05.06.2013 Views

türkiye ile azerbaycan siyasi ve ekonomik ilişkileri (1990 ... - turan-sam

türkiye ile azerbaycan siyasi ve ekonomik ilişkileri (1990 ... - turan-sam

türkiye ile azerbaycan siyasi ve ekonomik ilişkileri (1990 ... - turan-sam

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

TÜRKİYE İLE AZERBAYCAN<br />

SİYASİ VE EKONOMİK İLİŞKİLERİ<br />

(<strong>1990</strong>-2005)<br />

Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan MİKAİL<br />

Yrd. Doç. Dr. Alper TAZEGÜL<br />

®<br />

IQ KÜLTÜR SANAT YAYINCILIK


IQ Kültür Sanat Yayıncılık: 456<br />

Araştırma-İnceleme Dizisi: 393<br />

Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />

Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail<br />

Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />

Kitabın tüm yayın hakları IQ Kültür Sanat Yayıncılık<br />

Uluslararası Tanıtım Hizmetleri Ticaret Limited Şirketi’ne aittir.<br />

Yayınevinden yazılı izin alınmadan kısmen <strong>ve</strong>ya tamamen alıntı yapılamaz,<br />

hiçbir şekilde kopya ed<strong>ile</strong>mez, çoğaltılamaz <strong>ve</strong> yayımlanamaz.<br />

Yayıncı Sertifika No<br />

1. Baskı<br />

ISBN<br />

Genel Yayın Yönetmeni<br />

Editör<br />

Mizanpaj<br />

Kapak Tasarım<br />

Halkla İlişk<strong>ile</strong>r <strong>ve</strong> Dağıtım Sorumlusu<br />

Baskı-Cilt<br />

Copyright © IQ Kültür Sanat Yayıncılık<br />

Uluslararası Tanıtım Hizmetleri Ticaret Limited Şirketi<br />

Copyright © 2012, Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail, Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />

IQ KÜLTÜR SANAT YAYINCILIK, toplumu<br />

“Bilgi Işığında Aydınlanmaya” çağırıyor, Amaç satışları ya da<br />

kârı arttırmak değil, yalnızca topluma faydalı olmak.<br />

GENEL DAĞITIM<br />

www.iqkultursanat.com<br />

e-mail: info@iqkultursanat.com<br />

®<br />

:<br />

:<br />

:<br />

:<br />

:<br />

:<br />

:<br />

:<br />

:<br />

:<br />

12446<br />

Kasım 2012 / İstanbul<br />

978-975-255-358-3<br />

Adem Sarıgöl<br />

Laziza Nurpeiis<br />

Adem Şenel<br />

Yunus Karaaslan<br />

Yusuf Sarıgöl<br />

Alioğlu Matbaacılık<br />

Orta Mahalle Fatin Rüştü Sokak,<br />

No 1-3A, Bayrampaşa / İstanbul<br />

Tel: 0212 612 95 59<br />

TOPLU ALIMLARDA İSTEME ADRESİ<br />

IQ KÜLTÜR SANAT YAYINCILIK <strong>ve</strong> ULUSLARARASI<br />

TANITIM HİZMETLERİ TİC.LTD.ŞTİ.<br />

19 Mayıs Mah. Osman Gazi Cad. Günyüzü Konakları<br />

C Blok No.1-A Büyükçekmece-İstanbul<br />

Tel: 0212 519 56 83 Belgegeçer: 0212 520 91 12<br />

Cep: 0505 226 34 00


TÜRKİYE İLE AZERBAYCAN<br />

SİYASİ VE EKONOMİK İLİŞKİLERİ<br />

(<strong>1990</strong>-2005)<br />

Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan MİKAİL<br />

Yrd. Doç. Dr. Alper TAZEGÜL<br />

®<br />

IQ KÜLTÜR SANAT YAYINCILIK


Bu eserin yayımlanmasında, bizi her konuda destekleyen değerli<br />

ağabeyimiz <strong>ve</strong> IQ Kültür Sanat Yayıncılık’ın sahibi Adem<br />

SARIGÖL beyefendiye minnettarız. Ayrıca Kitabın Editörlüğünü<br />

yapan <strong>ve</strong> tashih aşamasında bize desteklerini esirgemeyen<br />

Laziza Nurpeiis hanımefendiye de teşekkür etmeyi kendimize<br />

borç biliriz.<br />

Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan MİKAİL <strong>ve</strong><br />

Yrd. Doç. Dr. Alper TAZEGÜL<br />

KARS, Kasım/2012


İÇİNDEKİLER<br />

ÖZET ............................................................................................................7<br />

ABSTRACT .............................................................................................. 11<br />

KISALTMALAR...................................................................................... 14<br />

GİRİŞ ......................................................................................................... 15<br />

BİRİNCİ BÖLÜM<br />

1. 1. AZERBAYCAN CUMHURİYETİ’NİN<br />

KISALTILMIŞ TARİHİ .......................................................................... 21<br />

1. 1. 1. XIX Yüzyılda Azerbaycan....................................................22<br />

1. 1. 2. Bağımsız Azerbaycan Devleti (1918 – 1920) ......................23<br />

1. 1. 3. Sovyetler Birliği Dönemi.......................................................23<br />

1. 1. 4. <strong>1990</strong> Sonrası Bağımsız Azerbaycan ....................................24<br />

1. 2. GÜNEY KAFKASYA ....................................................................26<br />

1. 3. KUZEY AZERBAYCAN CUMHURİYETİ’NİN<br />

DEMOGRAFİK ANALİZİ ............................................................29<br />

1. 4. TÜRKİYE AZERBAYCAN SİYASİ İLİŞKİLERİ ....................36<br />

1. 4. 1. Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı<br />

Sayın İlham Aliyev´in Türkiye’yi Ziyareti ......................................38<br />

1. 4. 2. Sayın Bakan´ın Azerbaycan <strong>ve</strong> İran´a<br />

Gerçekleştireceği Ziyaretler ...............................................................38<br />

1. 4. 3. Abdullah Gül´ün Azerbaycan´ı Resmi Ziyareti<br />

Ves<strong>ile</strong>siyle Bakü Devlet Üni<strong>ve</strong>rsitesi´nde Yaptıkları Konuşma .....40<br />

1. 4. 4. Türkiye <strong>ve</strong> Avrupa Gü<strong>ve</strong>nlik <strong>ve</strong><br />

İşbirliği Teşkilatı (AGİT) ...................................................................50<br />

1. 5. ENERJİ KAYNAKLARI VE BTC PROJESİ..............................52<br />

1. 5. 1. Azerbaycan’a Enerji Karşılığı Mal İhracı Önerisi .............. 55<br />

1. 5. 2. Azerbaycan’da Mevcut Siyasal Durum<br />

Ve Mahalli Seçimler ...........................................................................56<br />

5


İKİNCİ BÖLÜM<br />

2. 1. AZERBAYCAN HAKKINDA GENEL<br />

BİLGİLER <strong>ve</strong> ÜLKE PROFİLİ ..............................................................................................59<br />

2. 2. AZERBAYCAN - TÜRKİYE İLİŞKİLERİ ................................69<br />

2. 3. AZERBAYCAN’DA FAALİYET GÖSTEREN<br />

TÜRK YATIRIMCILARI .............................................................. 74<br />

2. 4. AZERBAYCAN - TÜRKİYE TOHUM ÜRETİM VE<br />

ARAŞTIRMASI İŞLETMESİ PROJESİ ......................................77<br />

2. 5. AZERBAYCAN İLİMLER AKADEMİSİNİN<br />

İNTERNETE BAĞLANMASI ......................................................88<br />

2. 6. AZERBAYCAN’DA TRT-1 YAYINLARI ..................................89<br />

2. 7. AZERBAYCAN İLE MÜTEAHHİTLİK İLİŞKİLERİ .............90<br />

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM<br />

3. 1. KAFKASYA <strong>ve</strong> HAZAR JEOPOLİTİĞİNDE<br />

SİYASİ OYUNLAR ......................................................................... 91<br />

3. 2. EKONOMİK YAPI VE TEMEL<br />

EKONOMİK GÖSTERGELER ....................................................104<br />

3. 3. TÜRKİYE - AZERBAYCAN İLİŞKİLERİ ...............................116<br />

3. 4. TBMM BAŞKANI ARINÇ AZERBAYCAN’A GİTTİ ...........126<br />

3. 5. CUMHURBAŞKANI SEZER, BAKÜ’YE GİTTİ ...................129<br />

3. 6. BAKÜ - TİFLİS – CEYHAN HAM PETROL<br />

BORU HATTI PROJESİ ............................................................... 131<br />

SONUÇ <strong>ve</strong> ÖNERİLER ....................................................................... 143<br />

KAYNAKÇA .......................................................................................... 157<br />

EKLER ..................................................................................................... 165<br />

6


ÖZET<br />

B u çalışma genel olarak Azerbaycan <strong>ile</strong> Türkiye arasındaki<br />

<strong>ekonomik</strong>, siyasal <strong>ve</strong> toplumsal ilişk<strong>ile</strong>ri incelemektedir.<br />

Çalışmada <strong>1990</strong> - 2005 yılları arasındaki <strong>ekonomik</strong> gelişmelere<br />

ışık tutulmuştur. Çalışmada Azerbaycan Cumhuriyeti’nin <strong>1990</strong><br />

sonrası bağımsızlığını elde etmesi sonrasında gelişen genel <strong>ekonomik</strong><br />

<strong>ve</strong>r<strong>ile</strong>r irdelenmektedir. Azerbaycan Cumhuriyeti eskiden<br />

Sovyetler Birliğinin bir hissesi olmuştur. <strong>1990</strong> sonrasında<br />

Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği’nin çökmesiyle, Azerbaycan<br />

Devleti de bağımsızlığını ilan etmiştir. Genç Azerbaycan<br />

Devleti <strong>1990</strong> sonrası Türkiye <strong>ile</strong> büyük <strong>ekonomik</strong> ilişk<strong>ile</strong>r<br />

hacmine sahip olmaktadır. Günümüzde b<strong>ile</strong> bu halen bu şekilde<br />

devam etmektedir. Eğitimden turizme, inşaat sektöründen ticarete<br />

Azerbaycan’ın her tarafında Türk menşeli şirketler bulunmaktadır.<br />

Azerbaycan hem de Sovyetler Birliği’nin çöküşü sonrası<br />

ortaya çıkan <strong>ve</strong> öncülüğünü Rusya Federasyonu’nun yaptığı<br />

Bağımsız Devletler Topluluğu’na da üye bir devlettir. Bu da Türkiye<br />

için BDT pazarına Azerbaycan vasıtasıyla daha kolay erişmek<br />

anlamına gelmektedir <strong>ve</strong> aynı zamanda Türkiye Azerbaycan<br />

için Avrupa’nın kapısı anlamına gelmektedir. Bu çalışma<br />

hem de ortak kültürel <strong>ve</strong> tarihsel geçmişe sahip olan Azerbaycan<br />

<strong>ve</strong> Türkiye arasındaki <strong>siyasi</strong> ilişk<strong>ile</strong>ri irdelenmektedir. Esasen<br />

yakın geçmişteki <strong>siyasi</strong> olaylar ele alınarak tekrar gözden<br />

geçirilmekte, bu tarihsel olaylardan ortaya çıkan neticeler analiz<br />

7


Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />

edilmektedir. Azerbaycan <strong>ve</strong> Türkiye, aynı ırk, dil, din <strong>ve</strong> tarihi<br />

paylaşan bir ulusun iki ayrı devletleri olmaktadırlar. Çalışma<br />

esas yönüyle Azerbaycan <strong>ile</strong> Türkiye arasındaki ilişk<strong>ile</strong>rin<br />

boyutunu değerlendirmekte <strong>ve</strong> yeni varsayımsal Türk Birliği<br />

projesinin Avrupa Birliği projesinden daha faydalı olab<strong>ile</strong>ceğini<br />

<strong>ile</strong>ri sürmektedir. Varsayımsal olarak düşündüğümüzde hem teorik<br />

hem de pratik yönleriyle Azerbaycan <strong>ve</strong> Türkiye devletleri<br />

iki dost <strong>ve</strong> kardeş devletlerdir. Bu amaçla Türk Dünyası araştırmalarına<br />

çok derin <strong>ve</strong> kap<strong>sam</strong>lı yer <strong>ve</strong>rilmesi gerekmektedir.<br />

Bu bağlamda Türkçe konuşan devletlere yönelik Türkiye<br />

elinden gelen desteği esirgememelidir. Aynı ırk, dil, din <strong>ve</strong> tarihi<br />

paylaşan, bir ulusun iki ayrı devlet şeklinde aralarında böylesine<br />

büyük iktisadi münasebetler kurması gayet doğaldır. Çalışma,<br />

ayrıca Azerbaycan <strong>ile</strong> Türkiye Cumhuriyeti arasındaki temel<br />

<strong>ekonomik</strong> faktörleri ampirik <strong>ve</strong>r<strong>ile</strong>r doğrultusunda incelemektedir.<br />

İki ülke arasında <strong>1990</strong>-2005 yılları arasında gerçekleşen<br />

ithalat <strong>ve</strong> ihracat hacmi araştırılmaktadır. <strong>1990</strong>-2005 yıllarında<br />

Genel anlamıyla Azerbaycan ekonomisi <strong>ve</strong> Türkiye ekonomisi<br />

ayrı-ayrı ele alınmış <strong>ve</strong> bazı kıyaslamalar yapılmıştır. Bugün<br />

dünyada zengin petrol rezervleri <strong>ile</strong> ABD, Avrupa <strong>ve</strong> diğer Batılı<br />

ülkelerin iştahını kabartan Azerbaycan’da petrol alanındaki<br />

Türk sermayesi, Bakü-Tiflis-Ceyhan projesini ışıklandırılmaktadır.<br />

Ortak tarihi geçmişe <strong>ve</strong> ortak ırki geçmişe sahip iki ülke<br />

arasındaki iktisadi ilişk<strong>ile</strong>r gün geçtikçe daha da gelişmesi <strong>ve</strong><br />

artması beklenmektedir. Çalışmada Osmanlı devletinin 1918 yılında<br />

Türk dünyasının ilk bağımsız Cumhuriyeti olan bağımsız<br />

Azerbaycan devletine yaptığı karşılıksız yardımlar incelenmiştir.<br />

Aynen Kurtuluş Savaşı sırasında Azerbaycan tarafından<br />

Türkiye’ye uzanan kardeş yardımı da analiz edilmektedir. Çalışmanın<br />

diğer kısmında da Osmanlı devletinin devamı olan Türkiye<br />

Cumhuriyeti <strong>ile</strong> <strong>1990</strong> yılında Sovyetler Birliği’nin çöküşü<br />

8


Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />

sonrası kurulan müstakil Azerbaycan Devleti arasında kurdukları<br />

<strong>siyasi</strong> <strong>ve</strong> diplomatik ilişk<strong>ile</strong>r de çalışmanın ana araştırma konusunu<br />

oluşturmaktadır. Bu bağlamda çalışmaya bilimsel yenilikler<br />

getirecek şekilde bazı varsayımsal yorumlar da eklenmiştir.<br />

Anahtar Kelimeler: Azerbaycan Cumhuriyeti, Azerbaycan’ın<br />

Ekonomisi, Azerbaycan – Türkiye iktisadi ilişk<strong>ile</strong>ri, Azerbaycan<br />

- Türkiye Siyasal İlişk<strong>ile</strong>ri, Bağımsız Devletler Topluluğu<br />

(BDT), Türk Birliği Projesi, Türkiye Ekonomisi.<br />

9


ABSTR ACT<br />

T his study in<strong>ve</strong>stigates economical, political and social relations<br />

between Azerbaijan and Turkey. Research includes<br />

economic impro<strong>ve</strong>ments period between <strong>1990</strong>-2005 years. This<br />

study researches de<strong>ve</strong>lopment of the Azerbaijan Republic’s economical<br />

datas and the main economical relations with Turkey Republic.<br />

Azerbaijan was one of the Republic of the former Soviet<br />

Union. After <strong>1990</strong> Azerbaijan announced itself as an independent<br />

state. This happened in the collapse process of the Union<br />

Soviet Socialist Republics. As a newly independent State, Azerbaijan<br />

had an economical relations with Turkey in a <strong>ve</strong>ry huge<br />

capacity. Today this relations are still continue. We could define<br />

these relations in the education, tourism, trading and construction<br />

areas. There’re so much Turkish originated companies in<br />

all fields in Azerbaijan Republic. It’s also well known to us all,<br />

that’s there’re createn a new Union by the name of “Newly Independent<br />

States”(NIS) after the collapse process of the USSR.<br />

Azerbaijan is a member of this Union and Russian Federation<br />

is the leading country in this Union. This gi<strong>ve</strong>s an advantage to<br />

Turkey, as Azerbaijan is the easy way for Turkey products for<br />

reach to the NIS countries. Also Turkey is the door to Europe<br />

for Azerbaijan. This study also in<strong>ve</strong>stigates the political relations<br />

between Azerbaijan and Turkey. As we know these two countries<br />

11


Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />

has been shared the <strong>sam</strong>e cultural and historical past. Mainly<br />

researched subjects were the political e<strong>ve</strong>nts that happened in<br />

the near past. Also those incidents has been analysed repeatedly<br />

from its political aspects and results that has been appeared in<br />

this process has examined. Azerbaijan and Turkey are the two<br />

different countries, which share the <strong>sam</strong>e race, language, religion<br />

and the history. This research has been mainly studied dimensions<br />

of the relations between Azerbaijan and Turkey from<br />

all kind of aspects. Turkish Union project is best option for Turkey<br />

than European Union as Union alternati<strong>ve</strong>. If we will clarify<br />

it and think as a theory and in practice as a real life we will see<br />

brother and friendly relationship between Azerbaijan and Turkey.<br />

This option gi<strong>ve</strong>s us a chance to say that’s we need reserach<br />

Turkish World in<strong>ve</strong>stigated life from all kind. As more popular<br />

science branch we need in<strong>ve</strong>stigate Turkic Speaking countries.<br />

This should be agreed <strong>ve</strong>ry normal, because these two countries<br />

Azerbaijan and Turkey has a <strong>ve</strong>ry good historical past and these<br />

countries has been shared the <strong>sam</strong>e <strong>ve</strong>ritable language, religion<br />

and race. Of course there’re some little differences between two<br />

countries, but in the main lines these countries has a totally the<br />

<strong>sam</strong>e bygone at all. This study has been also examined the basic<br />

economic factors between Azerbaijan and Turkey Republics<br />

in an empirical fields as well. Import and export relations between<br />

Azerbaijan and Turkey, in <strong>1990</strong>-2005 years has been also<br />

in<strong>ve</strong>stigated. Azerbaijan’s and Turkish economy was separately<br />

scrutinized and some comparisons has been realized. Azerbaijan<br />

is impresses of some impro<strong>ve</strong>d countries attention to onto itself<br />

with its big petroleum reser<strong>ve</strong>s as well today. From this context<br />

Turkish capital in Azerbaijan markets has been clarified and as<br />

a one successful project Baku-Tbilisi-Ceyhan plan has been lightened<br />

too. As a result this research came to the main conclusion<br />

12


Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />

about Turkish Azerbaijanian relations are de<strong>ve</strong>loping in all fields,<br />

include economical relations and it expecting these relations<br />

will be increased day by day, because these 2 countries has<br />

a <strong>ve</strong>ry <strong>sam</strong>e historical, national similarities.<br />

Research also examined complimentary supports which made<br />

by an Ottoman Empire to the Turkish World’s first Independent<br />

Republic in East which called Democratic and Independent Republic<br />

of Azerbaijan and created in 1918. Analogically supports<br />

which also made from Azerbaijan to the Turkey in Turkish liberation<br />

War has been also analysed. Another part of the research<br />

studies the political relations between Azerbaijan and Turkey especially<br />

after <strong>1990</strong>. As we know Turkey as a continuous country<br />

of an Ottoman Empire since Ataturk’s Turkey after 1923 year<br />

and Azerbaijan earned its political independence after the USSR<br />

has been collapsed in that <strong>1990</strong> year. In this regard all diplomatic<br />

and political relations between those two Republic has been<br />

in<strong>ve</strong>stigated and some results has been in<strong>ve</strong>nted.<br />

Keywords: Azerbaijan’s Economy, Azerbaijan Republic, Economical<br />

Relations Between Azerbaijan and Turkey, Newly Independent<br />

States (NIS), Turkish Economy, Political Relations<br />

Between Azerbaijan and Turkey, Project of The Turkish Union.<br />

13


KISALTMALAR<br />

AB Avrupa Birliği<br />

ABD Amerika Birleşik Devletleri<br />

AGİK Avrupa Gü<strong>ve</strong>nlik <strong>ve</strong> İşbirliği Konseyi<br />

AGİT Avrupa Gü<strong>ve</strong>nlik <strong>ve</strong> İşbirliği Teşkilatı<br />

AZM Azerbaycan Manatı<br />

BDT Bağımsız Devletler Topluluğu<br />

BM Birleşmiş Milletler<br />

BTC Bakü Ceyhan Tiflis Ham Petrol Boru Hattı<br />

ECO Economical Cooperation Organisation;<br />

NATO North Atlantic Treaty Organization<br />

RF Rusya Federasyonu<br />

RUR Rus Rublesi<br />

SSCB Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği<br />

TBMM Türkiye Büyük Millet Meclisi<br />

T. C. Türkiye Cumhuriyeti<br />

TİKA T.C.; Başbakanlık; Türk İşbirliği<br />

TL Türk Lirası<br />

<strong>ve</strong> Kalkınma İdaresi Başkanlığı<br />

$ Amerikan Doları<br />

14


GİRİŞ<br />

B ugün Türkiye <strong>ve</strong> Azerbaycan iki kardeş <strong>ve</strong> dost devletlerdir.<br />

Her iki devlette yaşayan millet aynı etnik kökene<br />

mensuptur. Türkiye’de yaşayan Türkleri Azerbaycan’da meskunlaşmış<br />

Türklerden ayıran tek özellik sadece kimlik farklılığı<br />

<strong>ve</strong> biraz da dilde olan bazı gramer farklılıklardır. Aslında<br />

dil farklılığının mevcut olması çok doğaldır. Çünkü, Türkiye<br />

içinde b<strong>ile</strong> Erzurum’da yaşayanla, İstanbul’da yaşayan Türkün<br />

Türkçe’si arasında belli bir şi<strong>ve</strong> farklılığı bulunmaktadır. Tabiatıyla<br />

Azerbaycan <strong>ve</strong> Türkiye her ne kadar aynı ırktan gelen<br />

insanların yaşadığı iki ayrı devlet olsa da, sonuç olarak arada<br />

coğrafi farklılık mevcuttur. Bu yüzden Azerbaycan devleti <strong>ile</strong><br />

Türkiye Cumhuriyeti arasında bugün <strong>siyasi</strong> boyutlara varan ilişk<strong>ile</strong>rin<br />

olması çok doğaldır. Son iki yüzyıllık süreci incelediğimiz<br />

zaman Azerbaycan <strong>ve</strong> Türkiye’nin tarihsel olaylar çerçe<strong>ve</strong>sinde<br />

birbirlerine iyi günde <strong>ve</strong> kötü günde kenetlendiklerinin<br />

şahidi olmaktayız. Önce 1918 yılında Azerbaycan Demokratik<br />

Cumhuriyeti kurulduğu zaman, Osmanlı Azerbaycan’a kardeş<br />

elini uzatarak, Azerbaycan’ı Rus istilasından korumuştur. Daha<br />

sonra ise Osmanlı’nın dış güçlerce parçalanarak, yerini Türkiye<br />

Cumhuriyeti’ne bıraktığı bir dönemde Türkiye bir Kurtuluş savaşı<br />

mücadelesi <strong>ve</strong>rmiştir. Kurtuluş savaşında Azerbaycan diğer<br />

Türk Cumhuriyetleri gibi yardımını Türkiye’den esirgememiştir.<br />

15


Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />

En son olarak, <strong>1990</strong> yılında Sovyetler Birliği dağılınca,<br />

Azerbaycan’ı tanıyan ilk devlet yine Türkiye olmaktadır. <strong>1990</strong><br />

sonrası artık dünyada yeni düzen başlamıştır. Bu anlamda<br />

Türkiye’den Azerbaycan’a iktisadi alanda yatırımlar gerçekleştirilmiş,<br />

karşılığında Azerbaycan’la Bakü-Tiflis-Ceyhan Hattı<br />

projesi gerçekleştirilmiştir. Bu proje Türkiye <strong>ve</strong> Azerbaycan için<br />

son derece önemlidir. Azerbaycan petrol rezervlerini artık Avrupa<br />

pazarlarına çıkarma imkanı elde etmiştir. Bakü Supsa Novorossisk<br />

hattına alternatif olarak bugün artık BTC bulunmaktadır.<br />

Ekonomik, kültürel, sosyal alanlarda iki devlet arasında bir<br />

çok önemli antlaşmalar mevcuttur. Azerbaycan <strong>ile</strong> Türkiye arasında<br />

<strong>1990</strong> sonrası imzalanan öğrenci değişimi programlarıyla<br />

Türkiye’den Azerbaycan’a öğrenc<strong>ile</strong>r gitmekte, Azerbaycan’ın<br />

çeşitli Üni<strong>ve</strong>rsitelerinde başarılı bir şekilde eğitim almaktadırlar.<br />

Aynı şekilde Azerbaycan’dan Türkiye’ye her yıl binlerce öğrenci<br />

eğitim almak için gelmektedir.<br />

Bütün bu tarz projeler Azerbaycan <strong>ve</strong> Türkiye arasında her<br />

alanda işbirliğinin gelişmesine hizmet etmektedir. Aynı zamanda<br />

bu projeler gelecek için birer yatırım amacı da gütmektedir.<br />

Mesela Azerbaycan’dan Türkiye’ye gönder<strong>ile</strong>n bir öğrenci,<br />

Türkiye’nin siyasal, <strong>ekonomik</strong>, sosyal <strong>ve</strong> kültürel alanlarına bu<br />

ülkede yaşadığı için vakıf olmaktadır. Aynı şekilde Türkiye’den<br />

Azerbaycan’a gelen öğrenci de Azerbaycan’ın bahsettiğim şartlarını<br />

öğrenecektir. Dolayısıyla yakın gelecekte, mesela 10-20<br />

sene sonra Azerbaycan <strong>ve</strong> Türkiye devletlerinde bu kiş<strong>ile</strong>r diplomasi<br />

alanına yerleştir<strong>ile</strong>cekleri zaman iki devlet arasında son<br />

derece sıkı bağlarla bağlanmış bir ilişki meydana çıkacaktır. Üstelik<br />

bu Türkiye’nin sadece Azerbaycan’a yönelik değil, diğer<br />

tüm Türk Cumhuriyetlerine yönelik olan faaliyetlerini de kap<strong>sam</strong>aktadır<br />

<strong>ve</strong> aynı olay diğer Cumhuriyetler için de geçerli ola<br />

16


Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />

gelmektedir. Bunun ötesinde, bu devletler arasında ortak dil birliği<br />

projesi de gerçekleştir<strong>ile</strong>bilir.<br />

Azerbaycan Cumhuriyeti 1991 yılında Sovyetler Birliği’nin<br />

çöküşünün ardından bağımsızlığını resmen ilan etmiştir. Bunu<br />

müteakiben Azerbaycan’ı ilk defa tanıyan devlet Türkiye olmuştur.<br />

Aynı dil, din, tarih <strong>ve</strong> ırk köküne sahip olan Azerbaycan <strong>ve</strong><br />

Türkiye bu tarihten itibaren aralarında her türlü <strong>ekonomik</strong> bağları<br />

kurmaya başlamaktadırlar. 1991 öncesi Azerbaycan SSCB<br />

dahilinde bir ülke olduğu için Türkiye <strong>ile</strong> ayrıca hiçbir <strong>ekonomik</strong><br />

ilişki içerisinde olmamıştır.<br />

Türk işadamlarının Azerbaycan’da telekomünikasyondan gıdaya,<br />

lokantadan fabrikaya her türlü alanda yatırımları bulunmaktadır.<br />

Türk işadamları Azerbaycan’da 1 milyar dolar düzeyinde<br />

bir yatırım yapmışlardır. Bugün Bakü sokaklarında neredeyse<br />

%50 civarında Türk lokantaları, dönerc<strong>ile</strong>r, baklavacılar, tatlıcılar<br />

<strong>ve</strong> akla gelecek tüm sektörlerde Türk işadamlarının işletmeleri<br />

bulunmaktadır. Azerbaycan’da yine Kafkas Üni<strong>ve</strong>rsitesi<br />

de Türk işadamları tarafından yapılan bir Üni<strong>ve</strong>rsite olmaktadır.<br />

Bunun dışında Türk liseleri de mevcuttur Azerbaycan’da. Özetlersek<br />

bugün Azerbaycan’da ekonominin her alanında bir Türk<br />

firması faaliyet göstermektedir. Bu başka türlü de olamazdı.<br />

Azerbaycan nüfus olarak 90% Türklerden ibarettir. Aynı kültüre<br />

sahip iki devlet arasında bu tarz münasebetlerin olması oldukça<br />

normaldir. SSCB’nin çöküşü sonrası Azerbaycan’da TRT yayınlanmaya<br />

başladı. İnsanlar TV’de kendi dillerinde yayın izlerken<br />

kardeş Türkiye hakkında TRT vasıtasıyla bir çok bilgi edinmişlerdir.<br />

Azerbaycan <strong>ve</strong> Türkiye arasında Azerbaycan Türk İşadamları<br />

derneği <strong>ve</strong> benzeri çeşit bazı birlikler <strong>ve</strong> örgütler kurulmuştur.<br />

Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan arasındaki çok boyutlu ilişk<strong>ile</strong>rin<br />

gün geçtikçe artması <strong>ve</strong> arttıkça <strong>ve</strong>rimli olması çok güzel neticeler<br />

ortaya koymaktadır. Azerbaycan <strong>ile</strong> Türkiye arasında çok<br />

17


Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />

derin kültürel dostluk bağları <strong>ve</strong> miras, dostluk <strong>ve</strong> kardeşlik bağları<br />

mevcuttur. Bu bağlamda Türkiye Azerbaycan ilişk<strong>ile</strong>ri oldukça<br />

dikkate değer bir konuma sahip olmaktadır. Türkiye <strong>ile</strong><br />

Azerbaycan arasında iktisadi, ister siyasal <strong>ve</strong> dostluk ilişk<strong>ile</strong>ri<br />

çok derinleştirilmelidir.<br />

Bu çalışmanın yazılma amacı da dolayı yollarla buna hitap<br />

etmektedir. Türkiye’de hemen herkes Azerbaycan nüfusunun da<br />

Türk olduğu konusunda bilinçlendirilmelidir. İşte bu engeli aştığımız<br />

zaman her şey yoluna oturacaktır. Türkiye’de bazı kesimler<br />

Türk olmadıkları için bu gerçeği yadsımaktadırlar. Bazıları<br />

ise eğitimsiz oldukları için bu önemli gerçeği es geçebilmektedirler.<br />

Fakat bunun düzeltilmesi gereklidir. Bunu düzelttiğimiz<br />

zaman her alanda işbirliğimiz mevcut olacak <strong>ve</strong> aşılması zor hiçbir<br />

şey kalmayacaktır. Türk Dünyası için ortak bir proje söz konusu<br />

olabilmektedir. Bu bağlamda ortak para birimimiz “Türki”<br />

diye adlanabilir. Örneğin Azerbaycan Türkiye ilişk<strong>ile</strong>rine yeni<br />

boyut kazandırmak amaçlı devletlerarası garantörlük anlaşmalarına<br />

her iki devletçe imza atılabilir. Türkiye Azerbaycan ilişk<strong>ile</strong>ri<br />

denilince süre olarak, Azerbaycan Cumhuriyetinin kuruluşundan<br />

sonra geçen son 10 yıllık zamanı kastediyoruz. Bu süre<br />

Ebulfez Elçibey Dönemi (Haziran 1992-Haziran 1993) <strong>ve</strong> onu<br />

takip eden dönem olarak ayrı-ayrı ele alındığı gibi bu iki soydaş<br />

toplumun 10 yıllık ilişk<strong>ile</strong>ri bir bütün olarak da çeşitli çalışmalarda<br />

ele alınmıştır. Bu itibarla biz yakın geçmişi başlangıcından<br />

itibaren ele almayıp son döneme <strong>ve</strong> daha ziyade son<br />

bir yıla yoğunlaşmayı düşünüyoruz 1 .<br />

Türkiye Azerbaycan ilişk<strong>ile</strong>rinin çeşitli safhaları <strong>ile</strong> diplomasi,<br />

enerji, ticaret, eğitim, kültür, <strong>ile</strong>tişim gibi boyutları vardır.<br />

1 KALAFAT, Dr. Yaşar, Çukurova Üni<strong>ve</strong>rsitesi Stratejik Araştırmalar Merkezi,<br />

ASAM Kafkasya Araştırmaları Masası Başkanı, “Türkiye Azerbaycan İlişk<strong>ile</strong>rine<br />

Etno-Sosyal Bir Yaklaşım”; www.av<strong>sam</strong>.org<br />

18


Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />

Bu alanı daraltıp bir noktada yoğunlaşmak itibariyle bunları ayrıayrı<br />

ele almayıp merkezine etno sosyal yapıyı oturttuğumuz bildirimizde<br />

bu türden konu başlıklarına zaruret duyulunca değineceğiz.<br />

Konu sosyal yapı itibariyle ele alınıp <strong>ve</strong> son bir yıldaki<br />

gelişmelere öncelik <strong>ve</strong>r<strong>ile</strong>cek olunca; Azerbaycan Türkiye ilişk<strong>ile</strong>rini,<br />

Azerbaycan-İran <strong>ve</strong> Türkiye-İran ilişk<strong>ile</strong>rinden bağımsız<br />

olarak ele almak mümkün değildir. Türkiye, Azerbaycan <strong>ve</strong><br />

İran’ın demografik yapısı etno-sosyal özelliği ön plana çıkarıyor.<br />

Bu üç ülkedeki hakim etnik unsur Kafkasya’nın, özellikle<br />

de Güney Kafkasya’nın sorunlarının çözümünde büyük ölçüde<br />

tayin edici faktördür. Bu anlamda Türkiye, Azerbaycan kadar<br />

Kafkasya ülkesi <strong>ve</strong> Azerbaycan da İran <strong>ve</strong> Türkiye kadar Ortadoğu<br />

ülkesidir Sorunların doğması <strong>ve</strong> çözümünde <strong>siyasi</strong> sınırlar<br />

kadar demografik sınırlarda tayin edici olmaktadır<br />

“Milletlerin etnik kimlikleri <strong>ile</strong> yerküre üzerinde dağılımları<br />

farklı idari yapılanmalar adı altında da olsa onlara üstünlükler<br />

sağlarken bu özellikten rahatsızlık duyan diğer milletler aralarında<br />

korunmacı <strong>ve</strong>ya saldırgan ittifaklar kurabilirler.”<br />

Bölgenin son 10 yılda tekrar sahnelenen tarihi Ermeni meselesi<br />

enerji faktörüne bağlı olarak yine adı geçen bu üç ülkenin<br />

gündemine oturmuştur. Bizim bildirimizin ağırlık merkezini<br />

Türkiye-Azerbaycan ilişk<strong>ile</strong>rini ele alırken öncelikli olarak<br />

bu üç bölgenin olmak üzere sosyal yapıları <strong>ile</strong> bağlantılı olarak<br />

yakın çevre ülkeleri teşkil edecektir. Toplumların, bu arada<br />

milletlerin- insan potansiyelleri top yekun milli potansiyelin ölçülmesinde<br />

bir kıstas olmaktadır. Nüfusça fazla olan toplum bu<br />

özelliği <strong>ile</strong> üstünlük elde etmiş olmaktadır. Homojen kitlelerin bu<br />

güç itibariyle heterojen kitleler karşısında onlara avantaj sağlamaktadır.<br />

Şüphesiz bir toplumun güçlülüğü için sadece nüfus üstünlüğü<br />

yeterli değildir. Farklı etnik özellikler arz eden toplumlarda<br />

bu farklılık çok kere dezavantaj oluştururken, bir ülkenin<br />

19


Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />

başka bir ülke içerisindeki etnik uzantısı ona avantaj. muhatabına<br />

ise dezavantaj sağlamaktadır. Bazı uluslar bu tür demografik<br />

dağılımdan emperyal çıkarlar gütmüşlerdir. Ermeni lob<strong>ile</strong>ri<br />

buna bir örnek teşkil eder. Ermeni diasporası Ermeni etnik<br />

kimliğini Ermeni çıkarları adına başarılı bir şekilde kutlanmıştır.<br />

Bazı uluslar da dünya coğrafyasının neresinde hangi devlet<br />

adı <strong>ile</strong> yaşıyor olsalar da mensup oldukları milliyet onların hedef<br />

olarak kabul edilmeleri için yetmektedir. Ermen<strong>ile</strong>r itibariyle<br />

Türklüğün durumu budur.<br />

20


BİRİNCİ BÖLÜM<br />

1. 1. AZERBAYCAN CUMHURİYETİ’NİN<br />

KISALTILMIŞ TARİHİ<br />

Çok eski bir tarihe sahip olan Azerbaycan bir çok kavimler için<br />

geçit bölgesi olmuştur. Azerbaycan adının Büyük İskender’in<br />

ölümünden sonra (M.Ö.323) burayı yöneten komutanlardan<br />

Atropates’ten geldiği söylenmekle birlikte Mecusi diniyle ilgili<br />

olarak “Od” anlamındaki Azer <strong>ve</strong> “Muhafız” anlamındaki Baygan<br />

kelimelerinden geldiği, Odlar Ülkesi anlamına gelen Azerbaycan<br />

olarak adlandırıldığı belirtilmektedir. Bütün bunların yanında<br />

bölge adının çok eski dönemlerden beri burada hakimiyet<br />

süren Hazar (Kasar) Türklerinden geldiği daha kuv<strong>ve</strong>tli ihtimal<br />

olarak belirtilmektedir.<br />

Türk boyları Azerbaycan’a Milattan önceki dönemlerde<br />

Sakalar <strong>ve</strong> İskitler’le gelmeye başlamışlardır. Bundan sonra<br />

Avarlar, Uzlar, Peçenekler, Kıpçaklar, Alpagutlar, Çepnikler,<br />

Halaçlar, Türkanlar v.s. Orta Asya’dan Azerbaycan’a gelerek<br />

devlet kurmuşlardır. Azerbaycan 7. yüzyılın ortalarında kısa<br />

bir süre Arapların eline geçmişse de bu hakimiyet uzun sürmemiştir.<br />

Çünkü bölgenin Türkleşmesi büyük ölçüde tamamlanmış<br />

durumdaydı. Selçuklu Türkleri 1015 yılından itibaren<br />

Azerbaycan’da hakimiyet kurmaya başlamışlardır. Alparslan’ın<br />

Anadolu’ya geçişi Azerbaycan üzerinden olmuştur. Selçukluların<br />

bir kolu olan Atabegler 1146 yılında bölgeye hakim olmuştur.<br />

1231 yılından sonra bölgede İlhanlılar hakimiyeti<br />

21


Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />

görülmektedir. Daha sonra kısa bir müddet Altınordu <strong>ve</strong> Celayirl<strong>ile</strong>rin<br />

hakimiyetinin ardından 1383 yılında Timur dönemi<br />

başlamıştır. Timur’un ölümünden sonra Azerbaycan Karakoyunlu<br />

<strong>ve</strong> Akkoyunlu’ların hakimiyetine girmiştir. Akkoyunlu<br />

Hanedanlığını Safav<strong>ile</strong>r ortadan kaldırarak bölgede 100 yıla<br />

yakın egemen olmuşlardır 2 . 1729 yılında Afşarlar, 1779 yılında<br />

da Kaçarlar dönemi başlamış <strong>ve</strong> Azerbaycan’da Hanlıklar devrine<br />

kadar hakimiyette kalmışlardır. 17. yüzyılın başlarında<br />

Azerbaycan’da bir çok hanlıklar ortaya çıkmıştır. Bunlar kuzeyde<br />

Şeki, Gence, Bakü, Derbent, Kuba, Nahçıvan, Talış, Revan<br />

(Erivan - İrevan), Şamahı, Karabağ, Karadağ, Kazak Sultanlığı,<br />

Balaken-Car Sultanlığı, Güneyde ise Tebriz, Urmiye,<br />

Erdebil, Hoy, Maku <strong>ve</strong> Serap hanlıklarıdır.<br />

1. 1. 1. XIX Yüzyılda Azerbaycan<br />

Bu dönemde Ruslar’ın Kafkaslar’ı ele geçirme çabaları karşısında<br />

hanlıklar Ruslara karşı ortak hareket etme kararı almışlardır.<br />

Ancak bir çok önemli bölge Rusların eline geçmiş,<br />

İran da bu bölgede üstünlük kurmaya çalışmıştır. 10 Şubat<br />

1828’de Rusya <strong>ile</strong> İran arasında yapılan Türkmençay (Tebriz<br />

yakınlarında) anlaşmasına göre Aras nehrinin güney kısmında<br />

yer alan <strong>ve</strong> Azerbaycan topraklarının 2/3’ünü oluş<strong>turan</strong><br />

Güney Azerbaycan İran’a, Aras nehrinin kuzeyinde yer<br />

alan Kuzey Azerbaycan ise Rusya’ya bırakılmıştır. Bu tarihten<br />

sonra Ruslar Karabağ <strong>ve</strong> Erivan’a sistemli bir şekilde<br />

Ermen<strong>ile</strong>r’i yerleştirmiştir3 .<br />

2 GEYBULLAYEV, Giyaseddin; Azerbaycan Türklerinin Teşekkülü Tarixinden<br />

(Azerbaycan Türklerinin Teşekkülü Tarihinden), Azerbaycan Devlet Neşriyyatı<br />

Yayınları, Bakü, Azerbaycan, 1994; s. 34-36<br />

3 İSMAYILOV, Mahmud; Azerbaycan Tarixi (Azerbaycan Tarihi), Azerbaycan<br />

Devlet Neşriyatı - Poligrafi Birliği Yayınları, Bakı, Azerbaycan, 1992; s. 56-67<br />

22


Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />

1. 1. 2. Bağımsız Azerbaycan Devleti (1918 – 1920)<br />

İlk bağımsız Azerbaycan Devleti 28 Mayıs 1918 tarihinde Çarlık<br />

Rusyası’ndan bağımsızlıklarını kazanmış olan vilayetlerin<br />

birleştirilmesi <strong>ile</strong> “Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti” olarak<br />

kurulmuş <strong>ve</strong> Cumhurbaşkanlığı’na da Mehmet Emin Resulzade<br />

getirilmiştir. Osmanlı İmparatorluğu yeni Azerbaycan Devletini<br />

derhal tanımıştır. Bu dönemde yeni Azerbaycan Devleti<br />

bir taraftan iç karışıklıklarla uğraşırken, diğer taraftan da Rusya,<br />

Ermenistan <strong>ve</strong> İran’ın saldırıları karşısında direnmeye çalışmış<br />

<strong>ve</strong> Osmanlı Devleti’nden yardım istemiştir. Bu dönem aynı zamanda<br />

Batılı Devletlerin Azerbaycan’ın zengin petrol kaynaklarını<br />

keşfetme dönemine rastladığından Azerbaycan’daki Türk<br />

unsurunu ortadan kaldırmak için Ermenistan, Rusya <strong>ve</strong> İran’ın<br />

yanında Alman <strong>ve</strong> İngilizler de Türklere karşı cephe almışlardır.<br />

Osmanlı Ordusu işgal edilmiş olan Azerbaycan topraklarını<br />

kurtardıktan sonra bölgeden çekilmiştir.<br />

Sürekli istikrarsızlık içinde bulunan Azerbaycan’ın bu bağımsızlığı<br />

ancak 23 ay devam etmiştir. 1920 yılında 27 Nisan’ı<br />

28 Nisan’a bağlayan gece Sovyet Kızılordu’sunun Azerbaycan’ı<br />

işgali <strong>ile</strong> bağımsız Azerbaycan Devleti sona ermiştir. Bu tarihten<br />

sonra başlayan 70 yıllık bir sürede “Azerbaycan Sovyet Sosyalist<br />

Cumhuriyeti” olarak Sovyetler Birliği’ne bağlı 15 Cumhuriyetten<br />

biri olmuştur. İlk bağımsız Azerbaycan Devleti Türk tarihi boyunca<br />

adı “Demokratik Cumhuriyet” olan <strong>ve</strong> Latin alfabesini ilk<br />

benimseyen Türk Devleti olması bakımından önem taşımaktadır 4 .<br />

1. 1. 3. Sovyetler Birliği Dönemi<br />

Azerbaycan Sovyet Kızılordusu tarafından işgal edildikten sonra<br />

1922’de Kafkasya ötesi Sosyalist Federal Sovyet Cumhuriyeti’ne<br />

4 http://www.tusiab.org/index.php?MID=views&viewid=45 ; 22 Aralık, 2004<br />

23


Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />

katılmış, 1936’dan sonra ise “Azerbaycan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti”<br />

adını almıştır. Azerbaycan Sovyetler Birliği’ne katıldıktan<br />

sonra sürekli toprak kaybetmiştir. 1920 yılında 114.000<br />

km2 olan yüzölçümü bugün 86.600 km2’ye düşmüştür. Stalin<br />

zamanında yapılan düzenlemelerle Ermenistan Azerbaycan,<br />

Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti <strong>ve</strong> Türkiye arasına uzatılarak hem<br />

Azerbaycan’la Nahçıvan’ın, hem de Anadolu Türkleri <strong>ile</strong> Azerbaycan<br />

Türklerinin bağlantısı kesilmeye çalışılmıştır.<br />

1. 1. 4. <strong>1990</strong> Sonrası Bağımsız Azerbaycan<br />

1920’den itibaren 70 yıllık bir süreyle Sovyetler Birliği’nin bir<br />

parçası olan Azerbaycan <strong>1990</strong>’da Sovyetler’in dağılma sürecine<br />

girmesiyle bağımsızlık hareketlerine sahne olmuştur. Azerbaycan<br />

Halkının bağımsızlık isteği 19-20 Ocak <strong>1990</strong> tarihinde Sovyet<br />

ordusu tarafından kanlı bir şekilde bastırılmışsa da, bağımsızlık<br />

hareketinin önüne geç<strong>ile</strong>memiştir.<br />

Bu olaylardan sonra bağımsızlık hareketleri daha da hızlanmış,<br />

ülkede geniş bir taban desteği bulan Halk Cephesi<br />

Hareketi’nin baskısıyla 30 Eylül 1991 tarihinde Azerbaycan bağımsızlığını<br />

ilan etmiştir. 70 yıllık aradan sonra 7 Haziran 1992<br />

tarihinde ilk defa yapılan demokratik Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde<br />

Halk Cephesi Lideri Ebülfez Elçibey Cumhurbaşkanlığına<br />

getirilmiştir. Elçibey yönetimi bir taraftan Ermen<strong>ile</strong>r’le<br />

devam eden Karabağ problemini çözmeye çalışırken diğer taraftan<br />

iç düzeni sağlamaya gayret göstermiş, Sovyetler Birliği<br />

döneminden kalma eski yapıyı süratle değiştirme yoluna gitmiştir.<br />

Ancak, devralınan ağır sosyal <strong>ve</strong> <strong>ekonomik</strong> problemler<br />

<strong>ve</strong> kadro yetersizliği bir çok reformun yapılmasına engel olmuştur.<br />

Bunun yanında tekrar Latin Alfabesine geçilmiş, Devlet Dili<br />

Anayasa’da “Türk Dili” olarak belirlenmiş, Azerbaycan’daki Rus<br />

24


Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />

Ordusu çıkarılmış, ilk defa milli para “Manat” tedavüle çıkarılarak<br />

kullanılmaya başlanmış, uluslararası bir çok kuruluşa üye<br />

olunmuş, başta Türkiye olmak üzere dünya ülkeleri <strong>ile</strong> <strong>ekonomik</strong>,<br />

sosyal, kültürel, diplomatik ilişk<strong>ile</strong>re girilmiştir. Yine bu<br />

dönemde ilk defa toprak <strong>ve</strong> tarım reformu çalışmaları yapılmış,<br />

ordunun modernizasyonu sağlanmış, Türkiye <strong>ile</strong> karşılıklı öğrenci<br />

transferi başlatılmış, Azerbaycan’da Türk Dili <strong>ile</strong> eğitime<br />

itibar kazandırılmıştır. Başta Yabancı Sermaye Kanunu olmak<br />

üzere, Özelleştirme, Bankacılık, Sigortacılık gibi önemli yasalar<br />

çıkarılmıştır. Bakü – Ceyhan Petrol Boru Hattı Projesi ilk<br />

defa bu dönemde gündeme getirilmiştir. Yaklaşık 1 yıl süren Elçibey<br />

döneminde Kelbecer Ermen<strong>ile</strong>r tarafından işgal edilmiş,<br />

bir yandan da Suret Hüseynov Gence’de isyan hareketi başlatmıştır.<br />

Ağır problemler karşısında zor durumda kalan Elçibey<br />

Nahçıvan Milli Meclis Başkanı Haydar Aliyev’i göre<strong>ve</strong> da<strong>ve</strong>t<br />

ederek kendisi Nahçıvan’a çekilmiştir. Yönetime gelen Haydar<br />

Aliyev önce Azerbaycan Milli Meclis Başkanlığına getirilmiş, 3<br />

Ekim 1993’te yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ise 5 yıllığına<br />

Azerbaycan Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı seçilmiştir.<br />

Bu dönemde Dağlık Karabağın büyük bir kısmı Ermen<strong>ile</strong>rce<br />

işgal edilmesine rağmen ateşkes yapılarak sükunet sağlanmıştır.<br />

Ülke içinde kanunsuz hareketler <strong>ve</strong> kargaşa sona erdirilmiş,<br />

tam bir istikrar sağlanmış, Azerbaycan BDT’ye üye olmuştur.<br />

Bu dönemde çok önemli projeler gerçekleştirilmiş, hukuki yapıdaki<br />

düzenlemelerle ülke için hayati önem taşıyan çok önemli<br />

kanunlar çıkarılmıştır. Takip ed<strong>ile</strong>n sıkı para politikası <strong>ile</strong> enflasyon<br />

%1800’lerden %2 – 3 seviyelerine düşürülmüştür. Azerbaycan<br />

Cumhuriyeti serbest pazar ekonomisi <strong>ve</strong> demokrasi yolunu<br />

tercih ederek eski sistemden kalma emredici ‘’Merkezi Planlama’’<br />

modelini terk etmiştir. 11 Ekim 1998 yılında yen<strong>ile</strong>nen<br />

25


Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />

Cumhurbaşkanlığı seçiminde Haydar Aliyev ikinci defa Azerbaycan<br />

Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı seçilmiştir 5 .<br />

1. 2. GÜNEY KAFKASYA<br />

Kafkasya halklarıyla yakın <strong>siyasi</strong>, <strong>ekonomik</strong>, sosyal <strong>ve</strong> kültürel<br />

bağları bulunan Türkiye için bu komşu bölgede barış, istikrar<br />

<strong>ve</strong> işbirliğinin sağlanması hayati önem taşımaktadır. Bu bölge<br />

aynı zamanda sahip olduğu enerji kaynakları <strong>ve</strong> petrol boru<br />

hatları nedeniyle Avrasya’nın istikrar <strong>ve</strong> refahı bakımından da<br />

stratejik öneme sahiptir. Geçtiğimiz yılın sonunda Gürcistan’da<br />

“Kadife Devrim” <strong>ile</strong> yaşanan <strong>siyasi</strong> dönüşüm öncesindeki çalkantılar<br />

<strong>ve</strong> bu yıl Acara’da yaşanan gerginlikler, bölgede istikrarın<br />

ne denli hassas dengeler üzerine kurulu olduğunu bir kez<br />

daha hatırlatmıştır.<br />

Güney Kafkasya, burada yaşayanların refahı açısından büyük<br />

bir potansiyele sahiptir. Ancak, mevcut ihtilaflar bu potansiyelin<br />

ortaya çıkmasını engellemektedir. Bu nedenle Türkiye,<br />

Dağlık Karabağ <strong>ve</strong> Abhazya da dahil olmak üzere “donmuş ihtilafların”<br />

barışçı çözümüne, bölgedeki gerilimin azalmasına<br />

<strong>ve</strong> bölge ülkelerinin dünyayla <strong>ve</strong> özellikle Avrupa-Atlantik kurumlarıyla<br />

bütünleşme yolunda <strong>ile</strong>rlemelerine katkıda bulunmak<br />

için her türlü gayreti göstermektedir. Sovyetler Birliği’nin dağılmasından<br />

sonra Güney Kafkasya bölgesindeki üç yeni devletin<br />

bağımsızlığını herhangi bir ayırım gözetmeksizin 1991<br />

yılında tanıyan Türkiye, ortak dil, kültür <strong>ve</strong> tarihi paylaştığı<br />

Azerbaycan’la yakın bir ortaklık ilişkisi geliştirmiştir. Türkiye,<br />

Azerbaycan’ın yeni bağımsızlığına kavuşmuş bir ülke olarak yaşadığı<br />

zorlukları aşma çabalarını her zaman desteklemiştir. Bu<br />

bağlamda, Azerbaycan’ın bağımsızlığının güçlendirilmesine,<br />

5 http://www.tusiab.org/index.php?MID=views&viewid=45 ; 22 Aralık, 2004<br />

26


Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />

toprak bütünlüğünün korunmasına <strong>ve</strong> Hazar Denizi’nin zengin<br />

doğal kaynaklarına dayanan <strong>ekonomik</strong> potansiyelinin değerlendirilmesine<br />

önem atfetmektedir. Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan<br />

arasındaki mükemmel ilişk<strong>ile</strong>r merhum Devlet Başkanı Haydar<br />

Aliyev’in oğlu İlham Aliyev’in <strong>siyasi</strong> liderliğinde de gelişmeye<br />

devam etmektedir.<br />

Dağlık Karabağ sorunu, Kafkasya’da <strong>siyasi</strong> istikrar, <strong>ekonomik</strong><br />

kalkınma <strong>ve</strong> bölgesel işbirliğinin gerçekleştirilmesinin önündeki<br />

en önemli engeldir. AGİT bünyesindeki Minsk Grubu’nun bir<br />

üyesi olan Türkiye, bu süreci, barışçıl, kalıcı <strong>ve</strong> adil bir çözüm<br />

için yararlı bir mekanizma olarak değerlendirmektedir. Azerbaycan<br />

<strong>ve</strong> Ermenistan arasındaki doğrudan <strong>ve</strong> aracılı ikili görüşmeleri<br />

de destekleyen Türkiye, Dağlık Karabağ sorununda<br />

kolaylaştırıcı bir rol oynamak <strong>ve</strong> diğer bölgesel konularda fikir<br />

alış<strong>ve</strong>rişinde bulunmak amacıyla, Azerbaycan, Ermenistan<br />

<strong>ve</strong> Türkiye Dışişleri Bakanları arasında ayrıca bir diyalog forumu<br />

başlatmıştır. Bu forumun ilk toplantısı 2002 Mayıs ayında<br />

Reykjavik’te yapılmış <strong>ve</strong> taraflar temaslarını bu çerçe<strong>ve</strong>de sürdürmek<br />

hususunda mutabık kalmışlardır. Üç Dışişleri Bakanı son<br />

olarak 28-29 Haziran 2004 tarihleri arasında İstanbul’da düzenlenen<br />

NATO Zir<strong>ve</strong>si marjında bir araya gelmişlerdir.<br />

Türkiye, Ermenistan’ın iyi komşuluk ilkeleriyle bağdaşır politikalar<br />

benimsemesi halinde, bu ülkeyle ilişk<strong>ile</strong>rini normalleştirmek<br />

istemektedir. Ancak, Ermenistan’ın uluslararası hukukun<br />

temel kurallarını <strong>ve</strong> ilgili BM Gü<strong>ve</strong>nlik Konseyi kararlarını<br />

çiğnemesi <strong>ve</strong> Türkiye’ye karşı Ermeni diasporasıyla birlikte izlediği<br />

hasmane tutum, iki ülke ilişk<strong>ile</strong>rini ipotek altına almaktadır.<br />

Türkiye, Ermenistan’ın bu tutumunun ülkemizle diplomatik<br />

ilişk<strong>ile</strong>r kurmasına engel teşkil ettiğinin bilincine varmasını<br />

ümit etmektedir.<br />

27


Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />

Azerbaycan’ın yanı sıra Gürcistan’la da yakın ortaklık ilişk<strong>ile</strong>rine<br />

sahip olan Türkiye, bu ülkeyle mevcut bağların daha da<br />

geliştirilmesine büyük önem atfetmektedir. Abhazya <strong>ve</strong> Güney<br />

Osetya sorunları, Gürcistan’ı olduğu kadar tüm bölgedeki barış<br />

<strong>ve</strong> istikrarı da tehlikeye sokmaktadır. Türkiye, başından itibaren<br />

bu sorunların Gürcistan’ın egemenliği, bağımsızlığı <strong>ve</strong> toprak<br />

bütünlüğü çerçe<strong>ve</strong>sinde barışçıl yollardan çözümlenmesini<br />

desteklemiştir. Gürcistan’da vuku bulan yönetim değişikliği <strong>ve</strong><br />

bu yılın ilk yarısında Acarya’da yaşanan gerginliğin barışçıl bir<br />

şekilde aşılmış olması, bu komşu ülkede demokrasinin <strong>ve</strong> istikrarın<br />

güçlendirilmesi bakımından önem taşımaktadır.<br />

Gürcistan Devlet Başkanı Saakashvili’nin Mayıs 2004’te ülkemize<br />

gerçekleştirdiği <strong>ve</strong> Başbakan Erdoğan’ın Ağustos 2004’te<br />

Gürcistan’a yaptığı ziyaretler, Türkiye’nin yeni bir önderlik altındaki<br />

Gürcistan <strong>ile</strong> arasında geleneksel olarak mükemmel düzeyde<br />

seyreden ilişk<strong>ile</strong>re yeni bir ivme kazandırmıştır. Öte yandan<br />

Türkiye, tüm bölge ülkelerini Karadeniz Ekonomik İşbirliği<br />

Örgütü’ne üye olmaya da<strong>ve</strong>t etmek suretiyle, bölge aktörleri arasında<br />

bir gü<strong>ve</strong>n <strong>ve</strong> işbirliği ortamının tesisine katkıda bulunmayı<br />

amaçlamıştır.<br />

Türk halkının Orta Asya halklarıyla yakın kültürel <strong>ve</strong> ortak<br />

dil bağları bulunmaktadır. Türkiye, bu nedenle, bölge ülkeleriyle<br />

arasındaki güçlü bağların <strong>ve</strong> yakın işbirliğinin geliştirilmesine<br />

öncelik <strong>ve</strong>rmektedir. Bağımsızlıklarını kazanmalarının<br />

ardından Orta Asya Devletleriyle bağlarını yeniden canlandıran<br />

Türkiye, bu ülkelerle ikili ilişk<strong>ile</strong>rini <strong>ve</strong> ortak çıkarlara hizmet<br />

edecek işbirliğini daha da güçlendirmeyi amaçlayan bir<br />

politika izlemektedir. Ayrıca, ilki 1992 yılında Ankara’da düzenlenen<br />

<strong>ve</strong> Türkiye, Türkmenistan, Özbekistan, Kazakistan,<br />

Kırgızistan <strong>ve</strong> Azerbaycan’ı üst düzey bir platformda bir araya<br />

getiren Türkçe Konuşan Ülkeler Devlet Başkanları Zir<strong>ve</strong>si gibi<br />

28


Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />

girişimler vasıtasıyla, ortak bir tarih, kültür <strong>ve</strong> dili paylaşan bu<br />

ülkeler arasındaki dayanışmayı teşvik etmektedir. Orta Asya ülkeleriyle<br />

ticari ilişk<strong>ile</strong>rini geliştirmeye devam eden Türkiye’nin<br />

bölge ülkeleriyle mevcut ticaret hacmi 2003 yılı itibariyle 1.163<br />

milyar dolardır. Türkiye, bu ülkelerin demokratik <strong>ve</strong> <strong>ekonomik</strong><br />

kalkınma çabalarını, sağladığı önemli miktarda kredi, teknik<br />

yardım, burslar, kamu görevl<strong>ile</strong>rinin eğitimi, askeri yardım <strong>ve</strong><br />

eğitim yoluyla desteklemeyi amaçlamaktadır.<br />

1. 3. KUZEY AZERBAYCAN CUMHURİYETİ’NİN<br />

DEMOGRAFİK ANALİZİ 6<br />

Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla bağımsızlığını kazanan Türk<br />

