21.11.2014 Views

Nasıl - Kitabxana

Nasıl - Kitabxana

Nasıl - Kitabxana

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Birinci Bölüm<br />

TARÇIN<br />

G<br />

ökten kafana ne yağarsa yağsın<br />

asla küfretmeyeceksin. Buna yağmur da dahil.<br />

Yukarıdan üzerine ne düşerse düşsün, kabulün olmalı. Sağanak<br />

ne kadar şiddetli, tipi ne denli dondurucu olursa olsun, bulutların<br />

biz aşağıdakilere reva gördüklerine sövemezsin. Böyledir bu<br />

düzen. Bunu herkes bilir. Zeliha dahil.<br />

Bilir bilmesine de, temmuz ayının bu ilk cumasında, yanı başındaki<br />

tıkanmış trafiğe inat kaldırımda koşturarak çoktan geciktiği<br />

bir randevuya yetişebilmek için telaş ederken, dudaklan kıpır<br />

kıpır, ağzına geleni söylüyor yine de. Sövüyor da sövüyor Zeliha;<br />

kırık kaldırım taşlarına, yüksek topuklu pabuçlarına, peşine takılan<br />

adam müsveddesine, kuru gürültünün trafiği açtığı görülmediği<br />

halde deli gibi kornaya basan şoförlerin cem-i cümlesine;<br />

vakt-i zamanında ne gerek varsa şu başa bela yüreğe cefa Konstantinopolis<br />

şehrini fetheden ve asırlarca da hatasından dönmeyen<br />

tekmil Osmanlı hanedanına ve bir de yağmura... evet, şu yere<br />

batası yaz yağmuruna... sövüyor hepsine teker teker.<br />

Doğrusu, yağmur bu şehirde tam bir çile. Dünyanın başka<br />

yerlerinde yağmur muhtemelen herkese ve her şeye nimet gibi<br />

gelir - mahsule, bitkilere, çevreye, az buçuk romantizm de ilave<br />

edince üzerine, bilhassa âşıklara iyi gelir. İstanbul'da öyle değil

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!