30.03.2021 Views

NYXmag SAYI 004

2021 İlkbahar moda ve makyaj trendleri, cildimizi ve bedenimizi tazeleyecek bahar bakımları NYXmag sayfalarında. Sürdürülebilir moda, temelde çevreci bir yaklaşımla, dünyanın doğal kaynaklarının daha az tüketilmesi için çaba gösteren, doğaya ve hayvanlara saygılı, vegan üretim yapan ve sektör çalışanlarının adil koşullarda çalıştırılmasını önemseyen, dönüştürülebilir, yüksek kaliteli ürünlerin hedeflendiği bir akım. Gün geçtikçe bu etik değerleri daha fazla benimseyen, üretimlerini bu yönde örgütleyen firmaların sayısının arttığını görüyoruz. Sürdürülebilir moda konusunda adım atan markaların koleksiyonlarını sunmaktan mutluluk duyuyoruz. NYXmag ekibi olarak geçen sayıda başlattığımız yeni dosyamız ''İlham Veren Kadınlar'' sayfalarını yine büyük bir özenle hazırladık. Söz verdiğimiz gibi tüm okurlarımıza ilham verecek yine özel, güçlü ve yaratıcı kadınlarla röportajlar yaptık, tümünü çok beğeneceğinizi düşünüyoruz. Seyahat, sağlıklı beslenme, yeme-içme için seçkin mekanlar, patili dostlarımız ve çok daha fazlası NYXmag İlkbahar 2021 sayısında…

2021 İlkbahar moda ve makyaj trendleri, cildimizi ve bedenimizi tazeleyecek bahar bakımları NYXmag sayfalarında. Sürdürülebilir moda, temelde çevreci bir yaklaşımla, dünyanın doğal kaynaklarının daha az tüketilmesi için çaba gösteren, doğaya ve hayvanlara saygılı, vegan üretim yapan ve sektör çalışanlarının adil koşullarda çalıştırılmasını önemseyen, dönüştürülebilir, yüksek kaliteli ürünlerin hedeflendiği bir akım. Gün geçtikçe bu etik değerleri daha fazla benimseyen, üretimlerini bu yönde örgütleyen firmaların sayısının arttığını görüyoruz. Sürdürülebilir moda konusunda adım atan markaların koleksiyonlarını sunmaktan mutluluk duyuyoruz. NYXmag ekibi olarak geçen sayıda başlattığımız yeni dosyamız ''İlham Veren Kadınlar'' sayfalarını yine büyük bir özenle hazırladık. Söz verdiğimiz gibi tüm okurlarımıza ilham verecek yine özel, güçlü ve yaratıcı kadınlarla röportajlar yaptık, tümünü çok beğeneceğinizi düşünüyoruz. Seyahat, sağlıklı beslenme, yeme-içme için seçkin mekanlar, patili dostlarımız ve çok daha fazlası NYXmag İlkbahar 2021 sayısında…

