01.05.2016 Views

Cinedergi 18

Binder18

Binder18

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

kadının izinden giderken bu filmleri üreten<br />

yönetmenlerin sadece ikisinin kadın olması<br />

başka bir sorun elbette. Saklı Yüzler’de Handan<br />

İpekçi, Pandora’nın Kutusu’nda Yeşim<br />

Ustaoğlu çok az kadın sinemacımızdan<br />

ikisi. Üreticisi erkek olan bir filmde kadın<br />

rolünün erkek gözüyle yorumlanmış olması<br />

kaçamayacağımız bir gerçek. Bu anlamda<br />

büyük bir eksik olduğunu söylemeliyiz. Yani<br />

baştan sinemamızdaki kadın olgusunun erkek<br />

gözüyle beyazperdeye aktarıldığını kabul<br />

etmeliyiz. Tabi bu satırları yazan benim de<br />

erkek olmam aslında benzer bir durum. Ne<br />

kadar doğru bir bakış açısına sahip olabilirim<br />

bilmiyorum. Sanıyorum bu noktada kadın<br />

yönetmenlere, oyunculara, yazarlara ne kadar<br />

iş düşüyorsa kadın sinema yazarlarının da bir<br />

sorumluluğu olduğunu hatırlatmalıyız.<br />

1) Töre<br />

Saklı Yüzler<br />

Handan<br />

İpekçi’nin<br />

yönettiği<br />

ve yazdığı<br />

filmin<br />

başrolünde<br />

Şenay Aydın<br />

oynuyor.<br />

Berk Hakman,<br />

İştar Gökseven filmin diğer başarılı performans<br />

gösteren oyuncuları. Şenay Aydın’ın<br />

canlandırdığı karakter köyde sevdiği delikanlı<br />

ile evlenmek ister. Fakat gencin ailesi fakirdir<br />

ve başlık parasını toplayamaz. Bu noktaya<br />

kadar her şey bilindik filmde. Ama genç kız bu<br />

sisteme isyan eder. Ve sevdiği gençle cinsel<br />

ilişkiye girer, sonunda hamile kalır. Bu aslında<br />

isyan etmek değil tabi bu coğrafyada. Olsa<br />

olsa canla ödenecek bir faturanın altına atılan<br />

kanlı bir imza. Doğan çocuk erkek kardeş<br />

tarafından ailenin zorlamasıyla boğularak<br />

öldürülür. Kız ise babası tarafından öldürülecektir.<br />

Ama baba kız arası sihrin sonucu<br />

baba bunu yapamaz ve kendi canına kıyar. Kız<br />

kurtulur ve kasabanın savcısının desteğiyle<br />

başka bir isimde yeni bir hayata başlar. Filmde<br />

Şenay Aydın’ın canlandırdığı kız sinemamızın en<br />

güçlü karakterlerinden biridir. Hem kaderini kendi<br />

elinde tutmak açısından hem kadınlığını yaşama<br />

cesareti bu karakteri sinemamızın ayrıcalıklı bir<br />

yerine koyar. Filmde kız karakter dışında törenin<br />

erkeklere ödettiği bedeller de verilmiştir. Bebeği<br />

boğan kardeş kendini asla affedemez, babaysa<br />

töreye karşı gelememenin cezasını canıyla<br />

ödemiştir zaten.<br />

Dilber’in 8<br />

Günü<br />

Dilber’in 8<br />

Günü ile Saklı<br />

Yüzler’in<br />

birbirine zıt<br />

iki hikaye<br />

döngüsü var.<br />

Aslında büyük<br />

benzerlikler barındıran öykülerin birinin sertliği<br />

diğerinin naifliği bu zıtlığı oluşturuyor. Cemal<br />

Şan’ın üçlemesinin en başarılı ayağı olan Dilber’in<br />

8 Günü’nde başrolde Nesrin Cavadzade oynuyor.<br />

Cavadzade’nin karşısında ise Fırat Tanış hikayeye<br />

renk katıyor. Aynı Saklı Yüzler’deki gibi Dilber’de<br />

de köyde bir delikanlıya aşık olan kız var. Fakat<br />

töre önlerinde büyük engel. Çünkü çocuk beşik<br />

kertmesiyle başka kıza nişanlanmış. Bu duruma<br />

Dilber isyan eder. Ama bu isyan bizim alıştığımız<br />

isyanlara benzemez. Bir kadının kendi kaderini<br />

eline alması anlamında en etkili sahnedir bu.<br />

Dilber elinde bir orakla sevdiği adamın evini basar.<br />

Dilber’in arkasında ona engel olmak isteyen<br />

ailesi, önünde ise tekmelediği kapıyı açan sevgilisi,<br />

babası ve annesi vardır. Dilber’in öfkesi töreyedir<br />

ama daha da fazla bu töreye uşak olan babaya<br />

anneye ve oğlanadır. Aşk adına açtığı savaşta<br />

onu yalnız bırakan erkeğine, sevgilisinedir. Onun<br />

öfkesi oğlanın töreyle onu aldatmasınadır. Zaten<br />

filmin sonunda töre oğlanı iğfal ederek, Dilber’in<br />

kapısının önüne atar. Bu Dilber’in sevgilisiyle ve<br />

ailesiyle yüzleşme sahnesi sinemamız için çok<br />

önemli bir çekim. Orada Nesrin Cavadzade’nin<br />

yorumu da çok önemli. O kadar başarılı bir yorum<br />

getirmiştir ki o sahneye Cavadzade, yönetmen<br />

Cemal Şan bu sahneden etkilenerek Acı

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!