29.08.2018 Views

hotel restaurant & hi-tech August 2018

hotel restaurant & hi-tech August 2018

hotel restaurant & hi-tech August 2018

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Yaz biterken…<br />

Genç, deneyimli, girişimci ve üretken. Tıpkı<br />

ödüllere doymayan yüzmek sevdası gibi yeri<br />

geldiğinde cesaret ve donanımıyla yeri geldiğinde<br />

araştırmacı, paylaşımcı ve dinamik kimliği ile<br />

hayata karşı da kulaç atmayı seviyor. Pazarlama<br />

Müdürü olarak adım attığı İnoksan’daki görevine<br />

Satış Pazarlama Genel Müdürü olarak devam<br />

eden Esra Altay’ Batkın’ın başarılı kariyer<br />

<strong>hi</strong>kayesi işte kadın bölümümüzde sizlerle…<br />

Türkiye’nin yerel değerlerini ön plana çıkartmak<br />

ve Türk mutfağını dünyaya tanıtmak hedefiyle<br />

yola çıkan Gastronomi Turizmi Derneği,<br />

“Gastronomik Marka Kentler” çalışması<br />

kapsamında inceleme gezilerinin ilkini Bursa’ya<br />

yaptı. GTD üyelerinin yanı sıra dernek paydaşları<br />

ve basın mensuplarının katılımıyla düzenlenen<br />

gezide ben de yer aldım. Valilik’ten tam<br />

destek sözüyle ayrılan GTD’nin Gastronomik<br />

Bursa gezisinin ayrıntılarını gastro etkinlik<br />

bölümümüzde ayrıntılarıyla okuyabilirsiniz.<br />

Sultanahmet’te Tulumbacı Ahmet Bey ile<br />

başlıyor, mutfaktaki yolculuğu. Sırf tulumba<br />

öğrenmek sevdasıyla okuldan kaçıp kaçıp<br />

babasının yakın arkadaşının dükkanına gidiyor,<br />

daha ilkokul yaşlarındayken. Günlerden birgün<br />

Tulumbacı Ahmet’in babasına söylediği “Bu<br />

çocuk okumaz, mutfağı seviyor. Sen gel, ne<br />

kendini ne oğlunu yıprat” demesi üzerine Mustafa<br />

(Öztürk) ustası ile tanıştırılarak mesleğe ilk<br />

adımını atıyor. Bu sayımızda Radisson Blu Hotel,<br />

Istanbul Ataköy’ün Executive Şefi Öner Çulfaz’ı<br />

şefin gözünden bölümümüzde ağırladık.<br />

Ne yöne baksak, festival! Dans, film, müzik,<br />

tiyatro, kültür sanat, yeme içme aklınıza ne<br />

gelirse artık. Gastronomi etkinlikleri mi, malum<br />

orası da epey bir hareketli. Eylül ayı ile birlikte<br />

Türkiye gastronomisi birbirinden farklı içeriklerle<br />

festivallere ev sa<strong>hi</strong>pliği yapmaya başlayacak.<br />

Daha şimdiden etkinlik ajandamda hatırı sayılır<br />

bir festival yoğunluğu oluştu bile. Gaziantep,<br />

Adana, İstanbul festivalleri bunlardan sadece<br />

birkaçı. Sektörün ilgisini çekecek etkinlik<br />

haberlerimiz ve röportaj konuklarımız ile<br />

karşınızdayız.<br />

Ve yeni yatırımlar…<br />

Türkiye’deki ilk Curio Collection resort oteli için<br />

BESA Grup ile anlaşan Hilton, 2021’de hayata<br />

geçirmeyi planlandığı The BO Vue Hotel Bodrum<br />

yatırımıyla oldukça iddialı! Zincir grup aynı<br />

zamanda yakın bir süreçte <strong>hi</strong>zmete açtığı Maslak<br />

ve Bakırköy otellerini de sektöre kazandırmanın<br />

mutluluğunu duyuyor. Bu yeni yatırımların<br />

Türkiye turizmine hayırlı uğurlu olmasını<br />

temenni ediyor, otel çalışanlarına başarılar<br />

diliyorum.<br />

Keyifli okumalar dilerim.<br />

K<br />

EMİR ÖMER ÖCAL<br />

emir.ocal@img.com.tr<br />

FATMA DEMİRBAĞ<br />

fatma.demirbag@img.com.tr<br />

İMG Web Team mail<br />

web@img.com.tr<br />

HAKKI GÜNERKAN<br />

hakki.gunerkan@img.com.tr<br />

GÜRKAN ŞEF STEAKHOUSE ETİLER<br />

KAPAK FOTOĞRAFI ÜMİT BAŞER ALKAÇ<br />

website<br />

www.<strong>hotel</strong><strong>restaurant</strong>magazine.com<br />

e-mail<br />

info@img.com.tr<br />

KURUMSAL İLETİŞİM MÜDÜRÜ<br />

FİNANS MÜDÜRÜ<br />

MUHASEBE MÜDÜRÜ<br />

ABONE ve DAĞITIM<br />

CTP - BASKI<br />

İRTİBAT BÜROLARIMIZ<br />

ADRES<br />

EBRU PEKEL<br />

ebru.pekel@img.com.tr<br />

MUSTAFA AKTAŞ<br />

mustafa.aktas@img.com.tr<br />

ZEKAYİ TURASAN<br />

zturasan@img.com.tr<br />

NURTEN DEMİR<br />

nurten.demir@img.com.tr<br />

İHLAS GAZETECİLİK A.Ş.<br />

Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza<br />

No:11 A/41 Yenibosna–Bahçelievler/ İSTANBUL<br />

Tel: +90 212 454 30 00 Fax: +90 212 454 34 94<br />

www.ihlasmatbaacilik.com<br />

BURSA +90.224 211 44 50-51<br />

KONYA +90.332 238 10 71<br />

Evren Mah. Bahar Cad.<br />

Polat İş Merkezi B Blok No:1 Kat:4<br />

Güneşli-Bağcılar/İstanbul<br />

Tel: +90 212 604 51 00<br />

Faks: +90 212 604 51 35<br />

<strong>hotel</strong> & <strong>restaurant</strong> <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong> dergisinde yer alan makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir. Yayınlanan ilanların sorumluluğu reklam verene aittir. <strong>hotel</strong> & <strong>restaurant</strong> <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong> dergisinin bütün yayın<br />

hakları İletişim Magazin Gazetecilik San. ve Tic. A.Ş.’ye aittir. Yazılar kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Yaygın süreli bir yayın olan <strong>hotel</strong> & <strong>restaurant</strong> <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong> dergisi ayda bir yayınlanır.


