11.07.2015 Views

amerikan edebiyatının ana hatları

amerikan edebiyatının ana hatları

amerikan edebiyatının ana hatları

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

4. BÖLÜMRomantik Dönem, 1820-1860: KurguWalt Whitman, Nathaniel Hawthorne, Herman Melville, Edgar Allan Poe, Emily Dickinson veTransandantalistler Birleşik Devletler'de ortaya çıkan ilk büyük edebi kuşağı temsil ederler.Romancılar söz konusu olduğunda, Romantik görüş kendini Hawthorne’un “Romans” (aşk vemacera romanı) adını verdiği, romanın abartılmış, duygusal ve sembolik biçimiyle ifade etti.“Romans”lar aşk hikayeleri olmayıp, karmaşık ve ince anlamları iletmek için özel tekniklerkull<strong>ana</strong>n ciddi romanlardı.Birçok İngiliz veya Avrupalı romancının yaptığı gibi gerçekçi karakterleri çok zenginayrıntılarla dikkatli bir biçimde anlatmak yerine, Hawthorne, Melville, ve Poe kahramanlarınıve gerçek hayattan daha büyük olarak şekillendirdiler ve onlara efsanevi önem yüklediler.Amerikan “Romans”ının tipik baş kahramanları tekin olmayan, soğuk bireylerdir.Hawthorne’nun Arthur Dimmesdale veya The Scarlet Letter (Kızıl Damga)’daki HesterPrynne, Melville'in Moby-Dick’teki Ahab’ı, ve Poe’nun hikayelerindeki pek çok yalnız vetakınaklı karakter, anlaşılmaz bir biçimde, onların en derin bilinçdışı kişiliklerinden doğanbilinemez, karanlık kaderleriyle çarpışan yalnız baş kahramanlardır. Sembolik entrikalarkederli ruhların gizli hareketlerini ortaya çıkartır.Ruhun saklı köşelerinde yapılan bu kurgusal araştırmanın bir nedeni Amerika’da yerleşik,geleneksel toplum yaşantısının olmayışıdır. İngiliz romancılar -- Jane Austen, CharlesDickens (en sevilen), Anthony Trollope, George Eliot, William Thackeray – karmaşık, iyiifade edilmiş, geleneksel toplumda yaşadılar ve okuyucularıyla gerçekçi kurguları açıklayantutumlarını paylaştılar. Amerikan romancıları çatışma ve devrimden oluşan bir tarih, çokgeniş boş topraklardan oluşan bir coğrafya, ve hareketli ve nispeten sınıfsız bir demokratiktoplumla karşı karşıya kaldılar. Amerikan romanları geleneğin devrimci yokluğunu sık sıkgösterirler. Bir çok İngiliz romanı fakir olan <strong>ana</strong> karakterin belki iyi bir evlilik nedeniyle veyasaklı kalmış bir soylu geçmişin bulunmasıyla ekonomik ve sosyal basamaklarda tırmanırlar.Ancak bu gizli entrika İngiltere’nin soylu sosyal yapısını tehlikeye sokmaz. Tam aksine, onudoğrular. Ana karakterin yükselişi çoğunluğu orta sınıfa ait olan okuyucuların isteklerinikarşılar.Buna karşın Amerikan romancısı kendi yöntemlerine güvenmek zorundaydı. Amerika,kısmen de olsa, tanımlanmamış, nüfusunu farklı diller konuşan ve yaşamlarını garip veüstünkörü bir biçimde sürdüren göçmenlerin oluşturduğu sürekli hareket halinde bir batısınırı bölgesiydi. Bu nedenle, Amerikan edebiyatındaki <strong>ana</strong> karakter Melville’in Typee’sindekigibi yamyam kabilelerinin arasında, James Fenimore Cooper'ın Leatherstocking (Deri Çorap)adlı eserindeki gibi tabiatı keşfederken, veya Poe’nun yalnız bireyleri gibi mezarındanyalnızlık dolu hayalleri izlerken, ya da Hawthorne’un Young Goodman Brown (Genç BrownEfendi) adlı öyküsündeki gibi ormanda yürürken şeytanla karşılaştığında tek başınakalabilirdi. Gerçekte bütün büyük Amerikan baş kahramanları “yalnız” kimselerdir.Demokratik Amerikan bireyi o zamanlar kendini yaratmak zorundaydı.Ciddi Amerikan romancısı aynı zamanda yeni biçimlerde türetmek zorundaydı. Bu nedenleMelville’in Moby-Dick adlı romanının gelişigüzel, dağınık ve kişiye özgü biçimi, Poe’nunNarrative of Arthur Gordon Pym (Arthur Gordon Pym’in Hikayesi) adlı rüya gibi, başıboşhikayesi ortaya çıktı. Bugün bile sadece az sayıda Amerikan romanı biçimsel mükemmelliğe

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!