marketing europe & anatolia Sayı: 049
marketing europe & anatolia, ekonomi, medya, reklam, iletişim ve pazar alanında aylık olarak yayınlanan bir e-dergidir. marketing europe & anatolia’da reklamcı Nurgül Eryıldır Günay'ın kelebek etkisi yaratan ve Yönetmen Abdullah Ekşioğlu'nun adresini bilen yazılarını okuyabilir, ilgi çekici röportajları, haberleri, reklam kampanyaları künyelerini, kültür – sanat ya da gezi gibi sayfaları da bulabilirsiniz. marketing europe & anatolia Ekşioğlu Medya Grup tarafından yayınlanmaktadır.
marketing europe & anatolia, ekonomi, medya, reklam, iletişim ve pazar alanında aylık olarak yayınlanan bir e-dergidir. marketing europe & anatolia’da reklamcı Nurgül Eryıldır Günay'ın kelebek etkisi yaratan ve Yönetmen Abdullah Ekşioğlu'nun adresini bilen yazılarını okuyabilir, ilgi çekici röportajları, haberleri, reklam kampanyaları künyelerini, kültür – sanat ya da gezi gibi sayfaları da bulabilirsiniz. marketing europe & anatolia Ekşioğlu Medya Grup tarafından yayınlanmaktadır.
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong><br />
Tarih: Şubat 2016 <strong>Sayı</strong>: 49<br />
retorik<br />
Söylemezsem<br />
çatlayacağım...<br />
kelebeğin<br />
fırtınası<br />
Hayaller ve kabuslar:<br />
14 Şubat...<br />
Hadi bize<br />
ilan verin
İçindekiler<br />
<strong>Sayı</strong>: 49 Tarih: Şubat 2016<br />
İmtiyaz Sahibi<br />
Eksantrik Film Prodüksiyon<br />
P.K.: 112 34725 Kızıltoprak - İstanbul - Tr.<br />
Genel Yayın Yönetmeni ve<br />
Sorumlu Yazı İşler Müdürü<br />
Elvin Ekşioğlu<br />
e-mail: elvineksioglu@gmail.com<br />
Haber ve Fotoğraflar<br />
Agency Europe & Anatolia<br />
aeanews@aeanews.com.tr<br />
aeanews@gmail.com<br />
Katkıda Bulunanlar<br />
Nurgül Eryıldır Günay<br />
Ali Erdem Ekşioğlu<br />
Seval Duban<br />
Ekim Solemez<br />
Yusuf Yener Günay<br />
Danışman<br />
Abdullah Ekşioğlu<br />
İlan Rezervasyon<br />
Gözde Öztürk<br />
Yayın Türü<br />
Süreli Yayın<br />
<strong>marketing</strong><br />
<strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong><br />
Yönetim Yeri<br />
Agency Europe & Anatolia<br />
Feneryolu Mh. Fahir Açan Sk.<br />
Deniz Ap. No: 21 /15<br />
Kadıköy - İstanbul - Tr.<br />
Tel: +90 555 233 24 41<br />
e-mail: meadergi@gmail.com<br />
<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong><br />
Agency Europe & Anatolia tarafından<br />
Süreli yayınlanan bir e-dergidir.<br />
Bu yayının tüm hakları Eksantrik Film<br />
Prodüksiyon’a aittir. Tamamı ya da bir<br />
bölümü yayıncısının izni olmaksızın<br />
çoğaltılamaz ve yayınlanamaz.<br />
Tüm ilanların sorumluluğu firmalara,<br />
makalelerdeki görüşler ve hukuki<br />
sorumluluk yazarlara aittir.<br />
Bu derginin yayınlanma sürecinde<br />
hiçbir ağaç zarar görmemiştir.<br />
http://www.meadergi.com<br />
mobil: http://m.meadergi.com<br />
http://www.facebook.com/meadergi<br />
instagram: meadergi<br />
https://twitter.com/meadergi<br />
Bir Ekşioğlu Medya Grup kuruluşudur.<br />
Kısa Kısa 04 - 07<br />
Teknoloji 10 - 11<br />
Medya Dünyası 12 - 13<br />
Röportaj 14 - 19<br />
kelebeğin fırtanası 21<br />
Reklam dünyası 22 - 23<br />
Röportaj 24 - 26<br />
retorik 27<br />
Kampanyalar 29 - 35<br />
Gezi 36- 43<br />
Game On 44 - 47<br />
Kültür Sanat 48 - 49<br />
<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong> / 1
Köşe<br />
Elvin Ekşioğlu / elvin@eksantrik.com<br />
( editörden<br />
)<br />
Her şey güzel olacak...<br />
Merhaba<br />
Her ay size sunduğumuz dergide yer alan haberler 1993'den bu yana oluşturduğu<br />
ağ ile haber sağlayan Agency Europe & Anatolia'nın <strong>marketing</strong> alanına giren<br />
haberlerinden oluşturduğu her ay ortalama 8 bin haberin içerisinden seçilmekte,<br />
hiçbir haber ya da görsel başka bir yayın kuruluşunun emeğinden çalınmamakta<br />
hatta değişik mecralarda defalarca yer alan haberler elenmekte.<br />
Bugüne kadar sektör içerisinde hiçbir ajans, dergimizle ekonomik bir ilişki için<br />
aranmadı ve rahatsız edilmedi. Zaten <strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong>'nın ilan yayınlama<br />
konusunda oluşturduğu hedef kitle ajanslar değil, okuyucu kitlesiyle, hedef kitleleri<br />
örtüşen kuruluşlar ki çıkış amacı yayıncılıktan para kazanmak olmayan dergimizde<br />
ilan gelirlerinin oluşması için de hiçbir zaman saldırgan bir politika izlenmeyerek,<br />
süreç doğal mecrasında serbest bırakıldı.<br />
Okuyucu sayımız her geçen gün artıyor ve dergimize olan bu teveccüh bizleri mutlu<br />
ediyor. Reklamcılar Derneği'nin açıklamalarıyla reklam sektöründe 3 bin kişinin<br />
çalıştığını düşünecek olursak, öğrenciler, PR, medya ve reklamveren de bu rakama<br />
ilave edildiğinde ulusal alanda hedef 10 bin okuyucu olabilecekken, <strong>marketing</strong> <strong>europe</strong><br />
& <strong>anatolia</strong> hiçbir reklam katkısı olmadan şu anda aylık 7 bin okuyucu ortalamasına<br />
ulaştı. Bu rakam gün geçtikçe artacak, uluslararası alandaki atılımlarımız<br />
gerçekleştiğinde ise diğer dergilerin hayal edemeyecekleri rakamlara ulaşacak.<br />
Kalın sağlıcakla...<br />
<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong> / 3
Kısa Kısa<br />
Samsung Geleceğin Mucitlerini Arıyor...<br />
Öğrencilere bilimi sevdirerek onları yaratıcı düşünmeye ve<br />
yeni buluşlar yapmaya teşvik etmek üzere Yaratıcı Çocuklar<br />
Derneği ve Oflaz Medya Grubu işbirliğiyle düzenlenen<br />
“Samsung Geleceğin Mucitleri” bilim yarışması için<br />
başvurular başladı<br />
“Dünyaya ilham ver, geleceği tasarla” vizyonu çerçevesinde,<br />
gençlerin ve çocukların eğitimine fark yaratan<br />
projelerle destek veren Samsung, Yaratıcı Çocuklar<br />
Derneği ve Oflaz Medya Grubu işbirliği ile düzenlenen<br />
ve ana sponsorluğunu üstlendiği “Samsung<br />
Geleceğin MucitleriYarışması”yla yeni keşifleri desteklemeyi<br />
sürdürüyor. Buyılüçüncü kez düzenlenecek olan<br />
ve Türkiye’nin her köşesinden öğrencilerin yoğun ilgi<br />
gösterdiği yarışmanın başvuruları 12 Şubat 2016’ya kadar<br />
devam edecek.<br />
Yaratıcılığın, özellikle çocukluktan itibaren özendirilmesi<br />
ve desteklenmesi gereken bir ilgi alanı ve yetenek<br />
olduğunu vurgulayan Samsung, bu projeyle, Türkiye’de<br />
pozitif bilimlerin gücüne inanan ve evrensel değerlere sahip<br />
çıkan yaratıcı bir neslin yetişmesine katkıda bulunmayı<br />
da hedefliyor.<br />
“Samsung Geleceğin Mucitleri” yarışmasına; hâlihazırda<br />
ortaöğretim düzeyinde öğrenim gören tüm öğrenciler,<br />
çevre, enerji, sağlık ve teknoloji dallarındaki projeleri ile<br />
katılabilecek.<br />
Proje başvuruları, 12 Şubat 2016 tarihine kadar, www.geleceginmucitleri.comweb<br />
sitesi üzerinden yapılabilecek. Jüri<br />
onayından geçmeyi başaran projeler Kidz TV ekranlarında<br />
yayınlandıktan sonra halk oylamasına sunulacak.<br />
10 İlde 10 bin kadın girişimciliğe adım attı...<br />
Millî Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel<br />
Müdürlüğü,Türkiye Vodafone Vakfı ve Türkiye Bilişim<br />
Vakfı işbirliğiyle hayata geçirilen Girişimcilikte Önce Kadın<br />
Projesi,ilk yılında 10 ilde 10 bin kadına ulaştı.<br />
Projenin birinci yılında düzenlenen Girişimcilikte Önce<br />
Kadın Yarışması ödül töreninde, girişimcilik ve teknoloji<br />
alanlarında eğitim alarak el emeğini kazanca dönüştüren<br />
en başarılı kadınlara işlerini büyütmeleri için ilk can suyu<br />
sermayesi sağlandı.<br />
Ürettiği ürünleri gelire dönüştürmek isteyen kadınların,<br />
girişimcilik kapasitelerini iletişim teknolojilerinin desteğiyle<br />
artırmak amacıyla Millî Eğitim Bakanlığı, Türkiye Vodafone<br />
Vakfı veTürkiye Bilişim Vakfıişbirliğiyle hayata geçirilen<br />
Girişimcilikte Önce Kadın Projesi ilk yılında yaklaşık 10 bin<br />
kadına ulaştı.<br />
Proje çerçevesinde eğitimlerini başarıyla tamamlayan<br />
vekendileri için özel olarak oluşturulan oncekadin.gov.<br />
tr adresindeki dijital mağaza üzerinden ürünlerini satışa<br />
sunaraken yüksek ticari performansısergileyen kadınları<br />
ödüllendirmek üzere,Millî Eğitim Bakanlığı Müsteşar<br />
Yardımcısı Doç. Dr. Mustafa Hilmi Çolakoğlu, Türkiye Vo-<br />
dafone Vakfı Yönetim Kurulu BaşkanıHasan Süelve Türkiye<br />
Bilişim Vakfı Yönetim Kurulu Başkan YardımcısıBülent<br />
Gönç’ün katılımlarıyla Girişimcilikte Önce Kadın Yarışması<br />
ödül töreni düzenlendi. Yarışmada, Eskişehir’den Sebahat<br />
Oral birinci, Samsun’dan Asuman Kanca ikinci,<br />
İstanbul’dan Nazik Kocaoğlu üçüncü olurken, Samsun’dan<br />
Neslihan Kayhan ve İstanbul’dan Rabia Özdemir Tokatise<br />
Jüri Özel Ödülü’ne layık görüldü.<br />
4 / <strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong>
Kısa Kısa<br />
Pegasus,2015 yılında 22.34 milyon misafir taşıdı...<br />
Pegasus Hava Yolları, 2015 yılında taşıdığı misafir sayısını bir<br />
önceki yıla göre yüzde 13,2 oranında artırarak başarılı bir performans<br />
sergiledi ve 22.34 milyon misafire ulaştı. Yıl boyunca iç<br />
hatlarda 13.81 milyon, dış hatlarda ise 8.52 milyon misafir Pegasus<br />
ile uçtu.<br />
Türkiye’nin öncü düşük maliyetli havayolu şirketi Pegasus Hava<br />
Yolları, 2015 yılı trafik verilerini açıkladı. 2015 yılında taşıdığı<br />
misafir sayısını, 2014 yılına oranla yüzde 13,2 artırarak 22.34 milyona<br />
yükselten Pegasus’un geçen yıla göre iç hatlardaki toplam<br />
misafir sayısı yüzde 15,4 büyüme ile 13.81 milyona; dış hatlardaki<br />
toplam misafir sayısı ise yüzde 9,8büyüme ile 8.52 milyona<br />
yükseldi. Böylece Pegasus Hava Yolları 2015 yılında iç hatlarda<br />
pazarın 1.1 katı, dış hatlarda da pazarın 2.1 katı büyüyerek; iç<br />
hat pazar payını yüzde 28,3’e, dış hat pazar payını ise yüzde<br />
9,8’e çıkarttı.<br />
Pegasus, arz ettiği koltuk sayısını da yüzde 14,5 artışla 28.26<br />
milyona çıkardı ve yılboyunca toplam 274.923 blok saat uçuş<br />
gerçekleştirerekyüzde 79’luk doluluk oranı elde etti.<br />
Pegasus Hava Yolları Genel Müdürü Sertaç Haybat; “Hava<br />
trafiğinde yaşanan sıkıntılar ve jeopolitik koşullar açısından<br />
zorlu bir yıl olmasına rağmen 22 milyonun üzerinde misafirimize<br />
hizmet vererek, bu zor yılı da başarıyla tamamladık. 20 milyon<br />
misafir eşiğini aşarak operasyonel bir rekora da imza attık.<br />
Öncelikle tercihleriyle bizi güçlendiren misafirlerimize, daha<br />
sonra da bu zorlu koşullarda görev yaparak başarılı sonuçlara<br />
ulaşan tüm Aile Bireylerimize teşekkür ediyoruz. 2016 yılında<br />
da büyümemizi sürdürerek; uçuş ağımıza yeni hatlar ilave<br />
ederek daha çok misafirimizi uygun fiyatlarla gidecekleri yerlere<br />
ulaştırmayı hedefliyoruz ” dedi.<br />
Pegasus, Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) bildirdiği<br />
trafik verilerine göre 2015 yılında 1 Ocak – 31 Aralık tarihleri<br />
arasında iç hatlarda 90.010, dış hatlarda 62.203 olmak üzere toplam<br />
152.213uçuş gerçekleştirerek, bu alandaki performansını<br />
önceki yıla oranla yüzde 14,2 artırdı.<br />
“Türkiye’nin En Etkin 50 CFO’su” Belirlenecek...<br />
Türkiye’nin önde gelen şirketlerinin finans departmanlarını<br />
yöneten CFO’lar, Data Expert ve Fortune Türkiye işbirliği<br />
kapsamında BMI organizasyonunda bir araya geliyor. 18<br />
Şubat’ta gerçekleşek Zirve’de, TÜSİAD Yönetim Kurulu<br />
Başkanı Cansen Başaran Symes’in yanı sıra birçok önemli<br />
isim konuk konuşmacı olarak yer alacak. Türkiye’nin “En<br />
Etkin 50 CFO’su” Ödülleri de CFO Summit 2016’da özel<br />
bir tören ile takdim edilecek.<br />
Günümüz iş dünyasında CFO’lar görev ve sorumlulukları<br />
itibariyle şirketlerin en stratejik konumunda bulunuyor. Artan<br />
rekabet, şirketleri değer odaklı olmaya zorlarken, şirkete<br />
daha fazla değer katabilmek ancak performansı daha<br />
iyi ölçüp, bilgiye dayalı doğru kararlar alabilmekle mümkün<br />
oluyor. CFO Summit 2016; CFO pozisyonunun yükselen<br />
değerine dikkat çekmek amacıyla, BMI (Business Management<br />
Institute) organizasyonu, Data Expert ve Fortune<br />
Türkiye işbirliğiyle gerçekleştirilecek. 18 Şubat’ta, Turkcell<br />
ve Albaraka Türk Katılım Bankası ana sponsorluğunda,<br />
Conrad Hotel Istanbul Bosphorus’ta düzenlenecek<br />
Zirve’de “CFO Fonksiyonunun Bugünü ve Geleceği” tartışılacak.<br />
Fortune Türkiye ve Data<br />
Expert işbirliğinde yürütülen<br />
“Türkiye’nin En Etkin 50<br />
Finans Lideri / En Güçlü 50<br />
CFO” araştırmasıyla belirlenen<br />
liderler de ödüllerini<br />
CFO Summit 2016’da alacak.<br />
Son 3 yılın Fortune 500<br />
listeleri, holdingler ve borsaya kote şirketler baz alınarak<br />
belirlenen Türkiye’nin en büyük 500 şirketi; ciro, karlılık,<br />
aktifler toplamı, çalışan sayısı, ciro/karlılık büyümesi, nakit<br />
yaratma kapasitesi, sermayedar yapısı gibi kriterler üzerinden<br />
değerlendirildi ve en başarılı finansal performans<br />
gösteren 200 şirketin en üst seviye finans/mali işler yöneticisi<br />
(CFO) konumundaki adaylar tespit edildi. Belirlenen<br />
200 aday hakkında 6 ay süren kapsamlı bir çalışma sonucunda<br />
toplanan bilgi formları, özgeçmişler ve araştırma<br />
sonuçlarının, araştırma danışma kurulu tarafından değerlendirilmesi<br />
sonucunda, Türkiye’nin En Etkin 50 Finans<br />
Yöneticisi belirlenecek. Detaylı bilgi için; www.cfosummit.<br />
com.tr ‘yi ziyaret edebilirsiniz.<br />
<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong> / 5
Kısa Kısa<br />
Samsung Electronics<br />
Intel Türkiye’de Atama...<br />
Türkiye’nin Yeni Başkanı... 10 yıldır Intel’de çalışan Yalım<br />
Samsung’un İtalya, Macaristan ve<br />
Almanya operasyonlarında önemli<br />
başarılara imza atan DaeHyun<br />
Kim, Samsung Electronics Türkiye<br />
Başkanı olarak 1 Ocak 2016 tarihi<br />
itibarıyla görevine başladı. Samsung<br />
Electronics Türkiye Başkanı<br />
DaeHyun Kim, Aralık 2013’ten<br />
bu yana Samsung Electronics İtalya Başkanı olarak 550<br />
çalışandan oluşan bir ekibi yönetiyordu.<br />
DaeHyun Kim,<br />
İtalya’nın; 2014 yılında ciro açısından Avrupa’da 4.sırada<br />
yer alarak Samsung’un önde gelen ülke pazarlarından biri<br />
haline gelmesinde önemli bir rol üstlendi. Samsung Electronics<br />
İtalya’yı farklı ürün kategorilerinde pazar liderliğine taşıdı.<br />