¨ 4.499<br />

¨ 3.999


içindekiler<br />

42<br />

60 46<br />

antre<br />

6 Sektörden kısa haberler<br />

gündem<br />

14 TÜROB: Atatürk Havalimanı<br />

faaliyetine devam etmeli<br />

16 Dünyanın en pahalı şehri Zürih;<br />

İstanbul 67’nci sırada<br />

18 Turizmde 3 milyar dolarlık Çin<br />

pastası<br />

20 TTYD Bakan Ersoy’u ziyaret etti<br />

22 I-MICE’den ‘Endam’lı davet<br />

24 Genceli: Bakanım, turizmde ilk<br />

kangren otel yatırımcılarına el atın<br />

26 Kartlı ödemelerde en fazla artış<br />

gösteren sektör, hava yolları<br />

28 Yabancı turist sayısı attı<br />

29 Recep Arifoğlu: Turizmde personel<br />

sıkıntısı yaşıyoruz<br />

30 Öner: Bu defa uzaktan ‘bakan’ değil<br />

32 TatildeKirala.com <strong>hi</strong>zmette<br />

www.<strong>hotel</strong><strong>restaurant</strong>magazine.com<br />

34 Türkiye helal turizmde dünya<br />

üçüncüsü<br />

36 İstanbul, Kayseri ve Kapadokya’dan<br />

turist ortaklığı<br />

39 Batum: Artık bir şeyler yapmak<br />

lazım ama ne?<br />

40 Türkiye’ye giriş yapan turist sayısı<br />

%29 arttı<br />

41 Gelir artış hızı doluluk artışını geçti<br />

yeni yatırımlar<br />

42 Hilton İstanbul Maslak açıldı<br />

44 İstanbul Sabiha Gökçen’den yeni<br />

terminal yatırımı<br />

46 Elite World İstanbul Hotel 750 bin<br />

dolara yenilendi<br />

48 MSC Cruises’ten Portmiami’ye yeni<br />

kruvaziyer terminali<br />

50 Sevimli dostlar için: Fizyopet<br />

Köpek Oteli<br />

52 Hilton Bakırköy kapılarını açtı<br />

54 Smart by Dedeman Mart 2019’da<br />

açılıyor<br />

55 Alaçatı’daki huzur: Insula Hotel<br />

56 The BO Vue Hotel Bodrum açılıyor<br />

yatırım<br />

58 En verimli toplantılar, Wish More Hotel’de<br />

59 Ayın yatırım fırsatları<br />

iş’te kadın<br />

60 Başarısında donanım var: Esra Altay Batkın<br />

marka<br />

64 Arıkan: Yatak üretimi yasalarla<br />

belirlenmeli, kısıtlanmalı<br />

66 Kilim Mobilya “kurumsal satışlar”da<br />

atağa geçiyor<br />

68 Toper, Amerikan hapishanesine kahve<br />

işleme tesisi kurdu<br />

şef in gözünden<br />

72 Lezzet aşkına ‘kuralsever’: Öner Çulfaz


86 125 72<br />

gastro etkinlik<br />

76 Bursa Gastronomi Konferansı<br />

geliyor<br />

80 Estetik ve tasarım pastacılıkla<br />

buluştu<br />

82 Adana Lezzet Festivali 2.sini<br />

düzenliyor<br />

83 İstanbul Coffee Festival eylülde<br />

kahveseverleri ağırlayacak<br />

84 Mengen, genç şefleri ağırladı<br />

86 Gaziantep, Gastronomi Festivali’yle<br />

dünyaya açılıyor<br />

gastro güncel<br />

88 Her şey da<strong>hi</strong>l’in gıda atıklarını<br />

Fazla Gıda önleyecek<br />

89 Çatal mı, chopstick mi?<br />

90 Ay: Her şey da<strong>hi</strong>l mi, sağlık<br />

hariç mi?<br />

92 Maraşım Sade 4 kg reyon<br />

dondurmaya yeniden yorum<br />

93 Dikkaya: Restoran mı otelden çıkar,<br />

otel mi restorandan?<br />

www.<strong>hotel</strong><strong>restaurant</strong>magazine.com<br />

gustonun yorumu<br />

94 Reha Tartıcı ile yeni mekanlar<br />

gastro aktüel<br />

98 Gastronomi sektöründen kısa<br />

haberler<br />

fuar<br />

104 Hotel Show Dubai’e katılmak<br />

için 6 önemli nedeniniz var<br />

106 Benbanaste: Herkesi WorldFood<br />

İstanbul’a bekliyoruz<br />

<strong>hi</strong>jyen<br />

108 Daha <strong>hi</strong>jyenik otel, daha fazla ücret<br />

109 Maratem, mite tehlikesine karşı<br />

otel odalarını koruyor<br />

110 Ecolab 1,2 trilyon litrelik su<br />

tasarrufu sağlayacak<br />

yeni mekan<br />

112 Bodrum’a yeni mekan: 953<br />

grill&bar<br />

114 Maslak’a yepyeni buluşma noktası: Zaxi<br />

116 En Hesaplı Restoran: Lezzet Arası<br />

117 bomontiada, İstanbul’dan sonra<br />

İzmirlilerle buluşuyor<br />

118 Şehrin göbeğinde nefes alan mekan:<br />

Topağacı Gurme<br />

120 Emirgan Sütiş açıldı<br />

122 Leb-i Derya yeniden tasarlandı<br />

dekorasyon<br />

124 Dekorasyonun en tamamlayıcı<br />

parçası ‘Sehpalar’<br />

125 Mekanlara Akdeniz esintisi<br />

<strong>hotel</strong>-<strong>tech</strong><br />

126 Yapay Zeka ile turizmi dönüştürmenin 5 yolu<br />

ürünler<br />

128 Yeni ürünler<br />

112


6<br />

<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

antre<br />

Hüseyin Özdamar ANFAŞ’ta<br />

Antalya’da uzun yıllardır Türk Standartları Enstitüsü Akdeniz Bölge Koordinatörü olarak<br />

görev yapan Hüseyin Özdamar; ANFAŞ Yönetim Kurulu kararı ile ANFAŞ Genel Müdürlüğü<br />

görevine getirildi. 1960 yılında Burdur’da doğan Hüseyin Özdamar, Gazi Üniversitesi Eğitim<br />

Fakültesi’nden mezun oldu. 30’un üzerinde yurt içi ve yurt dışı platformlarda mesleki<br />

eğitimler alan Özdamar, mesleki kariyerinin yanı sıra yurt içinde ve yurt dışında birçok<br />

uluslararası etkinliklerde Türk Standartları Enstitüsü’nü temsil etti. Tetkikçi ve Baş Tetkikçi<br />

olarak 1500’e yakın kuruluşta denetimler gerçekleştirdi.<br />

Elite World Hotels’den turizmde<br />

farkındalığa destek<br />

Türkiye’nin önde gelen otel zincirlerinden Elite World Hotels,<br />

Türkiye turizminin gelişmesine destek olmaya devam ediyor. Elite<br />

World Business Hotel Ön Büro Müdür Yardımcısı Ahmet Kurtuluş,<br />

Türkiye’nin turizm çeşitliliğini artırmaya yönelik farkındalık yaratmak<br />

amacı ile İstanbul’dan Marmaris’e bisiklet ile gitti. Kurtuluş, ‘Türkiye<br />

turizm çeşitliliği açısından zengin bir ülke. Doğadan denize, kültürden<br />

eğlenceye kadar birçok seçenek bulunuyor. Bu güzelliklerin hepsini<br />

gün yüzüne çıkartmamız ve çeşitliliğimizi artırmamız gerekiyor. Ben<br />

de Elite World Hotels ailesinin bir üyesi olarak bu konuya dikkat<br />

çekmek istedim’ dedi. Ayrıca Kurtuluş, önümüzdeki sene de yine<br />

turizmde farkındalığı artırmak amacıyla İstanbul’dan Van’a bisiklet ile<br />

gideceğini belirtti.<br />

Swissôtel Bodrum,<br />

“En İyi Lüks Butik Resort Oteli” seçildi<br />

Dünya’nın en iyi lüks otellerinin misafir oylarıyla seçildiği The<br />

World Luxury Hotel Awards‘de <strong>2018</strong> yılının en iyi spa’ları belli oldu.<br />

