşen bir<br />

kozmetik fuarındaydı. Tüm dünyadan, özellikle Asya ve<br />

Doğu Asya’dan katılımın yoğun olduğu fuarda, katılımcılar<br />

Ekim 2019’da gerçekleşecek fuarımız BEAUTYISTANBUL‘a<br />

büyük ilgi gösterdi.<br />

Hiç zaman kaybetmeden, Kazakistan’ın Almatı şehrinde<br />

düzenlenen güzellik fuarında BEAUTYISTANBUL ekibinin<br />

sürdürdüğü etkili tanıtım sayesinde, 2-3-4 Ekim 2019 tarihli<br />

BEAUTYISTANBUL fuarı başta Orta Asya’dan olmak üzere<br />

global ziyaretçilerden yoğun ilgi gördü.<br />

Henüz sadece Eylül’ün ilk haftasını arkamızda bırakmışken,<br />

bu kez kozmetik, güzellik ve moda sektörlerinde her zaman<br />

ön planda olan İtalya’nın Kızıl Şehri Bolonya’da gerçekleşen<br />

bir fuarda tanıtımlarımızı sürdürdük. Doğal güzellik ürünleri<br />

ile sektörün ilgisini çeken etkinlikte yer alan potansiyel<br />

alıcılarla görüşüldü ve olumlu geri dönüşler sağlandı.<br />

Aynı anda birçok noktada tanıtım faaliyetlerini sürdüren<br />

ekibimiz, İtalya fuarı devam ederken dünyanın kozmetik<br />

merkezi olarak görülen Paris‘te düzenlenen bir fuarda,<br />

kuaför ve güzellik profesyonelleriyle buluştu. Birçok farklı<br />

coğrafyadan katılımcının bulunduğu etkinlikte, potansiyel<br />

alıcılar BEAUTYISTANBUL 2019’a bizzat davet edildi.<br />

BEAUTYISTANBUL‘un Latin Amerika ile bağları güçleniyor!<br />

Bölgeden profesyonellerle bir kez daha Brezilya’nın en<br />

büyük şehri Sao Paulo’da bir araya geldik. Yürüttüğümüz<br />

etkin tanıtım yöntemleri ve doğru temaslarımız dahilinde<br />

Latin Amerikan’nın sektör profesyonelleri ve alıcıları<br />

BEAUTYISTANBUL 2019’a davet edildi.<br />

Uluslararası platformda, kozmetik sektöründe yer alan<br />

tüm fuar ve etkinliklerde tanıtım aktivitelerini sürdüren<br />

BEAUTYISTANBUL, Mumbai’de gerçekleşen bir güzellik<br />

fuarına katılarak yine ilgileri üzerine topladı.<br />

Akabinde tekrar New York’ta, bu sefer bir kozmetik fuarını<br />

ziyaret eden BEAUTYISTANBUL ekibi, ilgili profesyonellerle<br />

<strong>Pharma</strong> 11


Our team was in Warsaw, Poland from 21st to 23rd<br />

September to make sure that Polish cosmetics industry<br />

is well informed about BEAUTYISTANBUL 2019 which<br />

was successful for both sides as BEAUTYISTANBUL were<br />

appreciated and highly recognized by the participants and<br />

visitors.<br />

BEAUTYISTANBUL has made its mark in Bolivia at an<br />

exposition through the end of September <strong>2018</strong>, the<br />

connectivity and closeness with Bolivia have undoubtedly<br />

and positively influenced our participation in addition to the<br />

great opportunity that we had among other participants by<br />

introducing our activity and experiences around the world.<br />

During a European trade fair for packaging and processing<br />

technology which took place in Nuremberg, Germany from<br />

25th to 27th September <strong>2018</strong>, BEAUTYISTANBUL team has<br />

marked its attendance between a variety of exhibitors and<br />

buyers who showed a great interest to our achievements<br />

and promotions locally and internationally.<br />

Our team was in Warsaw again on 26th and 27th<br />

September <strong>2018</strong>, where around 280 exhibitors were<br />

represented which presented their new innovations<br />

for production and packaging of cosmetic and cleaning<br />

products. The exhibitors praised the visitors’ excellent<br />

professional quality and BEAUTYISTANBUL as one of<br />

the regular attendees to the event has demonstrated its<br />

international appeal to all the exhibitors and visitors and<br />

gain their interest once again.<br />

The most important event in Romania dedicated to beauty<br />

sector has taken place between the 27th and 30th of<br />

September <strong>2018</strong> to achieve its goal to be a reference for<br />

professionals from the industry and BEAUTYISTANBUL<br />

was present during the exhibition and received positive<br />

feedback from the attendees to the event in the cosmetics<br />

and beauty field.<br />

Again Hola Spain! We were in Madrid from 28th to 30th<br />

September <strong>2018</strong> at a cosmetics exhibition where exhibitors<br />

and visitors combined to create an international area full<br />

of creativity and business development, such an event<br />

could not be missed by BEAUTYISTANBUL to share its<br />

achievements and promote the 2019 exhibition.<br />

görüşmeler gerçekleştirerek, 2-3-4 Ekim 2019 tarihli<br />

BEAUTYISTANBUL fuarına davet etti.<br />

Tanıtım çalışmalarına aralıksız devam eden BEAUTYISTANBUL<br />

ekibi, Endonezya’nın Jakarta şehrindeki sektör<br />

profesyonellerinin katılımının yüksek olduğu bir fuarda yerini<br />

aldı. Uluslararası renkli kozmetik alıcıları ve dağıtıcılarıyla da<br />

yoğun temaslarda bulunan ekibimiz, BEAUTYISTANBUL 2019<br />

fuarına yönelik yoğun ilgiyle karşılaştı.<br />

Eylül ayının ikinci yarısında, Latin Amerika’daki kozmetik<br />

fuarını ziyaret ettikten sonra tanıtım faaliyetleri Polonya’da<br />

sürdürüldü. Varşova’da düzenlenen güzellik fuarında, Doğu<br />

Avrupa ve çevresinden profesyonel iş insanları ve potansiyel<br />

alıcılarla görüşülüp, BEAUTYISTANBUL fuarı tanıtıldı.<br />

Polonya seyahatinin ardından, Bolivya’da ziyaretlerimiz<br />

sürdü. Dünyanın hızla büyüyen şehirlerinden Santa Cruz‘da<br />

düzenlenen birçok sektörü barındıran ve uzun soluklu bir<br />

fuarda tanıtım faaliyetlerini yürüten BEAUTYISTANBUL ekibi,<br />

güzellik sektörüyle ilgili profesyonelleri 2-3-4 Ekim 2019 tarihli<br />

fuarımıza davet etti.<br />

Almanya’nın endüstri başkenti olarak bilinen şehri<br />

Nürnberg’de gerçekleşen, Avrupa’nın öncü ambalaj ve<br />

teknoloji etkinliklerinden birinde yerlerimizi aldık. Etkin ve<br />

güçlü bir tanıtım çalışması yürüten ekibimiz, ilgili sektörden<br />

potansiyel alıcılarla görüşerek BEAUTYISTANBUL fuarı ile ilgili<br />

olumlu geri dönüşler sağladı.<br />

Almaya fuarında çalışan ekibimizle eşzamanlı olarak,<br />

Polonya‘nın Varşova şehrindeki güzellik fuarında faaliyetlerini<br />

sürdürüldü. Polonya’daki etkinliklerde aktif olarak yer alan<br />

BEAUTYISTANBUL ekibi, kozmetik sektörü iş insanlarıyla<br />

görüşerek BEAUTYISTANBUL 2019 fuarını anlattı.<br />

Yoğun ve verimli geçen Eylül ayının son çalışmalarını<br />

iki farklı konumdaki etkinliklere katılarak tamamladık.<br />

Öncelikle Romanya Bükreş‘te çalışan ekibimiz, kuaför salonu<br />

profesyonellerinin yanı sıra güzellik malzemeleri ve bakım<br />

sektörlerinden gelen iş insanlarıyla da görüşerek, onları<br />

BEAUTYISTANBUL 2019’a davet etti.<br />

Romanya sonrasında, İspanya’nın Başkenti Madrid’de soluğu<br />

alan BEAUTYISTANBUL ekibi, burada oldukça kapsamlı bir<br />

güzellik fuarını ziyaret etti. Oldukça renkli geçen güzellik<br />

şovunda sıkı çalışan ekibimiz, ilgili katılımcılara ulaşarak onları<br />

2-3-4 Ekim 2019 tarihli BEAUTYISTANBUL fuarına davet etti.<br />

12 <strong>Pharma</strong>


www.beauty-istanbul.com<br />

Tel: +90 212 2229060 Fax: +90 212 6033134 - info@beauty-istanbul.com<br />

29 Ekim Cd. No:3 Vizyonpark 1. Plaza Ofis 41 Yenibosna - İstanbul, <strong>Turkey</strong>


Berko İlaç, Üretim Tesislerinin Üçüncü Fazını Açtı<br />

Otuz yılı aşkın süredir “Sağlıklı Yarınlara” vizyonuyla insan sağlığı için<br />

üretmeye ve çalışmaya devam eden, ilaç sektöründe güçlü bir marka<br />

olan Berko İlaç, 17 Kasım Cumartesi günü Sultanbeyli’deki üretim<br />

tesislerinin üçüncü fazının açılış törenini gerçekleştirdi.<br />

14 <strong>Pharma</strong><br />

Türkiye’nin önde gelen ilaç<br />

firmalarından Berko İlaç, üretim<br />

tesisinin üçüncü fazı için kurdele<br />

kesti. Hizmete alınan bu faz ile<br />

birlikte ilaç sektöründe yerelleşme<br />

adımları hızlanması amaçlanıyor.<br />

Tesisin içinde bulunan T.C. Sanayi<br />

ve Teknoloji Bakanlığı onaylı Ar-Ge<br />

merkezinde milli ilaç seferberliğine<br />

büyük katkılar sağlanacak.<br />

İstanbul Sultanbeyli’de bulunan<br />

Berko İlaç Üretim Tesisleri’nin<br />

üçüncü fazının açılış töreni,<br />

Cumhurbaşkanlığı Sağlık ve Gıda<br />

Politikaları Kurulu Üyesi ve İVEK<br />

Vakfı Mütevelli Heyet Başkanı Prof.<br />

Dr. Necdet Ünüvar, SGK Eski Başkan<br />

Yardımcısı ve İVEK Vakfı Mütevelli<br />

Heyeti Üyesi Dr. Mustafa Kuruca,<br />

İVEK Vakfı Mütevelli Heyet Başkan<br />

Yardımcısı Ecz. Mehmet Domaç,<br />

Türkiye İlaç Sanayi Derneği Başkanı<br />

Cengiz Celayir, Türkiye İlaç ve Tıbbi<br />

Cihaz Kurumu Başkanı Dr. Hakkı<br />

Gürsöz, Sultanbeyli Kaymakamı<br />

Metin Kubilay gibi önemli isimlerin<br />

katılımıyla gerçekleştirildi.<br />

Milli ilaca destek çağrısında<br />

bulunuldu<br />

Açılış töreninde konuşan<br />

Cumhurbaşkanlığı Sağlık ve Gıda<br />

Politikaları Kurulu Üyesi Prof. Dr.<br />

Necdet Ünüvar, Cumhurbaşkanı<br />

Recep Tayyip Erdoğan’ın ilaç ve<br />

sağlık sektörünü çok önemsediğini<br />

ve desteklediğini vurgulayarak,<br />

“Cumhurbaşkanımız, geçen<br />

hafta Ankara’da bir üniversitenin<br />

açılışında, ilaç ve tıbbi cihazla<br />

ilgili yerli ve milli hamleyi çok<br />

önemsediğini vurguladı ve bütün<br />

kurumlara, üniversitelere,<br />

bürokrasiye, hiçbir mazerete<br />

sığınmadan destek verin çağrısında<br />

bulundu. “Bugün Sultanbeyli’de<br />

Berko İlaç çok önemli bir tesisi<br />

hizmete alıyor. Bu hem sağlık<br />

sektörüne, hem istihdama, hem de<br />

ülkemizin ihracatına çok ciddi katkı<br />

sağlayacak bir alan. Vatandaşımızın<br />

sağlık hizmetlerine memnuniyetini<br />

de arttıracak önemli bir girişim.<br />

Berat Beran’ı gönülden kutluyorum.”<br />

açıklamalarında bulundu.<br />

Yerli ilaç sanayimize destek<br />

verilmeli<br />

Türkiye’de ilaç sanayisinin bir yere<br />

gelmesi için mutlaka yerli ilaç<br />

sanayiye güç verilmesi gerektiğini<br />

söyleyen Berko İlaç Yönetim Kurulu<br />

Başkanı Ecz. Berat Beran,


“Kendi çabalarımla dünyanın birçok<br />

ülkesine ürün satıyorum; ABD,<br />

Kanada ve Hong Kong’a gidiyorum,<br />

ama bu yeterli değildir; Türkiye<br />

ilaç sanayi artık dünya ülkelerinde<br />

ve Afrika gibi destinasyonlarda<br />

fabrikalar kurmalı.” açıklamalarında<br />

bulundu.<br />

Bugün gurur duyacağımız bir ilaç<br />

sanayimiz var<br />

Türkiye’de 1980’den sonra yerli<br />

sanayinin çok iyi fiyat aldığını<br />

söyleyen Beran, “Yerli sanayimiz o<br />

parayı gerçekten sanayiye yatırdı.<br />

Bugün gurur duyacağımız bir ilaç<br />

sanayimiz var. Bu sebeple devletimiz<br />

sanayiye ayrıcalıklı yaklaşmalı.<br />

Bizlerin farkına varmalı, görmeli.<br />

Ben hayatımda, ilaçtan başka hiçbir<br />

iş ve yatırım yapmadım. Neyim var<br />

neyim yoksa bu üç binadır. Kendi<br />

gelir seviyeme göre bir hayatım,<br />

bir yaşantım yok. Bugün burada<br />

benim çocukluk arkadaşlarım, en<br />

büyük dostlarım, eskiden beri beni<br />

tanıyan benle beraber eczanemde<br />

mücadele veren kalfam ve oğlu var.<br />

Onlar, benim en büyük dostlarım.<br />

Ne çektiğimi en iyi onlar bilir, bana<br />

diyorlar ki; ‘Berat Bey nihayet<br />

başardın’, başardım başardım ama<br />

hala başaracak önümüzde uzun bir<br />

yol var.” dedi.<br />

Tesiste üretilecek olan ürünler,<br />

dünya pazarına ihraç edilecek<br />

Açılan tesisin Türkiye’deki ilaç<br />

üretim kapasitesine anlamlı bir<br />

katkı olacağını söyleyen Türkiye İlaç<br />

ve Tıbbi Cihaz Kurumu Başkanı Dr.<br />

Hakkı Gürsöz ise “Burada üretilen<br />

ürünlerle ülkemizde üretilen imal<br />

ürünlerin payı daha da artacak. Bir<br />

önemli adımın ise, ihracat noktasında<br />

olacağını ümit ediyoruz. Tesiste<br />

üretilecek olan ürünler, dünya<br />

pazarına ihraç edilecek. Bu firmamız<br />

girişimci ve yenilikçi bir ruhla<br />

hareket eden bir firma… İnanıyorum<br />

ki birçok yeni ürün burada hayat<br />

bulacak ve insanımızın istifadesine<br />

burada sunulacak. Hem Türkiye,<br />

hem firma adına önemli bir yatırım<br />

olan bu fabrika şimdiden hepimiz<br />

için hayırlı uğurlu olsun.” ifadelerini<br />

kullandı. Tesisin üçüncü fazının<br />

faaliyete geçmesiyle Berko İlaç, yıllık<br />

82 milyon kutu üretim kapasitesine<br />

kavuştu. Türkiye ilaç pazarının güçlü<br />

bir oyuncusu olan Berko İlaç, dünya<br />

markası olma vizyonuyla başta ABD<br />

ve Kanada olmak üzere 14 ülkeye<br />

ihracat yapıyor. Hizmete alınan bu<br />

fazla beraber üretimin, istihdamın ve<br />

ihracatın arttırılması hedefleniyor.<br />

<strong>Pharma</strong> 15


One of the every 10 kidneys patients is<br />

Polycystic Kidney Patient<br />

Abdi İbrahim Otsuka Medical Directorate; has described what must be known<br />

about polycystic kidney disease, which is one of the most common hereditary<br />

diseases and where cyst clusters occur primarily in the kidneys.<br />

Her 10 böbrek hastasından biri Polikistik Böbrek Hastası<br />

Abdi İbrahim Otsuka Medikal Direktörlüğü; en sık rastlanan kalıtsal hastalıklardan<br />

olan ve kist kümelerinin, öncelikli olarak böbreklerde meydana geldiği polikistik<br />

