01.05.2016 Views

Cinedergi 18

Binder18

Binder18

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

AB kuralları böyle çünkü. O defterler gelecekte<br />

küçük balıkçılara hayat hakkı tanımayacak<br />

dev şirketlerin dev gemilerinin denizi kendi<br />

kümesleriymiş gibi dibine kadar sömürmelerini<br />

sağlayacak.<br />

Peki bu dev gemilerin avladıkları balıklar, orta<br />

halli Fransız balıkçısının avladıklarına benzeyecek<br />

mi? Belgeselde görüyoruz ki, hiç benzemeyecek.<br />

Fransa’nın Bretagne bölgesinde<br />

balıkçılık yapan Philippe Cleuziou buzhanede<br />

bu gemilerle avlanmış pelte gibi balıkları<br />

tek tek elinde sallıyor. Onun anlattıklarından<br />

anlıyoruz ki bu balıkların pelte gibi olmaktan<br />

başka şansları yok çünkü bu tür avlanma yönteminde<br />

çok büyük miktarda balık sürüleri atılan<br />

ağlarda korkunç bir baskı altında kaldıkları<br />

için renkleri kararıp gözleri patlıyor. Uzun süre<br />

ağlarda kaldıkları için daha denizden çıkmadan<br />

bayatlıyorlar. Balıkları parmağının ucuyla tutarak<br />

şöyle diyor Fransız balıkçı: Ben bunları yemem.<br />

Biz bunlara ‘Yenmek değil, satılmak içindir’ deriz.<br />

Küreselleşmenin denize etkileri böyle. Peki ya<br />

toprakta durum farklı mı? Hayır. Denizde balığa<br />

nasıl bakıyorsa, toprakta tohuma da öyle bakıyor<br />

dev uluslararası şirketler.<br />

Dünya çapında 60 milyon hektarlık bir alanda<br />

genetiği değiştirilmiş bitkilerin ekimi yapılıyor.<br />

Genetiği ile oynanmış bitkilerin yüzde 58’ini<br />

soya, yüzde 23’ünü mısır, yüzde 12’sini pamuk,<br />

yüzde 7’sini ise kolza oluşturuyor.<br />

AB, GDO’lu (Genetik Olarak Değiştirilmiş Organizma)<br />

gıdalara karşı hem tüketici hem de üretici<br />

kesimden gelen direniş karşısında 2004 yılına kadar<br />

transgenik tohumların ithaline karşı moratoryum<br />

ilan etmiş, ancak Dünya Ticaret Örgütü’nün<br />

yoğun baskıları karşısında 2004’te ABD’de<br />

yaygın olarak üretilen tatlı mısırın pazarına girmesini<br />

kabul ederek moratoryumu sona erdirmiş.<br />

O günden sonra da genteknolojisi ağırlıklı<br />

olarak Merkez ve Doğu Avrupa’da özellikle de<br />

bunları talep eden Bulgaristan, Hırvatistan ve<br />

Romanya’da yaygınlaşmaya başlamış.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!