01.01.2017 Views

Cinedergi 99

Binder99B

Binder99B

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

ya giden aptallar mı anlamıyor? Dürüst olalım;<br />

festivallerde afakanlar basıyor hepimizi, genellikle<br />

berbat filmler izliyoruz!<br />

Bazı sinemacılar ve sinema yazarları itiraz ediyorlar,<br />

“festival filmi diye bir şey yoktur”. Al işte,<br />

bal gibi de var. Aynı filmin festivalde gösterildiği<br />

hali başka vizyondaki hali başka. Festival versiyonu,<br />

vizyon versiyonu diye bir şey olmaz ama<br />

oluyor. Kesen kim, bakanlık mı? Hayır, filmin 18+<br />

sınıflandırması alarak sansürsüz gösterileceği<br />

belli, kimse “bu film gösterilemez” dememiş ama<br />

18+ ibaresi yüzünden bakanlık “ödül de kazansan<br />

umurumda değil ver paramı” diyecek. Bu<br />

durumda Yeşim Ustaoğlu mecburen alıyor eline<br />

makası. Daha yazarken filmin makaslanacağı<br />

belliymiş yani. İşte bunu kabul edemiyorum<br />

ben. O zaman otosansürü en başında beyninde<br />

başlat, işin ucu bir şekilde oraya çıkacaksa<br />

madem. Festival sinemacılarının yıllardır yaptığı<br />

şey zaten bu. Yoksa biz bu yıl birkaç tane<br />

Soma, birkaç tane de Gezi direnişi filmi izlerdik<br />

Adana’da, Antalya’da…<br />

Otosansürün en şahanesi bu, savunamazsın!<br />

Hâlbuki bunu yapmak yerine “evet, buna mecbur<br />

kaldım ve içim kan ağlıyor” dese daha samimi<br />

bir söylem olur ve bu konu tartışmaya açılır. Asıl<br />

tartışmamız gereken mesele bakanlığın neden<br />

18+ filmlere yardım yapmadığı olmalıyken…<br />

OTOSANSÜR NEDİR, NASIL YAPILIR?<br />

Otosansürün ne olduğunu iyi biliyorum, şu durumda<br />

yapılmadığını iddia etmek toplumun<br />

zekasına hakaret etmek demek. Yazı bunu<br />

açıklama gayretindedir.<br />

Milliyet gazetesine verdiği röportajın başında,<br />

“Ben otosansürle yıllardır savaşan, hiçbir filminde<br />

otosansür uygulamayan bir yönetmenim”<br />

diye iddialı bir giriş yapan Yeşim Ustaoğlu<br />

savunmasını verdikten sonra dayanamayıp –bilinçsiz<br />

bir şekilde de olsa- itiraf ediyor,<br />

“Şu anda mevcut iki kopyamız var, biri +15, diğeri<br />

+18. Bu bir vaka tabii, bir emsal belki. Bu tür bir<br />

durumla baş edebilme hali ki, yaptırımlarla mücadele<br />

etmek lazım aslında. Bu yönetmelik maddeleri<br />

herkesi başından itibaren zaten kıskacı<br />

altına alıyor, otosansür uygulamaya itekliyor.”<br />

Peki ama bu yaptırımlarla mücadele etmenin<br />

yolu tam olarak buradan geçmiyor mu? Yani<br />

filmi makaslamadan gösterime sokmak ve<br />

bakanlığın uygulamasına itiraz ederek kamuoyu<br />

oluşturmaktan… Y. Ustaoğlu böyle yaparsa genç

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!