10.03.2014 Views

küreselleşme sürecinde fınansal krizler ve finansal düzenlemeler - ITO

küreselleşme sürecinde fınansal krizler ve finansal düzenlemeler - ITO

küreselleşme sürecinde fınansal krizler ve finansal düzenlemeler - ITO

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Ağustos'ta anlaşma paketini imzaladığında Endonezya da rupiah'ı<br />

dalgalanmaya bıraktı. Döviz piyasası baskısı nedeniyle Tayvan da Yeni<br />

tayvan dolarını 17 Ekimde dalgalanmaya bıraktı. Hong Kong para kurulunu<br />

savunmak için faiz oranlarını yükseltti. Bu Heng Seng indeksinde keskin bir<br />

düşüş yarattı. IMF'nin Endonezya'ya yardım paketinden sonra da<br />

rupiah'taki değer kaybı sürdü.Güney Kore de para bandını genişletip<br />

aralıkta IMF ile 35 milyar$'lık yardım anlaşması yaptıktan sonra bandı<br />

kaldırarak won'u dalgalanmaya bıraktı (Tomita, 2000).<br />

Kriz öncesinde bu ülkelerin hepsinde ortak bazı semptomlar<br />

görülmektedir: Cari açıklar, aşın değerli reel döviz kuru, ihracat artışında<br />

düşüşler, aşırı borçlanma, kredi artışı <strong>ve</strong> aktif fiyatlarında bir balon, kısa<br />

vadeli yükümlülüklerde aşırı artışlar, borçlanma <strong>ve</strong> krediler arasında nakit<br />

<strong>ve</strong> vade uyumsuzluklan (currency and maturity mistmaches), dönmeyenkredilerde<br />

artış, banka <strong>ve</strong> şirket bilançolarında bozulma <strong>ve</strong> özellikle<br />

şirketlerde düşük sermaye/aktif oranları (high le<strong>ve</strong>rage); bu ekonomilerin<br />

hemen hepsinde, aynı şiddette olmaca da kırılganlığı artıran temel<br />

semptomlar olarak görülmektedir.<br />

Bu semptomları yaratan temel nedenleri ise şöyle sıralayabiliriz:<br />

ilk neden, kısa vadeli global özel sermaye akımlarına yol açan<br />

liberalizasyon politikalarıdır. Doğu Asya ülkeleri, 1990'lardan itibaren hem<br />

deregülasyonu hem de sermaye hesaplarını dışa açmayı içeren hızlı bir<br />

<strong>finansal</strong> liberalizasyon sürecine girdiler. Ancak bu liberalizasyon kısmi <strong>ve</strong><br />

sağlıksızdı(ill-sequenced). Finansal sektöre giriş engelleri, şirketlerin<br />

borçlanmayla finansmanına ilişkin sınırlar, faiz oranları <strong>ve</strong> borçlar<br />

üzerindeki düzenleyici kurallar kaldırıldı. Buna karşılık doğrudan yabancı<br />

sermaye yatırımlarının girişinde <strong>ve</strong> bankacılık sektöründe yabancıların mülk<br />

edinmesi konusundaki sınırlamalar sürdürülmüştür. Bu konudaki ihtiyatlılık,<br />

kısa vadeli portföy fonlarının girişinde gösterilmemiştir. Ancak yine de ülke<br />

uygulamalannda farklılıklar vardır: Endonezya, sermaye kontrollerini en<br />

erken kaldıran, kısa vadeli sermaye girişlerine izin <strong>ve</strong>ren ülke olmuştur.<br />

Tayland 1993'de yabancı sermayeyi çekmeye yardımcı olmak için bir<br />

hükümet kurumu (BİBF) oluşturmuştur. Malezya, kısa vadeli sermaye<br />

hareketlerine uyguladığı bazı kontrolleri sürdürmüştür. Kore ise istisnai<br />

olarak, en, azından kağıt üstünde, uzunca bir süre kısa vadeli yabancı<br />

sermayeye karşı kuşkuculuğunu sürdürse de, OECD'ye katılmak için<br />

yaptığı müzakarelerde bu gönülsüzlüğünü devam ettirememiş <strong>ve</strong> uluslar<br />

arası bankalardan kısa vadeli olarak yoğun şekilde borçlanmaya izin<br />

<strong>ve</strong>rmiştir. 1996'nın sonuna kadar OECD bankalarından aldığı borç 67<br />

milyar $'dı; bunun 50 milyar $'lık kısmının vadesi bir yıldan azdı. Kore'nin<br />

ileri ülkelerden aldığı kısa vadeli banka borçları, uluslar arası rezervlerinin<br />

iki katı olmuştur (Endonezya'da bu oran 1.2; Malezya'da 0.61; Filipinler'de<br />

0.S5 <strong>ve</strong> Tayland'da 1.45'di)(Edwards, 1999:287). Yabancı para cinsinden<br />

alınan bu kısa vadeli borçlar, bankacılık sektöründeki rekabetle birleşince

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!