You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
İnsanın insana ettiğini anlamak ve anlatmak ne<br />
zor... Ama bilinmeli tüm olup bitenler, bir daha<br />
yaşanmaması ise şayet tek dileğimiz; inadına ve<br />
ısrarla yazılmalı, çizilmeli, söylenmeli, aktarılmalı,<br />
çekilmeli, gösterilmeli... Yoksa “tarih tekerrürden<br />
ibarettir” martavalını torunlarımıza hatta<br />
onlarında torunlarına vasiyet bırakmış olacağız.<br />
Peki, gettolara dair filmler... Sinemada istisnasız<br />
bin bir örneği vardır. Misal; Varşova Gettosu en<br />
ünlüsüdür. Roman Polanski’nin 3 Oscar’lı eseri<br />
“Piyanist”, TV filmi “Ayaklanma” (Uprising<br />
/ 2001)... Temcit pilavı demeye dilim varmıyor<br />
ama yetmez, yetemez... 1948 tarihli “Sınır Sokağı<br />
(Ulica Graniczna), “Generallerin Gecesi”, “Nackt<br />
unter Wölfen”, “Jeszcze tylko ten las”... Madem<br />
sonu gelmeyecek noktayı biz koyalım. Biraz da<br />
Afrika’ya uzanalım mı? “Hotel Rwanda”, “Shooting<br />
Dogs”, “Kanlı Elmas”... Sonra Ortadoğu’dan<br />
“Kaplumbağalar da Uçar”, Sabra ve Şatilla<br />
Katliamını anlatan “Beşir’le Vals”... Ya banliyöler...<br />
Başyapıt “La Haine” (Nefret / Protesto)<br />
ile başlarız, “Banlieue 13” (2004) ve “Banlieue<br />
13 – Ultimatum” dan (2009) çıkabiliriz. Lanet olası<br />
Apartheid rejimini de boş geçmeyelim. Mücadele<br />
adamı Nelson Mandela’ya kameralarını çeviren<br />
“Özgürlüğün Rengi” (Goodbye Bafana) ne güne<br />
duruyor.<br />
ADI KONULMAMIŞ BİR SAVAŞ, SÜRGÜN VE<br />
KEDİ MAMASI<br />
İnsanların “karides” ve “çöp yiyenler” adlarını<br />
taktıkları bu yaratıklar, araba lastiği ve kedi<br />
maması lüpletmekten müthiş keyif alıyorlar. 9.<br />
Bölge Kampı’nı, Nijeryalı gangsterle paylaşan<br />
uzaylıların sayısı da aradan geçen 20 yılda<br />
çoğalıyor ve rakam 1,8 milyona dayanıyor (kürtaj<br />
zorunluluğu getirilmesine karşın uzaylılar gizliden<br />
gizliye yumurtluyorlar, filmin sonunda 2,5<br />
milyon yaratıktan söz ediliyor). Zamanla Johannesburglular<br />
ile aralarında adı konulmamış bir<br />
savaş patlak veriyor. Ne yapsın zavallılar; araba<br />
yakmayı, trenleri raydan çıkarmayı eğlenceli<br />
buluyorlar. Taraflar zayiat vermeyi sürdürence<br />
bu kez devreye silahlı bir birimi de (kelle avcıları)<br />
bulunan Dünya Dışı Medeniyetler (MNU) adındaki<br />
şaibeli örgütlenme giriyor. MNU’ya bağlı Uzaylı<br />
İlişkileri Departmanı’nda operasyon saha şefi<br />
olarak çalışan Wikus van de Merwe (çiçeği<br />
burnunda aktör Sharlto Copley resmen<br />
döktürmüş), uzaylıları, kentten 200 kilometre<br />
ötede kurulan daha da rezil yeni kampa (10.<br />
Bölge) taşınmaya ikna etmekle yükümlüdür.<br />
Aslında MNU, dünyanın en önemli silah<br />
üreticisidir ve uzaylıların lazer güdümlü<br />
oyuncaklarına göz dikmiştir. Tahliye için<br />
yapılan tehdit içerikli ikna turları sırasında<br />
beklenmedik bir kaza olur. Aslen saf,<br />
silik ve sakar bir tipe karşılık gelen Wikus,<br />
yaratıkların en zekisi Christopher<br />
Johnson’un 20 yılda oluşturabildiği –Çünkü<br />
Christopher, kumanda modülüne sahiptir<br />
ve uzay gemisini tekrar çalıştırıp oğluyla<br />
birlikte dünyayı terk etmek istemektediryaşamsal<br />
öneme haiz uzay sıvısını üstüne<br />
bulaştırır. Artık her geçen saat Wikus için<br />
işkenceyi de beraberinde getirecektir. Önce<br />
kolu ardından da tüm bedeni... Karideslerle<br />
dalga geçen Wikus’un yaratığa dönüşme<br />
süreci başlamıştır. Biricik aşkı karısından<br />
ayrı düşmenin üzüntüsüyle yıkılan Wikus,<br />
bir anda dünyanın en değerli adamı haline<br />
gelmiştir. Uzaylılardan başka kimsenin<br />
ateşleyemediği silahlar, bir insanın elinde