12.03.2017 Views

HOTEL GAZETESİ - MART 2 SAYI 2017 -

www.hotelgazetesi.com TURİZM - OTELCİLİK - TATİL - ETKİNLİK - KÜLTÜR - SANAT Sektörün önde gelenleri toplumsal olaylara duyarlı olunca, biz de bu duyarlılığı görmezden gelemezdik. Dolayısıyla gazetemizin hazırlıkları aşamasında yaşanan Dünya Kadınlar Günü etkinliklerine de katkıda bulunmak istedik, hem sektörün yöneticilerinin bu konudaki görüşlerine yer verdik, hem de bu konudaki etkinlikleri sayfalarımıza taşıdık. 2. sayımızın ana konusunu Turizmde Çıkış Yolu Çalıştayı oluşturdu. Çünkü kriz hala etkisini sürdürüyor. Ancak bir yandan da fuarlar, toplantılar, organizasyonlar devam ediyor. Yani güzel şeyler de olmuyor değil. Son dakikada ortaya çıkan Nicole Kidman haberi de bunun en güzel örneği. Nisan ayında daha güzel haberlerde buluşmak ümidiyle…

www.hotelgazetesi.com TURİZM - OTELCİLİK - TATİL - ETKİNLİK - KÜLTÜR - SANAT
Sektörün önde gelenleri toplumsal olaylara duyarlı olunca, biz de bu duyarlılığı görmezden gelemezdik. Dolayısıyla gazetemizin hazırlıkları aşamasında yaşanan Dünya Kadınlar Günü etkinliklerine de katkıda bulunmak istedik, hem sektörün yöneticilerinin bu konudaki görüşlerine yer verdik, hem de bu konudaki etkinlikleri sayfalarımıza taşıdık.
2. sayımızın ana konusunu Turizmde Çıkış Yolu Çalıştayı oluşturdu. Çünkü kriz hala etkisini sürdürüyor. Ancak bir yandan da fuarlar, toplantılar, organizasyonlar devam ediyor. Yani güzel şeyler de olmuyor değil. Son dakikada ortaya çıkan Nicole Kidman haberi de bunun en güzel örneği.
Nisan ayında daha güzel haberlerde buluşmak ümidiyle…

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Sayı: 1 Yıl: 1 / Mart <strong>2017</strong><br />