Dünya’da turizm sektörünün en önemli ödüllerinden olan ve <strong>hi</strong>zmet<br />

kalitesi kapsamında dünyanın en iyi otellerinin değerlendirildiği,<br />

“World Luxury Hotel Awards” ödülleri, bu yıl da sa<strong>hi</strong>plerine<br />

verildi. “Dünyanın En Lüks Butik Resort Otel Spa”sı kategorisinde<br />

‘Swissôtel Resort Bodrum Beach, Dünyanın en lüks ‘Resort Spa’ları<br />

arasına girdi.<br />

TAV’dan yılın ilk yarısında<br />

93 milyon avro kâr<br />

Türkiye’nin havalimanı işletmeciliğindeki küresel markası TAV<br />

Havalimanları’nın <strong>2018</strong>’in ilk yarısında <strong>hi</strong>zmet verdiği yolcu sayısı,<br />

önceki yıla göre yüzde 31 artarak 67 milyona ulaştı. Şirket aynı<br />

dönemde net kârını yüzde 55 artırarak 93 milyon avroya yükseltti.<br />

Aynı dönemde şirketin konsolide cirosu yüzde 8 artışla 550 milyon<br />

avro oldu. TAV yılsonu yolcu trafiği, ciro ve FAVÖK beklentilerini<br />

de yukarı yönlü revize etti.


Misafir etme tutkusuyla, daima....


8<br />

<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

antre<br />

Mövenpick Hotel Istanbul’dan<br />

“Kilolarca İyilik” projesi<br />

Mövenpick Hotel Istanbul, dünya üzerindeki 30’dan fazla<br />

Mövenpick otelinin de katılacağı, 1-15 Eylül <strong>2018</strong> tarihleri arasında<br />

düzenlenecek “Kilolarca İyilik” sosyal sorumluluk projesi ile otel<br />

misafirlerini ve yerel sakinleri, ihtiyaç sa<strong>hi</strong>plerine en az bir kilo<br />

giyecek ve eğitim malzemeleri yardımında bulunmaya davet ediyor.<br />

Otel misafirleri ve ziyaretçiler, bu anlamlı proje süresince katılımcı<br />

otellerin lobilerindeki stantları ziyaret edip, kıyafet ve okul gereçleri<br />

yardımında bulunabilecekler. Mövenpick Hotel Istanbul’da toplanan<br />

malzemeler Gaziantep Şa<strong>hi</strong>nbey’de bulunan Yığmatepe İlkokulu’nda<br />

eğitim gören 25 öğrenciye bizzat ulaştırılacak.<br />

Midilli seferleri ile Troya’ya<br />

ziyaretçi akını<br />

<strong>2018</strong> Troya Yılı’nın Türkiye turizmine katkı sağlaması amacıyla yürütülen<br />

çalışmalara bir yenisi daha eklendi. Ayvacık ve Midilli arasında direkt<br />

gerçekleşen seferler sayesinde dünyanın dört bir yanından Midilli’ye tatile<br />

gelenler Troya Antik Kenti ve Assos’u ziyaret etme fırsatı buluyor. <strong>2018</strong><br />

Troya Yılı kapsamında gerçekleştirilen turizm hamlesine ve kentin gelecek<br />

yıllardaki turizm hareketliliğine katkı sağlayan seferler, Midilli’de tatil yapan<br />

dünya ülkelerinden turistlerin Troya Antik Kenti’ne ziyaretlerini artırıyor.<br />

Bu sayede <strong>2018</strong> Troya Yılı’nda Çanakkale, tüm dünyaya Troya efsanesini<br />

Anadolu’nun kadim bir değeri olarak yeniden anlatıyor.<br />

Dünya turizminin kalbi Uzakrota<br />

Travel Summit’te atacak<br />

Geçtiğimiz yıl Fairmont Quasar Istanbul’da 5 salonda 1500 turizmcinin katılımı<br />

ile gerçekleşen etkinliğin hemen ardından, Uzakrota Travel Summit <strong>2018</strong>’in<br />

çalışmaları başladı. Amadeus, Emirates Airlines, Tourism Korea, GoGlobal<br />

ve Atlas Global Airlines’ın ana sponsorluğunu yapacağı etkinlikte bu yıl, hem<br />

konsept hem de içerik anlamında büyüyerek 3 salon, 5 sahne ve 1 fuaye alanı ile<br />

2500’den fazla yerli ve yabancı turizm profesyonelinin katılımıyla, 30 Kasım’da<br />

Hilton Bosphorus Convention Center’da gerçekleşecek.<br />

Kalorileri açık<br />

havada yakın<br />

Wyndham Grand İstanbul Levent bünyesinde <strong>hi</strong>zmet veren<br />

Qualitasspa Sağlıklı Yaşam Merkezi, yenilikçi bakış açısıyla spor<br />

yapmayı sevenlerin gözdesi olmaya devam ediyor. Özellikle açık hava<br />

spor salonuyla dikkatleri üzerine çeken Qualitasspa, aynı anda hem<br />

kalori yakmanın hem de temiz havanın tadını çıkarmanın en zevkli<br />

adresi oluyor. 200 metrelik koşu alanıyla birlikte son teknoloji spor<br />

aletlerini de spor tutkunlarının kullanımına sunan Qualitasspa, spor<br />

yaparken temiz havanın tadını çıkarmak isteyenlerin adresi oluyor.


10<br />

<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

antre<br />

Emirates Skywards sınırlarını<br />

genişletti<br />

Sadakat programındaki düzenleme ile Emirates Skywards üyelerinin, her iki havayolu ile<br />

yaptıkları uçuşlarda, Skywards Milleri ve Statü Milleri kazanmalarına imkân tanınıyor.<br />

Eski OPEN üyeleri, flydubai ile Mil kazanmaya devam etmek için, Emirates Skywards<br />

üyesi olabilecek. Her iki havayolu şirketine yönelik sadakat programındaki düzenleme,<br />

Emirates ve flydubai’nin genişletilmiş küresel ağı da<strong>hi</strong>lindeki ortak uçuşlar ve havaalanı<br />

operasyonlarını da içeren çeşitli ortaklıklar üzerine kuruldu.<br />

Yeni sezona yepyeni bir başlangıç için;<br />

Willow Stream SPA<br />

Golf dünyası<br />

Limak Bodrum Golf Cup’ta buluştu<br />

Sosyal sorumluluk projeleriyle adından söz ettiren Limak Holding, golf sporuna<br />

verdiği desteği Limak Bodrum Golf Cup ile sürdürüyor. Bu yıl ikincisi düzenlenen<br />

ve 11-12 Ağustos tarihleri arasında Bodrum Golf ve Tenis Kulübü’nde<br />

düzenlenen turnuvaya iş, sanat ve spor dünyasından çok sayıda ünlü isim katıldı.<br />