Aynı zamanda devlet ve kamu sektörüyle yakın işbirliği ile kurumsal<br />
vatandaşlık faaliyetlerinin geliştirilmesine ağırlık verdi.<br />
Ağustos 2013’ten bu yana Samsung Electronics Türkiye’ye<br />
başkanlık yapan Yoonie Joung’dan görevi devralan DaeHyun<br />
Kim, 1989 yılında bilgisayar bölümünde Samsung ailesine<br />
katıldı ve şirkette geçen 27 yılında Samsung Electronics’in<br />
Avrupa’daki çeşitli alt kuruluşları ve birimlerinde görev aldı.<br />
Eriştiren, son 4 yıldır Iş Geliştirme<br />
ve Kurumsal Satıştan Sorumlu<br />
Genel Müdür Yardımcısı görevini<br />
yürütüyordu. Eriştiren, bu görevi<br />
kapsamında, Telekomünikasyon,<br />
Küçük Ölçekli İşletmeler, Finansal<br />
Hizmetler Sektörü, Perakende,<br />
Kamu, Eğitim gibi dikey sektörlerde<br />
ve Bulut, Veri Merkezi, Büyük Veri ve Nesnelerin İnterneti gibi<br />
yeni gelişen teknoloji alanlarında önemli sonuçlar sağladı.<br />
Eriştiren, Iş Geliştirme ve Kurumsal Satıştan Sorumlu Genel<br />
Müdür Yardımcısı görevi süresince pek Intel global organizasyonu<br />
nezdinde birçok başarı hikayeleri yarattı.<br />
20 yıllık iş hayatında kurumsal pazarlara ürün ve çözüm sağlayan<br />
çok uluslu teknoloji şirketlerinde çeşitli pozisyonlarda görev<br />
alan ve yönetim sorumlulukları üstlenen Eriştiren, liderlik<br />
ettiği ekiplerin ve sorumluluk alanlarının büyümesiyle birlikte<br />
Ekim 2015 itibarıyla Intel Türkiye Kurumsal ve Bireysel Satıştan<br />
Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı olarak atandı.<br />
Lisans ve lisans üstü eğitimini Orta Doğu Teknik Üniversitesi<br />
Elektronik Mühendisliği bölümünde tamamlayan Eriştiren’in<br />
Boğaziçi Universitesi’nden Executive MBA derecesi bulunuyor.<br />
SunExpress’de yeni atamalar...<br />
Türk Hava Yolları<br />
ile Lufthansa’nın<br />
ortak kuruluşu<br />
SunExpress’in<br />
üst düzey yönetiminde<br />
yeni atamalar<br />
gerçekleşti.<br />
SunExpress’ten<br />
ayrılan Andreas<br />
Thams’ın yerine<br />
Ticaret Direktörü olarak 1 Şubat’ta başlayacak olan Peter Glade,<br />
emekli olarak ayrılan Fatih Güçlü’nün yerine ise Finans<br />
Direktörü olarak Fatih Meriç atandı.<br />
Fatih Meriç Kimdir? İş hayatına Türk Eximbank’ta başlayan<br />
Meriç daha sonra sırasıyla Toyota ve Erdemir şirketlerinde görev<br />
aldı ve 2007 yılında Türk Telekom’da Fon Yönetim Müdürü<br />
olarak göreve başladı. Meriç, Türk Telekom’da 2008 yılında<br />
Hazine Grup Müdürü, 2012 yılında TTNET Hazine ve Risk Yönetimi<br />
Direktörü ve en son olarak da Türk Telekom Grubu Bireysel<br />
İş Birimi Finansal Kontrol Direktörlüğü görevini yürüttü.<br />
1975 İzmit doğumlu olan Meriç evli ve 3 çocuk babasıdır.<br />
Peter Glade Kimdir? SunExpress’teki görevine 1 Mart 2016’da<br />
başlayacak olan Glade, 2004’te Star Alliance Kurumsal Satış<br />
Stratejisi Müdürü olarak çalışmaya başladı. Glade, 2012’de<br />
Pazar Geliştirme ve Satış Direktörü olarak göreve devam ettiği<br />
Star Alliance’tan ayrılarak Avusturya Havayolları’nda Ortaklık<br />
Yönetimi Direktörü olarak çalışmaya başladı. 2012’den bu<br />
yana Avusturya Havayolları’nda Kurumsal Strateji ve Ortaklık<br />
Yönetiminden sorumlu Başkan Yardımcısı olarak görev alan<br />
Glade, 38 yaşında.<br />
Henkel’in Global Yönetim<br />
Kurulu Değişiyor...<br />
Henkel, sözleşmesini 2017<br />
sonrası için yenilememeye<br />
karar veren CEO Kasper<br />
Rorsted’in 30 Nisan 2016<br />
itibarıyla şirketten ayrılacağını<br />
duyurdu. Rorsted, 8<br />
yılı CEO olmak üzere toplam<br />
11 yıl boyunca Henkel<br />
Yönetim Kurulunda görev<br />
yaptı. Yerine 1 Mayıs 2016<br />
tarihinden itibaren görev almak üzere Hans Van Bylen<br />
atandı. Van Bylen’ın Henkel’deki başarılı kariyeri 1984<br />
yılında başladı ve kendisi 2005 yılından beri Beauty<br />
Care iş biriminden sorumlu Yönetim Kurulu üyesi olarak<br />
görev yapıyor. Baharda CEO’luğa atanması ile Van<br />
Bylen, Henkel’in bu yılın sonunda duyuracağı yeni stratejisinin<br />
geliştirilmesinden ve bu stratejinin başarılı bir<br />
şekilde yürütülmesinden sorumlu olacak.<br />
6 / <strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong>
Kısa Kısa<br />
Aralık 2015’te AVM Ciro Endeksi yüzde 16,1 arttı...<br />
Alışveriş Merkezleri ve Yatırımcıları<br />
Derneği ile Akademetre<br />
Research tarafından<br />
ortaklaşa oluşturulan AVM<br />
Endeksi’nin Aralık ayı sonuçları<br />
ve 2015 yılı değerlendirmesi<br />
açıklandı. Her ay<br />
düzenli olarak yayınlanan verilere<br />
göre ciro endeksi 2015<br />
Aralık ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 16,1<br />
yükselerek 224 puana ulaştı.<br />
AVM endeksi 2015 sonuçları değerlendirildiğinde ise<br />
endeksin 2014 yılına oranla yüzde 13,8’lik bir artışla 182<br />
puana ulaştığı görülmüştür.<br />
AVM’lerdeki kiralanabilir alan (m2) başına düşen cirolar<br />
Aralık 2015’te bir önceki yılın aynı ayına göre 31 puan<br />
arttı ve verimlilik 853 TL’ye ulaştı. Verimlilik, İstanbul’da<br />
998 TL, Anadolu’da 756 TL olarak gerçekleşmiştir.<br />
AVM’lerdeki kiralanabilir alan (m2) verimliliği 2015<br />
yılında 705 TL olarak gerçekleşmiştir. Bu oran 2014 yılı<br />
ile karşılaştırıldığında 2015 yılında m2 verimliliğinde yüzde<br />
14,5’lik bir artış kaydedildiğini göstermektedir.<br />
AVM ziyaret sayısı 2014 yılı ile karşılaştırıldığında 2015<br />
yılında yüzde 4 oranında artarak 104 puana ulaşmıştır.<br />
AVM Endeksi Aralık ayı sonuçlarını ve 2015 yılı<br />
değerlendirmelerini paylaşan AYD Başkanı Hulusi Belgü<br />
“AVM endeksi Aralık 2015 döneminde bir önceki yılın aynı<br />
dönemi ile karşılaştırıldığında yüzde 16,1 oranında arttı.<br />
Yıllık bazda endeks artışı ise yüzde 13,8 oldu. 2015 yılı<br />
bizi şaşırtan bir yıl oldu. Endeks ilk kez 2015 yılında her<br />
ay artış gösterdi. Metre kare verimliliği ve kategori bazlı<br />
cirolara baktığımızda da yükselişin sürdüğünü gördük.<br />
Aralık ayında İstanbul 998 TL’lik metre kare verimliliği ile<br />
endeksi yayınlamaya başladığımız 2010 yılı başından beri<br />
ulaştığı en yüksek rakamla rekor kırdı. Tüm verileri bir bütün<br />
olarak düşündüğümüzde her kalemde yaşanan artış<br />
alışveriş merkezlerinin perakende gayrimenkul ve organize<br />
perakende sektörünün gelişimindeki katkısını daha<br />
net görüyoruz.” dedi.<br />
LG, dördüncü çeyrek dönem sonuçlarını açıkladı...<br />
LG Electronics,<br />
2015 yılına ait<br />
işletme karının<br />
2014’ün aynı dönemine<br />
oranla<br />
yüzde 27’lik bir<br />
artışla 301,38 milyon<br />
dolara ulaştığını açıkladı. Bu artışta Beyaz eşya ve ev<br />
eğlence ürünlerinin büyük katkısı oldu. LG Beyaz Eşya ve<br />
İklimlendirme Çözümleri Bölümü son çeyrek dönem için<br />
açıkladığı 185,49 milyon dolarlık işletme geliri ile 2015 yılı<br />
için bu alanda yüzde 57’lik bir artış yakaladığını belirtti.<br />
2015’in dördüncü çeyreğinde LG’nin tüm iş birimlerindeki<br />
satışlar ise bir önceki döneme göre yüzde 3.8’lik artışla<br />
12.57 milyar dolar olarak sonuçlandı. Piyasadaki rekabetçi<br />
yapı ve kur farkları nedeniyle 2014’ün yıllık gelir rakamlarına<br />
göre yüzde 4,7’lik bir azalma görüldü.<br />
2015 yılı, LG’nin birçok farklı alanda endüstri lideri ürünlerini<br />
tanıttığı bir dönem olmasına karşın oldukça rekabetçi<br />
bir yıl oldu. Tüm yılın işletme geliri 1,03 milyar dolar olarak<br />
açıklandı. Bir önceki yıl 50.98 milyar dolar olan tüm yıl ge-<br />
lirleri, TV alanında yavaş bir tempoyla artan ve akıllı telefonlarda<br />
yumuşak bir artışla kendini gösteren küresel<br />
pazar taleplerinin bir sonucu olarak 2015’te 48,8 milyar<br />
dolar olarak gerçekleşti.<br />
LG Ev Eğlence Bölümü 2015 yılı dördüncü çeyrek dönemine<br />
yönelik toplamda 94.3 milyon dolarlık işletme geliri<br />
açıkladı. Dördüncü çeyrek gelirleri ise OLED ve UHD<br />
TV satışlarındaki yüzde 11’lik artışla birlikte 4,09 milyar<br />
dolar olarak gerçekleşti. CES 2016’da kullanıcılardan<br />
gelen olumlu tepkilerle birlikte, LG 2016 yılında yeni LG<br />
OLED TV’ler ve LG Super 4K Ultra HD TV’lerin yüksek<br />
satış rakamları yakalayacağını ön görüyor. LG bu dönemde<br />
TV pazarındaki pazarlama girişimlerini daha da<br />
ileriye taşıyarak Ridley ve Jake Scott ile gerçekleştirdiği<br />
ortaklık çerçevesinde şirketin ilk Super Bowl reklam filmini<br />
hazırlayarak kullanıcıların beğenisine sundu.<br />
LG- General Motors’un Chevrolet Bolt elektrikli aracında<br />
yaptıkları işbirliğinin ne çıkmasıyla birlikte akıllı araç ve<br />
elektrikli araç bileşenleri pazarının 2016 yılında daha da<br />
büyüyeceğini ön gören LG bu alanda yeni iş ortaklıkları<br />
gerçekleştirmeyi hedefliyor.<br />
<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong> / 7
Teknoloji<br />
İnşaat maketleri 3D yazıcıyla basılacak...<br />
Son yılların en büyük buluşlarından olan 3D yazıcılar, dünya<br />
genelinde inşaat sektörüne sağladığı kolaylıklarla dikkati<br />
çekiyor. Özellikle oldukça zahmet gerektiren maket yapımlarında<br />
kullanılmaya başlanılan 3D yazıcılar sayesinde 10<br />
katlı binaların 10 saatte basılması artık hayal değil.<br />
Kullanımı hızla yaygınlaşan 3D yazıcılar parça üretiminde<br />
devrim yapmaya devam ediyor. Başta savunma ve sanayi<br />
olmak üzere pek çok sahada parça üretmek amacıyla kullanılan<br />
3 boyutlu yazıcılar makine sanayinde de kullanılmaya<br />
başlandı. Kullanıldığı alanlarda üretim maliyetlerini yarı yarıya<br />
düşüren 3D yazıcılar, yakın dönemde hayatın her alanında<br />
kullanılmaya başlanacak.<br />
Yerli 3D yazıcıyı muadillerinden çok daha uygun fiyatlarla<br />
üreten ve satan EMESYS firmasının Genel Müdür Hakan<br />
Ertan, ABD, Çin, Avustralya gibi ülkelerden sonra Türkiye’nin<br />
de yakın zaman içerisinde inşaat sektöründe 3D yazıcılarla<br />
fark yaratacağını kaydetti. Yut dışında 3D yazıcı ile bina yapıldığını<br />
hatırlatan Hakan Ertan, “Türkiye henüz bu aşamada<br />
değil. Gelecekte inşaat maketlerini yapma hızında inşaatları<br />
da yapacağız” dedi.<br />
3D yazıcıların inşaat sektörüne hem zamandan, hem nakitten<br />
kazandıracağının altını çizen Ertan, “Türkiye, 3D yazıcı<br />
teknolojisine henüz birkaç yıldır aşina. Dolayısıyla şu an için<br />
3D yazıcılarla binalar yapılması biraz uzak bir ihtimal. Ancak<br />
en azından bu teknolojiyi kullanarak inşaat maketlerinin<br />
yapım aşamalarındaki süre kısaltılabilir ve çok daha nitelikli<br />
işler ortaya konabilir” şeklinde konuştu.<br />
Dell Inspiron 13 7000 serisi 2’si 1 arada...<br />
Dell, yaptığı açıklama ile yenilenen Inspiron 13 7000<br />
serisi 2’si 1 arada modellerinin Türkiye’deki kullanıcılarla<br />
buluştuğunu duyurdu. 360 derece dönebilen ekranıyla<br />
birçok farklı kullanım seçeneği sunan şık dizüstü bilgisayar,<br />
13,3 inç ekranıyla ideal taşıma ve kullanım imkanı veriyor.<br />
Windows 10 deneyimini en iyi performansla sunan Inspiron<br />
13 7000 serisi, gücünü 6. nesil Intel Core işlemciden alıyor.<br />
Uzun süreli pil ömrü, hızlı tepkime süresi, gelişmiş performans<br />
sunan 2’si 1 arada dizüstü bilgisayar, 6 saate kadar<br />
çalışma fırsatı sunuyor. Kolaylıkla dizüstü bilgisayar ve<br />
tablet arasında geçiş yapan cihaz, dahili stylus kalemiyle<br />
kullanıcıların, kolaylıkla notlar almasını, fotoğraflar üzerinde<br />
oynamasın olanak tanıyarak tüm yaratıcı çalışmalara ilham<br />
veriyor.<br />
Üzerinde bulunan USB 3.0 yuvası ve SD kart okuyucusuyla<br />
kolay bağlantı imkanı tanıyan Inspiron 13 7000 serisi,<br />
HDMI çıkışı sayesinde çokça yaygınlaşan HDMI kablo<br />
bağlantılarıyla TV ya da geniş ekranlı monitör bağlantısını<br />
kolaylaştırıyor.<br />
Inspiron 13 7000 serisi 2’si 1 arada dizüstü bilgisayar 2099<br />
TL’den başlayan fiyatlarla Türkiye’de satışa sunuldu.<br />
10 / <strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong>
Teknoloji<br />
Sevgilinizi kablolardan kurtarın…<br />
mayan akıllı telefonların bataryalarını doldurmak ve kablolarla<br />
savaşı bitirmek için zarif tasarımıyla<br />
VARTA Kablosuz Şarj Aleti sevgililer gününde<br />
ne hediye alacağını düşünenlere<br />
farklı ve işlevsel bir seçenek sunuyor.<br />
Qi sertifikalı, en iyi kullanıcı uygunluğu<br />
onayı, her yönde 2 cm yerleşim toleransı<br />
özellikleri ile VARTA Kablosuz Şarj Aleti<br />
sayesinde bu sevgililer gününde de<br />
VARTA Kablosuz Şarj Aleti ile Teknoloji Seven Aşıklara, Sevgililer<br />
Gününde Farklı, Şık Ve Zarif Seçenek<br />
sevdikleriniz ile<br />
Sevgililerin ve akıllı telefon kullanıcılarının en büyük sorunları<br />
iletişiminiz hiç<br />
çabuk biten akıllı telefon şarjlarıdır. Telefon ile birlikte ta-<br />
kesilmeyecek.<br />
şınması zorunlu hale gelen şarj cihazlarına VARTAKablosuz VARTA Kablosuz<br />
Şarj Aleti şık ve pratik bir çözüm sunuyor.<br />
Son dönemlerde prizlerden ayrılmayan, tüm günü kablolarla Şarj Aleti<br />
Fiyatı: 159,90TL<br />
geçen teknoloji severler için geliştirilen kablosuz şarj aletlerine<br />
bir alternatifte VARTA’dan geliyor. Bir günü bile kurtar-<br />
Sevgilinize Curl Revolution...<br />
Saç bakımı ve şekillendirmede kullanıcılarına profesyonel<br />
sonuçlar sunan Remington, Sevgililer Günü’nde hediye<br />
arayışında olan aşıklara işlevsel seçenekler sunuyor. RemingtonCurlRevolution<br />
sayesinde sevgiliniz mükemmel buklelere<br />
en kolay şekilde kavuşacak.<br />
14 Şubat Sevgililer Günü yaklaşırken sevgililerin hediye<br />
arayışları da beraberinde geliyor. 2016 saç trendleri arasında<br />
üst sıralarda gösterilen bohem saçlar ve doğal dalgalar elde<br />
etmek için RemingtonCurlRevolution mükemmel seçenek.<br />
Güzellik merkezlerine ayırdığınız vakti bu Sevgililer<br />
Günü’nde kendinize ayırın.<br />
Anında bukle teknolojisi ile muhteşem şerit bukleler yaratan<br />
Remington Curl Revolution besleyici ve döner tambur sayesinde<br />
saçları zarar vermeden şekillendiriyor. 230 derece yüksek<br />
ısıya 15 saniye kadar kısa sürede ulaşan Curl Revolutionk<br />
olay kullanımı ile hayatınızı kolaylaştırarak saç tasarım<br />
merkezlerine daha az uğramanızı sağlayacak.<br />
Remington CI606 CurlRevolution Satış Fiyatı: 199,00 TL<br />
