29.06.2013 Views

14.genel kurul - İstanbul SMMM Odası

14.genel kurul - İstanbul SMMM Odası

14.genel kurul - İstanbul SMMM Odası

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Değerli arkadaşlar; biraz önce bir arkadaşımın da ifade ettiği gibi genel <strong>kurul</strong>lar bir çalışma<br />

döneminin değerlendirildiği, sorunlara çözüm önerileri getirmek için tartışmaların yaratıldığı<br />

en yetkili organlardır. Umarım beklenti bu çerçevede 14’üncü Olağan Genel Kurul’umuz<br />

sorunlara çözüm getirmeye vesile olacaktır. Bu çerçevede ülkemizde ve dünyada hızlı<br />

gelişmeler karşısındaki durumumuzu gözden geçirmek anlamında mesleğimizin emrettiği gibi<br />

bilançomuzu çıkarmakta yarar vardır. Birçok arkadaşım ve de konuklar değindi, içerisinde<br />

bulunduğumuz durum, ülkenin ve dünyanın içerisinde bulunduğu durumla ilgili tespitler<br />

yaptım, ancak ben de bu anlamdaki düşüncemi ve diğer sorunları da birleştirecek düşüncemi<br />

sizlerle paylaşmak istiyorum.<br />

Değerli arkadaşlar; dünya ekonomisinin yaşadığı daralma, ülkemizin içerisine girdiği<br />

ekonomik ve sosyal krize topluma ve mesleğimize yansımaları önemli boyuttadır. Dünyaya<br />

hakim olmaya çalışan ABD’nin ekonomisi kırılmalar yaşamakta ve bu kırılmanın çözümlerini<br />

dışarıda aramaktadır. Bu çözüm arayışlarını biraz önce Genel Kurul’umuz başlamadan önce<br />

biz sinevizyonda izledik. Bu çırpınma arayışlarını hangi yöntem arayışlarla yapıldığına<br />

Afganistan’da, daha sıcağı sıcağına Irak’ta, önceki günlerde Saraybosna’da gördük. Bu<br />

anlamda ekonomisindeki çöküntüyü önlemek için yanı başımızdaki Irak’a sözüm ona<br />

özgürlük getirmek adı altında başlattığı saldırı ve aslında altın hedefinin petrol yataklarına el<br />

koymak olduğunu hep birlikte tanık olduk. Onu tek başına değil elbette, yardakçıları ve iş<br />

birlikçileriyle birlikte yoksul halk üzerinde kaç bin bombaya öldürdüğünü hep birlikte<br />

seyrettik gene. Dünyanın karşı çıktığı bu saldırıyı gerçekleştiren ABD bölge için tehdit<br />

olmaya devam ediyor, bölgeye yerleştikçe yerleşmeye çalışan ABD yaptıklarıyla asıl şerh<br />

ekseninin kendisi olduğunu Birleşmiş Milletler’inin kendisinin üye olduğu, kendisinin üye<br />

olduğu Birleşmiş Milletler tavrı ortaya koymuş oldu. Yine aynı ABD dış ticaret açığını<br />

kapatmak için dolarla oynamakta, ihracatını artırmak için çeşitli spekülasyonlara başvurmakta<br />

ve bu durum kolay teslim ülkemizi derinden etkilemektedir.<br />

Değerli arkadaşlar; kuşkusuz bütün bu gelişmeler içerisinde bulunduğumuz durumla ilgili bizi<br />

ekonomik durum getirmektedir. Yıllarca Fransız ekonomisine teslim olmuş olan ülkemiz<br />

üretim ekonomisini tercih etmiş üretim bir yana mevcut küreselleşmeyle karşı karşıya<br />

kalmaktadır. Böylece pasta küçülmekte, dolayısıyla mesleğimizde de bir sıkıntı<br />

yaşanmaktadır. Ülkeyi bu dar alanın eşiğine getiren politikaların devamı olan AKP hükümeti<br />

toplumla müzakereye girmeden sayısal çoğunluğuna güvenerek salı akşamı çıkardığı<br />

yasalarla Meclis’i yasa fabrikasına çevirmiş, bu çerçevede 1 aylık zaman operasyonuna<br />

dönüştürğü vergi barışı kanunu yine kölelik yasasına çevirdiği 1475 Sayılı İş Kanunu, ki<br />

bunun açılımı biraz önce arkadaşımız çok iyi tespit etti. Yine ormanları peşkeş çekecek İmar<br />

Affı, Personel Rejim Yasası, Genel Yönetim Yasası ve en son çıkarmaya hazırlanan Bağ-Kur<br />

ve SSK Prim Bağış Kanunu ve Türk Ticaret Kanunu’ndaki değişikliklerinin ele alındığı<br />

tasarılar yine gündemimize gelecektir.<br />

Değerli arkadaşlarım;, bu değişikliği şantaj aracına çevirenlere ve meslektaşlarımızın aleyhine<br />

olacak yönlerine karşı çıkmamız meslek örgütlerimizin temel görevi olmalı ve her<br />

meslektaşımız da bu karşı çıkışa destek vermeli. Bu durumu Vergi Barışı Kanunu’yla yaşadık,<br />

bu kanunla mesleğimiz yara almıştır. Kanun bir şantaj aracına dönüştürülmüş, mükellef<br />

üzerinden meslektaşımız rencide edilmiştir. 3–5 yılda bir gündeme gelen aflar gene af etmeyi<br />

alışkanlık haline getirmektedir. Dolayısıyla, mesleğimize olan ihtiyacın önemi bilinmektedir.<br />

Değerli arkadaşlar, bu konuda olumlu doğru bir tavır gösterdiğimiz söylenemez. Kanunun<br />

henüz yasalaşmadan bu süreçte Oda Başkanımızın basına verdiği açıklamada kanuna karşı<br />

olduğunu, hep dürüst mükelleflerin enayi yerine konulduğu türünden açıklamalar olsa da<br />

51

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!