13.02.2018 Views

Konfeksiyon Teknik Şubat 2018

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

ISSN 2148-9246<br />

CLOTHING TECHNOLOGY MAGAZINE<br />

ŞUBAT FEBRUARY <strong>2018</strong><br />

www.konfeksiyonteknik.com.tr


89<br />

ülkeye<br />

ihracat


Malkan Makina San. Tic. A.Ş.<br />

Merkez : Küçükköy Karayolları Mah. 559 Sk. No: 16 Gaziosmanpaşa 34255 / İstanbul Tel : 90(212) 477 97 97 - 479 89 94 -95 Fax : 90(212) 477 99 50<br />

Fabrika : Küçükköy Karayolları Mh. 559. Sk No: 27/B Gaziosmanpaşa 34255 İstanbul Tel : 90(212) 538 05 34 Fax: 90(212) 538 12 23<br />

www.malkan.com.tr • pazarlama@malkan.com.tr


REKLAM İNDEKSİ<br />

ADVERTISEMENT<br />

AKBARKOD........................................... 21<br />

ATAK MAKİNA.......................................25<br />

AVEA......................................................53<br />

DENİZ ETİKET..........................................29<br />

GROZ-BECKERT......................................5<br />

HIGHTEX................................................77<br />

HUZURLU İNŞAAT..................................75<br />

INO FERMUAR.....................................Ö.K<br />

İHLAS KUZULUK.....................................83<br />

İHLAS MATBAACILIK............................ 81<br />

İHLAS PAZARLAMA.............................. 71<br />

İMG........................................................89<br />

KANMAK....................................A.K.İ - 96<br />

KEÇOĞLU..............................................33<br />

KG MAKİNA..........................................49<br />

MALKAN......................................Ö.K.İ – 1<br />

MERKÜR.................................................85<br />

MESEL....................................................37<br />

MEYDAN................................................ 17<br />

ÖZBİLİM...................................................9<br />

PREMIER VISION...................................57<br />

SANKO................................................... 41<br />

SOLAREX............................................... 61<br />

TTS........................................................A.K<br />

TÜRKİYE HASTANESİ..............................45<br />

TÜYAP (İPLİK FUARI).............................. 67<br />

TÜYAP (KON. MAK. FUARI)..................65<br />

UZAY MAKİNA....................................... 13<br />

www.konfeksiyonteknik.com.tr


İMTİYAZ SAHİBİ<br />

İSTMAG MAGAZİN GAZETECİLİK YAYINCILIK<br />

İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ. ADINA<br />

Publisher<br />

H. Ferruh IŞIK<br />

GENEL MÜDÜR<br />

General Manager<br />

Mehmet SÖZTUTAN<br />

mehmet.soztutan@img.com.tr<br />

YAZI İŞLERİ KOORDİNATÖRÜ<br />

News Editor<br />

SORUMLU MÜDÜR<br />

Responsible Editör<br />

YAYIN KURULU BAŞKANI<br />

Editorial Board Chief<br />

YAYIN KURULU<br />

Editorial Board<br />

SÜREKLİ YAZARLAR<br />

Permanent Columnists<br />

Ali ERDEM<br />

ali.erdem@img.com.tr<br />

Yusuf OKÇU<br />

yusuf.okcu@img.com.tr<br />

Prof. Dr. Cevza Candan<br />

Prof. Dr. Bülent Özipek<br />

Prof. Dr. H. Rıfat Alpay<br />

Prof. Dr. Yalçın Bozkurt<br />

Prof. Dr. E. Tekin Altınbaş<br />

Prof. Dr. W. Oxenham<br />

Prof. Dr. Emel Önder<br />

Prof. Dr. Yusuf Ulcay<br />

Doç. Dr. Yusuf A. Uskaner<br />

Prof. Dr. İsmail KAYA<br />

Doç. Dr. Mehmet Ali ÖZBUDUN<br />

Ekrem Hayri PEKER<br />

REKLAM DANIŞMANI<br />

Advertisement Consultant<br />

DIŞ İLİŞKİLER MÜDÜRÜ<br />

Foreign Relations Manager<br />

Ali ERDEM<br />

ali.erdem@img.com.tr<br />

Yusuf OKÇU<br />

yusuf.okcu@img.com.tr<br />

KURUMSAL İLETİŞİM MÜDÜRÜ<br />

Marketing<br />

Comunication Manager<br />

MUHASEBE MÜDÜRÜ<br />

Chief Accountant<br />

GRAFİK & TASARIM<br />

Graphics & Design<br />

BİLGİ İŞLEM<br />

IT Manager<br />

ABONE VE DAĞITIM<br />

Subsc rip ti on and<br />

C i rc ul at io n M an ag e r<br />

Ebru PEKEL<br />

ebru.pekel@img.com.tr<br />

Mustafa AKTAŞ<br />

mustafa.aktas@img.com.tr<br />

Hakan SÖZTUTAN<br />

hakan.soztutan@img.com.tr<br />

Emre YENER<br />

emre.yener@img.com.tr<br />

İsmail ÖZÇELİK<br />

ismail.ozcelik@img.com.tr<br />

AD RES | He ad Of fi ce<br />

İSTMAG MAGAZİN GAZETECİLİK YAYINCILIK İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ.<br />

Evren Mahallesi Bahar Caddesi Polat İş Merkezi B Blok No:3 Kat:1<br />

Güneşli - Bağcılar / İSTANBUL / TURKEY<br />

Tel: +90 212 604 51 00 Fax: +90 212 604 51 35<br />

www.konfeksiyonteknik.com.tr | e-ma il : img@img.com.tr<br />

BASKI | Printed By | İH LAS Ga ze te ci lik A.Ş.<br />

Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza No:11 A/41<br />

Yenibosna - Bahçelievler / İSTANBUL / TURKEY Tel: 0212 454 30 00<br />

B Ö LG E T E MS İ LC İL İ KL ER İ<br />

BURSA | Ömer Faruk GÖRÜN<br />

Tel: +90 224 211 44 50 Fax: +90 224 211 44 81<br />

KONYA | Me tin DE MİR<br />

Tel: +90 332 238 10 71 Fax: +90 332 238 01 74<br />

Advertising Representatives<br />

TAIWAN | Taiwan Bright Co. Ltd. | Mr. Vincent Lee<br />

Tel: 88 622 755 79 01 Fax: 88 622 755 79 00 vincent@mail.taiwanbright.com.tw<br />

JAPAN | Echo Japan Corporation | Mr. Ted Asoshina<br />

Tel: 8 133 263 50 65 Fax: 8 133 234 20 64 echoj@bonanet.or.jp<br />

KOREA | Jes Media Int. | Mr. Young Seoah Chinn<br />

Tel: 8224813411 Fax: 8224813414 jesmedia@unitel.co.kr<br />

BİLGİ / Information<br />

<strong>Konfeksiyon</strong> <strong>Teknik</strong> Dergisi’nde yer alan makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir.<br />

Yayınlanan ilanların sorumluluğu ilan sahiplerine aittir.<br />

<strong>Konfeksiyon</strong> <strong>Teknik</strong> is published monthly. Ad ver ti se ments res pon si bi li ti es<br />

pub lis hed in our ma ga zi ne per ta in to ad ver tisers.


EDİTÖR<br />

4<br />

KONFEKSİYON TEKNİK<br />

ŞUBAT | FEBRUARY | <strong>2018</strong><br />

Moda, hız ve tasarım<br />

Geçtiğimiz yıllarda ‘tekstil bitiyor mu’ tartışmalarının yaşandığı Türkiye, şimdi<br />

moda, hız ve üretim kalitesi ile sektörde dünya liderliğine koşuyor. Son yıllarda<br />

birçok Türk markası, Afrika’dan Avrupa’ya kadar birçok ülkede yüzlerce mağaza<br />

açtı, bu ülkelerde üretim tesisleri kurdu. Aldıkları marka desteğiyle gittikleri ülkelerin<br />

yazılı ve görsel medyasında yer alan Türk markaları, ‘Made in Turkey’ imzasını<br />

güçlendirdi. Tekstilde teknoloji ve tasarıma yaptığı yatırımlarla ‘dünyanın en hızlısı’<br />

olan Türkiye, şimdi ‘kaliteli ve hızlı’ unvanıyla birçok markanın tercihi oldu.<br />

Dünya markalarının talep ettiği esneklik, hız, kalite başka hiçbir yerde yok. Bizim<br />

sektörümüz, müteşebbisimiz çok dinamik. Altyapımız da çok kuvvetli, ciddi bir<br />

tekstil altyapımız var. Yani, ipliğimiz elimizin altında, dokuma, baskı boya, dikiş,<br />

aksesuar, her şey var bu ülkede. Türkiye üretimde çok hızlı ve moda üretiyor. Hız<br />

ve tasarım en büyük avantajlarımız. Hem küçük, hem büyük siparişlerde hızlı üretim,<br />

esnekliğimizi gösteriyor. Dijitalleşme ile daha da hızlanacağız. Birçok ürün,<br />

herkes tarafından üretilebiliyor. Ancak ürüne tasarımla fark katılabiliyor. Bizim<br />

ucuz maliyetli ürün üreten ülkelere göre avantajımız, tasarım gücümüz. Bu da<br />

Ali ERDEM<br />

Yazı İşleri Müdürü<br />

News Editor<br />

eğitim ve kültürün sonucu. Tasarım eğitimi alan gençlerimiz çoğalıyor. Bundan<br />

sonraki süreçte, hızlı modaya uygun, insanların taleplerini yakalayan tasarımlar<br />

yapmamız önemli. Türk tekstili çok hızlı kabuk değiştiriyor. Bizden özel ürünler<br />

bekliyorlar. Çok hızlı teslimat bekliyorlar. Bunun için sisteme, makine parkına<br />

yatırım yapılıyor. Hazır giyim, konfeksiyon ve tekstilin önü açık. Şimdi büyüme<br />

zamanı. Hükümet’in hem Ar-Ge hem tasarım, Ur-Ge ve diğer konularda ciddi<br />

teşvikleri var ki bütün sanayicilerin, ihracatçıların bu teşvikleri kullanıp tekrar bir<br />

büyüme ve atılım dönemine girmesi gerekir. Zemin buna müsait.<br />

<strong>2018</strong>’de yaşanması beklenen küresel gelişmeler ihracatımızı destekler nitelikte.<br />

Bu yıl dünya ekonomisinde 10 koşulun 8’i olumlu yönde. Dünya ekonomisinin<br />

büyümesi, buna bağlı olarak küresel ticaretteki büyüme, en büyük<br />

ihraç pazarımız AB’deki büyüme ihracatımız için çok olumlu gelişmeler. Yakın<br />

EDİTÖR<br />

ve komşu pazarlarda büyüme, Özel Sektör yatırımları, Sanayi ürünleri ihracat<br />

fiyatları, Enerji ve emtia fiyatları seviyesi, Euro/Dolar Paritesi gelişmeleri ise<br />

ihracatımız için olumlu gelişmeler. Bu gelişmeler ışığında <strong>2018</strong>, 2017’ye göre<br />

çok daha başarılı bir yıl olacak. Türkiye’nin en çok ihtiyacı olan konulardan<br />

biri de istihdam. Bu sektör desteklenip, teşvik edilirse, Türkiye’nin ihtiyacı olan<br />

istihdamı sağlayacak öndeki sektörlerden bir tanesi.


Haber Bülteni<br />

Online kayıt olabilirsiniz<br />

Hem şimdi hem de gelecek için çeşitlilik:<br />

İşinizi Groz-Beckert ile geliştirin!<br />

Groz-Beckert’in sunduğu dikiş makinesi iğneleri ve sistem parçalarına, dünyadaki<br />

bütün makine üreticileri ve kullanıcıları güven duymaktadırlar. 5000 adet farklı tipten<br />

oluşan ürün gamı, en yüksek beklentilere cevap verebilmektedir. Kullanıcılar, yüksek<br />

işlem güvenliği ve uzun kullanım süreleri gibi eşsiz ve sürdürülebilir çözümlerden<br />

istifade etmektedirler. Beklentilerinizi daha da yükseltmenin tam zamanı!<br />

Ücretsiz myGrozBeckert Uygulaması<br />

www.groz-beckert.com<br />

Groz-Beckert Turkey Tekstil Makine Parç. Tic. Ltd. Şti.<br />

Örgü-Dikiş-Keçe-Tafting-Dokuma Tarak<br />

Gen.Ali Rıza Gürcan Cad.<br />

Büyükşehir Mah.Cumhuriyet Cad.<br />

Alparslan İş Merkezi No: 29/01 Ekinoks Plz.E1 Blk. Kat:6 D: 84<br />

34169, Merter, İstanbul Beylikdüzü , İstanbul<br />

Tel: 0212-9246868 Tel: 0212-4384947 Faks: 0212-4384949<br />

E-Mail: info.turkey@groz-beckert.com


6<br />

PANORAMA<br />

KONFEKSİYON TEKNİK<br />

ŞUBAT | FEBRUARY | <strong>2018</strong><br />

Spor giyimde<br />

trendler & yenilikler


7<br />

PANORAMA<br />

KONFEKSİYON TEKNİK<br />

ŞUBAT | FEBRUARY | <strong>2018</strong><br />

Spor markaları yeni teknolojiler için de<br />

gözlerini açmalıdır. Dijital nesil, kullanıcıların<br />

fitnessla ilgili faaliyetlerini görmelerine, izlemelerine<br />

ve paylaşmalarına olanak tanıyan<br />

analitik araçlar ile yeni uygulamalar dalgası<br />

getiriyor. Giyilebilir teknolojilere yönelik pazar<br />

rekabet gücü yüksek ancak hızla genişlemeye<br />

devam ediyor ve pazarın 2021 itibariyle<br />

satışlarını iki katına çıkaracağı tahmin ediliyor.<br />

Marka sahiplerinin artık spor hayranları<br />

için izleme deneyimini uyarlamak için dijital<br />

medyayı kullanabileceği gibi yeni teknolojiler,<br />

markaların kendilerini farklılaştırmalarına<br />

ve daha kişiselleştirilmiş bir deneyim haline<br />

gelmesine yardımcı olabilir. Bu yaklaşımı Adidas<br />

örneklendiriyor. Bir 3D basım şirketi olan<br />

Carbon ile olan yakın tarihli ortaklığı, atlet<br />

ayakkabılarının nasıl üretildiğini örnekleyerek<br />

bir devrimin başlangıcını ispatlıyor.<br />

SU GEÇİRMEZ VE NEFES ALABİLEN TEKSTİLLER<br />

Küresel su geçirmez nefes alabilen tekstil<br />

pazarının 2016 yılında 1.48 milyar ABD $<br />

olarak tahmin edildiği dönemde, 2017-<br />

2022 yılları arasında % 5.52’lik bir oranda<br />

büyüyeceği tahmin ediliyor. Suya dayanıklı<br />

nefes alabilen tekstil, çeşitli tiplerde vücut<br />

sıcaklığını korurken, rüzgar ve yağmur<br />

gibi hava şartlarına karşı koruma sağlar.<br />

Suya dayanıklı, nefes alabilen tekstiller, su<br />

geçirmez kumaşlardan farklı olarak suyun<br />

nüfuz etmesini ve emilmesini önlemeye<br />

yardımcı olur. Ayrıca anti-mikrobik, antiviraldir<br />

ve kir ve nem direnci sağlarlar,<br />

böylece çeşitli aktif spor giyim uygulamalarında<br />

taleplerini arttırırlar. Bununla birlikte,<br />

açık hava etkinliklerine yönelik tüketici<br />

katılımı ve devam eden değişen moda eğilimleri,<br />

pazarın büyümesine bir engel oluşturabilir.<br />

Küresel su geçirmez nefes alabilen<br />

tekstil pazarı, aktif spor kıyafetleri, çadırlar<br />

ve diğer uygulamalara bölünmüştür. 2015<br />

yılında, aktif spor giyim uygulaması küresel<br />

su geçirmez nefes alabilen tekstil pazarının<br />

% 80’inden fazlasını oluşturuyordu. Son<br />

kullanıcı endüstrisi ile ilgili olarak piyasa; giysiler,<br />

ayakkabı ve eldiven olarak ayrılmıştır.<br />

Giyim, küresel su geçirmez hava geçirgen<br />

tekstiller için en büyük son kullanıcı endüstrisidir<br />

ve toplam pazar payının % 63’ünden<br />

fazlasını oluşturmaktadır.<br />

SAĞLIK YENİ ÇEKİCİLİKTİR<br />

‘Teknoloji’, iç çamaşırı, yüzme ve aktivite<br />

dünyasına girdiğinde, markalar dikkatleri<br />

üzerine çekti. Uygulama seviyesi ne olursa<br />

olsun, teknoloji artık bir problem değildir: bu<br />

bir çözümdür. Fiberde Black Modal Lenzing<br />

ipliğin ekstrüzyon aşamasında pigmentin<br />

eklendiği bir katkı boyama tekniği olarak<br />

seçildi. Kalite açışından bakıldığında bir çok<br />

avantaj sağlar, arka ipliğin kullanılarak siyahların<br />

50 yıkamadan sonra bile siyah kalması<br />

gibi. Bu sürdürülebilir özellik, diğer boyama<br />

teknikleriyle karşılaştırıldığında da önemlidir.<br />

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK ÇOK ÖNEMLİ<br />

Asahi Kasei’den Spandex / elastan markası<br />

Roica, Royce Eco Smart serisi spandex /<br />

elastan iplikleriyle, tüketici öncesi atıklardan<br />

elde edilenlerle yenilik ve yaratıcılığı ortaya<br />

çıkarmıştır. Iluna Green Etiket dantel koleksiyonları,<br />

bu çevre dostu spandex / elastanı,<br />

örgü ve dantel kumaşlarla kendi aralarına<br />

dahil etmiştir. Yüksek kalite, tasarım ve<br />

sürdürülebilirlik kombinasyonu, son tüketicinin<br />

ne istediğini hedef alır. Geçen yıl,<br />

Iluna Group, tüm streç ipliklerini sadece en<br />

iyi jakarlı ve textronic nitelikleri için Roica<br />

Eco Smart’a dönüştürerek gezegene saygı<br />

göstererek kaynaklarına yeni ve sorumlu bir<br />

özveri teyit etti. Sürdürülebilirlik, tüm tekstil<br />

endüstrisinin anahtar bir unsurudur ve elyaftan<br />

makineden son işlemeye kadar olan<br />

gelişmeler, özellikle su, enerji ve petrolün<br />

azaltılması gibi değerli kaynakları baz<br />

almaktadır. Lenzing Modal Black sadece<br />

bükümlü boya elyaf ile gerekli olan pigmentin<br />

% 20’sini kullanır. Buna ek olarak, araştırmalar<br />

Lenzing Modal Black fiber ile yapılan<br />

kumaşın % 50 daha az enerji kullandığı, %<br />

60 daha az karbon izine sahip olduğunu ve<br />

geleneksel olarak boyalı kumaşlara kıyasla


8<br />

PANORAMA<br />

KONFEKSİYON TEKNİK<br />

ŞUBAT | FEBRUARY | <strong>2018</strong><br />

üretimde tipik olarak kullanılan suyun sadece %<br />

50’sini gerektirdiğini göstermiştir.<br />

TEMİZ TEKNİK TEKSTİL SÜREÇLERİ KABUL GÖRÜYOR<br />

Bu temiz teknoloji gelişimi endüstride devam edecek<br />

ve aynı zamanda İlkbahar / Yaz 2019 ISPO TEX-<br />

TRENDS bilgileri, sürdürülebilirliğin gelecek neslidir.<br />

Sürdürülebilirlik konusundaki ilk odak noktası lifler<br />

üzerinde iken, günümüzde dikkat edilen, daha verimli<br />

makinelere, çevre dostu kimyasallara ve azalan<br />

su kullanımı olmaya da devam ediyor. ISPO TEX-<br />

TRENDS ödüllü Tintex, Tencel, organik pamuk ve yün,<br />

geri dönüşümlü ve geri kazanılan sentetik malzemeler<br />

(polyester ve naylon dahil) benzeri sürdürülebilir<br />

içeriklerin en az % 60’ını kullanıyor.. Şirket ayrıca,<br />

üretim sürecini temizleyen ve hem spor hem de dış<br />

pazarları benimseyen makro makine ve süreçlere<br />

yatırım yapmakta ve aynı zamanda yakın giyim sektöründen<br />

marka geliştiricilerini takip etmektedir.<br />

DAHA ÇEKİCİ BİR BAKIŞ<br />

Tüketicinin geleneksel iç çamaşırı kumaşlarıyla<br />

uyumlu olarak egzersizde giymek için daha kadınsı<br />

bir cazibe arayışında olduğu için kadınsılıkla ilgili<br />

daha güçlü bir yön, güçlü bir eğilim görülür. Nilit,<br />

Sensil’in piyasaya sürülmesiyle hem şirketin hem<br />

performans hem de moda ipliklerini temsil eden<br />

naylon 6.6 serisini yeni bir seviyeye taşıdı. Bir isim<br />

değişikliğinin yanı sıra Sensil Diamond da yeni bir<br />

gelişme başlatıldı. Bu yeni iplik avantajlarından<br />

biri olarak, değişen derecelerde modern ışıltıdan<br />

metalik görünüşe, Black Diamond’tan farklı ve yeni<br />

olarak yeni ipliğin boyanmasına olanak tanır. Artık<br />

daha geniş bir renk yelpazesi bu parlak efekte sahip<br />

olabilir. Ayrıca, geleneksel metaloplastik ipliklerin<br />

görünümünü elde etmekten çok daha yumuşak bir<br />

dokunuşu olduğu ve performans iplikleriyle takımlanarak<br />

spor giyim sektörü için moda ve işlevselliği<br />

birbirine bağlayabileceği görüldü. Dantel üreticileri<br />

de, spor giysilerle moda yönü için jakarta teknolojisi<br />

ile ilgili bilgi birikimini ekleyen Tianhai Lace, özellikle<br />

kadın iç çamaşırı ve spor giysiler için tasarlanmış<br />

TAS serisi ile gelişimini sürdürerek, spor giyim pazarını<br />

takip ediyor. Tüketici daha cazip kıyafetler için bekliyor<br />

olduğundan, özellikle daha spor olan kadın iç<br />

çamaşırı giyim sektörü için daha kadınsı ve zarif bir<br />

çekicilik eğilimi daha da gelişecek.<br />

PERFORMANS VE DEKORATİF DETAYLAR<br />

Pamuklu dokunma ile tüketiciler için büyük bir<br />

odak alan Gayou Dantel, bir poliamit / naylon<br />

karışımı kullanarak yeni bir ‘Pamuklu Kumaş Hissi<br />

Hattı’ geliştirdi. Bu pamuksu dokunuş yelpazesi,<br />

yumuşak ve doğal görünümlü bir havlu kumaşı,<br />

tipik örgüye daha zarif bir his sunar ve geometrik<br />

ile çiçeksi arasında çok çeşitli desenlerde bulunur.<br />

Piave Maitex, yüksek spandex / elastan yüzdesiyle<br />

garanti edilen mükemmel bir uyum ile yeni bir<br />

ekstra hafif mesh serisi başlattı. Azaltılmış ağırlık<br />

ve gelişmiş konfor ile performans, en yeni teknik<br />

çözümlere ulaşır. Transparenze adı verilen ürün<br />

yelpazesi ayrıca üstün bir kontrol, şekillendirme<br />

ve destekleme ile kalıplama uygun olma özelliklerini<br />

sunmakta ve spor sütyeni sektöründe yeni<br />

gelişmeler için mükemmel bir çözüm sunmaktadır.<br />

Spor sütyenleri ve spor giyim için, tüketiciler daha<br />

kadınsı bir çözüm talep ediyor ancak özellikle fit<br />

ve rahatlık ile performansa ihtiyaç duyuyorlar.<br />

Markalar, daha sağlıklı bir yaşam tarzı izlendiğinde,<br />

görünüm sadece atletizm için değil, bu parçaların<br />

arzulanan iş / yaşam tarzı dengesini elde etmede<br />

kullanılması anlamına geldiğini not ediyor.


10<br />

PAZAROLA<br />

KONFEKSİYON TEKNİK<br />

ŞUBAT | FEBRUARY | <strong>2018</strong><br />

Kazanmak Kazandırmak<br />

İş alemindekiler bilir. Belli zaman dilimlerinde olan biteni anlamak için toplu bir<br />

değerlendirmeye, esaslı bir muhasebeye ihtiyaç duyular. Bu dönemlerde fabrika,<br />

mağaza ve dükkanlarda bir envanter telaşı yaşanır. Büyük marketlerde elemanlar<br />

seferber olur, ne var ne yok tek tek sayılır. Buna fiziksel envanter deniyor. Şimdilerde<br />

bilgi teknolojileri sayesinde on binlerce çeşitten elde, depoda ve hatta<br />

yolda ne kadar bulunduğu saniyesi saniyesine bir çırpıda öğrenilebiliyor.<br />

Mal canın yongası. Malın envanterini tutuyoruz da, canımızın, hayatımızın envanterini<br />

niye tutmuyoruz? Zaman zaman, “elde ne kaldı?”nın hesabını niye yapmıyoruz?<br />

İşli olsun, işsiz görünsün, aslında herkesin birden fazla işi var. Ama farkında değil. Hayata<br />

pazarlama gözlüğü ile bakınca, herkesin bir iki değil, onlarca piyasada/pazarda<br />

kazanmaya, kâr etmeye, yüzünü güldürmeye uğraştığı ayan beyan görülüyor.<br />

En yakında “ev halkı pazarı” var. Bu pazarda evin, ailenin büyükleri, ortancaları<br />

ve küçükleri var. Herkes birbirine karşı kâh alıcı kâh satıcı durumunda. Saygı<br />

veriyor, sevgi alıyor. Sevgi veriyor, saygı alıyor. Gönlünü hoş ediyor, hediye veriyor,<br />

ihsanlara kavuşuyor. Bazen de bedel ödetiyor. Daha neler neler…<br />

Evden çıkınca, “apartman veya mahalle ve komşular piyasası” ile karşılaşılıyor.<br />

Onlar da kâh alıcı, kâh verici olarak sahnedeler. “Mangalın kokusu gitmiştir”<br />

düşüncesiyle kebaplar komşuya gidiyor; “tatlı severler” deyip baklavalar<br />

komşudan geliyor. Vesaire…<br />

PAZAROLA<br />

Prof. Dr. İSMAİL KAYA<br />

İ.Ü. İşletme Fakültesi<br />

Pazarlama Anabilim Dalı<br />

Emekli Öğretim Üyesi<br />

mail<br />

ikaya@istanbul.edu.tr<br />

ismail.kaya@gmail.com<br />

blog<br />

http://www.pazarola.<br />

blogspot.com<br />

http://www.pazarlama<br />

bitanedir.blogspot.com<br />

Sözü uzatmayalım ama bir de akrabalar var. “Akrabalar segmenti”nde yer alan<br />

“müşteriler” için bir siz bir şeyler yapar, bir şeyler verirsiniz, bir de onlar size verirler<br />

veya sizden bir şeyler beklerler. Hastalık, sağlık, düğün, dernek derken, mürüvvetler<br />

kadar mazarratlar da paylaşılır, hediye, yardım ve ödünçler dahi alınır verilir.<br />

Kısacası, iş için veya yaşamak için birer parçası olduğumuz, müşteri veya<br />

sunucu rolüyle girip çıktığımız başka “pazarlar” da var. Yabancı dilde, cohort<br />

da denilen, “meslektaşlar piyasa diliminde”, “okul arkadaşları pazarında”,<br />

“asker-hacı-gezi arkadaşları piyasasında”; tanıdık tanımadık sürüyle insanla<br />

bir arada olduğumuz “toplu taşıma dilimlerinde”, “alışveriş yerlerinde”, “sosyal<br />

organizasyonlarda” vesairede sürekli bir “alış-veriş”, “değiş-tokuş” “memnun<br />

edip karşılığını alma”, “men dakka dukka” işinde değil miyiz?<br />

Saydığım ve sayamadığım bütün “piyasa dilimleri”ndeki insanlar bizim “hedef<br />

pazarımız”a dahil değiller mi? Biz hayatımızı onlarla birlikte, onların bize verdikleri<br />

veya verebilecekleri, bizim onlara verebileceklerimiz veya verdiklerimizle daha<br />

değerli veya daha değersiz hale getirmiyor muyuz?<br />

Hayattaki başarımız, mutluluğumuz, refahımız, kısacası, dünyalığımız ve hattâ<br />

ahiretimiz bu piyasalardaki “alışverişlerimiz”de ne kadar kârlı, ne kadar etkili-başarılı<br />

bir “pazarlamacı” olabildiğimize bağlı değil mi?<br />

Pazarlamacı derken, “yağlayıcı”, “laf kalabalığına boğucu”, “alttan girip<br />

üstten çıkıcı”, “zorlayıcı”, “emredici” türünden “çığırtkan satıcı” tarifine giren<br />

işlerden bahsetmiyoruz. Müşteri keşfetmekten başlayıp, onları mest etmeyi<br />

hedefleyen ahenkli bir faaliyet bütünüyle onlara özel olarak hizmet etmeyi


11<br />

PAZAROLA<br />

KONFEKSİYON TEKNİK<br />

ŞUBAT | FEBRUARY | <strong>2018</strong><br />

amaçlayan stratejik bir iş olarak, müşteriyi “muhterem”<br />

gören bir anlayışa dayalı gerçek pazarlama<br />

gayretlerini kastediyoruz.<br />

İşimizdeki performansımız nasılsa bir şekilde ölçülüyor.<br />

Peki, biz kendi özel işlerimizde ve pazarlarımızda<br />

kendi şahsî performansımızı ve başarımızı hiç<br />

değerlendiriyor muyuz?<br />

Zaman zaman hayatımıza ve “hayatımızın<br />

pazarları”na “pazarlama gözlüğüyle”<br />

bakabiliyor muyuz?<br />

“Pazarlama zekâsı” diye bir terim duyduk mu?<br />

Bunun, müşteri temelli bir pazarlama anlayışına<br />

ne kadar yakın durulduğuna ve pazarlamanın ne<br />

derecede güçlü, yoğun ve kapsamlı bir şekilde<br />

hayata geçirilebildiğine dair bir ölçü olduğunu<br />

biliyor muyuz? İşimizde ve kendi hayatımızda<br />

“pazarlama zekâmız”ın kaç paralık olduğunu hiç<br />

ölçtük mü, ölçtürdük mü? “Pazarlama zekâmızı”<br />

geliştirmek için özel bir çaba gösteriyor muyuz?<br />

Nasıl geliştirileceğini biliyor muyuz?<br />

Bir fırsatını bulup, arada sırada oturup bir düşünsek...<br />

***<br />

Tarih boyunca dünya siyaseti, pazarlar, pazar paylaşımları<br />

ve ticaret alanları üzerinde cereyan etti.<br />

İşletmecilerin yakından bildiği bu gerçeği, ülke yönetimine<br />

talip olanların da bilmesinde fayda var.<br />

Medeniyetler su kenarlarında ticaretle gelişti.<br />

Kıtalar, keşifler, ürünler ve yenilikler yeni pazarlar<br />

ve pazarlarda yeni fırsat arayışları sonunda<br />

gerçekleşti. Pazar savaşları eskiden olduğu gibi,<br />

gelecekte de tarihe damgasını vuracak, vurmaya<br />

devam edecek.<br />

Dünya, kimine çok büyük, kimine iğne ucu kadar<br />

küçük görünse de neticede bir pazaryeri. Dünya<br />

hayatı da bir nevi ticaret zamanı. Doğumdan ölüme,<br />

ömürler hep almak-vermekle geçiyor. Hayat<br />

boyu alıyor, satıyoruz. Hepimiz bir şey alıyor, bir<br />

şey satıyoruz. Zamanında satmaz, vaktinde almaz<br />

isek; satılacakla alınacakları birbirine karıştırsak;<br />

verdiğimizden daha fazlasını alamazsak kaybediyoruz.<br />

Alıcı yokken satmaya, müşteriyi anlamadan<br />

etkilemeye kalkınca netice alamıyor, satamıyoruz.<br />

Hattâ hesabını bilmeyenlere, patavatsızlara, densizlere,<br />

arsızlara iyi gözle bakmıyoruz.<br />

Yönetime talip olanların dünyayı bir pazaryeri gibi<br />

görüp görmemeleri, dünya hayatını bir ticaret<br />

fırsatı olarak bilip bilmemeleri çok şeyi değiştiriyor.<br />

Asıl kazancın alınanla verilen arasındaki fark<br />

olduğuna inanan; gerçek kârını zararını, önceliklerini,<br />

hedeflerini, işini ve meşgalesini müşteri esası<br />

üzerinden geliştiren insanlar bir başka oluyor. “Pazarlama<br />

bakış açısı”, “pazarlama okuryazarlığı”,<br />

“pazarlama zekâsı” kişiyi diğerlerinden ayırıyor.<br />

Pazarlama zekâsı geliştikçe, rekabet işbirliğine;<br />

üretmeden paylaşmak üretip bölüşmeye; ezip sömürmek<br />

besleyip doyurmaya; emredip zorlamak<br />

hizmet ederek gönül kazanmaya; kazan/kaybet<br />

anlayışı kazan/kazana dönüşüyor.<br />

Çevrenizdeki insanların “pazarlama zekâlarını”<br />

anlamaya çalışın. Dünyası için ahiretini, ahireti için<br />

dünyasını satanlara dikkat edin. Size beş on gün<br />

müsaade. Ekranlarda, meydanlarda, kahvelerde<br />

konuşanlara bir de bu gözle bakın. Ahali, kişiler,<br />

partiler, firmalar, markalar, ekipler pazar gerçeğinden<br />

ve pazarlamadan ne kadar haberdarlar? Ne<br />

kadar pazarlamalılaşabilmişler?<br />

Yaşamak için, iş için hayatımız boyunca çeşit çeşit<br />

insanla tanışıyor, yakınlaşıyor, ilişki kuruyor, iş yapıyoruz.<br />

Bunların büyük bölümünü biz kendi irademizle,<br />

tercihlerimizle seçiyoruz. Bir kısmıyla da mecburen,<br />

istemesek de veya geçici olarak beraber olmak,<br />

onlarla birlikte iş yapmak zorunda kalıyoruz.<br />

İlişkide bulunduğunuz, bulunmak durumunda olduğunuz<br />

kişileri isim isim düşünün. Kimlerin ilişkilerde<br />

kendi menfaatlerinden başka bir şey düşünmediklerini,<br />

hep almaktan yana davrandıklarını<br />

anlamaya çalışın. Kimlerin de hayatın alışverişle,<br />

almak için önce vermekle kâim olacağı düşüncesinden<br />

yana durduklarını anlamaya bakın. Acaba<br />

bu kişiler dünyanın bir ticaret zamanı, bir büyük<br />

pazaryeri olduğu gerçeğinden ne derecede haberdarlar?<br />

Tahmin etmeye çalışın.<br />

Ticareti, pazarı ve pazarlamayı doğru anlayanlardan,<br />

rızkın onda dokuzunu orada görenlerden size<br />

de başkalarına da zarar gelmez. Lakin, bu dünyada<br />

ticaret ve pazarlama terazisini hep kendi lehlerine<br />

tutan öyle insanlar da var ki, onlar hem halka, insanlığa,<br />

hem de pazarlama mesleğine ihanet içindeler.<br />

Üstelik, niyetlerini gizlemeyi de pek biliyorlar.<br />

Kime ve kimlere yakın, kimlerden uzak duracağımızı<br />

bilmek önemli. Muhatabını, müşterisini, pazarını<br />

tanıyan ve çok çalışanlar hem kendileri kazanıyor<br />

hem de kazandırmayı da biliyorlar.<br />

Nasibleri ölçüsünde, elbette...