120’yi aşkın golf oyuncusunun katıldığı turnuvada Limak Holding Yönetim<br />

Kurulu Başkanı Nihat Özdemir de yarışmacı olarak yer aldı. Turnuva sonunda<br />

kategorilerinde dereceye girenler ve özel ödülleri kazananlar kupalarına<br />

kavuştu. Kadınlarda A kategorisinde birinci Arzu Narin; erkeklerde ise Bülent<br />

Törek olurken, gençler kategorisinde Turgut Akcan 39 puanla ilk sırada yer aldı.<br />

Dünyanın en lüks ve özel SPA’ları arasında yer alan Willow Stream Spa, şehrin<br />

merkezinde her şeyden uzaklaşmanızı sağlayan atmosferiyle fark yaratıyor. Modern<br />

hayatın yüksek temposuna dinlendirici bir mola vererek, enerjisini yenilemek<br />

isteyenlere benzersiz SPA deneyimi yaşatıyor. Willow Stream SPA, konukların<br />

ihtiyacını belirleyerek, kişiye özel bakımlar önermesiyle dikkat çekiyor. Özellikle<br />

cilt bakımlarında, önce Reveal Cilt Analizi makinesiyle cilt tipini ve cildin ihtiyaçları<br />

belirlendikten sonra, iyileştirici uygulamalara geçiliyor.<br />

TUROYD Yönetim Kurulu<br />

Ersoy’u ziyaret etti<br />

TUROYD Yönetim Kurulu Başkanı Ali Can Aksu ve Yönetim Kurulu Üyeleri Kültür<br />

ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy’u makamında ziyaret etti. Yaklaşık bir saat süren<br />

toplantıda turizm otelcilik ve turizmde istihdam konularına yer verildi. Nitelikli<br />

turiste geri dönülmesi gerekliliğini vurgulayan Ersoy nitelikli turistin beklentisi<br />

olan <strong>hi</strong>zmetin de ancak nitelikli, bilgili ve deneyim sa<strong>hi</strong>bi yönetici ve ekiplerle<br />

yapılabileceğinin altını çizdi. TUROYD Başkanı Ali Can Aksu, 81 il 16 ülkede BYK’lar<br />

ile faaliyetini sürdürmekte olan 2284 üyesi ile derneğin tam kadro göreve hazır<br />

olduklarını ve dernek olarak tüm sektör çalışanlarını kucakladıklarını dile getirdi.


12<br />

<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

antre<br />

GBT, Amadeus’un NDC-X programına katılıyor<br />

American Express Global Business Travel (GBT), Amadeus’un yeni NDC<br />

destekli çözümünün denenmesine yardımcı olmak için NDC-X programına<br />

katıldı. Seyahat yönetimi alanında faaliyet gösteren küresel iş ortağı, yeni<br />

NDC akışı olan “alışveriş yap, sipariş ver, öde” sistemini test etmek ve<br />

tanımak için Amadeus’un NDC destekli çözümünü kullanacak. Bu işbirliğiyle<br />

birlikte, GBT’nin 2019’daki <strong>hi</strong>zmet kapasitelerini de kapsayacak olan<br />

çözümün, endüstriyel versiyonunu hayata geçirme hazırlığı kolaylaşmış<br />

olacak. Bu anlaşma, American Express GBT’nin, Amadeus’un küresel dağıtım<br />

sisteminden erişilen kapsamlı seyahat içeriklerinin yanı sıra NDC içeriğine de<br />

erişeceği anlamına geliyor.<br />

Karikatürcüler<br />

“Seyahat Anıları”nı çizecek<br />

Anatolia Turizm Akademisi tarafından bu yıl 10’uncusu gerçekleştirilecek olan Uluslararası<br />

Turizm Karikatürleri Yarışması’nın teması belli oldu. ER Yatırım’ın ana sponsorluğunda<br />

düzenlenen yarışmanın bu yılki teması “Seyahat Anıları” olarak belirlendi. ‘Gençler’ ve<br />

‘Yetişkinler’ olmak üzere iki kategoride düzenlenen yarışmada Gençler kategorisi 16 ve daha alt<br />

yaşlardaki karikatür sanatçılarına açık iken, yetişkinler kategorisi ise 17 ve daha yukarı yaşlardaki<br />

karikatür sanatçılarının katılımına açık. Yarışmaya 31 Aralık <strong>2018</strong> tari<strong>hi</strong>ne kadar gönderilen<br />

eserler kabul ediliyor.<br />

The Land Of Legends’a üç<br />

ödül birden<br />

Misafirlerine sıra dışı bir tatil deneyimi yaşatan The Land of Legends, 74 ülkeden 3<br />

bin 900’ü aşkın adayın yarıştığı ve 12 ayrı jüride 270 üst düzey yöneticinin görev aldığı<br />

Stevie Ödülleri’nde Musical Parade etkinliğiyle üç ayrı ödül birden kazandı. Dünyanın<br />

ilk müzikal şöleni olma unvanına sa<strong>hi</strong>p Musical Parade ile ödüllere başvuru yapan The<br />

Land of Legends, Company of the Year, Brad Experience Event ve Brand Experience of<br />

the Year kategorilerinde bronz ödüllere layık görüldü.<br />

İlhamını komşuluktan alıyor<br />

Nish Palas İstanbul by Hyatt<br />

Butik otel anlayışına yeni bir soluk getiren, alanında ilham kaynağı olan bir anlayışla<br />

kapılarını İstanbul’un gözde semtlerinden Nişantaşı’nda açan Nish Palas İstanbul<br />

by Hyatt, Palas kültürünü ve Türkiye’nin dünya çapında tanınan misafirperverliğini<br />

çağdaş bir yorumla sergiliyor. Nişantaşı, Abdi İpekçi Caddesi’ndeki eski palaslardan,<br />

tari<strong>hi</strong> bir apartmanın özenle restore edilmesiyle bugünkü haline kavuşan otel,<br />

çağdaş mimari detaylarıyla oldukça postmodern bir görünüm sergiliyor. The<br />

Unbound Collection by Hyatt’ın tematik yaklaşımı olan “komşuluk” kurgusunu tüm<br />

detaylarında <strong>hi</strong>ssettiren “Nish Palas İstanbul by Hyatt” misafirlerine maksimumda<br />

konfor ve ayrıcalıklı deneyimler yaşatıyor.


home<br />

<strong>hotel</strong><br />

<strong>restaurant</strong><br />

cafe<br />

www.ajansfogus.com<br />

arsessandalye.com.tr


14<br />

<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

gündem<br />

TÜROB<br />

“Atatürk<br />

Havalimanı<br />

faaliyetine devam<br />

etmeli”<br />

Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) yönetimi Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy’u ziyaretinde Bakan<br />

Ersoy’a bir rapor sunarak konaklama sektörünün kısa vadede beklentilerini dile getirdiler.<br />

Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB)<br />

yönetimi Kültür ve Turizm Bakanı<br />

Mehmet Ersoy’a ilk ziyaretini<br />

gerçekleştirdi. TÜROB Başkanı Timur<br />

Bayındır’ın yanı sıra Başkan Yardımcıları<br />

Müberra Eresin ve Armin Zerunyan, Genel<br />

Sekreter, Hediye Güral Gür, Yönetim<br />

Kurulu Üyeleri Taner Yallagöz ve Nuri<br />

Kalyoncu ile TÜROB Genel Müdürü<br />

İsmail Taşdemir’den oluşan TÜROB<br />

heyeti Ankara temasları kapsamında<br />

Bakan Yardımcıları Nadir Alpaslan ve<br />

Ömer Arısoy’u da ziyaret etti. TÜROB<br />

heyeti, Bakan Ersoy’u ziyaretinde bir de<br />

rapor sunarak, konaklama sektörünün<br />

kısa vadede beklentilerini dile getirdi.<br />

TÜROB Başkanı Timur Bayındır, ziyarette<br />

yaptığı konuşmada, şu anda turizm<br />

sektörü için en önemli beklentinin gelir<br />

artırıcı girişimlerin hızlandırılması<br />

olduğunu belirterek, “Özellikle gelir ve<br />

nitelikli misafir bakımından en önemli<br />

turizm segmentlerinden biri olan kongre<br />

turizmindeki girişimler artırılmalı” dedi.<br />

Yatırım İzleme Kurulu önerisi<br />

Uluslararası kongre ihalelerinde<br />

ülkemizin avantajlarıyla öne çıkması<br />

için ihale özelinde kongre kapsamına<br />

KDV muafiyeti uygulanmasının faydalı<br />

olacağını dile getiren Bayındır, “Kongre<br />

turizmi için ülkemize gelmesi talep<br />

edilen dernek, şirket veya kurumların,<br />

kongre merkezi, konaklama, aracılık<br />

<strong>hi</strong>zmetleri gibi kongre harcamalarının<br />

KDV’den muaf olması tercih sebebi<br />

oluyor” diye konuştu. Turizmde yeniden<br />

yapılanma için Kasım 2017 tarihleri<br />

arasında gerçekleşen 3. Turizm Şura’sı<br />

sonuçları ve kararları hayata geçirilmesi<br />

gerektiğini kaydeden Bakanlık tarafından<br />

Türkiye turizminin tanıtımı ve pazarlaması<br />

yönünde sürdürülen çalışmalara sektör<br />

örgütlerinin de da<strong>hi</strong>l edilmesi gerektiğini<br />

kaydetti. Turizm yatırımlarındaki<br />

plansızlığın ve konaklamada aşırı<br />

ortadan kaldırılması için ‘Yatırım<br />

İzleme Kurulu’ oluşturulmasını öneren<br />

Bayındır, ‘Yatırım Teşvik Sistemi’nin de<br />

revize edilmesi, teşviklerin yeni yatırım<br />

yerine yenileme (renovasyon) amacı ile<br />

verilmesi gerektiğini dile getirdi. Atatürk<br />

Havalimanı’nın kapatılma sürecinin<br />

bölgedeki otelleri olumsuz etkileyeceğine<br />

de işaret eden Bayındır, yeni havalimanıyla<br />

birlikte Atatürk Havalimanı’nın da<br />

faaliyetlerine devam edebileceğini<br />

vurguladı.<br />

TÜROB tarafından Bakan Ersoy’a sunulan<br />

raporda özetle şu görüşlere yer verildi:<br />

Şûra kararları hayata geçirilmeli<br />

* Turizmde yeniden yapılanma<br />

sağlanabilmesi için turizmi pek çok<br />

farklı açıdan özel komisyonlarla ele alan<br />

01-03 Kasım 2017 tarihleri arasında<br />

gerçekleşen, 3. Turizm Şura’sı sonuçları<br />

ve kararları sürratle hayata geçirilmeli. Bu<br />

yöndeki gelişmeler sektörle paylaşılmalı.<br />

Telif hakları için havuz sistemi<br />

* Bakanlığınızca hazırlanan ‘5846 sayılı<br />

Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nda<br />

Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun<br />

Tasarısı Taslağı’nda Sektörümüzün<br />

beklentileri doğrultusunda düzenleme<br />

yapılmalı. Tüm hakları kapsayan tek<br />

muhataplık ve tek ödeme sisteminin<br />

(havuz sistemi) getirilmesi, telif hakları<br />

uygulamasının tabana yayılması ve bu<br />

konuda kullanıcıları mağdur etmeyecek<br />

yeni bir belgelendirme sistemi getirilerek<br />

düşük bedellerle kullanılmasının önünün<br />

açılması, cezalar bölümünde, sektörümüz<br />

açısından işletmelerde yayınlardan ticari<br />

kazanç elde edilmediğinden ‘ekonomik<br />

suça ekonomik ceza uygulanması’<br />

doğrultusunda düzenleme yapılarak hapis<br />

cezalarının kaldırılması, otel odalarının,<br />

radyo ve TV yayınlarının izlenmesi<br />

açısından girişi ücretli umuma açık<br />

mahal olmadığının kabul edilmesi, bu<br />

yöndeki değişikliğin madde metninden<br />

çıkartılması, ayrıca girişi biletli olan<br />

umuma açık mahallerde de lisanslama<br />

için ayrı mesleki kuruluşlara yetki<br />

verilmemesi ortak lisans birliğinde bu<br />

sorunun çözümlenmesi.<br />

Kongre turizmi yeniden canlanmalı<br />

Özellikle gelir ve nitelikli misafir<br />

bakımından en önemli turizm<br />

segmentlerinden biri olan kongre<br />

turizmindeki girişimler artırılmalıdır.<br />

Turizm sektöründe en önemli gelir<br />

gruplarından biri olan Kongre Turizmi<br />

misafirleri için, uluslararası kongre<br />

ihalelerinde ülkemizin avantajlarıyla<br />

öne çıkması için ihale özelinde Kongre<br />

kapsamına KDV muafiyeti uygulanması<br />

fayda sağlayacaktır. Kongre Turizmi<br />

için ülkemize gelmesi talep edilen<br />

dernek/şirket veya kurumların, kongre<br />

harcamalarının (kongre merkezi,


konaklama, aracılık <strong>hi</strong>zmetleri) KDV’den<br />

muaf olması tercih sebebi olmaktadır.<br />

Muafiyet kongre sa<strong>hi</strong>bi kurum/şirket ya da<br />

kongre sa<strong>hi</strong>bi adına yetkili organizatöre<br />

sağlanmalıdır.Bununla beraber, kongre<br />

alanındaki altyapımızın gelişimi ve<br />

çeşitlenmesi anlamında, İstanbul Maltepe<br />

Belediyesi tarafından projelendirilen<br />

M’expo Center’ın hayata geçirilmesi<br />

konusunda girişimler desteklenmelidir.<br />

Turist başı harcamanın artması<br />

yönünde, gelir artırıcı turizm ürünlerinin<br />

desteklenmesi gerekmektedir. Örneğin;<br />

Birliğimiz, Radisson Blu Kayseri ve<br />

THY işbirliğinde Temmuz ayı sonunda<br />

gerçekleştirilen Kayseri-Kapadokya<br />

Roadshow organizasyonu ile Ukrayna<br />

Pazarı için kültür+kış turizmi ürünü bir<br />

paket olarak tanıtılmıştır. Davet edilen<br />

tur operatörleri ve yetkililer ürün ve paket<br />

yönünde oldukça olumlu geri bildirim<br />

de bulunmakla beraber; ulaşım imkanın<br />

kısıtlı olması, İstanbul bağlantılarının<br />

yetersiz ve sabit zamanlarda olması<br />

sebebiyle, uçuş alternatifi sunulmasının<br />

zorunluluk olduğunu belirtmişlerdir. Kış<br />

turizmi, kültür turizmi, gastronomi turizmi<br />

gibi gelir artırıcı turizm ürünlerinde,<br />