Cumhuriyetleri <strong>ve</strong> bu arada Azerbaycan hakkında son günlerde<br />

basınımızda çokça yazılar, kitaplar <strong>ve</strong> raporlar neşredilmektedir.<br />

Ancak bu yayınların genelde orijinal kaynaklara dayanmaması<br />

<strong>ve</strong> bir kısım araştırmacıların gerekli özeni göstermemesi sonucu<br />

bu kardeş Cumhuriyetler hakkında Türk kamuoyu yeni yeni bilgi<br />

sahibi olurken aynı zamanda yanlış bilgi sahibi de olmaktadır.<br />

Mesela bu konularda ciltlerle kitaplar neşreden kimi araştırmacılarımız,<br />

etkin yazılarıyla tanıdığımız kimi köşe yazarlarımız<br />

Azerbaycan nüfusunun hala 6 milyon olduğunu (buna 5 milyon<br />

diyen araştırmacılara da rastlamaktayız) <strong>ve</strong> Azerbaycan nüfusunun<br />

%10’unu Ermen<strong>ile</strong>rin teşkil ettiğini hiçbir araştırmaya gerek<br />

görmeden rahatlıkla yazabilmekte, söyleyebilmektedirler.<br />

Örneklerini çoğaltab<strong>ile</strong>ceğimiz bu tür bilg<strong>ile</strong>r bazen büyük gazete<br />

<strong>ve</strong> derg<strong>ile</strong>rimizde kendine yer bulabilirken bezen de büyük<br />

kuruluşlarımızın yayını olarak yayınlanabilmektedir. Maalesef<br />

ki eleştiri mekanizmasının pek rastlanılmadığı ülkemizde etiket<br />

sahibi araştırmacılarımızın basit gibi görünen bu tür bilgi<br />

6 (10 Ekim 1994); Sinan OGAN<br />

29


Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />

yanlışlıklarının Azerbaycan <strong>ve</strong> bütün Türklük davasına <strong>ve</strong>rdiği<br />

zararların herhalde farkında olmasalar gerek7 .<br />

Türkiye gibi genç nüfus ağırlıklı bir nüfus yapısı olan<br />

Azerbaycan’ın toplam nüfusu (resmi istatistiklerin aksine)<br />

7.800.000 kişidir. Bu nüfus oranının içerisine Ermenistan’daki<br />

yurtlarından kovulmuş yaklaşık 300.000 Azeri Türkü, Özbekistan<br />

<strong>ve</strong> diğer bölgelerden kovularak yurtsuz kalan ancak Azeri<br />

Türklerinin kucak açtığı Ahıska (Meshet) Türkleri, Sovyet ordusundan<br />

ayrılan Azeri gençleri <strong>ve</strong> yine diğer cumhuriyetlerden<br />

ülkelerine dönmeye başlayan Azeri Türkleri’ni de dahil etmek<br />

gerekir. Tabi Azerbaycan’dan göç eden yabancıları da bu hesaba<br />

katmaktayız. Eski Sovyet Cumhuriyetleri içerisinde nüfusun en<br />

hızlı artığı cumhuriyetlerden birisi olan Azerbaycan nüfus itibariyle<br />

ittifak içerisinde 6. sırada bulunmaktaydı. Ülke nüfusu<br />

Sovyet hakimiyeti yıllarında (1920-<strong>1990</strong>) yaklaşık 5.5 milyon<br />

kişi yani yaklaşık 3.8 defa artmıştır. Azerbaycan nüfusu Stalin<br />

dönemindeki kırgınlar (katliamlar), sürülmeler <strong>ve</strong> II. Dünya<br />

savaşı neticesinde çok az bir gelişme göstermiş <strong>ve</strong> savaş yıllarında<br />

durma noktasına gelmiştir. Savaş yıllarında meydana gelen<br />

ölümler neticesinde ger<strong>ile</strong>meye yüz tutan nüfus artış hızı savaştan<br />

sonra tekrar hız kazanmaya başlayarak 1957-67 yılları arasında<br />

%3.4-3.5’e çıkmıştır. Hatta 1960 yılında her 1000 kişiye<br />

düşen doğum oranına göre (42.6 kişi) SSCB içerisinde en yüksek<br />

nüfus artışının yaşandığı yer olmuştur. Ülkedeki hızlı nüfus<br />

artışı doğum oranının yüksek olmasıyla ilgilidir.<br />

Azerbaycan’da doğal dengenin bozulması neticesinde ölüm<br />

oranında hızlı bir artış gözlenmiştir. Bir zamanlar sanayinin bölgeye<br />

girmesinden önce dünyanın en uzun ömürlü insanlarını<br />

barındıran ülke olan Azerbaycan şimdi hem en uzun hem de<br />

en kısa ömür sürenlerin yaşadığı bir memleket olmuştur. Onun<br />

7 http://www.turk<strong>sam</strong>.org ; 22 Aralık, 2004<br />

30


Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />

sanayi şehirlerinde ortalama yaş haddi çok aşağılarda kalırken<br />

sanayinin <strong>ve</strong> dolayısıyla da zehirli atıkların ulaşamadığı temiz<br />

<strong>ve</strong> saf kalmış dağlarda yaşayan insanlardan 100 yaşını aşanların<br />

sayısı hiçte az değildir. Kafkas dağlarının saf <strong>ve</strong> temiz havasını<br />

soluyan insanları bir asrı bitirip ikinci bir asra adım atarken<br />

sanayi bölgelerinin zehirli atıklarını soluyan <strong>ve</strong> köylerdeki zehirli<br />

gübrelerle yetişen ürünleri yiyen çocuklar, maalesef dedelerinin<br />

yazgısını yaşayamıyor <strong>ve</strong> önlerindeki koskoca bir asra adım atamadan<br />

ölüp gidiyorlar. Azerbaycan’da 0-5 yaş arası gurup, nüfusun<br />

en çok artan kesimi olmasına rağmen aynı zamanda nüfusun<br />

en çok ölen kesimi özelliğini de taşımaktadır. 1988’de her bin kişide<br />

5 yaşına kadar çocuk ölümleri erkek çocuklarında 11.2, kız<br />

çocuklarında 9.6 kişidir. Bu oran eski SSCB Cumhuriyetleri içerisinde<br />

Batı Türkistan Türk Cumhuriyetleri (Özbekistan, Kırgızistan,<br />

Türkmenistan) <strong>ve</strong> Tacikistan’dan sonra beşinci sıradadır.<br />

Azerbaycan’daki çocuk ölümleri Lituanya <strong>ve</strong> Letonya’dan 4 defa<br />

(2.8) daha yüksektir. Yazık ki eski Sovyet Cumhuriyetlerinde en<br />

fazla çocuk ölümleri Türk Cumhuriyetlerinde olmaktadır 8 .<br />

Diğer Türk ülkelerde olduğu gibi Kuzey Azerbaycan’da da<br />

şehirleşmenin bu seyrinde şehirlerde (özellikle bir dönem Sovyet<br />

petrol ihtiyacının tamamına yakınını tek başına karşılayan başkent<br />

Bakü’de) bulunan zengin petrol <strong>ve</strong> maden yataklarına dayanarak<br />

bu şehirlerin bir sanayi şehri haline getirilmesi <strong>ve</strong> özellikle<br />

Slav nüfusun getirilip buralara yerleştirilmesi büyük etken<br />

olmuştur. Başkent Bakü’nün ahalisi asrımızın başından beri oldukça<br />

çok hızlı bir sanay<strong>ile</strong>şmeye maruz kalmıştır. Bakü’nün<br />

nüfusu 1820’de 2500 kişi iken 1917’de 231.000’e çıkmıştır. Bugünkü<br />

nüfus 2 milyonu aşmaktadır 9 .<br />

8 Azerbaycan Ticaret <strong>ve</strong> Sanayi Odası <strong>ve</strong>r<strong>ile</strong>ri.<br />

9 Oğan, Sinan, Türk Ortak Pazarı Ülkeleri ş: Azerbaycan Ekonomisi, Türk Dünyası<br />

Araştırmaları Vakfı Yayınları, İstanbul 1992.<br />

31


Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />

Türkiye’de basında hep yapılan yanlışlığın aksine ülke nüfusunun<br />

%90’ı Türk’tür. Azerbaycan’da en büyük etnik grubu %3.9<br />

<strong>ile</strong> Ruslar almaktadır, (Ruslar özellikle Celilabad <strong>ve</strong> İsmailiye<br />

bölgesinde yaşamaktadır). Ruslardan sonra ikinci etnik grubu<br />

%1,1 <strong>ile</strong> Ermen<strong>ile</strong>r teşkil etmektedir. Ancak şu an sıcak bir çatışmaya<br />

dönen Ermeni tecavüzkarlığı sonucu bu nüfusun daha<br />

da azaldığı tahmin edilmektedir. Bundan başka %3 oranında<br />

Lezgi <strong>ve</strong> Avarlar <strong>ile</strong> Dağıstan etnik grubu da Azerbaycan’da yaşamaktadır.<br />

Yahud<strong>ile</strong>r, Ukraynalılar <strong>ve</strong> Gürcüler <strong>ile</strong> diğer azınlıklar<br />

da nüfusun toplam %2’sini oluşturmaktadırlar. Yine son zamanlarda<br />

Rusların Rusya Federasyonuna, Yahud<strong>ile</strong>rin de İsrail’e<br />

<strong>ve</strong> Avrupa’ya göç etmeye başlamasıyla bu azınlığın da giderek<br />

azaldığına tanık olmaktayız10 .<br />

1989 yılı resmi nüfus istatistikleri esas alınarak yapılacak bir<br />

incelemede Azerbaycan’ın diğer cumhuriyetlerdeki nüfusu şöyle<br />

bir görünüm arz etmektedir.Rusya Federasyonu’nda 1979 yılında<br />

Azeri nüfusu 152.000 iken bu oran 1989 yılında 336.000’e yükselmiş<br />

<strong>ve</strong> Rusya nüfusu içerisinde yüzde olarak oranı %0.1’den<br />

%0.2’ye ulaşmıştır. Toplam Azeri nüfusunun oransal olarak %2.8’i<br />

Rusya Federasyonu’nda, %4.7’si ise Gürcistan’da yaşamaktadır.<br />

Azer<strong>ile</strong>rin Rusya Federasyonu’ndan sonra en yoğun olarak<br />

yaşadığı yerlerin başında Gürcistan gelmektedir. Bu cumhuriyet<br />

te 1979 yılında 256 bin olan Azeri nüfusunun 1989’da 308<br />

bine yükseldiği görülmektedir. Oransal olarak ta Gürcü genel<br />

nüfusuna oranı %5.1’den %5.7’ye çıkmıştır. Ancak bu oran üzerinde<br />

tam bir mutabakat sağlanmış değildir. Zira çeşitli kaynaklarda<br />

bu oranın 800 bine kadar çıktığı görülmekle beraber bize<br />

göre bu oran 500-600 bin civarındadır. Diğer cumhuriyetlere<br />

10 http://www.turk<strong>sam</strong>.org ; 22 Aralık, 2004 ; KUZEY AZERBAYCAN<br />

CUMHURİYETİ’NİN DEMOGRAFİK ANALİZİ ; (10 Ekim 1994) ; Sinan<br />

OGAN<br />

32


Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />

gelince Kazakistan’da 73 binden 90 bine (%0.5-%-0,5) çıkmış,<br />

Özbekistan’da 60 binden 44 bine inmiş, (%0.4-%0.2), Kırgızistan’da<br />

17 binden 11 bine inmiş, (%0.5-%0.4), Ukrayna’da 17 binden 37<br />

bine çıkmış, (%0.003-%0.1) <strong>ve</strong> Türkmenistan’da ise 24 binden<br />

33 bine yükselmiştir (%0.9-%0.9) 11 .<br />

Yukarıda sayılan ülkelerde Azeri nüfusunun dağılımı böyle<br />

iken kadim bir Türk yurdu olan Ermenistan’da (Yerevan Hanlığı)<br />

durum nedir? Bunu ayrıca incelemek gerekir. Çünkü bir<br />

zamanlar en çok Azeri nüfusun meskunlaştığı yerlerden birisi<br />

olan Ermenistan’da özellikle 1989’dan sonra Ermeni baskısı <strong>ve</strong><br />

vahşeti yüzünden Azeri Türkleri yıllardır yaşadıkları ata-baba<br />

topraklarından kovulmuşlardır. Sovyet resmi istatistiklerine göre<br />

Ermenistan’ da 1979 yılında 161 bin Azeri Türkü yaşıyor iken<br />

bu oran 1989 yılında 85 bine inmiştir. Bunun genel nüfusa oranı<br />

%5.3-%2.6’dır. Ancak çeşitli kaynaklar Ermenistan’da yaklaşık<br />

300 bin Azeri Türkünün yaşamış olduğunu <strong>ve</strong> fakat şimdi bu ülkede<br />

Ermeni vahşeti yüzünden bir tek Azeri Türkünün b<strong>ile</strong> yaşamasına<br />

izin <strong>ve</strong>rilmediğini göstermektedir. Kuzey Azerbaycan’ın<br />

dışında en fazla Azeri nüfusuna sahip yer İran idaresindeki Güney<br />

Azerbaycan’dır. Burada yaklaşık 20 milyon Azeri Türkü<br />

yaşamaktadır. Bunun haricinde Türkiye’ de yaklaşık 3 milyon,<br />

Avrupa <strong>ve</strong> Amerika’da ise bir miktar Azeri Türkü yaşamaktadır.<br />

Tüm dünyadaki Azeri nüfusunu topladığımızda bunun yaklaşık<br />

30 milyon civarında olduğunu görmekteyiz.<br />

Bir toplumda yaşayan fertlerin hayattaki fonksiyonları itibarıyla<br />

durumları birbirinden çok farklıdır. Bu açıdan bir memleket<br />

nüfusunu iki guruba ayırmak mümkündür. Bu guruplardan<br />

ilkine, yani çalışma hayatında çalışan fertlerin teşkil ettiği<br />

11 GUMİLEV, Lev Nikolayeviç; Geografiya Etnosa, v İstoricheskiy Period (Tarihsel<br />

Süreç İçerisinde Etnik Coğrafya Anlayışı), Nauka Yayınları, Sankt-<br />

Peterburg, Rusya Federasyonu, <strong>1990</strong>; s. 56-67<br />

33


Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />

kütleye faal nüfus, diğerine, yani çalışmayıp sırf tüketici vaziyetinde<br />

olanlar gurubuna ise gayri faal nüfus adı <strong>ve</strong>rilir. Ülkede<br />

çalışabilir nüfus sayısı <strong>1990</strong> yılı itibariyle 3.918.500 (%55.1) kişi<br />

civarında olmasına karşılık çalışma hayatında bunların ancak<br />

2.513.400 kişisi işle temin ed<strong>ile</strong>bilmiştir. Çalışabilir nüfusun 1<br />

milyondan fazla bir kısmı çalışmamaktadır. Yani işsizdir. Bu nüfusun<br />

1/3’ünü kadınlar, ev işleri <strong>ve</strong> çocuk bakımıyla uğraşanlar<br />

oluşturmaktadır. Azerbaycan %35 genç nüfus ağırlıklı bir nüfus<br />

yapısına sahiptir. Ülkede çalışabilir nüfusun altında kalan<br />

nüfus sayısı 2.479.000 (%34.8), üstünde kalan nüfusun sayısı ise<br />

717.000 (%10.1) kişidir. 1980 yılında emekliye ayrılmış kiş<strong>ile</strong>rin<br />

toplam sayısı 764.000 kişi idi. Bu oran 1985 yılında 890.000’e<br />

<strong>1990</strong> yılında ise 1.127.000 kişiye ulaşmıştır.<br />

Ülkede yaşayan yerli halkın % 99.1’i Azerbaycan Türkçesini<br />

ana dili olarak kabul etmekte <strong>ve</strong> konuşmaktadır. Bunun yanında<br />

yerli nüfusun %31.7’si Rusçayı, %0.7’si ise diğer bir dili<br />

rahatlıkla konuşmaktadır. Cumhuriyette yaşayan diğer milletlerden<br />

olan Rusların %99.8’i Rusçayı ana dili olarak kabul ederken<br />

%14.3’ü Azerbaycan Türkçesini rahatça konuşabilmektedir. Bu<br />

oran diğer halklarda sırasıyla şöyledir; Ermen<strong>ile</strong>rde %84.2 <strong>ve</strong><br />

%7.2, Lezg<strong>ile</strong>rde %90.0 <strong>ve</strong> %47.7, Avarlarda %96 <strong>ve</strong> %69, Yahud<strong>ile</strong>r<br />

%46.9 <strong>ve</strong> %23.2, Tatarlar %71.6 <strong>ve</strong> %19.6, Ukraynalılar<br />

%65.3 <strong>ve</strong> 6.8, Gürcüler %87.7 <strong>ve</strong> 28.7, Diğer milletler de ise<br />

ana dilini konuşanların oranı %79.1 <strong>ve</strong> Azerbaycan Türkçesini<br />

konuşanların oranı %43.5’tir 12 .<br />

Ülkede yaşayan azınlıklardan özellikle Ermen<strong>ile</strong>rin <strong>ve</strong> Ukraynalıların<br />

yerli halkın dilini öğrenmede en isteksiz davranan<br />

gurubu oluşturduğu görülmektedir. Buna rağmen Ülkede Sovyet<br />

devrinde hakim unsur olan Rusların %14.3’ü Azerbaycan<br />

12 Azerbaycan Devlet İstatistik Komitesi <strong>ve</strong>r<strong>ile</strong>ri<br />

34


Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />

Türkçesini konuşabilmektedir ki bu oran Ermeni <strong>ve</strong> Ukraynalılardan<br />

daha fazladır. Ülkedeki diğer azınlıklardan Avarlar (%69)<br />

<strong>ve</strong> Lezg<strong>ile</strong>r (%47.7) yerli halkın dilini en çok konuşan <strong>ve</strong> yerli<br />

halkla en çok kaynaşan gurubu oluşturmaktadır 13 .<br />

Dünya milletlerindeki nüfus dengesini bozan sebeplerin başında<br />

savaşlar, kazalar <strong>ve</strong> milletlerarası göç hareketleri geldiği<br />

halde Azerbaycan’daki bu hassas dengenin bozulmasına Rusların<br />

bu konuya yönelik bilinçli politikaları, işsizlik <strong>ve</strong> diğer sebeplerden<br />

dolayı genç erkek nüfusun SSCB’nin diğer cumhuriyetlerine<br />

göç etmesi <strong>ve</strong> diğer milliyet mensuplarından kız alınmasına<br />

karşılık yabancı topluluk mensuplarına kız <strong>ve</strong>rilmemesi <strong>ve</strong> genç<br />

kızların göçe meyilli olmayışları yolundaki gelenekleri önemli<br />

etkenleri oluşturmaktadır. Ancak Ermenistan’la süren savaşın<br />

giderek şiddetlenmesi nüfus dengesini bozan sebepler arasında<br />

önemli bir etken olmaktadır. Diğer cumhuriyetlere giden genç<br />

nüfusun ekseriyetini genellikle köy yerinden gidenler oluşturduğu<br />

için, burada evlilik hayatı kuramayan genç kızların sayısı<br />

gün geçtikçe çoğalmaktadır. Tesadüfi değildir ki Azerbaycan’da<br />

ahalinin her bin kişisine düşen evlenmemiş kız <strong>ve</strong> erkeklerinin<br />

sayısına göre eski SSCB ortalamasında ilk sırayı almıştır.<br />

Yukarıdaki istatistiklerden de anlaşılacağı üzere ülkede çok<br />

tehlikeli bir şekilde nüfus dengesi bozulmaktadır. Bu durum ancak<br />

yıllardır Sovyetlerin uyguladığı Stalinist yönetim zihniyetiyle<br />

izah ed<strong>ile</strong>bilir14 .<br />

13 Oğan, Sinan, Azerbaycan’ın Bölgelere Göre İktisadi Yapısı <strong>ve</strong> Dış Ekonomik<br />

İlişk<strong>ile</strong>rinin Analizi, M.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü Mali Hukuk Ana Bilimdalı<br />

Yüksek Lisans Tezi, İstanbul, 1992.<br />

14 İstatistik bilg<strong>ile</strong>r Azerbaycan Bilimler Akademisi-Haberler-İktisadiyat bölümünden<br />

temin edilmiştir.<br />

35


Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />

1. 4. TÜRKİYE AZERBAYCAN SİYASİ İLİŞKİLERİ<br />

Türkiye, 9 Kasım 1991 tarihinde Azerbaycan’ın bağımsızlığını<br />

tanıyan ilk ülke olmuştur. İki ülke arasındaki diplomatik ilişk<strong>ile</strong>r<br />

14 Ocak 1992 tarihinde tesis edilmiştir.<br />

Türkiye için Azerbaycan ortak dil, kültür <strong>ve</strong> tarihi paylaştığı<br />

önemli bir ülkedir. Türkiye, başından itibaren, Azerbaycan <strong>ile</strong> yakın<br />

ortaklık ilişk<strong>ile</strong>ri geliştirmeye başlamış <strong>ve</strong> yeni bağımsız bir<br />

Cumhuriyet olarak çeşitli güçlüklerle karşılaşan Azerbaycan’ın<br />

bu zorlukların üstesinden gelebilmesinde kuv<strong>ve</strong>tli destekçisi olmuştur.<br />

Türkiye, Azerbaycan’ın bağımsızlığının pekiştirilmesi,<br />

toprak bütünlüğünün korunması <strong>ve</strong> Hazar Denizi’ndeki doğal<br />

kaynaklarından gelen <strong>ekonomik</strong> potansiyelinin hayata geçirilmesinin<br />

gerekli olduğunu düşünmektedir. Bir diğerinin egemen<br />

eşitliğine karşılıklı saygı temeline dayanan Türkiye-Azerbaycan<br />

ilişk<strong>ile</strong>ri sadece <strong>siyasi</strong> alanda değil, ekonomi, ticaret, eğitim, ulaştırma,<br />

telekomünikasyon, tarım, sosyal gü<strong>ve</strong>nlik, sağlık, kültür,<br />

bilim, turizm gibi her alanda gelişmeyi sürdürmektedir. İki ülke<br />

arasındaki ilişk<strong>ile</strong>rin ahdi temelini oluşturmak üzere çok sayıda<br />

Anlaşma imzalanmıştır. Üst düzey temaslar <strong>ve</strong> her seviyede ziyaretler<br />

düzenli <strong>ve</strong> sık bir şekilde gerçekleştirilmektedir 15 .<br />

Ermenistan’ın, Azerbaycan topraklarını işgali sonucunda ortaya<br />

çıkan Yukarı Karabağ Sorunu, Güney Kafkasya’da <strong>siyasi</strong><br />

istikrarın, <strong>ekonomik</strong> gelişmenin <strong>ve</strong> bölgesel işbirliğinin önündeki<br />

en önemli engeldir. Bahse konu ihtilaf Azerbaycan’da bir<br />

milyondan fazla insanın kendi ülkelerinde göçmen durumuna<br />

düşmesine <strong>ve</strong>ya yerlerinden edilmesine yol açmıştır.<br />

Türkiye, Yukarı Karabağ Sorunu’na AGİT çerçe<strong>ve</strong>sinde<br />

barışçı bir çözüm bulunması amacıyla faaliyet gösteren Minsk<br />

Grubu’nun çalışmalarına aktif olarak katılmaktadır. Türkiye,<br />

15 ARAS, Orhan; Azerbaycan Davamız, Hamle Yayınları, İstanbul, 1998 ; s. 45-68<br />

36


Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />

Minsk Süreci’ni Yukarı Karabağ Sorunu’na barışçı, kalıcı <strong>ve</strong><br />

adil bir çözüm bulunmasına katkıda bulunab<strong>ile</strong>cek önemli bir<br />

mekanizma olarak görmektedir. Bununla birlikte ihtilaf hala çözüme<br />

kavuşturulamamıştır. Minsk Grubu’nun ihtilafın barışçı<br />

yollardan çözümüne yönelik görevini yerine getirebilmesi için<br />

daha aktif, doğrudan <strong>ve</strong> yaratıcı tutum içinde olması gereklidir.<br />

Türkiye, Azerbaycan <strong>ile</strong> Ermenistan arasında yürütülmekte<br />

olan doğrudan <strong>ve</strong> dolaylı görüşmeler sürecine soruna barışçı bir<br />

çözüm bulunmasında yararlı olacağı düşüncesiyle destek <strong>ve</strong>rmektedir.<br />

Türkiye, Yukarı Karabağ Sorunu’nun çözümünde her<br />

iki tarafın da kabul edeceği bir çözüme destek <strong>ve</strong>rmeye hazırdır.<br />

Türkiye, ayrıca, çözüm sürecindeki çıkmazın aşılması için<br />

yeni yollar yaratılmasının <strong>ve</strong> her iki tarafın, özellikle de bir milyonu<br />

aşkın kaçkının beklent<strong>ile</strong>rinin karşılanması amacıyla uluslararası<br />

toplumun daha aktif bir biçimde barış sürecine katkıda<br />

bulunmasının gerekli olduğu inancındadır.<br />

Bu çerçe<strong>ve</strong>de, Yukarı Karabağ sorununun çözümünde “kolaylaştırıcı”<br />

rolü oynamak <strong>ve</strong> diğer bölgesel sorunlar hakkında<br />

görüş alış<strong>ve</strong>rişinde bulunmak üzere Türkiye’nin girişimiyle, Türkiye,<br />

Azerbaycan <strong>ve</strong> Ermenistan Dışişleri Bakanları arasında bir<br />

diyalog forumu oluşturulmuştur. Bu amaçla ilk toplantı 15 Mayıs<br />

2002 tarihinde Reykjavik’te gerçekleştirilmiştir. Dışişleri Bakanları<br />

arasındaki ikinci toplantı NATO İstanbul Zir<strong>ve</strong>si marjında<br />

28 Haziran 2004 tarihinde yapılmıştır. Taraflar, bu üçlü<br />

toplantı sürecinin her üç ülke arasındaki ilişk<strong>ile</strong>rin normalleşmesi<br />

<strong>ile</strong> Yukarı Karabağ sorununun çözümü yönünde faydalı<br />

bir araç olab<strong>ile</strong>ceğini <strong>ve</strong> Türkiye’nin etkin katkısının bölge sorunlarının<br />

çözümüne ivme kazandırab<strong>ile</strong>ceğini düşündüklerini<br />

vurgulamışlardır.<br />

37


Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />

Öte yandan, Türkiye, Yukarı Karabağ sorunu kap<strong>sam</strong>ında<br />

taraflarla ikili temaslarını da sürdürmektedir 16 .<br />

1. 4. 1. Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın İlham<br />

Aliyev´in Türkiye’yi Ziyareti 17<br />

Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın İlham Aliyev,<br />

Sayın Cumhurbaşkanımızın da<strong>ve</strong>tlisi olarak 13-15 Nisan 2004<br />

tarihlerinde ülkemize resmi bir ziyaret gerçekleştirecektir. İki<br />

ülke üst düzey yetkil<strong>ile</strong>ri arasında gerçekleştir<strong>ile</strong>cek görüşmelerde,<br />

Türkiye <strong>ile</strong> dost <strong>ve</strong> kardeş Azerbaycan arasındaki ikili ilişk<strong>ile</strong>rin<br />

daha da geliştirilmesi imkanları üzerinde durulacak <strong>ve</strong><br />

her iki ülkeyi yakından ilg<strong>ile</strong>ndiren bölgesel <strong>ve</strong> uluslararası konular<br />

hakkında görüş teatisinde bulunulacaktır.<br />

Sayın Aliyev ayrıca, 14 Nisan günü Türkiye Büyük Millet<br />

Meclisi’ne hitaben bir konuşma yapacaktır. Ziyaret sırasında<br />

“Ortak Bildiri”nin yanı sıra çeşitli alanlarda ikili anlaşmalar imzalanması<br />

öngörülmektedir 18 .<br />

1. 4. 2. Sayın Bakan´ın Azerbaycan <strong>ve</strong> İran´a Gerçekleştireceği<br />

Ziyaretler 19<br />

Türkiye <strong>ile</strong> dost <strong>ve</strong> kardeş Azerbaycan arasında düzenli olarak<br />

gerçekleştir<strong>ile</strong>n üst düzey ziyaretler çerçe<strong>ve</strong>sinde Dışişleri Bakanı<br />

<strong>ve</strong> Başbakan Yardımcısı Sayın Abdullah Gül, Azerbaycan<br />

16 www.mfa.gov.tr ; Son Güncelleme: 22.10.2004 ; Bilg<strong>ile</strong>r T. C. Dışişleri Bakanlığı<br />

Web Sitesi’nden alınmıştır.<br />

17 No: 57 - 9 Nisan 2004, Bilg<strong>ile</strong>r T. C. Dışişleri Bakanlığı Web Sitesi’nden alınmıştır.<br />

18 http://www.mfa.gov.tr/MFA_tr/BasinEnformasyon/Aciklamalar/2004/Nisan/<br />

No57_9+Nisan+2004.htm ; 3 Ocak, 2004 ; Son Güncelleme: 29.07.2005<br />

19 No:5 - 8 Ocak 2004, Bilg<strong>ile</strong>r T. C. Dışişleri Bakanlığı Web Sitesi’nden alınmıştır.<br />

38


Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />

Dışişleri Bakanı Vilayet Guliyev’in da<strong>ve</strong>tine icabetle, 9-10 Ocak<br />

2004 tarihlerinde Azerbaycan’a resmi bir ziyaret gerçekleştirecektir.<br />

Sayın Bakan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Sayın İlham Aliyev<br />

tarafından kabul ed<strong>ile</strong>cek, ayrıca Milli Meclis Başkanı Sayın<br />

Murtuz Aleskerov, Başbakan Sayın Artur Rasizade, Başbakan<br />

Yardımcısı Sayın Abid Şerifov <strong>ve</strong> Azerbaycan Dışişleri Bakanı<br />

Sayın Vilayet Guliyev <strong>ile</strong> görüşmeler yapacaktır. Sayın Bakan,<br />

Azeri iş çevreleri <strong>ile</strong> Azerbaycan’da faaliyet gösteren Türk işadamlarıyla<br />

da bir araya gelecek <strong>ve</strong> merhum Cumhurbaşkanı Haydar<br />

Aliyev’in kabrini ziyaret edecektir. Söz konusu ziyarette, ülkelerimizi<br />

ilg<strong>ile</strong>ndiren ikili konular başta olmak üzere, Güney<br />

Kafkasya’da son dönemde meydana gelen bölgesel gelişmelere<br />

ilişkin görüş alış <strong>ve</strong>rişinde bulunulacaktır. Sayın Bakanın refakatinde,<br />

resmi heyetin yanı sıra, TBMM Azerbaycan Dostluk<br />

Grubu üyeleri üç Millet<strong>ve</strong>kili <strong>ile</strong> Türk işadamları da yer alacaktır.<br />

Ayrıca, Sayın Bakan 10 Ocak 2004 günü Bakü’den Tahran’a<br />

geçerek, İran’a kısa bir çalışma ziyaretinde bulunacaktır. Bu ziyaretin<br />

esas amacı, İran’da meydana gelen deprem felaketi nedeniyle<br />

Hükümetimiz adına İran makamlarına başsağlığı d<strong>ile</strong>klerimizi<br />

<strong>ve</strong> dayanışmamızı ifade etmektir. Sayın Bakan, bu<br />

<strong>ve</strong>s<strong>ile</strong>yle, İranlı yetkil<strong>ile</strong>rle ikili ilişk<strong>ile</strong>rimiz <strong>ile</strong> bölgesel <strong>ve</strong> uluslararası<br />

konularda görüşmelerde de bulunacaktır. Sayın Bakan,<br />

11 Ocak 2004 günü Türkiye’ye dönmüştür 20 .<br />

Azerbaycan Dışişleri Bakanı Vilayet Guliyev, Sayın Bakanımızın<br />

da<strong>ve</strong>tine icabetle, 11-12 Eylül 2003 tarihlerinde ülkemize<br />

bir ziyaret gerçekleştirmiştir. Sayın Guliyev, Sayın Bakanımız<br />

<strong>ile</strong> yapacağı görüşmenin yanı sıra Sayın Cumhurbaşkanımız <strong>ve</strong><br />

Sayın Başbakanımız tarafından kabul edilmiştir. Görüşmelerde,<br />

20 http://www.mfa.gov.tr/MFA_tr/BasinEnformasyon/Aciklamalar/2004/Ocak/<br />

No5_8+Ocak+2004.htm ; 3 Ocak, 2004 ; Son Güncelleme: 29.07.2005<br />

39


Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />

iki ülkeyi ilg<strong>ile</strong>ndiren ikili konular başta olmak üzere, son uluslararası<br />

gelişmeler <strong>ve</strong> bunların özellikle bölgemiz üzerindeki etk<strong>ile</strong>ri<br />

de ele alınacaktır 21 .<br />

1. 4. 3. Abdullah Gül´ün Azerbaycan´ı Resmi Ziyareti Ves<strong>ile</strong>siyle<br />

Bakü Devlet Üni<strong>ve</strong>rsitesi´nde Yaptıkları Konuşma 22<br />

Sayın Rektör,<br />

Saygıdeğer Öğretim Üyeleri,<br />

Sevgili Öğrenc<strong>ile</strong>r,<br />

Değerli Konuklar,<br />

Sizlere tüm Türk Halkının sıcak selam <strong>ve</strong> sevg<strong>ile</strong>rini getirdim.<br />

2004 yılındaki ilk yurtdışı ziyaretimi değerli meslektaşım<br />

Vilayet Guliyev’in da<strong>ve</strong>tine icabetle dost <strong>ve</strong> kardeş Azerbaycan’a<br />

yapmaktan memnuniyet duymaktayım. Siyasete girmeden önce<br />

uzun yıllar üni<strong>ve</strong>rsitelerde ders <strong>ve</strong>rmiş bir akademisyen olarak<br />

bu <strong>ve</strong>s<strong>ile</strong>yle ülkenin en eski <strong>ve</strong> seçkin yüksek öğretim kurumlarından<br />

biri olan Bakü Devlet Üni<strong>ve</strong>rsitesi’nde sizlere hitap etme<br />

fırsatı bulmaktan ayrıca mutluluk duymaktayım. Kıymetli lider<br />

Haydar Aliyev’in de mezun olduğu bu Üni<strong>ve</strong>rsitede bulunmak<br />

benim için onur <strong>ve</strong>rici.<br />

Sözlerime, eski Cumhurbaşkanı merhum Haydar Aliyev’i<br />

sevgi, saygı <strong>ve</strong> rahmetle anarak başlamak istiyorum. Kendisini<br />

15 Aralık 2003 tarihinde derin bir üzüntüyle son yolculuğuna<br />

uğurladık. Haydar Aliyev Sovyetler Birliği <strong>ve</strong> bağımsızlık sonrası<br />

Azerbaycan tarihine damgasını vurmuş büyük bir devlet<br />

21 http://www.mfa.gov.tr/MFA_tr/BasinEnformasyon/Aciklamalar/2003/Eylul/<br />

No153_10Eylul2003.htm ; 3 Ocak, 2004 ; Son Güncelleme: 03.08.2005 ; No:153<br />

- 10 Eylül 2003<br />

22 Bakü, 10 Ocak 2004 ; Başbakan Yardımcısı Dışişleri Bakanı Sayın Abdullah<br />

Gül´ün Azerbaycan´ı Resmi Ziyareti Ves<strong>ile</strong>siyle Bakü Devlet Üni<strong>ve</strong>rsitesi´nde<br />

Yaptıkları Konuşma<br />

40


Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />

adamıdır. Sadece Azerbaycan’ın değil, tüm Türk dünyasının<br />

büyük bir evladıdır. Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan arasındaki dostluk<br />

<strong>ve</strong> kardeşlik ilişk<strong>ile</strong>rinin sarsılmaz temellere dayandırılmasına<br />

önemli katkılarda bulunmuştur. Büyük bir devlet <strong>ve</strong> siyaset<br />

adamıdır. Kendisini her zaman minnetle anacak, hizmetlerini<br />

unutmayacağız. Ülkelerimiz arasındaki bu mükemmel ilişk<strong>ile</strong>r<br />

<strong>ve</strong> Türk-Azeri halkları arasındaki dostluk <strong>ve</strong> kardeşlik bağları,<br />

Cumhurbaşkanı Sayın İlham Aliyev’in önderliğinde daha da <strong>ile</strong>ri<br />

bir düzeye götürülecektir. Buna inancımız tamdır.<br />

Değerli Dostlarım,<br />

Türkiye, 9 Kasım 1991 tarihinde Azerbaycan’ın bağımsızlığını<br />

tanıyan ilk ülke olmuştur. İki ülke arasındaki diplomatik<br />

ilişk<strong>ile</strong>r 14 Ocak 1992 tarihinde tesis edilmiştir. Birbirine kavuşan<br />

iki kardeş gibi, aradan geçen 13 yıl içinde mükemmel<br />

düzeyde seyreden ilişk<strong>ile</strong>rimiz, sağlam dostluk <strong>ve</strong> stratejik işbirliği<br />

temelinde <strong>ile</strong>rlemektedir. Türkiye, Azerbaycan’a bugüne<br />

değin her alanda elinden gelen desteği sağlamıştır. Azerbaycan’ın<br />

uluslararası toplumda <strong>ve</strong> uluslararası örgütlerde daha etkin <strong>ve</strong><br />

güçlü konuma sahip olması için gayret sarf etmiştir. İyi <strong>ve</strong> kötü<br />

günlerinde Azeri halkının yanında yer almıştır. Yeni Azerbaycan<br />

liderliğiyle işbirliği içinde, ikili ilişk<strong>ile</strong>rimizi daha da geliştirmek<br />

<strong>ve</strong> pekiştirmek, Hükümetlerimizin öncelikleri arasında<br />

yer almaktadır.<br />

Zira, Türk-Azeri ilişk<strong>ile</strong>ri, gücünü coğrafi yakınlıktan öte<br />

birçok güçlü kaynaklardan almaktadır. Bunlar, halklarımız arasındaki<br />

ortak tarihi <strong>ve</strong> kültürel bağlar, dil <strong>ve</strong> din birliği, <strong>ekonomik</strong><br />

alanda giderek sağlamlaşan stratejik ortaklıktır. Biz bu<br />

ilişk<strong>ile</strong>ri, merhum Haydar Aliyev’in tanımıyla “Bir Millet, İki<br />

Devlet” ilkesi temelinde yürütülen özel <strong>ve</strong> müstesna ilişk<strong>ile</strong>r olarak<br />

görmekteyiz. Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan arasındaki derin bağlar<br />

nostaljik yaklaşımların ötesinde gerçek bir kültür ilişkisine<br />

41


Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />

dönüşmelidir. Üni<strong>ve</strong>rsitelerimiz <strong>ve</strong> bilim adamlarımız arasındaki<br />

ilişk<strong>ile</strong>r bu kültür birliği ilişkisinin omurgasını oluşturmalıdır.<br />

“Bir millet iki devlet “ ilkesi ancak bu anlayışı benimseyen aydınların,<br />

münev<strong>ve</strong>rlerin <strong>ve</strong> bilim adamlarının elinde güçlü kültürel<br />

temellere oturtulabilir. Türkiye <strong>ve</strong> Azerbaycan arasında köprü<br />

olacak ortak tarih bilincine <strong>ve</strong> dil altyapısına sahip yeni bir nesil<br />

yetiştirmenin yolu eğitim alanındaki işbirliğinden geçmektedir 23 .<br />

Demokratikleşme, hukukun üstünlüğü, insan haklarının korunarak<br />

<strong>ile</strong>riye götürülmesi yönünde benimsediğimiz çağdaş<br />

ortak hedefler ülkelerimizi birbirine daha da yakınlaştıracaktır.<br />

Türkiye, kendi dış siyaset hedefleriyle uyumlu bir şekilde,<br />

demokratik yapılanma süreci çerçe<strong>ve</strong>sinde Avrupa-Atlantik kurumlarıyla<br />

bütünleşme sürecine girmiş bulunan Azerbaycan’ı<br />

bu yöneliminde desteklemekle kalmamakta, milletlerarası platformlarda<br />

da bu yönde çaba sarf etmektedir. Türkiye’nin Orta<br />

Asya’ya açılan tarihi kapısı olan Kafkasya bölgesi, tarihte İpek<br />

Yolu, günümüzde ise Doğu-Batı enerji <strong>ve</strong> ulaştırma koridorlarıyla<br />

stratejik önemini korumaktadır.<br />

Bununla birlikte, bu bölge maalesef bünyesinde, yalnız bölge<br />

ülkelerini değil, tüm Avrasya coğrafyasının istikrarını olumsuz<br />

yönde etk<strong>ile</strong>yeb<strong>ile</strong>cek, yıllardır çözüme kavuşturulmamış birtakım<br />

sorunları da barındırmaktadır.<br />

11 Eylül sonrası gelişmeler, Avrasya bölgesinin istikrarının<br />

küresel barışın tesisinde ne kadar önemli olduğunu gözler önüne<br />

sermiştir. Bu sorunlar, bölgesel işbirliğinin isten<strong>ile</strong>n ölçüde geliştirilmesini<br />

güçleştirmektedir. Bunlar, bölge ülkelerinin dünyayla<br />

bütünleşme çabalarını sınırlamakta <strong>ve</strong> halklarının <strong>ekonomik</strong><br />

<strong>ve</strong> toplumsal refahının artırılmasını engellemektedir. Güney<br />

23 Ist International Silk Road Symposium on Media News ; “24 SAATI” , 26 June,<br />

2003 ; Scientific and political aspects of the “Great Silk Road” ; George Asanishvili<br />

42


Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />

Kafkasya’da kalıcı istikrar <strong>ve</strong> işbirliği ortamının, üç bölge ülkesi<br />

olan Azerbaycan, Gürcistan <strong>ve</strong> Ermenistan’ın ortak iradesi<br />

<strong>ve</strong> katılımıyla gerçekleştir<strong>ile</strong>b<strong>ile</strong>ceğine inanmaktayız. Bu çerçe<strong>ve</strong>de,<br />

bölge ülkelerinin bağımsızlıklarının, egemenliklerinin <strong>ve</strong><br />

toprak bütünlüklerinin korunmasına, <strong>ekonomik</strong> potansiyellerinin<br />

hayata geçir<strong>ile</strong>rek refah düzeylerinin artırılmasına, NATO,<br />

AGİT, Avrupa Konseyi gibi Avrupa-Atlantik kurumlarıyla, Karadeniz<br />

Ekonomik İşbirliği (KEİ) gibi bölgesel örgütlerle bütünleşmelerine<br />

<strong>ve</strong> Türkiye’nin üyeliğiyle birlikte AB’yle yakınlaşmalarına<br />

da çok önem atfetmekteyiz.<br />

BM Gü<strong>ve</strong>nlik Konseyi kararlarına rağmen Ermenistan’ın on<br />

yılı aşkın bir süredir Azerbaycan topraklarını işgal etmeye devam<br />

etmesi, Güney Kafkasya bölgesinde iyi komşuluk <strong>ve</strong> işbirliği<br />

ortamının tesis edilmesinin önündeki en büyük engellerden<br />

birini oluşturmaktadır.<br />

Türkiye Yukarı Karabağ ihtilafının Azerbaycan’ın toprak bütünlüğü<br />

çerçe<strong>ve</strong>sinde barışçı yollardan çözüme kavuşturulması<br />

amacıyla ilgili taraflar nezdinde aktif girişimlerde bulunmaktadır.<br />

Azerbaycan halkının refah <strong>ve</strong> istikrarını olumsuz yönde etk<strong>ile</strong>yen<br />

bu sorunun çözümünü kolaylaştırıcı gü<strong>ve</strong>n arttırıcı önlemlerin<br />

geliştirilmesi için gayretlerimizi sürdürmekteyiz. Biz,<br />

Kafkasya’nın bu makus talihini yenerek, kalıcı barışa, huzura<br />

<strong>ve</strong> istikrara kavuşmasını, eriş<strong>ile</strong>mez bir hedef olarak görmüyoruz.<br />

Ancak, bu hedefe ulaşılması için, başta Yukarı Karabağ ihtilafı<br />

olmak üzere yıllardır çözüme kavuşturulmamış meselelerin<br />

bölge ülkelerinin toprak bütünlüğü çerçe<strong>ve</strong>sinde, barışçı yollardan<br />

artık bir an ev<strong>ve</strong>l çözümlenmesi gerektiğini düşünmekteyiz.<br />

Türkiye, Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra bölge<br />

ülkelerinin bağımsızlıklarını ayırım gözetmeksizin tanımıştır.<br />

Ermenistan hariç, Azerbaycan <strong>ve</strong> Gürcistan’la diplomatik ilişki<br />

kurmuştur. İmkanlarını zorlayarak <strong>ekonomik</strong> alanda destek<br />

43


Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />

sağlamıştır. Azerbaycan gibi, komşumuz Gürcistan’la da ilişk<strong>ile</strong>rimiz<br />

sağlam dostluk <strong>ve</strong> işbirliği zemininde yürütülmektedir.<br />

Gürcistan’da, yakın dönemde yaşanan çalkantılar geride<br />

kalmıştır. Son olarak gerçekleştir<strong>ile</strong>n Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle<br />

ülkede huzur <strong>ve</strong> birlik tekrar tesis edilmektedir. Bu gelişmeler,<br />

hassas dengeler üzerine kurulu Kafkasya bölgesinin<br />

istikrarı bakımından da memnuniyet <strong>ve</strong>rici olmuştur. Türkiye,<br />

Gürcistan’ın toprak bütünlüğünün korunmasına <strong>ve</strong> ülkede istikrarın<br />

sağlanmasına büyük önem atfetmektedir. Bu komşumuzun<br />

içinden geçmekte olduğu zor dönemde, geçmişte olduğu gibi bu<br />

dost <strong>ve</strong> komşu ülkeye elinden gelen yardımı Türkiye olarak yapmaya<br />

devam edeceğiz.<br />

Diğer komşumuz Ermenistan’la ise diplomatik ilişkimiz bulunmamaktadır.<br />

Bunun nedenleri malumunuzdur. Türkiye, Ermenistan<br />

<strong>ile</strong> ilişk<strong>ile</strong>rinin normalleştirilmesine karşı değildir. Ancak<br />

iyi komşuluk ilişk<strong>ile</strong>rinin tesisi için yapılması gereken şeyler<br />

vardır. Ermenistan uluslararası hukuk ilkelerine riayet etmelidir.<br />

Geçmişiyle barışma yönünde nihai seçimini yaparak tarihin yargılanmasını<br />

tarihç<strong>ile</strong>re bırakmalıdır. Komşularıyla sorunlarını<br />

çözümlemek yönünde ciddi irade göstermelidir. Ermenistan bu<br />

yönde bir yaklaşım benimsediğini açıkça ortaya koyarsa, bu ülkeyle<br />

ilişk<strong>ile</strong>rimizin yanı sıra, Azeri-Ermeni ilişk<strong>ile</strong>ri <strong>ve</strong> bölge<br />

barışı, istikrarı <strong>ve</strong> refahı bakımından herkesin yararına somut<br />

getir<strong>ile</strong>ri olacaktır. Ermenistan, tabii ki Azerbaycan topraklarını<br />

işgalden vazgeçmelidir.<br />

Türkiye, Güney Kafkasya bölgesinde istikrar <strong>ve</strong> refah ortamının<br />

yaratılması için üzerine düşeni yapmaktadır. Bu çerçe<strong>ve</strong>de<br />

bölgesel işbirliğinin pekiştirilmesi yönünde de gayret sarf<br />

etmektedir. Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü, Türkiye-Azerbaycan-Gürcistan<br />

arasındaki üçlü zir<strong>ve</strong> toplantıları, Azeri <strong>ve</strong> Ermeni<br />

meslektaşlarımla düzenlemekte olduğumuz üçlü toplantılar<br />

44


Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />

<strong>ile</strong> Bakü-Tiflis-Ceyhan Ham Petrol (BTC) <strong>ve</strong> Bakü-Tiflis-Erzurum<br />

(Şahdeniz) Doğalgaz Boru Hatları hep bu amaca yönelik<br />

teşebbüslerdir.<br />

Bölgemizde enerji alanında yaklaşık on yıl önce başlatılan<br />

işbirliği sürecinin somutlaşmaya başladığını görmekteyiz. BTC<br />

Ham Petrol Boru Hattının fiziki yapımına Türkiye, Azerbaycan<br />

<strong>ve</strong> Gürcistan’da 2003 Mayıs ayında başlanmıştır. Son olarak,<br />

Dünya Bankası Uluslararası Finans Kuruluşu Direktörler Kurulu<br />

4 Kasım, Avrupa İmar <strong>ve</strong> Kalkınma Bankası ise 11 Kasım<br />

2003 tarihlerinde BTC Boru Hattı Projesine finansman sağlamayı<br />

onaylamışlardır. Merhum Haydar Aliyev’in, 2002 yılında<br />

söylemiş olduğu gibi “efsane” artık gerçeğe dönüşmüştür. Azeri<br />

doğalgazının Türkiye’ye getirilmesini öngören Şahdeniz projesi<br />

kap<strong>sam</strong>ında da <strong>ile</strong>rleme sağlanmaktadır. Doğu-Batı Enerji Koridoru<br />

projelerinin hayata geçirilmesiyle birlikte Kafkaslar’da<br />

<strong>ve</strong> Hazar Havzası’nda başlayan yeni işbirliği dönemi, bölgemizi<br />

dünya enerji haritasında mümtaz bir konuma getirmiştir.<br />

Bütün bu gelişmeler, tarihi İpek Yolu’yla özdeşleşmiş Avrasya<br />

kavramının artık <strong>ekonomik</strong> olarak da bir gerçeğe dönüştüğünü<br />

ortaya koymaktadır.<br />

Enerji alanındaki projeler <strong>ile</strong> Doğu-Batı yönünde kurulması<br />

<strong>ve</strong> ülkelerimizden geçmesi planlanan ulaştırma koridorları aynı<br />

zamanda, Kafkasya <strong>ve</strong> Orta Asya Cumhuriyetleriyle Avrupa<br />

arasında karşılıklı etk<strong>ile</strong>şimi artırarak, bölge ülkelerinin Batı’ya<br />

erişimlerine de katkı sağlayacaktır.<br />

Değerli Dostlarım,<br />

Konuşmamın ilk bölümünde, Türk-Azeri ilişk<strong>ile</strong>ri <strong>ve</strong> Kafkasya<br />

bölgesine yönelik politikalarımızı kısaca özetlemeye, izah<br />

etmeye çalıştım. Şimdi ise, Türkiye’nin genel dış politikasını <strong>ve</strong><br />

<strong>ile</strong>riye matuf vizyonunu sizlerle paylaşmak istiyorum.<br />

45


Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />

Türk dış politikasının birinci önceliği, kendi coğrafyasında<br />

barış <strong>ve</strong> istikrarın korunması <strong>ve</strong> geliştirilmesine katkıda bulunmak<br />

<strong>ve</strong> komşu ülkeler <strong>ile</strong> mücavir bölgelerdeki devletlerle bir<br />

refah <strong>ve</strong> işbirliği kuşağı yaratmaktır. Türkiye, Akdeniz, Karadeniz,<br />

Balkanlar, Kafkasya <strong>ve</strong> Ortadoğu gibi birden fazla coğrafyaya<br />

ait olan bir ülkedir <strong>ve</strong> bu durum, çok boyutlu, dengeli <strong>ve</strong><br />

dinamik bir dış politika izlenmesini gerekli kılmaktadır.<br />

Bu bağlamda Türkiye, bir yandan ABD <strong>ile</strong> stratejik ortaklığını<br />

geliştirmektedir; AB’ye üye olma yolunda mesafe almaktadır;<br />

Transatlantik ilişk<strong>ile</strong>rde uyumun devamına katkıda bulunmaya<br />

çalışmaktadır. Diğer yandan Balkanlar, Ortadoğu, Kafkasya <strong>ve</strong><br />

Orta Asya ülkeleriyle ilişk<strong>ile</strong>rini geliştirerek, bu bölgelerde demokratik<br />

yapılanmayı, <strong>ekonomik</strong> kalkınmayı desteklemektedir.<br />

Böylece bir işbirliği kuşağı oluşturmak gayreti içindedir. Bunlar,<br />

Türk dış politikasının birbiriyle çelişen değil, birbirini tamamlayan<br />

boyutlarıdır.<br />

Avrupa-Atlantik kurumlarıyla bütünleşme, Türkiye Cumhuriyeti’nin<br />

kuruluşundan bu yana Türk dış politikasının önceliklerinden<br />

birini oluşturmaktadır. Avrupa Konseyi, NATO <strong>ve</strong> AGİT<br />

üyesi olan ülkemizin bu kere stratejik hedefi Avrupa Birliği’ne<br />

tam üyeliktir. AB’ne katılım sürecimizde 2004 yılı belirleyici<br />

bir sene olacaktır.<br />

Beklentimiz <strong>ve</strong> gayretlerimiz, 2004 yılı sonunda ülkemizle<br />

tam üyelik müzakerelerine başlanması kararının alınması yönündedir.<br />

Bu yolda, Hükümetimiz son bir yıl içinde ülkemizde demokrasinin<br />

daha da geliştirilmesi <strong>ve</strong> derinleştirilmesi yönünde<br />

geriye dönüşü olmayan, kap<strong>sam</strong>lı <strong>siyasi</strong> reformlara imza atmıştır.<br />

Bu reformlar, her şeyden önce Türk halkının daha güçlü bir<br />

demokrasi <strong>ve</strong> daha geniş temel hak <strong>ve</strong> hürriyetler beklentisini<br />

karşılamak üzere gerçekleştirilmektedir. Reformlarımız, bölge<br />

46


Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />

ülkelerinin kendi demokratik atılımlarıyla birleştiğinde bölgemizde<br />

her bakımdan yararlı bir ortamın yaratılmasına hizmet<br />

edecektir.<br />

Türkiye’nin gelecekte AB’ne üye olmasıyla birlikte, AB’nin<br />

sınırları Kafkaslar’a uzanacaktır. Bu gelişme şüphesiz Kafkasya<br />

bölgesinde özlem duyulan istikrar <strong>ve</strong> gü<strong>ve</strong>n ortamı için artı bir<br />

değer oluşturacaktır. Türkiye’nin AB üyeliğiyle ayrıca, çağımıza<br />

yakışmayan bazı kültür <strong>ve</strong> medeniyet tartışmaları da geride bırakılmış<br />

olacaktır. Böylece küresel boyutta anlam ifade edeb<strong>ile</strong>cek<br />

bir medeniyetler arası uyum mesajı <strong>ve</strong>rilmiş olacaktır.<br />

Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra Avrasya coğrafyasında<br />

geniş bir işbirliği alanı ortaya çıkmıştır. Böylece Türkiye’nin<br />

dış politikasına yeni bir boyut eklenmiştir. Türkiye, bu coğrafyada<br />

yer alan bir ülke olarak gerek ikili, gerek çok taraflı işbirliği<br />

projelerine öncülük ederek katkıda bulunmaktadır. Bu bağlamda,<br />

tarihi bağlara <strong>ve</strong> ortak değerlere sahip olduğumuz Türkçe<br />

konuşan ülkelerle tesis ettiğimiz yakın ilişk<strong>ile</strong>r de hem tarafların<br />

hem de bölgenin çıkarına hizmet etmektedir. Önümüzdeki<br />

yüzyıla damgasını vuracak bölgenin, esas itibariyle Avrasya olacağını<br />

değerlendirmekteyiz. Bu bölge, enerji kaynakları <strong>ve</strong> <strong>ekonomik</strong><br />

potansiyelinin yanı sıra, Doğu’nun bölgesel dinamikleri<br />

etk<strong>ile</strong>me gücüne sahip önemli ülkeleri <strong>ile</strong> Batı arasındaki başlıca<br />

buluşma coğrafyasını oluşturmaktadır.<br />

Bu çerçe<strong>ve</strong>de, dış politikamızın Avrasya boyutu, önümüzdeki<br />

dönemde de önceliklerimiz arasındaki yerini koruyacaktır.<br />

Türkçe konuşan toplumlar olarak bizler Balkanlar’dan Çin’e<br />

kadar uzanan bir hatta Avrasya’nın doğu-batı eksenindeki merkezi<br />

kuşağını oluşturmaktayız. Türkiye-Azerbaycan ilişk<strong>ile</strong>ri<br />

Avrasya’nın bu merkezi kuşağının omurgasıdır. Bu bilinç içinde<br />

ilişk<strong>ile</strong>rimizi gerçek bir stratejik ortaklığa dönüştürmeliyiz.<br />

47


Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />

Avrasya politikamızda Azerbaycan’ın konumu bu açıdan özel<br />

bir nitelik taşımaktadır.<br />

Son derece önem <strong>ve</strong>rdiğimiz ulusal bir konu ise Kıbrıs meselesidir.<br />

Kıbrıs sorununa adil <strong>ve</strong> kalıcı bir çözüm bulunması, Türkiye’nin<br />

<strong>ve</strong> Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ortak arzusu <strong>ve</strong> hedefidir.<br />

Türkiye olarak biz, böyle bir çözüm bulunmasına yardımcı<br />

olmak için gerekli siyasî iradeye sahip bulunmaktayız. KKTC’de<br />

halen hükümet kurma çalışmaları devam etmektedir. Bu süreç<br />

tamamlandığında, Türk <strong>ve</strong> Rum toplumları arasında müzakere<br />

sürecinin yeniden başlamasını kuv<strong>ve</strong>tle teşvik etmekteyiz.<br />

Türkiye’nin çok yönlü dış politikasında Rusya Federasyonu da<br />

önemli bir yere sahiptir. Avrasya bölgesindeki dinamikleri etk<strong>ile</strong>me<br />

kapasitesine sahip bu ülkeyle ilişk<strong>ile</strong>rimizin karşılıklı menfaatlere<br />

hizmet edecek şekilde geliştirilmesine önem atfetmeyiz.<br />

Türk dış politikasında temel unsur olmaya devam eden bir<br />

diğer bölge de Ortadoğu’dur.Bu bölgenin <strong>siyasi</strong> ihtilaflardan,<br />

kitle imha silahlarından, terörizm <strong>ve</strong> sosyal <strong>ekonomik</strong> sorunlardan<br />

arınması herkesin çıkarına bir gelişme olacaktır. Yirmi yılı<br />

aşkın bir süreyi, savaşlar <strong>ve</strong> bunalımlar sarmalıyla geçiren komşumuz<br />

Irak’ta durumun biran ev<strong>ve</strong>l normale dönmesi <strong>ve</strong> bu ülkenin<br />

uluslararası toplumda saygın yerini alması gerekmektedir.<br />

Irak konusunda Türkiye, bunalımın başından itibaren ilkeli<br />

bir siyaset izlemiştir. Türkiye’nin Irak sorununa ilişkin olarak<br />

takındığı tutum öncelikle savaşın önlenmesine yönelik olmuş,<br />

ancak savaşın kaçınılmaz olduğunun anlaşılmasıyla birlikte, en<br />

az can <strong>ve</strong> mal kaybıyla atlatılabilmesi, barış <strong>ve</strong> istikrar dönemine<br />

biran önce ulaşılabilmesi yolunda çaba sarf edilmiştir. Türkiye,<br />

Irak’ın geleceği şekillendirilirken, vazgeçilmez olarak gördüğü,<br />

toprak bütünlüğünün, siyasal birliğinin <strong>ve</strong> egemenliğinin<br />

48


Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />

her koşulda korunması, Irak’ın doğal zenginliklerinden Irak halkının<br />

tüm kesimlerinin ortak yararlanması ilkelerinin gözetilmesi<br />

gerektiğini düşünmektedir. Irak’a insani yardımların ana<br />

arteri olan Türkiye, bu komşu ülkenin insani yardım ihtiyaçlarının<br />

karşılanmasına <strong>ve</strong> yeniden imarına katkıda bulunmaya devam<br />

edecektir. Irak gibi, İsrail-Filistin sorununun da kalıcı bir<br />

çözüme kavuşturulması, bölgede barış <strong>ve</strong> istikrarın hakim kılınması<br />

