11.07.2015 Views

FAVORIES TEMMUZ 2014

FAVORIES TEMMUZ 2014

FAVORIES TEMMUZ 2014

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Ülkemizde pek rastlanna bir durumdeğildir, eski filmlerin restore edilmesi…Ama bunu hak eden filmlerden biri,Yeşilçam’ın en kaliteli yapımlarından‘Vesikalı Yarim’ restore edlid ve İstanbulFilm Festivali kapsamında gösterimegirecek. Bu sinemaseverler için çokiyi bir haber, ama filmde rol alan ve bufilmle birlikte sinema sanatına bakışıdeğişen türk sinemasının jönlerindenİzzet Günay’ın sevinci bir başka… ÖmerLütfi Akad’ın yönetmenliği yaptığı Türksinemasının bu kült filminin hikayesinibir de Günay’dan dinleyelim istedik.Ortaya kısa bir Yeşilçam tarihi çıktı!Yeşilçam’da sayısız filmde yeraldınız. Sizin için en unutulmaz, engüzel olan film hangisi?Ömer Lütfi Akad’ın yönettiği, TürkanŞoray’la birlikte başrolde yer aldığım‘Vesikalı Yarim’…‘Vesikalı Yarim’ sinemamızın en külteserlerinden biri…Benim ufkumu açan çalışmadır…‘Vesikalı Yarim’ ile birlikte ben kendimi,oyunculuğumu keşfettim. İyi biryönetmenle çalışmanın farkını anladım.O kötü yaptığım, kötü sayılan, benim debugün ‘en iyi filmlerim’ sıralamamdaolmayan filmlerin neden kötü olduğunukeşfettim… Vesikalı Yarim benimhayatımda çok önemli. Yani benimişime de bir saygınlık getirdi. Herkesde bizim kapasitemizi o filmle farketti. Ve şu kanaate vardım demek kibiz iyi kullanılsaydık, bütün filmlerimiziyi olabilirdi. Ve oyunculuğunuzu farkettiğiniz zaman “Demek ki iyi bir şeyyapabilirmişim” diyorsunuz.Peki sizin hayatınızda, kariyerinizdenasıl bir yeri var?Namuslu bir iştir, yüz akı bir filmdirhepimiz için. Sinema izleyicisi o filmdensonra “Demek bunlarda bir şeyler var,bunlar da iyi filmler yapabiliyorlar”dedi. Ben de böyle dedim. Daha öncede biraz iyi filmlerimiz oldu, ama bukadar iyi film olmadı. ‘Vesikalı Yarim’hedeften vurmuştur. Biz o zamandanhissediyorduk bunu. Bir şeyler vardı ofilmde. Nitekim Türkan, Altın Portakal’ıaldı o sene. Lütfi Ağabey’de dalgageçecek zaman olmazdı. Öteki filmlerdedalga da geçerdik. Kameraya arkamıdönerdim, İzmir Marşı’nı söylerdim benmesela. Çok disiplinli bir çalışmaydı bu.Bu film bizim hayatımıza bir zenginlikkazandırdı. Bizi beraat ettirmiştir‘Vesikalı Yarim’.Peki neden kötüymüş o filmler?Çünkü kahvehanelerde, bir gündeyazılan senaryolar, bir gündeçekiliyordu ve aslında kamerasınıtanımayan, ortaya ne çıkacağını pek debilmeyen yönetmenlerle çalışıyorduk.Lütfi Ağabey Türk sinemasının enbüyük isimlerinden biridir. Çok iyi biraile babası, çok iyi bir arkadaş, dost,çok okumuş, Galatasaray Lisesi kökenlibirikimli bir yönetmendi. Çekim olacağızaman sete hazır, ne istediğini ve neçekeceğini bilen bir halde gelirdi. Buda biz oyunculara ve setteki herkeseçok olumlu yansır, bizi disipline vemotive ederdi. Örneğin o filmdenönce çektiğim filmlerde bunu hiçyaşamadım. Açıkçası performansımızı,oyunculuğumuzu gösterebileceğimizkadar yüksek şeyler de istenmiyordu…Bütün oyunculuk hayatımda ciltlenmişolarak elime aldığım ilk senaryoVesikalı Yarim’dir. Ondan öncesindebeş sayfalık özetler verirlerdi bize vesete gidene kadar ne çekeceğimizi tamolarak bilmezdik. Lütfi Ağabey bana ociltlenmiş senaryoyu verdi, “Kadırgataraflarında bir manav Halil var, birgün arkadaşlarıyla Beyoğlu’na çıkar,pavyondaki Sabiha’ya aşık olur. Bukadar…” dedi. Kalanını buradan okursundedi. Çok heyecanlanmıştım, ve şimdigörüyorum ki bu heyecan hiç de boşadeğilmiş…Hikayeler de birbirinin hemenhemen aynısıydı.Evet… Yani aynı aşk hikayeleri, gündeliksohbetlerin ötesine varmayan, derinliğiolmayan diyaloglar,sinematografik anlamda da özelliğiolmayan çekimler…Peki Vesikalı Yarim’le bağlantılıolarak, Lütfi Akad ile çalışmakve onun yönetmenliğini nasılanlatırsınız?Lütfi Ağabey’in hayatında olduğugibi sinemasında da çok az laf var.Çok lafın sinemayı öldürdüğünüdüşünürdü, ki bence de haklıydı. O basitsinemadan yanaydı. Kamera oyunlarınısevmezdi. Böylece de kamera onunfilmlerinde oyuncudan rol çalamazdı.Bir oyuncunun kendi sınırlarınıkeşfetmesi anlamında Lütfi Ağabey’infilmleri ufuk açıcıdır bence. Onunsinemasını bambaşka kılan diğer noktaise atmosfer. Yani Vesikalı Yarim’dede, diğer filmlerde de mekanlar çokönemliydi. Mekanların ‘gerçek’ olması,izleyende o gerçekliği uyandırması vetabi abartının olmaması Lütfi Ağabeyiçin olmazsa olmaz koşullardı. Çünkümekanların duyguyu en iyi şekildegeçirdiğini söylerdi. Bu sebeplerdendolayı işte, Ömer Lütfi Akad sinemasıgerçektir.Sonra tam da sinema kariyerinizyolunda giderken, seks filmlerifuryası başladı…1968’den sonra iyi filmcilik bitti. 70’lerinbaşından itibaren seks filmleri furyasıbaşladı, o zaman biz çekildik zaten. “Businema bize yakışmaz” dedik. AyhanIşık, ben, Ediz Hun... Kim varsa piyasada,hepimiz “Bu geçici bir moda, hepimizsıramızın gelmesini bekleyeceğiz”dedik.Ama öyle olmadı…Maalesef… O kadar uzun sürdü ki…Biz bütün rezervlerimizi, bankadakibirikimlerimizi tükettik. O sırada daşarkıcılık teklifleri geldi. Bana uzunyıllardır gelen teklifti. Fahrettin Aslanbana devamlı teklifte bulunuyordu. Amaben şöhretime sığınarak böyle bir şeyyapmak istemiyordum açıkçası. Sonrabir gün sevgili Öztürk Serengil hepimizitemmuz <strong>2014</strong>51

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!