Cinedergi 99
Binder99B
Binder99B
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Planet belgeselinde bir kutup ayısının doğum<br />
sahnesi vardı. Doğada gibi gösterilmiş, ama<br />
sonra hayvanat bahçesinde çekildiği ortaya<br />
çıkmıştı. Kendini çok kandırılmış hisseden<br />
izleyiciler isyan etti, tam bir skandal oldu. Artık<br />
bu tür şeylere daha fazla dikkat edilmeye<br />
başlandı. Hatta yaban hayatı belgeselcilerinin<br />
“itiraf” kitapları yayınlanıyor. Bu tür görüntüler<br />
aslında bizim gibi yalnızca doğada çekim yapan<br />
belgeselcileri çok zorluyor. Çünkü onlar çekmiş<br />
de biz çekememişiz gibi bir algı oluşuyor. Biz<br />
bugüne kadar yalnızca “Kurt” belgeselinde<br />
inlerin içindeki sahneleri hayvanat bahçesinde<br />
çektik çünkü böyle bir şeyi doğada çekmek<br />
imkansız. Bunu da belgesel metninde söyledik<br />
zaten.<br />
Türkiye’de yaban hayatı belgeselleri çekmenin<br />
ayrıca bir zorluğu ya da kolaylığı var mı?<br />
Bölgeden bölgeye farklılık gösteren durumlar<br />
var. Örneğin Afrika’da arslanlar, çitalar, çekim<br />
ekiplerinin neredeyse birkaç metre uzağında<br />
duruyor, hatta araçlarının altında dinleniyor.<br />
Böyle olunca hem çok yakın plan çekimler<br />
alınabiliyor, hem de aynı hayvanı bazen yıllarca<br />
takip etmek mümkün oluyor. Türkiye’de ise<br />
insandan kaçmayan hayvan yok gibi bir şey!<br />
Hayvanları yakından çekmek bir yana, sadece<br />
görebilmek için bile çok iyi kamufle olmak, koku,<br />
ses gibi hayvanları kaçırabilecek şeylere çok dikkat<br />
etmek gerekiyor.<br />
Ayrıca bizde 30-40 yıldır tek bir hayvan türünü<br />
çalışan bilim insanları da yok. Yurt dışında genellikle<br />
danışmanlar belgesel ekibini nokta atışı<br />
hayvanların olduğu yerlere yönlendiriyor. Bizdeyse<br />
bu tür çalışmalar daha çok yeni olduğu için, biz<br />
danışman, avcı, köylü, doğa korumacı, mümkün<br />
olduğu kadar fazla kişiyle iletişime geçip o şekilde<br />
çekim yerlerini belirlemeye çalışıyoruz.<br />
Şu anda yaklaşık 15 yıllık deneyime sahibiz<br />
ama daha önümüzde çok uzun bir yol var. Tek<br />
tesellimiz, bu işte nispeten yeni olsak da, belgesellerimizin<br />
yurt dışı festivallerde de ilgi görmesi,<br />
ödüller alması, yurt dışına satılması. Umarım<br />
Türkiye’de zamanla bu alanda güzel ve doğru işler<br />
yapacak daha fazla belgeselci de olur.<br />
Umarım ve şiddetle dilerim olur. En azından<br />
Türkiye’nin yaban hayatı öyküsünün bir bölümü<br />
anlatılmış, aynı zamanda görsel ve işitsel belge,<br />
bilgi ve envanter de oluşturulmuş olur.