www.hotelgazetesi.com<br />

turizmde<br />

10<br />

NECLA ZARAKOL<br />

KRİZİN BOYUTU<br />

KAVRANAMADI<br />

Çalıştayın ilk oturumunda kriz<br />

iletişimcisi Necla Zarakol “Krizi<br />

yönetmek ya da büyütmek”<br />

başlıklı konuşması ile kürsüde<br />

yer aldı.<br />

Krizi doğru teşhis etmenin ve<br />

doğru yönetmenin çok önemli<br />

olduğunu söyleyen Necla Zarakol,<br />

sözlerine şu şekilde devam<br />

etti;<br />

“Uzun yıllar büyük şirketlerin krizlerini<br />

yönettim. Turizm sektörü de şu anda çok büyük bir krizle karşı<br />

karşıya. Krizlerde en önemli şey, krizi doğru teşhis etmek ve ona göre<br />

bir çözüm bulmaktır. Pek çok kriz küçük bir sorun olarak başlayıp,<br />

hatalar sebebiyle büyüyor”.<br />

Kriz yönetiminde en büyük sorunun krizin boyutunu kavrayamamak<br />

olduğunu yineleyen Necla Zarakol, “Öncelikle şunu anlamalıyız, artık<br />

herhangi bir sorunu kamuoyundan saklamanın yolu yok. Bir Rus<br />

uçağı vurulduğunda, Genel Kurmay açıklama yapmadan önce insanlar<br />

bunu sosyal medyadan öğreniyor. Yönetimsel kararların doğru ve<br />

zamanında alınamaması durumunda krizler derinleşir. Son yıllarda<br />

turizm sektörünü derinden etkileyecek birçok acı olay yaşadık. Yakın<br />

zamanda gerçekleşen 40 terör saldırısında, 500 kişi hayatını kaybetti.<br />

Yani kriz öyle bir anda gelmedi. Bu yaşananlar Türkiye’nin imajını ciddi<br />

şekilde zedeledi. Yabancı basında Türkiye’nin dezavantajına olabilecek<br />

yazıların arttığı bir dönemdeyiz. OHAL uygulamaları çok eleştirildi ve<br />

eleştirilmeye devam ediyor. Yetkililer, yurt dışından yer alan haberleri<br />

‘bunlar kara propaganda’ söylemleri ile geçiştiriyor. Bugün ülkemizde<br />

olan bir olay, anında dünyada da haber oluyor. Elbette onlar<br />

da bizi kendi standartlarına göre değerlendiriyor, ancak savunmacı ve<br />

inkârcı davranmak yerine, daha açıklayıcı ve güven veren açıklamalar<br />

yapılsaydı durum bu kadar kötü olmayabilirdi. Krizin kötü yönetildiğini<br />

kabul etmek zorundayız.”<br />

HAKAN AKSAY<br />

RUSYA VE<br />

TÜRKIYE<br />

SAVAŞIN FARKLI<br />

TARAFLARINDA<br />

Aksay, Putin’in Türkiye ziyaretinden<br />

2011’e kadar geçen sürede<br />

Türk-Rus ilişkisi Altın çağını<br />

olduğunu vurguladı. Aksay,<br />

“Suriye savaşının başlamasının<br />

ardından iki ülke farklı taraflarda<br />

yer almalarına rağmen bunu<br />

ilk etapta ilişkilerine yansıtmadılar. 30 Eylül’de Rusya fiilen, askeri<br />

olarak savaşa girdi. Ondan çok kısa bir zaman sonra korkunç bir hata<br />

yapıldı ve 24 Kasım 2015’de Rus uçağı düşürüldü. Bunun ardından<br />

Rusya en sert adımlarını atmasa da özellikle oradaki Türkler zor zamanlar<br />

yaşadılar. Erdoğan ve Putin görüşmesi sonrasında Rus-Türk<br />

ilişkilerinde askeri ve siyasi alanda önemli pozitif gelişmeler yaşandı<br />

fakat ekonomi, ticaret ve turizm alanlarında gelişmeler maalesef çok<br />

hızlı ilerlemiyor. Türkiye - Rusya ilişkileri ticari anlamda açılmıyor;<br />

onların musluğu da Kremlin’de” dedi.<br />

Rusya ve Türkiye’nin savaşın farklı taraflarında bulunduğunun altını<br />

çizen Aksay, “Rusya, hem hakemlik yapar görünümde hem de Esat<br />