böbrek hastalığıyla ilgili bilinmesi gerekenleri açıkladı.<br />

Abdi İbrahim Otsuka Medical Directorate emphasizes<br />

that one out of every 10 kidney patients requiring dialysis<br />

or transplantation is a Polycystic Kidney Patient and<br />

draws attention to what to know about the disease.<br />

Polycystic kidney disease is a disease that occurs<br />

primarily in the kidneys of cyst clusters. Although the<br />

kidneys are the most severely affected organs, polycystic<br />

kidney disease is not only limited to the kidneys.<br />

Abdi İbrahim Otsuka Medikal Direktörlüğü, diyaliz ya<br />

da nakil gerektiren her 10 böbrek hastasından birinin<br />

Polikistik Böbrek Hastası olduğuna vurgu yapıyor ve<br />

hastalıkla ilgili bilinmesi gerekenlere dikkat çekiyor.<br />

Polikistik böbrek hastalığı, kist kümelerinin, öncelikli<br />

olarak böbreklerde görülmesi sonucu meydana gelen<br />

bir hastalıktır. Genellikle böbrekler en şiddetli şekilde<br />

etkilenen organlar olmasına rağmen,<br />

16 <strong>Pharma</strong>


The disease can lead to the formation of cysts elsewhere<br />

in the body as well.<br />

In polycystic kidney disease; high blood pressure,<br />

back or side pain due to kidney growth, headache, and<br />

abdominal enlargement, blood in the urine, frequent<br />

urination, kidney stones, renal failure and symptoms of<br />

urinary tract or kidney infections can be found.<br />

When should be applied for doctor?<br />

Because the clinic of the disease is proceeding silent,<br />

the majority of patients may not be aware of polycystic<br />

kidney disease for years. A person who sees few signs<br />

and symptoms of polycystic kidney disease should<br />

consult a doctor. If the first degree relatives, parents,<br />

siblings or children have polycystic kidney disease, it<br />

is important for that person to take screening for this<br />

disease.<br />

It is sufficient reason for the disease to be passed on to<br />

children, if only it is in one of the parents. If a polycystic<br />

kidney disease occurs in a parent, the probability of the<br />

diseases’ development each child is 50 percent. If you<br />

have polycystic kidney disease and you are considering<br />

having a child, a genetic counsellor can help you assess<br />

the risk of passing the disease to your children.<br />

polikistik böbrek hastalığı yalnızca böbreklerle sınırlı<br />

kalmaz. Hastalık, vücudun başka bir yerinde de kistlerin<br />

oluşmasına yol açabilir.<br />

Polikistik böbrek hastalığında; yüksek tansiyon, böbrek<br />

büyümesine bağlı sırt veya yan ağrısı, baş ağrısı,<br />

karın büyümesi, idrarda kan, sık idrara çıkma, böbrek<br />

taşları, böbrek yetmezliği ve idrar yolu veya böbrek<br />

enfeksiyonları belirtileri bulunabilir.<br />

Doktora Ne Zaman Başvurmalı?<br />

Hastalığın kliniği sessiz seyrettiğinden dolayı hastaların<br />

büyük çoğunluğu yıllar boyunca polikistik böbrek<br />

hastalığının farkına varamayabilir. Polikistik böbrek<br />

hastalığı belirti ve işaretlerinin birkaçını gösteren bir<br />

kişinin doktora başvurması gerekmektedir. Birinci<br />

derecede akraba, ebeveyn, kardeş veya çocukta<br />

polikistik böbrek hastalığı var ise, kişinin bu hastalık için<br />

taramadan geçmesi de önem kazanmaktadır.<br />

Hastalığın çocuklara geçmesi için, yalnızca bir<br />

ebeveynde bulunması yeterli bir nedendir. Polikistik<br />

böbrek hastalığı bir ebeveynde görüldüğü takdirde, her<br />

bir çocuğun hastalığa yakalanma ihtimali yüzde ellidir.<br />

Polikistik böbrek hastalığınız varsa ve çocuk sahibi<br />

olmayı düşünüyorsanız, bir genetik danışmanı, hastalığın<br />

çocuklarınıza geçme riskini değerlendirmenize yardımcı<br />

olabilir.<br />

<strong>Pharma</strong> 17


More painless injection with the new<br />

formulation of Humira<br />

Anti-TNF Biologic Drug Group of HUMIRA (adalimumab) is a new form of<br />

AbbVie which has designed to reduce injection site pain HUMIRA ® 40mg<br />

/ 0.4ml (adalimumab), was offered to patients in <strong>Turkey</strong>…<br />

HUMIRA’nın yeni formülasyonuyla daha ağrısız enjeksiyon<br />

AbbVie’nin Anti-TNF Grubu Biyolojik İlacı HUMIRA (adalimumab)’nın<br />

enjeksiyon yeri ağrısını azaltmak üzere tasarlanan yeni formu HUMIRA ®<br />

40mg/0.4ml (adalimumab) Türkiye’de hastaların hizmetine sunuldu.<br />

• More painless injection with new non-citrate Humira 40mg /<br />

0.4ml<br />

Global biofarma company AbbVie today announced the launch<br />

of HUMIRA ® 40 mg / 0.4 ml, designed to improve patient<br />

experience by reducing injection site pain. The new formulation<br />

contains the same active substance adalimum, but does not<br />

contain citrate buffer and other inactive compounds.<br />

AbbVie completely removed the citrate known as the irritant in<br />

the injection without any change in the therapeutic efficacy of<br />

adalimumab due to advances in technology.<br />

HUMIRA 40 mg / 0.4ml the pain immediately after the injection,<br />

according to the current HUMIRA, as like 84 percent, said that<br />

significantly reduced.<br />

Abbvie <strong>Turkey</strong> Medical Director Dr. Mahmut Gücük; “HUMIRA<br />

40 mg / 0.4 ml will provide a significant reduction in injection<br />

site pain, unchanged for the safety and efficacy profile that<br />

physicians and patients see with Humira in the last 15 years.”<br />

he said. He also said that “While continuing to improve patient<br />

experience with Humira, we continue to strive for innovation in<br />

immunology and continue to explore technologies and devices<br />

that provide additional benefits to patients through various<br />

platform technologies”<br />

Six patients with moderate to severe active rheumatoid<br />

arthritis in each of the two clinical trials for the HUMIRA<br />

citrate-free formulation were examined and patients were<br />

randomized to receive a single dose of Humira 40 mg / 0.8 ml<br />

or Humira 40 mg / 0.4 ml, followed by a single treatment for<br />

the next dose. injection was performed. The combined analysis<br />

of both cross-over studies showed statistically significant<br />

difference in the injection site pain immediately after the<br />

administration of Humira 40 mg / 0.8 ml and Humira 40 mg /<br />

0.4 ml. (mean visual analogue scale (VAS) 3,7 cm vs. 1,2 cm; P<br />


“We’re 1 Against Cancer”<br />

provides psychological support to patients and their relatives<br />

via 30 different videos during the cancer treatment process!<br />

Novartis Oncology <strong>Turkey</strong> which emphasizes the importance of psychological support as<br />

well as the physician and drug support during the treatment of cancer has been providing<br />

the psychological support with 30 different videos for the patients and their relatives in the<br />

last two years with the awareness campaign called “We’re 1 Against Cancer”.<br />

“We’re 1 Against Cancer” campaign which was launched by Novartis Oncology <strong>Turkey</strong> with<br />

two important patient associations in 2017 and was carried out to support cancer patients<br />

and their relatives in <strong>Turkey</strong> reached 74 million people to date.<br />

“Kansere Karşı 1’iz”,<br />

Kanser tedavi sürecinde hasta ve hasta yakınlarına 30 adet<br />

farklı video ile psikolojik destek sağlıyor!<br />

Kanser tedavisi sürecinde doktor ve ilaç desteğinin yanı sıra psikolojik desteğin önemini<br />

vurgulayan Novartis Onkoloji Türkiye, son iki yıldır “Kansere Karşı 1’iz” isimli farkındalık<br />

kampanyası ile hasta ve hasta yakınları için 30 adet farklı video ile psikolojik destek<br />

sağlıyor.<br />

Novartis Onkoloji Türkiye, 2017 yılında iki önemli hasta derneği ile hayata geçirdiği ve<br />

Türkiye’de kanser hastaları ve hasta yakınlarına destek amacıyla yürüttüğü “Kansere<br />

Karşı 1’iz” kampanyası bugüne kadar 74 milyon kişiye erişti.<br />

Istanbul, October 2 <strong>2018</strong> – Novartis Oncology <strong>Turkey</strong>,<br />

which emphasizes the importance of proper psychological<br />

support to be given to the patients and their relatives<br />

during the disease process, embraces a non-focused area<br />

of communication to date and continues to raise awareness<br />

of cancer patients and their relatives with the campaign of<br />

“We’re 1 Against Cancer, As We Share”, which is the voice<br />

of patients and their relatives.<br />

While it was seen that patients and patient relatives<br />

fighting with cancer could not reach the psychological<br />

support they needed because of both financial and<br />

logistical problems by the research conducted prior to the<br />

start of the project initiated by the MetAmazon Association<br />

(Metastatic Breast Cancer Association) and Europa Donna<br />

(European Breast Cancer Coalition) in 2017, “We’re 1<br />

Against Cancer” campaign was launched in order to meet<br />

this need in the society. In this respect, “We’re 1 Against<br />

Cancer” platform, a free and easily accessible platform on<br />

YouTube, where both patients and their relatives may get<br />

answers to the questions they are curious about during<br />

the treatment process via a specialized onco-psychologist<br />

was created in cooperation with Novartis Oncology <strong>Turkey</strong>,<br />

Metamazon, and Europa Donna associations<br />

Kanser tedavisi gören hastalar ve hasta yakınlarına<br />

hastalık sürecinde verilecek doğru psikolojik desteğin<br />

önemine vurgu yapan Novartis Onkoloji Türkiye, bugüne<br />

dek iletişimine odaklanılmamış bir alanı sahiplenerek<br />

hasta ve hasta yakınlarının sesi olan “Kansere Karşı 1’iz,<br />

Paylaştıkça Biz” kampanyası ile kanser hastaları ve hasta<br />

yakınlarını bilinçlendirmeye devam ediyor.<br />

2017 yılında MetAmazon Derneği (Metastatik Meme<br />

Kanseri Derneği) ve Europa Donna (Avrupa Meme<br />

Kanseri Koalisyonu) işbirliği ile başlatılan projenin<br />

başlangıcından evvel gerçekleştirilen araştırma ile<br />

kanserle savaşan hasta ve hasta yakınlarının gerek maddi<br />

gerekse lojistik sorunlar nedeniyle ihtiyaç duydukları<br />

psikolojik desteğe ulaşamadıkları görülürken, toplumda<br />

bu ihtiyacı giderebilmek adına “Kansere Karşı 1’iz”<br />

kampanyası başlatıldı. Bu doğrultuda, Novartis Onkoloji<br />

Türkiye, MetAmazon ve Europa Donna dernekleri ile<br />

gerçekleştirilen iş birliği ile hem hastaların hem de<br />

hasta yakınlarının tedavi sürecinde merak ettikleri<br />

soruların yanıtlarını uzman bir onko-psikolog aracılığıyla<br />

alabilecekleri, Youtube üzerinden ücretsiz ve kolayca<br />

ulaşabilecekleri Kansere Karşı 1’iz platformu oluşturuldu.<br />

Türkiye’nin farklı illerinde kanser tedavisi gören ve<br />

20 <strong>Pharma</strong>


We’re 1 Against Cancer which is a social responsibility<br />

project for patients receiving cancer treatment and who<br />

do not have access to this support even though they need<br />

psychological support in different cities of <strong>Turkey</strong>, aims<br />

to raise awareness of the society by emphasizing the<br />

importance of correct psychological support as well as the<br />

physician and drug support during the cancer treatment<br />

process from the perspective of patient and patient<br />

relatives. In the scope of We’re 1 Against Cancer, which<br />

is a campaign with highest participation to date in the<br />

field of oncology, the information is given by a specialist<br />

psychologist on issues related to psychological support<br />

during the treatment process they are curious about to<br />

cancer patients and their relatives through YouTube.<br />

We’re 1 Against Cancer campaign has achieved a<br />

significant success as the project with the highest number<br />

of people who have an access in the oncology area, with<br />

74 million people being reached in the last 2 years. In<br />

addition, as a result of the cooperation with associations,<br />

the questions and subjects the cancer patients and their<br />

relatives are most curious about on the psychological<br />

support during the disease process were collected by<br />

questionnaire method and all questions were answered<br />

by onco-psychologist Elçin Biçer by consolidating from<br />

the perspective of patients and their relatives and thus,<br />

26 specialist information videos were prepared. The<br />

patients and their relatives have access to all information<br />

about the psychological support they need during the<br />

cancer treatment process through the YouTube – We’re 1<br />

Against Cancer channel via the digital data bank which was<br />

generated ( https://bit.ly/2rAuzBl )<br />

Pınar Üstündağ, General Manager of Novartis Oncology<br />

<strong>Turkey</strong>, who spoke due to Breast Cancer Awareness<br />

Month in which various campaigns are held between 1-31<br />

October in <strong>Turkey</strong>, as in the whole world, pointed out<br />

the campaign’s access figure and said: “We’ve reached<br />

millions of people since 2017 in which we started the<br />

“We’re 1 Against Cancer” campaign. We want to draw<br />

attention to the strength of the right psychological support<br />

for the patients and their relatives and we are very happy<br />

to see that our project has reached so many people today.<br />

We’re 1 Against Cancer will continue to be a guide for<br />

patients and their relatives who do not have access to<br />

psychological support. We, as Novartis Oncology <strong>Turkey</strong>,<br />

will continue to manufacture innovative drugs and present<br />

them to the medical world as well as to provide the support<br />

that patients need with our different projects in order to<br />

help to change and improve the lives of cancer patients.<br />

On the other hand, the “We’re 1 Against Cancer” campaign<br />

implemented by Novartis Oncology <strong>Turkey</strong> was deemed<br />

worthy of awards of “Best Awareness Campaign” and “Best<br />

Integrated Media Purchasing Campaign” in 2017 within<br />

the scope of Felis Awards given by MediaCat magazine for<br />

successful communication works<br />

psikolojik desteğe ihtiyaç duyduğu halde bu desteğe<br />

erişemeyen hastalar için bir sosyal sorumluluk projesi<br />

olan Kansere Karşı 1’iz, kanser tedavisi sürecinde hasta<br />

ve hasta yakınları perspektifinden hekim ve ilaç desteğinin<br />

yanı sıra doğru psikolojik desteğin önemine vurgu yaparak,<br />

toplumu bu konuda bilinçlendirmeyi amaçlıyor. Onkoloji<br />

alanında bugüne kadarki en yüksek katılımlı kampanya<br />

olan Kansere Karşı 1’iz kapsamında, Youtube üzerinden<br />

kanser hastalarına ve yakınlarına tedavi sürecinde merak<br />

ettikleri psikolojik desteğe dair konularda uzman bir<br />

psikolog tarafından bilgi aktarılıyor.<br />

Kansere Karşı 1’iz kampanyası, son 2 yılda ulaştığı 74<br />

milyon kişi ile onkoloji alanında en yüksek sayıda erişime<br />

sahip olan proje olarak önemli bir başarı yakaladı. Ayrıca,<br />

derneklerle gerçekleştirilen iş birliği neticesinde kanser<br />

hastaları ve yakınlarından hastalık sürecinde psikolojik<br />

destek ile ilgili en çok merak ettikleri sorular ve konular<br />

anket yöntemi ile toplandı ve tüm sorular hasta ve hasta<br />

yakınları perspektifinden konsolide edilerek, uzman Onkopsikolog<br />

Elçin Biçer tarafından yanıtlandı ve böylece 26<br />

adet uzman bilgilendirme videosu hazırlandı. Oluşturulan<br />

dijital bilgi bankası aracılığıyla hasta ve hasta yakınları,<br />

kanser tedavi sürecinde ihtiyaç duydukları psikolojik<br />

destekle ilgili tüm bilgilere Youtube – Kansere Karşı 1’iz<br />

kanalından ulaşabiliyorlar. ( https://bit.ly/2rAuzBl )<br />

Tüm dünyada olduğu gibi, Türkiye’de de 1-31 Ekim<br />

tarihleri arasında çeşitli kampanyaların düzenlendiği<br />

Meme Kanseri Bilinçlendirme Ayı dolayısıyla konuşan<br />

Novartis Onkoloji Türkiye Genel Müdürü Pınar Üstündağ,<br />

kampanyanın erişim rakamına dikkat çekerek, “Kansere<br />

Karşı 1’İz kampanyasını başlattığımız 2017 yılından bugüne<br />

milyonlarca kişiye eriştik. Bizler bu projeyle hastalık<br />

sürecinde hasta ve hasta yakınları için doğru psikolojik<br />

desteğin gücüne dikkat çekmek istedik ve bugün geldiğimiz<br />

noktada projemizin bu kadar fazla sayıda kişiye ulaştığını<br />

görmek bizleri son derece mutlu ediyor. Kansere Karşı<br />

1’iz, psikolojik desteğe erişimi olmayan hastalar ve hasta<br />

yakınları için rehber niteliğinde olmaya devam edecek.<br />

Novartis Onkoloji Türkiye olarak kanser hastalarının<br />

hayatlarını değiştirmeye ve iyileştirmeye yardımcı<br />

olabilmek için yenilikçi ilaçların üretilmesi ve tıp dünyasına<br />

sunulmasının yanı sıra, farklı projelerimizle de hastaların<br />

ihtiyaç duyduğu desteği sağlamaya devam edeceğiz.” dedi.<br />

Öte yandan, Novartis Onkoloji Türkiye tarafından hayata<br />

geçirilen Kansere Karşı 1’iz kampanyası, 2017 yılında,<br />

MediaCat dergisi tarafından başarılı iletişim çalışmalarına<br />

verilen Felis Ödülleri kapsamında, “En İyi Farkındalık<br />

Kampanyası” ve “En İyi Entegre Medya Satınalma<br />

Kampanyası” ödüllerine layık görüldü.<br />

<strong>Pharma</strong> 21


62 more drugs were<br />

added to the list of drugs to be paid for<br />

Minister of Family, Labour and Social Services, Zehra Zümrüt Selçuk<br />

said, “According to the decisions taken in the Medical and Economic<br />

Evaluation Commission, we have included 62 drugs in the list of drugs<br />

to be paid. Thanks to these drugs, we have provided alternatives and<br />

ease of access in the treatment of our insured patients.”<br />

Minister of Family, Labour and Social Services, Zehra Zümrüt Selçuk stated that 62 medicines<br />

were included in the list of drugs to be paid according to the decisions taken by the Medical<br />

and Economic Evaluation Commission. Selcuk said that alternative treatments and access to<br />

the treatment of the insured will be provided with these equivalent drugs. Selcuk declared<br />

that drugs added to the reimbursement list are drugs which are used in the treatment<br />

of antibacterial drugs, drugs used in heart diseases, vitamin support groups, COPD, HIV,<br />

Parkinson’s, Alzheimer’s, respiratory diseases and ulcers. Recording that 58 of the previously<br />

added drugs are domestic and 4 of them are international, Minister Selçuk said that<br />

alternatives and access facilities for the treatment of these 4 drugs will be provided with the<br />

new list.<br />

She said that 58 of the drugs taken on the reimbursement list of domestic production, 4<br />

of which indicates that foreign production, by taking part in the drug list of especially the<br />

equivalent 62 drugs, the list of drug will be enrichment and accessibility, as well as an<br />

estimated annual savings of about 6 million Turkish Liras. Minister Selçuk wished, “As<br />