hedef pazarlar için özellikle bireysel ve<br />

grup uçuş imkanlarının geliştirilmesi ve<br />

kolaylaştırılması oldukça önemlidir.<br />

Tanıtıma sektör de da<strong>hi</strong>l edilsin<br />

Bakanlığımızca, Türkiye turizminin<br />

tanıtımı ve pazarlaması yönünde<br />

sürdürülen çalışmalara sektör örgütleri<br />

de da<strong>hi</strong>l edilmelidir. Ülkemizin ulusal<br />

ve uluslararası tanıtım ve pazarlama<br />

faaliyetleri kapsamında hayata geçirilecek<br />

proje ve ajans çalışmalarına yönelik<br />

sektör örgütlerinin görüş ve önerilerinin<br />

alınması sektör işbirliğinin güçlenmesi<br />

ve kapsayıcı bir turizm stratejisi için<br />

oldukça fayda sağlayacaktır. Kültür ve<br />

Turizm Bakanlığı’nın önceden olduğu<br />

üzere, turizm sektör örgütleri ile ihale,<br />

fuar, çalıştay/workshop, değerlendirme<br />

vs tanıtım ve pazarlama çalışmalarının<br />

her aşamasında işbirliği yapması<br />

sağlanmalıdır. Yurtdışı tanıtım Bakanlık<br />

eşgüdümünde, sivil toplum temsilcileriyle<br />

birlikte yeniden tasarlanmalı ve<br />

yürütülmelidir.<br />

Plansız yatırımların önlenmesi için<br />

izleme kurulu<br />

Turizm yatırımlarının sürdürülebilir<br />

olarak planlanması için ‘Yatırım İzleme<br />

Kurulu’ oluşturulmalı, ‘Yatırım Teşvik<br />

Sistemi’ revize edilmelidir. 2634 sayılı<br />

Turizm Teşvik Kanunu’nun 16.maddesi<br />

uygulanmalıdır. Sürdürülebilir bir<br />

turizm ve rekabet koşulları açısından,<br />

otel yatırımlarının doğru planlanmasını<br />

sağlamak üzere, sektör kuruluşları,<br />

Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Ticaret<br />

Bakanlığı birlikteliğinde kurulacak<br />

‘Yatırım İzleme Kurulu’ doğru planlamanın<br />

yanında bölgeler arası farklılıkları da<br />

giderecek, turizmde mevsimsellik<br />

ve bölgesellik sorunlarına çözüm<br />

getirecektir. Yatırım teşvik sisteminin<br />

revize edilerek turizm yatırımlarının talep<br />

ile orantılı olarak Anadolu illerimize<br />

yayılması, başta Antalya, İstanbul, Aydın<br />

ve Muğla illerimiz olmak üzere mevcut<br />

otellerimizin yıpranma sürecine girdiği<br />

dikkate alınarak, bu illerimize verilecek<br />

teşvik belgelerinde mevcut yatırımların<br />

modernizasyonu ve renovasyonu<br />

konusuna ağırlık verilmesi sağlanmalıdır.<br />

2634 sayılı Turizm Teşvik Kanunu’nun<br />

halen yürürlükte olan 16. Maddesinde yer<br />

alan ‘Elektrik, Su, Doğalgaz’ın en düşük<br />

birim bedelden ödenmesi emredici kuralı<br />

uygulanmamaktadır, ilgili maddenin<br />

uygulanması en kısa süre içerisinde<br />

yeniden hayata geçirilmelidir.<br />

İmar Barışı’na Sirkeci de da<strong>hi</strong>l olsun<br />

İmar Barışı uygulamasına başta Sirkeci<br />

olmak üzere Tari<strong>hi</strong> Yarımada içerisinde<br />

bulunan yapılar da da<strong>hi</strong>l edilmelidir. 31<br />

Aralık 2017 tari<strong>hi</strong>nden önce ruhsatsız<br />

veya ruhsat eklerine aykırı yapılmış kırsal<br />

ve kentsel alanlardaki tüm yapılar “İmar<br />

Barışı” kapsamına alınmıştır. Sadece<br />

Boğazici Sa<strong>hi</strong>l Şeridi ve öngörünüm<br />

bölgesi ile İstanbul Tari<strong>hi</strong> Yarımadanın<br />

Sultanahmet ve Süleymaniye çevresi<br />

ve Gelibolu Tari<strong>hi</strong> Alan’da belirlenen<br />

yerler bu kapsamın dışında tutulmuştur.<br />

Uygulamadan, başta Sirkeci olmak<br />

üzere, bölgedeki tari<strong>hi</strong> eser ve kalıntının<br />

bulunduğu alanlarda yapılan bina<br />

ve yapılar hariç olmak üzere diğer<br />

yapıların hükümetimizce açıklanan<br />

“İmar Barışı”ndan yararlandırılması<br />

sağlanmalıdır. Bölgenin kültürel ve<br />

coğrafi dokusu dikkate alınarak, bina ve<br />

yapıların kendi özelinde değerlendirilmeye<br />

tabi tutulması ve “İmar Barışı”nın Tari<strong>hi</strong><br />

Yarımada da tari<strong>hi</strong> eser niteliği taşıyan ve/<br />

veya silüet bozan yapılar haricinde kalan<br />

yapılar için de geçerli olacak şekilde<br />

düzenlenmesi gereklidir.<br />

Atatürk Havalimanı’nın kapatılma süreci<br />

Atatürk Havalimanı’nın kapanma süreci<br />

sektörü olumsuz etkilemeyecek şekilde<br />

planlanmalıdır. Cumhurbaşkanı Sayın<br />

Recep Tayyip Erdoğan, yeni sistemin<br />

ilk 100 günlük icraat programı olarak<br />

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki Beştepe<br />

Millet ve Kongre Merkezi’nde açıklandığı<br />

üzere, İstanbul’da 3. havalimanının yolcu<br />

<strong>hi</strong>zmetlerinin faaliyete geçmesiyle Atatürk<br />

Havalimanı, 29 Ekim <strong>2018</strong> itibariyle<br />

kademeli olarak kapatılacak ve bu alan<br />

Türkiye’nin en büyük Millet Bahçesine<br />

dönüştürülecektir. Söz konusu sürecin,<br />

bölgede yer alan otel işletmelerinin iş<br />

hacimlerinde yaratacağı etki ve sürecin<br />

sektörümüz açısından değerlendirilmesi<br />

bölge ve İstanbul turizmi için oldukça<br />

önemlidir. Dünyanın diğer metropol<br />

şe<strong>hi</strong>rlerindeki birden fazla havaalimanı<br />

faaliyet gösteriyor. Örneğin Londra’da<br />

5, Moskova’da 6, Paris’te 3 havaalanı<br />

var. Atatürk Havalimanının çevresinde<br />

oluşan altyapı ve oluşturduğu ekonominin<br />

yanında ülkemizin milli güvenliğinin bekası<br />

için stratejik konumu dikkate alınarak<br />

havalimanının normal faaliyetlerine devam<br />

etmesi gerekmektedir. Atatürk Havalimanı<br />

tamamen veya kısmen kapatılacak<br />

ise; İstanbul’un fuar&etkinlik merkezi<br />

eksikliği dikkate alınarak, havalimanı<br />

terminallerinin yeniden düzenlenerek<br />

‘Fuar, Kongre ve Etkinlik Merkezi’ olarak<br />

değerlendirilmesi bölgenin mevcut<br />

gelişmiş altyapısı ve ekonomisinin<br />

sürdürülebilirliği açısından önem<br />

taşımaktadır. Bununla beraber, özellikle<br />

Disnayland benzeri uluslararası marka<br />

olan eğlence merkezleri/tema parklar ile<br />

anlaşma sağlanabilmesi ülke turizmimiz<br />

adına oldukça önemli bir atılım olacaktır.<br />

Bölgedeki otel sayısı<br />

------------------------------------------<br />

Bölgedeki toplam oda sayısı<br />

------------------------------------------<br />

Toplam yatak sayısı<br />

------------------------------------------<br />

Bölge otellerinin 2017 yılı ortalama doluluk oranı ------------------------------------------<br />

