türkiye ile azerbaycan siyasi ve ekonomik ilişkileri (1990 ... - turan-sam
türkiye ile azerbaycan siyasi ve ekonomik ilişkileri (1990 ... - turan-sam
türkiye ile azerbaycan siyasi ve ekonomik ilişkileri (1990 ... - turan-sam
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
TÜRKİYE İLE AZERBAYCAN<br />
SİYASİ VE EKONOMİK İLİŞKİLERİ<br />
(<strong>1990</strong>-2005)<br />
Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan MİKAİL<br />
Yrd. Doç. Dr. Alper TAZEGÜL<br />
®<br />
IQ KÜLTÜR SANAT YAYINCILIK
IQ Kültür Sanat Yayıncılık: 456<br />
Araştırma-İnceleme Dizisi: 393<br />
Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />
Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail<br />
Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />
Kitabın tüm yayın hakları IQ Kültür Sanat Yayıncılık<br />
Uluslararası Tanıtım Hizmetleri Ticaret Limited Şirketi’ne aittir.<br />
Yayınevinden yazılı izin alınmadan kısmen <strong>ve</strong>ya tamamen alıntı yapılamaz,<br />
hiçbir şekilde kopya ed<strong>ile</strong>mez, çoğaltılamaz <strong>ve</strong> yayımlanamaz.<br />
Yayıncı Sertifika No<br />
1. Baskı<br />
ISBN<br />
Genel Yayın Yönetmeni<br />
Editör<br />
Mizanpaj<br />
Kapak Tasarım<br />
Halkla İlişk<strong>ile</strong>r <strong>ve</strong> Dağıtım Sorumlusu<br />
Baskı-Cilt<br />
Copyright © IQ Kültür Sanat Yayıncılık<br />
Uluslararası Tanıtım Hizmetleri Ticaret Limited Şirketi<br />
Copyright © 2012, Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail, Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />
IQ KÜLTÜR SANAT YAYINCILIK, toplumu<br />
“Bilgi Işığında Aydınlanmaya” çağırıyor, Amaç satışları ya da<br />
kârı arttırmak değil, yalnızca topluma faydalı olmak.<br />
GENEL DAĞITIM<br />
www.iqkultursanat.com<br />
e-mail: info@iqkultursanat.com<br />
®<br />
:<br />
:<br />
:<br />
:<br />
:<br />
:<br />
:<br />
:<br />
:<br />
:<br />
12446<br />
Kasım 2012 / İstanbul<br />
978-975-255-358-3<br />
Adem Sarıgöl<br />
Laziza Nurpeiis<br />
Adem Şenel<br />
Yunus Karaaslan<br />
Yusuf Sarıgöl<br />
Alioğlu Matbaacılık<br />
Orta Mahalle Fatin Rüştü Sokak,<br />
No 1-3A, Bayrampaşa / İstanbul<br />
Tel: 0212 612 95 59<br />
TOPLU ALIMLARDA İSTEME ADRESİ<br />
IQ KÜLTÜR SANAT YAYINCILIK <strong>ve</strong> ULUSLARARASI<br />
TANITIM HİZMETLERİ TİC.LTD.ŞTİ.<br />
19 Mayıs Mah. Osman Gazi Cad. Günyüzü Konakları<br />
C Blok No.1-A Büyükçekmece-İstanbul<br />
Tel: 0212 519 56 83 Belgegeçer: 0212 520 91 12<br />
Cep: 0505 226 34 00
TÜRKİYE İLE AZERBAYCAN<br />
SİYASİ VE EKONOMİK İLİŞKİLERİ<br />
(<strong>1990</strong>-2005)<br />
Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan MİKAİL<br />
Yrd. Doç. Dr. Alper TAZEGÜL<br />
®<br />
IQ KÜLTÜR SANAT YAYINCILIK
Bu eserin yayımlanmasında, bizi her konuda destekleyen değerli<br />
ağabeyimiz <strong>ve</strong> IQ Kültür Sanat Yayıncılık’ın sahibi Adem<br />
SARIGÖL beyefendiye minnettarız. Ayrıca Kitabın Editörlüğünü<br />
yapan <strong>ve</strong> tashih aşamasında bize desteklerini esirgemeyen<br />
Laziza Nurpeiis hanımefendiye de teşekkür etmeyi kendimize<br />
borç biliriz.<br />
Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan MİKAİL <strong>ve</strong><br />
Yrd. Doç. Dr. Alper TAZEGÜL<br />
KARS, Kasım/2012
İÇİNDEKİLER<br />
ÖZET ............................................................................................................7<br />
ABSTRACT .............................................................................................. 11<br />
KISALTMALAR...................................................................................... 14<br />
GİRİŞ ......................................................................................................... 15<br />
BİRİNCİ BÖLÜM<br />
1. 1. AZERBAYCAN CUMHURİYETİ’NİN<br />
KISALTILMIŞ TARİHİ .......................................................................... 21<br />
1. 1. 1. XIX Yüzyılda Azerbaycan....................................................22<br />
1. 1. 2. Bağımsız Azerbaycan Devleti (1918 – 1920) ......................23<br />
1. 1. 3. Sovyetler Birliği Dönemi.......................................................23<br />
1. 1. 4. <strong>1990</strong> Sonrası Bağımsız Azerbaycan ....................................24<br />
1. 2. GÜNEY KAFKASYA ....................................................................26<br />
1. 3. KUZEY AZERBAYCAN CUMHURİYETİ’NİN<br />
DEMOGRAFİK ANALİZİ ............................................................29<br />
1. 4. TÜRKİYE AZERBAYCAN SİYASİ İLİŞKİLERİ ....................36<br />
1. 4. 1. Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı<br />
Sayın İlham Aliyev´in Türkiye’yi Ziyareti ......................................38<br />
1. 4. 2. Sayın Bakan´ın Azerbaycan <strong>ve</strong> İran´a<br />
Gerçekleştireceği Ziyaretler ...............................................................38<br />
1. 4. 3. Abdullah Gül´ün Azerbaycan´ı Resmi Ziyareti<br />
Ves<strong>ile</strong>siyle Bakü Devlet Üni<strong>ve</strong>rsitesi´nde Yaptıkları Konuşma .....40<br />
1. 4. 4. Türkiye <strong>ve</strong> Avrupa Gü<strong>ve</strong>nlik <strong>ve</strong><br />
İşbirliği Teşkilatı (AGİT) ...................................................................50<br />
1. 5. ENERJİ KAYNAKLARI VE BTC PROJESİ..............................52<br />
1. 5. 1. Azerbaycan’a Enerji Karşılığı Mal İhracı Önerisi .............. 55<br />
1. 5. 2. Azerbaycan’da Mevcut Siyasal Durum<br />
Ve Mahalli Seçimler ...........................................................................56<br />
5
İKİNCİ BÖLÜM<br />
2. 1. AZERBAYCAN HAKKINDA GENEL<br />
BİLGİLER <strong>ve</strong> ÜLKE PROFİLİ ..............................................................................................59<br />
2. 2. AZERBAYCAN - TÜRKİYE İLİŞKİLERİ ................................69<br />
2. 3. AZERBAYCAN’DA FAALİYET GÖSTEREN<br />
TÜRK YATIRIMCILARI .............................................................. 74<br />
2. 4. AZERBAYCAN - TÜRKİYE TOHUM ÜRETİM VE<br />
ARAŞTIRMASI İŞLETMESİ PROJESİ ......................................77<br />
2. 5. AZERBAYCAN İLİMLER AKADEMİSİNİN<br />
İNTERNETE BAĞLANMASI ......................................................88<br />
2. 6. AZERBAYCAN’DA TRT-1 YAYINLARI ..................................89<br />
2. 7. AZERBAYCAN İLE MÜTEAHHİTLİK İLİŞKİLERİ .............90<br />
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM<br />
3. 1. KAFKASYA <strong>ve</strong> HAZAR JEOPOLİTİĞİNDE<br />
SİYASİ OYUNLAR ......................................................................... 91<br />
3. 2. EKONOMİK YAPI VE TEMEL<br />
EKONOMİK GÖSTERGELER ....................................................104<br />
3. 3. TÜRKİYE - AZERBAYCAN İLİŞKİLERİ ...............................116<br />
3. 4. TBMM BAŞKANI ARINÇ AZERBAYCAN’A GİTTİ ...........126<br />
3. 5. CUMHURBAŞKANI SEZER, BAKÜ’YE GİTTİ ...................129<br />
3. 6. BAKÜ - TİFLİS – CEYHAN HAM PETROL<br />
BORU HATTI PROJESİ ............................................................... 131<br />
SONUÇ <strong>ve</strong> ÖNERİLER ....................................................................... 143<br />
KAYNAKÇA .......................................................................................... 157<br />
EKLER ..................................................................................................... 165<br />
6
ÖZET<br />
B u çalışma genel olarak Azerbaycan <strong>ile</strong> Türkiye arasındaki<br />
<strong>ekonomik</strong>, siyasal <strong>ve</strong> toplumsal ilişk<strong>ile</strong>ri incelemektedir.<br />
Çalışmada <strong>1990</strong> - 2005 yılları arasındaki <strong>ekonomik</strong> gelişmelere<br />
ışık tutulmuştur. Çalışmada Azerbaycan Cumhuriyeti’nin <strong>1990</strong><br />
sonrası bağımsızlığını elde etmesi sonrasında gelişen genel <strong>ekonomik</strong><br />
<strong>ve</strong>r<strong>ile</strong>r irdelenmektedir. Azerbaycan Cumhuriyeti eskiden<br />
Sovyetler Birliğinin bir hissesi olmuştur. <strong>1990</strong> sonrasında<br />
Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği’nin çökmesiyle, Azerbaycan<br />
Devleti de bağımsızlığını ilan etmiştir. Genç Azerbaycan<br />
Devleti <strong>1990</strong> sonrası Türkiye <strong>ile</strong> büyük <strong>ekonomik</strong> ilişk<strong>ile</strong>r<br />
hacmine sahip olmaktadır. Günümüzde b<strong>ile</strong> bu halen bu şekilde<br />
devam etmektedir. Eğitimden turizme, inşaat sektöründen ticarete<br />
Azerbaycan’ın her tarafında Türk menşeli şirketler bulunmaktadır.<br />
Azerbaycan hem de Sovyetler Birliği’nin çöküşü sonrası<br />
ortaya çıkan <strong>ve</strong> öncülüğünü Rusya Federasyonu’nun yaptığı<br />
Bağımsız Devletler Topluluğu’na da üye bir devlettir. Bu da Türkiye<br />
için BDT pazarına Azerbaycan vasıtasıyla daha kolay erişmek<br />
anlamına gelmektedir <strong>ve</strong> aynı zamanda Türkiye Azerbaycan<br />
için Avrupa’nın kapısı anlamına gelmektedir. Bu çalışma<br />
hem de ortak kültürel <strong>ve</strong> tarihsel geçmişe sahip olan Azerbaycan<br />
<strong>ve</strong> Türkiye arasındaki <strong>siyasi</strong> ilişk<strong>ile</strong>ri irdelenmektedir. Esasen<br />
yakın geçmişteki <strong>siyasi</strong> olaylar ele alınarak tekrar gözden<br />
geçirilmekte, bu tarihsel olaylardan ortaya çıkan neticeler analiz<br />
7
Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />
edilmektedir. Azerbaycan <strong>ve</strong> Türkiye, aynı ırk, dil, din <strong>ve</strong> tarihi<br />
paylaşan bir ulusun iki ayrı devletleri olmaktadırlar. Çalışma<br />
esas yönüyle Azerbaycan <strong>ile</strong> Türkiye arasındaki ilişk<strong>ile</strong>rin<br />
boyutunu değerlendirmekte <strong>ve</strong> yeni varsayımsal Türk Birliği<br />
projesinin Avrupa Birliği projesinden daha faydalı olab<strong>ile</strong>ceğini<br />
<strong>ile</strong>ri sürmektedir. Varsayımsal olarak düşündüğümüzde hem teorik<br />
hem de pratik yönleriyle Azerbaycan <strong>ve</strong> Türkiye devletleri<br />
iki dost <strong>ve</strong> kardeş devletlerdir. Bu amaçla Türk Dünyası araştırmalarına<br />
çok derin <strong>ve</strong> kap<strong>sam</strong>lı yer <strong>ve</strong>rilmesi gerekmektedir.<br />
Bu bağlamda Türkçe konuşan devletlere yönelik Türkiye<br />
elinden gelen desteği esirgememelidir. Aynı ırk, dil, din <strong>ve</strong> tarihi<br />
paylaşan, bir ulusun iki ayrı devlet şeklinde aralarında böylesine<br />
büyük iktisadi münasebetler kurması gayet doğaldır. Çalışma,<br />
ayrıca Azerbaycan <strong>ile</strong> Türkiye Cumhuriyeti arasındaki temel<br />
<strong>ekonomik</strong> faktörleri ampirik <strong>ve</strong>r<strong>ile</strong>r doğrultusunda incelemektedir.<br />
İki ülke arasında <strong>1990</strong>-2005 yılları arasında gerçekleşen<br />
ithalat <strong>ve</strong> ihracat hacmi araştırılmaktadır. <strong>1990</strong>-2005 yıllarında<br />
Genel anlamıyla Azerbaycan ekonomisi <strong>ve</strong> Türkiye ekonomisi<br />
ayrı-ayrı ele alınmış <strong>ve</strong> bazı kıyaslamalar yapılmıştır. Bugün<br />
dünyada zengin petrol rezervleri <strong>ile</strong> ABD, Avrupa <strong>ve</strong> diğer Batılı<br />
ülkelerin iştahını kabartan Azerbaycan’da petrol alanındaki<br />
Türk sermayesi, Bakü-Tiflis-Ceyhan projesini ışıklandırılmaktadır.<br />
Ortak tarihi geçmişe <strong>ve</strong> ortak ırki geçmişe sahip iki ülke<br />
arasındaki iktisadi ilişk<strong>ile</strong>r gün geçtikçe daha da gelişmesi <strong>ve</strong><br />
artması beklenmektedir. Çalışmada Osmanlı devletinin 1918 yılında<br />
Türk dünyasının ilk bağımsız Cumhuriyeti olan bağımsız<br />
Azerbaycan devletine yaptığı karşılıksız yardımlar incelenmiştir.<br />
Aynen Kurtuluş Savaşı sırasında Azerbaycan tarafından<br />
Türkiye’ye uzanan kardeş yardımı da analiz edilmektedir. Çalışmanın<br />
diğer kısmında da Osmanlı devletinin devamı olan Türkiye<br />
Cumhuriyeti <strong>ile</strong> <strong>1990</strong> yılında Sovyetler Birliği’nin çöküşü<br />
8
Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />
sonrası kurulan müstakil Azerbaycan Devleti arasında kurdukları<br />
<strong>siyasi</strong> <strong>ve</strong> diplomatik ilişk<strong>ile</strong>r de çalışmanın ana araştırma konusunu<br />
oluşturmaktadır. Bu bağlamda çalışmaya bilimsel yenilikler<br />
getirecek şekilde bazı varsayımsal yorumlar da eklenmiştir.<br />
Anahtar Kelimeler: Azerbaycan Cumhuriyeti, Azerbaycan’ın<br />
Ekonomisi, Azerbaycan – Türkiye iktisadi ilişk<strong>ile</strong>ri, Azerbaycan<br />
- Türkiye Siyasal İlişk<strong>ile</strong>ri, Bağımsız Devletler Topluluğu<br />
(BDT), Türk Birliği Projesi, Türkiye Ekonomisi.<br />
9
ABSTR ACT<br />
T his study in<strong>ve</strong>stigates economical, political and social relations<br />
between Azerbaijan and Turkey. Research includes<br />
economic impro<strong>ve</strong>ments period between <strong>1990</strong>-2005 years. This<br />
study researches de<strong>ve</strong>lopment of the Azerbaijan Republic’s economical<br />
datas and the main economical relations with Turkey Republic.<br />
Azerbaijan was one of the Republic of the former Soviet<br />
Union. After <strong>1990</strong> Azerbaijan announced itself as an independent<br />
state. This happened in the collapse process of the Union<br />
Soviet Socialist Republics. As a newly independent State, Azerbaijan<br />
had an economical relations with Turkey in a <strong>ve</strong>ry huge<br />
capacity. Today this relations are still continue. We could define<br />
these relations in the education, tourism, trading and construction<br />
areas. There’re so much Turkish originated companies in<br />
all fields in Azerbaijan Republic. It’s also well known to us all,<br />
that’s there’re createn a new Union by the name of “Newly Independent<br />
States”(NIS) after the collapse process of the USSR.<br />
Azerbaijan is a member of this Union and Russian Federation<br />
is the leading country in this Union. This gi<strong>ve</strong>s an advantage to<br />
Turkey, as Azerbaijan is the easy way for Turkey products for<br />
reach to the NIS countries. Also Turkey is the door to Europe<br />
for Azerbaijan. This study also in<strong>ve</strong>stigates the political relations<br />
between Azerbaijan and Turkey. As we know these two countries<br />
11
Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />
has been shared the <strong>sam</strong>e cultural and historical past. Mainly<br />
researched subjects were the political e<strong>ve</strong>nts that happened in<br />
the near past. Also those incidents has been analysed repeatedly<br />
from its political aspects and results that has been appeared in<br />
this process has examined. Azerbaijan and Turkey are the two<br />
different countries, which share the <strong>sam</strong>e race, language, religion<br />
and the history. This research has been mainly studied dimensions<br />
of the relations between Azerbaijan and Turkey from<br />
all kind of aspects. Turkish Union project is best option for Turkey<br />
than European Union as Union alternati<strong>ve</strong>. If we will clarify<br />
it and think as a theory and in practice as a real life we will see<br />
brother and friendly relationship between Azerbaijan and Turkey.<br />
This option gi<strong>ve</strong>s us a chance to say that’s we need reserach<br />
Turkish World in<strong>ve</strong>stigated life from all kind. As more popular<br />
science branch we need in<strong>ve</strong>stigate Turkic Speaking countries.<br />
This should be agreed <strong>ve</strong>ry normal, because these two countries<br />
Azerbaijan and Turkey has a <strong>ve</strong>ry good historical past and these<br />
countries has been shared the <strong>sam</strong>e <strong>ve</strong>ritable language, religion<br />
and race. Of course there’re some little differences between two<br />
countries, but in the main lines these countries has a totally the<br />
<strong>sam</strong>e bygone at all. This study has been also examined the basic<br />
economic factors between Azerbaijan and Turkey Republics<br />
in an empirical fields as well. Import and export relations between<br />
Azerbaijan and Turkey, in <strong>1990</strong>-2005 years has been also<br />
in<strong>ve</strong>stigated. Azerbaijan’s and Turkish economy was separately<br />
scrutinized and some comparisons has been realized. Azerbaijan<br />
is impresses of some impro<strong>ve</strong>d countries attention to onto itself<br />
with its big petroleum reser<strong>ve</strong>s as well today. From this context<br />
Turkish capital in Azerbaijan markets has been clarified and as<br />
a one successful project Baku-Tbilisi-Ceyhan plan has been lightened<br />
too. As a result this research came to the main conclusion<br />
12
Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />
about Turkish Azerbaijanian relations are de<strong>ve</strong>loping in all fields,<br />
include economical relations and it expecting these relations<br />
will be increased day by day, because these 2 countries has<br />
a <strong>ve</strong>ry <strong>sam</strong>e historical, national similarities.<br />
Research also examined complimentary supports which made<br />
by an Ottoman Empire to the Turkish World’s first Independent<br />
Republic in East which called Democratic and Independent Republic<br />
of Azerbaijan and created in 1918. Analogically supports<br />
which also made from Azerbaijan to the Turkey in Turkish liberation<br />
War has been also analysed. Another part of the research<br />
studies the political relations between Azerbaijan and Turkey especially<br />
after <strong>1990</strong>. As we know Turkey as a continuous country<br />
of an Ottoman Empire since Ataturk’s Turkey after 1923 year<br />
and Azerbaijan earned its political independence after the USSR<br />
has been collapsed in that <strong>1990</strong> year. In this regard all diplomatic<br />
and political relations between those two Republic has been<br />
in<strong>ve</strong>stigated and some results has been in<strong>ve</strong>nted.<br />
Keywords: Azerbaijan’s Economy, Azerbaijan Republic, Economical<br />
Relations Between Azerbaijan and Turkey, Newly Independent<br />
States (NIS), Turkish Economy, Political Relations<br />
Between Azerbaijan and Turkey, Project of The Turkish Union.<br />
13
KISALTMALAR<br />
AB Avrupa Birliği<br />
ABD Amerika Birleşik Devletleri<br />
AGİK Avrupa Gü<strong>ve</strong>nlik <strong>ve</strong> İşbirliği Konseyi<br />
AGİT Avrupa Gü<strong>ve</strong>nlik <strong>ve</strong> İşbirliği Teşkilatı<br />
AZM Azerbaycan Manatı<br />
BDT Bağımsız Devletler Topluluğu<br />
BM Birleşmiş Milletler<br />
BTC Bakü Ceyhan Tiflis Ham Petrol Boru Hattı<br />
ECO Economical Cooperation Organisation;<br />
NATO North Atlantic Treaty Organization<br />
RF Rusya Federasyonu<br />
RUR Rus Rublesi<br />
SSCB Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği<br />
TBMM Türkiye Büyük Millet Meclisi<br />
T. C. Türkiye Cumhuriyeti<br />
TİKA T.C.; Başbakanlık; Türk İşbirliği<br />
TL Türk Lirası<br />
<strong>ve</strong> Kalkınma İdaresi Başkanlığı<br />
$ Amerikan Doları<br />
14
GİRİŞ<br />
B ugün Türkiye <strong>ve</strong> Azerbaycan iki kardeş <strong>ve</strong> dost devletlerdir.<br />
Her iki devlette yaşayan millet aynı etnik kökene<br />
mensuptur. Türkiye’de yaşayan Türkleri Azerbaycan’da meskunlaşmış<br />
Türklerden ayıran tek özellik sadece kimlik farklılığı<br />
<strong>ve</strong> biraz da dilde olan bazı gramer farklılıklardır. Aslında<br />
dil farklılığının mevcut olması çok doğaldır. Çünkü, Türkiye<br />
içinde b<strong>ile</strong> Erzurum’da yaşayanla, İstanbul’da yaşayan Türkün<br />
Türkçe’si arasında belli bir şi<strong>ve</strong> farklılığı bulunmaktadır. Tabiatıyla<br />
Azerbaycan <strong>ve</strong> Türkiye her ne kadar aynı ırktan gelen<br />
insanların yaşadığı iki ayrı devlet olsa da, sonuç olarak arada<br />
coğrafi farklılık mevcuttur. Bu yüzden Azerbaycan devleti <strong>ile</strong><br />
Türkiye Cumhuriyeti arasında bugün <strong>siyasi</strong> boyutlara varan ilişk<strong>ile</strong>rin<br />
olması çok doğaldır. Son iki yüzyıllık süreci incelediğimiz<br />
zaman Azerbaycan <strong>ve</strong> Türkiye’nin tarihsel olaylar çerçe<strong>ve</strong>sinde<br />
birbirlerine iyi günde <strong>ve</strong> kötü günde kenetlendiklerinin<br />
şahidi olmaktayız. Önce 1918 yılında Azerbaycan Demokratik<br />
Cumhuriyeti kurulduğu zaman, Osmanlı Azerbaycan’a kardeş<br />
elini uzatarak, Azerbaycan’ı Rus istilasından korumuştur. Daha<br />
sonra ise Osmanlı’nın dış güçlerce parçalanarak, yerini Türkiye<br />
Cumhuriyeti’ne bıraktığı bir dönemde Türkiye bir Kurtuluş savaşı<br />
mücadelesi <strong>ve</strong>rmiştir. Kurtuluş savaşında Azerbaycan diğer<br />
Türk Cumhuriyetleri gibi yardımını Türkiye’den esirgememiştir.<br />
15
Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />
En son olarak, <strong>1990</strong> yılında Sovyetler Birliği dağılınca,<br />
Azerbaycan’ı tanıyan ilk devlet yine Türkiye olmaktadır. <strong>1990</strong><br />
sonrası artık dünyada yeni düzen başlamıştır. Bu anlamda<br />
Türkiye’den Azerbaycan’a iktisadi alanda yatırımlar gerçekleştirilmiş,<br />
karşılığında Azerbaycan’la Bakü-Tiflis-Ceyhan Hattı<br />
projesi gerçekleştirilmiştir. Bu proje Türkiye <strong>ve</strong> Azerbaycan için<br />
son derece önemlidir. Azerbaycan petrol rezervlerini artık Avrupa<br />
pazarlarına çıkarma imkanı elde etmiştir. Bakü Supsa Novorossisk<br />
hattına alternatif olarak bugün artık BTC bulunmaktadır.<br />
Ekonomik, kültürel, sosyal alanlarda iki devlet arasında bir<br />
çok önemli antlaşmalar mevcuttur. Azerbaycan <strong>ile</strong> Türkiye arasında<br />
<strong>1990</strong> sonrası imzalanan öğrenci değişimi programlarıyla<br />
Türkiye’den Azerbaycan’a öğrenc<strong>ile</strong>r gitmekte, Azerbaycan’ın<br />
çeşitli Üni<strong>ve</strong>rsitelerinde başarılı bir şekilde eğitim almaktadırlar.<br />
Aynı şekilde Azerbaycan’dan Türkiye’ye her yıl binlerce öğrenci<br />
eğitim almak için gelmektedir.<br />
Bütün bu tarz projeler Azerbaycan <strong>ve</strong> Türkiye arasında her<br />
alanda işbirliğinin gelişmesine hizmet etmektedir. Aynı zamanda<br />
bu projeler gelecek için birer yatırım amacı da gütmektedir.<br />
Mesela Azerbaycan’dan Türkiye’ye gönder<strong>ile</strong>n bir öğrenci,<br />
Türkiye’nin siyasal, <strong>ekonomik</strong>, sosyal <strong>ve</strong> kültürel alanlarına bu<br />
ülkede yaşadığı için vakıf olmaktadır. Aynı şekilde Türkiye’den<br />
Azerbaycan’a gelen öğrenci de Azerbaycan’ın bahsettiğim şartlarını<br />
öğrenecektir. Dolayısıyla yakın gelecekte, mesela 10-20<br />
sene sonra Azerbaycan <strong>ve</strong> Türkiye devletlerinde bu kiş<strong>ile</strong>r diplomasi<br />
alanına yerleştir<strong>ile</strong>cekleri zaman iki devlet arasında son<br />
derece sıkı bağlarla bağlanmış bir ilişki meydana çıkacaktır. Üstelik<br />
bu Türkiye’nin sadece Azerbaycan’a yönelik değil, diğer<br />
tüm Türk Cumhuriyetlerine yönelik olan faaliyetlerini de kap<strong>sam</strong>aktadır<br />
<strong>ve</strong> aynı olay diğer Cumhuriyetler için de geçerli ola<br />
16
Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />
gelmektedir. Bunun ötesinde, bu devletler arasında ortak dil birliği<br />
projesi de gerçekleştir<strong>ile</strong>bilir.<br />
Azerbaycan Cumhuriyeti 1991 yılında Sovyetler Birliği’nin<br />
çöküşünün ardından bağımsızlığını resmen ilan etmiştir. Bunu<br />
müteakiben Azerbaycan’ı ilk defa tanıyan devlet Türkiye olmuştur.<br />
Aynı dil, din, tarih <strong>ve</strong> ırk köküne sahip olan Azerbaycan <strong>ve</strong><br />
Türkiye bu tarihten itibaren aralarında her türlü <strong>ekonomik</strong> bağları<br />
kurmaya başlamaktadırlar. 1991 öncesi Azerbaycan SSCB<br />
dahilinde bir ülke olduğu için Türkiye <strong>ile</strong> ayrıca hiçbir <strong>ekonomik</strong><br />
ilişki içerisinde olmamıştır.<br />
Türk işadamlarının Azerbaycan’da telekomünikasyondan gıdaya,<br />
lokantadan fabrikaya her türlü alanda yatırımları bulunmaktadır.<br />
Türk işadamları Azerbaycan’da 1 milyar dolar düzeyinde<br />
bir yatırım yapmışlardır. Bugün Bakü sokaklarında neredeyse<br />
%50 civarında Türk lokantaları, dönerc<strong>ile</strong>r, baklavacılar, tatlıcılar<br />
<strong>ve</strong> akla gelecek tüm sektörlerde Türk işadamlarının işletmeleri<br />
bulunmaktadır. Azerbaycan’da yine Kafkas Üni<strong>ve</strong>rsitesi<br />
de Türk işadamları tarafından yapılan bir Üni<strong>ve</strong>rsite olmaktadır.<br />
Bunun dışında Türk liseleri de mevcuttur Azerbaycan’da. Özetlersek<br />
bugün Azerbaycan’da ekonominin her alanında bir Türk<br />
firması faaliyet göstermektedir. Bu başka türlü de olamazdı.<br />
Azerbaycan nüfus olarak 90% Türklerden ibarettir. Aynı kültüre<br />
sahip iki devlet arasında bu tarz münasebetlerin olması oldukça<br />
normaldir. SSCB’nin çöküşü sonrası Azerbaycan’da TRT yayınlanmaya<br />
başladı. İnsanlar TV’de kendi dillerinde yayın izlerken<br />
kardeş Türkiye hakkında TRT vasıtasıyla bir çok bilgi edinmişlerdir.<br />
Azerbaycan <strong>ve</strong> Türkiye arasında Azerbaycan Türk İşadamları<br />
derneği <strong>ve</strong> benzeri çeşit bazı birlikler <strong>ve</strong> örgütler kurulmuştur.<br />
Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan arasındaki çok boyutlu ilişk<strong>ile</strong>rin<br />
gün geçtikçe artması <strong>ve</strong> arttıkça <strong>ve</strong>rimli olması çok güzel neticeler<br />
ortaya koymaktadır. Azerbaycan <strong>ile</strong> Türkiye arasında çok<br />
17
Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />
derin kültürel dostluk bağları <strong>ve</strong> miras, dostluk <strong>ve</strong> kardeşlik bağları<br />
mevcuttur. Bu bağlamda Türkiye Azerbaycan ilişk<strong>ile</strong>ri oldukça<br />
dikkate değer bir konuma sahip olmaktadır. Türkiye <strong>ile</strong><br />
Azerbaycan arasında iktisadi, ister siyasal <strong>ve</strong> dostluk ilişk<strong>ile</strong>ri<br />
çok derinleştirilmelidir.<br />
Bu çalışmanın yazılma amacı da dolayı yollarla buna hitap<br />
etmektedir. Türkiye’de hemen herkes Azerbaycan nüfusunun da<br />
Türk olduğu konusunda bilinçlendirilmelidir. İşte bu engeli aştığımız<br />
zaman her şey yoluna oturacaktır. Türkiye’de bazı kesimler<br />
Türk olmadıkları için bu gerçeği yadsımaktadırlar. Bazıları<br />
ise eğitimsiz oldukları için bu önemli gerçeği es geçebilmektedirler.<br />
Fakat bunun düzeltilmesi gereklidir. Bunu düzelttiğimiz<br />
zaman her alanda işbirliğimiz mevcut olacak <strong>ve</strong> aşılması zor hiçbir<br />
şey kalmayacaktır. Türk Dünyası için ortak bir proje söz konusu<br />
olabilmektedir. Bu bağlamda ortak para birimimiz “Türki”<br />
diye adlanabilir. Örneğin Azerbaycan Türkiye ilişk<strong>ile</strong>rine yeni<br />
boyut kazandırmak amaçlı devletlerarası garantörlük anlaşmalarına<br />
her iki devletçe imza atılabilir. Türkiye Azerbaycan ilişk<strong>ile</strong>ri<br />
denilince süre olarak, Azerbaycan Cumhuriyetinin kuruluşundan<br />
sonra geçen son 10 yıllık zamanı kastediyoruz. Bu süre<br />
Ebulfez Elçibey Dönemi (Haziran 1992-Haziran 1993) <strong>ve</strong> onu<br />
takip eden dönem olarak ayrı-ayrı ele alındığı gibi bu iki soydaş<br />
toplumun 10 yıllık ilişk<strong>ile</strong>ri bir bütün olarak da çeşitli çalışmalarda<br />
ele alınmıştır. Bu itibarla biz yakın geçmişi başlangıcından<br />
itibaren ele almayıp son döneme <strong>ve</strong> daha ziyade son<br />
bir yıla yoğunlaşmayı düşünüyoruz 1 .<br />
Türkiye Azerbaycan ilişk<strong>ile</strong>rinin çeşitli safhaları <strong>ile</strong> diplomasi,<br />
enerji, ticaret, eğitim, kültür, <strong>ile</strong>tişim gibi boyutları vardır.<br />
1 KALAFAT, Dr. Yaşar, Çukurova Üni<strong>ve</strong>rsitesi Stratejik Araştırmalar Merkezi,<br />
ASAM Kafkasya Araştırmaları Masası Başkanı, “Türkiye Azerbaycan İlişk<strong>ile</strong>rine<br />
Etno-Sosyal Bir Yaklaşım”; www.av<strong>sam</strong>.org<br />
18
Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />
Bu alanı daraltıp bir noktada yoğunlaşmak itibariyle bunları ayrıayrı<br />
ele almayıp merkezine etno sosyal yapıyı oturttuğumuz bildirimizde<br />
bu türden konu başlıklarına zaruret duyulunca değineceğiz.<br />
Konu sosyal yapı itibariyle ele alınıp <strong>ve</strong> son bir yıldaki<br />
gelişmelere öncelik <strong>ve</strong>r<strong>ile</strong>cek olunca; Azerbaycan Türkiye ilişk<strong>ile</strong>rini,<br />
Azerbaycan-İran <strong>ve</strong> Türkiye-İran ilişk<strong>ile</strong>rinden bağımsız<br />
olarak ele almak mümkün değildir. Türkiye, Azerbaycan <strong>ve</strong><br />
İran’ın demografik yapısı etno-sosyal özelliği ön plana çıkarıyor.<br />
Bu üç ülkedeki hakim etnik unsur Kafkasya’nın, özellikle<br />
de Güney Kafkasya’nın sorunlarının çözümünde büyük ölçüde<br />
tayin edici faktördür. Bu anlamda Türkiye, Azerbaycan kadar<br />
Kafkasya ülkesi <strong>ve</strong> Azerbaycan da İran <strong>ve</strong> Türkiye kadar Ortadoğu<br />
ülkesidir Sorunların doğması <strong>ve</strong> çözümünde <strong>siyasi</strong> sınırlar<br />
kadar demografik sınırlarda tayin edici olmaktadır<br />
“Milletlerin etnik kimlikleri <strong>ile</strong> yerküre üzerinde dağılımları<br />
farklı idari yapılanmalar adı altında da olsa onlara üstünlükler<br />
sağlarken bu özellikten rahatsızlık duyan diğer milletler aralarında<br />
korunmacı <strong>ve</strong>ya saldırgan ittifaklar kurabilirler.”<br />
Bölgenin son 10 yılda tekrar sahnelenen tarihi Ermeni meselesi<br />
enerji faktörüne bağlı olarak yine adı geçen bu üç ülkenin<br />
gündemine oturmuştur. Bizim bildirimizin ağırlık merkezini<br />
Türkiye-Azerbaycan ilişk<strong>ile</strong>rini ele alırken öncelikli olarak<br />
bu üç bölgenin olmak üzere sosyal yapıları <strong>ile</strong> bağlantılı olarak<br />
yakın çevre ülkeleri teşkil edecektir. Toplumların, bu arada<br />
milletlerin- insan potansiyelleri top yekun milli potansiyelin ölçülmesinde<br />
bir kıstas olmaktadır. Nüfusça fazla olan toplum bu<br />
özelliği <strong>ile</strong> üstünlük elde etmiş olmaktadır. Homojen kitlelerin bu<br />
güç itibariyle heterojen kitleler karşısında onlara avantaj sağlamaktadır.<br />
Şüphesiz bir toplumun güçlülüğü için sadece nüfus üstünlüğü<br />
yeterli değildir. Farklı etnik özellikler arz eden toplumlarda<br />
bu farklılık çok kere dezavantaj oluştururken, bir ülkenin<br />
19
Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />
başka bir ülke içerisindeki etnik uzantısı ona avantaj. muhatabına<br />
ise dezavantaj sağlamaktadır. Bazı uluslar bu tür demografik<br />
dağılımdan emperyal çıkarlar gütmüşlerdir. Ermeni lob<strong>ile</strong>ri<br />
buna bir örnek teşkil eder. Ermeni diasporası Ermeni etnik<br />
kimliğini Ermeni çıkarları adına başarılı bir şekilde kutlanmıştır.<br />
Bazı uluslar da dünya coğrafyasının neresinde hangi devlet<br />
adı <strong>ile</strong> yaşıyor olsalar da mensup oldukları milliyet onların hedef<br />
olarak kabul edilmeleri için yetmektedir. Ermen<strong>ile</strong>r itibariyle<br />
Türklüğün durumu budur.<br />
20
BİRİNCİ BÖLÜM<br />
1. 1. AZERBAYCAN CUMHURİYETİ’NİN<br />
KISALTILMIŞ TARİHİ<br />
Çok eski bir tarihe sahip olan Azerbaycan bir çok kavimler için<br />
geçit bölgesi olmuştur. Azerbaycan adının Büyük İskender’in<br />
ölümünden sonra (M.Ö.323) burayı yöneten komutanlardan<br />
Atropates’ten geldiği söylenmekle birlikte Mecusi diniyle ilgili<br />
olarak “Od” anlamındaki Azer <strong>ve</strong> “Muhafız” anlamındaki Baygan<br />
kelimelerinden geldiği, Odlar Ülkesi anlamına gelen Azerbaycan<br />
olarak adlandırıldığı belirtilmektedir. Bütün bunların yanında<br />
bölge adının çok eski dönemlerden beri burada hakimiyet<br />
süren Hazar (Kasar) Türklerinden geldiği daha kuv<strong>ve</strong>tli ihtimal<br />
olarak belirtilmektedir.<br />
Türk boyları Azerbaycan’a Milattan önceki dönemlerde<br />
Sakalar <strong>ve</strong> İskitler’le gelmeye başlamışlardır. Bundan sonra<br />
Avarlar, Uzlar, Peçenekler, Kıpçaklar, Alpagutlar, Çepnikler,<br />
Halaçlar, Türkanlar v.s. Orta Asya’dan Azerbaycan’a gelerek<br />
devlet kurmuşlardır. Azerbaycan 7. yüzyılın ortalarında kısa<br />
bir süre Arapların eline geçmişse de bu hakimiyet uzun sürmemiştir.<br />
Çünkü bölgenin Türkleşmesi büyük ölçüde tamamlanmış<br />
durumdaydı. Selçuklu Türkleri 1015 yılından itibaren<br />
Azerbaycan’da hakimiyet kurmaya başlamışlardır. Alparslan’ın<br />
Anadolu’ya geçişi Azerbaycan üzerinden olmuştur. Selçukluların<br />
bir kolu olan Atabegler 1146 yılında bölgeye hakim olmuştur.<br />
1231 yılından sonra bölgede İlhanlılar hakimiyeti<br />
21
Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />
görülmektedir. Daha sonra kısa bir müddet Altınordu <strong>ve</strong> Celayirl<strong>ile</strong>rin<br />
hakimiyetinin ardından 1383 yılında Timur dönemi<br />
başlamıştır. Timur’un ölümünden sonra Azerbaycan Karakoyunlu<br />
<strong>ve</strong> Akkoyunlu’ların hakimiyetine girmiştir. Akkoyunlu<br />
Hanedanlığını Safav<strong>ile</strong>r ortadan kaldırarak bölgede 100 yıla<br />
yakın egemen olmuşlardır 2 . 1729 yılında Afşarlar, 1779 yılında<br />
da Kaçarlar dönemi başlamış <strong>ve</strong> Azerbaycan’da Hanlıklar devrine<br />
kadar hakimiyette kalmışlardır. 17. yüzyılın başlarında<br />
Azerbaycan’da bir çok hanlıklar ortaya çıkmıştır. Bunlar kuzeyde<br />
Şeki, Gence, Bakü, Derbent, Kuba, Nahçıvan, Talış, Revan<br />
(Erivan - İrevan), Şamahı, Karabağ, Karadağ, Kazak Sultanlığı,<br />
Balaken-Car Sultanlığı, Güneyde ise Tebriz, Urmiye,<br />
Erdebil, Hoy, Maku <strong>ve</strong> Serap hanlıklarıdır.<br />
1. 1. 1. XIX Yüzyılda Azerbaycan<br />
Bu dönemde Ruslar’ın Kafkaslar’ı ele geçirme çabaları karşısında<br />
hanlıklar Ruslara karşı ortak hareket etme kararı almışlardır.<br />
Ancak bir çok önemli bölge Rusların eline geçmiş,<br />
İran da bu bölgede üstünlük kurmaya çalışmıştır. 10 Şubat<br />
1828’de Rusya <strong>ile</strong> İran arasında yapılan Türkmençay (Tebriz<br />
yakınlarında) anlaşmasına göre Aras nehrinin güney kısmında<br />
yer alan <strong>ve</strong> Azerbaycan topraklarının 2/3’ünü oluş<strong>turan</strong><br />
Güney Azerbaycan İran’a, Aras nehrinin kuzeyinde yer<br />
alan Kuzey Azerbaycan ise Rusya’ya bırakılmıştır. Bu tarihten<br />
sonra Ruslar Karabağ <strong>ve</strong> Erivan’a sistemli bir şekilde<br />
Ermen<strong>ile</strong>r’i yerleştirmiştir3 .<br />
2 GEYBULLAYEV, Giyaseddin; Azerbaycan Türklerinin Teşekkülü Tarixinden<br />
(Azerbaycan Türklerinin Teşekkülü Tarihinden), Azerbaycan Devlet Neşriyyatı<br />
Yayınları, Bakü, Azerbaycan, 1994; s. 34-36<br />
3 İSMAYILOV, Mahmud; Azerbaycan Tarixi (Azerbaycan Tarihi), Azerbaycan<br />
Devlet Neşriyatı - Poligrafi Birliği Yayınları, Bakı, Azerbaycan, 1992; s. 56-67<br />
22
Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />
1. 1. 2. Bağımsız Azerbaycan Devleti (1918 – 1920)<br />
İlk bağımsız Azerbaycan Devleti 28 Mayıs 1918 tarihinde Çarlık<br />
Rusyası’ndan bağımsızlıklarını kazanmış olan vilayetlerin<br />
birleştirilmesi <strong>ile</strong> “Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti” olarak<br />
kurulmuş <strong>ve</strong> Cumhurbaşkanlığı’na da Mehmet Emin Resulzade<br />
getirilmiştir. Osmanlı İmparatorluğu yeni Azerbaycan Devletini<br />
derhal tanımıştır. Bu dönemde yeni Azerbaycan Devleti<br />
bir taraftan iç karışıklıklarla uğraşırken, diğer taraftan da Rusya,<br />
Ermenistan <strong>ve</strong> İran’ın saldırıları karşısında direnmeye çalışmış<br />
<strong>ve</strong> Osmanlı Devleti’nden yardım istemiştir. Bu dönem aynı zamanda<br />
Batılı Devletlerin Azerbaycan’ın zengin petrol kaynaklarını<br />
keşfetme dönemine rastladığından Azerbaycan’daki Türk<br />
unsurunu ortadan kaldırmak için Ermenistan, Rusya <strong>ve</strong> İran’ın<br />
yanında Alman <strong>ve</strong> İngilizler de Türklere karşı cephe almışlardır.<br />
Osmanlı Ordusu işgal edilmiş olan Azerbaycan topraklarını<br />
kurtardıktan sonra bölgeden çekilmiştir.<br />
Sürekli istikrarsızlık içinde bulunan Azerbaycan’ın bu bağımsızlığı<br />
ancak 23 ay devam etmiştir. 1920 yılında 27 Nisan’ı<br />
28 Nisan’a bağlayan gece Sovyet Kızılordu’sunun Azerbaycan’ı<br />
işgali <strong>ile</strong> bağımsız Azerbaycan Devleti sona ermiştir. Bu tarihten<br />
sonra başlayan 70 yıllık bir sürede “Azerbaycan Sovyet Sosyalist<br />
Cumhuriyeti” olarak Sovyetler Birliği’ne bağlı 15 Cumhuriyetten<br />
biri olmuştur. İlk bağımsız Azerbaycan Devleti Türk tarihi boyunca<br />
adı “Demokratik Cumhuriyet” olan <strong>ve</strong> Latin alfabesini ilk<br />
benimseyen Türk Devleti olması bakımından önem taşımaktadır 4 .<br />
1. 1. 3. Sovyetler Birliği Dönemi<br />
Azerbaycan Sovyet Kızılordusu tarafından işgal edildikten sonra<br />
1922’de Kafkasya ötesi Sosyalist Federal Sovyet Cumhuriyeti’ne<br />
4 http://www.tusiab.org/index.php?MID=views&viewid=45 ; 22 Aralık, 2004<br />
23
Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />
katılmış, 1936’dan sonra ise “Azerbaycan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti”<br />
adını almıştır. Azerbaycan Sovyetler Birliği’ne katıldıktan<br />
sonra sürekli toprak kaybetmiştir. 1920 yılında 114.000<br />
km2 olan yüzölçümü bugün 86.600 km2’ye düşmüştür. Stalin<br />
zamanında yapılan düzenlemelerle Ermenistan Azerbaycan,<br />
Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti <strong>ve</strong> Türkiye arasına uzatılarak hem<br />
Azerbaycan’la Nahçıvan’ın, hem de Anadolu Türkleri <strong>ile</strong> Azerbaycan<br />
Türklerinin bağlantısı kesilmeye çalışılmıştır.<br />
1. 1. 4. <strong>1990</strong> Sonrası Bağımsız Azerbaycan<br />
1920’den itibaren 70 yıllık bir süreyle Sovyetler Birliği’nin bir<br />
parçası olan Azerbaycan <strong>1990</strong>’da Sovyetler’in dağılma sürecine<br />
girmesiyle bağımsızlık hareketlerine sahne olmuştur. Azerbaycan<br />
Halkının bağımsızlık isteği 19-20 Ocak <strong>1990</strong> tarihinde Sovyet<br />
ordusu tarafından kanlı bir şekilde bastırılmışsa da, bağımsızlık<br />
hareketinin önüne geç<strong>ile</strong>memiştir.<br />
Bu olaylardan sonra bağımsızlık hareketleri daha da hızlanmış,<br />
ülkede geniş bir taban desteği bulan Halk Cephesi<br />
Hareketi’nin baskısıyla 30 Eylül 1991 tarihinde Azerbaycan bağımsızlığını<br />
ilan etmiştir. 70 yıllık aradan sonra 7 Haziran 1992<br />
tarihinde ilk defa yapılan demokratik Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde<br />
Halk Cephesi Lideri Ebülfez Elçibey Cumhurbaşkanlığına<br />
getirilmiştir. Elçibey yönetimi bir taraftan Ermen<strong>ile</strong>r’le<br />
devam eden Karabağ problemini çözmeye çalışırken diğer taraftan<br />
iç düzeni sağlamaya gayret göstermiş, Sovyetler Birliği<br />
döneminden kalma eski yapıyı süratle değiştirme yoluna gitmiştir.<br />
Ancak, devralınan ağır sosyal <strong>ve</strong> <strong>ekonomik</strong> problemler<br />
<strong>ve</strong> kadro yetersizliği bir çok reformun yapılmasına engel olmuştur.<br />
Bunun yanında tekrar Latin Alfabesine geçilmiş, Devlet Dili<br />
Anayasa’da “Türk Dili” olarak belirlenmiş, Azerbaycan’daki Rus<br />
24
Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />
Ordusu çıkarılmış, ilk defa milli para “Manat” tedavüle çıkarılarak<br />
kullanılmaya başlanmış, uluslararası bir çok kuruluşa üye<br />
olunmuş, başta Türkiye olmak üzere dünya ülkeleri <strong>ile</strong> <strong>ekonomik</strong>,<br />
sosyal, kültürel, diplomatik ilişk<strong>ile</strong>re girilmiştir. Yine bu<br />
dönemde ilk defa toprak <strong>ve</strong> tarım reformu çalışmaları yapılmış,<br />
ordunun modernizasyonu sağlanmış, Türkiye <strong>ile</strong> karşılıklı öğrenci<br />
transferi başlatılmış, Azerbaycan’da Türk Dili <strong>ile</strong> eğitime<br />
itibar kazandırılmıştır. Başta Yabancı Sermaye Kanunu olmak<br />
üzere, Özelleştirme, Bankacılık, Sigortacılık gibi önemli yasalar<br />
çıkarılmıştır. Bakü – Ceyhan Petrol Boru Hattı Projesi ilk<br />
defa bu dönemde gündeme getirilmiştir. Yaklaşık 1 yıl süren Elçibey<br />
döneminde Kelbecer Ermen<strong>ile</strong>r tarafından işgal edilmiş,<br />
bir yandan da Suret Hüseynov Gence’de isyan hareketi başlatmıştır.<br />
Ağır problemler karşısında zor durumda kalan Elçibey<br />
Nahçıvan Milli Meclis Başkanı Haydar Aliyev’i göre<strong>ve</strong> da<strong>ve</strong>t<br />
ederek kendisi Nahçıvan’a çekilmiştir. Yönetime gelen Haydar<br />
Aliyev önce Azerbaycan Milli Meclis Başkanlığına getirilmiş, 3<br />
Ekim 1993’te yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ise 5 yıllığına<br />
Azerbaycan Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı seçilmiştir.<br />
Bu dönemde Dağlık Karabağın büyük bir kısmı Ermen<strong>ile</strong>rce<br />
işgal edilmesine rağmen ateşkes yapılarak sükunet sağlanmıştır.<br />
Ülke içinde kanunsuz hareketler <strong>ve</strong> kargaşa sona erdirilmiş,<br />
tam bir istikrar sağlanmış, Azerbaycan BDT’ye üye olmuştur.<br />
Bu dönemde çok önemli projeler gerçekleştirilmiş, hukuki yapıdaki<br />
düzenlemelerle ülke için hayati önem taşıyan çok önemli<br />
kanunlar çıkarılmıştır. Takip ed<strong>ile</strong>n sıkı para politikası <strong>ile</strong> enflasyon<br />
%1800’lerden %2 – 3 seviyelerine düşürülmüştür. Azerbaycan<br />
Cumhuriyeti serbest pazar ekonomisi <strong>ve</strong> demokrasi yolunu<br />
tercih ederek eski sistemden kalma emredici ‘’Merkezi Planlama’’<br />
modelini terk etmiştir. 11 Ekim 1998 yılında yen<strong>ile</strong>nen<br />
25
Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />
Cumhurbaşkanlığı seçiminde Haydar Aliyev ikinci defa Azerbaycan<br />
Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı seçilmiştir 5 .<br />
1. 2. GÜNEY KAFKASYA<br />
Kafkasya halklarıyla yakın <strong>siyasi</strong>, <strong>ekonomik</strong>, sosyal <strong>ve</strong> kültürel<br />
bağları bulunan Türkiye için bu komşu bölgede barış, istikrar<br />
<strong>ve</strong> işbirliğinin sağlanması hayati önem taşımaktadır. Bu bölge<br />
aynı zamanda sahip olduğu enerji kaynakları <strong>ve</strong> petrol boru<br />
hatları nedeniyle Avrasya’nın istikrar <strong>ve</strong> refahı bakımından da<br />
stratejik öneme sahiptir. Geçtiğimiz yılın sonunda Gürcistan’da<br />
“Kadife Devrim” <strong>ile</strong> yaşanan <strong>siyasi</strong> dönüşüm öncesindeki çalkantılar<br />
<strong>ve</strong> bu yıl Acara’da yaşanan gerginlikler, bölgede istikrarın<br />
ne denli hassas dengeler üzerine kurulu olduğunu bir kez<br />
daha hatırlatmıştır.<br />
Güney Kafkasya, burada yaşayanların refahı açısından büyük<br />
bir potansiyele sahiptir. Ancak, mevcut ihtilaflar bu potansiyelin<br />
ortaya çıkmasını engellemektedir. Bu nedenle Türkiye,<br />
Dağlık Karabağ <strong>ve</strong> Abhazya da dahil olmak üzere “donmuş ihtilafların”<br />
barışçı çözümüne, bölgedeki gerilimin azalmasına<br />
<strong>ve</strong> bölge ülkelerinin dünyayla <strong>ve</strong> özellikle Avrupa-Atlantik kurumlarıyla<br />
bütünleşme yolunda <strong>ile</strong>rlemelerine katkıda bulunmak<br />
için her türlü gayreti göstermektedir. Sovyetler Birliği’nin dağılmasından<br />
sonra Güney Kafkasya bölgesindeki üç yeni devletin<br />
bağımsızlığını herhangi bir ayırım gözetmeksizin 1991<br />
yılında tanıyan Türkiye, ortak dil, kültür <strong>ve</strong> tarihi paylaştığı<br />
Azerbaycan’la yakın bir ortaklık ilişkisi geliştirmiştir. Türkiye,<br />
Azerbaycan’ın yeni bağımsızlığına kavuşmuş bir ülke olarak yaşadığı<br />
zorlukları aşma çabalarını her zaman desteklemiştir. Bu<br />
bağlamda, Azerbaycan’ın bağımsızlığının güçlendirilmesine,<br />
5 http://www.tusiab.org/index.php?MID=views&viewid=45 ; 22 Aralık, 2004<br />
26
Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />
toprak bütünlüğünün korunmasına <strong>ve</strong> Hazar Denizi’nin zengin<br />
doğal kaynaklarına dayanan <strong>ekonomik</strong> potansiyelinin değerlendirilmesine<br />
önem atfetmektedir. Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan<br />
arasındaki mükemmel ilişk<strong>ile</strong>r merhum Devlet Başkanı Haydar<br />
Aliyev’in oğlu İlham Aliyev’in <strong>siyasi</strong> liderliğinde de gelişmeye<br />
devam etmektedir.<br />
Dağlık Karabağ sorunu, Kafkasya’da <strong>siyasi</strong> istikrar, <strong>ekonomik</strong><br />
kalkınma <strong>ve</strong> bölgesel işbirliğinin gerçekleştirilmesinin önündeki<br />
en önemli engeldir. AGİT bünyesindeki Minsk Grubu’nun bir<br />
üyesi olan Türkiye, bu süreci, barışçıl, kalıcı <strong>ve</strong> adil bir çözüm<br />
için yararlı bir mekanizma olarak değerlendirmektedir. Azerbaycan<br />
<strong>ve</strong> Ermenistan arasındaki doğrudan <strong>ve</strong> aracılı ikili görüşmeleri<br />
de destekleyen Türkiye, Dağlık Karabağ sorununda<br />
kolaylaştırıcı bir rol oynamak <strong>ve</strong> diğer bölgesel konularda fikir<br />
alış<strong>ve</strong>rişinde bulunmak amacıyla, Azerbaycan, Ermenistan<br />
<strong>ve</strong> Türkiye Dışişleri Bakanları arasında ayrıca bir diyalog forumu<br />
başlatmıştır. Bu forumun ilk toplantısı 2002 Mayıs ayında<br />
Reykjavik’te yapılmış <strong>ve</strong> taraflar temaslarını bu çerçe<strong>ve</strong>de sürdürmek<br />
hususunda mutabık kalmışlardır. Üç Dışişleri Bakanı son<br />
olarak 28-29 Haziran 2004 tarihleri arasında İstanbul’da düzenlenen<br />
NATO Zir<strong>ve</strong>si marjında bir araya gelmişlerdir.<br />
Türkiye, Ermenistan’ın iyi komşuluk ilkeleriyle bağdaşır politikalar<br />
benimsemesi halinde, bu ülkeyle ilişk<strong>ile</strong>rini normalleştirmek<br />
istemektedir. Ancak, Ermenistan’ın uluslararası hukukun<br />
temel kurallarını <strong>ve</strong> ilgili BM Gü<strong>ve</strong>nlik Konseyi kararlarını<br />
çiğnemesi <strong>ve</strong> Türkiye’ye karşı Ermeni diasporasıyla birlikte izlediği<br />
hasmane tutum, iki ülke ilişk<strong>ile</strong>rini ipotek altına almaktadır.<br />
Türkiye, Ermenistan’ın bu tutumunun ülkemizle diplomatik<br />
ilişk<strong>ile</strong>r kurmasına engel teşkil ettiğinin bilincine varmasını<br />
ümit etmektedir.<br />
27
Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />
Azerbaycan’ın yanı sıra Gürcistan’la da yakın ortaklık ilişk<strong>ile</strong>rine<br />
sahip olan Türkiye, bu ülkeyle mevcut bağların daha da<br />