çabalarının başarısını belirleyecek niteliktedir. Taraflar<br />

arasındaki gerilim, bölgesel <strong>ve</strong> küresel istikrarı tehdit edecek<br />

boyutlara ulaşmıştır. ABD, Rusya Federasyonu, Birleşmiş<br />

Milletler <strong>ve</strong> Avrupa Birliği’nden oluşan <strong>ve</strong> çatışmaların son bulmasını<br />

sağlayacak bir <strong>siyasi</strong> vizyonu taraflara sunan Quartet’in<br />

açıkladığı “Yol Haritası”nı Türkiye de desteklemektedir. Hem<br />

Filistinl<strong>ile</strong>rin, hem de İsraill<strong>ile</strong>rin aynı anda gü<strong>ve</strong>nine sahip ayrıcalıklı<br />

konumuyla Türkiye, bölgedeki şiddet sarmalının sona<br />

erdir<strong>ile</strong>rek, barış sürecinin rayına oturtulması için çabalarını<br />

sürdürmektedir.<br />

Öte yandan, Filistin halkının <strong>ekonomik</strong> sorunlarının azaltılmasına<br />

yönelik yeni girişimler de Türkiye tarafından başlatılmıştır.<br />

Türkiye ayrıca, Arap dünyası <strong>ve</strong> genel olarak İslam<br />

alemiyle yakın bağlarını sürdürmekte <strong>ve</strong> bu çerçe<strong>ve</strong>de ikili ilişk<strong>ile</strong>rin<br />

geliştirilmesinin yanı sıra çok taraflı platformda İslam<br />

Konferansı Örgütü’nün (İKÖ) faaliyetlerine de önem atfetmektedir.<br />

Bu genel çerçe<strong>ve</strong>nin esas <strong>ve</strong> tamamlayıcı unsuru olarak, bütün<br />

komşularımızla en <strong>ile</strong>ri düzeyde dostluk <strong>ve</strong> işbirliğini geliştirme<br />

azmimizin son yıllarda semerelerini görmekten de büyük<br />

bir memnuniyet duyuyoruz. Öte yandan, Soğuk Savaş sonrası<br />

düzen, küreselleşme olgusu <strong>ve</strong> 11 Eylül olayları, tehdit algılamalarını<br />

<strong>ve</strong> gü<strong>ve</strong>nlik risklerini büyük ölçüde değiştirmiştir. Günümüzde,<br />

terörizm, kitle imha silahlarının yayılması, kökten<br />

dincilik, yabancı düşmanlığı, insan <strong>ve</strong> uyuşturucu kaçakçılığı,<br />

49


Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />

örgütlü suçlar gibi tehditler belli bir ülkeyi ya da bölgeyi değil,<br />

uluslararası toplumun tümünü hedef almakta <strong>ve</strong> bu yönüyle küresel<br />

düzeyde mücadeleyi <strong>ve</strong> işbirliğini gerekli kılmaktadır. Türkiye,<br />

bu tehditlerle mücadelede, önümüzdeki dönemde de üzerine<br />

düşeni yapmaya kararlıdır.<br />

Sözlerime son <strong>ve</strong>rirken, çağdaş, özgür düşünceli <strong>ve</strong> uzak görüşlü<br />

bireylerin yetişmesine katkıda bulunduğuna inandığım Bakü<br />

Devlet Üni<strong>ve</strong>rsitesi’nde aranızda bulunmaktan <strong>ve</strong> Azerbaycan’ın<br />

parlak geleceğinin gü<strong>ve</strong>ncesi Azeri gençlerine, aralarında Türk<br />

öğrenc<strong>ile</strong>rin de bulunduğu bu seçkin topluluğa hitap etmekten<br />

duyduğum memnuniyeti bir kez daha ifade etmek istiyor, hepinizi<br />

candan selamlıyorum. Teşekkür ederim 24 .<br />

1. 4. 4. Türkiye <strong>ve</strong> Avrupa Gü<strong>ve</strong>nlik <strong>ve</strong> İşbirliği Teşkilatı<br />

(AGİT) 25<br />

Avrupa Gü<strong>ve</strong>nlik <strong>ve</strong> İşbirliği Teşkilatı (AGİT), Vancou<strong>ve</strong>r’dan<br />

Vladivostok’a uzanan bir alanda 55 katılımcı ülkeyle, Avrasya-<br />

Atlantik coğrafyasındaki en geniş bölgesel gü<strong>ve</strong>nlik örgütü<br />

olma özelliğini taşımaktadır. AGİT’in “kap<strong>sam</strong>lı gü<strong>ve</strong>nlik” kavramı<br />

yalnızca Örgütün faaliyetlerinde temel alınan ilkelerden<br />

birisi değil, aynı zamanda <strong>siyasi</strong>-askeri, ekonomi-çevre <strong>ve</strong> insani<br />

boyutlar arasında dengeye <strong>ve</strong>r<strong>ile</strong>n önemin de açık bir göstergesidir.<br />

Ayrıca, “gü<strong>ve</strong>nliğin bölünmezliği” ilkesi temelinde,<br />

katılımcı ülkeler, gü<strong>ve</strong>nliklerini artırma gayretlerinde, diğer<br />

katılımcı ülkelerin gü<strong>ve</strong>nliklerine zarar <strong>ve</strong>recek hareketlerden<br />

sakınmayı taahhüt etmişlerdir. Küreselleşme sürecinde, ortak<br />

gü<strong>ve</strong>nliğin, yalnızca katılımcı ülkeler arasında işbirliğinin artırılması<br />

yoluyla sağlanab<strong>ile</strong>ceği anlayışını yansıtan “işbirliğine<br />

24 http://www.mfa.gov.tr/MFA_tr/Bakanlik/Bakan/BakanKonusmalari/<br />

BK_10Ocak2004.htm ; 3 Ocak, 2005 ; Son Güncelleme: 11.11.2004<br />

25 AGİT konusunda ila<strong>ve</strong> bilgi için: www.osce.org<br />

50


Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />

dayalı gü<strong>ve</strong>nlik” kavramı da AGİT içinde geliştir<strong>ile</strong>n diğer bir<br />

temel ilkeyi oluşturmaktadır. “İşbirliğine dayalı gü<strong>ve</strong>nlik” kavramı,<br />

özellikle 11 Eylül terörist saldırılarının ardından yeni bir<br />

anlam <strong>ve</strong> önem kazanmıştır.<br />

AGİT’in “önleyici diplomasi” alanındaki araçlarını, erken<br />

uyarı, çatışmaların önlenmesi, kriz yönetimi <strong>ve</strong> bunlarda başarısız<br />

olunduğu takdirde, çatışma sonrası rehabilitasyon teşkil<br />

etmektedir. Bu çerçe<strong>ve</strong>de, AGİT, Balkanlar, Orta <strong>ve</strong> Doğu Avrupa,<br />

Kafkasya <strong>ve</strong> Orta Asya’daki “Alan Misyonları” yoluyla,<br />

gü<strong>ve</strong>nliğin üç boyutunu da içeren önemli görevler yerine getirmektedir.<br />

11 Eylül’deki terörist saldırıları takiben, AGİT, terörizm,<br />

örgütlü suç, silah, uyuşturucu <strong>ve</strong> insan kaçakçılığı gibi<br />

gü<strong>ve</strong>nlikle bağlantılı diğer tehditlerle mücadeleyi de içerecek<br />

şekilde faaliyet sahasını genişletmiştir. 1-2 Aralık 2003 tarihlerinde<br />

Maastricht’te yapılan AGİT Bakanlar Konseyi toplantısında<br />

kabul ed<strong>ile</strong>n 21inci Yüzyılda İstikrar <strong>ve</strong> Gü<strong>ve</strong>nliğe yönelik<br />

tehditlere dair AGİT Stratejisi, Örgütün değişmekte olan<br />

gü<strong>ve</strong>nlik ortamında risk <strong>ve</strong> tehditlere yönelik yaklaşımının ortaya<br />

konulması bakımından önemli bir adımı oluşturmuştur.<br />

Bahse konu Strateji belgesinde de değin<strong>ile</strong>n bitişik bölgelerden<br />

kaynaklanan tehditler bağlamında, Türkiye tarafından yapılan<br />

bir öneri temelinde, AGİT, 2004 yılında, ortak ülkelerle diyalog<br />

<strong>ve</strong> işbirliğinin artırılması <strong>ve</strong> AGİT norm, ilke <strong>ve</strong> yükümlülüklerinin<br />

mücavir bölgelere yayılması imkanlarını araştıracaktır.<br />

Türkiye, daimi konferans (AGİK) şeklinde kurulduğu 1975 yılından<br />

beri AGİT’in üyesidir <strong>ve</strong> bu kuruluşun geliştirilmesi <strong>ve</strong><br />

güçlendirilmesini etkin biçimde desteklemiştir.<br />

Türkiye ayrıca, AGİT’e <strong>ve</strong>rdiği özel önemin bir yansıması<br />

olarak, 1999 yılında AGİT Zir<strong>ve</strong> toplantısına İstanbul’da ev sahipliği<br />

yapmıştır. Avrupa Gü<strong>ve</strong>nlik Şartı, Avrupa’da Konvansiyon<br />

el Silahlı Kuv<strong>ve</strong>tler Antlaşmasının Uyarlanmasına dair<br />

51


Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />

Anlaşma <strong>ve</strong> gözden geçirilmiş Viyana Belgesinin (VB 99) imzalandığı<br />

<strong>ve</strong> kabul edildiği İstanbul Zir<strong>ve</strong>si, anılan tarihten itibaren<br />

Örgüt bakımından bir kilometre taşı <strong>ve</strong> referans noktası<br />

teşkil etmiştir 26 .<br />

1. 5. ENERJİ KAYNAKLARI VE BTC 27 PROJESİ<br />

Türkiye, dünyanın bugüne kadar tespit edilmiş enerji kaynaklarının<br />

yüzde 70’inin bulunduğu Orta Doğu <strong>ve</strong> Hazar Denizi<br />

havzasına yakın bir coğrafi konumdadır. Hazar Denizi petrol <strong>ve</strong><br />

doğalgaz rezervlerinin taşınması konusunda, Türkiye’nin doğusundan<br />

geçerek enerji kaynaklarını Akdeniz’e aktaran güzergah<br />

en kısa, maliyeti düşük, teknolojik <strong>ve</strong> çevresel açıdan uygun <strong>ve</strong><br />

gü<strong>ve</strong>nilir bir seçenektir. Diğer taraftan, bu kadar büyük miktarlarda<br />

petrolün dar <strong>ve</strong> trafiği yoğun Türk Boğazları’ndan tankerlerle<br />

taşınması geçerli bir yol değildir. Bu nedenlerden ötürü<br />

Türkiye, Hazar petrol <strong>ve</strong> doğal gaz rezervlerinin Batı’daki pazarlara<br />

taşınması yönündeki çabalarını, Doğu-Batı Enerji Koridoru<br />

Projesi’nin gerçekleştir<strong>ile</strong>bilmesi üzerinde yoğunlaştırmıştır.<br />

Kafkasya <strong>ve</strong> Orta Asya’yı Avrupa’ya bağlayan boru hattı<br />

projeleri, bölgenin Batı’yla bütünleşmesi açısından önemlidir.<br />

Gü<strong>ve</strong>nli <strong>ve</strong> ticari açıdan karlı boru hatları, bölgenin istikrar <strong>ve</strong><br />

refaha ulaşmasına yardımcı olacaktır. Bu aşamada, Bakü-Tiflis-<br />

Ceyhan Ham Petrol Ana İhraç Boru Hattı (BTC) Projesi, hem<br />

Orta Asya hem de Azerbaycan petrolü için planlanmıştır. En<br />

fazla Bakü Tiflis Ceyhan(BTC) olarak anılmaktadır. İnşa çalışmaları<br />

şu anda 2005 yılı itibariyle halen sürmekte olup, yaklaşık<br />

hesaplara göre 2005 yılı ikinci çeyreğinden itibaren tam<br />

26 http://www.mfa.gov.tr/MFA_tr/DisPolitika/UluslararasiKuruluslarlaIlısk<strong>ile</strong>r/<br />

AGIT/ ; 22 Aralık, 2004<br />

27 Bakü Tiflis Ceyhan ham petrol transferi için inşa edilmekte olan boru hattı projesine<br />

<strong>ve</strong>r<strong>ile</strong>n addır.<br />

52


Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />

kapasiteyle Azerbaycan petrollerini BTC vasıtasıyla pompalamaya<br />

başlayacaktır. Bu proje kap<strong>sam</strong>ında Azerbaycan Bakü -<br />

Supsa <strong>ve</strong> Bakü - Novorossisk petrol boru hatlarına alternatif yeni<br />

bir proje başlatmış olmaktadır. Bu proje kap<strong>sam</strong>ında Azerbaycan<br />

Petrolleri için yeni piyasa olan Avrupa piyasaları açılmış olmaktadır.<br />

Rusya, BTC’ ye karşı olduğundan Azerbaycan tarafında<br />

her türlü baskı yapmaktadır. En son olarak 1 Ocak, 2005<br />

tarihinden itibaren Rusya Azerbaycan’a ihraç ettiği doğal gaz ihracını<br />

durdurmuştur. Rusya, olayın nedeninin Türkmenistan’da<br />

ithal ettiği doğalgaz hatlarında oluşan sorunlardan ortaya çıktığını<br />

söylemektedir. Fakat hadise inşası nerdeyse tamamlanmak<br />

üzere olan BTC projesini kap<strong>sam</strong>ında Azerbaycan’a Rusya’nın<br />

bir <strong>siyasi</strong> oyunu gibi Bakü’de yankılanmıştır. BTC kap<strong>sam</strong>ında<br />

yıllık yaklaşık 1 milyar dolar civarında Azerbaycan petrolleri<br />

Ceyhan, Akdeniz vasıtasıyla Avrupa pazarlarına ihraç ed<strong>ile</strong>cektir.<br />

Projeden hem petrol üreticisi Azerbaycan, hem petrol boru<br />

hatları için ülkesini transit ülke olarak kullandırttıran Gürcistan,<br />

hem de Türkiye devletleri kar edecekleri tahmin edilmektedir 28 .<br />

BTC Projesinin hukuki çerçe<strong>ve</strong>si 2000 yılı sonunda tamamlanmıştır.<br />

Detaylı mühendislik çalışması da 2002 Haziran ayı<br />

itibariyle sonuçlandırılmıştır. Üçüncü <strong>ve</strong> sonuncu aşama olan<br />

inşaat safhası 10 Eylül 2002’de başlamış olup, 32 ay sürmesi<br />

öngörülmektedir. İnşaatın temel atma töreni 18 Eylül 2002’de<br />

Türkiye, Azerbaycan <strong>ve</strong> Gürcistan Cumhurbaşkanları <strong>ile</strong> ABD<br />

Enerji Bakanı’nın katılımıyla Azerbaycan’ın Sengaçal bölgesinde<br />

yapılmıştır. Ayrıca, Ekim 2002’de Türkiye <strong>ve</strong> Azerbaycan arasında,<br />

Aralık 2002’de ise Türkiye <strong>ve</strong> Gürcistan arasında BTC<br />

Projesi’nin Çevresel <strong>ve</strong> Sosyal Etki Değerlendirmesi onaylanmıştır.<br />

28 http://www.ans.az ; Azerbaycan bağımsız ANS Televizyonundaki Ana Haber<br />

Bülteninde haber konusundan derlenmiştir. 9 Ocak, 2005 Tarihli ANS TV Ana<br />

Haber Bülteni<br />

53


Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />

Hazar petrolünü taşıyacak ilk tankerin Ceyhan’dan 2005 yılının<br />

ikinci yarısında yüklenmesi beklenmektedir. Boru hattı güzergahının<br />

belirlenmesinde bölgesel enerji eğilimleri önemli rol<br />

oynamıştır. BTC boru hattı, Hazar petrolünü Batı pazarlarına<br />

gü<strong>ve</strong>nli biçimde taşımakla kalmayacak, Türk Boğazları’ndaki<br />

tanker trafiğini azaltarak, seyir gü<strong>ve</strong>nliğine, çevrenin korunmasına<br />

<strong>ve</strong> İstanbul’un 15 milyonluk nüfusunun gü<strong>ve</strong>nliğine de<br />

katkıda bulunacaktır29 .<br />

BTC Projesi, enerji arzının düzenli, gü<strong>ve</strong>nli <strong>ve</strong> düşük maliyetli<br />

bir yolla çeşitlendirilmesi konusunda Avrupa için sağlam <strong>ve</strong><br />

uygulanabilir bir seçenek oluşturmaktadır. Bu proje, <strong>ekonomik</strong><br />

olduğu kadar, çevresel açıdan en gü<strong>ve</strong>nli <strong>ve</strong> stratejik bakımdan<br />

en salim güzergahı oluşturmaktadır. Böylelikle Türkiye, Hazar<br />

petrol <strong>ve</strong> doğalgazının dünya pazarlarına gü<strong>ve</strong>nli bir şekilde taşınmasını<br />

kolaylaştıracaktır. Doğu-Batı Enerji Koridoru’nun diğer<br />

önemli bir projesi, Bakü-Tiflis-Erzurum (BTE) Doğalgaz Boru<br />

Hattı’dır. Azeri doğalgazını Gürcistan üzerinden Türkiye’ye taşıyacak<br />

olan bu projenin yasal çerçe<strong>ve</strong>si tamamlanmış olup, Azeri<br />

doğalgazının teslimatına 2006 yılında başlanması öngörülmektedir.<br />

Bu aynı zamanda, Türkmen doğalgazını Avrupa’ya ulaştıracak<br />

Hazar geçişli Boru Hattı Projesinin ilk ayağını oluşturmaktadır.<br />

Hazar petrolü <strong>ve</strong> doğal gaz kaynaklarının birden fazla<br />

boru hattıyla taşınması, Avrupa ülkelerinin enerji arzını çeşitlendirmelerine<br />

<strong>ve</strong> gü<strong>ve</strong>nce altına almalarına imkan sağlayacaktır.<br />

Güney Avrupa Gaz Ringi projesi çerçe<strong>ve</strong>sinde Türkiye <strong>ve</strong><br />

Yunanistan doğal gaz boru hatlarının enterkoneksiyonu, gelecekte<br />

Avrupa’nın enerji kaynaklarının çeşitlendirilmesi çabalarının<br />

önemli bir parçasını oluşturacaktır. Türkiye <strong>ve</strong> Yunanistan<br />

arasında bu konuya ilişkin Hükümetlerarası Anlaşma’nın Şubat<br />

2003’de; BOTAŞ <strong>ile</strong> DEPA arasındaki Doğal Gaz Alım-Satım<br />

29 http://www.mfa.gov.tr ; 2 Ocak, 2005<br />

54


Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />

Anlaşması’nın da Aralık 2003’de imzalanmasıyla, Türkiye’nin<br />

enerji şebekesinin AB <strong>ile</strong> birleştirilmesi sağlanmıştır. Türkiye,<br />

Avrupa’nın önemli bir enerji ortağıdır <strong>ve</strong> enerji stratejisi AB’nin<br />

enerji gü<strong>ve</strong>nliği politikasıyla uyumludur. Enerji stratejisi, Türkiye<br />

<strong>ile</strong> AB arasında önemli bir işbirliği alanını oluşturmaktadır 30 .<br />

1. 5. 1. Azerbaycan’a Enerji Karşılığı Mal İhracı Önerisi<br />

Tüzmen, Bakü’deki temasları çerçe<strong>ve</strong>sinde Azerbaycan Cumhurbaşkanı<br />

İlham Aliyev <strong>ile</strong> bir araya geldi. Devlet Bakanı Kürşad<br />

Tüzmen, Bakü’deki temasları çerçe<strong>ve</strong>sinde bir araya geldiği<br />

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’e, ‘enerji karşılığı mal<br />

<strong>ve</strong> hizmet ihracını’ önerdi. Bu teklifin, iki taraf için de önemli<br />

gird<strong>ile</strong>r sağlayab<strong>ile</strong>ceğine işaret eden Tüzmen, önerinin Azerbaycan<br />

tarafında kabul görmesi durumunda, bunun ticaret hacmine<br />

1 milyar dolarlık katkı sağlayacağını açıkladı.<br />

Azerbaycan’ın ekonomisini tamamen petrole dayandırmak<br />

istemediğine işaret eden Tüzmen, petrol ürünleri dışında, enerji<br />

sektöründen hizmet sektörüne kaymak istediklerine dikkat çekti.<br />

Azerbaycan’da çok değişik alanlarda çalışma yapmak istediklerini<br />

<strong>ve</strong> bu ülkede hala çok bakir alanlar bulunduğunu vurgulayan<br />

Tüzmen, Türkiye’nin hali hazırda buraya satacak bir<br />

çok mal <strong>ve</strong> hizmeti olduğunu söyledi.<br />

Bankacılık sisteminin Azerbaycan’da bir eksiklik olduğunu<br />

<strong>ve</strong> ticaretin artırılması için bankacılık sisteminin çok iyi şekilde<br />

geliştirilmesi gerektiğinin görüldüğünü söyleyen Tüzmen, mal<br />

karşılığı ticaret konusunda, daha önce çeşitli ülkelerle yapılmış<br />

örnekler bulunduğunu hatırlattı. Dünyanın bu işi genelde nakit<br />

karşılığı yaptığını kaydeden Kürşad Tüzmen, ancak Türkiye <strong>ve</strong><br />

30 http://www.mfa.gov.tr/MFA_tr/DisPolitika/GenelGorunum/Genel+Gorunum.<br />

htm ; 20 Kasım, 2004<br />

55


Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />

Azerbaycan gibi ortak dil, din <strong>ve</strong> tarih birliği olan ülkelerin bir<br />

takım mekanizmaları uygulamaya koymasının kolay olacağını<br />

düşündüklerini sözlerine ekledi 31 .<br />

1. 5. 2. Azerbaycan’da Mevcut Siyasal Durum Ve Mahalli<br />

Seçimler<br />

Azerbaycan’da belediye yönetimi <strong>ve</strong> belediye meclis üyelerinin<br />

belirleneceği yerel seçimler TSİ 06.00’da başladı. Azerbaycan<br />

Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, eşi Mehriban Aliyeva <strong>ile</strong> birlikte<br />

oyunu, Bakü’nün Sebail ilçesindeki 6 numaralı seçim bölgesi olarak<br />

belirlenen T.K.İsmailov Lisesi’nde kullandı. Aliyev, oyunu<br />

kullandıktan sonra gazetec<strong>ile</strong>rin sorularını yanıtlarken, oy kullanma<br />

işlemlerinin normal seyrini izlediğini belirtti <strong>ve</strong> demokratikleşme<br />

sürecinin devam ettiğini bildirdi.<br />

‘’Muhalefetin önceki seçimlerde kendi kendini vurduğunu,<br />

halen de toparlanamadığını’’ söyleyen Aliyev, ‘’Muhalefete milli<br />

güçlerin gelmesi gerektiğini’’ de kaydetti. Önde gelen muhalefet<br />

part<strong>ile</strong>ri Müsavat, Halk Cephesi (AHCP) <strong>ve</strong> Demokratların<br />

(ADP) boykot ettiği seçimlerde 2 bin 732 belediyenin yönetiminde<br />

yer alacak toplam 21 bin 622 kişi belirlenecek.<br />

Merkezi Seçim Komisyonu’nun (MSK) açıklamasına göre,<br />

seçimlere toplam 31 partiden 38 bini aşkın aday katılıyor. Oy<br />

<strong>ve</strong>rme işleminin başladığı sabah saatlerinde oy kullanma merkezlerinde<br />

yoğun katılım gözlenmezken, MSK yetkil<strong>ile</strong>ri özellikle<br />

öğle saatleri <strong>ve</strong> günün ikinci yarısında katılımın artmasının<br />

beklendiğini ifade ett<strong>ile</strong>r 32 .<br />

Uluslararası Saydamlık Örgütü’nün, küresel yolsuzluk konusundaki<br />

yıllık raporu, işadamları <strong>ve</strong> uzmanlarla yapılan anketlere<br />

31 http://www.525ci.com ; 19-11-2004<br />

32 http://www.xeber.net ; 17-12-2004<br />

56


Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />

dayanıyor. Örgüt, ankete konu alan 146 ülkeden 60’ında yolsuzluğun<br />

çok ciddi boyutlarda devam ettiğini belirtiyor. 2004 yılı<br />

raporunda en çok yolsuzluk açısından en kötü durumdaki ülkelerin<br />

Bangladeş, Haiti, Nijerya, Çad, Burma, Azerbaycan <strong>ve</strong> Paraguay<br />

olduğu belirtiliyor. Finlandiya yolsuzluğun en az görüldüğü<br />

ülke olarak listenin birinci sırasında yer alıyor. Finlandiya’yı,<br />

Yeni Zelanda, Danimarka, İzlanda, Singapur, İs<strong>ve</strong>ç <strong>ve</strong> İsviçre<br />

izliyor. Listede Türkiye 81’inci, Yunanistan ise 49’uncu sırada<br />

bulunuyor. Amerika, Belçika <strong>ve</strong> İrlanda’yla birlikte 17’inci sırada<br />

yer alıyor. Uluslararası Saydamlık Örgütü’nün Başkanı<br />

Peter Eigen, özellikle petrol zengini ülkelerde yolsuzluk görüldüğünü<br />

vurguluyor. Eigen, 2004 raporunu açıklarken Irak’ta yeniden<br />

yapılanma <strong>ve</strong> petrol üretimi çalışmaları sırasında, rüş<strong>ve</strong>t<br />

olaylarının yaygınlaşacağından kaygı duyduklarını belirtti <strong>ve</strong><br />

devamla şöyle konuştu:<br />

“Irak’taki yeniden yapılanma çalışmaları aceleyle yapıldığı<br />

<strong>ve</strong> zorla uygulandığı taktirde, özellikle de petrol söz konusuysa,<br />

yolsuzluk olaylarına rastlamak oldukça mümkün. Bu nedenle<br />

yetkil<strong>ile</strong>ri, yolsuzluğun Irak’ta yerleşmemesi için uyarmaya çalışıyoruz.”<br />

Uluslararası Saydamlık Örgütü, dünyada hükümet<br />

ihalelerinde yılda ortalama 400 Milyar dolar rüş<strong>ve</strong>t ödendiğini<br />

tahmin ediyor. Örgüt, yolsuzluğa karşı yürüttüğü kampanya<br />

çerçe<strong>ve</strong>sinde, batılı hükümetleri, petrol şirketlerinin harcama <strong>ve</strong><br />

ödemelerini açıklamaya zorlamalarını istiyor 33 .<br />

Azerbaycan Savunma Bakanı: “Ermenistan işgali bitirmezse<br />

biz silah gücüyle bitireceğiz.” Azerbaycan Savunma Bakanı Korgeneral<br />

Sefer Abiyev, Ermenistan’ın boşaltmaması durumunda,<br />

işgal altındaki topraklarını silah gücüyle geri alacaklarını söyledi 34 .<br />

33 http://www.ans.az ; 12 Aralık, 2004<br />

34 http://www.ayna.az ; 05-10-2004<br />

57


Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />

Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül’ü ziyaret eden Abiyev,<br />

“Azerbaycan hiçbir vakit razı olan değil ki bir karış toprağı işgal<br />

altında kalsın. O vakit gelecek ki işgalci Ermenistan silahlı<br />

kuv<strong>ve</strong>tlerini çıkarmazsa Azerbaycan öz silahlı kuv<strong>ve</strong>tlerinin gücüyle<br />

topraklarını azat edecektir” dedi. Gönül ise Türkiye-Azerbaycan<br />

ilişk<strong>ile</strong>rini merhum Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev’in şu<br />

sözleriyle özetledi:<br />

“İlişk<strong>ile</strong>r, ‘Tek millet iki devlet’ şeklinde gelişmektedir. Biz<br />

bu büyük devlet adamının işaret ettiği hedefi gerçekleştirmenin<br />

gayreti içindeyiz.” 35<br />

35 http://www.ulkucu.org ; 22 Aralık, 2004<br />

58


İKİNCİ BÖLÜM<br />

2. 1. AZERBAYCAN HAKKINDA GENEL BİLGİLER <strong>ve</strong><br />

ÜLKE PROFİLİ 36<br />

Ülke adı: Azerbaycan Cumhuriyeti<br />

Başkenti: Bakü<br />

Yönetim şekli: Cumhuriyet<br />

Yüzölçümü: 86.600 km2<br />

Nüfusu: 7.566.000<br />

Nüfus yoğunluğu: 87/km2<br />

Para birimi: Manat<br />

Resmi Dili: Azerbaycan Dili<br />

Toplam Milli Gelir (1996): 8.540.9 milyar Manat<br />

Kişi Başına Düşen Milli Gelir (1996): 1.138.786 Manat<br />

Gayri Safi Milli Hasıla (1996): 13732.0 milyar Manat<br />

Safi Milli hasıla (1996): 10718.7 “ “<br />

Asgari ücret: 77.900 Manat<br />

30.04.1997 tarihi itibariyle ortalama ücret: 117.000 Manat<br />

30.04.1997 tarihi itibariyle Dolar kuru: 1 ABD Doları=4.080 Manat<br />

Yılın ilk 4 ayında ekonomideki kriz gider<strong>ile</strong>rek sabitlik büyük<br />

ölçüde sağlanmıştır. Bunun sonucu olarak GSMH daki büyüme<br />

36 AZERBAYCAN CUMHURİYETİ’NİN 1997 YILI, OCAK-NİSAN (4 AYLIK)<br />

EKONOMİK-TİCARİ GELİŞMELERİ, VE TÜRKİYE İLE OLAN İLİŞKİLERİ;<br />

http://www.tika.gov.tr ; 22 Aralık, 2004<br />

59


Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />

hızı %103,8’e yükselmiş olup, plan hedeflerinin 1,8 puan üzerine<br />

çıkılmıştır. Sanayi sektöründeki düşüş tamamen durmuş<br />

<strong>ve</strong> üretimdeki artış miktarı %101.1’e yükselmiştir. Tarım sektöründeki<br />

artış %103,3’e yükselmiş, bu sektörde özel sektörün<br />

payı %70 seviyelerine ulaşmıştır. Bu dönemde 209.1 bin hektar<br />

sahada mevsimlik bitki ekimi yapılmıştır. 1997 Ocak-Nisan aylarında<br />

inşaat sektörüne 888.7 milyar Manat’lık meblağ ayrılmış<br />

olup, bunun 607.8 milyar Manat’ı restorasyon işlerinde kullanılmıştır.<br />

Geçen yılın aynı dönemine göre özelleştirmenin de<br />

hız kazanmasıyla inşaat işlerinin hacmi %30 oranında artış göstermiştir.<br />

Bu dönemde toplam 65 bin m2 konut, 220 öğrencilik<br />

okul binası hizmete girmiştir. Nakliye işleri bu dönemde %9 artarak<br />

toplam 2.806 milyar Manat’lık emtia satışı <strong>ve</strong> 359.6 milyar<br />

Manat’lık paralı hizmet <strong>ve</strong>rilmiştir. Yılın ilk 3 ayında dış ticaret<br />

hacmi 351 milyon $ olup, bunun 175 milyon $’ı ithalat, 176<br />

milyon $’ı da ihracat olarak gerçekleşmiştir. Geçen yılın aynı<br />

dönemine göre ortalama ücret %39 artarak 117 bin Manat olmuştur.<br />

Tüketim malları <strong>ve</strong> hizmetlerinin değeri %6.1 artmıştır.<br />

1997’nin ilk 3 ayında devlet bütçesi 497.5 milyar Manat gelir<br />

<strong>ve</strong> 541.6 milyar Manat gidere ulaşmış <strong>ve</strong> bütçe açığı GSMH’nin<br />

%1.7’si olmuştur. Yılın ilk 3 ayında kamu kurum <strong>ve</strong> işletmeleri<br />

350 milyar Manat kar <strong>ve</strong> 67 milyar Manat zarar etmiştir.<br />

Yılın ilk 4 ayında sanayi ürünleri üretimi geçen yılın aynı<br />

dönemine göre %1.1 oranında artış göstererek 4.214,8 milyar<br />

Manat olmuştur. Demir-çelik <strong>ve</strong> demir dışı metaller, makine<br />

imalat cam <strong>ve</strong> porselen, inşaat malzemeleri, tekstil sanayi kollarında<br />

üretim artmıştır. Yakıt sektöründe ise üretim geçen yıla<br />

göre değişmemiştir. Kimya, petrol-kimya, orman ürünleri unlu<br />

sanayi <strong>ve</strong> gıda sanayiinde üretim düşüşü devam etmiştir. Üretim<br />

düşüşü en çok Nahçıvan <strong>ve</strong> Gence’de meydana gelmiştir. Sanayi<br />

sektörünün en gerekli 250 ürün çeşidinden %30’unun üretimi<br />

60


Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />

artmış, %42’sinin üretimi azalmış, %20’sinin üretimi durdurul-<br />

muş <strong>ve</strong> %8’inin üretimi de modernize edilmiştir.<br />

1 Mart 1997 itibariyle stoklarda 705 milyar Manatlık sanayi<br />

ürünü mevcuttur. Bunun %29.3’ü enerji, %27.7’si kimya <strong>ve</strong> petrokimya,<br />

%12.6’sı makine imalat, %7.3’ü gıda sanayii müesseselerine<br />

aittir. 1997’nin ilk 3 ayında sanayi işletmelerinde 264.3 bin<br />

personel çalışmış olup geçen yılın aynı dönemine göre %8’lik<br />

(23.000) kişi azalma söz konusudur. Bu dönemde sanayide aylık<br />

ortalama ücret geçen yılın aynı dönemine göre %30.4 artarak<br />

172 bin Manat olmuştur. En yüksek ücret 328 bin Manatla<br />

petrol sahasında gerçekleşmiştir. Bu dönemde 31.8 bin işçiye ortalama<br />

46 gün zorunlu izin <strong>ve</strong>rilmiştir. 1 Nisan 1997 itibariyle<br />

ülkede 123 bin ton <strong>ve</strong>ya geçen yıla göre 89 bin ton fazla fueloil<br />

mevcuttur. Sanayi ürünlerinin toptan satış fiyatı Mart ayına<br />

göre %0.5 artmış olup bu artış sadece makine imalat sektöründe<br />

meydana gelmiştir. Bunun yanında petrol-kimya, cam, porselen,<br />

unlu mamuller sektörlerinde fiyatlarda düşüş gözlenmiştir. Bu<br />

yılın ilk 4 ayında sanayi ürünlerinin toptan satış fiyatları geçen<br />

yılın aynı dönemine göre %16.4 artmıştır.<br />

Yılın ilk 4 ayında inşaat sektörüne toplam 888.7 milyar<br />

Manatlık sermaye koyulmuş olup, bunun %82’si inşaat malları<br />

üretimine, kalan kısmı da inşaat montaj <strong>ve</strong> yeni inşaat yapımına<br />

ayrılmıştır. Bu dönemde 607.8 milyar Manatlık inşaat<br />

üretimi gerçekleşmiştir. Devlet bütçesinden inşaat sektörüne ayrılan<br />

paydan 12.6 milyar Manat (%12’lik kısmı) harcanmıştır.<br />

Bu dönemde 64.9 bin m2’lik inşaat işleri yapılmış olup, bunun<br />

%98’i özel sektöre aittir. Bu dönemde 220 öğrencilik okul binası<br />

tamamlanmıştır. 1 Nisan 1997 itibariyle inşaat sektöründe<br />

çalışan personel sayısı %34 azalarak 40.900 kişiye düşmüştür.<br />

61


Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />

Sektörde çalışanların ortalama aylık ücreti 264 bin Manat olarak<br />

gerçekleşmiştir 37 .<br />

Yılın ilk 4 ayında tarım sektörünün toplam üretim hacmi<br />

659.9 milyar Manat olmuştur. Bu dönemde 209.1 bin hektar sahada<br />

yazlık bitk<strong>ile</strong>r ekilmiş olup, onların 5.1 bin hektarı taneli<br />

bitk<strong>ile</strong>r, 162.7 bin hektarı pamuk, 8.5 bin hektarı patates, 11.1 bin<br />

hektarı sebzeler, 1.1 bin hektarı tütün, 9.8 bin hektarı bir yıllık<br />

<strong>ve</strong> çok yıllık bitk<strong>ile</strong>r, 3.3 bin hektarı şeker pancarı alanıdır. Bu<br />

dönemde tarım sektöründe kullanılan dizel yakıtı stoku geçen<br />

yılın aynı dönemine göre %63.8 <strong>ve</strong> benzin stoku da %71.7 eksik<br />

gerçekleşmiştir. İlk 4 ayda ülkenin tarım sahasında 1.784.4 bin<br />

büyükbaş, 5.113 bin küçükbaş , 22.400 adet domuz mevcut olup,<br />

aynı dönemde 52.1 bin ton et, 297.3 bin ton süt, 189.4 milyon<br />

adet yumurta üretilmiş olup, geçen yılın aynı dönemine göre üretimde<br />

%4’lük bir artış meydana gelmiştir. Aynı dönemde 480.8<br />

bin kanatlı hayvan üretilmiş olup, bir önceki yıla göre %12’lik<br />

azalma söz konusudur.<br />

Ülkede sovhoz <strong>ve</strong> kolhozların özelleştirilmesi sonucunda<br />

274 kolhoz <strong>ve</strong> sovhoz lağ<strong>ve</strong>d<strong>ile</strong>rek 1432 muhtelif tarımsal çiftlik,<br />

8.105 hayvan çiftliği oluşturulmuştur. 1 Mayıs 1997 itibariyle<br />

ülkede 3.948 kollektif çiftlik, 2.062 küçük müessese, 1.597<br />

üretim kooperatifi, 19.717 çiftlik <strong>ve</strong> 203 araç bakım <strong>ve</strong> servis istasyonu<br />

mevcuttur.<br />

1997 Ocak-Nisan döneminde taşımacılık geçen yılın aynı<br />

dönemine göre %9 artarak 910 bin ton fazla olmuştur. Yüklerin<br />

%24’ü demiryolu, %28’I karayolu, %19’u deniz yolu, %29’u<br />

ise boru yolu <strong>ile</strong> taşınmıştır. Yolcu taşımacılığı ise geçen yıla<br />

göre %2 azalmıştır. Demiryolu <strong>ile</strong> taşınan yüklerin %80’ini petrol<br />

ürünleri, %20’sini de demir <strong>ve</strong> demir dışı metaller, kimyevi<br />

37 http://www.maximumbilgi.com ; 23 Aralık, 2004<br />

62


Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />

mineral <strong>ve</strong> gübreler, tahıl vs. oluşturmuştur. Karayolu <strong>ile</strong> yük<br />

taşınması geçen yılın aynı dönemine göre %0.4 (11 bin ton) artmış<br />

<strong>ve</strong> elde ed<strong>ile</strong>n hasılat geçen yıla göre %48 fazla olmuştur.<br />

Bakü uluslararası deniz limanında 20 gemi toplam 318.1 bin ton<br />

yükleme <strong>ve</strong> boşaltma işleri gerçekleştirmiş olup, işlem hacmi geçen<br />

yıla göre %52 fazla olmuştur. Yüklerin %51’i ihraç, %40’ı<br />

transit yükler <strong>ve</strong> %9’u da ithal yüklerden meydana gelmiştir. 4<br />

ay içinde boru hattı <strong>ile</strong> 2.9 milyon ton ham petrol taşınmış olup,<br />

geçen yılın aynı dönemine göre %3’lük azalma söz konusudur.<br />

1997’nin ilk 3 ayında Azerbaycan’ın 68 ülke <strong>ile</strong> ticari ilişk<strong>ile</strong>ri<br />

olmuştur. Bu dönemde dış ticaret hacmi 351 milyon $ olup, bunun<br />

175 milyon $’ı ithalat, 176 milyon $’ı da ihracattır. 1996’nın<br />

ilk 3 ayına göre ithalat %25.1 azalmış, ihracat ise %12.6 artmıştır.<br />

İthal ürünler arasında tahıl %14.7, buğday unu 2.1 kat artmış;<br />

et <strong>ve</strong> et ürünleri %49.3, bitkisel yağlar %89.8, küp <strong>ve</strong> toz<br />

şeker %29.8, tereyağı <strong>ve</strong> margarin %85.4 azalmıştır. İhracatta<br />

pamuk ipliği 22.2 kat, üzüm şarabı 1,7 kat, alkollü içk<strong>ile</strong>r 1.5<br />

kat, tütün 3.1 kat artmış; yün %78.6, benzin <strong>ve</strong> gazyağı %39.2,<br />

dizel yakıtı <strong>ve</strong> mazot %36.5 oranında azalmıştır. Dış ticaretin<br />

%68.7’si (240.9 milyon $), ihracın %70.9’u (124.7 milyon $), ithalin<br />

%66.6’sı (110.2 milyon $) dövizle gerçekleştirilmiştir. Dış<br />

ticaretin %50’den fazlası BDT dışı ülkelerle gerçekleştirilmiştir.<br />

Bu ülkelerden Azerbaycan’a 100.7 milyon $’lık ithalat, 108.7<br />

milyon $’lık da ihracat yapılmıştır. Azerbaycan’ın dış ticaretinin<br />

en çok olduğu ülkeler Türkiye, İran, Birleşik Arap Emirlikleri,<br />

Almanya, Hong-Kong, İs<strong>ve</strong>ç <strong>ve</strong> ABD’dir. Bu dönemde<br />

üçüncü ülkelerle yapılan ithalat geçen yıla göre %42.3 oranında<br />

azalmıştır. Azerbaycan’ın bu ülkelere ihracı ise %26 artmıştır.<br />

Bu ülkelerden Azerbaycan’a gelen malların 1/3’ü gıda ürünleridir.<br />

Azerbaycan’ın bu ülkelere ihraç ettiği mallardan 66.6 milyon<br />

$’ını petrol oluşturmaktadır. Bu dönemde gerçekleştir<strong>ile</strong>n<br />

63


Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />

reeksportun hacmi 484.1 bin $ olup, ülkenin toplam reeksportunun<br />

%49.6’sıdır.<br />

BDT ülkeleri <strong>ile</strong> yapılan dış ticaretin toplamı 141.1 milyon<br />

$ olup, toplam dış ticaretin %40.2’sini teşkil etmektedir. Bu ülkelerden<br />

Azerbaycan’a 73.9 milyon $’lık ithalat (toplam ithalatın<br />

%42.3’ü) , 67.2 milyon $’lık da ihracat (toplam ihracatın<br />

%38.2’si) gerçekleştirilmiştir. BDT ülkeleri <strong>ile</strong> ithalatın hacmi<br />

geçen yılın aynı dönemine göre %26.6 artmış, ihracatın hacmi<br />

ise %3.9 azalmıştır. Takas ticaretinin %44’ü Rusya Federasyonu,<br />

%41’i de Ukrayna <strong>ve</strong> Gürcistan <strong>ile</strong> yapılmıştır. Bu ülkelerden<br />

Azerbaycan’a buğday unu, küp <strong>ve</strong> toz şeker, demir-çelik<br />

ürünleri, petrol <strong>ve</strong> gaz boruları ithal edilmiştir. BDT ülkeleri<br />

<strong>ile</strong> yapılan reeksport hacmi 491 bin $ olup, toplam reeksportun<br />

%50’sini oluşturmaktadır. 1997 Ocak-Mart aylarında ülkeye insani<br />

yardım olarak 2.957.4 ton buğday <strong>ve</strong> çavdar unu gönderilmiştir.<br />

1997 Ocak-Mart döneminde Azerbaycan’ın Türkiye <strong>ile</strong><br />

olan dış ticareti 45 milyon $ civarındadır. Bunun 38 milyon $’ı<br />

ithalat, 7 milyon $’ı da ihracattır. Geçen yılın aynı döneminde<br />

Türkiye’den ithalat 44 milyon $, ihracat 9 milyon $ olmuştur.<br />

Türkiye’den tavuk eti, peynir, yumurta, patates, un, makarna<br />

ürünleri, şekerleme ürünleri, çikolata, mey<strong>ve</strong> suları, mineral sular,<br />

elektrik enerjisi, boya, şampuan, sabun, deterjan, deri mamulleri,<br />

trikotaj ürünleri, kağıt, ayakkabı <strong>ve</strong> yan sanayii, muhtelif<br />

borular, alüminyum eşyalar, değirmen makineleri, hesap makineleri,<br />

otobüs, binek otomobili, kamyonet, mobilya gibi ürünler<br />

ithal edilmiştir. Türkiye’ye ihraç ed<strong>ile</strong>n ürünler arasında madeni<br />

yağlar, ham deri, pamuk, pamuk ipliği, poliet<strong>ile</strong>n, ham alüminyum,<br />

pamuklu mensucat gibi ürünler yer almaktadır.<br />

1997 Ocak-Nisan döneminde ülkede 641 milyar Manatlık<br />

sanayi ürünü tüketilmiştir. Geçen yılın aynı dönemine göre bu<br />

miktar %13.9 azdır. Bu dönemde alkollü içk<strong>ile</strong>r, porselen eşyalar,<br />

64


Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />

elektrikli ev aletleri, trikotaj ürünleri, deri montlar, ambalajlanmış<br />

tabi yağların üretimi artmıştır; Süt <strong>ve</strong> süt ürünleri , balık<br />

konser<strong>ve</strong>leri, mey<strong>ve</strong> suları, makarna ürünleri, ayakkabı, tıbbi levazıma,<br />

klimalar, votka <strong>ve</strong> yan mamulleri üretimi düşmüştür. 4<br />

ay içinde ülkede 3.165,7 milyar Manatlık tüketim malı satılmış<br />

<strong>ve</strong> paralı hizmet gerçekleştirilmiştir. 1996’nın ilk 4 ayına göre<br />

mal sirkülasyonu %26.5, paralı hizmetlerin hacmi ise %42.3<br />

artmıştır. 1997’nin ilk 4 ayında ticarette bütün sektörler itibariyle<br />

halka 2.806,1 milyar Manatlık mal satışı gerçekleşmiştir.<br />

1996’nın aynı dönemine göre mal devri %28.3, paralı hizmetler<br />

ise %26.5 artmıştır. Halka sunulan malların %38’i resmi kayıttan<br />

geçmiş şirketlerce %62’si de kayıt dışı şirketlerce gerçekleştirilmiştir.<br />

Tüket<strong>ile</strong>n malların %90.3’ü özel sektör tarafından<br />

sunulmuştur. Toplam tüketim içinde gıda maddelerinin oranı<br />

%69.5, (1.950,2 milyar Manat) diğer malların oranı ise %30.5<br />

(855.9 milyar Manat)’dir.<br />

1997 Ocak-Nisan döneminde ülke halkına 359.6 milyar Manatlık<br />

paralı hizmet sunulmuştur. 1996’nın aynı dönemine göre<br />

bu oran 1.7 kat artmıştır. Sanayi ürünlerinin toptan satış fiyatı<br />

Mart ayına göre %0.5 artmış olup bu artış sadece makine imalat<br />

sektöründe meydana gelmiştir. Bunu yanında petrol-kimya,<br />

cam, porselen, unlu mamuller sektörlerinde fiyatlarda düşüş gözlenmiştir.<br />

Bu yılın ilk 4 ayında sanayi ürünlerinin toptan satış<br />

fiyatları geçen yılın aynı dönemine göre %16.4 artmıştır. 1997<br />

Nisan ayında tüketim sektöründeki fiyatlar Mart ayına göre %2<br />

artmıştır. Bu artış 1996’nın aynı dönemine göre %6.1, Aralık<br />

ayına göre %4.6, 1997 Ocak-Şubat aylarında geçen yılın aynı<br />

dönemine nispeten %5.2 artmıştır. Nisan ayında tüketim mallarının<br />

fiyat endeksleri %102.3 olmuştur. Nisan ayında sığır eti<br />

%8.2, koyun eti %10.2, patates %17.4, soğan %46, lahana 2.4<br />

kat, elma %1.9, armut %8.1, nar %5.5, havuç %3 oranlarında<br />

65


Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />

fiyat artışı göstermiştir. Aynı dönemde süt %1.8, yoğurt %1.5,<br />

peynir %1.5, iç yağı %10.1 oranlarında ucuzlamıştır. Gıda dışı<br />

malların fiyat endeksleri Nisan ayında %99.7 olmuştur. Bu sektörde<br />

fiyatların aşağı düşmesinin sebebi ilaç <strong>ve</strong> tıbbi levazıma<br />

fiyatlarının %1.7 oranında ucuzlamasıdır. 1997’nin ilk 4 ayında<br />

elektrik enerjisinin fiyatı %50, ev <strong>ve</strong> iş yerlerinde kullanılan<br />

suyun fiyatı %47.8 oranlarında artmıştır. Nisan ayında bu artış<br />

%4.8 olmuştur.<br />

1997’nin birinci çeyreğinde maliye <strong>ve</strong> gümrük organları<br />

tarafından toplanan 563.6 milyar Manat civarındaki meblağın<br />

497.5 milyar Manatı (%91.5) devlet bütçesine dahil edilmiştir.<br />

Bu dönemde bütçe harcamaları 541.6 milyar Manat, bütçe açığı<br />

da 44.1 milyar Manat olarak gerçekleşmiştir. Bütçe gelirlerinin<br />

GSMH’ deki payı %19.1, harcamaların payı da %20.7 olmuştur.<br />

1996’da bu rakamlar sırayla %13.7 <strong>ve</strong> %15.3 civarındadır.<br />

Bütçe açığı GSMH’nin %1.7’sini oluşturmuştur. Bütçe gelirlerinin<br />

%88’i (429.5 milyar Manat) <strong>ve</strong>rgi gelirlerinden sağlanmıştır.<br />

Söz konusu meblağın 105 milyar Manatı KDV’den, 40.6 milyar<br />

Manatı aksizlerden (tanıtım), 129.3 milyar Manatı gelir <strong>ve</strong>rgisinden,<br />

49.1 milyar Manatı ihraç <strong>ve</strong>rgisinden, 90.8 milyar Manatı<br />

gümrük <strong>ve</strong>rgisinden temin edilmiştir. Söz konusu rakamlar<br />

tahmin ed<strong>ile</strong>n gelirlerin üzerindedir. Bu dönemde devlet bütçesi<br />

harcamaları plan hedeflerinin %83’ü oranında realize edilmiştir.<br />

Sağlık alanına 38.2 milyar Manat, sosyal gü<strong>ve</strong>nliğe 95.8<br />

milyar Manat dış borçların ödenmesine 3.1 milyar Manat , dış<br />

<strong>ekonomik</strong> ilişk<strong>ile</strong>rin düzenlenmesine 6.7 milyar Manat harcanmıştır.<br />

1997 yılının ilk 3 ayında ülkenin müessese <strong>ve</strong> kurumlarının<br />

faaliyetlerinden 350 milyar Manat kar <strong>ve</strong> 67.2 milyar Manat<br />

zarar edilmiştir. 1996’nın aynı dönemi <strong>ile</strong> mukayesede kar<br />

%40 azalırken, zarar %24.2 oranında artmıştır. Elde ed<strong>ile</strong>n karın<br />

%64.4’ü sanayi sektörüne aittir. Bu dönemde 1190 kamu<br />

66


Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />

işletmesi zarar etmiş olup, zarar eden işletmelerin toplam içindeki<br />

payı %20.5’dir. Zararın %37.8’i taşımacılık, %22.8’i sanayi,<br />

%18.6’sı sondaj sektörleri <strong>ile</strong> ilgilidir. Sanayi müesseselerinde 59<br />

işletme toplam 15.3 milyar Manat zarar etmiştir. Bunun 6 milyar<br />

Manatı Azerkimya Devlet Şirketi Sumgayıt Et<strong>ile</strong>n-Poliet<strong>ile</strong>n<br />

Fabrikasına, 4.9 milyar Manatı Devlet Petrol Şirketine aittir.<br />

Taşımacılıkta zarar eden 25 işletmenin toplam 25.4 milyar<br />

Manat olan zararının %90.4’ü Bakü’de faaliyet gösteren “Sernişinnakliyat”<br />

Devlet Şirketine aittir. Bu dönemde sondaj faaliyetlerinde<br />

12.5 milyar Manat zarar söz konusu olmuştur. 1997’nin<br />

ilk 3 ayında ülkenin <strong>ekonomik</strong> kurumlarının karşılıklı borçları<br />

19 trilyon Manat olarak gerçekleşmiştir. Bunların 12.6 trilyon<br />

Manatı (%66.3’ü) Devlet Petrol Şirketine, 2.1 trilyon Manatı Azerenerji<br />

Ortak Şirketine, 1.4 trilyon Manatı Tarım Bakanlığı <strong>ve</strong><br />

bağlı kuruluşlarına, 738 milyar Manatı Azerigaz Ortak Şirketine,<br />

445.5 milyar Manatı da Azerkimya Devlet Şirketinin payına<br />

düşmüştür. Ülkenin ücretli <strong>ve</strong> emekl<strong>ile</strong>re borcu 4 ay zarfında<br />

268.5 milyar Manata yükselmiştir. Bu borçların %96.1’i<br />

kurumların bütçelerinin yetersizliği sebebiyle doğmuştur. Söz<br />

konusu borçların %45.5’i Tarım Bakanlığına, %21’i sanayi kuruluşlarına<br />

aittir.<br />

1997’nin ilk 3 ayında ülke ekonomisine konulan kred<strong>ile</strong>r<br />

toplamı faizleri <strong>ile</strong> birlikte 1838 milyar Manat olarak gerçekleşmiştir.<br />

Geçen yılın aynı dönemine göre %11.3’lük bir artış söz<br />

konusudur. Adı geçen kred<strong>ile</strong>rin %41.6’sının ödeme süresi geçmiştir.<br />

Kred<strong>ile</strong>rin %92.3’ü kısa vadeli kred<strong>ile</strong>rden müteşekkildir.<br />

Ticari bankalar tarafından arz ed<strong>ile</strong>n kred<strong>ile</strong>rin yıllık faizi<br />

Nisan ayı başı itibariyle %16 olarak belirlenmiştir. 1997’nin ilk<br />

4 ayında Azerbaycan Milli Bankasından (Merkez Bankası) tedavüle<br />

1.528 ,6 milyar Manat kredi çıkarılmış, kasaya 1.585.4 milyar<br />

Manat dahil olmuş <strong>ve</strong> ila<strong>ve</strong> emisyon söz konusu olmamıştır.<br />

67


Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />

Geçen yılın aynı dönemine göre kasaya giriş <strong>ve</strong> kasadan çıkışlarda<br />

%60’lık bir artış söz konusu olmuştur. Yılın ilk 4 ayında<br />

tasarruf bankalarından halkın kullandığı para miktarı 7.6 milyar<br />

Manat olup, bakiye tasarruf 51.2 milyar Manat seviyesinde<br />

kalmıştır. 1997’nin ilk 3 ayında dış ticaret hizmetlerinin toplam<br />

hacmi 286.6 milyon $ (ithal işlemleri 167.2 milyon $, ihraç işlemleri<br />

119.4 milyon $ )’dır. Dış ticaret hizmetlerinin türleri yük<br />

taşınması, yolcu taşınması, turizm, telekomünikasyon hizmetleri,<br />

hükümetler arası hizmetler vb.’dir.<br />

Yılın ilk 3 ayında ülke ekonomisine 141.2 milyon $’lık yabancı<br />

sermaye konulmuş olup, 1996’nın aynı dönemine nispeten<br />

yabancı sermaye girişinde %75’lik bir artış meydana gelmiştir.<br />

1997’nin ilk 3 ayında iş arayan <strong>ve</strong> her hangi bir işte çalışmak<br />

isteyenlerin sayısı 451.3 bin kişidir. Bunlardan 34.7 bini işsiz<br />

kabul edilmiştir. 1997 Mart ayında ülkede işsizlik oranı %1.2<br />

olarak hesaplanmıştır. Mart ayında işe müracaat eden 115.1 bin<br />

kişiden 935 kişiye iş temin edilmiştir. Ülkede Nisan ayı itibariyle<br />

işsizlik ücreti alan işsizlerin toplamı 4243 kişidir. Bu miktar<br />

işsiz hesap ed<strong>ile</strong>nlerin %12.2’sidir. Ortalama işsizlik ücreti<br />

12.617 Manat olup, bu da Mart ayında işç<strong>ile</strong>rin aldığı ortalama<br />

aylığın %11’ini teşkil etmektedir.<br />

Nisan 1997’de ortalama aylık ücret geçen yıla göre %39.3 artarak<br />

117 bin Manat olmuştur. En yüksek ortalama aylık inşaat,<br />

ulaştırma, taşımacılık, sanayi müesseseleri, bankacılık <strong>ve</strong> devlet<br />

sigorta şirketlerinde gerçekleşmiştir. Tarım <strong>ve</strong> orman ürünleri sanayii,<br />

beden terbiyesi <strong>ve</strong> sosyal hizmet kurumlarında aylık ücretler<br />

ülke endekslerinin altında kalmaktadır. Cari yılın Ocak-Nisan<br />

aylarında halkın nominal parasal gelirleri 3.529.9 milyar Manat,<br />

harcamaları ise 3.586,7 milyar Manat olmuş <strong>ve</strong> geçen yılın ilk 4<br />

ayına göre tasarruflar %37.5, harcamalar da %39.4 oranında artmıştır.<br />

Halkın reel parasal geliri %30.3 oranında artmıştır. Her<br />

68


Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />

bir şahsa ortalama olarak 464.4 bin Manat gelir düşmüştür. Gelirlerin<br />

%83.7’si mal <strong>ve</strong> hizmet alımlarına, kalan kısmı da zorunlu<br />

ödemeler <strong>ve</strong> döviz tasarruflarına ayrılmıştır. Bu dönemde<br />

harcamalar gelirlerden 56.8 milyar Manat fazla olmuştur. Harcamaların<br />

tasarruflardan fazla olan kısmı borçlanma yoluyla temin<br />

edilmektedir. Ülkede pazar ekonomisine geçiş için gerekli<br />

olan hukuki alt yapının oluşturulması süreci süratle devam etmektedir.<br />

Cumhurbaşkanı Sn. Haydar ALİYEV tarafından imzalanarak<br />

yürürlüğe giren “Azerbaycan Cumhuriyeti’nde Özel<br />

<strong>ve</strong> Tüzel Kiş<strong>ile</strong>rin Döviz Hesaplarının Düzeni Hakkında Geçici<br />

Kurallar”, “İhale Yasasının Uygulanması <strong>ile</strong> İlgili Ferman”, “Sosyal<br />

Sigorta Kanunu”, “Özelleştirme Çeklerinin Halka Dağıtılması<br />

İle İlgili Ferman”, “İlaç <strong>ve</strong> Eczacılık Faaliyetleri Hakkında<br />

Ferman”, “Gelir Vergisi Kanunu”, “Toptancı <strong>ve</strong> Perakendec<strong>ile</strong>rin<br />

Faaliyetleri Hakkında Kanun”, “Yabancı Sermaye Kanununda<br />

Yapılan Değişiklikler ” gibi kanunlar ülkenin dışa açılmasında<br />

<strong>ve</strong> serbest pazar ekonomisinde gerekli olan diğer düzenlemeler<br />

hayata geçirilmektedir.<br />

Ülkede özelleştirme faaliyetleri süratle devam etmektedir.<br />

1997 Ocak-Mart döneminde özelleştir<strong>ile</strong>n konutların sayısı geçen<br />

yıla göre %34 artarak 8 bine ulaşmıştır. Özelleştir<strong>ile</strong>n binaların<br />

%11’i kamu kurum <strong>ve</strong> kuruluşlarına aittir. Özelleştir<strong>ile</strong>n<br />

binaların 3/4’ü Bakü’de, %7’si Sumgayıt’ta, %4’ü Gence’de,<br />

%4’ü de Mingeçevirde bulunmaktadır.<br />

2. 2. AZERBAYCAN - TÜRKİYE İLİŞKİLERİ<br />

1997’nin ilk 3 ayında Azerbaycan’ın Türkiye <strong>ile</strong> olan dış ticareti<br />

45 milyon $ civarında olmuştur (ithalat 38 milyon $, ihracat 7<br />

milyon $). 1996’nın aynı döneminde toplam dış ticaret hacmi 53<br />

milyon $ (ithalat 44 milyon $, ihracat 9 milyon $)’dır. İki ülke<br />

69


Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />

arasındaki dış ticaretin düşmesinin en büyük sebebi gümrüklerdeki<br />

yüksek <strong>ve</strong>rgi oranlarıdır. Türkiye’nin Azerbaycan’a ihraç<br />

ettiği ürünler arasında gıda maddeleri ilk sırayı almaktadır. İhraç<br />

ürünlerimiz; un <strong>ve</strong> unlu mamuller, eczacılık ürünleri, margarin,<br />

buğday, zeytinyağı, ay çiçek yağı, süt <strong>ve</strong> süt mamulleri,<br />

yumurta, makarna, bira, patates, küp <strong>ve</strong> toz şeker, çikolata <strong>ve</strong><br />

şekerleme ürünleri, mey<strong>ve</strong> suları, peynir, bisküvi, hazır deri mamulleri,<br />

trikotaj ürünleri, sentetik deterjanlar, sabun, duvar kağıtları,<br />

sıhhi tesisat malzemeleri, tekstil sanayii için makinalar,<br />

lastik <strong>ve</strong> plastikten mamul eşya, beyaz eşya, telekomünikasyon<br />