Bölge otellerinin <strong>2018</strong> yılı ortalama doluluk oranı ------------------------------------------<br />

2017 yılı konaklama geliri<br />

------------------------------------------<br />

<strong>2018</strong> yılı konaklama geliri (yılsonu beklenti) ------------------------------------------<br />

Yan gelirleriyle sağladığı yaklaşık yıllık katma değer ------------------------------------------<br />

Sağlanan istihdam<br />

------------------------------------------<br />

62<br />

13.233<br />

27.000<br />

%62,5<br />

%80<br />

230,4 milyon euro<br />

291,2 milyon euro<br />

500 milyon Euro<br />

Çarpan etkisiyle 50 bin kişi


<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

16 & <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

gündem<br />

Dünyanın en<br />

pahalı şehri<br />

Zürih<br />

İstanbul 67’nci<br />

sırada!<br />

77 farklı şe<strong>hi</strong>rden <strong>2018</strong><br />

yılı Ocak ve Nisan ayları<br />

baz alınarak hazırlanan<br />

dünyanın en pahalı<br />

şe<strong>hi</strong>rleri raporuna<br />

göre, Türkiye pahalılık<br />

oranıyla listenin 67’nci<br />

sırasında yer aldı.<br />

Dünyanın en pahalı şehri<br />

unvanına ise İsviçre’nin<br />

başkenti Zürih sa<strong>hi</strong>p<br />

oldu.<br />

Ajans Press, dünya genelindeki<br />

şe<strong>hi</strong>rlerin ortalama kazançlarını<br />

ve satın alma gücünü ortaya koyan<br />

araştırmayı inceledi. Ajans Press’in<br />

finans şirketi UBS’nin “Fiyatlar ve<br />

Kazançlar” raporunun yanı sıra medya<br />

yansımalarından derlediği bilgilere<br />

göre, Türkiye’nin en pahalı şe<strong>hi</strong>rler<br />

sıralamasının 67’nci sırasında yer aldığı<br />

görüldü. Rapor, 77 farklı şe<strong>hi</strong>r baz<br />

alınarak hazırlanırken, her şe<strong>hi</strong>rdeki<br />

bağımsız yerel gözlemcilerin elde ettiği<br />

verilere dayandırıldığı gözlendi. Bunun<br />

yanı sıra, her şehrin kendi kültürü göz<br />

önünde tutulurken, 75 binden fazla veri<br />

noktası kullanılması dikkat çekti.<br />

New York referans olarak alındı<br />

Ajans Press ve PRNet’in konuyla alakalı<br />

gerçekleştirdiği medya incelemesinde,<br />

basına yansıyan haber adetleri de<br />

belli oldu. Gerçekleştirilen medya<br />

incelemesinde, 2017’de hayat pahalılığını<br />

konu alan bin 634 haber çıkışı tespit<br />

edilirken, bu rakam <strong>2018</strong> içerisinde<br />

şimdiden bin 924 haber sayısına ulaştı.<br />

Türkiye’nin 67’nci sırada yer aldığı<br />

raporda, İsviçre’nin başkenti Zürih<br />

pahalılık seviyesiyle birinci sıraya yerleşti.<br />

Zürih’i; Cenevre, Oslo ve Kopenhag<br />

gibi şe<strong>hi</strong>rler takip etti. Listenin son<br />

sırasında yer alarak dünyanın en ucuz<br />

şehri unvanına ise Mısır’ın başkenti<br />

Ka<strong>hi</strong>re sa<strong>hi</strong>p oldu. Araştırmada, New<br />

York referans şe<strong>hi</strong>r olarak belirlenirken,<br />

fiyatların dolar bazında sıralandığı<br />

saptandı. Böylelikle, listenin başında<br />

yer alan Zürih’in bir aylık mal ve <strong>hi</strong>zmet<br />

tüketimi için 4 bin 206 dolar harcadığı<br />

görülürken, Ka<strong>hi</strong>re’nin söz konusu mal<br />

ve <strong>hi</strong>zmetler için yalnızca bin 272 dolar<br />

harcadığı tespit edildi. İstanbul’da ise bu<br />

tutar bin 973 dolar olarak belirlendi.<br />

İstanbul’da bir şe<strong>hi</strong>r turu 362 dolar<br />

Verilerde genel fiyat seviyelerinin yanı<br />

sıra gıda, toplu taşıma, ev elektroniği ve<br />

giyim gibi harcama kriterleri de ayrı ayrı<br />

verilirken, İstanbul’un gıda konusunda<br />

48’nci sıraya yerleştiği saptandı. Ev<br />

elektroniği harcamasında ise 42’nci olan<br />

İstanbul, toplu taşıma harcamalarında<br />

ise 53’üncü sırada yer aldı. İstanbul,<br />

kısa süreli şe<strong>hi</strong>r turu harcamalarında<br />

da 74’üncü sırada yer alırken; bir şe<strong>hi</strong>r<br />

turu için 362 dolarlık harcamanın yeterli<br />

olacağı bilgisine ulaşıldı.


18<br />

<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

gündem<br />

Turizmde 3 milyar dolarlık<br />

Çin pastası<br />

TSKB Ekonomik Araştırmalar tarafından hazırlanan, ‘TSKB Bakış’ isimli rapor serisi<br />

Türkiye turizm sektörüyle devam ediyor. Türkiye’nin milli gelirinde önemli bir etkiye<br />

sa<strong>hi</strong>p olan turizm sektörünün bugünü ve fırsatlarının değerlendirildiği “Turizm: Yine<br />

Yeni Yeniden” başlıklı raporda, turizm çeşitlendirilmesinin önemine dikkat çekilerken,<br />