<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong> / 11
Medya Dünyası<br />
Görev değişiklikleri...<br />
Yazılı Basında Görev Değişiklikleri<br />
• 10 yıl süreyle görev yaptığı Milliyet’ten bir süre önce<br />
ayrılan tecrübeli yazar Uğur Meleke’nin yeni adresi Hürriyet<br />
gazetesi oldu.<br />
• 26 yıldır Sabah gazetesinin ön sayfasında yayınlanan<br />
Bizimcity ve Sizinkiler bant karikatürlerini çizen Salih<br />
Memecan’la gazetenin yolları ayrıldı.<br />
• Yeni Yüzyıl Gazetesi Genel Yayın Yönetmenliği görevine<br />
Sabah, Vatan ve Milliyet Gazetelerinde yöneticilik<br />
görevlerinde bulunan deneyimli gazeteci Atilla Güner<br />
getirildi.<br />
• Doğuş Yayın Grubu’nda Genel Müdür Yardımcılığı görevini<br />
yürüten Görkem Yaşayan, görevinden istifa etti.<br />
• Alem dergisinin Genel Yayın Yönetmeni Melis Aygen<br />
görevinden ayrıldı.<br />
• Gazeteci ve Yazar Mehmet Altan, Özgür Düşünce gazetesi<br />
ile anlaştı.<br />
• Taraf gazetesindeki köşe yazan ve ‘Sivilay Abla’ olarak<br />
bilinen Dr. Sivilay Genç, Nokta dergisinde okuyucuyla<br />
buluşacak.<br />
• Gazeteci Türey Köse, Cumhuriyet<br />
gazetesi ile yollarını ayırdı.<br />
•Habertürk’te köşe yazarlığı yapan<br />
Fehmi Koru görevinden ayrıldı.<br />
• Ferhan İstanbullu, tasarım, moda,<br />
kent ve yaşam konularındaki yazıları<br />
ile her cuma Radikal’de yer alacak.<br />
• Dünya Gazetesi yazarı, Dünya Kitap<br />
ve Dünya Ehlikeyf dergilerinin Yazı İşleri<br />
MüdürüFeyzanErsinan Top gazetedeki<br />
görevinden ayrıldı.<br />
• Gazeteci İsmail Saymaz Kafa dergisinden ayrılarak<br />
Bavul dergisinin yazar kadrosuna geçti.<br />
• 2014 yılından itibaren Akşam gazetesinde köşe yazarlığı<br />
yapan Gülay Göktürkgörevinden ayrıldı.<br />
• Rückert ödüllü yazar Sema Kaygusuz Şubat 2016’dan<br />
itibaren Kafa dergisinde yazmaya başlayacak.<br />
• Akşam Gazetesinde 10 yıl boyunca “Çalışma Hayatı”<br />
ile “Sosyal Güvenlik” köşesini yazan Ali Tezel Yeni Yüzyıl<br />
Gazetesi ile anlaştı.<br />
• Işık Şimşek L’Officiel dergisinin Genel Yayın Yönetmeni<br />
görevine atandı.<br />
• Hürriyet Spor Müdürü Mehmet Arslan,Türkiye Spor Yazarları<br />
Derneği (TSYD) üyeliğinden istifa etti.<br />
Görsel Basında Görev Değişiklikleri<br />
• Habertürk TV’de bir atama gerçekleşti. Habertürk haber<br />
müdür yardımcısı Fikret Bulut, fiilen yaptığı Haber<br />
Müdürlüğü görevine atandı.<br />
• Uzun yıllar NTV’de haberleri sunan ve kanalın en tanınmış<br />
ekran yüzlerinden biri olanSonay Dikkaya görevinden<br />
ayrıldı.<br />
• 2015’te NTV ile el sıkışarak Erhan Ertürk ile kanalın<br />
öğle kuşağı haberlerini sunan İnci Özkasnak Özbek görevinden<br />
ayrıldı.<br />
• TRT Haber ve Spor Daire Başkanı Nasuhi Güngör ve<br />
TRT Haber ve Spor Daire Başkan Yardımcıları Serhat<br />
Akça ve Tarık Akyıldız görevlerinden alındı.<br />
• Habertürk TV Genel Müdürlüğü’ne Habertürk Televizyonu<br />
Ankara Temsilcisi A. Veyis Ateş atandı.<br />
• Habertürk TV Ankara Temsilciliği görevine Ali Can Türkoğlu<br />
getirildi. Türkoğlu, aynı zamanda Show TV, Bloomberght<br />
TV, HT 7/24 TV’nin Ankara yetki ve sorumluluğunu<br />
da üstlendi.<br />
• Fox TV’de içerikten Sorumlu Genel Yayın Yönetmeni<br />
olarak görev yapan Şebnem Aşkın kanalla yollarını<br />
ayırdı.<br />
• TRT Spor ’da Genel Yayın Yönetmeni Derya Oruçoğlu<br />
ve Haber Müdürü Remzi Yılmaz kanalla yollarını ayırdı.<br />
• TRT FM’de Günaydın Türkiyem adlı programın yapımcılığı<br />
ve sunuculuğunu yapan ünlü radyo sunucusu Cem<br />
Ceminay’ın TRT’deki görevinden ayrıldı.<br />
• TRT Haber İstanbul Müdürlüğü görevine<br />
1 yılı aşkın süredir TRT Spor<br />
İstanbul Müdürlüğü görevini sürdüren<br />
Emin Gökçegözoğlu getirildi.<br />
• TRT Spor’da “Spor Manşet” programı<br />
sunuculuğu görevine Serkan<br />
Yetkin getirildi.<br />
• TRT Spor’da 2 Mart 2015 tarihinden<br />
bu yana “Spor Manşet” programını<br />
sunan Bülent Tuncay kanaldaki<br />
görevinden ayrıldı.<br />
Medya Dünyasından Diğer Haberler<br />
• Dünya Yaşlılık Derneği ve Dünya Markalar Derneğince<br />
Sosyal Sorumluluk Projelerine katkılarından dolayı Anadolu<br />
Ajansı (AA) ‘ya “Umut Çınarı Sosyal Sorumluluk<br />
Özel” ödülü verildi.<br />
• Radyo ve Televizyon Gazetecileri Derneği’nin her yıl<br />
düzenlediği “Medya Oscarları Ödülleri” açıklandı. En İyi<br />
Radyo NTV Radyo seçilirken En İyi Bölge Radyosu TRT<br />
Diyarbakır Radyosu seçildi. Diğer yandan En İyi Spor<br />
Programı Beyaz Futbol ile Beyaz TV seçilirken Jüri özel<br />
ödüllerinde en iyi yerel TV Kanal Urfa seçildi.<br />
• 23. Troya Kültür-Sanat Ödüllerinde şiir dalında ki ödül<br />
Birgün Gazetesi yazarı Refik Durbaş’a verildi.<br />
• D Smart, Hollywood’un başarılı stüdyolarından Twentieth<br />
Century FoxTelevision Distribution ile el sıkıştı. İşbirliği<br />
kapsamında İddialı yapımları D-Smart aboneleriyle<br />
buluşuyor.<br />
• Türkiye Gazeteciler Cemiyeti tarafından düzenlenen<br />
“Türkiye Gazetecilik Başarı Ödülleri” ne başvurular başladı.<br />
12 / <strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong>
Medya Dünyası<br />
<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong> / 13
Röportaj<br />
Dikiş Diken Bilgis<br />
Singer Türkiye<br />
Genel Müdürü<br />
Sinem Kınran Parlak<br />
Isaac MerrittSinger; eşinin dikiş uğraşına<br />
ve onun üzerinde oluşan yüke çözüm bularak<br />
onu bu dertten kurtarmak için 1850’de buluşlar dünyasına<br />
müthiş bir icat ekler ve dikiş makinasını icat eder.<br />
12 Ağustos 1851 yılında da bu icadı için patent alan<br />
Singer, sadece karısının değil, bu makinayı satın<br />
alabilecek herkesin yükünü azaltmış olur.<br />
Röportaj Elvin Ekşioğlu / elvineksioglu@gmail.com<br />
- Bize kendinizden biraz bahsedebilir<br />
misiniz?<br />
24.03.1978 – İstanbul doğumluyum.<br />
Lise eğitimini Kültür Koleji’nde, lisans<br />
eğitimini İstanbul Üniversitesi Mikrobiyoloji<br />
Bölümü’nde, MBA eğitimini ise<br />
Işık Üniversitesi’nde tamamladım. 2004<br />
yılından beri, Singer Dikiş Makinaları<br />
Türkiye bünyesinde sırasıyla Ürün<br />
Müdürü, Pazarlama ve Satış Müdürü<br />
bilecek herkesin yükünü azaltmış olur.<br />
Aslında temelinde aşk olan bir icattır<br />
dikiş makinası ve 165 yıldır hayatımızın<br />
belki de en katma değer sağlayan olmazsa<br />
olmazlarındandır.<br />
1850 yılında Isaac MerrittSinger, ilk düz<br />
dikiş makinasını Boston’da; mütevazi<br />
bir atölyede, 40 dolar borçlanarak ürettir,<br />
ilk dikiş makinasına Standard 1 adını<br />
verir.<br />
olarak görev yaptım. 2012 yılından bu 1851’de Isaac MerrittSinger, New<br />
yana da Singer Dikiş Makinaları Türkiye<br />
Genel Müdürü olarak görevime<br />
devam etmekteyim. Evli ve bir çocuk<br />
annesiyim.<br />
- Singer’in marka hikayesi hakkında<br />
biraz bilgi verir misiniz?<br />
Isaac MerrittSinger; eşinin dikiş uğraşına<br />
ve onun üzerinde oluşan yüke çözüm<br />
bularak onu bu dertten kurtarmak<br />
için 1850’de buluşlar dünyasına müthiş<br />
bir icat ekler ve dikiş makinasını icat<br />
eder. 12 Ağustos 1851 yılında da bu<br />
icadı için patent alan Singer, sadece<br />
karısının değil, bu makinayı satın ala-<br />
York’lu avukat Edward B. Clark ile birlikte<br />
I.M. Singer & Company’i kurar.<br />
1853’te Singer fabrikası New York’a<br />
taşınır, şirket, isim değişikliğine giderek<br />
“Singer Manufacturing Company” olur<br />
ve ilk üretilen makinalar 100 dolara satılmaya<br />
başlar.<br />
1850’lerde ABD’den sonra Avrupa’da<br />
da üretime başlayan Singer, ilk çok<br />
uluslu /global şirket olur. 1867 yılında<br />
Singer dikiş makinaları İskoçya,<br />
Glasgow’da da üretilmeye başlanır ve<br />
Dünyadaki ilk denizaşırı firma unvanına<br />
sahip olur. 1904 yılında ise Türkiye’de-<br />
14 / <strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong>
ayarlar...
Röportaj<br />
(TouchTronic 2001), ilk bilgisayarlı dikiş<br />
makinasını, Game Boy teknolojisi ile<br />
çalışan ilk dikiş makinasını (Izek) üreten<br />
firma olur.<br />
Singer dikiş makinasının küçük bir atölyede<br />
başlayan serüveni, bugün ileri<br />
teknolojiyle donatılmış; “Dikiş Diken<br />
Bilgisayarlara” dönüşmüş durumda.<br />
- Singer’ın 2016 Türkiye hedefleri<br />
nelerdir?<br />
Yıllık planlamalara özen gösteren ve<br />
uygulanması konusunda hassasiyet<br />
gösteren bir yapımız var. Satış ve pazarlama<br />
her daim listemizin ilk sırasında.<br />
Bunlara ilaveten pazarlamanın<br />
Singer dikiş makinasını<br />
küçük bir atölyede<br />
başlayan serüveni,<br />
bugün<br />
ileri teknolojiyle donatılmış;<br />
“Dikiş Diken Bilgisayarlara”<br />
dönüşmüş durumda…<br />
ki serüveni başlar ve Singer, Türkiye’deki<br />
ilk bayisini İstiklal Caddesi’nde<br />
açar. Böylece; Türkiye’de bayilik açan<br />
ve fatura kesen ilk yabancı şirket olur.<br />
”Doğrudan pazarlama” yöntemini kullanan<br />
ilk firma olmakla birlikte, Türkiye’de<br />
satıcılar yıllarca Singer dikiş makinalarının<br />
nasıl kullanılacağını göstermek<br />
ve anlatmakla görevli öğretmenler ve<br />
teknisyenlerle dağ köylerine kadar gidip<br />
makine eğitimi verirler ki bu uygulamamız<br />
hali hazırda Türkiye’de hizmet<br />
verdiğimiz 111’inci yılımızda da devam<br />
etmekte.<br />
Singer, tüketicinin nabzını tutarak taleplere<br />
uygun ürün tasarlayan; dünyadaki<br />
ilk elektrikli dikiş makinasını, ilk elektrikli<br />
süpürgeyi, ilk hafızalı dikiş makinasını<br />
ve satışın yeni Dünya oyuncusu dijital<br />
üzerinde yoğun çalışmalar ve projeler<br />
yürütüyoruz. E-ticaret ve sosyal medya<br />
3 yıldır gündemimizdeki en önemli konulardan<br />
biri. Bu yılda geçtiğimiz 2 yılda<br />
olduğu gibi dijital üzerinde yoğun çalışmalar<br />
bizi bekliyor olacak. Hem sosyal<br />
medya hemde e-ticaret hakkında.<br />
Offline’daki kurgularımız ise online ile<br />
entegre olacak şekilde ilerlerken, Kız<br />
Meslek Liseleri, özel kurs merkezleri,<br />
Halk Eğitimi Merkezleri ve belediye<br />
kursları ile yürüttüğümüz çalışmalar<br />
üzerine odaklanıyor olacak.<br />
- Bulunduğunuz sektörlerde tüketici<br />
güveni ve sadakatini sürdürülebilir<br />
bir şekilde sağlayabilmek için nelere<br />
önem gösteriyorsunuz?<br />
Singer, müşterisi tarafından çok sevilen<br />
ve adına gönül bağı beslenen anılarla<br />
dolu bir marka.Herkesin Singer’le ilgili<br />
16 / <strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong>
Röportaj<br />
en az bir anısı veya hikayesi vardır. Biz<br />
bu bilinci sadakat bağlamında çok hassas<br />
bir şekilde yönetmeye çalışıyoruz.<br />
Sadakat ve güven bir markanın müşteri<br />
ile arasındaki en kıymetli 2 unsur<br />
ve bizde tabi ki bu iki konuyu çok fazla<br />
önemsiyoruz.<br />
Bu bağlamda müşterilerimizi anlamaya<br />
ve onlar için ihtiyaç olabilecek şeyleri<br />
önceden düşünerek uygulamaya<br />
koymaya çalışıyoruz.Bu sebeple 2014<br />
yılında tüm sitemizi güncelleyerek onlarla<br />
aramızdaki mesafeyi en aza indirmek<br />
için online satışa başladık.Harici<br />
olarak 2012 yılında hayata geçirdiğimiz<br />
Singerport-Servis Kurulum Sitemizde<br />
bu bağlamda müşterilerimizin ihtiyaçlarına<br />
direk hizmet eden bir başka projemiz.Bu<br />
proje kapsamında satın alınmış<br />
olan Singermarkalı makinalarımızın<br />
evde basit kurulum ve eğitim hizmetleri<br />
servislerimiz tarafından sağlanıyor.<br />
Yani tıpkı bir buzdolabı aldığınızda<br />
Makinalarımızın<br />
içinden makinanın<br />
A’dan Z’ye<br />
kullanımına ilişkin ve basit<br />
dikiş tamiratlarının<br />
nasıl yapılacağını<br />
gösteren<br />
dvdler çıkıyor.<br />
servisinin sağladığı hizmeti bizde dikiş<br />
makinası için daha kapsamlı halde ücretsiz<br />
olarak sağlıyoruz.<br />
3.olarak kullanım dvd’lerimiz, makine<br />
kullanımını kolaylaştırmak için müşterilerimize<br />
uzun yıllardır sağladığımız bir<br />
hizmet. Makinalarımızın içinden makinanın<br />
A’dan Z’ye kullanımına ilişkin ve<br />
basit dikiş tamiratlarının nasıl yapılacağını<br />
gösteren dvd’ler çıkıyor. Bu Dvd’yi<br />
kaybeden bir müşterimiz olursa,<br />
singer.com.tr’ye ücretsiz üye olarak buradan<br />
da tekrar tekrar izlemeleri mümkün.<br />
Yani temelinde yapmaya çalıştığımız<br />
şey, makine satmaktan ibaret değil.<br />
Sonrasında bu sadakati ve güveni yaratmak<br />
için sağladığımız birçok ücretsiz<br />
hizmet ve içerik var. Bizim için müşterilerimizle<br />
aramızdaki sadakat ve güven<br />
duygusu makine alınana kadar değil<br />
asıl makine alındıktan sonra başlıyor.<br />
Bizde bu sebeple hizmete ve müşterilerimizin<br />
hayatına kattığımız katma değere<br />
yatırım yapmayı tercih ediyoruz.<br />
- Son olarak tüketicilere vereceğiniz<br />
tüyolar var mı?<br />
Kesinlikle sosyal medya sayfalarımızı<br />
takip etmelerini isteyebiliriz, sürpriz birçok<br />
çalışmamız çok yakında tüm kanallarımızdan<br />
yayında olacak. Çok güzel<br />
içerikler, videolar ve birçok çalışma ile<br />
karşılarında olacağız.<br />
<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong> / 17
Köşe<br />
Nurgül Eryıldır Günay / nurguleryildir@gmail.com<br />
(<br />
kelebeğin<br />
fırtınası)<br />
Hayaller ve kabuslar: 14 Şubat...<br />
Şubat ayı geldi. Kadınlar için heyecanlı, erkekler için<br />
kabus olan 14 Şubat tarihine adım adım yaklaşıyoruz.<br />
Biz kadınlar onca derdi bir yana bırakıp o günkü olası<br />
sürprizler için bütün gün heyecan yapıyoruz. ''Acaba<br />
ne hediye alacak? Gelirken çiçek alacak mı?, Akşam<br />
yemeğe gidecek miyiz? Ne giysem acaba? Kafada<br />
deli sorular :) Bütün gün bu kadar çok beklenti olunca<br />
da akşam genelde fiyaskoyla sonuçlanıyor tabi. Biz<br />
en ince ayrıntıya kadar hayaller kurup, zihnimizde<br />
kusursuz bir akşam kurgularken bunların pek çoğu<br />
gerçek hayatta karşılığını bulmuyor. Kızlar benden size<br />
tavsiye, takvimlerinizden ve daha da önemlisi zihninizden<br />
14 Şubat'ı silin! Hayal kurmayın, beklentiye girmeyin.<br />
Hepimiz şu gerçeği biliyoruz, erkekler asla kadınlar kadar<br />
komplike düşünemiyor. Sürprizler, hediyeler, plan program<br />
kurgusu onlara biraz karmaşık geliyor. Hatta bir adım daha<br />
