05.11.2014 Views

Bir Medeniyet Dönüşümü ve İslami Faktör - Siyasal Bilgiler Fakültesi ...

Bir Medeniyet Dönüşümü ve İslami Faktör - Siyasal Bilgiler Fakültesi ...

Bir Medeniyet Dönüşümü ve İslami Faktör - Siyasal Bilgiler Fakültesi ...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

‘iflas’ etmiş olduğuna dair işaretlerdir. İleri sürülebilir ki, “Sovyetler <strong>Bir</strong>liği’nin çöküşü”,<br />

Fukuyama’nın (1992) iddia ettiği gibi ‘tarihin sonu’nu ‘batılı kapitalizm’in rakipsiz <strong>ve</strong> tartışmasız tek<br />

güç haline gelmesi anlamında değil de, modernist paradigmanın paralel <strong>ve</strong> eş zamanlı bitişini haber<br />

<strong>ve</strong>rmesi, dolayısıyla da yepyeni bir dönemin başlama ihtiyacını haber <strong>ve</strong>rmesi anlamında temsil<br />

etmektedir. 5 Bundan sonra, yeni dönemin ‘arayış ruhu’na uygun olarak muhalefet, gerek batı-içi<br />

gerekse batı-dışının gelişmiş-üçüncü dünya ülkeleri açısından, ‘kültür <strong>ve</strong> fark’ konuları (cinsiyet,<br />

etnik, din, dile kadar uzanan geniş bir yelpazeyi kapsayan ‘yeni toplumsal hareketler’ zemini olarak)<br />

ekseninde oluşur <strong>ve</strong> örgütlenir hale gelmiştir –‘yeni sosyal hareketler’ olarak. Bunun izahı,<br />

‘küreselleşme’ dinamiklerinin <strong>ve</strong> kamusal süreç <strong>ve</strong> iddiaların parçası olmaya aday hale gelen; <strong>ve</strong><br />

giderek nicel üstünlüklerine niteliksel güçlerini (sosyo-kültürel sermaye olarak) de ekleyen grupların<br />

(eğitimden giderek daha fazla nasip alan kadınlar, çalışanlar <strong>ve</strong> dışlanan etnik grupların <strong>ve</strong> batı-dışı<br />

kültürlere ait toplumların bireyleri başta olmak üzere) bütün bir ‘modernist proje’nin evrensellik <strong>ve</strong><br />

eşitlik iddiasındaki soyut vaadlerinin (sınıfsal eşitlik mücadelesinden eşit vatandaşlık hakları için<br />

<strong>ve</strong>rilen mücadeleye uzanan bir çizgide) somut karşılıklarını talep etmeye de başlamalarıyla bağlantılı<br />

olmalıdır. 6<br />

İşte ‘uluslararası düzen’ açısından yaşanan hızlı değişimlere paralel <strong>ve</strong> koşut olarak gündeme gelen bu<br />

‘yerel/mikro’ toplumsal dinamikler <strong>ve</strong> hepsinin toplamında ortaya çıkan ‘medeniyet krizi’ nedeniyledir<br />

ki, sosyal bilimler alanında çalışan kişiler günümüzde artık, üzerine yoğunlaştıkları konuları çoğu<br />

zaman belli bir uzmanlık alanı içinde tutmakta zorlanmaktadırlar. Sonuç olarak, uluslararası ilişkiler<br />

uzmanı olmasalar dahi kendi toplumsal bağlamları açısından anlamlı analizler yapabilmeleri, sosyal<br />

bilimciler için uluslararası ilişkileri de yakından takip edip etmemelerine bağımlı hale gelmiştir. Daha<br />

çok, uluslararası ilişkiler alanının bir “meselesi” olmak durumunda olan ‘küreselleşme’ konusunun,<br />

bütün ülkelerin sosyologlarının (ki, ülke içi konulara yoğunlaşmaları beklenir) gündemlerini belirleyen<br />

öncelikli konular arasında yer almasını da ancak böyle bir çerçe<strong>ve</strong> içinde izah etmek mümkün olabilir.<br />

Bununla bağlantılı bir diğer önemli nokta da, içinde bulunduğumuz bu dönemde, (batılı olmayan)<br />

sosyal bilimcilerin teorik/metodolojik yönelimlerini bilim alanında geçmişin hegemonik gücünü<br />

oluşturan önemli batılı bilim adamlarından hazır bir biçimde alıp aktarmalarının artık imkansız hale<br />

gelmiş olmasıdır. Bunun, batılı hegemonik söylemin inandırıcılığını yitirmesiyle olduğu kadar, batılı<br />

bilim adamlarının oluşacak yeni “düzen”e biçim <strong>ve</strong>rebilmek için batılı-olmayan bağlamlarda<br />

5 Burada çizilen çerçe<strong>ve</strong> <strong>ve</strong> bakış açısının paralelinde kaleme alınmış olan, <strong>ve</strong> ayrıca,<br />

‘eskisinin iflası’ <strong>ve</strong> ‘yeni medeniyet’in oluşum dinamikleri üzerine farklı bir derinlikli<br />

tartıışma için bkz. Davutoğlu (2000).<br />

6 İşçi sınıfı mücadelesinin ‘batılı bağlam’da arzulanan (ya da Marks’ın öngördüğü<br />

biçimde) sonuçları yaratacak bir mücadele performansı sergileyememiş olmasında<br />

bu grubun sosyo-kültürel sermayeden yoksun oluşunun azımsanamayack bir rol<br />

oynadığı düşünüyorum. Bu tip sermayeden yoksunlukla ‘batıda’ işçi sınıfı<br />

mücadelesinin sonuçsuz kalması arasındaki ilişkiye dair değerlendirmeler de içeren<br />

bir çalışmam için bakınız, Özdemir (2003a).

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!