tarafında savaşıyor. 8 Şubat’ta Amerika’nın yeni yönetimi ile yapılan<br />

görüşmenin önemli bir nokta olduğunu biliyoruz.” diye konuştu.<br />

Geçmişten günümüze Türkiye ve Rusya ilişkilerini özetleyen Hakan<br />

Aksay, Rusya’daki ekonomik krize de dikkat çekti. Rus iktidarın neredeyse<br />

baskıya varacak ölçüde Rusya içerisinde tatili teşvik ettiğini ,<br />

2016 yılı için yapılan anketlerde Rusların %50’ sinin tatile çıkmadığını,<br />

tatile giden %50’nin %46’sının kendi yazlığına gitmeyi tercih ettiğini,<br />

yurtdışına çıkanların %6 civarında olduğunu açıkladı. Bu yıl beklentilerin<br />

144 milyon nüfustan 8-8,5 milyonun tatil yapacağı ve bunun 3 te<br />

2 sinin Türkiye ve Mısır’a gideceğinin tahmin edildiğini ekledi.<br />

Turizm konusunda Ruslardan aldığı duyumları aktaran Aksay, “Ruslar<br />

Türkiye’yi özlediklerini söylüyorlar. Terör karşıtı açıklamalar da var. 16<br />

Nisan referandum tarihi bu noktada da önemli” dedi.<br />

MEHMET NANE<br />

TURİST ANCAK<br />

NORMALE DÖNERSEK GELİR<br />

Havayolu şirketlerinin yaşadığı sıkıntıları dile getiren Pegasus Genel<br />

Müdürü Mehmet Nane, Türk Hava Yolları’nın 2016 yılı için 6.5 milyar<br />

zarar açıkladığını, kendilerinin ise 500 milyon TL zararda olduklarını<br />

belirtti. Nane, “Sadece maliyetin artması sorun değil. Türkiye’nin notunun<br />

bir puan düşürülmesi, Türkiye’ye ciddi zararlar verdi. Düne<br />

kadar bize kredi vermek isteyen İngiliz ve Alman bankacılar bizimle<br />

göz göze gelmemeye çalışıyor. Yine de karamsar olmamalıyız;<br />

tanıtıma ve misafiri getirmeye devam etmeliyiz” dedi.<br />

<strong>2017</strong> için artık çok geç olduğunun altını çizen Nane, “<strong>2017</strong> yılı bitti<br />

geçmiş olsun, acilen 2018’i konuşmak zorundayız çünkü o da kaçmak<br />

üzere. Çoktan satılmış turlara teşvik vermek tur operatörlerini<br />

zengin etmekten başka bir işe yaramıyor. Bizim satılacak turlara teşvik vermemiz, satılacak turların<br />

atraksiyonlarını arttırmamız lazım. Bizler havayolu firmaları olarak satılacak kampanyalara destek vermeliyiz<br />

diye düşünüyorum.” dedi.<br />

“Turist ancak işlerin normale döndüğünü görürse gelir. İnsanlara normalleşmeyi, ülkemizde alınan güvenlik<br />

tedbirlerini anlatmamız gerekir insanları etkileyecek olan şey budur” diyen Mehmet Nane sözlerine<br />

şu şekilde devam etti. ‘Hayatın normale döndüğünü, tedbirlerin alındığını ve bu tedbirlerin uluslararası<br />

standartlara göre alındığını göstermek zorundayız. Bununla beraber artık kapsamlı çözümler gerekmektedir;<br />

hükümetin, farklı sektörlerin temsilcilerinin, otellerin, ulaşım şirketlerinin bir araya gelmesi gerekmektedir.<br />

‘Türkiye’ye turisti nasıl getiririz’ diye bir toplantı hiç yapıldı mı? Ben duymadım. Enseyi karartamayız.<br />

Bunu topyekûn bir savaş olarak görmeliyiz. Bu bizim milli meselemizdir, herhangi bir siyasi görüş ayrımı<br />

olmamalı, bütün unsurlar olarak bir araya gelmemiz gerekir. Bugün burada olduğu gibi farklı sektörlerin<br />

bir araya geldiği toplantılar düzenlenmeli ve bu toplantılarda kararlar alınmalı, stratejiler belirlenmeli ve<br />