12<br />

TELA<br />

KONFEKSİYON TEKNİK<br />

ŞUBAT | FEBRUARY | <strong>2018</strong><br />

Tela niçin önemli ?<br />

<strong>Konfeksiyon</strong>un endüstrileşmesi ve herkes tarafından satın alınabilir hale gelmesi<br />

ile birlikte giyim, bir örtünme ihtiyacından çok insanların kendini ifade<br />

etme şekli, tarzı haline geldi.<br />

Bu gerçekten yola çıkarak, eskiden bir marka, herkes için üretim yaparken, son<br />

yıllarda her marka tüketicinin alım gücü, sosyal seviyesi veya hobileri gibi kriterlere<br />

göre giyim tasarlamaya ve bu alanlarda uzmanlaşmaya başladı. Bir örnek<br />

vermek gerekirse, aynı gruba ait olmasına rağmen Zara ve Massimo Dutti mağazalarında<br />

farklı gelir gruplarına hitap ediyor. Keza Pull & Bear ve Uterque farklı yaş<br />

gruplarına, Bershka ve Stradivarius ile farklı beğenilere hitap ediyor.<br />

Bütün bu markaların kesişen müşterileri olmakla birlikte hitap ettikleri kesim<br />

birbirinden tamamıyla farklılık gösteriyor. Yani herkesin tarzına uygun giysi<br />

üretmeye çalışıyorlar.<br />

Tarzınız var, pekiyi. Dünya üstünde yaşayan yedi milyar insandan biri olarak tarzınıza<br />

uygun markaları, bedeninize uygun modelleri de buldunuz; ala!..<br />

Diyelim ki bir gömlek aldınız; gömleğinizin yakası üç beş yıkamadan sonra sağa<br />

sola dönmeye başladı mı? Kol evlerinde, dikiş yerlerinde potluklar oluşmaya başladı<br />

mı? Ütüledikten sonra parlamalar kaçıncı yıkamadan sonra oluştu?<br />

Suat Küçüker<br />

Permes Türkiye Yöneticisi<br />

s.kucuker@permess.com.tr<br />

Ya ceketiniz? Sahi ceketinizin ağırlığını hiç düşündünüz mü? Sırtınızda yük taşıdığınız,<br />

bir üniforma giymiş hissine hiç kapıldınız mı? Ceketiniz kuru temizleme sonrasında<br />

veya yağmura maruz kaldığınızda<br />

neden kokuyor? Ceketiniz kuru temizlenebiliyor<br />

ama neden yıkanamıyor? Ya son<br />

zamanların modası her yöne esneyen “süper<br />

stretch” denim pantalonunuz? Kemer<br />

takmazsanız belinizden neden düşüyor?<br />

Bunları hiç düşündünüz mü?<br />

Bilmelisiniz ki bütün bu ihmalleri doğru<br />

“ tela “ kullanarak çözmek mümkün.<br />

Artık ”müşteriden hiç şikayet gelmedi”<br />

bahanesine sığınarak zaman tüketen<br />

üreticilerin miadı doluyor. Her şeyin kişiye<br />

özel hale getirildiği bir dünyada böylesine<br />

basit ihmallere önem veren markaların<br />

ve üreticilerin öne çıktığı günleri<br />

çok yakında göreceğiz. Detayları ihmal<br />

edenler artık tarzınıza zarar vermeye<br />

devam edemeyecekler.<br />

TELA<br />

Önümüzdeki sayıda bu ihmalleri teker<br />

teker gözden geçireceğiz.<br />

Müşteri şikayet etmeden bir şey yapmak<br />

gereği duyan üreticilerin sayısının artması<br />

dileği ve saygılarımla...


14<br />

PANORAMA<br />

KONFEKSİYON TEKNİK<br />

ŞUBAT | FEBRUARY | <strong>2018</strong><br />

Bir başarı öyküsü:<br />

Demirbilek<br />

Makine<br />

Sektörde 40 yılı aşkın deneyimi ile makina pazarında<br />

lider firmalardan biri olan Demirbilek Makine, konusunda<br />

uzman ekibiyle makine satış, teknik servis ve<br />

20.000’den fazla çeşidi bulunan yedek parça departmanlarıyla<br />

müşterilerine hizmet veriyor. Müşteri<br />

odaklı çalışmayı kendisine ilke edinen Demirbilek<br />

Makine, müşterilerin farklı isteklerini karşılamak için<br />

geniş ürün yelpazesinde yüksek kaliteli makine,<br />

yedek parça ve aparatların en uygun şartlarda<br />

kullanıcılara ulaştırılmasını sağlıyor. En iyi ve en<br />

kaliteli ürünü, en iyi hizmet anlayışıyla sunmayı<br />

benimsediklerini vurgulayan Demirbilek Yönetim<br />

Kurulu Üyesi Levent Demirbilek, firmanın geçmişi ve<br />

geleceği hakkında sorularımızı cevaplandırdı.<br />

Kısaca firmanızdan bahseder misiniz? ( kaç kişi<br />

çalışıyor, kapasiteniz, müşteri portföyünüz)<br />

“Firmamız Demirbilek Makine 1978 yılında faaliyetine<br />

başlamış, 40 yıldır sektörde varlık gösteren bir firmadır.<br />

İlk başta ikinci el makine ticareti olarak başlayan<br />

sürecimiz daha sonra yedek parça, sıfır makine<br />

satışı üzerine devam etmiş ve daha sonra ise hem<br />

Demirbilek Yönetim Kurulu Üyesi Levent<br />

Demirbilek: “Sektörde ayakta kalmanın yolu<br />

ilerlemekten, ilerlemenin yolu da kendini<br />

geliştirmek ve yenilemekten geçer.”<br />

kendi markamızla, hem de dünyaca kabul görmüş<br />

firmaların Türkiye mümessillikleriyle devam etmiştir.<br />

Uzun yıllar konfeksiyon makinesi ithalat ve ihracatı<br />

alanında sektörde sözü geçen bir firma olmakla<br />

birlikte, bu saygınlığımızı son 10 yıldır aile makinesi<br />

alanında da sürdürmekteyiz. Unkapanı’ndaki<br />

merkez binamız, Sultangazi şubemiz ve Hobi Cafemizle<br />

birlikte yaklaşık 80 kişilik çalışanımız var. Ancak<br />

Demirbilek Makine olarak sürekli istihdama katkı<br />

sağlamaktayız. Bunu sorumluluk sahibi bir firma<br />

olarak hem ülke ekonomimiz için hem kendimiz<br />

için, hem de sektöre kalifiye iş gücü yetiştirmek için<br />

yapıyoruz. Bu anlamda tekstil makinesi piyasasına<br />

da artı değer katıyoruz. Firmamızın müşteri portföyü<br />

ise büyük, orta ve küçük çaplı işletmelerin hepsine<br />

hizmet veriyoruz. Bir anlamda herkese ve her keseye<br />

hitap eden bir firmayız. Bizim için gelip bir iğne alan<br />

da değerlidir, yüzlerce adet makine siparişi veren<br />

de. Bu sebeple müşteri portföyümüz oldukça geniş.<br />

Ayrıca ihracat yapan bir firma olduğumuz için yurt


15<br />

PANORAMA<br />

KONFEKSİYON TEKNİK<br />

ŞUBAT | FEBRUARY | <strong>2018</strong><br />

dışında Avrupa, Afrika, Amerika ve Asya’da da<br />

müşterilerimiz mevcut.”<br />

Pazarda karşılaştığınız problemler nelerdir?<br />

“Demirbilek Makine olarak pazarda karşılaştığımız<br />

en büyük problem haksız rekabet sorunu yaşanmasıdır.<br />

Bunun en başında vergiden kaçırmak için<br />

düşük faturalı ithalat yapan firmalar var bu işlem<br />

doğru çalışan, vergisini tam ödeyen firmalara zarar<br />

vermektedir. Biz ürünü peşin ithalat sistemiyle getiren,<br />

ancak vadeli satan bir firmayız. Hal böyleyken bir de<br />

bazı firmaların çok uzun vade yapması nakit akışını<br />

zorlaştıran bir etken oluyor ve bu çok uzun vade bu<br />

firmalardan mal alan firmaları da zamanla ödeme<br />

zorluğu içine sokmaktadır. Bununla birlikte eskiye<br />

oranla sektörde ithalatçı sayısının artması da rakiplerimizi<br />

çoğaltmakta, ancak herkesin kaliteye önem<br />

vermemesi de pazarda bir ürün çöplüğü oluşumu<br />

yaratmaktadır. Bu da alıcının kafasını karıştırmaktadır.<br />

Ancak 40 yıllık deneyimimiz ve kaliteye verdiğimiz<br />

önem sayesinde bu durum kısa süreli bir sorun<br />

oluşturmakta, çünkü Demirbilek kalitesini ve müşteriye<br />

sağladığı kolaylıkları bilen kişiler bizim müşterimiz<br />

kalmaya devam etmektedir. Bir diğer problem ise<br />

dolar kuruyla ilgili dalgalanmalar ki bu da sadece<br />

bizim değil, dünyanın problemi diyebiliriz.”<br />

Rekabeti artırmak için pazarda uyguladığınız<br />

staretijiler hakkında neler söylemek istersiniz?<br />

“Stratejilerimizi paylaşmak ne kadar doğru olur<br />

bilemem ancak şartlar ne olursa olsun kaliteli ürüne<br />

yatırım yapmaktan vazgeçmemek ve temiz, dürüst<br />

ticaret yapmak bizi biz yapan ve rakiplerimize de<br />

kıyas oluşturan önemli özelliklerimizdendir. Dükkanı<br />

açmak değil, açık tutmak önemlidir sözünün temeli<br />

de işte tam da bu mantığa dayanmaktadır.”<br />

Bünyenizde ne çeşit makinalar bulunuyor?<br />

“Bünyemizde ince tül kumaştan, araba koltuğu, perde<br />

gibi ağır kumaşları dikebilecek çok çeşitli özellikte<br />

makineler bulunmaktadır. Düz makine, reçme, overlok,<br />

nakış, deri dikişi… Her türlü ihtiyaca cevap verebilen<br />

nitelikte bir firma olduğumuzu söyleyebiliriz.”<br />

Demirbilek Makine’nin satış sonrası servis<br />

konusundaki yaklaşımı nasıl?<br />

“Satış sonrası servis hizmeti bir işletmede satıştan<br />

bile daha önemli olan bir konudur. Çünkü bizim<br />

müşteriyle ilişkimizin asıl başladığı yer satıştır. Biz,<br />

bize ait bir ürünün her zaman sorumluluğunu alırız.<br />

Çünkü insanlar güvendikleri kişi ve kurumlarla<br />

çalışmak isterler. Sattığınız ürün ne kadar kaliteli<br />

olursa olsun, belli bir zaman sonra mutlaka bir<br />

yıpranma olacaktır. Ya da ürünün daha uzun<br />

ömürlü olabilmesi için bakımlarının doğru zamanda<br />

doğru yerde olması gerekir. Biz bu konuyla ilgili<br />

olarak elektronik ve mekanik konusunda en iyi<br />

teknisyenlerle çalışmaktayız.”<br />

Tekstil sanayinin geleceğini nasıl görüyorsunuz?<br />

“Tekstil sanayisi Türkiye için çok önemlidir ve çok<br />

büyük bir istihdam oluşturmaktadır. Türkiye tekstil ve<br />

konfeksiyon üretiminde çok çok büyük bir tecrübeye<br />

sahiptir, bu yüzden daha uzun yıllar bu sektörlerde<br />

yatırımların artarak devam edeceğini umuyoruz.”<br />

Önümüzdeki 5 yıllık gelişim planlamalarınız<br />

hakkında neler var?<br />

“Otomasyon sistemlerinin içinde olmayan firmalar<br />

zaman içinde eriyip kaybolacaklar ya da küçülmekten<br />

kaçamayacaklardır. Bu yüzden gelecek 5 yıl teknoloji<br />

ile konfeksiyonun yükseleceği bir zaman dilimi<br />

olacaktır. Biz de çalışmalarımızı daha çok teknolojiye<br />

yatırım yaparak ilerletmeyi planlamaktayız.”<br />

Araştırma ve yeni teknolojiler konusunda<br />

yatırımlarınız var mı?<br />

“Evet, hatta bu konuda kendi Ar-Ge birimimizi<br />

kurduk. Teknolojinin sonu yok. Sektörel bazda<br />

düşünelim. Bundan 30 sene önce bugünkü dikiş-nakış<br />

tekniklerini belki pek çoğumuz hayal dahi<br />

edemezdi. Ancak iş önce hayal etmekle, sonra<br />

ise vazgeçmeden çabalamakla oluyor. Başarının<br />

aşamalarını iyi bilen bir firma olarak, konusunda<br />

uzman kişilerle otomat geliştirmekteyiz. Kendi<br />

bünyemizde kurduğumuz araştırma geliştirme<br />

birimimiz de ilerlemeye verdiğimiz önemin<br />

göstergesidir. Çünkü biliyoruz ki bir şeyde ilerleme<br />

yoksa gerileme vardır. O halde ayakta kalmanın<br />

yolu ilerlemekten, ilerlemenin yolu da kendini<br />

geliştirmek ve yenilemekten geçer.”<br />

Bu makinaları seçmenize etki eden faktörler nelerdir?<br />

“Bu makineler müşterilerimizin taleplerine<br />

göre 40 yılda oluşmuş bir koleksiyondur. Birinci<br />

önceliğimiz kalite ve sağlamlıktır, piyasanın<br />

ihtiyaçlarına göre makinelerimizi ve yardımcı ekipmanlarımızı<br />

yenilemekte, konfeksiyon üretimini<br />

çok yakından takip etmekteyiz.”


16<br />

PANORAMA<br />

KONFEKSİYON TEKNİK<br />

ŞUBAT | FEBRUARY | <strong>2018</strong><br />

Groz Beckert Turkey<br />

bayileriyle buluştu<br />

Geleneksel Groz Beckert Turkey dikiş bayileri toplantısının<br />

altıncısı geçtiğimiz günlerde İstanbul’da<br />

gerçekleştirildi. Dünya tekstilinin önemli oyuncularından<br />

biri olan Groz-Beckert, büyüyen global<br />

hacminin başarısını Türkiye pazarındaki bayileriyle<br />

kutladı. Groz-Beckert, dikiş iğnesi pazarının dünya<br />

lideri olmasıyla ön plana çıkıyor. Düzenlenen etkinliğe,<br />

Türkiye’den sorumlu Groz-Beckert Bölge Satış<br />

Müdürü Ottmar Hailfinger, Groz Beckert Turkey<br />

Genel Müdürü Özkan Edirne, Groz Beckert Turkey<br />

ekibi ve Groz-Beckert’ten bir yıl içerisinde 275 bin<br />

adet ve üzeri iğne alımı yapan bayiler katıldı. Bu<br />

kategoride yer alan 39 bayi arasında yapılan<br />

çekilişle ödüller sahiplerini buldu.<br />

Toplantıya katılan bayilerini sıcak bir ortamda<br />

karşılayan Groz Beckert Turkey Genel Müdürü<br />

Özkan Edirne, “Groz-Beckert Turkey olarak, çıtamızı<br />

hep yükseltmek için bayilerimiz ve üreticilerimizle<br />

işbirliği yaparak onlara olan desteğimizi sürdüreceğiz.<br />

Türkiye’deki Pazar liderlerimizle her yıl bir<br />

araya geliyoruz. Bu buluşma hem bizim, hem de<br />

firmalarımızın kaynaşması açısından çok verimli<br />

geçiyor. Bunun sonucu olarak bu yılki buluşmada<br />

katılım ve çeşitlilik dikkat çekti. Biz başarının paylaştıkça<br />

artacağına inanıyoruz ve çalışmalarımızı<br />

bu doğrultuda gerçekleştiriyoruz” dedi.<br />

275.000 adet ve üzeri alım yapan 39 firmanın<br />

katılımı ile altıncı defa gerçekleştirilen organizasyonda<br />

gecenin talihlilerine Vatan Bilgisayar’dan<br />

hediye çekleri verildi. Yapılan kura çekimi<br />

sonucunda ödül kazanan firmalardan; Birinci<br />

Demirbilek Makina’ya 7.250 TL’lik hediye çeki.<br />

İkinci Yuki Makina’ya 6.000 TL hediye çeki. Üçüncü<br />

Emak Tekstil Makinaları’na 4.750 TL hediye çeki,<br />

dördüncü Ortadoğu Makina’ya 3.500 TL hediye<br />

çeki ve beşinci Sevmak Makina’ya 2.250 TL hediye<br />

çeki ödülleri takdim edildi. Ödül töreninin ardından<br />

konuklar sohbet ederek güzel bir akşam geçirdiler.


18<br />

PANORAMA<br />

KONFEKSİYON TEKNİK<br />

ŞUBAT | FEBRUARY | <strong>2018</strong><br />

Malkan, dünya markası olma<br />

yolunda ciddi atılımlar yapıyor<br />

47 yıldır sanayi tipi ütü makinelerinde Türkiye’nin lider kuruluşu Malkan Makina,<br />

89 ülkeye yaptığı ihracatla hem ülkeye ciddi bir döviz girişi sağlıyor, hem de<br />

dünya markası olma yolunda önemli atılımlar gerçekleştiriyor.<br />

Sanayi tipi ütü makineleri üretiminde ülkemizin<br />

lokomotif firmalarından Malkan Makina, ihracatta<br />

göstermiş olduğu başarılarla toplam üretimdeki<br />

payını her geçen gün artırıyor. Malkan markasını tüm<br />

dünyaya duyurma konusunda çalışmalarını yönlendiren<br />

firma, 5 kıtada faaliyetlerine hızla devam<br />

ediyor. Türkiye tekstil ve hazır giyim sektörüne 47<br />

yıldır sanayi tipi ütü makineleri üreterek büyük katkı<br />

sağlayan Malkan Makina’nın geldiği nokta ve sektörün<br />

durumu hakkında Malkan Makine Merkez Ofis<br />

ve Pazarlama Müdürü Salim Kütük ile sohbet ettik.<br />

Kısaca firmanızdan bahseder misiniz? ( kaç kişi<br />

çalışıyor, kapasiteniz, müşteri portföyünüz)<br />

‘’Malkan Makine 1971 yılında, Karaköy’de 1<br />

patron (Mustafa ALKAN) ve yanında bir çırak<br />

ile mini bir atölye olarak kuruldu. Türkiye’ de ilk<br />

sanayi tipi buharlı el ütü imalatını gerçekleştiren<br />

firmayız. 1971 yılında ürettiğimiz bu el ütüsü şu<br />

anda İstanbul Rami Koç müzesinde sergilenmektedir.<br />

Başlangıçta sadece kuru temizleme<br />

firmalarına el ütüsü ve üniversal buharlı ütü presi<br />

üretiliyordu. Daha sonra özellikle 80’ li yıllarda<br />

hazır giyim ve turizm sektöründeki firmalara da<br />

çeşitli ürünler geliştirmeye devam etti. Bugün<br />

Türkiye’ de ve dünyada 30.000’ i aşkın müşteri<br />

referansımızla ; Bilgisayar kontrolü spesiyal ceket<br />

ve pantolon ütüleme sistemleri, buharlı-vakumlu<br />

ütüleme tezgahları, pnömatik ve manuel ütü<br />

presleri ,triko ütüleme makineleri , buharlı şişirme<br />

ütü robotları, buhar jeneratörleri , leke çıkarma<br />

makineleri, vakum motorları gibi başlıca ürün


19<br />

PANORAMA<br />

KONFEKSİYON TEKNİK<br />

ŞUBAT | FEBRUARY | <strong>2018</strong><br />

gruplarında 700’den fazla ürün çeşidine sahip<br />

geniş bir üretim yelpazesine sahibiz. Malkan<br />

Makine olarak bu üretimi İstanbul Gaziosmanpaşa’daki<br />

8.500 metrekare kapalı alana sahip<br />

fabrika binasında, 145 kişilik yönetim ve üretim<br />

ekibi ile, son sistem CNC işleme tezgahları ile<br />

donatılmış üretim bandında standart ölçülerde<br />

gerçekleştirmekte ve Türkiye’nin yanı sıra 5 kıtada<br />

89 ülkeye de ihraç etmekteyiz.’’<br />

Pazarda karşılaştığınız problemler nelerdir?<br />

“Bizim yaptığımız iş aslında bir zanaat, sıfırdan bir<br />

şeyler üretiyoruz. Yüzlerce malzemeleri birleştirerek<br />

ve bunların bir birleri ile doğru çalışmasını araştırarak<br />

temin etmek zorundayız. Sürekli iyileştirme-yenileme<br />

gerektiriyor. Buda tecrübe demek, kalifiye<br />

personel demek. Şu an ekibimizin %70 i ve üzeri<br />

en az 15 yıldır bizimle beraber. 20 yıl, 30 yıl olanlar,<br />

hatta bizden emekli olan arkadaşlarımız da var.<br />

Diğer bir problem ise ütü makinelerine gerekli<br />

değeri vermeyen meslektaşlarımızın yaptıkları<br />

kalitesiz üretim ve buna bağlı olarak fiyat politikaları.<br />

Makine üretimine yeteri oranda destek ve<br />

teşvik olmayışı. Yine bizim grupta olmasına karşılık<br />

ithal edilen dikiş makinelerinde KDV oranı %8 bizim<br />

ürettiğimiz ütü makinelerinde %18, bizde %8 e<br />

düşürülmesini talep etmekteyiz. Aslın da problem<br />

çok ama şimdilik bu kadar diyelim.”<br />

Rekabeti artırmak için pazarda uyguladığınız<br />

staretijiler hakkında neler söylemek istersiniz?<br />

“Hali hazırda Malkan Makina Türkiye’de konusunda<br />

pazar lideridir. 50 yıla yaklaşan geçmişi, bilgi<br />

birikimi ve tecrübesi, 30.000’i aşan müşteri referansı<br />

ile liderliğini açık ara devam ettirmektedir. Şu<br />

anda <strong>2018</strong> yılı üretim planımız Ağustos ayına kadar<br />

dolmuş vaziyettedir. Malkan’ın pazar hedefleri<br />

artık yurt dışı ağırlıklıdır. Yurt dışında rekabet için<br />

de en fazla konsantre olduğumuz faaliyetler<br />

Ar-Ge çalışmaları. Kalitemizi, müşteri ihtiyaçlarını<br />

karşılama kabiliyetimizi sürekli geliştirmeli, ürünlerimizi<br />

sürekli iyileştirmeliyiz. Müşteri boyutu her<br />

sektörde olduğu gibi bizde de son derece dinamik.<br />

Her geçen gün farklı ve yeni müşteri talepleri ile<br />

karşılaşıyoruz. Bu sebeple Ar-Ge çalışmaları bizim<br />

için çok önemli. Özellikle proje bazlı Ar-Ge faaliyetlerinde<br />

TÜBİTAK’tan aldığımız destekler de bizi<br />

ayrıca motive ediyor. Öte yandan Ar-Ge sayesinde<br />

değer kattığımız ürünleri yurt dışı pazarlarda daha<br />

etkin bir şekilde pazarlayabilmek için de uluslar<br />

arası sektörel fuarlara ve pazarlama ekibimizin yurt<br />

dışı müşteri ve bayi ziyaretlerine ağırlık veriyoruz. Bu<br />

bağlamda <strong>2018</strong> hedeflerimizin başında Güney ve<br />

Orta Amerika pazarlarında daha aktif yer almak<br />

olacaktır. Bunun yanında başta Özbekistan olmak<br />

üzere Orta Asya pazarındaki pazar liderliğimizi ve<br />

Avrupa’da Polonya, Ukrayna, Bulgaristan ve diğer<br />

Balkan ülkelerinde her geçen gün büyüyen pazar<br />

payı artışımızı sürdürmeyi hedefliyoruz.”<br />

Malkan olarak hangi sektörlere ve kaç çeşit<br />

makine üretiyorsunuz ?<br />

Bilgisayar kontrolü spesiyal ceket ve pantolon<br />

ütüleme sistemleri, buharlı-vakumlu-üflemeli<br />

ütüleme tezgahları, pnömatik ve manuel ütü<br />

presleri, triko ütüleme makineleri, buharlı şişirme<br />

ütü robotları, buhar jeneratörleri, leke çıkarma<br />

makineleri, vakum motorları gibi başlıca ürün gruplarında<br />

700’den fazla ürün çeşidine sahip geniş<br />

bir üretim yelpazesine sahibiz. <strong>Konfeksiyon</strong> fabrikaları,<br />

tekstil fabrikaları, çamaşırhaneler, kuru temizlemeler,<br />

oteller, hastahaneler, askeri ordu evleri,<br />

askeri dikimevleri, terzihaneler, deri konfeksiyon<br />

fabrikaları, kazak üretim fabrikaları, taş ve transfer<br />

yapan baskı firmaları gibi sayabiliriz.”<br />

Malkan’ın satış sonrası servis konusundaki<br />

yaklaşımı nasıl?<br />

“Genel Müdürümüz Mustafa Alkan her zaman<br />

şunu söyler ve bu gerçekten bizim çalışma prensibimiz<br />

olmuştur; “Öncelikle şunu belirtmek isterim<br />

ki; kendi işimi kurduğum ilk günden bugüne kadar<br />

şartlar ne olursa olsun kendime müşteri memnuniyetini<br />

en önemli ilke edindim. Hiçbir zaman<br />

tutamayacağım sözler vermedim ve verdiğim her<br />

sözü de zarar etme pahasına mutlaka yerine getirdim.<br />

Halen de Malkan bir kurum olarak bu prensibi<br />

tavizsiz bir şekilde uygulamaktadır.” Satış sonrası


20<br />

PANORAMA<br />

KONFEKSİYON TEKNİK<br />

ŞUBAT | FEBRUARY | <strong>2018</strong><br />

hizmetler de böyle. Garanti süresi içerisinde kendi<br />

bünyemiz den, garanti süre bitimi sonunda ise il<br />

ve ilçelere kurulmuş yetkili servisler ile hizmet aksamadan<br />

ve hızlı olarak devam etmektedir. 1971<br />

model bir makine halen çalışmakta ve hala yedek<br />

parçası firmamız deposunda bulunmaktadır.”<br />

Tekstil sanayinin geleceğini nasıl görüyorsunuz?<br />

“Tekstil ve konfeksiyon sanayi bunlar ülkemizin<br />

vazgeçilmezidir. Yılların verdiği bilgi ve tecrübe<br />

birikimi, coğrafik konum, hızlı hizmet ve genç insan<br />

gücü sektörü daha da ilerilere taşıyacaktır. Zaten<br />

her yıl ölçülen ihracat oranlarında sektörün artış<br />

ivmesi bunu göstermektedir. Çeşitli tarihlerde krizlerden<br />

geçtik. İthalatçı firmalar Çin gibi, Hindistan<br />

gibi, Bangladeş gibi işçiliğin ucuz olduğu ülkeleri<br />

denediler ama Türkiye de ki ivme ve kalite de iş<br />

alamadıkları için geri dönüş yaptılar. Bu sebeple<br />

ben bu sanayi bitmez diyorum.”<br />

Önümüzdeki 5 yıllık gelişim planlamalarınız<br />

hakkında neler var?<br />

“Öncelikle yeni bir fabrika. Fabrikamız artık bize<br />

yetmiyor. Siparişleri karşılayamıyoruz. Yeni fabrika<br />

ile yeni üretim teknolojisi. 145 kişilik çalışanımızı 200<br />

e çıkartmak ve mesleki eğitimleri artırmak. Üretilen<br />

makine sayılarını artırmak. Avrupalı firmaların<br />

yoğun olduğu ve konfeksiyon sektörünün yoğun<br />

olduğu ülkelerde pazar payımızı artırmak.<br />

Malkan araştırma ve yeni teknolojiler konusunda<br />

işbirliği yapıyor mu?<br />

“Sanayi tipi ütü ekipmanları üretimi Türkiye’de<br />

70’li yıllarda Malkan’la başlarken, Amerika’da ve<br />

Avrupa’da bizden 50 yıl önce bu konuda üretim<br />

vardı. Halen dünyada özellikle Alman ve İtalyan ütü<br />

markaları yaygın ve pazara hâkimdir. Ancak son<br />

15 yılda Malkan Makina’nın yaptığı atakla global<br />

pazarda başı çeken markalar arasına girdiği bir<br />

gerçektir. Malkan her geçen gün artan bir ilgiye<br />

muhatap durumdadır. Çünkü biz sadece makine<br />

satmıyoruz, müşterilerimizle bilgi ve tecrübe<br />

paylaşıyoruz. Onların üretim kalitesine direkt etki<br />

eden, kesimden dikime, ara ütülemeden son<br />

ütüye bütün proseslerde iyileştirmeler sağlayacak<br />

öneriler sunuyoruz. Bu önerilerimizi destekleyen en<br />

doğru ürünleri almalarını sağlıyoruz. Her müşterinin<br />

ihtiyacı olan, kendi modeline uygun kalıp tasarımları<br />

gerçekleştirebilen dünyadaki 3 firmadan biriyiz.<br />

Bu sayede müşterinin ürünü özgün bir hal alıyor.<br />

Ürünün teslimatından devreye alınmasına kadar her<br />

aşamada müşteriye rehberlik ediyoruz. Bunu yapmak<br />

yurt içinde kolay olabilir ancak biz bunu tüm<br />

yurt dışı pazarlardaki müşterilerimize de sağlıyoruz.<br />

Ürünlerimizde tüm dünyada bilinen ve kalitesi<br />

ispatlanmış malzemeler, ekipmanlar kullanıyoruz.<br />

Tüm ürünlerimizde Avrupa normlarına uygun üretim<br />

gerçekleştirdiğimizi gösteren TUV, CE deklarasyonu<br />

ve sertifikalarına sahibiz. İlk TSE belgesini biz aldık.<br />

Bunlar çok ciddi zaman alan, emek harcatan ve<br />

maliyet getiren süreçler. Malkan bunları karşılarken<br />

üstelik fiyat noktasında Avrupalı rakiplerinden daha<br />

ucuza aynı kalitede ürünü piyasaya sunabiliyor.<br />

Dolayısıyla müşterilerimizin ilgisi her geçen gün<br />

artıyor. Ayrıca, Malkan Makine Ar-Ge ve Tasarım<br />

ekibi 10 kişilik deneyimli uzman ve mühendisten<br />

oluşmaktadır ve toplam çalışan sayısının yaklaşık %<br />

6’i civarındadır. Bu oran Türkiye’deki bindelik değerlerle<br />

ifade edilebilen ortalama Ar-Ge çalışan oranı<br />

dikkate alındığında çok ciddi bir orandır. Ar-Ge ve<br />

Tasarım departmanımızda öncelikle 3D katı modelleme<br />

ile başlayan ürün geliştirme süreci, prototip<br />

üretimi ile devam edip müşteri şartlarında test ve<br />

kabul aşamalarından geçerek endüstriyel üretim<br />

haline getirilmekte ve öyle piyasaya sunulmaktadır.<br />

Son 10 yıl içinde bu şekilde hayata geçirilen TÜBİTAK<br />

destekli teknolojik ürün konulu 9 ad Sanayi Ar-Ge<br />

projemiz var. Prototip ürün için TÜBİTAK desteği aldığımız<br />

bu projelere ayrıca KOSGEB’ten de Endüstriyel<br />

Uygulama Proje desteği de alıyoruz.”<br />

Firmamızı ziyaretiniz için, sektörümüzün gelişmesine<br />

ve bilgilendirilmesine katkılarınızdan dolayı<br />

şahsım ve firmam adına çok teşekkür ederim.<br />

Ben de size başarılar dilerim.