Minister of Family, Labour and Social Services, we wish our patients will be healing with the<br />

list of medicines we received on our list of reimbursement, and wish a healthy life for our<br />

citizens.”<br />

22 <strong>Pharma</strong>


Bedeli ödenecek ilaçlar listesine 62 ilaç daha eklendi<br />

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, “Tıbbi ve<br />

Ekonomik Değerlendirme Komisyonunda alınan kararlara göre 62 adet<br />

ilacı, bedeli ödenecek ilaçlar listesine dâhil ettik. Eşdeğer olan bu ilaçlar<br />

sayesinde sigortalılarımızın tedavilerinde alternatifler ve erişim kolaylığı<br />

sağlamış olduk” dedi.<br />

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler<br />

Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk,<br />

bakanlık olarak Tıbbi ve Ekonomik<br />

Değerlendirme Komisyonunda<br />

alınan kararlara göre 62 adet<br />

ilacın bedeli ödenecek ilaçlar<br />

listesine dâhil edildiğini açıkladı.<br />

Selçuk, eşdeğer olan bu ilaçlar<br />

sayesinde sigortalıların tedavilerinde<br />

alternatifler ve erişim kolaylığı<br />

sağlandığını kaydetti. Selçuk,<br />

geri ödeme listesine eklenen<br />

ilaçların antibakteriyel ilaçlar, kalp<br />

rahatsızlıklarında kullanılan ilaçlar,<br />

vitamin destek grupları, KOAH, HIV,<br />

Parkinson, Alzheimer, solunum yolu<br />

hastalıkları ve ülser tedavisinde<br />

kullanılan ilaçlardan oluştuğu<br />

bilgisini verdi. Eklenen ilaçların 58<br />

adedinin daha önce de eşdeğerleri<br />

bulunduğunu, 4 adet ilacın ise daha<br />

önce eşdeğeri bulunmadığını dile<br />

getiren Bakan Selçuk, yeni liste ile<br />

bu 4 ilacın kullanıldığı tedaviler için<br />

de alternatifler ve erişim kolaylıkları<br />

doğduğunu aktardı.<br />

Geri ödeme listesine alınan<br />

ilaçlardan 58 adedinin yerli üretim,<br />

4’ünün ise yabancı üretim olduğunu<br />

belirten Selçuk, 62 adet ilacın<br />

özellikle eşdeğer olanların ilaç<br />

listesine girmesiyle ilaç tercihinde<br />

zenginleşme ve erişim kolaylığının<br />

yanı sıra yaklaşık 6 milyon lira yıllık<br />

tasarruf öngörüldüğünü paylaştı.<br />

Bakan Selçuk, “Aile, Çalışma ve<br />

Sosyal Hizmetler Bakanı olarak geri<br />

ödeme listemize aldığımız ilaçların<br />

hastalarımıza şifa olmasını temenni<br />

eder, vatandaşlarımıza sağlıklı bir<br />

ömür dilerim” ifadelerini kullandı.<br />

<strong>Pharma</strong> 23


İbrahim Etem - Menarini became the first pharmaceutical company with the “Good<br />

<strong>Pharma</strong>covigilance Practices “Certificate<br />

Studies that take care of human health received its award<br />

Ibrahim Etem - Menarini who has been serving with the vision of “value<br />

for people” is <strong>Turkey</strong>’s first pharmaceutical company acting more than<br />

100 years. Again it has realized another goal of being a first by taking a<br />

certificate in the field of “Good <strong>Pharma</strong>covigilance Practice”.<br />

İbrahim Etem – Menarini “İyi Farmakovijilans Uygulamaları”<br />

Sertifikasına sahip ilk ilaç firması oldu.<br />

İnsan sağlığını gözeten çalışmalar ödülünü aldı<br />

“İnsan için değer” vizyonuyla 100 yılı aşkın süredir hizmet veren<br />

Türkiye’nin ilk ilaç firması İbrahim Etem – Menarini, alanında yine bir ilki<br />

gerçekleştirerek “İyi Farmakovijilans Uygulamaları”<br />

sertifikasını alan ilk ilaç firması oldu.<br />

Of the oldest pharmaceutical companies in <strong>Turkey</strong><br />

Ibrahim Etem - Menarini, it attracts attention with its<br />

projects and achievements realized. İbrahim Etem -<br />

Menarini believes in the pharmacovigilance activities<br />

which means drug safety at the same time reflects the<br />

ethical values of its services to human health in the most<br />

accurate way for sure.<br />

Türkiye’nin en köklü ilaç firmalarından İbrahim<br />

Etem - Menarini, gerçekleştirdiği projeleri ve<br />

başarılarıyla dikkat çekiyor. İbrahim Etem - Menarini,<br />

“ilaç güvenliliği” anlamına gelen farmakovijilans<br />

faaliyetlerinde insan sağlığına yaptığı hizmetin etik<br />

değerlerini en doğru şekilde yansıttığına inanıyor.<br />

24 <strong>Pharma</strong>


In the scope of “Good <strong>Pharma</strong>covigilance Practice”<br />

certificate which is given by T.R. The Ministry of Health,<br />

<strong>Turkey</strong> <strong>Pharma</strong>ceuticals and Medical Devices Agency,<br />

Ibrahim Etem - Menarini’s pharmacovigilance studies<br />

have been examined and audited at all. Its convenience<br />

has been proven and its importance which it has being<br />

given on drug safety has been certified and registered.<br />

The result of great exertion<br />

Medical Director of İbrahim Etem - Menarini, Dr Meltem<br />

Özel Karataş, “<strong>Turkey</strong>’s first pharmaceutical company<br />

with Ibrahim Etem - Menarini’s behind this success,<br />

there are exertions of all our friends working in the<br />

pharmacovigilance department so far. Because of their<br />

valuable contribution, to pharmacist Merve Çalışır Çağal<br />

and pharmacist Begüm Elmas we also would like to<br />

thank once more. Everyone has made an effort in order<br />

to make the system work in the best possible way, and<br />

finally the right pharmacovigilance system was reached.<br />

Starting with the top management, we take care of<br />

pharmacovigilance as all company employees. We will<br />

continue to work hard to maintain our high standards in<br />

this field” she said.<br />

T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu<br />

tarafından verilen “İyi Farmakovijilans Uygulamaları”<br />

sertifikası kapsamında İbrahim Etem – Menarini’nin<br />

yürüttüğü farmakovijilans çalışmaları denetlenerek;<br />

uygunluğu kanıtlandı ve ilaç güvenliliğine verdiği önem<br />

sertifika ile tescillendi.<br />

Büyük emeklerin sonucu<br />

İbrahim Etem - Menarini Medikal Direktörü Dr.<br />

Meltem Özel Karataş “Türkiye’nin ilk ilaç firması olan<br />

İbrahim Etem - Menarini’nin bu başarısının arkasında,<br />

bugüne kadar farmakovijilans departmanında yer<br />

alan bütün arkadaşlarımızın emeği var. Yaptıkları<br />

katkılardan ötürü Ecz. Merve Çalışır Çağal ve Ecz.<br />

Begüm Elmas’a ayrıca çok teşekkür ederiz. Herkes<br />

sistemin en güzel şekilde çalışması için çaba harcadı<br />

ve sonunda en doğru farmakovijilans sistemine ulaşıldı.<br />

Üst yönetimden başlamak üzere tüm firma çalışanları<br />

olarak farmakovijilansı titizlikle ele alıyoruz. Bu alanda<br />

sağladığımız yüksek standardımızı korumak için yine var<br />

gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz” dedi.<br />

<strong>Pharma</strong> 25


Novartis <strong>Turkey</strong>, to its local production, continues<br />

with products in the field of oncology!<br />

• Novartis <strong>Turkey</strong>, as an important point of production on a global scale<br />

in parallel with our country’s decentralization policy by supporting the<br />

localization of drug production continues to work which is going to be leading<br />

in this area.<br />

• Novartis <strong>Turkey</strong>, has been working since 2014 in line with local production<br />

strategy. In addition to the domestic production of the drug, which has<br />

revolutionized the field of chronic myeloid leukemia, said that they are<br />

planning to introduce 2 new domestic products to the market in August 2019.<br />

Novartis Türkiye, yerel<br />

üretime onkoloji alanındaki<br />

ürünü ile devam ediyor!<br />

• Novartis Türkiye, global ölçekte önemli bir<br />

üretim noktası olarak ülkemizin yerelleşme<br />

politikaları ile paralel biçimde ilaç üretiminde<br />

lokalizasyonu destekleyerek bu alanda öncülük<br />

edecek çalışmaları sürdürüyor.<br />

• Yerel üretim stratejisi doğrultusunda 2014<br />

yılından bu yana çalışmalarını sürdüren<br />

Novartis Türkiye, Kronik Miyeloid Lösemi<br />

alanında devrim oluşturan ilacın yerli<br />

üretiminin yanı sıra 2019 yılı<br />

Novartis Group who is being operating production<br />

facilities in <strong>Turkey</strong> with Novartis <strong>Pharma</strong>ceuticals,<br />

Novartis Oncology, Sandoz <strong>Pharma</strong>ceuticals and Alcon<br />

as 4 division and more than 60 years; contributes to<br />

<strong>Turkey</strong>’s high-tech medication production with its<br />

enterprises in <strong>Turkey</strong> producing an added value.<br />

Novartis <strong>Turkey</strong> as an important point of production<br />

on a global scale, in parallel with the country’s<br />

decentralization policy in this area by supporting the<br />

localization of drug production continues works which<br />

will be leading as well.<br />

With the 1.5 billion dollars that we have realized in<br />

the last 10 years, we are the <strong>Turkey</strong>’s largest drug<br />

company in the exporting<br />

Novartis Group <strong>Turkey</strong> President and General Manager<br />

Novartis İlaç, Novartis Onkoloji, Sandoz İlaç ve Alcon<br />

olarak 4 divizyon ve üretim tesisleri ile 60 yıldan fazla<br />

süredir Türkiye’de faaliyet gösteren Novartis Grup;<br />

Türkiye’deki tesislerinde ürettiği katma değeri yüksek<br />

ilaçlarla Türkiye’nin yüksek teknolojili üretimine katkı<br />

sağlıyor.<br />

Novartis Türkiye global ölçekte önemli bir üretim noktası<br />

olarak, ülkemizin yerelleşme politikaları ile paralel<br />

biçimde ilaç üretiminde lokalizasyonu destekleyerek bu<br />

alanda öncülük edecek çalışmaları sürdürüyor.<br />

“Son 10 yılda gerçekleştirdiğimiz 1,5 milyar dolarla<br />

Türkiye’nin en çok ilaç ihracatı yapan firmasıyız”<br />

Sağlık hizmetleri alanında dünyanın lider ilaç<br />

şirketlerinden biri olarak, 60 yıldır yatırımlarıyla<br />

Türkiye’ye bağlılığını sürdürdüklerini belirten Novartis<br />

28 <strong>Pharma</strong>


of Sandoz <strong>Turkey</strong> Dr. Altan Demirdere the<br />

field of health care as one of the world’s<br />

leading pharmaceutical companies, said<br />

that in they have remained committed to<br />

its investments in <strong>Turkey</strong> for 60 years and<br />

he continued. “In 2017, we made exports<br />

of 130 million dollars from our production<br />

facilities. We have a total of 1.5 billion<br />

dollars, the company that makes <strong>Turkey</strong>’s<br />

top pharmaceutical exports have realized<br />

in the last 10 years. We have invested<br />

approximately 60 million dollars in 114<br />

clinical studies in 2017, pioneering the sector<br />

in clinical research. All this, as a global<br />

company, It is the most important indicator<br />

that shows our confidence for <strong>Turkey</strong>’s young<br />

and dynamic population, and in the market<br />

as well. Therefore, as Novartis, by increasing<br />

our investment will continue to strengthen<br />

our presence in <strong>Turkey</strong>. In this context, we<br />

continue to work in line with the strategies of<br />

our state in the field of local production. We<br />

will continue our commitment to the Turkish<br />

people with our medicines and investments<br />

that will make a difference in patients’ lives.”<br />

He said.<br />

The first domestic product in the field of<br />

oncology has launched<br />

Novartis Oncology, which aims to contribute<br />

to the national economy at the point of<br />

localizing the national economy, continues its<br />

efforts in the local production field in parallel<br />

with the group’s strategies.<br />

Novartis Oncology <strong>Turkey</strong> that continues<br />

the work of local production since 2014,<br />

achieves successful results in this area.<br />

<strong>Turkey</strong> General Manager of Novartis<br />

Oncology Pinar Üstündağ, as a result of<br />

this work said that the drug, which was<br />

launched on the market in its oncology<br />

portfolio and opened a revolution in the field<br />

of Chronic Myeloid Leukemia, was started to<br />

be produced locally. And stressed that the<br />

drug has met with the patients in the past<br />

months. Üstündağ has said that “As Novartis<br />

Oncology <strong>Turkey</strong>, our planning on sustainable<br />

local production in order to contribute to<br />

the goals and policy on local production are<br />

continuing since 2014. We are proud of being<br />

a pioneer in this field. In Kurtköy production<br />

facilities, we plan to bring 2 new domestic<br />

medicines to our patients, in August 2019,<br />

in addition to our first domestic medication<br />

productions.” She said.<br />

Grup Türkiye Başkanı ve Sandoz Türkiye Genel Müdürü Dr. Altan<br />

Demirdere ‘Üretim tesislerimizden 2017’de 130 milyon dolar<br />

ihracat gerçekleştirdik. Son 10 yılda gerçekleştirdiğimiz toplam 1,5<br />

milyar dolarla Türkiye’nin en çok ilaç ihracatı yapan firması olduk.<br />

Klinik araştırmalarda sektörde öncülük ederek 2017’de 114 klinik<br />

çalışmaya yaklaşık 60 milyon dolar yatırım yaptık. Tüm bunlar global<br />

bir şirket olarak Türkiye’nin genç ve dinamik nüfusuna, pazarına<br />

duyduğu güvenin en önemli göstergesi.<br />

Dolayısıyla Novartis olarak, yatırımlarımızı artırarak Türkiye’deki<br />

varlığımızı güçlendirmeye devam edeceğiz. Bu kapsamda<br />

devletimizin yerel üretim alanındaki stratejilerine paralel<br />

şekilde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Hastaların hayatlarında<br />

fark oluşturacak ilaçlarımızla ve yatırımlarımızla Türk insanına<br />

bağlılığımızı sürdüreceğiz.’ dedi.<br />

Onkoloji alanındaki ilk yerli ürün pazara sunuldu<br />

Milli ekonomiyi yerelleştirme noktasında ülke ekonomisine katkı<br />

sağlama hedefiyle ilerleyen Novartis Onkoloji ise, grubun stratejileri<br />

ile paralel olarak yerel üretim alanındaki çalışmalarını hızla<br />

sürdürüyor.<br />

2014 yılından itibaren yerel üretim çalışmalarını sürdüren Novartis<br />

Onkoloji Türkiye, bu alandaki başarılı sonuçlara imza atıyor. Novartis<br />

Onkoloji Türkiye Genel Müdürü Pınar Üstündağ, bu çalışmalarının<br />

neticesinde onkoloji portföyünde pazara verilen, Kronik Miyeloid<br />

Lösemi alanında devrim açmış olan ilacın yerli olarak üretilmeye<br />

başlandığını ve geçtiğimiz aylarda hastalarla buluştuğunu vurguladı.<br />

Üstündağ, “Novartis Onkoloji Türkiye olarak, ülkemizin yerel üretim<br />

konusundaki hedeflerine ve politikalarına sürdürülebilir katkı<br />

sağlamak amacıyla yerel üretim konusundaki planlamalarımızı 2014<br />

yılından bu yana sürdürüyor; bu alanda öncü olmanın gururunu ve<br />

mutluluğunu yaşıyoruz. Kurtköy üretim tesislerinde ilk yerli üretilen<br />

ilacımız dışında 2 yeni yerli üretilecek ilacımızı daha 2019 yılının<br />

Ağustos ayında hastalarla buluşturmayı planlıyoruz” dedi.<br />

<strong>Pharma</strong> 29


Eczacılara 2 bin lira ceza getiren madde<br />

komisyondan geçmedi<br />

Anadolu Eczacı ve Depocuları Derneği (AEDD)<br />

Başkanı Onur Tokel’in gündeme getirdiği ‘reçetesiz<br />

ilaç satışında kutu başına eczacılara 2 bin lira ceza’<br />

verilmesini öngören madde, gelen tepkiler üzerine<br />

TBMM Sağlık Komisyonu’ndan geçmedi. 25 bin<br />

eczacıyı, yüzlerce ecza deposunu ve hastaları olumsuz<br />

etkileyecek madde, sağlık çalışanlarına yönelik<br />

şiddetin önlenmesi için hazırlanan yasa teklifinden<br />

çıkartıldı.<br />

Onur Tokel, yaptığı açıklamada, dernek olarak<br />

konuyu gündeme getirmelerinin ardından<br />

ulusal, yerel ve sektörel medyada geniş yer<br />

bulduğunu, hemen oluşan kamuoyu baskısının<br />

TBMM’ye yansıdığını ve ilgili maddenin iptal<br />

edildiğini söyledi.<br />

Onur Tokel, “Söz konusu madde aynen<br />

yasalaşsaydı eczacılar reçetesiz ilaç satışında<br />

kutu başına 2 bin lira ceza ödeyecekti. Üstelik bu<br />

ceza, sadece antibiyotikler, antidepresanlar için<br />

değil tüm ilaçlar için uygulanacaktı. Eczacılar 10<br />

liralık migren ilacını veremeyecek, 2 liralık bir<br />

ilaç için bile reçete istenecekti” dedi.<br />

Tokel, gösterdikleri duyarlılıktan dolayı medya<br />

ve Meclis Sağlık Komisyonu’nun değerli<br />

üyelerine teşekkür etti.<br />

30 <strong>Pharma</strong>


Project which Teaches Health Information with<br />

Game, 365 Days, Health in Break<br />

The new project “Health in Break” launched by Bayer, in collaboration with ÖRAV<br />

