19.09.2017 Views

HOTEL RESTAURANT MAGAZINE EYLUL 2017 SAYISI

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

kültür ve sanattan ziyade ağırlıklı lezzet<br />

festivalleri yapıyorlar. Kadınlarımız da<br />

yemeğe çok meraklı. Belediye yemek<br />

yarışması ya da lezzet festivali yapacaksa<br />

hemen beni arar. Her yere gidiyorum.<br />

Dolaşmadığım yer yok. Anadolu’yu çok<br />

iyi tanırım, bir Anadolu tutkunuyumdur<br />

zaten. Yaylaya giderim, bayılırım. Bir<br />

kasabaya giderim, aklım gider. Köyleri<br />

çok severim mesela. O yüzden zaman<br />

buldukça Anadolu’da düzenlenen<br />

lezzet festivallerine de katılmaya gayret<br />

ediyorum.<br />

Bir bavul gittiğiniz festivalden<br />

iki bavul dönüyor olmalısınız.<br />

Kesinlikle öyle. Baktığımızda hiç<br />

keşfedilmemiş o kadar çok yemek var<br />

ki... Kayseri’de bir yemek yarışması,<br />

yaklaşık 200 kadın bir sürü yemek<br />

hazırlamışlar. Bildiğimiz mantılar filan<br />

var. Aradan bir dalak dolması çıktı. Yaşlı<br />

bir teyze yapmıştı. Nenesinin Ermeni<br />

komşusu yaparmış, anlattığına göre.<br />

Dalak dolmasının Kayseri’de mutlaka bir<br />

Ermeni yemeği olduğunu ben anlamıştım<br />

zaten. Demem o ki, bilmediğim yemekleri<br />

keşfetmek beni müthiş heyecanlandırıyor.<br />

Anadolu’yu gezmekten muazzam<br />

besleniyorum. Anadolu mutfağının<br />

arşivlerini çıkarıyorum, yıllardır sürüyor<br />

bu çalışmalarım. Birgün kitap haline<br />

gelecek inşallah.<br />

Anadolu’nun saklı kalmış<br />

reçetelerinin yöresel mutfağın<br />

tanıtımı ve gelecek nesillere<br />

aktarılmasında katkısı<br />

büyük olacak şüphesiz. Ya<br />

bundan önceki çalışmalarınız,<br />

araştırmalarınızı ve<br />

birikimlerinizi kaleme aldığınız<br />

başka hangi kitaplarınız oldu?<br />

15 kitabım var. İki kitabım dünyada<br />

Gurmanta ödülü aldı. Türkiye’de ilk o<br />

ödülü 2004 yılında ‘Bir Yemek Masalı’ ile<br />

ben aldım, uluslararası bir ödüldür.<br />

Dünyanın en iyi yöresel yemek kitabı<br />

seçildim. O kitabımda 38 il, o ilin<br />

gezilecek görülecek yerleri, yenilecek<br />

yemekleri ve benim anılarım yer<br />

alıyor. Arkasından ‘Derviş Sofraları’<br />

kitabım var. 2007 yılı, Dünya Mevlana<br />

Yılı ilan edilmişti. Bir buçuk yıl dolaşıp,<br />

Balkanlar’da Mevlana dönemi yemekleri,<br />

bugüne kalan yemekleri kitabıma taşıdım.<br />

Bu çok önemliydi, çünkü ben Alevi<br />

Bektaşi yemeklerini kayıt altına aldım.<br />

Ahi yemeklerini kayıt altına aldım. Bu<br />

kitabımla da Frankfurk’ta büyük bir ödül<br />

kazandım. Bir de ben bakır kapları çok<br />

severim. ‘Bakır Kaplarda Alaylı Yemekler’<br />

diye bir kitap çıkardım. Bakır kapları tek<br />

tek anlattığım, sınıflandırdığım bir kitap<br />

oldu o da. Aynı zamanda yemek kültürü<br />

kitabı yazmayı da çok seviyorum. Bu<br />

sene Doğan Kitap çok istedi, bir menü<br />

kitabı hazırlıyorum. Kayınvalidem geldi<br />

ne yemeği yapsam, patronum geldi ne<br />

yemeği yapsam gibi bir menü kitabı<br />

olacak. Sanıyorum Nisan- Mayıs ayları<br />

gibi o kitabımı da yayınlarız.<br />

“Mutfağa kadın sokmak çok<br />

kolay değil. Erkek şefler hala<br />

kadın çalışanı çok fazla kabul<br />