ileri gidip diyebilirim ki, bu kadar reklam bombardımanı<br />
olmasa çoğu 14 Şubat'ı hatırlamaz bile :) O nedenle siz<br />
de Sevgililer Günü'nü sıradan bir gün gibi kabul edin.<br />
Göreceksiniz ki eşiniz ya da sevgilinizin en küçük sürprizi<br />
bile sizi çok şaşırtacak ve mutlu edecek. Ne kadar az<br />
beklenti, o kadar çok mutluluk :)<br />
Sevgililer günü yaklaşırken Eti çikolata biraz da kırık kalpli<br />
genç kızları hedef alıp yepyeni bir reklam filmi hazırlamış.<br />
Serdar Ortaç'ın hit şarkılarından oluşan reklamda<br />
sevgilisinden ayrılmış depresyondaki kızlar, giymiş<br />
pijamaları, mutsuz, ağlayan gözlerle bize bakıyor. Serdar<br />
Ortaç kendi tarzıyla 5 adımda depresyondan çıkma yolunu<br />
anlatıyor. Fikir güzel, şarkılar güzel, ama prodüksiyon<br />
için aynı şeyi söylemek zor. O taht ne öyle Allah aşkına.<br />
Görkemli desen değil, basit desen değil. Arada derede<br />
tuhaf bir şey olmuş. Çok görkemli bir taht yapılmak<br />
istenmiş de yarım kalmış gibi. Arka fon desen bomboş<br />
bir karanlık. Kızlar yerlere saçılmış. Galiba paranın çoğu<br />
Serdar Ortaç'a harcanmış, dekor, kızların kılık kıyafeti,<br />
yatak, yorgan için bütçe kalmamış. Bir de 4. adımda millet<br />
çikolatayı kağıdıyla yemeye çalışıyor gibi görünüyor.<br />
İlla markayı gözümüze sokacaksınız, Eti çikolata yiyin<br />
diyeceksiniz tamam da, bunun için kızlara, Serdar'a<br />
kağıdıyla yedirmenize gerek yoktu :)<br />
Bolulu Hasan usta reklamlarını kaç zamandır yazmak<br />
istiyorum, kısmet bugüneymiş. Çok kısa olmasına rağmen<br />
söyleyeceklerini çok güzel anlatan, mesajı çok iyi veren<br />
bir reklam olmuş. Bolulu Hasan Usta'nın sunduğu sütlaç<br />
başlıyor, Bolulu Hasan Usta'nın sunduğu sütlaç bitti. O çok<br />
kısacık saniyelerde ''olsa da yesek'' hissini uyandırmayı<br />
başarmışlar. Tebrikler. Demek ki neymiş, bütün parayı<br />
ünlüye harcamadan da güzel bir iş ortaya çıkarmak<br />
mümkünmüş. Tabi bu söylediklerim işin artistik yönüyle<br />
ilgili. Reklamın satışa etkisi nasıl olacak bilmiyorum.<br />
BHS bu reklamlar sonunda satışlarını artırdı mı acaba?<br />
Sek Süt'ün ''iyilikle beslen'' reklam filmi çok hoş olmuş.<br />
Eski Yumurcak filmlerindeki çocuk karakterleri hatırlatan<br />
sahneler sevimli mi sevimli. En beğendim kısmı reklamın<br />
sonunda şişenin yanındaki sütten kanatlar oluşması. Bu<br />
fikre bayıldım.<br />
Tatlı tatlı giderken araya baharatlı bir reklam alalım da<br />
şekerimiz çıkmasın :)<br />
Yerli cips markamız, Chips Master sahneye çıktı. ''Yiyen<br />
bilir, dünyan değişir'' reklam filmleriyle ekranlarda boy<br />
gösteren Chips Master Doğuş Çay'ın yeni patates cipsi.<br />
Bu ismi çok mu aradılar acaba! Söylerken insanın dili<br />
dolanıyor, zorlanıyor. C'ler S'ler arasında debeleniyor insan<br />
:) Adı zor, reklam filmi de Yudum ayçiçek yağı gibi olunca<br />
bakkaldan istemek de imkansız gibi. Bu memlekette ben<br />
bildim bile Yudum reklamında insanlar havaya yükselir,<br />
uçar. Bir markayla bu kadar özdeşleşmiş bir eylem varken,<br />
siz ne diye insanları uçurmayı seçtiniz anlamadım. Yersen<br />
dünyan değişir diye vaad ediyorsun, ama paket ters<br />
dönüyor başka da birşey olmuyor. Ben henüz yemedim,<br />
dünyam değişecek mi bilmiyorum :) Ama yiyenlerin çoğu<br />
çok tuzlu olduğunu söylüyor. Dünyan değişir derken,<br />
insanları yüksek tansiyondan öbür dünyaya göndermekten<br />
bahsetmiyorlardır umarım :)<br />
Bu sayıdaki yazım başta sevgili eşim Yener'ciğim için. İyi ki<br />
doğmuş, iyi ki sevgiliyiz :) Sonra da ailemizin tatlı boncuğu<br />
Ömer'im, aramıza katılmasını heyecanla beklediğimiz<br />
Ela bebeğimiz ve tatlı Günce'm için. Hepsinin ömrü uzun,<br />
sağlığı yerinde olsun inşallah. Büyüyünce iyi kalpli, mutlu<br />
insanlar olsunlar. Ve bugünlerde çok fazla aklıma gelen<br />
sevgili dostum, çocukluk arkadaşım Bülent için. Çok erken<br />
aramızdan ayrıldın, ışıklar içinde uyu,<br />
<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong> / 19
Reklam Dünyası<br />
Doğrudan Pazarlama Ödülleri...<br />
Doğrudan Pazarlama İletişimcileri Derneği’nin 10.yılı olması<br />
sebebiyle 10 yılın en iyileri de ödüllendirildi.<br />
Doğrudan Pazarlama İletişimcileri Derneği (DPİD) tarafından<br />
gerçekleştirilen; ticari etkinliği yüksek, yaratıcı, ölçülebilir<br />
ve sonuç getiren doğrudan pazarlama projelerini ve kampanyalarını<br />
ödüllendiren Doğrudan Pazarlama Ödülleri, , bu<br />
yıl Doğrudan Pazarlama İletişimcileri Derneği’nin 10.yılı olması<br />
sebebiyle 10 yılın en iyileride ödüllendirildi. Türkiye’de<br />
faaliyet gösteren, DPİD üyesi olan veya olmayan doğrudan<br />
pazarlama çatısında hizmet veren dijital ajanslar, etkinlik<br />
ajansları, halkla ilişkiler ajansları, reklam ve medya ajanslarının<br />
başvurduğu DP Ödülleri’nde ana kategorilerin yanı sıra<br />
özel kategoriler de yer aldı. “En Yaratıcı Doğrudan Pazarlama<br />
Uygulaması” ödülü “Pardon bakar mısınız?” projesiyle<br />
Mercedes-Benz’in olurken,“En Cesur Müşteri”özel kategori<br />
ödülü ise; ilkleri denemekte cesur davranan ve gerçekleştirdiği<br />
çalışmaların somut sonuçlarını paylaşarak sektörün<br />
gelişiminde teşvik edici olan Coca Cola’ya verildi.<br />
Doğrudan Pazarlama Ödülleri’nde Etkinlik Pazarlaması, İnteraktif<br />
Pazarlama, Satış Noktasında ve Sahada Pazarlama<br />
ile Veritabanına Dayalı Pazarlama ana kategorilerindeki projeler;<br />
pazarlamanın önemli isimlerinden oluşan jüri tarafından<br />
değerlendirildi.<br />
Doğrudan Pazarlama Ödülleri 2015’de 1.’lik ödülü alan<br />
projeler;<br />
“Sahada Pazarlama Uygulamaları” 1.lik ödülü: Big’nBold<br />
“Albeni Uyum Orkestrası” – Albeni / Ülker<br />
“Entegre Uygulamalar” 1.lik ödülü: BrandExperienceDesigners<br />
“Soğuk Espri” – Coca-Cola<br />
“Entegre İnteraktif Pazarlama Kampanyaları” 1.lik ödülü:<br />
WandaDigital<br />
“Rexona-WhoDoesMore?”– Rexona / Unilever<br />
“En Yaratıcı Doğrudan Pazarlama Uygulaması” 1. ödülü: DirectComm<br />
“Pardon bakar mısınız?” – Mercedes-Benz<br />
“Lansman Aktiviteleri” 1.lik ödülü: Fix-Operation<br />
“Toyota HybridGenius Team” - Toyota<br />
“Roadshow Aktiviteleri” 1.lik ödülü: BrandExperienceDesigners<br />
“Soğuk Espri” – Coca Cola<br />
“Entegre Doğrudan Pazarlama” 1.lik ödülü: DirectComm<br />
“Yılın Otomobili Yılın Sürücüsünü Arıyor” – Peugeot Otomotiv<br />
A.Ş.<br />
“Çekmecede Kalmış İşler” 1.lik ödülü: Lamba Dijital<br />
“Falım’dan stresi anında anlayan uygulama” – Falım /<br />
Mondelēz<br />
“Sadakat Uygulamaları” 1.lik ödülü: Tanı<br />
“Müşterimi çok seviyorum” - Koçtaş<br />
“E-posta Çalışmaları” 1.lik ödülü: Tanı<br />
“”Ford Sevenler El Kaldırsın” - Ford<br />
“Doğrudan Postalama Çalışmaları” 1.lik ödülü: Big’nBold<br />
“Nutella ile masanda sürpriz kahvaltı” – Nutella / Ferrero<br />
“Merchandising (tanzim-teşhir) Uygulamaları” 1.lik ödülü:<br />
BrandExperienceDesigners<br />
“Güzelliğin Her Rengi” – Neva Color<br />
“Satış Noktası İçi Promosyonel Aktiviteler” 1.lik ödülü: BrandExperienceDesigners<br />
“Food Art Fest” – Coca-Cola<br />
“Viral Pazarlama Faaliyetleri” 1.lik ödülü: LeoBurnett İstanbul<br />
“Samsung Duyan Eller” – SamsungElectronics Türkiye<br />
“Sosyal Medya Topluluk Yönetimi” 1.lik ödülü: Project House<br />
“Durex Sosyal Medya Yönetimi “ – Durex<br />
“En iyi Mobil Cihaz Uygulaması” 1.lik ödülü: WandaDigital<br />
“Rexona – WhoDoesMore?” – Rexona / Unilever<br />
“Entegre Etkinlik Pazarlaması” 1.lik ödülü: DirectComm<br />
“KIA Sportage Kaçırıldı” – KIA Türkiye<br />
“Özel Projeler” 1.lik ödülü: BoogyThe Event Company<br />
“Selpak Tuvalete Merhaba Platformu” – İpek Kağıt<br />
“Spor Pazarlaması Aktiviteleri” 1.lik ödülü: Etkinlik Ajans<br />
“Çamlıca Gazozuna Kapışalım” – Çamlıca Gazoz<br />
“Yarışma ve Festivaller” 1.lik ödülü: dsm group<br />
“İstanbul Coffee Festival” – dsm group<br />
“Gerilla Aktiviteleri” 1.lik ödülü: DirectComm<br />
“Pardon bakar mısınız?” – Mercedes-Benz<br />
“Yerel Odaklı Satış Noktası İçi Promosyonel Aktiviteler” 1.lik<br />
ödülü: BrandExperienceDesigners<br />
“Food Art Fest” – Coca-Cola<br />
DP ÖDÜLLERİ 2015’te ödül kazanan tüm projelere ve “10<br />
yılın en iyi”leri listesine aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz;<br />
http://www.dpodulleri.org/<br />
20 / <strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong>
Reklam Dünyası<br />
Manajans’tan UNICEF’e Gönülden Destek...<br />
Yaklaşık 5 yıldır UNICEF Türkiye Milli Komitesine gönüllü<br />
destek veren ManajansJ. Walter Thompson desteğinin karşılığını<br />
özel bir plaketle aldı. UNICEF Türkiye’nin tasarımsal<br />
işlerini üstlenen ve düzenli olarak UNICEF için yeni ve yenilikçi<br />
projeler geliştirenManajansJ. Walter Thompson,UNICEF<br />
Türkiye tarafından ödüllendirildi.<br />
UNICEF, 2010 yılından bu yana projelerine gönüllü olarak<br />
tasarımsal destek sağlayan dünyanın yaşayan en eski<br />
reklam ajanslarından biri olan Manajans’ı verdiği plaketle<br />
ödüllendirdi. UNICEF Türkiye adına ödülü sunanUNICEF<br />
Türkiye GenelMüdürü Sanem BilginErkurtolurken, UNICEF<br />
Türkiye Milli Komitesi Kaynak Sağlama Danışmanı Safter<br />
Taşkent, ManajansJ. Walter Thompson’un desteği ile çok<br />
daha fazla çocuğun hayatında değişiklikler yapılabileceğine<br />
dikkat çekti. Safter ayrıca, UNICEF Türkiye Milli Komitesinin<br />
2016-2020 programı kapsamında sürdürdüğü “Tarım İşçisi<br />
Çocuklar”, ‘Engelli Çocuklar’, ‘Kız Çocuklar’ ve ‘Suriyeli Mülteci<br />
Çocuklar’ için yapacağı çalışmaların Manajans’ın desteğiyle<br />
bağışçılara en iyi şekilde duyurulacağına inandığını<br />
da ekledi.<br />
Sosyal sorumluluk projelerine herhangi bir kurumsal karşılık<br />
beklemeden, dünyanın yaşayan en eski reklam ajansı olmaya<br />
yakışır bir biçimde önem verdiklerini belirten ManajansJ.<br />
Walter Thompson Ajans Başkan Yardımcısı Emir Işık, toplumsal<br />
fayda sağlamak amacıyla var olan kurumlara gönüllü<br />
hizmet vermeyi borç olarak gördüklerini vurguladı. ManajansJ.<br />
Walter Thompsonolarak her yıl gönüllü olarak iş birliğine<br />
girdiklerini dile getiren Işık, “Bu işbirliklerinde proje bazlı<br />
ya da kısa dönemli birlikteliklerden çok uzun yıllara yayılan<br />
fayda odaklı işbirlikleri içerisine girmeye özen gösteriyoruz.<br />
Bu çalışmalar bize kurumları iyi tanıma, gerçekten ihtiyaca<br />
yönelik çözümler sunabilme olanağı sunuyor” dedi.<br />
Yeni LG OLED TV reklamını Ridley Scott çekecek...<br />
LG Electronics yaptığı duyuruyla yayınlayacağı yeni OLED TV<br />
reklamının Ridley Scott’a ait yapımcı şirket RSA Films tarafından<br />
çekileceğini açıkladı. LG’nin geniş çapta beğeni toplayan OLED<br />
TV teknolojisini tanıtacak olan reklam filminin yönetmenliğini ise<br />
ünlü yönetmenin oğlu Jake Scott üstlenecek. LG’nin yeni OLED<br />
TV reklamı markanın agresif pazarlama stratejisinin bir parçası<br />
olarak, LG’nin yeni teknolojiler keşfetme konusundaki tutkusunu<br />
ve OLED TV’nin sadece yeni bir TV modeli değil aynı zamanda<br />
televizyon teknolojisinde yeni bir çağ başlattığına yönelik mesajını<br />
güçlü bir şekilde vurgulayacak.<br />
LG’nin reklam filmi aynı zamanda baba ve oğlun yaratıcılığı ve<br />
uzmanlığını bir araya getiren bir işbirliği olarak karşımıza çıkıyor.<br />
Ridley Scott kısa bir süre önce Marslı (The Martian) filmiyle National<br />
Board of Review’den 2015 En İyi Yönetmen Ödülünü almakla<br />
kalmamış aynı zamanda en iyi film dalında Altın Küre Ödülleri’nde<br />
de aday olmuştu. Aynı zamanda Macintosh için çektiği ‘1984’<br />
isimli Super Bowl reklamı da Forbes tarafından etkinlik için çekilen<br />
tüm zamanların en iyi reklam filmi olarak seçilmişti. Bu alanda<br />
babasından geri kalmayan Jake Scott ise bugüne kadar içlerinde<br />
geçtiğimiz sezonun en çok izleneni olan Budweiser’ın ‘Lost Dog’<br />
isimli reklamı da olmak üzere Super Bowl’a özel altı farklı reklam<br />
filmi çekti. Konuyla ilgili konuşan Ridley Scott şunları söyledi:<br />
“OLED TV’leri ilk gördüğüm zaman inanılmaz görüntü kalitesi<br />
karşısında adeta büyülendim”. Jake Scott ise “1984 reklamı ile izleyicilere<br />
ileride her şeyi değiştirecek teknolojileri tanıtmıştık. LG<br />
OLED TV’lerde de aynı enerjiyi görüyorum” şeklinde konuştu. LG<br />
Electronics Ev Eğlence Sistemleri Kıdemli Başkan Yardımcısı ve<br />
Pazarlama İletişimi Bölümü Yöneticisi Lee Jeong-seok ise konuyla<br />
ilgili şunları söyledi: “OLED TV Super Bowl reklam projesinde<br />
Ridley ve Jake Scott ile çalışma fırsatı bulduğumuz için oldukça<br />
heyecanlıyız. LG olarak önümüze çıkan her fırsatta OLED TV’lerin<br />
sahip olduğu kusursuz siyah ve üstün renklerin sunduğu kusursuz<br />
izleme deneyimini kullanıcılarımıza göstermeye devam edeceğiz”.<br />
Ridley Scott’un çekeceği LG OLED TV reklamı Super Bowl organizasyonu<br />
sonrasında Türkiye’de de yayınlanacak.<br />
<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong> /21
Ordu-Gire
Röportaj<br />
sun Havalimanı...<br />
Karadenizli İşadamları Derneği<br />
(KAİAD) Başkanı<br />
Murat Camadan<br />
Ordu-Giresun Havalimanı 6 ay içinde 200 bin<br />
yolcu sayısına ulaşmıştır. DHMİ verilerine göre 6 aylık<br />
performansıyla ülkemizdeki 55 havalimanı içerinde 36.sıraya,<br />
bölgenin Trabzon ve Samsun’dan sonra<br />
3. Büyük havalimanı konumuna gelmiştir. Günlük toplamda<br />
karşılıklı 14 sefer yapılmaktadır. Bu yıl içerisinde OnurAir’in de<br />
seferlere başlaması beklenmektedir<br />
Röportaj Elvin Ekşioğlu / elvineksioglu@gmail.com<br />
- Geçen mayıs ayında hizmete başlayan<br />
Ordu - Giresun Havalimanı Karadeniz<br />
bölgesine katkılarından bahseder<br />
misiniz?<br />
Avrupa ve Türkiye’nin deniz üzerinde<br />
inşa edilen ilk havalimanı Ordu Giresun<br />
Havalimanı Karadeniz’e yatırım talebini<br />
uçurdu. Bölgeye ulaşımın kolaylaşması<br />
sonrasında yerli yabancı yatırımcılar<br />
bölgede yatırım yapmak için sıraya<br />
girdi. Özellikle turizm alanında yatırım<br />
yapmak isteyenlerin sayısında ciddi artış<br />
var. Araplar fazlasıyla ilgi gösteriyor.<br />
Yerli yatırımcılarımızdan da talep geliyor.<br />
Havalimanının meyvesini toplamaya<br />
