Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Değerli arkadaşlarım; ve önce önemli bir kısmı, tabi çok dürüst, işçisine de, ücretini sonuna<br />
kadar ödeyen, vergisini kuruşuna kadar veren özel sektörümüz vardır, <strong>kurul</strong>uşlarımız vardır,<br />
holdinglerimiz var, şirketlerimiz var, onları bir kenara tutarak söylüyorum. Türkiye’nin önce<br />
ihaleler yoluyla önemli kaynaklarını kim çarçur etti, kim yürüttü gene özel sektörümüzün<br />
belli kısmı. Bankalarımızı kim hortumladı, gene özel sektörümüzün belli kısmı. Şimdi, aynı<br />
insanlar tekrar derlendiler, toparlandılar Türkiye’nin nasıl düzlüğe çıkacağına dair engin<br />
fikirlerini hükümetlere anlatmaya başladılar. Eğer, o kadar akıllıysalar o zaman o kadar<br />
önemli fikirleri varsa önce şu fabrikalarını, şu şirketlerini, şu holdinglerini doğru dürüst idare<br />
etsinler de, batırmasınlar, insanları işsiz bırakmasınlar, sonra dönsünler Türkiye’ye,<br />
hükümetlere, devlete akıl vermeye kalksınlar. Şimdi, toplumda en çok konuşan özel sektör<br />
temsilcilerinin, firmalara dönüp baktığınız zaman çok büyük sorunlar olduğunu görürsünüz.<br />
Tabi insanın kendi işini yapması zordur da, başkasına akıl vermesi kolaydır. Türkiye’de en<br />
çok yapılan budur değerli arkadaşlarım. Şimdi biz TÜRMOB olarak ve odalarımız olarak<br />
önce kendi işimizi nasıl iyi yapacağımızı düşündük, onunla ilgili önemli adımlar attık. Ve<br />
elbette TÜRMOB ve o zamanın bir sivil toplum örgütü olarak Türkiye’nin temel sorunlarıyla<br />
ilgili düşünce açıklayacaklardır, bazı konularda taraf olacaklardır. Ama taraf oldukları<br />
sorunlar günlük politika değildir, bir parti politikası değildir. Ben 1992 yılında sizlerin<br />
oylarıyla TÜRMOB Genel Başkan’lığına seçildiğim gündem bugüne hem bir siyasal partinin<br />
mensubu oldum ve siyasal partinin bir yöneticisi, yöneticiliğini de yaptım zaman zaman, ama<br />
hiçbir zaman arkadaşlarım arasında siyasi görüşe dayalı bir farklılığı gözetmedim. Bizim<br />
ortak paydamız aynı mesleğin mensupları olmamızdır. Aynı mesleğin mensupları olan<br />
kimseler arasında fark gözetmek ne odalarımıza yakışır ne birliğe yakışır ne de birbirimize.<br />
Elbette hepimizin kafasında dünyanın geleceğiyle ilgili, Türkiye’nin geleceğiyle ilgili, günlük<br />
sorunların aşılabilmesiyle ilgili farklılıklar vardır, bunları muhafaza ederek, bunları parantez<br />
içine alarak müşterek konularımız etrafında birlikteliği sağlamak zorundayız.<br />
Bugüne kadar bunu TÜRMOB camiası en iyi şekilde sağlamıştır, bundan sonra da<br />
sağlayacağından asla kuşku duymuyorum.<br />
Değerli arkadaşlarım; Türkiye’nin sorunları belli, ekonomideki sorunları belli, vergideki<br />
sorunları belli, maliyedeki sorunları belli, muhasebedeki sorunları belli. Aynı sorunları tekrar<br />
tekrar konuşmanın yararı yok. Bütün mesele siyasi irade meselesidir. Şimdi, kayıt dışı<br />
ekonomi, yıllardır konuşuruz, söylenmedik lâf kalmadı. Ha, kayıt dışı ekonomiyi önlemek<br />
siyasi iradedir. Eğer, bir hükümet, bir siyasi iktidar kararlı bir şekilde kayıt dışı ekonomiyle<br />
mücadele etmek isterse bunun yolu, yordamı bellidir, bunu herkes bilir. Bunu Maliye<br />
Bakanlığındaki değerli bürokratlar da bilir, siz de bilirsiniz, üniversiteler de doğal olarak da<br />
bilir. Ha, siyasi irade yoksa durmadan yazalım çizelim, birbirimizi suçlarız. Bir vergi<br />
reformunun nasıl yapılacağı da bellidir, ama bu bir siyasi irade işidir. Siz kayıt dışı<br />
ekonomiyle mücadele edecek siyasi iradeyi ortaya koymazsanız, siz gelir vergisinden,<br />
kurumlar vergisinden, KDV'deki kayıp ve kaçakla mücadele edecek iradeyi ortaya<br />
koymazsanız dolaylı vergilere, özel tüketim vergisine, KDV'ye bindirirsiniz ve sistemi<br />
dejenere ederseniz.<br />
Bunların hepsi bilinmeyen olaylar değil. Türkiye’de de biliniyor, dünyanın her tarafında da<br />
biliniyor, ama siyasi irade, bunu çözecek bir siyasi irade ortaya koymadığı için de sadece<br />
konuşuluyor, ama hiçbir hükümet, hiçbir hükümet, efendim kayıt dışı ekonomiyle mücadele<br />
etmeyeceğiz demiyor, edecekmiş gibi, ediyormuş gibi yapıyor.<br />
Ben kalıcı adil bir vergi reformu yapmayacağım demiyor, yapıyormuş gibi yapıyor. Bütün<br />
mesele bu yöntem ve tavırlar Türkiye’ye çok vakit kaybettiriyor. Bu net ne zamana kadar<br />
10