22<br />

PANORAMA<br />

KONFEKSİYON TEKNİK<br />

ŞUBAT | FEBRUARY | <strong>2018</strong><br />

Akıllı ve mutlu fabrikalar<br />

<strong>Konfeksiyon</strong> ve tekstil<br />

sektörünün önümüzdeki 5<br />

yılda 72 milyar dolarlık bir<br />

ihracat hedefi bulunuyor.<br />

Dijitalleşme konusunda<br />

HUGO BOSS Solutions,<br />

üreticilerin dönüşüm<br />

yolculuklarına nereden<br />

başlayacakları ve bu<br />

süreci nasıl yönetecekleri<br />

konusunda yol gösterirken<br />

kuşkusuz bu sürece katma<br />

değer katacak.<br />

Alman tekstil markası HUGO BOSS, İzmir’deki<br />

üretim tesisini Endüstri 4.0 kapsamında dönüşüme<br />

götürüyor. HUGO BOSS Tekstil fabrikasında,<br />

artırılmış gerçeklik ve sesli komut teknolojilerinin<br />

kullanıldığı uygulamalar üretim hatlarıyla bütünleştirildi.<br />

Mutlu Fabrika adını verdikleri kampanyayla<br />

da fabrika, hem daha akıllı hale gelirken<br />

diğer yandan da çalışanların istekleri doğrultusunda<br />

dönüştürülüyor. HUGO BOSS, üretimi<br />

ham madde girişinden teslimata kadar dijital<br />

platformda izlenir hale getirmeyi hedefliyor. Dijital<br />

dönüşümü gerçekleştirirken sektöre ve sanayi<br />

bileşenlerine HB Solutions’la çözümler üreteceklerini<br />

belirten HUGO BOSS Kurumsal Hizmetler


23<br />

PANORAMA<br />

KONFEKSİYON TEKNİK<br />

ŞUBAT | FEBRUARY | <strong>2018</strong><br />

Kıdemli Yöneticisi Sarper Aslan, çalışmaları hakkında<br />

sorularımızı cevaplandırdı.<br />

İzmir’de yerleşik Hugo Boss fabrikasından kısaca<br />

bahseder misiniz?<br />

“HUGO BOSS İzmir üretim tesisleri, Ege Serbest<br />

Bölgesi’ndeki 65.000 metrekare kapalı alanı, yaklaşık<br />

3.800 çalışanı, yıllık yaklaşık 900 bin takım<br />

elbise, 2 milyon gömlek ve 550 bin parça kadın<br />

giyim üretimiyle markanın ana üreticisi konumunda.<br />

Grubun dünyadaki en büyük üretim tesisi<br />

olma özelliğine de sahip HUGO BOSS İzmir üretim<br />

becerileri, teknik bilgi ve inovasyon alanlarında<br />

da grubumuzun önemli bilgi kaynaklarından biri<br />

olarak faaliyet gösteriyor. Kuruluşundan bu yana,<br />

sürekli iyileştirme yaklaşımından hiç vazgeçmeyen<br />

bir üretim tesisi, bu doğrultuda 2015 yılının<br />

ortalarından itibaren ‘Endüstri 4.0’ı merkeze alan<br />

yeni bir vizyonla, sektörde mümkün olan en son<br />

teknolojinin kullanıldığı akıllı fabrika dönüşüm yolculuğuna<br />

başladı. HUGO BOSS Solutions birimimizin<br />

liderliğinde bu yolda attığımız somut adımlar,<br />

bugün HUGO BOSS İzmir’i küresel hazır giyim<br />

endüstrisinin takip ettiği bir üretim tesisi haline<br />

getirdi. HUGO BOSS İzmir’in 2020 sonuna kadar<br />

hedefi ise, insan, makine, süreçler ve ürün bilgilerini<br />

birbirlerine bağlayarak fabrikanın tümünü<br />

tek bir makine haline getirecek bir sistem yaratmak.<br />

Bu sürecin adımları dijitalleşme, otomasyon<br />

ve robotik teknolojileri, en nihayetinde de yapay<br />

zekadan oluşuyor. Dijitalleşme sürecinin tamamlanması<br />

ardından otomasyon ve robot teknolojileri<br />

alanında mesafe kateden fabrika, bu yıldan<br />

itibaren yapay zeka ile karar verir hale gelmeyi<br />

hedefliyor. Halihazırda HUGO BOSS İzmir’de<br />

sahada çalışan tüm üretim personeli, üretim<br />

ve bireysel verileri aktardıkları ve anlık olarak<br />

kurumsal ve üretim süreçleriyle ilgili birçok bilgiye<br />

ulaşabildikleri dijital sistem aracığıyla günde<br />

yüzbinlerce satır veri üretiyor. Bu verilerin anlamlandırılıp,<br />

görsel bilgi grafiklerine dönüştürülüyor<br />

ve tüm çalışanlar anlık olarak üretim süreçleri<br />

hakkında bilgilendiriliyor.”<br />

Hugo Boss Solutions’la nasıl bir çözüm sunulacak?<br />

“HUGO BOSS Solutions şirketin proje yapma<br />

metodolojisini standartlaştırmak, bunu tüm organizasyona<br />

öğretmek, tüm proje yaklaşımlarını<br />

belirlemek, iç ve uluslararası projeleri koordine<br />

etmek, bilgi birikimini kümelemek ve dünya<br />

genelindeki HUGO BOSS tedarikçilerini geliştirmek<br />

amacıyla 2016 yılı başında İzmir’de kuruldu. Kazandığı<br />

önemli başarıların ardından HUGO BOSS<br />

Solutions aynı yıl dışarıya açıldı ve tüm endüstriye<br />

danışmanlık hizmeti vermeye başladı. Aradan<br />

geçen zamanda çok uluslu çalışma ortamında,<br />

kendini operasyonel mükemmellik yolunda değer<br />

oluşturmaya adamış, sonuç odaklı profesyonelleri<br />

bir araya getiren HUGO BOSS Solutions, süreçlerin<br />

planlı, bütünsel bir bakış açısıyla iyileştirilmesine<br />

odaklanıyor. HUGO BOSS Solutions, müşterileriyle<br />

kurduğu güçlü iş birlikleriyle, sürdürülebilir<br />

başarı için, onların potansiyelini ortaya çıkaracak<br />

dönüşümü hayata geçiriyor. Müşterilerine çözüm<br />

önerileri sunarken, fikirleri oluşturmak kadar<br />

hayata geçirmenin de öneminin farkında olan<br />

HUGO BOSS Solutions’un odağında, üreticilerin<br />

yetkinliklerini geliştirmek ve süreç iyileştirmelerinin<br />

firma içinde ilave bir desteğe ihtiyaç duyulmaksızın<br />

sürdürülebilmesini sağlamak bulunuyor.<br />

Teorik bilgi transferi ve kısa vadeli çözümler<br />

yerine, sarsıcı etki oluşturacak dönüşümlere<br />

odaklanan HUGO BOSS Solutions, gelişim ve<br />

dönüşüm yolunda kollarını sıvamış tüm üreticiler<br />

için, dijital veri toplama, dijital saha yönetimi,<br />

yalın dönüşüm, reorganizasyon, kalite güvence<br />

sistemleri, endüstriyel ürün devreye alma, saha<br />

yöneticileri gelişimi, liderlik gelişimi ve dijital<br />

dönüşüm konularında profesyonel danışmanlık<br />

ve eğitim hizmeti veriyor.”


24<br />

PANORAMA<br />

KONFEKSİYON TEKNİK<br />

ŞUBAT | FEBRUARY | <strong>2018</strong><br />

Sektöre katkıları nelerdir?<br />

“HUGO BOSS Solutions her şeyden önce tekstil<br />

sektörünün rekabetçiliğini artırma konusunda<br />

katkı sağlamaktadır. Türkiye’nin gayri safi milli<br />

hasılasının %7’sini oluşturan, 55 binden fazla şirketin<br />

faaliyet gösterdiği, 2 milyon kişiye dolaylı olarak<br />

istihdam sağlayan ve ihracatı da %15’e yakın bir<br />

oranda destekleyen tekstil sektörünün Türkiye<br />

ekonomisi için önemi göz ardı edilemez. <strong>Konfeksiyon</strong><br />

ve tekstil sektörünün önümüzdeki 5 yılda<br />

72 milyar dolarlık bir ihracat hedefi bulunuyor.<br />

Sektörün bu hedefe ulaşması ve küresel ölçekte<br />

rekabetçiliğini koruması için üreticilerin dijitalleşme<br />

yolculuklarının kilit bir rolü olacağına inanıyoruz.<br />

Dijitalleşme konusunda İzmir’deki HUGO BOSS<br />

üretim tesisinde bir başarı hikayesine sahip olan<br />

HUGO BOSS Solutions, üreticilerin dönüşüm yolculuklarına<br />

nereden başlayacakları ve bu süreci nasıl<br />

yönetecekleri konusunda onlara yol gösterirken<br />

kuşkusuz bu sürece katma değer oluşturacaktır.”<br />

Neden böyle bir dönüşüme ihtiyaç duyuldu?<br />

“Kaliteli moda ürünleri üreten bir şirket olarak,<br />

uzun dönemde başarıyı yakalayabilmek için<br />

‘Endüstri 4.0’ kavramını benimsemenin en doğru<br />

yaklaşım olduğuna inanıyoruz. Öte yandan tekstil<br />

sektöründe hızla dönüşen pazar dinamiklerine<br />

rağmen sürdürülebilir ve karlı büyümenin yolu artık<br />

akıllı fabrika uygulamalarından geçiyor. Bu şekilde<br />

her geçen gün çeşitlenen tüketici beklentilerine<br />

karşı da üretiminizi daha da esnek hale getirebiliyorsunuz.<br />

Akıllı fabrika uygulamaları üretim verimliliği<br />

ve esnekliğini artırırken kalite standartlarını da<br />

geliştiriyor. İzmir’deki dönüşüm sürecimiz işte bu<br />

vizyonun somutlaşmış hâli.”<br />

Endüstrinin odağına gelen Endüstri 4.0 niçin bu<br />

kadar önemli hale geldi ve firmaların takip etmesi<br />

gereken stratejiler nelerdir?<br />

“Üretim alanındaki ‘Endüstri 4.0’ ve akıllı fabrika<br />

dönüşümü, son yıllarda tüm dünyada endüstrinin<br />

odaklandığı bir konu haline geldi. Oysa ki tekstil<br />

sektöründe küresel markaların maliyeti optimize<br />

etme ve üretim kapasitesini artırma amacıyla üretim<br />

tesislerini dünyanın farklı yerlerinden yeni yerlere<br />

taşımalarına alışkınız. Biz bunun rekabetçiliği<br />

artırmada pek çok seçenek arasında yalnızca<br />

bir yöntem olduğunu düşünüyoruz. Teknolojik<br />

gelişmelerin etkisiyle bu seçenekler de her geçen<br />

gün artıyor. Bu seçenekler arasından en doğru<br />

olanı ise bizce dijital dönüşüm ve ‘Endüstri 4.0’.”<br />

Ar-Ge projeleri yürütüyor musunuz?<br />

“2016 yılında kendi Ar-Ge laboratuvarımız olan<br />

TechnoLab’ı kurduk. Teknolab’ta kendi çözümlerimizi<br />

geliştiriyoruz. Bu da tekstil sektöründe akıllı<br />

fabrika dönüşüm sürecine öncülük yapmamızı<br />

sağlıyor. TechnoLab’ta ekibimiz özgün robot<br />

ve otomasyon prototipleri geliştiriyor, dünyanın<br />

önde gelen robotik şirketleri ile iş birlikleri<br />

yürütüyor ve uluslararası enstitü ve üniversitelerle<br />

ortak Ar-Ge projeleri gerçekleştiriyor.”


26<br />

PANORAMA<br />

KONFEKSİYON TEKNİK<br />

ŞUBAT | FEBRUARY | <strong>2018</strong><br />

Türk tekstili AB pazarında<br />

dünyayı solladı<br />

İTHİB Başkanı İsmail Gülle<br />

İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri<br />

İhracatçıları Birliği (İTHİB) Yönetim Kurulu<br />

Başkanı İsmail Gülle, tekstilin Türkiye’ye<br />

en büyük katma değeri sağlayan ve<br />

cari açığı kapatan sektörlerden biri<br />

olduğuna dikkat çekerek “En önemli<br />

hedefimiz; daha fazla refah, kalkınma,<br />

istihdam, üretim ve yatırım için 7/24<br />

kesintisiz ihracatla dış ticaret fazlası<br />

veren bir Türkiye” dedi.<br />

Türkiye’de katma değer meydana getiren en<br />

önemli sektörlerden biri olan tekstil sektörü, 2017<br />

yılını Avrupa Birliği’nin en büyük 2., dünyanın<br />

7.büyük tedarikçisi olma konumunu koruyarak 10,1<br />

milyar dolar ihracatla kapattı. Türkiye’de sektörün<br />

en büyük birliği olan İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri<br />

İhracatçıları Birliği (İTHİB), düzenlenen basın<br />

toplantısında tekstilin 2017 yılı performansı ile <strong>2018</strong><br />

yılı hedeflerini ve hayata geçirilecek projeleri<br />

paylaştı. İTHİB Başkanı İsmail Gülle, <strong>2018</strong> yılındaki<br />

en önemli projelerinin “dış ticaret fazlası veren bir<br />

Türkiye” olduğunu vurgulayarak “Misyonumuzu 7<br />

gün 24 saat kesintisiz ihracat olarak belirledik. Bu<br />

misyonun tüm ihracatımıza da şamil olacağına<br />

inanıyoruz. Hedefimiz; daha fazla refah, kalkınma,<br />

istihdam, üretim ve yatırım için 7/24 ihracatla dış ticaret<br />

fazlası veren bir Türkiye. Türkiye tekstil sektörü<br />

dakikada 74 bin dolar değerinde ihracat yaptı.<br />

Düşünün ki 7/24 kesintisiz ihracat yapan bir Türkiye<br />

hedefimizi gerçekleştirsek Türkiye’nin ihracat<br />

rakamını nerelere çıkartırız” diye konuştu.<br />

TEKSTİLDE KG BİRİM FİYATI, AB’NİN İTHALAT<br />

ORTALAMASINI AŞTI<br />

Türkiye’nin geçen yıl da ihracatla yükseldiğini,<br />

kendilerinin de ihracat için üretim ve yatırım<br />

yapıp, istihdam yarattığının altını çizen Gülle<br />

“Geçen yıllardan farklı olarak küresel krizden<br />

sonraki en zor yılı, en güzel, en performanslı bir<br />

yıl olarak geride bıraktık. Türkiye Cumhuriyeti’ne<br />

kastedilmesinden terör saldırılarına ve ABD ile<br />

yaşanılan gerginliklere kadar pek çok olumsuzluk<br />

yaşadık. Bu zorlukların üstesinden başarıyla<br />

gelmemiz, Türkiye ihracatı ve özellikle tekstil<br />

sektörünün ustalık dönemini yaşadığının bir kanıtı”<br />

dedi. Tekstil sektörünün oluşturduğu katma değeri<br />

rakamlarla ortaya koyan İsmail Gülle, “ABD gibi<br />

zor bir pazara yarım milyar doların üzerinde, üstelik<br />

kg başına 5 dolar gibi yüksek bir birim fiyatla,<br />

moda markalarının anavatanı olan İtalya’ya da<br />

kg başına 5 dolar birim fiyatla 866 milyon dolar ve<br />

dünyanın bir diğer ucu olan Sri Lanka’ya kg başı<br />

10 dolar değerinde yüksek katma değerli ihracat<br />

gerçekleştirdik. Bir zamanlar katma değer üretmiyor<br />

diye iddia edilen tekstil sektörümüzün, bugün<br />

Türkiye’ye en büyük katma değer sağlayan<br />

sektörlerden biri olduğunu bir kez daha anlıyoruz.<br />

Türk tekstil sektörü AB ülkelerine AB’nin ithalatta<br />

ortalama birim fiyatlarının üzerinde bir değerle<br />

ihracat yapıyor. AB’nin tekstil ithalatında ortalama<br />

birim fiyatı 4,2 Euro. AB’nin Türkiye’den ithalatında


27<br />

PANORAMA<br />

KONFEKSİYON TEKNİK<br />

ŞUBAT | FEBRUARY | <strong>2018</strong><br />

ortalama birim fiyatı ise 4,5 Euro. AB’nin en büyük<br />

ülkesi Almanya’nın tekstil ithalatında ortalama<br />

birim fiyatı 4,9 Euro. Almanya’nın Türkiye’den tekstil<br />

ithalatında birim fiyatı 5,5 Euro” bilgilerini paylaştı.<br />

TEKSTİL SEKTÖRÜ CARİ AÇIĞI KAPATIYOR<br />

Tekstil sektörünün, Türkiye ekonomisinin en büyük<br />

sorunlarından cari açığı kapatan sektörlerden olduğunu<br />

da yine rakamlarla ifade eden Gülle, “Güneş<br />

balçıkla sıvanmaz. Türkiye’nin cari açığını kapatan<br />

sektörlerden bir tanesiyiz. 2017 yılında Ev tekstilinde<br />

1,6 milyar dolar, örme kumaşta 1 milyar dolar,<br />

dokuma kumaşta 850 milyon dolar, teknik tekstilde<br />

120 milyon dolar dış ticaret fazlası verdik. Türk Tekstil<br />

ve Hazır giyim sektörleri son 20 yılda toplamda 200<br />

milyar dolar dış ticaret fazlası verdi” dedi.<br />

AFRİKA’YA BU YIL İHRACAT DAHA DA ARTACAK<br />

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın<br />

altını çizdiği gibi, Türkiye’nin yeni pazarının<br />

Afrika olduğunu hatırlatan Gülle, “Biz de Sayın<br />

Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Afrika’ya<br />

gerçekleştirilen ticaret heyetlerine katıldık.<br />

Olumlu temasların meyvelerini yakın zamanda<br />

toplayacağız. Kendilerine müteşekkiriz. Bugün,<br />

Afrika’nın Dünya’dan ithalatı 470 milyar dolar.<br />

Türkiye’nin Afrika’ya toplam ihracatı ise 11 milyar<br />

dolar. Tekstil sektörü olarak, bu ihracatın 1 milyar<br />

dolarını biz gerçekleştiriyoruz. <strong>2018</strong> yılında Afrika<br />

pazarındaki payımızı artıracağız” dedi.<br />

BU YIL PRESTİJLİ FUARLARA KATILMAYA DEVAM<br />

İTHİB Başkanı İsmail Gülle, <strong>2018</strong> yılında yapılacak<br />

çalışmalar hakkında da şu bilgileri verdi: “Dünyanın<br />

en prestijli fuarları olan The London Textile,<br />

Munich Fabric Start, Premiere Vision Paris, Heimtextil,<br />

Premiere Vision İstanbul, Techtextile Frankfurt,<br />

Techtextile North America fuarlarına bu yıl da<br />

milli katılım gerçekleştireceğiz. Altı kıtada 190 ülkeye<br />

ihracat gerçekleştiren sektörümüz, yeni pazar<br />

arayışlarına ticaret ve alım heyetleri düzenleyerek<br />

hız kesmeden devam edecek. Sayın Cumhurbaşkanımızın<br />

ve Ekonomi Bakanımızın teşrifleri ile<br />

gerçekleşen ticaret heyetlerine de ihracatçılarımızla<br />

birlikte katılım gerçekleştireceğiz. İstanbul<br />

Uluslararası Kumaş Tasarım Yarışmamızın bu yıl<br />

13.sü ile geleceğin tasarımcılarını sektörümüze<br />

kazandırdık ve kazandırmaya devam edeceğiz.”


28<br />

PANORAMA<br />

KONFEKSİYON TEKNİK<br />

ŞUBAT | FEBRUARY | <strong>2018</strong><br />

Kanmak’tan<br />

yenilikçi ürünler<br />

Otomatik kumaş dilimleme, verev kesim ve<br />

kumaş aktarma makinası.<br />

1980 yılında kurulan Kanmak, uluslararası alanda<br />

bilinen, tanınan ve ürünlerine güvenilen bir firma<br />

olmayı başarmış bulunuyor. Dünyada 2017 yılında<br />

yaşanan ekonomik ve siyasal belirsizliklerin<br />

her sektöre olduğu gibi tekstil makine sektörüne<br />

de olumsuz yansımaları oldu. Tekstil sektörü Türkiye’de<br />

geçmişten beri en çok istihdam ve katma<br />

değer oluşturan alanların başında geliyor. Artık<br />

ülkemizde dünya standartlarına uygun, yüksek<br />

kalitede makineler üretilmekte ve satış sonrası<br />

servis hizmetleri de yine aynı şekilde uygulanmaktadır.<br />

Tüm tekstil sektörleri birbirine bağlı<br />

çalışmak durumundadır. Kaliteli makineden<br />

kaliteli ürün çıkacaktır.<br />

Sektöre sunmuş oldukları yeni makinalarla dikkat<br />

çeken Kanmak Makine Yetkilileri, çalışmaları ve<br />

hedefleri hakkında şunları söylediler. “2017 yılında<br />

zor da olsa hedeflerimize ulaştığımızı söyleyebilirim.<br />

2017 senesinde ekonomik gelişmeler ile doğru<br />

orantılı bir şekilde sektörümüz ve firmamız da<br />

pozitif bir ivme yakaladı. Firmamız yurt içi ve yurt<br />

dışında beklediğimiz ciroya ulaşmıştır. Her geçen<br />

sene kalitemiz ve yenilikçi ürünlerimizle hedeflerimize<br />

emin adımlarla ilerliyoruz. Kanmak olarak<br />

her sene bir öncekinin üzerine yeni hedefler<br />

koyarak ilerliyoruz. Sonuç olarak markamızı daha<br />

ileriye taşımaya gayret ediyoruz. Konvansiyonel<br />

üretimin dışında yenilikçi ürünlere ağırlık verdik. Bu<br />

yıl şirketimizi yurt dışında daha çok tanıtıp ihracatımızı<br />

arttırmayı hedefliyoruz. Her yıl gelişmek,<br />

büyümek, yenilenmek hedeflerimiz arasındadır.<br />

Yapmış olduğumuz yeni yatırımlarla hem ürün<br />

gamımızı genişletiyoruz, hem de yeni teknolojileri<br />

ülkemize getiren teknolojik bir firma olma yolunda<br />

ilerliyoruz. Netice olarak, katma değeri yüksek<br />

ürünleri geliştirmemiz, markalar oluşturmamız ve<br />

bunları doğru pazarlara sunmalıyız. Biz kendimizi<br />

sürekli yenileyip, geliştirmeye çalışıyoruz.”


Tekstil Etiketi Rulo Baskı Sanayi


30<br />

PANORAMA<br />

KONFEKSİYON TEKNİK<br />

ŞUBAT | FEBRUARY | <strong>2018</strong><br />

Yünsa<br />

sürdürülebilirlik<br />

çalışmalarıyla<br />

ön planda<br />

Yünsa, uyguladığı<br />

standartlar ve doğal<br />

kaynakları en verimli<br />

şekilde kullanma yönünde<br />

geliştirdiği projeleri<br />

ile sürdürülebilirliği<br />

destekleyerek ulusal<br />

ve uluslararası çapta<br />

başarılara imza atıyor.<br />

Türkiye ve Avrupa’nın en büyük entegre yünlü kumaş<br />

üreticisi ve ihracatçısı olan Yünsa, sürdürülebilirliği<br />

temel şirket prensipleri arasında görerek<br />

tüm iş süreçlerinde uyguluyor. Bu kapsamda enerji<br />

verimliliği, çevre ve atık yönetimi çalışmalarında<br />

ulusal ve uluslararası çapta başarılara imza atan<br />

Yünsa, yaptığı çalışmalarla sürdürülebilirlik hedefleri<br />

yönünde ilerliyor. Hazırlanan Temiz Üretim<br />

Planı Gelişim Raporu kapsamında çevreye verilen<br />

zararı en aza indirecek en iyi üretim tekniklerini<br />

belirlediklerini ve uyguladıklarını belirten Yünsa<br />

Operasyon Direktörü Engin Sarıbüyük, “Atık suların<br />

temizlenerek yeniden kullanımı, doğal kaynak kullanımının<br />

optimize edilmesi, çevreye olan olumsuz<br />

etkilerin azaltılması ile ilgili enerji ve su tasarrufu<br />

konularında AR-GE projeleri yürütüyoruz. 2017 yılı<br />

CDP İklim Değişikliği Programı ve CDP Su Programı<br />

sonuçlarına göre her iki kategoride B skorunu<br />

alarak çevre koruma konularında uluslararası<br />

platformlarda başarılarımızı sürdürmeye devam<br />

ediyoruz” diye açıkladı.<br />

SABANCI GRUBUNUN ISO 50001 BELGELİ İLK ŞİRKETİ<br />

Yaşanabilir bir dünya için iklim değişikliği çalışmalarına<br />

odaklanarak stratejik ve sistemli yönetim biçimi<br />

ve çevre dostu projeler ile çalışma programları<br />

hazırladıklarını aktaran Yünsa Operasyon Direktörü<br />

Engin Sarıbüyük, sözlerine şöyle devam etti: “Yünsa,<br />

2004 yılından beri ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi’ni<br />

uyguluyor. Yünsa, ISO 50001 belgesi ile bu<br />

alandaki çalışmalarını da belgeleyerek Sabancı<br />

Grubunda ISO 50001 belgesi alan ilk şirket olma<br />

başarısını göstermiştir. Yünsa’da emisyon yönetimi,<br />

sera gazı emisyonlarının yanı sıra hava kalitesinin<br />

korunmasına yönelik diğer emisyonların da yönetim<br />

çalışmalarını içeriyor. SA Portal ve CDP portal<br />

üyelikleri ile şeffaflık ilkesi çerçevesinde kaynak<br />

kullanımına bağlı olarak karbon salımı belirleniyor.<br />

Enerji verimliliği çalışmaları kapsamında hava<br />

kalitesinin korunmasına yönelik emisyon yönetimini<br />

gerçekleştiriyoruz ve ölçümlerimiz bağımsız akredite<br />

laboratuvarlarda raporlanıyor. Yünsa olarak, tükettiğimiz<br />

doğalgaz ve elektriğin verimli şekilde kullanıl-


31<br />

PANORAMA<br />

KONFEKSİYON TEKNİK<br />

ŞUBAT | FEBRUARY | <strong>2018</strong><br />

ması, sürdürülebilirlik konusundaki önceliklerimizden<br />

biridir. Bu kapsamda her yılın eylül ayında, Enerji<br />

Yöneticimiz ve Planlı Bakım Pillarımız, üretim bölümlerindeki<br />

enerji verimliliğini analiz edip, iyileştirme<br />

ve proje çalışmaları kurguluyor. Bu projelerden en<br />

önemli etkiye sahip olanları hayata geçiriyoruz. Bu<br />

projelerden biri olan “Haşıl Prosesinin Optimizasyonu<br />

ile Dokuma İşletmeleri Verimliliğinin Arttırılması”<br />

projesi ile Türkiye Kalite Derneği’nin (KALDER) Ekim<br />

2017’de düzenlediği 20. Kalite Çemberleri Paylaşım<br />

Konferansı’nda ödül alma başarısını gösterdik. Enerji<br />

verimliliğini çalışanlarımızın da içselleştirmesi, hem<br />

kendi yaşamlarında hem de çalışma ortamında enerji<br />

verimliliğini öncelik haline getirmeleri için bu konuda<br />

eğitimler veriyoruz. Enerji izleme programımız<br />

sayesinde, tüketimleri anlık olarak izliyor, tüketim<br />

değerlerinde anormal bir değerle karşılaştığımızda<br />

anında müdahale ediyoruz. Yürüttüğümüz tüm bu<br />

çalışmalar sayesinde; ekonomik, sosyal ve çevresel<br />

sürdürülebilirlik taahhüdümüze bağlı kalıyoruz.”<br />

SAĞLIKLI KUMAŞ ÜRETİMİNDE ULUSLARARASI<br />

STANDARTLAR UYGULANIYOR<br />

Yünsa, üretim süreçlerinde yasaklanmış olan hiçbir<br />

kimyasal maddeyi kullanmamaktadır. Bu amaçla<br />

kurulan Yünsa Kimyasal Yönetim Sistemi ile satın<br />

alınacak her kimyasalın müşteri regülasyonlarına<br />

uygunluğu denetleniyor. Bu doğrultuda tekstil<br />

ürünleri ile ilgili tüm işleme aşamalarındaki hammaddelere,<br />

ara ve son ürünlere yönelik dünya<br />

çapında standart bir test ve sertifikalandırma<br />

sistemi olan Eko-Tex® 100 sertifikasını yeniledi.<br />

ATIK SULAR GERİ KAZANILIYOR<br />

Atık suların temizlenerek yeniden kullanımı konusunda<br />

bir Ar-Ge projesi yürüten Yünsa atıkları<br />

türlerine göre sınıflandırıyor, atığın türüne ve yasal<br />

düzenlemelere uygun olarak kaynağında ayrı<br />

olarak topladıktan sonra lisanslı tesislerde geri kazanılmasını<br />

veya bertarafını sağlayarak sürdürülebilirliğe<br />

bu alanda da katkı sağlıyor.<br />

Derimod’a birincilik ödülü<br />

DERİMOD, Alışveriş Merkezleri ve Yatırımcıları<br />

Derneği (AYD) ve Akademetre Research Company<br />

tarafından her yıl gerçekleştirilen ‘Türkiye’nin<br />

1 Numaralı Marka Ödül Töreni’nde Ayakkabı –<br />

Çanta Kategorisi’nde 1’incilik ödülünü kucakladı.<br />

Hazırladığı koleksiyonları ile deri modasının en şık<br />

tasarımlarını kullanıcılarına sunan DERİMOD, ayakkabının<br />

ve çantanın ‘1 Numaralı Markası’ oldu. Ayakkabı<br />

ve Çanta Kategorisi’nde birincilik ödülünün<br />

sahibi olan DERİMOD’un Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Ümit Zaim: “Bugün DERİMOD olarak Türkiye’nin<br />

dört bir yanında 110; Rusya’da 8, İran’da 2, Suudi<br />

Arabistan’da 6, Kırgızistan’da 1, Azerbaycan’da 1<br />

ve Kıbrıs’ta 3 mağazamızla hizmet veriyoruz. Deri<br />

ceketle başlayan yolculuğumuz, bugün koleksiyonlarımıza<br />

ayakkabı, çanta ve aksesuarlarımızın<br />

eklenmesi ile her geçen gün daha da büyüyerek<br />

devam ediyor. Öyle ki 44 yılı geride bıraktığımız bu<br />

serüvende 2000 yılından bu yana kullanıcılarımızla<br />

buluşan ayakkabı koleksiyonumuz, ceketlerimiz<br />

gibi çok sevildi. Şuan satışlarımızın yüzde 65’ini<br />

oluşturmaya başladı ve son yıllarda DERİMOD ‘ayakkabı<br />

markası’ olarak da hafızalarda yer edindi.<br />

Aldığımız bu ödül de DERİMOD’un artık ‘Türkiye’nin<br />

ayakkabı ve çanta markası’ olduğunu kanıtlar nitelikte…<br />

Yarım asıra yaklaşırken tüm bu yolculukta<br />

bizlere destek veren iş ortaklarımıza, çalışanlarımıza<br />

ve en önemlisi DERİMOD’u stillerinin bir parçası<br />

haline getiren ve bizlere bu önemli araştırmada oy<br />

veren halkımıza çok teşekkür ediyorum” dedi.


