You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Türk sinemasının yeni jenerasyonu özellikle kadın oyuncular<br />
anlamında umut verici. Bu ay vizyona girecek olan Uzun Hikaye’de<br />
oynayan Damla Sönmez bu isimlerin önde gelenlerinden...<br />
SERDAR AKBIYIK<br />
n Bornova Bornova ile 2009 yılında Altın<br />
Portakal’da En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu<br />
seçildiğinde performansıyla gelecekte önemli bir<br />
isim olacağını belli etmişti Damla Sönmez. Günümüze<br />
kadar oynadığı Kampüste Çıplak Ayaklar,<br />
Mahpeyker Kösem Sultan, Çakal, Kurtuluş Son<br />
Durak ve vizyona giren Uzun Hikaye öngörümüzün<br />
doğru olduğunu kanıtladı. Bir kadın oyuncu da hem<br />
güzellik hem de kabiliyet olması başarının anahtarı<br />
tabii. Üstelik 1987 doğumlu olan Damla Sönmez<br />
sadece kabiliyetine veya güzelliğine dayanan bir<br />
isim de değil. Sorbone Üniversitesi’nde tiyatro<br />
eğitimi de almış. Bütün bunlar birleşince bizim de<br />
arkamıza yaslanıp onun başarılı performanslarını<br />
seyretmek dışında yapacağımız bir şey yok. Uzun<br />
Hikaye’de ki performansını da seyredince teybimizi<br />
ona uzattık haliyle. Bakın Türk sinemasının<br />
geleceğini temellendiren bu güzel oyuncu bize<br />
neler söyledi.<br />
Senaryoyu aldığında seni en çok ne etkiledi?<br />
Dönem hikayelerini çok seviyorum ve bu hikaye<br />
de hem dönem hikayesi hem de çok sıcak bir<br />
kasaba hikayesi. Senaryoyu okuduğum ilk andan<br />
itibaren çok sürükleyiciydi. Okurken hep kafamda<br />
canlandırırım ve hayal ettiğim haliyle bile bana çok<br />
keyifli geldi.<br />
Film uzun bir dönemi anlatıyor. Onun için de bir<br />
dizi havası da var. Bunun televizyon dizisi için çok<br />
uygun olduğunu düşünmüyor musun?<br />
Bu tarzda birçok film var. Senaryonun tek bir konusu<br />
var ama o konu içinde bütün karakterlerin<br />
hikayesi de ayrıca var. Zaten cast çok güçlü oldu.<br />
En küçük karakter bile çok temiz oynanması gereken<br />
karakterlerdi. Böyle bir şeyi sinemada derli toplu<br />
izlemek daha keyifli.<br />
Film bir roman uyarlaması. Bu çok büyük risktir.<br />
Romanın tadını yakalamak sinemada çok büyük bir<br />
sorumluluk gerektirir. Bunu biraz düşündün mü?<br />
Çok düşündüm. Osman hocayla ilk görüştüğümüzde<br />
romanı da okumam için verdi. Mustafa Kutlu romanı<br />
yazarken o kadar sinematografik şekilde yazmış<br />
ki Osman Hocanın ustalığıyla da birleşince beni<br />
korkutmadı.<br />
Filmin toplumsal ve siyasi eleştirileri de var. Günümüze<br />
de çok denk düşüyor. Bunlar hakkında ne<br />
söyleyeceksin?<br />
Hangi dönemde, hangi iktidar, hangi muhalefet<br />
olursa olsun böyle durumlar oluyor. Filmin siyasi<br />
olarak söylediği en önemli şey ahlak. Herhangi bir<br />
görüştense bahsettiği ahlaki değerler, dürüstlük ve<br />
insana verilen önem her dönemi ilgilendiren şeyler.<br />
O yüzden daha çok bunlarla örtüşmesini isterdim.<br />
Filmin merkezinde Kenan İmirzalioğlu ve onun baba<br />
oğul ilişkisi var. Filmi katmanlaştıran şey ise onların<br />
etrafındaki kadın hikayeleri. Bu durum onların tadını<br />
ortaya çıkartıyor. Bunu nasıl algıladın, filmi nasıl okudun,<br />
rolün nasıldı?<br />
Ayla, orta halli bir kasabada savcının kızı. 78-79<br />
yılları kadınların kendine sahip çıktığı bir dönem ve<br />
Ayla da öyle bir karakter. Gene de ailesinin sözünü<br />
dinleyip dikiş kursuna gidiyor, son derece saygılı bir<br />
kız ama bir yandan da eğitimle ilgili hayalleri var.<br />
Sanki zaman ilerledikçe baskı artıyor o çok üzücü.<br />
Osman Sınav yönetiyor. Kenan İmirzalioğlu var,<br />
Tuğçe Kazaz da oynuyor. Çok güzel bir cast. Bundan<br />
da biraz bahsedelim. Çalışma ortamı nasıldı?