ürünleri, elektrik enerjisi v.b.’dir.<br />

Azerbaycan’dan ithal ettiğimiz başlıca mallar arasında ham<br />

alüminyum, pamuk, poliet<strong>ile</strong>n, ham deri, pamuk ipliği, yün, ham<br />

bakır, alkollü içk<strong>ile</strong>r <strong>ve</strong> fosfatlı gübreler yer almaktadır. Bunun<br />

dışında başta bavul ticareti olmak üzere iki ülke arasındaki kayıt<br />

dışı dış ticaret işlemlerinin daha büyük boyutlarda olduğunu<br />

söyleyebiliriz. Azerbaycan’la ikili <strong>ekonomik</strong> <strong>ve</strong> ticari ilişk<strong>ile</strong>rimizin<br />

geliştirilmesi yönünde çeşitli tarihlerde bir çok protokol<br />

<strong>ve</strong> anlaşma imzalanmıştır. Bunlar arasında yatırımcılarımız<br />

açısından önem taşıyan “Yatırımların Karşılıklı Teşviki <strong>ve</strong> Korunması<br />

Hakkında Anlaşma” <strong>ve</strong> “Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Arasında<br />

Çifte Verg<strong>ile</strong>ndirmenin Önlenmesi Anlaşması”dır. Bu anlaşmalardan<br />

ilki 31 Temmuz 1996 tarihinden itibaren, diğeri ise<br />

1 Ocak 1998 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiştir. Geçiş döneminde<br />

olan <strong>ve</strong> yatırıma ihtiyacı bulunan Azerbaycan’a Türk<br />

sermayesinin katkısı önemli boyutlardadır 38 .<br />

Azerbaycan’ın 2000 yılında da en fazla ithalat yaptığı 2.ülke<br />

Türkiye olmuştur. 2000 yılında toplam ithalatının % 11’ini, toplam<br />

ihracatının ise % 6’sını Türkiye <strong>ile</strong> gerçekleştirmiştir. 1991<br />

38 T.C.; BAŞBAKANLIK; TÜRK İŞBİRLİĞİ VE KALKINMA İDARESİ BAŞKAN-<br />

LIĞI; AZERBAYCAN CUMHURİYETİ; http://www.tika.gov.tr, 20 Aralık, 2004<br />

70


Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />

yılından itibaren gelişen <strong>siyasi</strong> <strong>ve</strong> <strong>ekonomik</strong> ilişk<strong>ile</strong>re paralel olarak<br />

artan dış ticaret hacmimiz ülkemiz lehine fazla <strong>ve</strong>rmektedir.<br />

Ancak, 1998 yılında yaşanan Rusya krizi sonrası Rublenin<br />

devalüe edilmesinin de etkisi <strong>ile</strong> Rus malları Azerbaycan pazarında<br />

mutlak fiyat avantajı sağlamış <strong>ve</strong> halkın gelir seviyesinin<br />

de düşük olması sebebiyle fiyatı, talebi belirleyici en önemli kriter<br />

haline getirmiştir. Bu gelişmelerin sonucu olarak, ülkemizden<br />

gelen mallara olan talep azalmıştır. Bu durum, Azerbaycan’da iş<br />

yapan iş adamlarımızı da doğrudan etk<strong>ile</strong>miştir.<br />

1999 yılında Azerbaycan <strong>ile</strong> olan ticaretimizde geçmiş yıllara<br />

göre düşme görülmüştür. 1996, 1997 <strong>ve</strong> 1998 yıllarında en<br />

fazla ithalatın yapıldığı ülke Türkiye iken, 1999 <strong>ve</strong> 2000 yıllarında<br />

Rusya’dan sonra ikinci sırada yer almıştır. İhracatımızın<br />

düşmesinde önemli etkenlerden biri de müteahhit firmalarımızın<br />

üstlenmiş oldukları taahhüt işlerinin büyük ölçüde tamamlanmış<br />

olması <strong>ve</strong> yeni büyük projelerin başlamamasıdır. 2001 <strong>ve</strong><br />

2002 yıllarında ihracatımı yeniden artmaya başlamıştır.<br />

1992-2000 yılları arasında Türkiye <strong>ile</strong> Dış Ticareti (Milyon $) 39<br />

1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002<br />

İthalatı 216.8 179.7 220.1 142.4 128.4 148.1 156.1<br />

İhracatı 39.7 41.3 135.8 69.0 104.9 67.3 83.3<br />

Denge -177.1 -138.4 - 84.3 -73.4 -23.5 -80.785 -72<br />

Azerbaycan’dan İthal Ettiğimiz Başlıca Mallar:<br />

Dizel yakıtı, pamuk, ham petrol, poliet<strong>ile</strong>n, deri, alkollü içecekler,<br />

ham alüminyum, benzindir.<br />

39 Kaynak: T.C.DTM-Bakü T.Müş. 1999, 2000 yılları raporları, Azerbaycan Devlet<br />

İstatistik Komitesi yayınları<br />

71


Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />

Azerbaycan’a İhraç Ettiğimiz Başlıca Mallar:<br />

Buğday unu, eczacılık ürünleri, sentetik deterjanlar, elektrik<br />

enerjisi, binek otomobilleri, akümülatör, otomobil lastikleri,<br />

mobilya, inşaat malzemeleri, duvar kağıtları, sıhhi tesisat malzemeleri,<br />

tekstil sanayi için makine <strong>ve</strong> teçhizat, deri giyim eşyası,<br />

kozmetik ürünleri, trikotaj ürünleri, lastik <strong>ve</strong> plastikten<br />

mamul eşya, televizyon, buzdolabı vs., cam kaplar, alüminyum<br />

profil, adi metallerden eşya, ağaç imali için makinalar, telekomünikasyon<br />

teçhizatı, kablolar, elektrik malzemeleri, kırtasiye<br />

malzemeleri, hazır giys<strong>ile</strong>r, margarin, buğday, zeytinyağı, ay çiçek<br />

yağı, tereyağı, soya yağı, gıda sanayi için makine <strong>ve</strong> teçhizat,<br />

çay, konser<strong>ve</strong>, salça, dondurma, sebze (patates <strong>ve</strong> soğan),<br />

yumurta <strong>ve</strong> tavuk eti, maden suyu, alkolsüz içk<strong>ile</strong>r, bira, makarna,<br />

küp <strong>ve</strong> toz şeker, çikolata <strong>ve</strong> şekerleme ürünleri, mey<strong>ve</strong><br />

suları, peynir, bisküvi.<br />

Azerbaycan’da Mevcut Türk Yatırımcıları:<br />

Azerbaycan bir çok avantajları <strong>ile</strong> Türk İşadamları tarafından<br />

yatırım <strong>ve</strong> ticari faaliyet göstermek açılarından tercih ed<strong>ile</strong>n<br />

bir ülkedir. Bu itibarla bir çok Türk şirketi Azerbaycan’da<br />

müşterek müessese kurmuşlar, şube <strong>ve</strong>ya temsilcilik açmışlardır.<br />

Azerbaycan’da Kurulu Türk Şirketlerinin Sayısı<br />

<strong>ve</strong> Statülerine Göre Dağılımı 40<br />

Statüsü 1991-1995 1996 1997 1998 1999 2000 Toplam<br />

Müşterek Müessese 394 72 78 67 33 16 660<br />

%100 Türk Sermayeli Şirket 176 65 116 126 42 36 561<br />

Temsilcilikler 29 8 21 23 17 8 106<br />

TOPLAM 599 145 215 216 92 60 1.327<br />

40 Kaynak: T.C.DTM-Bakü Ticaret Müşavirliği 1999, 2000 yılı raporu,<br />

72


Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />

Değişik alanlarda faaliyet gösteren Türk firmalarının büyük<br />

bir kısmı ticaret yapmakta <strong>ve</strong>ya küçük <strong>ve</strong> orta ölçekli yatırımı<br />

tercih etmektedir. Bu firmaların faaliyet alanları; petrol,<br />

telekomünikasyon, bankacılık <strong>ve</strong> sigortacılık, gıda malları imalatı,<br />

eğitim, basın-yayın, tekstil <strong>ve</strong> konfeksiyon, taşımacılık, otomotiv,<br />

orman ürünleri, demir-çelik, demir dışı metaller, inşaat<br />

malzemeleri <strong>ve</strong> müteahhitlik hizmetleri gibi sektörlerdedir. Türk<br />

şirketleri, Azerbaycan’ın serbest piyasa ekonomisine geçişinde,<br />

doğrudan <strong>ve</strong> dolaylı olarak, tecrübeleriyle önemli rol oynamaktadırlar.<br />

2000 yılı sonu itibariyle % 100 Türk sermayeli, müşterek<br />

müessesse, şube <strong>ve</strong>ya temsilcilik olarak yaklaşık 1.327 adet<br />

Türk şirketi, Azerbaycan’da resmi kuruluş işlemlerini yaparak<br />

tüzel kişilik kazanmıştır. Bu şirketlerden önemli bir bölümü faaliyetlerini<br />

devam ettirememektedirler. Azerbaycan’da halen değişik<br />

sektörlerde toplam 600 civarında Türk şirketi faaliyet göstermektedir.<br />

Türk firmalarının Azerbaycan’da gerçekleştirdikleri<br />

yatırımların miktarının 1,5 milyar $ civarında olduğu tahmin<br />

edilmekte <strong>ve</strong> yaklaşık 30.000 kişi istihdam edilmektedir.<br />

Ülkede petrol dışı yabancı sermaye yatırımlarında Türkiye<br />

birinci sırada yer almaktadır. Azerbaycan’ın sahip olduğu rezervleri<br />

işletmek amacı <strong>ile</strong> bugüne kadar oluşturduğu yirmi adet uluslararası<br />

konsorsiyumun dördünde TPAO pay sahibidir (Azeri-<br />

Çırak-Güneşli sahasında % 6.75, Şah Denizi Sahasında % 9,<br />

Kürdaşı Sahasında %5 <strong>ve</strong> Araz-Alov-Şark Sahasında %10-Offshore).<br />

Ayrıca, iki özel Türk şirketinin ( PET Holding <strong>ve</strong> Atilla<br />

Doğan İnş Ltd.) Azerbaycan Devlet Petrol Şirketi (SOCAR) <strong>ile</strong><br />

oluşturdukları müşterek müesseseler karada petrol çıkarmaktadırlar<br />

(Mişovdağ <strong>ve</strong> Hilli Babazanan sahaları). Azerbaycan’da<br />

irili ufaklı 50’den fazla Türk Müteahhitlik firmasının üstlenmiş<br />

olduğu toplam taahhüt miktarı yaklaşık 650 milyon Dolardır.<br />

Bakü Uluslararası Havalimanı <strong>ve</strong> A.C. Merkez Bankası binası<br />

73


Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />

gibi önemli prestij binalarının yer aldığı işlerin büyük kısmı<br />

başarıyla tamamlanarak teslim edilmiştir. Bu sektörde yaklaşık<br />

3000 kişi istihdam edilmekte olup, bunların % 70’i Azeri vatandaşıdır.<br />

Bankacılık sektöründe faaliyet gösteren Türk sermayeli<br />

5 banka <strong>ve</strong> 3 sigorta şirketi bulunmaktadır.<br />

Türk Eximbank tarafından Azerbaycan Cumhuriyetine açılan<br />

250 Milyon ABD Dolarlık krediden 91.7 milyon ABD Dolarlık<br />

kısmı kullanılmıştır. İhracatın finansmanına yönelik 100<br />

milyon ABD Dolarlık kredinin yanı sıra, 150 milyon ABD Dolarlık<br />

proje kredisi çerçe<strong>ve</strong>sinde; elektrikli ev aletleri tesisi, ekmek<br />

fırınları <strong>ve</strong> havaalanı renovasyonu finanse edilmiştir. Geri<br />

ödeme problemleri nedeniyle 08.08.1996 tarihinde toplam 74.8<br />

milyon ABD Dolarlık Borç Erteleme Anlaşması imzalanmıştır.<br />

İmzalanan hükümetler arası protokol gereği, 48.7 milyon<br />

ABD Dolarlık tutar devlet borcuna dönüştürülmüş olup, halen<br />

geri ödeme problemleri sürdüğünden, bakiye 29.3 Dolarlık tutarın<br />

yeniden ertelenmesine ilişkin çalışmalar devam etmektedir.<br />

Ayrıca Türk Eximbank tarafından Nahçıvan’a 19.63 milyon<br />

dolarlık kredi açılmış <strong>ve</strong> kullandırılmıştır.<br />

2. 3. AZERBAYCAN’DA FAALİYET GÖSTEREN TÜRK<br />

YATIRIMCILARI<br />

Azerbaycan’da faaliyet gösteren firmalar arasında sayı çokluğu<br />

<strong>ve</strong> sektör çeşitliliği itibariyle en çok Türk firmaları mevcuttur.<br />

1991 yılından itibaren Azerbaycan’a yatırım için gelen Türk firmaları<br />

petrol, inşaat, telekomünikasyon, bankacılık, sigortacılık,<br />

ulaştırma, nakliyat, gıda maddeleri alım-satımı, tekstil, mobilya,<br />

dekorasyon, basın-yayın <strong>ve</strong> matbaacılık, inşaat malzemeleri satışı,<br />

konfeksiyon, unlu mamuller, çeşitli hizmet üretimi, mali <strong>ve</strong><br />

hukuki danışmanlık, makine imalat, kırtasiye, orman ürünleri,<br />

74


Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />

çay paketleme, akü imalatı, metal işleme gibi konularda faaliyet<br />

göstermektedirler.<br />

1997 Nisan ayı sonu itibarıyla Azerbaycan’da 400 adet %100<br />

yabancı sermayeli müstakil firma , 520 müşterek müessese <strong>ve</strong><br />

50 temsilcilik resmi olarak kurularak kayıttan geçmiştir. Halen<br />

faaliyette bulunan müstakil firma, müşterek müessese <strong>ve</strong> temsilcilik<br />

sayısı 550 civarında olup, diğerleri faal durumda değildir.<br />

1997 yılının Nisan ayı itibariyle Azerbaycan’da Türk firmalarının<br />

koymuş oldukları yabancı sermaye miktarı toplam 1 milyar<br />

$ civarındadır. Resmi rakamların fiili rakamdan az görünmesinin<br />

sebepleri ise her hangi bir şirket kurmadan faaliyet gösteren<br />

firmaların bulunması, firmaların daha çok <strong>ve</strong>rgi <strong>ve</strong> rüsum<br />

ödememek için kuruluş sermayelerini düşük göstermeleridir.<br />

Zengin yeraltı <strong>ve</strong> yerüstü kaynakları bulunan, kalifiye iş<br />

gücüne sahip <strong>ve</strong> ülkemize çok yakın olan, dil avantajı bulunan<br />

Azerbaycan’a daha çok yatırım yapılamamasının en büyük sebepleri<br />

hukuki alt yapının <strong>ve</strong> yasal düzenlemelerin eksik olmasıdır.<br />

Bilindiği üzere, Türkiye-Azerbaycan Karma Ekonomik Komisyonu<br />

(KEK) I. toplantısı 25-26 Şubat 1997 tarihleri arasında<br />

Ankara’da toplanmıştır. Toplantı protokolünde ticari ilişk<strong>ile</strong>r (genel<br />

durum, ticaret heyeti, fuar <strong>ve</strong> serg<strong>ile</strong>r, Bakü <strong>ve</strong> Nahçıvan’da<br />

iş merkezleri kurulması konuları, Eximbank kred<strong>ile</strong>ri, buğday<br />

sevkıyatı, bankacılık) sanayi alanında işbirliği çerçe<strong>ve</strong>sinde<br />

enerji işbirliği, petrol boru hattı, petrol <strong>ve</strong> doğalgaz arama faaliyetleri,<br />

elektrik enerjisi, madencilik, müteahhitlik, serbest bölgeler;<br />

ulaştırma <strong>ve</strong> haberleşme alanlarında kara, hava <strong>ve</strong> demir<br />

yolu ulaştırmaları, telekomünikasyon, eğitim, çevre, sağlık gibi<br />

konularda görüş birliğine varılmıştır 41 .<br />

41 George Asanishvili; Ist International Silk Road Symposium on Media News; “24<br />

SAATI”, 26 June, 2003, Scientific and political aspects of the “Great Silk Road”<br />

75


Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />

25-27 Mart 1997 tarihleri arasında Devlet Bakanı Sn. Ayfer<br />

YILMAZ Başkanlığında Ege İhracatçı Birlikleri’nin organizasyonu<br />

<strong>ile</strong> “Bakü’de Türkiye-Azerbaycan Yatırım <strong>ve</strong> İşbirliği<br />

İmkanları” konusunda ortak seminer <strong>ve</strong> işadamlarının karşılıklı<br />

görüşmeleri gerçekleştirilmiştir. Türkiye’den <strong>ve</strong> Azerbaycan’dan<br />

120’den fazla işadamının görüş alış-<strong>ve</strong>rişinde bulunduğu seminer<br />

iki ülke arasındaki <strong>ekonomik</strong>, ticari <strong>ve</strong> kültürel işbirliği fırsatlarını<br />

geliştirmede önemli katkılar sağlamıştır. Azerbaycan<br />

Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sn. Haydar ALİYEV’in 5-9 Mayıs<br />

1997 tarihleri arasında Türkiye’ye yaptığı resmi ziyaret her<br />

iki ülkede geniş yankılar yaratmış, ülkelerimiz arasındaki dostluk<br />

<strong>ve</strong> işbirliği imkanlarının daha da geliştirilmesi çerçe<strong>ve</strong>sinde<br />

önemli merhaleler kaydetmiştir.<br />

Forum Fuarcılık <strong>ve</strong> Geliştirme A.Ş. tarafından 14-18 Mayıs<br />

1997 tarihleri arasında Bakü’de ikinci defa organize ed<strong>ile</strong>n<br />

“TURKISH EXPO ‘97 BAKÜ; TÜRK TİCARET VE SANAYİ<br />

ÜRÜNLERİ FUARI” düzenlenmiştir. Fuarın açılış törenine,<br />

T.C. Bakü Büyükelçimiz Sn. O. Faruk LOĞOĞLU, Azerbaycan<br />

Cumhuriyeti Başbakanı Sn. Artur RESİZADE, Dış Ekonomik<br />

İlişk<strong>ile</strong>r Bakanı Sn. Kudret GULİYEV <strong>ve</strong> Ticaret <strong>ve</strong> Sanayi<br />

Odası Başkanlığı yetkil<strong>ile</strong>ri <strong>ile</strong> çok sayıda Azerbaycan Makamları,<br />

Azerbaycanlı <strong>ve</strong> Türk işadamları <strong>ve</strong> basın mensupları iştirak<br />

etmişlerdir. “TURKISH EXPO ‘97” Fuarı’na toplam 92<br />

firma <strong>ve</strong> kuruluş katılmıştır. Fuarda gıda maddeleri (un, yağ,<br />

yumurta, makarna, fındık, çay), temizlik ürünleri, otomobil yedek<br />

parçaları, mobilya, konfeksiyon, <strong>ile</strong>tişim ürünleri, kırtasiye<br />

malzemeleri, inşaat malzemeleri, tarım makinaları, sıhhi tesisat<br />

malzemeleri, ayakkabı vb. serg<strong>ile</strong>nmiştir42 .<br />

42 http://www.foreigntrade.gov.tr/DUNYA/RAPOR/baku/azerbay.htm ; 7 Aralık,<br />

2004<br />

76


Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />

2. 4. AZERBAYCAN - TÜRKİYE TOHUM ÜRETİM VE<br />

ARAŞTIRMASI İŞLETMESİ PROJESİ<br />

Azerbaycan’daki zengin tarım alanları <strong>ve</strong> geniş çeşitliliğe sahip<br />

iklim bölgeleri geniş çeşitlilikte ürün yetiştirilmesini mümkün<br />

kılmaktadır. Tarım, Azerbaycan’ın ekonomisinde gelişim <strong>ve</strong> yatırım<br />

için ikinci önemli kolu oluşturmaktadır. Azerbaycan’da yeryüzünde<br />

mevcut 13 iklimsel bölge türünün 9’u mevcuttur. Bu<br />

çeşitlilik subtropik iklimden tundra iklimine kadar uzanmaktadır.<br />

Bu durum geniş çeşitlilikte, kaliteli <strong>ve</strong> işlenmeye değer ürün<br />

elde edilmesini mümkün kılmaktadır. Fakat diğer yeni cumhuriyetler<br />

gibi, tarım halen yeni market ekonomisi geçiş sürecinin<br />

sıkıntılarını yaşamaktadır.<br />

Azerbaycan, çoğu 40 000 km’den daha uzun kanal <strong>ve</strong> borularla<br />

sulanabilmekte olan yaklaşık 6,5 milyon ha ekili alana sahiptir.<br />

1998 istatistiklerine göre, kırsal kesimde yaşayan nüfus<br />

sayısı 3 600 000’dir. Bu nüfusun 871 600’ü resmi istihdam <strong>ile</strong><br />

tarımsal faaliyetlerde bulunmaktadır. Araz<strong>ile</strong>rin özel mülkiyeti,<br />

Sovyetlerin Azerbaycan’ı işgal ettiği 1920 tarihinde sona ermiştir.<br />

Bu tarihten sonra tarım araz<strong>ile</strong>ri kolhoz (kollektif işletmeler)<br />

<strong>ve</strong> sovhoz (devlet işletmeleri) adı <strong>ve</strong>r<strong>ile</strong>n devlet mülkiyeti esasına<br />

dayalı tarımsal kooperatiflerle idare edilmeye başlanmıştır.<br />

Bu dönemde, nerede hangi ürünlerin üret<strong>ile</strong>ceği <strong>ve</strong> bu ürünlerin<br />

hasat edildikten sonra nereye gönder<strong>ile</strong>ceği Sovyet liderler tarafından<br />

dikte edilmekteydi. Daha sonra Azerbaycan’ın tarımsal<br />

açıdan <strong>ve</strong> özellikle de mey<strong>ve</strong> <strong>ve</strong> sebze yetiştiriciliği yönlerinden<br />

olağanüstü bir potansiyele sahip olduğu keşfedilmiştir. Lankaran<br />

yöresi özellikle lahana, domates <strong>ve</strong> biber üretimi için çok el<strong>ve</strong>rişlidir.<br />

Bu yöre ülkenin güney sınırında İran’a yakın bölgede<br />

bulunmaktadır. Bu yöre geçmişte çok <strong>ve</strong>rimli olduğunda “Tüm<br />

Birliğin Bahçesi” olarak adlandırılmaktaydı. Ayrıca, Guba, Haçmaz<br />

<strong>ve</strong> Masallı yörelerindeki kolhoz <strong>ve</strong> sovhozlarda da sebzecilik<br />

77


Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />

büyük bir öneme sahip idi. Toplam olarak Azerbaycan, 500 000<br />

- 600 000 ton sebzeyi Birlik Fonu’na göndermekteydi.<br />

Azerbaycan için pamuk endüstrisi de büyük bir öneme sahiptir.<br />

1970’ler <strong>ve</strong> 1980’lerde her yıl yaklaşık bir milyon ton civarında<br />

pamuk üretilmekteydi. Ancak, dünya piyasalarındaki<br />

pamuk fiyatlarının düşüşüne bağlı olarak günümüz üretimi oldukça<br />

büyük miktarlarda azalmıştır. Azerbaycan’daki tahıl üretimi<br />

esasen Sovyet döneminde büyük bir artışa geçerek 1970 <strong>ve</strong><br />

1980’lerde yıllık bir milyon tona kadar ulaşmıştır. Ayrıca, birim<br />

alandan elde ed<strong>ile</strong>n ürün miktarı da 1913 <strong>ve</strong> 1970 arasında üç<br />

kattan fazla artış göstermiştir. Sovyet yönetimi Azerbaycan’daki<br />

tahıl üretimini daha <strong>ile</strong>ri seviyelere götürmek yerine şarap endüstrisi<br />

üzerinde durmayı tercih etmiştir. Azerbaycan’da üretimden<br />

kes<strong>ile</strong>n tarım ürünlerinden birisi de pirinçtir. Pirinç,<br />

Azerbaycan’da geleneksel olarak <strong>ve</strong> uzun yıllardır bazı güney<br />

bölgelerde (Masallı, Lankaran, Şeki) <strong>ve</strong> kuzeydeki Gagavuz dağlarının<br />

eteklerinde yetiştirilmekteydi. Sovyet liderler SSCB’nin<br />

diğer cumhuriyetlerinde çok fazla pirinç üretildiğini <strong>ve</strong> bu nedenle<br />

de Azerbaycan’da üretimine gerek olmadığını bildirerek<br />

pirinç üretimini durdurmuştur.<br />

1970’lerde Komünist Parti <strong>ve</strong> bakanlar kurulu Azerbaycan<br />

tarımının özellikle şaraplık üzüm üretimi yönünde geliştirilmesi<br />

için girişimlere başlamışlardır. Mevcut sermayenin çoğu<br />

tren yolları <strong>ve</strong> sulama borularının döşenmesine ayrılarak yaklaşık<br />

70 000 - 80 000 hektar arazi şaraplık üzüm üretimine açılmıştır.<br />

Bu amaçla planlan hedef <strong>1990</strong>’dan itibaren yıllık 3 milyon<br />

ton üzüm üretimi sağlamaktı. 1982 yılında üretim alanlarını<br />

çok fazla genişletmeden <strong>ve</strong> <strong>ve</strong>rim düzeyini artırarak yıllık 2,1<br />

milyon tona ulaşılmıştır.<br />

78


Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />

Sovyet rejimi zamanında yukarıda bahsed<strong>ile</strong>n politikaların<br />

ışığında Azerbaycan’da rejimin gerekli gördüğü üç tarımsal üretim<br />

kolu geliştirilmiştir:<br />

*Pamuk üretimi<br />

*Şarap üretimi<br />

*Sebze üretimi<br />

Bu ürünlerin çok az bir kısmı Azerbaycan’da tutulmaktaydı.<br />

Örneğin, üret<strong>ile</strong>n pamuk Rusya’ya gönderilmekte <strong>ve</strong> Ruslar bunları<br />

işleyerek elbise üretmekteydi. Tabii bu işten elde ed<strong>ile</strong>n büyük<br />

karlar da Ruslara kalmaktaydı. Moskova Azerbaycan’ı her<br />

zaman bağımlı kılarak kendi bünyesi içerisinde tutmaya çalışmıştır.<br />

Azerbaycan her yıl Birlik Fonundan ortalama 1 200 000<br />

ton süt <strong>ve</strong> süt ürünleri <strong>ile</strong> 35 000 - 40 000 ton et <strong>ve</strong> et ürünleri<br />

almaktaydı. Çünkü Azer<strong>ile</strong>re kendi hayvanlarını kend<strong>ile</strong>ri yetiştirmek<br />

için gerekli olan hayvan yemi üretimi izni Sovyet yönetimince<br />

<strong>ve</strong>rilmemekteydi. Bu sözde planlı ekonomi mazeretiyle<br />

Moskova Azer<strong>ile</strong>rin hayvan yetiştirme hakkını elinden almıştır.<br />

Bunun sonucu olarak Azer<strong>ile</strong>r diğer Sovyet Cumhuriyetlerine<br />

oranla çok daha az et <strong>ve</strong> süt ürünleri tüketmiştir. Örneğin<br />

Sovyetler Birliği’nin ortama kişi başına düşen yıllık et tüketimi<br />

65 kg iken Azerbaycan’da bu oran 37 kg civarında olmuştur.<br />

Azerbaycan’ın bağımsızlığına kavuşmasından sonra, parlamento<br />

1996’da devlet mülklerinin özelleştirilmesinin kolaylaştırılmasını<br />

sağlayan bir yasayı yürürlüğe koymuştur. Buna göre tarım<br />

araz<strong>ile</strong>ri kişisel mülklere ayrılarak devredilmiştir. Bağımsız<br />

Devletler Topluluğu içerisinde Azerbaycan bu sistemi uygulayan<br />

tek ülke olmuştur. Kazakistan, Özbekistan <strong>ve</strong> diğer Cumhuriyetlerde,<br />

araz<strong>ile</strong>r geçici kullanım için kira ya da leasing yoluyla <strong>ve</strong>rilmektedir.<br />

Traktör <strong>ve</strong> diğer tarımsal ekipmanlar mülkiyet paylaşım<br />

esasına göre çiftçi gruplarına devredilmiştir. Örneğin bir<br />

79


Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />

traktör 10 çiftçinin hizmetine sunulmak için <strong>ve</strong>rilmiştir. Traktöre<br />

ulaşamayan çiftçi diğerleriyle anlaşmak suretiyle traktörü<br />

kullanabilmektedir. Ancak makinaların artık iyiden iyiye eskimesi<br />

<strong>ve</strong> bakımsız kalması nedeniyle kullanım imkanı <strong>ve</strong> <strong>ve</strong>rimliliği<br />

sınırlanmaktadır. Azerbaycan Tarım Bakanlığı halkın<br />

makine alım gücünün de yeterli olmadığından hareketle, ülke<br />

genelinde 1996 itibariyle devlete ait hayvanların hemen hepsi<br />

(% 99.8 büyükbaş, % 98 küçükbaş) özel sektöre dağıtılmıştır.<br />

Kalan hayvanlar hükümet tarafından yetiştiricilik amaçları için<br />

kullanılmaktadır. Azerbaycan Tarım Bakanlığı <strong>ve</strong>r<strong>ile</strong>rine göre,<br />

bir milyonun üzerinde insan tarım arazisi sahibi olmuş <strong>ve</strong> çiftlik<br />

sayısı 30 000’e ulaşmıştır. Yeni tip çiftlikler, eski Sovyet tipi<br />

kollektif formlarda (kolhoz) oluşturulmaktadır.<br />

Azerbaycan Tarım Bakanlığı, kendi iç yapısına tarıma yönelik<br />

yeni bir devlet politikası çerçe<strong>ve</strong>sinde işlevsellik kazandırmayı<br />

planlamaktadır. Bakanlık içerisindeki bu yeni reformlar,<br />

Dünya Bankası, İslam Kalkınma Bankası <strong>ve</strong> EBRD gibi kuruluşlar<br />

<strong>ve</strong> diğer uluslararası finans kurumlarından alınan tavsiyeler<br />

ışığında başlatılmıştır. Ülkede Sovyet rejimi döneminde<br />

azaltılan ürünler tekrar üretim zemini kazanma aşamasındadır.<br />

Azerbaycan şu anda pirinç ihtiyacını İran, Brezilya <strong>ve</strong> Çin’den<br />

karşılamaktadır. Ancak ülkede yeniden pirinç ekimine başlanmış<br />

<strong>ve</strong> 1999’da 3 629 hektar 2000 yılında ise 4 437 hektar alanda pirinç<br />

üretimi yapılmıştır. Ülkenin <strong>ile</strong>riki dönemlerde pirinç üretimi<br />

açısından kendine yeter bir ülke haline gelmesi umulmaktadır.<br />

Sovyet rejiminin dağılmasından sonra Azerbaycan daha<br />

fazla tahıl üretimine yönelmiştir. Şu anda tümü kendi ihtiyaçlarında<br />

kullanılmak üzere yıllık 1,5 ton tahıl üretmektedir ancak<br />

yıllık ihtiyaç yaklaşık 2,5 ton civarındadır. Bu günlerde tahıl<br />

üretimini artırmak için şaraplık üzüm bağlarının buğday<br />

tarlalarına çevrilmesi yönünde bir eğilim gözlemlenmektedir.<br />

80


Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />

Üretiminin tekrar gündeme getirilmesi düşünülen bir başka<br />

ürün de şekerpancarıdır. Azerbaycan, Sovyet rejimi döneminden<br />

önce önemli miktarlarda şekerpancarı üretmekteydi. Ancak<br />

Ukrayna da bu ürünü üretmeye <strong>ve</strong> SSCB’nin tümünün ihtiyacını<br />

karşılamaya başlayınca Azerbaycan’da pancar üretimi<br />

yapmaya gerek kalmamıştır. Bağımsızlıktan sonra, Nahçıvan,<br />

Beylagan, Sabirabad, İmişli <strong>ve</strong> Salyan yörelerinde tekrar üretilmeye<br />

başlanmıştır. Bugün Azerbaycan yıllık yaklaşık 50 000<br />

- 60 000 ton pancar üretmektedir. Ancak ülkede şekerpancarını<br />

işleyecek fabrika bulunmamaktadır. Dolayısıyla, pancar sınır<br />

şehri Bilasuvar’dan İran’ın Ardabil şehrine gönderilmektedir.<br />

İran pancarı işleyip, işlenmiş ürün olarak Azerbaycan’a geri<br />

göndermektedir. Bu sistem Azeri tüketic<strong>ile</strong>r için şeker I çok pahalı<br />

hale getirmektedir. Bu nedenle ülkede şekerpancarı fabrikası<br />

kurulmasına ihtiyaç duyulmaktadır. Rejim değişikliğinden<br />

sonra ülkedeki karlı eğilimlerden birisi de büyükbaş hayvan yetiştiriciliğidir.<br />

Şu an ülkede geçmişle kıyaslandığında oldukça<br />

fazla et <strong>ve</strong> süt ürünleri bulunmaktadır. Bu üretimin hemen hepsi<br />

özel çiftliklerce sağlanmaktadır. 1996’daki özelleştirmeden sonra<br />

büyükbaş hayvan yetiştiriciliği artmış <strong>ve</strong> çiftç<strong>ile</strong>r bu sektörden<br />

para kazanmaya başlamıştır. Ayrıca ülkede süt ürünlerinin kalitesi<br />

de geliştirilmiştir. Şu an Azerbaycan şirketleri 15 çeşit süt<br />

mamulünü (yoğurt, kaşar, beyaz peynir, süt, vb.) üretmektedir.<br />

Halen fabrikaların çoğunun özelleştir<strong>ile</strong>memiş olması tarımsal<br />

gelişimin önündeki en büyük darboğazlardan biri durumundadır.<br />

Üretic<strong>ile</strong>r, ürettiklerinin tümünü alacak kiş<strong>ile</strong>r aramaktadır.<br />

Ürünlerinin bir kısmı henüz tazeyken markete sunabilmektedir.<br />

Ancak, kalan ürünün bozulmadan bir fabrika <strong>ve</strong>rilmesi<br />

güçlüğü yaşandığından ürün ziyan olmakta <strong>ve</strong> dolayısıyla da<br />

kar marjı düşmektedir.<br />

81


Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />

Şu an sadece bir kaç fabrika özelleştirilmiş <strong>ve</strong> işler vaziyettedir.<br />

Guba <strong>ve</strong> Saatli yöresindeki fabrikalar küçük paketler halinde<br />

çeşitli reçel <strong>ve</strong> marmelatlar üretmektedir. Lankaran’daki bir<br />

başka fabrika da salça üretmektedir. Bu üç yeni fabrika ürünlerini<br />

Japonya, Rusya, Belçika <strong>ve</strong> İsviçre gibi ülkelere ihraç etmektedir.<br />

Ayrıca çay işleme fabrikalarının da özelleştirilmesine<br />

ihtiyaç duyulmaktadır. Azerbaycan’ın çay üretimi 1970’lerde 34<br />

000 ton civarında iken bu miktar geçen zaman zarfında azalmış<br />

<strong>ve</strong> geçen yıl sadece 1 900 ton olarak gerçekleşmiştir. Bu durum<br />

kısmen ülkede çalışır vaziyette çay işleme fabrikasının bulunmayışından<br />

kaynaklanmaktadır. Ancak yakın zamanda Bakü’deki<br />

çay fabrikaları Türk şirketlerince satın alınmış <strong>ve</strong> çiftç<strong>ile</strong>r yeniden<br />

çay üretimine başlamıştır. Bu fabrikalarda işlenen Azeri<br />

çayı Türk <strong>ve</strong> Hint çayı <strong>ile</strong> karıştırılarak satışa sunulmaktadır.<br />

Geçmişteki yaşanan Dağlık Karabağ savaşı Azerbaycan’da büyük<br />

sıkıntılara neden olmuştur. Günümüzde Azerbaycan’ın %<br />

20 oranındaki arazisi Ermen<strong>ile</strong>r tarafından işgal edilmiş bulunmaktadır.<br />

Bu araz<strong>ile</strong>rin büyük kısmı da <strong>ve</strong>rimli tarım alanlarıdır.<br />

Örneğin, Fuzuli yöresinde yıllık 100 000 ton üzüm üretilmekteydi.<br />

Zangilan şehri üç üzüm işleme fabrikası <strong>ve</strong> 3000 hektar<br />

üzüm bağına sahipti. Aghdam pamuğu, Gubadli ise hayvancılığı<br />

<strong>ile</strong> meşhur bölgelerdi. Azerbaycanlılar bu yöreyi terk etmek<br />

zorunda bırakıldıklarında, yaklaşık 145 000 büyükbaş hayvanı<br />

da yörede bırakmışlardı.<br />

Ülkedeki çoğu yetiştirici <strong>ve</strong> üretici açısından en büyük problem,<br />

nakit para akışının olmayışı ya da sağlanamayışıdır. Çiftç<strong>ile</strong>rin<br />

ödünç para alacağı kredi birliği sistemleri henüz mevcut<br />

değildir. Tarım Bakanlığı her yörede kredi birlikleri oluşturma<br />

amacındadır. Ancak böylelikle tarımsal girdi alımlarındaki tıkanıklık<br />

ya da yetersizlik aşılabilir. Azerbaycan yukarıda bahsed<strong>ile</strong>n<br />

problemleri aştığında tarımsal açıdan geleceği parlak<br />

82


Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />

görünmektedir. Çünkü Azerbaycan’ın iklim <strong>ve</strong> toprak koşulları<br />

birinci kalitede ürününün yetiştirilmesini mümkün kılmaktadır.<br />

Şu anki geçiş döneminin ardından, üretim <strong>ve</strong>rimliliğinin artışı<br />

da kaçınılmaz olacaktır. Bahsedildiği üzere Azerbaycan’ın tarımsal<br />

alandaki sıkıntılarının başında tahıl üretiminin yetersizliği<br />

gelmektedir. 2000 yılında 1,5 milyon ton olan tahıl üretiminin<br />

2001 yılında 1,7 milyon tona yükselmesi hedeflenmektedir.<br />

Ancak bu artış henüz ülke ihtiyacı olan 2,5 milyon tonu karşılamaktan<br />

uzaktır. Tarım Bakanlığına ait tohumculuk enstitülerinde<br />

yeni tohum cinslerinin denenmesi <strong>ve</strong> üretimine yönelik<br />

faaliyetler sürmektedir. Ülke üretiminin isten<strong>ile</strong>n düzeye ulaşamamasındaki<br />

en büyük neden çoğu tohum çeşitlerinde isten<strong>ile</strong>n<br />

<strong>ve</strong>rim düzeyine ulaşılamamasıdır. Bunun da temel kaynağı mekanizasyon<br />

vasıtalarının ülke genelinde oldukça yetersiz <strong>ve</strong> eski<br />

olması, üretim gird<strong>ile</strong>rinin (tohumluk, ilaç v.b) yeterince temin<br />

ed<strong>ile</strong>meden ekim yapılmaya mecbur kalınmasıdır. Ülke genelinde<br />

yapılan incelemede aynı tohum cinsinde bazı bölgelerde 4<br />

ton/ha’ya ulaşan <strong>ve</strong>rim elde edildiği bazı yörelerde ise bu oranın<br />

1,5 ton/ha civarında seyrettiği gözlemlenmiştir43 .<br />

Bu incelemeler ışığında projenin temel hedefi Azerbaycan<br />

Tarım Bakanlığına bağlı olarak Bakü’nün 160 km kuzeyindeki<br />

Haçmaz Bölgesi’nde faaliyet gösteren <strong>ve</strong> eski adı 28 Mayıs Devlet<br />

Kent Teserrufatı Tahıl Tohumculuğu Müessesesi olan işletmenin<br />

örnek bir tahıl tohumculuğu işletmesi olması yönünde gerekli<br />

teknik yardımın sağlanması olmuştur. Bu sayede ülkede halen<br />

sıkıntısı çek<strong>ile</strong>n tahıl üretimindeki yetersizliğin giderilmesine<br />

yönelik somut adımların atılmasına olanak sağlanması amaçlanmıştır.<br />

Ayrıca, Türk tarım teknolojisinin Azerbaycan’da etkin<br />

tanıtımına olanak sağlanması da projenin bir diğer amacı olarak<br />

43 George Asanishvili; Ist International Silk Road Symposium on Media News; “24<br />

SAATI”, 26 June, 2003, Scientific and political aspects of the “Great Silk Road”<br />

83


Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />

belirlenmiştir. Söz konusu işletmeye TİKA tarafından 1996 yılında<br />

toplam 32 ton tahıl tohumluğu gönderilmiş <strong>ve</strong> bazı yerli<br />

tohumluklarımızın denenmesine imkan sağlanmıştır. Bu denemeler<br />

sonucunda ülkemize ait Dağdaş <strong>ve</strong> Gönen cinsi tohumlukların<br />

yöre koşullarına oldukça iyi adapte oldukları gözlemlenmiştir.<br />

Projenin yukarıda belirt<strong>ile</strong>n kısa vadeli hedeflerinin<br />

yanı sıra uzun vadede Türk tarım makinaları imalat sanayiimizin<br />

Azerbaycan’daki boş bulunan tarım makinaları pazarında<br />

önemli yer kazanması hedeflenmektedir. Şu an tarımsal kred<strong>ile</strong>ndirime<br />

sisteminin bulunmadığı Azerbaycan’da bu amaca yönelik<br />

girişimler Azerbaycan Makamları <strong>ve</strong> Uluslar arası kuruluşlarca<br />

sürdürülmektedir. Olası bir kred<strong>ile</strong>ndirime sisteminin<br />

oluşması halinde pazara en yakın ülke olan Türkiye’nin pazarda<br />

önemli bir paya sahip olması kaçınılmaz olacaktır. Bu nedenle<br />

bu yöndeki teknoloji aktarımı girişimlerine devlet-özel sektör<br />

işbirliği <strong>ile</strong> hız <strong>ve</strong>rilmesi gerekmektedir.<br />

Proje <strong>ile</strong> ilgili çalışmalara 2001 yılı Mart ayında Başkanlığımız<br />

Tarım Projeleri Koordinatörü Doç. Dr. H. Güçlü Yavuzcan<br />

başkanlığında oluşturulan bir heyetin Azerbaycan’a yaptıkları inceleme<br />

gezisi <strong>ile</strong> başlanmıştır. Bu gezi sırasında Haçmaz’daki 28<br />

Mai devlet Kent Teserrufatı Tahıl Tohumculuk Müessesesi Azeri<br />

yetk<strong>ile</strong>rle birlikte incelenmiş <strong>ve</strong> gerekli fizibilite raporları hazırlanmıştır.<br />

700 ha alana sahip olan işletmede şu an için Tahıl <strong>ve</strong><br />

baklagil üretimi yapılmaktadır. İşletmedeki tarımsal mekanizasyon<br />

araçlarının oldukça yetersiz kaldığı <strong>ve</strong> büyük bir çoğunluğunun<br />

<strong>ekonomik</strong> kullanım ömrünü tamamladığı tespit edilmiştir.<br />

Bu yetersizliği Azerbaycan’ın geneline yaymak mümkündür.<br />

Çünkü ülke genelinde çiftçiye yönelik bir kred<strong>ile</strong>ndirime sisteminin<br />

olmaması eldeki mevcut <strong>ve</strong> <strong>ekonomik</strong> ömrünü tamamlamış<br />

olan makinaların yen<strong>ile</strong>nmesini olanaksız hale getirmektedir.<br />

Ayrıca ortak makine kullanımına yönelik birlik ya da ringlerin<br />

84


Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />

kurulamaması da çiftç<strong>ile</strong>rin sermaye birleşimine giderek ortak<br />

hareket etmesini engellemektedir. İşletmede mevcut bulunan 25<br />

yıllık iki biçerdö<strong>ve</strong>rin de ortalama % 30-40 kayıpla çalıştığı göz<br />

önüne alındığında zaten girdi yetersizliğinden azalan üretimin<br />

oldukça düşük düzeylere indiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle işletmeye<br />

bir adet yeni biçerdö<strong>ve</strong>r alınması zaruri görülmüştür.<br />

İşletmedeki iki adet tohum temizleme <strong>ve</strong> sınıflandırma makinasının<br />

oldukça eski olup uygun şekilde temizleme <strong>ve</strong> ayırma<br />

yapamaz durumda olduğu tespit edilmiş <strong>ve</strong> <strong>ekonomik</strong> kullanım<br />

ömrünü doldurmuş olan bu makinaların yerine iki adet yeni selektör<br />

alınmasına karar <strong>ve</strong>rilmiştir.<br />

İşletme toprağı killi, ağır <strong>ve</strong> drenajı zayıf olan toprak sınıfındadır.<br />

Oldukça fazla yağış alan bölgede toprak iyice ağırlaşmakta<br />

<strong>ve</strong> bu nedenle de tarla tarımında daha büyük güçlü<br />

traktörlere ihtiyaç duyulmaktadır. Bu nedenle işletmeye TİKA<br />

tarafından alınacak olan traktörün 110 BG olması benimsenmiştir.<br />

İşletmede buluna traktörlerin hemen hepsinin tarla işlerinde<br />

kullanıldığı ancak bunların işletme giderleri <strong>ile</strong> bakım-onarım<br />

masrafları oldukça yüksek bedellere ulaştığı tespit edilmiştir. İşletmenin<br />

toprak işleme, ekim <strong>ve</strong> bakım makinaları açısından da<br />

zayıf durumda bulunduğu tespit edilmiştir. Mevcut <strong>ve</strong> <strong>ekonomik</strong><br />

ömrünü tamamlamış pullukların yerine bir adet dört gövdeli<br />

diskli, bir adet de dört gövdeli kulaklı pulluk alınması uygun<br />

görülmüştür. İşletme toprağının ağır killi yapıda olması <strong>ve</strong><br />

erken ilkbahar yağışları <strong>ile</strong> daha da ağırlaşması muhtemel olduğundan<br />

diskli pulluğun bu şartlar için daha uygun olacağı öngörülmüştür.<br />

Pulluğun yan ısıra diskaro, ekim makinası <strong>ve</strong> ilaçlama makinasına<br />

da ihtiyaç bulunduğu tespit edilmiştir. Yapılan incelemelerin<br />

sonuçları Azerbaycan Tarım Bakanlığı yetk<strong>ile</strong>ri <strong>ile</strong> ayrıntılı<br />

olarak tartışılmış <strong>ve</strong> sonuçta işletmenin TİKA’nın teknik<br />

85


Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />

katkısı <strong>ile</strong> yeni bir ad altında modernize edilmesi hususunda görüş<br />

birliğine varılmıştır. İşletmenin yeni ad altında kuruluş esaslarını<br />

düzenleyen protokol heyetlerce hazırlanmış <strong>ve</strong> 26.04.2001<br />

tarihinde Azerbaycan Tarım Bakanı <strong>ile</strong> TİKA Başkanı tarafından<br />

hazırlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu protokolle TİKA işletmede<br />

Azerbaycan Tarım Bakanlığı <strong>ile</strong> eşgüdümlü olarak denetim<br />

hakkına sahip olmuştur. Ayrıca hazırlanan protokolle projenin<br />

gerçek bir işbirliği ortamı sağlamasına da önem gösterilmiştir.<br />

TİKA’nın işletmeye yapacağı yardıma karşılık Azerbaycan Tarım<br />

Bakanlığı da işletmenin modernizasyonuna yönelik olarak<br />

işletme binasının revizyonu, çiftçi eğitim merkezi için gerekli<br />

ortamın temini <strong>ve</strong> <strong>ve</strong>r<strong>ile</strong>cek olan makinalar için kapalı hangar<br />

inşa edilmesi gibi yükümlülükleri üzerine almıştır. Ayrıca işlemenin<br />

modernizasyonu sonrası yapılacak olan açılışından sonra<br />

iki tarafın ortak katılımıyla oluşturulacak olan bir üst yürütme<br />

kurulu <strong>ile</strong> idare edilmesine de imkan sağlanmıştır.<br />

Altyapı çalışmaları tamamlanmasını müteakiben aşağıda belirt<strong>ile</strong>n<br />

tarım makinalarının TİKA tarafından temin ed<strong>ile</strong>rek işletmeye<br />

gönderilmesine karar <strong>ve</strong>rilmiştir.<br />

1.Biçerdö<strong>ve</strong>r<br />

2.110 BG traktör<br />

3.20 sıralı kombine ekim makinası<br />

4. Dört gövdeli kulaklı pulluk<br />

5. Dört gövdeli diskli pulluk<br />

6. 28 diskli asılır diskaro<br />

7. Çift diskli santrifuj gübre dağıtıcı<br />

8. Parmaklı çayır biçme makinası<br />

9. 8m. helezon götürücü<br />

10. 600 litrelik tarla pul<strong>ve</strong>rizatörü<br />

86


Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />

11. 2 tonluk elektrik motorlu tohum selektörü<br />

12. 2 tonluk dizel motorlu tohum selektörü<br />

Bu makinalardan biçerdö<strong>ve</strong>r <strong>ile</strong> 110 BG’lük traktörün ülkemizde<br />

yerli üretimi yapılmadığından dışarıdan temini yoluna<br />

gidilmiş <strong>ve</strong> söz konusu makinalar Mayıs 2001 içerisinde işletmeye<br />

teslim edilmiştir.<br />

Diğer makinalar ihale yoluyla Türkiye’den temin edilmiştir.<br />

Bu makinaların ülkemizi tanıtıcı nitelikte <strong>ve</strong> kaliteli olmasına<br />

azami önem gösterilmiş <strong>ve</strong> teknik şartnameler bu husus dikkate<br />

alınarak hazırlanmıştır. Ülkemizden temin ed<strong>ile</strong>n makinalar Haziran<br />

2001 içerisinde işletmeye teslim edilmiştir. Modernize ed<strong>ile</strong>n<br />

işletme “Azerbaycan - Türkiye Tohum Üretim <strong>ve</strong> Araştırma<br />

İşletmesi” adıyla 6 Temmuz 2001 tarihinde Devlet <strong>ve</strong> Azerbaycan<br />

Tarım Bakanı İrşat ALİYEV tarafından hizmete açılmıştır.<br />

İşletmenin hizmete girmesinden sonra işletmenin üst yürütme<br />

komitesi de teşkil ettir<strong>ile</strong>rek görevine başlamıştır. Buna göre işletmenin<br />

yürütme komitesi üyeliklerine TİKA Tarım Projeleri<br />

Koordinatörü Doç. Dr. H. Güçlü YAVUZCAN, TİKA Azerbaycan<br />

Program Koordinatörü Fikret ÖZER, Azerbaycan Zirai İlim<br />

Merkezi Başkanı Esat MUSAYEV, Zirai İlim Merkezi Şube Müdürü<br />

Salman SALMANOV <strong>ve</strong> Zirai İlim Merkezi Guba Bölgesel<br />

Merkez Müdürü İlham QUBANOV getirilmiştir. Yürütme<br />

komitesi ilk toplantısında işletme idarec<strong>ile</strong>rinin atamasını gerçekleştirmiş,<br />

işletmenin kuruluşuna ilişkin Azerbaycan Adliye<br />

Nazırlığına sunulacak olan Nizamnameye son şeklini <strong>ve</strong>rmiş<br />

<strong>ve</strong> işletmenin bundan sonraki faaliyet planı hakkında görüşmeler<br />

yaparak 2001 sonbaharındaki üretim desenini belirlemiştir.<br />

İşletmede yapılan teknik yardımlar sonucunda önümüzdeki<br />

yıl ortalama tahıl <strong>ve</strong>riminin 3,5 - 4 ton arasında olması hedeflenmektedir.<br />

Ayrıca işletmeye yapılan teknik yardımlar çerçe<strong>ve</strong>sinde<br />

87


Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />

işletmede halen üretimi yapılmakta olan Dağdaş <strong>ve</strong> Gönen cinsi<br />

tohumların oldukça uzun süredir kullanılmakta olduğu dikkate<br />

alınarak yeni selekte olmuşlarla değiştirilmesine karar <strong>ve</strong>rilmiş<br />

<strong>ve</strong> bu amaçla Türkiye’den yeni mahsul 5 ton Dağdaş <strong>ve</strong><br />

5 ton Gönen tohumluğu temin ed<strong>ile</strong>rek yöreye gönderilmiştir.<br />

Proje kap<strong>sam</strong>ında Tarım <strong>ve</strong> Köy işleri Bakanlığımıza bağlı Tarım<br />

Alet <strong>ve</strong> Makinaları Test Merkezi Müdürlüğü <strong>ve</strong> Zirai Üretim<br />

İşletmesi, Personel <strong>ve</strong> Makine Eğitim Merkezi Müdürlüğü<br />

<strong>ile</strong> işbirliği yapılmıştır. Projenin bundan sonraki aşamasında işletmeye<br />

TİKA <strong>ve</strong> Azerbaycan Tarım Bakanlığı’nın işbirliği <strong>ile</strong><br />

çiftçi eğitim merkezi kurulması <strong>ve</strong> tarımsal üretim <strong>ve</strong> tarım teknoloj<strong>ile</strong>rindeki<br />

gelişimlerin <strong>ve</strong> yerli teknoloj<strong>ile</strong>rimizin Azerbaycan<br />

çiftç<strong>ile</strong>rine aktarılması planlanmaktadır. Ayrıca TİKA tarafından<br />

hazırlanmakta olan Azerice YAY-ÇEP kasetlerinin de<br />

ilk olarak bu eğitim merkezinde kullanılması planlanmaktadır 44 .<br />

2. 5. AZERBAYCAN İLİMLER AKADEMİSİNİN<br />

İNTERNETE BAĞLANMASI<br />

Bu proje <strong>ile</strong>; Azerbaycan <strong>ve</strong> Türkiye arasındaki karşılıklı işbirliğinin<br />

temel taşlarından olan bilimsel <strong>ve</strong> teknik işbirliğinin, iki<br />

ülke arasındaki ilişk<strong>ile</strong>rin istikrarı açısından yapıcı <strong>ve</strong> önemli bir<br />

temele oturtulması, Azerbaycan İlimler Akademisi <strong>ile</strong> Türkiye<br />

Bilimsel <strong>ve</strong> Teknik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) arasında<br />

mevcut bilimsel <strong>ve</strong> teknik işbirliğinin geliştirilmesine katkıda<br />

bulunması, bilimsel bilg<strong>ile</strong>rin hızlı biçimde geliştirilip yayıldığı<br />

<strong>ve</strong> bilimsel araştırmaların uluslararası nitelik kazandığı günümüzde<br />

karşılıklı işbirliğinin pekiştir<strong>ile</strong>rek süreklilik sağlanması,<br />

44 http://www.tika.gov.tr/proje.asp?id=13&Ulke=2&Konu=Azerbaycan%20-%20<br />

Türkiye%20Tohum%20Üretim%20<strong>ve</strong>Araştırması%20İşletmesi%20Projesi ; 18<br />

Kasım, 2004<br />

88


Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />

bilimsel <strong>ve</strong> teknik alanda sağlanacak bu ikili işbirliğinin özellikle<br />

Azerbaycan’daki <strong>ekonomik</strong> reformlar <strong>ile</strong> ilgili yeni <strong>siyasi</strong>,<br />

<strong>ekonomik</strong> <strong>ve</strong> sosyal ortama <strong>ve</strong> dünyanın çeşitli bölgelerinde görülmekte<br />

olan bütünleşme sürecine uyumlu hale gelmesine destek<br />

olunması amaçlanmıştır.<br />

Azerbaycan Bilimler Akademisinin bilimsel hesaplama kapasitesinin<br />

bir ölçüde desteklenmiş olmasının yanında, Akademinin<br />

İngilizce <strong>ve</strong> özellikle Türk alfabesi kullanarak bilimsel<br />

<strong>ve</strong> teknik yayın yapma potansiyeli büyük ölçüde arttırılmış<br />

olacak, ülkemiz <strong>ile</strong> yapılan yazışmalar <strong>ve</strong> bilgisayar ağı <strong>ile</strong> haberleşmelerde<br />

gelişmeler sağlanacaktır. Bu proje <strong>ile</strong> Azerbaycan<br />

Internet’e bağlanan ilk Türk Cumhuriyeti olmuştur.<br />

2. 6. AZERBAYCAN’DA TRT-1 YAYINLARI<br />

1995 yılında yapılan protokol gereği TRT 1 yayınlarının tüm<br />

Azerbaycan’da yayınlanması hakkı elde edilmiştir. Yayınların<br />

düzenli bir şekilde yapılması karşılığında her yıl 1 milyon ABD<br />

Doları Azerbaycan tarafına ödenmiştir. Ödemelerimiz 1997 yılından<br />

itibaren düzenli olamamıştır. Zamanında yapılamayan<br />

ödemeler nedeniyle yayınların kalitesi hakkındaki kontrollerimiz<br />

gerçekleşmemiştir. Yayınların kalitesiz bir şekilde yapıldığı<br />

hakkında sürekli şikayetler-raporlar gelmiştir. Protokol 31<br />

Aralık 2000 tarihinde sona ermiştir. Borcumuzun tamamı 2002<br />

yılı ortalarında ödenebilmiştir. Azerbaycan tarafı, 2001 başından<br />

itibaren TRT yayınlarını sürdürdüğünü iddia ederek TİKA’dan<br />

yeni bir protokol yapılmasını talep ederek, kend<strong>ile</strong>rine ödemenin<br />

sürdürülmesini istemektedirler 45 .<br />

45 TİKA, 18 kasım, 2004<br />

89


Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />

2. 7. AZERBAYCAN İLE MÜTEAHHİTLİK İLİŞKİLERİ<br />

Azerbaycan’da Türk müteahhitlik firmalarının üstlendikleri projelerin<br />

tutarı 1,3 milyar dolara ulaşmıştır.İkili Ticarette Kredi İlişk<strong>ile</strong>ri<br />

Eximbank tarafından Azerbaycan’a bugüne kadar 100 milyon<br />

doları ihracat, 150 milyon doları proje kredisi olmak üzere<br />

toplam 250 milyon dolar tutarında kredi açılmıştır. Ayrıca, Azerbaycan<br />

Hükümetine 10 milyon dolar tutarında kredi kullandırılmıştır.<br />

Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti’ne toplam 20 milyon dolar<br />

tutarında kredi açılmıştır. Azerbaycan’da petrol, <strong>ile</strong>tişim,, bankacılık,<br />

eğitim, basın-yayın, inşaat malzemeleri, gıda, tekstil, otomotiv,<br />

demir-çelik gibi sektörlerde faaliyet gösteren 700 kadar<br />

Türk firması bulunmaktadır. Gerçekleştir<strong>ile</strong>n toplam doğrudan<br />

yatırım tutarı 1,3 milyar dolar civarındadır.<br />

Azerbaycan’da faaliyet gösteren 5 Türk bankası bulunmaktadır.<br />

Serbest piyasa ekonomisine geçiş sürecinde oldukça yavaş<br />

bir geçiş süreci izlediği görülen Azerbaycan ekonomisi büyük<br />

ölçüde petrol ihracatına bağlıdır. Dolayısıyla, Azerbaycan<br />

petrol fiyatlarındaki düşüşlerden büyük ölçüde olumsuz olarak<br />

etk<strong>ile</strong>nmektedir. Serbest piyasa ekonomisine geçiş için gerekli<br />

reformlar yapılmadığı takdirde, önümüzdeki yıllarda da petrol<br />

ihracatına bağımlılığın devam edeceği açıktır. Petrol ihracatının<br />

artırılmasındaki en önemli unsur ise taşıma için gerekli alternatif<br />

boru hatlarının inşa edilmesidir. Azerbaycan <strong>ile</strong> özellikle<br />

doğal gaz <strong>ve</strong> petrol alanında arama, çıkarma <strong>ve</strong> taşıma konularında<br />

işbirliği sürdürülmektedir. Azerbaycan’ın en önemli doğal<br />

kaynağı olan petrolün dünya piyasalarına taşınmasında ülkemiz<br />

önemli bir rol üstlenecektir. DEİK bünyesinde kurulmuş<br />

bulunan İş Konseyi faaliyetlerine devam etmektedir. Azerbaycan<br />

<strong>ile</strong> KEİ <strong>ve</strong> ECO kap<strong>sam</strong>ında da işbirliği sürdürülmektedir 46 .<br />