32<br />

PANORAMA<br />

KONFEKSİYON TEKNİK<br />

ŞUBAT | FEBRUARY | <strong>2018</strong><br />

COTTON USA hazır giyim’deki<br />

en son yenilikleri<br />

ilk kez Première Vision’da açıklıyor<br />

Pamuktaki yenilikler neler, 13-15 <strong>Şubat</strong> <strong>2018</strong><br />

tarihleri arasında Paris’te gerçekleşecek olan<br />

Première Vision’daki Uluslararası Pamuk Konseyi<br />

(CCI) standında görebilirsiniz. Satış büyümesine<br />

destek olabilecek Amerikan pamuğu ile üretilmiş<br />

giysilerdeki yeni teknolojileri COTTON USA’da<br />

bulacaksınız. CCI Yetkili Müdürü Bruce Atherley,<br />

“Pamuktaki yenilikler neler” COTTON USA’nın<br />

yeniliklere olan bağlılığını sergileyeceğimiz yeni<br />

platformdur,” dedi. “Bu platformu Eylül 2017’de<br />

gerçekleşen Première Vision’da tanıtmıştık ve bu<br />

bahardaki fuara tekrar taşıyor olacağımız için<br />

heyecanlıyız. Bu programın amacı tekstil endüstrisini<br />

Amerikan pamuğunu kullanma konusunda<br />

yeni, yenilikçi tarzda düşünmeye teşvik etmek. Bu<br />

nedenle, Amerikan pamuğunun işlerine ekleyebileceği<br />

potansiyeli görmelerine yardımcı olmak<br />

için Première Vision’da ortaklarımızla yeni fikirleri,<br />

teknolojileri ve fırsatları paylaşacak olmaktan<br />

dolayı heyecanlıyız.”<br />

COTTON USA, aynı zamanda katılımcıları, nicel<br />

tüketici araştırmasının yüksek değere sahip olduğunu<br />

kanıtladığı ve hem tercih edilmeyi hem<br />

de daha yüksek fiyatları sağlayacak COTTON<br />

USA markasını nasıl lisanslayacaklarını öğrenmek<br />

için standı ziyaret etmeye davet ediyor. Yeni<br />

yapılan bir küresel tüketici araştırmasında AB,<br />

Kuzey Amerika, Çin ve Hindistan’da COTTON USA<br />

Markası, %100 pamuklu etiketine sahip ürünler<br />

arasında 4-1’lik bir pay ile tercih edildi. Dahası,<br />

tüketicilerin yaklaşık 2/3’si COTTON USA markasına<br />

sahip ürünler için daha fazla para ödeyebileceklerini<br />

söyledi. Stand ayrıca ziyaretçilerin ABD<br />

pamuğunun sürdürülebilirliği, kalitesi, şeffaflığı,<br />

yüksek değeri ve yeniliği ile tedarik zincirindeki<br />

ABD pamuk alıcıları ve tedarikçilerini buluşturan<br />

COTTON USA Sourcing Programlarına daha<br />

yakından bakmalarını sağlayacak.


34<br />

PANORAMA<br />

KONFEKSİYON TEKNİK<br />

ŞUBAT | FEBRUARY | <strong>2018</strong><br />

İhracatçılarının yıldızı<br />

UR-GE desteği ile parlayacak<br />

T.C. Ekonomi Bakanlığı’nın “Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesinin<br />

Desteklenmesi” tebliği kapsamında İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri<br />

İhracatçıları Birliği (İTHİB) ve Türkiye Ev Tekstili Sanayici ve İşadamları<br />

Derneği (TETSİAD) ortaklığında hayata geçirilen “Ev Tekstilinde<br />

Uluslararası Rekabetçiliği Geliştirme” UR-GE projesinin ilk toplantısı, İTHİB<br />

Başkanı İsmail Gülle ve TETSİAD Başkanı Ali Sami Aydın’ın katılımları ile<br />

Dış Ticaret Kompleksi’nde gerçekleştirildi.<br />

Ev tekstili ihracatçılarına büyük fayda sağlayacak<br />

UR-GE projesi için İTHİB ve TETSİAD tarafından<br />

yürütülen çalışmalar devam ediyor. Projenin ilk<br />

aşaması olan ihtiyaç analizi öncesinde, bu konuda<br />

destek alınacak danışmanlık firması yetkililerinin, İTH-<br />

İB, TETSİAD ve 21 ev tekstili firmasının yöneticileri ile bir<br />

araya geldiği toplantıda üç yıl süresince devam edecek<br />

olan proje kapsamında gerçekleştirilmesi planlanan<br />

çalışmalar ve izlenecek adımlar paylaşılarak<br />

fikir alışverişinde bulunuldu. İhtiyaç analizi sürecinde,<br />

firma ziyaretleri, ziyaret verilerinin yorumlanması,<br />

sektör ile ilgili inovasyon ve trendler, rekabetçilikle ilgili<br />

gelişmeler, uluslararası analizler ve raporlar birlikte<br />

değerlendirilecek. Sürecin diğer önemli konuları<br />

arasında bakanlıkla ilişkiler ve devlet destekleri, hedef<br />

pazarlar, yurtdışı ticaret heyetleri organizasyonları,<br />

alım heyetleri oluşturulması, ortak eğitim ve<br />

danışmanlık ihtiyaçları analizi kapsamında; mevcut<br />

firmaların kurumsal yapıları, eğitimler, önümüzdeki<br />

dönem için vizyon ve hedefler ile ürün ve rekabetçiliğin<br />

değerlendirilmesi sonucu uzlaşılacak birçok<br />

konu başlığı yer alıyor. Türk özel sektörünün kurumsal<br />

yapısının geliştirilmesi ve uluslararası pazarlardaki<br />

rekabet gücünün arttırılması amacı ile T.C. Ekonomi<br />

Bakanlığı, ihracatçı firmalara önemli destekler<br />

veriyor. 2010/8 sayılı “Uluslararası Rekabetçiliğin<br />

Geliştirilmesinin Desteklenmesi” tebliği kapsamında<br />

kullandırılan teşvikler, bu kapsamdaki en önemli


35<br />

PANORAMA<br />

KONFEKSİYON TEKNİK<br />

ŞUBAT | FEBRUARY | <strong>2018</strong><br />

desteklerden biri. Tebliğin kapsamı sürekli ihracat yapan<br />

firmaların sayısını ve ihracatçı firmaların niteliklerini<br />

geliştirerek mevcut ve yeni pazarlardaki güçlerini<br />

arttırmak, firmalar için ulaşılabilir hedefler ortaya<br />

koymak, bu hedeflere ulaşmak için ihtiyaçların<br />

tespitine yönelik çalışmaları yürütmek ve sektöre<br />

özgü yol haritaları sunmak. 2017 Haziran ayında İTHİB<br />

Başkanı İsmail Gülle ve TETSİAD Başkanı Ali Sami<br />

Aydın tarafından imzalanan protokol doğrultusunda<br />

projeye katılan ev tekstili ihracatçısı TETSİAD üyeleri,<br />

bu destek kapsamında gerçekleştirilen faaliyetler<br />

için diğer devlet destekleri ile kıyaslandığında<br />

oldukça yüksek bir oran olan % 75 oranında devlet<br />

desteği elde edebilecekler. Proje kapsamında yer<br />

alan şirketler, 3 yıl boyunca eğitim ve danışmanlık<br />

hizmetlerinden, hedef olarak belirlenecek ülkeler<br />

için yurtdışı pazarlama (pazar ziyaretleri, tanıtım,<br />

marka faaliyetleri, yurtdışı fuar ziyareti, ticaret heyeti,<br />

eşleştirme) faaliyetlerinin yanında gerçekleştirilecek<br />

alım heyetlerinin organizasyonlarından da % 75<br />

oranında devlet desteğinden yararlanabilecek.<br />

Tebliğ kapsamında yer alan tüm bu etkinliklere ilişkin<br />

masrafların % 75’i T.C. Ekonomi Bakanlığı, % 25’i ise<br />

projeye başvuracak İTHİB ve TETSİAD üyesi firmalar<br />

tarafından karşılanacak. Organizasyonlarda katılımcı<br />

şirketler yalnızca %25 katkı payı ödeyecek, %75’lik<br />

kısım için prefinansman modeli uygulanacak ve<br />

katılımcılar devlet destekleri için beklemeyecekler.<br />

Enexion’dan<br />

enerji verimliliği<br />

çözüm önerileri<br />

Enexion Enerji Danışmanlık Türkiye Genel<br />

Müdürü ve Enerji Uzmanı Ceren Özdal,<br />

enerji verimliliği haftası dolayısıyla yaptığı<br />

açıklamada, sanayi sektöründe enerji<br />

verimliğinin önemini vurguladı.<br />

Enexion, yayınlanan Ulusal Enerji Verimliliği Eylem<br />

Planı’na göre Türkiye’nin 2000-2015 dönemine enerji<br />

verimliliği açısından bakıldığında, birincil enerji<br />

yoğunluğu indeksinde 2015’te 2000 yılına göre<br />

%23,1’lik azalma, yıllık bazda ortalama %1,65 oranında<br />

iyileşme, nihai enerji yoğunluğu indeksinde<br />

ise son on beş yılda %21,0 azalma sağlanarak yıllık<br />

bazda ortalama %1,5 oranında iyileşme olduğunu<br />

açıkladı. Türkiye’de 2015 yılı nihai enerji tüketiminin<br />

%32,4’ü ve net elektrik tüketiminin ise %47,6’sının sanayi<br />

sektöründe gerçekleşmiştir. Nüfus artışı ile birlikte<br />

Türkiye’nin elektrik enerjisi talebi de gitgide artmakta,<br />

2023 yılı için düşük talep senaryosuna göre 367,9<br />

milyar kWh’e yüksek talep senaryosuna göre 407,9<br />

milyar kWh’e ulaşması beklendiği açıklanmıştır. Enerji<br />

verimliliği haftası dolayısıyla açıklamalar yapan<br />

Enexion Enerji Danışmanlık Türkiye Genel Müdürü ve<br />

Enerji Uzmanı Ceren Özdal, “Nüfus artışı, teknolojinin<br />

ilerlemesi ile beraber enerjiye olan talebin sürekli<br />

arttığı günümüzde enerjinin sürdürülebilirliği için<br />

sanayi sektöründe enerji verimliliği alanında yapılabilecek<br />

iyileştirmelere odaklanılması gerekiyor. Bu<br />

noktada enerji yoğunluğunun azaltılması, proses<br />

verimliliği, teknolojik gelişmişlik seviyesinin yükseltilmesi<br />

ve sera gazı salınımlarının azaltılması oldukça<br />

önemlidir” dedi. Ceren Özdal, hali hazırda enerji<br />

verimliliğine yönelik destekleme mekanizmaları<br />

arasında Verimlilik Arttırıcı Projeler (VAP) ve Gönüllü<br />

Anlaşmalar bulunduğunun da altını çizdi. Özdal,<br />

“Sektör sürdürülebilirliğini artırmak ve enerjinin çok<br />

daha verimli kullanılabilmesi için Ulusal Enerji Verimliliği<br />

Eylem Planı’nda çeşitli adımlar açıklandı. Biz de<br />

Enexion olarak kojenerasyon analiz ve yol haritasının<br />

hazırlanması noktasında destek sunuyor; Energy<br />

Cockpit yazılımımız ile enerji kullanımını izleyebiliyor<br />

ve ölçüm bilgisinin akıllı yönetimi için enerji veri platformunun<br />

oluşturulmasını sağlayabiliyoruz” dedi.


36<br />

PANORAMA<br />

KONFEKSİYON TEKNİK<br />

ŞUBAT | FEBRUARY | <strong>2018</strong><br />

İplik sektörü<br />

TÜYAP’ta buluşuyor<br />

Tekstil sektörü TÜYAP’ta buluşuyor. Bu yıl 15.si<br />

düzenlenecek olan İplik Fuarı 14-17 Nisan <strong>2018</strong><br />

tarihleri arasında Uluslararası Tekstil Makineleri Fuarı<br />

ile eş zamanlı olarak gerçekleştirilecek. Böylece<br />

fuarı ziyaret eden misafirler tekstil sektörüne dair<br />

aradıklarını tek bir çatı altında bulabilecek. 23<br />

ülkeden 260 firma ve firma temsilcisinin katılacağı<br />

fuar, dünyanın en önemli organizasyonlardan biri<br />

olarak kabul ediliyor. 77 ülkeden ve Türkiye’den<br />

49 ilden gelecek ziyaretçiler en son teknolojilerle<br />

donatılmış makine ve ürünleri tek bir çatı altında<br />

inceleme fırsatı bulmuş olacak. Tekstil sektörünün<br />

en önemli hammaddeleri arasında yer alan İplik,<br />

tekstil sektörünün ana damarlarından biri olma<br />

özelliğini sürdürüyor. İhracatın lokomotif sektörlerinden<br />

iplik, tekstil sektörünün hemen her ürününde<br />

kullanılıyor. İstanbul Tekstil ve <strong>Konfeksiyon</strong> İhracatçı<br />

Birlikleri (İTHİB)’nin yayınladığı rapora göre, 2017 yılı<br />

Ocak – Ekim döneminde toplam tekstil ve hammaddeleri<br />

ihracatımızda, sektörün ihracatını yüzde<br />

17,8’lik dilim ile iplik grubu oluşturuyor. İplik ihracatı<br />

Ekim ayı değeri ise yüzde 9,5 oranında artışla 165<br />

milyon dolar değerinde gerçekleşti. Yine 2017 yılı<br />

Ocak – Ekim döneminde ise yaklaşık 1,5 milyar dolarlık<br />

ihracat yapıldı. Bu rakamlar da ipliğin üretimdeki<br />

önemini gözler önüne seriyor. İplik Fuarı’nda,<br />

Pamuk ve karışımlı İplikler, Elastan İplikler, Yün ve<br />

karışımlı İplikler, Viskon ve karışımlı İplikler, Akrilik ve<br />

karışımlı İplikler, Fantezi İplikler, Polyester ve karışımlı<br />

İplikler, İpek ve karışımlı İplikler, Polipropilen, Polyamid,<br />

Keten, Naturel, Rejenere, Metalik İplikler,<br />

<strong>Teknik</strong>, Dikiş ve Nakış İplikleri, Naylon İplikler, El Örgü<br />

İplikleri, Tekstüre İplikleri, Elyaflar, Bobin, Masura ve<br />

Makara gibi ürünler boy gösterecek.


38<br />

PANORAMA<br />

KONFEKSİYON TEKNİK<br />

ŞUBAT | FEBRUARY | <strong>2018</strong><br />

EİB <strong>2018</strong> yılına<br />

ihracat rekoruyla girdi<br />

Ege İhracatçı Birlikleri (EİB), Ekonomi Bakanı Nihat<br />

Zeybekci’nin rekorlar yılı diye tanımladığı <strong>2018</strong><br />

yılına ihracat rekoruyla girdi. Ocak ayında yüzde<br />

24’lük ihracat artışıyla 1 milyar 73 milyon 36 bin dolarlık<br />

ihracata imza atan Egeli ihracatçılar, Ocak<br />

ayları dikkate alındığında 79 yıllık EİB tarihinin ihracat<br />

rekorunu kırdı. EİB’nin bundan önceki rekoru,<br />

2014 yılı Ocak ayında gerçekleştirdiği 1 milyar 60<br />

milyon 180 bin dolarlık ihracat rakamı idi. Egeli<br />

ihracatçılar, 2017 yılı Ocak ayında ise; 867 milyon<br />

656 bin dolar ihracat gerçekleştirmişti. Türkiye’nin<br />

Ocak ayı ihracatı yüzde 16,3’lük artışla 10 milyar<br />

486 milyon dolardan 12 milyar 198 milyon dolara<br />

çıkarken, Ege İhracatçı Birlikleri’nin ihracat artış hızı<br />

Türkiye ortalamasının 7 puan üzerinde oldu. Ege<br />

İhracatçı Birlikleri’nin son bir yıllık dönemde kayda<br />

aldığı ihracat ise yüzde 10’luk artışla 12 milyar 35<br />

milyon dolara çıktı. Egeli ihracatçılar 4 yılın ardından<br />

12 milyar dolar barajını tekrar geçti.


39<br />

PANORAMA<br />

KONFEKSİYON TEKNİK<br />

ŞUBAT | FEBRUARY | <strong>2018</strong><br />

“<strong>2018</strong> YILINA GÜZEL BİR BAŞLANGIÇ YAPTIK”<br />

Ege İhracatçı Birlikleri’nin <strong>2018</strong> yılına güzel bir<br />

başlangıç yaptığını belirten Ege İhracatçı Birlikleri<br />

Koordinatör Başkanı Sabri Ünlütürk, Türkiye ortalamasının<br />

üzerinde ihracat artış hızı yakalamaktan<br />

mutlu olduklarını kaydetti. İhracatçılar olarak <strong>2018</strong><br />

yılına yeni ihracat hedefleri belirleyerek girdiklerini<br />

hatırlatan Ünlütürk, “Ege İhracatçı Birlikleri olarak,<br />

<strong>2018</strong> yılında yüzde 8’lik ihracat artış hızı ve 13<br />

milyar dolar ihracat hedefimiz var. Ocak ayındaki<br />

performans bu hedefe kolaylıkla ulaşabileceğimizi<br />

ortaya koyuyor. 7 bin 500 ihracatçımızla hedefe<br />

ulaşmak için katma değerli ürün ihracatına<br />

yoğunlaşacağız, tasarım, inovasyon ve Ar-Ge<br />

ağırlıklı çalışmalarımıza devam edeceğiz. Fuar,<br />

sektörel ticaret heyeti, alım heyeti organizasyonları<br />

gerçekleştireceğiz” şeklinde konuştu.<br />

HAZIR GİYİM İHRACATI % 20 ARTTI<br />

Ege İhracatçı Birlikleri’nin 2017 yılı ihracat şampiyonu<br />

Ege Hazır giyim ve <strong>Konfeksiyon</strong> İhracatçıları Birliği’nin<br />

<strong>2018</strong> yılı Ocak ayı ihracatı, bir önceki yılın Ocak ayına<br />

göre yüzde 20’lik artışla 115 milyon 49 bin dolara<br />

yükseldi ve genel sıralamada zirvenin ortağı oldu.<br />

ALMANYA LİDERLİĞİNİ SÜRDÜRÜYOR<br />

Ege İhracatçı Birlikleri’nin <strong>2018</strong> yılı Ocak ayındaki<br />

ihracatında Almanya, 127 milyon 100 bin dolarlık<br />

ihracat rakamıyla zirvedeki yerini korudu. Almanya’ya<br />

ihracat 2017 yılı Ocak ayında 97 milyon 305<br />

bin dolar olmuştu. Almanya’ya ihracat yüzde<br />

30 gelişim gösterdi. Siyasi ilişkilerimizin gel-gitler<br />

yaşadığı Amerika Birleşik Devletleri’ne EİB üyeleri<br />

Ocak ayında 106 milyon 753 bin dolar ihracat<br />

gerçekleştirdi. EİB’nin ABD’ye ihracatı yüzde 57<br />

arttı. EİB’den Hong Kong’a yapılan ihracat Ocak<br />

ayında, yüzde 914’lük rekor artışla 3 milyon 176<br />

bin dolardan, 32 milyon 212 bin dolara yükseldi.<br />

Yunanistan’a ihracat ise yüzde 112’lik sıçrama ile<br />

19 milyon 889 bin dolara çıktı. Egeli ihracatçıların<br />

başarı gösterdiği bir diğer ülke ise İspanya oldu.<br />

İspanya’ya ihracat yüzde 72’lik artışla 39 milyon<br />

687 bin dolardan, 68 milyon 302 bin dolara geldi.


40<br />

PANORAMA<br />

KONFEKSİYON TEKNİK<br />

ŞUBAT | FEBRUARY | <strong>2018</strong><br />

<strong>2018</strong> yılında ihracat artışı<br />

beklenen ülkeler<br />

2017 yılı Türkiye hazır giyim ihracat rakamlarına göre; AB ihracat ligi sıralaması<br />

değişti. 2017 yılı sonunda Türkiye’nin en çok ihracat yaptığı ülkeler; Almanya,<br />

İspanya, İngiltere, Hollanda, Fransa, Irak ve İtalya olarak sıralandı.<br />

İhracat yapılan ülkeler arasında; Almanya ilk<br />

sıradaki yerini korurken; Irak, %26,76’lık büyüme<br />

ile İtalya’nın önüne, İspanya %19’luk artışla<br />

İngiltere’nin, Hollanda, %10,04’lük büyüme ile<br />

Fransa’nın önüne geçti. Fransa’ya ihracat % -0,42,<br />

İngiltere’ye ihracat % -3,44 ve İtalya’ya % -9,27<br />

gerilerken 2017 yılı sonunda Türkiye’nin en çok<br />

ihracat yaptığı ülkeler; Almanya, İspanya, İngiltere,<br />

Hollanda, Fransa, Irak ve İtalya olarak sıralandı.<br />

“TÜRKİYE’NİN AB’YA, AB’NİN TÜRKİYE’YE İHTİYACI VAR”<br />

TGSD 21. Dönem Yönetim Başkanı Hadi Karasu ve<br />

TGSD Yönetim Kurulu üyeleri, 2017 yılının Ağustos<br />

ayında görevi devralan Hollanda İstanbul Başkonsolosu<br />

Bart van Bolhuis ile iki ülke arasındaki ticaret<br />

ilişkilerini görüşmek üzere bir araya geldi. Bart van<br />

Bolhuis “Türkiye, hazır giyim ihracatı yaptığımız<br />

ülkeler arasında ilk beş arasında. Hollanda Türkiye’yi<br />

yakından tanıyan ve ülkenize en fazla yatırım<br />

yapan ülkelerden biri. Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne,<br />

AB’nin de Türkiye’ye ihtiyacı var. Ortak işbirliği projeleri<br />

için her türlü desteği vermeye hazırız” dedi.<br />

Karasu: “UYUMLAŞTIRILMIŞ İŞ MODELİ GEREKLİ”<br />

Görüşmede hazır giyim sektörünün öncelikli gündemine<br />

değinen TGSD Başkanı Hadi Karasu, “<strong>2018</strong><br />

yılında Hollanda, İspanya ve İsveç’e ihracatta %3,<br />

Çek Cumhuriyeti ve Polonya’ya %3,5, Romanya’ya<br />

%5’lik bir ihracat artışı öngörüyoruz. <strong>2018</strong> yılı AB ile<br />

yakın temas yılı olacak. Bu çerçevede ilk teması Hollanda<br />

ile gerçekleştirdik. . Sektörü uluslararası tek bir<br />

denetim yapısı altında toplayacak “uyumlaştırılmış iş<br />

modeli-harmonised code of conduct” düzenlemesinin<br />

Hollanda ile yakın temas içinde planlanmasını<br />

hedefliyoruz. Bu işbirliği karşılıklı know-how paylaşımı<br />

için atacağımız önemli bir adım olacaktır” dedi.


42<br />

PANORAMA<br />

KONFEKSİYON TEKNİK<br />

ŞUBAT | FEBRUARY | <strong>2018</strong><br />

Tekstilin başkentinde<br />

dijital dönüşüm vites artırdı<br />

Bursa merkezli Savcan Tekstil<br />

Grubu, dijital dönüşüm<br />

yolculuğuna itelligence ile çıktı.<br />

Tekstilin başkenti Bursa’da 1950’den bu yana giyim<br />

tekstili ve konfeksiyon alanlarında faaliyet gösteren<br />

Savcan Tekstil Grubu, iş zekâsında dünyanın<br />

lider yazılımı SAP’nin ekosisteminde yer alan itelligence<br />

ortaklığıyla dijital dönüşüm yolculuğunu<br />

tamamladı. SAP projesiyle birlikte, ayda ortalama<br />

2 milyon metre kumaş ve 600 bin adet giysi üreten<br />

grubun dokuma, boya-baskı, konfeksiyon gibi üretim<br />

birimlerinin yanı sıra müşteri ilişkileri, finans-muhasebe<br />

ve kalite yönetimi işlevleri birbirine entegre<br />

edilerek uçtan uca yönetilebilir hale getirildi.<br />

Bir yıl gibi kısa bir sürede hayata geçirilen proje<br />

sonucunda, yöneticilerin nitelikli bilgiye kolayca<br />

ulaşması sağlanırken, karar alma ve iş süreçlerinin<br />

de yalınlaşarak hızlanması ve kapsamlı performans<br />

yönetimi hedeflendi.<br />

Konuyla ilgili açıklamada bulunan Savcan Tekstil<br />

Grubu Bilgi Sistemleri Müdürü Ayfer Doğru, “Son 25<br />

yılda hayatımızda çok şey değişti. Geçmişin aksine<br />

çetin bir rekabetin yaşandığı iş dünyasında başarılı<br />

ve öncü olmanın ilk şartı, değişen koşullara hızlı bir<br />

şekilde ayak uydurmaktan geçiyor. Bu yaklaşımla<br />

dokuma, baskı ve konfeksiyon alanlarında sahip


43<br />

PANORAMA<br />

KONFEKSİYON TEKNİK<br />

ŞUBAT | FEBRUARY | <strong>2018</strong><br />

olduğumuz tüm platformları birbirine entegre<br />

ederek dijital dönüşümü tüm süreçlerimize yaymak<br />

için harekete geçtik. Bu stratejiyi hayata geçirdiğimiz<br />

yolculuğa, itelligence gibi konusunda uzman<br />

bir kurumla çıktığımız için çok mutluyuz” dedi.<br />

itelligence Head of Project Management Office,<br />

Davut Özdemir ise “Dijitalleşme, artık hem günlük<br />

hem de iş hayatımızın kaçınılmaz bir parçası. Dijitalleşmenin<br />

etkilemediği bir sektörü ya da iş sürecini<br />

hayal etmek neredeyse imkansız. Tarımdan<br />

spora, otomotivden enerjiye, finanstan perakendeye<br />

kadar tüm sektörlerde, dijitalleşmenin farklı<br />

etkilerini hissediyoruz. En hızlı dijitalleşen sektörlerden<br />

biri otomotiv. Tekstil ise arayı hızla kapatıyor.<br />

Bu anlamda her iki sektöre ev sahipliği yapan<br />

Bursa’nın, tekstil sektöründeki en önemli oyuncularından<br />

Savcan Tekstil Grubu’nun dijital dönüşüm<br />

yolculuğuna eşlik ettiğimiz için çok mutluyuz. Tekstil<br />

sektörüne yönelik deneyimlerimizi ve Endüstri<br />

4.0 konusundaki uzmanlığımızı, 900 çalışanıyla 60<br />

yıldır Türkiye’de ve Avrupa’nın birçok noktasında<br />

faaliyet gösteren Savcan Tekstil’in iş süreçlerinde<br />

uyguladık. Böylece şirket, artık yalın ve etkili bir<br />

sistemle tek bir noktadan yönetilebiliyor” dedi.<br />

Singer’den pratik reçme makinesi<br />

Profesyonel dikiş dikmek, uzmanlık<br />

gerektiriyor. Dikiş makinesinin mucidi<br />

SINGER de bunu çok iyi biliyor. Güçlü<br />

marka; yaptığı işin kalitesine önem<br />

veren, pratik çözümlerle hızlı ve verimli<br />

üretim süreçleri oluşturmak isteyen<br />

atölyeler için SINGER 522D-364-31 ürün<br />

setini sunuyor. Sette; directdrive reçme<br />

makinesi, ayak standı ve tabla bir arada.<br />

Özel SINGER tasarımı 522D - 364 – 31 Set, 550W enerji<br />

tasarruflu direct drive motoru ile dikkat çekerken<br />

dikiş atölyelerine de yüksek verimlilik ve üstün performans<br />

sunuyor. Ürün aynı zamanda üstün özellikleri<br />

ile maksimum enerji tasarrufu, kayışsız, titreşimsiz ve<br />

sessiz çalışma olanağı da sağlıyor. İğne pozisyon<br />

kontrolü ve kolay hız ayarı sayesinde atölyelerde hız<br />

ve verimlilik de yükseliyor. Yüksek verim sağlayan,<br />

yeni tasarımlı yağ filtreli tam otomatik yağlama<br />

sistemi de buna büyük katkı sağlıyor. Harici kol ile<br />

kolayca ayarlanabilir diferansiyel besleme oranı,<br />

iğne soğutucu ve iğne ipliği yağlama cihazıyla<br />

sentetik ipliklerde yüksek kaliteli dikiş gibi özellikler<br />

de öne çıkıyor. Ayrıca çoklu uygulamalı modelde<br />

(-31/-41) ekli cihazın değiştirilmesiyle kolay uygulama<br />

değişikliği de yapılabiliyor. Ayrıca ince, orta ve kalın<br />

kumaşlar için geniş malzeme kullanımı da mümkün<br />

oluyor. İğne sayısının değiştirilmesi ve değişik<br />

aparatların kullanılmasıyla amaca göre farklı dikişler<br />

yapılabiliyor. Tek iğne Zincir dikiş, kol ağzı ve etek<br />

ucu kenar kapama ve süsleme karyoka dikişleri gibi<br />

uygulamalar oldukça kolaylaşıyor. Düz yataklı (3<br />

iğne / 5 iplik) ürünün hızı, maksimum 6,000 spm ve<br />

iğne bağı aralığı da 5,6 olarak belirtiliyor.


