02.12.2012 Views

Sayi9kasimaralik

Sayi9kasimaralik

Sayi9kasimaralik

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Kasım-Aralık 2012 Yıl : 2 Sayı : 9<br />

• Örüntü Tanıma* - Bilgisayar bilimleri / Mühendis<br />

lik,<br />

• Veri Tabanı Yönetimi - Bilgisayar bilimleri / Kütüp<br />

hanecilik,<br />

• Sinir Ağları* - Psikoloji / Bilgisayar bilimleri / Mü<br />

hendislik,<br />

• Makine Öğrenimi* - Bilgisayar bilimleri / Yapay<br />

Zekâ,<br />

• Grafik Modelleme (Bayes Ağları)* - Bilgisayar bi<br />

limleri / Yapay Zekâ,<br />

• Genetik Programlama - Bilgisayar bilimleri / Mü<br />

hendislik,<br />

• Kemometrik* - Kimya,<br />

• Veri Görselleştirme** - Bilgisayar bilimleri / Bilim<br />

sel Hesaplama<br />

Şüphesiz ki istatistikçiler tekil olarak bu alanlara katkı<br />

yapmıştır ama yine de bu alanların (en azından coşkuyla<br />

karşılanma) kucaklanmadığı söylenebilir.<br />

6. İstatistik Nedir?<br />

Yukarıdaki başlıkların her biri veriden öğrenmeye<br />

dayandığından, neden bizim alanımızın bunların bu<br />

kadar dışında kaldığını sorgulamak doğaldır. Sıkça<br />

yapılan açıklama şudur: Çünkü bu istatistik değil.<br />

Eğer bir başlığın bizim disiplinimizin bir parçası sayılması<br />

için veri ile ilgili olması yeterli değilse, başka<br />

hangi özellikler gereklidir? Şu ana kadar cevap, istatistiğin<br />

bir araçlar kümesi olarak, özellikle yüksek<br />

lisans programlarımızda öğretilenlerden bir küme,<br />

tanımlanmasıdır. Bazı örnekler şunlardır:<br />

• Olasılık kuramı,<br />

• Reel Analiz,<br />

• Ölçü kuramı (measuretheory),<br />

• Asimtotlar,<br />

• Karar kuramı,<br />

• Markov zincirleri,<br />

• Vido sistemleri,<br />

• Ergodik kuramı vs.<br />

AKADEMİK<br />

İstatistik alanı bu ve benzeri araçlarla cevaplanabilecek<br />

sorular kümesi olarak tanımlanabilir. Bu araçların<br />

işimize yaradığı açıktır. Brad Efron’un dediği gibi:<br />

“İstatistik en başarılı bilgi bilimi olmuştur.”<br />

“İstatistiği göz ardı edenler onu yeniden keşfetmeye<br />

mahkumdurlar.”<br />

Bir başka görüş de şudur: veri miktarı (ve ilgili uygulamalar)<br />

katlanarak artmaya devam ederken,<br />

istatistikçilerin sayısı aynı nispette artmamaktadır.<br />

Dolayısıyla bizim alanımızın en iyi yapageldiğimiz<br />

bilgi biliminin küçük bir kısmı ile, matematiğe dayalı<br />

olasılıksal çıkarsama ile yetinmesi gerekmektedir.<br />

Bu, bizim için en iyi konum olabilecek, oldukça savunmacı<br />

bir bakış açısıdır. Bununla beraber, bu strateji<br />

izlendiğinde istatistikçilerin “bilgi devrimi”nde bir<br />

oyuncu olarak işgal ettikleri yer, zaman içinde yok<br />

olacaktır. Gerçi böyle bir stratejinin var olan pratiklerimiz<br />

ve akademik programlarımızı değiştirmemek<br />

gibi güçlü bir avantajı da vardır.<br />

1962 gibi erken bir tarihte John Tukey tarafından savunulan<br />

bir başka görüş daha vardır. Tukey (1962)<br />

istatistiğin veri çözümlemesi ile ilgilenmesi gerektiğini<br />

belirtmiştir. Ona göre alan veri ile ilgili bir araçlar<br />

kümesiyle değil de, diğer alanlarda olduğu gibi problemler<br />

kümesi şeklinde tanımlanmalıdır. Böyle bir<br />