(Teacher Academy Foundation), is hosting 365 days of in-depth Health and with<br />

children’s play areas specially designed to increase the health information of<br />

children, and enabling them to learn the requirements of a healthy life.<br />

Oyunla Sağlık Bilgisi<br />

Öğreten Proje;<br />

365 Gün Teneffüste<br />

Sağlık<br />

Bayer, ÖRAV(Öğretmen Akademisi<br />

Vakfı) ile işbirliği yaparak başlattığı<br />

yeni projesi 365 Gün Teneffüste<br />

Sağlık ile çocukların sağlık<br />

bilgilerini artırmak için özel olarak<br />

tasarlanan oyun alanlarıyla onların<br />

dünyasına konuk oluyor ve sağlıklı<br />

yaşamın gerekliliklerini eğlenerek<br />

öğrenmelerini sağlıyor.<br />

In order to increase preventable health habits and to<br />

increase the rate of health literacy, Bayer has taken a<br />

new step and launched the 365 Days Health in Break<br />

project. Bayer believes that when health literacy is<br />

increased, individuals in the community will be able<br />

to decide on issues affecting quality of life, such as<br />

protecting their health and taking preventive health<br />

services. Bayer who knows very well that consumer<br />

Health which is the most important part of creating this<br />

consciousness, moved to reach the children’s future.<br />

Located in various provinces across <strong>Turkey</strong> with<br />

educational games drawn into playing fields and parks in<br />

shopping malls, children will consolidate the information<br />

they learned in school in public areas. And they will have<br />

fun and increase their health information.<br />

In this project, even “istop” is with vitamins<br />

The main objective to be reached with the project is<br />

to support the raising of the health literacy rate in the<br />

long term and thus to raise the basic health information<br />

and awareness of the individuals in the society and<br />

to increase the healthy life year and quality of the<br />

individuals accordingly. On the other hand, the contents<br />

Önlenebilir sağlık alışkanlıklarının artması ve sağlık<br />

okuryazarlığı oranını artırmak için çalışmalar yapan<br />

Bayer, yeni bir adım atarak 365 Gün Teneffüste<br />

Sağlık projesini başlattı. Ancak sağlık okuryazarlığı<br />

artırıldığında toplumdaki bireylerin sağlığını koruma ve<br />

önleyici sağlık hizmetlerini alma gibi yaşam kalitesini<br />

etkileyen konularda karar verebilir hale geleceklerine<br />

inanan Bayer Tüketici Sağlığı, bu bilinci oluşturmanın en<br />

önemli parçası toplumun geleceği çocuklara ulaşmak<br />

için harekete geçti.<br />

Türkiye genelinde çeşitli illerde bulunan AVM’lerdeki<br />

oyun alanları ve parklara çizilen eğitici oyunlarla<br />

çocuklar artık okulda öğrendikleri bilgileri açık<br />

alanlarda da pekiştirecekler ve hem eğlenip hem de<br />

sağlık bilgilerini artıracaklar.<br />

Bu projede istop bile vitaminli<br />

Projeyle ulaşılmak istenen ana hedef, uzun vadede<br />

sağlık okuryazarlığı oranının yükseltilmesine destek<br />

olmak ve böylece toplumdaki bireylerin temel sağlık<br />

bilgilerinin ve bilincinin yükseltilmesini buna bağlı<br />

olarak da bireylerin sağlıklı yaşam yılı ve kalitesinin<br />

32 <strong>Pharma</strong>


of the games were created in line with the healthy<br />

nutrition and movement programs of the Ministry<br />

of Health and international health institutions for<br />

children. And it was approved from the pedagogical<br />

point of view with the contributions of the Teachers<br />

Academy Foundation.<br />

The game will continue to touch the lives of every<br />

child in the coming period by using the game’s<br />

strength and mind-blowing game areas with<br />

information on very important issues such as<br />

children’s health, cleanliness, personal care,<br />

proper nutrition, benefits of exercise, regular<br />

drinking of water, recognition of the body and<br />

organs.<br />

“Only 31% of <strong>Turkey</strong> is the category of adequate<br />

health literacy…”<br />

At promotional events with the participation of<br />

Bayer and ÖRAV performing the project, Bayer<br />

<strong>Turkey</strong> Consumer Health Country Manager for<br />

Taygun Gunay, drew attention to the need to<br />

increase the health literacy rate in <strong>Turkey</strong>, he said.<br />

“* Only 31% of <strong>Turkey</strong>’s is in the adequate health<br />

literacy category, but we believe that in the coming<br />

years, this ratio is able to bring to a higher level.<br />

For example, we have begun to act for children by<br />

saying “as the twig is bent, so grows the tree”. Our<br />

basic strategy here is to be able to tell everyone in<br />

a sustainable way to take correct measures at all.”<br />

Nazif Karadere, the Chairman of ÖRAV, as the<br />

Foundation, underlined the importance of the<br />

private sector and NGO cooperation in his speech.<br />

Karadere stated that they are the first and most<br />

active non-governmental organization working<br />

in order to provide support for educators in their<br />

professional development since 2008. Additionally<br />

he said that they were happy to be involved in a<br />

joint project with Bayer, a socially responsible<br />

company. Karadere, “We hope that our cooperation<br />

with Bayer in this project will be more sustainable.<br />

We aim to expand our 365 days, Health in Break<br />

project in the future and carry it to many more<br />

children” he said about the project.<br />

The first Turkish teacher Nurten Akkuş, who was<br />

chosen as one of the top 10 teachers of the world<br />

in the Global Teacher Awards, made a speech on<br />

the importance of the game in child education for<br />

the project’s promotional activity.<br />

The “365 Days, Health in Break” Project will<br />

continue to work to contribute to a healthy future.<br />

* Dated May 2016 “<strong>Turkey</strong> Health Literacy Scale<br />

Reliability and Validity Study” 69.4% of the<br />

population according to the results “inadequate” or<br />

“problematic” in the categories of health literacy.<br />

artırılmasını sağlamak. Öte yandan oyunların içerikleri Sağlık<br />

Bakanlığı’nın ve uluslararası sağlık kuruluşlarının çocuklar<br />

için sağlıklı beslenme ve hareket programları doğrultusunda<br />

oluşturuldu ve Öğretmen Akademisi Vakfı’nın katkılarıyla<br />

pedagojik açıdan değerlendirilerek onaylandı.<br />

Oyunun gücü ve akılda kalıcılığını kullanarak çocukların sağlık,<br />

temizlik, kişisel bakım, doğru beslenme, egzersiz yapmanın<br />

faydaları, düzenli su içme, vücudu ve organları tanıma gibi<br />

çok önemli konularda bilgi içeren oyun alanlarıyla proje<br />

önümüzdeki dönemde de her çocuğun hayatına dokunmaya<br />

devam edecek.<br />

“Türkiye’nin sadece %31’i* yeterli sağlık okuryazarlığı<br />

kategorisinde”<br />

Projeyi hayata geçiren Bayer ve ÖRAV’ın katılımıyla gerçekleşen<br />

tanıtım etkinliğinde Bayer Tüketici Sağlığı Türkiye Ülke Müdürü<br />

Taygun Günay Türkiye’deki sağlık okuryazarlığı oranının<br />

yükseltilmesi gerektiğine dikkat çekerek, “Türkiye’nin sadece<br />

%31’i* yeterli sağlık okuryazarlığı kategorisinde ama inanıyoruz<br />

ki önümüzdeki yıllarda bu oranı daha yüksek seviyelere<br />

çıkarmak mümkün. Örneğin biz «Ağaç yaşken eğilir» dedik<br />

çocuklar için harekete geçtik. Buradaki temel stratejimiz<br />

sürdürülebilir bir şekilde doğru önlem alma yöntemlerini<br />

herkese anlatabilmek” dedi.<br />

ÖRAV Yönetim Kurulu Başkanı Nafiz Karadere ise yaptığı<br />

konuşmada Vakıf olarak özel sektör ve STK işbirliklerine<br />

verdikleri önemin altını çizdi. 2008’den bu yana eğitimcilerin<br />

mesleki ve kişisel gelişimine destek sağlamak amacıyla<br />

Türkiye’nin ilk ve en etkin sivil toplum kuruluşu olarak<br />

çalıştıklarını belirten Karadare, sosyal sorumluluk bilinci<br />

yüksek bir şirket olan Bayer ile ortak bir projede yer almaktan<br />

mutluluk duyduklarını söyledi.Karadere projeyle ilgili<br />

olarak “Bayer’le bu projede başlayan iş birliğimizin daha<br />

sürdürülebilir olmasını umuyoruz. 365 Gün Teneffüste Sağlık<br />

projesini önümüzdeki dönemde daha da genişleterek daha çok<br />

çocuğumuza taşımayı hedefliyoruz“ dedi.<br />

Küresel Öğretmen Ödülleri’nde dünyanın en iyi 10<br />

öğretmeninden biri seçilen ilk Türk öğretmen Nurten Akkuş<br />

da projenin tanıtım etkinliği için “oyunun çocuk eğitimindeki<br />

önemi” üzerine konuşma yaptı.<br />

365 gün Teneffüste Sağlık Projesi sağlıklı bir gelecek inşa<br />

edilmesine katkı sağlamak için çalışmalarını sürdürecek.<br />

*Mayıs 2016 tarihli ”Türkiye Sağlık Okuryazarlığı Ölçekleri<br />

Güvenilirlik Ve Geçerlilik Çalışması” sonuçlarına göre toplumun<br />

%69,4’ü “yetersiz” veya “sorunlu” sağlık okuryazarlığı<br />

kategorilerindedir.<br />

<strong>Pharma</strong> 33


Turkish Thoracic Society’s Law Proposal Evaluation:<br />

“Far from Solution, Insufficient”<br />

In the written statement made by the Board of the Turkish Thoracic Society<br />

- Central Administration, it was stated that the provisions in the draft on<br />

the Proposal of the Law on Amendments to Certain Laws and Decree Laws,<br />

however, were pertinent, but deficient. “We want the regulation to be revised,<br />

as the draft is in its first form, in which the tobacco products are offered for<br />

sale both in the plain packages and in closed cabinets within the enterprise.”<br />

was evaluated as…<br />

Türk Toraks Derneği’nden Yasa Teklifi Değerlendirmesi:<br />

“Çözümden Uzak Ve Yetersiz”<br />

Türk Toraks Derneği Merkez Yönetim Kurulu tarafından yapılan yazılı<br />

açıklamada, Sağlıkla İlgili Bazı Kanun ve KHK’lerde Değişiklik Yapılmasına<br />

Dair Kanun Teklifine ilişkin, taslaktaki hükümlerin yerinde ancak eksik<br />

olduğu belirtilerek, “Düzenlemenin, tasarının ilk halinde yer aldığı gibi,<br />

tütün ürünlerinin hem düz (yalın) paket hem de işletme içerisindeki<br />

kapalı dolaplarda satışa sunulması biçiminde revize edilmesini istiyoruz.”<br />

değerlendirmesi yapıldı.<br />

Turkish Thoracic Society - Central Executive Board,<br />

made a written statement about the possible law<br />

change concerning particularly Chest Diseases experts,<br />

in general, all the doctors actually. In the statement<br />

it is said that Turkish Grand National Assembly has<br />

begun to work on Health Related Law and the Law on<br />

Amendments to Certain Laws and Decree Laws.<br />

“We lost four of our members because of health<br />

violence.”<br />

It is firstly stated that, the proposed provisions for the<br />

resolution of the violence in health are inadequate and<br />

far from resolving the problem. “As an association<br />

that has lost four of its members due to the violence<br />

experienced in the health environment, we extremely<br />

want that the fines and penalties that would deter all<br />

kinds of violence against physicians - health workers<br />

that would kill properly should be added to the<br />

proposal.” It is said in the statement as well.<br />

Under Article 5 of the proposal, “the right of physicians<br />

who are expelled from the public office to exercise<br />

their professions shall be removed without the need<br />

Türk Toraks Derneği Merkez Yönetim Kurulu’nun<br />

açıklamasında, “Özelinde Göğüs Hastalıkları uzmanları,<br />

genelinde ise tüm hekimlerin dikkati, Türkiye Büyük<br />

Millet Meclisi Genel Kurul’unda bugünlerde görüşülen<br />

Sağlıkla İlgili Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde<br />

Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun<br />

Teklifine yönelmiş durumdadır.” denildi.<br />

“Dört üyemizi sağlıkta şiddet nedeniyle kaybettik”<br />

Yasa tasarısı kapsamında yer alan ve sağlıkta yaşanan<br />

şiddetin çözümüne yönelik önerilen hükümlerin<br />

“yetersiz” ve “sorunun çözümünden uzak” olduğu<br />

belirtilerek, “Dört üyesini sağlık ortamında yaşanan<br />

şiddet nedeniyle kaybetmiş bir dernek olarak, hekimesağlık<br />

çalışanlarına yönelik öldürmeye varan her tür<br />

şiddeti layıkıyla caydıracak cezaların söz konusu kanun<br />

teklifine eklenmesinin gerekli olduğunu belirtiyoruz.”<br />

ifadesine yer verildi.<br />

Teklifin 5. maddesi kapsamında “haklarında mahkeme<br />

kararı olması aranmaksızın kamu görevinden ihraç<br />

edilen hekimlerin mesleklerini icra etme haklarını<br />

ortadan kalkacağı ve mecburi hizmet süresi gerekçesiyle<br />

36 <strong>Pharma</strong>


for a court decision. And the provisions that will keep<br />

physicians who have completed their medical school<br />

education away from the profession on the grounds<br />

of compulsory service period, will be evaluated as a<br />

violation of patient rights.<br />

“Tobacco products must enter the closed cabinets”<br />

In the proposal, the following opinions on the<br />

items related to “tobacco control” are given:<br />

“We believe that the provisions contained<br />

in the draft law saying that tobacco<br />

products should be sold in a plain<br />

package are pertinent, but<br />

deficient. For this reason, we<br />

would like to revise this<br />

regulation in the form<br />

of its first version of<br />

the bill, in which<br />

the tobacco<br />

products are<br />

offered both<br />

in the plain<br />

packages and<br />

in the closed<br />

cabinets<br />

within the<br />

enterprise.”<br />

“The rights<br />

of health<br />

workers must<br />

be protected”<br />

“With the<br />

existing<br />

situation of<br />

protocol which<br />

arranges<br />

the collaboration of <strong>Turkey</strong> Public Hospitals Authority<br />

affiliated hospitals and medical schools, the<br />

abolishment of the rights of the faculty members who<br />

are intended to conduct education and research firstly<br />

in the medical faculties, related provisions must be<br />

removed from the draft accordingly at all”<br />

Following statements were given in the defending<br />

statement;<br />

“We invite the TGNA to make contact with the<br />

professional and scientific organizations of<br />

the physicians and health workers about these<br />

aforementioned arrangements and to shape together a<br />

process that protects the rights of physicians and health<br />

workers and protects the public interest together.”<br />

tıp fakültesi eğitimini tamamlamış hekimleri meslekten<br />

uzak tutacak hükümlerin hasta haklarının ihlali” olarak<br />

değerlendirildi.<br />

“Tütün ürünleri kapalı dolaba girmeli”<br />

Teklifteki “tütün kontrolü”ne ilişkin maddelere ilişkin şu<br />

görüşlere yer verildi:<br />

“Kanun taslağında yer alan ve tütün<br />

ürünlerinin düz (yalın) paket halinde<br />

satılmasını öngören hükümlerin<br />

yerinde olduğunu, ancak eksiklikle<br />

malul olduğunu düşünmekteyiz.<br />

Bu nedenle söz konusu<br />

düzenlemenin, tasarının<br />

ilk halinde yer<br />

aldığı gibi, tütün<br />

ürünlerinin<br />

hem düz<br />

(yalın)<br />

paket hem<br />

de işletme<br />

içerisindeki<br />

kapalı<br />

dolaplarda<br />

satışa<br />

sunulması<br />

biçiminde<br />

revize<br />

edilmesini<br />

istiyoruz.”<br />

“Sağlık<br />

çalışanlarının<br />

hakları<br />

korunmalı”<br />

Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumuna bağlı hastaneler<br />

ile tıp fakültelerinin ortak faaliyet göstermesini<br />

düzenleyen protokolünün mevcut haliyle tıp<br />

fakültelerinde öncelikle eğitim ve araştırma yapması<br />

hedeflenen öğretim üyelerinin haklarını ortadan<br />

kaldıracağı için söz konusu hükümlerin taslaktan<br />

çıkarılması gerektiği savunulan açıklamada, “TBMM’yi<br />

söz konusu düzenlemeler hakkında, hekim ve sağlık<br />

çalışanlarının mesleki ve bilimsel örgütleriyle temasa<br />

geçmesini ve bu çerçevede hasta haklarına sahip çıkan,<br />

hekim ve sağlık çalışanlarının haklarını koruyan ve<br />

kamu yararını gözeten bir süreci birlikte şekillendirmeye<br />

davet ediyoruz.” ifadelerine yer verildi.<br />

<strong>Pharma</strong> 37


The loss of limb in diabetes is 25 times more!<br />

Although it is easy to treat wounds caused by simple bumps, this is different for<br />

diabetics. Wounds caused by diabetes cause limb losses and deaths. Experts,<br />

diabetic foot wound and foot care have made important warnings about. People<br />

with diabetes, according to people who are not diabetic and have wounds, have risk<br />

