Sayi9kasimaralik
Sayi9kasimaralik
Sayi9kasimaralik
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Kasım-Aralık 2012 Yıl : 2 Sayı : 9<br />
Meslek yaşamıma başladığım 1967 yılının üzerinden<br />
45 yıldan fazla süre geçti.Haziran 1967’de üniversiteden<br />
mezun olmuş öğretmenler olarak kura çekimi<br />
için Milli Eğitim Bakanlığı’nda toplanmıştık. Tayinim<br />
Adana Karşıyaka Lisesine Matematik öğretmeni olarak<br />
çıkmıştı.O tarihte Adana’ya gidemedim. Ankara<br />
Yüksek Öğretmen Okulu ile birlikte, Ankara Üniversitesi<br />
Fen Fakültesi Matematik Bölümü’nü en iyi derece<br />
ile bitirmem nedeniyle bölümde asistan kalmam<br />
istendi. Akademik yaşamım böyle başladı. O yıllarda<br />
Fakültemizde lisansüstü eğitim programında dersler<br />
yoktu. Her şeyi kendiniz öğrenecektiniz. Öncelikle<br />
B.V.Gnedenko’nun “Olasılık Teorisi” kitabından olasılık<br />
teorisi öğrenmeye başladım.<br />
On beş yıl süre ile Asistan, Dr. Asistan ve Doç. Dr.<br />
olarak görev yaptığım Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi<br />
Matematik Bölümü’nden sonra (1750 sayılı<br />
yasadan-2547 sayılı Yüksek Öğretim Yasası uygulamasına<br />
geçiş döneminde) 26.11.1982 tarihinde<br />
Profesör olarak atandığım Çukurova Üniversitesi<br />
Fen-Edebiyat Fakültesi Matematik ve İstatistik bö-<br />
lümlerinde öğretim üyeliği ile birlikte Üniversitemizdeki<br />
yönetim görevlerinde onurla 30 yıl görev<br />
yaptım. Kurucusu olduğum ve son 10 yıldır görev<br />
yaptığım İstatistik Bölümü’nden, 45 yıl 5 aylık akademik<br />
yaşamın ardından 02.11.2012 tarihinde emekli<br />
olacağım.<br />
45 yıl sonra aktif çalışma durumundan kurumsal<br />
emekliliğe geçerken, yaşadıklarımdan ve gözlemlerimden<br />
çıkan sonuçları sizlerle paylaşmak istiyorum.<br />
Sevgili dostlarım,<br />
Prof. Dr. Fikri Akdeniz<br />
Çukurova Üniversitesi<br />
Fen Edebiyat Fakültesi İstatistik Bölümü<br />
İstatistikçi<br />
Kardeşlerime<br />
Sesleniş<br />
Akademik yaşamım süresince öğretim üyeliğininhem<br />
ders verme, hem de araştırmacı olma yanını eşdeğerde<br />
tutmaya özen gösterdim. İkisi de insana mutluluk<br />
veren, kendini sürekli yenileyebilmesine olanak<br />
sağlayan özelliklere sahiptir. Ders verme, paylaşımcı<br />
bir anlayışla, sürekli olarak yeniliklere açık, öğrenmeye<br />
hevesli genç insanlarla bir arada olmanızı sağlıyor.<br />
Araştırmacı yan ise, bilim ve aklın önderliğinde evrensel<br />
bir anlayışla bilim insanının yaşam biçimini belirlemektedir.<br />
Her meslekte olduğu gibi bu meslekte<br />
de başarılı olmak için öncelikle onu sevmek gerekir.<br />
Öğrencilerime mezun olma aşamasında iken mesleğinizi<br />
seviniz derdim. Ben 45 yılı aşkın bir süre zevkle<br />
yürüttüğüm mesleğimi çok sevdim. Fakat sevginin<br />
yanında özverili olmak gerektiğine de inanıyorum.<br />
Hakkını vermek için yaşamın güzelliklerinin bir bölümünden<br />
mahrum kalırsınız. Yeterince eğlenemezsiniz,<br />
her zaman paranız da olmaz, işinizden zamanında<br />
çıkamayabilirsiniz, çıktığınız zaman da işinizi<br />
işyerinizde bırakamazsınız. İşiniz sizinle birlikte çantanızda<br />
evinize de gelir: onun sıcaklığını ve baskısını<br />
hissedersiniz; tatil yapmayı düşündüğünüzyere de<br />
gelir. Aile bireyleri gibi herşeyinizi paylaşır, Onunla<br />
