14.genel kurul - İstanbul SMMM Odası

ile halledemeyen bir mesleki sivil toplum örgütü dünyanın en görkemli binasını dahi yapsa
açıkçası hiç umurumda değil.
Ve de umudum odur ki, bu onur kırıcı durumu ivedilikle ortadan kaldırılmasını sağlamalı, bu
mesleği icra edenlere verdikleri emeği ve özverilerinin karşılığı olan itibarlarını, en azından
Bağ-Kur nezdinde kazandırmalıdırlar. Benim nazarımda yukarıda bahsettiğim durumdan daha
önemli hiçbir meselemiz yoktur. Yani, bu durum karşısında ne haksız rekabet, ne iş
yoğunluğu, ne paranın olmayışının, ne toplum sigortasının ne de diğer kurumların hiçbir
anlamı yoktur.
Değerli arkadaşlar; inanın bu konu her şeyden daha önemlidir.Bu mesleki itibarın en önemli
göstergesidir. Aranızda Bağ-Kur’a gittiği zaman bir tane avukat olduğu zaman farkı
görürsünüz bu itibar erozyonunun mutlaka önüne geçilmelidir. Odamızın Yönetim
Kurulu'ndan çok siz sayın meslektaşlara seslenmek istiyorum. Sırf ideolojik olarak
mesleğimizin önünü tıkamak, mevcut yönetimin 14 yıldır yaptığı icraatlar mesleğin geldiği
noktayı hepimizin her şeyi bundan çok fazlasını biliyoruz. Meslekte aktif olarak daha itibarlı,
daha etkili, daha verimli daha şeffaf niteliklere sahibiz.
Sizin gibi seçkin ve şevkli bir topluluğa hizmet etmekten şahsen ben şeref gurur duyarım.
Artık meslekte birlik zamanıdır. Saygılarımla.
Nail Sanlı:
Sayın Erol Demirel.
Erol Demirel (Çağdaş Demokrat Muhasebeciler Birliği Grubu Adına):
Sayın Divan, değerli konuklar, sevgili meslektaşlarım; hepinizi Çağdaş Demokrat
Muhasebeciler Birliği Grubu adına saygıyla selamlıyorum.
Mali Genel Kurul’umuzun başta ülkemize ve mesleğimize yararlı sonuçlar getirmesi
dileğimle sözlerime başlıyorum.
Ne yazık ki, uzun zamandır böylesi toplantılarda sözlerimize dünyamız ve ülkemiz için çok
zor günlerden geçiyoruz cümlesiyle başlıyoruz ya da başlamak ihtiyacını hissediyoruz.
Dünyamızda ve ülkemizde yaşanan ekonomik zorluklar, savaşlar, işgaller, salgın hastalıklar,
depremler, yoksulluk ve yolsuzluklar bir türlü gündemimizden düşmek bilmiyor. Ancak, her
şeye rağmen bütün bu olumsuzlukların yarattığı toplumsal ve bireysel travmayı, bunalımları
insanoğlu barışa, dostluğa, insan ve yaşama olan inanç ve tutkusu sayesinde yeniden umuda
ve mücadele gücüne dönüştürüyor.
Bitmeyen, bitirilemeyen bu umut ve mücadele gücü en zalim diktatörleri, bunları yaşatan,
bunların varlığıyla beslenen savaş tacirlerini, gözünü para hırsı bürümüş, kendi insanının
yoksulluğu ve acıları üzerine servet yapan soyguncuları tamamının yok olacağına inanıyorum.
Tarih bunun pek çok örnekleriyle doludur. Tabi bu mücadelede gerek yurttaş ve gerekse
meslek mensubu olarak hepimize büyük sorumluluklar ve görevler düşmektedir.
Değerli konuklar, sevgili meslektaşlarım; meslek mensubu olarak ülkemiz kalkınmasında ve
şeffaf, adil bir toplum yaratılmasında, kaynaklarımızın doğru kullanılmasında mesleğimizin
yeri tartışılmazdır. Bu konuda meslek mensupları olarak pek çok fonksiyonlar üstlenebiliriz.
Esasen mesleğimizin geleceğine sahip çıkabilmek, emeğimizin tam karşılığını onurlu bir
biçimde alabilmek, tekelleşme ve haksız rekabete karşı durabilmek için de bu fonksiyonları
üstlenmemiz gerekmektedir. Bunun için mesleğimizin dünyada ve ülkemizde içinde
bulunduğu süreci ve geleceğini çok iyi bir biçimde tahayyül etmemiz gerekmektedir. Bir
45