of losing their limbs 25 times more than them, they emphasize…<br />

Diyabetlerde uzuv kaybı<br />

25 kat daha fazla!<br />

Basit çarpmalar sonucunda oluşan<br />

yaraların tedavisi kolay olsa da şeker<br />

hastaları için bu durum farklı. Şeker<br />

hastalığının neden olduğu yaralar<br />

uzuv kayıpları ve ölümlere yol açıyor.<br />

Uzmanlar, diyabetik ayak yarası<br />

ve ayak bakımı hakkında önemli<br />

uyarılarda bulunarak, şeker hastası<br />

olan insanların, şeker hastası olmayan<br />

ve yarası olan insanlara göre 25 kat<br />

daha fazla uzuvlarını kaybettiğini<br />

vurguluyor.<br />

Üsküdar University NPISTANBUL Brain Hospital<br />

Orthopaedics Specialist Dr Abdullah Şarlak, diabetic<br />

foot wounds and foot care made recommendations<br />

accordingly.<br />

Specialist Dr Abdullah Şarlak who says “Wounds;<br />

simple bumps, bumps can occur at everyone and<br />

their treatment is also very easy. However, if you are<br />

a diabetic and your sugar is not under control, these<br />

wounds can cause limb loss and death” continued his<br />

words as follows. “People with diabetes, according to<br />

people who are not diabetic and have wounds, have<br />

risk of losing their limbs 25 times more than them. It is<br />

possible to prevent limb loses and deaths with simple<br />

measures.”<br />

Wash your feet with warm water every day<br />

Specialist Dr Abdullah Şarlak who says the feet should<br />

be washed with warm water every day, continued his<br />

words as follows; “Check the temperature of the water;<br />

should not be too hot or too cold. After washing, the feet<br />

should be dried gently just as a baby’s feet are being<br />

done.<br />

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi<br />

Ortopedi Uzmanı Dr. Abdullah Şarlak, diyabetik ayak<br />

yaraları ve ayak bakımı konusunda önerilerde bulundu.<br />

“Yaralar; basit çarpmalar, vurmalar sonucu herkeste<br />

oluşabilir ve tedavisi de oldukça kolaydır. Ancak şeker<br />

hastasıysanız ve şekeriniz kontrol altında değilse bu<br />

yaralar uzuv kayıplarına, ölümlere neden olabiliyor”<br />

diyen Uzm. Dr. Abdullah Şarlak, “Bu konu ile ilgili<br />

yapılan araştırmalara göre şeker hastası olan insanlar,<br />

şeker hastası olmayan ve yarası olan insanlara göre 25<br />

kat daha fazla uzuvlarını kaybetmektedir. Basit önlemler<br />

ile uzuv kayıplarının, ölümlerin önüne geçilebilir”<br />

şeklinde konuştu.<br />

Ayaklarınızı her gün ılık su ile yıkayın<br />

Uzm. Dr. Abdullah Şarlak, her gün ayakların ılık su ile<br />

yıkanması gerektiğini belirterek, “Suyun sıcaklığı kontrol<br />

edilmeli; çok sıcak ya da çok soğuk olmamalıdır. Ayaklar<br />

yıkanma sonrası bir bebeğin ayaklarını kuruluyor gibi<br />

nazikçe kurulanmalıdır. Kurulama işlemi ayağınızda bir<br />

yara, kanama oluşmuş ise bunu görebilmek adına beyaz<br />

bir havlu ile gerçekleştirilmelidir” dedi.<br />

38 <strong>Pharma</strong>


Drying should be done with a white towel in order to see<br />

a wound in your foot and bleeding.”<br />

Wear slippers or shoes at home<br />

Specialist Dr Şarlak who says ““You should not step<br />

with bare feet, and also your feet should not be wet as<br />

well”, said that “There must be slippers and shoes in<br />

the house that will protect the feet for sure. After taking<br />

the ablution, you must dry all the fingers of the foot in a<br />

polite way. Your socks on your feet should not be nylon,<br />

the foot should be air, stitched, and non-sock cotton<br />

socks should be preferred”<br />

Be careful when cutting your nails<br />

Specialist Dr Şarlak continued<br />

his words as follows “Care<br />

must be taken when<br />

cutting the nails.<br />

Diabetes patients<br />

can experience<br />

vision problems.<br />

If he / she is<br />

having vision<br />

problems, he /<br />

she should get<br />

help for nail<br />

cutting.”<br />

“The nails<br />

should be cut<br />

straight, the<br />

edges should<br />

be made oval<br />

with rasp. Every<br />

day the feet should<br />

be examined with<br />

mirror. We need to<br />

check and see the places<br />

where we cannot see in our feet<br />

with the mirror. The foot should be<br />

aired and kept clean. During the day we<br />

should constantly examine our feet for conditions such<br />

as temperature increase, colour change, bleeding, and<br />

swelling” he also said.<br />

Use soft shoes and they also have to let your feet<br />

breathe as well.<br />

“Our shoes need to be soft; pointed and heeled shoes<br />

should not be used. Leather shoes for breathing on our<br />

feet and thick soled shoes should be used. Apart from<br />

what should be done every day at home, we have to go<br />

to the foot health centres for foot health once a year.<br />

Additionally we should also go to the dermatology clinics<br />

once a year as well” he said.<br />

Ev içinde de mutlaka terlik veya ayakkabı giyin<br />

“Çıplak ayak ile yerlere basmamak ve ayakların ıslak<br />

olmamasına özen göstermeniz gerekir” diyen Uzm.<br />

Dr. Şarlak, “Mutlaka ev içinde dahi ayağı koruyacak<br />

terlik, ayakkabı olmalı. Abdest aldıktan sonra ayağın<br />

tüm parmak aralarını kibar bir şekilde kurutmalısınız.<br />

Ayağınızdaki çorap naylon olmamalı, ayağı hava<br />

aldıracak, dikişli olmayacak, sıkmayan pamuklu<br />

çoraplar tercih edilmeli” diye konuştu.<br />

Tırnaklarınızı keserken dikkatli olun<br />

Uzm. Dr. Abdullah Şarlak, “Tırnaklar kesilirken<br />

dikkatli olunması gerekir. Şeker hastaları<br />

görme problemi yaşayabiliyor. Şayet<br />

görme problemi yaşıyorsa,<br />

yakınından tırnak kesimi için<br />

yardım alması gerekir”<br />

diyerek, sözlerini şöyle<br />

sürdürdü:<br />

“Tırnaklar düz<br />

kesilmeli,<br />

kenarları törpü<br />

ile oval hale<br />

getirilmeli.<br />

Her gün ayna<br />

ile ayaklar<br />

muayene<br />

edilmeli.<br />

Ayağımızı<br />

aynaya tutup<br />

göremediğimiz<br />

yerlerini de<br />

görmemiz, kontrol<br />

etmemiz gerekiyor.<br />

Ayağın hava alması,<br />

temiz kalması sağlanmalı.<br />

Gün içerisinde sürekli olarak<br />

ısı artışı, renk değişimi, kanama,<br />

şişme gibi durumlar için ayaklarımızı<br />

muayene etmeliyiz.<br />

Yumuşak ve ayağınızın hava almasını sağlayan<br />

ayakkabılar kullanın<br />

Ayakkabılarımızın yumuşak olması gerekiyor; sivri<br />

uçlu, topuklu ayakkabılar kullanılmamalı. Ayağımızın<br />

hava almasını sağlayan deri ayakkabılar ve tabanının<br />

koruyucu olduğu kalın tabanlı ayakkabılar kullanılmalı.<br />

Ayağımızın hava almasını sağlamak için 2-3 ayakkabımız<br />

olmalı. Bir ayakkabıyı en az 24, en fazla 48 saat<br />

havalandırdıktan sonra giymemiz gerekiyor. Evde her<br />

gün yapılması gerekenler dışında yılda bir kez ayak<br />

sağlığı için ayak sağlığı merkezlerine, cildiyeye gidilmesi<br />

gerekmektedir.”<br />

40 <strong>Pharma</strong>


Beauty where<br />

the continents meet!<br />

Kıtaların buluştuğu yerde<br />

güzellik ile buluşalım!<br />

20-22 June / Haziran 2019<br />

Follow us / Bizi takip edin<br />

/beautyeurasia<br />

/beauty_eurasia<br />

/beautyeurasia<br />

/beautyeurasia.com/Linkedin<br />

Organiser / Organizatör


Young people competed to improve the lives of<br />

diabetes patients<br />

“Make an invention, Make diabetes easier” contest which was organized<br />

for the fifth time with the partnership of Sanofi and <strong>Turkey</strong> Diabetes<br />

Foundation initiated to facilitate the daily lives of patients, was held in<br />

Feria Palace recently…<br />

Gençler diyabet hastalarının<br />

hayatlarını iyileştirmek için yarıştı<br />

Sanofi ve Türkiye Diyabet Vakfı iş ortaklığı ile diyabetli hastaların günlük<br />

yaşamlarını kolaylaştırmak amacıyla başlatılan “Sen Bul Diyabet Kolaylaşsın”<br />

yarışmasının beşincisi geçtiğimiz günlerde Feriye Palace’da düzenlendi.<br />

Sanofi is a world leader in life sciences with over 90<br />

years’ experience in the field of diabetes. In addition<br />

to innovative and integrated treatment solutions, with<br />

corporate social responsibility projects continue to<br />

contribute to life by raising awareness about diabetes.<br />

The partnership of Sanofi and <strong>Turkey</strong> Diabetes<br />

Foundation initiated for the fifth time this year conducted<br />

“Make an invention, Make Diabetes easier” project<br />

competition. There were 6 innovative ideas competing<br />

from each category. The winners of the competition<br />

whom the jury members had difficulty in choosing the<br />

project were; Yelda Mansuroglu, Yasemin Topak, Utku<br />

Ertas - Hilal Acar, Selin Sen - Hurkan Dere, Bashir<br />

Sefa Mumay - Omrum Erguven, Kazim Gullu and Busra<br />

Kaplan were awarded with a ceremony in Feriye Palace.<br />

Diyabet alanında 90 yılı aşkın tecrübesi ile yaşam<br />

bilimlerinde dünya lideri olan Sanofi, inovatif ve<br />

entegre tedavi çözümlerinin yanı sıra kurumsal<br />

sosyal sorumluluk projeleriyle de diyabet konusunda<br />

farkındalık oluşturarak yaşama güç katmaya devam<br />

ediyor. Sanofi ve Türkiye Diyabet Vakfı iş ortaklığı ile<br />

başlatılan ve bu sene beşincisi gerçekleşen “Sen Bul<br />

Diyabet Kolaylaşsın” proje yarışmasında, 6 kategoride<br />

birbirinden yenilikçi fikirler yarıştı. Jüri üyelerinin<br />

seçmekte zorlandığı projenin kazananları; Yelda<br />

Mansuroğlu, Yasemin Topak, Utku Ertaş - Hilal Acar,<br />

Selin Şen - Hürkan Dere, Beşir Sefa Mumay-Ömrüm<br />

Ergüven, Kazım Güllü ve Büşra Kaplan Feriye Palace’da<br />

gerçekleşen tören ile ödüllendirildi.<br />

Diyabetli hastaların günlük yaşamlarını kolaylaştıracak<br />

42 <strong>Pharma</strong>


Diyabet Diyetisyenliği Derneği Kurucu<br />

Başkanı Prof. Dr. Emel Selma Özer<br />

KWORKS (Girişim Hızlandırma ve<br />

Kuluçka Programı) Koordinatörü<br />

Burak Yaman<br />

Türkiye Diyabet Vakfı Kurucu Başkanı<br />

Prof. Dr. Temel Yılmaz<br />

In the competition which was held in order to determine<br />

the best inventions to facilitate the daily lives of Diabetes<br />

Patients in <strong>Turkey</strong> with the project of “Make invention,<br />

Make Diabetes easier”, there were applications were<br />

made from close to 100 different universities and<br />

faculties. The projects which were ranked among the<br />

students from different disciplines such as medicine,<br />

pharmacy and engineering were determined as a<br />

result of the evaluations of the jury members who are<br />

experts in their field. Some of the important names in<br />

this jury are as follows. <strong>Turkey</strong> Diabetes Foundation<br />

Founder President Prof. Dr. Temel Yılmaz, Professor<br />

of Endocrinology and Metabolism Diseases at Koç<br />

University Dr. Oğuzhan Deyneli, Founder President<br />

of the Diabetes Dietitian Association Dr. Emel Selma<br />

Özer, KWORKS (Initiative Acceleration and Incubation<br />

Program) Coordinator Burak Yaman…<br />

At the end of the competition, the winners of 6 categories<br />

were given prizes, while the winner of the project’s<br />

grand prize was offered an internship opportunity in<br />

Sanofi as well as award of 10.000TL.<br />

Young people competed, people with diabetes will win<br />

In the project where university students compete<br />

to facilitate the lives of diabetic patients, Beşir Sefa<br />

Mumay-Ömrüm Ergüven, who competes with the VR-<br />

Supported Diabetes Education project in the category of<br />

Diabetes Awareness, was given the biggest reward.<br />

The award-winning names in the other 5 categories<br />

are; Yelda Mansurugu with “Exercise with my Diabetes”<br />

Project in Exercise Activities category. Yasemin Topak<br />

with “Diabetic Foot Thermometer” project in Body and<br />

Foot Care category. Utku Ertaş - Hilal Acar, in the Social<br />

Communication Network and Psychological Support<br />

category with “Alo Diabetes” project.<br />

buluşların ortaya çıkması amacıyla düzenlenen “Sen Bul<br />

Diyabet Kolaylaşsın” proje yarışmasına Türkiye’nin farklı<br />

üniversite ve fakültelerinden 100’e yakın başvuru yapıldı.<br />

Tıp, eczacılık ve mühendislik gibi farklı disiplinlerden<br />

öğrencilerin katıldığı yarışmada dereceye giren projeler;<br />

Türkiye Diyabet Vakfı Kurucu Başkanı Prof. Dr. Temel<br />

Yılmaz, Koç Üniversitesi Endokrinoloji ve Metabolizma<br />

Hastalıkları Öğretim Üyesi Prof. Dr. Oğuzhan Deyneli,<br />

Diyabet Diyetisyenliği Derneği Kurucu Başkanı Prof.<br />

Dr. Emel Selma Özer, KWORKS (Girişim Hızlandırma<br />

ve Kuluçka Programı) Koordinatörü Burak Yaman’ın<br />

da aralarında bulunduğu, kendi alanında uzman jüri<br />

üyelerinin değerlendirmeleri sonucunda belirlendi.<br />

Yarışma sonunda 6 kategorinin kazananlarına ödüller<br />

verilirken projenin büyük ödülünü kazanan fikir sahibine<br />

10.000TL’nin yanı sıra Sanofi’de staj imkânı da sunuldu.<br />

Gençler yarıştı, diyabetliler kazanacak<br />

Üniversite öğrencisi gençlerin, diyabet hastalarının<br />

hayatlarını kolaylaştırmak için yarıştığı projede büyük<br />

ödül Diyabet Farkındalığı kategorisinde “VR Destekli<br />

Diyabet Eğitimi” projesiyle yarışan Beşir Sefa Mumay-<br />

Ömrüm Ergüven’in oldu.<br />

Projenin diğer 5 kategorisinde ödül kazanan isimler;<br />

Egzersiz Aktiviteleri kategorisinde “Diyabetimle<br />

Egzersiz” projesiyle Yelda Mansuroğu, Vücut ve Ayak<br />

Bakımı kategorisinde “Diyabetik Ayak Termometresi”<br />

projesiyle Yasemin Topak, Sosyal İletişim Ağı ve<br />

Psikolojik Destek kategorisinde “Alo Diyabet” projesiyle<br />

Utku Ertaş - Hilal Acar, Sağlıklı Beslenme kategorisinde<br />

“Okutmadan Alma” projesiyle” Selin Şen - Hürkan<br />

Dere, Kan Şekeri Ölçümü ve Takibi kategorisinde ise<br />

“Dia Adjustable İğne” projesiyle Kazım Güllü oldu.<br />

Türk Diyabet Vakfı mansiyon özel ödülüne ise Egzersiz<br />

Aktiviteleri kategorisinde “Egzersiz Yapıyorum,<br />

<strong>Pharma</strong> 43


Sanofi Türkiye Diyabet ve<br />

Kardiyovasküler İş Birimi Direktörü<br />

Buğra Kulak<br />

Koç Üniversitesi Endokrinoloji ve<br />

Metabolizma Hastalıkları Öğretim<br />

Üyesi Prof. Dr. Oğuzhan Deyneli<br />

Selin Şen - Hürkan Dere with the project “Do not buy<br />

before showing it barcode” in the Healthy Nutrition<br />

category. Kazim Güllü with “Dia Adjustable Needle”<br />

project in the category of Blood Glucose Measurement<br />

and Monitoring. Büşra Kaplan, who is competing with<br />

the project of “I’m Exercising, I am being successful”<br />

in the Exercise Activities category, was awarded to the<br />

special award of the Turkish Diabetes Foundation.<br />

Speaking at the award ceremony <strong>Turkey</strong> Diabetes<br />

Foundation Founder President Prof. Dr. Temel Yılmaz<br />

explained the importance of diabetes in these words.<br />

“According to the World Health Organization, 1<br />

person dies every 8 seconds due to diabetes and its<br />

complications. Diabetes by itself ranks 6th among<br />

death causes. Today, the number of diabetics under<br />

treatment in <strong>Turkey</strong>, only 5.6 million, while the total<br />

number of diabetes exceeds 7 million. If not controlled,<br />

it may cause serious health problems such as blindness,<br />

kidney failure, diabetic foot, heart disease and stroke.<br />

Although diabetes is not an infectious disease, it is<br />

predicted to affect 600 million people in 20 years. The<br />

figures clearly reveal the importance of diabetes. We all<br />

have a lot of responsibility in this area. With the project<br />

“Make invention, Make diabetes easier” which has<br />

brought us together here today, our goal is to encourage<br />

innovations among the young minds all around <strong>Turkey</strong><br />

that raise the quality of life of patients, and to raise more<br />

awareness about the diabetes that can be fatal.”<br />

<strong>Turkey</strong> Sanofi Diabetes and Cardiovascular Business<br />

Unit Director, Mr Buğra Kulak, 425 million people is<br />

being affected in the world and approximately 7 million<br />

people is being affected in <strong>Turkey</strong> from diabetes, said<br />

that a very serious threat. He underlined that it is not<br />

only enough to produce treatment solutions for diabetes,<br />

Başarılı Oluyorum” projesiyle yarışan Büşra Kaplan layık<br />

görüldü.<br />

Yarışmanın ödül töreninde konuşma yapan Türkiye<br />

Diyabet Vakfı Kurucu Başkanı Prof. Dr. Temel Yılmaz,<br />

diyabet hastalığının önemini şu sözlerle anlattı.<br />

“Dünya Sağlık Örgütü’ne göre her 8 saniyede 1<br />

insan diyabet ve komplikasyonları nedeniyle hayatını<br />

kaybediyor. Diyabet tek başına ölüm nedenleri<br />

arasında ise 6’ncı sırada yer alıyor. Bugün Türkiye’de<br />

tedavi altındaki diyabetli sayısı sadece 5,6 milyon iken<br />

toplam diyabetli sayısı 7 milyonu aşıyor. Kontrol altına<br />

alınmadığında körlük, böbrek yetmezliği, diyabetik<br />

ayak, kalp hastalığı ve inme gibi ciddi sağlık sorunlara<br />

yol açabilen diyabetin bulaşıcı bir hastalık olmamasına<br />

rağmen 20 yıl içinde 600 milyon kişiyi etkileyeceği<br />

öngörülüyor. Rakamlar diyabetin önemini açıkça ortaya<br />

koyuyor. Bu alanda hepimize çok fazla sorumluluk<br />

düşüyor. Bugün bizi burada bir araya getiren Sen<br />

Bul Diyabet Kolaylaşsın projesi ile amacımız Türkiye<br />

çapındaki genç beyinleri, diyabetli hastaların hayat<br />

kalitelerini yükseltecek buluşlar sunmaya özendirmeyi<br />

ve ölümle sonuçlanabilen diyabet hastalığıyla ilgili<br />

farkındalığı daha da artırmak.<br />

Sanofi Türkiye Diyabet ve Kardiyovasküler İş Birimi<br />

Direktörü Buğra Kulak, diyabetin dünyada 425 milyon<br />

kişiyi, Türkiye’de ise yaklaşık 7 milyon kişiyi etkileyen<br />

çok ciddi bir tehdit olduğunu belirterek, diyabet için<br />

sadece tedavi çözümleri üretmenin yetmediğini,<br />

insanlarda farkındalık oluşturmanın önemli olduğunun<br />

altını çizdi. Sanofi’nin diyabete karşı mücadelesinden ise<br />

şu sözlerle bahsetti:<br />

“Sanofi Türkiye olarak diyabet yönetiminde dünya<br />

liderlerinden biri olan Sanofi’nin global gücünü de<br />

arkamıza alarak inovatif ve entegre tedavi çözümleri<br />

44 <strong>Pharma</strong>


it is important to raise awareness among people. He also talked<br />

about the Sanofi’s struggle against diabetes with these words:<br />

“As Sanofi <strong>Turkey</strong>, also by taking Sanofi’s global power behind us,<br />

one of the world leaders in the management of diabetes, we are<br />

developing innovative and integrated treatment solutions. We carry<br />

out R & D activities, offer products and realize awareness raising<br />

projects. In this direction, we aim to carry the “Make an invention,<br />

Make diabetes easier” project to the public agenda and present the<br />

solutions to the problems faced by the patients with diabetes.<br />

In addition, Mr Buğra Kulak who has said that “Our goal with the<br />

project “Make an invention, make diabetes easier” is to encourage<br />

innovations among the young minds all around <strong>Turkey</strong> which would<br />

raise the quality of patients, and to raise more awareness about the<br />

diabetes which can be fatal at all”, stressed the importance of the<br />

project.<br />

geliştiriyor, Ar-Ge çalışmaları yapıyor, ürünler<br />

sunuyor ve farkındalık oluşturma projeleri hayata<br />

geçiriyoruz. Bu doğrultuda bu yıl beşincisini<br />

düzenlediğimiz “Sen Bul Diyabet Kolaylaşsın”<br />

proje yarışması ile diyabetin kamuoyu gündemine<br />

taşınması ve diyabetli hastaların karşılaştıkları<br />

sorunlara çözüm sunmayı amaçlıyoruz.”<br />

Ayrıca Buğra Kulak, Sen Bul Diyabet Kolaylaşsın<br />

projesi ile Türkiye çapındaki genç beyinleri,<br />

diyabetli hastaların hayat kalitelerini yükseltecek<br />

buluşlar sunmaya özendirmeyi ve ölümle<br />

sonuçlanabilen diyabet hastalığıyla ilgili<br />

farkındalığı daha da artırmayı hedeflediklerini<br />

belirterek, projenin önemini vurguladı.<br />

<strong>Pharma</strong> 45


The center of firsts; Biota laboratories<br />

Biota Laboratories, which started its journey in order to provide effective and<br />

long-term herbal solutions to health and beauty problems, started to work<br />

with Prof. Dr. Murat Türkoğlu after his 25 years of academic life in 2010.<br />

We have recently visited Biota Laboratories R&D Centre as Beauty <strong>Turkey</strong><br />