44<br />

PANORAMA<br />

KONFEKSİYON TEKNİK<br />

ŞUBAT | FEBRUARY | <strong>2018</strong><br />

Sun Tekstil Ar-Ge Merkezi<br />

sektör lideri<br />

Sun Tekstil Ar-GE Merkezi<br />

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı<br />

tarafından yapılan<br />

AR-Ge Merkezleri<br />

Performans Endeksi (2016)<br />

değerlendirmesinde<br />

2. lik derecesine layık görüldü.<br />

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından Ar-<br />

Ge Merkezlerinin performanslarının izlenmesi, politika,<br />

strateji ve yol haritası oluşturmada kaynak sağlanması<br />

ve AR-GE merkezlerinin kendi gelişimlerini<br />

takip edilebilmesi amacıyla 2012 yılından bu yana<br />

Ar-Ge Merkezleri Performans Endeksi çalışmaları<br />

yapılmaktadır. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı,<br />

Bilim ve Teknoloji Genel müdürlüğü tarafından; 33<br />

gösterge, 9 alt bileşen ve 3 temel bileşen üzerinden<br />

yapılan değerlendirmede Sun Tekstil Ar-Ge merkezi<br />

sektörde 2. sırada yer almaktadır. 2016 yılı verilerine<br />

göre yapılan derecelendirmede Türkiye’de<br />

kurulu olan 144 Ar-Ge Merkezi arasında 25. sırada<br />

bulunmaktadır. Sun Tekstil Ar-Ge Merkezi, 2009 yılı<br />

Ağustos ayında Ar-Ge Merkezi kurulmuş ve T.C. Bilim,<br />

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından 9 Ocak<br />

2010 tarihinde Ar-Ge Merkezi belgesi onaylanmıştır.<br />

Sun Tekstil Ar-GE merkezi tekstilde sürdürülebilir,<br />

yenilikçi değerler oluşturma misyonuyla, bugün<br />

müşteri istekleri, mevcut moda akımları ve global<br />

düzeydeki teknolojik gelişmeler doğrultusunda,<br />

müşteri hafızasında iz bırakacak şekilde, ürünlerin<br />

ticari başarısını da göz önünde bulundurarak,<br />

araştırma geliştirme faaliyetlerini uluslararası alanda<br />

sürdürmektedir. Sun Tekstil Ar-Ge Merkezi, Sun<br />

Grup çatısı altında faaliyetlerini sürdürmektedir.<br />

Sun Grup, temelleri 1987 yılında Sun Tekstil ile atılan<br />

ve 1989 yılında gerçekleştirdiği ilk ihracat ile bugün<br />

Dünya tekstil pazarının tercih edilen markası olarak<br />

yoluna devam etmektedir. Sun Tekstil, Türkiye tekstil<br />

sektöründe yarattığı katma değer ile 2016 Türkiye’nin<br />

500 Büyük Sanayi Kuruluşları arasında 314.<br />

sırada yer almaktadır. Sun Grup bünyesinde Sun<br />

Tekstil markasının yanında hazır giyim markası Jimmy<br />

Key, tekstil üretim markası Ekoten Tekstil, teknik<br />

tekstil pazarında faaliyet gösteren Ames ve TDU<br />

yatırımları ile Türk ve Dünya tekstil sektöründe öncü<br />

olma misyonuyla faaliyetlerine devam etmektedir.


46<br />

PANORAMA<br />

KONFEKSİYON TEKNİK<br />

ŞUBAT | FEBRUARY | <strong>2018</strong><br />

Turquality’de<br />

241 firmaya<br />

milyon dolar<br />

destek<br />

Turquality ülke bazlı desteklerin olumlu ve olumsuz yönlerini birlikte<br />

değerlendirmek gerekir. Sadece hedef ülkelere yoğunlaşarak iş yapmak<br />

markalaşmayı hızlandırır ve ülke bazında uzmanlıkları artırır. Olumsuz<br />

yönü bir kaç şirket aynı ülkeye odaklanırsa o ülkede Türkiye hangi konuda<br />

uzman olduğu kafa karıştırır.<br />

241 firma markaları ile Turquality destek programında,<br />

11 yılda bugüne kadar resmi olmamakla<br />

birlikte yaklaşık 2.2 milyar TL dağılmış durumda.<br />

Resmi bilgiler olmayınca artış oranlarını bulmak<br />

zor. Konuyla ilgili olarak Progroup Uluslararası<br />

Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı ve Yıldız <strong>Teknik</strong><br />

Üniversitesi ve İstanbul <strong>Teknik</strong> Üniversitesi ile İstanbul<br />

Ticaret Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr. Salim<br />

Çam soruları cevapladı.<br />

Kurulduğundan bu güne Turgualiyt kapsamı ve<br />

amacı sürekli genişledi. Sistem tam anlamıyla artık<br />

oturdu mu? Eksik kalan ve acilen tamamlanması<br />

gereken hususlar var mı varsa neler?<br />

“Türk ürünlerinin yurt dışında markalaşması ve<br />

Türk malı imajının yerleştirilmesi için yürütülen<br />

çalışmalar güncellenerek sürüyor. Para-kredi ve<br />

koordinasyon kurulu’nun yaptığı açıklamaya göre<br />

Turquality’nin desteklenmesi hakkındaki tebliğ’de<br />

değişiklik yapıldı. Resmi gazete’de yayımlanarak<br />

yürürlüğe giren yeni tebliğe göre Turquality<br />

programı kapsamında kuruluşlar açıldıkları her<br />

yeni pazar için aldıkları desteklerden 5 yıl süresince<br />

yararlanabilecekler. Bunun dışında programdan<br />

ayrılan firmalar Ekonomi Bakanlığı’nın diğer tüm<br />

desteklerinden, programa dahil olanlar ise diğer<br />

bazı devlet desteklerinden faydalanabilecek.”<br />

Turguality kuruldugu günden bugüne kadar<br />

Türkiye kac dünya markası çıkardı?<br />

“Şu an 149 firmanın 159 markası Turqualıty destek<br />

programı’nda, 71 firmanın 71 markası marka<br />

destek programı’ndan faydalanmaktadır. Dünya<br />

çapında marka olabilmek için vizyoner kültür


47<br />

PANORAMA<br />

KONFEKSİYON TEKNİK<br />

ŞUBAT | FEBRUARY | <strong>2018</strong><br />

gerekir. Bu kültür kodunu yayamazsak dünya<br />

çapında marka olmakta zorlanırız. Ama bu kadar<br />

kötümser olmayalım. Vizyoner kültür kodları yaygınlaşıyor.<br />

Dünya çapında aday markalarımız var.”<br />

Turguality’den en çok faydalanan sektörler<br />

arasında teknolojinin yeri nerede?<br />

“Turquality ilk çıkışı parekende sektörü ağırlıklıydı.<br />

Daha sonra endüstriyel ve ilk madde ve malzemeye<br />

gibi ürünleri de kapsamına aldı. Şu an<br />

hizmet sektörü de bu kapsama girdi. Hemen hemen<br />

tüm sektörler kapsamda. Ama teknolojiden<br />

kastınız endüstri 4.0 ise bu henüz görülmüyor.<br />

Bazı sektörler başladı.”<br />

Turguality’den destek alıp da hiç bir ilerleme<br />

kaydedemeyen firmalar ve boşa harcanan para<br />

oranı nedir?<br />

“Çok güzel bir soru sizi kutlarım. Türkiye’nin temel<br />

sorunu kaynak israfı. Bazı şirket sahipleri prestij<br />

olarak alıyor ve rafta tozlandırıyor. Yani denetime<br />

ödediği para israf, stratejik yol haritasına ödediği<br />

para israf haline dönüşüyor. Bunun diğer sebebi<br />

“iş yapmama uzmanı” personel çalıştırmaları. Patron<br />

“turquality alın, yandaki komşu almış biz niye<br />

almadık” diyor. Turquality bu düşünceyle girmiş<br />

firmalar sonrasını takip etmiyor.<br />

Gerçekten almak isteyen şirketlerde de bazen<br />

personel umursamıyor. Patronunda kafasında<br />

2542 konu var. Hangi birine yetişsin. Kendi adına<br />

düşünmesi için personel alıyor. Personelin işini yine<br />

patron yapıyor. Personel “iş yapmama uzmanı”<br />

olduğu için iş yine patronun takibine kalıyor. Bu tür<br />

kayıplar maalesef israf oluşturuyor. Sağlıklı takip ve<br />

kontrol gerektiriyor bu tür destekler.”<br />

2023 hedefleri doğrultusunda Turguality<br />

desteklerinin nasıl şekil alması öngörülüyor. 2023 e<br />

kadar neler değişecek?<br />

“Biliyorsunuz 2023 vizyonu 500 milyar dolar<br />

ihracat. 2017 yılı temmuz yıllık 150 milyar dolar<br />

civarında. 2016 yılı temmuz yıllık 139 milyar civarındaydı.<br />

İhracatta %7,5 artış görülmektedir. 2015<br />

yılında ihracatın ortalama kilogram fiyatı 1.44<br />

iken 2016 yılına ihracatın ortalama kilogram fiyatı<br />

1.37 düştü. Turquality alan firmaların ihracatının<br />

ortalama kilogramı 3 doların üzerinde bu da<br />

gösteriyor ki 2023 vizyonunu Turquality destek-


48<br />

PANORAMA<br />

KONFEKSİYON TEKNİK<br />

ŞUBAT | FEBRUARY | <strong>2018</strong><br />

markayı Türkiye’ye getireceğiz. Şimdilik sır. Diğer<br />

projemiz yurtdışı yabancı danışmanlık firmaları<br />

Türkiye’deki Türk firmalarını denetliyorlar. Türk<br />

danışmanları niye denetlemiyor? Çünkü yurtdışında<br />

şube sayıları veya eleman sayıları yetersiz<br />

kalıyor. Yabancı danışmanlık firmalarına verilen<br />

bedeller Türk danışmanlık firmalarına verilse<br />

yurtdışındaki yabancı firmaları bile satın alırlar.<br />

Bununla ilgili yönetim danışmanlığı odası kurmak<br />

istiyoruz. Şu an MÜSİAD danışmanlık ve eğitim<br />

sektör kurulu Başkanı’yım. Gümrük ve Ticaret<br />

Bakanlığımıza sözlü bildirdik. Ayrıca Ekonomi<br />

Bakanlığımıza yabancı danışmanlık firmalarla<br />

birlikte Türk danışmanlık firmalarının da Turquality<br />

denetimi yapması konusunu sözlü arz ettik. Hem<br />

Ekonomi Bakanımız, hem de Gümrük ve Ticaret<br />

Bakanımıza şimdiden çok teşekkür ediyoruz.”<br />

liyor. Türkiye genelinin ortalama 3 dolar olsaydı<br />

şu an ihracatımız 328 milyar civarında olurdu.<br />

2023 kadar tüm firmaları Turquality iş modeline<br />

geçirmemiz gerekiyor. Tüm firmaların Turquality<br />

kapsamına girmesi hepsi marka olacak anlamına<br />

gelmemeli. Bunlar arasında gerçekten mukayeseli<br />

üstünlüğü olan stratejik sektörlerden firmalar<br />

seçilmeli ve Türkiye markalaştırma enerjisini<br />

mukayeseli üstünlüğü olan firmalara akıtmalıdır.”<br />

Turguality desteğinden hala haberdar olmayan<br />

şirketler var mı varsa bunun oranı nedir tahmini<br />

olarak?<br />

“Turquality desteğini bırakın çalıştırdığı elemanın<br />

sigortasını belirli koşullarda devlet destek veriyor<br />

ondan bile haberi olmayan var. Turquality<br />

desteklerini bilmeyen bir çok ihracat yöneticisi<br />

var. Yukarıda bahsettim girişimcinin kafasında<br />

2542 konu var. Girişimci adına düşünecek ve<br />

o düşünmesinden dolayı bedel alıp çalışan<br />

personel bunu girişimcisine hatırlatması lazım.<br />

Ama niye hatırlatsın. Korkaklar genelde çok<br />

konuşur, ülkesine atıp tutar, kendisinden önce<br />

bir başkasının yapmasını beklerler. Yalnız onlar<br />

televizyondaki yarışma programını kaçırmazlar.<br />

Sabah iş yerinde gündem akşamki yarışmanın<br />

kimin kazandığıdır.”<br />

Yeni projelerden bahsetmiştiniz onları anlatır mısınız?<br />

“Biz turquality delisiyiz. Ne dahili ne harici<br />

iş yapmama uzmanları proje heyecanımızı<br />

kıramazlar. Şimdi Turquality alan patronları bir<br />

araya toplamaya çalışıyoruz. Ortak bir marka<br />

oluşturma konusunda bir projemiz var. Eğer<br />

Turquality patronları kabul ederlerse ortak Türk<br />

markası çıkarılacak. Belki de marka olmuş bir<br />

Şu an bu destekten kaç firma yararlanıyor ve kaç<br />

liralık kaynak ayrılıyor toplamda? Bu kaynak yılda<br />

yüzde kaç artıyor?<br />

“149 firmanın 159 markası Turqualıty destek programında,<br />

71 firmanın 71 markası marka destek<br />

programından faydalanmaktadır. 11 yılda bugüne<br />

kadar resmi olmamakla birlikte yaklaşık 2.2 milyar<br />

TL. Dağılmış durumda. Resmi bilgiler olmayınca<br />

artış oranlarını bulmak zor.”<br />

Firmalar Turquality nasıl hazırlanıyor ön hazırlık için<br />

çalışmasına gerek var mı?<br />

“Stratejik planı, stratejik plana dayalı iş planı,<br />

bütçeleri ve kontrolleri olamayan ve bunları<br />

işletme karnesi dediğimiz sistemle yani finansal<br />

performans, operasyonel performans, müşteri<br />

performansı ve öğrenme performansı ile<br />

ölçmeyen ve içselleştirmeyen firmalar Turquality’i<br />

yönetmeleri çok zor. Turquality bir iş modeli.<br />

Bunun için şirket bir yıl öncesinden yukarıda<br />

bahsettiğim konuları da hazırlanması gerekir.<br />

Öncesinde bu hazırlık olursa sonrasında stratejik<br />

yol haritası hazırlanmasına daha düşük destek<br />

verilerek tasarruf sağlanabilir. Ayrıca ön çalışma<br />

stratejik yol haritası başarısını artırır. Ön hazırlık<br />

çalışmaları altında firmaları yanlış yönlendiren<br />

bazı danışmanlar var. Biz sektör olarak bunları<br />

da disipline etmeye çalışıyoruz. İşi olmayan<br />

yada bir işi olup, yan iş olarak danışmanlık<br />

yapanları, danışmanlığı işportacı veya tüccar<br />

zihniyetiyle bakanları sektörden çıkarmaya<br />

çalışıyoruz. Bu kişiler Türk danışmanlık ve eğitim<br />

sektörü ile ilgili yanlış algı oluşturuyorlar. Esas işi<br />

yönetim danışmanlığı olan firmalara yukarıda<br />

sıraladığımız, stratejik planlama, iş planı, süreç<br />

yönetimi, bütçe yönetimi ve işletme karnesi kontrolleri<br />

ile ilgili ön hazırlık çalışmaları ile ilgili hizmetler<br />

verilir ve içselleştirilir şirkete vizyon kültürü<br />

kazandırır. Bu ayrıca Turquality girdikten sonra<br />

hazırlanan stratejik yol haritasının ve kartlarını<br />

uygulamaya koyulmasını kolaylaştırır.”


50<br />

PANORAMA<br />

KONFEKSİYON TEKNİK<br />

ŞUBAT | FEBRUARY | <strong>2018</strong><br />

Clariant Texcare ® polimerleri<br />

çamaşır yıkamanın<br />

standartlarını değiştiriyor<br />

Texcare ® SRN 260 ve SRA 300 polimerleri yıkama sırasında koruyucu bir<br />

film oluşturarak ilk yıkamada lekeleri çıkarmaya yardımcı olurken birçok<br />

yıkamadan sonra bile giysilerin beyazlığını korumasını sağlıyor.<br />

Özel kimyasallar alanında bir dünya lideri olan<br />

Clariant, modern deterjanlarda kullanılmak üzere<br />

leke çıkarıcı TexCare ® SRN 260 ve TexCare ® SRA<br />

300 polimerlerini sunarak özellikle polyester içeren<br />

kumaşların temizlik ve bakımını kolaylaştırıyor.<br />

Kumaşlar için kir çıkarma ve grileşmeyi önleme<br />

gibi yararları bulunan polimerler, aynı zamanda<br />

nemi absorbe ederek ve su ve elektrik kullanımını<br />

azaltarak çevrenin korunmasına da yardımcı oluyor.<br />

Çamaşır deterjanı sektörü dünya genelinde, yükselen<br />

yaşam standartları, artan nüfus, tüketicilerin<br />

artan alım gücü ve kullanılabilir gelirleri nedeniyle<br />

yükselen bir sektör haline geldi. Dünya çamaşır<br />

ürünleri sektörünün toplam satış gelirlerinin bu<br />

doğrultuda 2017 yılında 85 milyar dolara ulaşacağı<br />

tahmin ediliyor. Gelişmekte olan bir ekonomi olan<br />

Türkiye ise, yüksek nüfusu ve büyüyen çamaşır yıkama<br />

sektörüyle çamaşır bakım ürünleri için önemli bir<br />

pazar olma niteliğini taşıyor. Geçen yıl, Türkiye’nin<br />

toplam çamaşır deterjanı ürünleri ihracatı 900 mily-


51<br />

PANORAMA<br />

KONFEKSİYON TEKNİK<br />

ŞUBAT | FEBRUARY | <strong>2018</strong><br />

on doları aştı. Ayrıca Türkiye’de kullanılan çamaşır<br />

bakım ürünlerinin %88’ni deterjanların, kalan %12’sini<br />

ise sabunların oluşturuyor olması Türkiye’deki deterjan<br />

pazarının sunduğu potansiyel fırsatlara ve cazibesine<br />

işaret ediyor. Sıvı deterjanlarda kullanıma<br />

yönelik olan SRN 260 ve toz deterjanlarda kullanıma<br />

yönelik olan SRA 300’ün kirlere karşı koruma ve kirleri<br />

çıkarmada sağladığı faydaların yanı sıra çok sayıda<br />

başka faydası da bulunuyor. TexCare ® polimerlerinin<br />

sağladığı avantajlar sayesinde tekstil ürünleri daha<br />

yumuşak yıkanabiliyor ve böylece yıkama işleminin<br />

getirdiği mekanik, termal ve kimyasal zorlanmalardan<br />

daha az zarar görüyor. Bu polimerlerin, polyester<br />

içeren tekstil ürünlerinin üzerinde oluşturduğu<br />

kir kovucu kaplama da, tekstil ürünlerini özellikle yağ<br />

içeren ve partikül kirlere daha az açık hale getiriyor.<br />

Bu yöntemler sayesinde, gerçekleşen herhangi bir<br />

lekelenme, yıkama sırasında kolaylıkla kumaştan<br />

çıkarılabiliyor. Yeni polimerlerin tekstil ürünlerindeki<br />

bu avantajlarının yanı sıra, polyester içeren tekstil<br />

ürünlerinin giyim konforu açısından da önemli<br />

faydaları bulunuyor. SRN 260 ve SRA 300’ün artırılmış<br />

nem emme özellikleri sayesinde polyester içeren<br />

giysiler cilde daha yumuşak ve hoş bir his vererek<br />

teri daha etkin bir şekilde absorbe ediyor. Texcare ®<br />

SRN 260 ve SRA 300 aynı zamanda, Clariant’ın kendi<br />

etiketi olan ve alanında en iyi ve üstün sürdürülebilirlik<br />

performansını gösterenen ürünlerine verdiği<br />

Ecotain ® etiketini taşıyor. Polimerlerin, su ve elektrik<br />

kullanımını azaltmaktaki avantajları, bu etiketle belgelenmiş<br />

oluyor. Bu ürünlerin çevresel uyumlulukları<br />

da, bu alanda yaygın olarak kullanılan ve uluslararası<br />

alanda kabul gören OECD kurallarına uygun<br />

bulundu. Bu nedenle, deterjanlara katılmaları, deterjanların<br />

uluslararası eko etiketler almasına engel<br />

oluşturmuyor. Clariant Endüstriyel Ürünler ve Tüketici<br />

Ürünleri İş Birimi Kişisel Bakım ve Endüstriyel Ev Bakımı<br />

Bölümü Türkiye, Orta Doğu ve Afrika <strong>Teknik</strong> Uygulama<br />

Müdürü Sanem Yurt, konuyla ilgili görüşlerini<br />

şöyle ifade etti: “Texcare ® ürünleri sayesinde hem giysilerinizi<br />

hem de çevreyi koruyabilirsiniz. Her yıkamada<br />

daha da güçlenen koruyucu film, beyazların<br />

daha uzun süre beyaz kalmasını sağlarken aynı<br />

zamanda çirkin ve koyu renkli yağ ve kir partiküllerini<br />

çamaşırınızdan daha uzun süre uzak tutar. Aynı zamanda,<br />

giysiler artık eskisi kadar yoğun bir yıkama<br />

gerektirmez. Örneğin daha düşük bir sıcaklık veya<br />

daha kısa bir yıkama süresi tercih edebilir, böylece<br />

elektrik ve su tüketimini önemli ölçüde azaltabilirsiniz.<br />

Polimerler, polyester içeren malzemelerin nem<br />

emme kapasitesini artırarak giysiyi kullanan kişinin<br />

daha rahat etmesini de sağlar.’’


52<br />

PANORAMA<br />

KONFEKSİYON TEKNİK<br />

ŞUBAT | FEBRUARY | <strong>2018</strong><br />

Mimaki, DigiMania ile<br />

bayilik anlaşmasını yeniledi<br />

Dijital baskı çözümlerinin lider markası Mimaki, satış ağını güçlendirmeyi sürdürüyor.<br />

Mimaki Eurasia, dijital tekstil baskı sektörüne hizmet veren DigiMania ile bayilik<br />

anlaşmasını yenilediğini duyurdu.<br />

en önemli ürün portföyünü oluşturuyor.<br />

ARJEN EVERTSE: TÜRK TEKSTİL BASKI PAZARINA<br />

İNANIYORUZ<br />

Türk tekstil ve giyim sektörünün büyük bir hızla gelişimini<br />

sürdürdüğünü belirten Mimaki Eurasia Genel<br />

Müdürü Arjen Evertse, buna bağlı olarak tekstil<br />

baskı segmentinin de çift haneli büyüme rakamları<br />

elde ettiğini aktardı. Evertse; “Mimaki Eurasia olarak<br />

yaptığımız yatırımlarla Türk baskı pazarına olan<br />

inancımızı ve güvenimizi gösteriyoruz. Türkiye’nin<br />

birçok noktasında tekstil üreticileri bulunuyor. Bu<br />

üreticilerin dijital baskı ihtiyaçlarını karşılayabilmek<br />

için yeniden yapılanma sürecine bayi ağlarımızı<br />

da ekledik. Kullanıcılarımıza en hızlı, kaliteli ve tam<br />

donanımlı hizmeti verebilecek bayilerle yolumuza<br />

devam edeceğiz. Bu bağlamda DigiMania’nın<br />

büyük katkı sağlayacağına inanıyoruz.” dedi.<br />

Dijital baskının lider teknoloji markası Mimaki, Türk<br />

tekstil sektörüne daha güçlü hizmet verebilmek<br />

için DigiMania ile bayilik anlaşmasını yeniledi. Bu<br />

anlaşma ile DigiMania, Mimaki’nin zengin dijital<br />

tekstil baskı çözümlerini Türk tekstil baskı pazarına<br />

sunmaya devam edecek. Geçtiğimiz yıl lider<br />

konumda olduğu Türkiye pazarında yeniden yapılanma<br />

sürecini tamamlayan Mimaki Eurasia, satış<br />

ağıyla ilgili önemli kararlar alıyor. Müşteri memnuniyetini<br />

arttırmayı ve tedarik sürecinde Mimaki<br />

kalitesini korumayı hedefleyen Mimaki, satış ağını<br />

güçlendiriyor. Uzun dönemdir Mimaki’nin satış<br />

bayisi olarak faaliyetlerini sürdüren DigiMania,<br />

yapılan anlaşma ile önümüzdeki dönemde de bu<br />

hizmetleri vermeye devam edecek. 2007 yılından<br />

bu yana faaliyetlerini sürdüren DigiMania, yapılan<br />

bayilik anlaşması ile Mimaki’nin tekstil sektörü için<br />

geliştirdiği kapsamlı dijital baskı teknolojilerini ve<br />

hizmetlerini Türk tekstil endüstrisine sunacak. Bayilik<br />

konumunu yenileyen DigiMania baskı sektörüne<br />

daha hızlı ve kaliteli bir hizmet vermeyi hedefliyor.<br />

Mimaki’nin farklı ebatlardaki süblime ve direkt kumaşa<br />

baskı makineleri ve hizmetleri DigiMania’nın<br />

GÜRCAN KURTARAN: MİMAKİ’NİN LİDER<br />

KONUMUNU DAHA İLERİ TAŞIYACAĞIZ<br />

Mimaki’nin marka değeri olarak pazarın en güçlü<br />

firması olduğunu söyleyen DigiMania Genel Müdürü<br />

Gürcan Kurtaran sözlerini şöyle sürdürdü; “Mimaki’nin<br />

bizlere sunmuş olduğu hızlı hizmet kalitesi sayesinde<br />

müşterilerimize şimdiye kadar olduğundan daha hızlı<br />

ve kaliteli hizmetler sunacağız. DigiMania olarak Mimaki’nin<br />

sektördeki lider yenilikçi marka konumunu<br />

ve güçlü algısını korumayı ve daha ileriye taşımayı<br />

hedefliyoruz. Nihai hedef elbette, müşterilerimize<br />

Mimaki’nin üstün değerini ulaştırabilmektir.” Tekstil,<br />

grafik ve reklam endüstrinin yüzlerce uygulama için<br />

talep ettiği yenilikçi, hızlı ve ekonomik baskı makinelerinin<br />

sahibi olan Mimaki, satış ve servisi kapsayan<br />

bayilik anlaşmaları ile pazardaki gücünü ve liderliğini<br />

daha ileriye taşıyacak.


TEXTILE LINE<br />

RULO KUMAŞ İŞLEME LASER SİSTEMLERİ<br />

SEI Laser - TEXTILE Line Serisi<br />

Tekstil işleme işinde maksimum kalite ve verimlilik<br />

üreten, dijital ve sürdürülebilir ekoloji içinde yeni laser<br />

üretim serisidir. Bu sistemler geleneksel ve elle<br />

uygulanan aşındırma, ağartma, destroy, desenleme,<br />

kesim, eskitme gibi uygulamaların yerini almıştır. Sei<br />

Laser, tekstil işleme sektöründe yeni bir alanın<br />

başlangıcını yapmıştır. Detaylı bilgi ve video için :<br />

www.AAETUM.com/Tekstil<br />

A ve A Endüstriyel Teknoloji Ürünleri Makine San Tic A.Ş.<br />

Giyimkent Cad C1B232 Blok No 128 Esenler 34235 İstanbul<br />

T. 0 2 1 2 4 3 8 3 8 0 8


54<br />

PANORAMA<br />

KONFEKSİYON TEKNİK<br />

ŞUBAT | FEBRUARY | <strong>2018</strong><br />

Endüstri 4.0’ın şifreleri Eğitim 4.0’da<br />

Rockwell Automation Türkiye Ülke Direktörü Cenk Ceylan Türkiye’nin endüstri 4.0<br />

yolculuğunda değişen eğitim olanak ve yöntemlerini ve bu değişimde nasıl bir rol<br />

üsteleneceğini ele aldı. Cenk Ceylan’a göre Eğitim 4.0 konseptini doğru kavramak,<br />

geleceğin inşasında en önemli parametrelerden biri olacak.<br />

Bugün dünyada olduğu gibi ülkemizde de eğitim<br />

sistemlerinde Endüstri 4.0 konseptinin gereksindiği<br />

teknolojik ve dijital trendler takip ediliyor, bir gelecek<br />

ve kalkınma politikasının temeli olarak müfredatlara<br />

dahil ediliyor. Dünyada birçok örneğini<br />

gördüğümüz, gelecek kuşakların entelektüel ve<br />

mesleki formasyonlarını tanımlayacak bir olgudan<br />

söz ediyoruz. Aslında bu değişim yeni bir durum<br />

değil. Bugün 40’lı yaşlarında olan kuşakların<br />

öğrencilik yıllarında da Fen Bilimleri kapsamında<br />

teknik/teknolojik icatlara yönelik çalışmalar<br />

gerçekleştiriliyordu. Ancak tabloya bugün baktığımızda<br />

okul öncesi çağlardan üniversite çağına<br />

kadar uzanan bir eğitim anlayışı kök salıyor. Birçok<br />

özel ve kamu kuruluşunun bugün başını çektiği<br />

kod yazma eğitimleriyle bilgisayayar okuryazarlığı<br />

bir trend haline gelirken; Fen (Science), Teknoloji<br />

(Technology), Mühendislik (Engineering) ve<br />

Matematik (Mathematics) ağırlıklı orijinal adıyla<br />

STEM programlarıyla geleceğimizin eğitim anlayışı<br />

yavaş yavaş belirleniyor.<br />

ENDÜSTRİ 4.0’DAN EĞİTİM 4.0’A<br />

Bugünün küresel boyutta tezahür eden teknolojik<br />

atılımlarının eğitim stratejilerine de etki ettiğini<br />

söylemiştik. Bunun aslında karşılıklı bir ilişki olduğunu<br />

da eklemeliyiz. Zira orta ve uzun vadeli<br />

düşündüğümüzde geleceğin mesleklerini belirleyecek<br />

olan aslında Endüstri 4.0 ile doğan<br />

Eğitim 4.0 ve bu sistemden çıkan yeni iş kolları<br />

olacaktır. Peki değişmekte olan ve değişecek olan<br />

tam olarak nedir? Emniyet ve güvenlik alanlarını<br />

daha boşluksuz; haberleşme ve iletişim teknolojilerini<br />

daha sorunsuz, üretim ve imalat teknolojilerini<br />

ise daha karlı; sonuç olarak şirketleri ve devletleri<br />

rekabet gücü daha yüksek aktörler haline getiren<br />

Endüstri 4.0, yeni, çağdaş ve bir önceki çağa<br />

kıyasla artık tamamen interaktif hale gelmiş bir


55<br />

PANORAMA<br />

KONFEKSİYON TEKNİK<br />

ŞUBAT | FEBRUARY | <strong>2018</strong><br />

insan profiliyle şekil alıyor. İnsan önceki üretim<br />

modellerinde fiziksel emeğini ortaya koyarak standart<br />

ve tek boyutlu bir üretim icra ederken bugün<br />

bilimsel ilgileri daha açık, analitik düşünebilen<br />

muhakeme yetileri daha keskin, yeni dünyanın<br />

dilini hızlıca kavrayabilen genç nesillerin hayal ve<br />

yaratım gücüyle yeni formuna kavuşuyor.<br />

YENİ TOPLUMLAR YENİ BİREYLER YENİ MESLEKLER<br />

İşte teknolojik ve sosyal değişimin bu kadar bariz<br />

bir görünüm aldığı günümüzde okul öncesi öğrencilik<br />

çağlarından itibaren yeni nesillerin tahayyül<br />

gücüne etki edecek bir eğitim programı gündeme<br />

geliyor. Geçtiğimiz yıllarda Sosyal ve Beşeri Bilimler<br />

Fakülteleri’ni kapatma kararı alan Japonya’yı<br />

hatırlayalım. Japon yetkililer buna gerekçe olarak<br />

“toplumun ihtiyaç duyduğu alanlara daha iyi<br />

odaklanmayı” göstermişlerdi. Japonya örneği<br />

modern sanayi toplumlarının yakın gelecekteki<br />

kaderleriyle ilgili bir fragman adeta. Bu vaka bizi<br />

aslında tam olarak bakılması ve üzerine düşünülmesi<br />

gereken noktaya yönlendiriyor: Modern sanayi<br />

toplumlarımız bugün neye ihtiyaç duyuyor? Bu sorunun<br />

yanıtını akıl birliğiyle, yarının teknolojisini insanlık<br />

için tesis edecek nesiller olarak yanıtlayabiliriz.<br />

Yanıtımızı derinleştirdiğimiz zaman ise karşımıza<br />

Endüstiyel Veri Bilimciliği, Robot Teknisyenliği, IoT/<br />

IT Çözüm Mimarlığı, Kent Tasarımcılığı, Finans<br />

Mühendisliği, Endüstriyel Bilgisayar Mühendisliği,<br />

Bulut Bilişim Uzmanlığı, Veri Güvenliği Uzmanlığı,<br />

3-D Yazıcı Mühendisliği, Giyilebilir Teknoloji<br />

Tasarımcılığı, Biyomedikal Mühendislik, Yenilenebilir<br />

Enerji Mühendisliği gibi yeni meslek kollarının<br />

öne çıktığını göreceğiz. Bir başka deyişle, tanıklık<br />

ettiğimiz ve içinden geçtiğimiz bu çağda tasarım<br />

odaklı düşünen, zenginleşmiş, çoklu, multi-fonksiyonel<br />

bir işgücü gereksinimi doğuyor diyebiliriz.<br />

NASIL BİR EĞİTİM<br />

İş kollarının ve görev tanımlarının bugün hızla<br />

değişiyor. Yazılımsal, makinesel, bilişimsel teknolojilerde<br />

inovatif çözümler üretecek, nesneleri birbirine<br />

bağlayan IoT teknolojilerini geliştirerek insan<br />

hayatını kolaylaştıracak, yapay zekayı ve robot<br />

teknolojilerini insan yararına ve etik bir sorumlulukla<br />

kurgulayacak bilinçlere ihtiyacımız söz<br />

konusu. Buna endeksli bir eğitim sisteminin de artık<br />

uygulamaya alındığını gözlemliyoruz. Salt teorik<br />

değil uygulamalı, öğretmen/öğrenci ilişkisinin<br />

eşitsiz hiyerarşisi yerine mentorluk sistemini baz<br />

alan, öğrencileri sınırlı saatlerde sınırlayarak değil<br />

yetkinliklerini değerlendirme maksatlı performans<br />

ölçümlemeleriyle sınayan, eksiği doğru tespit<br />

eden hemen çözüm geliştiren, modüler, interaktif<br />

ve mobil, her zaman ve her yerde uygulanabilen,<br />

çevrimiçi ve dijital bir eğitim anlayışının yavaş<br />

yavaş yerleşmeye başlaması, geleceğe yönelik<br />

umut verici bir gelişme. Toparlarsak; insanın çevreye,<br />

doğaya ve insanlığa karşı olan sorumluluğu<br />

Endüstri 4.0 ile arttı ve bizler bu sorumluluk bilinciyle<br />

yeni nesilleri yetiştirmeliyiz. Evlerin, şehirlerin,<br />

fabrikaların, sağlık alanlarının ve hatta tarımsal<br />

üretimin dahi “akıllandığı” bugün sürdürülebilir<br />

gelecek konsepti, henüz tüm insanlığın çok<br />

başında olduğu günümüz Endüstri 4.0 sürecinde<br />

belirleniyor. İşte bu süreci doğru kavrar ve her zamanki<br />

tabirle, treni vaktinde yakalarsak geleceğin<br />

inşasında biz de söz sahibi olabiliriz.