geliştirilmesine büyük önem atfetmektedir. Abhazya <strong>ve</strong> Güney<br />
Osetya sorunları, Gürcistan’ı olduğu kadar tüm bölgedeki barış<br />
<strong>ve</strong> istikrarı da tehlikeye sokmaktadır. Türkiye, başından itibaren<br />
bu sorunların Gürcistan’ın egemenliği, bağımsızlığı <strong>ve</strong> toprak<br />
bütünlüğü çerçe<strong>ve</strong>sinde barışçıl yollardan çözümlenmesini<br />
desteklemiştir. Gürcistan’da vuku bulan yönetim değişikliği <strong>ve</strong><br />
bu yılın ilk yarısında Acarya’da yaşanan gerginliğin barışçıl bir<br />
şekilde aşılmış olması, bu komşu ülkede demokrasinin <strong>ve</strong> istikrarın<br />
güçlendirilmesi bakımından önem taşımaktadır.<br />
Gürcistan Devlet Başkanı Saakashvili’nin Mayıs 2004’te ülkemize<br />
gerçekleştirdiği <strong>ve</strong> Başbakan Erdoğan’ın Ağustos 2004’te<br />
Gürcistan’a yaptığı ziyaretler, Türkiye’nin yeni bir önderlik altındaki<br />
Gürcistan <strong>ile</strong> arasında geleneksel olarak mükemmel düzeyde<br />
seyreden ilişk<strong>ile</strong>re yeni bir ivme kazandırmıştır. Öte yandan<br />
Türkiye, tüm bölge ülkelerini Karadeniz Ekonomik İşbirliği<br />
Örgütü’ne üye olmaya da<strong>ve</strong>t etmek suretiyle, bölge aktörleri arasında<br />
bir gü<strong>ve</strong>n <strong>ve</strong> işbirliği ortamının tesisine katkıda bulunmayı<br />
amaçlamıştır.<br />
Türk halkının Orta Asya halklarıyla yakın kültürel <strong>ve</strong> ortak<br />
dil bağları bulunmaktadır. Türkiye, bu nedenle, bölge ülkeleriyle<br />
arasındaki güçlü bağların <strong>ve</strong> yakın işbirliğinin geliştirilmesine<br />
öncelik <strong>ve</strong>rmektedir. Bağımsızlıklarını kazanmalarının<br />
ardından Orta Asya Devletleriyle bağlarını yeniden canlandıran<br />
Türkiye, bu ülkelerle ikili ilişk<strong>ile</strong>rini <strong>ve</strong> ortak çıkarlara hizmet<br />
edecek işbirliğini daha da güçlendirmeyi amaçlayan bir<br />
politika izlemektedir. Ayrıca, ilki 1992 yılında Ankara’da düzenlenen<br />
<strong>ve</strong> Türkiye, Türkmenistan, Özbekistan, Kazakistan,<br />
Kırgızistan <strong>ve</strong> Azerbaycan’ı üst düzey bir platformda bir araya<br />
getiren Türkçe Konuşan Ülkeler Devlet Başkanları Zir<strong>ve</strong>si gibi<br />
28
Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />
girişimler vasıtasıyla, ortak bir tarih, kültür <strong>ve</strong> dili paylaşan bu<br />
ülkeler arasındaki dayanışmayı teşvik etmektedir. Orta Asya ülkeleriyle<br />
ticari ilişk<strong>ile</strong>rini geliştirmeye devam eden Türkiye’nin<br />
bölge ülkeleriyle mevcut ticaret hacmi 2003 yılı itibariyle 1.163<br />
milyar dolardır. Türkiye, bu ülkelerin demokratik <strong>ve</strong> <strong>ekonomik</strong><br />
kalkınma çabalarını, sağladığı önemli miktarda kredi, teknik<br />
yardım, burslar, kamu görevl<strong>ile</strong>rinin eğitimi, askeri yardım <strong>ve</strong><br />
eğitim yoluyla desteklemeyi amaçlamaktadır.<br />
1. 3. KUZEY AZERBAYCAN CUMHURİYETİ’NİN<br />
DEMOGRAFİK ANALİZİ 6<br />
Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla bağımsızlığını kazanan Türk<br />
Cumhuriyetleri <strong>ve</strong> bu arada Azerbaycan hakkında son günlerde<br />
basınımızda çokça yazılar, kitaplar <strong>ve</strong> raporlar neşredilmektedir.<br />
Ancak bu yayınların genelde orijinal kaynaklara dayanmaması<br />
<strong>ve</strong> bir kısım araştırmacıların gerekli özeni göstermemesi sonucu<br />
bu kardeş Cumhuriyetler hakkında Türk kamuoyu yeni yeni bilgi<br />
sahibi olurken aynı zamanda yanlış bilgi sahibi de olmaktadır.<br />
Mesela bu konularda ciltlerle kitaplar neşreden kimi araştırmacılarımız,<br />
etkin yazılarıyla tanıdığımız kimi köşe yazarlarımız<br />
Azerbaycan nüfusunun hala 6 milyon olduğunu (buna 5 milyon<br />
diyen araştırmacılara da rastlamaktayız) <strong>ve</strong> Azerbaycan nüfusunun<br />
%10’unu Ermen<strong>ile</strong>rin teşkil ettiğini hiçbir araştırmaya gerek<br />
görmeden rahatlıkla yazabilmekte, söyleyebilmektedirler.<br />
Örneklerini çoğaltab<strong>ile</strong>ceğimiz bu tür bilg<strong>ile</strong>r bazen büyük gazete<br />
<strong>ve</strong> derg<strong>ile</strong>rimizde kendine yer bulabilirken bezen de büyük<br />
kuruluşlarımızın yayını olarak yayınlanabilmektedir. Maalesef<br />
ki eleştiri mekanizmasının pek rastlanılmadığı ülkemizde etiket<br />
sahibi araştırmacılarımızın basit gibi görünen bu tür bilgi<br />
6 (10 Ekim 1994); Sinan OGAN<br />
29
Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />
yanlışlıklarının Azerbaycan <strong>ve</strong> bütün Türklük davasına <strong>ve</strong>rdiği<br />
zararların herhalde farkında olmasalar gerek7 .<br />
Türkiye gibi genç nüfus ağırlıklı bir nüfus yapısı olan<br />
Azerbaycan’ın toplam nüfusu (resmi istatistiklerin aksine)<br />
7.800.000 kişidir. Bu nüfus oranının içerisine Ermenistan’daki<br />
yurtlarından kovulmuş yaklaşık 300.000 Azeri Türkü, Özbekistan<br />
<strong>ve</strong> diğer bölgelerden kovularak yurtsuz kalan ancak Azeri<br />
Türklerinin kucak açtığı Ahıska (Meshet) Türkleri, Sovyet ordusundan<br />
ayrılan Azeri gençleri <strong>ve</strong> yine diğer cumhuriyetlerden<br />
ülkelerine dönmeye başlayan Azeri Türkleri’ni de dahil etmek<br />
gerekir. Tabi Azerbaycan’dan göç eden yabancıları da bu hesaba<br />
katmaktayız. Eski Sovyet Cumhuriyetleri içerisinde nüfusun en<br />
hızlı artığı cumhuriyetlerden birisi olan Azerbaycan nüfus itibariyle<br />
ittifak içerisinde 6. sırada bulunmaktaydı. Ülke nüfusu<br />
Sovyet hakimiyeti yıllarında (1920-<strong>1990</strong>) yaklaşık 5.5 milyon<br />
kişi yani yaklaşık 3.8 defa artmıştır. Azerbaycan nüfusu Stalin<br />
dönemindeki kırgınlar (katliamlar), sürülmeler <strong>ve</strong> II. Dünya<br />
savaşı neticesinde çok az bir gelişme göstermiş <strong>ve</strong> savaş yıllarında<br />
durma noktasına gelmiştir. Savaş yıllarında meydana gelen<br />
ölümler neticesinde ger<strong>ile</strong>meye yüz tutan nüfus artış hızı savaştan<br />
sonra tekrar hız kazanmaya başlayarak 1957-67 yılları arasında<br />
%3.4-3.5’e çıkmıştır. Hatta 1960 yılında her 1000 kişiye<br />
düşen doğum oranına göre (42.6 kişi) SSCB içerisinde en yüksek<br />
nüfus artışının yaşandığı yer olmuştur. Ülkedeki hızlı nüfus<br />
artışı doğum oranının yüksek olmasıyla ilgilidir.<br />
Azerbaycan’da doğal dengenin bozulması neticesinde ölüm<br />
oranında hızlı bir artış gözlenmiştir. Bir zamanlar sanayinin bölgeye<br />
girmesinden önce dünyanın en uzun ömürlü insanlarını<br />
barındıran ülke olan Azerbaycan şimdi hem en uzun hem de<br />
en kısa ömür sürenlerin yaşadığı bir memleket olmuştur. Onun<br />
7 http://www.turk<strong>sam</strong>.org ; 22 Aralık, 2004<br />
30
Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />
sanayi şehirlerinde ortalama yaş haddi çok aşağılarda kalırken<br />
sanayinin <strong>ve</strong> dolayısıyla da zehirli atıkların ulaşamadığı temiz<br />
<strong>ve</strong> saf kalmış dağlarda yaşayan insanlardan 100 yaşını aşanların<br />
sayısı hiçte az değildir. Kafkas dağlarının saf <strong>ve</strong> temiz havasını<br />
soluyan insanları bir asrı bitirip ikinci bir asra adım atarken<br />
sanayi bölgelerinin zehirli atıklarını soluyan <strong>ve</strong> köylerdeki zehirli<br />
gübrelerle yetişen ürünleri yiyen çocuklar, maalesef dedelerinin<br />
yazgısını yaşayamıyor <strong>ve</strong> önlerindeki koskoca bir asra adım atamadan<br />
ölüp gidiyorlar. Azerbaycan’da 0-5 yaş arası gurup, nüfusun<br />
en çok artan kesimi olmasına rağmen aynı zamanda nüfusun<br />
en çok ölen kesimi özelliğini de taşımaktadır. 1988’de her bin kişide<br />
5 yaşına kadar çocuk ölümleri erkek çocuklarında 11.2, kız<br />
çocuklarında 9.6 kişidir. Bu oran eski SSCB Cumhuriyetleri içerisinde<br />
Batı Türkistan Türk Cumhuriyetleri (Özbekistan, Kırgızistan,<br />
Türkmenistan) <strong>ve</strong> Tacikistan’dan sonra beşinci sıradadır.<br />
Azerbaycan’daki çocuk ölümleri Lituanya <strong>ve</strong> Letonya’dan 4 defa<br />
(2.8) daha yüksektir. Yazık ki eski Sovyet Cumhuriyetlerinde en<br />
fazla çocuk ölümleri Türk Cumhuriyetlerinde olmaktadır 8 .<br />
Diğer Türk ülkelerde olduğu gibi Kuzey Azerbaycan’da da<br />
şehirleşmenin bu seyrinde şehirlerde (özellikle bir dönem Sovyet<br />
petrol ihtiyacının tamamına yakınını tek başına karşılayan başkent<br />
Bakü’de) bulunan zengin petrol <strong>ve</strong> maden yataklarına dayanarak<br />
bu şehirlerin bir sanayi şehri haline getirilmesi <strong>ve</strong> özellikle<br />
Slav nüfusun getirilip buralara yerleştirilmesi büyük etken<br />
olmuştur. Başkent Bakü’nün ahalisi asrımızın başından beri oldukça<br />
çok hızlı bir sanay<strong>ile</strong>şmeye maruz kalmıştır. Bakü’nün<br />
nüfusu 1820’de 2500 kişi iken 1917’de 231.000’e çıkmıştır. Bugünkü<br />
nüfus 2 milyonu aşmaktadır 9 .<br />
8 Azerbaycan Ticaret <strong>ve</strong> Sanayi Odası <strong>ve</strong>r<strong>ile</strong>ri.<br />
9 Oğan, Sinan, Türk Ortak Pazarı Ülkeleri ş: Azerbaycan Ekonomisi, Türk Dünyası<br />
Araştırmaları Vakfı Yayınları, İstanbul 1992.<br />
31
Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />
Türkiye’de basında hep yapılan yanlışlığın aksine ülke nüfusunun<br />
%90’ı Türk’tür. Azerbaycan’da en büyük etnik grubu %3.9<br />
<strong>ile</strong> Ruslar almaktadır, (Ruslar özellikle Celilabad <strong>ve</strong> İsmailiye<br />
bölgesinde yaşamaktadır). Ruslardan sonra ikinci etnik grubu<br />
%1,1 <strong>ile</strong> Ermen<strong>ile</strong>r teşkil etmektedir. Ancak şu an sıcak bir çatışmaya<br />
dönen Ermeni tecavüzkarlığı sonucu bu nüfusun daha<br />
da azaldığı tahmin edilmektedir. Bundan başka %3 oranında<br />
Lezgi <strong>ve</strong> Avarlar <strong>ile</strong> Dağıstan etnik grubu da Azerbaycan’da yaşamaktadır.<br />
Yahud<strong>ile</strong>r, Ukraynalılar <strong>ve</strong> Gürcüler <strong>ile</strong> diğer azınlıklar<br />
da nüfusun toplam %2’sini oluşturmaktadırlar. Yine son zamanlarda<br />
Rusların Rusya Federasyonuna, Yahud<strong>ile</strong>rin de İsrail’e<br />
<strong>ve</strong> Avrupa’ya göç etmeye başlamasıyla bu azınlığın da giderek<br />
azaldığına tanık olmaktayız10 .<br />
1989 yılı resmi nüfus istatistikleri esas alınarak yapılacak bir<br />
incelemede Azerbaycan’ın diğer cumhuriyetlerdeki nüfusu şöyle<br />
bir görünüm arz etmektedir.Rusya Federasyonu’nda 1979 yılında<br />
Azeri nüfusu 152.000 iken bu oran 1989 yılında 336.000’e yükselmiş<br />
<strong>ve</strong> Rusya nüfusu içerisinde yüzde olarak oranı %0.1’den<br />
%0.2’ye ulaşmıştır. Toplam Azeri nüfusunun oransal olarak %2.8’i<br />
Rusya Federasyonu’nda, %4.7’si ise Gürcistan’da yaşamaktadır.<br />
Azer<strong>ile</strong>rin Rusya Federasyonu’ndan sonra en yoğun olarak<br />
yaşadığı yerlerin başında Gürcistan gelmektedir. Bu cumhuriyet<br />
te 1979 yılında 256 bin olan Azeri nüfusunun 1989’da 308<br />
bine yükseldiği görülmektedir. Oransal olarak ta Gürcü genel<br />
nüfusuna oranı %5.1’den %5.7’ye çıkmıştır. Ancak bu oran üzerinde<br />
tam bir mutabakat sağlanmış değildir. Zira çeşitli kaynaklarda<br />
bu oranın 800 bine kadar çıktığı görülmekle beraber bize<br />
göre bu oran 500-600 bin civarındadır. Diğer cumhuriyetlere<br />
10 http://www.turk<strong>sam</strong>.org ; 22 Aralık, 2004 ; KUZEY AZERBAYCAN<br />
CUMHURİYETİ’NİN DEMOGRAFİK ANALİZİ ; (10 Ekim 1994) ; Sinan<br />
OGAN<br />
32
Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />
gelince Kazakistan’da 73 binden 90 bine (%0.5-%-0,5) çıkmış,<br />
Özbekistan’da 60 binden 44 bine inmiş, (%0.4-%0.2), Kırgızistan’da<br />
17 binden 11 bine inmiş, (%0.5-%0.4), Ukrayna’da 17 binden 37<br />
bine çıkmış, (%0.003-%0.1) <strong>ve</strong> Türkmenistan’da ise 24 binden<br />
33 bine yükselmiştir (%0.9-%0.9) 11 .<br />
Yukarıda sayılan ülkelerde Azeri nüfusunun dağılımı böyle<br />
iken kadim bir Türk yurdu olan Ermenistan’da (Yerevan Hanlığı)<br />
durum nedir? Bunu ayrıca incelemek gerekir. Çünkü bir<br />
zamanlar en çok Azeri nüfusun meskunlaştığı yerlerden birisi<br />
olan Ermenistan’da özellikle 1989’dan sonra Ermeni baskısı <strong>ve</strong><br />
vahşeti yüzünden Azeri Türkleri yıllardır yaşadıkları ata-baba<br />
topraklarından kovulmuşlardır. Sovyet resmi istatistiklerine göre<br />
Ermenistan’ da 1979 yılında 161 bin Azeri Türkü yaşıyor iken<br />
bu oran 1989 yılında 85 bine inmiştir. Bunun genel nüfusa oranı<br />
%5.3-%2.6’dır. Ancak çeşitli kaynaklar Ermenistan’da yaklaşık<br />
300 bin Azeri Türkünün yaşamış olduğunu <strong>ve</strong> fakat şimdi bu ülkede<br />
Ermeni vahşeti yüzünden bir tek Azeri Türkünün b<strong>ile</strong> yaşamasına<br />
izin <strong>ve</strong>rilmediğini göstermektedir. Kuzey Azerbaycan’ın<br />
dışında en fazla Azeri nüfusuna sahip yer İran idaresindeki Güney<br />
Azerbaycan’dır. Burada yaklaşık 20 milyon Azeri Türkü<br />
yaşamaktadır. Bunun haricinde Türkiye’ de yaklaşık 3 milyon,<br />
Avrupa <strong>ve</strong> Amerika’da ise bir miktar Azeri Türkü yaşamaktadır.<br />
Tüm dünyadaki Azeri nüfusunu topladığımızda bunun yaklaşık<br />
30 milyon civarında olduğunu görmekteyiz.<br />
Bir toplumda yaşayan fertlerin hayattaki fonksiyonları itibarıyla<br />
durumları birbirinden çok farklıdır. Bu açıdan bir memleket<br />
nüfusunu iki guruba ayırmak mümkündür. Bu guruplardan<br />
ilkine, yani çalışma hayatında çalışan fertlerin teşkil ettiği<br />
11 GUMİLEV, Lev Nikolayeviç; Geografiya Etnosa, v İstoricheskiy Period (Tarihsel<br />
Süreç İçerisinde Etnik Coğrafya Anlayışı), Nauka Yayınları, Sankt-<br />
Peterburg, Rusya Federasyonu, <strong>1990</strong>; s. 56-67<br />
33
Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />
kütleye faal nüfus, diğerine, yani çalışmayıp sırf tüketici vaziyetinde<br />
olanlar gurubuna ise gayri faal nüfus adı <strong>ve</strong>rilir. Ülkede<br />
çalışabilir nüfus sayısı <strong>1990</strong> yılı itibariyle 3.918.500 (%55.1) kişi<br />
civarında olmasına karşılık çalışma hayatında bunların ancak<br />
2.513.400 kişisi işle temin ed<strong>ile</strong>bilmiştir. Çalışabilir nüfusun 1<br />
milyondan fazla bir kısmı çalışmamaktadır. Yani işsizdir. Bu nüfusun<br />
1/3’ünü kadınlar, ev işleri <strong>ve</strong> çocuk bakımıyla uğraşanlar<br />
oluşturmaktadır. Azerbaycan %35 genç nüfus ağırlıklı bir nüfus<br />
yapısına sahiptir. Ülkede çalışabilir nüfusun altında kalan<br />
nüfus sayısı 2.479.000 (%34.8), üstünde kalan nüfusun sayısı ise<br />
717.000 (%10.1) kişidir. 1980 yılında emekliye ayrılmış kiş<strong>ile</strong>rin<br />
toplam sayısı 764.000 kişi idi. Bu oran 1985 yılında 890.000’e<br />
<strong>1990</strong> yılında ise 1.127.000 kişiye ulaşmıştır.<br />
Ülkede yaşayan yerli halkın % 99.1’i Azerbaycan Türkçesini<br />
ana dili olarak kabul etmekte <strong>ve</strong> konuşmaktadır. Bunun yanında<br />
yerli nüfusun %31.7’si Rusçayı, %0.7’si ise diğer bir dili<br />
rahatlıkla konuşmaktadır. Cumhuriyette yaşayan diğer milletlerden<br />
olan Rusların %99.8’i Rusçayı ana dili olarak kabul ederken<br />
%14.3’ü Azerbaycan Türkçesini rahatça konuşabilmektedir. Bu<br />
oran diğer halklarda sırasıyla şöyledir; Ermen<strong>ile</strong>rde %84.2 <strong>ve</strong><br />
%7.2, Lezg<strong>ile</strong>rde %90.0 <strong>ve</strong> %47.7, Avarlarda %96 <strong>ve</strong> %69, Yahud<strong>ile</strong>r<br />
%46.9 <strong>ve</strong> %23.2, Tatarlar %71.6 <strong>ve</strong> %19.6, Ukraynalılar<br />
%65.3 <strong>ve</strong> 6.8, Gürcüler %87.7 <strong>ve</strong> 28.7, Diğer milletler de ise<br />
ana dilini konuşanların oranı %79.1 <strong>ve</strong> Azerbaycan Türkçesini<br />
konuşanların oranı %43.5’tir 12 .<br />
Ülkede yaşayan azınlıklardan özellikle Ermen<strong>ile</strong>rin <strong>ve</strong> Ukraynalıların<br />
yerli halkın dilini öğrenmede en isteksiz davranan<br />
gurubu oluşturduğu görülmektedir. Buna rağmen Ülkede Sovyet<br />
devrinde hakim unsur olan Rusların %14.3’ü Azerbaycan<br />
12 Azerbaycan Devlet İstatistik Komitesi <strong>ve</strong>r<strong>ile</strong>ri<br />
34
Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />
Türkçesini konuşabilmektedir ki bu oran Ermeni <strong>ve</strong> Ukraynalılardan<br />
daha fazladır. Ülkedeki diğer azınlıklardan Avarlar (%69)<br />
<strong>ve</strong> Lezg<strong>ile</strong>r (%47.7) yerli halkın dilini en çok konuşan <strong>ve</strong> yerli<br />
halkla en çok kaynaşan gurubu oluşturmaktadır 13 .<br />
Dünya milletlerindeki nüfus dengesini bozan sebeplerin başında<br />
savaşlar, kazalar <strong>ve</strong> milletlerarası göç hareketleri geldiği<br />
halde Azerbaycan’daki bu hassas dengenin bozulmasına Rusların<br />
bu konuya yönelik bilinçli politikaları, işsizlik <strong>ve</strong> diğer sebeplerden<br />
dolayı genç erkek nüfusun SSCB’nin diğer cumhuriyetlerine<br />
göç etmesi <strong>ve</strong> diğer milliyet mensuplarından kız alınmasına<br />
karşılık yabancı topluluk mensuplarına kız <strong>ve</strong>rilmemesi <strong>ve</strong> genç<br />
kızların göçe meyilli olmayışları yolundaki gelenekleri önemli<br />
etkenleri oluşturmaktadır. Ancak Ermenistan’la süren savaşın<br />
giderek şiddetlenmesi nüfus dengesini bozan sebepler arasında<br />
önemli bir etken olmaktadır. Diğer cumhuriyetlere giden genç<br />
nüfusun ekseriyetini genellikle köy yerinden gidenler oluşturduğu<br />
için, burada evlilik hayatı kuramayan genç kızların sayısı<br />
gün geçtikçe çoğalmaktadır. Tesadüfi değildir ki Azerbaycan’da<br />
ahalinin her bin kişisine düşen evlenmemiş kız <strong>ve</strong> erkeklerinin<br />
sayısına göre eski SSCB ortalamasında ilk sırayı almıştır.<br />
Yukarıdaki istatistiklerden de anlaşılacağı üzere ülkede çok<br />
tehlikeli bir şekilde nüfus dengesi bozulmaktadır. Bu durum ancak<br />
yıllardır Sovyetlerin uyguladığı Stalinist yönetim zihniyetiyle<br />
izah ed<strong>ile</strong>bilir14 .<br />
13 Oğan, Sinan, Azerbaycan’ın Bölgelere Göre İktisadi Yapısı <strong>ve</strong> Dış Ekonomik<br />
İlişk<strong>ile</strong>rinin Analizi, M.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü Mali Hukuk Ana Bilimdalı<br />
Yüksek Lisans Tezi, İstanbul, 1992.<br />
14 İstatistik bilg<strong>ile</strong>r Azerbaycan Bilimler Akademisi-Haberler-İktisadiyat bölümünden<br />
temin edilmiştir.<br />
35
Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />
1. 4. TÜRKİYE AZERBAYCAN SİYASİ İLİŞKİLERİ<br />
Türkiye, 9 Kasım 1991 tarihinde Azerbaycan’ın bağımsızlığını<br />
tanıyan ilk ülke olmuştur. İki ülke arasındaki diplomatik ilişk<strong>ile</strong>r<br />
14 Ocak 1992 tarihinde tesis edilmiştir.<br />
Türkiye için Azerbaycan ortak dil, kültür <strong>ve</strong> tarihi paylaştığı<br />
önemli bir ülkedir. Türkiye, başından itibaren, Azerbaycan <strong>ile</strong> yakın<br />
ortaklık ilişk<strong>ile</strong>ri geliştirmeye başlamış <strong>ve</strong> yeni bağımsız bir<br />
Cumhuriyet olarak çeşitli güçlüklerle karşılaşan Azerbaycan’ın<br />
bu zorlukların üstesinden gelebilmesinde kuv<strong>ve</strong>tli destekçisi olmuştur.<br />
Türkiye, Azerbaycan’ın bağımsızlığının pekiştirilmesi,<br />
toprak bütünlüğünün korunması <strong>ve</strong> Hazar Denizi’ndeki doğal<br />
kaynaklarından gelen <strong>ekonomik</strong> potansiyelinin hayata geçirilmesinin<br />
gerekli olduğunu düşünmektedir. Bir diğerinin egemen<br />
eşitliğine karşılıklı saygı temeline dayanan Türkiye-Azerbaycan<br />
ilişk<strong>ile</strong>ri sadece <strong>siyasi</strong> alanda değil, ekonomi, ticaret, eğitim, ulaştırma,<br />
telekomünikasyon, tarım, sosyal gü<strong>ve</strong>nlik, sağlık, kültür,<br />
bilim, turizm gibi her alanda gelişmeyi sürdürmektedir. İki ülke<br />
arasındaki ilişk<strong>ile</strong>rin ahdi temelini oluşturmak üzere çok sayıda<br />
Anlaşma imzalanmıştır. Üst düzey temaslar <strong>ve</strong> her seviyede ziyaretler<br />
düzenli <strong>ve</strong> sık bir şekilde gerçekleştirilmektedir 15 .<br />
Ermenistan’ın, Azerbaycan topraklarını işgali sonucunda ortaya<br />
çıkan Yukarı Karabağ Sorunu, Güney Kafkasya’da <strong>siyasi</strong><br />
istikrarın, <strong>ekonomik</strong> gelişmenin <strong>ve</strong> bölgesel işbirliğinin önündeki<br />
en önemli engeldir. Bahse konu ihtilaf Azerbaycan’da bir<br />
milyondan fazla insanın kendi ülkelerinde göçmen durumuna<br />
düşmesine <strong>ve</strong>ya yerlerinden edilmesine yol açmıştır.<br />
Türkiye, Yukarı Karabağ Sorunu’na AGİT çerçe<strong>ve</strong>sinde<br />
barışçı bir çözüm bulunması amacıyla faaliyet gösteren Minsk<br />
Grubu’nun çalışmalarına aktif olarak katılmaktadır. Türkiye,<br />
15 ARAS, Orhan; Azerbaycan Davamız, Hamle Yayınları, İstanbul, 1998 ; s. 45-68<br />
36
Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />
Minsk Süreci’ni Yukarı Karabağ Sorunu’na barışçı, kalıcı <strong>ve</strong><br />
adil bir çözüm bulunmasına katkıda bulunab<strong>ile</strong>cek önemli bir<br />
mekanizma olarak görmektedir. Bununla birlikte ihtilaf hala çözüme<br />
kavuşturulamamıştır. Minsk Grubu’nun ihtilafın barışçı<br />
yollardan çözümüne yönelik görevini yerine getirebilmesi için<br />
daha aktif, doğrudan <strong>ve</strong> yaratıcı tutum içinde olması gereklidir.<br />
Türkiye, Azerbaycan <strong>ile</strong> Ermenistan arasında yürütülmekte<br />
olan doğrudan <strong>ve</strong> dolaylı görüşmeler sürecine soruna barışçı bir<br />
çözüm bulunmasında yararlı olacağı düşüncesiyle destek <strong>ve</strong>rmektedir.<br />
Türkiye, Yukarı Karabağ Sorunu’nun çözümünde her<br />
iki tarafın da kabul edeceği bir çözüme destek <strong>ve</strong>rmeye hazırdır.<br />
Türkiye, ayrıca, çözüm sürecindeki çıkmazın aşılması için<br />
yeni yollar yaratılmasının <strong>ve</strong> her iki tarafın, özellikle de bir milyonu<br />
aşkın kaçkının beklent<strong>ile</strong>rinin karşılanması amacıyla uluslararası<br />
toplumun daha aktif bir biçimde barış sürecine katkıda<br />
bulunmasının gerekli olduğu inancındadır.<br />
Bu çerçe<strong>ve</strong>de, Yukarı Karabağ sorununun çözümünde “kolaylaştırıcı”<br />
rolü oynamak <strong>ve</strong> diğer bölgesel sorunlar hakkında<br />
görüş alış<strong>ve</strong>rişinde bulunmak üzere Türkiye’nin girişimiyle, Türkiye,<br />
Azerbaycan <strong>ve</strong> Ermenistan Dışişleri Bakanları arasında bir<br />
diyalog forumu oluşturulmuştur. Bu amaçla ilk toplantı 15 Mayıs<br />
2002 tarihinde Reykjavik’te gerçekleştirilmiştir. Dışişleri Bakanları<br />
arasındaki ikinci toplantı NATO İstanbul Zir<strong>ve</strong>si marjında<br />
28 Haziran 2004 tarihinde yapılmıştır. Taraflar, bu üçlü<br />
toplantı sürecinin her üç ülke arasındaki ilişk<strong>ile</strong>rin normalleşmesi<br />
<strong>ile</strong> Yukarı Karabağ sorununun çözümü yönünde faydalı<br />
bir araç olab<strong>ile</strong>ceğini <strong>ve</strong> Türkiye’nin etkin katkısının bölge sorunlarının<br />
çözümüne ivme kazandırab<strong>ile</strong>ceğini düşündüklerini<br />
vurgulamışlardır.<br />
37
Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />
Öte yandan, Türkiye, Yukarı Karabağ sorunu kap<strong>sam</strong>ında<br />
taraflarla ikili temaslarını da sürdürmektedir 16 .<br />
1. 4. 1. Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın İlham<br />
Aliyev´in Türkiye’yi Ziyareti 17<br />
Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın İlham Aliyev,<br />
Sayın Cumhurbaşkanımızın da<strong>ve</strong>tlisi olarak 13-15 Nisan 2004<br />
tarihlerinde ülkemize resmi bir ziyaret gerçekleştirecektir. İki<br />
ülke üst düzey yetkil<strong>ile</strong>ri arasında gerçekleştir<strong>ile</strong>cek görüşmelerde,<br />
Türkiye <strong>ile</strong> dost <strong>ve</strong> kardeş Azerbaycan arasındaki ikili ilişk<strong>ile</strong>rin<br />
daha da geliştirilmesi imkanları üzerinde durulacak <strong>ve</strong><br />
her iki ülkeyi yakından ilg<strong>ile</strong>ndiren bölgesel <strong>ve</strong> uluslararası konular<br />
hakkında görüş teatisinde bulunulacaktır.<br />
Sayın Aliyev ayrıca, 14 Nisan günü Türkiye Büyük Millet<br />
Meclisi’ne hitaben bir konuşma yapacaktır. Ziyaret sırasında<br />
“Ortak Bildiri”nin yanı sıra çeşitli alanlarda ikili anlaşmalar imzalanması<br />
öngörülmektedir 18 .<br />
1. 4. 2. Sayın Bakan´ın Azerbaycan <strong>ve</strong> İran´a Gerçekleştireceği<br />
Ziyaretler 19<br />
Türkiye <strong>ile</strong> dost <strong>ve</strong> kardeş Azerbaycan arasında düzenli olarak<br />
gerçekleştir<strong>ile</strong>n üst düzey ziyaretler çerçe<strong>ve</strong>sinde Dışişleri Bakanı<br />
<strong>ve</strong> Başbakan Yardımcısı Sayın Abdullah Gül, Azerbaycan<br />
16 www.mfa.gov.tr ; Son Güncelleme: 22.10.2004 ; Bilg<strong>ile</strong>r T. C. Dışişleri Bakanlığı<br />
Web Sitesi’nden alınmıştır.<br />
17 No: 57 - 9 Nisan 2004, Bilg<strong>ile</strong>r T. C. Dışişleri Bakanlığı Web Sitesi’nden alınmıştır.<br />
18 http://www.mfa.gov.tr/MFA_tr/BasinEnformasyon/Aciklamalar/2004/Nisan/<br />
No57_9+Nisan+2004.htm ; 3 Ocak, 2004 ; Son Güncelleme: 29.07.2005<br />
19 No:5 - 8 Ocak 2004, Bilg<strong>ile</strong>r T. C. Dışişleri Bakanlığı Web Sitesi’nden alınmıştır.<br />
38
Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />
Dışişleri Bakanı Vilayet Guliyev’in da<strong>ve</strong>tine icabetle, 9-10 Ocak<br />
2004 tarihlerinde Azerbaycan’a resmi bir ziyaret gerçekleştirecektir.<br />
Sayın Bakan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Sayın İlham Aliyev<br />
tarafından kabul ed<strong>ile</strong>cek, ayrıca Milli Meclis Başkanı Sayın<br />
Murtuz Aleskerov, Başbakan Sayın Artur Rasizade, Başbakan<br />
Yardımcısı Sayın Abid Şerifov <strong>ve</strong> Azerbaycan Dışişleri Bakanı<br />
Sayın Vilayet Guliyev <strong>ile</strong> görüşmeler yapacaktır. Sayın Bakan,<br />
Azeri iş çevreleri <strong>ile</strong> Azerbaycan’da faaliyet gösteren Türk işadamlarıyla<br />
da bir araya gelecek <strong>ve</strong> merhum Cumhurbaşkanı Haydar<br />
Aliyev’in kabrini ziyaret edecektir. Söz konusu ziyarette, ülkelerimizi<br />
ilg<strong>ile</strong>ndiren ikili konular başta olmak üzere, Güney<br />
Kafkasya’da son dönemde meydana gelen bölgesel gelişmelere<br />
ilişkin görüş alış <strong>ve</strong>rişinde bulunulacaktır. Sayın Bakanın refakatinde,<br />
resmi heyetin yanı sıra, TBMM Azerbaycan Dostluk<br />
Grubu üyeleri üç Millet<strong>ve</strong>kili <strong>ile</strong> Türk işadamları da yer alacaktır.<br />
Ayrıca, Sayın Bakan 10 Ocak 2004 günü Bakü’den Tahran’a<br />
geçerek, İran’a kısa bir çalışma ziyaretinde bulunacaktır. Bu ziyaretin<br />
esas amacı, İran’da meydana gelen deprem felaketi nedeniyle<br />
Hükümetimiz adına İran makamlarına başsağlığı d<strong>ile</strong>klerimizi<br />
<strong>ve</strong> dayanışmamızı ifade etmektir. Sayın Bakan, bu<br />
<strong>ve</strong>s<strong>ile</strong>yle, İranlı yetkil<strong>ile</strong>rle ikili ilişk<strong>ile</strong>rimiz <strong>ile</strong> bölgesel <strong>ve</strong> uluslararası<br />
konularda görüşmelerde de bulunacaktır. Sayın Bakan,<br />
11 Ocak 2004 günü Türkiye’ye dönmüştür 20 .<br />
Azerbaycan Dışişleri Bakanı Vilayet Guliyev, Sayın Bakanımızın<br />
da<strong>ve</strong>tine icabetle, 11-12 Eylül 2003 tarihlerinde ülkemize<br />
bir ziyaret gerçekleştirmiştir. Sayın Guliyev, Sayın Bakanımız<br />
<strong>ile</strong> yapacağı görüşmenin yanı sıra Sayın Cumhurbaşkanımız <strong>ve</strong><br />
Sayın Başbakanımız tarafından kabul edilmiştir. Görüşmelerde,<br />
20 http://www.mfa.gov.tr/MFA_tr/BasinEnformasyon/Aciklamalar/2004/Ocak/<br />
No5_8+Ocak+2004.htm ; 3 Ocak, 2004 ; Son Güncelleme: 29.07.2005<br />
39
Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />
iki ülkeyi ilg<strong>ile</strong>ndiren ikili konular başta olmak üzere, son uluslararası<br />
gelişmeler <strong>ve</strong> bunların özellikle bölgemiz üzerindeki etk<strong>ile</strong>ri<br />
de ele alınacaktır 21 .<br />
1. 4. 3. Abdullah Gül´ün Azerbaycan´ı Resmi Ziyareti Ves<strong>ile</strong>siyle<br />
Bakü Devlet Üni<strong>ve</strong>rsitesi´nde Yaptıkları Konuşma 22<br />
Sayın Rektör,<br />
Saygıdeğer Öğretim Üyeleri,<br />
Sevgili Öğrenc<strong>ile</strong>r,<br />
Değerli Konuklar,<br />
Sizlere tüm Türk Halkının sıcak selam <strong>ve</strong> sevg<strong>ile</strong>rini getirdim.<br />
2004 yılındaki ilk yurtdışı ziyaretimi değerli meslektaşım<br />
Vilayet Guliyev’in da<strong>ve</strong>tine icabetle dost <strong>ve</strong> kardeş Azerbaycan’a<br />
yapmaktan memnuniyet duymaktayım. Siyasete girmeden önce<br />
uzun yıllar üni<strong>ve</strong>rsitelerde ders <strong>ve</strong>rmiş bir akademisyen olarak<br />
bu <strong>ve</strong>s<strong>ile</strong>yle ülkenin en eski <strong>ve</strong> seçkin yüksek öğretim kurumlarından<br />
biri olan Bakü Devlet Üni<strong>ve</strong>rsitesi’nde sizlere hitap etme<br />
fırsatı bulmaktan ayrıca mutluluk duymaktayım. Kıymetli lider<br />
Haydar Aliyev’in de mezun olduğu bu Üni<strong>ve</strong>rsitede bulunmak<br />
benim için onur <strong>ve</strong>rici.<br />
Sözlerime, eski Cumhurbaşkanı merhum Haydar Aliyev’i<br />
sevgi, saygı <strong>ve</strong> rahmetle anarak başlamak istiyorum. Kendisini<br />
15 Aralık 2003 tarihinde derin bir üzüntüyle son yolculuğuna<br />
uğurladık. Haydar Aliyev Sovyetler Birliği <strong>ve</strong> bağımsızlık sonrası<br />
Azerbaycan tarihine damgasını vurmuş büyük bir devlet<br />
21 http://www.mfa.gov.tr/MFA_tr/BasinEnformasyon/Aciklamalar/2003/Eylul/<br />
No153_10Eylul2003.htm ; 3 Ocak, 2004 ; Son Güncelleme: 03.08.2005 ; No:153<br />
- 10 Eylül 2003<br />
22 Bakü, 10 Ocak 2004 ; Başbakan Yardımcısı Dışişleri Bakanı Sayın Abdullah<br />
Gül´ün Azerbaycan´ı Resmi Ziyareti Ves<strong>ile</strong>siyle Bakü Devlet Üni<strong>ve</strong>rsitesi´nde<br />
Yaptıkları Konuşma<br />
40
Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />
adamıdır. Sadece Azerbaycan’ın değil, tüm Türk dünyasının<br />
büyük bir evladıdır. Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan arasındaki dostluk<br />
<strong>ve</strong> kardeşlik ilişk<strong>ile</strong>rinin sarsılmaz temellere dayandırılmasına<br />
önemli katkılarda bulunmuştur. Büyük bir devlet <strong>ve</strong> siyaset<br />
adamıdır. Kendisini her zaman minnetle anacak, hizmetlerini<br />
unutmayacağız. Ülkelerimiz arasındaki bu mükemmel ilişk<strong>ile</strong>r<br />
<strong>ve</strong> Türk-Azeri halkları arasındaki dostluk <strong>ve</strong> kardeşlik bağları,<br />
Cumhurbaşkanı Sayın İlham Aliyev’in önderliğinde daha da <strong>ile</strong>ri<br />
bir düzeye götürülecektir. Buna inancımız tamdır.<br />
Değerli Dostlarım,<br />
Türkiye, 9 Kasım 1991 tarihinde Azerbaycan’ın bağımsızlığını<br />
tanıyan ilk ülke olmuştur. İki ülke arasındaki diplomatik<br />
ilişk<strong>ile</strong>r 14 Ocak 1992 tarihinde tesis edilmiştir. Birbirine kavuşan<br />
iki kardeş gibi, aradan geçen 13 yıl içinde mükemmel<br />
düzeyde seyreden ilişk<strong>ile</strong>rimiz, sağlam dostluk <strong>ve</strong> stratejik işbirliği<br />
temelinde <strong>ile</strong>rlemektedir. Türkiye, Azerbaycan’a bugüne<br />
değin her alanda elinden gelen desteği sağlamıştır. Azerbaycan’ın<br />
uluslararası toplumda <strong>ve</strong> uluslararası örgütlerde daha etkin <strong>ve</strong><br />
güçlü konuma sahip olması için gayret sarf etmiştir. İyi <strong>ve</strong> kötü<br />
günlerinde Azeri halkının yanında yer almıştır. Yeni Azerbaycan<br />
liderliğiyle işbirliği içinde, ikili ilişk<strong>ile</strong>rimizi daha da geliştirmek<br />
<strong>ve</strong> pekiştirmek, Hükümetlerimizin öncelikleri arasında<br />
yer almaktadır.<br />
Zira, Türk-Azeri ilişk<strong>ile</strong>ri, gücünü coğrafi yakınlıktan öte<br />
birçok güçlü kaynaklardan almaktadır. Bunlar, halklarımız arasındaki<br />
ortak tarihi <strong>ve</strong> kültürel bağlar, dil <strong>ve</strong> din birliği, <strong>ekonomik</strong><br />
alanda giderek sağlamlaşan stratejik ortaklıktır. Biz bu<br />
ilişk<strong>ile</strong>ri, merhum Haydar Aliyev’in tanımıyla “Bir Millet, İki<br />
Devlet” ilkesi temelinde yürütülen özel <strong>ve</strong> müstesna ilişk<strong>ile</strong>r olarak<br />
görmekteyiz. Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan arasındaki derin bağlar<br />
nostaljik yaklaşımların ötesinde gerçek bir kültür ilişkisine<br />
41
Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />
dönüşmelidir. Üni<strong>ve</strong>rsitelerimiz <strong>ve</strong> bilim adamlarımız arasındaki<br />
ilişk<strong>ile</strong>r bu kültür birliği ilişkisinin omurgasını oluşturmalıdır.<br />
“Bir millet iki devlet “ ilkesi ancak bu anlayışı benimseyen aydınların,<br />
münev<strong>ve</strong>rlerin <strong>ve</strong> bilim adamlarının elinde güçlü kültürel<br />
temellere oturtulabilir. Türkiye <strong>ve</strong> Azerbaycan arasında köprü<br />
olacak ortak tarih bilincine <strong>ve</strong> dil altyapısına sahip yeni bir nesil<br />
yetiştirmenin yolu eğitim alanındaki işbirliğinden geçmektedir 23 .<br />
Demokratikleşme, hukukun üstünlüğü, insan haklarının korunarak<br />
<strong>ile</strong>riye götürülmesi yönünde benimsediğimiz çağdaş<br />
ortak hedefler ülkelerimizi birbirine daha da yakınlaştıracaktır.<br />
Türkiye, kendi dış siyaset hedefleriyle uyumlu bir şekilde,<br />
demokratik yapılanma süreci çerçe<strong>ve</strong>sinde Avrupa-Atlantik kurumlarıyla<br />
bütünleşme sürecine girmiş bulunan Azerbaycan’ı<br />
bu yöneliminde desteklemekle kalmamakta, milletlerarası platformlarda<br />
da bu yönde çaba sarf etmektedir. Türkiye’nin Orta<br />
Asya’ya açılan tarihi kapısı olan Kafkasya bölgesi, tarihte İpek<br />
Yolu, günümüzde ise Doğu-Batı enerji <strong>ve</strong> ulaştırma koridorlarıyla<br />
stratejik önemini korumaktadır.<br />
Bununla birlikte, bu bölge maalesef bünyesinde, yalnız bölge<br />
ülkelerini değil, tüm Avrasya coğrafyasının istikrarını olumsuz<br />
yönde etk<strong>ile</strong>yeb<strong>ile</strong>cek, yıllardır çözüme kavuşturulmamış birtakım<br />
sorunları da barındırmaktadır.<br />
11 Eylül sonrası gelişmeler, Avrasya bölgesinin istikrarının<br />
küresel barışın tesisinde ne kadar önemli olduğunu gözler önüne<br />
sermiştir. Bu sorunlar, bölgesel işbirliğinin isten<strong>ile</strong>n ölçüde geliştirilmesini<br />
güçleştirmektedir. Bunlar, bölge ülkelerinin dünyayla<br />
bütünleşme çabalarını sınırlamakta <strong>ve</strong> halklarının <strong>ekonomik</strong><br />
<strong>ve</strong> toplumsal refahının artırılmasını engellemektedir. Güney<br />
23 Ist International Silk Road Symposium on Media News ; “24 SAATI” , 26 June,<br />
2003 ; Scientific and political aspects of the “Great Silk Road” ; George Asanishvili<br />
42
Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />
Kafkasya’da kalıcı istikrar <strong>ve</strong> işbirliği ortamının, üç bölge ülkesi<br />
olan Azerbaycan, Gürcistan <strong>ve</strong> Ermenistan’ın ortak iradesi<br />
<strong>ve</strong> katılımıyla gerçekleştir<strong>ile</strong>b<strong>ile</strong>ceğine inanmaktayız. Bu çerçe<strong>ve</strong>de,<br />
bölge ülkelerinin bağımsızlıklarının, egemenliklerinin <strong>ve</strong><br />
toprak bütünlüklerinin korunmasına, <strong>ekonomik</strong> potansiyellerinin<br />
hayata geçir<strong>ile</strong>rek refah düzeylerinin artırılmasına, NATO,<br />
AGİT, Avrupa Konseyi gibi Avrupa-Atlantik kurumlarıyla, Karadeniz<br />
Ekonomik İşbirliği (KEİ) gibi bölgesel örgütlerle bütünleşmelerine<br />
<strong>ve</strong> Türkiye’nin üyeliğiyle birlikte AB’yle yakınlaşmalarına<br />
da çok önem atfetmekteyiz.<br />
BM Gü<strong>ve</strong>nlik Konseyi kararlarına rağmen Ermenistan’ın on<br />
yılı aşkın bir süredir Azerbaycan topraklarını işgal etmeye devam<br />
etmesi, Güney Kafkasya bölgesinde iyi komşuluk <strong>ve</strong> işbirliği<br />
ortamının tesis edilmesinin önündeki en büyük engellerden<br />
birini oluşturmaktadır.<br />
Türkiye Yukarı Karabağ ihtilafının Azerbaycan’ın toprak bütünlüğü<br />
çerçe<strong>ve</strong>sinde barışçı yollardan çözüme kavuşturulması<br />
amacıyla ilgili taraflar nezdinde aktif girişimlerde bulunmaktadır.<br />
Azerbaycan halkının refah <strong>ve</strong> istikrarını olumsuz yönde etk<strong>ile</strong>yen<br />
bu sorunun çözümünü kolaylaştırıcı gü<strong>ve</strong>n arttırıcı önlemlerin<br />
geliştirilmesi için gayretlerimizi sürdürmekteyiz. Biz,<br />
Kafkasya’nın bu makus talihini yenerek, kalıcı barışa, huzura<br />
<strong>ve</strong> istikrara kavuşmasını, eriş<strong>ile</strong>mez bir hedef olarak görmüyoruz.<br />
Ancak, bu hedefe ulaşılması için, başta Yukarı Karabağ ihtilafı<br />
olmak üzere yıllardır çözüme kavuşturulmamış meselelerin<br />
bölge ülkelerinin toprak bütünlüğü çerçe<strong>ve</strong>sinde, barışçı yollardan<br />
artık bir an ev<strong>ve</strong>l çözümlenmesi gerektiğini düşünmekteyiz.<br />
Türkiye, Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra bölge<br />
ülkelerinin bağımsızlıklarını ayırım gözetmeksizin tanımıştır.<br />
Ermenistan hariç, Azerbaycan <strong>ve</strong> Gürcistan’la diplomatik ilişki<br />
kurmuştur. İmkanlarını zorlayarak <strong>ekonomik</strong> alanda destek<br />
43
Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />
sağlamıştır. Azerbaycan gibi, komşumuz Gürcistan’la da ilişk<strong>ile</strong>rimiz<br />
sağlam dostluk <strong>ve</strong> işbirliği zemininde yürütülmektedir.<br />
Gürcistan’da, yakın dönemde yaşanan çalkantılar geride<br />
kalmıştır. Son olarak gerçekleştir<strong>ile</strong>n Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle<br />
ülkede huzur <strong>ve</strong> birlik tekrar tesis edilmektedir. Bu gelişmeler,<br />
hassas dengeler üzerine kurulu Kafkasya bölgesinin<br />
istikrarı bakımından da memnuniyet <strong>ve</strong>rici olmuştur. Türkiye,<br />
Gürcistan’ın toprak bütünlüğünün korunmasına <strong>ve</strong> ülkede istikrarın<br />
sağlanmasına büyük önem atfetmektedir. Bu komşumuzun<br />
içinden geçmekte olduğu zor dönemde, geçmişte olduğu gibi bu<br />
dost <strong>ve</strong> komşu ülkeye elinden gelen yardımı Türkiye olarak yapmaya<br />
devam edeceğiz.<br />
Diğer komşumuz Ermenistan’la ise diplomatik ilişkimiz bulunmamaktadır.<br />
Bunun nedenleri malumunuzdur. Türkiye, Ermenistan<br />
<strong>ile</strong> ilişk<strong>ile</strong>rinin normalleştirilmesine karşı değildir. Ancak<br />
iyi komşuluk ilişk<strong>ile</strong>rinin tesisi için yapılması gereken şeyler<br />
vardır. Ermenistan uluslararası hukuk ilkelerine riayet etmelidir.<br />
Geçmişiyle barışma yönünde nihai seçimini yaparak tarihin yargılanmasını<br />
tarihç<strong>ile</strong>re bırakmalıdır. Komşularıyla sorunlarını<br />
çözümlemek yönünde ciddi irade göstermelidir. Ermenistan bu<br />
yönde bir yaklaşım benimsediğini açıkça ortaya koyarsa, bu ülkeyle<br />
ilişk<strong>ile</strong>rimizin yanı sıra, Azeri-Ermeni ilişk<strong>ile</strong>ri <strong>ve</strong> bölge<br />
barışı, istikrarı <strong>ve</strong> refahı bakımından herkesin yararına somut<br />
getir<strong>ile</strong>ri olacaktır. Ermenistan, tabii ki Azerbaycan topraklarını<br />
işgalden vazgeçmelidir.<br />
Türkiye, Güney Kafkasya bölgesinde istikrar <strong>ve</strong> refah ortamının<br />
yaratılması için üzerine düşeni yapmaktadır. Bu çerçe<strong>ve</strong>de<br />
bölgesel işbirliğinin pekiştirilmesi yönünde de gayret sarf<br />
etmektedir. Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü, Türkiye-Azerbaycan-Gürcistan<br />
arasındaki üçlü zir<strong>ve</strong> toplantıları, Azeri <strong>ve</strong> Ermeni<br />
meslektaşlarımla düzenlemekte olduğumuz üçlü toplantılar<br />
44
Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />
<strong>ile</strong> Bakü-Tiflis-Ceyhan Ham Petrol (BTC) <strong>ve</strong> Bakü-Tiflis-Erzurum<br />
(Şahdeniz) Doğalgaz Boru Hatları hep bu amaca yönelik<br />
teşebbüslerdir.<br />
Bölgemizde enerji alanında yaklaşık on yıl önce başlatılan<br />
işbirliği sürecinin somutlaşmaya başladığını görmekteyiz. BTC<br />
Ham Petrol Boru Hattının fiziki yapımına Türkiye, Azerbaycan<br />
<strong>ve</strong> Gürcistan’da 2003 Mayıs ayında başlanmıştır. Son olarak,<br />
Dünya Bankası Uluslararası Finans Kuruluşu Direktörler Kurulu<br />
4 Kasım, Avrupa İmar <strong>ve</strong> Kalkınma Bankası ise 11 Kasım<br />
2003 tarihlerinde BTC Boru Hattı Projesine finansman sağlamayı<br />
onaylamışlardır. Merhum Haydar Aliyev’in, 2002 yılında<br />
söylemiş olduğu gibi “efsane” artık gerçeğe dönüşmüştür. Azeri<br />
doğalgazının Türkiye’ye getirilmesini öngören Şahdeniz projesi<br />
kap<strong>sam</strong>ında da <strong>ile</strong>rleme sağlanmaktadır. Doğu-Batı Enerji Koridoru<br />
projelerinin hayata geçirilmesiyle birlikte Kafkaslar’da<br />
<strong>ve</strong> Hazar Havzası’nda başlayan yeni işbirliği dönemi, bölgemizi<br />
dünya enerji haritasında mümtaz bir konuma getirmiştir.<br />
Bütün bu gelişmeler, tarihi İpek Yolu’yla özdeşleşmiş Avrasya<br />
kavramının artık <strong>ekonomik</strong> olarak da bir gerçeğe dönüştüğünü<br />
ortaya koymaktadır.<br />
Enerji alanındaki projeler <strong>ile</strong> Doğu-Batı yönünde kurulması<br />
<strong>ve</strong> ülkelerimizden geçmesi planlanan ulaştırma koridorları aynı<br />
zamanda, Kafkasya <strong>ve</strong> Orta Asya Cumhuriyetleriyle Avrupa<br />
arasında karşılıklı etk<strong>ile</strong>şimi artırarak, bölge ülkelerinin Batı’ya<br />
erişimlerine de katkı sağlayacaktır.<br />
Değerli Dostlarım,<br />
Konuşmamın ilk bölümünde, Türk-Azeri ilişk<strong>ile</strong>ri <strong>ve</strong> Kafkasya<br />
bölgesine yönelik politikalarımızı kısaca özetlemeye, izah<br />
etmeye çalıştım. Şimdi ise, Türkiye’nin genel dış politikasını <strong>ve</strong><br />
<strong>ile</strong>riye matuf vizyonunu sizlerle paylaşmak istiyorum.<br />
45
Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />
Türk dış politikasının birinci önceliği, kendi coğrafyasında<br />
barış <strong>ve</strong> istikrarın korunması <strong>ve</strong> geliştirilmesine katkıda bulunmak<br />
<strong>ve</strong> komşu ülkeler <strong>ile</strong> mücavir bölgelerdeki devletlerle bir<br />
refah <strong>ve</strong> işbirliği kuşağı yaratmaktır. Türkiye, Akdeniz, Karadeniz,<br />
Balkanlar, Kafkasya <strong>ve</strong> Ortadoğu gibi birden fazla coğrafyaya<br />
ait olan bir ülkedir <strong>ve</strong> bu durum, çok boyutlu, dengeli <strong>ve</strong><br />
dinamik bir dış politika izlenmesini gerekli kılmaktadır.<br />
Bu bağlamda Türkiye, bir yandan ABD <strong>ile</strong> stratejik ortaklığını<br />
geliştirmektedir; AB’ye üye olma yolunda mesafe almaktadır;<br />
Transatlantik ilişk<strong>ile</strong>rde uyumun devamına katkıda bulunmaya<br />
çalışmaktadır. Diğer yandan Balkanlar, Ortadoğu, Kafkasya <strong>ve</strong><br />
Orta Asya ülkeleriyle ilişk<strong>ile</strong>rini geliştirerek, bu bölgelerde demokratik<br />
yapılanmayı, <strong>ekonomik</strong> kalkınmayı desteklemektedir.<br />
Böylece bir işbirliği kuşağı oluşturmak gayreti içindedir. Bunlar,<br />
Türk dış politikasının birbiriyle çelişen değil, birbirini tamamlayan<br />
boyutlarıdır.<br />
Avrupa-Atlantik kurumlarıyla bütünleşme, Türkiye Cumhuriyeti’nin<br />
kuruluşundan bu yana Türk dış politikasının önceliklerinden<br />
birini oluşturmaktadır. Avrupa Konseyi, NATO <strong>ve</strong> AGİT<br />
üyesi olan ülkemizin bu kere stratejik hedefi Avrupa Birliği’ne<br />
tam üyeliktir. AB’ne katılım sürecimizde 2004 yılı belirleyici<br />
bir sene olacaktır.<br />
Beklentimiz <strong>ve</strong> gayretlerimiz, 2004 yılı sonunda ülkemizle<br />
tam üyelik müzakerelerine başlanması kararının alınması yönündedir.<br />
Bu yolda, Hükümetimiz son bir yıl içinde ülkemizde demokrasinin<br />
daha da geliştirilmesi <strong>ve</strong> derinleştirilmesi yönünde<br />
geriye dönüşü olmayan, kap<strong>sam</strong>lı <strong>siyasi</strong> reformlara imza atmıştır.<br />
Bu reformlar, her şeyden önce Türk halkının daha güçlü bir<br />
demokrasi <strong>ve</strong> daha geniş temel hak <strong>ve</strong> hürriyetler beklentisini<br />
karşılamak üzere gerçekleştirilmektedir. Reformlarımız, bölge<br />
46
Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />
ülkelerinin kendi demokratik atılımlarıyla birleştiğinde bölgemizde<br />
her bakımdan yararlı bir ortamın yaratılmasına hizmet<br />
edecektir.<br />
Türkiye’nin gelecekte AB’ne üye olmasıyla birlikte, AB’nin<br />
sınırları Kafkaslar’a uzanacaktır. Bu gelişme şüphesiz Kafkasya<br />
bölgesinde özlem duyulan istikrar <strong>ve</strong> gü<strong>ve</strong>n ortamı için artı bir<br />
değer oluşturacaktır. Türkiye’nin AB üyeliğiyle ayrıca, çağımıza<br />
yakışmayan bazı kültür <strong>ve</strong> medeniyet tartışmaları da geride bırakılmış<br />
olacaktır. Böylece küresel boyutta anlam ifade edeb<strong>ile</strong>cek<br />
bir medeniyetler arası uyum mesajı <strong>ve</strong>rilmiş olacaktır.<br />
Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra Avrasya coğrafyasında<br />
geniş bir işbirliği alanı ortaya çıkmıştır. Böylece Türkiye’nin<br />
dış politikasına yeni bir boyut eklenmiştir. Türkiye, bu coğrafyada<br />
yer alan bir ülke olarak gerek ikili, gerek çok taraflı işbirliği<br />
projelerine öncülük ederek katkıda bulunmaktadır. Bu bağlamda,<br />
tarihi bağlara <strong>ve</strong> ortak değerlere sahip olduğumuz Türkçe<br />
konuşan ülkelerle tesis ettiğimiz yakın ilişk<strong>ile</strong>r de hem tarafların<br />
hem de bölgenin çıkarına hizmet etmektedir. Önümüzdeki<br />
yüzyıla damgasını vuracak bölgenin, esas itibariyle Avrasya olacağını<br />
değerlendirmekteyiz. Bu bölge, enerji kaynakları <strong>ve</strong> <strong>ekonomik</strong><br />
potansiyelinin yanı sıra, Doğu’nun bölgesel dinamikleri<br />
etk<strong>ile</strong>me gücüne sahip önemli ülkeleri <strong>ile</strong> Batı arasındaki başlıca<br />
buluşma coğrafyasını oluşturmaktadır.<br />
Bu çerçe<strong>ve</strong>de, dış politikamızın Avrasya boyutu, önümüzdeki<br />
dönemde de önceliklerimiz arasındaki yerini koruyacaktır.<br />
Türkçe konuşan toplumlar olarak bizler Balkanlar’dan Çin’e<br />
kadar uzanan bir hatta Avrasya’nın doğu-batı eksenindeki merkezi<br />
kuşağını oluşturmaktayız. Türkiye-Azerbaycan ilişk<strong>ile</strong>ri<br />
Avrasya’nın bu merkezi kuşağının omurgasıdır. Bu bilinç içinde<br />
ilişk<strong>ile</strong>rimizi gerçek bir stratejik ortaklığa dönüştürmeliyiz.<br />
47
Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />
Avrasya politikamızda Azerbaycan’ın konumu bu açıdan özel<br />