başladık.<br />
Avrupa ve Türkiye’nin deniz üzerinde<br />
inşa edilen ilk havalimanı olma özelliği<br />
taşıyan Ordu - Giresun Havalimanı,<br />
Karadeniz ekonomisine büyük katkı<br />
sağladı. Bölgeye ulaşımın kolaylaşması<br />
sonrası yatırımcıların ilgisinin ciddi<br />
şekilde arttı.<br />
Özellikle turizm alanında yatırım yapmak<br />
isteyenlerin ön plana çıktı.<br />
Bu anlamda yaylalarımız yatırımcıların<br />
çok ilgisini çekiyor. Yayla turizminin bölgede<br />
yaygınlaşmasıyla da bu alanlara<br />
yatırım yapmak isteyenlerin sayısı hayli<br />
artmış durumda. 45 Dakikada İstanbul<br />
ve Ankara’dan Ordu’ya ulaşımın mümkün<br />
hale geldi.<br />
Daha önceki yıllarda buralara yatırım<br />
yapmak isteyenlerin en büyük çekinceleri<br />
ulaşımdı. Kimse havalimanı olmadığından<br />
dolayı Ordu’ya ya da Giresun’a<br />
gelmek istemiyordu. Şimdi bir yatırımcı<br />
işadamı günü birlik Ordu ve Giresun’a<br />
gelerek iş görüşmelerini rahatlıkla yapabiliyor.Ordu<br />
- Giresun Havalimanı’nın<br />
meyvelerini toplamaya başladık. Çok<br />
yeni olmasına rağmen yatırımcıların<br />
bölgeye sıksık geldiğini görüyoruz. Bu<br />
ziyaretler önümüzdeki günlerde yatırıma<br />
dönüşecek. Ondan sonra bu yatırımlar<br />
ise bölge halkına istihdam sağlayacak.<br />
- Havalimanı’nın açılışından sonra<br />
bölgedeki gayrimenkuller fiyatları<br />
arttı mı?<br />
Ordu-Giresun Havalimanı’nın açılışından<br />
sonra bölgedeki konut ve<br />
arsa fiyatlarının da birden ikiye katlandı.<br />
“Ordu’nun Gülyalım İlçesi’nde<br />
<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong> /23
Röportaj<br />
Türkiye’nin ve Avrupa’nın ilk deniz üzerine<br />
inşa edilen havalimanı olan Ordu-<br />
Giresun Havalimanı, kentteki arsa ve<br />
konut fiyatlarını ikiye katladı. Geçen<br />
mayıs ayında hizmete giren Ordu-Giresun<br />
Havalimanı kentte gayrimenkul<br />
fiyatlarını tavan yaptırdı. Havalimanı<br />
açılmadan önce Gülyalım ilçesinde 80<br />
bin liraya satılan daireler 160 bin lirayı<br />
geçerken, metrekare fiyatı 100 lira civarında<br />
olan arsa birim satış fiyatı da<br />
300 liraya kadar çıktı. Kent merkezi Altınordu<br />
İlçesi’nde havalimanıaçılmadan<br />
önce 200 metrekare daire 200 bin lira<br />
civarındayken, havalimanı açıldıktan<br />
sonra 400 bin lirayı buldu. 200 liralık<br />
kiralık daire fiyatları da 350-500 lirayayükseldi.<br />
Ordu - Giresun<br />
Havalimanı’nın<br />
meyvelerini toplamaya<br />
başladık.<br />
Havalimanının hizmete girmesiyle gayrimenkul<br />
sektöründeki canlılığın arttığını,<br />
yoğun talep nedeniyle konut yap-<br />
mak için arsa sıkıntısı yaşanıyor.<br />
- Havalimanının eğitime katkısı oldu<br />
mu?<br />
Havaalanın açılması ile Ordu<br />
Üniversitesi’nin hızla büyümesi sağlandı.<br />
Ders ve konferanslar için akademislerin<br />
ulaşımı çok kolaylaştı. Karadeniz<br />
- Akdeniz otoyolu ve Ordu Çevre yolu<br />
çalışmalarının sona yaklaşması da ilerleyen<br />
yıllarda emlak ihtiyacının daha<br />
da artıracağını gösteriyor.<br />
- Ordu-Giresun Havalimanı bölge turizme<br />
etkileri nelerdir ?<br />
Bölgenin turizm açısından da çeşitlendiğini<br />
ve sadece Ordu’ya gelen turist<br />
sayısının birkaç yıl içinde 1 milyonu<br />
bulacağını düşünüyoruz. Turizmimizi<br />
çeşitlendiriyoruz. Karadeniz’de yayla<br />
turizmi, kış turizmi, macera turizmi, eko<br />
turizm, su sporları, sağlık turizmi, av<br />
turizmi gibi alternatif turizm faaliyetlerinin<br />
geliştirilmesi için çalışmalar yapıyoruz.<br />
Son olarak Ordu Valisi Sn. İrfan<br />
Balkanlıoğlu’nun belirli dönemlerde 50<br />
kişilik gruplar halinde değişik Arap ülkelerinden<br />
basın mensuplarını ağırlaması<br />
bölge turizmine katkı sağlıyor. Ve<br />
bu yol Karadenizli İş Adamları Derneği<br />
olarak Turizm sektörünün çok boyutlu<br />
yapısının Ordu halkının yaşam standartlarınıarttıracağını,<br />
yeni iş imkânları<br />
oluşturacağını düşünmekteyiz.<br />
24 / <strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong>
Köşe<br />
Abdullah Ekşioğlu / eksioglu70@gmail.com<br />
(retorik<br />
)<br />
Söylemezsem çatlayacağım...<br />
Türk Telekom'un yeni reklam filmini seyrettim. İki laf<br />
etmezsem içimde kalacak. Bu kadar çok para ancak<br />
bu kadar yanlış harcanabilirmiş. Evet reklam filmi<br />
köklü marka değişiminin gereği olarak bağırıyor.<br />
Büyük paralar harcanarak bu bağırmanın tonu<br />
da oldukça yükseltilmiş. Ama filmin her yerinden<br />
buram buram kalitesizlik, buram buram yetersizlik,<br />
buram buram cehalet akıyor. Filmin yönetmeni kim<br />
diye bakmadım. Açıkcası bu kadar yaratım kabızı<br />
bir yönetmenin kimliğini merak da etmedim. Ben<br />
böyle yaratım kabızı yönetmenlerin reklam filmi<br />
piyasasında yer almasına karşı da değilim. Sonuçta<br />
her yönetmenin kapasitesine uygun iş vardır. Ancak<br />
marka değişimi gibi zor bir işin kabız bir ekibe<br />
emanet edilmesi doğru olmamış. Kısacası Türk<br />
Telekom'un çöpe atacak parası varmış ve bence bu<br />
reklamı yaptırmak yayınlatmak yerine o parayı çöpe<br />
atsaymış ve bunu basına duyursaymış daha başarılı<br />
bir kampanyaya imza atarmış.<br />
Bu arada Türk Telekom kampanyasında tek<br />
çöp olan reklam filmi de değil. Ülkemizin<br />
kurumsallaşamama hastalığı olarak ortaya çıkan<br />
ve müşterinin geçmişte çalıştığı reklam ajansları ile<br />
bağını kesmek güdüsüyle birçok ajans tarafından<br />
desteklenen kurum kimliği, logo değişimi de temel<br />
olarak yanlış olmasının yanı sıra uygulamadaki<br />
başarısızlığıyla da üniversitelerin reklamcılık<br />
bölümlerinde yanlış örnek olarak gösterilmeye layık<br />
bir çalışma olmuş.<br />
Gerçi ajans müşteriyi ikna etmiş, müşteri beğenmiş,<br />
parayı ödemiş, yüzlerce kişi ekmek yemiş<br />
çerçevesinden bakacak olursak ortada bir sorun<br />
yok. Ben sadece kapmanyayı ilk gördüğümde bana<br />
hissettirdiklerini açık yüreklilikle paylaşmak istedim.<br />
Üstelik piyasada çöpe atılan, yetersiz ekiplere<br />
emanet edilen, "enerjisi yüksek" ama bilgi birikimi ve<br />
vizyonu kısır yönetmenlere ala ile vala ile yaptırılan<br />
tek iş de bu değil. Ne diyeyim. Herkes hak ettiğini<br />
alır. Memleketimize hayırlı uğurlu olsun.<br />
<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong> / 27
Kampanyalar<br />
Aşkının tadı damağımda...<br />
BiscolataMood’unyeni reklam filminde Biscolata erkeğinin<br />
Mood’la oynadığı romantik oyun konu ediliyor.<br />
‘Aşkının tadı damağımda’ sloganının ilk kez kullanıldığı<br />
reklam filminin yaratıcı ajansı Rabarba. Prodüksiyon<br />
ajansı olarak Dijital Sanatlar ile çalışılırken, yönetmen<br />
koltuğunda ise Can Ulkayoturuyor.<br />
Kampanya Künyesi<br />
Reklamveren: Şölen<br />
Reklam Ajansı: Rabarba<br />
Reklamveren Yetkilisi: Zeki Bilsel, Hayat Kapukaya,<br />
Ülkü Vural Er, Eyüp Türkoğlu<br />
Yaratıcı Ekip: Pemra Ataç Açıkta, Murat Yaylagül,<br />
Elif Özüdoğru, Volkan Yanik, Metin Akın, Şadi Akbudak<br />
Müşteri İlişkileri: Birçim Akfırat, Ezgi Günaydın,<br />
Melike Orhon<br />
Stratejik Planlama: Oğuz Savaşan<br />
Ajans Prodüktörü: Pınar Johnson<br />
Medya Planlama/Satınalma: Speed<br />
Yapım Evi – Yönetmen: Dijital Sanatlar – Can Ulkay<br />
Müzik:Nilin İşleri<br />
Müzik Uygulama:Nilin İşleri<br />
Mecra: TV, Radyo, Sinema, Dijital<br />
<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong> / 29
Kampanyalar<br />
Pompomgillerin yeni reklam filmi...<br />
Familia’nın, başta çocuklar olmak üzere herkesin beğenisini Reklam Ajansı: Vietnam<br />
toplayan Pompomgiller karakterleri, yeni reklam filmiyle tekrar<br />
ekranlarda. Vietnam Reklam Ajansı tarafından hazırla-<br />
Yaratıcı Grup: Selin Eror, Serim Poyraz,Özlem Küçükyılmaz<br />
Yaratıcı Yönetmen: Özlem Küçükyılmaz<br />
nan kampanyanın yapımını Shortcut üstleniyor.<br />
Müşteri İlişkileri: Deniz Kavuk<br />
Jingle: Ses Sanayi<br />
Kampanya Künyesi<br />
Yapım Şirketi: Shortcut<br />
Reklam veren: Hayat Kimya<br />
Yapımcı: Esra Seyrekbasan<br />
Reklam veren Temsilcisi: Aysel Aydın, Simin Özkar, Post Prodüksiyon Şirketi: Animasyon Cumhuriyeti<br />
Seda Kıral<br />
285 saniyelik Türkiye turu...<br />
Kampanyas Künyesi<br />
Reklamveren: CorendonAirlines<br />
Reklamveren Yetkisi: Tuğba Özkan Güner<br />
Reklam Ajansı: ID İstanbul<br />
Prodüksiyon Şirketi: RedElephant<br />
Yönetmen: Alican Zeren<br />
Post Prodüksiyon: ABT İstanbul<br />
Renk İşlemleri: Sinefekt<br />
Müzik: Purple Music Factory<br />
Medya Ajansı: Hype<br />
CorendonAirlines, yeniuçuş emniyet filminde Türkiye’yi tanıttı.<br />
Reklam ajansı ID Istanbul tarafından hazırlanan ve yönetmenliğini<br />
Alican Zeren’in yaptığı “285 Saniyede Türkiye<br />
Macerası”adlı filmin çekimleri iki ay sürdü ve Türkiye’nin 8<br />
farklı tatil destinasyonunda çekilen film için 95 kişilik bir ekip<br />
çalıştı.<br />
30 / <strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong>
Kampanyalar<br />
Coca-Cola taraftarla kol kola...<br />
Yaklaşık bir ayda Türkiye’nin farklı köşelerinde ve statlarında<br />
çekilen reklam film, Concept’in imzasını taşıyor. Yönetmenliğini<br />
Gönenç Uyanık’ın üstlendiği filmin akıllara kazınan reklam<br />
müziklerini ise hiphop grubu Mode XL yaptı. Kampanya,<br />
televizyonun yanı sıra, sinema, radyo, outdoorve dijital mecralarda<br />
da yer aldı.<br />
Bingo Parfümsüz...<br />
Parfüm ve boya içermeyen hipoalerjenik formülüyle<br />
Türkiye’de ilk ve tek olmayı sürdüren Bingo Parfümsüz<br />
deterjan, alerjik ve hassas bünyeler için özel olarak geliştirildi.<br />
Bingo Parfümsüz Deterjan için çekilen yeni reklam<br />
filmi, hassas bünyeli çocukların her çamaşır asıldığında ya<br />
da yeni yıkanmış bir kıyafeti her giydiğinde parfüm kokusundan<br />
rahatsız olabileceğine vurgu yapıyor. Bingo’nun<br />
parfümsüz deterjanı için hazırlanan reklam filmi TBWA<br />
tarafından çekildi.<br />
Tüketicilerin ihtiyaçları ve değişen talepleri doğrultusunda<br />
geliştirilen Bingo Parfümsüz Deterjan, dermatolojik olarak<br />
onaylanmış, parfüm ve boya içermeyen içeriği ile hassas<br />
bünyeye sahip büyük küçük herkesin kullanımına uygundur.<br />
Kampanya Künyesi<br />
Reklamveren: Coca-Cola<br />
Reklamveren Yetkilileri: Ayça Çınar, Yasemin Develioğlu,<br />
Sinan Beşkök, Ali Rıza Sancar, Kamran İskenderov<br />
Reklam Ajansı: Concept<br />
Kreatif Direktör: Kerem Özkut<br />
Yaratıcı Ekip: Umut Dizdar, Sedat Dündar,<br />
Emin Serkan Gültekin, İris<br />
Marka Grup Direktörü: Arda Görgün<br />
Marka Ekibi: Yasin Özhan, İpek Albudak<br />
Stratejik Planlama Direktörü: Hakan Demir<br />
Stratejik Planlama: Ömer Pamir Gündüz, Emre Sezer<br />
Ajans Prodüktörü: Mert Turan, Kasım Bektaş<br />
Prodüksiyon Şirketi: Depo Film<br />
Yönetmen: Gönenç Uyanık<br />
Müzik: Mode XL<br />
Kullanılan Mecralar: Televizyon, Radyo, Outdoor, Dijital,<br />
Sinema<br />
Kampanya Künyesi<br />
Reklamveren: Hayat Kimya<br />
Reklam Ajansı: TBWA Group<br />
Prodüksiyon Şirketi: Shortcut<br />
Post Prodüksiyon Şirketi: 8 mm<br />
<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong> / 31
Kampanyalar<br />
Little Caesars’ın yeni reklamı...<br />
Kreatif Direktör: Gökhan Erol<br />
Yaratıcı Ekip: Erçin Sadıkoğlu, Cihan Eryılmaz, Serkan Ün,<br />
Buğra Birgin<br />
Stratejik Planlama: Beliz Top<br />
Marka Ekibi: Yasemin Altan, Sezen Şerez, Selin Gürgün<br />
Ajans Prodüktörleri: Gülengül Arlıel, Nisan Turgul<br />
Yapım şirketi: 25Film<br />
Yönetmen: Ozan Yalabık<br />
Yapımcı: Fırat Parlak, Koray Şahin<br />
Müzik: Kerem Doğrar<br />
Little Caesars’ın reklam filminin çekimini Medina Turgul<br />
DDB Reklam Ajansı, Kreatif Direktörlüğü’nü Gökhan Erol,<br />
yönetmenliğini ise Ozan Yalabık yaptı.<br />
Kampanya künyesi<br />
Reklamveren: Little Caesars<br />
Reklamveren Yetkilileri: Banu Arıduru, Gonca Kahraman,<br />
Sejda Olcaş<br />
Reklam Ajansı: Medina Turgul DDB<br />
Kendini Temizleyen Stor Perde...<br />
Kendini Temizleyen StorPerde’yi sunuyor. Reklam filminde<br />
stor perdenin “leke tutmayan” özelliği tüm ayrıntılarıyla izleyiciyle<br />
buluşuyor.<br />
Kampanya künyesi<br />
Reklamveren: Zorlu Tekstil Grubu - TAÇ<br />
Reklam ajansı: AD-Stop<br />
Yaratıcı yönetmen: Ali Özbek<br />
Yaratıcı grup: Özlem Bilgin, Bengü Kırkız,<br />
Yasemin Çıkrıkçı, Deniz Boyraz, Ozan Tasasız<br />
Müşteri ilişkileri: Seda Şeker Tokel<br />
Yapım Şirketi: DaylightFilms<br />
Yönetmen: Cihangir Ateş Ağaoğlu<br />
Müzik: Jingle House<br />
Kullanılan mecralar: TV, sinema, gazete, sosyal mecralar<br />
32 / <strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong>
Kampanyalar<br />
En İyi Dilekler İçin Özdilek…<br />
“En İyi Dilekler için Özdilek” reklam kampanyası, iyi dileklerimizi<br />
sunmanın yolunun Özdilek’ten geçtiği fikri üzerine<br />
kurulu.<br />
Kampanya ilerleyen dönemlerde; Sevgililer Günü, Dünya<br />
Kadınlar Günü ve Anneler Günü’nde de özel filmlerle devam<br />
edecek.<br />
Medina Turgul DDB tarafından hazırlanan ve 4 filmden<br />
oluşan kampanya, Interfilm prodüksiyonuyla hayata geçirildi.<br />
Filmlerin yönetmeni ise Metin Arolat.<br />
Kampanya künyesi<br />
Reklamveren: Özdilek Holding<br />
Reklam Ajansı: Medina Turgul DDB<br />
Yönetmen: Metin Arolat<br />
Jingle : “En İyi Dilekler için Özdilek - ZIT Görsel ve İşitsel<br />
Sanatlar<br />
Dublaj: Gökhan Erol<br />
Kullanılan Mecralar: TV - Radyo<br />
Düşle ve Harekete Geç...<br />
Zorlu Holding, “Hayallerine Hayat Ver” markasloganı çerçevesinde<br />
oluşturduğu Düşün/Düşle” adındaki yeni imaj kampanyasının<br />
lansmanı kurumsal imaj filmi ile başladı.<br />
Kampanya künyesi<br />
Kampanya Adı: Düşün/Düşle<br />
Reklamveren: Zorlu Holding<br />
Reklam Ajansı: Publicis Yorum<br />
Kreatif Direktör: Can Faga<br />
Yaratıcı Grup: Şölen Yücel, Duygu Yegül, Begüm Arduç,<br />
Anıl Bağcık<br />
Stratejik Planlama: Selda Sedes, Zeynep Bortaçina<br />
Müşteri İlişkileri: Özlem ÖğütÇital, Eda Altan, Sinem Erkel<br />
Ajans Prodüktörü: Arzu Köksal<br />
Prodüksiyon Şirketi: Autonomy<br />
Prodüktör: Berent Baytekin<br />
Yönetmen: RiccardoPaoletti<br />
Müzisyen: Rahman Altın<br />
<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong> / 33
