küreselleşme sürecinde fınansal krizler ve finansal düzenlemeler - ITO
küreselleşme sürecinde fınansal krizler ve finansal düzenlemeler - ITO
küreselleşme sürecinde fınansal krizler ve finansal düzenlemeler - ITO
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
eridi. 1994 Ocağında 29 milyar $ olan döviz rezervi Nisan -Ekim arasında16<br />
milyar $ <strong>ve</strong> Aralıkta da 6 milyar $ oldu (Bustelo, 2000). IMF 'y^ göre,<br />
devalüasyon öncesi bu sermaye çıkışı <strong>ve</strong> döviz rezen/ erimesi yabancı<br />
yatırımcıların kaçışından çok Meksika vatandaşlarının spekülatif pozisyon<br />
almalarıdan kaynaklanıyordu (Tomita, 2000).<br />
Sonuçta peso % 15 devalüe edildi. Ortamı istikrarlı hale getirecek<br />
yeni bir programın olmamasından <strong>ve</strong> 6 milyar $'a düşmüş bir rezerv<br />
miktarının tesobonos borçlarını bile karşılayamayacağı düşünüldüğünden,<br />
piyasa bu devalüasyonu yetersiz buluyordu. Sonuçta Ekim 1994'te peso<br />
dalgalanmaya bırakıldı. Borsa çöktü; faiz oranları yükseldi. Meksika bir<br />
ikilemle karşılaştı: Faiz oranlarını yükseltmemek pesonun düşüşünü<br />
hızlandırıp yabancı döviz cinsinden borçları ödemeyi zorlaştırırken,<br />
oranların yükselmesi de bankacılık sistemini daha da zayıflatıyordu.<br />
Meksika'da 1992'de bankacılık kesiminde özelleştirme tamamlanmış;<br />
çoğunluğu büyük holdinglere satılmış olan bankalar bankacılığı bilmedikleri<br />
gibi, liberalizasyon sonrası yapılan deregülasyonlarla da ihtiyatsız bir<br />
bankacılık devreye girmişti: Bankaların zorunlu rezerv gerekleri<br />
düşürülmüş, <strong>finansal</strong> sisteme giriş engelleri <strong>ve</strong> borçla finansman sınırları<br />
gevşetilmişti. Bu nedenlerle bankaların risk yapısı <strong>ve</strong> riskli krediler artmış;<br />
kredilerin çoğu tüketim,konut <strong>ve</strong> ipotek kredileri olmuştu (Edwards,<br />
1999:289).<br />
Meksika'daki kriz yayılma etkisi yarattı (Tekila Etkisi). Krizin<br />
yansımaları en şiddetli olarak, Arjantin <strong>ve</strong> Brezilya'da hissedildi. ABD'deki<br />
bankalar krizin ardından bu ülkelerde de yatırımlarını azalttılar.<br />
Arjantin'de1991'de başlayan <strong>ve</strong> Para Kuruluna dayalı bir istikrar politikası<br />
uygulanıyordu. Bu politika gereği ülke içindeki para miktan ancak ülkeye<br />
giren döviz miktarına bağlı olarak artabildiğinden <strong>ve</strong> bu durumda girişler de<br />
azaldığından, faiz oranları aşın şekilde arttı <strong>ve</strong> ülke resesyona girdi.<br />
Brezilya'da da borsa düştü <strong>ve</strong> uluslar arası rezervler 1/4 oranında azaldı.<br />
Meks-ika kriziyle birlikte <strong>krizler</strong>le ilgili önemli dersler çıkarılmıştı:<br />
-Sabit <strong>ve</strong>ya yarı sabit kura dayalı istikrar politikalarının ilk etkileri<br />
olumlu olsa da, orta /uzun vadede aşırı değerli döviz kuru yaratarak cari<br />
açıklara yol açtığı,<br />
-Geniş cari açıkları kısa vadeli yabancı sermaye ile finanse etmenin<br />
ciddi sorunlar yarattığı,<br />
-Portföy yatırımlarının, kısa vadeli sermaye akımlarının aşırı şekilde<br />
değişken <strong>ve</strong> istikrar bozucu olduğu,<br />
-Bankaların denetim <strong>ve</strong> <strong>düzenlemeler</strong>inin yapılma gereği:Zayıf<br />
bankacılık, krizin yayılmasına yol açtığı gibi. Merkez Bankasının kriz<br />
zamanında faiz oranları silahını kullantjıasını da engellediği,