Barış Tunç İsa Demir Okay Bensoy Cihad Özsöz - Sosyoloji Notları ...
Barış Tunç İsa Demir Okay Bensoy Cihad Özsöz - Sosyoloji Notları ...
Barış Tunç İsa Demir Okay Bensoy Cihad Özsöz - Sosyoloji Notları ...
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
faaliyetlerine imza atacaktır. Burada<br />
yönetilenler kapitalist ve/veya sosyalist<br />
demokrasiden dıĢlanmıĢ, yönetim aygıtından,<br />
katılımdan yalıtılmıĢ değildir. Ancak<br />
demokratik bir rejimin iĢleyebilmesi, genel<br />
karar alma mekanizmalarında elitlerin<br />
birbirleri arasındaki eĢgüdüme<br />
bağlanmaktadır. Halk, siyasal a(o)landa<br />
kendisine biçilen rolü oynayan karakterlere<br />
dönüĢtürülmez ancak onun yerine, örgütlerce<br />
karılan bir toplumda yapısal gerekliliklerin<br />
var ettiği bürokratik kanalların kararlarıyla<br />
demokrasiye tutunur.<br />
KuĢkusuz „bürokrasi‟ derken modern<br />
bir kavramdan bahsedip duruyoruz, ancak<br />
bürokrasinin bir kapitalist tahakküm aracına<br />
indirgenmesinin çok ötesinde bir ölçek sorunu<br />
olduğundan da yola çıkabilmeliyiz.<br />
Schumpeteryen bir gözle, bürokrasi ve onu da<br />
kapsayan örgüt, merkantil toplumdaki kamuözel<br />
ayrıĢmasında sektörel farklılıklar<br />
taĢıyacak olsa da temelde aynı modern<br />
örgütlenmenin demokratik toplum için<br />
zorunlu olan yanına iĢaret edeceklerdir. Bu,<br />
kâr güdüsüyle hareket eden ve iĢletmenin<br />
muhasebe kayıt girdilerinde rol alan, temel<br />
iĢletim mekanizmalarını belirleyen elitler için<br />
de, alt kademelerdeki uygulayıcılar için de<br />
kapsayıcı, gerçek anlamda temel ilkeleriyle<br />
toplumun kendisini yukarıdan kuran ve<br />
yönlendiren bir mekanizmanın kendisidir.<br />
Polanyici bir bakıĢla; bu “örgütsel yaĢam”,<br />
kapitalist toplumda, tıpkı kapitalist piyasa<br />
öncesinin, arkaikleĢtirilen biçimler‟in‟de de<br />
olduğu gibi mevcuttur, ancak onlardan farklı<br />
olarak, geçmiĢi bir bütün olarak kendi<br />
ilkelerine göre uyarlayarak, toplumdan<br />
uzaklaĢarak ve toplumun üzerinde yükselerek<br />
ona yabancılaĢır ve kendi iç krizleriyle<br />
boğuĢarak temel bir ilke olarak „yaĢamın<br />
nedeni, bireylerin statü simgesi‟ haline<br />
geliverir. Daha ötesinde “piyasa toplumu” 31<br />
olarak Polanyi‟nin not düĢtüğü,<br />
31 POLANYI, Karl (çev. BUĞRA, AyĢe) (2006), Büyük<br />
Dönüşüm: Çağımızın Siyasal ve Ekonomik Kökenleri,<br />
5. Baskı, Ġstanbul: ĠletiĢim Yayınları, s. 118;<br />
KOVANCI, Onur (2003), Kapitalizm, Yoksulluk ve<br />
Yoksullukla Mücadelede Tarihsel Bir Deneyim: İngiliz<br />
Yoksul Yasaları, Ankara: Mülkiyeliler Birliği Vakfı<br />
Yayınları, ss. 34-48.<br />
22<br />
<strong>Sosyoloji</strong> <strong>Notları</strong><br />
Schumpeter‟in de bürokrasinin kendisi olarak<br />
belirlediği „Ģey‟, doğası itibariyle belli bir<br />
süreklilik ve kopuĢ dinamikleriyle dönüĢür.<br />
Ancak, kendisini bir ilke üzerinden „evrensel<br />
toplumun bilgisi‟ diye kurması ve bunu yakın<br />
dönemi örnekleyen bir tarihsellik üzerinden<br />
sunması (çizgisel bir zaman akıĢı içinde<br />
değiĢmezlik olarak modern „insan insanın<br />
kurdudur‟ mottosu); istatistik ile nüfusu<br />
belirlemesi, kaynaklara bu kapitalist kâr<br />
güdüsü içinden bakması, onu daha da<br />
totaliterleĢtirir, devasa tutarlılığı karĢısında<br />
bizi cevap veremez hale getirir. Ġster istemez,<br />
kapitalist demokratik krizlerin gerek<br />
ekonomik, gerekse siyasal yönden<br />
aĢılabilmesinde elitlerin kilit rolü teslim edilir,<br />
ancak elitlerin toplumu kurması ile toplumun<br />
kendisi arasındaki açı farkı (tabla ile zemin<br />
arasındaki mesafeyi kapatan ve ona masa<br />
görünümü veren ayaklar da denebilir buna),<br />
elitlerin merceğinden bu ölçek ve nüfus<br />
bilgisi‟nin saptanmasıyla azaltılmaya çalıĢılır.<br />
Zahiri bilginin örgütün kendisi tarafından<br />
„toplumun ilkesi‟ sayılması ve toplumca<br />
onaylanması demokratik kapitalist sisteme<br />
içrek bir yönelim olabilir. Bu kriz sarmalı –<br />
demokratik idare için genel oy ilkesi ve nüfus<br />
bilgisinin örgüt bilgisiyle birleĢtirilmesi<br />
sonucu örgütsel kimyanın toplumsal fizikle<br />
uyumlaĢtırılması süreci- elitlere daha merkezi<br />
rol atfedilmesine, yukarıda bahsedilen açı<br />
farkının azaltılması için de kamu ve özel<br />
sektör elitlerine karar mekanizmalarında daha<br />
fazla özerklik tanınmasına yol açabilmelidir.<br />
Öyle ki örgüt -kapitalist manada özel ve<br />
kamuda ortak bir ilke olarak özerk elit- kendi<br />
içinde barındıracağı elitlerin „giriĢim‟e<br />
yönelik kabiliyetlerini sınırlamayacak, onlara<br />
daha özgün atılımlar ve hızlı karar verme<br />
süreçleri için kalıplarını dayatmayacaktır.<br />
Aksi halde, topluma dönük modern örgütsel<br />
yüzün, biçimlendirme ilkesinin elite de<br />
dönmesi; elitin toplumsallaĢtırıldıkça<br />
sıradanlaĢtırılması, toplum katına<br />
sıkıĢtırılması, indirilmesi esasında örgütün<br />
varlık nedenini sönümlendirebilecektir.<br />
Halk kitlelerinin tek baĢlarına sadece<br />
mevcut rejime yönelik öfkesini dağınık<br />
biçimde seslendirebileceğini fakat bunun bir<br />
siyasal içerik kazanarak o rejimin görece