Kampanyalar<br />
Nesquik® “Geleceği Besler”...<br />
Buradan hareketle marka stratejisini “Geleceği Besler” olarak<br />
belirleyen Nesquik®’in yeni reklam filmindeNesquik®’li<br />
bir bardak sütün çocukların geleceği için taşıdığı önemin altı<br />
çiziliyor.<br />
Lansman kampanyasında yaratıcı oyun ve hayal gücünün<br />
önemini sahiplenen Nesquik®’inreklam filminde zengin içerikli<br />
Nesquik® Opti-start ile hazırlanan bir bardak sütün, çikolatalı<br />
bir sütten daha fazlası olduğu ve büyüme yolunda<br />
çocukların en yakın arkadaşı olduğubelirtiliyor.<br />
Kampanya Künyesi<br />
Reklam veren: Nestle®Nesquik®<br />
Pazarlama Müdürü: Lidya Yazmacıyan<br />
Proje Müdürü: Merve Sönmez Karakaya<br />
Reklam Ajansı: McCann İstanbul<br />
Yönetmen: Noah Paul<br />
Kreatif Başkan / Yönetici Ortak: Uğur Çakır<br />
Kreatif Direktör: Kaan Ayçe<br />
Metin Yazarı: Kerem Çeteci<br />
Sanat Yönetmeni: Elvan Deniz<br />
Grup Marka Direktörü: Funda Hergül<br />
Marka Süpervizörü: Fırat Alagözlü<br />
Stratejik Planlama Direktörü: Zeynep Yağcı<br />
Stratejik Planlamacı: Gizem Ateş Yalçın<br />
Prodüksiyon Direktörü: Zeynep Doğu<br />
Büyüklere Yok...<br />
Panço’nun 2015-2016 sonbahar/kış koleksiyonu için hazırladığı<br />
reklam filmi ‘Büyüklere Yok’ sloganı çerçevesinde sunuluyor.<br />
Miniklerin en özgür halleri ve bitmeyen enerjilerinden<br />
ilham alınarak şekillenen yeni sezon koleksiyonunun reklam<br />
filmi,Karpat IndependentAdvertisingAgency imzası taşıyor.<br />
Filmin prodüksiyon şirketi Vana Film, Yönetmeni ise Eli Kasavi.<br />
Kampanya Künyesi<br />
Reklam Ajansı: KARPAT<br />
Ajans Başkanı: Karpat Polat<br />
Kreatif Direktör: Cihan Kavaklıpınar, Çağlar Cengiz<br />
Yaratıcı Grup: Selver Yılmaz, Sezen Özay<br />
Müşteri İlişkileri: Yağmur Erengül, Emel Aydınlı,<br />
Kübra Köseoğlu<br />
Ajans Prodüktörü: Gencer Ziko<br />
Prodüksiyon: Vana Film<br />
Yönetmen: Eli Kasavi<br />
34 / <strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong>
Kampanyalar<br />
Pazar Kahvaltıları…<br />
Vestel Küçük Ev Aletleri’nin sahiplendiği “Pazar Kahvaltıları”<br />
iletişimi boyunca, 12 milyona yakın erişime, 25 bine yakın<br />
beğeniye ve 5 binin üzerinde paylaşıma ulaşıldı. Vestel,<br />
gerçekleştirdiği bu başarılı iletişim çalışmasıyla sadece<br />
küçük ev aletleri ile Pazar kahvaltılarının bir parçası olmanın<br />
ötesine geçti.<br />
Kampanya Künyesi<br />
Reklamveren: Vestel<br />
Reklamveren Yetkilileri: Feza Turunçoğlu Erim,<br />
Alper Ceylan, Beyza Selçuk, Nazlı Uysal<br />
Reklam Ajansı: Project House a member of Havas<br />
Genel Müdür: Ceren Çubukçu Akpulat<br />
Kreatif Grup Direktörü: Serhan Acar<br />
Reklam Yazarı: Umut Karacaoğlu<br />
Sr. Sanat Yönetmeni: Murat Hersan<br />
Proje Yöneticisi: Cenk Hobaplı<br />
Sr. Marka Yöneticisi: Birol Ecevit<br />
Marka Yöneticisi. Burtay Baştufan<br />
Sosyal Medya Uzmanı: Özge Asan, Anıl Güneş<br />
Baba–Oğul LeasePlan reklamında...<br />
LeasePlan, 5 yıllık Spor Toto Basketbol Ligi sponsorluğu<br />
kapsamında yeni bir reklam filmi çekti. Yıldız basketbolcu<br />
ve milli takım kaptanı Sinan Güler ile babası efsane basketbolcu<br />
Necati Güler’in rol aldıkları filmlerde, baba ve oğul<br />
Güler’ler bir antrenmandan çıktıklarında karşılaştıkları durumları,<br />
LeasePlan’i seçen ve seçmeyen kişiler arasındaki<br />
farkı biraz da gerçek üstü bir şekilde anlatıyor.<br />
Kampanya Künyesi<br />
Reklamveren: LeasePlan Türkiye<br />
Reklamveren Temsilcileri: Barbaros Aytar, Gizem Aclan,<br />
Özlem Can Koca<br />
Ajans:Ping<br />
Reklam Yazarı: Burçin Ergünt<br />
Müşteri Temsilcisi: Sena Özata<br />
Prodüksiyon:DirtyCheap Creative<br />
Yönetmen: Ege Tül<br />
Yapımcı: Ömer Abra<br />
<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong> / 35
Büyüley
Gezi<br />
ici körfez Kotor...<br />
Kotor, Makedonya – Karadağ gezimizin son durağı.<br />
Kotor’ dan Üsküp’ e döneceğiz. Oradan da Türkiye.<br />
Budva’ nın eski şehrini dolaştıktan sonra<br />
Kotor’ a doğru yola koyulduk.<br />
Kotor - Budva arası 23 km.<br />
Yaklaşık olarak yarım saat sürüyor.<br />
Fotoğraflar ve yazı Seval Duban / seval@sevalduban.com<br />
Kotor, Makedonya – Karadağ gezimizin<br />
son durağı. Kotor’ dan Üsküp’ e döneceğiz.<br />
Oradan da Türkiye.<br />
Budva’ nın eski şehrini dolaştıktan sonra<br />
Kotor’ a doğru yola koyulduk. Kotor<br />
- Budva arası 23 km. Yaklaşık olarak<br />
yarım saat sürüyor.<br />
Budva’ dan çıktığımızda öğlen saatleriydi,<br />
Kotor da yakın olduğu için, yolu<br />
uzatalım, etrafı gezelim dedik.<br />
Önce Kotor’ a değil de Tivat’ a gidelim<br />
dedik. Sonra da Kotor’ a geçeriz.<br />
Tivat yoluna girdik girmesine de, o civarlarda<br />
yapılacak pek bir şey göremedik.<br />
Yazlık ve sayfiye bir yer sanıyorum,<br />
Tivat. Hesapta Tivat olmadığı için gezilip<br />
görülecek yerlerini çalışmadık tabii.<br />
Yarım saat kadar sıcağın alnında,<br />
(hava 33 derece bu arada) yol yapıp da<br />
bir şeyler göremeyince geri dönmeye<br />
karar verdik.<br />
Tivat – Kotor yol ayrımına geldikten<br />
sonra rotamızı Kotor’ a çevirdik. Fotoğraflarından<br />
görüp de hayran olduğum<br />
bir şehirdi Kotor. Şehre yaklaşınca hafif<br />
hafif heyecan yaptım ben :)<br />
Şehrin girişinde yolun sağ tarafında<br />
denize paralel, yüksek bir dağ karşıladı<br />
bizi. Dikkatli bakınca dağın üzerinde<br />
yükselen kale duvarlarını gördüm. Beklediğimden<br />
farklı olduğu için şaşırdım.<br />
Çünkü hep kalın ve kocaman kale duvarları<br />
görmeye alışığım. Kotor kalesinin<br />
duvarları ince ve dimdik dağın en<br />
tepesine kadar uzanıyor. Yapımı oldukça<br />
zor olmuştur muhtemelen. Bırakın<br />
kaleyi yapmayı, gezmek için yukarı çıkma<br />
fikri bile yoruyor insanı.<br />
Şehrin merkezine gelip de otelimiz bulmak<br />
için sahilde yol alırken muhteşem<br />
körfez büyüledi bizi. Dağların kucağında,<br />
berrak deniziyle harika bir körfez.<br />
Booking.com üzerinden ayarladığımız<br />
otel, daha doğrusu stüdyo daire Dobrota<br />
tarafında. Elimizde adres, Dobrota’<br />
ya doğru yol alıyoruz. Fakat sahil yolu<br />
çok dar olduğu için biraz tedirgin bir şekilde<br />
gidiyoruz. Seyehat boyunca, otel<br />
ararken sürekli kaybolduğumuz için<br />
bu sefer de aynı şeyi yaşacağız, gerginliği<br />
var. İlk seferde bulamadık tabii,<br />
Apartments Ponta’ yı. Yol üzerinde gördüğümüz<br />
bir amcaya sorup öğrendik,<br />
sonunda.<br />
Apartments Ponta hemen yolun üzerinde<br />
bir apartman. Önünden yol geçiyor<br />
ve sonrasında kendine ait küçük bir<br />
terası var. Sahildeki kayalıkların üzerine<br />
beton döküp düzlemişler. Orada<br />
güneşlenip denize girilebiliyor. Yanlız<br />
ortam ve konum mükemmel. Ben otelin<br />
yerini ve konumunu görünce inanılmaz<br />
sevindim.<br />
Gezimizin çoğunluğunu bir günlük olarak<br />
planlamıştık. Fakat Kotor’ da iki<br />
gece kalıp biraz da deniz keyfi yapalım<br />
demiştik. Tam da güzel yere planlamışız<br />
deniz, dinlenme tatilini.<br />
<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong> / 37
Gezi<br />
Oteli bulup arabayı parkettikten sonra<br />
hemen mayolarımızı giyip, atladık denize.<br />
Sıcak havanın etkisini ve kısa süren<br />
yol yorgunluğumuzu attık.<br />
Deniz o kadar berrak ki, suyun dibini<br />
görüyorsunuz. Yanımda şnorkel olmağına<br />
çok üzüldüm. Yüzlerce minik balık<br />
fırıl fırıl dolanıyorla suyun içinde. Kim<br />
bilir daha ne güzel canlılar vardır.<br />
Hava kararmasına yakın duşumuzu<br />
alıp Kotor’ u keşfe çıktık.<br />
Kaldığımız yer stüdyo daire ve kahvaltı<br />
seçeneği yok. O yüzden önce market<br />
bulup mutfak alışverişi yapalım dedik.<br />
Arabayla merkeze gidip, market aranırken,<br />
hemen yol üzerinde, otoparkı da<br />
olan bir yer bulduk. Akşam yemeklerini<br />
dışarda yemeği planladığımız sadece<br />
sadece kahvaltılık, meyva ve içecek aldık<br />
(bir sürü bira).<br />
Markette epey vakit geçirdikten sonra<br />
acıkan karnımızı doyurmak için yer<br />
aramaya koyulduk. Tavsiyeler doğrultusunda<br />
da kale içindeki eski şehire gittik.<br />
Surların dışından baktığınızda pek bir<br />
numara yok ama içeri girince insan<br />
Deniz o kadar berrak ki,<br />
suyun dibini görüyorsunuz.<br />
Yanımda şnorkel olmağına<br />
çok üzüldüm.<br />
hayran kalıyor.<br />
Surların ardında kalan eski şehrin kapısında<br />
girince,17. yüzyıldan kalma Saat<br />
Kulesi karşılıyor sizi. Saat kulesi ve giriş<br />
arasında ise restaurant ve kafelerin<br />
bulunduğu bir meydan var. Bu meydanda<br />
bir birinden şık ve şirin kafeler var.<br />
Oturup, etrafı seyrederek saatlerce vakit<br />
geçirebilirsiniz.<br />
Bu eski şehire girince çok heyecan<br />
duydum. Bir birinden güzel taş binalar,<br />
kafeler, tarihi doku. Masal gibi bir yer.<br />
Büyüleyici.<br />
Meydanda ileriye doğru yürüdüğünüzde,<br />
St. Tryphon Katedrali karşılıyor sizi.<br />
Hayranı olduğum gotik mimarisiyle inşaa<br />
edilmiş olan bu katedral 809 yılında<br />
yapılmış. Kulelerin biri depremde hasar<br />
gördüğü için 2009 yılında restore edilmiş.<br />
Kulelerin birinde 809, diğerinde ise<br />
2009 yazıyor.<br />
Biz şehri dolaşmaya başladığımızda<br />
hava kararmak üzereydi. Hava iyicene<br />
kararmadan gezmek istedik ama olmadı.<br />
En çok da tepeye tırmanmak istiyordum<br />
ama yollarda aydınlatma olmadığı<br />
için tepeye çıkmak sıkıntı.<br />
O yüzden biz de bu akşamlık, sadece<br />
şehrin sokaklarını gezmeye karar verdik.<br />
Masal şehrinin taş sokaklarında<br />
gezerken, acıkınca bir restauranta oturup<br />
kalamar, patates ve bira söyledik.<br />
Harika tadı olan yemeğimizi yerken biz<br />
de gelen geçeni izleyip, sohbet edip,<br />
geç saatlere kadar oturduk, eski şehirde.<br />
Ertesi gün, keyif günü olduğu için saat<br />
kurmadan, kendiliğimizden uyanana<br />
kadar uyuyup, dinlendik. Sonra da marketten<br />
aldığımız nefis peynirlerle kahvaltı<br />
masası hazırladık. Yanına da bol<br />
peynirlik, sufle tarzında bir omlet yaptık.<br />
Aheste aheste kahvaltımızı ettikten<br />
sonra odamızın önündeki şezloglara<br />
uzanıp güneşin keyfini sürdük.<br />
Gece deniz çekildiği için kayalıkların<br />
38 / <strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong>
Med cezir sayesinde yüzeye<br />
çıkan midyeleri toplamamak<br />
için zor tuttum kendimi<br />
Gezi<br />
üzerindeki midyeler su yüzüne çıkmış.<br />
Nefis görünüyorlar:) Onları görünce çocukluğum<br />
geldi aklıma.<br />
Yazlıkta elimizde poşetle dalar, toplayabildiğimiz<br />
kadar midye toplardık.<br />
Sonra da bakkal amcadan peynir tenekesinin<br />
üst sacını alır, yaktığımız ateşin<br />
üzerine koyardık. Sacın üzerine dizdiğimiz<br />
midyelerin kapakları açılıp, eti<br />
de turuncu renk alınca hemen atardık<br />
ağzımıza. Nefis bir tat. Hiç unutamam<br />
onları.<br />
Med cezir sayesinde yüzeye çıkan midyeleri<br />
toplamamak için zor tuttum kendimi<br />
:)<br />
Gün boyunca nefis denizin tadını çıkarıp,<br />
meyva ve kuruyemiş çöplendik. Gelen<br />
yolcu gemilerini izledik. Kotor cruise<br />
gemilerinin en popüler limanlarından<br />
biri. O yüzden körfezde sık sık devasa<br />
yolcu gemileri görebiliyorsunuz.<br />
Akşama kadar yüzdükten ve güneş<br />
banyosu yaptıktan sonra duşumuzu<br />
alıp tekar eski şehire gittik. Bu sefer kalenin<br />
en tepesine tırmanacağız.<br />
Bu masal şehrini çevreleyen kalenin üç<br />
tane kapısı var. 1555 yılında, Venedik<br />
döneminde yapılmış olan Deniz Kapısı,<br />
1540 tarihinde inşa edilmiş ve bir köprü<br />
ile Skurda Nehri’nin diğer tarafına bağlanmış<br />
olan Kuzey Kapısı (Spiljarskia<br />
Gate) ve Güney Kapısı (Gurdic Gate).<br />
Eski şehre girdikten sonra hiç vakit<br />
kaybetmeden bir harita alıyoruz ve<br />
başlıyoruz tırmanmaya.<br />
Tırmanmak oldukça zor çünkü taşların<br />
üzeri çok kaygan. Terlik ve altı kaygan<br />
ayakkabı ile tırmanmak çok zor. Sürekli<br />
ayaklarınız kayıyor. Ben hazırlıklı davranıp<br />
ayakkabı giymiştim. Ama o bile<br />
zaman zaman zor anlar yaşattı bana.<br />
Çünkü daracık taşların üzerinde kayıp<br />
düşüyordum. Aklınızda bulunsun, yukarı<br />
çıkacaksanız altı kaymayan ayakkabı<br />
giymeye dikkat edin.<br />
Kaleye çıkmak için bilet almanız gerekiyor.<br />
Ama fiyatını hiç hatırlamıyorum:(<br />
Biletlerimizi aldıktan sonra başladık tırmanmaya.<br />
Kale, 6. yy’ da imparator Justinian tarafından,<br />
St. John (San Giovanni) dağında<br />
yaptırılmış. Bizans döneminde<br />
kalan bu kale bir çok savaşta aktif olarak<br />
kullanılmış. I ve II Dünya Savaşları<br />
da dahil olmak üzere. Bu tarihi surlar,<br />
1563, 1667 ve son olarak da 15 Nisan<br />
1979’ daki depremlerde çok fazla hasar<br />
görmüş.<br />
Yukarıdan bakıldığında, kalenin surları,<br />
St. John dağının tepesi, Skurda Nehri<br />
ve Kotor Körfezi’nin en iç kısımıyla bir<br />
üçgen oluşturuyor. Kıyıdaki surlar, zamanında<br />
eski şehri su baskınlarından<br />
da korumuş. Taşan Skurda Nehri’ne ve<br />
denize karşı bir kalkan olmuş, eski şehir<br />
için.<br />
Deniz Kapısı ve Kuzey Kapısı’ nın bulunduğu<br />
burçlar, diğerlerine nazaran<br />
daha geniş ve sağlam. Yıllar için de<br />
tarafta bulunan burçlar güçlendirilmiş.<br />
Gurdic ve Bembo Bastions olarak adrılıyormuş<br />
bu burçlar. Bembo Bastion<br />
denen yer açık hava tiyatrosuna dönüştürülmüş<br />
zamanla.<br />
Kalenin en tepesinde, dağ ile aynı adı<br />
taşıyan St. John Kalesi bulunuyor. 280<br />
m yükseklikte bulunan bu kale, kale<br />
içindeki iletişi sağlamak için kullanılıyormuş.<br />
İletişim için Our Lady of Remedy<br />
Kilisesi ve St. John Kalesi kilit<br />
noktalarıymış. Artık aralarında nasıl bir<br />
düzenek kurdular bilemiyorum. Ama<br />
bilmeyi çok isterdim.<br />
Bu fantastik kalenin dış surlarının uzunluğu<br />
4,5 km. Duvarların kalınlığı ise 2<br />
ile 16 m arasında değişiyor. En yüksek<br />
duvarı ise 20 m yükseklikte.<br />
15 Nisan 1979’ daki depremde çok fazla<br />
hasar gören eski şehir ve kale, aynı<br />
yıl Dünya Kültür Mirası ve en tehlikeli<br />
bölgeler listesine girmiş. O yıldan sonra<br />