bir nitelik taşımaktadır.<br />
Son derece önem <strong>ve</strong>rdiğimiz ulusal bir konu ise Kıbrıs meselesidir.<br />
Kıbrıs sorununa adil <strong>ve</strong> kalıcı bir çözüm bulunması, Türkiye’nin<br />
<strong>ve</strong> Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ortak arzusu <strong>ve</strong> hedefidir.<br />
Türkiye olarak biz, böyle bir çözüm bulunmasına yardımcı<br />
olmak için gerekli siyasî iradeye sahip bulunmaktayız. KKTC’de<br />
halen hükümet kurma çalışmaları devam etmektedir. Bu süreç<br />
tamamlandığında, Türk <strong>ve</strong> Rum toplumları arasında müzakere<br />
sürecinin yeniden başlamasını kuv<strong>ve</strong>tle teşvik etmekteyiz.<br />
Türkiye’nin çok yönlü dış politikasında Rusya Federasyonu da<br />
önemli bir yere sahiptir. Avrasya bölgesindeki dinamikleri etk<strong>ile</strong>me<br />
kapasitesine sahip bu ülkeyle ilişk<strong>ile</strong>rimizin karşılıklı menfaatlere<br />
hizmet edecek şekilde geliştirilmesine önem atfetmeyiz.<br />
Türk dış politikasında temel unsur olmaya devam eden bir<br />
diğer bölge de Ortadoğu’dur.Bu bölgenin <strong>siyasi</strong> ihtilaflardan,<br />
kitle imha silahlarından, terörizm <strong>ve</strong> sosyal <strong>ekonomik</strong> sorunlardan<br />
arınması herkesin çıkarına bir gelişme olacaktır. Yirmi yılı<br />
aşkın bir süreyi, savaşlar <strong>ve</strong> bunalımlar sarmalıyla geçiren komşumuz<br />
Irak’ta durumun biran ev<strong>ve</strong>l normale dönmesi <strong>ve</strong> bu ülkenin<br />
uluslararası toplumda saygın yerini alması gerekmektedir.<br />
Irak konusunda Türkiye, bunalımın başından itibaren ilkeli<br />
bir siyaset izlemiştir. Türkiye’nin Irak sorununa ilişkin olarak<br />
takındığı tutum öncelikle savaşın önlenmesine yönelik olmuş,<br />
ancak savaşın kaçınılmaz olduğunun anlaşılmasıyla birlikte, en<br />
az can <strong>ve</strong> mal kaybıyla atlatılabilmesi, barış <strong>ve</strong> istikrar dönemine<br />
biran önce ulaşılabilmesi yolunda çaba sarf edilmiştir. Türkiye,<br />
Irak’ın geleceği şekillendirilirken, vazgeçilmez olarak gördüğü,<br />
toprak bütünlüğünün, siyasal birliğinin <strong>ve</strong> egemenliğinin<br />
48
Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />
her koşulda korunması, Irak’ın doğal zenginliklerinden Irak halkının<br />
tüm kesimlerinin ortak yararlanması ilkelerinin gözetilmesi<br />
gerektiğini düşünmektedir. Irak’a insani yardımların ana<br />
arteri olan Türkiye, bu komşu ülkenin insani yardım ihtiyaçlarının<br />
karşılanmasına <strong>ve</strong> yeniden imarına katkıda bulunmaya devam<br />
edecektir. Irak gibi, İsrail-Filistin sorununun da kalıcı bir<br />
çözüme kavuşturulması, bölgede barış <strong>ve</strong> istikrarın hakim kılınması<br />
çabalarının başarısını belirleyecek niteliktedir. Taraflar<br />
arasındaki gerilim, bölgesel <strong>ve</strong> küresel istikrarı tehdit edecek<br />
boyutlara ulaşmıştır. ABD, Rusya Federasyonu, Birleşmiş<br />
Milletler <strong>ve</strong> Avrupa Birliği’nden oluşan <strong>ve</strong> çatışmaların son bulmasını<br />
sağlayacak bir <strong>siyasi</strong> vizyonu taraflara sunan Quartet’in<br />
açıkladığı “Yol Haritası”nı Türkiye de desteklemektedir. Hem<br />
Filistinl<strong>ile</strong>rin, hem de İsraill<strong>ile</strong>rin aynı anda gü<strong>ve</strong>nine sahip ayrıcalıklı<br />
konumuyla Türkiye, bölgedeki şiddet sarmalının sona<br />
erdir<strong>ile</strong>rek, barış sürecinin rayına oturtulması için çabalarını<br />
sürdürmektedir.<br />
Öte yandan, Filistin halkının <strong>ekonomik</strong> sorunlarının azaltılmasına<br />
yönelik yeni girişimler de Türkiye tarafından başlatılmıştır.<br />
Türkiye ayrıca, Arap dünyası <strong>ve</strong> genel olarak İslam<br />
alemiyle yakın bağlarını sürdürmekte <strong>ve</strong> bu çerçe<strong>ve</strong>de ikili ilişk<strong>ile</strong>rin<br />
geliştirilmesinin yanı sıra çok taraflı platformda İslam<br />
Konferansı Örgütü’nün (İKÖ) faaliyetlerine de önem atfetmektedir.<br />
Bu genel çerçe<strong>ve</strong>nin esas <strong>ve</strong> tamamlayıcı unsuru olarak, bütün<br />
komşularımızla en <strong>ile</strong>ri düzeyde dostluk <strong>ve</strong> işbirliğini geliştirme<br />
azmimizin son yıllarda semerelerini görmekten de büyük<br />
bir memnuniyet duyuyoruz. Öte yandan, Soğuk Savaş sonrası<br />
düzen, küreselleşme olgusu <strong>ve</strong> 11 Eylül olayları, tehdit algılamalarını<br />
<strong>ve</strong> gü<strong>ve</strong>nlik risklerini büyük ölçüde değiştirmiştir. Günümüzde,<br />
terörizm, kitle imha silahlarının yayılması, kökten<br />
dincilik, yabancı düşmanlığı, insan <strong>ve</strong> uyuşturucu kaçakçılığı,<br />
49
Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />
örgütlü suçlar gibi tehditler belli bir ülkeyi ya da bölgeyi değil,<br />
uluslararası toplumun tümünü hedef almakta <strong>ve</strong> bu yönüyle küresel<br />
düzeyde mücadeleyi <strong>ve</strong> işbirliğini gerekli kılmaktadır. Türkiye,<br />
bu tehditlerle mücadelede, önümüzdeki dönemde de üzerine<br />
düşeni yapmaya kararlıdır.<br />
Sözlerime son <strong>ve</strong>rirken, çağdaş, özgür düşünceli <strong>ve</strong> uzak görüşlü<br />
bireylerin yetişmesine katkıda bulunduğuna inandığım Bakü<br />
Devlet Üni<strong>ve</strong>rsitesi’nde aranızda bulunmaktan <strong>ve</strong> Azerbaycan’ın<br />
parlak geleceğinin gü<strong>ve</strong>ncesi Azeri gençlerine, aralarında Türk<br />
öğrenc<strong>ile</strong>rin de bulunduğu bu seçkin topluluğa hitap etmekten<br />
duyduğum memnuniyeti bir kez daha ifade etmek istiyor, hepinizi<br />
candan selamlıyorum. Teşekkür ederim 24 .<br />
1. 4. 4. Türkiye <strong>ve</strong> Avrupa Gü<strong>ve</strong>nlik <strong>ve</strong> İşbirliği Teşkilatı<br />
(AGİT) 25<br />
Avrupa Gü<strong>ve</strong>nlik <strong>ve</strong> İşbirliği Teşkilatı (AGİT), Vancou<strong>ve</strong>r’dan<br />
Vladivostok’a uzanan bir alanda 55 katılımcı ülkeyle, Avrasya-<br />
Atlantik coğrafyasındaki en geniş bölgesel gü<strong>ve</strong>nlik örgütü<br />
olma özelliğini taşımaktadır. AGİT’in “kap<strong>sam</strong>lı gü<strong>ve</strong>nlik” kavramı<br />
yalnızca Örgütün faaliyetlerinde temel alınan ilkelerden<br />
birisi değil, aynı zamanda <strong>siyasi</strong>-askeri, ekonomi-çevre <strong>ve</strong> insani<br />
boyutlar arasında dengeye <strong>ve</strong>r<strong>ile</strong>n önemin de açık bir göstergesidir.<br />
Ayrıca, “gü<strong>ve</strong>nliğin bölünmezliği” ilkesi temelinde,<br />
katılımcı ülkeler, gü<strong>ve</strong>nliklerini artırma gayretlerinde, diğer<br />
katılımcı ülkelerin gü<strong>ve</strong>nliklerine zarar <strong>ve</strong>recek hareketlerden<br />
sakınmayı taahhüt etmişlerdir. Küreselleşme sürecinde, ortak<br />
gü<strong>ve</strong>nliğin, yalnızca katılımcı ülkeler arasında işbirliğinin artırılması<br />
yoluyla sağlanab<strong>ile</strong>ceği anlayışını yansıtan “işbirliğine<br />
24 http://www.mfa.gov.tr/MFA_tr/Bakanlik/Bakan/BakanKonusmalari/<br />
BK_10Ocak2004.htm ; 3 Ocak, 2005 ; Son Güncelleme: 11.11.2004<br />
25 AGİT konusunda ila<strong>ve</strong> bilgi için: www.osce.org<br />
50
Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />
dayalı gü<strong>ve</strong>nlik” kavramı da AGİT içinde geliştir<strong>ile</strong>n diğer bir<br />
temel ilkeyi oluşturmaktadır. “İşbirliğine dayalı gü<strong>ve</strong>nlik” kavramı,<br />
özellikle 11 Eylül terörist saldırılarının ardından yeni bir<br />
anlam <strong>ve</strong> önem kazanmıştır.<br />
AGİT’in “önleyici diplomasi” alanındaki araçlarını, erken<br />
uyarı, çatışmaların önlenmesi, kriz yönetimi <strong>ve</strong> bunlarda başarısız<br />
olunduğu takdirde, çatışma sonrası rehabilitasyon teşkil<br />
etmektedir. Bu çerçe<strong>ve</strong>de, AGİT, Balkanlar, Orta <strong>ve</strong> Doğu Avrupa,<br />
Kafkasya <strong>ve</strong> Orta Asya’daki “Alan Misyonları” yoluyla,<br />
gü<strong>ve</strong>nliğin üç boyutunu da içeren önemli görevler yerine getirmektedir.<br />
11 Eylül’deki terörist saldırıları takiben, AGİT, terörizm,<br />
örgütlü suç, silah, uyuşturucu <strong>ve</strong> insan kaçakçılığı gibi<br />
gü<strong>ve</strong>nlikle bağlantılı diğer tehditlerle mücadeleyi de içerecek<br />
şekilde faaliyet sahasını genişletmiştir. 1-2 Aralık 2003 tarihlerinde<br />
Maastricht’te yapılan AGİT Bakanlar Konseyi toplantısında<br />
kabul ed<strong>ile</strong>n 21inci Yüzyılda İstikrar <strong>ve</strong> Gü<strong>ve</strong>nliğe yönelik<br />
tehditlere dair AGİT Stratejisi, Örgütün değişmekte olan<br />
gü<strong>ve</strong>nlik ortamında risk <strong>ve</strong> tehditlere yönelik yaklaşımının ortaya<br />
konulması bakımından önemli bir adımı oluşturmuştur.<br />
Bahse konu Strateji belgesinde de değin<strong>ile</strong>n bitişik bölgelerden<br />
kaynaklanan tehditler bağlamında, Türkiye tarafından yapılan<br />
bir öneri temelinde, AGİT, 2004 yılında, ortak ülkelerle diyalog<br />
<strong>ve</strong> işbirliğinin artırılması <strong>ve</strong> AGİT norm, ilke <strong>ve</strong> yükümlülüklerinin<br />
mücavir bölgelere yayılması imkanlarını araştıracaktır.<br />
Türkiye, daimi konferans (AGİK) şeklinde kurulduğu 1975 yılından<br />
beri AGİT’in üyesidir <strong>ve</strong> bu kuruluşun geliştirilmesi <strong>ve</strong><br />
güçlendirilmesini etkin biçimde desteklemiştir.<br />
Türkiye ayrıca, AGİT’e <strong>ve</strong>rdiği özel önemin bir yansıması<br />
olarak, 1999 yılında AGİT Zir<strong>ve</strong> toplantısına İstanbul’da ev sahipliği<br />
yapmıştır. Avrupa Gü<strong>ve</strong>nlik Şartı, Avrupa’da Konvansiyon<br />
el Silahlı Kuv<strong>ve</strong>tler Antlaşmasının Uyarlanmasına dair<br />
51
Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />
Anlaşma <strong>ve</strong> gözden geçirilmiş Viyana Belgesinin (VB 99) imzalandığı<br />
<strong>ve</strong> kabul edildiği İstanbul Zir<strong>ve</strong>si, anılan tarihten itibaren<br />
Örgüt bakımından bir kilometre taşı <strong>ve</strong> referans noktası<br />
teşkil etmiştir 26 .<br />
1. 5. ENERJİ KAYNAKLARI VE BTC 27 PROJESİ<br />
Türkiye, dünyanın bugüne kadar tespit edilmiş enerji kaynaklarının<br />
yüzde 70’inin bulunduğu Orta Doğu <strong>ve</strong> Hazar Denizi<br />
havzasına yakın bir coğrafi konumdadır. Hazar Denizi petrol <strong>ve</strong><br />
doğalgaz rezervlerinin taşınması konusunda, Türkiye’nin doğusundan<br />
geçerek enerji kaynaklarını Akdeniz’e aktaran güzergah<br />
en kısa, maliyeti düşük, teknolojik <strong>ve</strong> çevresel açıdan uygun <strong>ve</strong><br />
gü<strong>ve</strong>nilir bir seçenektir. Diğer taraftan, bu kadar büyük miktarlarda<br />
petrolün dar <strong>ve</strong> trafiği yoğun Türk Boğazları’ndan tankerlerle<br />
taşınması geçerli bir yol değildir. Bu nedenlerden ötürü<br />
Türkiye, Hazar petrol <strong>ve</strong> doğal gaz rezervlerinin Batı’daki pazarlara<br />
taşınması yönündeki çabalarını, Doğu-Batı Enerji Koridoru<br />
Projesi’nin gerçekleştir<strong>ile</strong>bilmesi üzerinde yoğunlaştırmıştır.<br />
Kafkasya <strong>ve</strong> Orta Asya’yı Avrupa’ya bağlayan boru hattı<br />
projeleri, bölgenin Batı’yla bütünleşmesi açısından önemlidir.<br />
Gü<strong>ve</strong>nli <strong>ve</strong> ticari açıdan karlı boru hatları, bölgenin istikrar <strong>ve</strong><br />
refaha ulaşmasına yardımcı olacaktır. Bu aşamada, Bakü-Tiflis-<br />
Ceyhan Ham Petrol Ana İhraç Boru Hattı (BTC) Projesi, hem<br />
Orta Asya hem de Azerbaycan petrolü için planlanmıştır. En<br />
fazla Bakü Tiflis Ceyhan(BTC) olarak anılmaktadır. İnşa çalışmaları<br />
şu anda 2005 yılı itibariyle halen sürmekte olup, yaklaşık<br />
hesaplara göre 2005 yılı ikinci çeyreğinden itibaren tam<br />
26 http://www.mfa.gov.tr/MFA_tr/DisPolitika/UluslararasiKuruluslarlaIlısk<strong>ile</strong>r/<br />
AGIT/ ; 22 Aralık, 2004<br />
27 Bakü Tiflis Ceyhan ham petrol transferi için inşa edilmekte olan boru hattı projesine<br />
<strong>ve</strong>r<strong>ile</strong>n addır.<br />
52
Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />
kapasiteyle Azerbaycan petrollerini BTC vasıtasıyla pompalamaya<br />
başlayacaktır. Bu proje kap<strong>sam</strong>ında Azerbaycan Bakü -<br />
Supsa <strong>ve</strong> Bakü - Novorossisk petrol boru hatlarına alternatif yeni<br />
bir proje başlatmış olmaktadır. Bu proje kap<strong>sam</strong>ında Azerbaycan<br />
Petrolleri için yeni piyasa olan Avrupa piyasaları açılmış olmaktadır.<br />
Rusya, BTC’ ye karşı olduğundan Azerbaycan tarafında<br />
her türlü baskı yapmaktadır. En son olarak 1 Ocak, 2005<br />
tarihinden itibaren Rusya Azerbaycan’a ihraç ettiği doğal gaz ihracını<br />
durdurmuştur. Rusya, olayın nedeninin Türkmenistan’da<br />
ithal ettiği doğalgaz hatlarında oluşan sorunlardan ortaya çıktığını<br />
söylemektedir. Fakat hadise inşası nerdeyse tamamlanmak<br />
üzere olan BTC projesini kap<strong>sam</strong>ında Azerbaycan’a Rusya’nın<br />
bir <strong>siyasi</strong> oyunu gibi Bakü’de yankılanmıştır. BTC kap<strong>sam</strong>ında<br />
yıllık yaklaşık 1 milyar dolar civarında Azerbaycan petrolleri<br />
Ceyhan, Akdeniz vasıtasıyla Avrupa pazarlarına ihraç ed<strong>ile</strong>cektir.<br />
Projeden hem petrol üreticisi Azerbaycan, hem petrol boru<br />
hatları için ülkesini transit ülke olarak kullandırttıran Gürcistan,<br />
hem de Türkiye devletleri kar edecekleri tahmin edilmektedir 28 .<br />
BTC Projesinin hukuki çerçe<strong>ve</strong>si 2000 yılı sonunda tamamlanmıştır.<br />
Detaylı mühendislik çalışması da 2002 Haziran ayı<br />
itibariyle sonuçlandırılmıştır. Üçüncü <strong>ve</strong> sonuncu aşama olan<br />
inşaat safhası 10 Eylül 2002’de başlamış olup, 32 ay sürmesi<br />
öngörülmektedir. İnşaatın temel atma töreni 18 Eylül 2002’de<br />
Türkiye, Azerbaycan <strong>ve</strong> Gürcistan Cumhurbaşkanları <strong>ile</strong> ABD<br />
Enerji Bakanı’nın katılımıyla Azerbaycan’ın Sengaçal bölgesinde<br />
yapılmıştır. Ayrıca, Ekim 2002’de Türkiye <strong>ve</strong> Azerbaycan arasında,<br />
Aralık 2002’de ise Türkiye <strong>ve</strong> Gürcistan arasında BTC<br />
Projesi’nin Çevresel <strong>ve</strong> Sosyal Etki Değerlendirmesi onaylanmıştır.<br />
28 http://www.ans.az ; Azerbaycan bağımsız ANS Televizyonundaki Ana Haber<br />
Bülteninde haber konusundan derlenmiştir. 9 Ocak, 2005 Tarihli ANS TV Ana<br />
Haber Bülteni<br />
53
Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />
Hazar petrolünü taşıyacak ilk tankerin Ceyhan’dan 2005 yılının<br />
ikinci yarısında yüklenmesi beklenmektedir. Boru hattı güzergahının<br />
belirlenmesinde bölgesel enerji eğilimleri önemli rol<br />
oynamıştır. BTC boru hattı, Hazar petrolünü Batı pazarlarına<br />
gü<strong>ve</strong>nli biçimde taşımakla kalmayacak, Türk Boğazları’ndaki<br />
tanker trafiğini azaltarak, seyir gü<strong>ve</strong>nliğine, çevrenin korunmasına<br />
<strong>ve</strong> İstanbul’un 15 milyonluk nüfusunun gü<strong>ve</strong>nliğine de<br />
katkıda bulunacaktır29 .<br />
BTC Projesi, enerji arzının düzenli, gü<strong>ve</strong>nli <strong>ve</strong> düşük maliyetli<br />
bir yolla çeşitlendirilmesi konusunda Avrupa için sağlam <strong>ve</strong><br />
uygulanabilir bir seçenek oluşturmaktadır. Bu proje, <strong>ekonomik</strong><br />
olduğu kadar, çevresel açıdan en gü<strong>ve</strong>nli <strong>ve</strong> stratejik bakımdan<br />
en salim güzergahı oluşturmaktadır. Böylelikle Türkiye, Hazar<br />
petrol <strong>ve</strong> doğalgazının dünya pazarlarına gü<strong>ve</strong>nli bir şekilde taşınmasını<br />
kolaylaştıracaktır. Doğu-Batı Enerji Koridoru’nun diğer<br />
önemli bir projesi, Bakü-Tiflis-Erzurum (BTE) Doğalgaz Boru<br />
Hattı’dır. Azeri doğalgazını Gürcistan üzerinden Türkiye’ye taşıyacak<br />
olan bu projenin yasal çerçe<strong>ve</strong>si tamamlanmış olup, Azeri<br />
doğalgazının teslimatına 2006 yılında başlanması öngörülmektedir.<br />
Bu aynı zamanda, Türkmen doğalgazını Avrupa’ya ulaştıracak<br />
Hazar geçişli Boru Hattı Projesinin ilk ayağını oluşturmaktadır.<br />
Hazar petrolü <strong>ve</strong> doğal gaz kaynaklarının birden fazla<br />
boru hattıyla taşınması, Avrupa ülkelerinin enerji arzını çeşitlendirmelerine<br />
<strong>ve</strong> gü<strong>ve</strong>nce altına almalarına imkan sağlayacaktır.<br />
Güney Avrupa Gaz Ringi projesi çerçe<strong>ve</strong>sinde Türkiye <strong>ve</strong><br />
Yunanistan doğal gaz boru hatlarının enterkoneksiyonu, gelecekte<br />
Avrupa’nın enerji kaynaklarının çeşitlendirilmesi çabalarının<br />
önemli bir parçasını oluşturacaktır. Türkiye <strong>ve</strong> Yunanistan<br />
arasında bu konuya ilişkin Hükümetlerarası Anlaşma’nın Şubat<br />
2003’de; BOTAŞ <strong>ile</strong> DEPA arasındaki Doğal Gaz Alım-Satım<br />
29 http://www.mfa.gov.tr ; 2 Ocak, 2005<br />
54
Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />
Anlaşması’nın da Aralık 2003’de imzalanmasıyla, Türkiye’nin<br />
enerji şebekesinin AB <strong>ile</strong> birleştirilmesi sağlanmıştır. Türkiye,<br />
Avrupa’nın önemli bir enerji ortağıdır <strong>ve</strong> enerji stratejisi AB’nin<br />
enerji gü<strong>ve</strong>nliği politikasıyla uyumludur. Enerji stratejisi, Türkiye<br />
<strong>ile</strong> AB arasında önemli bir işbirliği alanını oluşturmaktadır 30 .<br />
1. 5. 1. Azerbaycan’a Enerji Karşılığı Mal İhracı Önerisi<br />
Tüzmen, Bakü’deki temasları çerçe<strong>ve</strong>sinde Azerbaycan Cumhurbaşkanı<br />
İlham Aliyev <strong>ile</strong> bir araya geldi. Devlet Bakanı Kürşad<br />
Tüzmen, Bakü’deki temasları çerçe<strong>ve</strong>sinde bir araya geldiği<br />
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’e, ‘enerji karşılığı mal<br />
<strong>ve</strong> hizmet ihracını’ önerdi. Bu teklifin, iki taraf için de önemli<br />
gird<strong>ile</strong>r sağlayab<strong>ile</strong>ceğine işaret eden Tüzmen, önerinin Azerbaycan<br />
tarafında kabul görmesi durumunda, bunun ticaret hacmine<br />
1 milyar dolarlık katkı sağlayacağını açıkladı.<br />
Azerbaycan’ın ekonomisini tamamen petrole dayandırmak<br />
istemediğine işaret eden Tüzmen, petrol ürünleri dışında, enerji<br />
sektöründen hizmet sektörüne kaymak istediklerine dikkat çekti.<br />
Azerbaycan’da çok değişik alanlarda çalışma yapmak istediklerini<br />
<strong>ve</strong> bu ülkede hala çok bakir alanlar bulunduğunu vurgulayan<br />
Tüzmen, Türkiye’nin hali hazırda buraya satacak bir<br />
çok mal <strong>ve</strong> hizmeti olduğunu söyledi.<br />
Bankacılık sisteminin Azerbaycan’da bir eksiklik olduğunu<br />
<strong>ve</strong> ticaretin artırılması için bankacılık sisteminin çok iyi şekilde<br />
geliştirilmesi gerektiğinin görüldüğünü söyleyen Tüzmen, mal<br />
karşılığı ticaret konusunda, daha önce çeşitli ülkelerle yapılmış<br />
örnekler bulunduğunu hatırlattı. Dünyanın bu işi genelde nakit<br />
karşılığı yaptığını kaydeden Kürşad Tüzmen, ancak Türkiye <strong>ve</strong><br />
30 http://www.mfa.gov.tr/MFA_tr/DisPolitika/GenelGorunum/Genel+Gorunum.<br />
htm ; 20 Kasım, 2004<br />
55
Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />
Azerbaycan gibi ortak dil, din <strong>ve</strong> tarih birliği olan ülkelerin bir<br />
takım mekanizmaları uygulamaya koymasının kolay olacağını<br />
düşündüklerini sözlerine ekledi 31 .<br />
1. 5. 2. Azerbaycan’da Mevcut Siyasal Durum Ve Mahalli<br />
Seçimler<br />
Azerbaycan’da belediye yönetimi <strong>ve</strong> belediye meclis üyelerinin<br />
belirleneceği yerel seçimler TSİ 06.00’da başladı. Azerbaycan<br />
Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, eşi Mehriban Aliyeva <strong>ile</strong> birlikte<br />
oyunu, Bakü’nün Sebail ilçesindeki 6 numaralı seçim bölgesi olarak<br />
belirlenen T.K.İsmailov Lisesi’nde kullandı. Aliyev, oyunu<br />
kullandıktan sonra gazetec<strong>ile</strong>rin sorularını yanıtlarken, oy kullanma<br />
işlemlerinin normal seyrini izlediğini belirtti <strong>ve</strong> demokratikleşme<br />
sürecinin devam ettiğini bildirdi.<br />
‘’Muhalefetin önceki seçimlerde kendi kendini vurduğunu,<br />
halen de toparlanamadığını’’ söyleyen Aliyev, ‘’Muhalefete milli<br />
güçlerin gelmesi gerektiğini’’ de kaydetti. Önde gelen muhalefet<br />
part<strong>ile</strong>ri Müsavat, Halk Cephesi (AHCP) <strong>ve</strong> Demokratların<br />
(ADP) boykot ettiği seçimlerde 2 bin 732 belediyenin yönetiminde<br />
yer alacak toplam 21 bin 622 kişi belirlenecek.<br />
Merkezi Seçim Komisyonu’nun (MSK) açıklamasına göre,<br />
seçimlere toplam 31 partiden 38 bini aşkın aday katılıyor. Oy<br />
<strong>ve</strong>rme işleminin başladığı sabah saatlerinde oy kullanma merkezlerinde<br />
yoğun katılım gözlenmezken, MSK yetkil<strong>ile</strong>ri özellikle<br />
öğle saatleri <strong>ve</strong> günün ikinci yarısında katılımın artmasının<br />
beklendiğini ifade ett<strong>ile</strong>r 32 .<br />
Uluslararası Saydamlık Örgütü’nün, küresel yolsuzluk konusundaki<br />
yıllık raporu, işadamları <strong>ve</strong> uzmanlarla yapılan anketlere<br />
31 http://www.525ci.com ; 19-11-2004<br />
32 http://www.xeber.net ; 17-12-2004<br />
56
Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />
dayanıyor. Örgüt, ankete konu alan 146 ülkeden 60’ında yolsuzluğun<br />
çok ciddi boyutlarda devam ettiğini belirtiyor. 2004 yılı<br />
raporunda en çok yolsuzluk açısından en kötü durumdaki ülkelerin<br />
Bangladeş, Haiti, Nijerya, Çad, Burma, Azerbaycan <strong>ve</strong> Paraguay<br />
olduğu belirtiliyor. Finlandiya yolsuzluğun en az görüldüğü<br />
ülke olarak listenin birinci sırasında yer alıyor. Finlandiya’yı,<br />
Yeni Zelanda, Danimarka, İzlanda, Singapur, İs<strong>ve</strong>ç <strong>ve</strong> İsviçre<br />
izliyor. Listede Türkiye 81’inci, Yunanistan ise 49’uncu sırada<br />
bulunuyor. Amerika, Belçika <strong>ve</strong> İrlanda’yla birlikte 17’inci sırada<br />
yer alıyor. Uluslararası Saydamlık Örgütü’nün Başkanı<br />
Peter Eigen, özellikle petrol zengini ülkelerde yolsuzluk görüldüğünü<br />
vurguluyor. Eigen, 2004 raporunu açıklarken Irak’ta yeniden<br />
yapılanma <strong>ve</strong> petrol üretimi çalışmaları sırasında, rüş<strong>ve</strong>t<br />
olaylarının yaygınlaşacağından kaygı duyduklarını belirtti <strong>ve</strong><br />
devamla şöyle konuştu:<br />
“Irak’taki yeniden yapılanma çalışmaları aceleyle yapıldığı<br />
<strong>ve</strong> zorla uygulandığı taktirde, özellikle de petrol söz konusuysa,<br />
yolsuzluk olaylarına rastlamak oldukça mümkün. Bu nedenle<br />
yetkil<strong>ile</strong>ri, yolsuzluğun Irak’ta yerleşmemesi için uyarmaya çalışıyoruz.”<br />
Uluslararası Saydamlık Örgütü, dünyada hükümet<br />
ihalelerinde yılda ortalama 400 Milyar dolar rüş<strong>ve</strong>t ödendiğini<br />
tahmin ediyor. Örgüt, yolsuzluğa karşı yürüttüğü kampanya<br />
çerçe<strong>ve</strong>sinde, batılı hükümetleri, petrol şirketlerinin harcama <strong>ve</strong><br />
ödemelerini açıklamaya zorlamalarını istiyor 33 .<br />
Azerbaycan Savunma Bakanı: “Ermenistan işgali bitirmezse<br />
biz silah gücüyle bitireceğiz.” Azerbaycan Savunma Bakanı Korgeneral<br />
Sefer Abiyev, Ermenistan’ın boşaltmaması durumunda,<br />
işgal altındaki topraklarını silah gücüyle geri alacaklarını söyledi 34 .<br />
33 http://www.ans.az ; 12 Aralık, 2004<br />
34 http://www.ayna.az ; 05-10-2004<br />
57
Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />
Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül’ü ziyaret eden Abiyev,<br />
“Azerbaycan hiçbir vakit razı olan değil ki bir karış toprağı işgal<br />
altında kalsın. O vakit gelecek ki işgalci Ermenistan silahlı<br />
kuv<strong>ve</strong>tlerini çıkarmazsa Azerbaycan öz silahlı kuv<strong>ve</strong>tlerinin gücüyle<br />
topraklarını azat edecektir” dedi. Gönül ise Türkiye-Azerbaycan<br />
ilişk<strong>ile</strong>rini merhum Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev’in şu<br />
sözleriyle özetledi:<br />
“İlişk<strong>ile</strong>r, ‘Tek millet iki devlet’ şeklinde gelişmektedir. Biz<br />
bu büyük devlet adamının işaret ettiği hedefi gerçekleştirmenin<br />
gayreti içindeyiz.” 35<br />
35 http://www.ulkucu.org ; 22 Aralık, 2004<br />
58
İKİNCİ BÖLÜM<br />
2. 1. AZERBAYCAN HAKKINDA GENEL BİLGİLER <strong>ve</strong><br />
ÜLKE PROFİLİ 36<br />
Ülke adı: Azerbaycan Cumhuriyeti<br />
Başkenti: Bakü<br />
Yönetim şekli: Cumhuriyet<br />
Yüzölçümü: 86.600 km2<br />
Nüfusu: 7.566.000<br />
Nüfus yoğunluğu: 87/km2<br />
Para birimi: Manat<br />
Resmi Dili: Azerbaycan Dili<br />
Toplam Milli Gelir (1996): 8.540.9 milyar Manat<br />
Kişi Başına Düşen Milli Gelir (1996): 1.138.786 Manat<br />
Gayri Safi Milli Hasıla (1996): 13732.0 milyar Manat<br />
Safi Milli hasıla (1996): 10718.7 “ “<br />
Asgari ücret: 77.900 Manat<br />
30.04.1997 tarihi itibariyle ortalama ücret: 117.000 Manat<br />
30.04.1997 tarihi itibariyle Dolar kuru: 1 ABD Doları=4.080 Manat<br />
Yılın ilk 4 ayında ekonomideki kriz gider<strong>ile</strong>rek sabitlik büyük<br />
ölçüde sağlanmıştır. Bunun sonucu olarak GSMH daki büyüme<br />
36 AZERBAYCAN CUMHURİYETİ’NİN 1997 YILI, OCAK-NİSAN (4 AYLIK)<br />
EKONOMİK-TİCARİ GELİŞMELERİ, VE TÜRKİYE İLE OLAN İLİŞKİLERİ;<br />
http://www.tika.gov.tr ; 22 Aralık, 2004<br />
59
Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />
hızı %103,8’e yükselmiş olup, plan hedeflerinin 1,8 puan üzerine<br />
çıkılmıştır. Sanayi sektöründeki düşüş tamamen durmuş<br />
<strong>ve</strong> üretimdeki artış miktarı %101.1’e yükselmiştir. Tarım sektöründeki<br />
artış %103,3’e yükselmiş, bu sektörde özel sektörün<br />
payı %70 seviyelerine ulaşmıştır. Bu dönemde 209.1 bin hektar<br />
sahada mevsimlik bitki ekimi yapılmıştır. 1997 Ocak-Nisan aylarında<br />
inşaat sektörüne 888.7 milyar Manat’lık meblağ ayrılmış<br />
olup, bunun 607.8 milyar Manat’ı restorasyon işlerinde kullanılmıştır.<br />
Geçen yılın aynı dönemine göre özelleştirmenin de<br />
hız kazanmasıyla inşaat işlerinin hacmi %30 oranında artış göstermiştir.<br />
Bu dönemde toplam 65 bin m2 konut, 220 öğrencilik<br />
okul binası hizmete girmiştir. Nakliye işleri bu dönemde %9 artarak<br />
toplam 2.806 milyar Manat’lık emtia satışı <strong>ve</strong> 359.6 milyar<br />
Manat’lık paralı hizmet <strong>ve</strong>rilmiştir. Yılın ilk 3 ayında dış ticaret<br />
hacmi 351 milyon $ olup, bunun 175 milyon $’ı ithalat, 176<br />
milyon $’ı da ihracat olarak gerçekleşmiştir. Geçen yılın aynı<br />
dönemine göre ortalama ücret %39 artarak 117 bin Manat olmuştur.<br />
Tüketim malları <strong>ve</strong> hizmetlerinin değeri %6.1 artmıştır.<br />
1997’nin ilk 3 ayında devlet bütçesi 497.5 milyar Manat gelir<br />
<strong>ve</strong> 541.6 milyar Manat gidere ulaşmış <strong>ve</strong> bütçe açığı GSMH’nin<br />
%1.7’si olmuştur. Yılın ilk 3 ayında kamu kurum <strong>ve</strong> işletmeleri<br />
350 milyar Manat kar <strong>ve</strong> 67 milyar Manat zarar etmiştir.<br />
Yılın ilk 4 ayında sanayi ürünleri üretimi geçen yılın aynı<br />
dönemine göre %1.1 oranında artış göstererek 4.214,8 milyar<br />
Manat olmuştur. Demir-çelik <strong>ve</strong> demir dışı metaller, makine<br />
imalat cam <strong>ve</strong> porselen, inşaat malzemeleri, tekstil sanayi kollarında<br />
üretim artmıştır. Yakıt sektöründe ise üretim geçen yıla<br />
göre değişmemiştir. Kimya, petrol-kimya, orman ürünleri unlu<br />
sanayi <strong>ve</strong> gıda sanayiinde üretim düşüşü devam etmiştir. Üretim<br />
düşüşü en çok Nahçıvan <strong>ve</strong> Gence’de meydana gelmiştir. Sanayi<br />
sektörünün en gerekli 250 ürün çeşidinden %30’unun üretimi<br />
60
Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />
artmış, %42’sinin üretimi azalmış, %20’sinin üretimi durdurul-<br />
muş <strong>ve</strong> %8’inin üretimi de modernize edilmiştir.<br />
1 Mart 1997 itibariyle stoklarda 705 milyar Manatlık sanayi<br />
ürünü mevcuttur. Bunun %29.3’ü enerji, %27.7’si kimya <strong>ve</strong> petrokimya,<br />
%12.6’sı makine imalat, %7.3’ü gıda sanayii müesseselerine<br />
aittir. 1997’nin ilk 3 ayında sanayi işletmelerinde 264.3 bin<br />
personel çalışmış olup geçen yılın aynı dönemine göre %8’lik<br />
(23.000) kişi azalma söz konusudur. Bu dönemde sanayide aylık<br />
ortalama ücret geçen yılın aynı dönemine göre %30.4 artarak<br />
172 bin Manat olmuştur. En yüksek ücret 328 bin Manatla<br />
petrol sahasında gerçekleşmiştir. Bu dönemde 31.8 bin işçiye ortalama<br />
46 gün zorunlu izin <strong>ve</strong>rilmiştir. 1 Nisan 1997 itibariyle<br />
ülkede 123 bin ton <strong>ve</strong>ya geçen yıla göre 89 bin ton fazla fueloil<br />
mevcuttur. Sanayi ürünlerinin toptan satış fiyatı Mart ayına<br />
göre %0.5 artmış olup bu artış sadece makine imalat sektöründe<br />
meydana gelmiştir. Bunun yanında petrol-kimya, cam, porselen,<br />
unlu mamuller sektörlerinde fiyatlarda düşüş gözlenmiştir. Bu<br />
yılın ilk 4 ayında sanayi ürünlerinin toptan satış fiyatları geçen<br />
yılın aynı dönemine göre %16.4 artmıştır.<br />
Yılın ilk 4 ayında inşaat sektörüne toplam 888.7 milyar<br />
Manatlık sermaye koyulmuş olup, bunun %82’si inşaat malları<br />
üretimine, kalan kısmı da inşaat montaj <strong>ve</strong> yeni inşaat yapımına<br />
ayrılmıştır. Bu dönemde 607.8 milyar Manatlık inşaat<br />
üretimi gerçekleşmiştir. Devlet bütçesinden inşaat sektörüne ayrılan<br />
paydan 12.6 milyar Manat (%12’lik kısmı) harcanmıştır.<br />
Bu dönemde 64.9 bin m2’lik inşaat işleri yapılmış olup, bunun<br />
%98’i özel sektöre aittir. Bu dönemde 220 öğrencilik okul binası<br />
tamamlanmıştır. 1 Nisan 1997 itibariyle inşaat sektöründe<br />
çalışan personel sayısı %34 azalarak 40.900 kişiye düşmüştür.<br />
61
Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />
Sektörde çalışanların ortalama aylık ücreti 264 bin Manat olarak<br />
gerçekleşmiştir 37 .<br />
Yılın ilk 4 ayında tarım sektörünün toplam üretim hacmi<br />
659.9 milyar Manat olmuştur. Bu dönemde 209.1 bin hektar sahada<br />
yazlık bitk<strong>ile</strong>r ekilmiş olup, onların 5.1 bin hektarı taneli<br />
bitk<strong>ile</strong>r, 162.7 bin hektarı pamuk, 8.5 bin hektarı patates, 11.1 bin<br />
hektarı sebzeler, 1.1 bin hektarı tütün, 9.8 bin hektarı bir yıllık<br />
<strong>ve</strong> çok yıllık bitk<strong>ile</strong>r, 3.3 bin hektarı şeker pancarı alanıdır. Bu<br />
dönemde tarım sektöründe kullanılan dizel yakıtı stoku geçen<br />
yılın aynı dönemine göre %63.8 <strong>ve</strong> benzin stoku da %71.7 eksik<br />
gerçekleşmiştir. İlk 4 ayda ülkenin tarım sahasında 1.784.4 bin<br />
büyükbaş, 5.113 bin küçükbaş , 22.400 adet domuz mevcut olup,<br />
aynı dönemde 52.1 bin ton et, 297.3 bin ton süt, 189.4 milyon<br />
adet yumurta üretilmiş olup, geçen yılın aynı dönemine göre üretimde<br />
%4’lük bir artış meydana gelmiştir. Aynı dönemde 480.8<br />
bin kanatlı hayvan üretilmiş olup, bir önceki yıla göre %12’lik<br />
azalma söz konusudur.<br />
Ülkede sovhoz <strong>ve</strong> kolhozların özelleştirilmesi sonucunda<br />
274 kolhoz <strong>ve</strong> sovhoz lağ<strong>ve</strong>d<strong>ile</strong>rek 1432 muhtelif tarımsal çiftlik,<br />
8.105 hayvan çiftliği oluşturulmuştur. 1 Mayıs 1997 itibariyle<br />
ülkede 3.948 kollektif çiftlik, 2.062 küçük müessese, 1.597<br />
üretim kooperatifi, 19.717 çiftlik <strong>ve</strong> 203 araç bakım <strong>ve</strong> servis istasyonu<br />
mevcuttur.<br />
1997 Ocak-Nisan döneminde taşımacılık geçen yılın aynı<br />
dönemine göre %9 artarak 910 bin ton fazla olmuştur. Yüklerin<br />
%24’ü demiryolu, %28’I karayolu, %19’u deniz yolu, %29’u<br />
ise boru yolu <strong>ile</strong> taşınmıştır. Yolcu taşımacılığı ise geçen yıla<br />
göre %2 azalmıştır. Demiryolu <strong>ile</strong> taşınan yüklerin %80’ini petrol<br />
ürünleri, %20’sini de demir <strong>ve</strong> demir dışı metaller, kimyevi<br />
37 http://www.maximumbilgi.com ; 23 Aralık, 2004<br />
62
Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />
mineral <strong>ve</strong> gübreler, tahıl vs. oluşturmuştur. Karayolu <strong>ile</strong> yük<br />
taşınması geçen yılın aynı dönemine göre %0.4 (11 bin ton) artmış<br />
<strong>ve</strong> elde ed<strong>ile</strong>n hasılat geçen yıla göre %48 fazla olmuştur.<br />
Bakü uluslararası deniz limanında 20 gemi toplam 318.1 bin ton<br />
yükleme <strong>ve</strong> boşaltma işleri gerçekleştirmiş olup, işlem hacmi geçen<br />
yıla göre %52 fazla olmuştur. Yüklerin %51’i ihraç, %40’ı<br />
transit yükler <strong>ve</strong> %9’u da ithal yüklerden meydana gelmiştir. 4<br />
ay içinde boru hattı <strong>ile</strong> 2.9 milyon ton ham petrol taşınmış olup,<br />
geçen yılın aynı dönemine göre %3’lük azalma söz konusudur.<br />
1997’nin ilk 3 ayında Azerbaycan’ın 68 ülke <strong>ile</strong> ticari ilişk<strong>ile</strong>ri<br />
olmuştur. Bu dönemde dış ticaret hacmi 351 milyon $ olup, bunun<br />
175 milyon $’ı ithalat, 176 milyon $’ı da ihracattır. 1996’nın<br />
ilk 3 ayına göre ithalat %25.1 azalmış, ihracat ise %12.6 artmıştır.<br />
İthal ürünler arasında tahıl %14.7, buğday unu 2.1 kat artmış;<br />
et <strong>ve</strong> et ürünleri %49.3, bitkisel yağlar %89.8, küp <strong>ve</strong> toz<br />
şeker %29.8, tereyağı <strong>ve</strong> margarin %85.4 azalmıştır. İhracatta<br />
pamuk ipliği 22.2 kat, üzüm şarabı 1,7 kat, alkollü içk<strong>ile</strong>r 1.5<br />
kat, tütün 3.1 kat artmış; yün %78.6, benzin <strong>ve</strong> gazyağı %39.2,<br />
dizel yakıtı <strong>ve</strong> mazot %36.5 oranında azalmıştır. Dış ticaretin<br />
%68.7’si (240.9 milyon $), ihracın %70.9’u (124.7 milyon $), ithalin<br />
%66.6’sı (110.2 milyon $) dövizle gerçekleştirilmiştir. Dış<br />
ticaretin %50’den fazlası BDT dışı ülkelerle gerçekleştirilmiştir.<br />
Bu ülkelerden Azerbaycan’a 100.7 milyon $’lık ithalat, 108.7<br />
milyon $’lık da ihracat yapılmıştır. Azerbaycan’ın dış ticaretinin<br />
en çok olduğu ülkeler Türkiye, İran, Birleşik Arap Emirlikleri,<br />
Almanya, Hong-Kong, İs<strong>ve</strong>ç <strong>ve</strong> ABD’dir. Bu dönemde<br />
üçüncü ülkelerle yapılan ithalat geçen yıla göre %42.3 oranında<br />
azalmıştır. Azerbaycan’ın bu ülkelere ihracı ise %26 artmıştır.<br />
Bu ülkelerden Azerbaycan’a gelen malların 1/3’ü gıda ürünleridir.<br />
Azerbaycan’ın bu ülkelere ihraç ettiği mallardan 66.6 milyon<br />
$’ını petrol oluşturmaktadır. Bu dönemde gerçekleştir<strong>ile</strong>n<br />
63
Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />
reeksportun hacmi 484.1 bin $ olup, ülkenin toplam reeksportunun<br />
%49.6’sıdır.<br />
BDT ülkeleri <strong>ile</strong> yapılan dış ticaretin toplamı 141.1 milyon<br />
$ olup, toplam dış ticaretin %40.2’sini teşkil etmektedir. Bu ülkelerden<br />
Azerbaycan’a 73.9 milyon $’lık ithalat (toplam ithalatın<br />
%42.3’ü) , 67.2 milyon $’lık da ihracat (toplam ihracatın<br />
%38.2’si) gerçekleştirilmiştir. BDT ülkeleri <strong>ile</strong> ithalatın hacmi<br />
geçen yılın aynı dönemine göre %26.6 artmış, ihracatın hacmi<br />
ise %3.9 azalmıştır. Takas ticaretinin %44’ü Rusya Federasyonu,<br />
%41’i de Ukrayna <strong>ve</strong> Gürcistan <strong>ile</strong> yapılmıştır. Bu ülkelerden<br />
Azerbaycan’a buğday unu, küp <strong>ve</strong> toz şeker, demir-çelik<br />
ürünleri, petrol <strong>ve</strong> gaz boruları ithal edilmiştir. BDT ülkeleri<br />
<strong>ile</strong> yapılan reeksport hacmi 491 bin $ olup, toplam reeksportun<br />
%50’sini oluşturmaktadır. 1997 Ocak-Mart aylarında ülkeye insani<br />
yardım olarak 2.957.4 ton buğday <strong>ve</strong> çavdar unu gönderilmiştir.<br />
1997 Ocak-Mart döneminde Azerbaycan’ın Türkiye <strong>ile</strong><br />
olan dış ticareti 45 milyon $ civarındadır. Bunun 38 milyon $’ı<br />
ithalat, 7 milyon $’ı da ihracattır. Geçen yılın aynı döneminde<br />
Türkiye’den ithalat 44 milyon $, ihracat 9 milyon $ olmuştur.<br />
Türkiye’den tavuk eti, peynir, yumurta, patates, un, makarna<br />
ürünleri, şekerleme ürünleri, çikolata, mey<strong>ve</strong> suları, mineral sular,<br />
elektrik enerjisi, boya, şampuan, sabun, deterjan, deri mamulleri,<br />
trikotaj ürünleri, kağıt, ayakkabı <strong>ve</strong> yan sanayii, muhtelif<br />
borular, alüminyum eşyalar, değirmen makineleri, hesap makineleri,<br />
otobüs, binek otomobili, kamyonet, mobilya gibi ürünler<br />
ithal edilmiştir. Türkiye’ye ihraç ed<strong>ile</strong>n ürünler arasında madeni<br />
yağlar, ham deri, pamuk, pamuk ipliği, poliet<strong>ile</strong>n, ham alüminyum,<br />
pamuklu mensucat gibi ürünler yer almaktadır.<br />
1997 Ocak-Nisan döneminde ülkede 641 milyar Manatlık<br />
sanayi ürünü tüketilmiştir. Geçen yılın aynı dönemine göre bu<br />
miktar %13.9 azdır. Bu dönemde alkollü içk<strong>ile</strong>r, porselen eşyalar,<br />
64
Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />
elektrikli ev aletleri, trikotaj ürünleri, deri montlar, ambalajlanmış<br />
tabi yağların üretimi artmıştır; Süt <strong>ve</strong> süt ürünleri , balık<br />
konser<strong>ve</strong>leri, mey<strong>ve</strong> suları, makarna ürünleri, ayakkabı, tıbbi levazıma,<br />
klimalar, votka <strong>ve</strong> yan mamulleri üretimi düşmüştür. 4<br />
ay içinde ülkede 3.165,7 milyar Manatlık tüketim malı satılmış<br />
<strong>ve</strong> paralı hizmet gerçekleştirilmiştir. 1996’nın ilk 4 ayına göre<br />
mal sirkülasyonu %26.5, paralı hizmetlerin hacmi ise %42.3<br />
artmıştır. 1997’nin ilk 4 ayında ticarette bütün sektörler itibariyle<br />
halka 2.806,1 milyar Manatlık mal satışı gerçekleşmiştir.<br />
1996’nın aynı dönemine göre mal devri %28.3, paralı hizmetler<br />
ise %26.5 artmıştır. Halka sunulan malların %38’i resmi kayıttan<br />
geçmiş şirketlerce %62’si de kayıt dışı şirketlerce gerçekleştirilmiştir.<br />
Tüket<strong>ile</strong>n malların %90.3’ü özel sektör tarafından<br />
sunulmuştur. Toplam tüketim içinde gıda maddelerinin oranı<br />
%69.5, (1.950,2 milyar Manat) diğer malların oranı ise %30.5<br />
(855.9 milyar Manat)’dir.<br />
1997 Ocak-Nisan döneminde ülke halkına 359.6 milyar Manatlık<br />
paralı hizmet sunulmuştur. 1996’nın aynı dönemine göre<br />
bu oran 1.7 kat artmıştır. Sanayi ürünlerinin toptan satış fiyatı<br />
Mart ayına göre %0.5 artmış olup bu artış sadece makine imalat<br />
sektöründe meydana gelmiştir. Bunu yanında petrol-kimya,<br />
cam, porselen, unlu mamuller sektörlerinde fiyatlarda düşüş gözlenmiştir.<br />
Bu yılın ilk 4 ayında sanayi ürünlerinin toptan satış<br />
fiyatları geçen yılın aynı dönemine göre %16.4 artmıştır. 1997<br />
Nisan ayında tüketim sektöründeki fiyatlar Mart ayına göre %2<br />
artmıştır. Bu artış 1996’nın aynı dönemine göre %6.1, Aralık<br />
ayına göre %4.6, 1997 Ocak-Şubat aylarında geçen yılın aynı<br />
dönemine nispeten %5.2 artmıştır. Nisan ayında tüketim mallarının<br />
fiyat endeksleri %102.3 olmuştur. Nisan ayında sığır eti<br />
%8.2, koyun eti %10.2, patates %17.4, soğan %46, lahana 2.4<br />
kat, elma %1.9, armut %8.1, nar %5.5, havuç %3 oranlarında<br />
65
Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />
fiyat artışı göstermiştir. Aynı dönemde süt %1.8, yoğurt %1.5,<br />
peynir %1.5, iç yağı %10.1 oranlarında ucuzlamıştır. Gıda dışı<br />
malların fiyat endeksleri Nisan ayında %99.7 olmuştur. Bu sektörde<br />
fiyatların aşağı düşmesinin sebebi ilaç <strong>ve</strong> tıbbi levazıma<br />
fiyatlarının %1.7 oranında ucuzlamasıdır. 1997’nin ilk 4 ayında<br />
elektrik enerjisinin fiyatı %50, ev <strong>ve</strong> iş yerlerinde kullanılan<br />
suyun fiyatı %47.8 oranlarında artmıştır. Nisan ayında bu artış<br />
%4.8 olmuştur.<br />
1997’nin birinci çeyreğinde maliye <strong>ve</strong> gümrük organları<br />
tarafından toplanan 563.6 milyar Manat civarındaki meblağın<br />
497.5 milyar Manatı (%91.5) devlet bütçesine dahil edilmiştir.<br />
Bu dönemde bütçe harcamaları 541.6 milyar Manat, bütçe açığı<br />
da 44.1 milyar Manat olarak gerçekleşmiştir. Bütçe gelirlerinin<br />
GSMH’ deki payı %19.1, harcamaların payı da %20.7 olmuştur.<br />
1996’da bu rakamlar sırayla %13.7 <strong>ve</strong> %15.3 civarındadır.<br />
Bütçe açığı GSMH’nin %1.7’sini oluşturmuştur. Bütçe gelirlerinin<br />
%88’i (429.5 milyar Manat) <strong>ve</strong>rgi gelirlerinden sağlanmıştır.<br />
Söz konusu meblağın 105 milyar Manatı KDV’den, 40.6 milyar<br />
Manatı aksizlerden (tanıtım), 129.3 milyar Manatı gelir <strong>ve</strong>rgisinden,<br />
49.1 milyar Manatı ihraç <strong>ve</strong>rgisinden, 90.8 milyar Manatı<br />
gümrük <strong>ve</strong>rgisinden temin edilmiştir. Söz konusu rakamlar<br />
tahmin ed<strong>ile</strong>n gelirlerin üzerindedir. Bu dönemde devlet bütçesi<br />
harcamaları plan hedeflerinin %83’ü oranında realize edilmiştir.<br />
Sağlık alanına 38.2 milyar Manat, sosyal gü<strong>ve</strong>nliğe 95.8<br />
milyar Manat dış borçların ödenmesine 3.1 milyar Manat , dış<br />
<strong>ekonomik</strong> ilişk<strong>ile</strong>rin düzenlenmesine 6.7 milyar Manat harcanmıştır.<br />
1997 yılının ilk 3 ayında ülkenin müessese <strong>ve</strong> kurumlarının<br />
faaliyetlerinden 350 milyar Manat kar <strong>ve</strong> 67.2 milyar Manat<br />
zarar edilmiştir. 1996’nın aynı dönemi <strong>ile</strong> mukayesede kar<br />
%40 azalırken, zarar %24.2 oranında artmıştır. Elde ed<strong>ile</strong>n karın<br />
%64.4’ü sanayi sektörüne aittir. Bu dönemde 1190 kamu<br />
66
Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />
işletmesi zarar etmiş olup, zarar eden işletmelerin toplam içindeki<br />
payı %20.5’dir. Zararın %37.8’i taşımacılık, %22.8’i sanayi,<br />
%18.6’sı sondaj sektörleri <strong>ile</strong> ilgilidir. Sanayi müesseselerinde 59<br />
işletme toplam 15.3 milyar Manat zarar etmiştir. Bunun 6 milyar<br />
Manatı Azerkimya Devlet Şirketi Sumgayıt Et<strong>ile</strong>n-Poliet<strong>ile</strong>n<br />
Fabrikasına, 4.9 milyar Manatı Devlet Petrol Şirketine aittir.<br />
Taşımacılıkta zarar eden 25 işletmenin toplam 25.4 milyar<br />
Manat olan zararının %90.4’ü Bakü’de faaliyet gösteren “Sernişinnakliyat”<br />
Devlet Şirketine aittir. Bu dönemde sondaj faaliyetlerinde<br />
12.5 milyar Manat zarar söz konusu olmuştur. 1997’nin<br />
ilk 3 ayında ülkenin <strong>ekonomik</strong> kurumlarının karşılıklı borçları<br />
19 trilyon Manat olarak gerçekleşmiştir. Bunların 12.6 trilyon<br />
Manatı (%66.3’ü) Devlet Petrol Şirketine, 2.1 trilyon Manatı Azerenerji<br />
Ortak Şirketine, 1.4 trilyon Manatı Tarım Bakanlığı <strong>ve</strong><br />
bağlı kuruluşlarına, 738 milyar Manatı Azerigaz Ortak Şirketine,<br />
445.5 milyar Manatı da Azerkimya Devlet Şirketinin payına<br />
düşmüştür. Ülkenin ücretli <strong>ve</strong> emekl<strong>ile</strong>re borcu 4 ay zarfında<br />
268.5 milyar Manata yükselmiştir. Bu borçların %96.1’i<br />
kurumların bütçelerinin yetersizliği sebebiyle doğmuştur. Söz<br />
konusu borçların %45.5’i Tarım Bakanlığına, %21’i sanayi kuruluşlarına<br />
aittir.<br />
1997’nin ilk 3 ayında ülke ekonomisine konulan kred<strong>ile</strong>r<br />
toplamı faizleri <strong>ile</strong> birlikte 1838 milyar Manat olarak gerçekleşmiştir.<br />
Geçen yılın aynı dönemine göre %11.3’lük bir artış söz<br />
konusudur. Adı geçen kred<strong>ile</strong>rin %41.6’sının ödeme süresi geçmiştir.<br />
Kred<strong>ile</strong>rin %92.3’ü kısa vadeli kred<strong>ile</strong>rden müteşekkildir.<br />
Ticari bankalar tarafından arz ed<strong>ile</strong>n kred<strong>ile</strong>rin yıllık faizi<br />
Nisan ayı başı itibariyle %16 olarak belirlenmiştir. 1997’nin ilk<br />
4 ayında Azerbaycan Milli Bankasından (Merkez Bankası) tedavüle<br />
1.528 ,6 milyar Manat kredi çıkarılmış, kasaya 1.585.4 milyar<br />
Manat dahil olmuş <strong>ve</strong> ila<strong>ve</strong> emisyon söz konusu olmamıştır.<br />
67
Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />
Geçen yılın aynı dönemine göre kasaya giriş <strong>ve</strong> kasadan çıkışlarda<br />
%60’lık bir artış söz konusu olmuştur. Yılın ilk 4 ayında<br />
tasarruf bankalarından halkın kullandığı para miktarı 7.6 milyar<br />
Manat olup, bakiye tasarruf 51.2 milyar Manat seviyesinde<br />
kalmıştır. 1997’nin ilk 3 ayında dış ticaret hizmetlerinin toplam<br />
hacmi 286.6 milyon $ (ithal işlemleri 167.2 milyon $, ihraç işlemleri<br />
119.4 milyon $ )’dır. Dış ticaret hizmetlerinin türleri yük<br />
taşınması, yolcu taşınması, turizm, telekomünikasyon hizmetleri,<br />
hükümetler arası hizmetler vb.’dir.<br />
Yılın ilk 3 ayında ülke ekonomisine 141.2 milyon $’lık yabancı<br />
sermaye konulmuş olup, 1996’nın aynı dönemine nispeten<br />
yabancı sermaye girişinde %75’lik bir artış meydana gelmiştir.<br />
1997’nin ilk 3 ayında iş arayan <strong>ve</strong> her hangi bir işte çalışmak<br />
isteyenlerin sayısı 451.3 bin kişidir. Bunlardan 34.7 bini işsiz<br />
kabul edilmiştir. 1997 Mart ayında ülkede işsizlik oranı %1.2<br />
olarak hesaplanmıştır. Mart ayında işe müracaat eden 115.1 bin<br />
kişiden 935 kişiye iş temin edilmiştir. Ülkede Nisan ayı itibariyle<br />
işsizlik ücreti alan işsizlerin toplamı 4243 kişidir. Bu miktar<br />
işsiz hesap ed<strong>ile</strong>nlerin %12.2’sidir. Ortalama işsizlik ücreti<br />
12.617 Manat olup, bu da Mart ayında işç<strong>ile</strong>rin aldığı ortalama<br />
aylığın %11’ini teşkil etmektedir.<br />
Nisan 1997’de ortalama aylık ücret geçen yıla göre %39.3 artarak<br />
117 bin Manat olmuştur. En yüksek ortalama aylık inşaat,<br />
ulaştırma, taşımacılık, sanayi müesseseleri, bankacılık <strong>ve</strong> devlet<br />
sigorta şirketlerinde gerçekleşmiştir. Tarım <strong>ve</strong> orman ürünleri sanayii,<br />
beden terbiyesi <strong>ve</strong> sosyal hizmet kurumlarında aylık ücretler<br />
ülke endekslerinin altında kalmaktadır. Cari yılın Ocak-Nisan<br />
aylarında halkın nominal parasal gelirleri 3.529.9 milyar Manat,<br />
harcamaları ise 3.586,7 milyar Manat olmuş <strong>ve</strong> geçen yılın ilk 4<br />
ayına göre tasarruflar %37.5, harcamalar da %39.4 oranında artmıştır.<br />
Halkın reel parasal geliri %30.3 oranında artmıştır. Her<br />
68
Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />
bir şahsa ortalama olarak 464.4 bin Manat gelir düşmüştür. Gelirlerin<br />
%83.7’si mal <strong>ve</strong> hizmet alımlarına, kalan kısmı da zorunlu<br />
ödemeler <strong>ve</strong> döviz tasarruflarına ayrılmıştır. Bu dönemde<br />
harcamalar gelirlerden 56.8 milyar Manat fazla olmuştur. Harcamaların<br />
tasarruflardan fazla olan kısmı borçlanma yoluyla temin<br />
edilmektedir. Ülkede pazar ekonomisine geçiş için gerekli<br />