bakış açısının hakim görüş haline gelmesi için, hem<br />

pratiklerimizde hem de akademik programlarımızda<br />

büyük değişiklikler yapmalıyız.<br />

Her şeyin başında, programlama ile barışmamız gerekir.<br />

Verinin bulunduğu yer burasıdır desek yeridir.<br />

Programlama şimdiye kadar istatistiği tanımlamış<br />

araç kümesi içindeki en bariz eksikliktir. Eğer programlama<br />

yöntemini doğuşundan itibaren (var olan<br />

araçlarımızı uyguladığımız uygun bir mecra olarak<br />

değil de) temel bir istatistikî araç olarak kapsayabilseydik,<br />

diğer veri ile ilgili alanların ortaya çıkmasına<br />

gerek kalmazdı.Bu alanlar, bizimkinin bir parçası<br />

olurdu.<br />

Programlamayla ilgilenmeye başlamak, basitçe<br />

istatistikî paketlere aşina olmak demek değildir. Gerçi<br />

bu da gereklidir. Eğer programlama temel araştırma<br />

araçlarımızdan biri haline gelecekse, öğrencilerimize<br />

bunu öğretmeli ve onların ilgili Bilgisayar Bilim<br />

konularını öğrendiğinden emin olmalıyız. Bunlardan<br />

bazıları, sayısal doğrusal cebir, sayısal ve kombinasyonalenuygunlaştırma<br />

(optimization), veri yapıları,<br />

algoritma tasarımı, makine mimarisi, programlama<br />

yöntembilimi, veri tabanı yönetimi, paralel mimari ve<br />

programlama vb.’dir. Ayrıca, çoğu alanımız dışında<br />

geliştirilmiş güncel bilgisayara dayalı veri çözümleme<br />

yöntemlerini de ders programlarımıza eklemeliyiz.<br />

Eğer akademik (ve ticarî) piyasadaki diğer veri ile<br />

ilgili alanlarla rekabet edeceksek, bazı temel paradigmalarımızın<br />

yeniden düzenlenmesi gerekmektedir.<br />

Matematikle olan romansımızı yumuşatmalıyız.<br />

Matematik (programlama gibi) bir araçtır. Güçlü bir<br />

araçtır ama istatistikî yöntemleri gerçekleştirmek<br />

için tek araç değildir. Ne matematik kuramın kendisidir,<br />

ne de kuram matematiktir. Kuramlar kavrayışı-<br />

mızı arttırmak için vardır ve,ne kadar değerli olursa<br />

olsun, matematik bunun tek yolu değildir. örneğin<br />

hastalıkları (özünde) bakterilerle açıklayan kuram barındırdığı<br />

matematiksel içeriğin azlığına karşın tıbbî<br />

olgusallığın büyük bir bölümünde dikkate değer bir<br />

kavrayış gücü sağlar. Ampirik sağlamanın zorunlu<br />

olarak kısıtlı da olsa (ki matematik de böyledir) bir<br />

sağlama yolu olduğunu kabul etmemiz gerekir.<br />

Kültürümüzü de değiştirmeliyiz. Diğer veri ile ilgili<br />

alanlarda çalışan her istatistikçi, istatislikle aradaki<br />

“kültür farkı” karşısında hayrete düşüyor. Bu diğer<br />

alanlarda “geçer akçe” matematiksel tekniklerden<br />

ziyade fikirler olma eğiliminde. Motivasyonu sezgisel<br />

olan fikirler ilk olarak sezgisel önermeler üzerinden<br />

değerlendirilir. Nihaî yargılar ise daha kapsamlı bir<br />

(ampirik ya da kuramsal) değerlendirme mümkün<br />

olana kadar ertelenir. Paradigmalar “aksi kanıtlanana<br />

kadar masumdur”. Bizim alanımızda bunun<br />

tersi geçerlidir. Geçmişte, (mümkünse kaliteli) matematikle<br />

tamamen sağlaması yapılmadığı sürece,<br />

yeni metodolojileri “aşağılar” ya da en iyi ihtimalle<br />

30 31

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!