Magazine. We talked with Prof Dr Murat Türkoğlu about new products, R & D<br />

Centre and the success story which were captured in 16 years.<br />

İlklerin merkezi;<br />

Biota laboratuvarları<br />

Sağlık ve güzellik sorunlarına etkin ve<br />

uzun vadeli bitkisel çözümler sunmak<br />

adına yolculuğuna başlayan Biota<br />

Laboratuvarları’nın yolu 2010 yılında<br />

Prof. Dr. Murat Türkoğlu ile kesişti. 25<br />

yıllık akademik hayatının ardından en<br />

son Biota Laboratuvarları’nda AR-GE<br />

Merkezi Müdürü olarak görev yapan<br />

Prof. Dr. Murat Türkoğlu ile Beauty<br />

<strong>Turkey</strong> Dergisi olarak<br />

16 yılda yakalanan başarı hikâyesini,<br />

Ar-Ge Merkezi ve yeni ürünler üzerine<br />

konuştuk.<br />

Professor Dr Murat Türkoğlu, R&D Director of Biota<br />

Laboratories, one of the largest cosmetics companies<br />

of <strong>Turkey</strong> and Europe, since 2010 stated that they<br />

continued their activities by getting R&D Center<br />

Document approval in 2014 and said that they have been<br />

continuing their activities. Prof Dr Türkoğlu who added<br />

that they have received the R & D and Design Centres<br />

Award in 2017, underlined that the R & D Centre of Biota<br />

Laboratories is in a sense an industrial and, in a sense,<br />

an academic place. <strong>Turkey</strong>’s, said they made the first<br />

dermocosmetic product using thermal water Prof. Dr.<br />

Türkoğlu, added that in spite of the fact that we are a<br />

rich country in the world in terms of thermal waters, it is<br />

a sad situation being late.<br />

Professor Dr Murat Türkoğlu; Can you tell us a little<br />

about yourself and Biota Laboratories?<br />

Professor Murat Türkoğlu, I am a cosmetologist. I’ve<br />

both studied and worked in the field of cosmetics in<br />

Türkiye’nin ve Avrupa’nın en büyük kozmetik<br />

firmalarından biri ve gıda takviyesi fabrikası olan<br />

Biota Laboratuvarları’nda 2010 yılından itibaren AR-<br />

GE Merkezi Müdürü olarak faaliyet yürüten Prof. Dr.<br />

Murat Türkoğlu 2014 yılında da Ar-Ge Merkezi Resmi<br />

Belgesi onayı alarak resmi anlamda faaliyetlerine<br />

devam ettiklerini ifade etti. 2017 yılında Ar-Ge ve<br />

Tasarım Merkezleri” Ödülü aldıklarını da sözlerine<br />

ekleyen Prof. Dr. Türkoğlu Biota Laboratuvarları’nın<br />

Ar-Ge Merkezi’nin bir anlamda endüstriyel, bir anlamda<br />

akademik bir yer olma özelliğini taşıdığının altını<br />

çizdi. Türkiye’nin termal su kullanılarak üretilen ilk<br />

dermokozmetik serisini yaptıklarını söyleyen Prof. Dr.<br />

Türkoğlu, termal sular bakımından dünya zengini olan<br />

ülkemizde böyle bir konuda geç kalınmış olunmasının<br />

üzücü bir durum olduğunu da sözlerine ekledi.<br />

Prof. Dr. Murat Türkoğlu; kendinizden ve Biota<br />

Laboratuvarları’ndan kısaca bahseder misiniz?<br />

48 <strong>Pharma</strong>


America. After working for a long period of time as a<br />

chair of the Department of Cosmetology at Marmara<br />

University, I have retired upon the offer coming from<br />

Biota Laboratories. In 2010, I joined the Biota family<br />

by participating in the establishment of Biota R & D<br />

Laboratories.<br />

Biota Laboratories R & D Centre was established with a<br />

scientific and strong infrastructure. Biota Laboratories<br />

have an R & D centre consisting of independent<br />

laboratories, plant research centre, cosmetic product<br />

formulation centre and food supplement prototyping<br />

centres. At the same time, we have independent<br />

laboratories consisting of cell culture laboratory and<br />

instrumental analysis laboratories.<br />

We do both scientific research and product development<br />

together with human cells of hair and skin. Biota<br />

Laboratories’ team consists of pharmacists, chemists,<br />

molecular biologists and biologists.<br />

We make scientific publications in international<br />

journals. We are also developing interesting products<br />

in our laboratories. We have collaborations with<br />

dermatologists, physicians and universities.<br />

We have been realizing our clinical and scientific studies<br />

together with Dermatologist Dr Erkin Pekmezci, Dr Zeki<br />

Karagülle of the Department of Medical Ecology and<br />

Hydroclimatology of Istanbul University and Dr Halis<br />

Suleyman of <strong>Pharma</strong>cology Department of Medical<br />

Faculty of Erzincan University. We have been also<br />

developing TUBITAK projects and formulas with the<br />

consultancy of Murat Kartal from the Department of<br />

<strong>Pharma</strong>cognosy of Bezmialem University. In short, our<br />

R & D centre is not just a closed centre, with a research<br />

and development laboratory, we are in cooperation at<br />

least 10 universities within the <strong>Turkey</strong>.<br />

Do you have any cooperation with universities abroad?<br />

With universities abroad, we are making cooperation due<br />

to the non-fast return product tests in <strong>Turkey</strong> and their<br />

related dermatological tests only. Apart from this, we<br />

do not need to work because we produce our data and<br />

formulas ourselves. Obviously we are self-sufficient.<br />

Biota Laboratories is the only R & D Centre in <strong>Turkey</strong><br />

has the distinction of being an academic in an industrial<br />

sense in a sense.<br />

Cosmetics companies that don’t have an R & D centre<br />

are too late in evaluating our country’s resources which<br />

are rich in thermal waters. In the 1980s, we see that<br />

there are scientific studies published in the journals<br />

of the French dermocosmetic companies related to<br />

thermal waters. Unfortunately, we have just reached this<br />

stage as a country. A study of the thermal waters, Biota<br />

Laboratories developed a product for the first time in<br />

<strong>Turkey</strong>, was launched to the market.<br />

Bioxcin Aqua Thermal Series Dandruff Shampoo Bolu<br />

Göynük Thermal Water and Bioxcin Aqua Thermal<br />

Profesör Murat Türkoğlu, kozmetik uzmanıyım.<br />

Amerika’da kozmetik alanında hem okuyup hem de<br />

çalışmalar yaptım. Ardından uzun süre Marmara<br />

Üniversitesi’nde Kozmetoloji Bilim Dalı Başkanlığı<br />

yaptıktan sonra Biota Laboratuvarlarından gelen<br />

teklif üzerine emekli oldum. 2010 yılında Biota Ar-Ge<br />

Laboratuvarlarının kuruluşunda yer alarak Biota ailesine<br />

katılmış oldum.<br />

Biota Laboratuvarları Ar-Ge Merkezi bilimsel ve sağlam<br />

bir alt yapıyla hareket etmek amacıyla kuruldu. Biota<br />

Laboratuvarları’nda bağımsız laboratuvarlardan oluşan<br />

bir Ar-Ge merkezi, bitki araştırma merkezi, kozmetik<br />

ürün formülasyon merkezi ve gıda takviyesi prototip<br />

üretme merkezlerimiz var. Aynı zamanda hücre kültürü<br />

laboratuvarı ve enstrümantal analiz laboratuvarlarından<br />

oluşan bağımsız laboratuvarlarımız var. Buralarda<br />

insan saç ve deri hücreleriyle hem bilimsel araştırma<br />

yapmak hem de ürün geliştirme işlemlerini birlikte<br />

gerçekleştiriyoruz. Biota Laboratuvarları’nın kadrosunu<br />

eczacı, kimyager, moleküler biyolog ve biyologlardan<br />

oluşuyor.<br />

Uluslararası dergilerde bilimsel yayınlar yapıyoruz.<br />

Aynı zamanda ilginç ürünlerde geliştiriyoruz<br />

laboratuvarlarımızda. Dermatolog hekimlerle ve<br />

üniversitelerle iş birliklerimiz var. Klinik ve Bilimsel<br />

çalışmalarımızı Dermatolog Hekim Erkin Pekmezci,<br />

İstanbul Üniversitesi Tıbbi Ekoloji ve Hidroklimatoloji<br />

Bölümü’nden Zeki Karagülle, Erzincan Üniversitesi Tıp<br />

Fakültesi, Farmakoloji Bölümü’nden Halis Süleyman ile<br />

birlikte gerçekleştirmekteyiz. Aynı zamanda Bezmialem<br />

Üniversitesi Farmakognozi Bölümü’nden Murat Kartal’ın<br />

danışmanlığı ile önceki yıllarda ve halen TUBİTAK<br />

projeleri ve formüller geliştirmekteyiz. Kısacası Ar-<br />

Ge merkezimiz kapalı bir merkezden ibaret değil,<br />

Türkiye’deki en az 10 üniversite ile iş birliği içerisinde<br />

olan bir araştırma geliştirme laboratuvarlarına sahip<br />

durumdayız.<br />

Yurt dışındaki üniversitelerle iş birlikleriniz var mı?<br />

Yurt dışındaki üniversitelerle sadece Türkiye’de hızlı<br />

dönüşü olmayan ürün testleri, dermatolojik testler<br />

dışında kendi kendimize yettiğimiz ve verilerimizi,<br />

formüllerimizi kendimiz ürettiğimiz için çalışmaya gerek<br />

duymuyoruz. Türkiye’de tek olan Biota Laboratuvarları<br />

Ar-Ge Merkezi bir anlamda endüstriyel bir anlamda<br />

akademik bir yer olma özelliğini taşıyor.<br />

Biota Laboratuvarları Ar-Ge Merkezi dışında, bir Ar-Ge<br />

merkezine sahip olmayan kozmetik şirketleri termal<br />

sular bakımından zengin olan ülkemiz kaynaklarını<br />

değerlendirme konusunda çok geç kalmış durumda.<br />

1980’li yıllarda Fransız dermokozmetik şirketlerinin<br />

termal sularla ilgili yaptığı dergilerde yayınlanmış<br />

bilimsel çalışmalar olduğunu görmekteyiz. Bizler ülke<br />

olarak henüz bu aşamaya gelmiş bulunmaktayız ki<br />

yine termal sulara yönelik bir çalışma Türkiye’de ilk<br />

<strong>Pharma</strong> 49


Shampoo for Thermal Scalp We have shown that we<br />

have been working in the field of thermal products<br />

obtained from Bursa Osmangazi Thermal Water.<br />

What was the most important factor in the<br />

establishment of Biota Laboratories?<br />

Cihat Dündar plays a major role in the start of Biota’s<br />

journey in 2002 with a dream that founded years ago.<br />

Then in 2010, the R & D Centre in 2014 with the official<br />

certificate of the R & D Centre has been officially started<br />

to operate Biota. However, now there is a different<br />

Biota. In <strong>2018</strong>, we have more than 500 cosmetic and<br />

dermocosmetic products and 50 food supplements.<br />

We aimed to create an integrity by producing collagen,<br />

vitamins and minerals in order to support our food<br />

supplements from the inside. Biota Laboratories are at a<br />

very strong point.<br />

Could you tell us about your products and sales<br />

channels?<br />

Biota sells its products with two channels. The first<br />

one is the markets, which are with limited products<br />

that can be sold in there. The second one is the<br />

pharmacies, which are the most powerful places but<br />

we have been competing in there as well. There are<br />

competing companies in the area of dermocosmetic<br />

and food supplements. In fact, such products are<br />

recommended products from the physicians because of<br />

those products’ place is the pharmacies. Dermatologist<br />

should recommend these products after performing<br />

the necessary examination. The scientific and technical<br />

aspect of the work is very important, even if we succeed<br />

100%. Both physicians and pharmacists should know<br />

the subject very well. Because competition in the field<br />

of dermocosmetic is really huge. That’s why our work<br />

is pretty hard. The drugs aren’t like that. Because the<br />

state behind it, the physician writes, the state pays. The<br />

competition is not too much at all.<br />

What did Biota add to our lives?<br />

Biota, in the dermocosmetics field in <strong>Turkey</strong> is a<br />

company that created the formulas in large quantities<br />

from various plants. In other words, we can say that<br />

it has brought herbal cosmetics into life as a local<br />

company. We created a robust dermocosmetic brand<br />

and we can say we have added the herbal solutions to a<br />

life.<br />

What is the level of R & D studies and innovation<br />

studies now?<br />

Our R & D activities are very successful and we are<br />

proud of this. In <strong>2018</strong>, we published 6 international<br />

publications every 2 months. I would say it was very<br />

efficient. It is important for us that the doctors and<br />

pharmacists recommend our products.<br />

defa Biota Laboratuvarları’nda geliştirilerek piyasaya<br />

sunuldu. Bioxcin Aqua Thermal Serisi Kepek Şampuanı<br />

Bolu Göynük Termal Suyu’ndan ve Bioxcin Aqua Thermal<br />

Hassas Saç Derisi için Şampuan Bursa Osmangazi<br />

Termal Suyu’ndan elde ettiğimiz termal içerikli<br />

ürünler alanında çalışmalar yaptığımızı göstermiş<br />

bulunmaktayız.<br />

Biota Laboratuvarlarının kurulmasındaki en önemli<br />

etken neydi?<br />

Cihat Dündar’ın yıllar önce kurduğu bir hayal ile 2002<br />

yılında Biota yolculuğunun başlamasında büyük rol<br />

oynuyor. Daha sonra 2010 yılında Ar-Ge Merkezi’ni 2014<br />

yılında da Ar-Ge Merkezi Resmi Belgesi onayı alarak<br />

resmi anlamda faaliyetlerine başlıyor Biota.<br />

Bununla birlikte şimdi artık farklı bir Biota var.<br />

<strong>2018</strong> yılına geldiğimizde 500’den fazla kozmetik ve<br />

dermokozmetik ürünümüz 50 tane gıda takviyemiz var.<br />

Gıda takviyelerimizi güzelliği içerden de desteklemek<br />

amacıyla kolajenler, vitaminler ve minarelleri üreterek<br />

bir bütünlük oluşturmayı hedefledik. Şuan da Biota<br />

Laboratuvarları çok güçlü bir noktaya gelmiş durumda.<br />

Ürünlerinizden ve satış kanallarınızdan bahseder<br />

misiniz?<br />

Biota ürünlerini iki kanalla satıyor. Birincisi market<br />

kanalıyla, oralarda satılabilecek sınırlı ürünlerle<br />

marketlerde yer alıyor. İkincisi ise en güçlü olduğu ve<br />

rekabet halinde olduğu yer de eczaneler. Buralarda<br />

ise dermokozmetik ve gıda takviyeleri konusunda diğer<br />

firmalarla rekabet halinde. Aslında bu tür ürünler<br />

hekimlerin tavsiye ürünler olduğu için bunların yeri<br />

eczane. Dermatolog hekim gerekli muayenesini<br />

yaptıktan sonra bu ürünleri tavsiye etmelidir. İşin<br />

bilimsel ve teknik yönü %100 ünü başarsak bile tanıtım<br />

çok önemli. Konuyu hem hekimlerin hem de eczacıların<br />

çok iyi bilmesi gerekiyor. Çünkü dermokozmetik<br />

alanında rekabet çok fazla olduğu için işimiz oldukça<br />

zor. İlaçlar böyle değil. Çünkü arkasında devlet var,<br />

hekim yazar devlet öder, rekabet pek fazla yok.<br />

Biota hayatımıza girdiğinden beri neler kattı?<br />

Biota, Türkiye’de dermokozmetik alanında değişik<br />

bitkilerin yüksek miktarlarda formüllerin yer aldığı<br />

bitkisel kozmetiği yerli bir şirket olarak karşımıza<br />

getirdiğini söyleyebiliriz. Sağlam bir dermokozmetik<br />

markası oluşturdu ve bitkisel çözümler kattı diyebiliriz.<br />

Ar-Ge çalışmaları ve inovasyon çalışmaları hangi<br />

seviyede?<br />

Ar-Ge çalışmalarımız çok başarılı övünüyoruz. <strong>2018</strong><br />

yılında 2 ayda bir olmak üzere 6 tane uluslararası<br />

yayınımız çıktı. Çok verimli olduğunu söyleyebilirim.<br />

Bizim için önemli olan hekimlerimizin ve eczacılarımızın<br />

tavsiye etmesi.<br />

50 <strong>Pharma</strong>


Because Biota laboratories, taking the power from<br />

nature 10 years ago, in this way, in order to provide<br />

effective and long-term solutions to beauty problems,<br />

it continues its path by developing products with herbal<br />

content.<br />

Which countries do you export?<br />

The countries where the products are sold are very<br />