olan hukuki alt yapının oluşturulması süreci süratle devam etmektedir.<br />
Cumhurbaşkanı Sn. Haydar ALİYEV tarafından imzalanarak<br />
yürürlüğe giren “Azerbaycan Cumhuriyeti’nde Özel<br />
<strong>ve</strong> Tüzel Kiş<strong>ile</strong>rin Döviz Hesaplarının Düzeni Hakkında Geçici<br />
Kurallar”, “İhale Yasasının Uygulanması <strong>ile</strong> İlgili Ferman”, “Sosyal<br />
Sigorta Kanunu”, “Özelleştirme Çeklerinin Halka Dağıtılması<br />
İle İlgili Ferman”, “İlaç <strong>ve</strong> Eczacılık Faaliyetleri Hakkında<br />
Ferman”, “Gelir Vergisi Kanunu”, “Toptancı <strong>ve</strong> Perakendec<strong>ile</strong>rin<br />
Faaliyetleri Hakkında Kanun”, “Yabancı Sermaye Kanununda<br />
Yapılan Değişiklikler ” gibi kanunlar ülkenin dışa açılmasında<br />
<strong>ve</strong> serbest pazar ekonomisinde gerekli olan diğer düzenlemeler<br />
hayata geçirilmektedir.<br />
Ülkede özelleştirme faaliyetleri süratle devam etmektedir.<br />
1997 Ocak-Mart döneminde özelleştir<strong>ile</strong>n konutların sayısı geçen<br />
yıla göre %34 artarak 8 bine ulaşmıştır. Özelleştir<strong>ile</strong>n binaların<br />
%11’i kamu kurum <strong>ve</strong> kuruluşlarına aittir. Özelleştir<strong>ile</strong>n<br />
binaların 3/4’ü Bakü’de, %7’si Sumgayıt’ta, %4’ü Gence’de,<br />
%4’ü de Mingeçevirde bulunmaktadır.<br />
2. 2. AZERBAYCAN - TÜRKİYE İLİŞKİLERİ<br />
1997’nin ilk 3 ayında Azerbaycan’ın Türkiye <strong>ile</strong> olan dış ticareti<br />
45 milyon $ civarında olmuştur (ithalat 38 milyon $, ihracat 7<br />
milyon $). 1996’nın aynı döneminde toplam dış ticaret hacmi 53<br />
milyon $ (ithalat 44 milyon $, ihracat 9 milyon $)’dır. İki ülke<br />
69
Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />
arasındaki dış ticaretin düşmesinin en büyük sebebi gümrüklerdeki<br />
yüksek <strong>ve</strong>rgi oranlarıdır. Türkiye’nin Azerbaycan’a ihraç<br />
ettiği ürünler arasında gıda maddeleri ilk sırayı almaktadır. İhraç<br />
ürünlerimiz; un <strong>ve</strong> unlu mamuller, eczacılık ürünleri, margarin,<br />
buğday, zeytinyağı, ay çiçek yağı, süt <strong>ve</strong> süt mamulleri,<br />
yumurta, makarna, bira, patates, küp <strong>ve</strong> toz şeker, çikolata <strong>ve</strong><br />
şekerleme ürünleri, mey<strong>ve</strong> suları, peynir, bisküvi, hazır deri mamulleri,<br />
trikotaj ürünleri, sentetik deterjanlar, sabun, duvar kağıtları,<br />
sıhhi tesisat malzemeleri, tekstil sanayii için makinalar,<br />
lastik <strong>ve</strong> plastikten mamul eşya, beyaz eşya, telekomünikasyon<br />
ürünleri, elektrik enerjisi v.b.’dir.<br />
Azerbaycan’dan ithal ettiğimiz başlıca mallar arasında ham<br />
alüminyum, pamuk, poliet<strong>ile</strong>n, ham deri, pamuk ipliği, yün, ham<br />
bakır, alkollü içk<strong>ile</strong>r <strong>ve</strong> fosfatlı gübreler yer almaktadır. Bunun<br />
dışında başta bavul ticareti olmak üzere iki ülke arasındaki kayıt<br />
dışı dış ticaret işlemlerinin daha büyük boyutlarda olduğunu<br />
söyleyebiliriz. Azerbaycan’la ikili <strong>ekonomik</strong> <strong>ve</strong> ticari ilişk<strong>ile</strong>rimizin<br />
geliştirilmesi yönünde çeşitli tarihlerde bir çok protokol<br />
<strong>ve</strong> anlaşma imzalanmıştır. Bunlar arasında yatırımcılarımız<br />
açısından önem taşıyan “Yatırımların Karşılıklı Teşviki <strong>ve</strong> Korunması<br />
Hakkında Anlaşma” <strong>ve</strong> “Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Arasında<br />
Çifte Verg<strong>ile</strong>ndirmenin Önlenmesi Anlaşması”dır. Bu anlaşmalardan<br />
ilki 31 Temmuz 1996 tarihinden itibaren, diğeri ise<br />
1 Ocak 1998 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiştir. Geçiş döneminde<br />
olan <strong>ve</strong> yatırıma ihtiyacı bulunan Azerbaycan’a Türk<br />
sermayesinin katkısı önemli boyutlardadır 38 .<br />
Azerbaycan’ın 2000 yılında da en fazla ithalat yaptığı 2.ülke<br />
Türkiye olmuştur. 2000 yılında toplam ithalatının % 11’ini, toplam<br />
ihracatının ise % 6’sını Türkiye <strong>ile</strong> gerçekleştirmiştir. 1991<br />
38 T.C.; BAŞBAKANLIK; TÜRK İŞBİRLİĞİ VE KALKINMA İDARESİ BAŞKAN-<br />
LIĞI; AZERBAYCAN CUMHURİYETİ; http://www.tika.gov.tr, 20 Aralık, 2004<br />
70
Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />
yılından itibaren gelişen <strong>siyasi</strong> <strong>ve</strong> <strong>ekonomik</strong> ilişk<strong>ile</strong>re paralel olarak<br />
artan dış ticaret hacmimiz ülkemiz lehine fazla <strong>ve</strong>rmektedir.<br />
Ancak, 1998 yılında yaşanan Rusya krizi sonrası Rublenin<br />
devalüe edilmesinin de etkisi <strong>ile</strong> Rus malları Azerbaycan pazarında<br />
mutlak fiyat avantajı sağlamış <strong>ve</strong> halkın gelir seviyesinin<br />
de düşük olması sebebiyle fiyatı, talebi belirleyici en önemli kriter<br />
haline getirmiştir. Bu gelişmelerin sonucu olarak, ülkemizden<br />
gelen mallara olan talep azalmıştır. Bu durum, Azerbaycan’da iş<br />
yapan iş adamlarımızı da doğrudan etk<strong>ile</strong>miştir.<br />
1999 yılında Azerbaycan <strong>ile</strong> olan ticaretimizde geçmiş yıllara<br />
göre düşme görülmüştür. 1996, 1997 <strong>ve</strong> 1998 yıllarında en<br />
fazla ithalatın yapıldığı ülke Türkiye iken, 1999 <strong>ve</strong> 2000 yıllarında<br />
Rusya’dan sonra ikinci sırada yer almıştır. İhracatımızın<br />
düşmesinde önemli etkenlerden biri de müteahhit firmalarımızın<br />
üstlenmiş oldukları taahhüt işlerinin büyük ölçüde tamamlanmış<br />
olması <strong>ve</strong> yeni büyük projelerin başlamamasıdır. 2001 <strong>ve</strong><br />
2002 yıllarında ihracatımı yeniden artmaya başlamıştır.<br />
1992-2000 yılları arasında Türkiye <strong>ile</strong> Dış Ticareti (Milyon $) 39<br />
1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002<br />
İthalatı 216.8 179.7 220.1 142.4 128.4 148.1 156.1<br />
İhracatı 39.7 41.3 135.8 69.0 104.9 67.3 83.3<br />
Denge -177.1 -138.4 - 84.3 -73.4 -23.5 -80.785 -72<br />
Azerbaycan’dan İthal Ettiğimiz Başlıca Mallar:<br />
Dizel yakıtı, pamuk, ham petrol, poliet<strong>ile</strong>n, deri, alkollü içecekler,<br />
ham alüminyum, benzindir.<br />
39 Kaynak: T.C.DTM-Bakü T.Müş. 1999, 2000 yılları raporları, Azerbaycan Devlet<br />
İstatistik Komitesi yayınları<br />
71
Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />
Azerbaycan’a İhraç Ettiğimiz Başlıca Mallar:<br />
Buğday unu, eczacılık ürünleri, sentetik deterjanlar, elektrik<br />
enerjisi, binek otomobilleri, akümülatör, otomobil lastikleri,<br />
mobilya, inşaat malzemeleri, duvar kağıtları, sıhhi tesisat malzemeleri,<br />
tekstil sanayi için makine <strong>ve</strong> teçhizat, deri giyim eşyası,<br />
kozmetik ürünleri, trikotaj ürünleri, lastik <strong>ve</strong> plastikten<br />
mamul eşya, televizyon, buzdolabı vs., cam kaplar, alüminyum<br />
profil, adi metallerden eşya, ağaç imali için makinalar, telekomünikasyon<br />
teçhizatı, kablolar, elektrik malzemeleri, kırtasiye<br />
malzemeleri, hazır giys<strong>ile</strong>r, margarin, buğday, zeytinyağı, ay çiçek<br />
yağı, tereyağı, soya yağı, gıda sanayi için makine <strong>ve</strong> teçhizat,<br />
çay, konser<strong>ve</strong>, salça, dondurma, sebze (patates <strong>ve</strong> soğan),<br />
yumurta <strong>ve</strong> tavuk eti, maden suyu, alkolsüz içk<strong>ile</strong>r, bira, makarna,<br />
küp <strong>ve</strong> toz şeker, çikolata <strong>ve</strong> şekerleme ürünleri, mey<strong>ve</strong><br />
suları, peynir, bisküvi.<br />
Azerbaycan’da Mevcut Türk Yatırımcıları:<br />
Azerbaycan bir çok avantajları <strong>ile</strong> Türk İşadamları tarafından<br />
yatırım <strong>ve</strong> ticari faaliyet göstermek açılarından tercih ed<strong>ile</strong>n<br />
bir ülkedir. Bu itibarla bir çok Türk şirketi Azerbaycan’da<br />
müşterek müessese kurmuşlar, şube <strong>ve</strong>ya temsilcilik açmışlardır.<br />
Azerbaycan’da Kurulu Türk Şirketlerinin Sayısı<br />
<strong>ve</strong> Statülerine Göre Dağılımı 40<br />
Statüsü 1991-1995 1996 1997 1998 1999 2000 Toplam<br />
Müşterek Müessese 394 72 78 67 33 16 660<br />
%100 Türk Sermayeli Şirket 176 65 116 126 42 36 561<br />
Temsilcilikler 29 8 21 23 17 8 106<br />
TOPLAM 599 145 215 216 92 60 1.327<br />
40 Kaynak: T.C.DTM-Bakü Ticaret Müşavirliği 1999, 2000 yılı raporu,<br />
72
Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />
Değişik alanlarda faaliyet gösteren Türk firmalarının büyük<br />
bir kısmı ticaret yapmakta <strong>ve</strong>ya küçük <strong>ve</strong> orta ölçekli yatırımı<br />
tercih etmektedir. Bu firmaların faaliyet alanları; petrol,<br />
telekomünikasyon, bankacılık <strong>ve</strong> sigortacılık, gıda malları imalatı,<br />
eğitim, basın-yayın, tekstil <strong>ve</strong> konfeksiyon, taşımacılık, otomotiv,<br />
orman ürünleri, demir-çelik, demir dışı metaller, inşaat<br />
malzemeleri <strong>ve</strong> müteahhitlik hizmetleri gibi sektörlerdedir. Türk<br />
şirketleri, Azerbaycan’ın serbest piyasa ekonomisine geçişinde,<br />
doğrudan <strong>ve</strong> dolaylı olarak, tecrübeleriyle önemli rol oynamaktadırlar.<br />
2000 yılı sonu itibariyle % 100 Türk sermayeli, müşterek<br />
müessesse, şube <strong>ve</strong>ya temsilcilik olarak yaklaşık 1.327 adet<br />
Türk şirketi, Azerbaycan’da resmi kuruluş işlemlerini yaparak<br />
tüzel kişilik kazanmıştır. Bu şirketlerden önemli bir bölümü faaliyetlerini<br />
devam ettirememektedirler. Azerbaycan’da halen değişik<br />
sektörlerde toplam 600 civarında Türk şirketi faaliyet göstermektedir.<br />
Türk firmalarının Azerbaycan’da gerçekleştirdikleri<br />
yatırımların miktarının 1,5 milyar $ civarında olduğu tahmin<br />
edilmekte <strong>ve</strong> yaklaşık 30.000 kişi istihdam edilmektedir.<br />
Ülkede petrol dışı yabancı sermaye yatırımlarında Türkiye<br />
birinci sırada yer almaktadır. Azerbaycan’ın sahip olduğu rezervleri<br />
işletmek amacı <strong>ile</strong> bugüne kadar oluşturduğu yirmi adet uluslararası<br />
konsorsiyumun dördünde TPAO pay sahibidir (Azeri-<br />
Çırak-Güneşli sahasında % 6.75, Şah Denizi Sahasında % 9,<br />
Kürdaşı Sahasında %5 <strong>ve</strong> Araz-Alov-Şark Sahasında %10-Offshore).<br />
Ayrıca, iki özel Türk şirketinin ( PET Holding <strong>ve</strong> Atilla<br />
Doğan İnş Ltd.) Azerbaycan Devlet Petrol Şirketi (SOCAR) <strong>ile</strong><br />
oluşturdukları müşterek müesseseler karada petrol çıkarmaktadırlar<br />
(Mişovdağ <strong>ve</strong> Hilli Babazanan sahaları). Azerbaycan’da<br />
irili ufaklı 50’den fazla Türk Müteahhitlik firmasının üstlenmiş<br />
olduğu toplam taahhüt miktarı yaklaşık 650 milyon Dolardır.<br />
Bakü Uluslararası Havalimanı <strong>ve</strong> A.C. Merkez Bankası binası<br />
73
Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />
gibi önemli prestij binalarının yer aldığı işlerin büyük kısmı<br />
başarıyla tamamlanarak teslim edilmiştir. Bu sektörde yaklaşık<br />
3000 kişi istihdam edilmekte olup, bunların % 70’i Azeri vatandaşıdır.<br />
Bankacılık sektöründe faaliyet gösteren Türk sermayeli<br />
5 banka <strong>ve</strong> 3 sigorta şirketi bulunmaktadır.<br />
Türk Eximbank tarafından Azerbaycan Cumhuriyetine açılan<br />
250 Milyon ABD Dolarlık krediden 91.7 milyon ABD Dolarlık<br />
kısmı kullanılmıştır. İhracatın finansmanına yönelik 100<br />
milyon ABD Dolarlık kredinin yanı sıra, 150 milyon ABD Dolarlık<br />
proje kredisi çerçe<strong>ve</strong>sinde; elektrikli ev aletleri tesisi, ekmek<br />
fırınları <strong>ve</strong> havaalanı renovasyonu finanse edilmiştir. Geri<br />
ödeme problemleri nedeniyle 08.08.1996 tarihinde toplam 74.8<br />
milyon ABD Dolarlık Borç Erteleme Anlaşması imzalanmıştır.<br />
İmzalanan hükümetler arası protokol gereği, 48.7 milyon<br />
ABD Dolarlık tutar devlet borcuna dönüştürülmüş olup, halen<br />
geri ödeme problemleri sürdüğünden, bakiye 29.3 Dolarlık tutarın<br />
yeniden ertelenmesine ilişkin çalışmalar devam etmektedir.<br />
Ayrıca Türk Eximbank tarafından Nahçıvan’a 19.63 milyon<br />
dolarlık kredi açılmış <strong>ve</strong> kullandırılmıştır.<br />
2. 3. AZERBAYCAN’DA FAALİYET GÖSTEREN TÜRK<br />
YATIRIMCILARI<br />
Azerbaycan’da faaliyet gösteren firmalar arasında sayı çokluğu<br />
<strong>ve</strong> sektör çeşitliliği itibariyle en çok Türk firmaları mevcuttur.<br />
1991 yılından itibaren Azerbaycan’a yatırım için gelen Türk firmaları<br />
petrol, inşaat, telekomünikasyon, bankacılık, sigortacılık,<br />
ulaştırma, nakliyat, gıda maddeleri alım-satımı, tekstil, mobilya,<br />
dekorasyon, basın-yayın <strong>ve</strong> matbaacılık, inşaat malzemeleri satışı,<br />
konfeksiyon, unlu mamuller, çeşitli hizmet üretimi, mali <strong>ve</strong><br />
hukuki danışmanlık, makine imalat, kırtasiye, orman ürünleri,<br />
74
Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />
çay paketleme, akü imalatı, metal işleme gibi konularda faaliyet<br />
göstermektedirler.<br />
1997 Nisan ayı sonu itibarıyla Azerbaycan’da 400 adet %100<br />
yabancı sermayeli müstakil firma , 520 müşterek müessese <strong>ve</strong><br />
50 temsilcilik resmi olarak kurularak kayıttan geçmiştir. Halen<br />
faaliyette bulunan müstakil firma, müşterek müessese <strong>ve</strong> temsilcilik<br />
sayısı 550 civarında olup, diğerleri faal durumda değildir.<br />
1997 yılının Nisan ayı itibariyle Azerbaycan’da Türk firmalarının<br />
koymuş oldukları yabancı sermaye miktarı toplam 1 milyar<br />
$ civarındadır. Resmi rakamların fiili rakamdan az görünmesinin<br />
sebepleri ise her hangi bir şirket kurmadan faaliyet gösteren<br />
firmaların bulunması, firmaların daha çok <strong>ve</strong>rgi <strong>ve</strong> rüsum<br />
ödememek için kuruluş sermayelerini düşük göstermeleridir.<br />
Zengin yeraltı <strong>ve</strong> yerüstü kaynakları bulunan, kalifiye iş<br />
gücüne sahip <strong>ve</strong> ülkemize çok yakın olan, dil avantajı bulunan<br />
Azerbaycan’a daha çok yatırım yapılamamasının en büyük sebepleri<br />
hukuki alt yapının <strong>ve</strong> yasal düzenlemelerin eksik olmasıdır.<br />
Bilindiği üzere, Türkiye-Azerbaycan Karma Ekonomik Komisyonu<br />
(KEK) I. toplantısı 25-26 Şubat 1997 tarihleri arasında<br />
Ankara’da toplanmıştır. Toplantı protokolünde ticari ilişk<strong>ile</strong>r (genel<br />
durum, ticaret heyeti, fuar <strong>ve</strong> serg<strong>ile</strong>r, Bakü <strong>ve</strong> Nahçıvan’da<br />
iş merkezleri kurulması konuları, Eximbank kred<strong>ile</strong>ri, buğday<br />
sevkıyatı, bankacılık) sanayi alanında işbirliği çerçe<strong>ve</strong>sinde<br />
enerji işbirliği, petrol boru hattı, petrol <strong>ve</strong> doğalgaz arama faaliyetleri,<br />
elektrik enerjisi, madencilik, müteahhitlik, serbest bölgeler;<br />
ulaştırma <strong>ve</strong> haberleşme alanlarında kara, hava <strong>ve</strong> demir<br />
yolu ulaştırmaları, telekomünikasyon, eğitim, çevre, sağlık gibi<br />
konularda görüş birliğine varılmıştır 41 .<br />
41 George Asanishvili; Ist International Silk Road Symposium on Media News; “24<br />
SAATI”, 26 June, 2003, Scientific and political aspects of the “Great Silk Road”<br />
75
Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />
25-27 Mart 1997 tarihleri arasında Devlet Bakanı Sn. Ayfer<br />
YILMAZ Başkanlığında Ege İhracatçı Birlikleri’nin organizasyonu<br />
<strong>ile</strong> “Bakü’de Türkiye-Azerbaycan Yatırım <strong>ve</strong> İşbirliği<br />
İmkanları” konusunda ortak seminer <strong>ve</strong> işadamlarının karşılıklı<br />
görüşmeleri gerçekleştirilmiştir. Türkiye’den <strong>ve</strong> Azerbaycan’dan<br />
120’den fazla işadamının görüş alış-<strong>ve</strong>rişinde bulunduğu seminer<br />
iki ülke arasındaki <strong>ekonomik</strong>, ticari <strong>ve</strong> kültürel işbirliği fırsatlarını<br />
geliştirmede önemli katkılar sağlamıştır. Azerbaycan<br />
Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sn. Haydar ALİYEV’in 5-9 Mayıs<br />
1997 tarihleri arasında Türkiye’ye yaptığı resmi ziyaret her<br />
iki ülkede geniş yankılar yaratmış, ülkelerimiz arasındaki dostluk<br />
<strong>ve</strong> işbirliği imkanlarının daha da geliştirilmesi çerçe<strong>ve</strong>sinde<br />
önemli merhaleler kaydetmiştir.<br />
Forum Fuarcılık <strong>ve</strong> Geliştirme A.Ş. tarafından 14-18 Mayıs<br />
1997 tarihleri arasında Bakü’de ikinci defa organize ed<strong>ile</strong>n<br />
“TURKISH EXPO ‘97 BAKÜ; TÜRK TİCARET VE SANAYİ<br />
ÜRÜNLERİ FUARI” düzenlenmiştir. Fuarın açılış törenine,<br />
T.C. Bakü Büyükelçimiz Sn. O. Faruk LOĞOĞLU, Azerbaycan<br />
Cumhuriyeti Başbakanı Sn. Artur RESİZADE, Dış Ekonomik<br />
İlişk<strong>ile</strong>r Bakanı Sn. Kudret GULİYEV <strong>ve</strong> Ticaret <strong>ve</strong> Sanayi<br />
Odası Başkanlığı yetkil<strong>ile</strong>ri <strong>ile</strong> çok sayıda Azerbaycan Makamları,<br />
Azerbaycanlı <strong>ve</strong> Türk işadamları <strong>ve</strong> basın mensupları iştirak<br />
etmişlerdir. “TURKISH EXPO ‘97” Fuarı’na toplam 92<br />
firma <strong>ve</strong> kuruluş katılmıştır. Fuarda gıda maddeleri (un, yağ,<br />
yumurta, makarna, fındık, çay), temizlik ürünleri, otomobil yedek<br />
parçaları, mobilya, konfeksiyon, <strong>ile</strong>tişim ürünleri, kırtasiye<br />
malzemeleri, inşaat malzemeleri, tarım makinaları, sıhhi tesisat<br />
malzemeleri, ayakkabı vb. serg<strong>ile</strong>nmiştir42 .<br />
42 http://www.foreigntrade.gov.tr/DUNYA/RAPOR/baku/azerbay.htm ; 7 Aralık,<br />
2004<br />
76
Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />
2. 4. AZERBAYCAN - TÜRKİYE TOHUM ÜRETİM VE<br />
ARAŞTIRMASI İŞLETMESİ PROJESİ<br />
Azerbaycan’daki zengin tarım alanları <strong>ve</strong> geniş çeşitliliğe sahip<br />
iklim bölgeleri geniş çeşitlilikte ürün yetiştirilmesini mümkün<br />
kılmaktadır. Tarım, Azerbaycan’ın ekonomisinde gelişim <strong>ve</strong> yatırım<br />
için ikinci önemli kolu oluşturmaktadır. Azerbaycan’da yeryüzünde<br />
mevcut 13 iklimsel bölge türünün 9’u mevcuttur. Bu<br />
çeşitlilik subtropik iklimden tundra iklimine kadar uzanmaktadır.<br />
Bu durum geniş çeşitlilikte, kaliteli <strong>ve</strong> işlenmeye değer ürün<br />
elde edilmesini mümkün kılmaktadır. Fakat diğer yeni cumhuriyetler<br />
gibi, tarım halen yeni market ekonomisi geçiş sürecinin<br />
sıkıntılarını yaşamaktadır.<br />
Azerbaycan, çoğu 40 000 km’den daha uzun kanal <strong>ve</strong> borularla<br />
sulanabilmekte olan yaklaşık 6,5 milyon ha ekili alana sahiptir.<br />
1998 istatistiklerine göre, kırsal kesimde yaşayan nüfus<br />
sayısı 3 600 000’dir. Bu nüfusun 871 600’ü resmi istihdam <strong>ile</strong><br />
tarımsal faaliyetlerde bulunmaktadır. Araz<strong>ile</strong>rin özel mülkiyeti,<br />
Sovyetlerin Azerbaycan’ı işgal ettiği 1920 tarihinde sona ermiştir.<br />
Bu tarihten sonra tarım araz<strong>ile</strong>ri kolhoz (kollektif işletmeler)<br />
<strong>ve</strong> sovhoz (devlet işletmeleri) adı <strong>ve</strong>r<strong>ile</strong>n devlet mülkiyeti esasına<br />
dayalı tarımsal kooperatiflerle idare edilmeye başlanmıştır.<br />
Bu dönemde, nerede hangi ürünlerin üret<strong>ile</strong>ceği <strong>ve</strong> bu ürünlerin<br />
hasat edildikten sonra nereye gönder<strong>ile</strong>ceği Sovyet liderler tarafından<br />
dikte edilmekteydi. Daha sonra Azerbaycan’ın tarımsal<br />
açıdan <strong>ve</strong> özellikle de mey<strong>ve</strong> <strong>ve</strong> sebze yetiştiriciliği yönlerinden<br />
olağanüstü bir potansiyele sahip olduğu keşfedilmiştir. Lankaran<br />
yöresi özellikle lahana, domates <strong>ve</strong> biber üretimi için çok el<strong>ve</strong>rişlidir.<br />
Bu yöre ülkenin güney sınırında İran’a yakın bölgede<br />
bulunmaktadır. Bu yöre geçmişte çok <strong>ve</strong>rimli olduğunda “Tüm<br />
Birliğin Bahçesi” olarak adlandırılmaktaydı. Ayrıca, Guba, Haçmaz<br />
<strong>ve</strong> Masallı yörelerindeki kolhoz <strong>ve</strong> sovhozlarda da sebzecilik<br />
77
Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />
büyük bir öneme sahip idi. Toplam olarak Azerbaycan, 500 000<br />
- 600 000 ton sebzeyi Birlik Fonu’na göndermekteydi.<br />
Azerbaycan için pamuk endüstrisi de büyük bir öneme sahiptir.<br />
1970’ler <strong>ve</strong> 1980’lerde her yıl yaklaşık bir milyon ton civarında<br />
pamuk üretilmekteydi. Ancak, dünya piyasalarındaki<br />
pamuk fiyatlarının düşüşüne bağlı olarak günümüz üretimi oldukça<br />
büyük miktarlarda azalmıştır. Azerbaycan’daki tahıl üretimi<br />
esasen Sovyet döneminde büyük bir artışa geçerek 1970 <strong>ve</strong><br />
1980’lerde yıllık bir milyon tona kadar ulaşmıştır. Ayrıca, birim<br />
alandan elde ed<strong>ile</strong>n ürün miktarı da 1913 <strong>ve</strong> 1970 arasında üç<br />
kattan fazla artış göstermiştir. Sovyet yönetimi Azerbaycan’daki<br />
tahıl üretimini daha <strong>ile</strong>ri seviyelere götürmek yerine şarap endüstrisi<br />
üzerinde durmayı tercih etmiştir. Azerbaycan’da üretimden<br />
kes<strong>ile</strong>n tarım ürünlerinden birisi de pirinçtir. Pirinç,<br />
Azerbaycan’da geleneksel olarak <strong>ve</strong> uzun yıllardır bazı güney<br />
bölgelerde (Masallı, Lankaran, Şeki) <strong>ve</strong> kuzeydeki Gagavuz dağlarının<br />
eteklerinde yetiştirilmekteydi. Sovyet liderler SSCB’nin<br />
diğer cumhuriyetlerinde çok fazla pirinç üretildiğini <strong>ve</strong> bu nedenle<br />
de Azerbaycan’da üretimine gerek olmadığını bildirerek<br />
pirinç üretimini durdurmuştur.<br />
1970’lerde Komünist Parti <strong>ve</strong> bakanlar kurulu Azerbaycan<br />
tarımının özellikle şaraplık üzüm üretimi yönünde geliştirilmesi<br />
için girişimlere başlamışlardır. Mevcut sermayenin çoğu<br />
tren yolları <strong>ve</strong> sulama borularının döşenmesine ayrılarak yaklaşık<br />
70 000 - 80 000 hektar arazi şaraplık üzüm üretimine açılmıştır.<br />
Bu amaçla planlan hedef <strong>1990</strong>’dan itibaren yıllık 3 milyon<br />
ton üzüm üretimi sağlamaktı. 1982 yılında üretim alanlarını<br />
çok fazla genişletmeden <strong>ve</strong> <strong>ve</strong>rim düzeyini artırarak yıllık 2,1<br />
milyon tona ulaşılmıştır.<br />
78
Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />
Sovyet rejimi zamanında yukarıda bahsed<strong>ile</strong>n politikaların<br />
ışığında Azerbaycan’da rejimin gerekli gördüğü üç tarımsal üretim<br />
kolu geliştirilmiştir:<br />
*Pamuk üretimi<br />
*Şarap üretimi<br />
*Sebze üretimi<br />
Bu ürünlerin çok az bir kısmı Azerbaycan’da tutulmaktaydı.<br />
Örneğin, üret<strong>ile</strong>n pamuk Rusya’ya gönderilmekte <strong>ve</strong> Ruslar bunları<br />
işleyerek elbise üretmekteydi. Tabii bu işten elde ed<strong>ile</strong>n büyük<br />
karlar da Ruslara kalmaktaydı. Moskova Azerbaycan’ı her<br />
zaman bağımlı kılarak kendi bünyesi içerisinde tutmaya çalışmıştır.<br />
Azerbaycan her yıl Birlik Fonundan ortalama 1 200 000<br />
ton süt <strong>ve</strong> süt ürünleri <strong>ile</strong> 35 000 - 40 000 ton et <strong>ve</strong> et ürünleri<br />
almaktaydı. Çünkü Azer<strong>ile</strong>re kendi hayvanlarını kend<strong>ile</strong>ri yetiştirmek<br />
için gerekli olan hayvan yemi üretimi izni Sovyet yönetimince<br />
<strong>ve</strong>rilmemekteydi. Bu sözde planlı ekonomi mazeretiyle<br />
Moskova Azer<strong>ile</strong>rin hayvan yetiştirme hakkını elinden almıştır.<br />
Bunun sonucu olarak Azer<strong>ile</strong>r diğer Sovyet Cumhuriyetlerine<br />
oranla çok daha az et <strong>ve</strong> süt ürünleri tüketmiştir. Örneğin<br />
Sovyetler Birliği’nin ortama kişi başına düşen yıllık et tüketimi<br />
65 kg iken Azerbaycan’da bu oran 37 kg civarında olmuştur.<br />
Azerbaycan’ın bağımsızlığına kavuşmasından sonra, parlamento<br />
1996’da devlet mülklerinin özelleştirilmesinin kolaylaştırılmasını<br />
sağlayan bir yasayı yürürlüğe koymuştur. Buna göre tarım<br />
araz<strong>ile</strong>ri kişisel mülklere ayrılarak devredilmiştir. Bağımsız<br />
Devletler Topluluğu içerisinde Azerbaycan bu sistemi uygulayan<br />
tek ülke olmuştur. Kazakistan, Özbekistan <strong>ve</strong> diğer Cumhuriyetlerde,<br />
araz<strong>ile</strong>r geçici kullanım için kira ya da leasing yoluyla <strong>ve</strong>rilmektedir.<br />
Traktör <strong>ve</strong> diğer tarımsal ekipmanlar mülkiyet paylaşım<br />
esasına göre çiftçi gruplarına devredilmiştir. Örneğin bir<br />
79
Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />
traktör 10 çiftçinin hizmetine sunulmak için <strong>ve</strong>rilmiştir. Traktöre<br />
ulaşamayan çiftçi diğerleriyle anlaşmak suretiyle traktörü<br />
kullanabilmektedir. Ancak makinaların artık iyiden iyiye eskimesi<br />
<strong>ve</strong> bakımsız kalması nedeniyle kullanım imkanı <strong>ve</strong> <strong>ve</strong>rimliliği<br />
sınırlanmaktadır. Azerbaycan Tarım Bakanlığı halkın<br />
makine alım gücünün de yeterli olmadığından hareketle, ülke<br />
genelinde 1996 itibariyle devlete ait hayvanların hemen hepsi<br />
(% 99.8 büyükbaş, % 98 küçükbaş) özel sektöre dağıtılmıştır.<br />
Kalan hayvanlar hükümet tarafından yetiştiricilik amaçları için<br />
kullanılmaktadır. Azerbaycan Tarım Bakanlığı <strong>ve</strong>r<strong>ile</strong>rine göre,<br />
bir milyonun üzerinde insan tarım arazisi sahibi olmuş <strong>ve</strong> çiftlik<br />
sayısı 30 000’e ulaşmıştır. Yeni tip çiftlikler, eski Sovyet tipi<br />
kollektif formlarda (kolhoz) oluşturulmaktadır.<br />
Azerbaycan Tarım Bakanlığı, kendi iç yapısına tarıma yönelik<br />
yeni bir devlet politikası çerçe<strong>ve</strong>sinde işlevsellik kazandırmayı<br />
planlamaktadır. Bakanlık içerisindeki bu yeni reformlar,<br />
Dünya Bankası, İslam Kalkınma Bankası <strong>ve</strong> EBRD gibi kuruluşlar<br />
<strong>ve</strong> diğer uluslararası finans kurumlarından alınan tavsiyeler<br />
ışığında başlatılmıştır. Ülkede Sovyet rejimi döneminde<br />
azaltılan ürünler tekrar üretim zemini kazanma aşamasındadır.<br />
Azerbaycan şu anda pirinç ihtiyacını İran, Brezilya <strong>ve</strong> Çin’den<br />
karşılamaktadır. Ancak ülkede yeniden pirinç ekimine başlanmış<br />
<strong>ve</strong> 1999’da 3 629 hektar 2000 yılında ise 4 437 hektar alanda pirinç<br />
üretimi yapılmıştır. Ülkenin <strong>ile</strong>riki dönemlerde pirinç üretimi<br />
açısından kendine yeter bir ülke haline gelmesi umulmaktadır.<br />
Sovyet rejiminin dağılmasından sonra Azerbaycan daha<br />
fazla tahıl üretimine yönelmiştir. Şu anda tümü kendi ihtiyaçlarında<br />
kullanılmak üzere yıllık 1,5 ton tahıl üretmektedir ancak<br />
yıllık ihtiyaç yaklaşık 2,5 ton civarındadır. Bu günlerde tahıl<br />
üretimini artırmak için şaraplık üzüm bağlarının buğday<br />
tarlalarına çevrilmesi yönünde bir eğilim gözlemlenmektedir.<br />
80
Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />
Üretiminin tekrar gündeme getirilmesi düşünülen bir başka<br />
ürün de şekerpancarıdır. Azerbaycan, Sovyet rejimi döneminden<br />
önce önemli miktarlarda şekerpancarı üretmekteydi. Ancak<br />
Ukrayna da bu ürünü üretmeye <strong>ve</strong> SSCB’nin tümünün ihtiyacını<br />
karşılamaya başlayınca Azerbaycan’da pancar üretimi<br />
yapmaya gerek kalmamıştır. Bağımsızlıktan sonra, Nahçıvan,<br />
Beylagan, Sabirabad, İmişli <strong>ve</strong> Salyan yörelerinde tekrar üretilmeye<br />
başlanmıştır. Bugün Azerbaycan yıllık yaklaşık 50 000<br />
- 60 000 ton pancar üretmektedir. Ancak ülkede şekerpancarını<br />
işleyecek fabrika bulunmamaktadır. Dolayısıyla, pancar sınır<br />
şehri Bilasuvar’dan İran’ın Ardabil şehrine gönderilmektedir.<br />
İran pancarı işleyip, işlenmiş ürün olarak Azerbaycan’a geri<br />
göndermektedir. Bu sistem Azeri tüketic<strong>ile</strong>r için şeker I çok pahalı<br />
hale getirmektedir. Bu nedenle ülkede şekerpancarı fabrikası<br />
kurulmasına ihtiyaç duyulmaktadır. Rejim değişikliğinden<br />
sonra ülkedeki karlı eğilimlerden birisi de büyükbaş hayvan yetiştiriciliğidir.<br />
Şu an ülkede geçmişle kıyaslandığında oldukça<br />
fazla et <strong>ve</strong> süt ürünleri bulunmaktadır. Bu üretimin hemen hepsi<br />
özel çiftliklerce sağlanmaktadır. 1996’daki özelleştirmeden sonra<br />
büyükbaş hayvan yetiştiriciliği artmış <strong>ve</strong> çiftç<strong>ile</strong>r bu sektörden<br />
para kazanmaya başlamıştır. Ayrıca ülkede süt ürünlerinin kalitesi<br />
de geliştirilmiştir. Şu an Azerbaycan şirketleri 15 çeşit süt<br />
mamulünü (yoğurt, kaşar, beyaz peynir, süt, vb.) üretmektedir.<br />
Halen fabrikaların çoğunun özelleştir<strong>ile</strong>memiş olması tarımsal<br />
gelişimin önündeki en büyük darboğazlardan biri durumundadır.<br />
Üretic<strong>ile</strong>r, ürettiklerinin tümünü alacak kiş<strong>ile</strong>r aramaktadır.<br />
Ürünlerinin bir kısmı henüz tazeyken markete sunabilmektedir.<br />
Ancak, kalan ürünün bozulmadan bir fabrika <strong>ve</strong>rilmesi<br />
güçlüğü yaşandığından ürün ziyan olmakta <strong>ve</strong> dolayısıyla da<br />
kar marjı düşmektedir.<br />
81
Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />
Şu an sadece bir kaç fabrika özelleştirilmiş <strong>ve</strong> işler vaziyettedir.<br />
Guba <strong>ve</strong> Saatli yöresindeki fabrikalar küçük paketler halinde<br />
çeşitli reçel <strong>ve</strong> marmelatlar üretmektedir. Lankaran’daki bir<br />
başka fabrika da salça üretmektedir. Bu üç yeni fabrika ürünlerini<br />
Japonya, Rusya, Belçika <strong>ve</strong> İsviçre gibi ülkelere ihraç etmektedir.<br />
Ayrıca çay işleme fabrikalarının da özelleştirilmesine<br />
ihtiyaç duyulmaktadır. Azerbaycan’ın çay üretimi 1970’lerde 34<br />
000 ton civarında iken bu miktar geçen zaman zarfında azalmış<br />
<strong>ve</strong> geçen yıl sadece 1 900 ton olarak gerçekleşmiştir. Bu durum<br />
kısmen ülkede çalışır vaziyette çay işleme fabrikasının bulunmayışından<br />
kaynaklanmaktadır. Ancak yakın zamanda Bakü’deki<br />
çay fabrikaları Türk şirketlerince satın alınmış <strong>ve</strong> çiftç<strong>ile</strong>r yeniden<br />
çay üretimine başlamıştır. Bu fabrikalarda işlenen Azeri<br />
çayı Türk <strong>ve</strong> Hint çayı <strong>ile</strong> karıştırılarak satışa sunulmaktadır.<br />
Geçmişteki yaşanan Dağlık Karabağ savaşı Azerbaycan’da büyük<br />
sıkıntılara neden olmuştur. Günümüzde Azerbaycan’ın %<br />
20 oranındaki arazisi Ermen<strong>ile</strong>r tarafından işgal edilmiş bulunmaktadır.<br />
Bu araz<strong>ile</strong>rin büyük kısmı da <strong>ve</strong>rimli tarım alanlarıdır.<br />
Örneğin, Fuzuli yöresinde yıllık 100 000 ton üzüm üretilmekteydi.<br />
Zangilan şehri üç üzüm işleme fabrikası <strong>ve</strong> 3000 hektar<br />
üzüm bağına sahipti. Aghdam pamuğu, Gubadli ise hayvancılığı<br />
<strong>ile</strong> meşhur bölgelerdi. Azerbaycanlılar bu yöreyi terk etmek<br />
zorunda bırakıldıklarında, yaklaşık 145 000 büyükbaş hayvanı<br />
da yörede bırakmışlardı.<br />
Ülkedeki çoğu yetiştirici <strong>ve</strong> üretici açısından en büyük problem,<br />
nakit para akışının olmayışı ya da sağlanamayışıdır. Çiftç<strong>ile</strong>rin<br />
ödünç para alacağı kredi birliği sistemleri henüz mevcut<br />
değildir. Tarım Bakanlığı her yörede kredi birlikleri oluşturma<br />
amacındadır. Ancak böylelikle tarımsal girdi alımlarındaki tıkanıklık<br />
ya da yetersizlik aşılabilir. Azerbaycan yukarıda bahsed<strong>ile</strong>n<br />
problemleri aştığında tarımsal açıdan geleceği parlak<br />
82
Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />
görünmektedir. Çünkü Azerbaycan’ın iklim <strong>ve</strong> toprak koşulları<br />
birinci kalitede ürününün yetiştirilmesini mümkün kılmaktadır.<br />
Şu anki geçiş döneminin ardından, üretim <strong>ve</strong>rimliliğinin artışı<br />
da kaçınılmaz olacaktır. Bahsedildiği üzere Azerbaycan’ın tarımsal<br />
alandaki sıkıntılarının başında tahıl üretiminin yetersizliği<br />
gelmektedir. 2000 yılında 1,5 milyon ton olan tahıl üretiminin<br />
2001 yılında 1,7 milyon tona yükselmesi hedeflenmektedir.<br />
Ancak bu artış henüz ülke ihtiyacı olan 2,5 milyon tonu karşılamaktan<br />
uzaktır. Tarım Bakanlığına ait tohumculuk enstitülerinde<br />
yeni tohum cinslerinin denenmesi <strong>ve</strong> üretimine yönelik<br />
faaliyetler sürmektedir. Ülke üretiminin isten<strong>ile</strong>n düzeye ulaşamamasındaki<br />
en büyük neden çoğu tohum çeşitlerinde isten<strong>ile</strong>n<br />
<strong>ve</strong>rim düzeyine ulaşılamamasıdır. Bunun da temel kaynağı mekanizasyon<br />
vasıtalarının ülke genelinde oldukça yetersiz <strong>ve</strong> eski<br />
olması, üretim gird<strong>ile</strong>rinin (tohumluk, ilaç v.b) yeterince temin<br />
ed<strong>ile</strong>meden ekim yapılmaya mecbur kalınmasıdır. Ülke genelinde<br />
yapılan incelemede aynı tohum cinsinde bazı bölgelerde 4<br />
ton/ha’ya ulaşan <strong>ve</strong>rim elde edildiği bazı yörelerde ise bu oranın<br />
1,5 ton/ha civarında seyrettiği gözlemlenmiştir43 .<br />
Bu incelemeler ışığında projenin temel hedefi Azerbaycan<br />
Tarım Bakanlığına bağlı olarak Bakü’nün 160 km kuzeyindeki<br />
Haçmaz Bölgesi’nde faaliyet gösteren <strong>ve</strong> eski adı 28 Mayıs Devlet<br />
Kent Teserrufatı Tahıl Tohumculuğu Müessesesi olan işletmenin<br />
örnek bir tahıl tohumculuğu işletmesi olması yönünde gerekli<br />
teknik yardımın sağlanması olmuştur. Bu sayede ülkede halen<br />
sıkıntısı çek<strong>ile</strong>n tahıl üretimindeki yetersizliğin giderilmesine<br />
yönelik somut adımların atılmasına olanak sağlanması amaçlanmıştır.<br />
Ayrıca, Türk tarım teknolojisinin Azerbaycan’da etkin<br />
tanıtımına olanak sağlanması da projenin bir diğer amacı olarak<br />
43 George Asanishvili; Ist International Silk Road Symposium on Media News; “24<br />
SAATI”, 26 June, 2003, Scientific and political aspects of the “Great Silk Road”<br />
83
Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />
belirlenmiştir. Söz konusu işletmeye TİKA tarafından 1996 yılında<br />
toplam 32 ton tahıl tohumluğu gönderilmiş <strong>ve</strong> bazı yerli<br />
tohumluklarımızın denenmesine imkan sağlanmıştır. Bu denemeler<br />
sonucunda ülkemize ait Dağdaş <strong>ve</strong> Gönen cinsi tohumlukların<br />
yöre koşullarına oldukça iyi adapte oldukları gözlemlenmiştir.<br />
Projenin yukarıda belirt<strong>ile</strong>n kısa vadeli hedeflerinin<br />
yanı sıra uzun vadede Türk tarım makinaları imalat sanayiimizin<br />
Azerbaycan’daki boş bulunan tarım makinaları pazarında<br />
önemli yer kazanması hedeflenmektedir. Şu an tarımsal kred<strong>ile</strong>ndirime<br />
sisteminin bulunmadığı Azerbaycan’da bu amaca yönelik<br />
girişimler Azerbaycan Makamları <strong>ve</strong> Uluslar arası kuruluşlarca<br />
sürdürülmektedir. Olası bir kred<strong>ile</strong>ndirime sisteminin<br />
oluşması halinde pazara en yakın ülke olan Türkiye’nin pazarda<br />
önemli bir paya sahip olması kaçınılmaz olacaktır. Bu nedenle<br />
bu yöndeki teknoloji aktarımı girişimlerine devlet-özel sektör<br />
işbirliği <strong>ile</strong> hız <strong>ve</strong>rilmesi gerekmektedir.<br />
Proje <strong>ile</strong> ilgili çalışmalara 2001 yılı Mart ayında Başkanlığımız<br />
Tarım Projeleri Koordinatörü Doç. Dr. H. Güçlü Yavuzcan<br />
başkanlığında oluşturulan bir heyetin Azerbaycan’a yaptıkları inceleme<br />
gezisi <strong>ile</strong> başlanmıştır. Bu gezi sırasında Haçmaz’daki 28<br />
Mai devlet Kent Teserrufatı Tahıl Tohumculuk Müessesesi Azeri<br />
yetk<strong>ile</strong>rle birlikte incelenmiş <strong>ve</strong> gerekli fizibilite raporları hazırlanmıştır.<br />
700 ha alana sahip olan işletmede şu an için Tahıl <strong>ve</strong><br />
baklagil üretimi yapılmaktadır. İşletmedeki tarımsal mekanizasyon<br />
araçlarının oldukça yetersiz kaldığı <strong>ve</strong> büyük bir çoğunluğunun<br />
<strong>ekonomik</strong> kullanım ömrünü tamamladığı tespit edilmiştir.<br />
Bu yetersizliği Azerbaycan’ın geneline yaymak mümkündür.<br />
Çünkü ülke genelinde çiftçiye yönelik bir kred<strong>ile</strong>ndirime sisteminin<br />
olmaması eldeki mevcut <strong>ve</strong> <strong>ekonomik</strong> ömrünü tamamlamış<br />
olan makinaların yen<strong>ile</strong>nmesini olanaksız hale getirmektedir.<br />
Ayrıca ortak makine kullanımına yönelik birlik ya da ringlerin<br />
84
Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />
kurulamaması da çiftç<strong>ile</strong>rin sermaye birleşimine giderek ortak<br />
hareket etmesini engellemektedir. İşletmede mevcut bulunan 25<br />
yıllık iki biçerdö<strong>ve</strong>rin de ortalama % 30-40 kayıpla çalıştığı göz<br />
önüne alındığında zaten girdi yetersizliğinden azalan üretimin<br />
oldukça düşük düzeylere indiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle işletmeye<br />
bir adet yeni biçerdö<strong>ve</strong>r alınması zaruri görülmüştür.<br />
İşletmedeki iki adet tohum temizleme <strong>ve</strong> sınıflandırma makinasının<br />
oldukça eski olup uygun şekilde temizleme <strong>ve</strong> ayırma<br />
yapamaz durumda olduğu tespit edilmiş <strong>ve</strong> <strong>ekonomik</strong> kullanım<br />
ömrünü doldurmuş olan bu makinaların yerine iki adet yeni selektör<br />
alınmasına karar <strong>ve</strong>rilmiştir.<br />
İşletme toprağı killi, ağır <strong>ve</strong> drenajı zayıf olan toprak sınıfındadır.<br />
Oldukça fazla yağış alan bölgede toprak iyice ağırlaşmakta<br />
<strong>ve</strong> bu nedenle de tarla tarımında daha büyük güçlü<br />
traktörlere ihtiyaç duyulmaktadır. Bu nedenle işletmeye TİKA<br />
tarafından alınacak olan traktörün 110 BG olması benimsenmiştir.<br />
İşletmede buluna traktörlerin hemen hepsinin tarla işlerinde<br />
kullanıldığı ancak bunların işletme giderleri <strong>ile</strong> bakım-onarım<br />
masrafları oldukça yüksek bedellere ulaştığı tespit edilmiştir. İşletmenin<br />
toprak işleme, ekim <strong>ve</strong> bakım makinaları açısından da<br />
zayıf durumda bulunduğu tespit edilmiştir. Mevcut <strong>ve</strong> <strong>ekonomik</strong><br />
ömrünü tamamlamış pullukların yerine bir adet dört gövdeli<br />
diskli, bir adet de dört gövdeli kulaklı pulluk alınması uygun<br />
görülmüştür. İşletme toprağının ağır killi yapıda olması <strong>ve</strong><br />
erken ilkbahar yağışları <strong>ile</strong> daha da ağırlaşması muhtemel olduğundan<br />
diskli pulluğun bu şartlar için daha uygun olacağı öngörülmüştür.<br />
Pulluğun yan ısıra diskaro, ekim makinası <strong>ve</strong> ilaçlama makinasına<br />
da ihtiyaç bulunduğu tespit edilmiştir. Yapılan incelemelerin<br />
sonuçları Azerbaycan Tarım Bakanlığı yetk<strong>ile</strong>ri <strong>ile</strong> ayrıntılı<br />
olarak tartışılmış <strong>ve</strong> sonuçta işletmenin TİKA’nın teknik<br />
85
Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />
katkısı <strong>ile</strong> yeni bir ad altında modernize edilmesi hususunda görüş<br />
birliğine varılmıştır. İşletmenin yeni ad altında kuruluş esaslarını<br />
düzenleyen protokol heyetlerce hazırlanmış <strong>ve</strong> 26.04.2001<br />
tarihinde Azerbaycan Tarım Bakanı <strong>ile</strong> TİKA Başkanı tarafından<br />
hazırlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu protokolle TİKA işletmede<br />
Azerbaycan Tarım Bakanlığı <strong>ile</strong> eşgüdümlü olarak denetim<br />
hakkına sahip olmuştur. Ayrıca hazırlanan protokolle projenin<br />
gerçek bir işbirliği ortamı sağlamasına da önem gösterilmiştir.<br />
TİKA’nın işletmeye yapacağı yardıma karşılık Azerbaycan Tarım<br />
Bakanlığı da işletmenin modernizasyonuna yönelik olarak<br />
işletme binasının revizyonu, çiftçi eğitim merkezi için gerekli<br />
ortamın temini <strong>ve</strong> <strong>ve</strong>r<strong>ile</strong>cek olan makinalar için kapalı hangar<br />
inşa edilmesi gibi yükümlülükleri üzerine almıştır. Ayrıca işlemenin<br />
modernizasyonu sonrası yapılacak olan açılışından sonra<br />
iki tarafın ortak katılımıyla oluşturulacak olan bir üst yürütme<br />
kurulu <strong>ile</strong> idare edilmesine de imkan sağlanmıştır.<br />
Altyapı çalışmaları tamamlanmasını müteakiben aşağıda belirt<strong>ile</strong>n<br />
tarım makinalarının TİKA tarafından temin ed<strong>ile</strong>rek işletmeye<br />
gönderilmesine karar <strong>ve</strong>rilmiştir.<br />
1.Biçerdö<strong>ve</strong>r<br />
2.110 BG traktör<br />
3.20 sıralı kombine ekim makinası<br />
4. Dört gövdeli kulaklı pulluk<br />
5. Dört gövdeli diskli pulluk<br />
6. 28 diskli asılır diskaro<br />
7. Çift diskli santrifuj gübre dağıtıcı<br />
8. Parmaklı çayır biçme makinası<br />
9. 8m. helezon götürücü<br />
10. 600 litrelik tarla pul<strong>ve</strong>rizatörü<br />
86
Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />
11. 2 tonluk elektrik motorlu tohum selektörü<br />
12. 2 tonluk dizel motorlu tohum selektörü<br />
Bu makinalardan biçerdö<strong>ve</strong>r <strong>ile</strong> 110 BG’lük traktörün ülkemizde<br />
yerli üretimi yapılmadığından dışarıdan temini yoluna<br />
gidilmiş <strong>ve</strong> söz konusu makinalar Mayıs 2001 içerisinde işletmeye<br />
teslim edilmiştir.<br />
Diğer makinalar ihale yoluyla Türkiye’den temin edilmiştir.<br />
Bu makinaların ülkemizi tanıtıcı nitelikte <strong>ve</strong> kaliteli olmasına<br />
azami önem gösterilmiş <strong>ve</strong> teknik şartnameler bu husus dikkate<br />
alınarak hazırlanmıştır. Ülkemizden temin ed<strong>ile</strong>n makinalar Haziran<br />
2001 içerisinde işletmeye teslim edilmiştir. Modernize ed<strong>ile</strong>n<br />
işletme “Azerbaycan - Türkiye Tohum Üretim <strong>ve</strong> Araştırma<br />
İşletmesi” adıyla 6 Temmuz 2001 tarihinde Devlet <strong>ve</strong> Azerbaycan<br />
Tarım Bakanı İrşat ALİYEV tarafından hizmete açılmıştır.<br />
İşletmenin hizmete girmesinden sonra işletmenin üst yürütme<br />
komitesi de teşkil ettir<strong>ile</strong>rek görevine başlamıştır. Buna göre işletmenin<br />
yürütme komitesi üyeliklerine TİKA Tarım Projeleri<br />
Koordinatörü Doç. Dr. H. Güçlü YAVUZCAN, TİKA Azerbaycan<br />
Program Koordinatörü Fikret ÖZER, Azerbaycan Zirai İlim<br />
Merkezi Başkanı Esat MUSAYEV, Zirai İlim Merkezi Şube Müdürü<br />
Salman SALMANOV <strong>ve</strong> Zirai İlim Merkezi Guba Bölgesel<br />
Merkez Müdürü İlham QUBANOV getirilmiştir. Yürütme<br />
komitesi ilk toplantısında işletme idarec<strong>ile</strong>rinin atamasını gerçekleştirmiş,<br />
işletmenin kuruluşuna ilişkin Azerbaycan Adliye<br />
Nazırlığına sunulacak olan Nizamnameye son şeklini <strong>ve</strong>rmiş<br />
<strong>ve</strong> işletmenin bundan sonraki faaliyet planı hakkında görüşmeler<br />
yaparak 2001 sonbaharındaki üretim desenini belirlemiştir.<br />
İşletmede yapılan teknik yardımlar sonucunda önümüzdeki<br />
yıl ortalama tahıl <strong>ve</strong>riminin 3,5 - 4 ton arasında olması hedeflenmektedir.<br />
Ayrıca işletmeye yapılan teknik yardımlar çerçe<strong>ve</strong>sinde<br />
87
Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />
işletmede halen üretimi yapılmakta olan Dağdaş <strong>ve</strong> Gönen cinsi<br />
tohumların oldukça uzun süredir kullanılmakta olduğu dikkate<br />
alınarak yeni selekte olmuşlarla değiştirilmesine karar <strong>ve</strong>rilmiş<br />
<strong>ve</strong> bu amaçla Türkiye’den yeni mahsul 5 ton Dağdaş <strong>ve</strong><br />
5 ton Gönen tohumluğu temin ed<strong>ile</strong>rek yöreye gönderilmiştir.<br />
Proje kap<strong>sam</strong>ında Tarım <strong>ve</strong> Köy işleri Bakanlığımıza bağlı Tarım<br />
Alet <strong>ve</strong> Makinaları Test Merkezi Müdürlüğü <strong>ve</strong> Zirai Üretim<br />
İşletmesi, Personel <strong>ve</strong> Makine Eğitim Merkezi Müdürlüğü<br />
<strong>ile</strong> işbirliği yapılmıştır. Projenin bundan sonraki aşamasında işletmeye<br />
TİKA <strong>ve</strong> Azerbaycan Tarım Bakanlığı’nın işbirliği <strong>ile</strong><br />
çiftçi eğitim merkezi kurulması <strong>ve</strong> tarımsal üretim <strong>ve</strong> tarım teknoloj<strong>ile</strong>rindeki<br />
gelişimlerin <strong>ve</strong> yerli teknoloj<strong>ile</strong>rimizin Azerbaycan<br />
çiftç<strong>ile</strong>rine aktarılması planlanmaktadır. Ayrıca TİKA tarafından<br />
hazırlanmakta olan Azerice YAY-ÇEP kasetlerinin de<br />
ilk olarak bu eğitim merkezinde kullanılması planlanmaktadır 44 .<br />
2. 5. AZERBAYCAN İLİMLER AKADEMİSİNİN<br />
İNTERNETE BAĞLANMASI<br />
Bu proje <strong>ile</strong>; Azerbaycan <strong>ve</strong> Türkiye arasındaki karşılıklı işbirliğinin<br />
temel taşlarından olan bilimsel <strong>ve</strong> teknik işbirliğinin, iki<br />
ülke arasındaki ilişk<strong>ile</strong>rin istikrarı açısından yapıcı <strong>ve</strong> önemli bir<br />
temele oturtulması, Azerbaycan İlimler Akademisi <strong>ile</strong> Türkiye<br />
Bilimsel <strong>ve</strong> Teknik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) arasında<br />
mevcut bilimsel <strong>ve</strong> teknik işbirliğinin geliştirilmesine katkıda<br />
bulunması, bilimsel bilg<strong>ile</strong>rin hızlı biçimde geliştirilip yayıldığı<br />
<strong>ve</strong> bilimsel araştırmaların uluslararası nitelik kazandığı günümüzde<br />
karşılıklı işbirliğinin pekiştir<strong>ile</strong>rek süreklilik sağlanması,<br />
44 http://www.tika.gov.tr/proje.asp?id=13&Ulke=2&Konu=Azerbaycan%20-%20<br />
Türkiye%20Tohum%20Üretim%20<strong>ve</strong>Araştırması%20İşletmesi%20Projesi ; 18<br />
Kasım, 2004<br />
88
Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />
bilimsel <strong>ve</strong> teknik alanda sağlanacak bu ikili işbirliğinin özellikle<br />
Azerbaycan’daki <strong>ekonomik</strong> reformlar <strong>ile</strong> ilgili yeni <strong>siyasi</strong>,<br />
<strong>ekonomik</strong> <strong>ve</strong> sosyal ortama <strong>ve</strong> dünyanın çeşitli bölgelerinde görülmekte<br />
olan bütünleşme sürecine uyumlu hale gelmesine destek<br />
olunması amaçlanmıştır.<br />
Azerbaycan Bilimler Akademisinin bilimsel hesaplama kapasitesinin<br />
bir ölçüde desteklenmiş olmasının yanında, Akademinin<br />
İngilizce <strong>ve</strong> özellikle Türk alfabesi kullanarak bilimsel<br />
<strong>ve</strong> teknik yayın yapma potansiyeli büyük ölçüde arttırılmış<br />
olacak, ülkemiz <strong>ile</strong> yapılan yazışmalar <strong>ve</strong> bilgisayar ağı <strong>ile</strong> haberleşmelerde<br />
gelişmeler sağlanacaktır. Bu proje <strong>ile</strong> Azerbaycan<br />
Internet’e bağlanan ilk Türk Cumhuriyeti olmuştur.<br />
2. 6. AZERBAYCAN’DA TRT-1 YAYINLARI<br />
1995 yılında yapılan protokol gereği TRT 1 yayınlarının tüm<br />
Azerbaycan’da yayınlanması hakkı elde edilmiştir. Yayınların<br />
düzenli bir şekilde yapılması karşılığında her yıl 1 milyon ABD<br />
