01.01.2017 Views

Cinedergi 99

Binder99B

Binder99B

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

CINEKRiTiK<br />

SERDAR AKBIYIK<br />

BiLGiSAYAR SUiKASTÇiLARi PERDENi<br />

n Hollywood son dönemlerde çok<br />

satan ve ünlü bilgisayar oyunlarının<br />

film uyarlamalarını yapıyor. Ama<br />

çoğunluğu başarısız işlerdi. Sanıyorum<br />

endüstri de bu tür uyarlamalara çok<br />

ciddi bakmıyordu çünkü daha piyasaya<br />

çıktığı anda bu tür filmleri B Türü film<br />

olarak adlandırıyorlardı. Ta ki Assassin’s<br />

Creed’e kadar. Çünkü Assassin’s<br />

Creed’in her yönüyle özel bir ihtimam gösterilen<br />

proje olduğu ortada. Herşeyden önce<br />

muhteşem bir oyuncu kadrosu var. Mesela son<br />

dönemlerin en iyi erkek oyuncusu olan Michael<br />

Fassbender. Hunger ile tanıdığımız Fassbender<br />

özellikle Shame filmindeki performansıyla<br />

benim için özel bir yere sahip oldu. Negatif<br />

kahraman tiplemesine cuk oturan oyuncu, rol<br />

aldığı her filmde karakterine derinlik ve kendine<br />

has bir karizma kattı. Assassin’s Creed’te<br />

filmin başrolünü üstlenen Fassbender’in<br />

canlandırdığı Aguilar karakteri de gerçekte<br />

suikastçi olan ve gölgelerde saklanan bir kimlik<br />

olarak negatif bir karakter sayılabilir. Yani<br />

Aguilar karakteri için Fassbender’den daha iyi<br />

bir seçim göremiyorum. Kötü karakter olarak<br />

Tapınakçıların başı Doktor Rikkin’i ise büyük<br />

oyuncu Jeremy Irons canlandırıyor. Onun<br />

isminin üstüne çok da bir şey söyleyemeyiz,<br />

kendi türünün son örneklerinden. Onun gibi<br />

karakter oyuncuları artık kalmadı. Filmin kadın<br />

karakteri ise Dr Rikkin’in kızını canlandıran<br />

Marion Cotillard. Kişisel olarak Hollywood ve<br />

dünya sinemasının ona biçtiği özel ve kabiliyetli<br />

oyuncu rütbesini ben pek kabul edemesem<br />

de isminin filme bir artı getirdiği gerçek.<br />

Gelelim bir film için herşeyden ve her isimden<br />

önemli olan yönetmene. Filmin yönetmeni de<br />

ilginç bir isim. Justin Kurzel yakın gelecekte<br />

ismini çok duyacağımız bir sinemacı. Gişe filmlerine<br />

yatkın ama bağımsız sinema diline sahip<br />

bir sinemacı Kurzel. Avustralyalı yönetmen bol<br />

ödüllü Snowtown ve Macbeth filmleriyle iyi bir<br />

başlangıç yaptı. Assassin’s Creed yönetmenin<br />

dördüncü filmi. Bilgisayar oyunlarından uyarlanan<br />

filmlerin başarısız olmasının ana sebebini<br />

biraz konuşmak gerekiyor. Herşeyden önce bilgisayar<br />

oyunları basit bir öykü üzerine kurulmuştur,<br />

senaryolarında dört başı mamur bir öykü olmadığı<br />

gibi karekter oluşumu da yoktur, karizmatik tiplemeler<br />

üzerine yoğunlaşırlar. Oyunseverlerin avatar<br />

olarak kullanmaktan haz alacağı tiplemeler söz<br />

konusudur. Hal böyle olunca bilgisayar oyunundan<br />

sinema yapmak tek boyutlu bir şeyi alıp her<br />

anlamda üç boyutlu hale getirmek anlamına gelir.<br />

Yani filmin çatısı olan senaryonun neredeyse<br />

yoktan var edilmesi gerekir. En iyi bilgisayar oyunu<br />

bile bir öykülendirmeye muhtaçtır. Zaten sinemada<br />

başarının anahtarı da bu değil midir? İlk önce iyi<br />

bir öykü... İşte bilgisayar oyunları bu anlamda<br />

zayıf olduğu için onları filme çekmek büyük ustalık<br />

gerektirir. Bir roman uyarlaması elde var olanın

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!