wide, spread all over the world, from Chile to Cambodia,<br />

Thailand, Singapore, Ireland, and Saudi Arabia to<br />

Morocco Algeria. There are many countries where we<br />

are in the licensing stage. I visited them and made<br />

presentations. We have quite a few activities in the Far<br />

East. We have organized a new launch in Korea. We are<br />

working in the market which is very big in cosmetics with<br />

our partner who is very strong in Korea. We are in the<br />

licensing stage in Indonesia, Sri Lanka and Malaysia. We<br />

have bought a place in Hong Kong. But now we are trying<br />

to overcome this process as it takes time to enter China.<br />

There’s a big activity in South America at the moment.<br />

We work with a total of 35 countries in Peru, Chile, many<br />

places in Europe, Switzerland, Azerbaijan, Georgia,<br />

Ukraine, Germany, Ireland, Kosovo and Macedonia as<br />

well.<br />

Do you have your own plants for laboratory use?<br />

We don’t have any plants that we grow by ourselves. But<br />

we have plant extracts that we have obtained. Depends<br />

on use, and its tonnage. For example, if we are going to<br />

use a few kilos, we can do it ourselves. If we’re going<br />

to make hundreds of tons, we need to find a company<br />

out there. There is a large plant extract company in<br />

Germany. We are preparing and giving the prescription<br />

there.<br />

Çünkü Biota laboratuvarları 10 yıl önce gücünü doğadan<br />

alarak çıktığı bu yolda güzellik sorunlarına etkin ve uzun<br />

vadeli çözümler sunmak adına, bitkisel içerikli ürünler<br />

geliştirerek yoluna devam etmektedir.<br />

Hangi ülkelere ihracat yapıyorsunuz?<br />

Ürün satılan ülkeler çok geniş, tüm dünya yüzeyine<br />

yayılmış durumda Şili’den Kamboçya’ya, Tayland’dan,<br />

Singapur’a, İrlanda’ya kadar, Suudi Arabistan’dan<br />

Fas Cezayir’e kadar bütün ülkelere satış var.<br />

Ruhsatlandırma aşamasında olduğumuz çok sayıda ülke<br />

var.<br />

Ben de bunları ziyaret ederek sunumlar yaptım.<br />

Uzakdoğu’da oldukça faaliyetlerimiz var. Kore’de yeni<br />

lansman yapıldı. Kore’de çok güçlü olan partnerimiz<br />

aracılığıyla kozmetik açısından büyük olan pazarda<br />

çalışmalarımızı yürütmekteyiz. Endonezya, Sri Lanka<br />

ve Malezya da ruhsatlandırma aşamasındayız. Hong<br />

Kong’da yer aldık. Ama Çin’e girmek için bir zaman<br />

gerektiği için şuan da bu süreci aşmaya çalışıyoruz.<br />

Güney Amerika’da büyük bir faaliyet var. Peru, Şili<br />

bölgesi, Avrupa’da birçok yerde, İsviçre’de, Azerbaycan,<br />

Gürcistan Ukrayna’da. Almanya’da İrlanda, Kosova ve<br />

Makedonya olmak üzere dünyanın birçok bölgesinde<br />

toplam 35 ülke ile çalışmaktayız.<br />

Kendi yetiştirdiğiniz bitkileriniz var mı laboratuvarda<br />

kullanmak için?<br />

Yetiştirdiğimiz bitkilerimiz yok. Fakat kendimizin elde<br />

ettiği bitki ekstreleri var. Kullanıma, tonaja bağlı. Mesela<br />

birkaç kilo kullanacaksak kendimiz yapabiliyoruz.<br />

Yüzlerce ton yapacaksak dışarıda bir şirket bulup<br />

yaptırmak gerekiyor. Almanya’da dünyaca ünlü büyük bir<br />

bitki ekstresi şirketi var.<br />

<strong>Pharma</strong> 51


And order them by indicating our plants, and then our<br />

procurement process proceeds in the form of planting<br />

and delivering it to us as follows.<br />

Do you have any plans for the plant laboratory in the<br />

future?<br />

There is always... If we establish more pilot plant<br />

extracts facilities that serves to our purpose. Not<br />

only in <strong>Turkey</strong> but also worldwide, there are too<br />

many companies producing plant extracts. And these<br />

companies can send you products in 1 kg deflated<br />

packages. It’s a very advanced subject in the world.<br />

This is a subject which is very weak in <strong>Turkey</strong>. <strong>Turkey</strong><br />

volatile oils (such as rose oil, lavender oil) ensured the<br />

success case. However, the substances we use here do<br />

not serve our purpose.<br />

We have no plans to produce our own raw materials.<br />

We need a separate factory to do our large tonnages.<br />

Things to do are very precise and you need a big budget<br />

to perform this way. A separate factory must be installed<br />

for these operations.<br />

For example, if we are going to produce 100 kgs in an<br />

R & D environment, for example, a 5 g cream will be<br />

made for the eye edge and we can make this extract by<br />

ourselves.<br />

You know what’s in the country as a plant. Why is it<br />

taken from abroad?<br />

Plant is being sold in the markets and fields, you can buy<br />

as you wish. However, our plants are not grown in this<br />

way. It is necessary to cultivate the plants we will use<br />

in formulations. It requires a special effort. Of course,<br />

we know where plants can grow, but we need a serious<br />

cost and effort for their special processes. Apart from<br />

the food and cosmetics field, we have to work with some<br />

countries like foreign.<br />

The most innovative product produced by Biota<br />

Laboratories is Bursa Water Shampoo. In <strong>Turkey</strong>, Biota<br />

is using thermal water for dermocosmetics, how this<br />

idea came to mind?<br />

This offer came from Cihat Bey. It wasn’t something that<br />

couldn’t be done. We have worked on this issue and we<br />

have succeeded. We have submitted a TÜBİTAK project<br />

and are awaiting the approval of the referee. At the<br />

same time, an article we prepared in collaboration with<br />

İstanbul University was published on this subject and its<br />

clinical study has been carried out by Dr Erkin Pekmezci<br />

on this subject.<br />

<strong>Turkey</strong> in terms of thermal and hot springs is one of the<br />

world’s richest countries. Prof Dr M. Zeki Karagülle has<br />

been working on thermal waters for nearly 40 years.<br />

As Biota. We have stated that we would like to work<br />

together with Dr M. Zeki Karagülle. After 2 years we<br />

have successfully done the first examples of our work.<br />

Bizde oraya reçeteyi hazırlayıp veriyoruz bitkilerimiz<br />

bunlar diyerek, sonrasında da satın al prosesimiz bitkiyi<br />

işle ve şu şekilde bize teslim et şeklinde ilerliyor.<br />

Bitki laboratuvarı için gelecekte böyle bir planınız var<br />

mı?<br />

Her zaman var, daha çok pilot bitki ekstre tesisi<br />

kurabilirsek bizim amacımıza hizmet eder. Dünyada<br />

ki kolaylıklar ise şöyle sadece bitkilere karşı sadece<br />

Türkiye’de değil dünyada çok fazla sayıda şirket bitki<br />

ekstresi üretiyor. Ve bu şirketler size 1 kg’lık hava<br />

almaz paketlerde ürünleri gönderebiliyorlar. Dünyada<br />

çok gelişmiş bir konu.<br />

Bu Türkiye’nin çok zayıf olduğu bir konu. Türkiye uçucu<br />

yağlarda (gül yağı lavanta yağı gibi) başarı sağlamış<br />

durumda. Ancak bizim burada kullandığımız maddeler<br />

bunlar olmadığından bizim amacımıza hizmet etmiyor.<br />

Kendi hammaddemizi üretmek gibi bir planımız yok.<br />

Bizim büyük tonajlarda yapabilmemiz için ayrı bir<br />

fabrika gerekiyor. Yapılacak işlemler çok hassas ve bu<br />

şekilde gerçekleştirmek için büyük bir bütçe gerekiyor.<br />

Bu işlemler için ayrı bir fabrika kurulması gerekli.<br />

Bizler Ar-Ge ortamında mesela 100 kg’lık bir üretim<br />

yapacaksak örneğin göz kenarı için 5 gr bir krem<br />

yapılacak bunun ekstresini kendimiz yapabiliyoruz.<br />

Ülkede ne yetişip yetişmediğini biliyorsunuz.<br />

Neden yurt dışından alınıyor?<br />

Bitki, pazarda, tarlada, çarşıda satılıyor, alabilirsiniz.<br />

Ancak bizim konusu geçen bitkiler bu şekilde<br />

yetişmiyor. Formülasyonlarda kullanacak olduğumuz<br />

bitkileri kültüre almak gerekiyor. Özel bir çaba<br />

gerektiriyor. Elbette ki bitkileri biliyoruz nerede<br />

yaşayabileceğini de biliyoruz, ancak bunun için ciddi<br />

bir maliyet ve emek gerekiyor. Gıda, kozmetik alanının<br />

dışında yurt dışından alım yapmak gerekiyor.<br />

Biota Laboratuvarları’nın ürettiği en yenilikçi ürün<br />

Bursa Suyu Şampuanı. Türkiye’de termal suyu<br />

dermokozmetik olarak kullanan Biota’nın aklına<br />

nereden geldi bu fikir?<br />

Cihat Bey’den geldi bu teklif, olmayacak bir şey<br />

değildi. Biz de bu konu ile ilgili olarak çalıştık ve<br />

başarılı olduk. TÜBİTAK projesi verdik ve hakem onayı<br />

bekliyoruz. Aynı zamanda bizim İstanbul Üniversitesi<br />

ile ortak bir makalemiz yayınlandı ve Uzm. Dr. Erkin<br />

Pekmezci tarafından bu konuda klinik çalışması da<br />

gerçekleştirildi.<br />

Türkiye termal ve kaplıcalar yönünden dünya zengini<br />

bir ülke. Prof. Dr. M. Zeki Karagülle 40 yıla yakın bir<br />

zamandır termal sularla ilgili çalışmalar yapıyor. Biota<br />

olarak Prof. Dr. M. Zeki Karagülle ile bu konuda birlikte<br />

çalışmak istediğimizi belirttik. 2 yıl kadar sonra başarılı<br />

bir şekilde çalışmalarımızın ilk örnekleri olan Aqua<br />

Thermal serisinin ürünleri, Bioxcin Bolu Göynük Yoğun<br />

52 <strong>Pharma</strong>


We have developed the products of Aqua Thermal series<br />

which are Bioxcin Bolu Göynük Intense Anti-Dandruff DS<br />

Shampoo and Bioxcin Bursa Osmangazi Sensitive Scalp<br />

Shampoo.<br />

Is there anything you want to say additionally?<br />

The use in cosmetic products of <strong>Turkey</strong>’s thermomineral<br />

waters, <strong>Turkey</strong> will bring a huge profit. Because<br />

dermocosmetic products are expensive and valuable<br />

products. Even products like 200 ml can have a price of<br />

50-100 dollars, and when you add thermal or mineral<br />

water to it, you get a high value-added product and<br />

increase your income and benefit. In short, it is very<br />

important to maintain the most valuable resources of<br />

our country which has the most thermal resources in<br />

the world by providing stability without giving up. Let us<br />

announce here the latest news through with you. We are<br />

planning to make an entire dermocosmetic series with<br />

thermal waters.<br />

We will continue to expand our thermal water network<br />

for the coming periods, and will continue to be the first<br />

all the time as our principle. In addition to that, we plan<br />

to contribute to our branding efforts.<br />

Kepek Karşıtı DS Şampuan ve Bioxcin Bursa Osmangazi<br />

Hassas Saç Derisi için Şampuan’ı geliştirdik.<br />

Eklemek istediğiniz bir şey var mı?<br />

Türkiye’nin termomineral sularının kozmetik<br />

ürünlerde kullanılması Türkiye’ye çok büyük bir kazanç<br />

getirecektir. Çünkü dermokozmetik ürünler pahalı ve<br />

değerli ürünler. 200 ml gibi ürünler bile 50-100 dolar<br />

gibi bir fiyata sahip olabiliyor ve siz de buna termal ya<br />

da mineralli suyu da kattığınızda katma değeri yüksek<br />

bir ürün elde ederek gelirini ve faydasını arttırmış<br />

oluyorsunuz. Kısacası dünyanın termal kaynaklara en<br />

fazla sahip olan ülkemizin bu şifa kaynaklarını en akıllı<br />

bir şekilde kullanarak pes etmeden istikrar sağlayarak<br />

devam ettirmek çok önemli. Sizler aracılığıyla buradan<br />

duyurmuş olalım. Bir dermokozmetik serisinin tümünü<br />

termal sularla yapmayı planlıyoruz. Yine önümüzdeki<br />

dönemler için termal su ağımızı genişletmeye devam<br />

ederek göğüslediğimiz ilk olma özelliğimizi devam<br />

ettirerek markalaşma çabalarımıza katı sağlamayı<br />

planlıyoruz.<br />

<strong>Pharma</strong> 53


<strong>Pharma</strong>ceutical and Life Sciences Sector CEOs are<br />

aware of the change in the door<br />

PwC has announced the results of 21st Global CEO Research realized<br />

with the participation of 70 pharmaceutical and life sciences sector<br />

CEOs from 31 countries with a publishing of “Cautious Optimist at<br />

Corner Office” this year.<br />

İlaç Ve Yaşam Bilimleri Sektörü Ceo’ları<br />

kapıdaki değişimin farkında<br />

PwC’nin bu yıl “Köşe Ofisteki İhtiyatlı İyimser” başlığıyla yayımladığı ve 31<br />

ülkeden 70 ilaç ve yaşam bilimleri sektörü CEO’sunun katılımıyla gerçekleşen<br />

21. Küresel CEO Araştırması’nın sonuçları açıklandı.<br />

According to the research, CEOs of the pharmaceutical<br />

and life sciences sector are optimistic about the future<br />

of growth with the implementation of innovation,<br />

partnerships and new technologies in the sector. On the<br />

other hand, CEOs realize that achieving their goals will<br />

not be easy.<br />

Araştırmaya göre ilaç ve yaşam bilimleri sektörü CEO’ları<br />

sektördeki inovasyon, ortaklıklar ve yeni teknolojilerin<br />

uygulanması ile büyümenin sürdüğü bir geleceğe yönelik<br />

iyimserler. Öte yandan CEO’lar hedeflerine ulaşmanın çok<br />

da kolay olmayacağının farkında. İlaç ve yaşam bilimleri<br />

sektörü CEO’larının üçte ikisi hem geleneksel hem de<br />

pazara yeni giren şirketlerden kaynaklanan doğrudan ve<br />

dolaylı rekabet hakkında endişeli olduklarını söylüyor.<br />

PwC Türkiye Sağlık, İlaç ve Yaşam Bilimleri Sektörü Lideri<br />

Ediz Günsel araştırmanın sonuçlarıyla ilgili olarak yaptığı<br />

değerlendirmede; “21. Küresel CEO Araştırması’nın<br />

sonuçlarına göre CEO’ların ekonomik büyümeye yönelik<br />

iyimserlikleri giderek artıyor; liderlerin %51’i bu konuda<br />

oldukça iyimser. Öte yandan CEO’lar kendi sektörlerindeki<br />

büyümeye daha temkinli yaklaşıyor, önümüzdeki 12 ay<br />

içerisinde gelirinin artacağından çok emin olduğunu<br />

söyleyen CEO’ların oranı 2017’de %63 iken bu yıl bu<br />

oranın %46’ya gerilediği gözlemleniyor. Araştırma bize<br />

gösteriyor ki, ilaç ve yaşam bilimleri CEO’ları ekonomi<br />

ve kendi şirketlerinin geleceği hakkında iyimserliğini<br />

sürdürmesine rağmen önlerindeki engellerin de son<br />

derece farkındalar. Başarılı olmaya devam etmek için bu<br />

engelleri nasıl aşmaları gerektiğini de doğru tespit ederek<br />

sektörel zorlukların üstesinden gelebilirler. Şirketler<br />

büyümeye devam etmek için, sonuçları kanıtlanmış<br />

yeni ve daha iyi ilaçlar üretmeye ve bu ilaçları doğru<br />

fiyatlandırmaya ihtiyaç duyacak. Ayrıca, sektör oyuncuları<br />

teknik değişimlerin oluşturduğu rüzgârdan faydalanmak<br />

adına doğru kişilere doğru becerileri de kazandırmak<br />

durumundalar.” dedi.<br />

54 <strong>Pharma</strong>


SİSTEM 9<br />

DİJİTAL YAYIN VE BİLGİLENDİRME EKRANLARI İLE<br />

KURUMUNUZU GELECEĞE TAŞIYIN!<br />

Sistem 9’un profosyonel ekran çözümleriyle<br />

kurumunuza özel tv kanalına sahip olun, satışlarınızı artırın,<br />

kurumsal iletişiminizi güçlendirin.<br />

40.000+ ekran yönetimi<br />

18 ülkede hizmet<br />

PERAKENDE MAĞAZACILIK SEKTÖRÜNE ÖZEL ÇÖZÜMLERİMİZ<br />

KURUMSAL TV<br />

VIDEO WALL<br />

İNTERAKTİF UYGULAMALAR<br />

VİTRİN ÖNÜ DİJİTAL POSTER<br />

LED EKRAN<br />

Dijital Yayın ve Bilgilendirme Ekranları ile görsellerinizi tek merkezden güncelleyebilir,<br />

afiş veya postere dayalı matbaa ile operasyonel maliyetlerinizi ortadan kaldırabilir, satışlarınızı artırabilir<br />

ve kurumsal iletişiminizi en üst düzeye taşıyabilirsiniz.<br />

Sistem 9; donanım, yazılım, sistem kurulumu, içerik üretim ve yönetimi, satış sonrası<br />