56<br />

PANORAMA<br />

KONFEKSİYON TEKNİK<br />

ŞUBAT | FEBRUARY | <strong>2018</strong><br />

Koli Monart ile<br />

bambaşka<br />

hale dönüştü<br />

Monart ile reklam ve tanıtımda sınır yok...<br />

Özel olarak tasarlanan<br />

yeni ‘tekerlekli kutu’ ile tanışın!<br />

Koli denilince aklımıza sınırlı sayıda model ve<br />

işlevsellik gelir. İşte Monart Ambalaj bunu yıkan,<br />

bizlere ‘’bir koliden bu da olur mu?’’ dedirten<br />

markadır. Firma Sahibi Murat Çıkan bizi, yeni tasarladıkları<br />

ve fuarın en gözde ürünü olabilecek olan<br />

inovatif bir ürün ile tanıştırıyor.<br />

Kim kendini daha çok tanıtmak istiyor?<br />

Monart Ambalaj’ın hem firmaları hem de müşteriyi<br />

düşünerek fuar için özel tasarladığı bu ürünü Murat<br />

Çıkan, şu sözlerle anlatıyor;<br />

‘’Sektör ayrımı yapmaksızın marka bilinirliliğine<br />

önem veren her firma kullanabilir. Tekerlekli katalog<br />

gibi düşünebileceğiniz bu ürün ‘tekerlekli kutu’<br />

dur. Bu kutunun sağladığı birçok fayda olduğu gibi<br />

başlıca özellikleri şöyle;<br />

• Tamamen çevreci<br />

• Her yüzüne görsel anlamda reklam yapılabilir<br />

• Tekerlekli oluşu açısından ziyaretçiye<br />

taşıma kolaylığı sağlıyor<br />

• Hiç yer kaplamayan, uygun fiyatlı”<br />

<strong>2018</strong> hedefinde ihracat var!<br />

<strong>2018</strong> yılına dair ihracat oranını arttırmayı planlayan<br />

marka, daha hızlı büyüme hedefiyle <strong>2018</strong>’e<br />

umutlu bakıyor.


ISTANBUL<br />

7-9 MARCH | <strong>2018</strong><br />

C L O U D O F F A S H I O N<br />

YARNS | FABRICS | DENIM<br />

ACCESSORIES | MANUFACTURING<br />

NEW LOCATION: ISTANBUL CONGRESS CENTER


58<br />

PANORAMA<br />

KONFEKSİYON TEKNİK<br />

ŞUBAT | FEBRUARY | <strong>2018</strong><br />

‘Dosso Dossi’ çatısı altında birleşen ayakkabı,<br />

çanta ve hazır giyim sektörünün önde gelen yerli firmaları,<br />

yurt dışı pazarlarda ‘modern çerçi’ gibi çalışacak.<br />

Tekstilci, yurt dışındaki alıcının<br />

ayağına gidecek<br />

Türk firmaları, yurt dışında markalaşma ve konsept<br />

mağazacılık alanında hızla ilerliyor. Tasarım<br />

ve katma değeri yüksek ürünlerin ülke ihracatına<br />

yapacağı önemli katkıdan hareketle ayakkabı,<br />

çanta ve hazır giyim sektörünün önde gelen<br />

yerli firmaları ‘Dosso Dossi’ çatısı altında küresel<br />

pazarda atağa kalkacak. Bu girişimde imzası olan<br />

Dosso Dossi Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hikmet<br />

Eraslan, yurt dışına açılırken, ‘modern çerçilik’<br />

yapacaklarını söyledi. Eraslan, 13 yıldır Antalya’da<br />

düzenlenen Dosso Dossi Fashion Show etkinliği<br />

kapsamında gazetecilerle bir araya gelerek, yeni<br />

dönem stratejilerine ve hazırlığını yaptıkları projelere<br />

ilişkin bilgi verdi. Şimdiye kadar müşteriyi hep<br />

Antalya’ya çağırdıklarını belirten Eraslan, Dosso<br />

Dossi Fashion Show’un benzerini Rusya, Kazakistan


59<br />

PANORAMA<br />

KONFEKSİYON TEKNİK<br />

ŞUBAT | FEBRUARY | <strong>2018</strong><br />

ve Azerbaycan’da yapacaklarını ifade etti.<br />

Eraslan, eskiden Anadolu’da köy köy gezip ürün<br />

satan çerçicileri anımsatarak “Bundan sonra biz<br />

de ‘modern çerçilik’ olayına girip, müşteriye kendimiz<br />

gideceğiz. Yurt dışına açılım stratejimizin ilk<br />

adımlarını geçen eylül ayında Moskova’daki CPM<br />

ve Almatı’daki Cat EXPO ile attık. 1-3 Mart tarihleri<br />

arasında da Dosso Dossi Fashion Show’u Bakü’de<br />

gerçekleştireceğiz. Türkiye’ye gelmeyen müşteri<br />

kitlemize ulaşmamız lazım” dedi. Eraslan, <strong>2018</strong>’de<br />

ürün kategorisini çeşitlendirme konusunda da iki<br />

önemli projeyi hayata geçireceklerini paylaştı.<br />

Yıllardır kadın giyimi kategorisinde hizmet verdiklerini<br />

hatırlatan Eraslan, bundan sonra çocuk,<br />

erkek ve ayakkabı alanında var olacaklarını dile<br />

getirdi. Eraslan, 15-20 gün sonra Dosso Dossi Shoes<br />

adında mağaza açacakları kaydetti. Bir sonraki<br />

adımın Dosso Dossi Man ile erkek kıyafetlerine<br />

yönelik olacağının altını çizen Eraslan “Şu an 100<br />

milyon dolara yakın ciromuz var. İki sene içinde<br />

yurt dışı açılımımız ve yeni ürün kategorilerimizle<br />

birlikte müşteri sayımızı 7 bin 500-8 binlere, yıllık<br />

ciromuzu da yüzde 40 artışla 140 milyon dolara<br />

çıkarmayı hedefliyoruz” diye konuştu.<br />

SURİYELİ ÜRETİCİ ZARAR DEĞİL, KÂR GETİRİR<br />

Hikmet Eraslan, ürün kategorisini geliştirme konusunda<br />

attıkları “Dosso Dossi Kids” adımının başarılı<br />

sonuçlara ulaştığını aktardı. Çocuk giyiminin Orta<br />

Doğu ülkelerindeki alıcılar için yeni bir cazibe alanı<br />

oluşturduğunu ifade eden Eraslan, bu bölgeden<br />

gelen müşteri sayısının yüzde 100 arttığını paylaştı.<br />

Eraslan, çocuk kategorisinde Suriyeli üreticilerle de<br />

görüştüklerini anlatarak “Çok başarılılar. Bize zarar<br />

değil kâr getirir. Orta Doğu’daki müşteri kitlesini<br />

Türkiye’ye çekiyorlar. İlk etapta 5 Suriyeli firma<br />

ile çalışacağız” dedi. Franchising ile büyümek<br />

istediklerini anlatan Eraslan “İlk mağazayı en<br />

geç 2019’da açacağız. Yurt dışında 5 yılda 100<br />

mağazaya ulaşmayı hedefliyoruz” dedi.


60<br />

PANORAMA<br />

KONFEKSİYON TEKNİK<br />

ŞUBAT | FEBRUARY | <strong>2018</strong><br />

I. Başkent<br />

Moda Festivali’ne<br />

yoğun ilgi<br />

Türkan Eraslankılıç koordinatörlüğünde<br />

bu yıl ilki gerçekleştirilen Başkent Moda<br />

Festivali, ilk gününde olduğu gibi son<br />

gününde de ziyaretçiler tarafından<br />

yoğun ilgi gördü.<br />

Meyra Palace Otel’de 3 gün boyunca süren<br />

festival, 70’ e yakın seçkin markanın ürünlerine ev<br />

sahipliği yaparak özel konser ve söyleşileriyle misafirlerin<br />

beğenisini topladı. Festivalde özellikle nadir<br />

bulunan brokar kumaşlarından kişiye özel tasarlanmış<br />

kıyafetler, quiling sanatı ürünleri, beton takılar,<br />

yurtdışından orijinal getirilip yarı fiyatına satılan<br />

ürünler, Türkiye’deki tescilli, ilk ve tek satranç müzesi<br />

koleksiyonuna giren satranç takımı oldukça dikkat<br />

çekti. Başkent Moda Festivali’nin ilk gününde çeşitli<br />

moda tasarımlarıyla birlikte girişimci ev hanımlarının<br />

söyleşisine ve uzmanların sağlıklı beslenme<br />

üzerine tüyolarına yer verilirken misafirlere özel<br />

konser ve söyleşilerle oldukça keyifli bir program<br />

gerçekleşti. İlk gününden itibaren yoğun ilgi gören<br />

Başkent Moda Festivali’nin son gününde, nefes<br />

terapisti Emel Demirci’nin altın değerinde tavsiyeleri<br />

ve sahnedeki toplu terapinin ardından Erkam<br />

Aydar’ın verdiği mini konserle hayranları bir araya<br />

geldi. Festivalin en renkli etkinliklerinden birisi de<br />

son dönemde ilgi uyandıran quiling sanatıyla ilgili<br />

çocukların ücretsiz atölye çalışması oldu. Yediden<br />

yetmişe herkese ve her statüdeki insana hitap<br />

eden festivalde, ziyaretçilere özel sezon indirimi<br />

yapılarak ücretsiz ulaşım imkânı sağlandı. Yetim<br />

ve korunmaya muhtaç çocuklar da unutulmayarak<br />

Ankara Mutlu Yuva ve Yaşam Derneği’nin<br />

katılımına destek verildi. Ankaralılarla birlikte şehir<br />

dışından da birçok insanın katıldığı Başkent Moda<br />

Festivali’nin yılda 3 kere düzenlenmesi planlanıyor.


11.Uluslararası<br />

Günes Enerjisi ve Teknolojileri Fuarı<br />

.<br />

Günes . Enerjisi‘nin Devleri Solarex Istanbul‘da Bulusuyor .<br />

05-07 Nisan <strong>2018</strong><br />

İstanbul Fuar Merkezi / Yeşilköy<br />

9-10-11-12. Hall<br />

Ziyaret Saatleri<br />

10:00-19:00<br />

Ücretsiz Davetiye için/Free Invitation<br />

www.solarexistanbul.com<br />

0212 604 50 50<br />

BU FUAR 5174 SAYILI KANUN GEREĞİNCE TOBB (TÜRKİYE ODALAR VE<br />

www.solarexistanbul.com<br />

BORSALAR BİRLİĞİ) DENETİMİNDE DÜZENLENMEKTEDİR.<br />

info@solarexistanbul.com


KISA KISA<br />

62<br />

KONFEKSİYON TEKNİK<br />

ŞUBAT | FEBRUARY | <strong>2018</strong><br />

FLO ile sıcacık bir<br />

Kış mevsimi<br />

Hemington saf<br />

kaşmir kazak<br />

Hemington 14 <strong>Şubat</strong>’ta özel ve kaliteli hediye<br />

arayanlar için seçenekler sunuyor. Sevgililer Günü’nde<br />

hayatınızdaki en değerli erkeğe kaşmirin<br />

olağanüstü hissini yaşatabilirsiniz. Şimdi Hemington<br />

Moda Kapıda hizmeti ile sevdiğiniz erkeğe,<br />

onun bedenine tam uyacak hediyeyi zahmetsizce<br />

ulaştırabilirsiniz ve ona kendisini özel hissettirebilirsiniz.<br />

Dünyanın en değerli yünü kaşmirin özel<br />

dokusu 14 <strong>Şubat</strong> Sevgililer Günü’nüze romantizm<br />

katıyor. Tüm zamanların en özel elyafı kaşmir<br />

sevdiğiniz erkek ile her anınızı özel kılıyor. Nefes<br />

alırken sıcaklığı koruyan muhteşem dokusuyla<br />

her mevsim giyilebilen kaşmir kazaklar sevdiğiniz<br />

erkeğin gardırobuna asalet katıyor. Hemington<br />

saf kaşmir kazak koleksiyonu, sevdikleri için en iyisini<br />

isteyen ve mükemmel hediyeyi arayanlar için<br />

özel renk ve desen seçenekleri sunuyor. 14 <strong>Şubat</strong><br />

Sevgililer Günü’nde Hemington atkı ve bere hediye<br />

ederek sevdiğiniz erkeğe sizin için ne kadar<br />

önemli olduğunu gösterebilirsiniz. Kullanıldıkları<br />

her an sizi hatırlatacak olan atkı ve bereler özel<br />

dokusuyla kış günlerine renk katıyor. Yumuşak<br />

dokusu ile konforlu bir kullanım sunan kaşmir ve<br />

yün karışımlı atkı ve berelerde kış trendine uyan<br />

renkler ön plana çıkıyor.<br />

Kış aylarının soğuk günlerinde sıcacık ve şık<br />

adımlar atacağınızı müjdeleyen FLO, modanın<br />

nabzını tutan ayakkabılarıyla bir kez daha<br />

ayakkabı severlerin kalbini fethediyor. Kadın,<br />

erkek, çocuk ve spor kategorilerinde sezonun<br />

en şık modellerinin sergilendiği 2017 – <strong>2018</strong> Kış<br />

Koleksiyonu, sımsıcak bir kış mevsimi yaşatıyor.<br />

FLO, kışın soğuk günlerinde, her tarza hitap<br />

eden yüzlerce modeliyle kombinleri kusursuzca<br />

tamamlarken, ayaklara da konforlu<br />

adımlar sunuyor. Yükselen bir trend olan ve<br />

High Cut olarak adlandırılan bileğe kadar<br />

uzanan botlar, zamanın ruhuna uyan kombinlere<br />

kusursuzca eşlik ediyor. Herkesin ayakkabıcısı<br />

FLO’nun konforlu adımlar sunan kalın<br />

tabanlı kar botları; bağcıklı, büzgülü ve kürklü<br />

detaylar içeren şık tasarımlarıyla hem ofis<br />

kombinlerine, hem de günlük kıyafetlere eşlik<br />

edecek nitelikte. Siyah, gri, bordo renklerin<br />

hâkimiyetindeki kar botlarının içi sıcacık tutacak<br />

yünden oluşuyor. Sağlam adımlar atarken<br />

şıklığımızdan ödün vermek istemeyenlerin favorisi<br />

olacak kar botları, etnik desen, toka gibi<br />

sezon trendlerinden de esintiler taşıyor. Siyah<br />

ve kahverenginin metal detaylarla birleştiği<br />

biker botlar, cool bir tarz sunarken rahatlık<br />

da vaat ediyor. Özgür ve cesur ruhlara hitap<br />

eden biker botlar, deri ceket ve kumaş pantolonla<br />

beraber sezonun en hit tarzını ortaya<br />

çıkarıyor. Deri modellerin ağırlıklı olduğu biker<br />

botlarda, toka detayı da ön plana çıkıyor.


63<br />

KISA KISA<br />

KONFEKSİYON TEKNİK<br />

ŞUBAT | FEBRUARY | <strong>2018</strong><br />

Sevgililer Günü’nde<br />

Dockers ® ile iz bırakın<br />

Sevgililer Günü bu yıl hafta içine denk geliyor.<br />

Gündüz iş yerinde veya okulda vakit geçirecek<br />

Dockers ® erkekleri, romantik planlarını akşam<br />

için yapacak gibi görünüyor. Bu yıl, özel planlara<br />

en şık şekilde eşlik edecek kombinlerin temeli<br />

ise, Dockers ® ’ın Smart 360 Flex pantolonları ile<br />

atılacak. Erkekler 14 <strong>Şubat</strong> planları ne olursa olsun,<br />

bu pantolonlarla her ortama rahatça uyum<br />

sağlayabilecek; böylece her an sürprizlere hazır<br />

olacak. Dockers ® ’ın Sevgililer Günü kombini için<br />

önerisi casual bir Smart 360 Flex pantolon üzerine<br />

şık bir Oxford gömlek. Dikkat çekici, özenli ve<br />

özgüvenli bir görüntüyü garantileyecek bu ikili,<br />

aynı zamanda rahatlığı da zirveye çıkaracak.<br />

İnovatif dört yönlü esneme teknolojisiyle üretilen<br />

Smart 360 Flex, ütü istemez özelliği, gizli cepleri<br />

ve esnek bel bandıyla, erkeklerin en heyecanlı<br />

anlarında bile konforundan ödün vermemesini<br />

sağlayacak. Sevgililer Günü’nde Dockers ® ’ı<br />

vazgeçilmez kılan bir diğer özelliği ise, mükemmel<br />

bir hediye alternatifi olması. Sevgilisi için<br />

beğenme garantili bir hediye arayanlar, sıradan<br />

bir kıyafet seçmek yerine, Dockers ® ile onun<br />

stiline genel bir dokunuş yapabilir. Erkeklerin<br />

her ortamda ve her an muhteşem görünmesini<br />

sağlayan Dockers ® parçalarla, bu 14 <strong>Şubat</strong> da<br />

kalplerde iz bırakacak.<br />

Bu kış baştan<br />

aşağı deri<br />

Kış aylarında her kombinde öne çıkan ve vazgeçilmez<br />

parçalardan biri olan deri, bu sezon<br />

Home Store’da stil sahibi kadınlar için yeniden<br />

hayat buluyor. Günün her saatinde giyilebilecek<br />

deri parçalarıyla dikkat çeken Home Store, bu<br />

sezonda modernizmin tüm trendlerini moda tutkunlarıyla<br />

buluşturuyor. Modern ve net çizgiyi en<br />

iyi şekilde yansıtan deri parçaların başında yer<br />

alan, siyahın asilliğiyle bütünleşen deri etekler,<br />

rahat ve özgür stiliyle her tarza kolayca uyum<br />

sağlıyor. Şık tarzıyla gündüze ayrıcalık, geceye<br />

tarz, stillere de özgünlük katan deri ceketler,<br />

iddiasını bu sezon da kaybetmiyor. Baştan aşağı<br />

deriye bürünen kombinler, günlük stilinde netliği<br />

ön planda tutan kadınların ilham kaynağı oluyor.<br />

Netliğe vurgu yapan deri, Home Store’un tasarımlarıyla<br />

buluşarak sıradanlıktan uzak modern<br />

çizgilerle günlük tarzda yeniden hayat buluyor.<br />

Özgür adımlar İnci’den<br />

Yağmurlu ve soğuk günlerde ayaklarınızı sıcacık<br />

tutacak çizme ve botlara gardrobunuzda yer<br />

açın! Kaliteli ve özgün tasarımları bir arada<br />

sunan İnci, kış koleksiyonlarında yer alan çizme,<br />

bot ve sneaker ürünleri ile yağmurlu ve soğuk<br />

havalarda klasik şıklıktan spor görünüme uzanan<br />

birçok farklı seçenek sunuyor. Sezonunun<br />

anahtar parçalarını oluşturan, rahatlığa ve<br />

şıklığa vurgu yapan çizme ve botlar ile havaya<br />

aldırış etmeden sokaklarda gezebilir, günlük<br />

planlarınızı dilediğiniz gibi gerçekleştirebilirsiniz.<br />

Kalite ve şıklığından ödün vermeyen erkeklere<br />

farklı seçenekler sunan İnci, soğuk kış günlerinde<br />

seyahat edenlere konfor ve güven vaad ediyor.


KISA KISA<br />

64<br />

KONFEKSİYON TEKNİK<br />

ŞUBAT | FEBRUARY | <strong>2018</strong><br />

En şık sevgililer günü<br />

hediyesi KİP’te<br />

Giovane Gentile<br />

sezona damga vuruyor<br />

Erkek moda markası KİP, kış koleksiyonunda<br />

yer alan Sevgiler Günü’ne özel hediye alternatiflerini<br />

%50’ye varan indirim ayrıcalığıyla<br />

sunuyor. KİP kış koleksiyonunda yer alan<br />

ve özellikle soğuk kış günleri için şık hediye<br />

alternatifleri arasında yer alan palto, mont<br />

gibi dış giyim ürünleri romantizmi açık havaya<br />

da taşıma fırsatı sunuyor. Erkeğin casual<br />

görünümünü destekleyen trikolardan spor<br />

pantolonlara, dış giyim ürünlerinden zengin<br />

aksesuar grubuna Sevgililer Günü için özel<br />

bir hediye seçimi yapmak isteyenler KİP mağazalarını<br />

ziyaret edebilir.<br />

Göz alıcı, sıcak ve kullanışlı tasarımlarıyla doğanın<br />

tüm renklerini koleksiyonlarında harmanlayan<br />

Giovane Gentile Limited Edition ve<br />

Giovane G. Designers, bu sezona da damgasını<br />

vuruyor. Kaşmir ve yün karışımlı takım elbiseleri<br />

yüzde 100 pamuk gömleklerle kombinleyen<br />

Giovane Gentile, kış günlerinin değişmezi yün<br />

paltoları düğme ve fermuar aksesuarlarıyla<br />

renove ederek duruşunda farklılık arayan<br />

beylerin beğenisine sunuyor. Zamansız kalitenin<br />

ismi Giovane Gentile ile erkekler, bu sezonda<br />

da bulunduğu ortamda ilk bakışta fark edilen<br />

olmayı başarıyor. <strong>2018</strong> kışında koleksiyonlar; %80’i<br />

Giovane G. Designers, %20’si ise çok özel seçilmiş<br />

materyallerden oluşturulan Giovane Gentile<br />

Limited Edition olarak iki temel marka altında<br />

toplanıyor. Her iki koleksiyonda; business, luxury<br />

casual ve trend olarak üç ayrı konseptten oluşuyor.<br />

Giovane Gentile, beylerin hem iş hayatında<br />

hem de günlük hayatında yerini alıyor. Doğallığın<br />

tüm bileşenlerini tasarımlarına yansıtan Giovane<br />

Gentile’nin tasarımlarında yer alan yüzde 100<br />

pamuk gömlekler, kolay ütülenebilme ve yıkamaya<br />

karşı parlaklığını kaybetmeme özellikleri<br />

sayesinde erkeklerin beğenisini kazanıyor. Takıp<br />

çıkartılabilen yaka detayını hem ceketlerde hem<br />

de montlarda kullanım imkanı sunan Giovane<br />

Gentile, erkeklerin günün her anına adapte<br />

olmalarına yardımcı oluyor. Her biri Giovane<br />

Gentile koleksiyonunun birer parçası olan yelekli<br />

takımlar ve yarım balıkçı trikolar ise konforlu,<br />

sıcak ve göz alıcı stilin mükemmel bir bileşimini<br />

ifade ediyor. Tekrar geri dönen geniş ve sivri yaka<br />

yelekli takımları canlı renkli balıkçılarla birlikte<br />

kombinleyen Giovane Gentile, bu sezon gözenekli<br />

kumaş ile derinin birleşmesinden oluşan<br />

biker ceketleri takipçilerinin beğenisine sunuyor.


KISA KISA<br />

66<br />

KONFEKSİYON TEKNİK<br />

ŞUBAT | FEBRUARY | <strong>2018</strong><br />

Levi’s ® ’tan sevgililere<br />

özel tasarımlar<br />

Levi’s ® , bu Sevgililer Günü’nde de çiftler için<br />

en romantik hediye seçeneklerini sunuyor.<br />

Kadın koleksiyonunda klasikleşmiş ve modası<br />

asla geçmeyen skinny jeanler, stil ve konforu<br />

bir araya getiren Levi’s ® 501 ® Skinny, 711 Skinny,<br />

721 High Rise Skinny, 710 Super Skinny ve Mile<br />

High Super Skinny gibi pek çok sportif ve şık<br />

hediye alternatifleriyle denimseverleri karşılıyor.<br />

Levi’s ® mükemmel jean konusunda erkekleri de<br />

unutmuyor. Modern ve her vücut tipine uyan<br />

Tapered jeanler; 502 Regular, 512 Slim Taper,<br />

541 Athletic Fit ve 501 ® T çeşitleriyle yüksek<br />

konfor sunarak, tarz sahibi erkeklerin şıklıklarını<br />

tamamlayacak. Çift olarak giyeceğiniz Levi’s ®<br />

logolu kapüşonlularla yılın en romantik gününde<br />

birbirinizi tamamlayacaksınız. Uyumunu detaylarda<br />

göstermek isteyen çiftler ise, eğlenceli<br />

ve renkli bandanalarla kusursuz bir görünüm<br />

oluşturacak. Rahatlığınızdan ödün vermeyeceğiniz<br />

Levi’s ® ikonik ürünlerle hem tarzınızı konuşturacak<br />

hem de aşkınızı yaşayacaksınız!<br />

Aşkın en şık ifadesi<br />

yine Kiğılı’dan<br />

Spor ve denim pantolonlar, kullanışlı yelekler,<br />

sıcacık trikolar… Bu Sevgililer Günü’nde de<br />

birbirinden şık hediye alternatiflerinin adresi<br />

Kiğılı oluyor. Kiğılı’da her tarza ve her ana uygun<br />

sayısız parça, sevgiliye onu düşündüğünü anlatmanın<br />

en keyifli yolunu sunuyor. Erkekler için<br />

Sevgililer Günü hediyesi seçmek bazen zorlayıcı<br />

olabilir. Fakat Türkiye’nin erkek giyim markası<br />

Kiğılı’ya gelip hata yapmak çok düşük bir olasılık.<br />

Kiğılı’nın her tarza ve her ana uygun sayısız<br />

parçadan oluşan koleksiyonlarında, sevgililerin<br />

kalbini çalacak seçenekleri bulmakta zorlanmayacaksınız.<br />

Erkeklerin günlük hayatlarında ve<br />

casual tarzı kaldıran ortamlarda kullanmaktan<br />

çok hoşlandıkları spor ve denim pantolonlar bu<br />

Sevgililer Günü’nde doğru seçim olabilir. Farklı<br />

renkleri ve kesimleriyle bu pantolonlar erkeklerin<br />

hem dinamik bir çizgi yakalamasını sağlıyor hem<br />

de farklı parçalarla rahatça kombinlenebiliyor.<br />

Son yılların en gözde parçalarından yelekler de<br />

Sevgililer Günü’ne çok yakışan hediye alternatifleri<br />

olabilir. İster ceketin içine giyip şıklığınızı<br />

gösterin ister gömleğin üzerine giyip spor tarzınıza<br />

dikkat çekici bir parça ekleyin… Aynı şekilde<br />

Kiğılı trikolar da, çeşit çeşit renk ve model alternatifleri,<br />

sıcacık hissiyatlarıyla sevgilinin yüzüne<br />

gülümseme konduracak parçalar.<br />

Aşkla yürüyen adımlar<br />

Sımsıcacık kalpleri saracak birbirinden şık Scooter’lar<br />

sevdiğinizin aklını başından alacak! Her<br />

mevsime ve her zevke uyan modelleriyle beğeni<br />

toplayan Scooter, Sevgililer Günü’nde de birbirinden<br />

şık hediye seçenekleri sunuyor… Kendiniz<br />

ve sevdikleriniz için yapacağınız özel alışverişlerinizde<br />

çarpıcı dizaynları ve farklı model seçenekleriyle<br />

Scooter, sevgililer gününe özel hediye<br />

alternatifleri ile sizleri bekliyor. Scooter, bay, bayan<br />

ve çocuk modelleriyle her kesime rahatlıkla<br />

hitap eden ürün gruplarıyla yaş sınırı tanımıyor.<br />

Nubuk ve deri seçeneklerinin de yer aldığı geniş<br />

ürün koleksiyonunda siyahtan kahverengiye,<br />

kum renginden kızıl ve taba renge kadar birçok<br />

renk seçeneğini de bir arada bulabilirsiniz. Su<br />

geçirmeyen Watertight botları Türkiye’de ilk üreten<br />

Scooter yağmurlu, karlı havalarda sevdiğinizin<br />

ayağını ideal bir şekilde korumakla kalmayıp<br />

içinde kullanılan özel astar sayesinde ayağının<br />

hava almasını da sağlıyor.