46 Bilgi İçin:Zülfikar Kılıç: kilicz@dtm.gov.tr ; Tel : 312 212 88 00 / 1753 ; Faks : 312<br />

212 87 41<br />

90


ÜÇÜNCÜ BÖLÜM<br />

3. 1. KAFKASYA <strong>ve</strong> HAZAR JEOPOLİTİĞİNDE SİYASİ<br />

OYUNLAR<br />

İran’ın Hazar’ın daha güneyinde Azerbaycan’a petrol arama ruhsatı<br />

tanımışken Hazar’ın daha kuzeyinde bir petrol arama konusunda<br />

A İran’ın Hazar’ın daha güneyinde Azerbaycan’a petrol<br />

arama ruhsatı tanımışken Hazar’ in daha kuzeyinde bir petrol<br />

arama konusunda Azerbaycan’a karşı tavır almasının sebebi,<br />

Iran Türklüğünün Azerbaycan Türklüğü saffında yer alab<strong>ile</strong>ceğini<br />

göstermesidir. 47<br />

Dördüncü rauntta Iran savaş uçakları Azerbaycan sınırlarını<br />

ihlal etmiştir. Iran bu tutumu <strong>ile</strong> Azerbaycan’a askeri üstünlüğü<br />

olduğunu mesajını <strong>ve</strong>rmiştir. Bu gelişmeyi Azerbaycan’ın etnik<br />

tahrikkarlıktan yana olmadığını anlatan açıklamaları takip etmiştir.<br />

Bu arada Azerbaycan Türkiye’den İran konusunda yalnız<br />

olmadığı tarzında mesajlar almıştır.Bu çok önemli husus,<br />

ırki genlerle demografik inisiyatifi elinde tutan Türk soylu kesim<br />

karşısında Fars milliyeti kültürel genlerle galebe çalmaya<br />

devam etmiştir. Esasen tarih boyunca büyük çoğunluğu Türklerden<br />

oluşan kavimlerin oluşturduğu Iran coğrafyasında Gelişen<br />

medeniyete Farslar, milliyetleri adına sahip çıkmaktadırlar. 48<br />

47 ALLAHVERDİYEV, Nizameddin, GÖYÇAYLI, Şövqi; Azerbaycan Respublikasının<br />

İqtisadi <strong>ve</strong> Sosial Coğrafiyası (Azerbaycan Cumhuriyetinin İktisadi<br />

<strong>ve</strong> Sosyal Coğrafyası), Azerbaycan Öyretmen Neşriyyatı Yayınları, Bakü, Azerbaycan,<br />

1996, s. 46<br />

48 ASANİSHVİLİ, George; “Ist International Silk Road Symposium on Media<br />

91


Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />

Açıklamanın bu safhasında ırki rekabet kadar kültürel re-<br />

kabetin de önemli olduğunu <strong>ve</strong> İran’ın Iran medeniyet beşiğinin<br />

kurucusu, banisi <strong>ve</strong> sahibi olduğu tezini vurgulamamız lazımdır.<br />

Iran Firdevsi <strong>ile</strong> başlattığı Fars dili inşası çalışmalarında bölgenin<br />

arkaik dillerini Farsça çatısı altında birleştirmiş, bu arayışını<br />

edebiyat <strong>ve</strong> mimarisine de yansıtmıştır.Bu çok önemli husus,<br />

ırki genlerle demografik inisiyatifi elinde tutan Türk soylu<br />

kesim karşısında Fars milliyeti kültürel genlerle galebe çalmaya<br />

devam etmiştir. Esasen tarih boyunca büyük çoğunluğu Türklerden<br />

oluşan kavimlerin oluşturduğu Iran coğrafyasında gelişen<br />

medeniyete Farslar, milliyetleri adına sahip çıkmaktadırlar.<br />

Bu tez Iran Türk yönetimlerini de kap<strong>sam</strong>ış Farslılıkla özdeşleştir<strong>ile</strong>n<br />

Iran medeniyeti Gazneii. Babür. Harezmşah. Hazara.<br />

Selçuklu <strong>ve</strong> Osmanlı Türk toplumları üzerinde kendisini hissettirmiştir.<br />

Öyle ki, Iran Türklüğü için Kesrevi ekolünün teşhisi<br />

Türkçe konuşan Farsiar şeklindedir. Farsların bu kültür emperyalizmi<br />

Cumhuriyet Türkiye sinde Atatürk tarafından durdurulurken;<br />

günümüzde İran’ın an ilan kültür politikasının Karakalpakistan.<br />

Türkmenistan, Özbekistan. Afganistan <strong>ve</strong> Azerbaycan<br />

aydını farkındadır. Özetlemek gerekirse Türk soyluların ırk kozuna<br />

karşı Fars soylular kültür kozunu kullanmaktadır. Fazla<br />

ayrıntıya girmek konunun dışına çıkmaya yol açabilir.Bildirimizin<br />

başına dönüp bağlantıyı kurmak gerekirse:Azerbaycan<br />

<strong>ile</strong> Türkiye arasında <strong>siyasi</strong>. iktisadi <strong>ve</strong> sair ilişk<strong>ile</strong>rin temelinde<br />

Türk dünyasını da kapsayacak kültürel girişimler yatmaktadır.<br />

Azerbaycan <strong>ile</strong> Türkiye’nin Iran karşısındaki kozu soydaşlık<br />

paydasındadır. İran’ın her iki ülke karşıtı tezi ise kültürden<br />

News, 24 SAAT”, Scientific and political aspects of the “Great Silk Road”, 26<br />

June, 2003, s. 78-89<br />

92


Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />

kaynaklanmaktadır.Azerbaycan Türkiye arasındaki bu anlamda<br />

kültürel ilişk<strong>ile</strong>r olumlu <strong>ve</strong> olumsuz seyirler izlemiştir. 49<br />

Milletlerin etnik kimlikleri <strong>ile</strong> yerküre üzerinde dağılımları<br />

farklı idari yapılanmalar adı altında da olsa onlara üstünlükler<br />

sağlarken bu özellikten rahatsızlık duyan diğer milletler aralarında<br />

korunmacı <strong>ve</strong>ya saldırgan ittifaklar kurabilirler. Bu türden<br />

yapılanmalar onları artık menfaatlerinde bir araya getirebilir.<br />

Iran <strong>ile</strong> Ermenistan dayanışması bu türden bir dayanışmadır.<br />

Bu konu ev<strong>ve</strong>lce tarafımızdan ayrıntılı incelendiğinden detayına<br />

girmek istemiyoruz. Kısaca Azerbaycan- Iran ilişk<strong>ile</strong>rine değinip,<br />

Azerbaycan-Türkiye ilişk<strong>ile</strong>rine dönmek istiyoruz. İran Minsk<br />

grubuna uzantı olarak eklenince bu pozisyonunu Azerbaycan-<br />

Ermenistan ilişk<strong>ile</strong>rinde Azerbaycan’a karşı baskı unsuru olarak<br />

kullanab<strong>ile</strong>ceğini ima etmiştir. Bu olay gelişmenin birinci<br />

etabı idi. Ev<strong>ve</strong>lce Azerbaycan <strong>ile</strong> İran arasında yapılmış ticari,<br />

<strong>siyasi</strong> <strong>ve</strong> kültürel anlaşmalara göre; Iran Nahçivan’da konsolosluk<br />

açarken Azerbaycan da Tebriz’de bir konsolosluk açacaktı.<br />

Iran Azerbaycan’a yönelik sınırları belirlenmiş TV yayını yaparken<br />

bu hak Azerbaycan’a da <strong>ve</strong>r<strong>ile</strong>cekti. İran vaatlerinde durmamış<br />

iken Minsk prestij inden hareketle yeni yaptırımlar peşine<br />

düşmüştür. İkinci etapta Azerbaycan, Iranla yapılan görüşmelerde<br />

Iran içerisindeki soydaş toplum potansiyelini ikna ederek<br />

Azerbaycan-Ermenistan arasındaki hakemlik rolünde adil olmasını<br />

ima etmiştir. Bunu takip eden günlerde Iran hazar denizindeki<br />

Azerbaycan petrol arama faaliyetlerine askeri gösteri<br />

<strong>ile</strong> müdahale etti. Bu üçüncü safha idi. Halbuki İran bu bölgenin<br />

kendisine ait olduğunu iddia ederken çok daha ev<strong>ve</strong>l bu bölgenin<br />

bir hayli güneyinde yani Iran coğrafyasına çok daha yakın<br />

bir bölgede Azerbaycan’ın petrol arayab<strong>ile</strong>ceğini kabul etmiş<br />

49 ALEKSANDROV, S. K.; Stranı Mira (Dünya Devletleri), Rus Politik - Edebiyat<br />

Politizdat Yayınları, Moskova, SSCB, 1989, s. 13<br />

93


Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />

<strong>ve</strong> Azerbaycan bu bölgede petrol arama faaliyetini başlatmıştır<br />

(bunlar “Talış deniz” <strong>ve</strong> Lenkeran Deniz” yataklarıdır).<br />

Azerbaycan <strong>ile</strong> Türkiye arasındaki ilişk<strong>ile</strong>r gün geçtikçe gelişmektedir.<br />

Gelişen dünyada Azerbaycan Türkiye ilişk<strong>ile</strong>rine çok<br />

dikkat etmemiz gerekmektedir. Çünkü şanlı tarihimize baktığımızda<br />

da Safev<strong>ile</strong>r devleti <strong>ile</strong> Osmanlı devleti arasında hiçbir<br />

amacı <strong>ve</strong> sonucu olmayan bana göre son derece yanlış bir<br />

savaş olmuştur. Günümüzde bunları silmeliyiz, boş yere mezhep<br />

çatışmalarını ortadan kaldırmalıyız. Müslümanlık <strong>ve</strong> Türklük<br />

çatısı altında sımsıkı birleşmeliyiz. O zaman güçlü olacağız.<br />

Orta Asya devletlerine öncülük etmek de bu işte bize düşecektir.<br />

Çünkü eski Sovyet devletlerinden özünü <strong>ve</strong> Türklüğünü en<br />

fazla koruyan devlet Azerbaycan olmuştur. Bunu da yüksek düzeyde<br />

olan entelektüel birikimine borçlu olan Azerbaycan bugün<br />

dünyada birçok meşhur <strong>ve</strong> tanınmış bilim adamları <strong>ile</strong> Türk<br />

dünyasının göğsünü kabartan yegane örnek teşkil etmektedir.<br />

Gelişmelerin dönüm noktasını, Azerbaycan’ın petrolünü çıkarmak<br />

için 1994 yılında Batılı ülkelerle anlaşma imzalaması<br />

oluşturuyor. Bu, Rusya’nın enerji alanında bölgedeki tekelini<br />

kırma yönünde atılmış stratejik bir adımdı. O tarihe kadar Kafkasya’daki<br />

enerji kaynaklarını doğrudan ya da dolaylı olarak<br />

kontrolü altında bulunduran Moskova, petrol <strong>ve</strong> doğal gazın<br />

dış dünyaya ulaştırılab<strong>ile</strong>ceği yegane boru hatlarına da sahipti.<br />

Washington, Kafkasya’yı ”yaşamsal çıkarlarının bulunduğu bir<br />

bölge”, NATO ise ”stratejik bölge” ilan etti. Günümüzdeki eğilimin<br />

beklendiği gibi sürmesi halinde bundan sonra adımlardan<br />

birini söz konusu iki ülkede ABD ya da NATO üsleri kurulması<br />

oluşturuyor.<br />

Günümüzde Kuzey Kafkasya’daki süreçleri daha iyi değerlendirebilmek<br />

için geniş bir açıdan bölgenin tamamında son 10 yılda<br />

yaşanan gelişmelere de bakmak gerekiyor. Gelişmelerin dönüm<br />

94


Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />

noktasını, Azerbaycan’ın petrolünü çıkarmak için 1994 yılında<br />

Batılı ülkelerle anlaşma imzalaması oluşturuyor. Bu, Rusya’nın<br />

enerji alanında bölgedeki tekelini kırma yönünde atılmış stratejik<br />

bir adımdı. O tarihe kadar Kafkasya’daki enerji kaynaklarını<br />

doğrudan ya da dolaylı olarak kontrolü altında bulunduran<br />

Moskova, petrol <strong>ve</strong> doğal gazın dış dünyaya ulaştırılab<strong>ile</strong>ceği yegane<br />

boru hatlarına da sahipti. Azerbaycan’ın, Hazar’dan çıkarılacak<br />

petrolü Gürcistan <strong>ve</strong> Türkiye üzerinden uluslararası pazarla<br />

ulaştırmak için attığı adımla Rusya’nın enerji kaynakları<br />

üzerindeki tekeli büyük yara aldı. Bu aslında, bağımsızlıklarını<br />

yeni kazanmış Kafkas cumhuriyetlerini yeniden Rusya’nın yörüngesine<br />

girmekten kurtarmak amacıyla ABD tarafından yazılmış<br />

bir senaryoydu. 50<br />

Böylece Washington bir taşla birkaç kuş vurmayı planlıyordu:<br />

Hazar petrolüyle kısmen kendi ihtiyacını karşılayacak,<br />

daha önemlisi Azerbaycan <strong>ve</strong> Gürcistan’ı Rusya’dan uzaklaştırarak<br />

Kafkasya’da yeni ittifaklar kuracak, Moskova’nın eski ”arka<br />

bahçesi”ndeki etkinliğini belki de sonsuza kadar kırma olanağı<br />

elde edecek <strong>ve</strong> İran’ın da bulunduğu bölgede önemli bir köprü<br />

başını tutmuş olacaktı. Yeni bir devlet kurmanın zorluğunu yaşayan<br />

<strong>ve</strong> <strong>ekonomik</strong> sorunlarla boğuşan Rusya, ABD’nin bu planını<br />

bozma gücüne sahip değildi. Azerbaycan, deneyimli politikacı<br />

Haydar Aliyev döneminde Rusya’yı kızdırmadan adım<br />

adım Batıya yaklaşmayı başardı. Eduard Şevardnadze yönetimindeki<br />

Gürcistan’ın Batıya yönelmesi ise daha sancılı oldu;<br />

bir yandan Tiflis’in yanlış taktikler kullanması, diğer yandan<br />

Rusya’nın Gürcistan üzerinde daha fazla yaptırıma sahip bulunması<br />

süreci zorlaştırdı.<br />

50 ALLAHVERDİYEV, Nizameddin, GÖYÇAYLI, Şövqi; Azerbaycan Respublikasının<br />

İqtisadi <strong>ve</strong> Sosial Coğrafiyası (Azerbaycan Cumhuriyetinin İktisadi<br />

<strong>ve</strong> Sosyal Coğrafyası), Azerbaycan Öyretmen Neşriyyatı Yayınları, Bakü, Azerbaycan,<br />

1996, s. 89-98<br />

95


Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />

Yine de, iki ülkede yaşanan iktidar değişiklikleri ABD’nin<br />

konumunu güçlendirmesini sağladı. Washington, Kafkasya’yı<br />

”yaşamsal çıkarlarının bulunduğu bir bölge”, NATO ise ”stratejik<br />

bölge” ilan etti. Günümüzdeki eğilimin beklendiği gibi<br />

sürmesi halinde bundan sonra adımlardan birini söz konusu iki<br />

ülkede ABD ya da NATO üsleri kurulması oluşturuyor. Bu durumda<br />

Rusya, bölgede Ermenistan’la baş başa kalmış olacak.<br />

Aslında burada bir parantez açarak ABD’nin Ermenistan’ı tümüyle<br />

Rusya’nın etki alanında bırakmadığını belirtmek gerekiyor.<br />

Ermeni diasporası üzerinden Erivan’ı etk<strong>ile</strong>meye çalışan<br />

ABD, İsrail’den sonra – nüfusa oranla – en çok dış yardımı bu<br />

ülkeye yapıyor.<br />

Azerbaycan’la Gürcistan’ın tümüyle Batı kampına katılması<br />

sadece <strong>siyasi</strong> değil, askeri açıdan da Rusya’yı ”yumuşak karnı”<br />

Kafkasya’da zayıflatacak bir gelişme niteliği taşıyor. Zaten genişleyen<br />

NATO, Rusya’nın doğu <strong>ve</strong> kuzey sınırlarına dayanmış<br />

durumda.ABD’nin “Büyük Ortadoğu Projesi”nde Kafkasya’da<br />

istikrarın sağlanması da bulunuyor. O nedenle bu aşamada en<br />

kritik soru, ABD’nin Rusya’yı zayıflatmak için Kuzey Kafkasya<br />

<strong>ile</strong> de ”oynayıp oynamayacağı”.<br />

Diğer yandan, Sovyetlerin dağılmasının şokunu artık üzerinden<br />

atmayı başaran Rusya, <strong>1990</strong>’lardaki yalpalamadan kurtularak<br />

Kafkasya’da ABD <strong>ile</strong> yeniden kıyasıya bir rekabete<br />

girmiş durumda. Örneğin Moskova, ABD’nin Gürcistan’ı Kafkasya’daki<br />

kalesi haline getirme planını boşa çıkarab<strong>ile</strong>cek, en<br />

azından zorlaştıracak kozlara sahip. Gürcistan çatısı altında yer<br />

almalarına karşın bağımsızlarını ilan eden Abhazya <strong>ve</strong> Güney<br />

Osetya’da Rusya’nın büyük <strong>siyasi</strong> <strong>ve</strong> askeri gücü var. Güney<br />

Osetya’nın Kuzeyle birleşerek Rusya Federasyonu’na katılması<br />

<strong>ve</strong> onları Abhazların izlemesi Gürcistan’ın fiili olarak parçalanması<br />

demek. Karabağ ise, Rusya <strong>ile</strong> ABD’nin birbirlerine karşı<br />

96


Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />

kullanab<strong>ile</strong>ceği ortak bir koz. ABD’nin zaman zaman Çeçen<br />

kartını kullandığı da biliniyor.<br />

Ancak, yaşanan son terör olaylarının uluslararası kamuoyunda<br />

Çeçenlere “terörist” damgası vurdurması nedeniyle Rusya,<br />

ABD’nin kozunu zayıflatmayı başarmış durumda. ”Kimin çıkarına”<br />

sorusu ilginç yanıtlar üretse de, Moskova <strong>ve</strong> Kafkasya’daki<br />

terör olaylarının Rus ya da Batılı gizli servislerle bağlantılı olduğunu<br />

iddia etmek bu aşamada “komplo teorisi”ne giriyor. Ancak,<br />

sonuçları açısından bu saldırıların Kafkasya satrancında<br />

yapılan hamleleri çağrıştırdığı da gerçek. Bu tespit doğruysa,<br />

zaten karmaşık etnik yapısıyla zaman ayarlı bir bombaya benzeyen<br />

Kafkasya’da yeni terör olaylarından etnik çatışmalara, isyanlardan<br />

savaşlara tehlikeli gelişmeler beklemek gerekiyor. Bu<br />

ise, Rusya’yı parçalanmaya kadar götüreb<strong>ile</strong>cek bir sürecin başlayab<strong>ile</strong>ceğini<br />

işaret ediyor.<br />

Azerbaycan anayasasında milletin adı <strong>ve</strong> dili <strong>ile</strong> ilgili maddelerin<br />

değiştirilmiş olmaları. öğrenci mübadelesi <strong>ve</strong> Türkiye’de<br />

yüksek öğrenim görmüş Azerbaycanlı gençlerin gelecek endişesi<br />

taşımış olmaları. Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti Anayasasında yapılan<br />

değişiklikle Türkiye’nin garantörlük hakkının kaldırılmış<br />

olması gibi hususlar olumlu sayılamayacak faktörlerdir. Diğer taraftan;<br />

1991 yılında kabul ed<strong>ile</strong>n bir kanunla Azerbaycan’ın Latin<br />

harflerini alarak Türkiye <strong>ile</strong> alfabe birliğinin sağlanması.Başlangıçta<br />

üç <strong>ve</strong> giderek iki Türkiye TV kanalının Azerbaycan’da<br />

naklen yayın yapması <strong>ve</strong> bu gelişmeyi Azerbaycan’ın bir TV<br />

kanalının Türkiye’de yayın yapmasının izlemesi gibi hususlar<br />

olumlu gelişmeler olarak kabul edilmelidir.Ancak bütün bunlar<br />

Fars kültür emperyalizmi karşısında izlenecek ortak Türk kültür<br />

stratejisini tayin etmiş olma anlamına gelmemektedir.Azerbaycan<br />

Türkiye ilişk<strong>ile</strong>rinin İran boyutu kadar Gürcistan boyutu<br />

da önemlidir. Azerbaycan-Türkiye-İran üçgeninde olduğu gibi<br />

97


Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />

Azerbaycan-Türkiye -Gürcistan üçgeninin de merkezinde Ermeni<br />

faktörü vardır. Bu itibarla Gürcistan’ın etno sosyal yapısına göz<br />

atılması gerekecektir.Gürcistan’da; Osetler, Abhazlar, Acaralar<br />

<strong>ve</strong> Ermen<strong>ile</strong>rin yanı sıra Türkler yaşamaktadır. Azerbaycan’la<br />

Türkiye arasında Fars-Ermeni İttifakı karşıtı Türkçü bir cephe<br />

oluşturulması Gürcistan’ı yakından etk<strong>ile</strong>yecektir. Cevaheti yakın<br />

tarihin Ahıskasıdır. Bu bölgeden sürülen Türkler Avrupa<br />

Gü<strong>ve</strong>nlik Konseyinin kararına göre 10 yıl içerisinde yurtlarına<br />

dönebilme hakkını elde etmişlerdir. Gürcistan ülkesinde Türk<br />

nüfusunun yoğunlaşmasını istemezken, Cevahetiyi Türkler için<br />

boşaltmak istemeyen Ermen<strong>ile</strong>r bu konuda Türk karşıtı Ermeni-<br />

Gürcü ittifakı kurabilirler. Bir Ermeni-Gürcü-Fars dayanışması<br />

belirebilir <strong>ve</strong> bu hal Türk-Azerbaycan ilişk<strong>ile</strong>rinin sıklaştırılmasını<br />

gerektirir.<br />

Ermenistan <strong>ve</strong> İran Batı karşıtı, Rusya yanlı bir siyaset izlerken<br />

Gürcistan. Türkiye <strong>ve</strong> Azerbaycan gibi Rusya karşıtı, Batı<br />

yanlı bir politika takip etmektedir. Ancak Acara Özerk Cumhuriyeti,<br />

Gürcistan’ a bağlı olmakla beraber, Batı yanlı değil.<br />

Ermenistan <strong>ve</strong> Cevaheti bağlantılı Rusya yanlı bir siyaset takip<br />

etmektedir. Türkiye Kars Antlaşmasına rağmen Acara üzerindeki<br />

garantörlük hakkını kullanmamaktadır. Kafkasya’ da Azerbaycan-Türkiye<br />

<strong>ve</strong> Iran Türklüğü bir saf oluşturur ise Gürcistan<br />

Türklüğü bu gelişmenin dışında kalmayacaktır. Böylesi bir<br />

gelişme Gürcü-Ermeni-Fars İttifakına yol açabilir. Bununla da<br />

kalmayıp halen RF kap<strong>sam</strong>ında da yer alan Derbent’i de kapsar<br />

ki, bu hal, zaten mevcut olan Ermeni, Fars <strong>ve</strong> Rus dayanışmasını<br />

geliştirmiş olur. Ermenistan <strong>ve</strong> İran Batı karşıtı, Rusya<br />

yanlı bir siyaset izlerken Gürcistan, Türkiye <strong>ve</strong> Azerbaycan gibi<br />

Rusya karşıtı, Batı yanlı bir politika takip etmektedir. Azerbaycan<br />

-Türkiye ilişk<strong>ile</strong>ri etno-sosyal zeminde ele alınınca soy birliği<br />

faktörü önem arz etmektedir. Soy birliği mahiyetli bölgesel<br />

98


Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />

bir dayanışma ilişk<strong>ile</strong>rin asli unsurlarından olan İran’ı Fars etnokültürel<br />

yapısı <strong>ile</strong> devreye sokmaktadır. Bölgede yürütülecek<br />

etno-sosyal özellikli Azerbaycan-Türkiye dayanışması Gürcistan’<br />

Rusya’ya da kapsayacaktır. 51<br />

Bölgenin güçlü ülkeleri Türkiye <strong>ile</strong> İran arasında iç siyaset<br />

açısından da büyük benzerlikler vardı. Mustafa Kemal Atatürk,<br />

Türkiye’yi Arap kültürüne dayalı ümmetçi çizgiden, Türk kültürüne<br />

dayalı milli bir çizgiye sokmak için bir dizi reformlar gerçekleştirirken;<br />

1925 yılındaki İran Şahı Rıza Han da iç siyasetinde<br />

Atatürk’ü kendine örnek almıştı. Atatürk’ten farklı olarak<br />

laiklik ilkesini devlet idaresine sokamayan Rıza Han, Türkiye<br />

<strong>ile</strong> benzer reformları uygulamasına karşı çıkan mollalara baskı<br />

uygulayarak, pek çok yenilikler gerçekleştirdi. Atatürk’ün Türkiye’deki<br />

İslamcılarla mücadelesi gibi İran Şahı da mollalarla<br />

amansız bir çatışmaya girişti. Atatürk <strong>ile</strong> Rıza Han dönemi çok<br />

güzel komşuluk ilişk<strong>ile</strong>rine <strong>ve</strong> işbirliğine sahne oldu. Atatürk,<br />

Sovyet yayılmacılığına karşı İran <strong>ve</strong> Afganistan’ı içine alan Sadabat<br />

Paktı’nı kurdu. 52<br />

<strong>1990</strong>’lı yıllarla birlikte İran, çevre <strong>ve</strong> bölge siyasetini 3 temel<br />

esas üzerine kurdu : Hazar Siyaseti, Körfez Siyaseti <strong>ve</strong> Ortadoğu<br />

Siyaseti. Sovyetler’in dağılıp Orta Asya Türk Cumhuriyetleri’nin<br />

birer birer <strong>siyasi</strong> bağımsızlıklarını kazanmalarını takiben Türkiye<br />

<strong>ile</strong> bu ülkeler arasında doğal bir yakınlaşma başlamıştı. Bu<br />

yakınlaşma hem İran’ı hem de Rusya’yı tedirgin etti. Rusya ilk<br />

planda, Türkiye <strong>ile</strong> Orta Asya arasında köprü oluşturacak Kafkasya<br />

ülkelerini hedef aldı. Bölge etkinliğini ne pahasına olursa<br />

olsun kurmaya çalışırken, Kafkasya’yı da siyasal kargaşa <strong>ve</strong><br />

51 http://strateji.cu.edu.tr/TURK_DUNYASI/02.asp ; 2 Nisan, 2005<br />

52 GEYBULLAYEV, Giyaseddin; Azerbaycan Türklerinin Teşekkülü Tarixinden<br />

(Azerbaycan Türklerinin Teşekkülü Tarihinden), Azerbaycan Devlet Neşriyyatı<br />

Yayınları, Bakü, Azerbaycan, 1994, s. 79<br />

99


Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />

çatışma ortamına sürükledi. Azerbaycan-Ermenistan Savaşı <strong>ve</strong><br />

Karabağ’ın işgali, Gürcistan <strong>ve</strong> Çeçenistan’daki mücadele hep<br />

bu çabanın bir ürünüydü. Rusya için, Orta Asya’da Türkiye yerine<br />

İran’ın güç kazanması daha iyi olacaktı.<br />

İran, Hazar’a ortak kıyısı olan Rusya, Azerbaycan, Türkmenistan<br />

<strong>ve</strong> Kazakistan <strong>ile</strong> <strong>siyasi</strong> <strong>ve</strong> <strong>ekonomik</strong> işbirliğine zorunluydu.<br />

Ancak Azerbaycan <strong>ile</strong> ilişk<strong>ile</strong>ri oldukça nazik bir noktada<br />

toplanmıştı. Ülkede % 30’u aşan Azeri <strong>ve</strong> Türk nüfus İran’ın en<br />

büyük korkusuydu. Özellikle Kuzey’de toplanan Azer<strong>ile</strong>r milli<br />

bir uyanışa yöneldikleri takdirde Kuzey <strong>ve</strong> Güney Azerbaycan’ın<br />

birleşmesi kaçınılmazdı. Böylece Türkiye <strong>ile</strong> ortak sınırını kaybedecek<br />

olan İran, tümüyle Körfez ülkesi haline gelerek Hazar<br />

<strong>ve</strong> Orta Asya üzerindeki etkinliğini tamamen yitirmiş olacaktı.<br />

Bu yüzden İran, Azerbaycan <strong>ile</strong> ne çok soğuk ne çok sıcak ilişk<strong>ile</strong>re<br />

girmedi. Örtülü olarak Azerbaycan aleyhindeki her türlü<br />

girişimi destekledi. 1997 yılı başlarında Rusya’nın Ermenistan’a,<br />

Azerbaycan <strong>ve</strong> Türkiye’ye yönelik olarak kullanılacak olan nükleer<br />

başlıklı S-125 füzeleri <strong>ve</strong>rdiği belirlendi. Satılan füzeler İran<br />

üzerinden taşınmış <strong>ve</strong> İslamcı İran’ın kimlerle müttefik kimlerle<br />

düşman olduğu bir kez daha ortaya çıkmıştı. 53<br />

Gelişmelerin dönüm noktasını, Azerbaycan’ın petrolünü çıkarmak<br />

için 1994 yılında Batılı ülkelerle anlaşma imzalaması<br />

oluşturuyor. Bu, Rusya’nın enerji alanında bölgedeki tekelini<br />

kırma yönünde atılmış stratejik bir adımdı. O tarihe kadar Kafkasya’daki<br />

enerji kaynaklarını doğrudan ya da dolaylı olarak<br />

kontrolü altında bulunduran Moskova, petrol <strong>ve</strong> doğal gazın<br />

dış dünyaya ulaştırılab<strong>ile</strong>ceği yegane boru hatlarına da sahipti.<br />

Günümüzde Kuzey Kafkasya’daki süreçleri daha iyi değerlendirebilmek<br />

için geniş bir açıdan bölgenin tamamında son<br />

53 http://www.yesil.org/teror/iranbolgesi.htm ; 19 Nisan, 2005<br />

100


Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />

10 yılda yaşanan gelişmelere de bakmak gerekiyor. Gelişmelerin<br />

dönüm noktasını, Azerbaycan’ın petrolünü çıkarmak için<br />

1994 yılında Batılı ülkelerle anlaşma imzalaması oluşturuyor.<br />

Bu, Rusya’nın enerji alanında bölgedeki tekelini kırma yönünde<br />

atılmış stratejik bir adımdı. O tarihe kadar Kafkasya’daki enerji<br />

kaynaklarını doğrudan ya da dolaylı olarak kontrolü altında bulunduran<br />

Moskova, petrol <strong>ve</strong> doğal gazın dış dünyaya ulaştırılab<strong>ile</strong>ceği<br />

yegane boru hatlarına da sahipti.<br />

Azerbaycan’ın, Hazar’dan çıkarılacak petrolü Gürcistan <strong>ve</strong><br />

Türkiye üzerinden uluslararası pazarla ulaştırmak için attığı<br />

adımla Rusya’nın enerji kaynakları üzerindeki tekeli büyük yara<br />

aldı. Bu aslında, bağımsızlıklarını yeni kazanmış Kafkas cumhuriyetlerini<br />

yeniden Rusya’nın yörüngesine girmekten kurtarmak<br />

amacıyla ABD tarafından yazılmış bir senaryoydu. Böylece<br />

Washington bir taşla birkaç kuş vurmayı planlıyordu: Hazar<br />

petrolüyle kısmen kendi ihtiyacını karşılayacak, daha önemlisi<br />

Azerbaycan <strong>ve</strong> Gürcistan’ı Rusya’dan uzaklaştırarak Kafkasya’da<br />

yeni ittifaklar kuracak, Moskova’nın eski ”arka bahçesi”ndeki<br />

etkinliğini belki de sonsuza kadar kırma olanağı elde edecek <strong>ve</strong><br />

İran’ın da bulunduğu bölgede önemli bir köprü başını tutmuş olacaktı.<br />

Yeni bir devlet kurmanın zorluğunu yaşayan <strong>ve</strong> <strong>ekonomik</strong><br />

sorunlarla boğuşan Rusya, ABD’nin bu planını bozma gücüne<br />

sahip değildi. Azerbaycan, deneyimli politikacı Haydar Aliyev<br />

döneminde Rusya’yı kızdırmadan adım adım Batı’ya yaklaşmayı<br />

başardı. Eduard Şevardnadze yönetimindeki Gürcistan’ın<br />

Batıya yönelmesi ise daha sancılı oldu; bir yandan Tiflis’in yanlış<br />

taktikler kullanması, diğer yandan Rusya’nın Gürcistan üzerinde<br />

daha fazla yaptırıma sahip bulunması süreci zorlaştırdı.<br />

Yine de, iki ülkede yaşanan iktidar değişiklikleri ABD’nin<br />

konumunu güçlendirmesini sağladı. Washington, Kafkasya’yı<br />

”yaşamsal çıkarlarının bulunduğu bir bölge”, NATO ise ”stratejik<br />

101


Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />

bölge” ilan etti. Günümüzdeki eğilimin beklendiği gibi sürmesi<br />

halinde bundan sonra adımlardan birini söz konusu iki ülkede<br />

ABD ya da NATO üsleri kurulması oluşturuyor. Bu durumda<br />

Rusya, bölgede Ermenistan’la baş başa kalmış olacak. Aslında<br />

burada bir parantez açarak ABD’nin Ermenistan’ı tümüyle<br />

Rusya’nın etki alanında bırakmadığını belirtmek gerekiyor. Ermeni<br />

diasporası üzerinden Erivan’ı etk<strong>ile</strong>meye çalışan ABD,<br />

İsrail’den sonra – nüfusa oranla – en çok dış yardımı bu ülkeye<br />

yapıyor. Azerbaycan’la Gürcistan’ın tümüyle Batı kampına katılması<br />

sadece <strong>siyasi</strong> değil, askeri açıdan da Rusya’yı ”yumuşak<br />

karnı” Kafkasya’da zayıflatacak bir gelişme niteliği taşıyor.<br />

Zaten genişleyen NATO, Rusya’nın doğu <strong>ve</strong> kuzey sınırlarına<br />

dayanmış durumda.ABD’nin “Büyük Ortadoğu Projesi”nde<br />

Kafkasya’da istikrarın sağlanması da bulunuyor. O nedenle bu<br />

aşamada en kritik soru, ABD’nin Rusya’yı zayıflatmak için Kuzey<br />

Kafkasya <strong>ile</strong> de ”oynayıp oynamayacağı”.<br />

Diğer yandan, Sovyetlerin dağılmasının şokunu artık üzerinden<br />

atmayı başaran Rusya, <strong>1990</strong>’lardaki yalpalamadan kurtularak<br />

Kafkasya’da ABD <strong>ile</strong> yeniden kıyasıya bir rekabete<br />

girmiş durumda. Örneğin Moskova, ABD’nin Gürcistan’ı Kafkasya’daki<br />

kalesi haline getirme planını boşa çıkarab<strong>ile</strong>cek, en<br />

azından zorlaştıracak kozlara sahip. 54<br />

Gürcistan çatısı altında yer almalarına karşın bağımsızlarını<br />

ilan eden Abhazya <strong>ve</strong> Güney Osetya’da Rusya’nın büyük<br />

<strong>siyasi</strong> <strong>ve</strong> askeri gücü var. Güney Osetya’nın Kuzeyle birleşerek<br />

Rusya Federasyonu’na katılması <strong>ve</strong> onları Abhazların izlemesi<br />

Gürcistan’ın fiili olarak parçalanması demek. Karabağ ise, Rusya<br />

54 ASANİSHVİLİ, George; “Ist International Silk Road Symposium on Media<br />

News, 24 SAAT”, Scientific and political aspects of the “Great Silk Road”, 26<br />

June, 2003, s. 78<br />

102


Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />

<strong>ile</strong> ABD’nin birbirlerine karşı kullanab<strong>ile</strong>ceği ortak bir koz.<br />

ABD’nin zaman zaman Çeçen kartını kullandığı da biliniyor. 55<br />

Ancak, yaşanan son terör olaylarının uluslararası kamuoyunda<br />

Çeçenlere “terörist” damgası vurdurması nedeniyle Rusya,<br />

ABD’nin kozunu zayıflatmayı başarmış durumda. ”Kimin çıkarına”<br />

sorusu ilginç yanıtlar üretse de, Moskova <strong>ve</strong> Kafkasya’daki<br />

terör olaylarının Rus ya da Batılı gizli servislerle bağlantılı olduğunu<br />

iddia etmek bu aşamada “komplo teorisi”ne giriyor. 56<br />

Ancak, sonuçları açısından bu saldırıların Kafkasya satrancında<br />

yapılan hamleleri çağrıştırdığı da gerçek. Bu tespit doğruysa,<br />

zaten karmaşık etnik yapısıyla zaman ayarlı bir bombaya<br />

benzeyen Kafkasya’da yeni terör olaylarından etnik çatışmalara,<br />

isyanlardan savaşlara tehlikeli gelişmeler beklemek gerekiyor.<br />

Bu ise, Rusya’yı parçalanmaya kadar götüreb<strong>ile</strong>cek bir sürecin<br />

başlayab<strong>ile</strong>ceğini işaret ediyor. Tüzmen, Bakü’deki temasları<br />

çerçe<strong>ve</strong>sinde Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev <strong>ile</strong> bir<br />

araya geldi. Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, Bakü’deki temasları<br />

çerçe<strong>ve</strong>sinde bir araya geldiği Azerbaycan Cumhurbaşkanı<br />

İlham Aliyev’e, ‘enerji karşılığı mal <strong>ve</strong> hizmet ihracını’ önerdi.<br />

Bu teklifin, iki taraf için de önemli gird<strong>ile</strong>r sağlayab<strong>ile</strong>ceğine<br />

işaret eden Tüzmen, önerinin Azerbaycan tarafında kabul görmesi<br />

durumunda, bunun ticaret hacmine 1 milyar dolarlık katkı<br />

sağlayacağını açıkladı. Azerbaycan’ın ekonomisini tamamen<br />

petrole dayandırmak istemediğine işaret eden Tüzmen, petrol<br />

ürünleri dışında, enerji sektöründen hizmet sektörüne kaymak<br />

istediklerine dikkat çekti. Azerbaycan’da çok değişik alanlarda<br />

çalışma yapmak istediklerini <strong>ve</strong> bu ülkede hala çok bakir alanlar<br />

bulunduğunu vurgulayan Tüzmen, Türkiye’nin hali hazırda buraya<br />

satacak bir çok mal <strong>ve</strong> hizmeti olduğunu söyledi. Bankacılık<br />

55 EIU Azerbaijan Country Report July 2000<br />

56 TİKA Yayınları<br />

103


Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />

sisteminin Azerbaycan’da bir eksiklik olduğunu <strong>ve</strong> ticaretin artırılması<br />

için bankacılık sisteminin çok iyi şekilde geliştirilmesi<br />

gerektiğinin görüldüğünü söyleyen Tüzmen, mal karşılığı ticaret<br />

konusunda, daha önce çeşitli ülkelerle yapılmış örnekler bulunduğunu<br />

hatırlattı. 57<br />

Dünyanın bu işi genelde nakit karşılığı yaptığını kaydeden<br />

Kürşad Tüzmen, ancak Türkiye <strong>ve</strong> Azerbaycan gibi ortak dil,<br />

din <strong>ve</strong> tarih birliği olan ülkelerin bir takım mekanizmaları uygulamaya<br />

koymasının kolay olacağını düşündüklerini sözlerine<br />

ekledi.<br />

3. 2. EKONOMİK YAPI VE TEMEL EKONOMİK<br />

GÖSTERGELER<br />

Özelleştirme çalışmaları Cumhurbaşkanlığına bağlı olarak<br />

1992’de kurulan Devlet Emlak Komitesi tarafından yürütülmektedir.<br />

Bu çalışmaların hukuki dayanağı Ocak 1993’de çıkarılan<br />

<strong>ve</strong> 27 maddeden oluşan “Devlet Mülkiyetinin Özelleştirilmesi<br />

Kanunu”dur. 58<br />

Özelleştirmeye alıcı olarak katılab<strong>ile</strong>nler; özelleştir<strong>ile</strong>cek tesisin<br />

çalışanları, ülke vatandaşları, devlet müessesi-birliği <strong>ve</strong> işletmesi<br />

olmayan hukuki şahıslar, sermayesinin % 25’inden fazlası<br />

devlete ait olmayan tüzel kiş<strong>ile</strong>r, yabancı özel <strong>ve</strong> tüzel kiş<strong>ile</strong>r<br />

olarak belirlenmiştir. Özelleştir<strong>ile</strong>meyecek kuruluş <strong>ve</strong> sektörler;<br />

petrol, doğal gaz, sanatsal mekanlar <strong>ve</strong> madenlerdir. 59<br />

Cumhurbaşkanının 8 Şubat 1997 tarihli fermanı uyarınca<br />

yurtdışında bastırılarak ülkeye getir<strong>ile</strong>n 8 milyon adet Devlet<br />

Özelleştirme Payı’ndan (Çek) 7.183.803 adedi A.C. vatandaşlarına<br />

57 http://ulkucu.org ; 22 Aralık, 2004<br />

58 EIU Azerbaijan Country Report July 2000<br />

59 http://www.foreigntrade.gov.tr/DUNYA/RAPOR/baku/azerbay.htm ; 2 Nisan,<br />

2005<br />

104


Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />

ücretsiz dağıtılmıştır. A.C. vatandaşları <strong>ve</strong> yabancılar özelleştirmeye<br />

bu çeklerle katılabilmektedirler. Özelleştirme programına<br />

göre özelleştir<strong>ile</strong>cek tesis <strong>ve</strong> müesseseler küçük, orta <strong>ve</strong> büyük<br />

olarak 3 gruba ayrılmıştır. Küçük müesseselerin % 15’i çalışanlarına<br />

parasız <strong>ve</strong>rilmekte, % 85’i ise paralı açık arttırma <strong>ile</strong> satılmaktadır.<br />

Orta <strong>ve</strong> büyük müesseseler ise önce Anonim Şirket<br />

statüsüne dönüştürülmekte, sonra özelleştirilmektedir <strong>ve</strong> bu<br />

şirketler; hisselerinin en az % 50’si çek açık artırmaları <strong>ile</strong>, %<br />

15’i müessese çalışanlarına çek karşılığında, %10’u paralı açık<br />

artırma <strong>ve</strong> kalan % 25’inin ise devlet tarafından kapalı yatırım<br />

fonuna <strong>ve</strong>rilmesi <strong>ile</strong> özelleştirilmektedir. Birinci Özelleştirme<br />

Programı 1995-1998 yıllarını kap<strong>sam</strong>aktadır, İkinci Özelleştirme<br />

Programı 10.08.2000 tarihinde Cumhurbaşkanınca tasdik<br />

edilmiştir. İlk Programda küçük işletmelerin özelleştirilmesiyle<br />

elde ed<strong>ile</strong>n tecrübeden yararlanılarak, ikinci özelleştirmede<br />

orta <strong>ve</strong> iri ölçekli müesseselerin özelleştirilmesinde ortaya çıkacak<br />

problemlerin giderilmesine çalışıldığı görülmektedir. Özelleştirmeden<br />

2000 yılında 8.5 milyon Dolar <strong>ve</strong> 1996-2000 Eylül<br />

ayına kadar toplam 109 milyon Dolar gelir elde edilmiştir. 60<br />

Ekonomik iy<strong>ile</strong>şme daha çok petrol sektörüne yapılan doğrudan<br />

yabancı yatırımın (FDI) sonucu olarak son derece yüksek<br />

düzeyde sermaye yatırımı <strong>ile</strong> desteklenmiştir. 1999 yılında, sermaye<br />

yatırımı petrol alanlarındaki daha düşük yabancı yatırım,<br />

iki arama konsorsiyumunun kapanması <strong>ve</strong> Azerbaycan Uluslararası<br />

İşletim Şirketi’nin (AIOC) ilk işinin sona ermesi nedeniyle<br />

% 3 oranında düşmüştür2000 yılının ilk çeyreğinde, sermaye<br />

yatırımı yeniden artmıştır, ancak bu artış belirgin olmamış, yalnızca<br />

yıllık olarak %2.4 artış gösterip 911 milyar manat seviyesine<br />

(208 milyon ABD Doları, GSYİH’nin % 21.7’si) ulaşmıştır.<br />

Yatırım büyümesinin hızı 1999 yılının ilk çeyreğinde, %9<br />

60 EIU Azerbaijan Country Report April 2000<br />

105


Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />

olduğu zamana göre yıllık olarak daha düşüktür. FDI <strong>ve</strong> borç<br />

iç akışları biçimindeki yabancı yatırım ilk çeyrekte yıllık % 28<br />

düşüş gösterip 419.9 milyar Manat’a (95.4 milyon ABD Doları;<br />

GSYİH’nın %10’u) karşılık gelmiştir. Devlet işletmeleri yatırımın<br />

318.4 milyar Manatını (GSYİH’nın % 7.6’sı) <strong>ve</strong> yerli özel<br />

yatırımcılar da 172.7 milyar Manatını (GSYİH’nin % 4.1’i) karşılamıştır.<br />

61<br />

2000 yılında petrol <strong>ve</strong> gaz alanındaki yatırım payı yıllık olarak<br />

büyük ölçüde düşmüştür. Yatırımın diğer temel alıcıları endüstriyel<br />

yarı işleme kuruluşları olmuş <strong>ve</strong> aynı dönemde yıllık<br />

büyük artış göstererek GSYİH’nin % 2.8’ini gerçekleştirmiştir.<br />

2000 yılında toplam 1.052 milyon Dolarlık yatırım yapılmıştır.<br />

Yabancı sermaye miktarı 536.4 milyon Dolardır <strong>ve</strong> toplam yatırımların<br />

% 51’ine tekabül etmektedir. Azerbaycan’a 1994-2000<br />

yılları arasında 5.2 milyar Dolarlık yabancı sermaye girişi olmuştur,<br />

bu rakamın 3.4 milyar Doları petrol, 1.8 milyar Doları<br />

petrol dışı sektörlere aittir. Ülke topraklarının 4.682.100 hektarını<br />

tarıma el<strong>ve</strong>rişli alanlar <strong>ve</strong> ormanlar teşkil etmektedir. Bu<br />

miktarın; 1.735.500 hektarı ekili alanlar, 1.038.200 hektarı ormanlık<br />

arazi, 2.622.400 hektarı çayır <strong>ve</strong> otlaklar, 250.000 hektarı<br />

çok yıllık ekim alanlarından oluşmaktadır. Halkın beslenmesi<br />

için gerekli olan gıda maddelerinin üretimi yönünde çok<br />

el<strong>ve</strong>rişli doğal şartlara sahiptir. Ancak iklim koşulları <strong>ve</strong> doğal<br />

ortamın son derece el<strong>ve</strong>rişli olmasına rağmen; makine-ekipman<br />

yetersizliği, kaliteli tohum, gübre <strong>ve</strong> zirai ilaç kullanılmaması,<br />

bankacılık mevzuatındaki yasal eksikl<strong>ile</strong>rden dolayı tarımsal<br />

kred<strong>ile</strong>rin açılamaması nedenleriyle ülke potansiyeli yeterince<br />

değerlendir<strong>ile</strong>memektedir. Tarımda özel mülkiyete dayalı üretim<br />

yapısına geçilmektedir. Özelleştirme programı çerçe<strong>ve</strong>sinde<br />

mevcut 1.119 kolhozdan 1.039 <strong>ve</strong> 820 sovhozdan da 559 tanesinin<br />

61 TÜSİAB Yayınları<br />

106


Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />

özelleştirilmesi kararlaştırılmıştır. Özelleştirme kap<strong>sam</strong>ında planlanan<br />

devlet emlakının % 94.9’u halka <strong>ve</strong>rilmiştir. 62<br />

Tarım sektöründe genelde bir iy<strong>ile</strong>şme yaşanmasına karşın<br />

özellikle pamuk üretimi hızlı bir düşüş göstermiştir. Ayrıca<br />

üzüm <strong>ve</strong> çay üretimi de düşmektedir. 800 kilometre uzunluğundaki<br />

Hazar Denizi kıyısıyla zengin akarsularında balıkçılık<br />

<strong>ve</strong> su ürünlerinin özel bir yeri vardır. Aras-Kura nehirlerinde<br />

<strong>ve</strong> bilhassa Kura Nehrinin Hazar Denizi deltasında balıkçılık<br />

<strong>ve</strong> su ürünleri sanayi çok gelişmiştir. Hazar Denizi’nde avlanan<br />

mersin balığının yumurtası dünyaca ünlüdür. Azerbaycan,<br />

dünya havyar üretiminin % 80’ini karşılamakta <strong>ve</strong> yeni pazarlar<br />

aramaktadır. Salyan şehrinde, mersin, yayın <strong>ve</strong> sazan balıkları<br />

konser<strong>ve</strong> sanayii gelişmiştir. 63<br />

Sanayi sektöründe 1999 yılında 11.6 trilyon Manat’lık sanayi<br />

ürünü üretilmiştir. Bir önceki yıla göre %3.5’lik büyümede<br />

enerji, petro-kimya fabrikaları <strong>ve</strong> özel sektöre ait tesislerin<br />

büyük etkisi olmuştur. 2000 yılında GSMH’nin % 25.4’ü<br />

sanayi sektörünün payına düşmektedir. 15.949.8 Milyar Manat<br />

(3.564.8 bin $) tutarında mahsul üretilmiştir. 1999 üretimi <strong>ile</strong><br />

kıyaslandığında üretim % 6.9 yükselmiştir. Üretimin % 44.5’i<br />

maden çıkarma <strong>ve</strong> işlenmesinin, % 40.9’u imalat sanayiinin, %<br />

14.6’sı ise elektrik enerjisi, gaz <strong>ve</strong> gaz <strong>ve</strong> su teçhizatına aittir.<br />

Gıda sanayiinde şarap üretimi en önemli üretim koludur. Hafif<br />

sanayide, tekstil, halı, deri ürünleri, oyuncak, mobilya <strong>ve</strong> bisiklet<br />

başlıca üretim kollarıdır. Ağır sanayide genelde ara mal <strong>ve</strong><br />

yarı mamul üretilmektedir. Ağır sanayinin temelini petrol sanayii<br />

oluşturmaktadır.<br />

Petrol, doğal gaz <strong>ve</strong> yan ürünleri sanayi oldukça gelişmiştir.<br />

Ayrıca, metalik madenlerin (bakır, çinko, kurşun, alüminyum,<br />

62 EIU Azerbaijan Country Report 1st Quarter 2000<br />

63 EIU Azerbaijan Country Report April 2000<br />

107


Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />

demir) üretimi <strong>ve</strong> hammadde kaynaklarına bağlı olarak yan sanayi<br />

de gelişmiştir. Sumgayıt’da, demir-çelik, demir dışı metalleri<br />

işleme sanayi <strong>ve</strong> kimya endüstrisi; Bakü, Gence <strong>ve</strong> Mingeçevir’de<br />

petrol <strong>ve</strong> doğal gaz endüstrisi <strong>ve</strong> yan sanayi, elektrik, makine<br />

<strong>ve</strong> ekipmanları üretim sanayii vardır. Sanayi sektöründe, üretim<br />

kapasitesi bir çok alanda yurtiçi talepten fazladır ancak teknoloji<br />

yen<strong>ile</strong>nmesine gidilmediğinden mevcut birçok fabrika teorik<br />

kapasitesinin altında üretim yapmaktadır. BDT ülkeleri <strong>ile</strong> ilişk<strong>ile</strong>rin<br />

büyük oranda kesilmesi, bankalar arası işlemlerin yürütülmesinde<br />

karşılaşılan zorluklar, hammadde fiyatlarının yükselmesi,<br />

üret<strong>ile</strong>n malların ihraç ed<strong>ile</strong>memesi, yeterli miktarda<br />

hammadde <strong>ve</strong> yardımcı madde <strong>ve</strong> malzeme temin ed<strong>ile</strong>memesi,<br />

üretim için ayrılan fonların <strong>ve</strong>rimli bir şekilde kullanılamaması,<br />

finansman kaynaklarının yetersizliği, döviz darboğazı <strong>ve</strong> özelleştirmenin<br />

yeterli seviyeye ulaşmaması üretimdeki düşüşün temel<br />

nedenleridir. 64<br />

Azerbaycan yeraltı kaynakları bakımından çok zengindir.<br />

Başlıca kaynakları; kurşun, çinko, bakır, demir cevheri, barit,<br />

alünit, kobalt, arsenik, mermer, kireç taşı siyanit, maden tuzu<br />

<strong>ve</strong> kaya tuzudur. Az miktarda altın <strong>ve</strong> gümüş gibi değerli madenler<br />

de bulunmaktadır. 65<br />

Azerbaycan’ın açık denizlere ulaşan 3 karayolu bağlantısı vardır.<br />

Bunlar; Gürcistan üzerinden Karadeniz’e, Rusya üzerinden<br />

Karadeniz’e <strong>ve</strong> İran üzerinden Basra Körfezine ulaşan yollardır.<br />

Azerbaycan’ın karayollarının toplam uzunluğu 24.900 km’dir <strong>ve</strong><br />

bu karayollarının bakıma ihtiyacı bulunmaktadır. Demiryollarının<br />

toplam uzunluğu 2.120 km’dir <strong>ve</strong> bunun 1.278 km’sinde<br />

elektrifikasyon yapılmıştır. Ancak trenlerin <strong>ve</strong> demiryollarının<br />

64 TİKA Yayınları<br />

65 ALEKSANDROV, S. K.; Stranı Mira (Dünya Devletleri), Rus Politik - Edebiyat<br />

Politizdat Yayınları, Moskova, SSCB, 1989, s. 232<br />

108


Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />

yen<strong>ile</strong>nmesi <strong>ve</strong> tamir edilmesi gerekmektedir. Azerbaycan <strong>ve</strong><br />

Hazar’a kıyı devletler arasında doğrudan <strong>ve</strong> düzenli deniz seferleri<br />

yapılmaktadır. Ülkenin en büyük limanı Bakü Limanı’dır.<br />

Bakü Limanının bakım <strong>ve</strong> tamire ihtiyacı vardır. Bakü Bine<br />

Hava Limanından eski Sovyet Cumhuriyetleri <strong>ve</strong> dünyanın bir<br />

çok ülkesine uçak seferleri yapılmaktadır. Türk Hava Yolları’nın<br />

İstanbul’dan Bakü’ye, Azerbaycan Hava Yolları’nın da Bakü’den<br />

Ankara <strong>ve</strong> İstanbul’a düzenli seferleri vardır. Ülkede telekomünikasyon<br />

altyapısı yeterince gelişmemiştir. Her yüz kişiye düşen<br />

telefon sayısı 8.8’dir.<br />

Azerbaycan’ın en büyük yeraltı zenginliği petroldür. Petrol<br />

<strong>ve</strong> doğalgaz üretimi diğer yeraltı zenginliklerine göre birinci sırada<br />

gelmektedir. Petrol 19. yüzyılla birlikte <strong>ekonomik</strong> hayata<br />

girmiştir. Gaz üretimi daha yavaş artmakta, petrol üretimi ise<br />

bağımsızlık sonrasında giderek artmaktadır. 1999 yılında, 13.8<br />

milyon ton petrol üretilmiştir (276,800 varil/ gün), bu miktarın<br />

büyük bir kısmı (üretimin % 89’u) kıyıdan uzak alanlardan gelmiştir.<br />

2000 yılı Ocak–Mayıs döneminde petrol üretimi yıllık %<br />

7.1 artışla 5.93 milyon tona ulaşmıştır. Bu dönem içerisinde gaz<br />

üretimi 2.4 milyar metreküp olmuş <strong>ve</strong> yıllık % 2.2 düşüş göstermiştir.<br />

Devlet Petrol Şirketi (SOCAR) çoğunlukla kıyı alanlarını<br />

işletmekte, kıyıdan uzak alanlar ise Azerbaycan Uluslararası<br />

İşletim Şirketinin (AIOC) liderliğindeki konsorsiyumlar tarafından<br />

işletilmektedir. AIOC 1997 yılı sonlarında petrol üretimine<br />

başlamıştır. AIOC tarafından işlet<strong>ile</strong>n kıyıdan uzak alanlardan<br />

elde ed<strong>ile</strong>n üretim payı artmaktadır. Ekonomi, yabancı yatırımlarının<br />

büyük bir bölümü için AIOC’ye bağlıdır; AIOC 1999 yılında<br />

yapılan 510 milyon ABD doları tutarındaki yabancı direkt<br />

yatırımın 341 milyon ABD doları tutarındaki bölümüne karşılık<br />

gelmektedir. Aralık 1999 <strong>ve</strong> Mayıs 2000 arasında, devletin<br />

109


Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />

AIOC’den elde ettiği gelirin ödendiği Ulusal Petrol Fonu, 75 milyon<br />

ABD doları ( GSYİH’nin % 1.9’u) kazanmıştır.<br />

2000 yılında petrol üretimi 14 milyon ton, 2001 yılında ise<br />

14.9 milyon ton olarak gerçekleşmiştir. Rafine petrol ürünleri<br />

çıktısı, rafiner<strong>ile</strong>rin yerel petrol üretimine daha fazla girmesiyle,<br />

artmaya devam etmektedir. Ürünlerin, BDT ya da İran’a<br />

satışı <strong>ile</strong> ilgili olarak piyasaların geç ödeme yapması sorun teşkil<br />

etmektedir. 2000 yılının ilk beş ayı içerisinde Ukrayna’ya<br />

12.9 milyon ABD doları değerinde 65,000 ton mazot satılmış,<br />

ancak ödeme olarak yalnızca 4.6 milyon ABD doları alınmıştır.<br />

2000 yılında gönderilmesi gereken 435,000 ton mazotun nakli,<br />

kalan 8.3 milyon ABD dolarının ödenmesine kadar askıya alınmıştır.<br />

İran’a mazot satışında bir azalma söz konusudur, bunun<br />

nedeni ise İran tarafından <strong>ve</strong>r<strong>ile</strong>n düşük fiyat <strong>ve</strong> yüksek nakliye<br />

maliyetleridir.<br />

Azerbaycan tarafından orta <strong>ve</strong> uzun vade ticari olarak yaşayabilir<br />

petrol ihraç boru hatlarının inşa ed<strong>ile</strong>rek petrol sektörünün<br />

gelişmesine olanak <strong>ve</strong>rilmesi gerekmektedir. Bakü’den Karadeniz’deki<br />

Novorissiysk limanına <strong>ve</strong> Bakü’den Gürcistan’daki<br />

Supsa limanına iki petrol ihraç boru hattı vardır. Bu iki boru<br />

hattı benzer kapasitelere sahiptir <strong>ve</strong> toplam yaklaşık 230,000 v/g<br />

değerinde nakil yapabilmektedir. 66<br />

Azerbaycan <strong>ve</strong> Gürcistan Parlamentoları Bakü’den Türk limanı<br />

Ceyhan’a bir boru hattının inşası için gerekli yasal çerçe<strong>ve</strong>yi<br />

Mayıs <strong>ve</strong> Haziran ayları içerisinde onaylamışlardır. Bu<br />

çerçe<strong>ve</strong> Azerbaycan, Gürcistan <strong>ve</strong> Türkiye tarafından 18 Kasım<br />

1999 tarihinde imzalanan İstanbul Anlaşmasını; 18 Kasım 1999<br />

66 ALLAHVERDİYEV, Nizameddin, GÖYÇAYLI, Şövqi; Azerbaycan Respublikasının<br />

İqtisadi <strong>ve</strong> Sosial Coğrafiyası (Azerbaycan Cumhuriyetinin İktisadi<br />

<strong>ve</strong> Sosyal Coğrafyası), Azerbaycan Öyretmen Neşriyyatı Yayınları, Bakü, Azerbaycan,<br />

1996, s. 97<br />

110


Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />

tarihinde Azerbaycan, Gürcistan, Kazakistan, Türkiye <strong>ve</strong> ABD<br />

tarafından imzalanan İstanbul Deklarasyonunu <strong>ve</strong> 09.05.2000<br />

tarihinde imzalanan <strong>ve</strong> İstanbul anlaşmasını değiştiren protokolü<br />

içermektedir. Boru hattının uzunluğu 1.730 km <strong>ve</strong> petrol<br />

akıtma gücü ise 50 milyon ton olacaktır. 67<br />

İnşaat sanayiine ait malzemelerin <strong>ve</strong> hammaddelerin bol <strong>ve</strong><br />

ucuz olması <strong>ve</strong> arz açığının bulunması nedenleriyle inşaat sektörü<br />

dış yatırımlar için özendirici bir sektördür. İnşaat malzemeleri<br />

açısından en zengin yerler Nahçıvan Muhtar Cumhuriyeti,<br />

Dalyar, Hankendi, Masallı, İmişli, Gence <strong>ve</strong> Bakü’dür. İnşaat<br />

sektörünün GSYİH içindeki payı <strong>1990</strong> yılında % 8.1, 1995’de<br />