7/24 teknik servis desteği ile anahtar teslim çözümlerinin arkasında, müşterilerinin yanında.<br />

info@sistem9.com www.sistem9.com 0212 691 64 00


Two-thirds of the CEOs in the pharmaceutical and life sciences sector<br />

say they are concerned about direct and indirect competition from both<br />

traditional and newcomers.<br />

PwC <strong>Turkey</strong> Health, <strong>Pharma</strong>ceutical and Life Sciences Industry Leader<br />

Ediz Günsel said the followings in his assessment of the results; “21.<br />

According to the results of the Global CEO Survey, CEOs’ optimism<br />

towards economic growth is increasing; 51% of the leaders are quite<br />

optimistic. On the other hand, CEOs are more cautious about growth in<br />

their own sectors, and the CEOs, who say they are confident that their<br />

income will increase in the next 12 months, is 63% in 2017, and this<br />

rate has decreased to 46% this year. Research shows us that drug and<br />

life science CEOs are well aware of the obstacles they face, despite the<br />

optimism about the economy and the future of their own companies.<br />

They can overcome sectorial challenges by correctly identifying how to<br />

overcome these barriers to continue to be successful. In order to continue<br />

growing, companies will need to produce proven new and better medicines<br />

and correct pricing. In addition, industry players need to gain the right<br />

skills to the right people in order to benefit from the wind created by<br />

technical changes.” He said.<br />

Change in the door<br />

One of the issues that concern the CEOs of the pharmaceutical and life<br />

sciences sector is the increased pressure on results in a short time. 71%<br />

of the CEOs surveyed said they were concerned about this issue. Those<br />

who buy health services are waiting for more advanced services than ever<br />

before.<br />

With the increase in drug costs, buyers expect drug companies to prove<br />

the effectiveness of their treatment. Large pharmaceutical companies<br />

perform their activities at a faster and lower cost to protect their<br />

competitiveness; it seems to have to offer more value for the same fee and<br />

create a more proactive approach with patients and doctors both in terms<br />

of healthy life and treatment.<br />

Digitization and workforce<br />

The leaders in the pharmaceutical and life sciences sector are aware<br />

that they need to further increase their speed of digitization. The future<br />

of brands that use technologies that are result-oriented and connect<br />

with patients is brighter, especially when they can show the benefits of<br />

their products in real time. In order to achieve all this, companies must<br />

attract the right talents. However, 60% of CEOs in the industry say they are<br />

concerned about the level of digital skills in their workforce, while 57% say<br />

that attracting digital skills is partly or very difficult.<br />

Kapıdaki değişim<br />

İlaç ve yaşam bilimleri sektörü<br />

CEO’larını endişelendiren konulardan<br />

biri de kısa sürede sonuç elde etme<br />

konusundaki baskının artmış olması.<br />

Araştırmaya katılan CEO’ların %71’i bu<br />

konudan endişe duyduğunu belirtiyor.<br />

Sağlık hizmetlerini satın alanlar<br />

ödedikleri ücret karşılığında bugüne<br />

kadar hiç olmadığı kadar ileri düzeyde<br />

hizmet bekliyor.<br />

İlaç maliyetlerindeki artış ile birlikte<br />

alıcılar, ilaç şirketlerinin tedavilerinin<br />

etkinliğini kanıtlamalarını bekliyor.<br />

Büyük ilaç şirketleri rekabet<br />

güçlerini korumak için faaliyetlerini<br />

daha hızlı ve daha düşük maliyetle<br />

gerçekleştirirken; aynı ücret<br />

karşılığında daha fazla değer sunmak<br />

ve hem sağlıklı yaşam açısından hem<br />

de tedavide hasta ve doktorlar ile<br />

birlikte daha proaktif bir yaklaşım<br />

oluşturmak zorunda kalacak gibi<br />

duruyor.<br />

Dijitalleşme ve iş gücü<br />

İlaç ve yaşam bilimleri sektörü<br />

liderleri dijitalleşme hızlarını daha da<br />

artırmaları gerektiğinin farkındalar.<br />

Özellikle ürünlerinin faydalarını gerçek<br />

zamanlı olarak gösterebilen, sonuç<br />

odaklı ve hastalarla bağlantı kurabilen<br />

teknolojiler kullanan markaların<br />

geleceği daha parlak. Tüm bunları<br />

başarabilmek için de şirketlerin doğru<br />

yetenekleri kendilerine çekmesi<br />

gerekiyor. Bununla birlikte sektördeki<br />

CEO’ların %60’ı işgüçlerindeki dijital<br />

becerilerin seviyesi hakkında endişeli<br />

olduğunu belirtirken, %57’si ise dijital<br />

becerileri cezbetmenin kısmen ya da<br />

çok zor olduğunu söylüyor.<br />

56 <strong>Pharma</strong>


“The Oscars of Future of Development”<br />

award to Gilead Sciences <strong>Turkey</strong><br />

Gilead Sciences <strong>Turkey</strong> was awarded with the prize for its project which<br />

is “Leadership Management Program” undertaken by in the last two<br />

years of “Haute Couture’19 The Oscars of Future of Development”, given<br />

by Management Centre <strong>Turkey</strong> (MCT).<br />

Gilead Sciences<br />

Türkiye’ye<br />

“Gelişimin Geleceği<br />

Oscarları” ödülü<br />

Gilead Sciences Türkiye’nin son iki<br />

yıldır yürüttüğü “Liderlik Eğitimleri<br />

Programı” Management Centre<br />

Türkiye (MCT) tarafından verilen<br />

Haute Couture’19 “Gelişimin<br />

Geleceği Oscarları” ödülüne layık<br />

görüldü<br />

Gilead Sciences <strong>Turkey</strong> team who has been operating in<br />

<strong>Turkey</strong> since 2007 and focusing on HIV / AIDS, Hepatitis<br />

B, Hepatitis C, Haematology and Oncology treatment<br />

added new ones to its success. Gilead Sciences <strong>Turkey</strong><br />

was awarded with the prize for its project which is<br />

“Leadership Management Program” undertaken by in<br />

the last two years of “Haute Couture’19 The Oscars of<br />

Future of Development”, given by Management Centre<br />

<strong>Turkey</strong> (MCT)…<br />

Gilead Sciences <strong>Turkey</strong>, Director of Human Resources<br />

Berna Galipoğlu said they were very pleased to be<br />

deemed worthy of the award of MCT, said:<br />

“We are a company who knows very well that <strong>Turkey</strong>’s<br />

most valuable and most important source is human<br />

resources, and we have been composing our politics in<br />

this direction accordingly. We prepare our employees’<br />

development plans on an individual basis with<br />

competency. In addition to training for their needs, we<br />

support their work in local / regional and global projects<br />

and support their development with on-the-job training.<br />

We are proud of the fact that these works are worthy of<br />

an award by institutions like MCT.”<br />

Türkiye’de 2007 yılından beri faaliyet gösteren ve HIV/<br />

AIDS, Hepatit B, Hepatit C, Hematoloji ve Onkoloji<br />

tedavisine odaklanan Gilead Sciences Türkiye ekibi<br />

başarılarına yenilerini ekliyor. Gilead Sciences Türkiye,<br />

son iki yıldır yürüttüğü Liderlik Eğitimleri Programı ile<br />

Management Center Türkiye (MCT) tarafından her yıl<br />

verilen Haute Couture’un Geleceğin Gelişimi Oscarları<br />

Ödülü’ne layık görüldü.<br />

Gilead Sciences Türkiye İnsan Kaynakları Direktörü<br />

Berna Galipoğlu, MCT ödülüne layık görülmekten dolayı<br />

memnuniyet duyduklarını belirterek, şöyle konuştu:<br />

“Türkiye’nin en değerli ve en önemli kaynağının insan<br />

olduğunu bilen ve insan kaynakları politikalarını bu<br />

doğrultuda düzenleyen bir firmayız. Çalışanlarımızın<br />

gelişim planlarını bireysel bazda yetkinlik odaklı olarak<br />

hazırlıyoruz. İhtiyaçlarına yönelik eğitimlerin yanı sıra<br />

lokal / bölgesel ve global projelerde çalışmalarını da<br />

destekleyerek iş başı eğitimleri ile de gelişimlerine<br />

destek veriyoruz. Bu çalışmalarımızın MCT gibi<br />

kurumlar tarafından da ödüle değer görülmesi bizi<br />

gururlandırıyor.”<br />

58 <strong>Pharma</strong>


Novo Nordisk ranked 5th in global reputation research<br />

Novo Nordisk, headquartered in Denmark, ranked 5th in corporate<br />

responsibility in the global reputation survey published by the<br />

Reputation Institute…<br />

Novo Nordisk, küresel itibar araştırmasında 5’inci oldu<br />

Genel merkezi Danimarka’da bulunan Novo Nordisk, Reputation<br />

Institute (İtibar Enstitüsü) tarafından yayımlanan küresel itibar<br />

araştırmasında kurumsal sorumluluk alanında 5. sıraya yerleşti<br />

As a result of the survey, which was attended by 230,000<br />

people from 15 countries, 100 companies with the highest<br />

social responsibility reputation were identified. Novo Nordisk,<br />

headquartered in Denmark, ranked 5th in the global reputation<br />

survey.<br />

Stephen Hahn-Griffiths, Chief Reputation Officer of the<br />

Reputation Institute who conducted the research has said: “The<br />

only way to build trust is to gain trust. It is being accepted by all<br />

participants that Novo Nordisk dominates changes and saves<br />

lives as well.”<br />

The following statements were given in the news published<br />

on the subject in Forbes Magazine. “Novo Nordisk is another<br />

organization that carries out the product and its purpose in<br />

parallel. The Danish company is the only pharmaceutical<br />

company in the top 25. This is the proof of the importance that<br />

Novo Nordisk has created with the consumer in the trust that<br />

has the lowest trust in pharmaceutical companies today.”<br />

Novo Nordisk CEO Lars Fruergaard Jørgensen made the<br />

following statement. “It is a good thing that the efforts we<br />

give to understand the needs of people with chronic diseases<br />

are recognized in international media. I am very proud of this<br />

excellent work of our employees all over the world”<br />

Novo Nordisk <strong>Turkey</strong> Market Access and Institutional Relations<br />

Director Aysun Hatipoglu Potgieter has made the following<br />

assessment related to the issue.<br />

“Novo Nordisk is managed with the ‘Basic Triangle’ principle.<br />

These values, which we call Novo Nordisk Style, mean that the<br />

financial, social and environmental responsibility awareness<br />

is reflected in all our business processes and in the form of all<br />

our employees doing business. Our company attributes special<br />

importance to the progress in efforts to improve human health<br />

and quality of life all over the world. Therefore, we are pleased<br />

to support our innovative solutions in the scientific field with<br />

different projects in social areas.”<br />

Novo Nordisk is conducting various social responsibility<br />

projects in the areas it operates in <strong>Turkey</strong>. Novo Nordisk <strong>Turkey</strong><br />

provides unconditional support to social responsibility projects<br />

aimed at creating a healthy life habit and awareness. Such<br />

as; “Together with the Turkish Diabetes Society, the running<br />

team consisting of Type 1 diabetes; Team1”, “Together with<br />

DIYAÇEV, My Friend Diabetes”, “Together with <strong>Turkey</strong> Obesity<br />

Research Association, Let’s TOGETHER”, “And diabetes camps<br />

for children”.<br />

15 ülkeden 230.000 kişinin katıldığı anket sonucunda sosyal<br />

sorumluluk itibarı en yüksek 100 şirket belirlendi. Genel<br />

Merkezi Danimarka’da bulunan Novo Nordisk, küresel itibar<br />

araştırmasında 5’nci sırada yer aldı.<br />

Araştırmayı yöneten Reputation Institute CRO’su (Chief<br />

Reputation Officer) Stephen Hahn-Griffiths, ”Güven<br />

oluşturmanın tek yolu güven kazanmaktan geçiyor. Novo<br />

Nordisk’in değişime yön verdiği ve hayat kurtardığı tüm<br />

katılımcılar tarafından kabul ediliyor” dedi.<br />

Forbes Dergisi’nde yayınlanan haberde, ”Ürün ve amacını<br />

paralel yürüten bir başka organizasyon ise Novo Nordisk.<br />

Danimarka menşeili şirket ilk 25’e giren tek ilaç şirketi. Bu da,<br />

ilaç şirketlerine karşı güvenin en düşük olduğu günümüzde,<br />

Novo Nordisk’in tüketicisi ile oluşturduğu güven ilişkisine<br />

verdiği önemin kanıtıdır” denildi.<br />

Novo Nordisk CEO’su Lars Fruergaard Jørgensen ise “Kronik<br />

hastalıkları olan insanların ihtiyaçlarını anlamada verdiğimiz<br />

emeklerin uluslararası mecralarda tanınması çok güzel bir şey.<br />

Dünya genelindeki tüm çalışanlarımızın çıkardığı bu mükemmel<br />

işten ötürü çok gururluyum” açıklamasını yaptı.<br />

Novo Nordisk Türkiye Pazara Erişim ve Kurumsal İlişkiler<br />

Direktörü Aysun Hatipoğlu Potgieter konuya ilişkin şu<br />

değerlendirmede bulundu:<br />

“Novo Nordisk ‘Temel Üçgen’ prensibiyle yönetiliyor.<br />

Novo Nordisk Tarzı adını verdiğimiz bu değerler bütünü<br />

finansal, sosyal ve çevresel sorumluluk bilincinin bütün iş<br />

süreçlerimizde ve her çalışanımızın iş yapış şeklinde bütünüyle<br />

yansıtılması anlamına geliyor. Şirketimiz tüm dünyada insan<br />

sağlığı ve yaşam kalitesini yükseltmeye yönelik çalışmalardaki<br />

ilerlemeye özel önem atfediyor, dolayısıyla bilimsel alandaki<br />

inovatif çözümlerimizi sosyal alanlarda da farklı farklı projelerle<br />

desteklemekten mutluluk duyuyoruz”<br />

Novo Nordisk, Türkiye’de de faaliyet gösterdiği alanlarda çeşitli<br />

sosyal sorumluluk projeleri yürütüyor. Novo Nordisk Türkiye,<br />

Türk Diyabet Cemiyeti ile birlikte Tip 1 diyabetlilerden oluşan<br />

koşu takımı Team1, Diyaçev ile Arkadaşım Diyabet, Türkiye<br />

Obezite Araştırma Derneği ile HADİ Birlikte ve çocuklara<br />

yönelik diyabet kampları gibi sağlıklı yaşama alışkanlığı ve<br />

farkındalık oluşturmaya yönelik sosyal sorumluluk projelerine<br />

koşulsuz destek veriyor.<br />

60 <strong>Pharma</strong>


GSK Consumer Healthcare<br />

<strong>Turkey</strong>’s new General Manager<br />

Ozlem Kaynak<br />

GSK Tüketici Sağlığı Türkiye’nin<br />

Yeni Genel Müdürü Özlem Kaynak<br />

Ms Özlem Kaynak, the experienced name of the sector was<br />

appointed to the GSK Consumer Healthcare <strong>Turkey</strong> which has<br />

been representing the world leading brands of the oral care and<br />

wellness category as its new General Manager.<br />

Ms Özlem Kaynak who was appointed as GSK Consumer<br />

Healthcare <strong>Turkey</strong>’ General Manager, will also take part at the<br />

same time as a board member of the Middle East and Africa<br />

region of GSK Consumer Healthcare.<br />

Ağız bakımı ve sağlıklı yaşam kategorisinin önde gelen<br />

markalarını bünyesinde barındıran GSK Türkiye Tüketici Sağlığı<br />

Genel Müdürlüğüne sektörün deneyimli ismi Özlem Kaynak<br />

getirildi.<br />

Özlem Kaynak, GSK Tüketici Sağlığı Türkiye Genel Müdürlüğü<br />

görevine atandı, aynı zaman da GSK Tüketici Sağlığı Orta Doğu<br />

ve Afrika bölgesi yönetim kurulu üyesi olarak da görev alacak.<br />

İbrahim Etem –<br />

Menarini’de üst<br />

düzey transfer<br />

High level transfer in İbrahim<br />

Etem –Menarini<br />

“İnsan için değer” misyonuyla 100 yılı aşkın süredir hizmet<br />

veren ilaç firması İbrahim Etem - Menarini’de görev değişikliği<br />

gerçekleştirildi. Sektörün deneyimli ismi Yılmaz Mesut, İbrahim<br />

Etem - Menarini’nin yeni Fabrika Direktörü oldu.<br />

Türkiye’de tıp alanında ürettiği değerler ile ilklere imza atan<br />

İbrahim Etem - Menarini’nin Fabrika Direktörlüğü görevine<br />

Yılmaz Mesut getirildi.<br />

Task change has been realized in Ibrahim Etem - Menarini<br />

which is a pharmaceutical company that has been serving for<br />

more than 100 years with its mission of “value for people”. The<br />

experienced name of the industry, Yilmaz Mesut, Ibrahim Etem<br />

- Menarinin became the new Factory Director.<br />

Ibrahim Etem - Menarini who has been appending its signatures<br />

to the firsts with its values produced for the Turkish Medical<br />

Field, appointed Mr Yılmaz Mesut, as its new Factory Director.<br />

Cem Oztürk has assigned as<br />

Sanofi <strong>Turkey</strong>’s new Country<br />

President and Prescription<br />

Drugs (Rx) General Manager<br />

Sanofi, which continues its activities with the mission of adding<br />

power to lives, is present as a companion in the health journey<br />

of people with the health solutions it offers. In Sanofi who is<br />

one of the pioneers of showing activity in all areas of human<br />

health and pharmaceutical sectors in <strong>Turkey</strong>, Cem Ozturk has<br />

been appointed to the position of Country President and General<br />

Manager of Resident Prescription Drugs (Rx).<br />

Sanofi Türkiye’nin<br />

Yeni Ülke Başkanı<br />

Ve Yerleşik<br />

Reçeteli İlaçlar (Rx)<br />

Genel Müdürü Cem<br />

Öztürk Oldu<br />

Yaşamlara güç katma misyonu ile faaliyetlerini sürdüren Sanofi,<br />

sunduğu sağlık çözümleri ile insanların sağlık yolculuğunda<br />

yol arkadaşı olarak yanlarında yer alıyor. İnsan sağlığının her<br />

alanında faaliyet gösteren ve ilaç sektörünün öncülerinden olan<br />

Sanofi Türkiye’nin Ülke Başkanı ve Yerleşik Reçeteli İlaçlar (Rx)<br />

Genel Müdürü pozisyonuna Cem Öztürk atandı.<br />

62 <strong>Pharma</strong>

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!