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Nuh’un Gemisi<br />

Sinemanın Ozanı<br />

Andrei Tarkovski<br />

Bir diğer örnek sinemanın şairi, ressamı, filozofu gibi<br />

pek çok unvana sahip olan Andrei Tarkovski. Uzun<br />

plan sekanslar, varoluşun sürekli sorgulanması, şiirsel<br />

atmosfer ve kaydırmalı tek plan çekimler Tarkovski’nin<br />

alamet-i farikalarıdır. Sinemada gerçek zamanı<br />

yakalamaya çalışmasını, sonrasında yapılan kurgunun<br />

değil, asıl o eserin gerçek zamanının önemli olduğunu<br />

ortaya koyduğu felsefi, otobiyografik ve çok lezzetli<br />

kitabı Mühürlenmiş Zaman gibi bir kitabın da yazarıdır<br />

aynı zamanda.<br />

Tarkovski daha ilk filmi İvan’ın Çocukluğu ile<br />

1962’de Venedik Film Festivali’nde Altın Aslan’ı<br />

alarak bütün dünyanın ilgisini çekmiş ve yepyeni<br />

şiirsel bir sinema dilinin müjdesini vermiştir…<br />

O dönem Sovyetler’de film yapmak pek kolay değildir<br />

kuşkusuz Tarkovski gibi muhalif ruhlar için… 1969’da<br />

Andrei Rublev’i çeker, Sovyet yönetiminin her türlü<br />

engellemesine rağmen Cannes’da Fipresci ödülünü<br />

kazanır. Ve ancak 1972’de dolaşıma girer film…<br />

1972’de çektiği ve Sovyetler’in, Kubrick’in 2001<br />

Space Odyssey filmine rakip olarak çıkardığı söylenen<br />

Solaris’ten sonra 1975 yılında otobiyografik filmi Ayna<br />

gelir, bambaşka bir tat, doku… Tabii ki bu da engellere<br />

takılır hatta pek çok resmi otorite tarafından<br />

yasaklanması gereken bir film olarak görülür. Gerçi<br />

mesela dostu Sergei Paradyanov gibi hapislerde<br />

yatmamıştır veya filmleri zinhar yasaklanmamıştır,<br />

yine de film çekecek ortamı bulmuştur. Problem,<br />

yetkililerin filmi görmelerinden sonra ortaya çıkar.<br />

Tarkovski’nin klasik toplumcu gerçekçi ve doğrudan<br />

anlatımı kabul etmeyip filmlerinde antin kuntin<br />

sanatsal ağırlıklı ifadelere yer vermesi, yönetimin<br />

hoşuna gitmez kuşkusuz. Fakat Tarkovski gibi huysuz<br />

ve asi bir ruh için bu kadarı bile fazladır. 1979’da<br />

belki de başyapıtı sayılabilecek (en iyilerin içinde<br />

mükemmel diyelim…)<br />

Stalker’i yaptıktan sonra artık daha fazla dayanamayıp<br />

İtalya’ya gider. Sıla özlemini yine çok şiirsel bir dille<br />

anlattığı enfes Nostalghia’yı İtalya’da, son filmi<br />

Kurban’ı ise çok sevdiği Bergman’ın memleketinde ve<br />

onun film ekibiyle İsveç’te çeker (efsanevi görüntü<br />

yönetmeni Sven Nykvist’in görüntüleri muhteşemdir).<br />

Evet sene 1985-1986… Kurban filmi çekiliyor.<br />

Çekimin ortalarında Andrei Tarkovski kanser<br />

olduğunu öğrenir. Maalesef durum iç açıcı değildir.<br />

İronik bir şekilde, Kurban filmi, düşsel bir nükleer<br />

savaştan insanlığı kurtarmak için, inançlı ve<br />

yine dünyanın yükünü taşıyan emekli bir tiyatro<br />

oyuncusunun, kendi cenneti olarak kurduğu yaşam<br />

alanını ve hatta kendini kurban etmesini anlatır. Filme<br />

devam eder, bitirir… Ve filmin sonundaki görselde<br />

aslında Tarkovski insanlık durumuyla ilgili bir umut<br />

vermez, yine bize bırakır… Ama en sona düşen<br />

karede bu filmi oğlu Alyoşa’ya ithaf ettiğini yazar. İşte<br />

buradadır umut...<br />

Tarkovski, bitmek tükenmek bilmeyen film yapma<br />

ve en iyisini yapma arzusunu, sürekli kesintiye,<br />

yasaklamalara uğrayarak, çözümü yurtdışında<br />

bularak (ama oradan da sıla hasretinin filmini<br />

yaparak) yaşamış, bu yükün ağırlığıyla hasta olmuş,<br />

ısrarla filmini bitirmiştir.<br />

Cannes’da herhangi bir yasağa takılmadan 4 ödül<br />

aldığını görmüş ve sonra hayata gözlerini yummuştur.<br />

Öldüğünde sadece 54 yaşındadır. Yoldaşı Bergman’ın<br />

Yedinci Mühür filminde olduğu gibi, sanki Azrail’le bir<br />

anlaşma yapmıştır.<br />

NYX<br />

243

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!