68<br />

TASARIM<br />

İTÜ FASHION SHOW’17 KONFEKSİYON TEKNİK<br />

ŞUBAT | FEBRUARY | <strong>2018</strong><br />

Mirel OKUMUŞ<br />

1995 Ankara doğumlu. Zengin<br />

hayal gücü ve el becerileri<br />

ile tasarım , üretim<br />

konusunda her zaman faal<br />

oldu. Lise yıllarında metal<br />

işlemeciliği eğitimi aldı.<br />

Ekim 2011 IFW kapsamında,<br />

GAP bölgesinde kadının iş<br />

gücü piyasasında katılımını<br />

destekleyen Argande<br />

defilesinin metal aksesuarlarının<br />

üretimini yaptı.<br />

Ekim 2012 IFW kapsamında,<br />

Hatice Gökçe, Trans defilesinin<br />

metal aksesuarlarının<br />

üretiminde görev aldı. Yerel<br />

üretime desteği ve sürdürülebilirliği<br />

desteklemektedir.<br />

2016’da tek hedefi olan İTÜ<br />

Moda Tasarım Bölümünü<br />

kazandı. 1. Sınıf öğrenimini<br />

tamamlamış olup, 2020’de<br />

New York FIT’den mezun<br />

olmayı hedeflemektedir.<br />

DENIMICIOUS<br />

Özgürlüğün sembolu 70’ler...<br />

Bir renk cümbüşü, ispanyol<br />

paçaların, yüksek belin,<br />

kısacık şortların, denimin<br />

egemenliği ve bohem<br />

tarzın asilliği.. Ali McGraw,<br />

Bianca Jagger ve Stevie<br />

Nicks stil ikonları.. Denimin<br />

en özgür olduğu yıllar..<br />

70’li yılların ögür ve bohem<br />

ruhundan ilham alarak<br />

hazırladiğım koleksiyonumda;<br />

denim, deri ve metal<br />

aksesuarlar kullandım. Renk<br />

olarak mavi, taba ve turuncunun<br />

muhteşem uyumu,<br />

ceket kolları ve pantolonda<br />

kullandığım asi volanlar ile<br />

o yılların ruhunu yakalamaya<br />

çalıştım. Tasarımlarımdaki<br />

metal detayları ise<br />

kendim üreterek koleksiyonumu<br />

tamamladım.<br />

DENIMICIOUS


69<br />

TASARIM<br />

KONFEKSİYON TEKNİK<br />

ŞUBAT | FEBRUARY | <strong>2018</strong><br />

BETWEEN THE BORDERS<br />

Muhammed Ali YILDIZ<br />

14 Ağustos 1996’da<br />

İzmir’de doğdu. Sanata<br />

ve resme olan ilgisi yıllar<br />

geçtikçe moda tasarımına<br />

yönelmesine sebep oldu.<br />

2013 yazında Hikmet Alcan<br />

Couture’de erkek giyimi<br />

üzerine staj yaptı. 2014<br />

yılında İzmir Ekonomi Üniversitesi<br />

Moda Tasarımı yarışmasında<br />

ikincilik derecesini<br />

elde etti. 2015 yılında<br />

hala eğitimini sürdürdüğü<br />

İ.T.Ü.ne giriş yaptı. İngilizce<br />

hazırlığı kısa sürede geçerek<br />

2015 yılı eylül ayında<br />

tasarımcı Zeynep Tosun’da<br />

staja başladı. 3 ay süren<br />

stajının ardından tasarımcı<br />

asistanı konumuna yükseldi.<br />

Burada haute couture,<br />

hazır giyim ve Zeynep Tosun<br />

x İpekyol koleksiyonlarında<br />

faaliyet gösterdi. Bir<br />

yıl süren çalışma sürecinin<br />

sonunda Zeynep Tosun’un<br />

yüzü olduğu Premiere<br />

Vision fuarına katılma fırsatını<br />

elde etti. Şuan İTÜ’de<br />

birinci sınıfta olup, serbest<br />

tasarımcı olarak kariyerini<br />

sürdürmektedir.<br />

BETWEEN THE BORDERS<br />

Yıl 2017, dünya halkı radikal<br />

politik yaptırımlarla karşı<br />

karşıya. Doğu savaş ve<br />

terörle boğuşurken, Batı<br />

kendi içine kapanıyor. Ülkeler<br />

arası bir göçmen sorunu<br />

patlak veriyor, insanlar<br />

sınırlar arasında savruluyor.<br />

Tüm ilkelerin kozmopolit bir<br />

kültürü paylaştığı günümüz<br />

dünyasının karşı karşıya<br />

olduğu kutuplaşma tehlikesine<br />

dikkat çekmek isteyen<br />

tasarımcı ilhamını tam da<br />

buradan alıyor. ‘Between<br />

the Borders’ sadece bir<br />

koleksiyondan öte, insan<br />

haklarına ve özgürlüğe<br />

dikkat çeken bir protesto.<br />

Etnik desen ve dokuların<br />

hakim olduğu koleksiyon<br />

doğu kültürüne gönderme<br />

yaparken, Hip-Hop kültüründen<br />

gelen çarpıcı grafiti<br />

detayları bir tepki niteliği<br />

taşıyor. Sert ve yüksek gramajlı<br />

kumaşların ipekli uçuşan<br />

kumaşlarla kullanımı, zıt<br />

kültürlerin birlikteliğindeki<br />

ahenge vurgu yapıyor.<br />

İTÜ FASHION SHOW’17


70<br />

TASARIM<br />

İTÜ FASHION SHOW’17 KONFEKSİYON TEKNİK<br />

ŞUBAT | FEBRUARY | <strong>2018</strong><br />

Özüm AZAK<br />

7 Aralık 1994’te İstanbul’da<br />

doğdu. 7 yaşından beri<br />

çizim yapmaya, renklere,<br />

kıyafetlere ilgisi vardı. Bu<br />

süre içerisinde Mahir Güven<br />

Atölyesi’nde çizimini geliştirdi.<br />

Hep moda tasarımcısı<br />

olmayı hedefledi. İtalyan<br />

Lisesi’nden mezun oldu. Tek<br />

tercihi ITU/FIT SUNY programdı.<br />

Beymen’de stajını<br />

tamamladı. Şuanda 3. sınıfı<br />

bitirmiş bulunmakta. Seneye<br />

eğitimine FIT’de devam<br />

edecek.<br />

BREAK FREE<br />

70’ler disko dönemi… Çağın<br />

belki de en ünlü isimleri,<br />

ikonları bu dönemde tüm<br />

dünyaya bir çok açıdan<br />

yön verdi. En büyük ilham<br />

kaynağım olan Freddie<br />

Mercury’yi baskı desenimde<br />

kullandım. Rengarenk<br />

ve parlak bir dönem. Bu<br />

yüzden canlı renkleri bir<br />

arada kullanmaya özen<br />

gösterdim. Döneme<br />

uyduğunu düşündüğüm<br />

Rugan baskılı kuzu derilerini<br />

pantolonlarımda kullandım.<br />

Kendine güvenen, giyinmeyi<br />

seven kadınların çoğunlukta<br />

olduğu 70’lere uyması<br />

için transparan kumaşları ve<br />

kadifeyi üst beden parçalarımda<br />

kombinledim.<br />

BREAK FREE


MAKALE<br />

72<br />

KONFEKSİYON TEKNİK<br />

ŞUBAT | FEBRUARY | <strong>2018</strong><br />

GÜL VE<br />

KARANFİL<br />

MOTİFLERİ İLE<br />

DÖŞEMELİK<br />

KUMAŞ<br />

TASARIMI<br />

Prof. Aysen Soysaldı<br />

Gazi Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi<br />

Geleneksel Türk Sanatları Bölümü<br />

Arş. Gör. Ebru Çatalkaya Gök<br />

Gazi Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi<br />

Geleneksel Türk Sanatları Bölümü,<br />

Arş. Gör. Gözde Uzunca<br />

Gazi Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü<br />

Geleneksel Türk Sanatları Bölümü<br />

ÖZET<br />

Zaman mekân ayrımı olmaksızın toplumların ortak<br />

dili olan geleneksel motifleri kitap eserlerinde, halı-kilim<br />

ve kumaşlar ile taş, tuğla, çini, ahşap, maden,<br />

cam ve alçı malzemeleriyle yapılmış sanat eserlerinde<br />

görmek mümkündür. Türk süsleme sanatlarında<br />

olduğu gibi saray kumaşlarında da yarı stilize veya<br />

yarı natüralist olarak kullanılan bitkisel motifler arasında<br />

en yaygın ve sürekli kullanılan çiçeklerden ikisi<br />

gül ve karanfildir. Osmanlı saray kumaşlarının eşsiz<br />

dokuma, desen ve renk güzelliğine sahip olması,<br />

o dönemde kullanılan motifler ile yeni tasarımlar<br />

yapılması veya motifin farklı bir kompozisyonda<br />

yorumlanması düşüncesini ortaya çıkarmıştır. Bu<br />

çalışmada, Osmanlı saray kumaşlarında önemli<br />

bir yere sahip olan karanfil ve gül motifleri farklı bir<br />

kompozisyonda, yeni malzeme ile günümüz jakar<br />

teknolojisinde dokuma kumaş olarak tasarlanmıştır.<br />

Motiflerin, karakteristik özelliklerine bağlı kalarak hazırlanan<br />

yeni kumaş tasarımlarında kumaşları Dünyada<br />

marka haline getirmek amaçlanmıştır. Ayrıca<br />

her bir motiften iki renkte kumaş dokunarak yapılan<br />

uygulamaları ile çalışma desteklenmiştir. Anahtar<br />

Kelimeler: Jakar, Gül, Karanfil, dokuma, Graphics.<br />

ABSTRACT<br />

Motifs is the common language of the community<br />

without distinction and widely is used in visual arts.<br />

It can be seen in works of art in which are made of<br />

material glass and plaster, brick, tile, wood, metal,<br />

the book works, stone and carpet-rugs and fabrics.<br />

Carnation and rose which used as semi-stylized or<br />

semi-naturalisticin palace fabric, as in Turkish decorative<br />

arts are used widely and consistently among<br />

floral motifs. The Ottoman palace fabrics have<br />

unique weaving, pattern and colors, so making new<br />

desings with used motifs in that period or by having<br />

revealed the idea to interpret in a different design.<br />

Rose and carnationmotif has an important place in<br />

fabric of Ottaman palace, so there motifs are aimed<br />

to be desinged as a woven fabric in a different compositon<br />

with new material contemporary jacquard<br />

technology. The new fabric design which motif prepared<br />

adhering to the characteristics is intended to<br />

make the brand in the World. Also working is supported<br />

with applications made by weaving the fabric<br />

in two colors of each motif. Keywords: Jack, Rose,<br />

Carnation, Weaving, Ned Graphics.<br />

GİRİŞ<br />

15-17. yüzyıllarda Topkapı sarayı çevresinde gelişen<br />

Türk süsleme sanatlarının her alanda en üstün<br />

seviyeye ulaşması sonucu, süsleme motifleri ve<br />

üsluplarında da büyük bir zenginlik meydana<br />

gelmiştir. Süsleme sanatlarının dönemlere, milletlere<br />

göre damgasını vuran en belirgin ortak özelliği<br />

motiflerdir (Akpınarlı, 2008: 1). Türk süsleme motifleri


73<br />

MAKALE<br />

KONFEKSİYON TEKNİK<br />

ŞUBAT | FEBRUARY | <strong>2018</strong><br />

Şekil 1: a) Çocuk kaftanı 16. yy. 3. Çeyreği<br />

The Textile museum Washington p.c (Atasoy, 2001: 91),<br />

b) Kadife çatma 17.yy/ Sadberk Hanım<br />

Müzesi (Bilgi, 2008)<br />

arasından üsluplaşmış bitkisel<br />

motifler, doğanın güzelliğini<br />

ve renklerini taşıdıkları için,<br />

kumaş sanatında oldukça fazla<br />

tercih edilmiştir. Ayrıca İslam<br />

sanatında figüratif tasvirlerden<br />

kaçınılması, cennetin simgesi<br />

olarak çiçek ve diğer bitkisel<br />

motiflere değer verilmesi de<br />

Osmanlı kumaşlarında bitkisel<br />

motiflerinin tercih nedenlerindendir<br />

(Alpat, 2010: 27). 16<br />

yüzyıl saray kumaşlarının bitkisel<br />

motifleri nar, enginar, sümbül,<br />

gül, karanfil, çam kozası, lale,<br />

narçiçeği, erik çiçeği susam<br />

çiçeği, süsen, küçük çiçekler,<br />

yabani gül, çiğdem, şakayık,<br />

yasemin, nilüfer, çark-ı felek,<br />

zambak, şeftali çiçekleri, hurma<br />

ve selvi ağaçlarıdır. Bu dönemin<br />

kaftanlarında kemha ipekli<br />

kumaşlar üzerinde karanfil, lale,<br />

gül, palmetler ve nar motifi kullanılmıştır (Atasoy ve<br />

diğerleri, 2001; Akpınarlı, 2008 ; Alpat, 2010 :31; Gürsu,<br />

1988). Osmanlı İmparatorluğunun siyasi ve ekonomik<br />

anlamda en zengin ve gösterişli dönemlerini<br />

yaşadığı 16. ve 17. yüzyıllarda kumaşlarda kullanılan<br />

altın, gümüş gibi malzemeler Osmanlıda zenginlik ve<br />

ihtişamın göstergesi olmuştur. Bezeme üslupları ise o<br />

dönemin tarzını belirginleştiren etkenlerdendir. Dönem<br />

dönem farklı özellikler gösteren çiçek ve bitkisel<br />

motifler, süsleme sanatlarında stilize, yarı stilize ve natüralist<br />

biçimlendirmelerle kullanılmışlardır. Osmanlı<br />

sanatlarında en yaygın ve sürekli kullanılan çiçekler<br />

ise lale, gül ve karanfildir (Demiriz, 1986: 346-348;<br />

Scott,1993:123). 18. yüzyıl saray kumaşlarında yarı<br />

naturalist çiçek motiflerinden lale, karanfil, sümbül,<br />

gül yine ön planda görülmektedir. Ancak 19.yüzyıl<br />

kumaşlarında daha küçük raporlu ve çizgili kompozisyonlar<br />

içindeki bitkisel motiflerde batı tarzı barok<br />

rokoko üslubunun etkin olduğu bilinmektedir (Gürsu,<br />

1988: 164). Bu çalışmada ele alınan gül ve karanfil<br />

motifleri 17.yüzyılda üsluplaşan yarı natüralist Türk<br />

çiçekleri olarak da isimlendirilmektedir. Gül motifinin<br />

saray kumaşlarında diğer çiçeklere göre daha naturalıst<br />

biçimde, tırnaklı yeşil yapraklı dallar arasında,<br />

çarkıfelek yönde üst üste sıralanan lal kırmızısı, pembe<br />

ve gül kurusu renk tonlarında, katmerli açılmış<br />

ve tomurcuk şeklinde uygulandığı söylenebilir. Gül<br />

sevgiliye olan aşkı, rengiyle aşk ateşini, yaprak dizilişiyle<br />

evrendeki cisimlerin dairesel dönüşünü, insanın<br />

yaptığı sema-semah ve tavafı sembolize etmektedir.<br />

Türk tasavvufunda bu aşk ile yapılan sema ayinleri<br />

ile ilgili birçok ifade bulmak mümkündür. Ayrıca “gül<br />

motifi Allah ile kul arasındaki sevgi bağını, aşkı ifade<br />

ettiği gibi, gül ve kokusunu çok seven Peygamberimiz<br />

Hz. Muhammed’in sembolü<br />

olarak kabul edilmektedir”<br />

(Oğuz, 1982: 47). Karanfil motifi<br />

ise uçları dilimli taç yaprağının<br />

şekli bozulmadan yan yana<br />

sıralanarak beş veya yedi yapraklı<br />

büyük boyutlu palmete<br />

benzer formlar halinde karşımıza<br />

çıkmaktadır. Görüldüğünde<br />

karanfil olduğu rahatlıkla anlaşılan<br />

yarı natüralist tarzdaki,<br />

yelpaze biçimli karanfillerin taç<br />

yapraklarının içleri küçük lale,<br />

mine vb. çiçeklerle süslenmiştir.<br />

Üsluplaşmış bu karanfil motifleri<br />

atlamalı sıralı düzendeki rapor<br />

tekrarıyla Osmanlı saray kumaşlarını<br />

süslemektedir. Bu karanfil<br />

motiflerine Batılı sanatçılar<br />

tarafından “Türk Karanfili” adı<br />

verilmiştir (Fassett, 1998:180-113;<br />

Scott, 1993:123). Türk kültüründe<br />

karanfil hoş kokusuyla vefayı,<br />

ilkbaharı, yenilenmeyi, temizliği ifade etmektedir. Bu<br />

bağlamda karanfil tohumundan yapılan kolyelerin<br />

özellikle Toroslar’da ki Teke yöresinde Türkmen gelinlerine<br />

takıldığı ve böylece çevresine güzel kokular<br />

yaydığı gözlenmiştir. (Şekil 1)<br />

Günümüzde döşemelik kumaşlar genellikle jakarlı<br />

dokuma olarak üretilmektedir. Çünkü dokuma makineleri<br />

içerisinde desenleme kabiliyeti olarak en<br />

çok alternatife sahip olan jakarlı dokuma makineleridir.<br />

Jakarlı dokuma makinelerinde temel prensip<br />

büyük raporlu motif dokuyabilmek adına çözgü<br />

ipliğinin her birini ayrı ayrı kontrol ve hareket ettirebilme<br />

olayıdır. Tezgâhın üst bölümünde bulunan ve<br />

çözgü ipliklerini harnişler sayesinde tek tek kontrol<br />

edebilen bu mekanizmalar sayesinde bir resmi bile<br />

kolaylıkla dokuyabilmekteyiz (Özata, 2012: 34-36).<br />

Dokuma kumaş tasarımı; yeni malzemelerin, teknolojik<br />

işlemlerin uygulanması şeklinde ortaya çıkarılabileceği<br />

gibi, var olan klasik bir kumaş deseninin<br />

yeni yapı, malzeme ve teknolojik işlemlerle yorumlanarak<br />

ele alınması şeklinde de gelişebilir (Halaçeli,<br />

2015:42). Bu çalışma kapsamında Osmanlı saray<br />

kumaşlarında önemli bir yere sahip olan gül ve<br />

karanfil motifleri, yeni malzeme ve günümüz jakar<br />

teknolojisi uygulanarak, farklı bir kompozisyonda<br />

dokuma kumaş olarak tasarlanmıştır.<br />

AMAÇ VE YÖNTEM<br />

Bu çalışmanın amacı geleneksel Türk süsleme<br />

motiflerinin karakteristik özelliklerine bağlı kalarak<br />

hazırlanacak yeni kumaş tasarımları ile Türk kumaşlarını<br />

ön plana çıkararak dünyada marka haline<br />

getirmektir. Çalışmanın yönteminde Adobe Illustrator<br />

CS6 ve Ned Graphics Texcelle programları


MAKALE<br />

74<br />

KONFEKSİYON TEKNİK<br />

ŞUBAT | FEBRUARY | <strong>2018</strong><br />

kullanılarak yeni motif yorumları dokunmaya hazır<br />

hale getirilmiştir. Tasarımın uygulama aşamasında<br />

ise Ankara’daki “Plasmen” dokuma fabrikasından<br />

destek alınarak, jakarlı dokuma makinasında 4<br />

örnek (numune) “Döşemelik kumaş” dokunmuştur.<br />

TASARIM VE UYGULAMA SÜRECİ<br />

Tasarımın temasının belirlenmesi aşamasında, görsel<br />

incelemelerde bulunulmuş ve bitkisel motiflerle ilgili<br />

kaynak araştırması yapılmıştır. Araştırma sonucu<br />

olarak Osmanlı Saray kumaşları esin kaynağı alınmış;<br />

gül ve karanfil motifleri tema olarak belirlenmiştir.<br />

Belirlenen temaya bağlı olarak eskizler yapılmış ve<br />

bu eskizlerin tasarlanmasında, soyutlama, deneme<br />

yanılma, kolaj, ilişkilendirme, bütünlük ve geleneksel<br />

tekniklerden yararlanma yöntemleri izlenmiştir.<br />

Motif çizimleri Adobe Illustrator CS6 programında<br />

hazırlandıktan sonra Tiff, Jpeg yada Bmp formatında<br />

tasarım kayıt edilip, Texcelle programında önce renk<br />

indirgemeleri yapılmış, ardından istenen motif boyutuna<br />

göre gerekli hesaplamalar yapılarak yeniden<br />

boyutlandırma (resize) değerleri<br />

girilmiştir. Yeni değerlere göre<br />

çizimde oluşan pixcell farklılıkları<br />

düzeltilip, atkı ve çözgü<br />

bilgisi tanımlanmıştır. Des*<br />

formatında kayıt edildikten<br />

sonra Jaquard Product Creator<br />

modülünde desen raporuna<br />

dokuma örgülerini atamak için<br />

fabrikadan alınan 2400 dizimli<br />

harniş dizim raporu ile çalışılmıştır.<br />

Fabrikada tek renk çözgü<br />

ipliği kullanıldığından sadece<br />

atkıdan renklendirme yapılabilmektedir.<br />

Bu nedenle 1Ç 1A<br />

olarak belirlenen örgü sistemine<br />

göre kullanılan her bir atkı<br />

rengine örgü atanmıştır (Şekil).<br />

Kenar örgüleri de girildikten<br />

sonra Jakar Kartı Penceresinden<br />

tasarımın dokuma örgüleri<br />

kontrol edilmiş, atkı ve çözgü<br />

ipliği renkleri ve cinsleri seçilerek<br />

simülasyon penceresinden<br />

ürünün dokunmuş görünümü<br />

hakkında karar verilmiştir. Tüm<br />

bu işlemler sonrasında dokuma<br />

işlemi için girilen verilerde bir<br />

hata olmadığından alt köşede<br />

yanan turuncu ışık yeşile dönüşmüş<br />

ve tasarımın jakar kartı makine<br />

formatında yazdırılmıştır.<br />

Tezgâh başına gitmeden önce<br />

renklerin numaraları not alınmış<br />

ve atkı regilatörüne bu sıraya<br />

göre iplikler takılmıştır.<br />

Şekil 2: Illustrator programı ile çizilmiş ‘Birlik’<br />

(Çatalkaya, 2015)<br />

Şekil 3: Jakar Tezgahta Dokunmuş Kumaş “Birlik”<br />

Şekil 4: Jakar Tezgahta Dokunmuş Kumaşın<br />

Renk Varyasyonu “Birlik”<br />

TASARIM 1<br />

Gül isimlerden güzel kokuya, dinî ritüellerden<br />

atasözlerine varıncaya kadar etkisini geniş bir<br />

sahada hissettirmiş ve yüzyıllar boyunca stilize,<br />

natüralist, realist, sembolist vb. tarzlarda kitap,<br />

kumaş, işleme, taş, çini, keramik, duvar resmi ve<br />

benzeri pek çok eserin en çok kullanılan bezeme<br />

elemanı olmuştur. Türk süsleme motifleri arasından<br />

daha çok kitap sanatlarında ön plana çıkan<br />

gül motifi seçilmiş ve geleneksel karakteristiği<br />

korunarak kumaş yüzeyinde yeniden yorumlanmıştır.<br />

Merkeze yerleştirilen gül ve etrafında<br />

soldan sağa dönen gül yaprakları ile samanyolu<br />

ve evrendeki dönüş (çarkı felek) şeklinde yorumlanarak,<br />

dairesel şemşe motifi oluşturulmuştur.<br />

Merkezde kırmızı tonları kullanarak gül vurgulanmak<br />

istenmiştir. Bu motife “Birlik” adı verilmiş<br />

olup, birlik anlamı evrende galaksilerin dönüşü,<br />

“Kabe”deki tavaf ve sema-semah dönüşünde de<br />

ifadesini bulmaktadır. Çözgüde 150 denye polyester<br />

2 katlı (turlu), atkıda 300 denye polyester<br />

ipliği kullanılmıştır. 2400 harniş<br />

dizimli tezgahta dokunan<br />

kumaşın çözgü sıklığı 60, atkı<br />

sıklığı ise 40’dır. Zemin örgü<br />

olarak ön ve arka yüzde (S 7<br />

/ 1, sağ yollu 3 adım) sekizlili<br />

atkı sateni, gül motifi ve gül<br />

yapraklarında ise ön yüzde (S<br />

15 / 1 sağ yollu 5 adım) onaltılı<br />

atkı sateni, arka yüzde (S 7<br />

/ 1, sağ yollu 3 adım) sekizlili<br />

atkı sateni ve (D 2 / 2 Z) sağ<br />

yollu dörtlü dimi seçilmiştir.<br />

Atkıda kullanılan polyester<br />

iplikler yüzeyde parlak bir<br />

etki yaratmıştır. Zeminde simli<br />

iplik kullanılarak ikinci bir renk<br />

varyasyonu da denenmiştir.<br />

(Şekil 2-3-4)<br />

TASARIM 2<br />

Konya Mevlana Müzesi’nde<br />

bulunan 17.yüzyıla ait çatma<br />

kadife kumaşındaki karanfil<br />

motifinin kopyası alınmış,<br />

farklı dokuma ve rapor birimi<br />

hazırlanmış ve kumaşın renk<br />

varyasyonları oluşturulmuştur.<br />

280 cm (140-140 dizim) eninde<br />

dokumuş olan kumaşta 2400<br />

adet çözgü ipliği bulunmaktadır.<br />

Kullanılan çözgü ipliği beyaz<br />

renkli, 300 denye numaralı<br />

polyester ipliktir. Çözgü ipliği<br />

sıklığı 50 tel/cm’dir. Atkı ipliği<br />

olarak ise mor, mavi, beyaz ve


MAKALE<br />

76<br />

KONFEKSİYON TEKNİK<br />

ŞUBAT | FEBRUARY | <strong>2018</strong><br />

altın tel görünümlü polyester<br />

iplikler kullanılmıştır. Altın tel<br />

görünümlü sarı iplik ile karanfil<br />

motifi ön plana çıkartılarak<br />

Osmanlı saray kumaşı özelliği<br />

verilmek istenmiştir. Tercih<br />

edilen atkı ipliği renklerinde<br />

Osmanlı saray kumaşlarında<br />

sıkça kullanılan renklerin<br />

olmasına dikkat edilmiştir. Kumaşın<br />

zemin örgüsü 4’lü dimi<br />

(D 1/3), kontur örgüsü bezayağı<br />

(B 1/1), karanfil motifinin<br />

ön yüzü 8’li atkı sateni (Sa 1/7<br />

3), arka yüzü ise 4’lü dimi (D<br />

1/3), kenar örgüsü ise 6’lı dimi<br />

(D 3/3)’dir. Tasarımda siyah<br />

kontur olarak belirlenen yer,<br />

fabrika koşullarından dolayı<br />

beyaz kontur olarak dokunmuştur.<br />

(Şekil 5-6-7-8)<br />

SONUÇ<br />

16. ve 17. yüzyıldan itibaren<br />

yarı natüralist üslupta karanfil,<br />

gül, lale gibi çiçekler, saray<br />

için dokunan özellikle kemha<br />

ve çatma kadife kumaşların<br />

vazgeçilmez motifleri haline<br />

gelmiştir. Osmanlı İmparatorluğunun<br />

yükselme veya gerileme<br />

dönemlerine göre saray<br />

kumaşlarının özelliklerinin ve<br />

motif usluplarının dönemlere<br />

göre değiştiği görülmektedir.<br />

Türk süsleme sanatlarında motiflerin<br />

belirli inanç, duygu ve<br />

düşünceleri sembolize ettiği<br />

bilinmektedir. Gül motifinin<br />

Peygamberimiz Hz. Muhammed’i<br />

sembolize etmesi<br />

sebebiyle natüralist üslupta<br />

kesintisiz her dönemde süsleme<br />

sanatlarının her alanında<br />

olduğu gibi kumaşlarda da<br />

lale ve karanfil ile birlikte uygulandığı<br />

birçok araştırmacı<br />

Şekil 5: Illustrator programı ile çizilmiş<br />

mor renkli tasarım (Uzunca, 2015)<br />

Şekil 6: Illustrator programı ile çizilmiş<br />

mavi renkli tasarım<br />

Şekil 7: Jakar makinesinde dokunan<br />

mor renkli kumaş<br />

Şekil 8: Jakar makinesinde dokunan<br />

mavi renkli kumaş<br />

tarafından da dile getirilmiştir.<br />

Bu motifin dairesel şemse<br />

biçiminde yorumlanması ile<br />

günümüz döşemelik kumaş<br />

desenlerine bir Osmanlı saray<br />

esintisi katacağı düşünülmüştür.<br />

Karanfilin üsluplaştırılarak<br />

yelpaze biçiminde uygulanışı,<br />

Avrupalı sanatkârlar tarafından<br />

Türk karanfili olarak<br />

tanınmasına vesile olmuştur.<br />

Bu motifin büyüklüğü saray<br />

çevresinde üretilen kumaşları<br />

daha gösterişli hale getirmiş<br />

ve karanfil motifi saray kumaşlarında<br />

en çok tercih edilen<br />

motiflerden biri olmuştur. Bu<br />

özelliklerden dolayı 17.yüzyılda<br />

kullanılan bir karanfil motifi<br />

ile dokuma tasarımı yapılmış,<br />

tasarlanan kumaş o dönemi<br />

yansıtabilmek adına mavi ile<br />

beyaz ve mor ile altın görünümlü<br />

sarı renklerde olmak<br />

üzere iki farklı renk denemesiyle<br />

jakar makinesinde dokunmuştur.<br />

Kumaşların çözgü ve<br />

atkısında günümüz üretim<br />

koşuları dolayısıyla polyester<br />

iplik kullanılmış olup dokuma<br />

örgüleri ise dimi, bezayağı ve<br />

atkı sateninden oluşmaktadır.<br />

Bu uygulamalar ile motiflerin<br />

farklı kompozisyonda kullanılması<br />

sağlanmıştır. Fabrika<br />

şartlarında bulunabilen atkı<br />

renkleriyle üretilen numune<br />

kumaşların mutlaka farklı<br />

varyasyonları da üretilebilir.<br />

Böylelikle günümüz döşemelik<br />

kumaş üretiminde yeni yorumlarla<br />

Türk kültürünün yaşatılmasına,<br />

Türk kumaşı kimliği<br />

oluşturulmasına katkı sağlanacağı<br />

ve bu sayede yurtdışında<br />

daha tanınabilir hale getirilebileceği<br />

düşünülmektedir.<br />

TEŞEKKÜR: Uygulama aşamasında yardımlarını esirgemeyen Plasmen firma yetkililerine ve Desen Ofisi Sorumlusu Aslıhan Dönmez’e teşekkürlerimizi bir borç biliriz.<br />

KAYNAKÇA: [1] AKAR, A., KESKİNER, C. (1987). Türk Süsleme Sanatında Desen ve Motif. İstanbul. [2] AKPINARLI, H. Feriha (2008). Osmanlı Dokumalarındaki<br />

Kuş Motifinin İncelenmesi. Ciepo-18 Erken-Osmanlı ve Osmanlı Araştırmaları, Uluslararası Komitesi-15. Sempozyumu. 25-30 Ağustos, Zagrep-Hırvatistan.<br />

[3] ALPAT ENGİN, F. (2010). Osmanlı İmparatorluğunun 15. Yüzyıl ve 18. Yüzyıllar Arası Saray Kumaşlarında Kullanılan Bitkisel Üslup, Beykent Üniversitesi<br />

Sosyal Bilimler Dergisi. 4(1),27-50. b[4] ATASOY, N, DENNY, B.D., MACKIE, W.L., TEZCAN, H. (2001). İpek Osmanlı Dokuma Sanatı. TEB İletişim ve Yayıncılık. [5]<br />

BİLGİ, H. (2007). Osmanlı İpekli Dokumaları: Çatma ve Kemha, İstanbul: Sadberk Hanım Müzesi.[6] DEMİRİZ, Y. (1986). Osmanlı Kitap Sanatında Naturalist<br />

Üslupta Çiçekler. [7] FASSETT, K. (1998). Glorious Color Sources Of Inspiration For Knitting and Needlepoint, With 17 Projects. New York: Clarksin N. Potter,<br />

Inc. [8] GÜRSU, N. (1988). Türk Dokumacılık Sanatı, İstanbul: Redhouse Yayınevi. [9] METLİOĞLU HALAÇELİ, H. (2015). Dokuma Kumaş Tasarımında Yaratıcılık<br />

İçin Bir Yöntem Önerisi, Yedi: Sanat, Tasarım ve Bilim Dergisi. 13, 41-50. [10] OĞUZ, B. (1982). Mezartaşında Simgeleşen İnançlar, İstanbul: Anadolu<br />

Aydınlatma Vakfı Yayını [11] ÖZATA, M. (2012). Osmanlı İpekli Kumaşlarının Analizi ve Modern Jakarlı Dokuma Makinelerinde Tekrar Dokunması, Yüksek<br />

Lisans Tezi, Süleyman Demirel Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Isparta, 34-36. [12] SCOTT, P. (1993). The Book of Silk. London: Thames&Hudson Ltd.