% 3.7, 1996’da % 9.3, 1997’de % 11.7, 1998’de % 10.5 <strong>ve</strong> 1999’da<br />

%9.4, 2000 yılında % 4.4 olmuştur. Bu sektörde faaliyet gösteren<br />

firmalar arasında Türk şirketleri önemli bir yer almaktadır.<br />

Bankacılık <strong>ve</strong> merkez bankacılığı konusundaki düzenlemelerle<br />

ilgili olarak 7 Ağustos 1992’de “Merkez Bankası Hakkındaki<br />

Kanun” <strong>ile</strong> “Bankalar <strong>ve</strong> Bankaların Faaliyetleri Hakkındaki<br />

Kanun” arka arkaya yürürlüğe girmiştir. İki seviyeli bankacılık<br />

sisteminin kurulması amaçlanmıştır; birinci seviyede Merkez<br />

Bankası, ikinci seviyede diğer bankalar. Para <strong>ve</strong> bankacılık<br />

sektöründe politikaları belirleme, denetim <strong>ve</strong> kontrol yetkisi<br />

Merkez Bankasına aittir.<br />

Bankacılık kanunu modern anlamdaki tüm bankacılık işlemlerini<br />

kap<strong>sam</strong>ına almaktadır, fakat ekonominin tam anlamıyla<br />

serbest pazar sistemine geçememiş olması <strong>ve</strong> banka sisteminin<br />

de modern anlamıyla yerleşmemiş olması nedenleriyle, hedeflenenler<br />

gerçekleştir<strong>ile</strong>memektedir. 01.01.2000 itibarıyla banka<br />

sistemini sağlamlaştırma politikası doğrultusunda bankaların asgari<br />

sermayeleri 2.000.000 Dolara çıkarılmıştır. Bu limite çıkamayan<br />

bankaların lisansları iptal edilmekte <strong>ve</strong> özel bankaların<br />

67 TÜSİAB Yayınları<br />

111


Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />

sayısı azalmaktadır. Asgari sermaye uygulaması neticesinde 1995<br />

yılında 200’ün üzerinde banka mevcutken bugün bankaların sayısı<br />

2/3 oranında azalmıştır. Ülkedeki 75 bankadan; 11 tanesi<br />

yabancı sermayeli ya da yabancı sermaye iştirakli banka, 4 tanesi<br />

devlet sermayeli banka <strong>ve</strong> 60 tanesi ise ticari <strong>ve</strong> yerli ortaklı<br />

bankadır. Faaliyet gösteren bankalardan en önemlisi <strong>ve</strong> işlem<br />

hacmi büyük olanı Beynelhalk Bank’tır. Yabancı bankalar<br />

% 100 yabancı sermaye <strong>ile</strong> kurulab<strong>ile</strong>ceği gibi müşterek müessese,<br />

şube <strong>ve</strong>ya temsilcilik şeklinde de kurulabilmektedir. Bankalar<br />

Kanunu’nda yabancı bankaların toplam sermayesinin sistem<br />

içindeki bankaların toplam sermayesinin % 30’undan fazla<br />

olamayacağı hükmü yer almaktadır.<br />

Türk sermayeli bankalar Azer-Türk Bank (Ziraat Bankası<br />

ortaklığı), Koçbank, Royalbank, CIBank sektördeki önemli<br />

bankalar arasındadır. Ülkede 62 adet sigorta şirketi bulunmaktadır.<br />

Bunların 16’sına bankalar da ortaktır <strong>ve</strong> 4 adet müşterek<br />

sigorta şirketi bulunmaktadır. Sigorta şirketleri için minimum<br />

sermaye 200 milyon Manat yani yaklaşık 50.000 ABD Dolarıdır.<br />

Sigorta şirketlerinin çoğu küçük <strong>ve</strong> orta büyüklükteki şirketlerdir.<br />

Türk sermayeli şirketler; Günay Anadolu Sigorta, Başak-İnam<br />

Sigorta <strong>ve</strong> CI Sigorta’dır.<br />

Enflasyon 1997 yılındaki rakamlardan aşağı çekilmiş,<br />

1998’de fiyatlar düşmüş <strong>ve</strong> 1999 Haziran’ındaki mini devalüasyona<br />

rağmen, iç talep düşük kaldığından 1999’da da düşmeye<br />

devam etmiştir. Yıllık enflasyon 1999’da “% –8.5” (deflasyon)<br />

olarak gerçekleşmiştir. Merkez Bankası (ANB) 2000-01 yıllarında<br />

enflasyonun anti–enflasyon gü<strong>ve</strong>ncelerine karşın hafif bir<br />

artış göstermesine izin <strong>ve</strong>rmiştir.. Enflasyon, 1999 yılının Ocak–<br />

Mayıs ayları arasındaki % 0.9 değerinden 2000 yılının Ocak–<br />

Mayıs ayları arasında % 1.5’e yükselmiştir. 2000 yıllık enflasyon<br />

rakamı 2.2 olarak gerçekleşmiştir, Enflasyonda 2001 yılında<br />

112


Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />

görülen düşüşün ardından 2002 de az da olsa bir yükselme görülmüş<br />

<strong>ve</strong> % 2.6 olarak gerçekleşmiştir.<br />

1999’da gerçekleştir<strong>ile</strong>n devalüasyondan sonra, Manatın<br />

amortismanını düzeltmek için müdahalede bulunulan bir “kirli<br />

dalgalanmadan”, döviz kuru ayarlaması amaçlı piyasa mekanizmalarına<br />

geçilmiştir. Ocak–Mayıs 2000 döneminde, Manat<br />

ABD Dolarına karşı yalnızca %1.5 değer kaybetmiştir. Komşu<br />

ülkeler daha yüksek enflasyon oranlarına sahip olduklarından,<br />

Manat bu ülke para birimleri karşısında gerçekten değer kazanmıştır.<br />

2000-2001 yıllarında Manat ABD Doları karşısında<br />

değer kaybetmiştir. 2002 <strong>ve</strong> 2003 yıllarında denge sağlanmıştır.<br />

1999 yılındaki ticari açık beş yılın en düşük değeri olarak<br />

gerçekleşmiştir. Artan petrol <strong>ve</strong> rafine ürün satışları daha yüksek<br />

ihracat kazançları sağlarken, Manatın devalüasyonu, petrol<br />

sektörüne yapılan yatırımları yavaşlattığından ithalat maliyetlerinin<br />

kesilmesine yardımcı olmuştur. Azerbaycan’ın yabancı<br />

petrol konsorsiyumlarının ticari dengesi, artan ihracat <strong>ve</strong> petrol<br />

sektörü için daha az sermaye malı ithalatı yapıldığından, artı<br />

değere geçmiştir. 1999 yılı için nihai rakamlar, eski Sovyetler<br />

Birliği <strong>ile</strong> yapılan ticaretten uzaklaşma <strong>ve</strong> sağlam para piyasalarına<br />

kayma eğilimini doğrulamaktadır. BDT’nin, toplam ticaret<br />

içindeki payı 1998 yılında % 27.7 iken 1999 yılında bu değer<br />

% 22.6, 2000 yılında %13.5 <strong>ve</strong> 2001’in ilk altı aylık döneminde<br />

%7.4 olarak gerçekleşmiştir.<br />

İthalat tarafında ise, BDT ülkeleri <strong>ve</strong> Rusya’dan yapılan ithalatta<br />

görülen azalma daha yavaş olmuştur. Ucuz ruble <strong>ile</strong> Rusya<br />

1999 yılında Azerbaycan piyasasındaki payını artırmış <strong>ve</strong> Azerbaycan<br />

ithalatındaki payını 1998 yılındaki % 18 değerinden 1999<br />

yılında % 21.9’a çıkarmıştır. Ukrayna gibi diğer BDT ülkelerinden<br />

yapılan ithalat düşmüştür. Türkiye’den yapılan ithalat, toplamda<br />

1998 yılındaki % 20.4’lük değerden 1999 yılında % 13.8’e,<br />

113


Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />

2000 yılında % 6.0’a düşmüştür. Azerbaycan’da ticaretin güçlendirilmesi<br />

için, petrol sektöründe üretimin arttırılmasına, BDT<br />

ülkeleri arasındaki ticaretin yeniden canlandırılmasına <strong>ve</strong> yeni<br />

pazarlar oluşturulmasına yönelik çalışmalar sürdürülmektedir.<br />

Bu kap<strong>sam</strong>da iki <strong>ve</strong> çok taraflı anlaşmalar imzalanmaktadır.<br />

Azerbaycan’ın büyük ticaret <strong>ve</strong> cari hesap açıkları, petrol<br />

fiyatlarındaki artışlarla kontrol altına alınmaktadır. Ham petrolün<br />

fiyatı 1999 yılının ilk üç ayı <strong>ve</strong> 2000 yılının ilk altı ayı<br />

arasında iki kattan fazla artmıştır <strong>ve</strong> petrol ihraç hacmi de aynı<br />

süre içerisinde neredeyse iki katına ulaşmıştır. Ülkenin önemli<br />

bir petrol üreticisi <strong>ve</strong> ihracatçısı olmamasına rağmen, Azerbaycan<br />

Uluslararası İşletim Şirketi (AIOC) tarafından yapılan yatırım<br />

nedeniyle ihracat hızlı bir şekilde artmaktadır. 2000 yılı<br />

sonu itibarıyla Azerbaycan’ın dış ticaret hacmi 2.917.0 milyon<br />

ABD Doları olarak gerçekleşmiştir. Bu rakamın 1.7744,9 milyon<br />

Doları (% 59.8) ihracat, 1.172,1 milyon Doları (% 40.2) ithalattan<br />

oluşmuştur. Dış ticaret 572.8 milyon Dolar fazla <strong>ve</strong>rmiştir.<br />

Dünya çapında ticari ilişki kurulan ülke sayısı 122’dir.<br />

Dış ticaretin % 20.9’u BDT, % 79.1’i diğer ülkelerle yapılmıştır.<br />

2001 yılı ilk 11 aylık dönem içerisinde Azerbaycan’ın dış ticaret<br />

dengesi 706,15 milyon ABD Doları olmuştur. Devlet İstatistik<br />

Komitesi <strong>ve</strong>r<strong>ile</strong>rine göre 2001 yılı Ocak-Ekim ayları arasında<br />

Azerbaycan’ın dış ticaret hacmi 3.31 milyar Dolar olmuştur. Dönem<br />

içerisinde Azerbaycan 120 ülke <strong>ile</strong> ticari ilişki kurmuştur.<br />

İlk 11 aylık dönem içerisinde ihracatı 2.01 milyar Dolar, ithalatı<br />

ise 1.3 milyar Dolar olarak gerçekleşmiştir. Ödemeler dengesinde,<br />

1999 yılında toplam ihracat. Petrol sektöründen 383.3<br />

milyon ABD Doları ihracat geliri sağlanmıştır, bu toplam ihracat<br />

kazancının % 37.4’üdür <strong>ve</strong> % 189.3’lük bir artış göstermiştir.<br />

Toplam rafine ürün ihracatı ise yıllık %189.5’lik bir artışla<br />

21.7 milyon ABD Doları kazandırmıştır (GSYİH’nin %<br />

114


Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />

8’i). Petrol dışındaki ekonomi daha düşük ihracatlar yapmaya<br />

devam etmiştir. Pamuk satışı 1998 yılındaki 47.2 milyon ABD<br />

Doları (GSYİH’nin % 1.2’si) değerinden 1999 yılında 21.7 milyon<br />

ABD Doları (GSYİH’nin % 0.5’i) değerine düşmüştür <strong>ve</strong><br />

bu da bağımsızlık sonrasındaki en düşük düzeydir. Makine <strong>ve</strong><br />

ekipman ihracatı 1998 yılında 41.1 milyon ABD Doları tutarındayken<br />

1999 yılında % 15.6 azalma göstermiş <strong>ve</strong> 34.7 milyon<br />

ABD Dolarına düşmüştür. Azerbaycan’ın endüstri sektörü rekabet<br />

gücüne sahip değildir, bu da sermaye mallarının ithalatı<br />

artmaya devam ederken ihracatta azalmaya yol açmaktadır. 68<br />

2000 yılında toplam ihracat 1.7744,9 milyon Dolar olarak<br />

gerçekleşmiştir. İhracatın hacmi % 53.2 artmış, bunun % 13.5’i<br />

BDT, % 86.5’i diğer ülkelere aittir. İhracatta Petrol <strong>ve</strong> petrol<br />

ürünleri 1.484,9 milyon Dolar <strong>ile</strong> en önemli yeri almaktadır.<br />

56.5 milyon Dolarlık gıda maddesi, 40.8 milyon Dolarlık tekstil<br />

ürünü, 36.2 milyon Dolarlık kimyasal ürünler, 34.8 milyon<br />

Dolarlık nakil vasıtası , 32 milyon Dolarlık da metal <strong>ve</strong> metal<br />

ürünü ihraç edilmiştir.<br />

İthalat maliyetleri 1999’da kontrol altına alınmıştır, fakat<br />

yine de dünya standartlarına göre yüksektir. 1999 yılındaki toplam<br />

ithalat 1998 yılındaki 1.72 milyar ABD Doları (GSYİH’nin<br />

%41.9’u) değerinden % 16.9 düşerek 1.43 milyar ABD Doları<br />

(GSYİH’nin % 35.8’i) olmuştur. Yavaşlayan yabancı direkt yatırım<br />

(FDI) akışları petrol sektörü ithalatının 1998 yılındaki 355.7<br />

milyon ABD Doları değerinden 1999 yılında 194.9 ABD Doları<br />

değerine düşmesine neden olmuştur. Diğer sermaye mallarının<br />

ithalatı, özellikle de makine <strong>ve</strong> ekipman ithalatı, 1998 yılındaki<br />

342.2 milyon ABD Doları değerinden % 34.1’lik artışla<br />

1999 yılında 458.8 milyon ABD Dolarına yükselmiştir. 1999 yılında<br />

gıda ithalatı da % 21.3 artmış <strong>ve</strong> 1998 yılının 171.1 milyon<br />

68 EIU Azerbaijan Country Report July 2000<br />

115


Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />

ABD Doları değerinden 1999 yılında 207.5 milyon ABD Dolarına<br />

yükselmiştir. Kimyasalların <strong>ve</strong> demir dışındaki metallerin<br />

ithalatı düşmüştür. Ekipman <strong>ve</strong> makine haricinde, en büyük<br />

tek ithalat kalemi Azerbaycan gümrük istatistiklerinin kaydetmediği<br />

ithalatlar için yapılan ödemeler dengesi ayarlamasıdır.<br />

Bu ithalatlar ya kaçak mallar ya da sınır ötesi alış<strong>ve</strong>riş yapanlarca<br />

beyan edilmeyen kişisel ithalatlardır. 1999 yılında bu ithalatlar<br />

Azerbaycan’a 399.9 milyon ABD Dolarına (GSYİH’nin %<br />

10’u) mal olmuştur. 2000 yılında toplam ithalat 1.172.1 milyon<br />

Dolar olarak gerçekleşmiştir. İthalatın hacmi % 13.1 artmış, bunun<br />

% 32’si BDT ülkelerinin (artış % 15.4), % 68’i ise diğer ülkelerin<br />

(artış % 12.1) payına düşmüştür. Türkiye’den yapılan ithalat<br />

2000 yılında % 11’ e düşmüştür.<br />

3. 3. TÜRKİYE - AZERBAYCAN İLİŞKİLERİ<br />

1991 yılında bağımsızlığını kazanan Azerbaycan Cumhuriyeti’ni<br />

ilk tanıyan ülke Türkiye olmuştur. Siyasal bağımsızlığın güçlenmesi<br />

ancak <strong>ekonomik</strong> bağımsızlığın güçlenmesi <strong>ile</strong> mümkündür.<br />

Bu nedenle Türkiye sahip olduğu <strong>ekonomik</strong> imkanları,<br />

serbest pazar ekonomisi <strong>ve</strong> uluslararası finans kuruluşlarından<br />

elde ettiği deneyimleri Azerbaycan’ın istifadesine sunmuştur.<br />

Bu amaçla, Türkiye-Azerbaycan <strong>ekonomik</strong> <strong>ve</strong> ticari ilişk<strong>ile</strong>rin<br />

geliştirilmesi konusundaki ilk anlaşma 01.11.1992 tarihinde imzalanmıştır.<br />

Söz konusu anlaşma sonucunda, Türk işadamlarının<br />

Azerbaycan’la olan temas <strong>ve</strong> ziyaretleri başlamış, fuar <strong>ve</strong><br />

benzeri faaliyetler teşvik edilmiş, ulaştırma <strong>ve</strong> haberleşme, inşaat,<br />

petrol arama gibi sanayinin bir çok bir çok dallarında işbirliğine<br />

gidilmiştir. İki ülke arasında <strong>ekonomik</strong> ilişk<strong>ile</strong>rin geniş<br />

<strong>ve</strong> hızlı bir şekilde geliştirilmesi için Türkiye diğer sahalarda<br />

olduğu gibi bu sahada da imkanlarını Azerbaycan’ın faydalanması<br />

için seferber etmiştir.<br />

116


Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />

Türkiye-Azerbaycan arasındaki diplomatik ilişk<strong>ile</strong>rin tesisinden<br />

1997 yılı başına kadar Azerbaycan’da Türk şirketleri tarafından<br />

520 müşterek müessese, 400 şube <strong>ve</strong> müstakil şirket, 50<br />

adet de temsilcilik olmak üzere toplam 1.000 adet firma kurulmuştur.<br />

Bunların yaklaşık 600’ü faal durumdadır. Kurulu bulunan<br />

şirketlerin faaliyet konuları arasında, petrol, telekomünikasyon,<br />

bankacılık <strong>ve</strong> sigortacılık, eğitim, basın-yayın, inşaat <strong>ve</strong><br />

inşaat malzemeleri, ulaştırma, gıda, tekstil <strong>ve</strong> konfeksiyon, taşımacılık,<br />

otomotiv, orman ürünleri, demir-çelik <strong>ve</strong> demir dışı<br />

metaller gibi sektörler yer almaktadır. Statüsü ne olursa olsun<br />

Azerbaycan’da kurulu bulunan 1.000 Türk firması, 1996 yılı<br />

sonu itibariyle Türkiye’den Azerbaycan’a getirmiş olduğu sermaye<br />

miktarı yaklaşık 1 milyar $’a ulaşmıştır. Türkiye’de faaliyet<br />

gösteren Azerbaycan firması sayısı 41 adet olup, sermayeleri<br />

18 milyon $ seviyesindedir.<br />

Azerbaycan’da faaliyet gösteren Türk firmalarından Attila<br />

Doğan Petrol Şirketi, Pet Holding, Efes Sanayi Yatırım, Netaş,<br />

Teletaş, Türkcell, Bay Holding, DHT İnşaat, Ram Dış Ticaret,<br />

Rumeli Holding, Tekfen, Etsun, T.C.Ziraat Bankası, Anadolu Sigorta<br />

gibi büyük firmalar inşaat, haberleşme, petrol, ulaştırma,<br />

bankacılık, gıda gibi önemli sektörlerde Azerbaycan halkının<br />

ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla çok büyük katkılarda bulunmaktadırlar.<br />

Dış ticaret konusunda ise, Türkiye Azerbaycan’a<br />

1992 yılında 102.7 milyon $, 1993 yılında 68.2 milyon $, 1994<br />

yılında 132.1 milyon $, 1995’te 161.3 milyon $ <strong>ve</strong> 1996’da ise<br />

216.8 milyon $ olmak üzere toplam 681.1 milyon $’lık mal ihraç<br />

etmiştir. Buna mukabil son beş yıl içinde Azerbaycan’dan<br />

toplam 139.2 milyon $ tutarında ithalat yapmıştır. Türkiye’nin<br />

yıllar itibarıyla Azerbaycan’a ihracatının önemli ölçüde artmasına<br />

rağmen, Azerbaycan’dan ithalatında ise büyük bir artış olmamıştır.<br />

Bu nedenle iki ülke arasındaki dış ticaret dengesinin<br />

117


Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />

kurulması oldukça önemli bir konudur. 1996 yılında 216 milyon<br />

$’lık ihracatı <strong>ile</strong> Türkiye Azerbaycan’ın ithalatında ilk sırayı<br />

almıştır. Geçmiş yıllara kıyasla Azerbaycan’ın ithalatında<br />

ilk sırayı almıştır. Geçmiş yıllara kıyasla Azerbaycan’ın dış ticaretinde<br />

%35-45 oranında artış olmuştur. Bu artışla 1996 yılında<br />

Azerbaycan toplam ithalatının (961 milyon $) yaklaşık<br />

dörtte birini (216.8 milyon $) Türkiye’den sağlanmış, yine aynı<br />

yıl içinde Türkiye’ye yapmış olduğu ihracat karşılığında 39.7<br />

milyon $’lık döviz girdisi elde etmiştir ki bu rakamda yıllık ithalatının<br />

%15.7’sine tekabül etmektedir.<br />

Bilindiği üzere, Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan arasında ortak dil,<br />

tarih <strong>ve</strong> kültür birliğinin de bulunması <strong>ekonomik</strong> ilişk<strong>ile</strong>rimizin<br />

daha da genişlemesine önemli bir etkendir. Nitekim, Azerbaycan<br />

Cumhuriyeti bağımsızlığını kazanmasından sonra başlayan<br />

dış ticaretimiz, yatırım yapan şirketlerimizin sayısı <strong>ve</strong> yatırım<br />

miktarları her geçen yıl büyük bir artış göstermektedir. Bugüne<br />

kadar iki ülke arasında yatırımların karşılıklı teşviki <strong>ve</strong> korunması<br />

anlaşması <strong>ve</strong> çifte <strong>ve</strong>rg<strong>ile</strong>ndirmenin önlenmesine ilişkin<br />

anlaşma da dahil olmak üzere <strong>ekonomik</strong> <strong>ve</strong> ticari alanda bir çok<br />

anlaşma <strong>ve</strong> protokol imzalanmıştır. Ancak, bugünkü dış ticaret<br />

<strong>ve</strong> yatırımların hacmi her iki ülkenin gerçek potansiyelinin<br />

altındadır. Bu nedenle, özellikle Azerbaycan Cumhuriyeti’nin<br />

bankacılık, gümrük mevzuatı, ticaret kanunu, dış ticaret işlemleri<br />

<strong>ve</strong> hukuk kurallarını uluslararası seviyelere yükseltmesi zarureti<br />

bulunmaktadır.<br />

Azerbaycan yeraltı <strong>ve</strong> yerüstü zenginlikleri, kalifiye <strong>ve</strong> ucuz<br />

işgücü <strong>ve</strong> serbest pazar ekonomisine geçme kararlılığı <strong>ile</strong> 2000’li<br />

yıllarda çok parlak <strong>ve</strong> ışıklı bir geleceğe sahip bir ülke konumundadır.<br />

Türkiye’nin <strong>ve</strong> Türk işadamlarının Azerbaycan’ın<br />

yeniden yapılanmasında <strong>ve</strong> <strong>ekonomik</strong> gelişmesinde karşılıklı<br />

yarara dayalı olumlu işbirliği imkanları her gün artmaktadır.<br />

118


Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />

Nitekim Azerbaycan’da son iki yılda enflasyon geri çek<strong>ile</strong>rek<br />

<strong>ekonomik</strong> istikrar alanında önemli adımlar atılması, Uluslararası<br />

Para Fonu, Dünya Bankası, Avrupa Kalkınma Bankası gibi<br />

uluslararası finans kuruluşlarıyla yapıcı ilişk<strong>ile</strong>re girişilmesi ülkeye<br />

yabancı sermaye akımını hızlandırmaktadır. Japon iş çevrelerinin<br />

Azerbaycan’a artan ilgisi bunun en iyi kanıtıdır. Son bir<br />

yıldır ciddi Türk şirketlerinin Azerbaycan’da petrol, telekomünikasyon,<br />

inşaat, bankacılık <strong>ve</strong> sigortacılık, metalürji, tekstil, orta<br />

ölçekli sanayi kuruluşları gibi alanlarda faaliyetlerini genişletmeleri<br />

<strong>ve</strong>ya genişletme niyeti taşımaları önemli olaylardandır. 69<br />

Azerbaycan’ın 1997 yılı başından itibaren ihraç ed<strong>ile</strong>cek<br />

ürünlere İhraç Vergisi uygulanmasına son <strong>ve</strong>rmesi, liberal ekonomiye<br />

geçiş için yasal alt yapısını tamamlamaya yönelik olarak<br />

çok sayıda yeni düzenlemeler yürürlüğe koyması, ülkenin öncelik<br />

<strong>ve</strong>rdiği büyük projelerin belirlenerek yıllık <strong>ve</strong> uzun dönemli<br />

programların belirlenmesi, özelleştirme <strong>ve</strong> yabancıların bu kap<strong>sam</strong>daki<br />

iştirakleri konusunda kanuni düzenlemelerin tamamlanması<br />

ülkelerimiz arasındaki işbirliğini önemli ölçüde artıracaktır.<br />

1997’nin ilk 3 ayında Azerbaycan’ın Türkiye <strong>ile</strong> olan dış ticareti<br />

45 milyon $ civarında olmuştur (ithalat 38 milyon $, ihracat<br />

7 milyon $). 1996’nın aynı döneminde toplam dış ticaret<br />

hacmi 53 milyon $ (ithalat 44 milyon $, ihracat 9 milyon $)’dır.<br />

İki ülke arasındaki dış ticaretin düşmesinin en büyük sebebi<br />

gümrüklerdeki yüksek <strong>ve</strong>rgi oranlarıdır. 70<br />

Türkiye’nin Azerbaycan’a ihraç ettiği ürünler arasında gıda<br />

maddeleri ilk sırayı almaktadır. İhraç ürünlerimiz; un <strong>ve</strong> unlu<br />

mamuller, eczacılık ürünleri, margarin, buğday, zeytinyağı, ay<br />

çiçek yağı, süt <strong>ve</strong> süt mamulleri, yumurta, makarna, bira, patates,<br />

69 http://www.foreigntrade.gov.tr/DUNYA/RAPOR/baku/tureko.htm ; 12 Mayıs,<br />

2005<br />

70 EIU Azerbaijan Country Report April 2000<br />

119


Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />

küp <strong>ve</strong> toz şeker, çikolata <strong>ve</strong> şekerleme ürünleri, mey<strong>ve</strong> suları,<br />

peynir, bisküvi, hazır deri mamulleri, trikotaj ürünleri, sentetik<br />

deterjanlar, sabun, duvar kağıtları, sıhhi tesisat malzemeleri,<br />

tekstil sanayii için makineler, lastik <strong>ve</strong> plastikten mamul eşya,<br />

beyaz eşya, telekomünikasyon ürünleri, elektrik enerjisi v.b.’dir.<br />

Azerbaycan’dan ithal ettiğimiz başlıca mallar arasında ham<br />

alüminyum, pamuk, poliet<strong>ile</strong>n, ham deri, pamuk ipliği, yün, ham<br />

bakır, alkollü içk<strong>ile</strong>r <strong>ve</strong> fosfatlı gübreler yer almaktadır. Bunun<br />

dışında başta bavul ticareti olmak üzere iki ülke arasındaki kayıt<br />

dışı dış ticaret işlemlerinin daha büyük boyutlarda olduğunu<br />

söyleyebiliriz.<br />

Azerbaycan’da faaliyet gösteren firmalar arasında sayı çokluğu<br />

<strong>ve</strong> sektör çeşitliliği itibariyle en çok Türk firmaları mevcuttur.<br />

1991 yılından itibaren Azerbaycan’a yatırım için gelen Türk<br />

firmaları petrol, inşaat, telekomünikasyon, bankacılık, sigortacılık,<br />

ulaştırma, nakliyat, gıda maddeleri alım-satımı, tekstil, mobilya,<br />

dekorasyon, basın-yayın <strong>ve</strong> matbaacılık, inşaat malzemeleri<br />

satışı, konfeksiyon, unlu mamuller, çeşitli hizmet üretimi,<br />

mali <strong>ve</strong> hukuki danışmanlık, makine imalat, kırtasiye, orman<br />

ürünleri, çay paketleme, akü imalatı, metal işleme gibi konularda<br />

faaliyet göstermektedirler. 71<br />

1997 Nisan ayı sonu itibarıyla Azerbaycan’da 400 adet %100<br />

yabancı sermayeli müstakil firma , 520 müşterek müessese <strong>ve</strong><br />

50 temsilcilik resmi olarak kurularak kayıttan geçmiştir. Halen<br />

faaliyette bulunan müstakil firma, müşterek müessese <strong>ve</strong> temsilcilik<br />

sayısı 550 civarında olup, diğerleri faal durumda değildir.<br />

1997 yılının Nisan ayı itibariyle Azerbaycan’da Türk firmalarının<br />

koymuş oldukları yabancı sermaye miktarı toplam 1 milyar $<br />

civarındadır. Resmi rakamların fiili rakamdan az görünmesinin<br />

71 EIU Azerbaijan Country Report July 2000<br />

120


Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />

sebepleri ise her hangi bir şirket kurmadan faaliyet gösteren firmaların<br />

bulunması, firmaların daha çok <strong>ve</strong>rgi <strong>ve</strong> rüsum ödememek<br />

için kuruluş sermayelerini düşük göstermeleridir. Zengin<br />

yeraltı <strong>ve</strong> yerüstü kaynakları bulunan, kalifiye iş gücüne sahip<br />

<strong>ve</strong> ülkemize çok yakın olan, dil avantajı bulunan Azerbaycan’a<br />

daha çok yatırım yapılamamasının en büyük sebepleri hukuki<br />

alt yapının <strong>ve</strong> yasal düzenlemelerin eksik olmasıdır. 72<br />

Bilindiği üzere, Türkiye-Azerbaycan Karma Ekonomik Komisyonu<br />

(KEK) I. toplantısı 25-26 Şubat 1997 tarihleri arasında<br />

Ankara’da toplanmıştır. Toplantı protokolünde ticari ilişk<strong>ile</strong>r (genel<br />

durum, ticaret heyeti, fuar <strong>ve</strong> serg<strong>ile</strong>r, Bakü <strong>ve</strong> Nahçıvan’da<br />

iş merkezleri kurulması konuları, Eximbank kred<strong>ile</strong>ri, buğday<br />

sevkıyatı, bankacılık) sanayi alanında işbirliği çerçe<strong>ve</strong>sinde<br />

enerji işbirliği, petrol boru hattı, petrol <strong>ve</strong> doğalgaz arama faaliyetleri,<br />

elektrik enerjisi, madencilik, müteahhitlik, serbest bölgeler;<br />

ulaştırma <strong>ve</strong> haberleşme alanlarında kara, hava <strong>ve</strong> demir<br />

yolu ulaştırmaları, telekomünikasyon, eğitim, çevre, sağlık gibi<br />

konularda görüş birliğine varılmıştır.<br />

25-27 Mart 1997 tarihleri arasında Devlet Bakanı Sn. Ayfer<br />

YILMAZ Başkanlığında Ege İhracatçı Birlikleri’nin organizasyonu<br />

<strong>ile</strong> “Bakü’de Türkiye-Azerbaycan Yatırım <strong>ve</strong> İşbirliği<br />

İmkanları” konusunda ortak seminer <strong>ve</strong> işadamlarının karşılıklı<br />

görüşmeleri gerçekleştirilmiştir. Türkiye’den <strong>ve</strong> Azerbaycan’dan<br />

120’den fazla işadamının görüş alış-<strong>ve</strong>rişinde bulunduğu seminer<br />

iki ülke arasındaki <strong>ekonomik</strong>, ticari <strong>ve</strong> kültürel işbirliği fırsatlarını<br />

geliştirmede önemli katkılar sağlamıştır.<br />

Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sn. Haydar<br />

ALİYEV’in 5-9 Mayıs 1997 tarihleri arasında Türkiye’ye yaptığı<br />

72 ASANİSHVİLİ, George; “Ist International Silk Road Symposium on Media<br />

News, 24 SAAT”, Scientific and political aspects of the “Great Silk Road”, 26<br />

June, 2003, s. 79<br />

121


Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />

resmi ziyaret her iki ülkede geniş yankılar yaratmış, ülkelerimiz<br />

arasındaki dostluk <strong>ve</strong> işbirliği imkanlarının daha da geliştirilmesi<br />

çerçe<strong>ve</strong>sinde önemli merhaleler kaydetmiştir. Forum Fuarcılık<br />

<strong>ve</strong> Geliştirme A.Ş. tarafından 14-18 Mayıs 1997 tarihleri<br />

arasında Bakü’de ikinci defa organize ed<strong>ile</strong>n “TURKISH EXPO<br />

‘97 BAKÜ; TÜRK TİCARET VE SANAYİ ÜRÜNLERİ FU-<br />

ARI” düzenlenmiştir. Fuarın açılış törenine, T.C. Bakü Büyükelçimiz<br />

Sn. O. Faruk LOĞOĞLU, Azerbaycan Cumhuriyeti<br />

Başbakanı Sn. Artur RESİZADE, Dış Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>r Bakanı<br />

Sn. Kudret GULİYEV <strong>ve</strong> Ticaret <strong>ve</strong> Sanayi Odası Başkanlığı<br />

yetkil<strong>ile</strong>ri <strong>ile</strong> çok sayıda Azerbaycan Makamları, Azerbaycanlı<br />

<strong>ve</strong> Türk işadamları <strong>ve</strong> basın mensupları iştirak etmişlerdir.<br />

“TURKISH EXPO ‘97” Fuarı’na toplam 92 firma <strong>ve</strong> kuruluş<br />

katılmıştır. Fuar’da gıda maddeleri (un, yağ, yumurta, makarna,<br />

fındık, çay), temizlik ürünleri, otomobil yedek parçaları, mobilya,<br />

konfeksiyon, <strong>ile</strong>tişim ürünleri, kırtasiye malzemeleri, inşaat<br />

malzemeleri, tarım makineleri, sıhhi tesisat malzemeleri,<br />

ayakkabı vb. serg<strong>ile</strong>nmiştir. 73<br />

Türkiye, Azerbaycan <strong>ile</strong> Ermenistan arasında yürütülmekte<br />

olan doğrudan <strong>ve</strong> dolaylı görüşmeler sürecine soruna barışçı bir<br />

çözüm bulunmasında yararlı olacağı düşüncesiyle destek <strong>ve</strong>rmektedir.<br />

Türkiye, Yukarı Karabağ Sorunu’nun çözümünde her iki<br />

tarafın da kabul edeceği bir çözüme destek <strong>ve</strong>rmeye hazırdır.<br />

Türkiye, ayrıca, çözüm sürecindeki çıkmazın aşılması için yeni<br />

yollar yaratılmasının <strong>ve</strong> her iki tarafın, özellikle de bir milyonu<br />

aşkın kaçkının beklent<strong>ile</strong>rinin karşılanması amacıyla uluslararası<br />

toplumun daha aktif bir biçimde barış sürecine katkıda bulunmasının<br />

gerekli olduğu inancındadır. Bu çerçe<strong>ve</strong>de, Yukarı<br />

Karabağ sorununun çözümünde “kolaylaştırıcı” rolü oynamak<br />

73 http://www.foreigntrade.gov.tr/DUNYA/RAPOR/baku/azerbay.htm ; 2 Nisan,<br />

2005<br />

122


Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />

<strong>ve</strong> diğer bölgesel sorunlar hakkında görüş alış<strong>ve</strong>rişinde bulunmak<br />

üzere Türkiye’nin girişimiyle, Türkiye, Azerbaycan <strong>ve</strong> Ermenistan<br />

Dışişleri Bakanları arasında bir diyalog forumu oluşturulmuştur.<br />

Bu amaçla ilk toplantı 15 Mayıs 2002 tarihinde<br />

Reykjavik’te gerçekleştirilmiştir.<br />

Dışişleri Bakanları arasındaki ikinci toplantı NATO İstanbul<br />

Zir<strong>ve</strong>si marjında 28 Haziran 2004 tarihinde yapılmıştır. Taraflar,<br />

bu üçlü toplantı sürecinin her üç ülke arasındaki ilişk<strong>ile</strong>rin normalleşmesi<br />

<strong>ile</strong> Yukarı Karabağ sorununun çözümü yönünde faydalı<br />

bir araç olab<strong>ile</strong>ceğini <strong>ve</strong> Türkiye’nin etkin katkısının bölge<br />

sorunlarının çözümüne ivme kazandırab<strong>ile</strong>ceğini düşündüklerini<br />

vurgulamışlardır. Öte yandan, Türkiye, Yukarı Karabağ sorunu<br />

kap<strong>sam</strong>ında taraflarla ikili temaslarını da sürdürmektedir. 74<br />

Azerbaycan’la ikili <strong>ekonomik</strong> <strong>ve</strong> ticari ilişk<strong>ile</strong>rimizin geliştirilmesi<br />

yönünde çeşitli tarihlerde bir çok protokol <strong>ve</strong> anlaşma<br />

imzalanmıştır. Bunlar arasında yatırımcılarımız açısından önem<br />

taşıyan “Yatırımların Karşılıklı Teşviki <strong>ve</strong> Korunması Hakkında<br />

Anlaşma” <strong>ve</strong> “Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Arasında Çifte Verg<strong>ile</strong>ndirmenin<br />

Önlenmesi Anlaşması”dır. Bu anlaşmalardan ilki 31<br />

Temmuz 1996 tarihinden itibaren, diğeri ise 1 Ocak 1998 tarihinden<br />

itibaren yürürlüğe girmiştir. Geçiş döneminde olan <strong>ve</strong><br />

yatırıma ihtiyacı bulunan Azerbaycan’a Türk sermayesinin katkısı<br />

önemli boyutlardadır.<br />

Azerbaycan’ın 2000 yılında da en fazla ithalat yaptığı 2.ülke<br />

Türkiye olmuştur. 2000 yılında toplam ithalatının % 11’ini, toplam<br />

ihracatının ise % 6’sını Türkiye <strong>ile</strong> gerçekleştirmiştir. 1991<br />

yılından itibaren gelişen <strong>siyasi</strong> <strong>ve</strong> <strong>ekonomik</strong> ilişk<strong>ile</strong>re paralel olarak<br />

artan dış ticaret hacmimiz ülkemiz lehine fazla <strong>ve</strong>rmektedir.<br />

Ancak, 1998 yılında yaşanan Rusya krizi sonrası Ruble’nin<br />

74 http://www.mfa.gov.tr ; 22.10.2004<br />

123


Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />

devalüe edilmesinin de etkisi <strong>ile</strong> Rus malları Azerbaycan pazarında<br />

mutlak fiyat avantajı sağlamış <strong>ve</strong> halkın gelir seviyesinin<br />

de düşük olması sebebiyle fiyatı, talebi belirleyici en önemli kriter<br />

haline getirmiştir. Bu gelişmelerin sonucu olarak, ülkemizden<br />

gelen mallara olan talep azalmıştır. Bu durum, Azerbaycan’da<br />

iş yapan iş adamlarımızı da doğrudan etk<strong>ile</strong>miştir. 1999 yılında<br />

Azerbaycan <strong>ile</strong> olan ticaretimizde geçmiş yıllara göre düşme görülmüştür.<br />

1996, 1997 <strong>ve</strong> 1998 yıllarında en fazla ithalatın yapıldığı<br />

ülke Türkiye iken, 1999 <strong>ve</strong> 2000 yıllarında Rusya’dan sonra<br />

ikinci sırada yer almıştır. İhracatımızın düşmesinde önemli etkenlerden<br />

biri de müteahhit firmalarımızın üstlenmiş oldukları<br />

taahhüt işlerinin büyük ölçüde tamamlanmış olması <strong>ve</strong> yeni büyük<br />

projelerin başlamamasıdır. 2001 <strong>ve</strong> 2002 yıllarında ihracatımı<br />

yeniden artmaya başlamıştır.<br />

Azerbaycan’dan İthal Ettiğimiz Başlıca Mallar:Dizel yakıtı,<br />

pamuk, ham petrol, poliet<strong>ile</strong>n, deri, alkollü içecekler, ham alüminyum,<br />

benzin.<br />

Azerbaycan’a İhraç Ettiğimiz Başlıca Mallar : Buğday unu,<br />

eczacılık ürünleri, sentetik deterjanlar, elektrik enerjisi, binek<br />

otomobilleri, akümülatör, otomobil lastikleri, mobilya, inşaat<br />

malzemeleri, duvar kağıtları, sıhhi tesisat malzemeleri, tekstil<br />

sanayi için makine <strong>ve</strong> teçhizat, deri giyim eşyası, kozmetik<br />

ürünleri, trikotaj ürünleri, lastik <strong>ve</strong> plastikten mamul eşya, televizyon,<br />

buzdolabı vs., cam kaplar, alüminyum profil, adi metallerden<br />

eşya, ağaç imali için makineler, telekomünikasyon teçhizatı,<br />

kablolar, elektrik malzemeleri, kırtasiye malzemeleri, hazır<br />

giys<strong>ile</strong>r, margarin, buğday, zeytinyağı, ay çiçek yağı, tereyağı,<br />

soya yağı, gıda sanayi için makine <strong>ve</strong> teçhizat, çay, konser<strong>ve</strong>,<br />

salça, dondurma, sebze (patates <strong>ve</strong> soğan), yumurta <strong>ve</strong> tavuk eti,<br />

maden suyu, alkolsüz içk<strong>ile</strong>r, bira, makarna, küp <strong>ve</strong> toz şeker,<br />

çikolata <strong>ve</strong> şekerleme ürünleri, mey<strong>ve</strong> suları, peynir, bisküvi.<br />

124


Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />

Azerbaycan bir çok avantajları <strong>ile</strong> Türk İşadamları tarafından<br />

yatırım <strong>ve</strong> ticari faaliyet göstermek açılarından tercih ed<strong>ile</strong>n<br />

bir ülkedir. Bu itibarla bir çok Türk şirketi Azerbaycan’da<br />

müşterek müessese kurmuşlar, şube <strong>ve</strong>ya temsilcilik açmışlardır.<br />

Azerbaycan’da Kurulu Türk Şirketlerinin Sayısı<br />

<strong>ve</strong> Statülerine Göre Dağılımı 75<br />

Statüsü 1991-1995 1996 1997 1998 1999 2000 Toplam<br />

Müşterek Müessese 394 72 78 67 33 16 660<br />

%100 Türk Sermayeli Şirket 176 65 116 126 42 36 561<br />

Temsilcilikler 29 8 21 23 17 8 106<br />

TOPLAM 599 145 215 216 92 60 1.327<br />

Değişik alanlarda faaliyet gösteren Türk firmalarının büyük<br />

bir kısmı ticaret yapmakta <strong>ve</strong>ya küçük <strong>ve</strong> orta ölçekli yatırımı<br />

tercih etmektedir. Bu firmaların faaliyet alanları; petrol, telekomünikasyon,<br />

bankacılık <strong>ve</strong> sigortacılık, gıda malları imalatı, eğitim,<br />

basın-yayın, tekstil <strong>ve</strong> konfeksiyon, taşımacılık, otomotiv,<br />

orman ürünleri, demir-çelik, demir dışı metaller, inşaat malzemeleri<br />

<strong>ve</strong> müteahhitlik hizmetleri gibi sektörlerdedir.<br />

Türk şirketleri, Azerbaycan’ın serbest piyasa ekonomisine<br />

geçişinde, doğrudan <strong>ve</strong> dolaylı olarak, tecrübeleriyle önemli rol<br />

oynamaktadırlar. 2000 yılı sonu itibariyle % 100 Türk sermayeli,<br />

müşterek müessese, şube <strong>ve</strong>ya temsilcilik olarak yaklaşık 1.327<br />

adet Türk şirketi, Azerbaycan’da resmi kuruluş işlemlerini yaparak<br />

tüzel kişilik kazanmıştır. Bu şirketlerden önemli bir bölümü<br />

faaliyetlerini devam ettirememektedirler. Azerbaycan’da halen değişik<br />

sektörlerde toplam 600 civarında Türk şirketi faaliyet göstermektedir.<br />

Türk firmalarının Azerbaycan’da gerçekleştirdikleri<br />

75 Kaynak: T.C.DTM-Bakü Ticaret Müşavirliği 1999, 2000 yılı raporu,<br />

125


Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />

yatırımların miktarının 1,5 milyar $ civarında olduğu tahmin<br />

edilmekte <strong>ve</strong> yaklaşık 30.000 kişi istihdam edilmektedir.<br />

Ülkede petrol dışı yabancı sermaye yatırımlarında Türkiye<br />

birinci sırada yer almaktadır. Azerbaycan’ın sahip olduğu rezervleri<br />

işletmek amacı <strong>ile</strong> bugüne kadar oluşturduğu yirmi adet uluslararası<br />

konsorsiyumun dördünde TPAO pay sahibidir (Azeri-<br />

Çırak-Güneşli sahasında % 6.75, Şah Denizi Sahasında % 9,<br />

Kürdaşı Sahasında %5 <strong>ve</strong> Araz-Alov-Şark Sahasında %10-Offshore).<br />

Ayrıca, iki özel Türk şirketinin ( PET Holding <strong>ve</strong> Atilla<br />

Doğan İnş Ltd.) Azerbaycan Devlet Petrol Şirketi (SOCAR) <strong>ile</strong><br />

oluşturdukları müşterek müesseseler karada petrol çıkarmaktadırlar<br />

(Mişovdağ <strong>ve</strong> Hilli Babazanan sahaları).<br />

Azerbaycan’da irili ufaklı 50’den fazla Türk Müteahhitlik firmasının<br />

üstlenmiş olduğu toplam taahhüt miktarı yaklaşık 650<br />

milyon Dolardır. Bakü Uluslararası Havalimanı <strong>ve</strong> A.C. Merkez<br />

Bankası binası gibi önemli prestij binalarının yer aldığı işlerin<br />

büyük kısmı başarıyla tamamlanarak teslim edilmiştir. Bu<br />

sektörde yaklaşık 3000 kişi istihdam edilmekte olup, bunların<br />

% 70’i Azeri vatandaşıdır. Bankacılık sektöründe faaliyet gösteren<br />

Türk sermayeli 5 banka <strong>ve</strong> 3 sigorta şirketi bulunmaktadır.<br />

Azerbaycan’la Türkiye arasında yaklaşık +2 saat fark vardır.<br />

Hava sıcaklıkları Türkiye <strong>ile</strong> paralellik göstermektedir. Kış aylarında<br />

-15 <strong>ile</strong> 5 derece, yaz aylarında ise 25-35 derece arasında<br />

seyretmektedir. Azerbaycan hizmet pasaportu <strong>ve</strong> hususi pasaportu<br />

olan T.C. vatandaşlarına vize uygulamamaktadır. Turist<br />

pasaportu sahiplerinin ise vize almaları gerekmektedir.<br />

3. 4. TBMM BAŞKANI ARINÇ AZERBAYCAN’A GİTTİ<br />

TBMM Başkanı Bülent Arınç, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun<br />

laiklik konusunda aldığı kararı, ‘’Bu karara bakarak, Türkiye’de<br />

126


Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />

artık yargının da bu özgürlüklerin genişletilmesi konusunda en<br />

isabetli içtihadı yaptığını düşünüyorum’’ diye değerlendirdi. 76<br />

Arınç, üç gün sürecek resmi ziyaret için Azerbaycan’a hareketi<br />

öncesinde Esenboğa Havalimanı’nda basın toplantısı düzenledi.<br />

Azerbaycan Milli Meclis Başkanı Murtuz Aleskerov’un<br />

resmi da<strong>ve</strong>tlisi olarak beraberinde bazı millet<strong>ve</strong>killeriyle bu ülkeye<br />

resmi ziyaret gerçekleştireceğini ifade eden Arınç, ikili düzeydeki<br />

mükemmel ilişk<strong>ile</strong>rin, uluslararası boyutta da dayanışma<br />

<strong>ve</strong> işbirliği içerisinde sürdürüldüğünü söyledi. İki ülkenin, üyesi<br />

oldukları tüm uluslararası kuruluşlarda birbirlerine destek olduklarını<br />

d<strong>ile</strong> getiren Arınç, Türkiye’nin en büyük isteğinin Azerbaycan<br />

toprakları üzerindeki işgalin son bulması olduğunu belirtti.<br />

Arınç, Yukarı Karabağ <strong>ve</strong> işgal altındaki topraklar konusunda<br />

Türkiye’nin Azerbaycan’ın yanında olduğuna işaret etti. Arınç,<br />

Türkiye’nin, Yukarı Karabağ sorununun Azerbaycan’ın toprak<br />

bütünlüğü esasına dayalı olarak <strong>ve</strong> yurtlarından göç etmek zorunda<br />

bırakılan yüz binlerce Azeri’nin geri dönmelerini sağlayarak,<br />

adilane biçimde çözülmesi gerektiğini savunduğunu vurguladı.<br />

Türkiye’nin bu konuda çaba harcadığını bildiren Arınç,<br />

sözlerini şöyle sürdürdü:<br />

‘’İmkanlarımız ölçüsünde birbirimize her türlü yardımı sağlamaktayız.<br />

Bu yıl içinde Bakü-Tiflis-Ceyhan ham petrol ana<br />

ihraç boru hattının işletime açılmasıyla bu mükemmel ilişk<strong>ile</strong>rimiz<br />

yepyeni bir boyut kazanacaktır. Böylelikle Türkiye <strong>ve</strong><br />

Azerbaycan tüm Avrasya bölgesi bakımından enerji gü<strong>ve</strong>nliği<br />

konusunda büyük önem taşıyan doğu-batı enerji koridorunun<br />

kilit ülkeleri konumuna gelecektir.’’<br />

Arınç, Aleskerov’un yanı sıra Cumhurbaşkanı İlham Aliyev,<br />

Başbakan Artur Raşizade <strong>ve</strong> Milli Meclis Türk-Azeri Dostluk<br />

76 ANKARA, 06/02/2005<br />

127


Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />

Grubu üyeleriyle de görüşmelerde bulunacağını anlattı. Bir gazetecinin,<br />

Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun laiklik konusunda<br />

aldığı kararı anımsatması üzerine, Arınç, şu değerlendirmelerde<br />

bulundu:<br />

‘’Biz yargı kararına ancak saygı duyarız. Ancak muhtevası<br />

itibariyle TBMM’nin son yıllarda başardığı reformlara uygun bir<br />

karar olduğunu söylemeliyim. Avrupalı dostlarımız, bize daima<br />

şu soruyu soruyorlar: Bu kanunları çıkarıyorsunuz, reformları<br />

yapıyorsunuz ama uygulayacak mısınız? Biz de bu kanunları,<br />

uygulanması için çıkardığımızı söylüyoruz. Çünkü hukuk <strong>ve</strong> demokrasi<br />

standardımızı yükseltmek için yaptığımız her reform,<br />

70 milyon vatandaşımıza eşit olarak uygulanması için yapılıyor.<br />

Düşünce <strong>ve</strong> inanç özgürlüğünün, ifade <strong>ve</strong> anlatım özgürlüğünü<br />

genişleten bireysel haklara önem <strong>ve</strong>ren bu reformlarımızın, elbette<br />

uygulanması temel amacımızdır. Dolayısıyla çok kap<strong>sam</strong>lı<br />

bir karar bildiğim kadarıyla. Tamamını okumadım ama bildiğim<br />

kadarıyla düşünce <strong>ve</strong> inanç özgürlüğü <strong>ile</strong> bunların ifade<br />

özgürlüğü <strong>ile</strong> b<strong>ile</strong>şkesi gayet güzel bir biçimde ortaya konmuş.<br />

Bu karara bakarak, Türkiye’de artık yargının da bu özgürlüklerin<br />

genişletilmesi konusunda en isabetli içtihadı yaptığını düşünüyorum.<br />

‘’<br />

Arınç, açıklamalarının ardından özel uçak ATA <strong>ile</strong> saat<br />

15.15’de Azerbaycan’a hareket etti. TBMM Başkanı Arınç’ın gezisine,<br />

millet<strong>ve</strong>killeri Orhan Taş, Yücel Artantaş, Dursun Akdemir<br />

<strong>ve</strong> Süleyman Bölünmez <strong>ile</strong> Arınç’ın eşi Münev<strong>ve</strong>r Arınç<br />

katılıyor. (A.A)<br />

TBMM Başkanı Bülent Arınç, Azerbaycan’a önemli bir ziyaret<br />

gerçekleştirdiklerini belirtti. Arınç, Bakü Haydar Aliyev<br />

Havaalanı’nda gazetec<strong>ile</strong>rin sorusu üzerine, Azerbaycan’a 5 millet<strong>ve</strong>kiliyle<br />

Azerbaycan Milli Meclis Başkanı Murtuz Aleskerov’un<br />

da<strong>ve</strong>tlisi olarak geldiklerini kaydetti. Bülent Arınç, ‘’Dostumuz<br />

128


Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />

kardeşimiz Azerbaycan’a çok önemli bir ziyaret gerçekleştiriyoruz’’<br />

dedi. İlham Aliyev’in Cumhurbaşkanı olmasından sonra<br />

Azerbaycan’a gelmeyi her zaman arzu ettiklerini, ancak bugüne<br />

kısmet olduğunu ifade eden Arınç, ‘’Kardeşlerimizle buluşmaktan<br />

büyük memnuniyet duyuyoruz’’ dedi. Arınç, yarın <strong>ve</strong> salı günü<br />

çeşitli temaslarda bulunduktan sonra çarşamba günü Bakü’den<br />

ayrılacağını belirtti. (A.A)<br />

3. 5. CUMHURBAŞKANI SEZER, BAKÜ’YE GİTTİ<br />

Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Türkiye, Azerbaycan <strong>ve</strong><br />

Gürcistan’ın, müttefiklerinin de desteğiyle öz<strong>ve</strong>rili <strong>ve</strong> kararlı bir<br />

tutum izleyerek, Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattı tasarısını yapım<br />

aşamasına getirdiklerini belirtti. Sezer, ‘’Bu boru hattının yapımına<br />

başlanmasıyla kazanılan ivmenin önümüzdeki dönemde<br />

Bakü-Tiflis-Erzurum doğalgaz boru hattı <strong>ve</strong> Hazar geçişli doğalgaz<br />

boru hattı gibi tasarıların yaşama geçirilmesiyle sürdürüleceğine<br />

inanıyoruz’’ dedi. 77<br />

Sezer, Bakü-Tiflis-Ceyhan petrol boru hattının temel atma<br />

törenine katılmak üzere Azerbaycan’a hareketinden önce Esenboğa<br />

Havalimanı’nda yaptığı açıklamada, temel atma töreninin,<br />

Azerbaycan Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev, Gürcistan Cumhurbaşkanı<br />

Eduard Şevardnadze <strong>ve</strong> her üç ülkenin ilgili bakanlarının<br />

katılımıyla yarın Bakü’deki Sangaçal terminalinde düzenleneceğini<br />

anımsattı.<br />

Cumhurbaşkanı Sezer, Hazar Denizi’nin Azerbaycan’a ait<br />

kesiminde bulunan Azeri, Çırak <strong>ve</strong> Güneşli alanlarından elde<br />

ed<strong>ile</strong>cek petrolün dünya pazarlarına taşınmasını sağlayacak olan<br />

boru hattının 2.9 milyar dolara mal olacağının hesaplandığını<br />

belirtti. Bakü’den başlayıp Tiflis üzerinden Ceyhan terminaline<br />

77 ANKARA, 17/09/2005<br />

129


Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />

bağlanacak olan 1.730 kilometre uzunluğundaki boru hattının,<br />

yılda 50 milyon ton petrol taşıma kapasitesine sahip olacağını<br />

<strong>ve</strong> 2005 yılı başlarında hizmete gireceğini kaydeden Sezer, şöyle<br />

devam etti:<br />

‘’Hazar Havzası ülkelerinin petrol <strong>ve</strong> doğalgaz kaynaklarının<br />

uluslararası pazarlara en <strong>ekonomik</strong> <strong>ve</strong> en gü<strong>ve</strong>nli yollardan<br />

taşınmasını sağlayacak olan Doğu-Batı enerji koridorunun<br />

belkemiğini Bakü-Tiflis-Ceyhan ham petrol boru hattı tasarısı<br />

oluşturmaktadır. Bu nedenle, Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattının<br />

yapımına başlanmasıyla Doğu-Batı enerji koridorunun yaşama<br />

geçirilmesi yönünde çok önemli bir adım atılacaktır.’’<br />

Türkiye’nin, Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra<br />

bağımsızlıklarına yeniden kavuşan komşuları Gürcistan <strong>ile</strong><br />

Azerbaycan’ın <strong>ekonomik</strong> <strong>ve</strong> toplumsal kalkınmalarını hızla<br />

gerçekleştirerek, uluslararası toplumla bütünleşmelerine özel<br />

önem <strong>ve</strong>rdiğine dikkati çeken Sezer, sözlerini şöyle sürdürdü:<br />

‘’Bu bağlamda, Bakü-Tiflis-Ceyhan petrol boru hattını başından<br />

beri, bu komşularımızı Batıya bağlayacak <strong>ekonomik</strong> <strong>ve</strong> siyasal<br />

bir köprü olarak değerlendirdik. Bakü-Tiflis-Ceyhan boru<br />

hattının, Kafkaslar’da <strong>ve</strong> Hazar Havzası’nda bölgesel işbirliğinin<br />

somut bir örneğini oluş<strong>turan</strong> boru hattı <strong>ve</strong> Hazar geçişli doğalgaz<br />

boru hattı gibi tasarıların yaşama geçirilmesiyle sürdürüleceğine<br />

inanıyoruz.’’<br />

Sezer, bu zorlu süreçte, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev<br />

<strong>ile</strong> Gürcistan Cumhurbaşkanı Şevardnadze’nin üstlendikleri<br />

önemli rolü <strong>ve</strong> gösterdikleri yapıcı yaklaşımı takdir <strong>ve</strong> şükranla<br />

karşıladığını ifade etti. Cumhurbaşkanı Sezer, Bakü’de Aliyev<br />

<strong>ve</strong> Şevardnadze <strong>ile</strong> gerçekleştireceği ikili görüşmelerde, ikili <strong>ve</strong><br />

bölgesel konuları ele alma olanağını bulacağını da bildirdi. Sezer,<br />

Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattının Türkiye, Azerbaycan <strong>ve</strong><br />

130


Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />

Gürcistan halklarının olduğu kadar, tüm Kafkasya’ya gönenç<br />

<strong>ve</strong> istikrar getirmesini d<strong>ile</strong>di. (A.A) 78<br />

3. 6. BAKÜ - TİFLİS – CEYHAN 79 HAM PETROL BORU<br />

HATTI PROJESİ<br />

Zengin doğal kaynaklara sahip Azerbaycan, 1991’de bağımsızlığını<br />

yeniden kazanırken Batının ilgi odağıydı. Karşı karşıya<br />

kaldığı tehditler Baku’yü kendine bir an önce stratejik ortaklar<br />

bulmaya <strong>ve</strong> bölgeye önemli miktarda Batı sermayesi çekmeye<br />

itti. Azerbaycan, Moskova-Erivan-Tahran ittifakının jeopolitik<br />

kuşatmasının kendisi açısından yaratacağı tehditler açısından<br />

kendisine ABD-Gürcistan –Ankara ittifakını yakın görmüştür.<br />

Özellikle Türkiye bu ittifak içerisinde özel bir öneme sahiptir.<br />

NATO’nun Türk Cumhuriyetleriyle bağlantısı konumunda olan<br />

Türkiye, bu örgütün Hazar Havzası yönünde genişlemesindeki<br />

rolünden yararlanmaya çalıştı. Siyasi, <strong>ekonomik</strong> <strong>ve</strong> coğrafi etkenler<br />

Türkiye’yi Hazar Havzası için mücadeleye yönlendirmiştir.<br />

Türkiye’nin Azerbaycan’da <strong>ve</strong> Hazar bölgesinde en çok<br />

önem <strong>ve</strong>rdiği konu “petrol“ konusudur. Son yıllarda Türkiye’nin<br />

bölgeye yönelik dış politikası aslında petrole <strong>ve</strong> Bakü-Ceyhan<br />

Boru Hattına endekslenmiştir. ABD yönetimi Baku-Tiflis-Ceyhan<br />

boru hattı projesini desteklemektedir. Bu projeyle bir bakıma<br />

Rusya’ya olan bağımlılığı azaltma niyetindedir. Karabağ<br />

sorunundan ötürü alternatif bir çözüm olarak Baku-Ermenistan<br />

–Ceyhan boru hattı da kabul görmemiştir. Batıya yakınlığında<br />

dolayı Gürcistan Azerbaycan’ın Avrupa’ya açılan yegane<br />

kapısı olma rolünü üstlenmiştir. Bütün bu ön bilg<strong>ile</strong>rin ışığında<br />