da onarılarak 2003 yılında tehlikeli<br />
yerler listesinden çıkarılmış ve turizme<br />
açılmaya başlamış.<br />
2001 yılında, Uluslararası Anıtlar ve<br />
Sitler Konseyi, kalenin yeniden canlandırılması<br />
çağrısında bulunmuş. Çünkü<br />
<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong> /39
Yukarı tırmandıkça Kotor<br />
manzarasının güzelliğine<br />
kapılıyorsunuz.<br />
Gezi<br />
güzel kıyı kenti tarihi boyunca Venedikliler,<br />
Osmanlılar, Avusturyalılar ve<br />
Fransızların hakimiyetine girmiş. Dolayısıyla<br />
hepsinin mimarisinden örnekler<br />
teşkil ediyor. En çok da Venediklilerin.<br />
Avrupa Komisyonu da restorasyonun<br />
yeterli olmayacağını, bu tarihi yerin ülke<br />
ekonomisine katkıda bulunması gerektiğini<br />
söylemiş. Böylece restorasyon çalışmalarına<br />
başlanmış ve eski şehir ile<br />
kale bugün ki haline gelmiş. Şu an bir<br />
masal kenti durumunda.<br />
Eveeet. Kalenin geçmişinden de<br />
bi’lokmacık bahsettikten sonra gelelim<br />
tırmanma maceramıza. Kale duvarlarının<br />
dibinde daracık taşlardan yapılmış<br />
yürüme yolu var. Bu taşlar sürtünmeden<br />
dolayı zamanla cilalı gibi olmuş.<br />
Dolayısıyla çok kayıyor. Yürümek, hele<br />
hele de yokuş çıkmak epey zor. Ben<br />
bazen kale duvarlarından destek alarak<br />
bazen de taşların üzerinden değil de,<br />
yanlarındaki döküntülerden tırmanarak<br />
yolu yarıladım.<br />
Yukarı tırmandıkça Kotor manzarasının<br />
güzelliğine kapılıyorsunuz. Şehir yuka-<br />
40 / <strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong><br />
rıdan inanılmaz güzel görünüyor.<br />
Yolu yarıladğınızda bir terasa varıyorsunuz.<br />
İnsanlar genelde buraya kadar<br />
çıkıyor ve manzarayı ziliyor, yanlarında<br />
getirdiklerini yiyip, içiyorlar. Kısacası bu<br />
eşsiz manzaraya karşı piknik ve keyif<br />
yapıyorlar. Bu terasa vardıp dinlendikten<br />
sonra ben en tepeye çıkmaya karar<br />
verdim ve tek başıma tırmanmaya<br />
başladım. Yol buradan sonra daha da<br />
dikleşiyor, hava da sıcak, bir süre sonra<br />
insanın nefesi kesiliyor.<br />
Bazı kısımlar karmaşık olduğu için kaleye<br />
tırmanırken harita alıyorsunuz.<br />
Ben ilk başta yolu şaşırdım ve çıkmaz<br />
bir sokağa girdim. Haritaya bakıp doğru<br />
yola çıkmak için arayışa girdiğim sırada<br />
kestirme bir geçiş buldum. Bulmaz<br />
olaydım:( Kaya kaya zor çıktım. Azıcık<br />
korktum. Doğru yola çıkınca 3 tane Alman<br />
çift ile karşılaştım. Onlar da benim<br />
gibi nefes nefese kalmışlardı.<br />
Biz tırmanmaya başladığımızda hava<br />
kararmaya yakındı. Yukarı doğru çıkarken<br />
daha da karardı. Kimse karanlıkta<br />
tırmanmayı tercih etmediği için biz sadece<br />
7 kişi kalmışız. Almanlar ve ben.<br />
O yüzden onların dibinden ayrılmamaya<br />
karar verdim:) Zirveye vardığımda<br />
yıkık dökük yapılarla karşılaştım. Bu<br />
bölge restorasyon görmemiş:(<br />
Fakat Kotor Körfezine baktığınızda<br />
manzara muhteşem. Gün batımı ve<br />
muhteşem körfez:) Yanıma bir şişe şarap<br />
almadığıma çok pişman oldum.<br />
Yaklaşık yirmi dakika kadar oturup<br />
manzarayı seyrettim. O kadar keyifliydi<br />
ki, sakin, sessiz, huzurlu. Saatlerce<br />
orada oturabilir insan.<br />
Daha da fazla kalmak isterdim orada<br />
ama tatil arkadaşım, sevgili Ömür aşağıda<br />
beni beklediği için inmem gerekti.<br />
Üstelik çok karanlığa da kalmamak lazım.<br />
Hem daha yemek yiyeceğiz.<br />
Alman grubu da bekleyerek, onalara ek<br />
oldum yine. İnerken de bir iki yerde kaydıktan<br />
sonra kafayı gözü kırmadan yolu<br />
yarıladım. Yokuş aşağı inmek çıkmaktan<br />
daha zor geldi. Ömür’le buluşup<br />
aşağı indiğimizde artık hava kararmıştı.<br />
Yemek yiyeceğimiz mekana karar<br />
vermek için eski şehirin harika sokaklarında<br />
dolaştıktan sonra gözümüze bir<br />
yer kestirip oturduk. Kalamar, midye ve<br />
bira siparişi verdikten sonra büyük bir<br />
keyifle sohbete ve etrafı seyre daldık.<br />
Yaz akşamları cidden çok güzel.<br />
Eski şehirin içinde bir sürü gezilecek<br />
yapı var. Fakat biz hepsine dışardan<br />
bakmakla yetindik. Ama isimlerini yazayım.<br />
Belki gidecek olanlar için fikir verir.<br />
Gerçi hepsi girişteki haritada mevcut.<br />
Görülecek yerler; Sveti Luka Kilisesi,<br />
Sveta Ana Kilisesi, Sveta Marija Kilisesi,<br />
Gospe od Zdravlja, 20 yy.’ da yapılmış<br />
olan St. Nicholas Kilisesi Sırp Ortodoks<br />
Kilisesi ve 17. yüzyıldan kalma<br />
Prens Sarayı ile 19. yüzyıldan kalma
Gezi<br />
Napolyon Tiyatrosu.<br />
Eski şehirdeki tüm binalar, kesme taşlardan<br />
yapılmış. Onlara ahşap eşlik<br />
ediyor. Binaların hepsi birbirinden güzel.<br />
Kotor’ da, 2001’ den beri, her yıl Ağustos<br />
ayının başında karnaval düzenleniyormuş.<br />
Biz bir kaç günle kaçırdık<br />
karnavalı :( Karnavala diğer ülkelerden<br />
gelen dansçılar da katılıyormuş. Edindiğimiz<br />
bilgiye göre tam bir tam bir renk<br />
çümbüşüne dönüşüyormuş ortalık.<br />
Meydanda başlayan gösteriler ara sokaklara<br />
doğru uzanıyor ve çok eğlenceli<br />
oluyormuş.Gece geç saatlere kadar<br />
eski şehirde dolandık sonra konakladığımız<br />
yere geri döndük. Sessiz sahii<br />
Kotor kıyısında huzurlu bir uykudan<br />
sonra ertesi sabah Üsküp’ e dönmek<br />
üzere uyandık. Kalan malzemelerle<br />
kahvaltımızı hazırlayıp, aheste aheste<br />
kahvaltı ettik. Deniz kıyısında keyif<br />
kahvemizi de içtikten sonra eşyalarımızı<br />
arabaya koyup yola çıktık.<br />
Gezi planı yaparken, akşam üzeri Kotor’<br />
dan çıkıp, tüm gece yol yapmayı ve<br />
sabah Üsküp’ te olmayı planlamıştık.<br />
Matka Kanyonu,<br />
Treska Nehri’nin oluşturduğu<br />
5000 hektar alan<br />
kaplayan bir kanyon.<br />
Ama planlar öyle olmadı ve biz öğlene<br />
doğru yola çıktık. Kotor – Üsküp arası<br />
yaklaşık 400 km. Dönüşte güzergahımız<br />
Kosova üzerinden.<br />
Öğle sıcağına yakın yola çıktığımız<br />
için arabanın kliması sürekli açık yok<br />
aldık. Tabii yola çıkarken yine meyva,<br />
kuruyemiş ve çöplenmek için diğer abur<br />
cuburları almayı ihmal etmedik. Yolda<br />
ihtiyaç molaları hariç pek durmadık. Bir<br />
ara Kosova’ da mola verdiğimizde dışarısının<br />
sıcağından şok olduk. Kotor’ da<br />
hava 30 derece iken Kosova’ da 38 dereceydi<br />
:( Klima bile arabayı soğutmayı<br />
başaramadı :( Sıcak çarpmış olacak ki,<br />
Kosova’ da yolu şaşırıp epey bir döndük<br />
dolaştık. Fakat sonra doğru yolu<br />
bulup Üsküp’ e doğru yola koyulduk.<br />
Akşama Kosova sınırını geçip Üsküp’ e<br />
vardık. Kosova sınırı Üsküp’ e çok yakınmış<br />
meğer :)<br />
Yoldayken arayıp bir gün daha eklettirdiğimiz<br />
otele vardık ve hemen sonra<br />
yemek yemek için sokağa çıktık. Yol<br />
bizi epey yormuş. Birer de bira içtikten<br />
sonra gidip uyuduk.<br />
Gezecek yerler bitmedi. Sırada Matka<br />
Kanyonu var. Ama önce kiralık<br />
arabamızı teslim ediyoruz. Matka<br />
Kanyonu’na otobüs ile gideceğiz. Alış<br />
veriş merkezindeki Avis’ e gidip arabayı<br />
teslim ettikten sonra otobüs durağını<br />
aramaya koyulduk.<br />
Otobüs saat başı kalkıyor. Bizim otogarı<br />
bulmamız epey sürdü, çünkü yolu şaşırdık.<br />
Yapış yapış sıcak havada koştur<br />
koştur durağı bulduk. Otobüs yakalayacağız<br />
ya, koşturup duruyoruz. Biz<br />
daha terminali bulamamıştık ki, bir de<br />
baktık Matka otobüsü (60 numaralı otobüs)<br />
geçiyor. Hemen yola atlayıp önüne<br />
doğru koştuk. Neyse ki şöför kardeş<br />
bizi ezmedi ve durdu. Böylece otobüse<br />
binmiş olduk.<br />
Yaklaşık bir saatlik bir yolculuğun ardından<br />
(çünkü otobüs her durakta durdu)<br />
Matka Kanyonu’ na vardık. Kanyo<strong>marketing</strong><br />
<strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong> /41
Gezi<br />
nun girişinde minik güzel kafeler var.<br />
Biz de yürüyüşe başlamadan önce bir<br />
tanesine oturup kahvaltı ettik. Sonra da<br />
kanyonu keşfe çıktık.<br />
Matka Kanyonu, Treska Nehri’nin oluşturduğu<br />
5000 hektar alan kaplayan bir<br />
kanyon. Matka Kanyonu içindeki Matka<br />
Gölü ülkedeki en eski yapay göl. Kanyon<br />
girişinde, 1937 yılında inşaa edilmiş<br />
olan bir baraj bulunuyor. Sanırım<br />
debi yükselince sular barajı aşıp gidiyordur.<br />
Barajdan sonrası yani Matka<br />
Gölü, muhteşem.<br />
Gölün her iki tarafında yürüme yolu var.<br />
Biz sağ tarafı takip ettik çünkü diğer tarafa<br />
nasıl geçildiğini bulamadık. Tüm<br />
günümüzü burada geçireceğimiz için<br />
acele etmeden keyfini çıkara çıkara vakit<br />
geçirmek niyetimiz.<br />
Kanyon yürüyüş parkurunun başlangıç<br />
noktasında, 14. Yy’ da Kral Marko’nun<br />
kardeşi Andrej tarafından yaptırılan, St.<br />
Andrea kilisesi var Onun hemen yanında<br />
da çiçeklerle bezeli bir restaurant<br />
var. Göl kıyısında rengarenk çiçeklerle<br />
muhteşem görünüyor. Kahvaltıdan yeni<br />
42 / <strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong><br />
Matka Kanyonu’nda<br />
çok fazla çeşit endemik<br />
bitki ve kelebek var.<br />
kalkmış olmamıza rağmen, burada oturup<br />
bir kahve içmeden gitmeyiz dedik<br />
ve oturduk kahve içmeye :)<br />
Matka Kanyonu’ nun yürüyüş parkuru<br />
yaklaşık 6 km civarındaymış. Parkurun<br />
sonunda da 1389 yılında inşaa edilmiş<br />
olan St. Andrew Kilise’ si varmış. Fakat<br />
bugün bizim tembellik günümüz olduğu<br />
için biz yürümeyeceğiz, onun yerine<br />
tekne turu yapacağız. Kanyon’da tekneler<br />
var ve size kanyonu gezdiriyorlar.<br />
Kahvelerimizi içtikten sonra tekneye<br />
binip kanyonda yol almaya başladık.<br />
Güneşli, pırıl pırıl ve temiz havada teknede<br />
olmak çok güzel :) Huzur, sakinlik<br />
ve kuş sesleri :)<br />
Matka Kanyonu’nda çok fazla çeşit endemik<br />
bitki ve kelebek var. Manzara ve<br />
ortam mükemmel. Yolculuk sırasında<br />
göl kenarında gördüğümüz evler aklımızı<br />
aldı. Bir aylığına böyle bir yerde<br />
yaşamayı çok isterdim :)<br />
Matka Kanyonu, Kuzeybatıda Osoj tepesi,<br />
güneydoğu ve doğuda Suva Gora<br />
ve Vodno dağı ile çevrili bir alan. Kanyonda,<br />
uzunlukları 20 m ile 176 m arasında<br />
değişen 10 tane mağara varmış.<br />
Ayrıca, her ikisi de, aşağı yukarı 35m
Gezi<br />
Treska Nehrinin sol<br />
yakasındaki Matka Manastırı,<br />
14. yy’ dan kalma<br />
derinliğe ulaşan iki dikey çukur bulunuyormuş.<br />
Mağaralar yoğun olarak kanyonun<br />
sağ tarafında bulunan 885 metre<br />
irtifaya sahip Visoki Rid (Yüksek Tepe)<br />
bölgesinin altında yer alıyor. En ünlüleri<br />
ise Vrelo, Krstalno ve Ubava’ymış.<br />
Biz tekneyle sadece Vrelo Mağarası’<br />
na gidebildik. Tekneyi kullanan abi bize<br />
rehberlik de yaptı.Doğanın Yedi Harikası<br />
Projesinde, en iyi 77 doğal alan araısnda<br />
yer alana Vrelo Mağarası’nda bir<br />
sürü sarkıtlar var. Ortadaki şeklinden<br />
ötürü “Çam Kozalağı” olarak adlandırılmış,<br />
çünkü çam kozalağına çok benziyor.<br />
Mağaranın sonunda biri diğerinden<br />
geniş iki göl varmış. Küçük gölün<br />
en geniş yeri 8 m, en derin noktası 15<br />
m. Büyük gölün en geniş yeri 35 m, en<br />
derin noktası 18 m. Bizim rehber bize<br />
bu gölleri göstermedi :( Biz sadece<br />
mağaradaki yarasaları gördük. Mağaranın<br />
içinde milyonlarca yarasa vardı.<br />
O kadar çok bağırıyorlar ki, insanın içi<br />
ürperiyor. Yaz mevsimi olmasına rağmen<br />
mağaranın içi epey soğuktu. Ama<br />
yarasalara o kadar kaptırıyorsunuz ki,<br />
soğuğu hissetmiyorsunuz.<br />
Mağaranın derinliği tam olarak bilinmese<br />
de, dünyanın en derin yeraltı mağarası<br />
olabileceği söyleniyor. Tamamını<br />
gezmeyi çok isterdim.<br />
Ürkütücü yarasaları gördükten sonra<br />
tekrar tekneye binip restaurantın olduğu<br />
yere geri döndük. Ben kiliseye kadar<br />
gideceğiz sanmıştım ama öyle olmadı.<br />
Çok çabuk geri döndük. O yüzden kızdım<br />
birazcık :( Kilise ve manastırları<br />
göremedik.<br />
Ama onlar hakkında bilgi vereyim<br />
bi’lokmacık. Treska Nehrinin sol yakasındaki<br />
Matka Manastırı, 14. yy’ dan<br />
kalmaymış. Kilisedeki bir kitabeye göre<br />
Milica adlı biri 1497’de kiliseyi, çatısı<br />
çökmüş ve harap halde bulmuş ve<br />
çatıyı yenileyip yeni freskler eklemiş.<br />
Kiliseye, bir sütunlu giriş inşa etmiş ve<br />
bağ oluşturmuştur. Manastır, her yıl 28<br />
Ağustos’ta düzenlenen dini bir festivale<br />
ev sahipliği de yapıyormuş.<br />
St.Nikola Manasıtırı, kanyonun ve St.<br />
Andre Manastırı’nın üstündeki bir sarp<br />
kayalıktaymış. Kilisenin yapım tarihi bilinmiyor.<br />
Kaynaklarda, ilk defa 17. yy,<br />
Osmanlı döneminde kendisinden bahsediliyor.<br />
Kilisenin ikonastasisi 1645 yılında,<br />
batıdaki freskler 1630 yılında yapılmış.<br />
Manastır 18. yy’ da terk edilmiş.<br />
1816’da bir keşiş kiliseyi çatısı çökmüş<br />
olarak bulup canlandırmaya çalışsa da<br />
1897’deyeniden terk edilmiş. Manastırın<br />
eşsiz bir kanyon manzarası olduğu<br />
söyleniyor ama biz bundan mahrum<br />
kaldık :( Kanyonu da bitirdikten sonra<br />
Üsküp’e geri dönüp alışveriş yapalım<br />
dedik. Bu arada son otobüse bineceğiz.<br />
Keyifdi, geziydi derken akşamı etmişiz<br />
yine. Otobüsün kalkacağı noktaya gidip<br />
beklemeye koyulduk ama gelen giden<br />
yok. Sabah kahvaltı ettiğimiz kafeye<br />
gidip abi ile konuştuk. Endişelenmeye<br />
gerek yok, gelir birazdan dedi. Biz de<br />
beklerken bari, birer bira içelim dedik.<br />
Bir saatten fazla beklememize rağmen<br />
gelen giden yok :( Neyse ki hava kararmadan<br />
otobüs geldi ve Üsküp’ e geri<br />
döndük.O akşamı da Üsküp eski şehirde<br />
gezinirek geçirdikten sonra memlekete<br />
geri döndük.<br />
Genel olarak Karadağ ve Makedonya<br />
çok güzel. Yemyeşil doğa, lezzetli yemekler,<br />
güzleryüzlü insanlar. Kendinizi<br />
evinizde gibi hissedeceğiniz iki ülke.<br />
<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong> /43
Game On<br />
Just Cause 3...<br />
Ali Erdem Ekşioğlu<br />
Sonsuz Bir Dünya<br />
Keşfetmeye doyamayacağınız, farklı<br />
aktivitelerle dolu kocaman bir harita.<br />
Yaratıcı Olma Şansı<br />
Ne yapıyor olursanız olun bunu yapmak<br />
için kendinize özgü bir yol bulma şansı.
