Temmuz 2007 - Sayı: 135 (5007 KB) - Ä°zmir - TMMOB Ä°nÅaat ...
Temmuz 2007 - Sayı: 135 (5007 KB) - Ä°zmir - TMMOB Ä°nÅaat ...
Temmuz 2007 - Sayı: 135 (5007 KB) - Ä°zmir - TMMOB Ä°nÅaat ...
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Şubeden<br />
İMO’dan<br />
İZMİR KENT KURULTAYI<br />
İnşaat Mühendisleri Odası Sekreter üyesi Ahmet<br />
Göksoy'un İzmir Kent Kurultayında yaptığı açılış<br />
konuşması<br />
24 Mayıs <strong>2007</strong><br />
Sevgili İzmirliler,<br />
Değerli Meslektaşlarım,<br />
Değerli Konuklar,<br />
Basınımızın Değerli Mensupları,<br />
“İzmir'i Yeniden Düşünmek ve Düşlemek” için<br />
bir araya gelen dostlar,<br />
İnşaat Mühendisleri Odası olarak hepinize saygı<br />
ve sevgilerimi sunuyorum.<br />
Kentlerimiz öyle bir hal aldı ki, aralarında<br />
İzmir'in de bulunduğu büyük kentlerimiz öylesine<br />
yaşanılır olmaktan çıktı ki, hepimiz düşlerimizi<br />
birbirimizle paylaşmak ihtiyacı duymaya başladık.<br />
Paylaşarak düşlerimizi çoğaltmaya, çoğaltarak<br />
daha çok paylaşmaya çalışacağız.<br />
Çünkü buna ihtiyaç duyuyoruz. Çünkü<br />
kentlerimizin içinde bulunduğu gerçeklik, bizi daha<br />
çok düşünmeye, düş kurmaya sevk ediyor.<br />
Kentlerimizi sevk ve idare edenlerin,<br />
kentlerimizi tekrar yaşanılası kılmak yolunda teknik<br />
bilgi sahibi olanların bu salonda bulunmasını bir<br />
şans olarak değerlendiriyorum.<br />
Belediye başkanlarımızın, yerel yöneticilerin,<br />
kent tutkunu değerli hocalarımızın bulunduğu bir<br />
zeminde düşünmek, düş kurmak mutlaka çok<br />
yararlı olacaktır ama bir o kadar da zor olacağını<br />
belirtmem gerekiyor.<br />
Değerli Konuklar,<br />
Evet, düşünmek ve düş kurmak için bir araya<br />
geldik. “Herkes düşlerinin büyüklüğü kadar<br />
özgürdür.”<br />
Ernesto Che Guevara'ya mal edilen bu sözü<br />
dayanaklı kılmak için bir araya geldik.<br />
Düşüneceğiz, özgürleşeceğiz, düş kuracağız<br />
özgürleşeceğiz.<br />
Düş kurmayı becermek zorundayız sevgili<br />
arkadaşlar. Özgürleşmemiz düş kurarak mümkün<br />
olacaksa, işte bunun için bize sonsuz fırsatlar veren<br />
bir zeminde bulunuyoruz.<br />
Bu fırsatı bizlere sunan İnşaat Mühendisleri<br />
Odası, Mimarlar Odası, Peyzaj Mimarları Odası,<br />
Şehir Plancıları Odası İzmir Şubelerine ne kadar<br />
teşekkür etsek azdır.<br />
Katılımcı kuruluşların katkısını da unutmamak<br />
lazım. İzmir Valiliği, İzmir Büyükşehir Belediye<br />
Başkanlığı, Ege Belediyeler Birliği, İzmir Ticaret<br />
Odası, Dokuz Eylül Üniversitesi, Ege Üniversitesi,<br />
İzmir Ekonomi Üniversitesi ve İzmir Yüksek<br />
Teknoloji Enstitüsü'ne İzmir Kent Kurultayı'na<br />
yaptıkları katkı unutulmamalı.<br />
Değerli Meslektaşlarım,<br />
