Temmuz 2007 - Sayı: 135 (5007 KB) - Ä°zmir - TMMOB Ä°nÅaat ...
Temmuz 2007 - Sayı: 135 (5007 KB) - Ä°zmir - TMMOB Ä°nÅaat ...
Temmuz 2007 - Sayı: 135 (5007 KB) - Ä°zmir - TMMOB Ä°nÅaat ...
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Başyazı<br />
BAŞYAZI<br />
BANKALARIMIZ VE SİGORTA ŞİRKETLERİMİZ<br />
ULUSLARARASI TEKELLERE SATILDI<br />
Prof. Dr. Ömer Zafer ALKU<br />
İMO İzmir Şube Başkanı<br />
Ondört bankamızın daha yabancılara satılması ile<br />
bankacılıkta yabancı payı % 42'ye yükseldi. 2001 yılı<br />
krizinden önce bankacılıkta yabancı payı % 1'in altında iken<br />
bugün elimizde % 100'ü yerli olan İş Bankası, Ziraat Bankası,<br />
Halk Bankası ve Vakıflar Bankası kaldı. Vakıflar Bankası'nın<br />
da % 25'i halka arz oldu. Bu % 25 acaba kimlerin elinde?<br />
Yabancıların eline geçen birkaç bankayı hatırlayalım:<br />
Citibank:Akbank ile ortak.<br />
HSBC: Yerli ortağı yok (Demirbank'ı satın aldı)<br />
General Electric: Garanti Bankasında Doğuş Grubu ile<br />
ortak.<br />
Dexia: Denizbank'ı Zorlu Grubundan satın aldı.<br />
Uni Credito: Koçbank ve Yapı Kredi'de ortak.<br />
Fortis: Dışbank'ı Doğan Grubundan satın aldı.<br />
BNP Paribas: TEB'de ortak.<br />
ING: Satış işlemi onaylanırsa Oyakbank'ın % 100'ünü<br />
alacak.<br />
NBG: Finansbank'ı Fiba Grubundan satın aldı.<br />
EFG Eurobank: Tekfen Bank'ı Tekfen Grubundan satın<br />
aldı.<br />
Alfa Bank: BDK onay verirse Akbank'ı Anadolu<br />
Grubundan satın alacak.<br />
Bankmed-Arapbank: MNG Bank'ı MNG Grubundan<br />
satın aldı.<br />
Hapoalim: Pozitif Bank'ı Cıngıllı Grubundan satın aldı.<br />
Novo-Bank: TMSF'den Sitebank'ı satın aldı.<br />
Görülüyor ki Türk sermayesi bankacılık sektöründen<br />
çıkıyor.<br />
2001 yılında banka sayısı 80 iken bugün banka sayımız<br />
46. Kamu bankalarının piyasa payı çok düştü. Bugün şu<br />
noktaya vardığımızı görmeliyiz. Artık kendi aramızda<br />
rekabet söz konusu değil. Şimdi az sayıdaki yerli bankamız<br />
yabancı bankalar ile rekabet edecek. Acaba edebilecek mi?<br />
Yoksa global sermaye her şeye hakim mi olacak?<br />
43 adet sigorta şirketimizin 21'ini yabancı sermaye satın<br />
aldı. Böylece sigorta piyasasının % 45'i yabancıların oldu.<br />
Çünkü yabancılar bu alanda büyük bir pazar görüyor.<br />
Türkiye'nin nüfusu çok genç. Sigorta sektöründe potansiyel<br />
prim üretiminin büyüyeceğini öngörüyorlar. Özellikle<br />
bireysel alanda emeklilik ve sağlık sigortalarında talep artışı<br />
bekliyorlar. Acaba başka şeyler de bekliyorlar mı? Neden<br />
olmasın. İşte size bir senaryo:<br />
Hükümet “Yabancıların Çalışma İzinleri Hakkında<br />
Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Yasa<br />
Tasarısını” TBMM'den geçirmiş ancak Cumhurbaşkanı<br />
Ahmet Necdet Sezer tarafından bir kez daha görüşülmek<br />
üzere tasarı Meclise iade edilmiştir. Bu yasa tasarısı yabancı<br />
mimar ve mühendislere akademik ve mesleki yeterlilik<br />
