04.08.2017 Views

Allah Yolunda Cihadın Gayesi

Mektebe -> Kitablarımız -> Allah Yolunda Cihadın Gayesi (Tarık Ebu Abdullah)

Mektebe -> Kitablarımız -> Allah Yolunda Cihadın Gayesi (Tarık Ebu Abdullah)

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

<strong>Allah</strong> <strong>Yolunda</strong> <strong>Cihadın</strong> <strong>Gayesi</strong> 81<br />

Bunun için Sehl bin Abdillah rahimehullah “İnsanlar sultanı ve âlimleri<br />

tazim ettikleri daim hayır üzere kalırlar. Bu ikisini tazim ederlerse<br />

<strong>Allah</strong> onların dünya ve ahiretlerini düzeltir” demiştir. 136 Ve İmam<br />

İbn-i Teymiyye rahimehullah “Bunun için “Sultan yeryüzünde <strong>Allah</strong>’ın<br />

gölgesidir” 137 sözü rivayet edilmiştir ve “Altmış sene günahkâr imamın<br />

altında yaşamak bir gece sultansız kalmaktan daha iyidir” denilmiştir.<br />

Bu sözlerin doğruluğu tecrübeyle sabittir. Bunun için Fudayl<br />

bin İyad ve Ahmed bin Hanbel ve seleften başkaları şöyle derlerdi:<br />

“Eğer icabeti kesin bir duamız olsaydı onunla sultan için dua ederdik…”<br />

der. 138<br />

Lakin idarenin gayesi Kur’an ve Sünneti arza hâkim kılmak değil<br />

de dünyevî bir saltanat kurmak ise idarenin asıl gayeden sapıklığına<br />

göre halkın itaati ve desteği değişir. Zamanımızda hortlamış laik, demokrat<br />

ve liberal islamistlerin 139 idaresine itaat etmek ve onları desteklemek<br />

asla caiz değildir. Bilakis bu tür tağuti idarelerin inkârı ve<br />

izalesi vaciptir. Ama asıl gayeyi terk etmemekle beraber fıskın veya<br />

zulmün de karıştığı idareler âmmenin maslahatına göre değerlendirilir.<br />

Genel maslahat söz konusu olan bir idarenin varlığı yönünde<br />

ağır gelirse, maslahatı koruyacak derecede ve miktarda itaat etmek<br />

ve desteklemek doğru olur; lakin fasık veya zalim idarenin mefsedeti<br />

ağır basarsa seleften birçoğu elini itaatten çekmiştir ve idareye karşı<br />

kıyam etmiştir. Bu daha önce de geçmişti.<br />

Bu bağlamda özellikle bir hususa değinmek istiyorum. O da<br />

şudur: Şeriatı tenfiz eden, Müslümanların bütünlüğünü ve dinî ve<br />

dünyevî maslahatlarını koruyan imamın varlığı o kadar önemlidir<br />

ki, ehli sünnet âlimleri zorla imamlığa geçenin imamlığını dahi geçerli<br />

kabul etmişlerdir ve ona itaat etmeyi ve onu desteklemeyi vacip<br />

görmüşlerdir. Zorla da olsa güç sahibi ve siyadete mütemekkin olan<br />

ve imamlığını ilan edene karşı gelmeyi caiz görmemişlerdir. Zira<br />

136 El-Camiu li Ahkâmi’l-Kur’an, en-Nisa, 59. ayetin tefsiri. (Dar-u Alemi’l-kutub baskısı, h.1423)<br />

137 “Sultanı olmayan bir beldeye uğradığında ona girme, zira sultan <strong>Allah</strong>’ın yeryüzünde gölgesi<br />

ve mızrağıdır.” El-Camiu’s-sağir. 857. hadis.(Daru’l-Fikr baskısı)<br />

138 Mecmuatu’l Fetava, cüz 28/sayfa 216. (Daru’l-Vefa, birinci baskı h.1418)<br />

139 Bunlara misal olarak Türkiye’de Ak parti, Gülen hareketini, Mısır’da İhvanu’l Müslimin<br />

hareketini, Tunis’de Nahza partisini, Filistin’de Hamas’ı verebiliriz.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!