Doları Azerbaycan tarafına ödenmiştir. Ödemelerimiz 1997 yılından<br />
itibaren düzenli olamamıştır. Zamanında yapılamayan<br />
ödemeler nedeniyle yayınların kalitesi hakkındaki kontrollerimiz<br />
gerçekleşmemiştir. Yayınların kalitesiz bir şekilde yapıldığı<br />
hakkında sürekli şikayetler-raporlar gelmiştir. Protokol 31<br />
Aralık 2000 tarihinde sona ermiştir. Borcumuzun tamamı 2002<br />
yılı ortalarında ödenebilmiştir. Azerbaycan tarafı, 2001 başından<br />
itibaren TRT yayınlarını sürdürdüğünü iddia ederek TİKA’dan<br />
yeni bir protokol yapılmasını talep ederek, kend<strong>ile</strong>rine ödemenin<br />
sürdürülmesini istemektedirler 45 .<br />
45 TİKA, 18 kasım, 2004<br />
89
Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />
2. 7. AZERBAYCAN İLE MÜTEAHHİTLİK İLİŞKİLERİ<br />
Azerbaycan’da Türk müteahhitlik firmalarının üstlendikleri projelerin<br />
tutarı 1,3 milyar dolara ulaşmıştır.İkili Ticarette Kredi İlişk<strong>ile</strong>ri<br />
Eximbank tarafından Azerbaycan’a bugüne kadar 100 milyon<br />
doları ihracat, 150 milyon doları proje kredisi olmak üzere<br />
toplam 250 milyon dolar tutarında kredi açılmıştır. Ayrıca, Azerbaycan<br />
Hükümetine 10 milyon dolar tutarında kredi kullandırılmıştır.<br />
Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti’ne toplam 20 milyon dolar<br />
tutarında kredi açılmıştır. Azerbaycan’da petrol, <strong>ile</strong>tişim,, bankacılık,<br />
eğitim, basın-yayın, inşaat malzemeleri, gıda, tekstil, otomotiv,<br />
demir-çelik gibi sektörlerde faaliyet gösteren 700 kadar<br />
Türk firması bulunmaktadır. Gerçekleştir<strong>ile</strong>n toplam doğrudan<br />
yatırım tutarı 1,3 milyar dolar civarındadır.<br />
Azerbaycan’da faaliyet gösteren 5 Türk bankası bulunmaktadır.<br />
Serbest piyasa ekonomisine geçiş sürecinde oldukça yavaş<br />
bir geçiş süreci izlediği görülen Azerbaycan ekonomisi büyük<br />
ölçüde petrol ihracatına bağlıdır. Dolayısıyla, Azerbaycan<br />
petrol fiyatlarındaki düşüşlerden büyük ölçüde olumsuz olarak<br />
etk<strong>ile</strong>nmektedir. Serbest piyasa ekonomisine geçiş için gerekli<br />
reformlar yapılmadığı takdirde, önümüzdeki yıllarda da petrol<br />
ihracatına bağımlılığın devam edeceği açıktır. Petrol ihracatının<br />
artırılmasındaki en önemli unsur ise taşıma için gerekli alternatif<br />
boru hatlarının inşa edilmesidir. Azerbaycan <strong>ile</strong> özellikle<br />
doğal gaz <strong>ve</strong> petrol alanında arama, çıkarma <strong>ve</strong> taşıma konularında<br />
işbirliği sürdürülmektedir. Azerbaycan’ın en önemli doğal<br />
kaynağı olan petrolün dünya piyasalarına taşınmasında ülkemiz<br />
önemli bir rol üstlenecektir. DEİK bünyesinde kurulmuş<br />
bulunan İş Konseyi faaliyetlerine devam etmektedir. Azerbaycan<br />
<strong>ile</strong> KEİ <strong>ve</strong> ECO kap<strong>sam</strong>ında da işbirliği sürdürülmektedir 46 .<br />
46 Bilgi İçin:Zülfikar Kılıç: kilicz@dtm.gov.tr ; Tel : 312 212 88 00 / 1753 ; Faks : 312<br />
212 87 41<br />
90
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM<br />
3. 1. KAFKASYA <strong>ve</strong> HAZAR JEOPOLİTİĞİNDE SİYASİ<br />
OYUNLAR<br />
İran’ın Hazar’ın daha güneyinde Azerbaycan’a petrol arama ruhsatı<br />
tanımışken Hazar’ın daha kuzeyinde bir petrol arama konusunda<br />
A İran’ın Hazar’ın daha güneyinde Azerbaycan’a petrol<br />
arama ruhsatı tanımışken Hazar’ in daha kuzeyinde bir petrol<br />
arama konusunda Azerbaycan’a karşı tavır almasının sebebi,<br />
Iran Türklüğünün Azerbaycan Türklüğü saffında yer alab<strong>ile</strong>ceğini<br />
göstermesidir. 47<br />
Dördüncü rauntta Iran savaş uçakları Azerbaycan sınırlarını<br />
ihlal etmiştir. Iran bu tutumu <strong>ile</strong> Azerbaycan’a askeri üstünlüğü<br />
olduğunu mesajını <strong>ve</strong>rmiştir. Bu gelişmeyi Azerbaycan’ın etnik<br />
tahrikkarlıktan yana olmadığını anlatan açıklamaları takip etmiştir.<br />
Bu arada Azerbaycan Türkiye’den İran konusunda yalnız<br />
olmadığı tarzında mesajlar almıştır.Bu çok önemli husus,<br />
ırki genlerle demografik inisiyatifi elinde tutan Türk soylu kesim<br />
karşısında Fars milliyeti kültürel genlerle galebe çalmaya<br />
devam etmiştir. Esasen tarih boyunca büyük çoğunluğu Türklerden<br />
oluşan kavimlerin oluşturduğu Iran coğrafyasında Gelişen<br />
medeniyete Farslar, milliyetleri adına sahip çıkmaktadırlar. 48<br />
47 ALLAHVERDİYEV, Nizameddin, GÖYÇAYLI, Şövqi; Azerbaycan Respublikasının<br />
İqtisadi <strong>ve</strong> Sosial Coğrafiyası (Azerbaycan Cumhuriyetinin İktisadi<br />
<strong>ve</strong> Sosyal Coğrafyası), Azerbaycan Öyretmen Neşriyyatı Yayınları, Bakü, Azerbaycan,<br />
1996, s. 46<br />
48 ASANİSHVİLİ, George; “Ist International Silk Road Symposium on Media<br />
91
Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />
Açıklamanın bu safhasında ırki rekabet kadar kültürel re-<br />
kabetin de önemli olduğunu <strong>ve</strong> İran’ın Iran medeniyet beşiğinin<br />
kurucusu, banisi <strong>ve</strong> sahibi olduğu tezini vurgulamamız lazımdır.<br />
Iran Firdevsi <strong>ile</strong> başlattığı Fars dili inşası çalışmalarında bölgenin<br />
arkaik dillerini Farsça çatısı altında birleştirmiş, bu arayışını<br />
edebiyat <strong>ve</strong> mimarisine de yansıtmıştır.Bu çok önemli husus,<br />
ırki genlerle demografik inisiyatifi elinde tutan Türk soylu<br />
kesim karşısında Fars milliyeti kültürel genlerle galebe çalmaya<br />
devam etmiştir. Esasen tarih boyunca büyük çoğunluğu Türklerden<br />
oluşan kavimlerin oluşturduğu Iran coğrafyasında gelişen<br />
medeniyete Farslar, milliyetleri adına sahip çıkmaktadırlar.<br />
Bu tez Iran Türk yönetimlerini de kap<strong>sam</strong>ış Farslılıkla özdeşleştir<strong>ile</strong>n<br />
Iran medeniyeti Gazneii. Babür. Harezmşah. Hazara.<br />
Selçuklu <strong>ve</strong> Osmanlı Türk toplumları üzerinde kendisini hissettirmiştir.<br />
Öyle ki, Iran Türklüğü için Kesrevi ekolünün teşhisi<br />
Türkçe konuşan Farsiar şeklindedir. Farsların bu kültür emperyalizmi<br />
Cumhuriyet Türkiye sinde Atatürk tarafından durdurulurken;<br />
günümüzde İran’ın an ilan kültür politikasının Karakalpakistan.<br />
Türkmenistan, Özbekistan. Afganistan <strong>ve</strong> Azerbaycan<br />
aydını farkındadır. Özetlemek gerekirse Türk soyluların ırk kozuna<br />
karşı Fars soylular kültür kozunu kullanmaktadır. Fazla<br />
ayrıntıya girmek konunun dışına çıkmaya yol açabilir.Bildirimizin<br />
başına dönüp bağlantıyı kurmak gerekirse:Azerbaycan<br />
<strong>ile</strong> Türkiye arasında <strong>siyasi</strong>. iktisadi <strong>ve</strong> sair ilişk<strong>ile</strong>rin temelinde<br />
Türk dünyasını da kapsayacak kültürel girişimler yatmaktadır.<br />
Azerbaycan <strong>ile</strong> Türkiye’nin Iran karşısındaki kozu soydaşlık<br />
paydasındadır. İran’ın her iki ülke karşıtı tezi ise kültürden<br />
News, 24 SAAT”, Scientific and political aspects of the “Great Silk Road”, 26<br />
June, 2003, s. 78-89<br />
92
Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />
kaynaklanmaktadır.Azerbaycan Türkiye arasındaki bu anlamda<br />
kültürel ilişk<strong>ile</strong>r olumlu <strong>ve</strong> olumsuz seyirler izlemiştir. 49<br />
Milletlerin etnik kimlikleri <strong>ile</strong> yerküre üzerinde dağılımları<br />
farklı idari yapılanmalar adı altında da olsa onlara üstünlükler<br />
sağlarken bu özellikten rahatsızlık duyan diğer milletler aralarında<br />
korunmacı <strong>ve</strong>ya saldırgan ittifaklar kurabilirler. Bu türden<br />
yapılanmalar onları artık menfaatlerinde bir araya getirebilir.<br />
Iran <strong>ile</strong> Ermenistan dayanışması bu türden bir dayanışmadır.<br />
Bu konu ev<strong>ve</strong>lce tarafımızdan ayrıntılı incelendiğinden detayına<br />
girmek istemiyoruz. Kısaca Azerbaycan- Iran ilişk<strong>ile</strong>rine değinip,<br />
Azerbaycan-Türkiye ilişk<strong>ile</strong>rine dönmek istiyoruz. İran Minsk<br />
grubuna uzantı olarak eklenince bu pozisyonunu Azerbaycan-<br />
Ermenistan ilişk<strong>ile</strong>rinde Azerbaycan’a karşı baskı unsuru olarak<br />
kullanab<strong>ile</strong>ceğini ima etmiştir. Bu olay gelişmenin birinci<br />
etabı idi. Ev<strong>ve</strong>lce Azerbaycan <strong>ile</strong> İran arasında yapılmış ticari,<br />
<strong>siyasi</strong> <strong>ve</strong> kültürel anlaşmalara göre; Iran Nahçivan’da konsolosluk<br />
açarken Azerbaycan da Tebriz’de bir konsolosluk açacaktı.<br />
Iran Azerbaycan’a yönelik sınırları belirlenmiş TV yayını yaparken<br />
bu hak Azerbaycan’a da <strong>ve</strong>r<strong>ile</strong>cekti. İran vaatlerinde durmamış<br />
iken Minsk prestij inden hareketle yeni yaptırımlar peşine<br />
düşmüştür. İkinci etapta Azerbaycan, Iranla yapılan görüşmelerde<br />
Iran içerisindeki soydaş toplum potansiyelini ikna ederek<br />
Azerbaycan-Ermenistan arasındaki hakemlik rolünde adil olmasını<br />
ima etmiştir. Bunu takip eden günlerde Iran hazar denizindeki<br />
Azerbaycan petrol arama faaliyetlerine askeri gösteri<br />
<strong>ile</strong> müdahale etti. Bu üçüncü safha idi. Halbuki İran bu bölgenin<br />
kendisine ait olduğunu iddia ederken çok daha ev<strong>ve</strong>l bu bölgenin<br />
bir hayli güneyinde yani Iran coğrafyasına çok daha yakın<br />
bir bölgede Azerbaycan’ın petrol arayab<strong>ile</strong>ceğini kabul etmiş<br />
49 ALEKSANDROV, S. K.; Stranı Mira (Dünya Devletleri), Rus Politik - Edebiyat<br />
Politizdat Yayınları, Moskova, SSCB, 1989, s. 13<br />
93
Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />
<strong>ve</strong> Azerbaycan bu bölgede petrol arama faaliyetini başlatmıştır<br />
(bunlar “Talış deniz” <strong>ve</strong> Lenkeran Deniz” yataklarıdır).<br />
Azerbaycan <strong>ile</strong> Türkiye arasındaki ilişk<strong>ile</strong>r gün geçtikçe gelişmektedir.<br />
Gelişen dünyada Azerbaycan Türkiye ilişk<strong>ile</strong>rine çok<br />
dikkat etmemiz gerekmektedir. Çünkü şanlı tarihimize baktığımızda<br />
da Safev<strong>ile</strong>r devleti <strong>ile</strong> Osmanlı devleti arasında hiçbir<br />
amacı <strong>ve</strong> sonucu olmayan bana göre son derece yanlış bir<br />
savaş olmuştur. Günümüzde bunları silmeliyiz, boş yere mezhep<br />
çatışmalarını ortadan kaldırmalıyız. Müslümanlık <strong>ve</strong> Türklük<br />
çatısı altında sımsıkı birleşmeliyiz. O zaman güçlü olacağız.<br />
Orta Asya devletlerine öncülük etmek de bu işte bize düşecektir.<br />
Çünkü eski Sovyet devletlerinden özünü <strong>ve</strong> Türklüğünü en<br />
fazla koruyan devlet Azerbaycan olmuştur. Bunu da yüksek düzeyde<br />
olan entelektüel birikimine borçlu olan Azerbaycan bugün<br />
dünyada birçok meşhur <strong>ve</strong> tanınmış bilim adamları <strong>ile</strong> Türk<br />
dünyasının göğsünü kabartan yegane örnek teşkil etmektedir.<br />
Gelişmelerin dönüm noktasını, Azerbaycan’ın petrolünü çıkarmak<br />
için 1994 yılında Batılı ülkelerle anlaşma imzalaması<br />
oluşturuyor. Bu, Rusya’nın enerji alanında bölgedeki tekelini<br />
kırma yönünde atılmış stratejik bir adımdı. O tarihe kadar Kafkasya’daki<br />
enerji kaynaklarını doğrudan ya da dolaylı olarak<br />
kontrolü altında bulunduran Moskova, petrol <strong>ve</strong> doğal gazın<br />
dış dünyaya ulaştırılab<strong>ile</strong>ceği yegane boru hatlarına da sahipti.<br />
Washington, Kafkasya’yı ”yaşamsal çıkarlarının bulunduğu bir<br />
bölge”, NATO ise ”stratejik bölge” ilan etti. Günümüzdeki eğilimin<br />
beklendiği gibi sürmesi halinde bundan sonra adımlardan<br />
birini söz konusu iki ülkede ABD ya da NATO üsleri kurulması<br />
oluşturuyor.<br />
Günümüzde Kuzey Kafkasya’daki süreçleri daha iyi değerlendirebilmek<br />
için geniş bir açıdan bölgenin tamamında son 10 yılda<br />
yaşanan gelişmelere de bakmak gerekiyor. Gelişmelerin dönüm<br />
94
Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />
noktasını, Azerbaycan’ın petrolünü çıkarmak için 1994 yılında<br />
Batılı ülkelerle anlaşma imzalaması oluşturuyor. Bu, Rusya’nın<br />
enerji alanında bölgedeki tekelini kırma yönünde atılmış stratejik<br />
bir adımdı. O tarihe kadar Kafkasya’daki enerji kaynaklarını<br />
doğrudan ya da dolaylı olarak kontrolü altında bulunduran<br />
Moskova, petrol <strong>ve</strong> doğal gazın dış dünyaya ulaştırılab<strong>ile</strong>ceği yegane<br />
boru hatlarına da sahipti. Azerbaycan’ın, Hazar’dan çıkarılacak<br />
petrolü Gürcistan <strong>ve</strong> Türkiye üzerinden uluslararası pazarla<br />
ulaştırmak için attığı adımla Rusya’nın enerji kaynakları<br />
üzerindeki tekeli büyük yara aldı. Bu aslında, bağımsızlıklarını<br />
yeni kazanmış Kafkas cumhuriyetlerini yeniden Rusya’nın yörüngesine<br />
girmekten kurtarmak amacıyla ABD tarafından yazılmış<br />
bir senaryoydu. 50<br />
Böylece Washington bir taşla birkaç kuş vurmayı planlıyordu:<br />
Hazar petrolüyle kısmen kendi ihtiyacını karşılayacak,<br />
daha önemlisi Azerbaycan <strong>ve</strong> Gürcistan’ı Rusya’dan uzaklaştırarak<br />
Kafkasya’da yeni ittifaklar kuracak, Moskova’nın eski ”arka<br />
bahçesi”ndeki etkinliğini belki de sonsuza kadar kırma olanağı<br />
elde edecek <strong>ve</strong> İran’ın da bulunduğu bölgede önemli bir köprü<br />
başını tutmuş olacaktı. Yeni bir devlet kurmanın zorluğunu yaşayan<br />
<strong>ve</strong> <strong>ekonomik</strong> sorunlarla boğuşan Rusya, ABD’nin bu planını<br />
bozma gücüne sahip değildi. Azerbaycan, deneyimli politikacı<br />
Haydar Aliyev döneminde Rusya’yı kızdırmadan adım<br />
adım Batıya yaklaşmayı başardı. Eduard Şevardnadze yönetimindeki<br />
Gürcistan’ın Batıya yönelmesi ise daha sancılı oldu;<br />
bir yandan Tiflis’in yanlış taktikler kullanması, diğer yandan<br />
Rusya’nın Gürcistan üzerinde daha fazla yaptırıma sahip bulunması<br />
süreci zorlaştırdı.<br />
50 ALLAHVERDİYEV, Nizameddin, GÖYÇAYLI, Şövqi; Azerbaycan Respublikasının<br />
İqtisadi <strong>ve</strong> Sosial Coğrafiyası (Azerbaycan Cumhuriyetinin İktisadi<br />
<strong>ve</strong> Sosyal Coğrafyası), Azerbaycan Öyretmen Neşriyyatı Yayınları, Bakü, Azerbaycan,<br />
1996, s. 89-98<br />
95
Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />
Yine de, iki ülkede yaşanan iktidar değişiklikleri ABD’nin<br />
konumunu güçlendirmesini sağladı. Washington, Kafkasya’yı<br />
”yaşamsal çıkarlarının bulunduğu bir bölge”, NATO ise ”stratejik<br />
bölge” ilan etti. Günümüzdeki eğilimin beklendiği gibi<br />
sürmesi halinde bundan sonra adımlardan birini söz konusu iki<br />
ülkede ABD ya da NATO üsleri kurulması oluşturuyor. Bu durumda<br />
Rusya, bölgede Ermenistan’la baş başa kalmış olacak.<br />
Aslında burada bir parantez açarak ABD’nin Ermenistan’ı tümüyle<br />
Rusya’nın etki alanında bırakmadığını belirtmek gerekiyor.<br />
Ermeni diasporası üzerinden Erivan’ı etk<strong>ile</strong>meye çalışan<br />
ABD, İsrail’den sonra – nüfusa oranla – en çok dış yardımı bu<br />
ülkeye yapıyor.<br />
Azerbaycan’la Gürcistan’ın tümüyle Batı kampına katılması<br />
sadece <strong>siyasi</strong> değil, askeri açıdan da Rusya’yı ”yumuşak karnı”<br />
Kafkasya’da zayıflatacak bir gelişme niteliği taşıyor. Zaten genişleyen<br />
NATO, Rusya’nın doğu <strong>ve</strong> kuzey sınırlarına dayanmış<br />
durumda.ABD’nin “Büyük Ortadoğu Projesi”nde Kafkasya’da<br />
istikrarın sağlanması da bulunuyor. O nedenle bu aşamada en<br />
kritik soru, ABD’nin Rusya’yı zayıflatmak için Kuzey Kafkasya<br />
<strong>ile</strong> de ”oynayıp oynamayacağı”.<br />
Diğer yandan, Sovyetlerin dağılmasının şokunu artık üzerinden<br />
atmayı başaran Rusya, <strong>1990</strong>’lardaki yalpalamadan kurtularak<br />
Kafkasya’da ABD <strong>ile</strong> yeniden kıyasıya bir rekabete<br />
girmiş durumda. Örneğin Moskova, ABD’nin Gürcistan’ı Kafkasya’daki<br />
kalesi haline getirme planını boşa çıkarab<strong>ile</strong>cek, en<br />
azından zorlaştıracak kozlara sahip. Gürcistan çatısı altında yer<br />
almalarına karşın bağımsızlarını ilan eden Abhazya <strong>ve</strong> Güney<br />
Osetya’da Rusya’nın büyük <strong>siyasi</strong> <strong>ve</strong> askeri gücü var. Güney<br />
Osetya’nın Kuzeyle birleşerek Rusya Federasyonu’na katılması<br />
<strong>ve</strong> onları Abhazların izlemesi Gürcistan’ın fiili olarak parçalanması<br />
demek. Karabağ ise, Rusya <strong>ile</strong> ABD’nin birbirlerine karşı<br />
96
Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />
kullanab<strong>ile</strong>ceği ortak bir koz. ABD’nin zaman zaman Çeçen<br />
kartını kullandığı da biliniyor.<br />
Ancak, yaşanan son terör olaylarının uluslararası kamuoyunda<br />
Çeçenlere “terörist” damgası vurdurması nedeniyle Rusya,<br />
ABD’nin kozunu zayıflatmayı başarmış durumda. ”Kimin çıkarına”<br />
sorusu ilginç yanıtlar üretse de, Moskova <strong>ve</strong> Kafkasya’daki<br />
terör olaylarının Rus ya da Batılı gizli servislerle bağlantılı olduğunu<br />
iddia etmek bu aşamada “komplo teorisi”ne giriyor. Ancak,<br />
sonuçları açısından bu saldırıların Kafkasya satrancında<br />
yapılan hamleleri çağrıştırdığı da gerçek. Bu tespit doğruysa,<br />
zaten karmaşık etnik yapısıyla zaman ayarlı bir bombaya benzeyen<br />
Kafkasya’da yeni terör olaylarından etnik çatışmalara, isyanlardan<br />
savaşlara tehlikeli gelişmeler beklemek gerekiyor. Bu<br />
ise, Rusya’yı parçalanmaya kadar götüreb<strong>ile</strong>cek bir sürecin başlayab<strong>ile</strong>ceğini<br />
işaret ediyor.<br />
Azerbaycan anayasasında milletin adı <strong>ve</strong> dili <strong>ile</strong> ilgili maddelerin<br />
değiştirilmiş olmaları. öğrenci mübadelesi <strong>ve</strong> Türkiye’de<br />
yüksek öğrenim görmüş Azerbaycanlı gençlerin gelecek endişesi<br />
taşımış olmaları. Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti Anayasasında yapılan<br />
değişiklikle Türkiye’nin garantörlük hakkının kaldırılmış<br />
olması gibi hususlar olumlu sayılamayacak faktörlerdir. Diğer taraftan;<br />
1991 yılında kabul ed<strong>ile</strong>n bir kanunla Azerbaycan’ın Latin<br />
harflerini alarak Türkiye <strong>ile</strong> alfabe birliğinin sağlanması.Başlangıçta<br />
üç <strong>ve</strong> giderek iki Türkiye TV kanalının Azerbaycan’da<br />
naklen yayın yapması <strong>ve</strong> bu gelişmeyi Azerbaycan’ın bir TV<br />
kanalının Türkiye’de yayın yapmasının izlemesi gibi hususlar<br />
olumlu gelişmeler olarak kabul edilmelidir.Ancak bütün bunlar<br />
Fars kültür emperyalizmi karşısında izlenecek ortak Türk kültür<br />
stratejisini tayin etmiş olma anlamına gelmemektedir.Azerbaycan<br />
Türkiye ilişk<strong>ile</strong>rinin İran boyutu kadar Gürcistan boyutu<br />
da önemlidir. Azerbaycan-Türkiye-İran üçgeninde olduğu gibi<br />
97
Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />
Azerbaycan-Türkiye -Gürcistan üçgeninin de merkezinde Ermeni<br />
faktörü vardır. Bu itibarla Gürcistan’ın etno sosyal yapısına göz<br />
atılması gerekecektir.Gürcistan’da; Osetler, Abhazlar, Acaralar<br />
<strong>ve</strong> Ermen<strong>ile</strong>rin yanı sıra Türkler yaşamaktadır. Azerbaycan’la<br />
Türkiye arasında Fars-Ermeni İttifakı karşıtı Türkçü bir cephe<br />
oluşturulması Gürcistan’ı yakından etk<strong>ile</strong>yecektir. Cevaheti yakın<br />
tarihin Ahıskasıdır. Bu bölgeden sürülen Türkler Avrupa<br />
Gü<strong>ve</strong>nlik Konseyinin kararına göre 10 yıl içerisinde yurtlarına<br />
dönebilme hakkını elde etmişlerdir. Gürcistan ülkesinde Türk<br />
nüfusunun yoğunlaşmasını istemezken, Cevahetiyi Türkler için<br />
boşaltmak istemeyen Ermen<strong>ile</strong>r bu konuda Türk karşıtı Ermeni-<br />
Gürcü ittifakı kurabilirler. Bir Ermeni-Gürcü-Fars dayanışması<br />
belirebilir <strong>ve</strong> bu hal Türk-Azerbaycan ilişk<strong>ile</strong>rinin sıklaştırılmasını<br />
gerektirir.<br />
Ermenistan <strong>ve</strong> İran Batı karşıtı, Rusya yanlı bir siyaset izlerken<br />
Gürcistan. Türkiye <strong>ve</strong> Azerbaycan gibi Rusya karşıtı, Batı<br />
yanlı bir politika takip etmektedir. Ancak Acara Özerk Cumhuriyeti,<br />
Gürcistan’ a bağlı olmakla beraber, Batı yanlı değil.<br />
Ermenistan <strong>ve</strong> Cevaheti bağlantılı Rusya yanlı bir siyaset takip<br />
etmektedir. Türkiye Kars Antlaşmasına rağmen Acara üzerindeki<br />
garantörlük hakkını kullanmamaktadır. Kafkasya’ da Azerbaycan-Türkiye<br />
<strong>ve</strong> Iran Türklüğü bir saf oluşturur ise Gürcistan<br />
Türklüğü bu gelişmenin dışında kalmayacaktır. Böylesi bir<br />
gelişme Gürcü-Ermeni-Fars İttifakına yol açabilir. Bununla da<br />
kalmayıp halen RF kap<strong>sam</strong>ında da yer alan Derbent’i de kapsar<br />
ki, bu hal, zaten mevcut olan Ermeni, Fars <strong>ve</strong> Rus dayanışmasını<br />
geliştirmiş olur. Ermenistan <strong>ve</strong> İran Batı karşıtı, Rusya<br />
yanlı bir siyaset izlerken Gürcistan, Türkiye <strong>ve</strong> Azerbaycan gibi<br />
Rusya karşıtı, Batı yanlı bir politika takip etmektedir. Azerbaycan<br />
-Türkiye ilişk<strong>ile</strong>ri etno-sosyal zeminde ele alınınca soy birliği<br />
faktörü önem arz etmektedir. Soy birliği mahiyetli bölgesel<br />
98
Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />
bir dayanışma ilişk<strong>ile</strong>rin asli unsurlarından olan İran’ı Fars etnokültürel<br />
yapısı <strong>ile</strong> devreye sokmaktadır. Bölgede yürütülecek<br />
etno-sosyal özellikli Azerbaycan-Türkiye dayanışması Gürcistan’<br />
Rusya’ya da kapsayacaktır. 51<br />
Bölgenin güçlü ülkeleri Türkiye <strong>ile</strong> İran arasında iç siyaset<br />
açısından da büyük benzerlikler vardı. Mustafa Kemal Atatürk,<br />
Türkiye’yi Arap kültürüne dayalı ümmetçi çizgiden, Türk kültürüne<br />
dayalı milli bir çizgiye sokmak için bir dizi reformlar gerçekleştirirken;<br />
1925 yılındaki İran Şahı Rıza Han da iç siyasetinde<br />
Atatürk’ü kendine örnek almıştı. Atatürk’ten farklı olarak<br />
laiklik ilkesini devlet idaresine sokamayan Rıza Han, Türkiye<br />
<strong>ile</strong> benzer reformları uygulamasına karşı çıkan mollalara baskı<br />
uygulayarak, pek çok yenilikler gerçekleştirdi. Atatürk’ün Türkiye’deki<br />
İslamcılarla mücadelesi gibi İran Şahı da mollalarla<br />
amansız bir çatışmaya girişti. Atatürk <strong>ile</strong> Rıza Han dönemi çok<br />
güzel komşuluk ilişk<strong>ile</strong>rine <strong>ve</strong> işbirliğine sahne oldu. Atatürk,<br />
Sovyet yayılmacılığına karşı İran <strong>ve</strong> Afganistan’ı içine alan Sadabat<br />
Paktı’nı kurdu. 52<br />
<strong>1990</strong>’lı yıllarla birlikte İran, çevre <strong>ve</strong> bölge siyasetini 3 temel<br />
esas üzerine kurdu : Hazar Siyaseti, Körfez Siyaseti <strong>ve</strong> Ortadoğu<br />
Siyaseti. Sovyetler’in dağılıp Orta Asya Türk Cumhuriyetleri’nin<br />
birer birer <strong>siyasi</strong> bağımsızlıklarını kazanmalarını takiben Türkiye<br />
<strong>ile</strong> bu ülkeler arasında doğal bir yakınlaşma başlamıştı. Bu<br />
yakınlaşma hem İran’ı hem de Rusya’yı tedirgin etti. Rusya ilk<br />
planda, Türkiye <strong>ile</strong> Orta Asya arasında köprü oluşturacak Kafkasya<br />
ülkelerini hedef aldı. Bölge etkinliğini ne pahasına olursa<br />
olsun kurmaya çalışırken, Kafkasya’yı da siyasal kargaşa <strong>ve</strong><br />
51 http://strateji.cu.edu.tr/TURK_DUNYASI/02.asp ; 2 Nisan, 2005<br />
52 GEYBULLAYEV, Giyaseddin; Azerbaycan Türklerinin Teşekkülü Tarixinden<br />
(Azerbaycan Türklerinin Teşekkülü Tarihinden), Azerbaycan Devlet Neşriyyatı<br />
Yayınları, Bakü, Azerbaycan, 1994, s. 79<br />
99
Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />
çatışma ortamına sürükledi. Azerbaycan-Ermenistan Savaşı <strong>ve</strong><br />
Karabağ’ın işgali, Gürcistan <strong>ve</strong> Çeçenistan’daki mücadele hep<br />
bu çabanın bir ürünüydü. Rusya için, Orta Asya’da Türkiye yerine<br />
İran’ın güç kazanması daha iyi olacaktı.<br />
İran, Hazar’a ortak kıyısı olan Rusya, Azerbaycan, Türkmenistan<br />
<strong>ve</strong> Kazakistan <strong>ile</strong> <strong>siyasi</strong> <strong>ve</strong> <strong>ekonomik</strong> işbirliğine zorunluydu.<br />
Ancak Azerbaycan <strong>ile</strong> ilişk<strong>ile</strong>ri oldukça nazik bir noktada<br />
toplanmıştı. Ülkede % 30’u aşan Azeri <strong>ve</strong> Türk nüfus İran’ın en<br />
büyük korkusuydu. Özellikle Kuzey’de toplanan Azer<strong>ile</strong>r milli<br />
bir uyanışa yöneldikleri takdirde Kuzey <strong>ve</strong> Güney Azerbaycan’ın<br />
birleşmesi kaçınılmazdı. Böylece Türkiye <strong>ile</strong> ortak sınırını kaybedecek<br />
olan İran, tümüyle Körfez ülkesi haline gelerek Hazar<br />
<strong>ve</strong> Orta Asya üzerindeki etkinliğini tamamen yitirmiş olacaktı.<br />
Bu yüzden İran, Azerbaycan <strong>ile</strong> ne çok soğuk ne çok sıcak ilişk<strong>ile</strong>re<br />
girmedi. Örtülü olarak Azerbaycan aleyhindeki her türlü<br />
girişimi destekledi. 1997 yılı başlarında Rusya’nın Ermenistan’a,<br />
Azerbaycan <strong>ve</strong> Türkiye’ye yönelik olarak kullanılacak olan nükleer<br />
başlıklı S-125 füzeleri <strong>ve</strong>rdiği belirlendi. Satılan füzeler İran<br />
üzerinden taşınmış <strong>ve</strong> İslamcı İran’ın kimlerle müttefik kimlerle<br />
düşman olduğu bir kez daha ortaya çıkmıştı. 53<br />
Gelişmelerin dönüm noktasını, Azerbaycan’ın petrolünü çıkarmak<br />
için 1994 yılında Batılı ülkelerle anlaşma imzalaması<br />
oluşturuyor. Bu, Rusya’nın enerji alanında bölgedeki tekelini<br />
kırma yönünde atılmış stratejik bir adımdı. O tarihe kadar Kafkasya’daki<br />
enerji kaynaklarını doğrudan ya da dolaylı olarak<br />
kontrolü altında bulunduran Moskova, petrol <strong>ve</strong> doğal gazın<br />
dış dünyaya ulaştırılab<strong>ile</strong>ceği yegane boru hatlarına da sahipti.<br />
Günümüzde Kuzey Kafkasya’daki süreçleri daha iyi değerlendirebilmek<br />
için geniş bir açıdan bölgenin tamamında son<br />
53 http://www.yesil.org/teror/iranbolgesi.htm ; 19 Nisan, 2005<br />
100
Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />
10 yılda yaşanan gelişmelere de bakmak gerekiyor. Gelişmelerin<br />
dönüm noktasını, Azerbaycan’ın petrolünü çıkarmak için<br />
1994 yılında Batılı ülkelerle anlaşma imzalaması oluşturuyor.<br />
Bu, Rusya’nın enerji alanında bölgedeki tekelini kırma yönünde<br />
atılmış stratejik bir adımdı. O tarihe kadar Kafkasya’daki enerji<br />
kaynaklarını doğrudan ya da dolaylı olarak kontrolü altında bulunduran<br />
Moskova, petrol <strong>ve</strong> doğal gazın dış dünyaya ulaştırılab<strong>ile</strong>ceği<br />
yegane boru hatlarına da sahipti.<br />
Azerbaycan’ın, Hazar’dan çıkarılacak petrolü Gürcistan <strong>ve</strong><br />
Türkiye üzerinden uluslararası pazarla ulaştırmak için attığı<br />
adımla Rusya’nın enerji kaynakları üzerindeki tekeli büyük yara<br />
aldı. Bu aslında, bağımsızlıklarını yeni kazanmış Kafkas cumhuriyetlerini<br />
yeniden Rusya’nın yörüngesine girmekten kurtarmak<br />
amacıyla ABD tarafından yazılmış bir senaryoydu. Böylece<br />
Washington bir taşla birkaç kuş vurmayı planlıyordu: Hazar<br />
petrolüyle kısmen kendi ihtiyacını karşılayacak, daha önemlisi<br />
Azerbaycan <strong>ve</strong> Gürcistan’ı Rusya’dan uzaklaştırarak Kafkasya’da<br />
yeni ittifaklar kuracak, Moskova’nın eski ”arka bahçesi”ndeki<br />
etkinliğini belki de sonsuza kadar kırma olanağı elde edecek <strong>ve</strong><br />
İran’ın da bulunduğu bölgede önemli bir köprü başını tutmuş olacaktı.<br />
Yeni bir devlet kurmanın zorluğunu yaşayan <strong>ve</strong> <strong>ekonomik</strong><br />
sorunlarla boğuşan Rusya, ABD’nin bu planını bozma gücüne<br />
sahip değildi. Azerbaycan, deneyimli politikacı Haydar Aliyev<br />
döneminde Rusya’yı kızdırmadan adım adım Batı’ya yaklaşmayı<br />
başardı. Eduard Şevardnadze yönetimindeki Gürcistan’ın<br />
Batıya yönelmesi ise daha sancılı oldu; bir yandan Tiflis’in yanlış<br />
taktikler kullanması, diğer yandan Rusya’nın Gürcistan üzerinde<br />
daha fazla yaptırıma sahip bulunması süreci zorlaştırdı.<br />
Yine de, iki ülkede yaşanan iktidar değişiklikleri ABD’nin<br />
konumunu güçlendirmesini sağladı. Washington, Kafkasya’yı<br />
”yaşamsal çıkarlarının bulunduğu bir bölge”, NATO ise ”stratejik<br />
101
Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />
bölge” ilan etti. Günümüzdeki eğilimin beklendiği gibi sürmesi<br />
halinde bundan sonra adımlardan birini söz konusu iki ülkede<br />
ABD ya da NATO üsleri kurulması oluşturuyor. Bu durumda<br />
Rusya, bölgede Ermenistan’la baş başa kalmış olacak. Aslında<br />
burada bir parantez açarak ABD’nin Ermenistan’ı tümüyle<br />
Rusya’nın etki alanında bırakmadığını belirtmek gerekiyor. Ermeni<br />
diasporası üzerinden Erivan’ı etk<strong>ile</strong>meye çalışan ABD,<br />
İsrail’den sonra – nüfusa oranla – en çok dış yardımı bu ülkeye<br />
yapıyor. Azerbaycan’la Gürcistan’ın tümüyle Batı kampına katılması<br />
sadece <strong>siyasi</strong> değil, askeri açıdan da Rusya’yı ”yumuşak<br />
karnı” Kafkasya’da zayıflatacak bir gelişme niteliği taşıyor.<br />
Zaten genişleyen NATO, Rusya’nın doğu <strong>ve</strong> kuzey sınırlarına<br />
dayanmış durumda.ABD’nin “Büyük Ortadoğu Projesi”nde<br />
Kafkasya’da istikrarın sağlanması da bulunuyor. O nedenle bu<br />
aşamada en kritik soru, ABD’nin Rusya’yı zayıflatmak için Kuzey<br />
Kafkasya <strong>ile</strong> de ”oynayıp oynamayacağı”.<br />
Diğer yandan, Sovyetlerin dağılmasının şokunu artık üzerinden<br />
atmayı başaran Rusya, <strong>1990</strong>’lardaki yalpalamadan kurtularak<br />
Kafkasya’da ABD <strong>ile</strong> yeniden kıyasıya bir rekabete<br />
girmiş durumda. Örneğin Moskova, ABD’nin Gürcistan’ı Kafkasya’daki<br />
kalesi haline getirme planını boşa çıkarab<strong>ile</strong>cek, en<br />
azından zorlaştıracak kozlara sahip. 54<br />
Gürcistan çatısı altında yer almalarına karşın bağımsızlarını<br />
ilan eden Abhazya <strong>ve</strong> Güney Osetya’da Rusya’nın büyük<br />
<strong>siyasi</strong> <strong>ve</strong> askeri gücü var. Güney Osetya’nın Kuzeyle birleşerek<br />
Rusya Federasyonu’na katılması <strong>ve</strong> onları Abhazların izlemesi<br />
Gürcistan’ın fiili olarak parçalanması demek. Karabağ ise, Rusya<br />
54 ASANİSHVİLİ, George; “Ist International Silk Road Symposium on Media<br />
News, 24 SAAT”, Scientific and political aspects of the “Great Silk Road”, 26<br />
June, 2003, s. 78<br />
102
Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />
<strong>ile</strong> ABD’nin birbirlerine karşı kullanab<strong>ile</strong>ceği ortak bir koz.<br />
ABD’nin zaman zaman Çeçen kartını kullandığı da biliniyor. 55<br />
Ancak, yaşanan son terör olaylarının uluslararası kamuoyunda<br />
Çeçenlere “terörist” damgası vurdurması nedeniyle Rusya,<br />
ABD’nin kozunu zayıflatmayı başarmış durumda. ”Kimin çıkarına”<br />
sorusu ilginç yanıtlar üretse de, Moskova <strong>ve</strong> Kafkasya’daki<br />
terör olaylarının Rus ya da Batılı gizli servislerle bağlantılı olduğunu<br />
iddia etmek bu aşamada “komplo teorisi”ne giriyor. 56<br />
Ancak, sonuçları açısından bu saldırıların Kafkasya satrancında<br />
yapılan hamleleri çağrıştırdığı da gerçek. Bu tespit doğruysa,<br />
zaten karmaşık etnik yapısıyla zaman ayarlı bir bombaya<br />
benzeyen Kafkasya’da yeni terör olaylarından etnik çatışmalara,<br />
isyanlardan savaşlara tehlikeli gelişmeler beklemek gerekiyor.<br />
Bu ise, Rusya’yı parçalanmaya kadar götüreb<strong>ile</strong>cek bir sürecin<br />
başlayab<strong>ile</strong>ceğini işaret ediyor. Tüzmen, Bakü’deki temasları<br />
çerçe<strong>ve</strong>sinde Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev <strong>ile</strong> bir<br />
araya geldi. Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, Bakü’deki temasları<br />
çerçe<strong>ve</strong>sinde bir araya geldiği Azerbaycan Cumhurbaşkanı<br />
İlham Aliyev’e, ‘enerji karşılığı mal <strong>ve</strong> hizmet ihracını’ önerdi.<br />
Bu teklifin, iki taraf için de önemli gird<strong>ile</strong>r sağlayab<strong>ile</strong>ceğine<br />
işaret eden Tüzmen, önerinin Azerbaycan tarafında kabul görmesi<br />
durumunda, bunun ticaret hacmine 1 milyar dolarlık katkı<br />
sağlayacağını açıkladı. Azerbaycan’ın ekonomisini tamamen<br />
petrole dayandırmak istemediğine işaret eden Tüzmen, petrol<br />
ürünleri dışında, enerji sektöründen hizmet sektörüne kaymak<br />
istediklerine dikkat çekti. Azerbaycan’da çok değişik alanlarda<br />
çalışma yapmak istediklerini <strong>ve</strong> bu ülkede hala çok bakir alanlar<br />
bulunduğunu vurgulayan Tüzmen, Türkiye’nin hali hazırda buraya<br />
satacak bir çok mal <strong>ve</strong> hizmeti olduğunu söyledi. Bankacılık<br />
55 EIU Azerbaijan Country Report July 2000<br />
56 TİKA Yayınları<br />
103
Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />
sisteminin Azerbaycan’da bir eksiklik olduğunu <strong>ve</strong> ticaretin artırılması<br />
için bankacılık sisteminin çok iyi şekilde geliştirilmesi<br />
gerektiğinin görüldüğünü söyleyen Tüzmen, mal karşılığı ticaret<br />
konusunda, daha önce çeşitli ülkelerle yapılmış örnekler bulunduğunu<br />
hatırlattı. 57<br />
Dünyanın bu işi genelde nakit karşılığı yaptığını kaydeden<br />
Kürşad Tüzmen, ancak Türkiye <strong>ve</strong> Azerbaycan gibi ortak dil,<br />
din <strong>ve</strong> tarih birliği olan ülkelerin bir takım mekanizmaları uygulamaya<br />
koymasının kolay olacağını düşündüklerini sözlerine<br />
ekledi.<br />
3. 2. EKONOMİK YAPI VE TEMEL EKONOMİK<br />
GÖSTERGELER<br />
Özelleştirme çalışmaları Cumhurbaşkanlığına bağlı olarak<br />
1992’de kurulan Devlet Emlak Komitesi tarafından yürütülmektedir.<br />
Bu çalışmaların hukuki dayanağı Ocak 1993’de çıkarılan<br />
<strong>ve</strong> 27 maddeden oluşan “Devlet Mülkiyetinin Özelleştirilmesi<br />
Kanunu”dur. 58<br />
Özelleştirmeye alıcı olarak katılab<strong>ile</strong>nler; özelleştir<strong>ile</strong>cek tesisin<br />
çalışanları, ülke vatandaşları, devlet müessesi-birliği <strong>ve</strong> işletmesi<br />
olmayan hukuki şahıslar, sermayesinin % 25’inden fazlası<br />
devlete ait olmayan tüzel kiş<strong>ile</strong>r, yabancı özel <strong>ve</strong> tüzel kiş<strong>ile</strong>r<br />
olarak belirlenmiştir. Özelleştir<strong>ile</strong>meyecek kuruluş <strong>ve</strong> sektörler;<br />
petrol, doğal gaz, sanatsal mekanlar <strong>ve</strong> madenlerdir. 59<br />
Cumhurbaşkanının 8 Şubat 1997 tarihli fermanı uyarınca<br />
yurtdışında bastırılarak ülkeye getir<strong>ile</strong>n 8 milyon adet Devlet<br />
Özelleştirme Payı’ndan (Çek) 7.183.803 adedi A.C. vatandaşlarına<br />
57 http://ulkucu.org ; 22 Aralık, 2004<br />
58 EIU Azerbaijan Country Report July 2000<br />
59 http://www.foreigntrade.gov.tr/DUNYA/RAPOR/baku/azerbay.htm ; 2 Nisan,<br />
2005<br />
104
Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />
ücretsiz dağıtılmıştır. A.C. vatandaşları <strong>ve</strong> yabancılar özelleştirmeye<br />
bu çeklerle katılabilmektedirler. Özelleştirme programına<br />
göre özelleştir<strong>ile</strong>cek tesis <strong>ve</strong> müesseseler küçük, orta <strong>ve</strong> büyük<br />
olarak 3 gruba ayrılmıştır. Küçük müesseselerin % 15’i çalışanlarına<br />
parasız <strong>ve</strong>rilmekte, % 85’i ise paralı açık arttırma <strong>ile</strong> satılmaktadır.<br />
Orta <strong>ve</strong> büyük müesseseler ise önce Anonim Şirket<br />
statüsüne dönüştürülmekte, sonra özelleştirilmektedir <strong>ve</strong> bu<br />
şirketler; hisselerinin en az % 50’si çek açık artırmaları <strong>ile</strong>, %<br />
15’i müessese çalışanlarına çek karşılığında, %10’u paralı açık<br />
artırma <strong>ve</strong> kalan % 25’inin ise devlet tarafından kapalı yatırım<br />
fonuna <strong>ve</strong>rilmesi <strong>ile</strong> özelleştirilmektedir. Birinci Özelleştirme<br />
Programı 1995-1998 yıllarını kap<strong>sam</strong>aktadır, İkinci Özelleştirme<br />
Programı 10.08.2000 tarihinde Cumhurbaşkanınca tasdik<br />
edilmiştir. İlk Programda küçük işletmelerin özelleştirilmesiyle<br />
elde ed<strong>ile</strong>n tecrübeden yararlanılarak, ikinci özelleştirmede<br />
orta <strong>ve</strong> iri ölçekli müesseselerin özelleştirilmesinde ortaya çıkacak<br />
problemlerin giderilmesine çalışıldığı görülmektedir. Özelleştirmeden<br />
2000 yılında 8.5 milyon Dolar <strong>ve</strong> 1996-2000 Eylül<br />
ayına kadar toplam 109 milyon Dolar gelir elde edilmiştir. 60<br />
Ekonomik iy<strong>ile</strong>şme daha çok petrol sektörüne yapılan doğrudan<br />
yabancı yatırımın (FDI) sonucu olarak son derece yüksek<br />
düzeyde sermaye yatırımı <strong>ile</strong> desteklenmiştir. 1999 yılında, sermaye<br />
yatırımı petrol alanlarındaki daha düşük yabancı yatırım,<br />
iki arama konsorsiyumunun kapanması <strong>ve</strong> Azerbaycan Uluslararası<br />
İşletim Şirketi’nin (AIOC) ilk işinin sona ermesi nedeniyle<br />
% 3 oranında düşmüştür2000 yılının ilk çeyreğinde, sermaye<br />
yatırımı yeniden artmıştır, ancak bu artış belirgin olmamış, yalnızca<br />
yıllık olarak %2.4 artış gösterip 911 milyar manat seviyesine<br />
(208 milyon ABD Doları, GSYİH’nin % 21.7’si) ulaşmıştır.<br />
Yatırım büyümesinin hızı 1999 yılının ilk çeyreğinde, %9<br />
60 EIU Azerbaijan Country Report April 2000<br />
105
Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />
olduğu zamana göre yıllık olarak daha düşüktür. FDI <strong>ve</strong> borç<br />
iç akışları biçimindeki yabancı yatırım ilk çeyrekte yıllık % 28<br />
düşüş gösterip 419.9 milyar Manat’a (95.4 milyon ABD Doları;<br />
GSYİH’nın %10’u) karşılık gelmiştir. Devlet işletmeleri yatırımın<br />
318.4 milyar Manatını (GSYİH’nın % 7.6’sı) <strong>ve</strong> yerli özel<br />
yatırımcılar da 172.7 milyar Manatını (GSYİH’nin % 4.1’i) karşılamıştır.<br />
61<br />
2000 yılında petrol <strong>ve</strong> gaz alanındaki yatırım payı yıllık olarak<br />
büyük ölçüde düşmüştür. Yatırımın diğer temel alıcıları endüstriyel<br />
yarı işleme kuruluşları olmuş <strong>ve</strong> aynı dönemde yıllık<br />
büyük artış göstererek GSYİH’nin % 2.8’ini gerçekleştirmiştir.<br />
2000 yılında toplam 1.052 milyon Dolarlık yatırım yapılmıştır.<br />
Yabancı sermaye miktarı 536.4 milyon Dolardır <strong>ve</strong> toplam yatırımların<br />
% 51’ine tekabül etmektedir. Azerbaycan’a 1994-2000<br />
yılları arasında 5.2 milyar Dolarlık yabancı sermaye girişi olmuştur,<br />
bu rakamın 3.4 milyar Doları petrol, 1.8 milyar Doları<br />
petrol dışı sektörlere aittir. Ülke topraklarının 4.682.100 hektarını<br />
tarıma el<strong>ve</strong>rişli alanlar <strong>ve</strong> ormanlar teşkil etmektedir. Bu<br />
miktarın; 1.735.500 hektarı ekili alanlar, 1.038.200 hektarı ormanlık<br />
arazi, 2.622.400 hektarı çayır <strong>ve</strong> otlaklar, 250.000 hektarı<br />
çok yıllık ekim alanlarından oluşmaktadır. Halkın beslenmesi<br />
için gerekli olan gıda maddelerinin üretimi yönünde çok<br />
el<strong>ve</strong>rişli doğal şartlara sahiptir. Ancak iklim koşulları <strong>ve</strong> doğal<br />
ortamın son derece el<strong>ve</strong>rişli olmasına rağmen; makine-ekipman<br />
yetersizliği, kaliteli tohum, gübre <strong>ve</strong> zirai ilaç kullanılmaması,<br />
bankacılık mevzuatındaki yasal eksikl<strong>ile</strong>rden dolayı tarımsal<br />
kred<strong>ile</strong>rin açılamaması nedenleriyle ülke potansiyeli yeterince<br />
değerlendir<strong>ile</strong>memektedir. Tarımda özel mülkiyete dayalı üretim<br />
yapısına geçilmektedir. Özelleştirme programı çerçe<strong>ve</strong>sinde<br />
mevcut 1.119 kolhozdan 1.039 <strong>ve</strong> 820 sovhozdan da 559 tanesinin<br />
61 TÜSİAB Yayınları<br />
106
Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />
özelleştirilmesi kararlaştırılmıştır. Özelleştirme kap<strong>sam</strong>ında planlanan<br />
devlet emlakının % 94.9’u halka <strong>ve</strong>rilmiştir. 62<br />
Tarım sektöründe genelde bir iy<strong>ile</strong>şme yaşanmasına karşın<br />
özellikle pamuk üretimi hızlı bir düşüş göstermiştir. Ayrıca<br />
üzüm <strong>ve</strong> çay üretimi de düşmektedir. 800 kilometre uzunluğundaki<br />
Hazar Denizi kıyısıyla zengin akarsularında balıkçılık<br />
<strong>ve</strong> su ürünlerinin özel bir yeri vardır. Aras-Kura nehirlerinde<br />
<strong>ve</strong> bilhassa Kura Nehrinin Hazar Denizi deltasında balıkçılık<br />
<strong>ve</strong> su ürünleri sanayi çok gelişmiştir. Hazar Denizi’nde avlanan<br />
mersin balığının yumurtası dünyaca ünlüdür. Azerbaycan,<br />
dünya havyar üretiminin % 80’ini karşılamakta <strong>ve</strong> yeni pazarlar<br />
aramaktadır. Salyan şehrinde, mersin, yayın <strong>ve</strong> sazan balıkları<br />
konser<strong>ve</strong> sanayii gelişmiştir. 63<br />
Sanayi sektöründe 1999 yılında 11.6 trilyon Manat’lık sanayi<br />
ürünü üretilmiştir. Bir önceki yıla göre %3.5’lik büyümede<br />
enerji, petro-kimya fabrikaları <strong>ve</strong> özel sektöre ait tesislerin<br />
büyük etkisi olmuştur. 2000 yılında GSMH’nin % 25.4’ü<br />
sanayi sektörünün payına düşmektedir. 15.949.8 Milyar Manat<br />
(3.564.8 bin $) tutarında mahsul üretilmiştir. 1999 üretimi <strong>ile</strong><br />
kıyaslandığında üretim % 6.9 yükselmiştir. Üretimin % 44.5’i<br />
maden çıkarma <strong>ve</strong> işlenmesinin, % 40.9’u imalat sanayiinin, %<br />
14.6’sı ise elektrik enerjisi, gaz <strong>ve</strong> gaz <strong>ve</strong> su teçhizatına aittir.<br />
Gıda sanayiinde şarap üretimi en önemli üretim koludur. Hafif<br />
sanayide, tekstil, halı, deri ürünleri, oyuncak, mobilya <strong>ve</strong> bisiklet<br />
başlıca üretim kollarıdır. Ağır sanayide genelde ara mal <strong>ve</strong><br />
yarı mamul üretilmektedir. Ağır sanayinin temelini petrol sanayii<br />
oluşturmaktadır.<br />
Petrol, doğal gaz <strong>ve</strong> yan ürünleri sanayi oldukça gelişmiştir.<br />
Ayrıca, metalik madenlerin (bakır, çinko, kurşun, alüminyum,<br />
62 EIU Azerbaijan Country Report 1st Quarter 2000<br />
63 EIU Azerbaijan Country Report April 2000<br />
107
Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />
demir) üretimi <strong>ve</strong> hammadde kaynaklarına bağlı olarak yan sanayi<br />
de gelişmiştir. Sumgayıt’da, demir-çelik, demir dışı metalleri<br />
işleme sanayi <strong>ve</strong> kimya endüstrisi; Bakü, Gence <strong>ve</strong> Mingeçevir’de<br />
petrol <strong>ve</strong> doğal gaz endüstrisi <strong>ve</strong> yan sanayi, elektrik, makine<br />
<strong>ve</strong> ekipmanları üretim sanayii vardır. Sanayi sektöründe, üretim<br />
kapasitesi bir çok alanda yurtiçi talepten fazladır ancak teknoloji<br />
yen<strong>ile</strong>nmesine gidilmediğinden mevcut birçok fabrika teorik<br />
kapasitesinin altında üretim yapmaktadır. BDT ülkeleri <strong>ile</strong> ilişk<strong>ile</strong>rin<br />
büyük oranda kesilmesi, bankalar arası işlemlerin yürütülmesinde<br />
karşılaşılan zorluklar, hammadde fiyatlarının yükselmesi,<br />
üret<strong>ile</strong>n malların ihraç ed<strong>ile</strong>memesi, yeterli miktarda<br />
hammadde <strong>ve</strong> yardımcı madde <strong>ve</strong> malzeme temin ed<strong>ile</strong>memesi,<br />
üretim için ayrılan fonların <strong>ve</strong>rimli bir şekilde kullanılamaması,<br />
finansman kaynaklarının yetersizliği, döviz darboğazı <strong>ve</strong> özelleştirmenin<br />
yeterli seviyeye ulaşmaması üretimdeki düşüşün temel<br />
nedenleridir. 64<br />
Azerbaycan yeraltı kaynakları bakımından çok zengindir.<br />
Başlıca kaynakları; kurşun, çinko, bakır, demir cevheri, barit,<br />
alünit, kobalt, arsenik, mermer, kireç taşı siyanit, maden tuzu<br />
<strong>ve</strong> kaya tuzudur. Az miktarda altın <strong>ve</strong> gümüş gibi değerli madenler<br />
de bulunmaktadır. 65<br />
Azerbaycan’ın açık denizlere ulaşan 3 karayolu bağlantısı vardır.<br />
Bunlar; Gürcistan üzerinden Karadeniz’e, Rusya üzerinden<br />
Karadeniz’e <strong>ve</strong> İran üzerinden Basra Körfezine ulaşan yollardır.<br />
Azerbaycan’ın karayollarının toplam uzunluğu 24.900 km’dir <strong>ve</strong><br />
bu karayollarının bakıma ihtiyacı bulunmaktadır. Demiryollarının<br />
toplam uzunluğu 2.120 km’dir <strong>ve</strong> bunun 1.278 km’sinde<br />
elektrifikasyon yapılmıştır. Ancak trenlerin <strong>ve</strong> demiryollarının<br />
64 TİKA Yayınları<br />
65 ALEKSANDROV, S. K.; Stranı Mira (Dünya Devletleri), Rus Politik - Edebiyat<br />
Politizdat Yayınları, Moskova, SSCB, 1989, s. 232<br />
108
Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />
yen<strong>ile</strong>nmesi <strong>ve</strong> tamir edilmesi gerekmektedir. Azerbaycan <strong>ve</strong><br />
Hazar’a kıyı devletler arasında doğrudan <strong>ve</strong> düzenli deniz seferleri<br />
yapılmaktadır. Ülkenin en büyük limanı Bakü Limanı’dır.<br />
Bakü Limanının bakım <strong>ve</strong> tamire ihtiyacı vardır. Bakü Bine<br />
Hava Limanından eski Sovyet Cumhuriyetleri <strong>ve</strong> dünyanın bir<br />
çok ülkesine uçak seferleri yapılmaktadır. Türk Hava Yolları’nın<br />
İstanbul’dan Bakü’ye, Azerbaycan Hava Yolları’nın da Bakü’den<br />
Ankara <strong>ve</strong> İstanbul’a düzenli seferleri vardır. Ülkede telekomünikasyon<br />
altyapısı yeterince gelişmemiştir. Her yüz kişiye düşen<br />
telefon sayısı 8.8’dir.<br />
Azerbaycan’ın en büyük yeraltı zenginliği petroldür. Petrol<br />
<strong>ve</strong> doğalgaz üretimi diğer yeraltı zenginliklerine göre birinci sırada<br />
gelmektedir. Petrol 19. yüzyılla birlikte <strong>ekonomik</strong> hayata<br />
girmiştir. Gaz üretimi daha yavaş artmakta, petrol üretimi ise<br />
bağımsızlık sonrasında giderek artmaktadır. 1999 yılında, 13.8<br />
milyon ton petrol üretilmiştir (276,800 varil/ gün), bu miktarın<br />
büyük bir kısmı (üretimin % 89’u) kıyıdan uzak alanlardan gelmiştir.<br />
2000 yılı Ocak–Mayıs döneminde petrol üretimi yıllık %<br />
7.1 artışla 5.93 milyon tona ulaşmıştır. Bu dönem içerisinde gaz<br />
üretimi 2.4 milyar metreküp olmuş <strong>ve</strong> yıllık % 2.2 düşüş göstermiştir.<br />
Devlet Petrol Şirketi (SOCAR) çoğunlukla kıyı alanlarını<br />
işletmekte, kıyıdan uzak alanlar ise Azerbaycan Uluslararası<br />
İşletim Şirketinin (AIOC) liderliğindeki konsorsiyumlar tarafından<br />
işletilmektedir. AIOC 1997 yılı sonlarında petrol üretimine<br />
başlamıştır. AIOC tarafından işlet<strong>ile</strong>n kıyıdan uzak alanlardan<br />
elde ed<strong>ile</strong>n üretim payı artmaktadır. Ekonomi, yabancı yatırımlarının<br />
büyük bir bölümü için AIOC’ye bağlıdır; AIOC 1999 yılında<br />
yapılan 510 milyon ABD doları tutarındaki yabancı direkt<br />
yatırımın 341 milyon ABD doları tutarındaki bölümüne karşılık<br />
