16.07.2015 Views

20150703172909_turkiye-iran-ekonomik-iliskileri-pdf

20150703172909_turkiye-iran-ekonomik-iliskileri-pdf

20150703172909_turkiye-iran-ekonomik-iliskileri-pdf

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

ANALİZ2011 ve 2012 yıllarında Türkiye’nin İran’danenerji ithalatında görülen artışın nedenlerindenbiri petrol fiyatlarındaki artıştır. Bu dönemde variliyaklaşık 120 dolar civarında olan petrol içinTürkiye’nin ödediği ithalat bedeli çok artmış olsada miktar olarak o kadar fazla artış söz konusudeğildir. 2011 sonrasında ise hem miktar olarakhem de değer olarak İran’dan ithal edilen petroldeciddi bir azalma görülmektedir ki, yukarıdaifade edildiği gibi, bunun temel nedenini ABDve diğer Batılı ülkelerin yaptırımları ve ArapDevrimleri sürecinde Tahran ile yaşanan sorunlaroluşturmaktadır. İran’dan ithal edilen petrol2011 yılında 9,2 milyon tondan 2013 yılında 5,2milyon tona gerilerken aynı dönemde Irak’tanalınan petrolün miktarı iki katı artışla 3 milyontondan altı milyon tona çıkmıştır (Grafik 2).Türkiye’nin İran’dan doğalgaz satınalmasının da ötesine geçerek bu ülkeninsınırları içerisinde üretim yapma haklarınısatın alması Amerikan yönetimini ciddişekilde rahatsız etmiştir.İran’a karşı yaptırımların yoğunlaştığı dönemdebu ülkeden satın aldığı petrol miktarınıciddi oranda azaltan Türkiye, İran’dan aldığı doğalgazmiktarını azaltmamıştır. Hatta İran’danalınan doğalgaz miktarı 2011 yılında 8,2 milyonmetreküpten 2013 yılında 8,7 milyon metreküpeçıkmıştır (Tablo 4). Bu dönemde İran’dan alınandoğalgazın fiyatı Rusya ve Azerbaycan’dan alınangazdan daha pahalı olmasına rağmen, doğalgazalımındaki “al ya da öde” prensibi nedeniyle Ankarabu şekilde hareket etmek zorunda kalmıştır.Türkiye ile İran arasında bugün halen geçerliolan doğalgaz anlaşması 1996 yılında imzalanmışve bu anlaşma çerçevesinde İran’dan Türkiye’yeilk doğalgaz sevkiyatı iki ülke arasında inşa edilenboru hattı üzerinden 2001 yılında başlamıştır.“Take or pay” (al ya da öde) ilkesine göre yapılanbu anlaşmaya göre Türkiye yıllık almayı taahhütettiği gaz miktarını İran’dan almaması durumundaTahran’a almadığı miktarın ücretini ödemeyikabul etmişti. Bu İran’a özgü bir durum değildir.Ankara, Rusya ve Azerbaycan ile imzaladığıdoğalgaz alım anlaşmalarını da aynı esasa göreyapmıştır. Türkiye’nin bugüne kadar imzaladığı“al ya da öde” anlaşmaları çerçevesinde yıllıkolarak İran’dan 9,6 milyar metreküp, Rusya’dan20 ve Azerbaycan’dan 6 milyar metreküp doğalgazalması gerekiyor. Bunların dışında Cezayir veNijerya’dan likit gaz alım anlaşmaları bulunanTürkiye’nin bazı yıllarda ithal ettiği doğalgazıntamamını iç piyasada tüketemediği görülmektedir.Bundan dolayı da “al ya da öde” düzenlemesiçerçevesinde satın almadığı gazın ücretini ödemesorunuyla karşı karşıya gelmektedir.Yukarıda verilen rakamların da gösterdiğigibi, İran Türkiye’nin ikinci büyük gaz tedarikçisiülkedir. Buna karşılık Türkiye, İran’ınen büyük müşterisidir, uluslararası ambargolaramaruz olan İran’ın sattığı doğalgazın yüzde 90’ayakın kısmını Türkiye aldığı için bu açıdan Tahran’ınTürkiye’ye ciddi bir bağımlılığı söz konusudur.25 İran’ın Irak’a ve Pakistan’a gaz satışıiçin yapmaya çalıştığı boru hatları sonrasındabu bağımlılığın azalması beklenmektedir. Sonyapılan araştırmalara göre, ispatlanmış doğalgazrezervleri açısından Rusya’yı da geçip dünyanınen fazla doğalgaz rezervlerine sahip olduğu düşünülenİran ile Türkiye’nin doğalgaz alanındaişbirliği yapması kaçınılmazdır. Türkiye, büyüyenekonomisinin enerji ihtiyacını karşılamakiçin İran doğalgazına ve İran, başka pazarlaraulaşma konusunda zorluk çektiği için Türkiyepazarına muhtaçtır. Bu durumda, enerji alanındaiki ülke arasında söz konusu olan bu kaçınılmazilişkiye rağmen Ankara ile Tahran ara-25. Melis Kobal, “İran’la ‘Pahalı Gaz’ Davası Başlıyor”, Al JazeeraTürk, 17 Şubat 2014.22setav.org

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!