05.11.2014 Views

Bir Medeniyet Dönüşümü ve İslami Faktör - Siyasal Bilgiler Fakültesi ...

Bir Medeniyet Dönüşümü ve İslami Faktör - Siyasal Bilgiler Fakültesi ...

Bir Medeniyet Dönüşümü ve İslami Faktör - Siyasal Bilgiler Fakültesi ...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

üzere bu, kapitalist sistemin maddi çıkar-yönelimli rasyonal ‘ajan’ı olarak ‘homo-ekonomikus’un 10<br />

krizine tekabül etmektedir.<br />

Gerçekte, içinde bulunduğumuz dönemde bireycilik, laiklik, liberal demokrasi vb. bütün yüceltilen<br />

modern unsurlar açısından tabir caizse en hafifinden bir tadilat sürecinden geçilmektedir. Bunlar,<br />

sözkonusu sürecin bu çalışmada ‘modernist paradigma’nın topyekün ‘iflası’ olarak adlandırılmasını<br />

destekleyen sistemin ‘ruhu’na dair deliller olarak sunulabilirler. Aşağıda, ekonomik-alt yapısal<br />

noktayla ideolojik-üst yapısal noktanın krizlerinin birlikte ele alınarak vurgulanmasından maksat, batılı<br />

toplumlar bağlamında yaşanan sorunun, sistemin belli parçalarında yaşanan kısmi kriz ya da sorunlar<br />

olmayıp, derin-radikal bir sistemik kriz olduğunu vurgulamak içindir.<br />

Genel teori <strong>ve</strong> ideoloji düzeyleriyle politika <strong>ve</strong> dar anlamda siyaset gibi modelin farklı parçaları<br />

arasındaki iç çelişkiye de dikkatinizi çekmek isterim: Evrensel değer <strong>ve</strong> doğruları ‘vaad <strong>ve</strong> vaaz’ eden<br />

‘modernist paradigma’nın ‘ulus-devlet’ biçimindeki siyasal örgütlenme modeliyle çeliştiği açıktır.<br />

‘Ulus-devlet’ örgütlenmelerinin başarı şartının her ulusun kendi ulusal başarı <strong>ve</strong> özelliklerine<br />

odaklanmak olması da, kapitalist sistemin ideolojik/üst yapısal söylemini belirleyen ‘modern(ist)<br />

evrenselcilik’ iddiasını benzer şekilde geçersizleştirir. Zira, bu durumda, bir ‘ulus’ ancak diğerlerini<br />

dışlayarak kendi çıkarını yükseltebildiği için “evrensellik” iddiası havada kalır. Aynı özellik, kapitalist<br />

sistemin ekonomik alandaki başarısının monopolleşme <strong>ve</strong> tekelleşme biçiminde tezahür etmek<br />

suretiyle, sistemin temel prensipleri olan “serbestiyet” <strong>ve</strong> “rekabet” iddialarını geçersizleştirmesinde de<br />

kendisini ortaya koyar. Bu durumda, ya batı uygarlığının temel kabul <strong>ve</strong> ideallerini hayata geçirmegerçekleştirme<br />

konusunda son derece başarısız, ya da bu ideal <strong>ve</strong> kabullerin gerçeklikle<br />

bağdaşmayacak denli soyut (neredeyse metafizik) olduğunu kabul etmek gerekecektir. Her durumda,<br />

sistemin doğasına içkin bir içsel tutarsızlıktır sözkonusu olan. Parçaları arasındaki tutarlılık <strong>ve</strong><br />

dayanışma nispetinde ayakta kalabilen sistemler çelişkileri ancak geçici olarak kaldırabilirler, 11<br />

çelişkiler büyüyüp belirginleştikçe, sisteme sahte bir ‘doğa’ egemen hale gelir <strong>ve</strong> bu, sonun başlangıcı<br />

olarak nitelendirilebilir. ‘Ulus-devlet’ sınırlarının <strong>ve</strong> sistemin ‘gerçek’ işleyişinin ‘evrensel’ idealleri<br />

10 ‘Serbest piyasa ekonomisinin krizi’nin, ‘ekonomik insan’ına karşı ‘İslami/doğulu<br />

model’in İslamileşmiş insanı’nın avantajlarını karşılaştırmalı olarak ele alındığı<br />

çalışmam için bkz. Özdemir (2003b).<br />

11 Sovyetler <strong>Bir</strong>liği’nin ‘çöküşü’nün ardından, ekseni sınıf mücadelesinden “yeni toplumsal<br />

hareketlere” kaydırılmak suretiyle yeniden formule edilmeye çalışılan ‘sosyalist seçeneğin’ en<br />

büyük zaafı da zaten, bilindiği gibi, dar anlamda kimlik <strong>ve</strong> fark ekseninde oluşturulan <strong>ve</strong><br />

yürütülen politikaların “genele hitap eden kapsayıcı muhalif duruş <strong>ve</strong> çözümler için el<strong>ve</strong>rişli<br />

bir parçalar arası iç tutarlılığa sahip ideolojik zemin oluşturamaması”ndan kaynaklanmaktadır<br />

kanımca. Buradaki problem, (belki şimdilik) bunların birbiriyle bağlantılı hale getirilmesi <strong>ve</strong><br />

aynı çatı altında toplanması noktasında ortaya çıkan imkansızlıkla ilintilidir, <strong>ve</strong> bu durumda<br />

iktidarın uygulamalarına karşı geniş <strong>ve</strong> etkin bir muhalefet hareketi örgütlenememektedir.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!