gelmektedir. Aralık 1999 <strong>ve</strong> Mayıs 2000 arasında, devletin<br />
109
Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />
AIOC’den elde ettiği gelirin ödendiği Ulusal Petrol Fonu, 75 milyon<br />
ABD doları ( GSYİH’nin % 1.9’u) kazanmıştır.<br />
2000 yılında petrol üretimi 14 milyon ton, 2001 yılında ise<br />
14.9 milyon ton olarak gerçekleşmiştir. Rafine petrol ürünleri<br />
çıktısı, rafiner<strong>ile</strong>rin yerel petrol üretimine daha fazla girmesiyle,<br />
artmaya devam etmektedir. Ürünlerin, BDT ya da İran’a<br />
satışı <strong>ile</strong> ilgili olarak piyasaların geç ödeme yapması sorun teşkil<br />
etmektedir. 2000 yılının ilk beş ayı içerisinde Ukrayna’ya<br />
12.9 milyon ABD doları değerinde 65,000 ton mazot satılmış,<br />
ancak ödeme olarak yalnızca 4.6 milyon ABD doları alınmıştır.<br />
2000 yılında gönderilmesi gereken 435,000 ton mazotun nakli,<br />
kalan 8.3 milyon ABD dolarının ödenmesine kadar askıya alınmıştır.<br />
İran’a mazot satışında bir azalma söz konusudur, bunun<br />
nedeni ise İran tarafından <strong>ve</strong>r<strong>ile</strong>n düşük fiyat <strong>ve</strong> yüksek nakliye<br />
maliyetleridir.<br />
Azerbaycan tarafından orta <strong>ve</strong> uzun vade ticari olarak yaşayabilir<br />
petrol ihraç boru hatlarının inşa ed<strong>ile</strong>rek petrol sektörünün<br />
gelişmesine olanak <strong>ve</strong>rilmesi gerekmektedir. Bakü’den Karadeniz’deki<br />
Novorissiysk limanına <strong>ve</strong> Bakü’den Gürcistan’daki<br />
Supsa limanına iki petrol ihraç boru hattı vardır. Bu iki boru<br />
hattı benzer kapasitelere sahiptir <strong>ve</strong> toplam yaklaşık 230,000 v/g<br />
değerinde nakil yapabilmektedir. 66<br />
Azerbaycan <strong>ve</strong> Gürcistan Parlamentoları Bakü’den Türk limanı<br />
Ceyhan’a bir boru hattının inşası için gerekli yasal çerçe<strong>ve</strong>yi<br />
Mayıs <strong>ve</strong> Haziran ayları içerisinde onaylamışlardır. Bu<br />
çerçe<strong>ve</strong> Azerbaycan, Gürcistan <strong>ve</strong> Türkiye tarafından 18 Kasım<br />
1999 tarihinde imzalanan İstanbul Anlaşmasını; 18 Kasım 1999<br />
66 ALLAHVERDİYEV, Nizameddin, GÖYÇAYLI, Şövqi; Azerbaycan Respublikasının<br />
İqtisadi <strong>ve</strong> Sosial Coğrafiyası (Azerbaycan Cumhuriyetinin İktisadi<br />
<strong>ve</strong> Sosyal Coğrafyası), Azerbaycan Öyretmen Neşriyyatı Yayınları, Bakü, Azerbaycan,<br />
1996, s. 97<br />
110
Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />
tarihinde Azerbaycan, Gürcistan, Kazakistan, Türkiye <strong>ve</strong> ABD<br />
tarafından imzalanan İstanbul Deklarasyonunu <strong>ve</strong> 09.05.2000<br />
tarihinde imzalanan <strong>ve</strong> İstanbul anlaşmasını değiştiren protokolü<br />
içermektedir. Boru hattının uzunluğu 1.730 km <strong>ve</strong> petrol<br />
akıtma gücü ise 50 milyon ton olacaktır. 67<br />
İnşaat sanayiine ait malzemelerin <strong>ve</strong> hammaddelerin bol <strong>ve</strong><br />
ucuz olması <strong>ve</strong> arz açığının bulunması nedenleriyle inşaat sektörü<br />
dış yatırımlar için özendirici bir sektördür. İnşaat malzemeleri<br />
açısından en zengin yerler Nahçıvan Muhtar Cumhuriyeti,<br />
Dalyar, Hankendi, Masallı, İmişli, Gence <strong>ve</strong> Bakü’dür. İnşaat<br />
sektörünün GSYİH içindeki payı <strong>1990</strong> yılında % 8.1, 1995’de<br />
% 3.7, 1996’da % 9.3, 1997’de % 11.7, 1998’de % 10.5 <strong>ve</strong> 1999’da<br />
%9.4, 2000 yılında % 4.4 olmuştur. Bu sektörde faaliyet gösteren<br />
firmalar arasında Türk şirketleri önemli bir yer almaktadır.<br />
Bankacılık <strong>ve</strong> merkez bankacılığı konusundaki düzenlemelerle<br />
ilgili olarak 7 Ağustos 1992’de “Merkez Bankası Hakkındaki<br />
Kanun” <strong>ile</strong> “Bankalar <strong>ve</strong> Bankaların Faaliyetleri Hakkındaki<br />
Kanun” arka arkaya yürürlüğe girmiştir. İki seviyeli bankacılık<br />
sisteminin kurulması amaçlanmıştır; birinci seviyede Merkez<br />
Bankası, ikinci seviyede diğer bankalar. Para <strong>ve</strong> bankacılık<br />
sektöründe politikaları belirleme, denetim <strong>ve</strong> kontrol yetkisi<br />
Merkez Bankasına aittir.<br />
Bankacılık kanunu modern anlamdaki tüm bankacılık işlemlerini<br />
kap<strong>sam</strong>ına almaktadır, fakat ekonominin tam anlamıyla<br />
serbest pazar sistemine geçememiş olması <strong>ve</strong> banka sisteminin<br />
de modern anlamıyla yerleşmemiş olması nedenleriyle, hedeflenenler<br />
gerçekleştir<strong>ile</strong>memektedir. 01.01.2000 itibarıyla banka<br />
sistemini sağlamlaştırma politikası doğrultusunda bankaların asgari<br />
sermayeleri 2.000.000 Dolara çıkarılmıştır. Bu limite çıkamayan<br />
bankaların lisansları iptal edilmekte <strong>ve</strong> özel bankaların<br />
67 TÜSİAB Yayınları<br />
111
Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />
sayısı azalmaktadır. Asgari sermaye uygulaması neticesinde 1995<br />
yılında 200’ün üzerinde banka mevcutken bugün bankaların sayısı<br />
2/3 oranında azalmıştır. Ülkedeki 75 bankadan; 11 tanesi<br />
yabancı sermayeli ya da yabancı sermaye iştirakli banka, 4 tanesi<br />
devlet sermayeli banka <strong>ve</strong> 60 tanesi ise ticari <strong>ve</strong> yerli ortaklı<br />
bankadır. Faaliyet gösteren bankalardan en önemlisi <strong>ve</strong> işlem<br />
hacmi büyük olanı Beynelhalk Bank’tır. Yabancı bankalar<br />
% 100 yabancı sermaye <strong>ile</strong> kurulab<strong>ile</strong>ceği gibi müşterek müessese,<br />
şube <strong>ve</strong>ya temsilcilik şeklinde de kurulabilmektedir. Bankalar<br />
Kanunu’nda yabancı bankaların toplam sermayesinin sistem<br />
içindeki bankaların toplam sermayesinin % 30’undan fazla<br />
olamayacağı hükmü yer almaktadır.<br />
Türk sermayeli bankalar Azer-Türk Bank (Ziraat Bankası<br />
ortaklığı), Koçbank, Royalbank, CIBank sektördeki önemli<br />
bankalar arasındadır. Ülkede 62 adet sigorta şirketi bulunmaktadır.<br />
Bunların 16’sına bankalar da ortaktır <strong>ve</strong> 4 adet müşterek<br />
sigorta şirketi bulunmaktadır. Sigorta şirketleri için minimum<br />
sermaye 200 milyon Manat yani yaklaşık 50.000 ABD Dolarıdır.<br />
Sigorta şirketlerinin çoğu küçük <strong>ve</strong> orta büyüklükteki şirketlerdir.<br />
Türk sermayeli şirketler; Günay Anadolu Sigorta, Başak-İnam<br />
Sigorta <strong>ve</strong> CI Sigorta’dır.<br />
Enflasyon 1997 yılındaki rakamlardan aşağı çekilmiş,<br />
1998’de fiyatlar düşmüş <strong>ve</strong> 1999 Haziran’ındaki mini devalüasyona<br />
rağmen, iç talep düşük kaldığından 1999’da da düşmeye<br />
devam etmiştir. Yıllık enflasyon 1999’da “% –8.5” (deflasyon)<br />
olarak gerçekleşmiştir. Merkez Bankası (ANB) 2000-01 yıllarında<br />
enflasyonun anti–enflasyon gü<strong>ve</strong>ncelerine karşın hafif bir<br />
artış göstermesine izin <strong>ve</strong>rmiştir.. Enflasyon, 1999 yılının Ocak–<br />
Mayıs ayları arasındaki % 0.9 değerinden 2000 yılının Ocak–<br />
Mayıs ayları arasında % 1.5’e yükselmiştir. 2000 yıllık enflasyon<br />
rakamı 2.2 olarak gerçekleşmiştir, Enflasyonda 2001 yılında<br />
112
Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />
görülen düşüşün ardından 2002 de az da olsa bir yükselme görülmüş<br />
<strong>ve</strong> % 2.6 olarak gerçekleşmiştir.<br />
1999’da gerçekleştir<strong>ile</strong>n devalüasyondan sonra, Manatın<br />
amortismanını düzeltmek için müdahalede bulunulan bir “kirli<br />
dalgalanmadan”, döviz kuru ayarlaması amaçlı piyasa mekanizmalarına<br />
geçilmiştir. Ocak–Mayıs 2000 döneminde, Manat<br />
ABD Dolarına karşı yalnızca %1.5 değer kaybetmiştir. Komşu<br />
ülkeler daha yüksek enflasyon oranlarına sahip olduklarından,<br />
Manat bu ülke para birimleri karşısında gerçekten değer kazanmıştır.<br />
2000-2001 yıllarında Manat ABD Doları karşısında<br />
değer kaybetmiştir. 2002 <strong>ve</strong> 2003 yıllarında denge sağlanmıştır.<br />
1999 yılındaki ticari açık beş yılın en düşük değeri olarak<br />
gerçekleşmiştir. Artan petrol <strong>ve</strong> rafine ürün satışları daha yüksek<br />
ihracat kazançları sağlarken, Manatın devalüasyonu, petrol<br />
sektörüne yapılan yatırımları yavaşlattığından ithalat maliyetlerinin<br />
kesilmesine yardımcı olmuştur. Azerbaycan’ın yabancı<br />
petrol konsorsiyumlarının ticari dengesi, artan ihracat <strong>ve</strong> petrol<br />
sektörü için daha az sermaye malı ithalatı yapıldığından, artı<br />
değere geçmiştir. 1999 yılı için nihai rakamlar, eski Sovyetler<br />
Birliği <strong>ile</strong> yapılan ticaretten uzaklaşma <strong>ve</strong> sağlam para piyasalarına<br />
kayma eğilimini doğrulamaktadır. BDT’nin, toplam ticaret<br />
içindeki payı 1998 yılında % 27.7 iken 1999 yılında bu değer<br />
% 22.6, 2000 yılında %13.5 <strong>ve</strong> 2001’in ilk altı aylık döneminde<br />
%7.4 olarak gerçekleşmiştir.<br />
İthalat tarafında ise, BDT ülkeleri <strong>ve</strong> Rusya’dan yapılan ithalatta<br />
görülen azalma daha yavaş olmuştur. Ucuz ruble <strong>ile</strong> Rusya<br />
1999 yılında Azerbaycan piyasasındaki payını artırmış <strong>ve</strong> Azerbaycan<br />
ithalatındaki payını 1998 yılındaki % 18 değerinden 1999<br />
yılında % 21.9’a çıkarmıştır. Ukrayna gibi diğer BDT ülkelerinden<br />
yapılan ithalat düşmüştür. Türkiye’den yapılan ithalat, toplamda<br />
1998 yılındaki % 20.4’lük değerden 1999 yılında % 13.8’e,<br />
113
Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />
2000 yılında % 6.0’a düşmüştür. Azerbaycan’da ticaretin güçlendirilmesi<br />
için, petrol sektöründe üretimin arttırılmasına, BDT<br />
ülkeleri arasındaki ticaretin yeniden canlandırılmasına <strong>ve</strong> yeni<br />
pazarlar oluşturulmasına yönelik çalışmalar sürdürülmektedir.<br />
Bu kap<strong>sam</strong>da iki <strong>ve</strong> çok taraflı anlaşmalar imzalanmaktadır.<br />
Azerbaycan’ın büyük ticaret <strong>ve</strong> cari hesap açıkları, petrol<br />
fiyatlarındaki artışlarla kontrol altına alınmaktadır. Ham petrolün<br />
fiyatı 1999 yılının ilk üç ayı <strong>ve</strong> 2000 yılının ilk altı ayı<br />
arasında iki kattan fazla artmıştır <strong>ve</strong> petrol ihraç hacmi de aynı<br />
süre içerisinde neredeyse iki katına ulaşmıştır. Ülkenin önemli<br />
bir petrol üreticisi <strong>ve</strong> ihracatçısı olmamasına rağmen, Azerbaycan<br />
Uluslararası İşletim Şirketi (AIOC) tarafından yapılan yatırım<br />
nedeniyle ihracat hızlı bir şekilde artmaktadır. 2000 yılı<br />
sonu itibarıyla Azerbaycan’ın dış ticaret hacmi 2.917.0 milyon<br />
ABD Doları olarak gerçekleşmiştir. Bu rakamın 1.7744,9 milyon<br />
Doları (% 59.8) ihracat, 1.172,1 milyon Doları (% 40.2) ithalattan<br />
oluşmuştur. Dış ticaret 572.8 milyon Dolar fazla <strong>ve</strong>rmiştir.<br />
Dünya çapında ticari ilişki kurulan ülke sayısı 122’dir.<br />
Dış ticaretin % 20.9’u BDT, % 79.1’i diğer ülkelerle yapılmıştır.<br />
2001 yılı ilk 11 aylık dönem içerisinde Azerbaycan’ın dış ticaret<br />
dengesi 706,15 milyon ABD Doları olmuştur. Devlet İstatistik<br />
Komitesi <strong>ve</strong>r<strong>ile</strong>rine göre 2001 yılı Ocak-Ekim ayları arasında<br />
Azerbaycan’ın dış ticaret hacmi 3.31 milyar Dolar olmuştur. Dönem<br />
içerisinde Azerbaycan 120 ülke <strong>ile</strong> ticari ilişki kurmuştur.<br />
İlk 11 aylık dönem içerisinde ihracatı 2.01 milyar Dolar, ithalatı<br />
ise 1.3 milyar Dolar olarak gerçekleşmiştir. Ödemeler dengesinde,<br />
1999 yılında toplam ihracat. Petrol sektöründen 383.3<br />
milyon ABD Doları ihracat geliri sağlanmıştır, bu toplam ihracat<br />
kazancının % 37.4’üdür <strong>ve</strong> % 189.3’lük bir artış göstermiştir.<br />
Toplam rafine ürün ihracatı ise yıllık %189.5’lik bir artışla<br />
21.7 milyon ABD Doları kazandırmıştır (GSYİH’nin %<br />
114
Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />
8’i). Petrol dışındaki ekonomi daha düşük ihracatlar yapmaya<br />
devam etmiştir. Pamuk satışı 1998 yılındaki 47.2 milyon ABD<br />
Doları (GSYİH’nin % 1.2’si) değerinden 1999 yılında 21.7 milyon<br />
ABD Doları (GSYİH’nin % 0.5’i) değerine düşmüştür <strong>ve</strong><br />
bu da bağımsızlık sonrasındaki en düşük düzeydir. Makine <strong>ve</strong><br />
ekipman ihracatı 1998 yılında 41.1 milyon ABD Doları tutarındayken<br />
1999 yılında % 15.6 azalma göstermiş <strong>ve</strong> 34.7 milyon<br />
ABD Dolarına düşmüştür. Azerbaycan’ın endüstri sektörü rekabet<br />
gücüne sahip değildir, bu da sermaye mallarının ithalatı<br />
artmaya devam ederken ihracatta azalmaya yol açmaktadır. 68<br />
2000 yılında toplam ihracat 1.7744,9 milyon Dolar olarak<br />
gerçekleşmiştir. İhracatın hacmi % 53.2 artmış, bunun % 13.5’i<br />
BDT, % 86.5’i diğer ülkelere aittir. İhracatta Petrol <strong>ve</strong> petrol<br />
ürünleri 1.484,9 milyon Dolar <strong>ile</strong> en önemli yeri almaktadır.<br />
56.5 milyon Dolarlık gıda maddesi, 40.8 milyon Dolarlık tekstil<br />
ürünü, 36.2 milyon Dolarlık kimyasal ürünler, 34.8 milyon<br />
Dolarlık nakil vasıtası , 32 milyon Dolarlık da metal <strong>ve</strong> metal<br />
ürünü ihraç edilmiştir.<br />
İthalat maliyetleri 1999’da kontrol altına alınmıştır, fakat<br />
yine de dünya standartlarına göre yüksektir. 1999 yılındaki toplam<br />
ithalat 1998 yılındaki 1.72 milyar ABD Doları (GSYİH’nin<br />
%41.9’u) değerinden % 16.9 düşerek 1.43 milyar ABD Doları<br />
(GSYİH’nin % 35.8’i) olmuştur. Yavaşlayan yabancı direkt yatırım<br />
(FDI) akışları petrol sektörü ithalatının 1998 yılındaki 355.7<br />
milyon ABD Doları değerinden 1999 yılında 194.9 ABD Doları<br />
değerine düşmesine neden olmuştur. Diğer sermaye mallarının<br />
ithalatı, özellikle de makine <strong>ve</strong> ekipman ithalatı, 1998 yılındaki<br />
342.2 milyon ABD Doları değerinden % 34.1’lik artışla<br />
1999 yılında 458.8 milyon ABD Dolarına yükselmiştir. 1999 yılında<br />
gıda ithalatı da % 21.3 artmış <strong>ve</strong> 1998 yılının 171.1 milyon<br />
68 EIU Azerbaijan Country Report July 2000<br />
115
Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />
ABD Doları değerinden 1999 yılında 207.5 milyon ABD Dolarına<br />
yükselmiştir. Kimyasalların <strong>ve</strong> demir dışındaki metallerin<br />
ithalatı düşmüştür. Ekipman <strong>ve</strong> makine haricinde, en büyük<br />
tek ithalat kalemi Azerbaycan gümrük istatistiklerinin kaydetmediği<br />
ithalatlar için yapılan ödemeler dengesi ayarlamasıdır.<br />
Bu ithalatlar ya kaçak mallar ya da sınır ötesi alış<strong>ve</strong>riş yapanlarca<br />
beyan edilmeyen kişisel ithalatlardır. 1999 yılında bu ithalatlar<br />
Azerbaycan’a 399.9 milyon ABD Dolarına (GSYİH’nin %<br />
10’u) mal olmuştur. 2000 yılında toplam ithalat 1.172.1 milyon<br />
Dolar olarak gerçekleşmiştir. İthalatın hacmi % 13.1 artmış, bunun<br />
% 32’si BDT ülkelerinin (artış % 15.4), % 68’i ise diğer ülkelerin<br />
(artış % 12.1) payına düşmüştür. Türkiye’den yapılan ithalat<br />
2000 yılında % 11’ e düşmüştür.<br />
3. 3. TÜRKİYE - AZERBAYCAN İLİŞKİLERİ<br />
1991 yılında bağımsızlığını kazanan Azerbaycan Cumhuriyeti’ni<br />
ilk tanıyan ülke Türkiye olmuştur. Siyasal bağımsızlığın güçlenmesi<br />
ancak <strong>ekonomik</strong> bağımsızlığın güçlenmesi <strong>ile</strong> mümkündür.<br />
Bu nedenle Türkiye sahip olduğu <strong>ekonomik</strong> imkanları,<br />
serbest pazar ekonomisi <strong>ve</strong> uluslararası finans kuruluşlarından<br />
elde ettiği deneyimleri Azerbaycan’ın istifadesine sunmuştur.<br />
Bu amaçla, Türkiye-Azerbaycan <strong>ekonomik</strong> <strong>ve</strong> ticari ilişk<strong>ile</strong>rin<br />
geliştirilmesi konusundaki ilk anlaşma 01.11.1992 tarihinde imzalanmıştır.<br />
Söz konusu anlaşma sonucunda, Türk işadamlarının<br />
Azerbaycan’la olan temas <strong>ve</strong> ziyaretleri başlamış, fuar <strong>ve</strong><br />
benzeri faaliyetler teşvik edilmiş, ulaştırma <strong>ve</strong> haberleşme, inşaat,<br />
petrol arama gibi sanayinin bir çok bir çok dallarında işbirliğine<br />
gidilmiştir. İki ülke arasında <strong>ekonomik</strong> ilişk<strong>ile</strong>rin geniş<br />
<strong>ve</strong> hızlı bir şekilde geliştirilmesi için Türkiye diğer sahalarda<br />
olduğu gibi bu sahada da imkanlarını Azerbaycan’ın faydalanması<br />
için seferber etmiştir.<br />
116
Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />
Türkiye-Azerbaycan arasındaki diplomatik ilişk<strong>ile</strong>rin tesisinden<br />
1997 yılı başına kadar Azerbaycan’da Türk şirketleri tarafından<br />
520 müşterek müessese, 400 şube <strong>ve</strong> müstakil şirket, 50<br />
adet de temsilcilik olmak üzere toplam 1.000 adet firma kurulmuştur.<br />
Bunların yaklaşık 600’ü faal durumdadır. Kurulu bulunan<br />
şirketlerin faaliyet konuları arasında, petrol, telekomünikasyon,<br />
bankacılık <strong>ve</strong> sigortacılık, eğitim, basın-yayın, inşaat <strong>ve</strong><br />
inşaat malzemeleri, ulaştırma, gıda, tekstil <strong>ve</strong> konfeksiyon, taşımacılık,<br />
otomotiv, orman ürünleri, demir-çelik <strong>ve</strong> demir dışı<br />
metaller gibi sektörler yer almaktadır. Statüsü ne olursa olsun<br />
Azerbaycan’da kurulu bulunan 1.000 Türk firması, 1996 yılı<br />
sonu itibariyle Türkiye’den Azerbaycan’a getirmiş olduğu sermaye<br />
miktarı yaklaşık 1 milyar $’a ulaşmıştır. Türkiye’de faaliyet<br />
gösteren Azerbaycan firması sayısı 41 adet olup, sermayeleri<br />
18 milyon $ seviyesindedir.<br />
Azerbaycan’da faaliyet gösteren Türk firmalarından Attila<br />
Doğan Petrol Şirketi, Pet Holding, Efes Sanayi Yatırım, Netaş,<br />
Teletaş, Türkcell, Bay Holding, DHT İnşaat, Ram Dış Ticaret,<br />
Rumeli Holding, Tekfen, Etsun, T.C.Ziraat Bankası, Anadolu Sigorta<br />
gibi büyük firmalar inşaat, haberleşme, petrol, ulaştırma,<br />
bankacılık, gıda gibi önemli sektörlerde Azerbaycan halkının<br />
ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla çok büyük katkılarda bulunmaktadırlar.<br />
Dış ticaret konusunda ise, Türkiye Azerbaycan’a<br />
1992 yılında 102.7 milyon $, 1993 yılında 68.2 milyon $, 1994<br />
yılında 132.1 milyon $, 1995’te 161.3 milyon $ <strong>ve</strong> 1996’da ise<br />
216.8 milyon $ olmak üzere toplam 681.1 milyon $’lık mal ihraç<br />
etmiştir. Buna mukabil son beş yıl içinde Azerbaycan’dan<br />
toplam 139.2 milyon $ tutarında ithalat yapmıştır. Türkiye’nin<br />
yıllar itibarıyla Azerbaycan’a ihracatının önemli ölçüde artmasına<br />
rağmen, Azerbaycan’dan ithalatında ise büyük bir artış olmamıştır.<br />
Bu nedenle iki ülke arasındaki dış ticaret dengesinin<br />
117
Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />
kurulması oldukça önemli bir konudur. 1996 yılında 216 milyon<br />
$’lık ihracatı <strong>ile</strong> Türkiye Azerbaycan’ın ithalatında ilk sırayı<br />
almıştır. Geçmiş yıllara kıyasla Azerbaycan’ın ithalatında<br />
ilk sırayı almıştır. Geçmiş yıllara kıyasla Azerbaycan’ın dış ticaretinde<br />
%35-45 oranında artış olmuştur. Bu artışla 1996 yılında<br />
Azerbaycan toplam ithalatının (961 milyon $) yaklaşık<br />
dörtte birini (216.8 milyon $) Türkiye’den sağlanmış, yine aynı<br />
yıl içinde Türkiye’ye yapmış olduğu ihracat karşılığında 39.7<br />
milyon $’lık döviz girdisi elde etmiştir ki bu rakamda yıllık ithalatının<br />
%15.7’sine tekabül etmektedir.<br />
Bilindiği üzere, Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan arasında ortak dil,<br />
tarih <strong>ve</strong> kültür birliğinin de bulunması <strong>ekonomik</strong> ilişk<strong>ile</strong>rimizin<br />
daha da genişlemesine önemli bir etkendir. Nitekim, Azerbaycan<br />
Cumhuriyeti bağımsızlığını kazanmasından sonra başlayan<br />
dış ticaretimiz, yatırım yapan şirketlerimizin sayısı <strong>ve</strong> yatırım<br />
miktarları her geçen yıl büyük bir artış göstermektedir. Bugüne<br />
kadar iki ülke arasında yatırımların karşılıklı teşviki <strong>ve</strong> korunması<br />
anlaşması <strong>ve</strong> çifte <strong>ve</strong>rg<strong>ile</strong>ndirmenin önlenmesine ilişkin<br />
anlaşma da dahil olmak üzere <strong>ekonomik</strong> <strong>ve</strong> ticari alanda bir çok<br />
anlaşma <strong>ve</strong> protokol imzalanmıştır. Ancak, bugünkü dış ticaret<br />
<strong>ve</strong> yatırımların hacmi her iki ülkenin gerçek potansiyelinin<br />
altındadır. Bu nedenle, özellikle Azerbaycan Cumhuriyeti’nin<br />
bankacılık, gümrük mevzuatı, ticaret kanunu, dış ticaret işlemleri<br />
<strong>ve</strong> hukuk kurallarını uluslararası seviyelere yükseltmesi zarureti<br />
bulunmaktadır.<br />
Azerbaycan yeraltı <strong>ve</strong> yerüstü zenginlikleri, kalifiye <strong>ve</strong> ucuz<br />
işgücü <strong>ve</strong> serbest pazar ekonomisine geçme kararlılığı <strong>ile</strong> 2000’li<br />
yıllarda çok parlak <strong>ve</strong> ışıklı bir geleceğe sahip bir ülke konumundadır.<br />
Türkiye’nin <strong>ve</strong> Türk işadamlarının Azerbaycan’ın<br />
yeniden yapılanmasında <strong>ve</strong> <strong>ekonomik</strong> gelişmesinde karşılıklı<br />
yarara dayalı olumlu işbirliği imkanları her gün artmaktadır.<br />
118
Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />
Nitekim Azerbaycan’da son iki yılda enflasyon geri çek<strong>ile</strong>rek<br />
<strong>ekonomik</strong> istikrar alanında önemli adımlar atılması, Uluslararası<br />
Para Fonu, Dünya Bankası, Avrupa Kalkınma Bankası gibi<br />
uluslararası finans kuruluşlarıyla yapıcı ilişk<strong>ile</strong>re girişilmesi ülkeye<br />
yabancı sermaye akımını hızlandırmaktadır. Japon iş çevrelerinin<br />
Azerbaycan’a artan ilgisi bunun en iyi kanıtıdır. Son bir<br />
yıldır ciddi Türk şirketlerinin Azerbaycan’da petrol, telekomünikasyon,<br />
inşaat, bankacılık <strong>ve</strong> sigortacılık, metalürji, tekstil, orta<br />
ölçekli sanayi kuruluşları gibi alanlarda faaliyetlerini genişletmeleri<br />
<strong>ve</strong>ya genişletme niyeti taşımaları önemli olaylardandır. 69<br />
Azerbaycan’ın 1997 yılı başından itibaren ihraç ed<strong>ile</strong>cek<br />
ürünlere İhraç Vergisi uygulanmasına son <strong>ve</strong>rmesi, liberal ekonomiye<br />
geçiş için yasal alt yapısını tamamlamaya yönelik olarak<br />
çok sayıda yeni düzenlemeler yürürlüğe koyması, ülkenin öncelik<br />
<strong>ve</strong>rdiği büyük projelerin belirlenerek yıllık <strong>ve</strong> uzun dönemli<br />
programların belirlenmesi, özelleştirme <strong>ve</strong> yabancıların bu kap<strong>sam</strong>daki<br />
iştirakleri konusunda kanuni düzenlemelerin tamamlanması<br />
ülkelerimiz arasındaki işbirliğini önemli ölçüde artıracaktır.<br />
1997’nin ilk 3 ayında Azerbaycan’ın Türkiye <strong>ile</strong> olan dış ticareti<br />
45 milyon $ civarında olmuştur (ithalat 38 milyon $, ihracat<br />
7 milyon $). 1996’nın aynı döneminde toplam dış ticaret<br />
hacmi 53 milyon $ (ithalat 44 milyon $, ihracat 9 milyon $)’dır.<br />
İki ülke arasındaki dış ticaretin düşmesinin en büyük sebebi<br />
gümrüklerdeki yüksek <strong>ve</strong>rgi oranlarıdır. 70<br />
Türkiye’nin Azerbaycan’a ihraç ettiği ürünler arasında gıda<br />
maddeleri ilk sırayı almaktadır. İhraç ürünlerimiz; un <strong>ve</strong> unlu<br />
mamuller, eczacılık ürünleri, margarin, buğday, zeytinyağı, ay<br />
çiçek yağı, süt <strong>ve</strong> süt mamulleri, yumurta, makarna, bira, patates,<br />
69 http://www.foreigntrade.gov.tr/DUNYA/RAPOR/baku/tureko.htm ; 12 Mayıs,<br />
2005<br />
70 EIU Azerbaijan Country Report April 2000<br />
119
Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />
küp <strong>ve</strong> toz şeker, çikolata <strong>ve</strong> şekerleme ürünleri, mey<strong>ve</strong> suları,<br />
peynir, bisküvi, hazır deri mamulleri, trikotaj ürünleri, sentetik<br />
deterjanlar, sabun, duvar kağıtları, sıhhi tesisat malzemeleri,<br />
tekstil sanayii için makineler, lastik <strong>ve</strong> plastikten mamul eşya,<br />
beyaz eşya, telekomünikasyon ürünleri, elektrik enerjisi v.b.’dir.<br />
Azerbaycan’dan ithal ettiğimiz başlıca mallar arasında ham<br />
alüminyum, pamuk, poliet<strong>ile</strong>n, ham deri, pamuk ipliği, yün, ham<br />
bakır, alkollü içk<strong>ile</strong>r <strong>ve</strong> fosfatlı gübreler yer almaktadır. Bunun<br />
dışında başta bavul ticareti olmak üzere iki ülke arasındaki kayıt<br />
dışı dış ticaret işlemlerinin daha büyük boyutlarda olduğunu<br />
söyleyebiliriz.<br />
Azerbaycan’da faaliyet gösteren firmalar arasında sayı çokluğu<br />
<strong>ve</strong> sektör çeşitliliği itibariyle en çok Türk firmaları mevcuttur.<br />
1991 yılından itibaren Azerbaycan’a yatırım için gelen Türk<br />
firmaları petrol, inşaat, telekomünikasyon, bankacılık, sigortacılık,<br />
ulaştırma, nakliyat, gıda maddeleri alım-satımı, tekstil, mobilya,<br />
dekorasyon, basın-yayın <strong>ve</strong> matbaacılık, inşaat malzemeleri<br />
satışı, konfeksiyon, unlu mamuller, çeşitli hizmet üretimi,<br />
mali <strong>ve</strong> hukuki danışmanlık, makine imalat, kırtasiye, orman<br />
ürünleri, çay paketleme, akü imalatı, metal işleme gibi konularda<br />
faaliyet göstermektedirler. 71<br />
1997 Nisan ayı sonu itibarıyla Azerbaycan’da 400 adet %100<br />
yabancı sermayeli müstakil firma , 520 müşterek müessese <strong>ve</strong><br />
50 temsilcilik resmi olarak kurularak kayıttan geçmiştir. Halen<br />
faaliyette bulunan müstakil firma, müşterek müessese <strong>ve</strong> temsilcilik<br />
sayısı 550 civarında olup, diğerleri faal durumda değildir.<br />
1997 yılının Nisan ayı itibariyle Azerbaycan’da Türk firmalarının<br />
koymuş oldukları yabancı sermaye miktarı toplam 1 milyar $<br />
civarındadır. Resmi rakamların fiili rakamdan az görünmesinin<br />
71 EIU Azerbaijan Country Report July 2000<br />
120
Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />
sebepleri ise her hangi bir şirket kurmadan faaliyet gösteren firmaların<br />
bulunması, firmaların daha çok <strong>ve</strong>rgi <strong>ve</strong> rüsum ödememek<br />
için kuruluş sermayelerini düşük göstermeleridir. Zengin<br />
yeraltı <strong>ve</strong> yerüstü kaynakları bulunan, kalifiye iş gücüne sahip<br />
<strong>ve</strong> ülkemize çok yakın olan, dil avantajı bulunan Azerbaycan’a<br />
daha çok yatırım yapılamamasının en büyük sebepleri hukuki<br />
alt yapının <strong>ve</strong> yasal düzenlemelerin eksik olmasıdır. 72<br />
Bilindiği üzere, Türkiye-Azerbaycan Karma Ekonomik Komisyonu<br />
(KEK) I. toplantısı 25-26 Şubat 1997 tarihleri arasında<br />
Ankara’da toplanmıştır. Toplantı protokolünde ticari ilişk<strong>ile</strong>r (genel<br />
durum, ticaret heyeti, fuar <strong>ve</strong> serg<strong>ile</strong>r, Bakü <strong>ve</strong> Nahçıvan’da<br />
iş merkezleri kurulması konuları, Eximbank kred<strong>ile</strong>ri, buğday<br />
sevkıyatı, bankacılık) sanayi alanında işbirliği çerçe<strong>ve</strong>sinde<br />
enerji işbirliği, petrol boru hattı, petrol <strong>ve</strong> doğalgaz arama faaliyetleri,<br />
elektrik enerjisi, madencilik, müteahhitlik, serbest bölgeler;<br />
ulaştırma <strong>ve</strong> haberleşme alanlarında kara, hava <strong>ve</strong> demir<br />
yolu ulaştırmaları, telekomünikasyon, eğitim, çevre, sağlık gibi<br />
konularda görüş birliğine varılmıştır.<br />
25-27 Mart 1997 tarihleri arasında Devlet Bakanı Sn. Ayfer<br />
YILMAZ Başkanlığında Ege İhracatçı Birlikleri’nin organizasyonu<br />
<strong>ile</strong> “Bakü’de Türkiye-Azerbaycan Yatırım <strong>ve</strong> İşbirliği<br />
İmkanları” konusunda ortak seminer <strong>ve</strong> işadamlarının karşılıklı<br />
görüşmeleri gerçekleştirilmiştir. Türkiye’den <strong>ve</strong> Azerbaycan’dan<br />
120’den fazla işadamının görüş alış-<strong>ve</strong>rişinde bulunduğu seminer<br />
iki ülke arasındaki <strong>ekonomik</strong>, ticari <strong>ve</strong> kültürel işbirliği fırsatlarını<br />
geliştirmede önemli katkılar sağlamıştır.<br />
Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sn. Haydar<br />
ALİYEV’in 5-9 Mayıs 1997 tarihleri arasında Türkiye’ye yaptığı<br />
72 ASANİSHVİLİ, George; “Ist International Silk Road Symposium on Media<br />
News, 24 SAAT”, Scientific and political aspects of the “Great Silk Road”, 26<br />
June, 2003, s. 79<br />
121
Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />
resmi ziyaret her iki ülkede geniş yankılar yaratmış, ülkelerimiz<br />
arasındaki dostluk <strong>ve</strong> işbirliği imkanlarının daha da geliştirilmesi<br />
çerçe<strong>ve</strong>sinde önemli merhaleler kaydetmiştir. Forum Fuarcılık<br />
<strong>ve</strong> Geliştirme A.Ş. tarafından 14-18 Mayıs 1997 tarihleri<br />
arasında Bakü’de ikinci defa organize ed<strong>ile</strong>n “TURKISH EXPO<br />
‘97 BAKÜ; TÜRK TİCARET VE SANAYİ ÜRÜNLERİ FU-<br />
ARI” düzenlenmiştir. Fuarın açılış törenine, T.C. Bakü Büyükelçimiz<br />
Sn. O. Faruk LOĞOĞLU, Azerbaycan Cumhuriyeti<br />
Başbakanı Sn. Artur RESİZADE, Dış Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>r Bakanı<br />
Sn. Kudret GULİYEV <strong>ve</strong> Ticaret <strong>ve</strong> Sanayi Odası Başkanlığı<br />
yetkil<strong>ile</strong>ri <strong>ile</strong> çok sayıda Azerbaycan Makamları, Azerbaycanlı<br />
<strong>ve</strong> Türk işadamları <strong>ve</strong> basın mensupları iştirak etmişlerdir.<br />
“TURKISH EXPO ‘97” Fuarı’na toplam 92 firma <strong>ve</strong> kuruluş<br />
katılmıştır. Fuar’da gıda maddeleri (un, yağ, yumurta, makarna,<br />
fındık, çay), temizlik ürünleri, otomobil yedek parçaları, mobilya,<br />
konfeksiyon, <strong>ile</strong>tişim ürünleri, kırtasiye malzemeleri, inşaat<br />
malzemeleri, tarım makineleri, sıhhi tesisat malzemeleri,<br />
ayakkabı vb. serg<strong>ile</strong>nmiştir. 73<br />
Türkiye, Azerbaycan <strong>ile</strong> Ermenistan arasında yürütülmekte<br />
olan doğrudan <strong>ve</strong> dolaylı görüşmeler sürecine soruna barışçı bir<br />
çözüm bulunmasında yararlı olacağı düşüncesiyle destek <strong>ve</strong>rmektedir.<br />
Türkiye, Yukarı Karabağ Sorunu’nun çözümünde her iki<br />
tarafın da kabul edeceği bir çözüme destek <strong>ve</strong>rmeye hazırdır.<br />
Türkiye, ayrıca, çözüm sürecindeki çıkmazın aşılması için yeni<br />
yollar yaratılmasının <strong>ve</strong> her iki tarafın, özellikle de bir milyonu<br />
aşkın kaçkının beklent<strong>ile</strong>rinin karşılanması amacıyla uluslararası<br />
toplumun daha aktif bir biçimde barış sürecine katkıda bulunmasının<br />
gerekli olduğu inancındadır. Bu çerçe<strong>ve</strong>de, Yukarı<br />
Karabağ sorununun çözümünde “kolaylaştırıcı” rolü oynamak<br />
73 http://www.foreigntrade.gov.tr/DUNYA/RAPOR/baku/azerbay.htm ; 2 Nisan,<br />
2005<br />
122
Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />
<strong>ve</strong> diğer bölgesel sorunlar hakkında görüş alış<strong>ve</strong>rişinde bulunmak<br />
üzere Türkiye’nin girişimiyle, Türkiye, Azerbaycan <strong>ve</strong> Ermenistan<br />
Dışişleri Bakanları arasında bir diyalog forumu oluşturulmuştur.<br />
Bu amaçla ilk toplantı 15 Mayıs 2002 tarihinde<br />
Reykjavik’te gerçekleştirilmiştir.<br />
Dışişleri Bakanları arasındaki ikinci toplantı NATO İstanbul<br />
Zir<strong>ve</strong>si marjında 28 Haziran 2004 tarihinde yapılmıştır. Taraflar,<br />
bu üçlü toplantı sürecinin her üç ülke arasındaki ilişk<strong>ile</strong>rin normalleşmesi<br />
<strong>ile</strong> Yukarı Karabağ sorununun çözümü yönünde faydalı<br />
bir araç olab<strong>ile</strong>ceğini <strong>ve</strong> Türkiye’nin etkin katkısının bölge<br />
sorunlarının çözümüne ivme kazandırab<strong>ile</strong>ceğini düşündüklerini<br />
vurgulamışlardır. Öte yandan, Türkiye, Yukarı Karabağ sorunu<br />
kap<strong>sam</strong>ında taraflarla ikili temaslarını da sürdürmektedir. 74<br />
Azerbaycan’la ikili <strong>ekonomik</strong> <strong>ve</strong> ticari ilişk<strong>ile</strong>rimizin geliştirilmesi<br />
yönünde çeşitli tarihlerde bir çok protokol <strong>ve</strong> anlaşma<br />
imzalanmıştır. Bunlar arasında yatırımcılarımız açısından önem<br />
taşıyan “Yatırımların Karşılıklı Teşviki <strong>ve</strong> Korunması Hakkında<br />
Anlaşma” <strong>ve</strong> “Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Arasında Çifte Verg<strong>ile</strong>ndirmenin<br />
Önlenmesi Anlaşması”dır. Bu anlaşmalardan ilki 31<br />
Temmuz 1996 tarihinden itibaren, diğeri ise 1 Ocak 1998 tarihinden<br />
itibaren yürürlüğe girmiştir. Geçiş döneminde olan <strong>ve</strong><br />
yatırıma ihtiyacı bulunan Azerbaycan’a Türk sermayesinin katkısı<br />
önemli boyutlardadır.<br />
Azerbaycan’ın 2000 yılında da en fazla ithalat yaptığı 2.ülke<br />
Türkiye olmuştur. 2000 yılında toplam ithalatının % 11’ini, toplam<br />
ihracatının ise % 6’sını Türkiye <strong>ile</strong> gerçekleştirmiştir. 1991<br />
yılından itibaren gelişen <strong>siyasi</strong> <strong>ve</strong> <strong>ekonomik</strong> ilişk<strong>ile</strong>re paralel olarak<br />
artan dış ticaret hacmimiz ülkemiz lehine fazla <strong>ve</strong>rmektedir.<br />
Ancak, 1998 yılında yaşanan Rusya krizi sonrası Ruble’nin<br />
74 http://www.mfa.gov.tr ; 22.10.2004<br />
123
Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />
devalüe edilmesinin de etkisi <strong>ile</strong> Rus malları Azerbaycan pazarında<br />
mutlak fiyat avantajı sağlamış <strong>ve</strong> halkın gelir seviyesinin<br />
de düşük olması sebebiyle fiyatı, talebi belirleyici en önemli kriter<br />
haline getirmiştir. Bu gelişmelerin sonucu olarak, ülkemizden<br />
gelen mallara olan talep azalmıştır. Bu durum, Azerbaycan’da<br />
iş yapan iş adamlarımızı da doğrudan etk<strong>ile</strong>miştir. 1999 yılında<br />
Azerbaycan <strong>ile</strong> olan ticaretimizde geçmiş yıllara göre düşme görülmüştür.<br />
1996, 1997 <strong>ve</strong> 1998 yıllarında en fazla ithalatın yapıldığı<br />
ülke Türkiye iken, 1999 <strong>ve</strong> 2000 yıllarında Rusya’dan sonra<br />
ikinci sırada yer almıştır. İhracatımızın düşmesinde önemli etkenlerden<br />
biri de müteahhit firmalarımızın üstlenmiş oldukları<br />
taahhüt işlerinin büyük ölçüde tamamlanmış olması <strong>ve</strong> yeni büyük<br />
projelerin başlamamasıdır. 2001 <strong>ve</strong> 2002 yıllarında ihracatımı<br />
yeniden artmaya başlamıştır.<br />
Azerbaycan’dan İthal Ettiğimiz Başlıca Mallar:Dizel yakıtı,<br />
pamuk, ham petrol, poliet<strong>ile</strong>n, deri, alkollü içecekler, ham alüminyum,<br />
benzin.<br />
Azerbaycan’a İhraç Ettiğimiz Başlıca Mallar : Buğday unu,<br />
eczacılık ürünleri, sentetik deterjanlar, elektrik enerjisi, binek<br />
otomobilleri, akümülatör, otomobil lastikleri, mobilya, inşaat<br />
malzemeleri, duvar kağıtları, sıhhi tesisat malzemeleri, tekstil<br />
sanayi için makine <strong>ve</strong> teçhizat, deri giyim eşyası, kozmetik<br />
ürünleri, trikotaj ürünleri, lastik <strong>ve</strong> plastikten mamul eşya, televizyon,<br />
buzdolabı vs., cam kaplar, alüminyum profil, adi metallerden<br />
eşya, ağaç imali için makineler, telekomünikasyon teçhizatı,<br />
kablolar, elektrik malzemeleri, kırtasiye malzemeleri, hazır<br />
giys<strong>ile</strong>r, margarin, buğday, zeytinyağı, ay çiçek yağı, tereyağı,<br />
soya yağı, gıda sanayi için makine <strong>ve</strong> teçhizat, çay, konser<strong>ve</strong>,<br />
salça, dondurma, sebze (patates <strong>ve</strong> soğan), yumurta <strong>ve</strong> tavuk eti,<br />
maden suyu, alkolsüz içk<strong>ile</strong>r, bira, makarna, küp <strong>ve</strong> toz şeker,<br />
çikolata <strong>ve</strong> şekerleme ürünleri, mey<strong>ve</strong> suları, peynir, bisküvi.<br />
124
Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />
Azerbaycan bir çok avantajları <strong>ile</strong> Türk İşadamları tarafından<br />
yatırım <strong>ve</strong> ticari faaliyet göstermek açılarından tercih ed<strong>ile</strong>n<br />
bir ülkedir. Bu itibarla bir çok Türk şirketi Azerbaycan’da<br />
müşterek müessese kurmuşlar, şube <strong>ve</strong>ya temsilcilik açmışlardır.<br />
Azerbaycan’da Kurulu Türk Şirketlerinin Sayısı<br />
<strong>ve</strong> Statülerine Göre Dağılımı 75<br />
Statüsü 1991-1995 1996 1997 1998 1999 2000 Toplam<br />
Müşterek Müessese 394 72 78 67 33 16 660<br />
%100 Türk Sermayeli Şirket 176 65 116 126 42 36 561<br />
Temsilcilikler 29 8 21 23 17 8 106<br />
TOPLAM 599 145 215 216 92 60 1.327<br />
Değişik alanlarda faaliyet gösteren Türk firmalarının büyük<br />
bir kısmı ticaret yapmakta <strong>ve</strong>ya küçük <strong>ve</strong> orta ölçekli yatırımı<br />
tercih etmektedir. Bu firmaların faaliyet alanları; petrol, telekomünikasyon,<br />
bankacılık <strong>ve</strong> sigortacılık, gıda malları imalatı, eğitim,<br />
basın-yayın, tekstil <strong>ve</strong> konfeksiyon, taşımacılık, otomotiv,<br />
orman ürünleri, demir-çelik, demir dışı metaller, inşaat malzemeleri<br />
<strong>ve</strong> müteahhitlik hizmetleri gibi sektörlerdedir.<br />
Türk şirketleri, Azerbaycan’ın serbest piyasa ekonomisine<br />
geçişinde, doğrudan <strong>ve</strong> dolaylı olarak, tecrübeleriyle önemli rol<br />
oynamaktadırlar. 2000 yılı sonu itibariyle % 100 Türk sermayeli,<br />
müşterek müessese, şube <strong>ve</strong>ya temsilcilik olarak yaklaşık 1.327<br />
adet Türk şirketi, Azerbaycan’da resmi kuruluş işlemlerini yaparak<br />
tüzel kişilik kazanmıştır. Bu şirketlerden önemli bir bölümü<br />
faaliyetlerini devam ettirememektedirler. Azerbaycan’da halen değişik<br />
sektörlerde toplam 600 civarında Türk şirketi faaliyet göstermektedir.<br />
Türk firmalarının Azerbaycan’da gerçekleştirdikleri<br />
75 Kaynak: T.C.DTM-Bakü Ticaret Müşavirliği 1999, 2000 yılı raporu,<br />
125
Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />
yatırımların miktarının 1,5 milyar $ civarında olduğu tahmin<br />
edilmekte <strong>ve</strong> yaklaşık 30.000 kişi istihdam edilmektedir.<br />
Ülkede petrol dışı yabancı sermaye yatırımlarında Türkiye<br />
birinci sırada yer almaktadır. Azerbaycan’ın sahip olduğu rezervleri<br />
işletmek amacı <strong>ile</strong> bugüne kadar oluşturduğu yirmi adet uluslararası<br />
konsorsiyumun dördünde TPAO pay sahibidir (Azeri-<br />
Çırak-Güneşli sahasında % 6.75, Şah Denizi Sahasında % 9,<br />
Kürdaşı Sahasında %5 <strong>ve</strong> Araz-Alov-Şark Sahasında %10-Offshore).<br />
Ayrıca, iki özel Türk şirketinin ( PET Holding <strong>ve</strong> Atilla<br />
Doğan İnş Ltd.) Azerbaycan Devlet Petrol Şirketi (SOCAR) <strong>ile</strong><br />
oluşturdukları müşterek müesseseler karada petrol çıkarmaktadırlar<br />
(Mişovdağ <strong>ve</strong> Hilli Babazanan sahaları).<br />
Azerbaycan’da irili ufaklı 50’den fazla Türk Müteahhitlik firmasının<br />
üstlenmiş olduğu toplam taahhüt miktarı yaklaşık 650<br />
milyon Dolardır. Bakü Uluslararası Havalimanı <strong>ve</strong> A.C. Merkez<br />
Bankası binası gibi önemli prestij binalarının yer aldığı işlerin<br />
büyük kısmı başarıyla tamamlanarak teslim edilmiştir. Bu<br />
sektörde yaklaşık 3000 kişi istihdam edilmekte olup, bunların<br />
% 70’i Azeri vatandaşıdır. Bankacılık sektöründe faaliyet gösteren<br />
Türk sermayeli 5 banka <strong>ve</strong> 3 sigorta şirketi bulunmaktadır.<br />
Azerbaycan’la Türkiye arasında yaklaşık +2 saat fark vardır.<br />
Hava sıcaklıkları Türkiye <strong>ile</strong> paralellik göstermektedir. Kış aylarında<br />
-15 <strong>ile</strong> 5 derece, yaz aylarında ise 25-35 derece arasında<br />
seyretmektedir. Azerbaycan hizmet pasaportu <strong>ve</strong> hususi pasaportu<br />
olan T.C. vatandaşlarına vize uygulamamaktadır. Turist<br />
pasaportu sahiplerinin ise vize almaları gerekmektedir.<br />
3. 4. TBMM BAŞKANI ARINÇ AZERBAYCAN’A GİTTİ<br />
TBMM Başkanı Bülent Arınç, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun<br />
laiklik konusunda aldığı kararı, ‘’Bu karara bakarak, Türkiye’de<br />
126
Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />
artık yargının da bu özgürlüklerin genişletilmesi konusunda en<br />
isabetli içtihadı yaptığını düşünüyorum’’ diye değerlendirdi. 76<br />
Arınç, üç gün sürecek resmi ziyaret için Azerbaycan’a hareketi<br />
öncesinde Esenboğa Havalimanı’nda basın toplantısı düzenledi.<br />
Azerbaycan Milli Meclis Başkanı Murtuz Aleskerov’un<br />
resmi da<strong>ve</strong>tlisi olarak beraberinde bazı millet<strong>ve</strong>killeriyle bu ülkeye<br />
resmi ziyaret gerçekleştireceğini ifade eden Arınç, ikili düzeydeki<br />
mükemmel ilişk<strong>ile</strong>rin, uluslararası boyutta da dayanışma<br />
<strong>ve</strong> işbirliği içerisinde sürdürüldüğünü söyledi. İki ülkenin, üyesi<br />
oldukları tüm uluslararası kuruluşlarda birbirlerine destek olduklarını<br />
d<strong>ile</strong> getiren Arınç, Türkiye’nin en büyük isteğinin Azerbaycan<br />
toprakları üzerindeki işgalin son bulması olduğunu belirtti.<br />
Arınç, Yukarı Karabağ <strong>ve</strong> işgal altındaki topraklar konusunda<br />
Türkiye’nin Azerbaycan’ın yanında olduğuna işaret etti. Arınç,<br />
Türkiye’nin, Yukarı Karabağ sorununun Azerbaycan’ın toprak<br />
bütünlüğü esasına dayalı olarak <strong>ve</strong> yurtlarından göç etmek zorunda<br />
bırakılan yüz binlerce Azeri’nin geri dönmelerini sağlayarak,<br />
adilane biçimde çözülmesi gerektiğini savunduğunu vurguladı.<br />
Türkiye’nin bu konuda çaba harcadığını bildiren Arınç,<br />
sözlerini şöyle sürdürdü:<br />
‘’İmkanlarımız ölçüsünde birbirimize her türlü yardımı sağlamaktayız.<br />
Bu yıl içinde Bakü-Tiflis-Ceyhan ham petrol ana<br />
ihraç boru hattının işletime açılmasıyla bu mükemmel ilişk<strong>ile</strong>rimiz<br />
yepyeni bir boyut kazanacaktır. Böylelikle Türkiye <strong>ve</strong><br />
Azerbaycan tüm Avrasya bölgesi bakımından enerji gü<strong>ve</strong>nliği<br />
konusunda büyük önem taşıyan doğu-batı enerji koridorunun<br />
kilit ülkeleri konumuna gelecektir.’’<br />
Arınç, Aleskerov’un yanı sıra Cumhurbaşkanı İlham Aliyev,<br />
Başbakan Artur Raşizade <strong>ve</strong> Milli Meclis Türk-Azeri Dostluk<br />
76 ANKARA, 06/02/2005<br />
127
Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />
Grubu üyeleriyle de görüşmelerde bulunacağını anlattı. Bir gazetecinin,<br />
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun laiklik konusunda<br />
aldığı kararı anımsatması üzerine, Arınç, şu değerlendirmelerde<br />
bulundu:<br />
‘’Biz yargı kararına ancak saygı duyarız. Ancak muhtevası<br />
itibariyle TBMM’nin son yıllarda başardığı reformlara uygun bir<br />
karar olduğunu söylemeliyim. Avrupalı dostlarımız, bize daima<br />
şu soruyu soruyorlar: Bu kanunları çıkarıyorsunuz, reformları<br />
yapıyorsunuz ama uygulayacak mısınız? Biz de bu kanunları,<br />
uygulanması için çıkardığımızı söylüyoruz. Çünkü hukuk <strong>ve</strong> demokrasi<br />
standardımızı yükseltmek için yaptığımız her reform,<br />
70 milyon vatandaşımıza eşit olarak uygulanması için yapılıyor.<br />
Düşünce <strong>ve</strong> inanç özgürlüğünün, ifade <strong>ve</strong> anlatım özgürlüğünü<br />
genişleten bireysel haklara önem <strong>ve</strong>ren bu reformlarımızın, elbette<br />
uygulanması temel amacımızdır. Dolayısıyla çok kap<strong>sam</strong>lı<br />
bir karar bildiğim kadarıyla. Tamamını okumadım ama bildiğim<br />
kadarıyla düşünce <strong>ve</strong> inanç özgürlüğü <strong>ile</strong> bunların ifade<br />
özgürlüğü <strong>ile</strong> b<strong>ile</strong>şkesi gayet güzel bir biçimde ortaya konmuş.<br />
Bu karara bakarak, Türkiye’de artık yargının da bu özgürlüklerin<br />
genişletilmesi konusunda en isabetli içtihadı yaptığını düşünüyorum.<br />
‘’<br />
Arınç, açıklamalarının ardından özel uçak ATA <strong>ile</strong> saat<br />
15.15’de Azerbaycan’a hareket etti. TBMM Başkanı Arınç’ın gezisine,<br />
millet<strong>ve</strong>killeri Orhan Taş, Yücel Artantaş, Dursun Akdemir<br />
<strong>ve</strong> Süleyman Bölünmez <strong>ile</strong> Arınç’ın eşi Münev<strong>ve</strong>r Arınç<br />
katılıyor. (A.A)<br />
TBMM Başkanı Bülent Arınç, Azerbaycan’a önemli bir ziyaret<br />
gerçekleştirdiklerini belirtti. Arınç, Bakü Haydar Aliyev<br />
Havaalanı’nda gazetec<strong>ile</strong>rin sorusu üzerine, Azerbaycan’a 5 millet<strong>ve</strong>kiliyle<br />
Azerbaycan Milli Meclis Başkanı Murtuz Aleskerov’un<br />
da<strong>ve</strong>tlisi olarak geldiklerini kaydetti. Bülent Arınç, ‘’Dostumuz<br />
128
Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />
kardeşimiz Azerbaycan’a çok önemli bir ziyaret gerçekleştiriyoruz’’<br />
dedi. İlham Aliyev’in Cumhurbaşkanı olmasından sonra<br />
Azerbaycan’a gelmeyi her zaman arzu ettiklerini, ancak bugüne<br />
kısmet olduğunu ifade eden Arınç, ‘’Kardeşlerimizle buluşmaktan<br />
büyük memnuniyet duyuyoruz’’ dedi. Arınç, yarın <strong>ve</strong> salı günü<br />
çeşitli temaslarda bulunduktan sonra çarşamba günü Bakü’den<br />
ayrılacağını belirtti. (A.A)<br />
3. 5. CUMHURBAŞKANI SEZER, BAKÜ’YE GİTTİ<br />
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Türkiye, Azerbaycan <strong>ve</strong><br />
Gürcistan’ın, müttefiklerinin de desteğiyle öz<strong>ve</strong>rili <strong>ve</strong> kararlı bir<br />
tutum izleyerek, Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattı tasarısını yapım<br />
aşamasına getirdiklerini belirtti. Sezer, ‘’Bu boru hattının yapımına<br />
başlanmasıyla kazanılan ivmenin önümüzdeki dönemde<br />
Bakü-Tiflis-Erzurum doğalgaz boru hattı <strong>ve</strong> Hazar geçişli doğalgaz<br />
boru hattı gibi tasarıların yaşama geçirilmesiyle sürdürüleceğine<br />
inanıyoruz’’ dedi. 77<br />
Sezer, Bakü-Tiflis-Ceyhan petrol boru hattının temel atma<br />
törenine katılmak üzere Azerbaycan’a hareketinden önce Esenboğa<br />
Havalimanı’nda yaptığı açıklamada, temel atma töreninin,<br />
Azerbaycan Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev, Gürcistan Cumhurbaşkanı<br />
Eduard Şevardnadze <strong>ve</strong> her üç ülkenin ilgili bakanlarının<br />
katılımıyla yarın Bakü’deki Sangaçal terminalinde düzenleneceğini<br />
anımsattı.<br />
Cumhurbaşkanı Sezer, Hazar Denizi’nin Azerbaycan’a ait<br />
kesiminde bulunan Azeri, Çırak <strong>ve</strong> Güneşli alanlarından elde<br />
ed<strong>ile</strong>cek petrolün dünya pazarlarına taşınmasını sağlayacak olan<br />
boru hattının 2.9 milyar dolara mal olacağının hesaplandığını<br />
belirtti. Bakü’den başlayıp Tiflis üzerinden Ceyhan terminaline<br />
77 ANKARA, 17/09/2005<br />
129
Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />
bağlanacak olan 1.730 kilometre uzunluğundaki boru hattının,<br />
yılda 50 milyon ton petrol taşıma kapasitesine sahip olacağını<br />
<strong>ve</strong> 2005 yılı başlarında hizmete gireceğini kaydeden Sezer, şöyle<br />
devam etti:<br />
