05.11.2014 Views

Bir Medeniyet Dönüşümü ve İslami Faktör - Siyasal Bilgiler Fakültesi ...

Bir Medeniyet Dönüşümü ve İslami Faktör - Siyasal Bilgiler Fakültesi ...

Bir Medeniyet Dönüşümü ve İslami Faktör - Siyasal Bilgiler Fakültesi ...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

geliştirilen yaklaşımlara açıkça ihtiyaç duymaya başlamalarıyla da bağlantılıdır. Ulusal “birimlerin”<br />

gerek iç, gerekse de dış konumlanışlarının yeniden biçimlendiği bu “dünyasal yeniden biçimlenme”<br />

ortamında, hiç bir kurum <strong>ve</strong> kişinin ‘koşulsuz şartsız’ dayanmayı umabileceği herhangi bir hazır kurum<br />

ya da formül mevcut değildir. Hiç kimsenin yönelimleri, amaçları, temel değerleri <strong>ve</strong> çerçe<strong>ve</strong>si belli bir<br />

sabit-gü<strong>ve</strong>nilir çerçe<strong>ve</strong>de kendisine bir yer bularak az bir zahmetle ortaya çıkan yeni sürecin <strong>ve</strong><br />

çerçe<strong>ve</strong>nin gerektirdiği misyona katkı yapabilmesi de, bu nedenle mümkün olamayacaktır.<br />

Özel olarak ‘küreselleşme’ kavramının kullanımı sözkonusu olduğunda sorulması gereken temel soru,<br />

bilimsel literatürde hegemonik bir konuma yerleşmiş bulunan bu kavramın ne ölçüde yalın/somut<br />

gerçekliğe, ne ölçüde ise arzulanan <strong>ve</strong>/<strong>ve</strong>ya hedeflenen bir doğrultuya tekabül ettiğini saptamak<br />

olmalıdır. Zira, sözünü ettiğimiz sürecin ‘küreselleşme’ olarak nitelendirilmesi, ileri teknoloji <strong>ve</strong> hızlı<br />

iletişim <strong>ve</strong> ulaşım gibi olanaklar sayesinde dünyanın deneyimlediği ortak pratiklerin dünya çapında<br />

yaygınlaşması anlamında bütünüyle gerçek <strong>ve</strong> geçerli bir gelişmeyken, bu kavram etrafında<br />

yürütülen çalışma <strong>ve</strong> tartışmaların niteliğine genellikle oldukça ideolojik bir tonun hakim olduğu<br />

bilinmektedir: İster gelişmiş ülkelerin saldırgan ‘küreselleşmeci’ formunda, isterse de gelişmemiş<br />

(ya da az gelişmiş) ülkelerin ‘anti-küreselleşmeci’ savunmacı formlarında olsun, bu tartışmaların<br />

çok azı gerçek bir tarihsel gelişme olarak ‘küreselleşme’ sürecinin sözünü ettiğim bu “teknolojik<br />

v.b. yayılma” gibi somut boyutlarıyla ilintilidir. Bunun yerine ideolojik niyet <strong>ve</strong> beklentiler devreye<br />

sokulduğundan gerçekliğin çarpıtılarak ele alınması sözkonusudur. Bu nedenle, günümüz akademik<br />

ortamının, tam da (egemen ‘batılı modernleşmeci proje’nin krizi anlamında) dünya çapında bir krize<br />

karşılık gelen küreselleşme kavramının negatif ya da pozitif yüceltimlerine teslim olmuşluğundan (yani<br />

çarpıtılmışlığından) sözetmek gerekir.<br />

Marks’ın bizlere çok önceleri öğretmiş olduğu gibi, kitleleri ‘uyutmak’ <strong>ve</strong> belli bir istikamete doğru<br />

yönlendirmek üzere işlev gören ‘egemenin ideoloji’nin bir parçası <strong>ve</strong> ürünü olması dahi neden bu<br />

kavramı çok sakınımlı kullanmamız gerektiğini ortaya koymaktadır. Karşı çıkmak biçiminde dahi olsa,<br />

bu kavramı kullanmak suretiyle ürettiğimiz her çalışma, ‘egemenlerin ideolojisi olarak<br />

küreselleşme’den maksat her ne ise ona hizmet edecektir. Bizatihi bu kavramın üreticisinin ‘batılı<br />

kapitalist güçler’ olduğunu kabul edecek olursak, iktidara ait bir ürünü tüketmenin o iktidara hizmet<br />

etmekten başka bir anlama gelmeyeceği açıktır. Bu nedenle, bu çalışmada ben içinde bulunduğumuz<br />

durumu, bir ‘uluslararasılık kaosu’ (mevcut ‘medeniyetin krizi’ olarak) olarak adlandırmayı tercih<br />

ettim: ‘Ulusallık rejimi’nin (ki batı medeniyeti dediğimiz ‘şey’ bunun üzerine oturur) bir krizi olarak…<br />

Zira, adına ‘küreselleşme’ denilen bu sürecin kendisi bile yerel kurum, değer <strong>ve</strong> kültürlerin önemi<br />

etrafında anlam kazanırken, batıdan hazır alınan kavram setlerine başvurmanın, sözkonusu sürecin<br />

özellik <strong>ve</strong> dinamiklerini anlayıp açıklamada bize sağlayacağı katkının şayet negatif değilse sıfır olması<br />

beklenmelidir.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!