muafiyeti, serbest dolaşım ve çalışma hakkı tanımaktadır.<br />
Ayrıca bu yasa tasarısı “Mühendislik ve Mimarlık Hakkında<br />
Yasa” ile “Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği<br />
Yasası”nın yürürlüğünü resmen ortadan kaldırmaktadır.<br />
Yapı denetimindeki aksaklıklar herkes tarafından<br />
biliniyor. Bakanlık yetkilileri yasanın uzun zamandan beri<br />
değiştirileceğini ifade ediyor. Şimdilik yapılan hazırlıklar<br />
rafta bekletiliyor. Hükümet yapı denetim sistemi içine<br />
sigorta şirketlerini dahil etmeyi planlıyor. Çünkü<br />
Bayındırlık Bakanlığı yapı denetim yükünü kaldıramıyor.<br />
"En iyi çözüm işi taşerona havale etmek" diye düşünüyor.<br />
İşte size sigorta şirketleri için yeni bir potansiyel. Yabancı<br />
sigorta şirketleri yerli mühendisleri mi çalıştıracak<br />
bünyesinde? Öyle olsaydı, yukarıda sözü edilen yasa taslağı<br />
hiç hazırlanır mıydı? Yabancı sigorta şirketleri yerli<br />
mühendisleri çalıştırabilir ama ikinci adam olarak. Hem<br />
karın tokluğuna hem de yabancı mühendis emrinde.<br />
Aynı zihniyet iktidar olduğu takdirde yabancı sermayeyi<br />
teşvik amacıyla böyle bir senaryonun yeni hükümetin ve<br />
yeni cumhurbaşkanının politikası olabileceğini düşünmek<br />
bile istemiyorum.<br />
İstanbul Sanayi Odası her yıl 500 büyük sanayi<br />
kuruluşuyla ilgili bilgiler yayınlıyor. Türkiye'deki 500 büyük<br />
sanayi şirketinde elde edilen kârın % 44,4'ünü yabancılar<br />
almış. Toplam ihracatın % 49'unu, toplam satışların %<br />
42,5'ini yabancılar yapmış. Buna karşılık bu şirketlerin<br />
toplam istihdamdaki payı % 27,3.<br />
Örgütlü perakendecilikte Koç Grubu Migros-Tansaş<br />
mağazalar zincirini yabancılara satmak üzere harekete geçti.<br />
Halkımızın her kesiminin alışveriş yaptığı bu büyük<br />
mağazaların yıllık cirolarının 70 katrilyon TL civarında<br />
olduğu hesaplanıyor.<br />
Borsada işlem gören hisse senetlerinin % 71'i, hazine<br />
bonosu ve tahvillerin % 25'i yabancıların elinde. İşte<br />
Türkiye'nin fotoğrafı bu. 150 yıl kadar geriye gidersek aynı<br />
gidişatı Osmanlı'da görebiliriz. 1838 yılında Osmanlı<br />
İngiltere ve Belçika ile Baltalimanı Antlaşmasını<br />
imzalamıştır. Bu antlaşma ile ülke tıpkı bugünkü gibi<br />
Avrupa'nın açık pazarı haline gelmiştir. 1838 Antlaşması ile<br />
dış alım, dış satım ve iç ticaret tamamen serbest bırakılmıştır.<br />
1838 yılına kadar devlet tüccarını koruma altında tutmuş, iç<br />
ticareti Osmanlıların yapmasını sağlamış ve devlet bu<br />
ticaretten önemli vergi toplamıştır. 1838Antlaşması ile hiçbir<br />
koruma önlemi alınmadan ülke Avrupa'nın açık pazarı<br />
haline getirilmiştir. Bugünkü durumun 1838-1923 yılları<br />
arasında yaşanan süreçten ne farkı var? Bir tek farkı var.<br />
Süreç bugün çok daha hızlı gelişiyor.<br />
2 İMO İzmir Şubesi Bülteni - <strong>Temmuz</strong> <strong>2007</strong> - Sayı: <strong>135</strong>