GameOn Youtube: http://www.youtube.com/user/meaGameOn<br />
Zayıf ama Akıcı Bir Hikaye Büyüleyici Manzara<br />
Gözünüze sokulmayan ama yine de orda Dünya'nın bit ucundan diğerine uçarken<br />
olduğunu bildiğiniz silik ama görevini yerine ağzınızı açık bırakıcak, oyun oynamayı<br />
getiren bir hikaye.<br />
bırakıp güzel bir tatile çıkmanızı<br />
sağlayacak bir manzara.
Game On<br />
Just Cause 3 aksiyon dolu bir macera<br />
oyunu. Büyüleyici bir Dünya'da<br />
acımasız bir diktatörün peşine düşen<br />
"Rico" arkasında ona tapan bir isyanla<br />
ülkesini özgürleştirmeye çalışıyor.<br />
Bu hikaye oyunun bütün kaosu ve<br />
şahşahası arasında kaybolsa da<br />
varlığını asla unutturmuyor. Oyun size<br />
söz verdiği aksiyon silik hikayesiyle<br />
dengelese de bunu sizin gözünüze<br />
sokmuyor.<br />
Yeni mekanikleri ve gelişmiş<br />
grafikleriyle Just Cause her<br />
zamankinden daha eğlenceli. Just<br />
Cause size daha önce olamadığınız<br />
kadar yaratıcı ve özgür olma fırsatı<br />
sunuyor. İster A noktasından B<br />
noktasına gitmek için olsun, ister A<br />
noktasını havaya uçurmak Just Cause<br />
herşeyi yapmak için size onlarca<br />
farklı yol ve her yolu denemeniz<br />
için yüzlerce farklı fırsat tanıyor.<br />
Görevinize gitmek için bile elinizin<br />
altında arablar, gemiler, uçaklar<br />
helikopterler ya da paraşünüz ve<br />
kanatlarınızla siz varsınız. Oyun size<br />
asla sıkılamıcağınız ve denemeye<br />
doyamayacağınız bir çeşitlilik sunuyor.<br />
Sizin için deneyimleyip<br />
montajladığımız<br />
review videosunu<br />
http://www.youtube.com/user/meaGameOn<br />
adresinden izleyebilirsiniz.<br />
Just Cause "First Person<br />
Shooter"larda Far Cry'ın doldurduğu<br />
özgürlük boşluğunu yeni jenerasyon<br />
"Third Person Shooter'lar için<br />
doldurucak oyun gibi görünüyor.<br />
Sonsuz gibi hissettiren bir haritada<br />
sonsuz gibi gelen aktiviteler arasında<br />
kaybediceksiniz kendinizi.<br />
Absürd karakterleri ve görevleriyle<br />
size sık sık aşırıya kaçmanız<br />
gerektiğini hatırlatan oyun tekdüze<br />
oyuncular için tekrarlayan görevlerle<br />
dolu sıkıcı bir oyuna çok çabuk<br />
dönüşebilir. Bu yüzden farkı şeyler<br />
denemekten ne kadar saçma gelse de<br />
çekinmeyi. Çünkü sonunda ölseniz<br />
bile alıcağınız eğlence buna kesinlikle<br />
değer olacak.<br />
Eğer oyunların sizi küçük haritalara<br />
sıkıştırıp aynı şeyleri yapmaya<br />
zorlamasından bıktıysanız Just Cause<br />
3 tam olarak size göre bir oyun. Her<br />
aksiyon severe önerir ve iyi oyunlar<br />
dilerim.<br />
46 / <strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong>
Gameon<br />
Kinguin 2015’in En Çok Satan Oyunlarını Açıkladı…<br />
2015, oyunlar açısından oldukça parlak geçen bir yıldı diyebiliriz.<br />
Kinguin, kendileri için de oldukça heyecan verici olan<br />
2015’in bir özetini çıkarmış ve 2015 yılında Kinguin üzerinden<br />
en çok satılan 10 oyun<br />
10. Counter Strike: Global Offensive<br />
Adından da belli aslında, CS: GO artık bir oyun olmanın ötesinde<br />
küresel bir fenomen haline geldi. Şüphesiz, CS: GO<br />
olmasaydı e-spor dünyası şu ankinden çok farklı olurdu.<br />
9. XCOM: Enemy Unknown<br />
Dünyayı uzaylı istilasından koruyan uluslararası bir askeri<br />
örgüt fikri kulağa oldukça cazip geliyor.<br />
8. FIFA 16<br />
Tıpkı geçen sene ve ondan önceki sene olduğu gibi 2015’te<br />
de bir FIFA oyunu çıtı. Fakat bu sefer, seride bir ilk olarak<br />
oyunda kadın milli takımları da yer aldı.<br />
7. Call of Duty: Black Ops III<br />
Call of Duty de her yıl görmeye alışık olduğumuz oyunlardan<br />
biri. Her sene veya iki senede bir yeni bir CoD oyunu çıkıyor.<br />
6. The Witcher 3: Wild Hunt<br />
Göz alıcı grafikleri, açık dünyası ve etkileyici hikâyesiyle<br />
Witcher 3 bu yıl tüm oyunseverleri kalbinden vurdu desek<br />
yeridir.<br />
5. Saints Row The Third<br />
Eğer GTA oynayıp da oynanışı<br />
daha çılgın bir şey istediyseniz<br />
Saints Row The<br />
Third tam aradığınız şey<br />
olabilir.<br />
4. Grand Theft Auto V<br />
Milyonların çılgınca sevdiği<br />
klasikleşmiş serinin beşinci<br />
büyük oyunu uzun bir bekleyişin<br />
ardından PC platformuna çıkınca elbette çok satacaktı.<br />
3. World of Warcraft<br />
Her gün yeni birileri WoW dünyasına adım atıyor ve artık bir<br />
Blizzard klasiği haline gelen oyun aldığı üçüncülüğü kesinlikle<br />
hak ediyor.<br />
2. Mad Max<br />
Mad Max, oyunculara uçsuz bucaksız çöllerde arzu ettikleri<br />
gibi dolaşma imkânını eşsiz bir görsellik eşliğinde sunuyor.<br />
1.Fallout 4<br />
Yılın en fazla satılan oyunu ise Fallout 4 oldu. Şaşırdık mı?<br />
Nükleer bir kıyametten geriye kalan devasa büyüklükte bir<br />
açık dünyada macera dolu saatler vaad eden bir klasikten<br />
bahsediyoruz.<br />
Wargaming.net Ligi 2016 Büyük Finalleri...<br />
Dünyanın en iyi World of Tanks e-spor takımları, 300.000<br />
dolarlık ödül havuzundan pay kapmak için yarışacak<br />
Wargaming, bu yıl Wargaming.net Ligi Büyük Finallerinin 8-9<br />
Nisan’da Varşova’daki Torwar Hall’da gerçekleştirileceğini<br />
duyurdu. Dünya çapında gerçekleşen bu turnuva organizasyonu,<br />
Wargaming.net Ligi takımları için büyük önem taşıyor<br />
ve onlara profesyonel e-spor arenasında görünürlük imkânı<br />
sağlıyor.<br />
Etkinlikte 12 elit e-spor takımı, her biri Kuzey Amerika, Avrupa,<br />
Bağımsız Devletler Topluluğu ve Asya’nın en iyi takımları<br />
olarak gösterilen ikişer takımla karşı karşıya gelmeye<br />
hazırlanıyor. Üç tane de wildcard’ın yer alacağı turnuvada<br />
toplamda 300.000 dolarlık bir ödül havuzu mevcut. Yeni 10.<br />
Seviye formatının geçerli olacağı karşılaşmalarda izleyiciler,<br />
oyundaki en iyi ve en tehlikeli tankların ustaların ellerinde<br />
kapışmasına şahit olacaklar. Toplamda 68 seviye puanıyla<br />
10 dakikalık maçlarda kapışacak olan takımlar, oyun taktiklerini<br />
sürekli gözden geçirmeleri gereken bir ortamda<br />
karşı karşıya gelecek. Örnek vermek gerekirse, daha önceki<br />
yıllarda maçlar 7 dakika sürüyordu ve katılan takımlar da<br />
buna göre hazırlık yapıyorlardı.<br />
Konuyla ilgili, “Wargaming.net Ligi Büyük Finalleri, World of<br />
Tanks e-spor karşılaşmalarının tepe noktası olma özelliğine<br />
sahip,” diyen Global Rekabetçi Oyunculuk Başkanı Mohammed<br />
Fadl, sözlerini “Wargaming Ligi, 2105-2016 sezonu<br />
boyunca şimdiye kadar toplamda 3 milyon dolardan fazla<br />
ödül dağıtmış durumda. Bu yıl da Büyük Finaller için göz dolduran<br />
bir ödül havuzu oluşturduk. World of Tanks profesyonel<br />
liginin en iyi takımları bu ihtişamlı organizasyonda tüm<br />
becerilerini ortaya koymak için er meydanına çıkıyor olacak,”<br />
şeklinde tamamladı.<br />
<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong> / 47
Kültür - Sanat<br />
Aşk Şarkıları Zorlu PSM’de...<br />
Aşk şarkıları senfonik aranjmanlarla yeniden hayat buluyor.<br />
Jülide Özçelik’in, yaklaşık 4 senedir Türkiye’nin çeşitli<br />
illerindeki devlet senfoni orkestralarıyla gerçekleştirdiği,<br />
beğendiği aşk şarkılarını senfonik aranjmanlarla tekrar<br />
yorumladığı proje, eklenen yeni şarkılarla ve süpriz bir konukla,<br />
Mert Fırat’la 13 Şubat’ta Zorlu PSM’nin sahnesinde<br />
olacak.<br />
Jülide Özçelik ve Mert Fırat’ın birlikte söyleyecekleri<br />
şarkılara,70 kişiden oluşan İstanbul Senfoni Orkestrası<br />
eşlik edecek. Programda Jülide Özçelik’in kendi<br />
şarkılarının yanı sıra, caz standartlarından beğenilen sevgi<br />
temalı şarkılara kadar birçok farklı eser yer alacak.<br />
Tarih: 13 Şubat 2016 Cumartesi<br />
Saat: 21:00<br />
Mekan: Zorlu Performans Sanatları Merkezi, Ana Tiyatro<br />
Bilet Fiyatları:50 TL, 75 TL, 120 TL, 150 TL , 180 TL<br />
Biletlere www.biletix.com , www.zorlucenterpsm.com sitelerinden<br />
veya Zorlu gişelerden ulaşabilirsiniz<br />
Osmanlı’ya Bakmak...<br />
Tarihçi-yazar İlber Ortaylı’nın<br />
İnkılâp Kitabevi’nden çıkan<br />
yeni kitabı Osmanlı’ya Bakmak<br />
raflardaki yerini aldı.<br />
Sözünü sakınmadan gerçekleri<br />
dobra dobra anlatan<br />
Prof. Dr. İlber Ortaylı yeni<br />
kitabı Osmanlı’ya Bakmak’ta<br />
Osmanlı tarihinin tartışmalı pek<br />
çok olay, kavram ve kurumunu<br />
akıcı bir şekilde anlatıyor.<br />
Türkiye’nin son altı asırlık tarihinin<br />
imparatorluklar tarihi, imparatorluklara has bir sosyolojiyle<br />
ele alınması gerektiğini düşünen İlber Ortaylı<br />
Osmanlı’ya Bakmak’ta Osmanlı İmparatorluğu dışında<br />
diğer imparatorlukları da ele alıyor. O yüzden kitapta<br />
Rusya mukayeseli bir tarih ele alınıyor. Türk tarihini yazarken<br />
kesinlikle Rusya ve İran’ı, bilhassa Rusya’yı ele<br />
almak gerektiğini de düşünen Ortaylı, Balkanlar’ı da anlamak<br />
için Orta Avrupa’yı, Avusturya’yı da kitabına ilave<br />
ediyor.<br />
Bir Varmış Ötesi<br />
Yokmuş...<br />
Bugüne kadar çok ses getiren<br />
7 kitaba imza atan yazar BihinEdige,<br />
üzerinde uzun yıllar<br />
çalıştığı “Bir Varmış Ötesi<br />
Yokmuş” adlı yeni kitabıyla<br />
okurlarıyla buluşuyor.<br />
Kişisel gelişim konusunda seminerler<br />
veren ve birçok kitabı<br />
bulunan<br />
BihinEdige’nin“Bir<br />
Varmış Ötesi Yokmuş” adlı yeni<br />
kitabı şu cümlelerle başlıyor: “Peki, ben kimim? Etken<br />
miyim, yoksa edilgen mi? Bir şeyler yapabilir, bir şeyleri<br />
değiştirebilir miyim? Yoksa kader rüzgârının sürüklediği<br />
yere giden çaresiz bir yaratık mıyım? İşte bütün mesele<br />
önce bu soruları kendinize sormanızla, sonra bildiklerinizi<br />
veya bildiğinizi zannettiklerinizi sorgulamanızla ve<br />
cevapları aramanızla başlıyor.”<br />
Koton Kitap etiketiyle raflara çıkan “Bir Varmış Ötesi<br />
Yokmuş” tüm kitabevlerinde.<br />
48 / <strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong>
Kültür - Sanat<br />
“Film Noir” Sergisi...<br />
Sade Kolektif’in The Marmara Pera ‘da düzenlediği üçüncü<br />
sergisi, 11 Şubat – 11 Mart 2016 tarihleri arasında Mehmet<br />
Güreli’nin yeni eserlerine ev sahipliği yapacak.<br />
Mehmet Güreli, ‘Film Noir’ adını verdiği yeni sergisinde<br />
Film Noir’ı karanlıkların içinde kalan ilişkilerin dışına çıkartmayı<br />
başarıyor ve sanat tarihine, İstanbul’un 1930’lu<br />
yıllarındaki görüntüsüne, sinema tarihine ismini yazdırmış<br />
filmlere göndermeler yapıyor.<br />
Yazar, müzisyen, ressam ve yönetmen olarak tanıdığımız<br />
Mehmet Güreli’nin resimleri belki de okuduğu kitaplar, yazdığı<br />
yazılar, yaptığı besteler, dinlediği melodilerle oluşuyor<br />
ama ressamın her bir resmi kendi alanında renkleri, çizimleri,<br />
ışıkları ve doğasıyla bambaşka bir dünyayıyansıtıyor.<br />
Güreli’nin okuduğu romanlar ve yaptığı araştırmalar, düşünce<br />
alanını etkilerken, resimleri ise bağımsız ve cesurca<br />
ortaya konulan, detayları incelenince ortaya çıkan bir<br />
özgürlük alanı gibi... Güreli’nin kullandığı renkler, renklerin<br />
gelişi güzel gibi tuvalde görünmesi ise ressamın ustalığının<br />
bir parçası.<br />
“Yok olmadan”...<br />
İstanbul Modern’den Çelenk Bafra ve Paolo Colombo’nun<br />
küratörlüğünü yaptığı sergide, Roger Ackling, Bas Jan<br />
Ader, Alper Aydın, Bingyi, Jasmin Blasco ve Pico Studio,<br />
Charles Dellschau, Elmas Deniz, Mark Dion, Hamish Fulton,<br />
Rodney Graham, Lars Jan, Mario Merz, Maro Michalakakos,<br />
Joni Mitchell, Yoko Ono, Camila Rocha, Canan<br />
Tolon, ikonoTV, Francesco Garnier Valletti ve Pae White<br />
tarafından hazırlanan resim, çizim, heykel, yerleştirme, fotoğraf<br />
ve hareketli görüntüler yer alıyor.<br />
İstanbul Modern, 2016 yılındaki ilk ana sergisi “YOK OL-<br />
MADAN: Doğa ve Sürdürülebilirlik Üzerine Bir Sergi” ile<br />
doğa ve ekolojiyi konu alırken sürdürülebilirlik kavramına<br />
da değinen sanatçıları bir araya getiriyor. Eczacıbaşı Topluluğu<br />
ve Şekerbank sponsorluğunda, TAV Havalimanları<br />
Holding’in katkılarıyla, 13 Ocak - 5 Haziran 2016 tarihleri<br />
arasında dünyanın farklı köşelerinden yirmi sanatçı ve<br />
sanat grubunu ağırlayan sergi, doğa algımıza dair farklı<br />
bakış açıları ve ekosistemle ilişkimize dair yeni farkındalıklar<br />
öneren çalışmalara yer veriyor.<br />
<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong> /49