ENGLISH<br />

78<br />

KONFEKSİYON TEKNİK<br />

ŞUBAT | FEBRUARY | <strong>2018</strong><br />

Malkan is making serious progress<br />

towards becoming a world brand<br />

Malkan Makine, a leading company in the industrial ironing machine<br />

sector in Turkey for 47 years, brings significant foreign currency to the<br />

country and is making serious progress towards becoming a world brand<br />

with exports to 89 countries.<br />

Malkan Makine, one of the locomotive companies<br />

of our country in industrial ironing machine<br />

production, continues to increase its share in<br />

total production with the achievements it has<br />

made in exports. The company has been focusing<br />

all efforts on making the Malkan brand recognized<br />

throughout the world with operations on<br />

5 continents. We spoke to Salim Kütük, the Headquarters<br />

and Procurement Manager of Malkan<br />

Makine, a company that has been contributing<br />

to the Turkish textile and ready to wear garment<br />

sector with the industrial type ironing machines<br />

it produces for 47 years, about the progress the<br />

company has made and the state of the sector.<br />

Could you tell us briefly about your company?<br />

(how many employees, your capacity and your<br />

customer portfolio)<br />

‘’Malkan Makine was established in 1971, in Karaköy<br />

as a tiny workshop with 1 owner (Mustafa AL-<br />

KAN) and an apprentice. Our company produced<br />

the first industrial type manual ironing machines in<br />

Turkey. This manual iron that we produced in 1971 is<br />

now on display at the Istanbul Rami Koç museum.<br />

In the beginning manual irons and universal steam<br />

iron presses were only produced for dry cleaning<br />

companies. Later, especially in the 80s, different<br />

products started to be developed for the garment<br />

and tourism sectors. Today, with over 30,000


79<br />

ENGLISH<br />

KONFEKSİYON TEKNİK<br />

ŞUBAT | FEBRUARY | <strong>2018</strong><br />

references from customers in Turkey and the rest of<br />

the world, we have a product portfolio with a wide<br />

variety of over 700 products including computer<br />

controlled special jacket and pants ironing systems,<br />

steam-vacuum ironing stations, pneumatic and<br />

manual iron presses, knitwear ironing machines,<br />

steam inflated ironing robots, steam generators ,<br />

stain removal machines and vacuum motors. As<br />

Malkan Makine we produce standard size products<br />

in a factory with 8,500 square meters of indoor<br />

space in Istanbul Gaziosmanpaşa, a 145 management<br />

and production staff and the latest system<br />

CNC processing work stations; and we export to 89<br />

countries in 5 continents in addition to Turkey.’’<br />

What are the problems you encounter in the market?<br />

“The work we do is actually a craft. We create<br />

something from nothing. We have to combine<br />

hundreds of materials and make sure they work<br />

right together by doing research. Constant<br />

improvement-renewal is required. This means experience<br />

and qualified personnel. Right now 70%<br />

or more of our staff has been with us for at least<br />

15 years. There are some colleagues that have<br />

been with us 20 years, 30 years and have even<br />

retired from us. Another problem is the bad quality<br />

production done by other companies in our<br />

sector who do not value ironing machines as they<br />

should and the pricing policies that emerge as a<br />

result of this. Also there is not enough support and<br />

incentive for machine production. The VAT rate for<br />

imported sewing machines is 8% even though they<br />

are in the same group as us but for us it is 18%. We<br />

are asking that this be reduced to 8% too. Actually<br />

there are many problems but let’s leave it at that.”<br />

to market the products we have added value<br />

to through R&D work in foreign markets. In this<br />

context, being more active in the South and Central<br />

American markets is at the top of our goals.<br />

Also we aim to maintain our market leadership in<br />

Central Asia, especially Uzbekistan, and increase<br />

our ever growing market share in Poland, Ukraine,<br />

Bulgaria and other Balkan countries.”<br />

As Malkan how many kinds of machines do you<br />

produce and for which sectors?<br />

We have a product portfolio with a wide variety<br />

of over 700 products including computer controlled<br />

special jacket and pants ironing systems,<br />

steam-vacuum-blower equipped ironing stations,<br />

pneumatic and manual iron presses, knitwear<br />

ironing machines, steam inflated ironing robots,<br />

steam generators , stain removal machines and<br />

vacuum motors. Garment factories, textile factories,<br />

laundry facilities, dry cleaners, hotels, hospitals,<br />

military officer’s quarters, tailors, leather garment<br />

factories, sweater production factories and<br />

printing companies that do stone and transfer<br />

printing are among the sectors we produce for.”<br />

What is Malkan’s after sales approach on service?<br />

“Our General Manager Mustafa Alkan always<br />

says this, which has become our working principle:<br />

“First of all I would like to point out that since<br />

the day I established my own business, I always<br />

adopted customer satisfaction as my most important<br />

principle no matter what the conditions<br />

were. I never made promises I couldn’t keep and<br />

What would you like to say about the strategies you<br />

practice in the market to increase competition?<br />

“Currently Malkan Makine is the market leader in<br />

Turkey on this subject. With a history, knowledge<br />

and experience that goes back 50 years and<br />

customer references over 30,000, the company<br />

continues to maintain leadership far ahead of the<br />

others. Our production plan for <strong>2018</strong> is already full<br />

through August. Malkan’s market goals are now<br />

more focused on foreign markets. The activities<br />

we are concentrating on the most for competition<br />

abroad are R&D activities. We must constantly develop<br />

our quality and our ability to meet customer<br />

needs and improve our products. The customer<br />

dimensions are extremely dynamic in this sector,<br />

just like they are in any sector. We encounter<br />

different and new customer demands all the time.<br />

This is why R&D work is extremely important for us.<br />

The support we receive from TÜBİTAK, especially<br />

in project based R&D, really motivates us. On the<br />

other hand, we are concentrating more on international<br />

sector fairs and international customer<br />

and vendor visits by our marketing team in order


ENGLISH<br />

80<br />

KONFEKSİYON TEKNİK<br />

ŞUBAT | FEBRUARY | <strong>2018</strong><br />

I always carried through with promises I made no<br />

matter what the cost was. Malkan still practices<br />

this principle without compromise today.” The<br />

after sales services are the same. Services are<br />

provided quickly and efficiently from our own<br />

structure within the warranty period and through<br />

authorized services established in provinces and<br />

districts after the warranty period. A 1971 model<br />

machine is still functional and its spare parts are<br />

still available in our warehouse.”<br />

How do you see the future of the textile industry?<br />

“The textile and garment industries are a must<br />

for our country. The knowledge and experience<br />

gained over the years, its geographical location,<br />

fast service and young work force will carry the<br />

sector further forward. The acceleration of increase<br />

in the export rates measured every year show this.<br />

We have been through crises at various times. Importer<br />

companies have tried countries with cheap<br />

labor like China, India and Bangladesh but they<br />

have returned to Turkey because they could not<br />

find the same drive and quality as they do here.<br />

This is why I say this industry will not end.”<br />

What plans do you have for the next 5 years?<br />

“First of all a new factory. Our factory is not<br />

enough for us anymore. We cannot fulfill the<br />

orders. We need a new factory with new production<br />

technology. We plan to increase our staff of<br />

145 to 200 and increase our professional training.<br />

We plan to increase the number of machines<br />

produced. We plan to increase our market share<br />

in countries where there is a concentration of European<br />

companies and the garment sector.<br />

Does Malkan have cooperation for research and<br />

new technologies?<br />

“The industrial type iron equipment production,<br />

which started in the 70s in Turkey with Malkan, existed<br />

50 years before us in the US and Europe. German<br />

and Italian irons are still more widespread and<br />

dominant in the world market. But with the progress<br />

made by Malkan Makine in the last 15 years, it is a<br />

fact that it is among the top brands in the global<br />

market. Interest in Malkan is growing more all the<br />

time because we don’t just sell machines, we share<br />

knowledge and experience. We present them with<br />

solutions to improve in all processes from cutting<br />

to ironing, from interim ironing to final ironing that<br />

directly impact their production quality. We make<br />

sure they get the best products that support these<br />

recommendations. We are one of only 3 companies<br />

in the world that can create template designs<br />

according to the model and needs of the customer.<br />

This makes the customer’s product more unique.<br />

We guide the customer through every stage, from<br />

delivering the product to commissioning it. This<br />

may be easy to do in the domestic market but<br />

we also provide this to all of our foreign customers<br />

abroad. We use materials and equipment recognized<br />

throughout the world with proven quality in<br />

our products. We have TUV and CE declarations<br />

and certificates showing that we produce all products<br />

at European norms. We were the first to earn<br />

a TSE certificate. These are processes that take a<br />

significant amount of time, labor and cost. While<br />

undertaking all these, Malkan still manages to present<br />

quality products to the market at more affordable<br />

prices than its European rivals. This makes the<br />

interest of our customers grow more every day. Also<br />

the Malkan R&D and Design team is comprised of<br />

10 experienced and specialized engineers, making<br />

up 6% of the total number of employees. This is a<br />

very significant rate considering the average rate<br />

of R&D employees expressed in percentages for<br />

Turkey. The product development process that<br />

starts with 3D solid modeling in our R&D and Design<br />

department continues with prototype production,<br />

testing and acceptance stages under customer<br />

conditions and finally the industrial production<br />

stage before presenting products to the market.<br />

We have 9ad Industrial R&D projects on the subject<br />

of TÜBİTAK supported technological products realized<br />

in the last 10 years. We also receive Industrial<br />

Application Project support from KOSGEB for these<br />

projects that we have TÜBİTAK support for on the<br />

prototype production.”<br />

I thank you on behalf of company for visiting us,<br />

for contributing to the development of our sector<br />

and providing information. We wish you success<br />

in all your endeavors.


Gazete baskılarında Türkiye’nin en geniş web ofset makine parkur<br />

ağına sahip olan“İhlas Gazetecilik A.Ş.” bünyesinde, Türkiye<br />

gazetesi başta olmak üzere, günlük olarak çok sayıda ulusal ve yerel<br />

gazeteyi, 6 bölgede bulunan tesislerimizde basmaktayız.<br />

Heatsetlerde (63 kesim günlük 800 bin forma), (58 kesim günlük 800<br />

bin forma) yüksek üretim kapasitemiz baskı makinelerimizdeki üretim<br />

özellikleri sayesinde siparişlerinizi terminlerine uygun ve kaliteli bir şekilde<br />

hazırlayıp teslim ediyoruz. Modern renk kontrol ve izleme-denetim sistemleri<br />

ile maksimum renk kalitesine ulaşılmakta kokulu sayfalar, özel renkler ve silikon<br />

uygulamaları ile siz müşterilerimize farklılık kazandırmaktadır.<br />

WEB OFSET<br />

İhlas Matbaacılık Baskı Tesisleri, tabaka ofset baskı alanında sektörün önde<br />

gelen isimleri arasındadır. Tabaka ofset baskı makine parkurumuzun zenginliği<br />

ve profesyonel ekibimiz sayesinde tek renkli işlerden, çok renkli işlere<br />

kadar her türlü baskılarınızı uluslararası standartlara göre yapmaktayız.<br />

Mürekkep kontrolü ve renk yönetim sistemleri ile çalışan tabaka ofset<br />

baskı makinelerimiz; laminasyon çeşitleri ile de hizmet vermektedir.<br />

DÜZ OFSET<br />

İhlas Matbaacılık Baskı sonrası tesislerde. Modern makine,<br />

ekipmanları ve kalifiye personelimiz ile hizmet<br />

vermekteyiz. Amerikan cilt, iplik dikiş, mukavva taslama<br />

cilt, iplik dikiş flexi kapaklı cilt, tel dikişli cilt<br />

(tel-omega) spiral cilt, işlere çeşitli fonksiyonlarla<br />

birlikte yapılmaktadır.<br />

MÜCELLİT<br />

İhlas Matbaacılık, ambalaj alanında da faaliyetlerine<br />

başlamıştır. Baskılı ve baskısız dopel<br />

koli, krome karton ve sıvamalı kutu üretimini<br />

bünyesinde toplayarak, ürün yelpazesini daha da<br />

genişletmiştir.<br />

AMBALAJ<br />

“İşi profesyonellerine bırakın”<br />

Merkez Mah. 29 Ekim Caddesi<br />

İhlas Plaza No:11 A / 41<br />

Yenibosna / İSTANBUL - TÜRKİYE<br />

Tel.: + 90 212 454 30 00<br />

www.ihlasmatbaacilik.com<br />

Detaylar İçin:


ENGLISH<br />

82<br />

KONFEKSİYON TEKNİK<br />

ŞUBAT | FEBRUARY | <strong>2018</strong><br />

Mimaki renewed their<br />

dealership with DigiMania<br />

Leader brand of digital printing solutions Mimaki continues to strengthen their<br />

sales network. Mimaki Eurasia announced a renewed dealership with digital<br />

printing industry serving DigiMania.<br />

in different sizes and services constitutes DigiMania’s<br />

most important product portfolio.<br />

Arjen Evertse: We believe in Turkish textile market<br />

Indicating a rapid development for the Turkish<br />

textile and garment industry, Mimaki Eurasia<br />

General Manager Arjen Evertse pointed out that<br />

textile printing segment has obtained double-digit<br />

growth numbers related to that. Evertse; “As<br />

Mimaki, we show our belief and trust in the Turkish<br />

printing market throughout our investments. There<br />

are several textile manufacturers at many points<br />

in Turkey. In order to meet these manufacturer’s<br />

digital printing needs, we have added our dealer<br />

network in the restructuring process. We will continue<br />

with dealers that can provide the fastest, highest<br />

quality and full service to end users. We believe<br />

DigiMania will contribute greatly in this context.”<br />

Leading technology brand of digital printing Mimaki<br />

renewed their dealership with DigiMania in order<br />

to obtain service excellence for the Turkish textile<br />

industry. With this dealership, DigiMania will continue<br />

to offer Mimaki’s rich digital textile printing solutions<br />

to the Turkish textile printing market. After completing<br />

their restructuring period for the Turkish market<br />

which they were in a leading position, Mimaki Eurasia<br />

is taking important decisions about their sales<br />

network. Aiming to increase customer satisfaction<br />

and preserve the renowned Mimaki quality during<br />

the procurement process, Mimaki is strengthening<br />

their sales network. Being a long time sales dealer of<br />

Mimaki, DigiMania will continue to provide the same<br />

service in the coming period with the newly signed<br />

deal. DigiMania is active since 2007, and they<br />

will offer the Turkish textile industry the extensively<br />

diverse digital printing technologies and services<br />

developed by Mimaki for the textile industry with the<br />

dealership agreement. After renewing their dealership<br />

position, DigiMania is aiming to provide a faster<br />

and a higher quality service to the printing industry.<br />

Mimaki’s sublimation and direct to garment printers<br />

Gürcan Kurtaran: We will move Mimaki’s leading<br />

position further<br />

Stating Mimaki as the strongest company brand value<br />

wise, DigiMania General Manager Gürcan Kurtaran<br />

continued his words as; “Thanks to the rapid<br />

service provided by Mimaki, we will be able to serve<br />

our customers in a higher quality and faster manner<br />

than we have so far. As DigiMania, we aim to preserve<br />

and move further Mimaki’s industry leading innovative<br />

brand position and strong perception. The<br />

final goal of course, is to convey the superior value<br />

of Mimaki to our customers.” Owning the innovative,<br />

high speed and economical machines demanded<br />

for hundreds of application of textile, graphic and<br />

advertisement industry, Mimaki will move their market<br />

strength and leadership further with dealership<br />

agreements comprising sales and services.


ENGLISH<br />

84<br />

KONFEKSİYON TEKNİK<br />

ŞUBAT | FEBRUARY | <strong>2018</strong><br />

The yarn industry<br />

meet at TÜYAP<br />

The textile industry meets at TÜYAP. Held for the 15th<br />

time this year, the Yarn Fair will take place concurrently<br />

with the International Textile Machinery<br />

Exhibition between April 14-17, <strong>2018</strong>. This way, visitors<br />

to the fair will have the chance to find what they are<br />

looking for in the textile industry at the same venue.<br />

260 companies and company representatives from<br />

23 countries will be participating in the fair, which is<br />

recognized as one of the most important events in<br />

the world. Visitors from 77 countries and 49 provinces<br />

in Turkey will have the opportunity to check out machinery<br />

and products equipped with cutting edge<br />

technologies at the same venue. Yarn is among the<br />

most crucial raw materials in the textile industry and<br />

continues to be one of the main lifelines of the textile<br />

industry. As one of the industries driving exports,<br />

yarn is used in virtually every product in the textile<br />

industry. According to a report published by Istanbul<br />

Textile and Apparel Exporter Associations (ITHIB),<br />

the share of the yarn group in the sum of textile<br />

and raw material exports between January - October<br />

in 2017 was 17.8%. The October figure for yarn<br />

exports was 165 million dollars, which indicates an<br />

increase of 9.5 percent. Between January - October<br />

in 2017, exports amounted to approximately 1.5<br />

billion dollars. These figures demonstrate the crucial<br />

nature of yarn in manufacturing. Products which<br />

will be showcased at the Yarn Fair include Cotton<br />

and cotton blend yarns, Elastane Yarns, Wool and<br />

wool blend yarns, Viscose and viscose blend yarns,<br />

Acrylic and acrylic blend yarns, Fancy Yarns, Polyester<br />

and polyester blend yarns, Silk and silk blend<br />

yarns, Polypropylene, Polyamide, Linen, Natural,<br />

Regenerated, Metallic Yarns, Technical, Sewing and<br />

Embroidery Threads, Nylon Yarns, Knitting Threads,<br />

Textured Yarns, Fibers, Bobbins and Spools.


ENGLISH<br />

86<br />

KONFEKSİYON TEKNİK<br />

ŞUBAT | FEBRUARY | <strong>2018</strong><br />

Parcel Monart<br />

was transformed<br />

into a completely<br />

different state<br />

No limits on advertising and promotions<br />

with Monart... Meet the specially<br />

designed new ‘wheeled box’!<br />

There are a limited number of models and functionality<br />

in mind. Monart Packaging have the<br />

infrastructure to meet the production demands of<br />

different packing boxes, they don’t produce only<br />

products but also they find solutions. Murat Çıkan<br />

of Monart Packaging introduces us to an innovative<br />

product that is newly designed and can be<br />

the favorite product of the fair.<br />

Who wants to introduce himself more?<br />

Murat Çıkan tells this product that Monart Packaging<br />

designed special for exhibition considering<br />

both the company and the customer, as follows;<br />

‘’Every company which attach great importance<br />

on brand awareness can use. This product you<br />

can think of like a wheel catalog is a ‘wheeled<br />

box’ . The main features of this box are as follows;<br />

• Fully environmentalist<br />

• Each side can be advertised visually<br />

• Provides ease of transport for visitors<br />

in terms of wheel formation<br />

• Space-saving, affordable<br />

Aims to exports more in <strong>2018</strong>!<br />

Planning to increase the export volume in year <strong>2018</strong>,<br />

the brand, is hopeful for <strong>2018</strong> with rapid growth rate.


87<br />

ENGLISH<br />

KONFEKSİYON TEKNİK<br />

ŞUBAT | FEBRUARY | <strong>2018</strong><br />

COTTON USA to unveil<br />

the latest apparel innovations<br />

at Première Vision<br />

See What’s new in cotton at the COTTON USA<br />

booth in Hall 6, at Première Vision in Paris from<br />

13-15 February <strong>2018</strong>. COTTON USA will feature new<br />

blended technologies in U.S. cotton apparel that<br />

could drive sales growth. “What’s new in cotton <br />

is our new platform to show COTTON USA’s commitment<br />

to innovation,” Cotton Council International<br />

(CCI) Executive Director Bruce Atherley<br />

said. “We introduced this platform in apparel at<br />

Première Vision in September 2017, and we are<br />

excited to bring this back to this spring’s show. The<br />

mission of this program is to inspire the textile industry<br />

to think about new, innovative waysto use<br />

U.S. cotton, so we are thrilled to share new ideas,<br />

technologies and opportunities with our partners<br />

at Première Vision to help them see the potential<br />

that U.S. cotton can add to their business.”<br />

COTTON USA also invites attendees to visit the<br />

booth to learn how to license the COTTON USA<br />

Mark, which quantitative consumer research<br />

proves is of high value to consumers and can<br />

drive both preference and higher prices. In a<br />

recent global consumer study conductedin the<br />

EU, North America, China and India, the COT-<br />

TON USA Mark was preferred by a 4-1 margin<br />

over a 100% cotton label. Furthermore, nearly<br />

2/3 of consumers said they would be willing to<br />

pay more money for products with the COTTON<br />

USA Mark. The booth will also give visitors a<br />

closer look at U.S. cotton’s sustainability, quality,<br />

transparency, premium value and innovation,<br />

as well as the ongoing COTTON USA Sourcing<br />

Programs that match U.S. cotton buyers and<br />

suppliers throughout the supply chain.


ENGLISH<br />

88<br />

KONFEKSİYON TEKNİK<br />

ŞUBAT | FEBRUARY | <strong>2018</strong><br />

Armor-Lux<br />

selects<br />

Lectra<br />

Fashion<br />

PLM 4.0<br />

Famous French brand<br />

selects Lectra to<br />

accelerate product<br />

development and to<br />

secure data exchange.<br />

Lectra, the world leader in integrated technology<br />

solutions dedicated to industries using fabrics, leather,<br />

technical textiles and composite materials,<br />

is pleased to announce that French ready-to-wear<br />

company Armor-Lux has chosen Lectra Fashion<br />

PLM 4.0, the new lifecycle management platform<br />

for collections from Lectra, to accelerate and<br />

ensure the reliable exchange of data between<br />

product development teams and their subcontractors.<br />

Founded in 1938 and a Lectra customer<br />

for over 25 years, Armor-Lux is renowned for its<br />

clothing for men, women and children—such<br />

as duffle coats, sailors’ jerseys and waterproof<br />

coats—inspired by French maritime tradition and<br />

the French region of Brittany. Armor-Lux is also a<br />

leader in France within the growing segment for<br />

branded company clothing, with major customers<br />

such as La Poste, SNCF, Carrefour, Eiffage, RATP,<br />

and the French army. This multi-brand group is<br />

emblematic of ‘Made in France’ and employs 550<br />

people. Vertically integrated, from knitting to distribution,<br />

Armor-Lux operates three production sites<br />

and a network of 60 owned, or affiliated, shops. In<br />

the company’s product design office, the prototype<br />

and product development team produce<br />

1500 new models each year. Armor-Lux’s priority is<br />

to increase efficiency by ensuring data integrity.<br />

Thanks to Lectra Fashion PLM 4.0, which integrates<br />

Lectra’s CAD solutions, Armor-Lux’s teams can collaborate<br />

more fluidly, exchange data in real time<br />

and provide their sub-contractors with technical<br />

dossiers which are totally accurate. “We chose Lectra,<br />

with whom we have nurtured a close, trusted<br />

relationship over the years. Our design office has<br />

used Lectra software, and our workshops have<br />

used Lectra’s automatic cutting solutions for soft<br />

fabrics, for a long time. Today, Lectra Fashion PLM<br />

4.0 will reinforce the digitalization of our processes.<br />

Lectra’s DNA, a showpiece for ‘Made in France’,<br />

also reflects our values of quality, innovation<br />

and ethics,” states Michel Gueguen, Managing<br />

Director, Armor-Lux. “We are delighted to support<br />

this icon of French fashion in a new phase of their<br />

digital development. With Lectra Fashion PLM 4.0,<br />

Armor-Lux will benefit from the advantages of a<br />

modular platform, which is perfectly adapted to<br />

the evolving needs of its users,” comments Karen<br />

Elalouf, Managing Director, Lectra France.


ENGLISH<br />

90<br />

KONFEKSİYON TEKNİK<br />

ŞUBAT | FEBRUARY | <strong>2018</strong><br />

Freddy<br />

presents<br />

the new ‘100%<br />

Made in Italy’<br />

capsule<br />

collection<br />

The collection is enhanced by the fibre EVO ® by Fulgar,<br />

the 100% bio-based yarn extracted from castor-oil plants<br />

Freddy is ready to launch the new 100% MADE IN<br />

ITALY capsule collection, entirely conceived, designed<br />

and manufactured in Italy. Core of the project<br />

is the importance of the environmental impact: the<br />

result is an eco-friendly line that does not sacrifice<br />

anything in terms of performance and style,<br />

once again meeting the needs of every woman.<br />

The historic Italian brand celebrates an important<br />

anniversary: 40 years of ‘The Art of Movement’ and<br />

for this occasion it wants to reinterpret technical<br />

garments to create something completely new.<br />

The new Freddy 100% Made in Italy collection is<br />

enhanced by EVO ® by Fulgar, a hallmark of Italian<br />

excellence and international leader in the man-made<br />

fibre sector, extracted from castor-oil plants - not<br />

for feeding plant that grows spontaneously. A totally<br />

renewable resource that does not require high<br />

amounts of water nor subtracts arable land for food<br />

uses. Suitable for any textile application and ideal<br />

for the sportswear, EVO ® by Fulgar is ultra-light, super<br />

stretch and extremely breathable, dries quickly and<br />

does not need ironing, has thermal properties and<br />

natural bacteriostatic: a whole range of distinctive<br />

values and benefits that ensure maximum comfort<br />

and unmatched performance, while retaining an<br />

intense eco-awareness. The testimonial for this 100%<br />

MADE IN ITALY collection is the Olympic champion<br />

Alessia Maurelli, captain of the Rhythmic Gymnastics<br />

team of the Italian Gymnastics Federation, for<br />

which Freddy is sponsor and official provider.


Her an<br />

ONLINE olun!<br />

Bütün dünya sizi görsün!<br />

www.konfeksiyonteknik.com.tr<br />

Banner reklam talepleriniz için;<br />

yilmaz.ozkan@img.com.tr<br />

0 212 604 51 00<br />

www.img.com.tr


ENGLISH<br />

92<br />

KONFEKSİYON TEKNİK<br />

ŞUBAT | FEBRUARY | <strong>2018</strong><br />

A new cutting-edge<br />

capsule collection by Cifra<br />

Cifra, the leading company in the field of technical<br />

solutions dedicated to the sportswear world,<br />

is presenting an innovative capsule collection at<br />

ISPO that boasts outstanding technological features<br />

designed to meet the needs of the sports<br />

world, which is increasingly oriented towards ethical<br />

products with a low environmental impact<br />

that can offer high-level performance. A line of<br />

clothes produced with exclusive patented WKS<br />

technology, which Cifra uses more than any<br />

other company in the world. The yarns are created<br />

through a special process which, through<br />

an exclusive weave, enables the production of<br />

seamless garments which, in the event of piercing<br />

or tearing, do not come apart. Cifra has<br />

chosen excellent products for its cutting-edge<br />

collection: the bio-based yarn EVO ® by Fulgar,<br />

which guarantees maximum comfort and<br />

unique performance, and the unique qualities<br />

of LYCRA ® elastic fiber. Three winning assets for<br />

concept garments designed to offer inspiration<br />

to the creatives of the sport collections of leading<br />

brands all over the world. WKS technology<br />

allows a high reduction of waste, compared to<br />

the classic production of garments made according<br />

to the cut&saw logic. The combination<br />

with the bio-based yarn EVO ® by Fulgar enhances<br />

its value in terms of sustainability, making it<br />

possible to produce high-performance, green<br />

and fully traceable garments. “Innovation for<br />

us is a constant commitment. Through continual<br />

investment in research, we have fine-tuned our<br />

WKS technology, which is completed by the<br />

selection of outstanding supply chain partners<br />

such as Fulgar, which has always guaranteed us<br />

high standards with cutting-edge technological<br />

solutions, such as EVO ® ,” commented Cesare<br />

Citterio, CEO of Cifra. “It is a great opportunity<br />

for us to see the full potential of our EVO ® yarn<br />

with the best, exclusive technology by Cifra, a<br />

company that like us is distinguished by its tradition<br />

and innovation, with which we have been<br />

collaborating for 10 years,” commented Alan<br />

Garosi, Marketing Manager of Fulgar.<br />

A new cutting-edge<br />

capsule collection<br />

by Cifra


ENGLISH<br />

94<br />

KONFEKSİYON TEKNİK<br />

ŞUBAT | FEBRUARY | <strong>2018</strong><br />

Lectra awarded<br />

‘showcase for the industry<br />

of the future’ label<br />

The Industry of the Future Alliance (AIF) has awarded<br />

Lectra with their ‘Showcase for the Industry of the<br />

Future’ label for demonstrating the criteria exemplarity,<br />

innovation and commitment. This certification<br />

is given to companies who have concretely<br />

developed a ground-breaking project to organize<br />

their production by leveraging the potential of<br />

digital. The AIF bestowed Lectra with this distinction<br />

for its competitiveness concerning cost, quality and<br />

delivery times, all obtained thanks to a lean approach<br />

and reflection around the design of its products.<br />

Further, Lectra received the certification for its<br />

competitiveness regarding value, achieved thanks<br />

to mastering customer use from which new associated<br />

services have flowed. Since 2013, Lectra has<br />

invested 86 million Euro in R&D, representing 9.4% of<br />

its revenues. This investment has enabled Lectra to<br />

undergo a metamorphosis-based on methodological<br />

advances and fundamental technologies-increasing<br />

recruitment and growing competitiveness<br />

in all of its markets and geographical sectors. With<br />

ten years’ experience in the industrial internet of<br />

things for cutting and expertise in software solutions<br />

to automate and optimize design and product<br />

development, Lectra is in an unrivalled position to<br />

support customers as they enter the ‘industry of the<br />

future’ era. Pressure from certain shareholders to<br />

relocate manufacturing to China in 2005, triggered<br />

Lectra’s industrial project. Following risk analyses—<br />

the cost of transport for the European market, the<br />

turnover in qualified labor, uncertainty over patent<br />

rights and quality-Lectra decided to keep manufacturing<br />

in France. This choice was conditional on:<br />

disruptive innovation; upgrading; increased value to<br />

customers; and a rise in productivity. The project was<br />

accompanied by a well-structured lean approach<br />

and organizational changes, which enabled Lectra<br />

to achieve the desired level of excellence in terms<br />

of productivity and competitiveness.<br />

Some of the changes that took place thanks to this<br />

project are as follows: • Growth in industrial performance<br />

due to an improvement in working conditions,<br />

with teams involved in the lean approach; •<br />

Production engineers involved in creating awareness<br />

around factory constraints for a new offer as<br />

early as the design process. This co-design product/process<br />

optimizes global costs; • Emphasis on<br />

product, process and logistics’ modularity with<br />

the latest possible integration of options (delayed<br />

differentiation). This enables logistics’ constraints to<br />

be taken into account as early as the engineering<br />

phase. Product modularity allows, for example,<br />

machines to be put in containers when they might<br />

otherwise require special heavy-goods transport.<br />

Lectra’s factory improved its productivity rate by<br />

18 points in three years, and has since maintained<br />

it at 89%. Costs have already reduced by 25% and<br />

the quality and level of service has improved.<br />

In terms of positioning, Lectra has confirmed its<br />

leadership in the high-end segment. Lectra has<br />

enriched its offer with end-to-end services and<br />

innovative, connected products whose embedded<br />

intelligence offers Smart Services, notably for<br />

predictive maintenance.


SUBSCRIPTION FORM ABONE FORMU<br />

Name / İsim : ........................................................................................................................................................................................... Surname / Soyadı : .........................................................................................................................................................................<br />

Company / Firma : ....................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................<br />

Mailing adress / Posta Adresi : ............................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................<br />

Tel : ......................................................................................................................................................................................................................... Fax : ........................................................................................................................................................................................................................<br />

Vergi dairesi : ....................................................................................................................................................................................... Vergi no : .......................................................................................................................................................................................................<br />

Business Type / Faaliyet Alanınız : ..................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................<br />

.................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................<br />

.................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................<br />

Subscription starts in / Abone Başlangıç : .................. / 20 .................. Subscription ends in / Abone Bitiş : .................. / 20 ..................<br />

One year EURO 80<br />

Yıllık abone ücreti ( Türkiye için ) 150 TL.<br />

PAYMENT FORM ÖDEME ŞEKLİ<br />

Check is enclosed / Çek ektedir.<br />

Payment was transferred to your bank account. The receipt is enclosed.<br />

Ödeme banka hesabınıza yatırılmıştır. Makbuz ektedir.<br />

Debit my credit card / Kredi kartımı borçlandırınız.<br />

Credit card no / Kredi kartı no :<br />

Security number / Güvenlik numarası :<br />

Name of the card holder<br />

Kart sahibinin adı-soyadı<br />

: .............................................................................................................................................................................................................................................................................................................<br />

Expiry date / Geçerlilik süresi : .................... / .................... / ....................<br />

Type of the card / Kartın cinsi : Visa Master / Eurocard<br />

Date / Tarih : .................... / .................... / .................... Stamp & Signature / İmza : .................................................................................................................................................................................................................<br />

YURTİÇİ BANKA<br />

HESAP NUMARALARIMIZ ( TL )<br />

İSTMAG MAGAZİN<br />

GAZETECİLİK YAYINCILIK<br />

İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ.<br />

GARANTİ BANKASI<br />

GÜNEŞLİ ŞUBESİ<br />

ŞUBE KODU: 295<br />

HESAP NO: 6293152<br />

IBAN NO:<br />

TR02 0006 2000 2950 0006 2931 52<br />

BANK ACCOUNT NO ( EURO )<br />

İSTMAG MAGAZİN<br />

GAZETECİLİK YAYINCILIK<br />

İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ.<br />

TURKIYE GARANTI BANKASI<br />

GÜNEŞLİ BRANCH<br />

Bank account: 9073622<br />

Swift code: TG BATRIS XXX<br />

Branch code: 295<br />

IBAN NO:<br />

TR74 0006 2000 2950 0009 0736 22<br />

BANK ACCOUNT NO ( USD )<br />

İSTMAG MAGAZİN<br />

GAZETECİLİK YAYINCILIK<br />

İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ.<br />

TURKIYE GARANTI BANKASI<br />

GÜNEŞLİ BRANCH<br />

Bank account: 9073623<br />

Swift code: TG BATRIS XXX<br />

Branch code: 295<br />

IBAN NO:<br />

TR47 0006 2000 2950 0009 0736 23<br />

İSTMAG MAGAZİN GAZETECİLİK YAYINCILIK İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ.<br />

Evren Mahallesi Bahar Caddesi Polat İş Merkezi B Blok No:3 Kat:1 Güneşli - Bağcılar / İSTANBUL / TURKEY Tel : +90 212 604 51 00 Fax : +90 212 604 51 35<br />

web: www.konfeksiyonteknik.com.tr | e-mail: img@img.com.tr

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!