amerikan tarihinin ana hatları - A.B.D. BüyükelçiliÄi, Ankara
amerikan tarihinin ana hatları - A.B.D. BüyükelçiliÄi, Ankara
amerikan tarihinin ana hatları - A.B.D. BüyükelçiliÄi, Ankara
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
geri çevirmişlerdi. Buna karşın, Devrim sırasında yapılan karşılıklı yardımlar etkili olmuş ve<br />
bireysel yetkiden vazgeçmek konusundaki korkular büyük ölçüde azalmıştı.<br />
John Dickinson 1776’da “Konfederasyon ve Sürekli Birlik Maddeleri”ni hazırladı. Anılan belge<br />
Kıtasal Kongre’de 1777’de kabul edildi ve tüm eyaletler tarafından onayl<strong>ana</strong>rak 1781’de<br />
yürürlüğe girdi. Maddeler’in getirdiği hükümet çatısında pek çok zaaf vardı. Ulusal hükümetin<br />
gerektiğinde gümrük tarifeleri koymak, ticareti düzenlemek ve vergi koymak yetkisi<br />
yoktu. Uluslararası ilişkilerdeki tek denetleme kurumu değildi: çok sayıda eyalet yabancı<br />
ülkelerle kendi başına görüşmeler başlatmıştı. Dokuz eyaletin kendi ordusu ve bir kaçının<br />
kendi donanması vardı. Garip türlerde madeni paraların yanısıra, eyaletlerin ve merkezi<br />
devletin çıkardığı şaşırtıcı derecede çok çeşitli kağıt para ortalıkta dolaşıyor ve hepsi de büyük<br />
bir hızla değer yitiriyordu.<br />
Savaştan sonra karşılaşılan ekonomik güçlükler, değişiklik yapılması çağrılarına yol<br />
açtı. Savaşın sona ermesi, iki tarafın ordularına da mal sağlamış olan ve İngiliz ticaret<br />
sistemine katılmak sayesinde elde ettikleri kazanımları yitiren tüccarlar üzerinde çok olumsuz<br />
etkiler yaratmıştı. Eyaletler, gümrük tarifelerinde Amerikan mallarına öncelik tanımakla<br />
birlikte söz konusu tarifeler birbirine uymuyordu ve bu nedenle merkezi hükümet tarafından<br />
uyumlu bir siyaset güdülmesi yolunda güçlü istekler doğmuştu.<br />
Devrim sonrası ortaya çıkan ekonomik zorluklardan belki de en çok sıkıntı çekenler<br />
çiftçilerdi. Tarımsal ürün arzı talebi aşmıştı ve özellikle borçlu çitçiler arasında huzursuzluk<br />
vardı. Anılan çiftçiler, ipotekli mülklerine el konulmasını ve borçları nedeniyle hapis cezasına<br />
çarptırılmalarını önleyecek güçlü önlemler alınmasını istiyorlardı. Mahkemeler alacak<br />
davalarıyla tıkanıp kalmıştı. 1786 yılının yaz ayları boyunca, bazı eyaletlerde halk meclisleri<br />
ve özel toplantılar düzenlenerek, eyalet yönetimlerinde reform yapılması talebi dile getirildi.<br />
1786 sonbaharında, eski bir yüzbaşı olan Daniel Shays’ın önderliğinde topl<strong>ana</strong>n çiftçi grupları,<br />
Massachusetts’te gelecek eyalet seçimlerine kadar, ilçe mahkemelerinin toplanmasını ve<br />
alacak davalarını karara bağlamasını zor kull<strong>ana</strong>rak engellediler. 1787’de çiftçilerin<br />
oluşturduğu 1.200 kişilik bir çapulcu ordusu, Springfield’deki federal cephane deposuna doğru<br />
harekete geçti. Daha çok sopalar ve saman tırmıklarıyla silahlanmış olan asiler, küçük bir<br />
milis birliği tarafından püskürtüldüler. Ardından, General Benjamin Lincoln Boston’dan destek<br />
birlikleriyle geldi ve geri kalan Shaycileri dağıttı ve elebaşıları da Vermont’a kaçtı. Hükümet<br />
14 asiyi yakaladı, onları önce ölüm cezasına çarptırdı, sonra bazılarını affetti ve diğerlerine de<br />
hafif hapis cezaları verdi. İsyanın bastırılmasından sonra, çoğunluğu asilere yakınlık duyan<br />
yeni seçilmiş bir meclis, onların borç hafifletilmesine ilişkin bazı taleplerini karşıladı.<br />
GENİŞLEME SORUNLARI<br />
Devrim’in sona ermesiyle, Birleşik Devletler, çözüme kavuşturulmamış Batı sorununu, yani,<br />
toprak, kürk ticareti, Kızılderililer, yerleşim ve yerel hükümet konularında karmaşalıklarla dolu<br />
olan genişleme sorununu yeniden ele almak zorunda kaldı. Ülkede o güne kadar keşfedilmiş<br />
olan en zengin toprakların çekiciliği karşısında öncüler (Pioneers) Appalachian Dağları’nı aşıp<br />
onların ötesine yayıldılar. 1775’e gelindiğinde, su yolları boyunca çok uzaklara serpiştirilmiş<br />
yerleşim birimlerinde on binlerce insan yaşıyordu. Sıradağlarla birbirinden ayrılmış ve<br />
Doğu’daki siyasal güç merkezlerinden de yüzlerce kilometre uzakta kalmış olan yerleşimciler,<br />
kendi hükümetlerini kurdular. Tüm kıyı eyaletlerinden gelen yerleşimciler, iç kesimlerin<br />
verimli nehir vadilerine, ormanlarına ve uçsuz bucaksız çayırlarına yayıldılar. 1790 yılında,<br />
Appalachian Dağları ötesindeki nüfus 120.000’i çok aşmıştı.<br />
Savaştan önce, bazı koloniler, Appalachian Dağları ötesindeki topraklar üzerinde yaygın ve<br />
çok kez birbiriyle örtüşen hak iddialarında bulunmuşlardı. Benzeri haklara sahip olmayanlar,<br />
bu zengin toprak ödülünün paylaşım biçimini haksız buluyorlardı. Anılan gurup adına konuşan<br />
Maryland, batıdaki toprakların ortak mülkiyet altında sayılmasını ve Kongre tarafından<br />
parsellenip özgür ve bağımsız eyaletler arasında paylaştırılmasını öngören bir karar taslağı<br />
sundu. Bu görüş pek yandaş bulmadı. Yine de, New York, 1780’de mülkiyet haklarını Birleşik