, Azerbaycan’ın Türkiye açısında çok önemli stratejik bir ülke<br />

78 http://www.byegm.gov.tr/yayinlarimiz/anadoluyahaberler-yeni/2002/eylul/<br />

ah_18_09-02.htm ; Anadolu Ajansının haberi<br />

79 BTC<br />

131


Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />

olduğu açıktır. Benim amacım, Baku-Tiflis-Ceyhan boru hattının<br />

son günlerdeki gelişmelerini takip ederek,bu konu hakkındaki<br />

Türk dış politika uygulamalarının ne kadar başarılı olup,<br />

olmadığını tespit etmeye çalışmaktır.<br />

Petrol, dünya siyasetinde kendisine sahip olan ülkeleri sadece<br />

<strong>ekonomik</strong> yönden değil, <strong>siyasi</strong> yönden de etk<strong>ile</strong>mektedir. Dolayısıyla<br />

zengin rezervleri olan ülkeler bazen petrole bağlı olarak<br />

çeşitli <strong>siyasi</strong> entrikalarla karşı karşıya kalmakta bazen de onu<br />

stratejik bir tehdit unsuru haline getirmektedir. 80<br />

Günümüzde kara elmas da den<strong>ile</strong>n petrol dünyanın en önemli<br />

enerji kaynaklarından birisidir. Bir yandan sanay<strong>ile</strong>şme <strong>ile</strong> birlikte<br />

petrol tüketimindeki hızlı artış diğer taraftan petrole alternatif<br />

bir enerji kaynağının henüz bulunamamış olması petrolün<br />

önemini daha da artırmıştır. Batılı güçlerin petrol rezervlerinin<br />

yakın gelecekte bitecek olması ABD, AB <strong>ve</strong> diğer Avrupa Ülkelerinin<br />

dikkatini Orta Asya’ya yöneltmesine neden olmuştur.<br />

Sovyetler Birliğinin dağılmasından sonra ortaya çıkan Cumhuriyetler<br />

bir yandan yetersiz sermaye <strong>ve</strong> diğer yandan eskimiş<br />

teknoloj<strong>ile</strong>r nedeniyle sahip oldukları petrol <strong>ve</strong> doğal gaz<br />

rezervlerini kendi başlarına işleyecek <strong>ekonomik</strong> potansiyele sahip<br />

değildirler. 81<br />

Bu nedenle petrol zengini bu cumhuriyetler mevcut rezervlerinin<br />

işletilmesi <strong>ve</strong> geliştirilmesi için batılı büyük petrol şirketleriyle<br />

işbirliğine gitmektedir. Azerbaycan’da petrol, Hazar<br />

Denizi’ne uzanan Apşeron yarımadasında, Kura nehri kıyılarında,<br />

Kabristan Bölgesinde <strong>ve</strong> Gence yakınlarında bulunmaktadır.<br />

Savaş yıllarında SSCB’nin petrol ihtiyacının tamamına<br />

80 Yrd.Doç.Dr.Nesrin Sarıahmetoğlu, “Hazar Petrol Boru Hattının Güzergahı <strong>ve</strong><br />

Gü<strong>ve</strong>nliği meselesine Bir Bakış”, Avrasya Etütleri, TİKA, Sayı 17, 2000, syf. 67<br />

81 Doç.Dr.Kenan Çelik,Cemalettin Kalaycı, “Azeri Petrolünün dünü <strong>ve</strong> Bugünü”,<br />

Avrasya Etütleri, TİKA, Sayı 16, 1999, s. 105<br />

132


Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />

yakını Azerbaycan tarafında karşılandığı göz önüne alınırsa<br />

Azerbaycan’ın jeostratejik önemi daha fazla anlaşılmaktadır.<br />

Azerbaycan’ın bilinen petrol rezervleri yaklaşık 8 milyar varil<br />

olup, 1989 <strong>ve</strong>r<strong>ile</strong>rine göre petrolün %77’si Hazar Denizi’nden<br />

sağlanmaktadır. 82 Ancak Azerbaycan’ın enerji rezervleri tam<br />

olarak bilinmemektedir. Bazı uzmanların tahminlerine göre potansiyel<br />

petrol rezervleri yaklaşık 40 milyar varil,doğal gaz rezervleri<br />

ise 500 milyar metreküptür.<br />

Azerbaycan’ın sahip olduğu zengin petrol rezervlerinin işletilmesi<br />

için Eylül 1992’de Azerineft <strong>ve</strong> Azneftkimya adlı iki<br />

devlet şirketi birleştir<strong>ile</strong>rek, Azerbaycan petrol şirketi (State Oil<br />

Company of The Azerbaijan Republic-SOCAR) kurulmuştur. 83<br />

Azerbaycan Uluslar arası Petrol Konsorsiyumu (Azerbaijan International<br />

Oil Consortium-AIOC) <strong>ile</strong> petrol alanlarının geliştirilmemesi<br />

amacıyla bir anlaşma yapıldı. Daha sonra konsorsiyuma<br />

Rusya da dahil ed<strong>ile</strong>rek anlaşma yeniden düzenlendi <strong>ve</strong><br />

SOCAR’ın %102luk hissesi Rusya’ya devredildi. 20 Eylül 1994<br />

tarihinde SOCAR <strong>ile</strong> AIOC arasında Mega Proje olarak adlandırılan<br />

anlaşma imzalanarak Azeri, Güneşli <strong>ve</strong> Çırak bölgelerinde<br />

petrol arama <strong>ve</strong> çıkarma yetkisi AIOC’a <strong>ve</strong>rildi. İlgili anlaşma<br />

Azerbaycan Parlamentosu tarafından onaylandıktan sonra<br />

12 Aralık 1994’te yürürlüğe girdi.<br />

Türkiye Azerbaycan petrolünün üretilmesi <strong>ve</strong> geliştirilmesi<br />

amacıyla anlaşmalardan ikisinde yer almıştır. Bunlardan birincisi<br />

Mega Projedir ki Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı<br />

(TPAO)’nın bu projedeki payı %6.75’dir. İkinci proje ise %9’dur.<br />

Şah Denizi Projesi aynı zamanda İran’ın katılıp ABD’nin katılmadığı<br />

tek projedir. 84<br />

82 I.b.i.d., s.106<br />

83 I.b.i.d., s.107<br />

84 I.b.i.d., s.109<br />

133


Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />

Yapılan tahminlere göre Hazar Denizi’nde 4 trilyon dolar<br />

değerinde, yaklaşık 200 milyar varil petrol rezervi bulunmaktadır.<br />

Dünyanın en zengin yer altı kaynaklarına sahip devletlerinin<br />

ortasında yer alan Hazar Denizi, uzmanların iddialarına<br />

göre bazı İran körfezi ülkeleri <strong>ile</strong> rekabet edeb<strong>ile</strong>cek petrol <strong>ve</strong><br />

doğal gaz üreticisi bir bölge olma yolundadır. Bölgenin en büyük<br />

petrol rezervlerine sahip olan <strong>ve</strong> bunu komşularıyla paylaşmak<br />

istemeyen Azerbaycan <strong>ve</strong> Kazakistan Hazar’ın bir deniz olduğunu<br />

<strong>ile</strong>ri sürmektedir. Petrol rezervleri o kadar fazla olmayan<br />

İran, Rusya <strong>ve</strong> Türkmenistan ise Hazar’ın bir göl olduğunu <strong>ve</strong><br />

çıkan petrolün ortak paylaşılması gerektiğini savunmaktadır. 85<br />

Rusya, Hazar Denizi’nin bir göl olduğunu <strong>ve</strong> Uluslar arası<br />

Denizcilik Hukuku’na tabi olmadığını söyleyerek, Azerbaycan’ın<br />

Hazar Denizi’ndeki petrol <strong>ve</strong> gaz rezervlerinde tek başına yaralanmasına<br />

karşı çıkmaktadır. Rusya <strong>ve</strong> İran tarafından <strong>ile</strong>ri sürülen<br />

bu görüşe göre Hazar Denizi’ndeki zenginlikle beş kıyı<br />

devleti tarafından tek tek değil, birlikte kullanılmalıdır. Deniz<br />

Hukuku Sözleşmesi’nin 9. bölümü “kapalı <strong>ve</strong> yarı-kapalı denizlerle<br />

ilgilidir. Bu madde dikkate alındığında Hazar Denizi Denizcilik<br />

Hukuku kap<strong>sam</strong>ına girmektedir. Bu durum Rusya’nın<br />

Hazar kapalı bir göldür <strong>ve</strong> göllerle ilgili uluslararası kurallara<br />

maruz kalması gerektiği görüşünü çürütmektedir çünkü sözleşmenin<br />

bu bölümüne göre kapalı olmak Hazar’ın deniz kabul<br />

edilmesini engellememektedir. 86<br />

Rusya ilk petrol şantajına 1994 yılının yazında, Mega Projenin<br />

imzalanmasını engelleyemeyeceğini anladıktan sonra başvurdu.<br />

Rusya’nın amacı Karabağ sorunu <strong>ile</strong> Hazar’ın statüsü konusunu<br />

Baku’ye baskı yapma aracı olarak kullanmaktı. Hazar’ın<br />

statüsü konusunda İran ilk günden beri Rusya’nın gü<strong>ve</strong>nilir bir<br />

85 I.b.i.d., s.110<br />

86 I.b.i.d., s.111<br />

134


Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />

müttefiki rolünü üstlenmiştir. Rusya <strong>ve</strong> İran’ın Azerbaycan <strong>ile</strong><br />

yapılan petrol anlaşmalarına katılmaları bu konuda katı bir tutuma<br />

sahip olmadıklarını göstermektedir.<br />

Türkiye’nin ısrarla üzerinde durduğu Baku-Ceyhan boru<br />

hattı Baku yakınlarındaki Sangachal terminalinden başlayıp,<br />

Gürcistan üzerinden Türkiye’ye giriş yaparak, Erzurum, Erzincan<br />

<strong>ve</strong> Kayseri güzergahını takip ederek Ceyhan’da son bulmaktadır.<br />

87 Uzun vadede Doğu-Batı koridoru <strong>ile</strong> Azerbaycan’ın<br />

yanı sıra Kazakistan petrolü <strong>ve</strong> Türkmenistan doğal gazının da<br />

taşınması düşünülmektedir. Buna göre Hazar Denizi’nin altına<br />

döşenmesi düşünülen Transkafkasya hattı <strong>ile</strong> Kazak petrolü <strong>ve</strong><br />

Türkmen doğal gaz Baku’ye, buradan Baku-Ceyhan boru hattı<br />

<strong>ile</strong> Türkiye’ye ulaştırılacaktır. Türkiye tarafından gerçekleştir<strong>ile</strong>n<br />

proje çalışmasında, inşa ed<strong>ile</strong>cek boru hattı <strong>ile</strong> Kazakistan’dan 20<br />

<strong>ve</strong> Azerbaycan’dan 25 olmak üzere toplam 45 milyon ton ham<br />

petrolün Ceyhan terminaline taşınması esas alınmıştır. Baku-<br />

Ceyhan boru hattının yatırım <strong>ve</strong> ulaşım maliyetlerinin oldukça<br />

yüksek olması bu hattın hayata geçirilmesini engelleyen etkenlerden<br />

sadece birisidir. Ayrıca Türk Cumhuriyetlerinin petrol<br />

<strong>ve</strong> doğal gaz boru hatları nedeniyle Rusya’ya olan bağımlılığı<br />

azalacaktır. Özellikle Rusya <strong>ve</strong> bazı batılı ülkeler boru hattının<br />

Türkiye’den geçmesi halinde, Türkiye <strong>ve</strong> Türk Cumhuriyetleri<br />

arasındaki <strong>ekonomik</strong> ilişk<strong>ile</strong>rin daha da gelişmesinden endişe<br />

duymaktadır. Bu nedenle Baku-Ceyhan boru hattının önündeki<br />

engellerin <strong>ekonomik</strong> olduğu kadar <strong>siyasi</strong> olduğu da söylenebilir.<br />

Türkiye rotasına maliyetini çok yüksek olduğu gerekçesiyle<br />

karşı çıkılmaktadır. Ancak bu konuda meydana gelen gelişmeler,<br />

özellikle ABD Başkanı’nın <strong>ve</strong> Aliyev’in Baku-Ceyhan<br />

hattını tercih ettiklerini açıklamaları <strong>ve</strong> son olarak da Ankara<br />

87 I.b.i.d., s.117<br />

135


Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />

Deklarasyonu’nun imzalanması, Türkiye hattının diğerlerine nazaran<br />

daha şanslı olduğunu gösteriyor. 88<br />

Türkiye oldukça sınırlı kaynaklarıyla günde 23 bin varil<br />

(yılda 1.1 milyon ton) ham petrol üretmekte olup, petrol yönünden<br />

büyük ölçüde dışa bağımlıdır. 89 Türkiye’nin petrol ithalatı,<br />

Baku-Ceyhan petrol boru hattı projesinin kabul edilmesi <strong>ile</strong> birlikte<br />

daha kolay <strong>ve</strong> daha ucuz bir şekilde gerçekleştir<strong>ile</strong>b<strong>ile</strong>cektir.<br />

Ana petrolün üretimine geçildiğinde Baku-Supsa güzergahının<br />

Ceyhan’a kadar uzatılarak bu petrolün uluslar arası piyasalara<br />

Türkiye üzerinden ulaştırılması güçlü bir olasılık olarak görünmektedir.<br />

Bu projenin kabulü halinde Türkiye bu hattan geçecek<br />

olan petrolün büyük çoğunluğunu satın alarak giderek artan<br />

enerji ihtiyacını düşük fiyatlarla karşılayab<strong>ile</strong>cektir. Bu sayede<br />

Türkiye’nin bu hattan yılda 250-300 milyon dolar taşıma ücreti<br />

elde edeceği tahmin edilmektedir. Fakat bu gelir, Baku-Ceyhan<br />

hattının kurulmasıyla Ceyhan bölgesinde önümüzdeki beş<br />

yıl içerisinde yapılab<strong>ile</strong>cek milyarlarca dolarlık yabancı yatırım<br />

olanağı <strong>ve</strong> bunun yaratacağı iş hacminin yanında çok önemsiz<br />

kalmaktadır. Bu hattın kurulmasının diğer bir avantajı da Boğazlardaki<br />

petrol trafiğinin artmasını önleyecek olmasıdır.<br />

Hazar petrolleri dünya siyasetinde yeni bir güç odağı haline<br />

gelmiştir. ABD’nin de desteklediği Baku-Ceyhan hattının ondan<br />

daha ucuza mal olacak Baku-Supsa olarak gerçekleşmesi ihtimali<br />

Türkiye tarafından sıcak karşılanmamaktadır. 90 Çünkü Türkiye<br />

petrol boru hattından önemli bir gelir elde edecektir. Bu gelir<br />

aynı zamanda petrol harcamalarının azalmasına katkıda bulunacak<br />

hem de enerji kaynakları nakil yolları üzerindeki kontro-<br />

88 I.b.i.d., s. 122<br />

89 I.b.i.d., s. 119<br />

90 Yrd.Doç.Dr.Nesrin Sarıahmetoğlu, “Hazar Petrol Boru Hattının Güzergahı <strong>ve</strong><br />

Gü<strong>ve</strong>nliği meselesine Bir Bakış”, Avrasya Etütleri, TİKA, Sayı 17, 2000, s. 70<br />

136


Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />

lünü sağlayacaktır. Böylece Asya <strong>ve</strong> Avrupa arasında yer alan<br />

Türkiye’nin stratejik önemi bir kat daha artacaktır. Türkiye’nin<br />

bağımsızlığını yeni kazanmış devletlerle olan kültür <strong>ve</strong> etnik<br />

bağlarını düşünürsek; Türkiye’nin burada gerçekçi <strong>ve</strong> faydacı<br />

bir politika sürdürmesinin ne kadar zor olduğunu görebiliriz.<br />

Türkiye’nin Kafkasya politikasında ABD bağımlılığı da yadsınamaz<br />

bir gerçektir. ABD Baku-Ceyhan boru hattı projesiyle<br />

Türkiye, Azerbaycan <strong>ve</strong> Gürcistan’ı Batıya bağlamayı ummaktadır.<br />

91 Türkiye’nin en büyük amacı petrol konusunda Rusya’ya<br />

<strong>ve</strong> İran’a olan bağımlılığını azaltmaktır. Bölge ülkelerinin yalnızca<br />

Rusya’ya bağlı yollardan ihracat yapması yerine, ihraç<br />

yollarını çeşitlendirerek, serbest rekabet ortamında <strong>ve</strong> kesintisiz<br />

ihraç olanağına kavuşabilmeleri, <strong>ekonomik</strong> bağımsızlıklarını<br />

hızlandıracak <strong>ve</strong> pekiştirecektir. Bu da bölgede <strong>ekonomik</strong><br />

<strong>ve</strong> <strong>siyasi</strong> istikrarın sağlanmasına hizmet edecek yaşamsa bir husus<br />

olarak, Türkiye’nin uzun erimli <strong>ekonomik</strong> çıkarlarına yarar<br />

sağlayacak bir gelişme olacaktır<br />

ABD, Türkiye’yi kendi Kafkasya politikasının uzantısı<br />

olarak bölgede gü<strong>ve</strong>nliği sağlayıcı güçlü bir devlet olarak görmektedir.<br />

Özellikle Clinton döneminde yapılan açıklamalarda<br />

ABD’nin Baku-Ceyhan yanlısı bir politika izlediğini görmekteyiz.<br />

ABD’nin asıl amacı bu bölgede bulunan Rus tekelini ortadan<br />

kaldırarak, petrol konusunda çeşitliliği arttırmak, bölgede<br />

bir nevi işbirliği yapılandırarak bölge devletlerinin <strong>ekonomik</strong> <strong>ve</strong><br />

<strong>siyasi</strong> konumlarını güçlendirmek <strong>ve</strong> petrol konusunda Orta Doğuya<br />

olan bağımlılığı azaltmaktır. 92 ABD yönetimi Baku-Ceyhan<br />

boru hattının daha çok <strong>siyasi</strong> <strong>ve</strong> stratejik derinliğiyle ilgili-<br />

91 Rainer Freitag-Wirminghaus, “Turkey’s Political Role in Central Asia<br />

and in the Struggle for New Energy Resources” , Südosteuropa Aktuell,<br />

Munchen,Südosteuropa-Gesellschaft, 1999, s. 49<br />

92 I.b.i.d., s. 54<br />

137


Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />

dir. Zaten ABDli <strong>ve</strong> Avrupalı petrol şirketleri ABD yönetimini<br />

<strong>ekonomik</strong> düşünmekten çok <strong>siyasi</strong> hareket etmekle itham etmektedir.<br />

Novorossisk <strong>ve</strong> Supsa hatlarının kullanılması durumunda<br />

petrolün tankerlerle taşınması söz konusudur. Ancak Türkiye<br />

Boğazlardan petrol tankerlerinin geçişine ilişkin çeşitli kısıtlamalar<br />

koymuştur. Bu gelişme üzerine petrolün boğazlardan geçmeden<br />

Bulgaristan, Romanya <strong>ve</strong> Ukrayna üzerinden dünya pazarlarına<br />

taşınması gündeme gelmiştir. Baku-Ceyhan hattı için<br />

henüz bir karara varılamaması Rusya Enerji Bakanı’na Novorosissk<br />

hattının devreye sokulması için faaliyetlerini artırma<br />

imkanı yarattı. 93 Ancak bu konuda Moskova <strong>ile</strong> yapılan görüşmelerin<br />

Washington’u tedirgin etme metodu olarak da değerlendirilmesi<br />

mümkündür. Rusya esas ihraç boru hattı için erken<br />

petrolün aktığı Baku-Novorossisk hattını teklif ettiğinde başta<br />

ABD olmak üzere birçok Batılı devlet petrolün taşınması sırasında<br />

Rusya’nın baskısından endişe duyarak buna karşı çıktı. 94<br />

Rusya’nın Karadeniz yoluyla yeteri kadar petrol ihracatı mevcuttur.<br />

Buraya Hazar petrolleri de eklenecek olursa İstanbul <strong>ve</strong><br />

Çanakkale Boğazları bu ağır yükü taşıyamayacaktır. Küçük tonajlı<br />

tankerlerden istifade edilmesi ise masrafı daha da artıracaktır.<br />

Erken üretim petrolünün hangi güzergahtan taşınacağının<br />

tartışıldığı dönemlerde, Rusya Baku <strong>ile</strong> Novorossisk limanı<br />

arasında zaten bir boru hattı olduğunu <strong>ve</strong> ayrıca bu hattın hem<br />

ucuz hem de hızlı biçimde gerçekleştir<strong>ile</strong>b<strong>ile</strong>cek tek alternatif<br />

olduğunu <strong>ile</strong>ri sürmüştür. 95Böylece petrol Baku’den Novorossisk<br />

limanına pompalanacak, burada ise tankerlere yüklenecek<br />

93 Doç.Dr.Kenan Çelik,Cemalettin Kalaycı, “Azeri Petrolünün dünü <strong>ve</strong> Bugünü”,<br />

Avrasya Etütleri, TİKA, Sayı 16, 1999,s. 118<br />

94 Yrd.Doç.Dr.Nesrin Sarıahmetoğlu, “Hazar Petrol Boru Hattının Güzergahı <strong>ve</strong><br />

Gü<strong>ve</strong>nliği meselesine Bir Bakış”, Avrasya Etütleri, TİKA, Sayı 17, 2000, s. 70<br />

95 I.b.i.d., s. 76<br />

138


Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />

petrol boğazlardan geçerek dünya pazarlarına ulaştırılacaktır. Ancak<br />

Türkiye, Boğazlardaki tanker trafiğinin artması nedeniyle<br />

ortaya çıkacak sıkıntıların çevresel <strong>ve</strong> stratejik gerçeklerle kabul<br />

ed<strong>ile</strong>mez olduğunu belirtmek suretiyle, Kazak <strong>ve</strong> Azeri petrolünün<br />

Karadeniz’e getirilmesi planına ilişkin ciddi uyarılarda<br />

bulunmuştur. Türkiye bununla da kalmayıp, boğazlar mevzuatında<br />

yeni düzenlemeler kabul ederek 1994 yılında uygulamaya<br />

koydu. Montrö Antlaşması hükümleri uyarınca Karadeniz’e kıyısı<br />

olmayan devletleri ticari gem<strong>ile</strong>ri, Boğazlardan serbestçe geçebilir.<br />

Türkiye ise Montrö Antlaşması’ndan günümüze 62 yıl<br />

geçtiğini, bu süre içerisinde Boğaz trafiğinin oldukça arttığını,<br />

bu nedenle Boğazların kontrol <strong>ve</strong> düzenleme altına alınmasının<br />

şart olduğunu <strong>ile</strong>ri sürmüştür. 96 petrol tankerlerinin geçişine izin<br />

<strong>ve</strong>rilmesi halinde boğazlar büyük tehlike altına girecektir. Bu<br />

nedenle Türkiye Boğazlar mevzuatında yeni düzenlemeleri kabul<br />

ederek petrol tankerlerinin Boğazlardan geçişine bazı kısıtlamalar<br />

getirmiştir.<br />

Bu gelişmeler üzerine Rusya, Boğazların önemini azaltmak<br />

için yeni bir girişimde bulunmuştur. Rusya, Bulgaristan<br />

<strong>ve</strong> Yunanistan’ın Alexandrapolis limanına kadar uzanan 350<br />

km-lik boru hattı çekilmesi konusunda 1994 yılında bir protokol<br />

imzalanmıştır.9 ekim 1995’te Baku’de erken üretim petrolünün<br />

uluslar arası piyasalar pazarlanması için iki güzergah belirlenmiştir.<br />

Bunlardan birincisi Baku’den Rusya’nın Novorossisk<br />

limanına kadar uzanan Kuzey Boru Hattı, diğeri ise Baku’den<br />

Gürcistan’ın Supsa limanına varan Batı Boru Hattıdır. 97<br />

Ana petrolün taşınması için Baku-Novorosisk <strong>ve</strong> Baku-<br />

Supsa boru hatlarının dışında başta Baku-Ceyhan, Baku-Basra<br />

96 Doç.Dr.Kenan Çelik,Cemalettin Kalaycı, “Azeri Petrolünün dünü <strong>ve</strong> Bugünü”,<br />

Avrasya Etütleri, TİKA, Sayı 16, 1999,s. 115<br />

97 I.b.i.d., s.115<br />

139


Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />

<strong>ve</strong> Baku-Pakistan olmak üzere değişik alternatifler düşünülmektedir.<br />

Baku-Basra hattı <strong>ile</strong> Azeri petrolünün İran üzerinden<br />

hemen körfeze <strong>ve</strong> oradan da tankerler <strong>ile</strong> tüm dünyaya sevki<br />

mümkündür. Ancak bu öneriye neredeyse bütün önemli ülkeler<br />

karşı çıkmaktadır. Başta Amerika, İran’a böyle bir koz <strong>ve</strong>rilmesinden<br />

fevkalade endişe duymaktadır. 98 Baku-Ceyhan boru<br />

hattının Türkiye <strong>ve</strong> Gürcistan’dan değil İran’dan geçmesini arzu<br />

edenlere göre söz konusu güzergah gerek <strong>ekonomik</strong> yönden pahalıya<br />

mal olması, gerekse Azerbaycan’ın stratejisine cevap <strong>ve</strong>remeyeceği<br />

için alternatif boru hattı mantığına da aykırıdır. Ayrıca<br />

Gürcistan’dan geçen petrolün ihracını bu ülkenin tekeline<br />

sokabilir endişesini de beraberinde getirmektedir. Üzerinde tartışılan<br />

diğer bir konu boru hattının gü<strong>ve</strong>nliğidir. Hattın İran’dan<br />

geçmesini isteyenler Gürcistan topraklarının sayısız çatışmalara<br />

sahne olduğunu dikkate alarak bu ülkenin gü<strong>ve</strong>nlik açısından<br />

son derece el<strong>ve</strong>rişsiz olduğunu iddia etmektedirler. 99<br />

İran güzergahının ilk bakışta ucuza mal olması cazip görünmektedir.<br />

Fakat daha sonra bu son derece el<strong>ve</strong>rişli gibi görünen<br />

güzergah stratejik bakımdan bazı problemler yaratıp büyük<br />

<strong>ekonomik</strong> kayıplara sebebiyet <strong>ve</strong>rebilir. Baku-Pakistan hattının<br />

Afganistan’dan geçecek olan kısmında gü<strong>ve</strong>nlik sorunları<br />

olması nedeniyle bu iki hattın gerçekleşme şansı oldukça düşüktür.<br />

Bu durumda ana petrolün taşınacağı güzergah büyük<br />

olasılıkla Baku-Novorossisk, Baku-Supsa <strong>ve</strong> Baku-Ceyhan hatlarından<br />

birisi olacaktır.<br />

Daha önce de belirttiğim gibi Türkiye’nin Kafkasya’da pragmatik<br />

bir politika izlemesi çok zordur. Aynı zamanda bölgede<br />

ABD’nin kurduğu nüfuz alanı o kadar etkilidir ki, Türkiye’nin<br />

98 I.b.i.d., s.116<br />

99 Yrd.Doç.Dr.Nesrin Sarıahmetoğlu, “Hazar Petrol Boru Hattının Güzergahı <strong>ve</strong><br />

Gü<strong>ve</strong>nliği meselesine Bir Bakış”, Avrasya Etütleri, TİKA, Sayı 17, 2000, s. 74<br />

140


Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />

<strong>ve</strong>ya başka bir bölge devletinin ABD’den bağımsız bir politika<br />

sürdürmesi olanaksız gibi görünmektedir. Baku-Ceyhan projesine<br />

özellikle Türk askeriyesinin göze çarpan bir hassasiyeti vardır.<br />

Çiller döneminde Baku-Ceyhan projesi parti programında ikinci<br />

sıraya oturtulmuş <strong>ve</strong> Baku-Novorossisk hattının kabul edilmesi<br />

halinde Boğazların kapatılacağı belirtilmişti. 100<br />

Aslında Türkiye Ermenistan’dan geçecek bir boru hattı projesine<br />

de sıcak bakmaktadır. Ermenistan’la ilişiklerini yumuşatmak<br />

isteyen Ankara’ya Azerbaycan’ın tepkisi nettir: olumsuz.<br />

Hatta Azerbaycan 1997 Rusya-Ermenistan krizi sırasında<br />

Ankara’nın pasif kalmasına tepki göstermiş. Türkiye’nin bölgeye<br />

yönelik politikasında asıl sorgulanması gereken husus, “Doğu-<br />

Batı Koridoru” stratejisi kap<strong>sam</strong>ında Baku-Ceyhan’ı <strong>ve</strong> Hazar<br />

geçişli Türkmen gaz hattını savunurken, diğer yandan Türkmen<br />

gazına alternatif olduğu açık olan <strong>ve</strong> Türkiye’yi büyük oranda<br />

tek bir kaynağa (Rusya) bağlamak anlamına gelen Mavi Akım<br />

Projesi’ne öncelik <strong>ve</strong>rilmesi hususudur. Türkiye’de bu konuda<br />

karar alma sürecinde etkili olan anlayış, Mavi Akım’a öncelik<br />

<strong>ve</strong>rerek, Türkmen gazının Hazar altından <strong>ve</strong> Baku-Ceyhan’a<br />

paralel bir hatla ülkemize ulaşmasının “çok sonraki bir bahara<br />

kalmasına neden olmuş” <strong>ve</strong> bu da Baku-Ceyhan’ın <strong>ekonomik</strong><br />

yapılabilirlik şansını arttıracak önemli bir unsurun devre dışı<br />

kalması sonucunu doğurmuştur. 101<br />

Dünyanın ikinci büyük petrol şirketi British Petroleum,<br />

Bakü-Tiflis-Ceyhan Boru Hattı’nın yapımına Eylül’de başlanacağını<br />

açıklamıştır. Proje yapımının 2005 yılında tamamlanması<br />

bekleniyor. BP Azerbaycan Başkanı David Woordward,<br />

100 Rainer Freitag-Wirminghaus, “Turkey’s Political Role in Central Asia<br />

and in the Struggle for New Energy Resources” , Südosteuropa Aktuell,<br />

Munchen,Südosteuropa-Gesellschaft, 1999, s. 50<br />

101 A.Necdet Pamir, “Baku-Ceyhan: Bitmeyen Senfoni”, Av<strong>sam</strong> Analizler, bknz:<br />

www.av<strong>sam</strong>.org.tr<br />

141


Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />

BP liderliğindeki bir başka grubun da, yine 18 Eylül’de petrol<br />

sahalarını geliştirmek için 5 milyar dolarlık yatırım yapma kararı<br />

alacağını duyurmuştur. 102<br />

102 http://www.arkitera.com/haberler/2002/08/22/bakuceyhan.htm<br />

142


SONUÇ <strong>ve</strong> ÖNERİLER<br />

Azerbaycan <strong>ve</strong> Türkiye Uluslararası arenada <strong>ve</strong> tüm Milletlerarası<br />

toplantılarda bir birlerini desteklemektedirler.<br />

Türkiye’nin bir konuda çıkarı söz konusu olunca Azerbaycan<br />

Türkiye’nin yanında yer almaktadır. Aynı şekilde Türkiye Azerbaycan<br />

topraklarını işgal eden Ermenistan devletiyle hiçbir diplomatik<br />

ilişki kurmamaktadır. Bu da bir milletin iki devletinin<br />

her alanda işbirliğini somut şekilde ortaya koymaktadır. Maalesef<br />

iki devlet arasında ara sıra dış güçlerin de etkisiyle çeşitli<br />

ihtilaflar çıkarılmaktadır. Bu tarz ihtilafların bazen de yanlış<br />

anlaşılmalardan kaynaklandığı bir gerçektir. Fakat iki devlet<br />

tarihe bakıp dersler almalı, iki devlet arasını bozmaya çalışan<br />

üçüncü konjonktürlerin hayallerinin gerçekleşmemesi için sağduyulu<br />

olmalıdırlar.<br />

Son Saka Korkmaz olayında Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan arasında<br />

belirli derecede bir gerilim yaşanmıştır. Saka Korkmaz şirketi<br />

<strong>ile</strong> Azerbaycan Devleti’nin hükümeti arasında bir takım <strong>ekonomik</strong><br />

alanda anlaşmazlıklar meydana çıkmıştır. Azerbaycan’ın<br />

uçakları <strong>ve</strong> gem<strong>ile</strong>ri adı geçen şirket vasıtasıyla Türkiye’de aylarca<br />

hapsedilmiş <strong>ve</strong> bazı tatsız olaylar yaşanmış, sonuç olarak<br />

sorun çözüme kavuşturulmuştur. Olayda Azerbaycan tarafı uçak<br />

<strong>ve</strong> gem<strong>ile</strong>rinin Türkiye’de hapsedildiği için zararlı çıkmış, fakat<br />

yine de olay tatlıya bağlanarak çözülmüştür.<br />

143


Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />

Diğer güncel <strong>ve</strong> önemli sorun ise Türkiye’nin AB üyeliği sürecinde<br />

yaşadığı iniş <strong>ve</strong> çıkışlardır. Türkiye’nin mevcut iktidarı<br />

nedendir bilinmez, ama Türk Cumhuriyetleri <strong>ile</strong> olan ilişk<strong>ile</strong>rini<br />

en aşağı seviyeye indirmeyi esas almıştır. Fakat bu hiçbir<br />

zaman iki halkın da bir birleriyle ilişk<strong>ile</strong>rini bitirdikleri anlamına<br />

gelmemektedir. Bu tarz anlaşmazlıklar tarih içerisinde de<br />

zaman-zaman yaşanmıştır. Son olay en güncel Türkiye’nin AB<br />

<strong>ile</strong> müzakerelere oturmasıdır. Azerbaycan devleti bu konuda tavrını<br />

net olarak ortaya koymuştur. Azerbaycan Devlet Başkanı İlham<br />

ALİYEV, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne girmesi bizim için<br />

son derece önemlidir ifadesini kullanmıştır.<br />

Fakat, Azerbaycan’ın bugün kanayan yarası olan Karabağ<br />

problemi henüz çözülmemiştir. Bilindiği gibi Ermenistan devleti<br />

Azerbaycan topraklarının 25% ini halen işgal altında tutmaktadır.<br />

Tabii ki, Ermenistan bu bölgeyi yalnız başına işgal<br />

etmemiştir. Zaten buna istese de gücü yetmez Ermenistan’ın.<br />

Buna cesaret b<strong>ile</strong> edemez. Fakat olayın can sıkıcı tarafı, Ermenistan<br />

Devleti’nin Rusya tarafından kullanılmasıdır. Yani, bugün<br />

Karabağ’a girip binlerce, belki on binlerce Azerbaycan askerlerini<br />

şehit eden <strong>ve</strong> soykırımı uygulamaları yapan Ermen<strong>ile</strong>r<br />

arkalarına Rus desteğini açıkça almışlardır. Bugün Karabağ’da<br />

Rus tankları <strong>ve</strong> Rus ordusunun Ermenistan’daki üssü bulunmaktadır.<br />

Hiç kuşkusuz, bunun arkasında derin <strong>siyasi</strong> oyunlar<br />

yatmaktadır. Şöyle ki, meselenin <strong>siyasi</strong> tarafına dikkat ettiğimiz<br />

zaman, Rusya’nın Sovyetlerin dağılışını halen kabul etmemesi<br />

<strong>ve</strong> bu eski Sovyet devletlerini halen kendi sömürgesi olarak<br />

görmesinden kaynaklanmaktadır.<br />

Diğer bir neden ise, Rusya’nın son derece stratejik bölge<br />

olan Kafkasya’yı kontrol altında tutmaya çalışmasından <strong>ile</strong>ri gelmektedir.<br />

Bu bilinen bir <strong>siyasi</strong> oyundur. Rusya, bu oyunu her üç<br />

Kafkasya Cumhuriyetinde oynamaktadır. Bu da Rusya’nın çok<br />

144


Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />

geçmiş bir devlet olmasından kaynaklanmaktadır. Tarihini çok<br />

iyi b<strong>ile</strong>n devlet olması <strong>ve</strong> devlet geleneklerine sadık kalan Rusya<br />

bu yüzden halen eski gücünü elinde tutmaktadır.<br />

Rusya’nın askerleri <strong>ve</strong> Kafkasya Kolordusu adını <strong>ve</strong>rdiği ordusu<br />

eskiden Azerbaycan, Gürcistan <strong>ve</strong> Ermenistan’daydı. Ermenistan’daki<br />

Rus birlikleri halen b<strong>ile</strong> orada bulunmaktadır. Artı<br />

Azerbaycan’dan çek<strong>ile</strong>n Rus birlikleri Ermenistan’a sevk edilmiştir.<br />

<strong>1990</strong> öncesi b<strong>ile</strong> süper güç olma yeteneğini sürekli silah<br />

üretip satmaya dayanan Rusya, bölgede sürekli bu tarz sorunlar<br />

üretmektedir. Mesela Azerbaycan’ın derin petrol yataklarına sahip<br />

olduğunu çok iyi b<strong>ile</strong>n Rusya, bölgede kontrolünü hiçbir şekilde<br />

kaybetmek istememektedir. Bu yüzden de Karabağ sorununu<br />

üretmiştir. Dolayısıyla Karabağ Azerbaycan’la Ermenistan<br />

arasındaki bir sorun değildir. Azerbaycan devleti direk olmasa da<br />

dolayısı <strong>ile</strong> Rusya <strong>ile</strong> muhatap olmaktadır. Daha açık söylersek,<br />

Rusya Ermenistan’ı kuklası olarak kullanarak Karabağ’ı işgal etmiştir.<br />

Ermenistan bu olayda sadece bir maşa rolünü oynamaktadır.<br />

Eğer sorun sadece Azerbaycan Ermenistan sorunu olsaydı,<br />

Azerbaycan’ın bugünkü ordusu 1 saat içerisinde Erivan’a kadar<br />

girebilirdi. Maalesef olay bu değildir <strong>ve</strong> Ermenistan’la olay bitmemektedir.<br />

Olayı diğer global sorunlarla karşılaştırırsak, İsrail<br />

örneğini <strong>ve</strong>rebiliriz. Bugün İsrail denen bir Yahudi devleti vardır<br />

Ortadoğu’da <strong>ve</strong> tüm Ortadoğu’yu karıştırmakla meşguldür İsrail.<br />

Şimdi olayın iç yüzüne bakarsak İsrail’in Amerika Birleşik<br />

Devletleri2nin Ortadoğu’da maşası olduğunu görmekteyiz. Aynen<br />

Rusya da Ermenistan’ı Kafkasya bölgesinde kendi uydusu<br />

olarak kullanmakta <strong>ve</strong> aynen ABD’nin her yıl İsrail’e 4-5 milyar<br />

$ belki daha fazla yardımlar ettiği gibi, Rusya da her sene<br />

Ermenistan’a bu çeşit yardımlar etmekte, ordusunu bölgede konumlandırmaktadır.<br />

145


Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />

Benim kişisel analizlerim sonucunda vardığım sonuç ise bugünkü<br />

sorunun çok kolay bir şekilde halled<strong>ile</strong>b<strong>ile</strong>ceğidir. Yukarıda<br />

yazılanlar uzunca bir şekilde Azerbaycan’ın sorunlarını<br />

ele almaktadır. Fakat bugün Türkiye’nin de Kıbrıs sorunu bulunmaktadır.<br />

Rum Kıbrıs, bugün AB üyesi bir devlettir. Türkiye<br />

ise AB’ye üye olmaya çalışmaktadır. 1959 yılından beri<br />

Türkiye AB kapısında adeta sürünmekte <strong>ve</strong> her defasında karşısına<br />

farklı şartlar konularak aldatılmaktadır. Meseleye realist<br />

<strong>ve</strong> gerçekçi olarak yaklaşacağım. AB’nin amacı <strong>ve</strong> var oluşu zaten<br />

serbest dolaşım ilkesi, mal <strong>ve</strong> hizmetlerin serbest dolaşımı,<br />

Gümrüğün ortadan kalkarak AB’nin bir devlet haline gelmesi<br />

<strong>ve</strong> AB üyesi devletlerin kendi aralarındaki vize uygulamalarına<br />

son <strong>ve</strong>rmesi şartı değil midir? Peki 17 Aralık, 2004 AB Türkiye<br />

Liderler zir<strong>ve</strong>sinde Türkiye karşısına hangi şartlar konmuştur?<br />

Rum Kıbrıs’ı tanıyın <strong>ve</strong> gelin 3 Ekim, 2005 tarihinde tekrar masaya<br />

oturup müzakerelere başlayalım. 45 senedir zaten aynı tarz<br />

oyunlarla AB Türkiye’yi oyalamaktadır. Yugoslavya örneğinde<br />

self determinasyon ilkesi kullanılarak Yugoslavya’nın nasıl parçalandığına,<br />

hatta bölgede bir Müslüman nüfusa karşı yapılan<br />

soykırımına şahit olduk.<br />

Dünya sustu tüm bu olaylar karşısında. Bugün ise, Yugoslavya’dan<br />

türeyen Slav, Hıristiyan ülkeleri AB’ye tam üyelik tarihi almışlardır.<br />

Fakat Yugoslavya’dan arta kalan Hırvatistan, Makedonya<br />

<strong>ve</strong> Bosna hersek ise AB’ye alım sürecinin dışında tutulmaktadır.<br />

AB her ne kadar kendisinin bir Hıristiyan Birliği olmadığını<br />

Türkiye’ye inandırmaya çalışsa da ortada ispat edilmiş gerçekler<br />

mevcuttur. Bugün AB’nin Müslüman çoğunluğa sahip Devlet<br />

üyesi bulunmamaktadır. Bu da bize zaten mantıkla düşünüldüğünde<br />

anlaşılan olayı bir kez daha göstermektedir. AB, Türkiye<br />

karşısına Kopenhag kriterleri koymuştur. Bu olay 1999’da<br />

Danimarka’nın Kopenhag kentindeki zir<strong>ve</strong>de Türkiye’nin önüne<br />

146


Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />

konulan şartlardı. Türkiye bu şartları yerine getirdi <strong>ve</strong> 17 Aralık,<br />

2004 zir<strong>ve</strong>sinde, Türkiye’nin önüne daha yeni bir şart kondu.<br />

Yunan kontrolündeki Rum Kıbrıs’ı tanıyacaksın. 1999’da Rum<br />

Kıbrıs AB’ye üye değildi <strong>ve</strong> o zaman Türkiye önüne bu şart<br />

konmamıştır. Bugün itibariyle ise Rum Kıbrıs AB üyesidir <strong>ve</strong><br />

dolayısıyla Türkiye karşısına bu şart kondu. Kim bilir belki yarın<br />

da Ermenistan AB’ye üye olacaktır. Eğer 2005 zir<strong>ve</strong>sinde<br />

Türkiye’ye <strong>ve</strong>r<strong>ile</strong>n müzakere tarihinin başlama tarihinde b<strong>ile</strong> olmasa<br />

bu, 2005 sonrası yine Türkiye’yi oyalama amaçlı <strong>ve</strong>r<strong>ile</strong>n<br />

bir Tarihte bunun gerçekleşme şansı çok yüksektir.<br />

17 Aralık, 2004 zir<strong>ve</strong>sinde Fransa Cumhurbaşkanı Jack<br />

Chirac, Türkiye Ermeni soykırımını tanımazsa, halkımız referandumda<br />

Türkiye aleyhinde oy kullanacaktır söylemiştir.<br />

Bunu daha nasıl anlamak olur ki? AB’den dönen Türk heyeti<br />

Türkiye’de bayram, halay <strong>ve</strong> zafer havasıyla karşılanmıştır. Neyi<br />

zafer edip, kutluyoruz? Sahte <strong>ve</strong> uydurma Ermeni soykırımı iddialarını<br />

Fransa cumhurbaşkanı açıkça ifade ettiği için mi sevindik<br />

acaba? Yoksa uğruna binlerce şehit <strong>ve</strong>r<strong>ile</strong>n Kıbrıs adasının<br />

Yunan kontrolüne geçmesi için Türkiye karşısına konulan<br />

şart için mi sevindik? Eğer AB’nin Türkiye’yi birliğe üye yapmak<br />

gibi bir niyeti olaydı bunu 45 sene önce de yapabilirdi zannımca.<br />

45 senedir Türkiye önüne çeşitli yalan <strong>ve</strong> bahaneler konulmuş<br />

<strong>ve</strong> her defasında Türkiye tarafı reddedilmiştir. Türkiye<br />

tarafı ise sanki, tılsımı kırmaya çalışıyor gibi, kovarsan yine gelirim,<br />

camdan kovarsan kapıdan girerim, kapıdan kovarsan camdan<br />

girerim misali uslanmadan AB’den vazgeçmiyor.<br />

AB <strong>ile</strong> Türkiye arasında hiçbir ortak taraf bulunmamaktadır.<br />

Kendisini dünyanın en medeniyetli halkı olarak tanıtmaya<br />

çalışan <strong>ve</strong> herkese İnsan Hakları dersleri <strong>ve</strong>ren AB ABD’yi işgal<br />

eden bir devlettir. Tabii ki, bu 500 sene önce gerçekleşmiştir.<br />

Fakat günümüz dünyasında bunun örnekleri yaşanmamakta<br />

147


Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />

mıdır? Irak ABD tarafından işgal edildi <strong>ve</strong> sivil, silahsız halk<br />

TV, Basın <strong>ve</strong> medyadan da izlediğimiz gibi katledildi. Camide<br />

silahsız Irak’lıya kurşun sıkıldı. Felluce’de sivil halkın evlerine<br />

girerek, silahsız <strong>ve</strong> suçsuz halka işkenceler edildi. Gayri resmi<br />

<strong>ve</strong> Arap menşeli istatistikler Afganistan <strong>ve</strong> Irak savaşında toplam<br />

700 bin insanın katledildiğini söylemektedir. Peki medeniyetli<br />

AB neden olayı sadece seyretmekle kalmıştır? Bütün dünyaya<br />

insan hakları dersleri <strong>ve</strong>ren AB neden Irak’ta yapılan katliamlara<br />

göz yummaktadır <strong>ve</strong> kulaklarını sonuna kadar tıkamaktadır?<br />

Olay sadece susmakla da bitmemektedir. İngiltere ABD<br />

müttefiki olarak Irak’a girmiştir <strong>ve</strong> dökülen kanlarda AB üyesi<br />

İngiliz askerinin de eli vardır. Tüm bu örnekleri <strong>ve</strong>rmemin nedeni,<br />

AB’nin hakikaten de bilindiği gibi masum olduğu <strong>ve</strong> insan<br />

haklarını gözeten bir Birlik, Topluluk olmadığının daha iyi<br />

anlaşılması içindir.<br />

Bu çalışmada Azerbaycan <strong>ve</strong> Türkiye arasındaki <strong>ekonomik</strong><br />

ilişk<strong>ile</strong>r araştırılmıştır. Esas hatlarıyla Azerbaycan’ın Türkiye’ye<br />

ihracı <strong>ve</strong> Türkiye’den ithali irdelenmektedir. Aynı zamanda<br />

Türkiye’nin Azerbaycan’a ihracı <strong>ve</strong> İthali de araştırılmaktadır.<br />

1991 sonrası Azerbaycan bağımsız Cumhuriyet olmuştur.<br />

Azerbaycan’ı ilk tanıyan devlet Türkiye olmaktadır. İki devlet<br />

arasında 5 milyar $ civarında mal, sermaye <strong>ve</strong> işçi dolaşımı bulunmaktadır.<br />

Bunun 1,5 milyar dolarını Azerbaycan’da bulunan<br />

müteahhit Türk firmaları, 1,5 milyar doları Azerbaycan’da işyerleri<br />

açan Türk firmalar <strong>ve</strong> geri kalan kısmını da Azerbaycan’dan<br />

Türkiye’ye ihraç ed<strong>ile</strong>n <strong>ve</strong> Türkiye’den Azerbaycan’a ihraç ed<strong>ile</strong>n<br />

mallar oluşturmaktadır.<br />

2 Kasım 1992 tarihinde imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti<br />

Hükümeti <strong>ile</strong> Azerbaycan Cumhuriyeti Hükümeti arasında Ticari<br />

<strong>ve</strong> Ekonomik İşbirliği Anlaşması” iki ülke iktisadi <strong>ve</strong> ticari<br />

ilişk<strong>ile</strong>rinin temelini teşkil etmektedir.<br />

148


Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />

Türkiye-Azerbaycan İkili Ticari Ver<strong>ile</strong>ri: (milyon Dolar)<br />

Yıl İhracat İthalat Hacim Denge<br />

1997 319.7 55.8 375.5 263.9<br />

Dış ticaretimizde en önemli ihracat kalemleri arasında elektrikli<br />

makineler, hayvansal <strong>ve</strong> bitkisel yağlar, değirmen ürünleri,<br />

şeker <strong>ve</strong> şeker ürünleri <strong>ile</strong> kazanlar <strong>ve</strong> makineler yer almaktadır.<br />

En önemli ithalat kalemleri içinde ise pamuk, ham der<strong>ile</strong>rpostlar,<br />

demir-çelik, plastikler <strong>ve</strong> mineral yakıtlar bulunmaktadır.<br />

Azerbaycan ekonomisinin lokomotif sektörünü temsil eden<br />

enerji sektöründe ülkemiz aktif bir politika serg<strong>ile</strong>mekte, bu çerçe<strong>ve</strong>de<br />

hem Azerbaycan petrol <strong>ve</strong> doğalgaz rezervlerinin araştırılması,<br />

geliştirilmesi <strong>ve</strong> işletilmesinde hem de söz konusu rezervlerin<br />

dünya piyasalarına nakline yönelik projelerde önemli<br />

rol oynamaktadır.<br />

Halihazırda Azerbaycan’da kayıtlı 800’ün üzerinde Türk firması<br />

bulunmaktadır. Bunların 300’ü faal durumdadır. 2003 yılı<br />

itibariyle enerji-dışı sektörde yapılan yatırımların tutarı 850 milyon<br />

Dolar’dır. TPAO’nun enerji sektöründe yaptığı 650 milyon<br />

Dolarlık yatırım da hesaba katıldığında, Türkiye’nin toplam yatırımları<br />

1,5 milyar Dolar’a ulaşmaktadır. Türk müteahhitlik firmalarının<br />

Azerbaycan’da gerçekleştirdikleri iş miktarı da 2003<br />

yılı sonu itibariyle 1 milyar 431 milyon Dolar’a ulaşmıştır.<br />

Sonuç olarak iki devlet arasında 1992-1997 yılları arasında<br />

kayda değer miktarda iktisadi ilişk<strong>ile</strong>rin bulunduğu tespit edilmiştir.<br />

Bu sonuç çerçe<strong>ve</strong>sinde mevcut olan bu <strong>ekonomik</strong> ilişk<strong>ile</strong>rin<br />

miktarının daha da artırılması öngörülmekte <strong>ve</strong> önerilmektedir.<br />

Azerbaycan cumhurbaşkanı Aliyev, Türk işadamlarının<br />

Azerbaycan’da işyerleri açması için bir çok olanak <strong>ve</strong> imkan ortamı<br />

oluşturmuş <strong>ve</strong> bu konuda gerekli talimatlar <strong>ve</strong>rmektedir.<br />

149


Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />

İki devlet arasında mal, işgücü, <strong>ekonomik</strong>, sosyal, kültürel ilişk<strong>ile</strong>rin<br />

daha da artacağı tahmin edilmektedir.<br />

Türkiye, 9 Kasım 1991 tarihinde Azerbaycan’ın bağımsızlığını<br />

tanıyan ilk ülke olmuştur. İki ülke arasındaki diplomatik<br />

ilişk<strong>ile</strong>r 14 Ocak 1992 tarihinde tesis edilmiştir. Türkiye için<br />

Azerbaycan ortak dil, kültür <strong>ve</strong> tarihi paylaştığı önemli bir ülkedir.<br />

Türkiye, başından itibaren, Azerbaycan <strong>ile</strong> yakın ortaklık<br />

ilişk<strong>ile</strong>ri geliştirmeye başlamış <strong>ve</strong> yeni bağımsız bir Cumhuriyet<br />

olarak çeşitli güçlüklerle karşılaşan Azerbaycan’ın bu<br />

zorlukların üstesinden gelebilmesinde kuv<strong>ve</strong>tli destekçisi olmuştur.<br />

Türkiye, Azerbaycan’ın bağımsızlığının pekiştirilmesi,<br />

toprak bütünlüğünün korunması <strong>ve</strong> Hazar Denizi’ndeki doğal<br />

kaynaklarından gelen <strong>ekonomik</strong> potansiyelinin hayata geçirilmesinin<br />

gerekli olduğunu düşünmektedir.<br />

2 Kasım 1992 tarihinde imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti<br />

Hükümeti <strong>ile</strong> Azerbaycan Cumhuriyeti Hükümeti arasında Ticari<br />

<strong>ve</strong> Ekonomik İşbirliği Anlaşması” iki ülke iktisadi <strong>ve</strong> ticari<br />

ilişk<strong>ile</strong>rinin temelini teşkil etmektedir. Dış ticaretimizde en<br />

önemli ihracat kalemleri arasında elektrikli makineler, hayvansal<br />

<strong>ve</strong> bitkisel yağlar, değirmen ürünleri, şeker <strong>ve</strong> şeker ürünleri<br />

<strong>ile</strong> kazanlar <strong>ve</strong> makineler yer almaktadır. En önemli ithalat<br />

kalemleri içinde ise pamuk, ham der<strong>ile</strong>r-postlar, demir-çelik,<br />

plastikler <strong>ve</strong> mineral yakıtlar bulunmaktadır. Azerbaycan ekonomisinin<br />

lokomotif sektörünü temsil eden enerji sektöründe<br />

ülkemiz aktif bir politika serg<strong>ile</strong>mekte, bu meyanda hem Azerbaycan<br />

petrol <strong>ve</strong> doğalgaz rezervlerinin araştırılması, geliştirilmesi<br />

<strong>ve</strong> işletilmesinde hem de söz konusu rezervlerin dünya piyasalarına<br />

nakline yönelik projelerde önemli rol oynamaktadır.<br />

Halihazırda Azerbaycan’da kayıtlı 800’ün üzerinde Türk<br />

firması bulunmaktadır. Bunların 300’ü faal durumdadır. 2003<br />

yılı itibariyle enerji-dışı sektörde yapılan yatırımların tutarı 850<br />

150


Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />

milyon Dolar’dır. TPAO’nun enerji sektöründe yaptığı 650 milyon<br />

Dolar’lık yatırım da hesaba katıldığında, Türkiye’nin toplam<br />

yatırımları 1,5 milyar Dolar’a ulaşmaktadır. Türk müteahhitlik<br />

firmalarının Azerbaycan’da gerçekleştirdikleri iş miktarı da<br />

2003 yılı sonu itibariyle 1 milyar 431 milyon Dolar’a ulaşmıştır. 103<br />

Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan arasında var olan ortak değerlerin,<br />

karşılıklı <strong>ve</strong> dengeli bir şekilde <strong>ekonomik</strong> <strong>ve</strong> ticari ilişk<strong>ile</strong>rin geliştirilmesi<br />

<strong>ile</strong> güçleneceği malumlarıdır. Hızlı bir değişim sürecini<br />

taşıyan Azerbaycan Cumhuriyeti’nin yapısal değişiklikler,<br />

yasal düzenlemeler <strong>ve</strong> uluslararası kuruluşlarla işbirliği konusunda<br />

Türkiye’nin yardım <strong>ve</strong> desteğine ihtiyacı bulunmaktadır.<br />

Yukarıda belirt<strong>ile</strong>n konulardaki işbirliğinin sağlanması <strong>ve</strong> daha<br />

çok yatırımcının bu ülkeye gelmesi için Müsteşarlığımız <strong>ve</strong>ya<br />

diğer ilgili bakanlık <strong>ve</strong> kuruluşlar tarafından stratejik konumu<br />

bulunan Azerbaycan’a daha çok ilgi gösterilmeli <strong>ve</strong> ülkenin kaynakları,<br />

potansiyeli <strong>ve</strong> gelecekteki durumunun Türk iş dünyasına<br />

çok iyi bir şekilde tanıtılmasının gerekli olduğu düşünülmektedir.<br />

Azerbaycan Makamlarının Türk Eximbank kredi faiz<br />

oranlarını yüksek bulmaları <strong>ve</strong> Türk işadamlarının büyük ölçekli<br />

yatırımlar için sermayelerini Azerbaycan’a getirmek istememeleri<br />

sonucunda, Türk yatırımlarının belirli bir boyutu aşamayacağı<br />

endişesi duyulduğundan bu konuda gerekli tedbirlerin<br />

alınmasının uygun olacağı kanaati taşınmaktadır. Diğer taraftan,<br />

iki ülke arasındaki ticari ilişk<strong>ile</strong>rin gelişmesine çok büyük<br />

katkı sağlayacağı düşüncesiyle Bakü’de bir Ticaret Merkezinin<br />

kurulmasının çok yararlı olacağı düşünülmektedir.<br />

Ayrıca, Azerbaycan’ın son 5 yıldaki <strong>ekonomik</strong> <strong>ve</strong>r<strong>ile</strong>rinin<br />

temin edilmesi konusunda Milli Bank, Maliye Bakanlığı, Ekonomi<br />

Bakanlığı, Dış Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>r Bakanlığı <strong>ve</strong> Devlet<br />

103 http://www.mfa.gov.tr/MFA_tr/DisPolitika/Bolgeler/Kafkasya/Azerbaycan/<br />

Azerbaycan_Ekonomik.htm ; 21 Aralık, 2004, Son Güncelleme: 05.08.2004<br />

151


Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />

İstatistik Komitesi yetkil<strong>ile</strong>rine müracaatta bulunmasına <strong>ve</strong> görüşmelere<br />

rağmen Azerbaycan’da Hazine Teşkilatının yeni kurulması,<br />

Milli Bank <strong>ve</strong> diğer bakanlıklardan yeterli bilg<strong>ile</strong>rin<br />

temin ed<strong>ile</strong>memesi nedeniyle raporda bazı hususlara cevap <strong>ve</strong>r<strong>ile</strong>memiştir.<br />

Büyükelçilik binası dışında sınırlı eleman <strong>ve</strong> imkanlarla<br />

görev yapan Müşavirliğimize, 1996 yılında günde ortalama<br />

10 Türk işadamı, 5 Azerbaycan vatandaşının başvurduğu,<br />

1996 yılında gelen evrak sayısının 500, 1997 yılı ilk 5 ayında<br />

ise 350 olduğu dikkate alınarak eleman <strong>ve</strong> demirbaş yönünden<br />

Müşavirliğin mevcut imkanlarının gözden geçirilmesinin faydalı<br />

olacağı takdirlerine arz olunur. 104<br />

Bir diğerinin egemen eşitliğine karşılıklı saygı temeline dayanan<br />

Türkiye-Azerbaycan ilişk<strong>ile</strong>ri sadece <strong>siyasi</strong> alanda değil,<br />

ekonomi, ticaret, eğitim, ulaştırma, telekomünikasyon, tarım,<br />

sosyal gü<strong>ve</strong>nlik, sağlık, kültür, bilim, turizm gibi her alanda<br />

gelişmeyi sürdürmektedir. İki ülke arasındaki ilişk<strong>ile</strong>rin ahdi<br />

temelini oluşturmak üzere çok sayıda Anlaşma imzalanmıştır.<br />

Üst düzey temaslar <strong>ve</strong> her seviyede ziyaretler düzenli <strong>ve</strong> sık bir<br />

şekilde gerçekleştirilmektedir. Ermenistan’ın, Azerbaycan topraklarını<br />

işgali sonucunda ortaya çıkan Yukarı Karabağ Sorunu,<br />

Güney Kafkasya’da <strong>siyasi</strong> istikrarın, <strong>ekonomik</strong> gelişmenin <strong>ve</strong><br />

bölgesel işbirliğinin önündeki en önemli engeldir. Bahse konu<br />

ihtilaf Azerbaycan’da bir milyondan fazla insanın kendi ülkelerinde<br />

göçmen durumuna düşmesine <strong>ve</strong>ya yerlerinden edilmesine<br />

yol açmıştır. Türkiye, Yukarı Karabağ Sorunu’na AGİT çerçe<strong>ve</strong>sinde<br />

barışçı bir çözüm bulunması amacıyla faaliyet gösteren<br />

Minsk Grubu’nun çalışmalarına aktif olarak katılmaktadır. Türkiye,<br />

Minsk Süreci’ni Yukarı Karabağ Sorunu’na barışçı, kalıcı<br />

<strong>ve</strong> adil bir çözüm bulunmasına katkıda bulunab<strong>ile</strong>cek önemli bir<br />