‘’Hazar Havzası ülkelerinin petrol <strong>ve</strong> doğalgaz kaynaklarının<br />
uluslararası pazarlara en <strong>ekonomik</strong> <strong>ve</strong> en gü<strong>ve</strong>nli yollardan<br />
taşınmasını sağlayacak olan Doğu-Batı enerji koridorunun<br />
belkemiğini Bakü-Tiflis-Ceyhan ham petrol boru hattı tasarısı<br />
oluşturmaktadır. Bu nedenle, Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattının<br />
yapımına başlanmasıyla Doğu-Batı enerji koridorunun yaşama<br />
geçirilmesi yönünde çok önemli bir adım atılacaktır.’’<br />
Türkiye’nin, Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra<br />
bağımsızlıklarına yeniden kavuşan komşuları Gürcistan <strong>ile</strong><br />
Azerbaycan’ın <strong>ekonomik</strong> <strong>ve</strong> toplumsal kalkınmalarını hızla<br />
gerçekleştirerek, uluslararası toplumla bütünleşmelerine özel<br />
önem <strong>ve</strong>rdiğine dikkati çeken Sezer, sözlerini şöyle sürdürdü:<br />
‘’Bu bağlamda, Bakü-Tiflis-Ceyhan petrol boru hattını başından<br />
beri, bu komşularımızı Batıya bağlayacak <strong>ekonomik</strong> <strong>ve</strong> siyasal<br />
bir köprü olarak değerlendirdik. Bakü-Tiflis-Ceyhan boru<br />
hattının, Kafkaslar’da <strong>ve</strong> Hazar Havzası’nda bölgesel işbirliğinin<br />
somut bir örneğini oluş<strong>turan</strong> boru hattı <strong>ve</strong> Hazar geçişli doğalgaz<br />
boru hattı gibi tasarıların yaşama geçirilmesiyle sürdürüleceğine<br />
inanıyoruz.’’<br />
Sezer, bu zorlu süreçte, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev<br />
<strong>ile</strong> Gürcistan Cumhurbaşkanı Şevardnadze’nin üstlendikleri<br />
önemli rolü <strong>ve</strong> gösterdikleri yapıcı yaklaşımı takdir <strong>ve</strong> şükranla<br />
karşıladığını ifade etti. Cumhurbaşkanı Sezer, Bakü’de Aliyev<br />
<strong>ve</strong> Şevardnadze <strong>ile</strong> gerçekleştireceği ikili görüşmelerde, ikili <strong>ve</strong><br />
bölgesel konuları ele alma olanağını bulacağını da bildirdi. Sezer,<br />
Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattının Türkiye, Azerbaycan <strong>ve</strong><br />
130
Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />
Gürcistan halklarının olduğu kadar, tüm Kafkasya’ya gönenç<br />
<strong>ve</strong> istikrar getirmesini d<strong>ile</strong>di. (A.A) 78<br />
3. 6. BAKÜ - TİFLİS – CEYHAN 79 HAM PETROL BORU<br />
HATTI PROJESİ<br />
Zengin doğal kaynaklara sahip Azerbaycan, 1991’de bağımsızlığını<br />
yeniden kazanırken Batının ilgi odağıydı. Karşı karşıya<br />
kaldığı tehditler Baku’yü kendine bir an önce stratejik ortaklar<br />
bulmaya <strong>ve</strong> bölgeye önemli miktarda Batı sermayesi çekmeye<br />
itti. Azerbaycan, Moskova-Erivan-Tahran ittifakının jeopolitik<br />
kuşatmasının kendisi açısından yaratacağı tehditler açısından<br />
kendisine ABD-Gürcistan –Ankara ittifakını yakın görmüştür.<br />
Özellikle Türkiye bu ittifak içerisinde özel bir öneme sahiptir.<br />
NATO’nun Türk Cumhuriyetleriyle bağlantısı konumunda olan<br />
Türkiye, bu örgütün Hazar Havzası yönünde genişlemesindeki<br />
rolünden yararlanmaya çalıştı. Siyasi, <strong>ekonomik</strong> <strong>ve</strong> coğrafi etkenler<br />
Türkiye’yi Hazar Havzası için mücadeleye yönlendirmiştir.<br />
Türkiye’nin Azerbaycan’da <strong>ve</strong> Hazar bölgesinde en çok<br />
önem <strong>ve</strong>rdiği konu “petrol“ konusudur. Son yıllarda Türkiye’nin<br />
bölgeye yönelik dış politikası aslında petrole <strong>ve</strong> Bakü-Ceyhan<br />
Boru Hattına endekslenmiştir. ABD yönetimi Baku-Tiflis-Ceyhan<br />
boru hattı projesini desteklemektedir. Bu projeyle bir bakıma<br />
Rusya’ya olan bağımlılığı azaltma niyetindedir. Karabağ<br />
sorunundan ötürü alternatif bir çözüm olarak Baku-Ermenistan<br />
–Ceyhan boru hattı da kabul görmemiştir. Batıya yakınlığında<br />
dolayı Gürcistan Azerbaycan’ın Avrupa’ya açılan yegane<br />
kapısı olma rolünü üstlenmiştir. Bütün bu ön bilg<strong>ile</strong>rin ışığında<br />
, Azerbaycan’ın Türkiye açısında çok önemli stratejik bir ülke<br />
78 http://www.byegm.gov.tr/yayinlarimiz/anadoluyahaberler-yeni/2002/eylul/<br />
ah_18_09-02.htm ; Anadolu Ajansının haberi<br />
79 BTC<br />
131
Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />
olduğu açıktır. Benim amacım, Baku-Tiflis-Ceyhan boru hattının<br />
son günlerdeki gelişmelerini takip ederek,bu konu hakkındaki<br />
Türk dış politika uygulamalarının ne kadar başarılı olup,<br />
olmadığını tespit etmeye çalışmaktır.<br />
Petrol, dünya siyasetinde kendisine sahip olan ülkeleri sadece<br />
<strong>ekonomik</strong> yönden değil, <strong>siyasi</strong> yönden de etk<strong>ile</strong>mektedir. Dolayısıyla<br />
zengin rezervleri olan ülkeler bazen petrole bağlı olarak<br />
çeşitli <strong>siyasi</strong> entrikalarla karşı karşıya kalmakta bazen de onu<br />
stratejik bir tehdit unsuru haline getirmektedir. 80<br />
Günümüzde kara elmas da den<strong>ile</strong>n petrol dünyanın en önemli<br />
enerji kaynaklarından birisidir. Bir yandan sanay<strong>ile</strong>şme <strong>ile</strong> birlikte<br />
petrol tüketimindeki hızlı artış diğer taraftan petrole alternatif<br />
bir enerji kaynağının henüz bulunamamış olması petrolün<br />
önemini daha da artırmıştır. Batılı güçlerin petrol rezervlerinin<br />
yakın gelecekte bitecek olması ABD, AB <strong>ve</strong> diğer Avrupa Ülkelerinin<br />
dikkatini Orta Asya’ya yöneltmesine neden olmuştur.<br />
Sovyetler Birliğinin dağılmasından sonra ortaya çıkan Cumhuriyetler<br />
bir yandan yetersiz sermaye <strong>ve</strong> diğer yandan eskimiş<br />
teknoloj<strong>ile</strong>r nedeniyle sahip oldukları petrol <strong>ve</strong> doğal gaz<br />
rezervlerini kendi başlarına işleyecek <strong>ekonomik</strong> potansiyele sahip<br />
değildirler. 81<br />
Bu nedenle petrol zengini bu cumhuriyetler mevcut rezervlerinin<br />
işletilmesi <strong>ve</strong> geliştirilmesi için batılı büyük petrol şirketleriyle<br />
işbirliğine gitmektedir. Azerbaycan’da petrol, Hazar<br />
Denizi’ne uzanan Apşeron yarımadasında, Kura nehri kıyılarında,<br />
Kabristan Bölgesinde <strong>ve</strong> Gence yakınlarında bulunmaktadır.<br />
Savaş yıllarında SSCB’nin petrol ihtiyacının tamamına<br />
80 Yrd.Doç.Dr.Nesrin Sarıahmetoğlu, “Hazar Petrol Boru Hattının Güzergahı <strong>ve</strong><br />
Gü<strong>ve</strong>nliği meselesine Bir Bakış”, Avrasya Etütleri, TİKA, Sayı 17, 2000, syf. 67<br />
81 Doç.Dr.Kenan Çelik,Cemalettin Kalaycı, “Azeri Petrolünün dünü <strong>ve</strong> Bugünü”,<br />
Avrasya Etütleri, TİKA, Sayı 16, 1999, s. 105<br />
132
Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />
yakını Azerbaycan tarafında karşılandığı göz önüne alınırsa<br />
Azerbaycan’ın jeostratejik önemi daha fazla anlaşılmaktadır.<br />
Azerbaycan’ın bilinen petrol rezervleri yaklaşık 8 milyar varil<br />
olup, 1989 <strong>ve</strong>r<strong>ile</strong>rine göre petrolün %77’si Hazar Denizi’nden<br />
sağlanmaktadır. 82 Ancak Azerbaycan’ın enerji rezervleri tam<br />
olarak bilinmemektedir. Bazı uzmanların tahminlerine göre potansiyel<br />
petrol rezervleri yaklaşık 40 milyar varil,doğal gaz rezervleri<br />
ise 500 milyar metreküptür.<br />
Azerbaycan’ın sahip olduğu zengin petrol rezervlerinin işletilmesi<br />
için Eylül 1992’de Azerineft <strong>ve</strong> Azneftkimya adlı iki<br />
devlet şirketi birleştir<strong>ile</strong>rek, Azerbaycan petrol şirketi (State Oil<br />
Company of The Azerbaijan Republic-SOCAR) kurulmuştur. 83<br />
Azerbaycan Uluslar arası Petrol Konsorsiyumu (Azerbaijan International<br />
Oil Consortium-AIOC) <strong>ile</strong> petrol alanlarının geliştirilmemesi<br />
amacıyla bir anlaşma yapıldı. Daha sonra konsorsiyuma<br />
Rusya da dahil ed<strong>ile</strong>rek anlaşma yeniden düzenlendi <strong>ve</strong><br />
SOCAR’ın %102luk hissesi Rusya’ya devredildi. 20 Eylül 1994<br />
tarihinde SOCAR <strong>ile</strong> AIOC arasında Mega Proje olarak adlandırılan<br />
anlaşma imzalanarak Azeri, Güneşli <strong>ve</strong> Çırak bölgelerinde<br />
petrol arama <strong>ve</strong> çıkarma yetkisi AIOC’a <strong>ve</strong>rildi. İlgili anlaşma<br />
Azerbaycan Parlamentosu tarafından onaylandıktan sonra<br />
12 Aralık 1994’te yürürlüğe girdi.<br />
Türkiye Azerbaycan petrolünün üretilmesi <strong>ve</strong> geliştirilmesi<br />
amacıyla anlaşmalardan ikisinde yer almıştır. Bunlardan birincisi<br />
Mega Projedir ki Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı<br />
(TPAO)’nın bu projedeki payı %6.75’dir. İkinci proje ise %9’dur.<br />
Şah Denizi Projesi aynı zamanda İran’ın katılıp ABD’nin katılmadığı<br />
tek projedir. 84<br />
82 I.b.i.d., s.106<br />
83 I.b.i.d., s.107<br />
84 I.b.i.d., s.109<br />
133
Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />
Yapılan tahminlere göre Hazar Denizi’nde 4 trilyon dolar<br />
değerinde, yaklaşık 200 milyar varil petrol rezervi bulunmaktadır.<br />
Dünyanın en zengin yer altı kaynaklarına sahip devletlerinin<br />
ortasında yer alan Hazar Denizi, uzmanların iddialarına<br />
göre bazı İran körfezi ülkeleri <strong>ile</strong> rekabet edeb<strong>ile</strong>cek petrol <strong>ve</strong><br />
doğal gaz üreticisi bir bölge olma yolundadır. Bölgenin en büyük<br />
petrol rezervlerine sahip olan <strong>ve</strong> bunu komşularıyla paylaşmak<br />
istemeyen Azerbaycan <strong>ve</strong> Kazakistan Hazar’ın bir deniz olduğunu<br />
<strong>ile</strong>ri sürmektedir. Petrol rezervleri o kadar fazla olmayan<br />
İran, Rusya <strong>ve</strong> Türkmenistan ise Hazar’ın bir göl olduğunu <strong>ve</strong><br />
çıkan petrolün ortak paylaşılması gerektiğini savunmaktadır. 85<br />
Rusya, Hazar Denizi’nin bir göl olduğunu <strong>ve</strong> Uluslar arası<br />
Denizcilik Hukuku’na tabi olmadığını söyleyerek, Azerbaycan’ın<br />
Hazar Denizi’ndeki petrol <strong>ve</strong> gaz rezervlerinde tek başına yaralanmasına<br />
karşı çıkmaktadır. Rusya <strong>ve</strong> İran tarafından <strong>ile</strong>ri sürülen<br />
bu görüşe göre Hazar Denizi’ndeki zenginlikle beş kıyı<br />
devleti tarafından tek tek değil, birlikte kullanılmalıdır. Deniz<br />
Hukuku Sözleşmesi’nin 9. bölümü “kapalı <strong>ve</strong> yarı-kapalı denizlerle<br />
ilgilidir. Bu madde dikkate alındığında Hazar Denizi Denizcilik<br />
Hukuku kap<strong>sam</strong>ına girmektedir. Bu durum Rusya’nın<br />
Hazar kapalı bir göldür <strong>ve</strong> göllerle ilgili uluslararası kurallara<br />
maruz kalması gerektiği görüşünü çürütmektedir çünkü sözleşmenin<br />
bu bölümüne göre kapalı olmak Hazar’ın deniz kabul<br />
edilmesini engellememektedir. 86<br />
Rusya ilk petrol şantajına 1994 yılının yazında, Mega Projenin<br />
imzalanmasını engelleyemeyeceğini anladıktan sonra başvurdu.<br />
Rusya’nın amacı Karabağ sorunu <strong>ile</strong> Hazar’ın statüsü konusunu<br />
Baku’ye baskı yapma aracı olarak kullanmaktı. Hazar’ın<br />
statüsü konusunda İran ilk günden beri Rusya’nın gü<strong>ve</strong>nilir bir<br />
85 I.b.i.d., s.110<br />
86 I.b.i.d., s.111<br />
134
Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />
müttefiki rolünü üstlenmiştir. Rusya <strong>ve</strong> İran’ın Azerbaycan <strong>ile</strong><br />
yapılan petrol anlaşmalarına katılmaları bu konuda katı bir tutuma<br />
sahip olmadıklarını göstermektedir.<br />
Türkiye’nin ısrarla üzerinde durduğu Baku-Ceyhan boru<br />
hattı Baku yakınlarındaki Sangachal terminalinden başlayıp,<br />
Gürcistan üzerinden Türkiye’ye giriş yaparak, Erzurum, Erzincan<br />
<strong>ve</strong> Kayseri güzergahını takip ederek Ceyhan’da son bulmaktadır.<br />
87 Uzun vadede Doğu-Batı koridoru <strong>ile</strong> Azerbaycan’ın<br />
yanı sıra Kazakistan petrolü <strong>ve</strong> Türkmenistan doğal gazının da<br />
taşınması düşünülmektedir. Buna göre Hazar Denizi’nin altına<br />
döşenmesi düşünülen Transkafkasya hattı <strong>ile</strong> Kazak petrolü <strong>ve</strong><br />
Türkmen doğal gaz Baku’ye, buradan Baku-Ceyhan boru hattı<br />
<strong>ile</strong> Türkiye’ye ulaştırılacaktır. Türkiye tarafından gerçekleştir<strong>ile</strong>n<br />
proje çalışmasında, inşa ed<strong>ile</strong>cek boru hattı <strong>ile</strong> Kazakistan’dan 20<br />
<strong>ve</strong> Azerbaycan’dan 25 olmak üzere toplam 45 milyon ton ham<br />
petrolün Ceyhan terminaline taşınması esas alınmıştır. Baku-<br />
Ceyhan boru hattının yatırım <strong>ve</strong> ulaşım maliyetlerinin oldukça<br />
yüksek olması bu hattın hayata geçirilmesini engelleyen etkenlerden<br />
sadece birisidir. Ayrıca Türk Cumhuriyetlerinin petrol<br />
<strong>ve</strong> doğal gaz boru hatları nedeniyle Rusya’ya olan bağımlılığı<br />
azalacaktır. Özellikle Rusya <strong>ve</strong> bazı batılı ülkeler boru hattının<br />
Türkiye’den geçmesi halinde, Türkiye <strong>ve</strong> Türk Cumhuriyetleri<br />
arasındaki <strong>ekonomik</strong> ilişk<strong>ile</strong>rin daha da gelişmesinden endişe<br />
duymaktadır. Bu nedenle Baku-Ceyhan boru hattının önündeki<br />
engellerin <strong>ekonomik</strong> olduğu kadar <strong>siyasi</strong> olduğu da söylenebilir.<br />
Türkiye rotasına maliyetini çok yüksek olduğu gerekçesiyle<br />
karşı çıkılmaktadır. Ancak bu konuda meydana gelen gelişmeler,<br />
özellikle ABD Başkanı’nın <strong>ve</strong> Aliyev’in Baku-Ceyhan<br />
hattını tercih ettiklerini açıklamaları <strong>ve</strong> son olarak da Ankara<br />
87 I.b.i.d., s.117<br />
135
Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />
Deklarasyonu’nun imzalanması, Türkiye hattının diğerlerine nazaran<br />
daha şanslı olduğunu gösteriyor. 88<br />
Türkiye oldukça sınırlı kaynaklarıyla günde 23 bin varil<br />
(yılda 1.1 milyon ton) ham petrol üretmekte olup, petrol yönünden<br />
büyük ölçüde dışa bağımlıdır. 89 Türkiye’nin petrol ithalatı,<br />
Baku-Ceyhan petrol boru hattı projesinin kabul edilmesi <strong>ile</strong> birlikte<br />
daha kolay <strong>ve</strong> daha ucuz bir şekilde gerçekleştir<strong>ile</strong>b<strong>ile</strong>cektir.<br />
Ana petrolün üretimine geçildiğinde Baku-Supsa güzergahının<br />
Ceyhan’a kadar uzatılarak bu petrolün uluslar arası piyasalara<br />
Türkiye üzerinden ulaştırılması güçlü bir olasılık olarak görünmektedir.<br />
Bu projenin kabulü halinde Türkiye bu hattan geçecek<br />
olan petrolün büyük çoğunluğunu satın alarak giderek artan<br />
enerji ihtiyacını düşük fiyatlarla karşılayab<strong>ile</strong>cektir. Bu sayede<br />
Türkiye’nin bu hattan yılda 250-300 milyon dolar taşıma ücreti<br />
elde edeceği tahmin edilmektedir. Fakat bu gelir, Baku-Ceyhan<br />
hattının kurulmasıyla Ceyhan bölgesinde önümüzdeki beş<br />
yıl içerisinde yapılab<strong>ile</strong>cek milyarlarca dolarlık yabancı yatırım<br />
olanağı <strong>ve</strong> bunun yaratacağı iş hacminin yanında çok önemsiz<br />
kalmaktadır. Bu hattın kurulmasının diğer bir avantajı da Boğazlardaki<br />
petrol trafiğinin artmasını önleyecek olmasıdır.<br />
Hazar petrolleri dünya siyasetinde yeni bir güç odağı haline<br />
gelmiştir. ABD’nin de desteklediği Baku-Ceyhan hattının ondan<br />
daha ucuza mal olacak Baku-Supsa olarak gerçekleşmesi ihtimali<br />
Türkiye tarafından sıcak karşılanmamaktadır. 90 Çünkü Türkiye<br />
petrol boru hattından önemli bir gelir elde edecektir. Bu gelir<br />
aynı zamanda petrol harcamalarının azalmasına katkıda bulunacak<br />
hem de enerji kaynakları nakil yolları üzerindeki kontro-<br />
88 I.b.i.d., s. 122<br />
89 I.b.i.d., s. 119<br />
90 Yrd.Doç.Dr.Nesrin Sarıahmetoğlu, “Hazar Petrol Boru Hattının Güzergahı <strong>ve</strong><br />
Gü<strong>ve</strong>nliği meselesine Bir Bakış”, Avrasya Etütleri, TİKA, Sayı 17, 2000, s. 70<br />
136
Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />
lünü sağlayacaktır. Böylece Asya <strong>ve</strong> Avrupa arasında yer alan<br />
Türkiye’nin stratejik önemi bir kat daha artacaktır. Türkiye’nin<br />
bağımsızlığını yeni kazanmış devletlerle olan kültür <strong>ve</strong> etnik<br />
bağlarını düşünürsek; Türkiye’nin burada gerçekçi <strong>ve</strong> faydacı<br />
bir politika sürdürmesinin ne kadar zor olduğunu görebiliriz.<br />
Türkiye’nin Kafkasya politikasında ABD bağımlılığı da yadsınamaz<br />
bir gerçektir. ABD Baku-Ceyhan boru hattı projesiyle<br />
Türkiye, Azerbaycan <strong>ve</strong> Gürcistan’ı Batıya bağlamayı ummaktadır.<br />
91 Türkiye’nin en büyük amacı petrol konusunda Rusya’ya<br />
<strong>ve</strong> İran’a olan bağımlılığını azaltmaktır. Bölge ülkelerinin yalnızca<br />
Rusya’ya bağlı yollardan ihracat yapması yerine, ihraç<br />
yollarını çeşitlendirerek, serbest rekabet ortamında <strong>ve</strong> kesintisiz<br />
ihraç olanağına kavuşabilmeleri, <strong>ekonomik</strong> bağımsızlıklarını<br />
hızlandıracak <strong>ve</strong> pekiştirecektir. Bu da bölgede <strong>ekonomik</strong><br />
<strong>ve</strong> <strong>siyasi</strong> istikrarın sağlanmasına hizmet edecek yaşamsa bir husus<br />
olarak, Türkiye’nin uzun erimli <strong>ekonomik</strong> çıkarlarına yarar<br />
sağlayacak bir gelişme olacaktır<br />
ABD, Türkiye’yi kendi Kafkasya politikasının uzantısı<br />
olarak bölgede gü<strong>ve</strong>nliği sağlayıcı güçlü bir devlet olarak görmektedir.<br />
Özellikle Clinton döneminde yapılan açıklamalarda<br />
ABD’nin Baku-Ceyhan yanlısı bir politika izlediğini görmekteyiz.<br />
ABD’nin asıl amacı bu bölgede bulunan Rus tekelini ortadan<br />
kaldırarak, petrol konusunda çeşitliliği arttırmak, bölgede<br />
bir nevi işbirliği yapılandırarak bölge devletlerinin <strong>ekonomik</strong> <strong>ve</strong><br />
<strong>siyasi</strong> konumlarını güçlendirmek <strong>ve</strong> petrol konusunda Orta Doğuya<br />
olan bağımlılığı azaltmaktır. 92 ABD yönetimi Baku-Ceyhan<br />
boru hattının daha çok <strong>siyasi</strong> <strong>ve</strong> stratejik derinliğiyle ilgili-<br />
91 Rainer Freitag-Wirminghaus, “Turkey’s Political Role in Central Asia<br />
and in the Struggle for New Energy Resources” , Südosteuropa Aktuell,<br />
Munchen,Südosteuropa-Gesellschaft, 1999, s. 49<br />
92 I.b.i.d., s. 54<br />
137
Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />
dir. Zaten ABDli <strong>ve</strong> Avrupalı petrol şirketleri ABD yönetimini<br />
<strong>ekonomik</strong> düşünmekten çok <strong>siyasi</strong> hareket etmekle itham etmektedir.<br />
Novorossisk <strong>ve</strong> Supsa hatlarının kullanılması durumunda<br />
petrolün tankerlerle taşınması söz konusudur. Ancak Türkiye<br />
Boğazlardan petrol tankerlerinin geçişine ilişkin çeşitli kısıtlamalar<br />
koymuştur. Bu gelişme üzerine petrolün boğazlardan geçmeden<br />
Bulgaristan, Romanya <strong>ve</strong> Ukrayna üzerinden dünya pazarlarına<br />
taşınması gündeme gelmiştir. Baku-Ceyhan hattı için<br />
henüz bir karara varılamaması Rusya Enerji Bakanı’na Novorosissk<br />
hattının devreye sokulması için faaliyetlerini artırma<br />
imkanı yarattı. 93 Ancak bu konuda Moskova <strong>ile</strong> yapılan görüşmelerin<br />
Washington’u tedirgin etme metodu olarak da değerlendirilmesi<br />
mümkündür. Rusya esas ihraç boru hattı için erken<br />
petrolün aktığı Baku-Novorossisk hattını teklif ettiğinde başta<br />
ABD olmak üzere birçok Batılı devlet petrolün taşınması sırasında<br />
Rusya’nın baskısından endişe duyarak buna karşı çıktı. 94<br />
Rusya’nın Karadeniz yoluyla yeteri kadar petrol ihracatı mevcuttur.<br />
Buraya Hazar petrolleri de eklenecek olursa İstanbul <strong>ve</strong><br />
Çanakkale Boğazları bu ağır yükü taşıyamayacaktır. Küçük tonajlı<br />
tankerlerden istifade edilmesi ise masrafı daha da artıracaktır.<br />
Erken üretim petrolünün hangi güzergahtan taşınacağının<br />
tartışıldığı dönemlerde, Rusya Baku <strong>ile</strong> Novorossisk limanı<br />
arasında zaten bir boru hattı olduğunu <strong>ve</strong> ayrıca bu hattın hem<br />
ucuz hem de hızlı biçimde gerçekleştir<strong>ile</strong>b<strong>ile</strong>cek tek alternatif<br />
olduğunu <strong>ile</strong>ri sürmüştür. 95Böylece petrol Baku’den Novorossisk<br />
limanına pompalanacak, burada ise tankerlere yüklenecek<br />
93 Doç.Dr.Kenan Çelik,Cemalettin Kalaycı, “Azeri Petrolünün dünü <strong>ve</strong> Bugünü”,<br />
Avrasya Etütleri, TİKA, Sayı 16, 1999,s. 118<br />
94 Yrd.Doç.Dr.Nesrin Sarıahmetoğlu, “Hazar Petrol Boru Hattının Güzergahı <strong>ve</strong><br />
Gü<strong>ve</strong>nliği meselesine Bir Bakış”, Avrasya Etütleri, TİKA, Sayı 17, 2000, s. 70<br />
95 I.b.i.d., s. 76<br />
138
Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />
petrol boğazlardan geçerek dünya pazarlarına ulaştırılacaktır. Ancak<br />
Türkiye, Boğazlardaki tanker trafiğinin artması nedeniyle<br />
ortaya çıkacak sıkıntıların çevresel <strong>ve</strong> stratejik gerçeklerle kabul<br />
ed<strong>ile</strong>mez olduğunu belirtmek suretiyle, Kazak <strong>ve</strong> Azeri petrolünün<br />
Karadeniz’e getirilmesi planına ilişkin ciddi uyarılarda<br />
bulunmuştur. Türkiye bununla da kalmayıp, boğazlar mevzuatında<br />
yeni düzenlemeler kabul ederek 1994 yılında uygulamaya<br />
koydu. Montrö Antlaşması hükümleri uyarınca Karadeniz’e kıyısı<br />
olmayan devletleri ticari gem<strong>ile</strong>ri, Boğazlardan serbestçe geçebilir.<br />
Türkiye ise Montrö Antlaşması’ndan günümüze 62 yıl<br />
geçtiğini, bu süre içerisinde Boğaz trafiğinin oldukça arttığını,<br />
bu nedenle Boğazların kontrol <strong>ve</strong> düzenleme altına alınmasının<br />
şart olduğunu <strong>ile</strong>ri sürmüştür. 96 petrol tankerlerinin geçişine izin<br />
<strong>ve</strong>rilmesi halinde boğazlar büyük tehlike altına girecektir. Bu<br />
nedenle Türkiye Boğazlar mevzuatında yeni düzenlemeleri kabul<br />
ederek petrol tankerlerinin Boğazlardan geçişine bazı kısıtlamalar<br />
getirmiştir.<br />
Bu gelişmeler üzerine Rusya, Boğazların önemini azaltmak<br />
için yeni bir girişimde bulunmuştur. Rusya, Bulgaristan<br />
<strong>ve</strong> Yunanistan’ın Alexandrapolis limanına kadar uzanan 350<br />
km-lik boru hattı çekilmesi konusunda 1994 yılında bir protokol<br />
imzalanmıştır.9 ekim 1995’te Baku’de erken üretim petrolünün<br />
uluslar arası piyasalar pazarlanması için iki güzergah belirlenmiştir.<br />
Bunlardan birincisi Baku’den Rusya’nın Novorossisk<br />
limanına kadar uzanan Kuzey Boru Hattı, diğeri ise Baku’den<br />
Gürcistan’ın Supsa limanına varan Batı Boru Hattıdır. 97<br />
Ana petrolün taşınması için Baku-Novorosisk <strong>ve</strong> Baku-<br />
Supsa boru hatlarının dışında başta Baku-Ceyhan, Baku-Basra<br />
96 Doç.Dr.Kenan Çelik,Cemalettin Kalaycı, “Azeri Petrolünün dünü <strong>ve</strong> Bugünü”,<br />
Avrasya Etütleri, TİKA, Sayı 16, 1999,s. 115<br />
97 I.b.i.d., s.115<br />
139
Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />
<strong>ve</strong> Baku-Pakistan olmak üzere değişik alternatifler düşünülmektedir.<br />
Baku-Basra hattı <strong>ile</strong> Azeri petrolünün İran üzerinden<br />
hemen körfeze <strong>ve</strong> oradan da tankerler <strong>ile</strong> tüm dünyaya sevki<br />
mümkündür. Ancak bu öneriye neredeyse bütün önemli ülkeler<br />
karşı çıkmaktadır. Başta Amerika, İran’a böyle bir koz <strong>ve</strong>rilmesinden<br />
fevkalade endişe duymaktadır. 98 Baku-Ceyhan boru<br />
hattının Türkiye <strong>ve</strong> Gürcistan’dan değil İran’dan geçmesini arzu<br />
edenlere göre söz konusu güzergah gerek <strong>ekonomik</strong> yönden pahalıya<br />
mal olması, gerekse Azerbaycan’ın stratejisine cevap <strong>ve</strong>remeyeceği<br />
için alternatif boru hattı mantığına da aykırıdır. Ayrıca<br />
Gürcistan’dan geçen petrolün ihracını bu ülkenin tekeline<br />
sokabilir endişesini de beraberinde getirmektedir. Üzerinde tartışılan<br />
diğer bir konu boru hattının gü<strong>ve</strong>nliğidir. Hattın İran’dan<br />
geçmesini isteyenler Gürcistan topraklarının sayısız çatışmalara<br />
sahne olduğunu dikkate alarak bu ülkenin gü<strong>ve</strong>nlik açısından<br />
son derece el<strong>ve</strong>rişsiz olduğunu iddia etmektedirler. 99<br />
İran güzergahının ilk bakışta ucuza mal olması cazip görünmektedir.<br />
Fakat daha sonra bu son derece el<strong>ve</strong>rişli gibi görünen<br />
güzergah stratejik bakımdan bazı problemler yaratıp büyük<br />
<strong>ekonomik</strong> kayıplara sebebiyet <strong>ve</strong>rebilir. Baku-Pakistan hattının<br />
Afganistan’dan geçecek olan kısmında gü<strong>ve</strong>nlik sorunları<br />
olması nedeniyle bu iki hattın gerçekleşme şansı oldukça düşüktür.<br />
Bu durumda ana petrolün taşınacağı güzergah büyük<br />
olasılıkla Baku-Novorossisk, Baku-Supsa <strong>ve</strong> Baku-Ceyhan hatlarından<br />
birisi olacaktır.<br />
Daha önce de belirttiğim gibi Türkiye’nin Kafkasya’da pragmatik<br />
bir politika izlemesi çok zordur. Aynı zamanda bölgede<br />
ABD’nin kurduğu nüfuz alanı o kadar etkilidir ki, Türkiye’nin<br />
98 I.b.i.d., s.116<br />
99 Yrd.Doç.Dr.Nesrin Sarıahmetoğlu, “Hazar Petrol Boru Hattının Güzergahı <strong>ve</strong><br />
Gü<strong>ve</strong>nliği meselesine Bir Bakış”, Avrasya Etütleri, TİKA, Sayı 17, 2000, s. 74<br />
140
Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />
<strong>ve</strong>ya başka bir bölge devletinin ABD’den bağımsız bir politika<br />
sürdürmesi olanaksız gibi görünmektedir. Baku-Ceyhan projesine<br />
özellikle Türk askeriyesinin göze çarpan bir hassasiyeti vardır.<br />
Çiller döneminde Baku-Ceyhan projesi parti programında ikinci<br />
sıraya oturtulmuş <strong>ve</strong> Baku-Novorossisk hattının kabul edilmesi<br />
halinde Boğazların kapatılacağı belirtilmişti. 100<br />
Aslında Türkiye Ermenistan’dan geçecek bir boru hattı projesine<br />
de sıcak bakmaktadır. Ermenistan’la ilişiklerini yumuşatmak<br />
isteyen Ankara’ya Azerbaycan’ın tepkisi nettir: olumsuz.<br />
Hatta Azerbaycan 1997 Rusya-Ermenistan krizi sırasında<br />
Ankara’nın pasif kalmasına tepki göstermiş. Türkiye’nin bölgeye<br />
yönelik politikasında asıl sorgulanması gereken husus, “Doğu-<br />
Batı Koridoru” stratejisi kap<strong>sam</strong>ında Baku-Ceyhan’ı <strong>ve</strong> Hazar<br />
geçişli Türkmen gaz hattını savunurken, diğer yandan Türkmen<br />
gazına alternatif olduğu açık olan <strong>ve</strong> Türkiye’yi büyük oranda<br />
tek bir kaynağa (Rusya) bağlamak anlamına gelen Mavi Akım<br />
Projesi’ne öncelik <strong>ve</strong>rilmesi hususudur. Türkiye’de bu konuda<br />
karar alma sürecinde etkili olan anlayış, Mavi Akım’a öncelik<br />
<strong>ve</strong>rerek, Türkmen gazının Hazar altından <strong>ve</strong> Baku-Ceyhan’a<br />
paralel bir hatla ülkemize ulaşmasının “çok sonraki bir bahara<br />
kalmasına neden olmuş” <strong>ve</strong> bu da Baku-Ceyhan’ın <strong>ekonomik</strong><br />
yapılabilirlik şansını arttıracak önemli bir unsurun devre dışı<br />
kalması sonucunu doğurmuştur. 101<br />
Dünyanın ikinci büyük petrol şirketi British Petroleum,<br />
Bakü-Tiflis-Ceyhan Boru Hattı’nın yapımına Eylül’de başlanacağını<br />
açıklamıştır. Proje yapımının 2005 yılında tamamlanması<br />
bekleniyor. BP Azerbaycan Başkanı David Woordward,<br />
100 Rainer Freitag-Wirminghaus, “Turkey’s Political Role in Central Asia<br />
and in the Struggle for New Energy Resources” , Südosteuropa Aktuell,<br />
Munchen,Südosteuropa-Gesellschaft, 1999, s. 50<br />
101 A.Necdet Pamir, “Baku-Ceyhan: Bitmeyen Senfoni”, Av<strong>sam</strong> Analizler, bknz:<br />
www.av<strong>sam</strong>.org.tr<br />
141
Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />
BP liderliğindeki bir başka grubun da, yine 18 Eylül’de petrol<br />
sahalarını geliştirmek için 5 milyar dolarlık yatırım yapma kararı<br />
alacağını duyurmuştur. 102<br />
102 http://www.arkitera.com/haberler/2002/08/22/bakuceyhan.htm<br />
142
SONUÇ <strong>ve</strong> ÖNERİLER<br />
Azerbaycan <strong>ve</strong> Türkiye Uluslararası arenada <strong>ve</strong> tüm Milletlerarası<br />
toplantılarda bir birlerini desteklemektedirler.<br />
Türkiye’nin bir konuda çıkarı söz konusu olunca Azerbaycan<br />
Türkiye’nin yanında yer almaktadır. Aynı şekilde Türkiye Azerbaycan<br />
topraklarını işgal eden Ermenistan devletiyle hiçbir diplomatik<br />
ilişki kurmamaktadır. Bu da bir milletin iki devletinin<br />
her alanda işbirliğini somut şekilde ortaya koymaktadır. Maalesef<br />
iki devlet arasında ara sıra dış güçlerin de etkisiyle çeşitli<br />
ihtilaflar çıkarılmaktadır. Bu tarz ihtilafların bazen de yanlış<br />
anlaşılmalardan kaynaklandığı bir gerçektir. Fakat iki devlet<br />
tarihe bakıp dersler almalı, iki devlet arasını bozmaya çalışan<br />
üçüncü konjonktürlerin hayallerinin gerçekleşmemesi için sağduyulu<br />
olmalıdırlar.<br />
Son Saka Korkmaz olayında Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan arasında<br />
belirli derecede bir gerilim yaşanmıştır. Saka Korkmaz şirketi<br />
<strong>ile</strong> Azerbaycan Devleti’nin hükümeti arasında bir takım <strong>ekonomik</strong><br />
alanda anlaşmazlıklar meydana çıkmıştır. Azerbaycan’ın<br />
uçakları <strong>ve</strong> gem<strong>ile</strong>ri adı geçen şirket vasıtasıyla Türkiye’de aylarca<br />
hapsedilmiş <strong>ve</strong> bazı tatsız olaylar yaşanmış, sonuç olarak<br />
sorun çözüme kavuşturulmuştur. Olayda Azerbaycan tarafı uçak<br />
<strong>ve</strong> gem<strong>ile</strong>rinin Türkiye’de hapsedildiği için zararlı çıkmış, fakat<br />
yine de olay tatlıya bağlanarak çözülmüştür.<br />
143
Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />
Diğer güncel <strong>ve</strong> önemli sorun ise Türkiye’nin AB üyeliği sürecinde<br />
yaşadığı iniş <strong>ve</strong> çıkışlardır. Türkiye’nin mevcut iktidarı<br />
nedendir bilinmez, ama Türk Cumhuriyetleri <strong>ile</strong> olan ilişk<strong>ile</strong>rini<br />
en aşağı seviyeye indirmeyi esas almıştır. Fakat bu hiçbir<br />
zaman iki halkın da bir birleriyle ilişk<strong>ile</strong>rini bitirdikleri anlamına<br />
gelmemektedir. Bu tarz anlaşmazlıklar tarih içerisinde de<br />
zaman-zaman yaşanmıştır. Son olay en güncel Türkiye’nin AB<br />
<strong>ile</strong> müzakerelere oturmasıdır. Azerbaycan devleti bu konuda tavrını<br />
net olarak ortaya koymuştur. Azerbaycan Devlet Başkanı İlham<br />
ALİYEV, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne girmesi bizim için<br />
son derece önemlidir ifadesini kullanmıştır.<br />
Fakat, Azerbaycan’ın bugün kanayan yarası olan Karabağ<br />
problemi henüz çözülmemiştir. Bilindiği gibi Ermenistan devleti<br />
Azerbaycan topraklarının 25% ini halen işgal altında tutmaktadır.<br />
Tabii ki, Ermenistan bu bölgeyi yalnız başına işgal<br />
etmemiştir. Zaten buna istese de gücü yetmez Ermenistan’ın.<br />
Buna cesaret b<strong>ile</strong> edemez. Fakat olayın can sıkıcı tarafı, Ermenistan<br />
Devleti’nin Rusya tarafından kullanılmasıdır. Yani, bugün<br />
Karabağ’a girip binlerce, belki on binlerce Azerbaycan askerlerini<br />
şehit eden <strong>ve</strong> soykırımı uygulamaları yapan Ermen<strong>ile</strong>r<br />
arkalarına Rus desteğini açıkça almışlardır. Bugün Karabağ’da<br />
Rus tankları <strong>ve</strong> Rus ordusunun Ermenistan’daki üssü bulunmaktadır.<br />
Hiç kuşkusuz, bunun arkasında derin <strong>siyasi</strong> oyunlar<br />
yatmaktadır. Şöyle ki, meselenin <strong>siyasi</strong> tarafına dikkat ettiğimiz<br />
zaman, Rusya’nın Sovyetlerin dağılışını halen kabul etmemesi<br />
<strong>ve</strong> bu eski Sovyet devletlerini halen kendi sömürgesi olarak<br />
görmesinden kaynaklanmaktadır.<br />
Diğer bir neden ise, Rusya’nın son derece stratejik bölge<br />
olan Kafkasya’yı kontrol altında tutmaya çalışmasından <strong>ile</strong>ri gelmektedir.<br />
Bu bilinen bir <strong>siyasi</strong> oyundur. Rusya, bu oyunu her üç<br />
Kafkasya Cumhuriyetinde oynamaktadır. Bu da Rusya’nın çok<br />
144
Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />
geçmiş bir devlet olmasından kaynaklanmaktadır. Tarihini çok<br />
iyi b<strong>ile</strong>n devlet olması <strong>ve</strong> devlet geleneklerine sadık kalan Rusya<br />
bu yüzden halen eski gücünü elinde tutmaktadır.<br />
Rusya’nın askerleri <strong>ve</strong> Kafkasya Kolordusu adını <strong>ve</strong>rdiği ordusu<br />
eskiden Azerbaycan, Gürcistan <strong>ve</strong> Ermenistan’daydı. Ermenistan’daki<br />
Rus birlikleri halen b<strong>ile</strong> orada bulunmaktadır. Artı<br />
Azerbaycan’dan çek<strong>ile</strong>n Rus birlikleri Ermenistan’a sevk edilmiştir.<br />
<strong>1990</strong> öncesi b<strong>ile</strong> süper güç olma yeteneğini sürekli silah<br />
üretip satmaya dayanan Rusya, bölgede sürekli bu tarz sorunlar<br />
üretmektedir. Mesela Azerbaycan’ın derin petrol yataklarına sahip<br />
olduğunu çok iyi b<strong>ile</strong>n Rusya, bölgede kontrolünü hiçbir şekilde<br />
kaybetmek istememektedir. Bu yüzden de Karabağ sorununu<br />
üretmiştir. Dolayısıyla Karabağ Azerbaycan’la Ermenistan<br />
arasındaki bir sorun değildir. Azerbaycan devleti direk olmasa da<br />
dolayısı <strong>ile</strong> Rusya <strong>ile</strong> muhatap olmaktadır. Daha açık söylersek,<br />
Rusya Ermenistan’ı kuklası olarak kullanarak Karabağ’ı işgal etmiştir.<br />
Ermenistan bu olayda sadece bir maşa rolünü oynamaktadır.<br />
Eğer sorun sadece Azerbaycan Ermenistan sorunu olsaydı,<br />
Azerbaycan’ın bugünkü ordusu 1 saat içerisinde Erivan’a kadar<br />
girebilirdi. Maalesef olay bu değildir <strong>ve</strong> Ermenistan’la olay bitmemektedir.<br />
Olayı diğer global sorunlarla karşılaştırırsak, İsrail<br />
örneğini <strong>ve</strong>rebiliriz. Bugün İsrail denen bir Yahudi devleti vardır<br />
Ortadoğu’da <strong>ve</strong> tüm Ortadoğu’yu karıştırmakla meşguldür İsrail.<br />
Şimdi olayın iç yüzüne bakarsak İsrail’in Amerika Birleşik<br />
Devletleri2nin Ortadoğu’da maşası olduğunu görmekteyiz. Aynen<br />
Rusya da Ermenistan’ı Kafkasya bölgesinde kendi uydusu<br />
olarak kullanmakta <strong>ve</strong> aynen ABD’nin her yıl İsrail’e 4-5 milyar<br />
$ belki daha fazla yardımlar ettiği gibi, Rusya da her sene<br />
Ermenistan’a bu çeşit yardımlar etmekte, ordusunu bölgede konumlandırmaktadır.<br />
145
Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />
Benim kişisel analizlerim sonucunda vardığım sonuç ise bugünkü<br />
sorunun çok kolay bir şekilde halled<strong>ile</strong>b<strong>ile</strong>ceğidir. Yukarıda<br />
yazılanlar uzunca bir şekilde Azerbaycan’ın sorunlarını<br />
ele almaktadır. Fakat bugün Türkiye’nin de Kıbrıs sorunu bulunmaktadır.<br />
Rum Kıbrıs, bugün AB üyesi bir devlettir. Türkiye<br />
ise AB’ye üye olmaya çalışmaktadır. 1959 yılından beri<br />
Türkiye AB kapısında adeta sürünmekte <strong>ve</strong> her defasında karşısına<br />
farklı şartlar konularak aldatılmaktadır. Meseleye realist<br />
<strong>ve</strong> gerçekçi olarak yaklaşacağım. AB’nin amacı <strong>ve</strong> var oluşu zaten<br />
serbest dolaşım ilkesi, mal <strong>ve</strong> hizmetlerin serbest dolaşımı,<br />
Gümrüğün ortadan kalkarak AB’nin bir devlet haline gelmesi<br />
<strong>ve</strong> AB üyesi devletlerin kendi aralarındaki vize uygulamalarına<br />
son <strong>ve</strong>rmesi şartı değil midir? Peki 17 Aralık, 2004 AB Türkiye<br />
Liderler zir<strong>ve</strong>sinde Türkiye karşısına hangi şartlar konmuştur?<br />
Rum Kıbrıs’ı tanıyın <strong>ve</strong> gelin 3 Ekim, 2005 tarihinde tekrar masaya<br />
oturup müzakerelere başlayalım. 45 senedir zaten aynı tarz<br />
oyunlarla AB Türkiye’yi oyalamaktadır. Yugoslavya örneğinde<br />
self determinasyon ilkesi kullanılarak Yugoslavya’nın nasıl parçalandığına,<br />
hatta bölgede bir Müslüman nüfusa karşı yapılan<br />
soykırımına şahit olduk.<br />
Dünya sustu tüm bu olaylar karşısında. Bugün ise, Yugoslavya’dan<br />
türeyen Slav, Hıristiyan ülkeleri AB’ye tam üyelik tarihi almışlardır.<br />
Fakat Yugoslavya’dan arta kalan Hırvatistan, Makedonya<br />
<strong>ve</strong> Bosna hersek ise AB’ye alım sürecinin dışında tutulmaktadır.<br />
AB her ne kadar kendisinin bir Hıristiyan Birliği olmadığını<br />
Türkiye’ye inandırmaya çalışsa da ortada ispat edilmiş gerçekler<br />
mevcuttur. Bugün AB’nin Müslüman çoğunluğa sahip Devlet<br />
üyesi bulunmamaktadır. Bu da bize zaten mantıkla düşünüldüğünde<br />
anlaşılan olayı bir kez daha göstermektedir. AB, Türkiye<br />
karşısına Kopenhag kriterleri koymuştur. Bu olay 1999’da<br />
Danimarka’nın Kopenhag kentindeki zir<strong>ve</strong>de Türkiye’nin önüne<br />
146
Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />
konulan şartlardı. Türkiye bu şartları yerine getirdi <strong>ve</strong> 17 Aralık,<br />
2004 zir<strong>ve</strong>sinde, Türkiye’nin önüne daha yeni bir şart kondu.<br />
Yunan kontrolündeki Rum Kıbrıs’ı tanıyacaksın. 1999’da Rum<br />
Kıbrıs AB’ye üye değildi <strong>ve</strong> o zaman Türkiye önüne bu şart<br />
konmamıştır. Bugün itibariyle ise Rum Kıbrıs AB üyesidir <strong>ve</strong><br />
dolayısıyla Türkiye karşısına bu şart kondu. Kim bilir belki yarın<br />
da Ermenistan AB’ye üye olacaktır. Eğer 2005 zir<strong>ve</strong>sinde<br />
Türkiye’ye <strong>ve</strong>r<strong>ile</strong>n müzakere tarihinin başlama tarihinde b<strong>ile</strong> olmasa<br />
bu, 2005 sonrası yine Türkiye’yi oyalama amaçlı <strong>ve</strong>r<strong>ile</strong>n<br />
bir Tarihte bunun gerçekleşme şansı çok yüksektir.<br />
17 Aralık, 2004 zir<strong>ve</strong>sinde Fransa Cumhurbaşkanı Jack<br />
Chirac, Türkiye Ermeni soykırımını tanımazsa, halkımız referandumda<br />
Türkiye aleyhinde oy kullanacaktır söylemiştir.<br />
Bunu daha nasıl anlamak olur ki? AB’den dönen Türk heyeti<br />
Türkiye’de bayram, halay <strong>ve</strong> zafer havasıyla karşılanmıştır. Neyi<br />
zafer edip, kutluyoruz? Sahte <strong>ve</strong> uydurma Ermeni soykırımı iddialarını<br />
Fransa cumhurbaşkanı açıkça ifade ettiği için mi sevindik<br />
acaba? Yoksa uğruna binlerce şehit <strong>ve</strong>r<strong>ile</strong>n Kıbrıs adasının<br />
Yunan kontrolüne geçmesi için Türkiye karşısına konulan<br />
şart için mi sevindik? Eğer AB’nin Türkiye’yi birliğe üye yapmak<br />
gibi bir niyeti olaydı bunu 45 sene önce de yapabilirdi zannımca.<br />
45 senedir Türkiye önüne çeşitli yalan <strong>ve</strong> bahaneler konulmuş<br />
<strong>ve</strong> her defasında Türkiye tarafı reddedilmiştir. Türkiye<br />
tarafı ise sanki, tılsımı kırmaya çalışıyor gibi, kovarsan yine gelirim,<br />
camdan kovarsan kapıdan girerim, kapıdan kovarsan camdan<br />
girerim misali uslanmadan AB’den vazgeçmiyor.<br />
AB <strong>ile</strong> Türkiye arasında hiçbir ortak taraf bulunmamaktadır.<br />
Kendisini dünyanın en medeniyetli halkı olarak tanıtmaya<br />
çalışan <strong>ve</strong> herkese İnsan Hakları dersleri <strong>ve</strong>ren AB ABD’yi işgal<br />
eden bir devlettir. Tabii ki, bu 500 sene önce gerçekleşmiştir.<br />
Fakat günümüz dünyasında bunun örnekleri yaşanmamakta<br />
147
Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />
mıdır? Irak ABD tarafından işgal edildi <strong>ve</strong> sivil, silahsız halk<br />
TV, Basın <strong>ve</strong> medyadan da izlediğimiz gibi katledildi. Camide<br />
silahsız Irak’lıya kurşun sıkıldı. Felluce’de sivil halkın evlerine<br />
girerek, silahsız <strong>ve</strong> suçsuz halka işkenceler edildi. Gayri resmi<br />
<strong>ve</strong> Arap menşeli istatistikler Afganistan <strong>ve</strong> Irak savaşında toplam<br />
700 bin insanın katledildiğini söylemektedir. Peki medeniyetli<br />
AB neden olayı sadece seyretmekle kalmıştır? Bütün dünyaya<br />
insan hakları dersleri <strong>ve</strong>ren AB neden Irak’ta yapılan katliamlara<br />
göz yummaktadır <strong>ve</strong> kulaklarını sonuna kadar tıkamaktadır?<br />
Olay sadece susmakla da bitmemektedir. İngiltere ABD<br />
müttefiki olarak Irak’a girmiştir <strong>ve</strong> dökülen kanlarda AB üyesi<br />
İngiliz askerinin de eli vardır. Tüm bu örnekleri <strong>ve</strong>rmemin nedeni,<br />
AB’nin hakikaten de bilindiği gibi masum olduğu <strong>ve</strong> insan<br />
haklarını gözeten bir Birlik, Topluluk olmadığının daha iyi<br />
anlaşılması içindir.<br />
Bu çalışmada Azerbaycan <strong>ve</strong> Türkiye arasındaki <strong>ekonomik</strong><br />
ilişk<strong>ile</strong>r araştırılmıştır. Esas hatlarıyla Azerbaycan’ın Türkiye’ye<br />
ihracı <strong>ve</strong> Türkiye’den ithali irdelenmektedir. Aynı zamanda<br />
Türkiye’nin Azerbaycan’a ihracı <strong>ve</strong> İthali de araştırılmaktadır.<br />
1991 sonrası Azerbaycan bağımsız Cumhuriyet olmuştur.<br />
Azerbaycan’ı ilk tanıyan devlet Türkiye olmaktadır. İki devlet<br />
arasında 5 milyar $ civarında mal, sermaye <strong>ve</strong> işçi dolaşımı bulunmaktadır.<br />
Bunun 1,5 milyar dolarını Azerbaycan’da bulunan<br />
müteahhit Türk firmaları, 1,5 milyar doları Azerbaycan’da işyerleri<br />
açan Türk firmalar <strong>ve</strong> geri kalan kısmını da Azerbaycan’dan<br />
Türkiye’ye ihraç ed<strong>ile</strong>n <strong>ve</strong> Türkiye’den Azerbaycan’a ihraç ed<strong>ile</strong>n<br />
mallar oluşturmaktadır.<br />
2 Kasım 1992 tarihinde imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti<br />
Hükümeti <strong>ile</strong> Azerbaycan Cumhuriyeti Hükümeti arasında Ticari<br />
<strong>ve</strong> Ekonomik İşbirliği Anlaşması” iki ülke iktisadi <strong>ve</strong> ticari<br />
ilişk<strong>ile</strong>rinin temelini teşkil etmektedir.<br />
148
Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />
Türkiye-Azerbaycan İkili Ticari Ver<strong>ile</strong>ri: (milyon Dolar)<br />
Yıl İhracat İthalat Hacim Denge<br />
1997 319.7 55.8 375.5 263.9<br />
Dış ticaretimizde en önemli ihracat kalemleri arasında elektrikli<br />
makineler, hayvansal <strong>ve</strong> bitkisel yağlar, değirmen ürünleri,<br />
şeker <strong>ve</strong> şeker ürünleri <strong>ile</strong> kazanlar <strong>ve</strong> makineler yer almaktadır.<br />
En önemli ithalat kalemleri içinde ise pamuk, ham der<strong>ile</strong>rpostlar,<br />
demir-çelik, plastikler <strong>ve</strong> mineral yakıtlar bulunmaktadır.<br />
Azerbaycan ekonomisinin lokomotif sektörünü temsil eden<br />
enerji sektöründe ülkemiz aktif bir politika serg<strong>ile</strong>mekte, bu çerçe<strong>ve</strong>de<br />
hem Azerbaycan petrol <strong>ve</strong> doğalgaz rezervlerinin araştırılması,<br />
geliştirilmesi <strong>ve</strong> işletilmesinde hem de söz konusu rezervlerin<br />
dünya piyasalarına nakline yönelik projelerde önemli<br />
rol oynamaktadır.<br />
Halihazırda Azerbaycan’da kayıtlı 800’ün üzerinde Türk firması<br />
bulunmaktadır. Bunların 300’ü faal durumdadır. 2003 yılı<br />
itibariyle enerji-dışı sektörde yapılan yatırımların tutarı 850 milyon<br />
Dolar’dır. TPAO’nun enerji sektöründe yaptığı 650 milyon<br />
Dolarlık yatırım da hesaba katıldığında, Türkiye’nin toplam yatırımları<br />
1,5 milyar Dolar’a ulaşmaktadır. Türk müteahhitlik firmalarının<br />
Azerbaycan’da gerçekleştirdikleri iş miktarı da 2003<br />
yılı sonu itibariyle 1 milyar 431 milyon Dolar’a ulaşmıştır.<br />
Sonuç olarak iki devlet arasında 1992-1997 yılları arasında<br />
kayda değer miktarda iktisadi ilişk<strong>ile</strong>rin bulunduğu tespit edilmiştir.<br />
Bu sonuç çerçe<strong>ve</strong>sinde mevcut olan bu <strong>ekonomik</strong> ilişk<strong>ile</strong>rin<br />
miktarının daha da artırılması öngörülmekte <strong>ve</strong> önerilmektedir.<br />
Azerbaycan cumhurbaşkanı Aliyev, Türk işadamlarının<br />
Azerbaycan’da işyerleri açması için bir çok olanak <strong>ve</strong> imkan ortamı<br />
oluşturmuş <strong>ve</strong> bu konuda gerekli talimatlar <strong>ve</strong>rmektedir.<br />
149
Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />
İki devlet arasında mal, işgücü, <strong>ekonomik</strong>, sosyal, kültürel ilişk<strong>ile</strong>rin<br />
daha da artacağı tahmin edilmektedir.<br />
Türkiye, 9 Kasım 1991 tarihinde Azerbaycan’ın bağımsızlığını<br />
tanıyan ilk ülke olmuştur. İki ülke arasındaki diplomatik<br />
ilişk<strong>ile</strong>r 14 Ocak 1992 tarihinde tesis edilmiştir. Türkiye için<br />
Azerbaycan ortak dil, kültür <strong>ve</strong> tarihi paylaştığı önemli bir ülkedir.<br />
Türkiye, başından itibaren, Azerbaycan <strong>ile</strong> yakın ortaklık<br />
ilişk<strong>ile</strong>ri geliştirmeye başlamış <strong>ve</strong> yeni bağımsız bir Cumhuriyet<br />
olarak çeşitli güçlüklerle karşılaşan Azerbaycan’ın bu<br />
zorlukların üstesinden gelebilmesinde kuv<strong>ve</strong>tli destekçisi olmuştur.<br />
Türkiye, Azerbaycan’ın bağımsızlığının pekiştirilmesi,<br />
toprak bütünlüğünün korunması <strong>ve</strong> Hazar Denizi’ndeki doğal<br />
kaynaklarından gelen <strong>ekonomik</strong> potansiyelinin hayata geçirilmesinin<br />
gerekli olduğunu düşünmektedir.<br />
2 Kasım 1992 tarihinde imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti<br />
Hükümeti <strong>ile</strong> Azerbaycan Cumhuriyeti Hükümeti arasında Ticari<br />
<strong>ve</strong> Ekonomik İşbirliği Anlaşması” iki ülke iktisadi <strong>ve</strong> ticari<br />
ilişk<strong>ile</strong>rinin temelini teşkil etmektedir. Dış ticaretimizde en<br />
önemli ihracat kalemleri arasında elektrikli makineler, hayvansal<br />
<strong>ve</strong> bitkisel yağlar, değirmen ürünleri, şeker <strong>ve</strong> şeker ürünleri<br />
<strong>ile</strong> kazanlar <strong>ve</strong> makineler yer almaktadır. En önemli ithalat<br />
kalemleri içinde ise pamuk, ham der<strong>ile</strong>r-postlar, demir-çelik,<br />
plastikler <strong>ve</strong> mineral yakıtlar bulunmaktadır. Azerbaycan ekonomisinin<br />
lokomotif sektörünü temsil eden enerji sektöründe<br />
ülkemiz aktif bir politika serg<strong>ile</strong>mekte, bu meyanda hem Azerbaycan<br />
petrol <strong>ve</strong> doğalgaz rezervlerinin araştırılması, geliştirilmesi<br />
<strong>ve</strong> işletilmesinde hem de söz konusu rezervlerin dünya piyasalarına<br />
nakline yönelik projelerde önemli rol oynamaktadır.<br />
Halihazırda Azerbaycan’da kayıtlı 800’ün üzerinde Türk<br />
firması bulunmaktadır. Bunların 300’ü faal durumdadır. 2003<br />
yılı itibariyle enerji-dışı sektörde yapılan yatırımların tutarı 850<br />
150
Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />
milyon Dolar’dır. TPAO’nun enerji sektöründe yaptığı 650 milyon<br />
Dolar’lık yatırım da hesaba katıldığında, Türkiye’nin toplam<br />
yatırımları 1,5 milyar Dolar’a ulaşmaktadır. Türk müteahhitlik<br />
firmalarının Azerbaycan’da gerçekleştirdikleri iş miktarı da<br />
2003 yılı sonu itibariyle 1 milyar 431 milyon Dolar’a ulaşmıştır. 103<br />
Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan arasında var olan ortak değerlerin,<br />
karşılıklı <strong>ve</strong> dengeli bir şekilde <strong>ekonomik</strong> <strong>ve</strong> ticari ilişk<strong>ile</strong>rin geliştirilmesi<br />
<strong>ile</strong> güçleneceği malumlarıdır. Hızlı bir değişim sürecini<br />
taşıyan Azerbaycan Cumhuriyeti’nin yapısal değişiklikler,<br />
yasal düzenlemeler <strong>ve</strong> uluslararası kuruluşlarla işbirliği konusunda<br />
Türkiye’nin yardım <strong>ve</strong> desteğine ihtiyacı bulunmaktadır.<br />
Yukarıda belirt<strong>ile</strong>n konulardaki işbirliğinin sağlanması <strong>ve</strong> daha<br />
çok yatırımcının bu ülkeye gelmesi için Müsteşarlığımız <strong>ve</strong>ya<br />
diğer ilgili bakanlık <strong>ve</strong> kuruluşlar tarafından stratejik konumu<br />
bulunan Azerbaycan’a daha çok ilgi gösterilmeli <strong>ve</strong> ülkenin kaynakları,<br />
potansiyeli <strong>ve</strong> gelecekteki durumunun Türk iş dünyasına<br />
çok iyi bir şekilde tanıtılmasının gerekli olduğu düşünülmektedir.<br />
Azerbaycan Makamlarının Türk Eximbank kredi faiz<br />
oranlarını yüksek bulmaları <strong>ve</strong> Türk işadamlarının büyük ölçekli<br />
yatırımlar için sermayelerini Azerbaycan’a getirmek istememeleri<br />
sonucunda, Türk yatırımlarının belirli bir boyutu aşamayacağı<br />
endişesi duyulduğundan bu konuda gerekli tedbirlerin<br />
alınmasının uygun olacağı kanaati taşınmaktadır. Diğer taraftan,<br />
iki ülke arasındaki ticari ilişk<strong>ile</strong>rin gelişmesine çok büyük<br />
katkı sağlayacağı düşüncesiyle Bakü’de bir Ticaret Merkezinin<br />
kurulmasının çok yararlı olacağı düşünülmektedir.<br />
Ayrıca, Azerbaycan’ın son 5 yıldaki <strong>ekonomik</strong> <strong>ve</strong>r<strong>ile</strong>rinin<br />
temin edilmesi konusunda Milli Bank, Maliye Bakanlığı, Ekonomi<br />
Bakanlığı, Dış Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>r Bakanlığı <strong>ve</strong> Devlet<br />
103 http://www.mfa.gov.tr/MFA_tr/DisPolitika/Bolgeler/Kafkasya/Azerbaycan/<br />
Azerbaycan_Ekonomik.htm ; 21 Aralık, 2004, Son Güncelleme: 05.08.2004<br />
151
Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />
İstatistik Komitesi yetkil<strong>ile</strong>rine müracaatta bulunmasına <strong>ve</strong> görüşmelere<br />
rağmen Azerbaycan’da Hazine Teşkilatının yeni kurulması,<br />
Milli Bank <strong>ve</strong> diğer bakanlıklardan yeterli bilg<strong>ile</strong>rin<br />
temin ed<strong>ile</strong>memesi nedeniyle raporda bazı hususlara cevap <strong>ve</strong>r<strong>ile</strong>memiştir.<br />
Büyükelçilik binası dışında sınırlı eleman <strong>ve</strong> imkanlarla<br />
görev yapan Müşavirliğimize, 1996 yılında günde ortalama<br />
10 Türk işadamı, 5 Azerbaycan vatandaşının başvurduğu,<br />
1996 yılında gelen evrak sayısının 500, 1997 yılı ilk 5 ayında<br />
ise 350 olduğu dikkate alınarak eleman <strong>ve</strong> demirbaş yönünden<br />
Müşavirliğin mevcut imkanlarının gözden geçirilmesinin faydalı<br />
olacağı takdirlerine arz olunur. 104<br />
Bir diğerinin egemen eşitliğine karşılıklı saygı temeline dayanan<br />
Türkiye-Azerbaycan ilişk<strong>ile</strong>ri sadece <strong>siyasi</strong> alanda değil,<br />
ekonomi, ticaret, eğitim, ulaştırma, telekomünikasyon, tarım,<br />
sosyal gü<strong>ve</strong>nlik, sağlık, kültür, bilim, turizm gibi her alanda<br />
gelişmeyi sürdürmektedir. İki ülke arasındaki ilişk<strong>ile</strong>rin ahdi<br />
temelini oluşturmak üzere çok sayıda Anlaşma imzalanmıştır.<br />
Üst düzey temaslar <strong>ve</strong> her seviyede ziyaretler düzenli <strong>ve</strong> sık bir<br />
şekilde gerçekleştirilmektedir. Ermenistan’ın, Azerbaycan topraklarını<br />
işgali sonucunda ortaya çıkan Yukarı Karabağ Sorunu,<br />
Güney Kafkasya’da <strong>siyasi</strong> istikrarın, <strong>ekonomik</strong> gelişmenin <strong>ve</strong><br />
bölgesel işbirliğinin önündeki en önemli engeldir. Bahse konu<br />
ihtilaf Azerbaycan’da bir milyondan fazla insanın kendi ülkelerinde<br />
göçmen durumuna düşmesine <strong>ve</strong>ya yerlerinden edilmesine<br />
yol açmıştır. Türkiye, Yukarı Karabağ Sorunu’na AGİT çerçe<strong>ve</strong>sinde<br />
barışçı bir çözüm bulunması amacıyla faaliyet gösteren<br />
Minsk Grubu’nun çalışmalarına aktif olarak katılmaktadır. Türkiye,<br />
Minsk Süreci’ni Yukarı Karabağ Sorunu’na barışçı, kalıcı<br />
<strong>ve</strong> adil bir çözüm bulunmasına katkıda bulunab<strong>ile</strong>cek önemli bir<br />
104 http://www.foreigntrade.gov.tr/DUNYA/RAPOR/baku/gorus.htm ; 12 Mayıs,<br />
2005<br />
152
Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />
mekanizma olarak görmektedir. Bununla birlikte ihtilaf hala çözüme<br />
kavuşturulamamıştır. Minsk Grubu’nun ihtilafın barışçı<br />
yollardan çözümüne yönelik görevini yerine getirebilmesi için<br />
daha aktif, doğrudan <strong>ve</strong> yaratıcı tutum içinde olması gereklidir.<br />
Orta Asya Türk Cumhuriyetlerinin bağımsızlıklarını kazanmaları<br />
<strong>ile</strong> Türkiye’nin önüne açılan tarihi fırsat <strong>ve</strong> imkanlar diğer<br />
ülkelerin daha atak <strong>ve</strong> akıllı davranışları <strong>ile</strong> boşa çıkmak üzeredir.<br />
Türkiye vakit geçirmeden, Orta Asya Türk Cumhuriyetleri<br />
<strong>ile</strong> olan <strong>ekonomik</strong> ilişk<strong>ile</strong>rindeki tıkanıklıkları çözmeli <strong>ve</strong> kardeşlerinin<br />
<strong>ekonomik</strong> kaynaklarının tarihi sömürgec<strong>ile</strong>rce paylaşılmasına<br />
seyirci kalmamalıdır. Türk Cumhuriyetleri <strong>ile</strong> Türkiye<br />
arasındaki ticari <strong>ve</strong> <strong>ekonomik</strong> ilişk<strong>ile</strong>r taraf halkların <strong>ekonomik</strong><br />
çıkarlarını en üst düzeye çıkaracak bir zemine oturtulmalı <strong>ve</strong> o<br />
zeminde <strong>ile</strong>rlemesine engel olan sorunlar da bir an önce ortadan<br />
kaldırılmalıdır.<br />
Azerbaycan’daki yabancı sermaye yatırımları 1995 yılında<br />
375 milyon$’dan 1996 yılında 620 milyon dolara, 1997 yılında<br />
ise 1 milyar 307 milyon dolara çıkmıştır. 1997 yılı rakamlarına<br />
göre yabancı yatırımlar içindeki %9.9’u Türkiye’ye ait iken, %7.4<br />
oranı <strong>ile</strong> ABD ikinci sırayı almaktadır. Bunun dışında İran’dan<br />
Singapur’a bütün diğer devletlerin de yatırımları bulunmaktadır[8].<br />
Bu ülkeye yapılan yabancı yatırımlar genelde petrolle ilişkili<br />
yatırımlardır <strong>ve</strong> yaklaşık Azerbaycan milli gelirinin %25’ine<br />
karşılık gelmektedir. 105<br />
Sonuç olarak iki devlet arasında 1997-2004 yılları arasında<br />
kayda değer miktarda iktisadi ilişk<strong>ile</strong>rin bulunduğu tespit edilmiştir.<br />
Bu sonuç çerçe<strong>ve</strong>sinde mevcut olan bu <strong>ekonomik</strong> ilişk<strong>ile</strong>rin<br />
105 http://makdis.pamukkale.edu.tr/Orta.htm ; ORTA ASYA TÜRK CUMHURİ-<br />
YETLERİNDEKİ YABANCI SERMAYE YATIRIMLARI VE TÜRKİYE, Doç.<br />
Dr. Muhammet Akdiş, Pamukkale Üni<strong>ve</strong>rsitesi, İktisadi <strong>ve</strong> İdari Bilimler Fakültesi,<br />
Öğretim Üyesi<br />
153
Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />
miktarının daha da artırılması öngörülmekte <strong>ve</strong> önerilmektedir.<br />
Azerbaycan cumhurbaşkanı Aliyev, Türk işadamlarının<br />
Azerbaycan’da işyerleri açması için bir çok olanak <strong>ve</strong> imkan ortamı<br />
oluşturmuş <strong>ve</strong> bu konuda gerekli talimatlar <strong>ve</strong>rmektedir.<br />
İki devlet arasında mal, işgücü, <strong>ekonomik</strong>, sosyal, kültürel ilişk<strong>ile</strong>rin<br />
daha da artacağı tahmin edilmektedir.<br />
Petrol 20. asırda hazine üzerinde o<strong>turan</strong> fakat ondan yararlanamayan<br />
Azerbaycan’ın kaderinde önemli rol oynamıştır. Avrasya<br />
petrol mücadelesi gü<strong>ve</strong>nlik, jeopolitik <strong>ve</strong> <strong>ekonomik</strong> unsurların<br />
yer aldığı çok boyutlu bir oyundur. Kafkasya <strong>ve</strong> Orta<br />
Asya’nın petrol <strong>ve</strong> doğal gaz rezervleri 21. yüzyılda Batının jeostratejik<br />
<strong>ve</strong> <strong>ekonomik</strong> büyümeyi gü<strong>ve</strong>nce altına alma potansiyeline<br />
sahiptir. Ayrıca bu rezervler bölgedeki Yeni Bağımsız Devletlerin<br />
egemenliklerini korumada <strong>ve</strong> gelir elde etmesinde kilit<br />
unsurdur. Yüzyıllardır Kafkasya’da nüfuz için mücadele eden<br />
Rusya <strong>ve</strong> Türkiye bugün de Hazar petrollerinin ihraç güzergahı<br />
için bir rekabete girmişlerdir. Türkiye açısından Hazar petrollerinin<br />
ihracının önemini arttırmak istemesi boru hattı vasıtasıyla<br />
bölgedeki rolünü güçlendirmek arzusundan kaynaklanmaktadır.<br />
Bu araştırmamda amacım, Türkiye’nin Baku-Ceyhan Boru<br />
Hattı politikasını sorgulamak <strong>ve</strong> Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan arasındaki<br />
<strong>ekonomik</strong> gelişmeleri 1997-2005 yılları arasında incelemekti.<br />
Türkiye’nin Kafkasya politikasını belirlerken birçok faktörü<br />
göz önüne alması gerekmektedir. ABD hegemonyası, Rus<br />
tehdidi, Ermenistan’la ilişk<strong>ile</strong>r <strong>ve</strong> Azerbaycan’la kurulmuş olan<br />
hassas bölge. Her ne kadar Azerbaycan, Kazakistan <strong>ve</strong> ABD<br />
Baku-Ceyhan Boru Hattı taraftarı olsalar da, özellikle AB ülkeleri<br />
<strong>ve</strong> ABD’li birtakım petrol şirketleri bu projenin çok masraflı<br />
olduğunu <strong>ve</strong> ABD’nin karar alırken <strong>siyasi</strong> davranmamasını<br />
istemektedirler. Bu sebeple Baku-Ceyhan projesi sürekli<br />
ertelenmektedir.<br />
154
Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />
Türkiye’nin başlattığı Mavi Akım projesi de Baku-Ceyhan’ın<br />
sekteye uğramasındaki sebeplerden biridir. Benim kanımca Türkiye<br />
daha kararlı <strong>ve</strong> ısrarcı bir tavırla yaklaşırsa çok daha önemli<br />
sonuçlar alacaktır. Çünkü geleceğin enerji kaynağı Avrasya’dır <strong>ve</strong><br />
kim burada ne kadar güç <strong>ve</strong> itibar kazanırsa o etkin bir oyuncu<br />
haline gelecek <strong>ve</strong> pastadan büyük bir pay koparacaktır.<br />
155
K AYNAKÇA<br />
Kitaplar:<br />
1. ABBASLI, Naz<strong>ile</strong>; Azerbaycan’da Özgürlük Mücadelesi, Beyaz<br />
Balina Yayınları, İstanbul, 2001<br />
2. AKTÜKÜN, İlker; SSCB’ den BDT’ ye Nasıl Varıldı. Marksist<br />
Bir Tahlil İçin Saptamalar, Sorun Yayınları, 1.Baskı, İstanbul,<br />
1995<br />
3. ALEKSANDROV, S. K.; Stranı Mira (Dünya Devletleri), Rus<br />
Politik - Edebiyat Politizdat Yayınları, Moskova, SSCB, 1989<br />
4. ALİYAROV, S., MAHMUDOV, Y.; Azerbaycan Tarixi Üzre<br />
Qaynaqlar (Azerbaycan Tarihi İçin Kaynaklar), Azerbaycan<br />
Üni<strong>ve</strong>rsitesi Neşriyatı Yayınları, Bakı, Azerbaycan, 1989<br />
5. ALLAHVERDİYEV, Nizameddin, GÖYÇAYLI, Şövqi; Azerbaycan<br />
Respublikasının İqtisadi <strong>ve</strong> Sosial Coğrafiyası (Azerbaycan<br />
Cumhuriyetinin İktisadi <strong>ve</strong> Sosyal Coğrafyası), Azerbaycan<br />
Öyretmen Neşriyyatı Yayınları, Bakü, Azerbaycan, 1996<br />
6. ARAS, Orhan; Azerbaycan Davamız, Hamle Yayınları, İstanbul,<br />
1998<br />
7. ARAS, Tevfik Rüştü; Atatürk’ün Dış Politikası, Kaynak Yayınları,<br />
1. Baskı, İstanbul, 2003<br />
8. ARI, Tayyar; Uluslararası İlişk<strong>ile</strong>r <strong>ve</strong> Dış Politika, Alfa Yayınları,<br />
3. Baskı, İstanbul, 1999<br />
9. BÜNYADOV, Ziya; Azerbaycan VII-IX Asırlarda, Azerbaycan<br />
Devlet Neşriyatı Yayınları, Bakı, 1989<br />
157
Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />
10. DEMİRKOL, Ferman; Diktatörleri Uyku Tutmaz, Der Yayınları,<br />
İstanbul, 2002<br />
11. ERDOĞAN, İlhami, SARI, Yüksel; Can Azerbaycan, Burak<br />
Yayınevi, İstanbul, <strong>1990</strong><br />
12. EYÜBOĞLU, Zeki İsmet; Bütün Yönleriyle Tasavvuf, Tarikatlar<br />
<strong>ve</strong> Mezhepler Tarihi, Der yayınları, İstanbul, 1993<br />
13. GEYBULLAYEV, Giyaseddin; Azerbaycan Türklerinin Teşekkülü<br />
Tarixinden (Azerbaycan Türklerinin Teşekkülü Tarihinden),<br />
Azerbaycan Devlet Neşriyyatı Yayınları, Bakü, Azerbaycan,<br />
1994<br />
14. GÖNLÜBOL, Mehmet; Sar, Cem; SANDER, Oral; KÜRKÇÜ-<br />
OĞLU, Ömer;... ; Olaylarla Türk Dış Politikası, Siyasal Kitabevi<br />
Yayınları, 9. Baskı, Ankara, 1996<br />
15. GUMİLEV, Lev Nikolayeviç; Geografiya Etnosa, v İstoricheskiy<br />
Period (Tarihsel Süreç İçerisinde Etnik Coğrafya Anlayışı),<br />
Nauka Yayınları, Sankt-Peterburg, Rusya Federasyonu,<br />
<strong>1990</strong><br />
16. GUMİLEV, Lev Nikolayeviç; Tısyach<strong>ile</strong>tiya Vokrug Kaspiya<br />
(Hazar Denizi Etrafında Bin Yıllık Sürecin Analizi), Azerbaycan<br />
Devlet Neşriyatı Yayınları, Bakı, Azerbaycan, 1991<br />
17. HARTILL, Leonard Ramsden; Bir Ermeninin Anılarında<br />
Azerbaycan Olayları 1918-1922, Çeviren: Dr. Sipahi ÇATAL-<br />
TEPE, Kastaş A. Ş. Yayınları, 1. Baskı, İstanbul, <strong>1990</strong><br />
18. İSMAYILOV, Mahmud; Azerbaycan Tarixi (Azerbaycan Tarihi),<br />
Azerbaycan Devlet Neşriyatı - Poligrafi Birliği Yayınları,<br />
Bakı, Azerbaycan, 1992<br />
19. MAKAS, Zeynel Abidin; Azerbaycan’ın Tarihi <strong>ve</strong> Kültürel<br />
Coğrafyası, Kök Sosyal <strong>ve</strong> Stratejik Araştırmalar Serisi, Kök<br />
Yayınları, 1. Baskı, Ankara, <strong>1990</strong><br />
20. MINORSKY, V.; Studies in Caucasian History. With a Map,<br />
Taylor’s Foreign Press, London, 1953<br />
158
Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />
21. MÜTERCİMLER, Erol; 21. Yüzyıl <strong>ve</strong> Türkiye, Yüksek Stra-<br />
teji Yayınları, İstanbul, 1. Baskı, 1997<br />
22. NEFİSİ, Seid; Babek. Senin Torpağın, Senin Tarixin, Senin<br />
Xalqın (Babek. Senin Toprağın, Senin Tarihin, Senin Hal-<br />
kın), Örnek Neşriyyatı Yayınları, Elm, Bakı, <strong>1990</strong><br />
23. ORAN, Baskın; Türk Dış Politikası, İletişim Yayınları, İstan-<br />
bul, 2002<br />
24. PAŞAYEV, T., ALLAHVERDİYEV, M., KERİMOV, X., AB-<br />
DULLAYEV, A.; İqtisadiyyet Terminleri Lüğeti: İktisat Te-<br />
rimleri Sözlüğü; Elm Yayınları, Elmneşr, Bakı, 1994<br />
25. PAZARCI, Hüseyin; Uluslararası Hukuk Dersleri. II Kitap,<br />
Turhan Kitabevi Yayınları, 2. Baskı, Ankara, 1997<br />
26. RESULZADE, Mehmet Emin; Azerbaycan Cumhuriyeti’nin<br />
Keyfiyet-i Teşekkülü <strong>ve</strong> Şimdiki Vaziyeti. Bütün Eserleri: 1,<br />
Hazırlayanlar: Dr. Yavuz AKPINAR, İrfan Murat YILDIRIM,<br />
Sabahattin ÇAĞIN, Meryamer Yayınları, Kuşak Ofset, İstanbul,<br />
<strong>1990</strong><br />
27. RESULZADE, Mehmet Emin; Bir Türk Milliyetçisinin Stalin’le<br />
İhtilal Hatıraları, Hazırlayan: Sebahattin ŞİMŞİR, Turan Yayıncılık,<br />
İstanbul, 1997<br />
28. SANDER, Oral ; Siyasi Tarih. 1918 - 1994, İmge Kitabevi Yayınları,<br />
7.Baskı, Ankara, 1998<br />
29. SARIBAY, Ali Yaşar; Siyasal Sosyoloji, Der Yayınları, 4. Baskı,<br />
İstanbul, 1998<br />
30. SAVAŞ, Vural Fuat; İktisadın Tarihi, Siyasal Kitabevi Yayınları,<br />
3. Baskı, Ankara, 1999<br />
31. SÖNMEZOĞLU, Faruk; Türk Dış Politikasının Analizi, Der<br />
Yayınları, 2. Baskı, İstanbul, 1998<br />
32. SÖNMEZOĞLU, Faruk; Uluslararası Politika <strong>ve</strong> Dış Politika<br />
Analizi, Filiz Kitabevi Yayınları, 2. Baskı, İstanbul, 1995<br />
159
Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />
33. SWIETOCHOWSKI, Tadeusz; Müslüman Cemaatten Ulusal<br />
Kimliğe Rus Azerbaycanı 1905-1920, Türkçesi: Nuray MERT,<br />
Bağlam Yayınları, 1. Baskı, İstanbul, 1988<br />
34. ŞAKİR, Ziya; Mezhepler Tarihi, Naci Kasım Yayınları - İs-<br />
tanbul Maarif Kütüphanesi <strong>ve</strong> Matbaası Anonim Şirketi, İstan-<br />
bul, 1996<br />
35. ŞİMŞİR, Sebahattin (Yrd. Doç. Dr.); Azerbaycan’ın İstiklal<br />
Mücadelesi, IQ Kültür Sanat Yayıncılık, 1. Baskı, İstanbul, 2002<br />
36. TUNCER, Hüner; Eski <strong>ve</strong> Yeni DİPLOMASİ, Ümit Yayıncı-<br />
lık, 2. Baskı, Ankara, 1995<br />
37. ÜLKÜ, İrfan; Bağımsızlıktan Sonra Azerbaycan, Doğan Ki-<br />
tapçılık Yayınları, 1. Baskı, İstanbul, 2000<br />
38. ÜLKÜ, İrfan; Kızıl Yıldızdan Hilale: Haydar ALİYEV’in<br />
Fırtınalı Hayatı, Kamer Yayınları, 2. Baskı, İstanbul, 1996<br />
39. VELİYEV, T. S. ; İqtisadi Nezeriyye (İktisat Teorisi), Bakü<br />
Üni<strong>ve</strong>rsitesi Yayınları, 1. Baskı, Bakü, Azerbaycan, 1993<br />
40. YILDIRIM, Dursun, ÖZÖNDER, Cihat; Karabağ Dosyası,<br />
Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü Yayınları, 2. Baskı, An-<br />
kara, 1991<br />
41. ZEYNALOĞLU, Cahangir; Müxteser Azerbaycan Tarixi (Ge-<br />
nişletilmiş Azerbaycan Tarihi), Azerbaycan Devlet Kitabevi<br />
Yayınları, Bakı, Azerbaycan, 1992<br />
42. ZÜRCHER, Erik Jan; Modernleşen Türkiye’nin Tarihi, İleti-<br />
şim Yayınları, 2. Baskı, İstanbul, 1996<br />
Makaleler:<br />
43. ARSLAN, Yasin; “Azerbaycan Bilmecesi: Petrol, Darbeler <strong>ve</strong><br />
Gerçekler”, ASAM Yayınları, Cilt 1, Sayı 4, 1994/1995<br />
160
Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />
44. ASANİSHVİLİ, George; “Ist International Silk Road Sympo-<br />
sium on Media News, 24 SAAT”, Scientific and political as-<br />
pects of the “Great Silk Road”, 26 June, 2003<br />
45. BİNGÖL Yılmaz, “Sovyet Sonrası Orta Asya Karşısında<br />
Türkiye’nin Politikası Fırsatlar <strong>ve</strong> Çözülmesi Gereken Mesele-<br />
ler”, Avrasya Etüdleri Dergisi, Sayı:14, Yaz-Sonbahar 1998<br />
46. BLANK, S.; “Kafkasya Gü<strong>ve</strong>nliğinde Yeni Eğilimler”, Avrasya<br />
Etüdleri, sayı: 13, Ankara, 1998<br />
47. BRZESİNSKİ, Z.; “Büyük Satranç Tahtası Amerika’nın Önceliği<br />
<strong>ve</strong> Bunun Jeo-stratejik Gerekleri”, Pravda, Moskova, 1998<br />
48. ÇELİK, Kenan, KALAYCI, Cemalettin; “Azeri Petrolünün Dünü<br />
<strong>ve</strong> Bugünü”, Avrasya Etütleri, TİKA, Sayı 16, 1999<br />
49. İLHAN, A.; “Avrasya Dünyanın Merkezi”, Cumhuriyet, İstanbul,<br />
2002<br />
50. KAYNAK, M., “Siyaset Belirleyicidir”, Yeni Türkiye, sayı: 15,<br />
Ankara, 1997<br />
51. KÖNİ, H., “Türkiye’nin Şeytan Üçgeni”, Savunma <strong>ve</strong> Havacılık,<br />
cilt:12, no:1, İstanbul, 1998<br />
52. MANİSALI, E., “Kafkasya - Ortadoğu Terazisinde Politika <strong>ve</strong><br />
Petrol”, Cumhuriyet, İstanbul, 2001<br />
53. NESİBLİ, Nesib, “Doğu-Batı Ekseninde Azerbaycan”, Stratejik<br />
Analiz, ASAM Yayınları, Sayı 20<br />
54. OGAN, Sinan; Kuzey Azerbaycan Cumhuriyeti’nin Demografik<br />
Analizi, http://www.turk<strong>sam</strong>.org<br />
55. PAMİR, A.Necdet, “Baku-Ceyhan: Bitmeyen Senfoni”, AVSAM<br />
Analizler, http://www.av<strong>sam</strong>.org.tr<br />
56. SARIAHMETOĞLU, Nesrin; “Hazar Petrol Boru Hattının Güzergahı<br />
<strong>ve</strong> Gü<strong>ve</strong>nliği meselesine Bir Bakış”, Avrasya Etütleri,<br />
TİKA, Sayı 17, 2000<br />
57. SCHİMİDT, H., Foreign Policy, Bahar sayısı, London, 1998<br />
161
Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />
58. TEZCAN, Y., “Avrasya Üzerindeki Güç Mücadelesi <strong>ve</strong> Türkiye”,<br />
Savunma, Sayı:2, 1998, Ankara<br />
59. WİRMİNGHAUS, Rainer Freitag; “Turkey’s Political Role in<br />
Central Asia and in the Struggle for New Energy Resources”,<br />
Südosteuropa Aktuell, Munchen, Südosteuropa-Gesellschaft,<br />
1999<br />
İnternet Adresleri:<br />
60. http://www.academical.org<br />
61. http://www.av<strong>sam</strong>.org<br />
62. http://www.azembassy.org.tr<br />
63. http://www.bbc.com<br />
64. http://www.bisnis.doc.gov (US Department of Commerce)<br />
65. http://www.cnn.com<br />
66. http://www.dpt.gov.tr (Devlet Planlama Teşkilatı)<br />
67. http://www.economy.gov.az<br />
68. http://www.eraren.org<br />
69. http://www.evrensel.net<br />
70. http://www.foreignpolicy.com<br />
71. http://www.foreignpolicy.org.tr<br />
72. http://www.foreigntrade.gov.tr (Dış Ticaret Müsteşarlığı)<br />
73. http://www.geocities.com/CapitolHill/5078/maps.htm<br />
74. http://www.igeme.org.tr (İhracatı Geliştirme Etüt Merkezi)<br />
75. http://www.kafkas.org.tr<br />
76. http://www.maximumbilgi.com<br />
77. http://www.metro.gov.az<br />
78. http://www.mfa.gov.az<br />
79. http://www.mfa.gov.tr<br />
80. http://www.ntvmsnbc.com<br />
162
Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />
81. http://www.odci.gov<br />
82. http://www.online.ru/embasssy (Moskova Ticaret Müşavirliği)<br />
83. http://www.ozgurpolitika.org<br />
84. http://www.reuters.com<br />
85. http://www.russian-orthodox-church.org.ru/en.htm<br />
86. http://www.time.com<br />
87. http://www.treasury.gov.tr (Hazine Müsteşarlığı)<br />
88. http://www.turk<strong>sam</strong>.org<br />
89. http://www.tusiab.org<br />
90. http://www.ulkucu.org<br />
91. http://www.ulkuocaklari.org.tr<br />
92. http://www.xeber.net<br />
93. http://www.zerkalo.ru<br />
94. http://resources.net.az<br />
95. http://usa.azeris.org<br />
Diğer Kaynaklar:<br />
96. Moskova Ticaret Müşavirliği<br />
97. Tacis Reports<br />
98. T.C.; BAŞBAKANLIK; TÜRK İŞBİRLİĞİ VE KALKINMA<br />
İDARESİ BAŞKANLIĞI; AZERBAYCAN CUMHURİYETİ;<br />
http://www.tika.gov.tr, TİKA Ülke raporları: Azerbaycan; 20<br />
Aralık, 2004<br />
99. Zülfikar Kılıç: kilicz@dtm.gov.tr ; Tel : 312 212 88 00 / 1753 ;<br />
Faks : 312 212 87 41<br />
100. World Bank Reports<br />
163
EKLER
Ek 1. Azerbaycan’ın Haritası 106<br />
106 http://www.azadses.org sitesinden alınmıştır<br />
167
Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />
Ek 2. Azerbaycan’ın Haritası<br />
Ek 3. Azerbaycan’ın Devlet Bayrağı 107<br />
Ek 4. Azerbaycan’ın Devlet Forsu 108<br />
107 TİKA Ülke raporları: Azerbaycan<br />
108 TİKA Ülke raporları: Azerbaycan<br />
168
Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />
Yıl GSYİH*<br />
(Milyar USD)<br />
Ek 5. Temel Ekonomik Göstergeler 109<br />
Kişi Başına<br />
Gelir (USD)<br />
Büyüme<br />
Oranı (%)<br />
169<br />
Enflasyon<br />
Oranı<br />
(%)<br />
İhracat<br />
(Milyar<br />
USD)<br />
1995 2,4 234 11,8 84,5 0,61 0,98<br />
1996 3,2 423 1,3 6,7 0,64 0,33<br />
1997 3,9 510 5,8 0,4 0,80 1,37<br />
1998 4,1 532 10,0 7,6 0,67 1,72<br />
1999 4,0 509 7,4 -0,5 1,02 1,43<br />
Ek 6. İthalatımızın Sektörlere Dağılımı 110<br />
İthalat<br />
(Milyar<br />
USD)<br />
109 http://www.foreigntrade.gov.tr/anl/raporlar/ORTA%20ASYA-BDT/AZER-<br />
BAYCAN/<strong>azerbaycan</strong>.htm ; 2004-12-07<br />
110 George Asanishvili; Ist International Silk Road Symposium on Media News; “24<br />
SAATI”, 26 June, 2003, Scientific and political aspects of the “Great Silk Road”
Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />
Ek 7. Azerbaycan’ın Dış Ticaretinde Türkiye’nin Yeri 111<br />
Ek 8. Türkiye-Azerbaycan Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri<br />
Ticaret <strong>ve</strong> Ekonomik<br />
İşbirliği<br />
Yatırımların Karşılıklı<br />
Teşviki <strong>ve</strong> Korunması<br />
Anlaşması<br />
Çifte<br />
Verg<strong>ile</strong>ndirmenin<br />
Önlenmesi Anlaşması<br />
Karma Ekonomik<br />
Komisyon Toplantısı<br />
İmza Tarihi İmza Yeri RG Tarih <strong>ve</strong> No’su Yürürlüğe<br />
Giriş Tarihi<br />
01.11.1992 Ankara 23.01.1993-21474 23.01.1993<br />
09.02.1995 Ankara 26.05.1997-23000 -<br />
09.02.1994 Ankara 27.06.1997-23032 1.1. 2000<br />
26.02.1997 Ankara 11.06.1997-23016 11.06.1997<br />
111 http://www.foreigntrade.gov.tr/anl/raporlar/ORTA%20ASYA-BDT/AZER-<br />
BAYCAN/<strong>azerbaycan</strong>.htm ; 2004-12-07<br />
170
Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />
İhracat Genel<br />
Ek 9. İkili Ticaret Ver<strong>ile</strong>ri (1.000 USD)<br />
İhracatımız<br />
İçindeki Pay<br />
(%)<br />
Azerbaycan’ın<br />
İthalatı<br />
İçindeki<br />
Pay (%)<br />
İthalat Genel<br />
171<br />
İthalatımız<br />
İçindeki Pay<br />
(%)<br />
Azerbaycan’ın<br />
İhracatı<br />
İçindeki<br />
Pay (%)<br />
Hacim Denge<br />
1995 161,342 0.75 16.37 21,777 0.06 3.56 183,119 139,565<br />
1996 239,221 1.03 17.88 38,238 0.09 5.94 277,459 200,983<br />
1997 319,703 1.22 23.25 55,840 0.11 6.91 375,543 263,863<br />
1998 327,166 1.21 18.98 50,340 0.11 7.43 377,506 276,826<br />
1999 248,056 0.93 17.31 44,044 0.11 4.30 292,100 204,012<br />
Ek 10. İkili Ticarette Başlıca Türkiye’nin<br />
İhracat Maddeleri (1.000 USD) 112<br />
Madde Adı 1998 Pay % 1999 Pay %<br />
Şeker 21.781 6.66 29.948 9.15<br />
Elektrik Enerjisi 14.911 4.56 14.265 4.36<br />
Margarin 20.792 6.36 13.909 4.25<br />
Elektrikli makine Ve Cihazlar 13.689 4.18 10.518 3.21<br />
Tekstil Elyafı 9.480 2.90 10.380 3.17<br />
Buğday Unu 26.490 8.10 10.242 3.13<br />
Kağıt-Karton 6.518 1.99 7.333 2.24<br />
Telefon Cihazları 24.414 7.46 6.870 2.10<br />
Kümes Hayvanları 14.402 4.40 6.819 2.08<br />
Camdan Mamul Eşya 4.172 1.28 6.790 2.08<br />
Boyalar 7.194 2.20 6.757 2.07<br />
Adi Metaller 3.976 1.22 6.499 1.99<br />
Sabunlar Ve Deterjan 8.708 2.66 6.337 1.94<br />
Demir,Çelik,Aluminyum 7.780 2.38 6.056 1.85<br />
Diğerleri 142.837 43.66 105.328 32.19<br />
Toplam 327.166 248.056<br />
112 http://www.foreigntrade.gov.tr/anl/raporlar/ORTA%20ASYA-BDT/AZER-<br />
BAYCAN/<strong>azerbaycan</strong>.htm ; 2004-12-07
Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />
Ek 11. Azerbaycan’a İthalatımız 113<br />
Madde Adı 1998 Pay % 1999 Pay %<br />
Pamuk <strong>ve</strong> Pamuk İplikleri 26.469 52.58 17.709 40.21<br />
Plastik <strong>ve</strong> Plastikten Mamul Eşyalar 4.004 7.95 7.525 17.09<br />
Deri,Kösele,Ham Postlar 7.992 15.87 5.290 12.01<br />
Bakır, Alüminyum, Kurşun 1.333 2.65 4.663 10.59<br />
Taşkömürü Katranı 2.193 4.36 4.188 9.51<br />
Sebzeler <strong>ve</strong> Meyvalar 400 0.79 1.017 2.31<br />
makine <strong>ve</strong> Cihazlar 160 0.32 670 1.52<br />
Organik Kimyasal Ürünler 1.155 2.29 573 1.30<br />
Metallerden Çeşitli Eşyalar 290 0.58 369 0.84<br />
Bakır <strong>ve</strong> Alüminyum Döküntüleri 903 1.79 363 0.82<br />
Hayvansal <strong>ve</strong> Bitkisel Yağlar 448 0.89 321 0.73<br />
Yakmaya Mahsus Ağaçlar 222 0.44 275 0.62<br />
Demir <strong>ve</strong> Çelik 3.764 7.48 72 0.16<br />
Diğerleri 1.011 2.01 1.009 2.29<br />
Genel Toplam 50.344 44.044<br />
113 http://www.foreigntrade.gov.tr/anl/raporlar/ORTA%20ASYA-BDT/AZER-<br />
BAYCAN/<strong>azerbaycan</strong>.htm ; 2004-12-07<br />
172
Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />
GSİYH PİYASA<br />
FİYATLARIYLA<br />
(Milyar Manat)<br />
Ek 12. Temel Ekonomik Göstergeler 114<br />
1997 1998 1999 2000 2001 2002<br />
15,791.4 15,930,0 16,457.0 21,940.0 26,620.0 29,634.6<br />
GSYİH (Milyar US $) 3.85 4.12 3.99 4.9 5.7 6.1<br />
NOMİNAL GSYİH<br />
(Milyar US $)<br />
GSYİH REEL ARTIŞ<br />
HIZI (%)<br />
KİŞİ BAŞINA MİLLİ<br />
GELİR ($)<br />
TÜKETİCİ<br />
FİYATLARI ARTIŞ<br />
ORANI<br />
4.0 4.1 4.0 5.0 6.0 6.0<br />
5,8 10.0 7.4 11.4 9.9 8.5<br />
506 537 508.3 618.6 714.3 756.3<br />
3.6 -0.8 -8.6 2.2 1.6 2.6<br />
İŞSİZLİK ORANI 1.3 1.4 1.2 1.2 1.1 1.2<br />
DOĞRUDAN<br />
YABANCI<br />
YATIRIMLAR (NET)<br />
DIŞ TİCARET<br />
GÖSTERGELERİ<br />
İHRACAT (MİLYON<br />
$)<br />
İTHALAT (MİLYON<br />
$)<br />
DENGE (MİLYON $)<br />
CARİ İŞLEMLER<br />
DENGESİ (MİLYON<br />
$)<br />
TÜRKİYE İLE<br />
TİCARETİ<br />
İHRACAT (MİLYON<br />
$)<br />
İTHALAT (MİLYON<br />
$)<br />
1.114,8 1.023,0 510.3 129.9 226.5 457.3<br />
781<br />
-794<br />
-13<br />
606.2<br />
-1.077,2<br />
-471<br />
173<br />
928.6<br />
-1.033,4<br />
-104.8<br />
1.744,9<br />
-1.172,1<br />
572.8<br />
2.314,3<br />
-1.430,9<br />
8.834<br />
1.145,8<br />
-1.009<br />
136.4<br />
-915.8 -1.364,5 -599.7 -167.9 -51.9 -488.2<br />
41.2<br />
179.7<br />
135.8<br />
220.1<br />
69.0<br />
142.4<br />
104.9<br />
128.4<br />
67.3<br />
148.1<br />
83.3<br />
156.1<br />
114 Kaynaklar: EIU Azerbaijan Country Prof<strong>ile</strong> 2000,2001,2002 T.C.DTM-Bakü<br />
Ticaret Müşavirliği 1999-2000 yılı raporları,
Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />
Ek 13. Temel Ekonomik Göstergeler 115<br />
1997 1998 1999 2000 2001 2002<br />
GSİYH PİYASA<br />
FİYATLARIYLA<br />
(Milyar Manat)<br />
15,791.4 15,930,0 16,457.0 21,940.0 26,620.0 29,634.6<br />
GSYİH (Milyar<br />
US $)<br />
3.85 4.12 3.99 4.9 5.7 6.1<br />
NOMİNAL<br />
GSYİH (Milyar<br />
US $)<br />
4.0 4.1 4.0 5.0 6.0 6.0<br />
GSYİH REEL<br />
ARTIŞ HIZI (%)<br />
5,8 10.0 7.4 11.4 9.9 8.5<br />
KİŞİ BAŞINA<br />
MİLLİ GELİR ($)<br />
506 537 508.3 618.6 714.3 756.3<br />
TÜKETİCİ<br />
FİYATLARI<br />
ARTIŞ ORANI<br />
3.6 -0.8 -8.6 2.2 1.6 2.6<br />
İŞSİZLİK ORANI 1.3 1.4 1.2 1.2 1.1 1.2<br />
DOĞRUDAN<br />
YABANCI<br />
YATIRIMLAR<br />
(NET)<br />
1.114,8 1.023,0 510.3 129.9 226.5 457.3<br />
DIŞ TİCARET<br />
GÖSTERGELERİ<br />
İHRACAT<br />
(MİLYON $)<br />
İTHALAT<br />
(MİLYON $)<br />
DENGE<br />
(MİLYON $)<br />
CARİ İŞLEMLER<br />
DENGESİ<br />
(MİLYON $)<br />
TÜRKİYE İLE<br />
TİCARETİ<br />
İHRACAT<br />
(MİLYON $)<br />
İTHALAT<br />
(MİLYON $)<br />
781<br />
-794<br />
-13<br />
606.2<br />
-1.077,2<br />
-471<br />
174<br />
928.6<br />
-1.033,4<br />
-104.8<br />
1.744,9<br />
-1.172,1<br />
572.8<br />
2.314,3<br />
-1.430,9<br />
8.834<br />
1.145,8<br />
-1.009<br />
136.4<br />
-915.8 -1.364,5 -599.7 -167.9 -51.9 -488.2<br />
41.2<br />
179.7<br />
135.8<br />
220.1<br />
69.0<br />
142.4<br />
104.9<br />
128.4<br />
67.3<br />
148.1<br />
83.3<br />
156.1<br />
115 Kaynaklar: EIU Azerbaijan Country Prof<strong>ile</strong> 2000,2001,2002 T.C.DTM-Bakü<br />
Ticaret Müşavirliği 1999-2000 yılı raporları
Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />
Ek 14. Gayrısafi Yurtiçi Hasıla <strong>ve</strong> Gayrısafi Yurtiçi<br />
Hasıla’nın Sektörel Dağılımı 116<br />
Toplam<br />
Cari Fiyatlarla (milyar<br />
Manat)<br />
Milyon US$ (piyasa<br />
döviz oranı)<br />
GSYİH<br />
1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002<br />
13,663 15,791 15,930 16,489 23,566 26,578 29,602<br />
3,177 3,962 4,117 4,002 5,267 5,7 6,1<br />
Gerçek değişme (%) 1.3 5.8 10.0 7.4 11.1 9.9 8.5<br />
Ek 15. GSYİH’nin Sektörel Dağılımı<br />
(Cari fiyatlarla, % ) 117<br />
1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001<br />
Endüstri 27.3 25.9 25.2 25.2 23.6 32.0 40.8<br />
Tarım 25.1 24.7 20.0 20.6 21.7 18.1 9.2<br />
İnşaat 3.7 9.3 11.7 10.5 9.4 4.4 3.3<br />
Ulaşım-<br />
Haberleşme<br />
17.4 10.2 10.5 14.3 14.4 14.4 11.1<br />
Ticaret 4.8 5.2 5.8 5.1 5.1 6.1 7.5<br />
Diğerleri 14.0 14.6 19.5 17.6 18.8 21.0<br />
Dolaylı <strong>ve</strong>rg<strong>ile</strong>r 7.7 10.1 7.4 6.7 7.0 4.0<br />
116 Kaynak: EIU Azerbaijan Country Prof<strong>ile</strong> 2000, 2001,2002<br />
117 Kaynak: EIU, Azerbaijan Country Prof<strong>ile</strong> 2000, 2001,2002<br />
175
Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />
Ek 16. Azerbaycan’a 1994-1999 yılları arasındaki yabancı<br />
sermaye girişi (Milyon Dolar) 118<br />
1994 1995 1996 1997 1998 1999 Toplam<br />
Petrol Sektörü 22 140 471 780 894 545 2.798<br />
Petrol Dışı Sektörler 128 78 123 375 536 392 1.632<br />
TOPLAM 150 218 540 1.155 430 937 4.430<br />
Ülkeler<br />
Ek 17. Yabancı Sermayenin Ülkelere göre<br />
dağılımı (Milyon Dolar) 119<br />
1994 1995 1996 1997 1998 1999 Toplam<br />
Türkiye 40 52 73 188 204 103 660<br />
ABD 3 61 208 383 416 166 1,237<br />
İngiltere 6 28 81 184 210 163 672<br />
Almanya 1 1 4 27 38 7 78<br />
Rusya 3 15 44 85 82 47 276<br />
İtalya -- -- -- 13 15 38 66<br />
Japonya 2 5 17 42 67 13 146<br />
Nor<strong>ve</strong>ç 1 12 35 69 95 63 275<br />
Suudi Arabistan 2 2 7 12 15 6 44<br />
BAE -- 1 2 8 16 8 35<br />
İsviçre 1 1 4 20 20 15 61<br />
İran 0.6 1 1 9 41 24 76<br />
Diğer Ülkeler 90 39 64 101 194 240 728<br />
TOPLAM 120.6 217 540 1.155 1.430 937 4.430<br />
118 Kaynak: T.C.DTM-Bakü Ticaret Müşavirliği 1999 yılı raporu,<br />
119 Kaynak: T.C.DTM-Bakü Ticaret Müşavirliği 1999 yılı raporu,<br />
176
Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />
Ek 18. Bitkisel Üretim (1000 ton) 120<br />
Ürün 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002<br />
Pamuk 274.4 124.7 112.6 96.8 91.5 83.6 80.4<br />
Tütün 11.2 13.5 15.2 8.6 17.3 12.7 3.3<br />
Patates 214.6 223.4 310.0 394.1 469.0 605.8 694.9<br />
Sebze 570.0 495.3 502.6 670.8 780.8 916.4 967.3<br />
Üzüm 275.0 145.3 144.0 112.5 76.8 68.1 62.0<br />
Çay 3.0 1.6 0.9 2,7 1.1 1.4 1.4<br />
Ek 19. Tahıl Üretimi (1000 ton) 121<br />
Ürün 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002<br />
Toplam 1018.3 1127.1 950.3 1098.3 1540.2 2016.1 2195.7<br />
Buğday 758.9 935.2 819.6 865.7 1174.7 1529.0 1732.1<br />
Çavdar 3.3 1.5 0.5 0.3 0.0 0.0 0.0<br />
Arpa 223.7 152.5 79.0 105.8 226.2 337.3 303.6<br />
Yulaf 2.3 0.6 0.1 0.5 0.6 0.1 0.5<br />
Mısır 13.9 18.9 28.8 100.3 103.5 116.7 128.0<br />
120 Kaynak: Azerbaycan Devlet İstatistik Komitesi kayıtları<br />
121 Kaynak: Azerbaycan Devlet İstatistik Komitesi kayıtları<br />
177
Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />
Ek 20. Temel Sanayi Ürünlerinin Üretimi 122<br />
Ürün Adı 1995 1996 1997 1998 1999 2000<br />
Buzdolabı (Bin<br />
adet)<br />
25 6.8 0.1 3.36 0.62 0.81<br />
Klima (Bin adet) 64 78.8 36.5 9.56 2.3 2.9<br />
Çelik Borular (Bin<br />
ton)<br />
Kostik Soda (Bin<br />
ton)<br />
9.9 3.1 13.0 3.1 0.11 3.6<br />
36.4 33.2 23.4 21 20.84 n/a<br />
Sülfat Asit (Bin ton) 24.0 31.0 52.5 21.5 24 n/a<br />
İlkin Alümin.(Bin<br />
ton)<br />
36.73 0.81 4.7 3.4 1.47 n/a<br />
Armatür (Bin takım) 0.7 0.5 0.6 2.57 74 n/a<br />
Ek 21. Büyükbaş <strong>ve</strong> küçükbaş hayvan sayısı (1000 Baş) 123<br />
Büyükbaş<br />
Hayv.<br />
1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002<br />
1779.9 1843.5 1909.8 1945,2 2021.6 2097.9 2153.0<br />
Koyun, Keçi 4922.0 5267.0 5511.9 5726.1 6086.0 6558.9 6849.4<br />
Domuz 23.4 21.0 26.1 19.6 18.6 16.9 15.9<br />
Kümes Hayv. 12030.7 13234.0 13873.7 14255.5 14740.5 15351.2 15987.1<br />
Atlar 48.6 53.0 55.8 60.8 63.7 65.6 65.6<br />
122 Kaynak: Azerbaycan Devlet İstatistik Komitesi kayıtları<br />
123 Kaynak: Azerbaycan Devlet İstatistik Komitesi kayıtları<br />
178
Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />
Ek 22. Hayvansal ürünlerin üretim miktarları (bin ton) 124<br />
Ürün 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002<br />
Et 43.6 48.4 50.0 52.3 55.5 57.2 63.0<br />
Süt 843.3 881.5 946.5 991.0 1031.1 1073.7 1119.8<br />
Yumurta (mil.adet) 477.3 492.4 509.0 524.8 542.6 555.5 561.6<br />
Gıda<br />
Maddeleri<br />
Ek 23. Fert Başına Düşen Gıda Miktarı (kg/yıl) 125<br />
Et <strong>ve</strong> Et<br />
Ürünleri<br />
Süt <strong>ve</strong> Süt<br />
Ürünleri<br />
Yumurta<br />
(adet)<br />
Balık <strong>ve</strong> Balık<br />
Ürünleri<br />
Şeker <strong>ve</strong><br />
Şeker Ürünleri<br />
1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002<br />
16.0 15.0 19.0 22.0 22 21 25<br />
171.0 142.0 145.0 152.0 154.0 178.3 192.4<br />
78.0 76.0 77.0 110.0 112.0 117 121<br />
1.0 1.6 3.1 2.7 2.7 4.5 4.7<br />
13.2 14.1 13.9 16.1 16.8 22.2 24.5<br />
Bitkisel Yağ 1.6 2.3 1.7 2.7 3.1 5.8 7.8<br />
Patates 25.0 27.0 31.0 38.0 47.0 55.0 57.0<br />
Sebze <strong>ve</strong><br />
Bostan<br />
Ürünleri<br />
Mey<strong>ve</strong> <strong>ve</strong><br />
Mey<strong>ve</strong><br />
Ürünleri<br />
Tahıl <strong>ve</strong> Tahıl<br />
Ürünleri<br />
84.0 73.0 76.0 109.0 129.0 135.0 139.0<br />
63.0 60.0 68.0 64.0 61.0 62.0 63.0<br />
150.0 143.0 143.0 150.0 155.0 160.0 165.0<br />
124 Kaynak: Azerbaycan Devlet İstatistik Komitesi kayıtları<br />
125 Kaynak: Azerbaycan Devlet İstatistik Komitesi kayıtları<br />
179
Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />
Ek 24. Döviz Kuru (Aksi belirtilmediği takdirde Manat’ın<br />
her para birimi cinsinden değeri, yıllık ortalama) 126<br />
Amerikan<br />
Doları<br />
1996 1997 1998 1999 2000<br />
180<br />
2001<br />
2002<br />
4,301.3 3,985.4 3,869.0 4,121.2 4,475.1 4,447.0 4,893.0<br />
İngiliz Sterlini 6,710.7 6,524.5 6,407.5 6,668.0 6795.2 6,913.2 7837,1<br />
Rus Rublesi 869.96 688.94 398.66 167.39 143.9 158.3 153.94<br />
Ek 25. Azerbaycan’ın ihracatının başlıca mal gruplarına<br />
göre dağılımı (%) 127<br />
Madde Adı 1995 1996 1997 1998 1999 2000<br />
Gıda malları <strong>ve</strong> Canlı<br />
Hayvanlar<br />
Canlı<br />
hayvanlar<br />
Bitkisel <strong>ve</strong><br />
Hay. Yağlar<br />
Gıda Mal.<br />
İçki,Alkol, Tütün<br />
6.0 4.5 7.1 7.7 6.4 3.2<br />
0.1 0.2 0.1 0.0 0.06 0.03<br />
Sebzeler 2.3 2.1 2.2 2.7 2.4 1.6<br />
0.0 0.0 0.7 0.3 0.4 0.2<br />
3.8 3.3 4.3 4.7 3.6 1.4<br />
Madeni ürünler 58.6 66.8 61.7 69.1 78.7 85.1<br />
Petrol ürünleri 58.4 66.4 61.4 68.9 78.6 84.0<br />
Kimyasal ürünler 3.1 3.3 2.3 1.9 2.4 2.0<br />
Plastik <strong>ve</strong> Plastik Ürünleri 2.1 4.2 2.9 2.0 1.4 1.2<br />
Tekstil ürünleri 19.5 10.7 17.0 9.2 2.8 2.3<br />
Metal <strong>ve</strong> Metal Mamulleri 2.8 1.0 2.0 2.2 0 1.8<br />
Makineler <strong>ve</strong> Elektronik<br />
teçhizat<br />
6.2 6.9 4.8 5.5 3.7 1.8<br />
Diğer 1.7 2.6 2.3 2.4 4.6 2.6<br />
Toplam 100 100 100 100 100 100<br />
126 Kaynak: EIU Azerbaijan Country Prof<strong>ile</strong> 2000, 2001, 2002<br />
127 Kaynak: T.C.DTM-Bakü Ticaret Müşavirliği 1999, 2000 yılı raporu,
Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />
Ek 26. Azerbaycan’ın ithalatının<br />
başlıca mal gruplarına göre dağılımı (%) 128<br />
Madde Adı 1995 1996 1997 1998 1999 2000<br />
Gıda malları <strong>ve</strong> Canlı<br />
Hayvanlar<br />
Hayvan <strong>ve</strong><br />
hayvansal ürünler<br />
Bitkisel <strong>ve</strong><br />
Hay. Yağlar<br />
Gıda Mal.<br />
içki,Alkol,Tütün<br />
41.5 39.7 22.8 16.3 2.0 18.9<br />
11.1 10.8 4.2 2.9 2.6 2.7<br />
Sebzeler 7.7 14.1 10.9 9.0 11.2 10.2<br />
8.2 2.5 0.8 0.5 1.2 1.0<br />
14.5 12.4 6.9 3.9 5.0 5.0<br />
Madeni Ürünler 15.1 6.8 12.3 7.9 8.6 9.8<br />
Petrol Ürünleri 13.2 4.5 10.0 5.9 6.3 4.9<br />
Kimya sanayii ürünleri 9.2 6.4 7.0 7.4 5.6 7.2<br />
Plastik <strong>ve</strong> Plastik<br />
Mamulleri<br />
1.7 3.1 2.9 2.2 1.7 1.9<br />
Kağıt <strong>ve</strong> kağıt mamulleri 2.3 3.6 3.4 1.5 0.9 1.6<br />
Metaller <strong>ve</strong> Metal<br />
Mamulleri<br />
Makine Ekipman <strong>ve</strong><br />
teçhizat<br />
Nakliye araçlarıkara,hava,deniz<br />
6.3 9.0 13.8 12.0 10.7 10.5<br />
12.4 19.2 21.3 32.3 33.1 31.0<br />
5.5 4.4 6.3 8.1 8.7 8.5<br />
Diğer 6.0 7.9 10.3 12.2 10.7 5.7<br />
Toplam 100 100 100 100 100 100<br />
128 Kaynak: T.C.DTM-Bakü Ticaret Müşavirliği 1999 , 2000 yılı raporu,<br />
181
BDT Ülkeleri<br />
toplamı<br />
Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />
Ek 27. İhracat Yapılan Başlıca Ülkeler 129<br />
İhracat (toplamda %) 130<br />
1995 1996 1997 1998 1999 2000<br />
44.7 46.0 48.4 38.3 22.7 13.5 7.4<br />
Rusya 15.7 17.6 23.1 17.5 8.9 5.6 2.6<br />
Gürcistan 7.1 14.5 17.1 12.7 7.7 4.3 3.4<br />
Ukrayna 5.3 3.5 4.1 2.0 2.6 1.4 n/a<br />
Türkmenistan 11.1 5.4 1.1 2.3 1.0 0.5 n/a<br />
Kazakistan 3.2 2.4 1.1 1.7 0.4 0.4 n/a<br />
BDT Dışındaki<br />
Ülkeler Toplamı<br />
55.3 54.0 51.6 61.7 77.3 86.5 92.5<br />
İtalya 4.2 1.6 4.02 7.4 33.7 43.7 59.9<br />
Fransa n/a 0.1 0.0 1.9 6.3 11.8 5.4<br />
Türkiye 4.2 6.2 5.3 22.4 7.4 6.0 2.5<br />
ABD 0.2 0.3 0.3 2.3 3.2 0.5 n/a<br />
İran 29.2 35.8 24.3 7.3 2.4 0.5 n/a<br />
182<br />
2001<br />
(ilk 6 ay)<br />
129 Kaynak: EIU Azerbaijan Country Prof<strong>ile</strong> 2000, 2001<br />
130 Rakamlar Gümrüklerden alınan <strong>ve</strong>r<strong>ile</strong>rdir <strong>ve</strong> ödemeler dengesi hesabında kullanılanlardan<br />
farklıdır. Sebebi batılı petrol konsorsiyumları tarafından yapılan<br />
işlemlerin tam anlamıyla hesaba katılmamasıdır.
Türkiye <strong>ile</strong> Azerbaycan Siyasi <strong>ve</strong> Ekonomik İlişk<strong>ile</strong>ri (<strong>1990</strong>-2005)<br />
BDT Ülkeleri<br />
toplamı<br />
Ukrayna<br />
Kazakistan<br />
Gürcistan<br />
Türkmenistan<br />
BDT Dışındaki<br />
Ülkeler Toplamı<br />
Türkiye<br />
İngiltere<br />
Japonya<br />
Almanya<br />
Ek 28. İthalat Yapılan Başlıca Ülkeler<br />
İthalat (toplamda %) 131<br />
1995 1996 1997 1998 1999 2000<br />
34.2 35.4 44.2 37.6 31.4 32.0<br />
Rusya 13.2 16.5 19.1 18.0 21.9 21.3<br />
5.0 9.8 10.8 8.6 3.7 3.1<br />
2.6 2.0 3.7 4.1 2.4 4.9<br />
2.8 2.9 4.6 2.3 0.9 0.9<br />
7.7 1.5 3.2 2.4 1.2 0.8<br />
65.8 64.6 55.8 62.4 68.6 68.0<br />
21.0 22.5 22.6 20.4 13.8 11.0<br />
ABD 2.0 1.8 2.8 3.7 8.0 8.9<br />
1.4 1.5 1.8 6.4 6.5 5.0<br />
0.2 0.3 0.1 0.0 5.4 1.4<br />
İran 12.0 6.9 6.1 4.0 4.6 4.8<br />
6.6 8.0 4.9 4.3 4.5 5.8<br />
BAE 10.3 11.3 5.3 4.2 1.2 1.7<br />
131 Rakamlar Gümrüklerden alınan <strong>ve</strong>r<strong>ile</strong>rdir <strong>ve</strong> ödemeler dengesi hesabında kullanılanlardan<br />
farklıdır. Sebebi batılı petrol konsorsiyumları tarafından yapılan<br />
işlemlerin tam anlamıyla hesaba katılmamasıdır.<br />
183
Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan Mikail & Yrd. Doç. Dr. Alper Tazegül<br />
Ek 29. 1992-2000 yılları arasında<br />
Türkiye <strong>ile</strong> Dış Ticareti (Milyon $) 132<br />
1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002<br />
İthalatı 216.8 179.7 220.1 142.4 128.4 148.1 156.1<br />
İhracatı 39.7 41.3 135.8 69.0 104.9 67.3 83.3<br />
Denge -177.1 -138.4 - 84.3 -73.4 -23.5 -80.785 -72<br />
132 Kaynak: T.C.DTM-Bakü T.Müş. 1999, 2000 yılları raporları, Azerbaycan Devlet<br />
İstatistik Komitesi yayınları<br />
184
YAZARLAR HAKKINDA
Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan MİKAİL<br />
Ben 12 Eylül, 1977 yılında AZERBAYCAN’ın başkenti Bakü’de<br />
doğdum. 1984’de İlkokula başladım. Ortaokul eğitimimi Bakü, 225 sayılı<br />
Ortaokulunda 1992’de tamamladım. Ortaokul yıllarımda(1988-1992)<br />
Azerbaycan genelinde yapılan matematik Olimpiyatlarında 1 Ülke<br />
Birinciliği, 2 ilçe(rayon) Birinciliği <strong>ve</strong> 2 defa da Ülke İkinciliği başarılarına<br />
imza attım. 1992-1994 yılları arasında “ÇAĞ ÖĞRETİM<br />
KURUMLARI”na bağlı, giriş hakkını sınavla kazandığım BAKÜ-<br />
TÜRK KOLEJİ’nde eğitim aldım. 1994 Yılında Hindistan’ın Delhi<br />
şehrinde düzenlenecek “Dünya Enformasyon <strong>ve</strong> Matematik Olimpiyatına”<br />
Azerbaycan’ı temsil etmek için Ordünaryüs Profesör Azad<br />
MİRZECANZADE tarafından seç<strong>ile</strong>n 6 öğrenciden biri oldum.<br />
1995 yılında Bakü, 2 numaralı Habip Bey Mahmutbeyov adına Fen<br />
Lisesi’nden mezun oldum.<br />
1995 yılında Türkiye’nin Bolu ilinde bulunan Dil-Mer(TÖMER)<br />
Türkçe Dil eğitimine başladım. 1996 yılında İyi Dereceyle TÖMER<br />
Sertifikasını aldıktan sonra, girdiğim TCS sınavı neticesinde İstanbul<br />
Üni<strong>ve</strong>rsitesi, İktisat Fakültesi, Uluslararası İlişk<strong>ile</strong>r Bölümünü<br />
kazandım. 1997 yılında Selçuk Üni<strong>ve</strong>rsitesine yatay geçiş yaptım.<br />
2001 yılında Selçuk Üni<strong>ve</strong>rsitesi, İktisadi <strong>ve</strong> İdari Bilimler Fakülte’sinin,<br />
Uluslararası İlişk<strong>ile</strong>r bölümünden “Kamu Yöneticisi” ünvanıyla<br />
mezun oldum. Aynı Üni<strong>ve</strong>rsitenin Sosyal Bilimler Enstitüsü’nün,<br />
Uluslararası İlişk<strong>ile</strong>r Bilim Dalında Yüksek Lisans(Mastır) yaparak<br />
186
“Uluslararası İlişk<strong>ile</strong>r Uzmanı” Derecesiyle mezun oldum. “VLADİ-<br />
MİR PUTİN DÖNEMİ RUSYA DIŞ POLİTİKASI 2000-2003 YIL-<br />
LARI ARASI” konusunda Yüksek Lisans Tezi hazırladım. Azerbaycan<br />
Türkçe’sinde, Türkiye Türkçe’sinde, Rusça <strong>ve</strong> İngilizce mükemmel<br />
seviyede biliyorum.<br />
Selçuk Üni<strong>ve</strong>rsitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Tarih Ana Bilim<br />
Dalı, “Atatürk İlkeleri <strong>ve</strong> İnkılap Tarihi” Bilim Dalı’nda Doktora yaptım.<br />
2007 yılından beri TYB(Türkiye Yazarlar Birliği) Konya Şubesi<br />
Üyesiyim. 1997-2001 yılları arasında(Üni<strong>ve</strong>rsite yıllarımda) Selçuk<br />
Üni<strong>ve</strong>rsitesi - İ.İ.B.F.’nde Ülkü Ocaklarının, Dış Türkler Başkanlığı<br />
görevini yaptım.<br />
Türkiye’de ulusal yayınevi IQ Kültür Sanat Yayıncılık’tan yayınlamış<br />
3 adet bilimsel eserin <strong>ve</strong> Almanya’nın Libri yayınları tarafından<br />
İngilizce yayınlanmış “A New Russia: What Putin Left to Med<strong>ve</strong>dev”<br />
isimli bilimsel kitabın yazarıyım.<br />
1. Temmuz, 2007: Yeni Çarlar <strong>ve</strong> Rus Dış Politikası - Elnur Hasan<br />
MİKAİL<br />
2. Ocak, 2008: Putin Dönemi Rusya - Elnur Hasan MİKAİL<br />
3. Mayıs, 2008: Türk Birliği Projesi - Elnur Hasan MİKAİL<br />
4. Ocak, 2009: A New Russia: What Putin Left to Med<strong>ve</strong>dev -<br />
Elnur Hasan MİKAİL<br />
2011 Yılından beri Kars, Kafkas Üni<strong>ve</strong>rsitesi, İktisadi <strong>ve</strong> İdari Bilimler<br />
Fakültesinin, Siyaset Bilimi <strong>ve</strong> Kamu Yönetimi Bölümünde, Siyaset<br />
Bilimi <strong>ve</strong> Sosyal Bilimler Ana Bilim Dalı Başkanı olarak görev<br />
yapan Yrd. Doç. Dr. Elnur Hasan MİKAİL, 2012 yılı itibariyle Uluslararası<br />
İlişk<strong>ile</strong>r Bölüm başkanlığı görevini de yürütmektedir.<br />
187
Yrd. Doç. Dr. Alper TAZEGÜL<br />
1976 Yılında Kars İli Arpaçay İlçesinde Doğdu.<br />
1985 Yılında Kars Atatürk İlkokulu’nu Bitirdi.<br />
1988 Yılında Kars Gazi Kars Ortaokulu’nu Bitirdi.<br />
1991 Yılında Elazığ Sivrice Lisesi’ni Bitirdi.<br />
1996 Yılında Selçuk Üni<strong>ve</strong>rsitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi’ni<br />
Bitirdi.<br />
1996 Yılında Milli Eğitim Bakanlığı Bünyesinde Kars İlinde Öğretmenliğe<br />
Atandı.<br />
2000 Yılında Askerlik Görevini Kısa Dönem Olarak Tamamladı.<br />
2002 Yılında Kafkas Üni<strong>ve</strong>rsitesi Kars Meslek Yüksekokulu’na<br />
Öğretim Görevlisi Olarak Atandı.<br />
2007 Yılında Kafkas Üni<strong>ve</strong>rsitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İşletme<br />
Anabilim Dalında Yüksek Lisansı tamamladı.<br />
2011 Yılında Atatürk Üni<strong>ve</strong>rsitesi Sosyal Bilimle Enstitüsü İşletme<br />
Anabilim Dalı Muhasebe Finansman Bilim Dalında Doktora<br />
eğitimini tamamladı. Halen Kafkas Üni<strong>ve</strong>rsitesi Sosyal Bilimler Meslek<br />
Yüksekokulu’nda öğretim üyesi olarak çalışmaktadır.<br />
Yrd. Doç. Dr. Alper TAZEGÜL<br />
Kafkas Üni<strong>ve</strong>rsitesi Sosyal Bilim Meslek Yüksekokulu<br />
Muhasebe <strong>ve</strong> Vergi Uygulamaları Bölüm Başkanı<br />
188
NOTLAR<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................<br />
..........................................................................................................................................................................