bu sorunu hep beraber çözmeliyiz” dedi.<br />

ASLIHAN ÇÖRTÜK<br />

DÜŞÜŞLER DEVAM EDİYOR<br />

TAV Havalimanları Pazarlama Direktörü Aslıhan Çörtük, havalimanı<br />

sektöründe kriz ve risk yönetimiyle ilgili konuşmasında , 2016’nın çok<br />

zorlu geçtiğini ve İstanbul, Ankara, Bodrum dâhil olmak üzere beş<br />

havalimanının hepsinde önemli derecede trafik düşüşü yaşandığını<br />

ifade etti.<br />

Çörtük, “Özellikle Bodrum Milas Havalimanlarında bu çok hissedildi.<br />

TAV Havalimanları olarak; 2013 yılında Bodrum Havalimanı’nın ihalesini<br />

kazandık. 2014 yılında 1 milyon yolcuyu ağırladık; geçen sene bu<br />

rakam 450 bin oldu. Bu sene ise bu rakamın 350 bine düşeceğini<br />

tahmin ediyoruz. Şu an da durum kötü ama Avrupalılar Türkiye’ye<br />

gelmeye hazırlar aslında, sadece bir düzelme bekliyorlar. Havacılık<br />

dayanıklı ve hızlı toparlanabilen bir sektördür. 11 Eylül, SARS Virüsü<br />

gibi krizler yaşandı. Önceki krizler şunu göstermiştir ki; krizden düşüş 2- 2.5 yıla kadar devam etmekte<br />

ve sektör 4 yıl sonra eski haline dönebilmektedir. Toparlanmayı hızlandırmak için yapılacak şeyler var;<br />

sektör arzını sınırlandırmaya yönelik engellerin ortadan kaldırılmasıyla başlanabilir” dedi.<br />

LEVENT KÖMÜR<br />

HİKAYESİ OLAN ÜLKENİN<br />

TURİSTİ OLUR<br />

MEY Satış Direktörü Levent Kömür, “Kurumsal hayatta her gün bir<br />

kriz yönetirsiniz. Hergün bir krizi yönetmiyorsanız çalışmıyorsunuz<br />

demektir. Bugünkü krize de kendi iş hayatımızdaki krizlere eğildiğimiz<br />

gibi eğilmeliyiz. Hataların olması çok normal, önemli olan krizi fırsata<br />

dönüştürmektir. Sadece kısa vade çözümlere odaklanmak yerine<br />

uzun vadeli kararlar alarak sorunu doğru teşhis etmeliyiz. Ehil insanlarla<br />

çalışmalıyız. Fiyatla reaksiyon göstermek kısa vadeli bir karardır,<br />

kalıcılık sağlamaz. İnsanlar krizde fırsat nerede diye bakmalı. Bir<br />

yangın bir şehrin fırsatı olabilir. Normalde değiştiremeyeceğimiz<br />

çözemeyeceğimiz problemler krizler sayesinde çözülebilir. Hatalardan<br />

ders almak ve gerçek rakamlarla konuşmak lazım.” dedi.<br />

Pazarlama ve tanıtım alanında hikaye oluşturmanın önemine dikkat çekerek; “İnsanlara kahvesi ile ünlü<br />

ülkeleri say dediğinizde birkaç ülke sayar. Kahve markası say dediğinizde İtalyan markası Lavazza söylenir.<br />

Ama kahvesiyle tanınan ülke olarak İtalya akla gelmez. Kolombiya gelir, Etyopya gelir.<br />

Hikayesi olanını turisti olur diyorum çünkü, hikaye gerçekten önemlidir. Özellikle pazarlama konusunda.<br />

Google çeviride başka dillere çevrilen birşeyi pazarlamaya çalışıyorsanız yanlış yoldasınız. Çünkü ‘deniz’i<br />

pazarlarsanız, biri gelir aynı şeyi sizden daha pazarlarsa o değere sahip olur. Bizim denizi değil Ölüdeniz’i<br />

Patara’yı pazarlamamız lazım. Fark yaratmak ve bunu doğru iletişimle sunmak gerekir” Son olarak, kitle<br />

turizmi döneminin sona erdiğini belirten Kömür, “Zaman değişti. Bugün artık cep telefonu olan herkes<br />

bir turizm acentesi sayılabilir. Teknolojiyi çok iyi yönetmeliyiz. Bu değişimin farkında olup; en iyi yerde pozisyon<br />

almamız lazım. Panik yok araştırma var; deniz kum yok kültür var; kriz yok fırsat var. Kitle yok birey<br />

var; emtia yok marka var...”

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!