Yanlış hatırlamıyorsam, Server Tanilli'nin<br />
“Uygarlıklar Tarihi”nde geçiyordu. Tanilli,<br />
insanların ayaklarının en fazla elleri kadar kirlendiği<br />
bir kentten söz ediyordu.<br />
İşte bizim düşlerimizde böyle bir kent var.<br />
İnsanların yüreklerinin, kentin sokakları kadar<br />
temiz olduğu, yüreklerin temizliğinin sokakların<br />
temizliğini çoğalttığı, eşit, adil, sevecen ve<br />
hoşgörülü, nazik ve naif bir yaşamın hüküm<br />
sürdüğü, kentlerin betona, gürültüye değil, yeşile ve<br />
duruluğa kucak açtığı, o beton yığınlarını daha da<br />
çirkinleştiren, tüketim toplumunun simgesi<br />
tabelaların değil, kuşların tünediği saçakların dikkat<br />
çektiği bir kent var düşlerimizde.<br />
Ne yağmurda yürümek zor olmalı, ne karda<br />
ilerlemek ıstırap halini almalı. Ne trafik sinir<br />
sistemini alt üst etmeli ne de deprem ve su taşkınları<br />
bir karabasana dönmeli.<br />
İşte bizim düşlerimizde böyle bir kent var; ve biz<br />
bu duygularımızı birbirimizle paylaşmak için bir<br />
araya geldik.<br />
İnsanı, kentlerimizi seviyoruz. Kent kurultayı<br />
zemininde düşünce ve düş dünyasında yolculuğa<br />
çıkmak ancak sevgi dolu bir yüreğin işidir.<br />
Bizleri bu yolculuğa çıkaran değerli<br />
düzenleyicilere bir kez daha teşekkür ediyorum.<br />
DeğerliArkadaşlar,<br />
Size kısa bir öykü aktaracağım. Sevgili mimarşair<br />
Cengiz Bektaş “Kimin Bu Sokaklar, Alanlar,<br />
Kentler” kitabında anlatıyor Londralı yontucunun<br />
öyküsünü.<br />
“Londra'da bir sokakta, bir adamı elektrik<br />
direğine bağlı bulurlar. Kurtarırlar, durumu<br />
saptamak için karakola buyur ederler. Orada der ki<br />
adam: 'Yontucuyum ben, sanatçıyım. Bu sokakta<br />
oturuyorum. Benim sokağıma şu çirkin elektrik<br />
direklerini dikmeye kimin hakkı var? Davranışım bu<br />
çirkinliğe karşı çıkmak için..' Olayın sonucunu da<br />
söyleyeyim: Elektrik direkleri değiştirilmiş.<br />
Gülüyorsunuz, biliyorum. Bizde böyle bir olayın<br />
sonucunda karakolda olacakları düşünüyorsunuz<br />
da gülüyorsunuz değil mi? Ama gene biliyorsunuz<br />
ki, bizde böyle bir şey olmaz. Polisten ötürü değil;<br />
sokağına benim sokağım diyebilen, onun için<br />
savaşan yontucu olmadığı için…”<br />
Vali, belediye başkanı, mühendis, mimar<br />
olmanın yanında yontucu olmayı başarmak<br />
önemlidir.Asıl olan budur.<br />
İnanıyorum ki bu salonda bulunan herkesin<br />
düşlerinde böyle bir kent vardır. Bu salondaki herkes<br />
yontucu olmayı önemsemektedir.<br />
Ve yine inanıyorum ki, bugün burada bir araya<br />
gelenler, bu kurultaya şu ya da bu ölçüde destek<br />
verenler bunun farkındadır.<br />
8 İMO İzmir Şubesi Bülteni - <strong>Temmuz</strong> <strong>2007</strong> - Sayı: <strong>135</strong>