104 http://www.foreigntrade.gov.tr/DUNYA/RAPOR/baku/gorus.htm ; 12 Mayıs,<br />

2005<br />

152


Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />

mekanizma olarak görmektedir. Bununla birlikte ihtilaf hala çözüme<br />

kavuşturulamamıştır. Minsk Grubu’nun ihtilafın barışçı<br />

yollardan çözümüne yönelik görevini yerine getirebilmesi için<br />

daha aktif, doğrudan <strong>ve</strong> yaratıcı tutum içinde olması gereklidir.<br />

Orta Asya Türk Cumhuriyetlerinin bağımsızlıklarını kazanmaları<br />

<strong>ile</strong> Türkiye’nin önüne açılan tarihi fırsat <strong>ve</strong> imkanlar diğer<br />

ülkelerin daha atak <strong>ve</strong> akıllı davranışları <strong>ile</strong> boşa çıkmak üzeredir.<br />

Türkiye vakit geçirmeden, Orta Asya Türk Cumhuriyetleri<br />

<strong>ile</strong> olan <strong>ekonomik</strong> ilişk<strong>ile</strong>rindeki tıkanıklıkları çözmeli <strong>ve</strong> kardeşlerinin<br />

<strong>ekonomik</strong> kaynaklarının tarihi sömürgec<strong>ile</strong>rce paylaşılmasına<br />

seyirci kalmamalıdır. Türk Cumhuriyetleri <strong>ile</strong> Türkiye<br />

arasındaki ticari <strong>ve</strong> <strong>ekonomik</strong> ilişk<strong>ile</strong>r taraf halkların <strong>ekonomik</strong><br />

çıkarlarını en üst düzeye çıkaracak bir zemine oturtulmalı <strong>ve</strong> o<br />

zeminde <strong>ile</strong>rlemesine engel olan sorunlar da bir an önce ortadan<br />

kaldırılmalıdır.<br />

Azerbaycan’daki yabancı sermaye yatırımları 1995 yılında<br />

375 milyon$’dan 1996 yılında 620 milyon dolara, 1997 yılında<br />

ise 1 milyar 307 milyon dolara çıkmıştır. 1997 yılı rakamlarına<br />

göre yabancı yatırımlar içindeki %9.9’u Türkiye’ye ait iken, %7.4<br />

oranı <strong>ile</strong> ABD ikinci sırayı almaktadır. Bunun dışında İran’dan<br />

Singapur’a bütün diğer devletlerin de yatırımları bulunmaktadır[8].<br />

Bu ülkeye yapılan yabancı yatırımlar genelde petrolle ilişkili<br />

yatırımlardır <strong>ve</strong> yaklaşık Azerbaycan milli gelirinin %25’ine<br />

karşılık gelmektedir. 105<br />

Sonuç olarak iki devlet arasında 1997-2004 yılları arasında<br />

kayda değer miktarda iktisadi ilişk<strong>ile</strong>rin bulunduğu tespit edilmiştir.<br />

Bu sonuç çerçe<strong>ve</strong>sinde mevcut olan bu <strong>ekonomik</strong> ilişk<strong>ile</strong>rin<br />

105 http://makdis.pamukkale.edu.tr/Orta.htm ; ORTA ASYA TÜRK CUMHURİ-<br />

YETLERİNDEKİ YABANCI SERMAYE YATIRIMLARI VE TÜRKİYE, Doç.<br />

Dr. Muhammet Akdiş, Pamukkale Üni<strong>ve</strong>rsitesi, İktisadi <strong>ve</strong> İdari Bilimler Fakültesi,<br />

Öğretim Üyesi<br />

153


Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />

miktarının daha da artırılması öngörülmekte <strong>ve</strong> önerilmektedir.<br />

Azerbaycan cumhurbaşkanı Aliyev, Türk işadamlarının<br />

Azerbaycan’da işyerleri açması için bir çok olanak <strong>ve</strong> imkan ortamı<br />

oluşturmuş <strong>ve</strong> bu konuda gerekli talimatlar <strong>ve</strong>rmektedir.<br />

İki devlet arasında mal, işgücü, <strong>ekonomik</strong>, sosyal, kültürel ilişk<strong>ile</strong>rin<br />

daha da artacağı tahmin edilmektedir.<br />

Petrol 20. asırda hazine üzerinde o<strong>turan</strong> fakat ondan yararlanamayan<br />

Azerbaycan’ın kaderinde önemli rol oynamıştır. Avrasya<br />

petrol mücadelesi gü<strong>ve</strong>nlik, jeopolitik <strong>ve</strong> <strong>ekonomik</strong> unsurların<br />

yer aldığı çok boyutlu bir oyundur. Kafkasya <strong>ve</strong> Orta<br />

Asya’nın petrol <strong>ve</strong> doğal gaz rezervleri 21. yüzyılda Batının jeostratejik<br />

<strong>ve</strong> <strong>ekonomik</strong> büyümeyi gü<strong>ve</strong>nce altına alma potansiyeline<br />

sahiptir. Ayrıca bu rezervler bölgedeki Yeni Bağımsız Devletlerin<br />

egemenliklerini korumada <strong>ve</strong> gelir elde etmesinde kilit<br />

unsurdur. Yüzyıllardır Kafkasya’da nüfuz için mücadele eden<br />

Rusya <strong>ve</strong> Türkiye bugün de Hazar petrollerinin ihraç güzergahı<br />

için bir rekabete girmişlerdir. Türkiye açısından Hazar petrollerinin<br />

ihracının önemini arttırmak istemesi boru hattı vasıtasıyla<br />

bölgedeki rolünü güçlendirmek arzusundan kaynaklanmaktadır.<br />

Bu araştırmamda amacım, Türkiye’nin Baku-Ceyhan Boru<br />

Hattı politikasını sorgulamak <strong>ve</strong> Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan arasındaki<br />

<strong>ekonomik</strong> gelişmeleri 1997-2005 yılları arasında incelemekti.<br />

Türkiye’nin Kafkasya politikasını belirlerken birçok faktörü<br />

göz önüne alması gerekmektedir. ABD hegemonyası, Rus<br />

tehdidi, Ermenistan’la ilişk<strong>ile</strong>r <strong>ve</strong> Azerbaycan’la kurulmuş olan<br />

hassas bölge. Her ne kadar Azerbaycan, Kazakistan <strong>ve</strong> ABD<br />

Baku-Ceyhan Boru Hattı taraftarı olsalar da, özellikle AB ülkeleri<br />

<strong>ve</strong> ABD’li birtakım petrol şirketleri bu projenin çok masraflı<br />

olduğunu <strong>ve</strong> ABD’nin karar alırken <strong>siyasi</strong> davranmamasını<br />

istemektedirler. Bu sebeple Baku-Ceyhan projesi sürekli<br />

ertelenmektedir.<br />

154


Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />

Türkiye’nin başlattığı Mavi Akım projesi de Baku-Ceyhan’ın<br />

sekteye uğramasındaki sebeplerden biridir. Benim kanımca Türkiye<br />

daha kararlı <strong>ve</strong> ısrarcı bir tavırla yaklaşırsa çok daha önemli<br />

sonuçlar alacaktır. Çünkü geleceğin enerji kaynağı Avrasya’dır <strong>ve</strong><br />

kim burada ne kadar güç <strong>ve</strong> itibar kazanırsa o etkin bir oyuncu<br />

haline gelecek <strong>ve</strong> pastadan büyük bir pay koparacaktır.<br />

155


K AYNAKÇA<br />

Kitaplar:<br />

1. ABBASLI, Naz<strong>ile</strong>; Azerbaycan’da Özgürlük Mücadelesi, Beyaz<br />

Balina Yayınları, İstanbul, 2001<br />

2. AKTÜKÜN, İlker; SSCB’ den BDT’ ye Nasıl Varıldı. Marksist<br />

Bir Tahlil İçin Saptamalar, Sorun Yayınları, 1.Baskı, İstanbul,<br />

1995<br />

3. ALEKSANDROV, S. K.; Stranı Mira (Dünya Devletleri), Rus<br />

Politik - Edebiyat Politizdat Yayınları, Moskova, SSCB, 1989<br />

4. ALİYAROV, S., MAHMUDOV, Y.; Azerbaycan Tarixi Üzre<br />

Qaynaqlar (Azerbaycan Tarihi İçin Kaynaklar), Azerbaycan<br />

Üni<strong>ve</strong>rsitesi Neşriyatı Yayınları, Bakı, Azerbaycan, 1989<br />

5. ALLAHVERDİYEV, Nizameddin, GÖYÇAYLI, Şövqi; Azerbaycan<br />

Respublikasının İqtisadi <strong>ve</strong> Sosial Coğrafiyası (Azerbaycan<br />

Cumhuriyetinin İktisadi <strong>ve</strong> Sosyal Coğrafyası), Azerbaycan<br />

Öyretmen Neşriyyatı Yayınları, Bakü, Azerbaycan, 1996<br />

6. ARAS, Orhan; Azerbaycan Davamız, Hamle Yayınları, İstanbul,<br />

1998<br />

7. ARAS, Tevfik Rüştü; Atatürk’ün Dış Politikası, Kaynak Yayınları,<br />

1. Baskı, İstanbul, 2003<br />

8. ARI, Tayyar; Uluslararası İlişk<strong>ile</strong>r <strong>ve</strong> Dış Politika, Alfa Yayınları,<br />

3. Baskı, İstanbul, 1999<br />

9. BÜNYADOV, Ziya; Azerbaycan VII-IX Asırlarda, Azerbaycan<br />

Devlet Neşriyatı Yayınları, Bakı, 1989<br />

157


Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />

10. DEMİRKOL, Ferman; Diktatörleri Uyku Tutmaz, Der Yayınları,<br />

İstanbul, 2002<br />

11. ERDOĞAN, İlhami, SARI, Yüksel; Can Azerbaycan, Burak<br />

Yayınevi, İstanbul, <strong>1990</strong><br />

12. EYÜBOĞLU, Zeki İsmet; Bütün Yönleriyle Tasavvuf, Tarikatlar<br />

<strong>ve</strong> Mezhepler Tarihi, Der yayınları, İstanbul, 1993<br />

13. GEYBULLAYEV, Giyaseddin; Azerbaycan Türklerinin Teşekkülü<br />

Tarixinden (Azerbaycan Türklerinin Teşekkülü Tarihinden),<br />

Azerbaycan Devlet Neşriyyatı Yayınları, Bakü, Azerbaycan,<br />

1994<br />

14. GÖNLÜBOL, Mehmet; Sar, Cem; SANDER, Oral; KÜRKÇÜ-<br />

OĞLU, Ömer;... ; Olaylarla Türk Dış Politikası, Siyasal Kitabevi<br />

Yayınları, 9. Baskı, Ankara, 1996<br />

15. GUMİLEV, Lev Nikolayeviç; Geografiya Etnosa, v İstoricheskiy<br />

Period (Tarihsel Süreç İçerisinde Etnik Coğrafya Anlayışı),<br />

Nauka Yayınları, Sankt-Peterburg, Rusya Federasyonu,<br />

<strong>1990</strong><br />

16. GUMİLEV, Lev Nikolayeviç; Tısyach<strong>ile</strong>tiya Vokrug Kaspiya<br />

(Hazar Denizi Etrafında Bin Yıllık Sürecin Analizi), Azerbaycan<br />

Devlet Neşriyatı Yayınları, Bakı, Azerbaycan, 1991<br />

17. HARTILL, Leonard Ramsden; Bir Ermeninin Anılarında<br />

Azerbaycan Olayları 1918-1922, Çeviren: Dr. Sipahi ÇATAL-<br />

TEPE, Kastaş A. Ş. Yayınları, 1. Baskı, İstanbul, <strong>1990</strong><br />

18. İSMAYILOV, Mahmud; Azerbaycan Tarixi (Azerbaycan Tarihi),<br />

Azerbaycan Devlet Neşriyatı - Poligrafi Birliği Yayınları,<br />

Bakı, Azerbaycan, 1992<br />

19. MAKAS, Zeynel Abidin; Azerbaycan’ın Tarihi <strong>ve</strong> Kültürel<br />

Coğrafyası, Kök Sosyal <strong>ve</strong> Stratejik Araştırmalar Serisi, Kök<br />

Yayınları, 1. Baskı, Ankara, <strong>1990</strong><br />

20. MINORSKY, V.; Studies in Caucasian History. With a Map,<br />

Taylor’s Foreign Press, London, 1953<br />

158


Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />

21. MÜTERCİMLER, Erol; 21. Yüzyıl <strong>ve</strong> Türkiye, Yüksek Stra-<br />

teji Yayınları, İstanbul, 1. Baskı, 1997<br />

22. NEFİSİ, Seid; Babek. Senin Torpağın, Senin Tarixin, Senin<br />

Xalqın (Babek. Senin Toprağın, Senin Tarihin, Senin Hal-<br />

kın), Örnek Neşriyyatı Yayınları, Elm, Bakı, <strong>1990</strong><br />

23. ORAN, Baskın; Türk Dış Politikası, İletişim Yayınları, İstan-<br />

bul, 2002<br />

24. PAŞAYEV, T., ALLAHVERDİYEV, M., KERİMOV, X., AB-<br />

DULLAYEV, A.; İqtisadiyyet Terminleri Lüğeti: İktisat Te-<br />

rimleri Sözlüğü; Elm Yayınları, Elmneşr, Bakı, 1994<br />

25. PAZARCI, Hüseyin; Uluslararası Hukuk Dersleri. II Kitap,<br />

Turhan Kitabevi Yayınları, 2. Baskı, Ankara, 1997<br />

26. RESULZADE, Mehmet Emin; Azerbaycan Cumhuriyeti’nin<br />

Keyfiyet-i Teşekkülü <strong>ve</strong> Şimdiki Vaziyeti. Bütün Eserleri: 1,<br />

Hazırlayanlar: Dr. Yavuz AKPINAR, İrfan Murat YILDIRIM,<br />

Sabahattin ÇAĞIN, Meryamer Yayınları, Kuşak Ofset, İstanbul,<br />

<strong>1990</strong><br />

27. RESULZADE, Mehmet Emin; Bir Türk Milliyetçisinin Stalin’le<br />

İhtilal Hatıraları, Hazırlayan: Sebahattin ŞİMŞİR, Turan Yayıncılık,<br />

İstanbul, 1997<br />

28. SANDER, Oral ; Siyasi Tarih. 1918 - 1994, İmge Kitabevi Yayınları,<br />

7.Baskı, Ankara, 1998<br />

29. SARIBAY, Ali Yaşar; Siyasal Sosyoloji, Der Yayınları, 4. Baskı,<br />

İstanbul, 1998<br />

30. SAVAŞ, Vural Fuat; İktisadın Tarihi, Siyasal Kitabevi Yayınları,<br />

3. Baskı, Ankara, 1999<br />

31. SÖNMEZOĞLU, Faruk; Türk Dış Politikasının Analizi, Der<br />

Yayınları, 2. Baskı, İstanbul, 1998<br />

32. SÖNMEZOĞLU, Faruk; Uluslararası Politika <strong>ve</strong> Dış Politika<br />

Analizi, Filiz Kitabevi Yayınları, 2. Baskı, İstanbul, 1995<br />

159


Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />

33. SWIETOCHOWSKI, Tadeusz; Müslüman Cemaatten Ulusal<br />

Kimliğe Rus Azerbaycanı 1905-1920, Türkçesi: Nuray MERT,<br />

Bağlam Yayınları, 1. Baskı, İstanbul, 1988<br />

34. ŞAKİR, Ziya; Mezhepler Tarihi, Naci Kasım Yayınları - İs-<br />

tanbul Maarif Kütüphanesi <strong>ve</strong> Matbaası Anonim Şirketi, İstan-<br />

bul, 1996<br />

35. ŞİMŞİR, Sebahattin (Yrd. Doç. Dr.); Azerbaycan’ın İstiklal<br />

Mücadelesi, IQ Kültür Sanat Yayıncılık, 1. Baskı, İstanbul, 2002<br />

36. TUNCER, Hüner; Eski <strong>ve</strong> Yeni DİPLOMASİ, Ümit Yayıncı-<br />

lık, 2. Baskı, Ankara, 1995<br />

37. ÜLKÜ, İrfan; Bağımsızlıktan Sonra Azerbaycan, Doğan Ki-<br />

tapçılık Yayınları, 1. Baskı, İstanbul, 2000<br />

38. ÜLKÜ, İrfan; Kızıl Yıldızdan Hilale: Haydar ALİYEV’in<br />

Fırtınalı Hayatı, Kamer Yayınları, 2. Baskı, İstanbul, 1996<br />

39. VELİYEV, T. S. ; İqtisadi Nezeriyye (İktisat Teorisi), Bakü<br />

Üni<strong>ve</strong>rsitesi Yayınları, 1. Baskı, Bakü, Azerbaycan, 1993<br />

40. YILDIRIM, Dursun, ÖZÖNDER, Cihat; Karabağ Dosyası,<br />

Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü Yayınları, 2. Baskı, An-<br />

kara, 1991<br />

41. ZEYNALOĞLU, Cahangir; Müxteser Azerbaycan Tarixi (Ge-<br />

nişletilmiş Azerbaycan Tarihi), Azerbaycan Devlet Kitabevi<br />

Yayınları, Bakı, Azerbaycan, 1992<br />

42. ZÜRCHER, Erik Jan; Modernleşen Türkiye’nin Tarihi, İleti-<br />

şim Yayınları, 2. Baskı, İstanbul, 1996<br />

Makaleler:<br />

43. ARSLAN, Yasin; “Azerbaycan Bilmecesi: Petrol, Darbeler <strong>ve</strong><br />

Gerçekler”, ASAM Yayınları, Cilt 1, Sayı 4, 1994/1995<br />

160


Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />

44. ASANİSHVİLİ, George; “Ist International Silk Road Sympo-<br />

sium on Media News, 24 SAAT”, Scientific and political as-<br />

pects of the “Great Silk Road”, 26 June, 2003<br />

45. BİNGÖL Yılmaz, “Sovyet Sonrası Orta Asya Karşısında<br />

Türkiye’nin Politikası Fırsatlar <strong>ve</strong> Çözülmesi Gereken Mesele-<br />

ler”, Avrasya Etüdleri Dergisi, Sayı:14, Yaz-Sonbahar 1998<br />

46. BLANK, S.; “Kafkasya Gü<strong>ve</strong>nliğinde Yeni Eğilimler”, Avrasya<br />

Etüdleri, sayı: 13, Ankara, 1998<br />

47. BRZESİNSKİ, Z.; “Büyük Satranç Tahtası Amerika’nın Önceliği<br />

<strong>ve</strong> Bunun Jeo-stratejik Gerekleri”, Pravda, Moskova, 1998<br />

48. ÇELİK, Kenan, KALAYCI, Cemalettin; “Azeri Petrolünün Dünü<br />

<strong>ve</strong> Bugünü”, Avrasya Etütleri, TİKA, Sayı 16, 1999<br />

49. İLHAN, A.; “Avrasya Dünyanın Merkezi”, Cumhuriyet, İstanbul,<br />

2002<br />

50. KAYNAK, M., “Siyaset Belirleyicidir”, Yeni Türkiye, sayı: 15,<br />

Ankara, 1997<br />

51. KÖNİ, H., “Türkiye’nin Şeytan Üçgeni”, Savunma <strong>ve</strong> Havacılık,<br />

cilt:12, no:1, İstanbul, 1998<br />

52. MANİSALI, E., “Kafkasya - Ortadoğu Terazisinde Politika <strong>ve</strong><br />

Petrol”, Cumhuriyet, İstanbul, 2001<br />

53. NESİBLİ, Nesib, “Doğu-Batı Ekseninde Azerbaycan”, Stratejik<br />

Analiz, ASAM Yayınları, Sayı 20<br />

54. OGAN, Sinan; Kuzey Azerbaycan Cumhuriyeti’nin Demografik<br />

Analizi, http://www.turk<strong>sam</strong>.org<br />

55. PAMİR, A.Necdet, “Baku-Ceyhan: Bitmeyen Senfoni”, AVSAM<br />

Analizler, http://www.av<strong>sam</strong>.org.tr<br />

56. SARIAHMETOĞLU, Nesrin; “Hazar Petrol Boru Hattının Güzergahı<br />

<strong>ve</strong> Gü<strong>ve</strong>nliği meselesine Bir Bakış”, Avrasya Etütleri,<br />

TİKA, Sayı 17, 2000<br />

57. SCHİMİDT, H., Foreign Policy, Bahar sayısı, London, 1998<br />

161


Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />

58. TEZCAN, Y., “Avrasya Üzerindeki Güç Mücadelesi <strong>ve</strong> Türkiye”,<br />

Savunma, Sayı:2, 1998, Ankara<br />

59. WİRMİNGHAUS, Rainer Freitag; “Turkey’s Political Role in<br />

Central Asia and in the Struggle for New Energy Resources”,<br />

Südosteuropa Aktuell, Munchen, Südosteuropa-Gesellschaft,<br />

1999<br />

İnternet Adresleri:<br />

60. http://www.academical.org<br />

61. http://www.av<strong>sam</strong>.org<br />

62. http://www.azembassy.org.tr<br />

63. http://www.bbc.com<br />

64. http://www.bisnis.doc.gov (US Department of Commerce)<br />

65. http://www.cnn.com<br />

66. http://www.dpt.gov.tr (Devlet Planlama Teşkilatı)<br />

67. http://www.economy.gov.az<br />

68. http://www.eraren.org<br />

69. http://www.evrensel.net<br />

70. http://www.foreignpolicy.com<br />

71. http://www.foreignpolicy.org.tr<br />

72. http://www.foreigntrade.gov.tr (Dış Ticaret Müsteşarlığı)<br />

73. http://www.geocities.com/CapitolHill/5078/maps.htm<br />

74. http://www.igeme.org.tr (İhracatı Geliştirme Etüt Merkezi)<br />

75. http://www.kafkas.org.tr<br />

76. http://www.maximumbilgi.com<br />

77. http://www.metro.gov.az<br />

78. http://www.mfa.gov.az<br />

79. http://www.mfa.gov.tr<br />

80. http://www.ntvmsnbc.com<br />

162


Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />

81. http://www.odci.gov<br />

82. http://www.online.ru/embasssy (Moskova Ticaret Müşavirliği)<br />

83. http://www.ozgurpolitika.org<br />

84. http://www.reuters.com<br />

85. http://www.russian-orthodox-church.org.ru/en.htm<br />

86. http://www.time.com<br />

87. http://www.treasury.gov.tr (Hazine Müsteşarlığı)<br />

88. http://www.turk<strong>sam</strong>.org<br />

89. http://www.tusiab.org<br />

90. http://www.ulkucu.org<br />

91. http://www.ulkuocaklari.org.tr<br />

92. http://www.xeber.net<br />

93. http://www.zerkalo.ru<br />

94. http://resources.net.az<br />

95. http://usa.azeris.org<br />

Diğer Kaynaklar:<br />

96. Moskova Ticaret Müşavirliği<br />

97. Tacis Reports<br />

98. T.C.; BAŞBAKANLIK; TÜRK İŞBİRLİĞİ VE KALKINMA<br />

İDARESİ BAŞKANLIĞI; AZERBAYCAN CUMHURİYETİ;<br />

http://www.tika.gov.tr, TİKA Ülke raporları: Azerbaycan; 20<br />

Aralık, 2004<br />

99. Zülfikar Kılıç: kilicz@dtm.gov.tr ; Tel : 312 212 88 00 / 1753 ;<br />

Faks : 312 212 87 41<br />

100. World Bank Reports<br />

163


EKLER


Ek 1. Azerbaycan’ın Haritası 106<br />

106 http://www.azadses.org sitesinden alınmıştır<br />

167


Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />

Ek 2. Azerbaycan’ın Haritası<br />

Ek 3. Azerbaycan’ın Devlet Bayrağı 107<br />

Ek 4. Azerbaycan’ın Devlet Forsu 108<br />

107 TİKA Ülke raporları: Azerbaycan<br />

108 TİKA Ülke raporları: Azerbaycan<br />

168


Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />

Yıl GSYİH*<br />

(Milyar USD)<br />

Ek 5. Temel Ekonomik Göstergeler 109<br />

Kişi Başına<br />

Gelir (USD)<br />

Büyüme<br />

Oranı (%)<br />

169<br />

Enflasyon<br />

Oranı<br />

(%)<br />

İhracat<br />

(Milyar<br />

USD)<br />

1995 2,4 234 11,8 84,5 0,61 0,98<br />

1996 3,2 423 1,3 6,7 0,64 0,33<br />

1997 3,9 510 5,8 0,4 0,80 1,37<br />

1998 4,1 532 10,0 7,6 0,67 1,72<br />

1999 4,0 509 7,4 -0,5 1,02 1,43<br />

Ek 6. İthalatımızın Sektörlere Dağılımı 110<br />

İthalat<br />

(Milyar<br />

USD)<br />

109 http://www.foreigntrade.gov.tr/anl/raporlar/ORTA%20ASYA-BDT/AZER-<br />

BAYCAN/<strong>azerbaycan</strong>.htm ; 2004-12-07<br />

110 George Asanishvili; Ist International Silk Road Symposium on Media News; “24<br />

SAATI”, 26 June, 2003, Scientific and political aspects of the “Great Silk Road”


Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />

Ek 7. Azerbaycan’ın Dış Ticaretinde Türkiye’nin Yeri 111<br />

Ek 8. Türkiye-Azerbaycan Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri<br />

Ticaret <strong>ve</strong> Ekonomik<br />

İşbirliği<br />

Yatırımların Karşılıklı<br />

Teşviki <strong>ve</strong> Korunması<br />

Anlaşması<br />

Çifte<br />

Verg<strong>ile</strong>ndirmenin<br />

Önlenmesi Anlaşması<br />

Karma Ekonomik<br />

Komisyon Toplantısı<br />

İmza Tarihi İmza Yeri RG Tarih <strong>ve</strong> No’su Yürürlüğe<br />

Giriş Tarihi<br />

01.11.1992 Ankara 23.01.1993-21474 23.01.1993<br />

09.02.1995 Ankara 26.05.1997-23000 -<br />

09.02.1994 Ankara 27.06.1997-23032 1.1. 2000<br />

26.02.1997 Ankara 11.06.1997-23016 11.06.1997<br />

111 http://www.foreigntrade.gov.tr/anl/raporlar/ORTA%20ASYA-BDT/AZER-<br />

BAYCAN/<strong>azerbaycan</strong>.htm ; 2004-12-07<br />

170


Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />

İhracat Genel<br />

Ek 9. İkili Ticaret Ver<strong>ile</strong>ri (1.000 USD)<br />

İhracatımız<br />

İçindeki Pay<br />

(%)<br />

Azerbaycan’ın<br />

İthalatı<br />

İçindeki<br />

Pay (%)<br />

İthalat Genel<br />

171<br />

İthalatımız<br />

İçindeki Pay<br />

(%)<br />

Azerbaycan’ın<br />

İhracatı<br />

İçindeki<br />

Pay (%)<br />

Hacim Denge<br />

1995 161,342 0.75 16.37 21,777 0.06 3.56 183,119 139,565<br />

1996 239,221 1.03 17.88 38,238 0.09 5.94 277,459 200,983<br />

1997 319,703 1.22 23.25 55,840 0.11 6.91 375,543 263,863<br />

1998 327,166 1.21 18.98 50,340 0.11 7.43 377,506 276,826<br />

1999 248,056 0.93 17.31 44,044 0.11 4.30 292,100 204,012<br />

Ek 10. İkili Ticarette Başlıca Türkiye’nin<br />

İhracat Maddeleri (1.000 USD) 112<br />

Madde Adı 1998 Pay % 1999 Pay %<br />

Şeker 21.781 6.66 29.948 9.15<br />

Elektrik Enerjisi 14.911 4.56 14.265 4.36<br />

Margarin 20.792 6.36 13.909 4.25<br />

Elektrikli makine Ve Cihazlar 13.689 4.18 10.518 3.21<br />

Tekstil Elyafı 9.480 2.90 10.380 3.17<br />

Buğday Unu 26.490 8.10 10.242 3.13<br />

Kağıt-Karton 6.518 1.99 7.333 2.24<br />

Telefon Cihazları 24.414 7.46 6.870 2.10<br />

Kümes Hayvanları 14.402 4.40 6.819 2.08<br />

Camdan Mamul Eşya 4.172 1.28 6.790 2.08<br />

Boyalar 7.194 2.20 6.757 2.07<br />

Adi Metaller 3.976 1.22 6.499 1.99<br />

Sabunlar Ve Deterjan 8.708 2.66 6.337 1.94<br />

Demir,Çelik,Aluminyum 7.780 2.38 6.056 1.85<br />

Diğerleri 142.837 43.66 105.328 32.19<br />

Toplam 327.166 248.056<br />

112 http://www.foreigntrade.gov.tr/anl/raporlar/ORTA%20ASYA-BDT/AZER-<br />

BAYCAN/<strong>azerbaycan</strong>.htm ; 2004-12-07


Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />

Ek 11. Azerbaycan’a İthalatımız 113<br />

Madde Adı 1998 Pay % 1999 Pay %<br />

Pamuk <strong>ve</strong> Pamuk İplikleri 26.469 52.58 17.709 40.21<br />

Plastik <strong>ve</strong> Plastikten Mamul Eşyalar 4.004 7.95 7.525 17.09<br />

Deri,Kösele,Ham Postlar 7.992 15.87 5.290 12.01<br />

Bakır, Alüminyum, Kurşun 1.333 2.65 4.663 10.59<br />

Taşkömürü Katranı 2.193 4.36 4.188 9.51<br />

Sebzeler <strong>ve</strong> Meyvalar 400 0.79 1.017 2.31<br />

makine <strong>ve</strong> Cihazlar 160 0.32 670 1.52<br />

Organik Kimyasal Ürünler 1.155 2.29 573 1.30<br />

Metallerden Çeşitli Eşyalar 290 0.58 369 0.84<br />

Bakır <strong>ve</strong> Alüminyum Döküntüleri 903 1.79 363 0.82<br />

Hayvansal <strong>ve</strong> Bitkisel Yağlar 448 0.89 321 0.73<br />

Yakmaya Mahsus Ağaçlar 222 0.44 275 0.62<br />

Demir <strong>ve</strong> Çelik 3.764 7.48 72 0.16<br />

Diğerleri 1.011 2.01 1.009 2.29<br />

Genel Toplam 50.344 44.044<br />

113 http://www.foreigntrade.gov.tr/anl/raporlar/ORTA%20ASYA-BDT/AZER-<br />

BAYCAN/<strong>azerbaycan</strong>.htm ; 2004-12-07<br />

172


Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />

GSİYH PİYASA<br />

FİYATLARIYLA<br />

(Milyar Manat)<br />

Ek 12. Temel Ekonomik Göstergeler 114<br />

1997 1998 1999 2000 2001 2002<br />

15,791.4 15,930,0 16,457.0 21,940.0 26,620.0 29,634.6<br />

GSYİH (Milyar US $) 3.85 4.12 3.99 4.9 5.7 6.1<br />

NOMİNAL GSYİH<br />

(Milyar US $)<br />

GSYİH REEL ARTIŞ<br />

HIZI (%)<br />

KİŞİ BAŞINA MİLLİ<br />

GELİR ($)<br />

TÜKETİCİ<br />

FİYATLARI ARTIŞ<br />

ORANI<br />

4.0 4.1 4.0 5.0 6.0 6.0<br />

5,8 10.0 7.4 11.4 9.9 8.5<br />

506 537 508.3 618.6 714.3 756.3<br />

3.6 -0.8 -8.6 2.2 1.6 2.6<br />

İŞSİZLİK ORANI 1.3 1.4 1.2 1.2 1.1 1.2<br />

DOĞRUDAN<br />

YABANCI<br />

YATIRIMLAR (NET)<br />

DIŞ TİCARET<br />

GÖSTERGELERİ<br />

İHRACAT (MİLYON<br />

$)<br />

İTHALAT (MİLYON<br />

$)<br />

DENGE (MİLYON $)<br />

CARİ İŞLEMLER<br />

DENGESİ (MİLYON<br />

$)<br />

TÜRKİYE İLE<br />

TİCARETİ<br />

İHRACAT (MİLYON<br />

$)<br />

İTHALAT (MİLYON<br />

$)<br />

1.114,8 1.023,0 510.3 129.9 226.5 457.3<br />

781<br />

-794<br />

-13<br />

606.2<br />

-1.077,2<br />

-471<br />

173<br />

928.6<br />

-1.033,4<br />

-104.8<br />

1.744,9<br />

-1.172,1<br />

572.8<br />

2.314,3<br />

-1.430,9<br />

8.834<br />

1.145,8<br />

-1.009<br />

136.4<br />

-915.8 -1.364,5 -599.7 -167.9 -51.9 -488.2<br />

41.2<br />

179.7<br />

135.8<br />

220.1<br />

69.0<br />

142.4<br />

104.9<br />

128.4<br />

67.3<br />

148.1<br />

83.3<br />

156.1<br />

114 Kaynaklar: EIU Azerbaijan Country Prof<strong>ile</strong> 2000,2001,2002 T.C.DTM-Bakü<br />

Ticaret Müşavirliği 1999-2000 yılı raporları,


Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />

Ek 13. Temel Ekonomik Göstergeler 115<br />

1997 1998 1999 2000 2001 2002<br />

GSİYH PİYASA<br />

FİYATLARIYLA<br />

(Milyar Manat)<br />

15,791.4 15,930,0 16,457.0 21,940.0 26,620.0 29,634.6<br />

GSYİH (Milyar<br />

US $)<br />

3.85 4.12 3.99 4.9 5.7 6.1<br />

NOMİNAL<br />

GSYİH (Milyar<br />

US $)<br />

4.0 4.1 4.0 5.0 6.0 6.0<br />

GSYİH REEL<br />

ARTIŞ HIZI (%)<br />

5,8 10.0 7.4 11.4 9.9 8.5<br />

KİŞİ BAŞINA<br />

MİLLİ GELİR ($)<br />

506 537 508.3 618.6 714.3 756.3<br />

TÜKETİCİ<br />

FİYATLARI<br />

ARTIŞ ORANI<br />

3.6 -0.8 -8.6 2.2 1.6 2.6<br />

İŞSİZLİK ORANI 1.3 1.4 1.2 1.2 1.1 1.2<br />

DOĞRUDAN<br />

YABANCI<br />

YATIRIMLAR<br />

(NET)<br />

1.114,8 1.023,0 510.3 129.9 226.5 457.3<br />

DIŞ TİCARET<br />

GÖSTERGELERİ<br />

İHRACAT<br />

(MİLYON $)<br />

İTHALAT<br />

(MİLYON $)<br />

DENGE<br />

(MİLYON $)<br />

CARİ İŞLEMLER<br />

DENGESİ<br />

(MİLYON $)<br />

TÜRKİYE İLE<br />

TİCARETİ<br />

İHRACAT<br />

(MİLYON $)<br />

İTHALAT<br />

(MİLYON $)<br />

781<br />

-794<br />

-13<br />

606.2<br />

-1.077,2<br />

-471<br />

174<br />

928.6<br />

-1.033,4<br />

-104.8<br />

1.744,9<br />

-1.172,1<br />

572.8<br />

2.314,3<br />

-1.430,9<br />

8.834<br />

1.145,8<br />

-1.009<br />

136.4<br />

-915.8 -1.364,5 -599.7 -167.9 -51.9 -488.2<br />

41.2<br />

179.7<br />

135.8<br />

220.1<br />

69.0<br />

142.4<br />

104.9<br />

128.4<br />

67.3<br />

148.1<br />

83.3<br />

156.1<br />

115 Kaynaklar: EIU Azerbaijan Country Prof<strong>ile</strong> 2000,2001,2002 T.C.DTM-Bakü<br />

Ticaret Müşavirliği 1999-2000 yılı raporları


Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />

Ek 14. Gayrısafi Yurtiçi Hasıla <strong>ve</strong> Gayrısafi Yurtiçi<br />

Hasıla’nın Sektörel Dağılımı 116<br />

Toplam<br />

Cari Fiyatlarla (milyar<br />

Manat)<br />

Milyon US$ (piyasa<br />

döviz oranı)<br />

GSYİH<br />

1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002<br />

13,663 15,791 15,930 16,489 23,566 26,578 29,602<br />

3,177 3,962 4,117 4,002 5,267 5,7 6,1<br />

Gerçek değişme (%) 1.3 5.8 10.0 7.4 11.1 9.9 8.5<br />

Ek 15. GSYİH’nin Sektörel Dağılımı<br />

(Cari fiyatlarla, % ) 117<br />

1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001<br />

Endüstri 27.3 25.9 25.2 25.2 23.6 32.0 40.8<br />

Tarım 25.1 24.7 20.0 20.6 21.7 18.1 9.2<br />

İnşaat 3.7 9.3 11.7 10.5 9.4 4.4 3.3<br />

Ulaşım-<br />

Haberleşme<br />

17.4 10.2 10.5 14.3 14.4 14.4 11.1<br />

Ticaret 4.8 5.2 5.8 5.1 5.1 6.1 7.5<br />

Diğerleri 14.0 14.6 19.5 17.6 18.8 21.0<br />

Dolaylı <strong>ve</strong>rg<strong>ile</strong>r 7.7 10.1 7.4 6.7 7.0 4.0<br />

116 Kaynak: EIU Azerbaijan Country Prof<strong>ile</strong> 2000, 2001,2002<br />

117 Kaynak: EIU, Azerbaijan Country Prof<strong>ile</strong> 2000, 2001,2002<br />

175


Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />

Ek 16. Azerbaycan’a 1994-1999 yılları arasındaki yabancı<br />

sermaye girişi (Milyon Dolar) 118<br />

1994 1995 1996 1997 1998 1999 Toplam<br />

Petrol Sektörü 22 140 471 780 894 545 2.798<br />

Petrol Dışı Sektörler 128 78 123 375 536 392 1.632<br />

TOPLAM 150 218 540 1.155 430 937 4.430<br />

Ülkeler<br />

Ek 17. Yabancı Sermayenin Ülkelere göre<br />

dağılımı (Milyon Dolar) 119<br />

1994 1995 1996 1997 1998 1999 Toplam<br />

Türkiye 40 52 73 188 204 103 660<br />

ABD 3 61 208 383 416 166 1,237<br />

İngiltere 6 28 81 184 210 163 672<br />

Almanya 1 1 4 27 38 7 78<br />

Rusya 3 15 44 85 82 47 276<br />

İtalya -- -- -- 13 15 38 66<br />

Japonya 2 5 17 42 67 13 146<br />

Nor<strong>ve</strong>ç 1 12 35 69 95 63 275<br />

Suudi Arabistan 2 2 7 12 15 6 44<br />

BAE -- 1 2 8 16 8 35<br />

İsviçre 1 1 4 20 20 15 61<br />

İran 0.6 1 1 9 41 24 76<br />

Diğer Ülkeler 90 39 64 101 194 240 728<br />

TOPLAM 120.6 217 540 1.155 1.430 937 4.430<br />

118 Kaynak: T.C.DTM-Bakü Ticaret Müşavirliği 1999 yılı raporu,<br />

119 Kaynak: T.C.DTM-Bakü Ticaret Müşavirliği 1999 yılı raporu,<br />

176


Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />

Ek 18. Bitkisel Üretim (1000 ton) 120<br />

Ürün 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002<br />

Pamuk 274.4 124.7 112.6 96.8 91.5 83.6 80.4<br />

Tütün 11.2 13.5 15.2 8.6 17.3 12.7 3.3<br />

Patates 214.6 223.4 310.0 394.1 469.0 605.8 694.9<br />

Sebze 570.0 495.3 502.6 670.8 780.8 916.4 967.3<br />

Üzüm 275.0 145.3 144.0 112.5 76.8 68.1 62.0<br />

Çay 3.0 1.6 0.9 2,7 1.1 1.4 1.4<br />

Ek 19. Tahıl Üretimi (1000 ton) 121<br />

Ürün 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002<br />

Toplam 1018.3 1127.1 950.3 1098.3 1540.2 2016.1 2195.7<br />

Buğday 758.9 935.2 819.6 865.7 1174.7 1529.0 1732.1<br />

Çavdar 3.3 1.5 0.5 0.3 0.0 0.0 0.0<br />

Arpa 223.7 152.5 79.0 105.8 226.2 337.3 303.6<br />

Yulaf 2.3 0.6 0.1 0.5 0.6 0.1 0.5<br />

Mısır 13.9 18.9 28.8 100.3 103.5 116.7 128.0<br />

120 Kaynak: Azerbaycan Devlet İstatistik Komitesi kayıtları<br />

121 Kaynak: Azerbaycan Devlet İstatistik Komitesi kayıtları<br />

177


Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />

Ek 20. Temel Sanayi Ürünlerinin Üretimi 122<br />

Ürün Adı 1995 1996 1997 1998 1999 2000<br />

Buzdolabı (Bin<br />

adet)<br />

25 6.8 0.1 3.36 0.62 0.81<br />

Klima (Bin adet) 64 78.8 36.5 9.56 2.3 2.9<br />

Çelik Borular (Bin<br />

ton)<br />

Kostik Soda (Bin<br />

ton)<br />

9.9 3.1 13.0 3.1 0.11 3.6<br />

36.4 33.2 23.4 21 20.84 n/a<br />

Sülfat Asit (Bin ton) 24.0 31.0 52.5 21.5 24 n/a<br />

İlkin Alümin.(Bin<br />

ton)<br />

36.73 0.81 4.7 3.4 1.47 n/a<br />

Armatür (Bin takım) 0.7 0.5 0.6 2.57 74 n/a<br />

Ek 21. Büyükbaş <strong>ve</strong> küçükbaş hayvan sayısı (1000 Baş) 123<br />

Büyükbaş<br />

Hayv.<br />

1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002<br />

1779.9 1843.5 1909.8 1945,2 2021.6 2097.9 2153.0<br />

Koyun, Keçi 4922.0 5267.0 5511.9 5726.1 6086.0 6558.9 6849.4<br />

Domuz 23.4 21.0 26.1 19.6 18.6 16.9 15.9<br />

Kümes Hayv. 12030.7 13234.0 13873.7 14255.5 14740.5 15351.2 15987.1<br />

Atlar 48.6 53.0 55.8 60.8 63.7 65.6 65.6<br />

122 Kaynak: Azerbaycan Devlet İstatistik Komitesi kayıtları<br />

123 Kaynak: Azerbaycan Devlet İstatistik Komitesi kayıtları<br />

178


Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />

Ek 22. Hayvansal ürünlerin üretim miktarları (bin ton) 124<br />

Ürün 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002<br />

Et 43.6 48.4 50.0 52.3 55.5 57.2 63.0<br />

Süt 843.3 881.5 946.5 991.0 1031.1 1073.7 1119.8<br />

Yumurta (mil.adet) 477.3 492.4 509.0 524.8 542.6 555.5 561.6<br />

Gıda<br />

Maddeleri<br />

Ek 23. Fert Başına Düşen Gıda Miktarı (kg/yıl) 125<br />

Et <strong>ve</strong> Et<br />

Ürünleri<br />

Süt <strong>ve</strong> Süt<br />

Ürünleri<br />

Yumurta<br />

(adet)<br />

Balık <strong>ve</strong> Balık<br />

Ürünleri<br />

Şeker <strong>ve</strong><br />

Şeker Ürünleri<br />

1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002<br />

16.0 15.0 19.0 22.0 22 21 25<br />

171.0 142.0 145.0 152.0 154.0 178.3 192.4<br />

78.0 76.0 77.0 110.0 112.0 117 121<br />

1.0 1.6 3.1 2.7 2.7 4.5 4.7<br />

13.2 14.1 13.9 16.1 16.8 22.2 24.5<br />

Bitkisel Yağ 1.6 2.3 1.7 2.7 3.1 5.8 7.8<br />

Patates 25.0 27.0 31.0 38.0 47.0 55.0 57.0<br />

Sebze <strong>ve</strong><br />

Bostan<br />

Ürünleri<br />

Mey<strong>ve</strong> <strong>ve</strong><br />

Mey<strong>ve</strong><br />

Ürünleri<br />

Tahıl <strong>ve</strong> Tahıl<br />

Ürünleri<br />

84.0 73.0 76.0 109.0 129.0 135.0 139.0<br />

63.0 60.0 68.0 64.0 61.0 62.0 63.0<br />

150.0 143.0 143.0 150.0 155.0 160.0 165.0<br />

124 Kaynak: Azerbaycan Devlet İstatistik Komitesi kayıtları<br />

125 Kaynak: Azerbaycan Devlet İstatistik Komitesi kayıtları<br />

179


Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />

Ek 24. Döviz Kuru (Aksi belirtilmediği takdirde Manat’ın<br />

her para birimi cinsinden değeri, yıllık ortalama) 126<br />

Amerikan<br />

Doları<br />

1996 1997 1998 1999 2000<br />

180<br />

2001<br />

2002<br />

4,301.3 3,985.4 3,869.0 4,121.2 4,475.1 4,447.0 4,893.0<br />

İngiliz Sterlini 6,710.7 6,524.5 6,407.5 6,668.0 6795.2 6,913.2 7837,1<br />

Rus Rublesi 869.96 688.94 398.66 167.39 143.9 158.3 153.94<br />

Ek 25. Azerbaycan’ın ihracatının başlıca mal gruplarına<br />

göre dağılımı (%) 127<br />

Madde Adı 1995 1996 1997 1998 1999 2000<br />

Gıda malları <strong>ve</strong> Canlı<br />

Hayvanlar<br />

Canlı<br />

hayvanlar<br />

Bitkisel <strong>ve</strong><br />

Hay. Yağlar<br />

Gıda Mal.<br />

İçki,Alkol, Tütün<br />

6.0 4.5 7.1 7.7 6.4 3.2<br />

0.1 0.2 0.1 0.0 0.06 0.03<br />

Sebzeler 2.3 2.1 2.2 2.7 2.4 1.6<br />

0.0 0.0 0.7 0.3 0.4 0.2<br />

3.8 3.3 4.3 4.7 3.6 1.4<br />

Madeni ürünler 58.6 66.8 61.7 69.1 78.7 85.1<br />

Petrol ürünleri 58.4 66.4 61.4 68.9 78.6 84.0<br />

Kimyasal ürünler 3.1 3.3 2.3 1.9 2.4 2.0<br />

Plastik <strong>ve</strong> Plastik Ürünleri 2.1 4.2 2.9 2.0 1.4 1.2<br />

Tekstil ürünleri 19.5 10.7 17.0 9.2 2.8 2.3<br />

Metal <strong>ve</strong> Metal Mamulleri 2.8 1.0 2.0 2.2 0 1.8<br />

Makineler <strong>ve</strong> Elektronik<br />

teçhizat<br />

6.2 6.9 4.8 5.5 3.7 1.8<br />

Diğer 1.7 2.6 2.3 2.4 4.6 2.6<br />

Toplam 100 100 100 100 100 100<br />

126 Kaynak: EIU Azerbaijan Country Prof<strong>ile</strong> 2000, 2001, 2002<br />

127 Kaynak: T.C.DTM-Bakü Ticaret Müşavirliği 1999, 2000 yılı raporu,


Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />

Ek 26. Azerbaycan’ın ithalatının<br />

başlıca mal gruplarına göre dağılımı (%) 128<br />

Madde Adı 1995 1996 1997 1998 1999 2000<br />

Gıda malları <strong>ve</strong> Canlı<br />

Hayvanlar<br />

Hayvan <strong>ve</strong><br />

hayvansal ürünler<br />

Bitkisel <strong>ve</strong><br />

Hay. Yağlar<br />

Gıda Mal.<br />

içki,Alkol,Tütün<br />

41.5 39.7 22.8 16.3 2.0 18.9<br />

11.1 10.8 4.2 2.9 2.6 2.7<br />

Sebzeler 7.7 14.1 10.9 9.0 11.2 10.2<br />

8.2 2.5 0.8 0.5 1.2 1.0<br />

14.5 12.4 6.9 3.9 5.0 5.0<br />

Madeni Ürünler 15.1 6.8 12.3 7.9 8.6 9.8<br />

Petrol Ürünleri 13.2 4.5 10.0 5.9 6.3 4.9<br />

Kimya sanayii ürünleri 9.2 6.4 7.0 7.4 5.6 7.2<br />

Plastik <strong>ve</strong> Plastik<br />

Mamulleri<br />

1.7 3.1 2.9 2.2 1.7 1.9<br />

Kağıt <strong>ve</strong> kağıt mamulleri 2.3 3.6 3.4 1.5 0.9 1.6<br />

Metaller <strong>ve</strong> Metal<br />

Mamulleri<br />

Makine Ekipman <strong>ve</strong><br />

teçhizat<br />

Nakliye araçlarıkara,hava,deniz<br />

6.3 9.0 13.8 12.0 10.7 10.5<br />

12.4 19.2 21.3 32.3 33.1 31.0<br />

5.5 4.4 6.3 8.1 8.7 8.5<br />

Diğer 6.0 7.9 10.3 12.2 10.7 5.7<br />

Toplam 100 100 100 100 100 100<br />

128 Kaynak: T.C.DTM-Bakü Ticaret Müşavirliği 1999 , 2000 yılı raporu,<br />

181


BDT Ülkeleri<br />

toplamı<br />

Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />

Ek 27. İhracat Yapılan Başlıca Ülkeler 129<br />

İhracat (toplamda %) 130<br />

1995 1996 1997 1998 1999 2000<br />

44.7 46.0 48.4 38.3 22.7 13.5 7.4<br />

Rusya 15.7 17.6 23.1 17.5 8.9 5.6 2.6<br />

Gürcistan 7.1 14.5 17.1 12.7 7.7 4.3 3.4<br />

Ukrayna 5.3 3.5 4.1 2.0 2.6 1.4 n/a<br />

Türkmenistan 11.1 5.4 1.1 2.3 1.0 0.5 n/a<br />

Kazakistan 3.2 2.4 1.1 1.7 0.4 0.4 n/a<br />

BDT Dışındaki<br />

Ülkeler Toplamı<br />

55.3 54.0 51.6 61.7 77.3 86.5 92.5<br />

İtalya 4.2 1.6 4.02 7.4 33.7 43.7 59.9<br />

Fransa n/a 0.1 0.0 1.9 6.3 11.8 5.4<br />

Türkiye 4.2 6.2 5.3 22.4 7.4 6.0 2.5<br />

ABD 0.2 0.3 0.3 2.3 3.2 0.5 n/a<br />

İran 29.2 35.8 24.3 7.3 2.4 0.5 n/a<br />

182<br />

2001<br />

(ilk 6 ay)<br />

129 Kaynak: EIU Azerbaijan Country Prof<strong>ile</strong> 2000, 2001<br />

130 Rakamlar Gümrüklerden alınan <strong>ve</strong>r<strong>ile</strong>rdir <strong>ve</strong> ödemeler dengesi hesabında kullanılanlardan<br />

farklıdır. Sebebi batılı petrol konsorsiyumları tarafından yapılan<br />

işlemlerin tam anlamıyla hesaba katılmamasıdır.


Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />

BDT Ülkeleri<br />

toplamı<br />

Ukrayna<br />

Kazakistan<br />

Gürcistan<br />

Türkmenistan<br />

BDT Dışındaki<br />

Ülkeler Toplamı<br />

Türkiye<br />

İngiltere<br />

Japonya<br />

Almanya<br />

Ek 28. İthalat Yapılan Başlıca Ülkeler<br />

İthalat (toplamda %) 131<br />

1995 1996 1997 1998 1999 2000<br />

34.2 35.4 44.2 37.6 31.4 32.0<br />

Rusya 13.2 16.5 19.1 18.0 21.9 21.3<br />

5.0 9.8 10.8 8.6 3.7 3.1<br />

2.6 2.0 3.7 4.1 2.4 4.9<br />

2.8 2.9 4.6 2.3 0.9 0.9<br />

7.7 1.5 3.2 2.4 1.2 0.8<br />

65.8 64.6 55.8 62.4 68.6 68.0<br />

21.0 22.5 22.6 20.4 13.8 11.0<br />

ABD 2.0 1.8 2.8 3.7 8.0 8.9<br />

1.4 1.5 1.8 6.4 6.5 5.0<br />

0.2 0.3 0.1 0.0 5.4 1.4<br />

İran 12.0 6.9 6.1 4.0 4.6 4.8<br />

6.6 8.0 4.9 4.3 4.5 5.8<br />

BAE 10.3 11.3 5.3 4.2 1.2 1.7<br />

131 Rakamlar Gümrüklerden alınan <strong>ve</strong>r<strong>ile</strong>rdir <strong>ve</strong> ödemeler dengesi hesabında kullanılanlardan<br />

farklıdır. Sebebi batılı petrol konsorsiyumları tarafından yapılan<br />

işlemlerin tam anlamıyla hesaba katılmamasıdır.<br />

183


Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />

Ek 29. 1992-2000 yılları arasında<br />

Türkiye <strong>ile</strong> Dış Ticareti (Milyon $) 132<br />

1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002<br />

İthalatı 216.8 179.7 220.1 142.4 128.4 148.1 156.1<br />

İhracatı 39.7 41.3 135.8 69.0 104.9 67.3 83.3<br />

Denge -177.1 -138.4 - 84.3 -73.4 -23.5 -80.785 -72<br />

132 Kaynak: T.C.DTM-Bakü T.Müş. 1999, 2000 yılları raporları, Azerbaycan Devlet<br />

İstatistik Komitesi yayınları<br />

184


YAZARLAR HAKKINDA


Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan MİKAİL<br />

Ben 12 Eylül, 1977 yılında AZERBAYCAN’ın başkenti Bakü’de<br />

doğdum. 1984’de İlkokula başladım. Ortaokul eğitimimi Bakü, 225 sayılı<br />

Ortaokulunda 1992’de tamamladım. Ortaokul yıllarımda(1988-1992)<br />

Azerbaycan genelinde yapılan matematik Olimpiyatlarında 1 Ülke<br />

Birinciliği, 2 ilçe(rayon) Birinciliği <strong>ve</strong> 2 defa da Ülke İkinciliği başarılarına<br />

imza attım. 1992-1994 yılları arasında “ÇAĞ ÖĞRETİM<br />

KURUMLARI”na bağlı, giriş hakkını sınavla kazandığım BAKÜ-<br />

TÜRK KOLEJİ’nde eğitim aldım. 1994 Yılında Hindistan’ın Delhi<br />

şehrinde düzenlenecek “Dünya Enformasyon <strong>ve</strong> Matematik Olimpiyatına”<br />

Azerbaycan’ı temsil etmek için Ordünaryüs Profesör Azad<br />

MİRZECANZADE tarafından seç<strong>ile</strong>n 6 öğrenciden biri oldum.<br />

1995 yılında Bakü, 2 numaralı Habip Bey Mahmutbeyov adına Fen<br />

Lisesi’nden mezun oldum.<br />

1995 yılında Türkiye’nin Bolu ilinde bulunan Dil-Mer(TÖMER)<br />

Türkçe Dil eğitimine başladım. 1996 yılında İyi Dereceyle TÖMER<br />

Sertifikasını aldıktan sonra, girdiğim TCS sınavı neticesinde İstanbul<br />

Üni<strong>ve</strong>rsitesi, İktisat Fakültesi, Uluslararası İlişk<strong>ile</strong>r Bölümünü<br />

kazandım. 1997 yılında Selçuk Üni<strong>ve</strong>rsitesine yatay geçiş yaptım.<br />

2001 yılında Selçuk Üni<strong>ve</strong>rsitesi, İktisadi <strong>ve</strong> İdari Bilimler Fakülte’sinin,<br />

Uluslararası İlişk<strong>ile</strong>r bölümünden “Kamu Yöneticisi” ünvanıyla<br />

mezun oldum. Aynı Üni<strong>ve</strong>rsitenin Sosyal Bilimler Enstitüsü’nün,<br />

Uluslararası İlişk<strong>ile</strong>r Bilim Dalında Yüksek Lisans(Mastır) yaparak<br />

186


“Uluslararası İlişk<strong>ile</strong>r Uzmanı” Derecesiyle mezun oldum. “VLADİ-<br />

MİR PUTİN DÖNEMİ RUSYA DIŞ POLİTİKASI 2000-2003 YIL-<br />

LARI ARASI” konusunda Yüksek Lisans Tezi hazırladım. Azerbaycan<br />

Türkçe’sinde, Türkiye Türkçe’sinde, Rusça <strong>ve</strong> İngilizce mükemmel<br />

seviyede biliyorum.<br />

Selçuk Üni<strong>ve</strong>rsitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Tarih Ana Bilim<br />

Dalı, “Atatürk İlkeleri <strong>ve</strong> İnkılap Tarihi” Bilim Dalı’nda Doktora yaptım.<br />

2007 yılından beri TYB(Türkiye Yazarlar Birliği) Konya Şubesi<br />

Üyesiyim. 1997-2001 yılları arasında(Üni<strong>ve</strong>rsite yıllarımda) Selçuk<br />

Üni<strong>ve</strong>rsitesi - İ.İ.B.F.’nde Ülkü Ocaklarının, Dış Türkler Başkanlığı<br />

görevini yaptım.<br />

Türkiye’de ulusal yayınevi IQ Kültür Sanat Yayıncılık’tan yayınlamış<br />

3 adet bilimsel eserin <strong>ve</strong> Almanya’nın Libri yayınları tarafından<br />

İngilizce yayınlanmış “A New Russia: What Putin Left to Med<strong>ve</strong>dev”<br />

isimli bilimsel kitabın yazarıyım.<br />

1. Temmuz, 2007: Yeni Çarlar <strong>ve</strong> Rus Dış Politikası - Elnur Hasan<br />

MİKAİL<br />

2. Ocak, 2008: Putin Dönemi Rusya - Elnur Hasan MİKAİL<br />

3. Mayıs, 2008: Türk Birliği Projesi - Elnur Hasan MİKAİL<br />

4. Ocak, 2009: A New Russia: What Putin Left to Med<strong>ve</strong>dev -<br />

Elnur Hasan MİKAİL<br />

2011 Yılından beri Kars, Kafkas Üni<strong>ve</strong>rsitesi, İktisadi <strong>ve</strong> İdari Bilimler<br />

Fakültesinin, Siyaset Bilimi <strong>ve</strong> Kamu Yönetimi Bölümünde, Siyaset<br />

Bilimi <strong>ve</strong> Sosyal Bilimler Ana Bilim Dalı Başkanı olarak görev<br />

yapan Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan MİKAİL, 2012 yılı itibariyle Uluslararası<br />

İlişk<strong>ile</strong>r Bölüm başkanlığı görevini de yürütmektedir.<br />

187


Yrd. Doç. Dr. Alper TAZEGÜL<br />

1976 Yılında Kars İli Arpaçay İlçesinde Doğdu.<br />

1985 Yılında Kars Atatürk İlkokulu’nu Bitirdi.<br />

1988 Yılında Kars Gazi Kars Ortaokulu’nu Bitirdi.<br />

1991 Yılında Elazığ Sivrice Lisesi’ni Bitirdi.<br />

1996 Yılında Selçuk Üni<strong>ve</strong>rsitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi’ni<br />

Bitirdi.<br />

1996 Yılında Milli Eğitim Bakanlığı Bünyesinde Kars İlinde Öğretmenliğe<br />

Atandı.<br />

2000 Yılında Askerlik Görevini Kısa Dönem Olarak Tamamladı.<br />

2002 Yılında Kafkas Üni<strong>ve</strong>rsitesi Kars Meslek Yüksekokulu’na<br />

Öğretim Görevlisi Olarak Atandı.<br />

2007 Yılında Kafkas Üni<strong>ve</strong>rsitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İşletme<br />

Anabilim Dalında Yüksek Lisansı tamamladı.<br />

2011 Yılında Atatürk Üni<strong>ve</strong>rsitesi Sosyal Bilimle Enstitüsü İşletme<br />

Anabilim Dalı Muhasebe Finansman Bilim Dalında Doktora<br />

eğitimini tamamladı. Halen Kafkas Üni<strong>ve</strong>rsitesi Sosyal Bilimler Meslek<br />

Yüksekokulu’nda öğretim üyesi olarak çalışmaktadır.<br />

Yrd. Doç. Dr. Alper TAZEGÜL<br />

Kafkas Üni<strong>ve</strong>rsitesi Sosyal Bilim Meslek Yüksekokulu<br />

Muhasebe <strong>ve</strong> Vergi Uygulamaları Bölüm Başkanı<br />

188


NOTLAR<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................


..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................


..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................


..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................<br />

..........................................................................................................................................................................

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!