01.05.2016 Views

Cinedergi 18

Binder18

Binder18

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

İşte o Romanya’daki Pioneer Tohumculuk’un<br />

(ki bu şirket Türkiye’de de faaliyet gösteriyor)<br />

Üretim Direktörü Karl Otrok da konuşuyor<br />

belgeselde: “Genteknolojisinden yoksun hiçbir<br />

gıda maddesi olmadığı fikrine artık alışmalıyız”<br />

diyor. Aldığınız ürünlerin üzerinde GDO ibaresini<br />

görmeseniz bile gen teknolojisi bir şekilde,<br />

mesela hayvan yemi olarak onların içine sızmış<br />

olabiliyor. Hayvanların protein ihtiyacının<br />

karşılandığı soya büyük ölçüde genetiğiyle<br />

oynanmış (transgenik) oluyor. Bunun hayvan<br />

ve insanlar üzerindeki etkilerinin ne olacağı ise<br />

şimdilik kesin olarak bilinmiyor.<br />

Tarımda bir diğer problemi ise OECD ülkelerindeki<br />

sübvansiyonların dünyanın geri<br />

kalanındaki çiftçileri aç bırakması.<br />

We feed the World’de sık sık araya girip<br />

konuyu toparlayan BM Gıda Hakkı Raportörü<br />

Jean Ziegler bu eşitsizliği “Senegal’de pazara<br />

giderseniz, Avrupa’dan gelen meyvelerin yerel<br />

fiyatların üçte birine satıldığını görürsünüz.<br />

Senegalli bir çiftçi günde <strong>18</strong> saat çalışsa<br />

da, meyveleri yılın 365 günü güneş içinde<br />

olgunlaşsa da bu fiyatlarla baş etme şansına<br />

sahip değildir” diyerek kendi ülkelerinde<br />

kazançları kısıtlanan insanların, kaçak göçmen<br />

olarak Avrupa ülkelerinin sınırlarına dayanmaktan<br />

başka şanslarının kalmadığını anlatıyor.<br />

Rakamlar, geri kalmış ülkelerde tarımın yıldan<br />

yıla ağırlaşan durumunu özetliyor: 2004<br />

yılında OECD devletleri tarım ekonomilerine<br />

226 milyar Euro ile destek çıkmışlardı. Ama<br />

OECD içinde önemli farklılıklar vardı. En altta<br />

çiftçilerine yüzde 5 ile destekleyen Avustralya<br />

ve Yeni Zelanda yer alıyor, en üstte ise yüzde 70<br />

destekle İzlanda, Norveç ve İsveç yer alıyordu.<br />

AB ise yüzde 34 destekle, yüzde 30 olan OECD<br />

ortalamasının üzerine çıkıyordu. Bu teşviklerin<br />

önemli bir bölümü, iç pazarda satılmayan tarım<br />

ürünü fazlasının dünya pazarlarında satılmasına<br />

yardımcı olacak ihracat sübvansiyonuydu. Bu<br />

suni ucuzlaştırma dünya pazar fiyatları üzerinde<br />

baskı yarattı ve dünyanın geri kalan bir<br />

çok bölgesinde tarımı rantabl olmaktan çıkardı.<br />

Oysa OECD üyesi gibi zengin ülkelerde tarımla<br />

uğraşanların sayısı nüfusun yüzde beşini,<br />

tarımın kendisi gayrisafi milli hasılanın yüzde<br />

2’sini oluştururken, gelişmekte olan ülkelerde<br />

tarımla uğraşanların sayısı çalışan nüfusun<br />

yüzde 70’ini oluşturuyor, tarım gayrisafi milli<br />

hasılanın yüzde 36’sını oluşturuyordu.<br />

Ya hayvancılık?<br />

35 bin hayvan kapasiteli bir tavuk üretme<br />

çiftliğinin yöneticiliğini yapan Hannes Schulz<br />

dev tesislerdeki üretim sürecini anlattıktan sonra<br />

“Bunları satın alanların ve tüketicinin neyin,<br />

nasıl yapıldığı hakkında hiçbir fikri yok. İnsanlar<br />

giderek doğaya daha fazla yabancılaşıyor, daha<br />

sert ve daha acımasız oluyor. Ticarette fiyat öne<br />

çıkıyor, tat ise bir kriter olmaktan çıkıyor” diyor.<br />

Belgeselde, endüstrileşmiş gıda üretiminde söz<br />

hakkı olan uzmanlar bile yaptıkları işi savunmak

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!