etmiyor. Mutfakta kızlar da<br />

olsun, ben çok istiyorum.<br />

Bence daha zaman var. Çünkü<br />

şeflik ağır bir iş. Saatleri de<br />

yok. Türk şefler henüz kadınla<br />

çalışmaya hazır değiller. Erkek<br />

şefler yanında yine erkek<br />

görmek istiyor. Mutfakta<br />

kadını pek sevmiyorlar.”<br />

Bunların dışında bizimle<br />

paylaşmak istediğiniz başka<br />

hayalleriniz, projeleriniz var mı?<br />

Ben bunların dışında artık üretim<br />

dediğimiz alanda da olmak istiyorum. Bu<br />

tabii şimdilik bir hayal. Öyle bir param<br />

yok çünkü. Belki de öyle bir param<br />

hiç olmayacak ama böyle bir hayal<br />

kuruyorum. Bir çiftliğim olsun, bir taş<br />

evim olsun. Bahçemde reçel kaynatayım,<br />

soslar yapayım, zeytin ağaçlarının altında<br />

olayım istiyorum. Allah nasip ederse<br />

öyle bir param olursa bu şekil bir yaşlılık<br />

düşünüyorum. Ama öğreterek! Oturan bir<br />

yaşlı olmayı asla istemiyorum.<br />

Son olarak Türk gastronomisinin<br />

gelişimi ile ilgili düşüncelerinizi<br />

de öğrenebilir miyiz?<br />

Türk gastronomisi tabii ki gelişiyor.<br />

Bunun en güzeli tarafı da, şeflerimiz<br />

yöresel yemeğin önemini keşfettiler.<br />

Şefler artık yöresel ürünlerin tedariğini<br />

öğrendiler. Kalkıyorlar, Anadolu’yu<br />

dolaşıyorlar, bence doğru yoldalar.<br />

Dünyada başarılı olmuş bütün<br />

şeflere bakın, hepsi anneannelerinin<br />

reçetelerinin peşlerinde koşuyorlar.<br />

Yöresel olmadan evrensel olunmaz.<br />

Ben bunu her zaman söylüyorum. 7-8<br />

sene önce şefler İtalyan mutfağı, dünya<br />

mutfağı yaparken bir tereyağlı pilav bile<br />

pişiremeyen çok şef tanıyorum.<br />

Bizim çok değerli iki şefimiz var.<br />

Maximillien ve Rudolf. İkisi de hep der<br />

ki: “aman şefler önce kendi mutfağınızı<br />

öğrenin.” Onun çok katkısı var çünkü.<br />

Bu çok iyi bir gelişme. Hani Türk<br />

mutfağı dünyada tanınıyor mu derseniz,<br />

mutfağımız dünyada Nusret’le bence,<br />

ondan önce şiş kebap ve dönerle tanındık.<br />

Nusret’le de tanınıyoruz. Ben bunu çok<br />

takdir ediyorum, büyük bir başarı. Tabii<br />

gayretlerimizin daha da artması lazım.<br />

İsveç’te şunu gördüm, orası sdünyanın<br />

en büyük çelik üreticisiydi. Şimdi çeliği<br />

bırakıp artık yemek mottosunu edindiler.<br />

Bu bir devlet politikası oldu çünkü. 2004<br />

yılında İsveç’e gittiğimde Dış İşleri Bakanı<br />

bana dedi ki, “artık çelik yok, bundan<br />

sonra yemek üzerine çalışacağız.” Ve<br />

dünyaya en fazla şef ihraç eden bir ülke<br />

konumundalar artık. Demek ki aklın<br />

yolu bir. Bu iş biraz da devlet politikası<br />

ile desteklenmeli. Yeme içme sektörü<br />

2015’ten sonra büyük bir sıkıntıya girdi.<br />

Hepimiz hakikaten direniyoruz. Çünkü<br />

Avrupalı turist hiç kalmadı. Düşünsenize<br />

İstanbul gibi destinasyonda esnaf<br />

lokantalarımızın dışında onlar iyi ki<br />

varlar, çok memnunum. Türk mutfağı<br />

yapan restoran sayısı çok az. Kafeler<br />

çok, Türkiye’de İtalyan mutfağı yapan<br />

restoranlar Türk mutfağından sayıca<br />

çok daha fazla. Onlar da olsun ama Türk<br />

mutfağı sayısı artmalı.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!