Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Uluslararası Mülteci Hukuku AÜHFD, 62 (4) 2013: 1007-1061<br />
Yönetmeliği’nin yürürlüğe girmesi ile bu hususta bir miktar mesafe<br />
kaydetmiş sayılabilir. Ancak, çalışma boyunca açıklanan hukuki ve fiili<br />
eksiklikler, konunun ülkemizde ayrıntılı biçimde düzenlenmesi gerekliliğini<br />
uzun süredir gündemde tutmaktadır. Sığınma arayan kişilerin gözetim altına<br />
alınmasıyla ilgili standartların belirlenmemiş olması, idari tasarruflarla<br />
yürütülen gözetim altına alma işlemleri ile bunlara yönelik itiraz yollarına<br />
ilişkin açık bir düzenlemenin bulunmaması, söz konusu kişilerin tutulduğu<br />
misafirhanelerin koşullarının uygunsuzluğu ve bu konuda Mülteci<br />
Misafirhaneleri Yönetmeliği’nin yetersizliği, uygulamadaki sorunlardan<br />
sadece bir kaçıdır.<br />
1994 Yönetmeliği’nde, Türkiye’ye iltica eden veya başka bir ülkeye<br />
iltica etmek üzere Türkiye’den ikamet izni talep eden münferit yabancılar ile<br />
topluca sığınma amacıyla sınırlarımıza gelen yabancılara ve olabilecek nüfus<br />
hareketlerine yönelik ortak hükümlerde yer alan iade düzenlemesi, 1951<br />
Sözleşmesi’ndeki geri göndermeme ilkesine tamamen aykırıdır. Her ne<br />
kadar, 2006 yılında bir takım değişiklikler yapılmış olsa da, başvuru usulü ve<br />
itiraz sürelerine ilişkin sorunlar devam etmektedir.<br />
Mülteci hukukunun gelişiminin, AB’ye katılım süreci ile hız kazandığı<br />
gözlemlenmektedir. Özellikle bu kapsamda hazırlanan Ulusal Eylem Planı,<br />
önemli yenilikler içermekte; ancak konuyla ilgili düzenlemelerdeki<br />
dağınıklık, mevzuatın uygulanmasını güçleştirmektedir. Söz konusu<br />
hususlar, AĐHM’nin mülteci hukukuna ilişkin Türkiye aleyhinde verdiği<br />
kararlarda açıkça görülmektedir.<br />
YUKK, henüz yürürlüğe girmemiş olmakla beraber, mevcut<br />
düzenlemeleri birleştirmesi, temel insan haklarını gözeten hükümleri ve<br />
güncel sorunların uluslararası hukuka uygun çözümünü hedeflemesi<br />
bakımından umut vadetmektedir. Zira YUKK, uluslararası koruma<br />
statülerini açıkça belirlemiş, 1951 Sözleşmesi gereği mülteci statüsü<br />
kazanamayan kişilerin, geri göndermeme ilkesi kapsamında, şartlı mülteci<br />
veya ikincil koruma statüleri altında korumaya alınmasını temin etmiştir.<br />
Ülkemiz açısından, özellikle son yıllarda ciddi bir sorun teşkil eden kitlesel<br />
akın durumunda alınacak tedbirleri, yine geri göndermeme ilkesi ve AĐHM<br />
kararları doğrultusunda yasal zemine kavuşturmuş; böylece, Türkiye’nin<br />
mülteci hukuku mevzuatı için, olumlu bir gelişme olmuştur. Đdari gözetim ve<br />
sınır dışı kararları ile bunlara itiraz usullerinin, Türkiye’nin taraf olduğu<br />
1054