Temmuz 2007 - Sayı: 135 (5007 KB) - Ä°zmir - TMMOB Ä°nÅaat ...
Temmuz 2007 - Sayı: 135 (5007 KB) - Ä°zmir - TMMOB Ä°nÅaat ...
Temmuz 2007 - Sayı: 135 (5007 KB) - Ä°zmir - TMMOB Ä°nÅaat ...
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
İncelemeler<br />
frekanslı yer hareketini rijit zemine göre daha fazla<br />
büyüttüğünü göstermektedir (Şekil 3). Aynı<br />
zamanda rijit zeminin ise ana kayadaki yüksek<br />
frekanslı yer hareketi bileşenini daha fazla<br />
büyütmesi söz konusu olmaktadır [8].<br />
Şekil 1 Ana kaya-yumuşak zemin maksimum<br />
ivme ilişkisi, Idriss [6, 7]<br />
zemin koşullarının yüzeydeki yer hareketini<br />
etkileyebileceğini göstermektedir. Birçok arazi<br />
için, yüzeye yakın zeminlerin yoğunluğu ve kayma<br />
dalgası hızı derinlerdeki zeminlere oranla daha<br />
küçüktür. Eğer yayılma ve malzeme sönümü<br />
etkileri ihmal edilirse, elastik dalga enerjisinin<br />
korunumu teorisi, derinden yüzeye akan enerjinin<br />
sabit kalmasını gerektirmektedir (enerji akışı,<br />
ρvsu2).<br />
Bu durumda yüzeye yaklaşan dalganın<br />
yoğunluğu ve kayma dalgası hızı azaldığı için<br />
partikül hızı (u) artacaktır. Ayrıca, yerel zeminin<br />
karakteristikleri, spesifik impedans sabit<br />
olduğunda zemin büyütmesinin oluşacağı aralığı<br />
da etkileyebilir. Geometrileri benzer ancak biri<br />
diğerinden daha rijit iki zeminin (Şekil 2) doğrusal<br />
olarak elastik ve ana kayanın ise rijit<br />
varsayılmasıyla yürütülen davranış analizlerinin<br />
sonuçları; yumuşak zeminin ana kayadaki düşük<br />
4. Yerel zemin şartlarının etkisi için geçmiş<br />
depremlerdeki gözlemler<br />
Geçmiş depremlerdeki aletsel ölçümler, zemin<br />
tabakalarının yer hareketini gerek zaman gerekse<br />
frekans tanım alanında etkilediklerini<br />
göstermektedir. Deprem dalgaları üzerinde yerel<br />
zemin koşullarının etkisine ait en klasik<br />
örneklerden biri olan 1967 Karakas depreminde,<br />
zemin tabakaları ile yapının aynı periyotta hareket<br />
etmesi sonucu rezonans durumu gözlenmiştir.<br />
Karakas bölgesindeki zeminin rijitliği relatif olarak<br />
üniform olduğundan, zeminin periyoduna yakın<br />
doğal periyoda sahip binalardaki yapısal hasarın<br />
büyük bir miktarına, zemin derinliğindeki<br />
değişimin sebep olduğu belirtilmektedir [9].<br />
Bir diğer klasik örnekte, zemin tabakaları ile<br />
yapının periyotları aynı zamanda yer hareketinin<br />
periyodu ile çakışmıştır. 1985 Meksika depreminde<br />
odaktan 400 km uzakta 50 m kalınlığında yumuşak<br />
zemin tabakaları (Vs=l00m/sn), sert zemin<br />
koşullarına göre dalga genliklerini 5 kat daha fazla<br />
büyüterek, üzerindeki yüksek yapıları (10–20 katlı)<br />
ağır hasara uğratmıştır [10]. Bu yumuşak kil<br />
tabakalarında, 2 saniye periyodundaki spektral<br />
ivmelerin kayadakine oranla 15-20 kat daha büyük<br />
olduğu gözlenmiştir. Killerin daha kalın olduğu<br />
vadinin diğer bölgesinde de, 3-4 saniye arasında<br />
değişen periyotlardaki spektral ivmelerin 15 kat<br />
büyütüldüğü ancak bu yüksek periyotlardaki ana<br />
kaya ivmelerinin düşük olması nedeniyle<br />
hasarların çok yüksek olmadığı belirtilmiştir [11].<br />
1989 Loma Prieta depreminde ise yumuşak kil<br />
zeminlerin bulunduğu bazı bölgelerdeki yer<br />
hareketi kayıtlarından, yüksek periyotlara ait<br />
spektral değerlerdeki büyütmelerin 3 ile 6 kat<br />
arasında olduğu görülmektedir [12].<br />
Diğer taraftan 1933 Long Beach (Kaliforniya),<br />
1971 San Fernando ve 1994 Northridge depremi<br />
hasar dağılımlarını aynı metodoloji ile inceleyen<br />
çalışmalara [13-15] ait gözlemler, “binalardaki<br />
hasara çoğunlukla yüzeye yakın yumuşak zemin<br />
şartlarının neden olduğu” şeklindeki popüler ve<br />
basit yorumun yanlışlığını göstermektedir.<br />
İMO İzmir Şubesi Bülteni - <strong>Temmuz</strong> <strong>2007</strong> - Sayı: <strong>135</strong><br />
23