Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
filmini çekmiştir. Ve Nesrin Cavadzade’yi başrolde<br />
oynatır.<br />
Havar<br />
Mehmet Güleryüz’ün yönettiği<br />
Havar törenin açtığı yaraları<br />
tanımlamak için çok önemli<br />
bir yapım. 10 yıllar evvel<br />
sadece petrol ile özdeşleşen<br />
Batman’ın kızlarının kara<br />
kaderini anlamak için çok<br />
önemli bir çalışma Havar.<br />
Film bu yörenin halkıyla<br />
beraber çekildi. Gerçek<br />
hayatta namus cinayetlerinin,<br />
intiharların başrol oyuncuları bu sefer Havar filminde<br />
oynadılar. Bu filmin yapılması bile o kızların<br />
kaderlerine karşı kazanılmış bir çatışmadır. Savaş<br />
bitmemiştir ama Mehmet Güleryüz sayesinde bir<br />
çatışma kazanılmıştır. Filmin oyuncularının yöre<br />
halkından olması, geçtiği coğrafya ve öykünün<br />
gerçeklikle bağlantısı sinemanın hayatımızda ne<br />
kadar önemli rol oynayabileceğini bir kere daha<br />
göstermiştir. Filmde başrolü oynayan Çiçek Tekdemir<br />
o coğrafyanın bütün özelliklerini taşıyan<br />
çehresiyle filmin afişinde de yer almış ve bizleri<br />
kendine hayran bırakmıştır.<br />
Mutluluk<br />
Zülfü Livaneli’nin Avrupa ve ABD’de çok satan<br />
kitabından uyarlanan, Abdullah Oğuz’un yönettiği<br />
Mutluluk filmi de töre kurbanı iki genç ile,<br />
yaşadığı kimlik bunalımı sonucu şehri terk eden<br />
bir profesörün karşılaşmaları sonucu yaşadıkları<br />
tecrübeye odaklanmış. Açıkçası Abdullah<br />
Oğuz’un popüler sinemasal anlatımı ve Özgü<br />
Namal’ın bu role pek de uymayan fiziği yüzünden<br />
önceki örneklerden biraz daha geride duran bir<br />
yapım. Yine de Zülfü Livaneli gibi bir ustanın<br />
yaratıcılığının izlerini bulmak mümkün. Filmin<br />
en ilginç tarafı Özgü Namal’ın canlandırdığı<br />
Meryem karakterinin kendisini öldürmekle<br />
görevlendirilmiş akrabası Cemal ve profesör<br />
Kemal arasında kalışı… Erkek karakterler üzerinden<br />
anlatılan doğunun töresiyle batı medeniyetinin<br />
kadın üstünde kurmaya çalıştığı iktidar<br />
çatışması filmin bizim listemize girmesinin<br />
sebebi.<br />
Sarı Saten: Günahkarların Aşkı<br />
Mehmet Çoban’ın yönettiği film Almanya’da<br />
Türk toplumunda kadın rolü için önemli bir<br />
çaba. Töre kurbanı olan Meryem karakterinin<br />
Türk toplumuna karşı beslediği nefret belki<br />
anlaşılabilirdi ama bu nefretin bir faturası<br />
olsaydı. Zaten filmin en büyük derdi alt metinlerine<br />
konulmak istenen mesajların önemiyle<br />
eldeki malzemenin oluşturduğu tezat. Biz bu<br />
büyük eksiğin dışına çıkarak filmin ana karakterine<br />
odaklanırsak, tek başına ayakta durmaya<br />
çalışan, kızını büyüten ve kimliğini gizleyen bir<br />
kadınla karşılaşırız. Kadın üzerinden yürütülen<br />
kimlik çatışmasının kurbanı kadını tartışmaya<br />
çıkaran filmin belki de en büyük başarısı bu.<br />
Türban ile Müslüman kadın, taksi şoförü olarak<br />
Batı medeniyetinde<br />
kadın, ailesini terk<br />
etmeden önce<br />
amcasının oğluyla<br />
zorla evlendirilen<br />
tutucu aile kavramı<br />
içinde kadın rolleri<br />
filmin senaryosunun<br />
alt metinlerini<br />
oluşturuyor. Ama<br />
filmin bu kavramlara<br />
bir önermesi<br />
yok. Final veya<br />
olay örgüsünden<br />
de bir çıkarımda<br />
bulunamıyoruz.<br />
Yani önemli ama<br />
boşa atılan bir taş olarak karşımıza çıkıyor Sarı<br />
Saten: Günahkarların Aşkı .