birlikte yaşarsınız.<br />
Bununla birlikte öğretim üyeliği, güçlükleri olmasınakarşın<br />
çok da zevkli bir meslektir.Başarma duygusu<br />
insana keyif verir, en önemlisi de onur verir. Toplumda<br />
itibar kazandırır. Eskisi kadar olmasa da bilim<br />
insanının hâlâ toplumda önemli bir yeri ve saygınlığı<br />
vardır.<br />
Peki ama neden? Nereden gelir bu saygınlık?<br />
Aslında bu saygının temelinde, bilim insanının kendisine,<br />
yaptığı işe, bilime, insana ve insanlığa olan<br />
saygısı vardır.Çünkü herkes bilim insanı olamaz. Bilim<br />
insanı olabilmek için bazı niteliklere sahip olmak<br />
gereklidir, Bunun için bazı koşullar gerekir. Söz buraya<br />
gelmişken, genç arkadaşlarıma bir mesaj olması<br />
için bilim insanının olmazsa olmaz bazı nitelikleri<br />
üzerinde durmak istiyorum. Başarılı bir bilim insanı<br />
olabilmek için nelere sahip olmak gerekir ve neler<br />
yapmak gerekir?<br />
Bilim insanı;<br />
- Öncelikle dürüst, evrensel düşünen, akılcı, özgür<br />
düşünceli, ahlaklı ve erdem sahibi olmalıdır.<br />
- Yalnızca odasında oturan bir insan değildir, bilgi<br />
üreten gelecek kuşaklara yol gösteren bir aydın<br />
dır.<br />
- Ayrıca, alçakgönüllü, ülkesine ve yaşadığı toplu<br />
ma karşı sorumluluğunun bilincinde olan, payla<br />
şımcı, özverili, yeniliklere açık, bilimsel düşünen<br />
ve eleştirilere açık olmalıdır.<br />
İşte bu özellikleri nedeniyle gerçek bir bilim insanının<br />
toplumda saygın bir yeri vardır.<br />
Meslek sevgisinin her şeyin başında geldiğine inanırım.<br />
45 yılı aşan meslek yaşamımda derse her girişimde<br />
ilk günkü heyecanı yaşadım. Ders hazırlığı ve<br />
plan yapmadan öğrencilerin karşısına hiç çıkmadım.<br />
Katıldığım çok sayıdaki ulusal ve uluslararası bilimsel<br />
toplantılarda sırasıyla ülkemi, üniversitemi, çalıştığım<br />
bölümü temsil ettiğimi hiç unutmadım. Okuyabilmemiz<br />
için bize kucak açmış olan devletimize<br />
karşı sorumluluğumu yerine getirdiğime inanıyorum.<br />
Yaptığım bilimsel yayınlarla, yazdığım/yazdığımız kitaplarla,<br />
bilim dünyasına, insanımıza ve öğrencilerimize<br />
yararlı olabilmeyi amaçladım.<br />
İstatistik biliminin ülkemizde geliştirilebilmesi için<br />
genç meslektaşlarımın son yıllardaki çabaları umut<br />
vericidir. Ortak araştırma konuları üzerinde çalışanlar<br />
cesaretle uluslararası dergilerde ortak yayın yapma<br />
yollarını aramalıdırlar. Bilimde öncü ülkelerin bilim insanları,<br />
kurumlar ve uluslar arası ortak yayın yapma<br />
eğilimine hız vermiş durumdadırlar. Bu yaklaşım örnek<br />
alınmalıdır. Ülkeler sıralamasında yer alabilmemiz<br />
için az sayıdaki istatistikçimizin özgün yayın yapma<br />
çabası desteklenmelidir. Bilimsel anlamda gelişmiş<br />
ülkeler arasında yer alabilmemiz için bilimsel yayınları<br />
ve uluslararası bilimsel konferansları güncel olarak<br />
izleyerek yayınlarımızda da sayı ve niteliği arttırmalıyız.<br />
Sonuç olarak, düzeyli araştırmalarla gelecek için<br />
bilinçle bilgi üreterek kalıcı izler bırakacak biçimde<br />
bilim dünyasında yerimizi almalıyız.<br />
İngiliz matematikçi Cauchy’nin sözleriyle yazımı bitirmek<br />
istiyorum:<br />
"İnsanlar gelip geçer, fakat eserleri kalır".<br />
Hoşça kalınız.<br />
Prof. Dr. Fikri Akdeniz<br />
08 09