Çin pazarının potansiyeli tüm yönleriyle ele alınıyor.<br />

Türkiye genelinde 2 milyonu aşkın<br />

kişiye istihdam kapısı olan turizm<br />

sektörü sadece geçen yıl milli<br />

gelire doğrudan yüzde 3,8, dolaylı<br />

etkilerle yüzde 11,6 oranında katkı verdi.<br />

1980’li yıllardan bu yana ekonomideki<br />

konumunu güçlendiren sektör, 90’lı<br />

yılların ortasından günümüze kadar olan<br />

dönemde ödemeler dengesinin güçlü<br />

aktörlerinden biri haline geldi. Sektörün<br />

gelişimi ülke ekonomisine olduğu<br />

kadar Türkiye’nin marka değerine de<br />

önemli katkı sağlıyor. TSKB Ekonomik<br />

Araştırmalar tarafından hazırlanan,<br />

“Turizm: Yine Yeni Yeniden” başlıklı<br />

rapor, Türkiye turizm sektörünün mevcut<br />

durumunu ortaya koyarken, “Nasıl bir<br />

turizm?” sorusunun yanıtını arıyor.<br />

Raporda, sağlık, gastronomi ve yurtiçi<br />

turizminin yanı sıra Çin’le geliştirilecek<br />

ilişkilerin, turizmde sürdürülebilir ve<br />

sağlıklı bir büyümenin modeli olacağına<br />

dikkat çekiliyor. Hazırlanan Çin Eylem<br />

Planı’yla Türkiye’ye Çinli turist çekmenin<br />

hedeflendiği belirtilen raporda şu<br />

ifadelere yer veriliyor: “Kültür, sanat ve<br />

gastronomi odaklı, deneyimsel bir turizm<br />

içeriğinin hazırlanması durumunda<br />

Türkiye’nin Çinli turistlerden elde<br />

ettiği kişi başı ortalama gelirin Avrupa


ortalamasına yaklaşması mümkün<br />

olacak. Sektör oyuncularının telaffuz<br />

ettiği, “2023 yılında 1 milyon Çinli turist”<br />

hedefinin gerçekleşmesi, yaklaşık 3<br />

milyar dolarlık bir turizm ekonomisinin<br />

oluşması anlamına geliyor.”<br />

Büyümenin sürdürülebilirliğine katkı<br />

sunuyor<br />

Buket Alkan ve Cem Avcıoğlu tarafından<br />

kaleme alınan rapor, turizm sektörüyle<br />

arasında birbirini besleyen karşılıklı bir<br />

ilişki olduğunu söylerken, bu ilişkide<br />

turizmin GSYH’ye yaptığı katkıyı sayısal<br />

olarak ortaya koyuyor. 1950 yılında<br />

sadece 25 milyon olan küresel turist<br />

sayısının geçen yıl 1,3 milyar kişiye<br />

ulaştığı kaydedilen raporda 2017 yılında<br />

gerçekleşen yüzde 6,7 oranındaki<br />

büyümenin son 10 yıldaki en yüksek<br />

performans olduğuna dikkat çekiliyor.<br />

Raporda ayrıca, Birleşmiş Milletler Dünya<br />

Turizm Örgütü’ne göre (UNWTO) 2030<br />

yılına kadar küresel turist sayısının 1,8<br />

milyar kişiye ulaşmasının beklendiği,<br />

Türkiye’nin ise 2017 yılında toplam 38<br />

milyon ziyaretçi ağırladığı hatırlatılıyor.<br />

Bu rakamla Türkiye’nin de dünyada en<br />

çok turist çeken 10’uncu ülke olduğu<br />

belirtilirken, sektörün ülke ekonomisine<br />

verdiği güçlü destek şu rakamlarla<br />

aktarılıyor: “Turizm sektörü 2017<br />

yılında milli gelire doğrudan yüzde 3,8,<br />

dolaylı ve uyarılmış etkilerle yüzde 11,6<br />

oranında katkı verdi. Sektörün yarattığı<br />

toplam ekonomik aktivite 2,1 milyon<br />

kişiye istihdam sağlıyor. Bunların yanı<br />

sıra, turizm sektörü, dış tasarrufun ülke<br />

ekonomisine kanalize edilmesine de<br />

aracılık ederek sürdürülebilir büyümeye<br />

katkı sunuyor.”<br />

Küresel çapta seyahat eden kişi<br />

sayısında artış bekleniyor<br />

Diğer taraftan, Dünya Turizm Örgütünün<br />

<strong>2018</strong> yılında küresel çapta seyahat<br />

eden kişi sayısında yüzde 4 ila yüzde 5<br />

arasında büyüme beklediğine değinilen<br />

raporda, bu oranın, dünyada yaşanan<br />

belirsizliklere rağmen gerçekleşmesinin<br />

önemli olduğu belirtiliyor.<br />

Raporda, bölgeler arasında turist dağılımı<br />

incelendiğinde Avrupa ve ABD’den<br />

Asya Pasifik bölgesine doğru bir kayma<br />

olduğu hatırlatılarak, “1980’den bu<br />

yana toplam seyahat eden turist sayısı<br />

incelendiğinde Afrika ve Ortadoğu’nun<br />

payı yüzde 3 ile 6 arasında değişiyor.<br />

Asya Pasifik ise bu dönemde payını yüzde<br />

8’den yüzde 25’e çıkarmış durumda.<br />

Dünya Turizm Örgütünün 2030 yılı<br />

öngörüleri bu eğilimin süreceğini ortaya<br />

koyuyor” bilgisine yer veriliyor. Sözü<br />

edilen bölgeler arasındaki değişimde<br />

en önemli etkenin Çin’in uluslararası<br />

dış turizm potansiyelinin açığa çıkması<br />

olduğu vurgulanan raporda, “2010 yılında<br />

55 milyar dolarlık uluslararası turizm<br />

harcamasıyla bu alanda dördüncü sırada<br />

yer alan Çin, 2017 yılındaki 258 milyar<br />

dolarlık harcamayla ise ilk sıraya ulaşmış<br />

durumda” deniliyor.<br />

Dünya turizm harcamasının yüzde<br />

20’sini Çinliler yapıyor<br />

2012 yılından bu yana en fazla turizm<br />

harcaması yapan ülke konumunda<br />

bulunan Çin’den geçen yıl yurtdışına<br />

çıkan ziyaretçi sayısının 135 milyon<br />

kişi olduğuna dikkat çekilen raporda,<br />

günümüz küresel turizm harcamasının<br />

yüzde 20’sinin bu ülke tarafından<br />

gerçekleştirildiğinin altı çiziliyor.<br />

Raporda, Çin’den Türkiye’ye gelen turist<br />

sayısının son 10 yılda kademeli olarak<br />

arttığı belirtilerek şu ifadeye yer veriliyor:<br />

“2015 yılında Çin vatandaşları için kapıda<br />

vize uygulamasıyla bu sayı 314 bin kişiye<br />

ulaştı. Daha da artırılması için bu<br />

ülkeye yönelik özel turizm<br />

politikalarının<br />

uygulanması yararlı olacaktır. Bugün<br />

Avustralya, Kanada, Singapur, Güney<br />

Kore gibi ülkeler Çinli turistler için 10<br />

yıllık vizeler çıkarıyor. Öte yandan, 67 ülke<br />

Çin vatandaşlarına pasaportla giriş ya da<br />

sınırda vize imkânı sağlamış durumda.”<br />

Hazırlanan Çin Eylem Planı’yla Türkiye’ye<br />

Çinli turist çekmenin hedeflendiği<br />

belirtilen raporda şu ifadelere yer<br />

veriliyor: “Kültür, sanat ve gastronomi<br />

odaklı, deneyimsel bir turizm içeriğinin<br />

hazırlanması durumunda Türkiye’nin<br />

Çinli turistlerden elde ettiği kişi başı<br />

ortalama gelirin Avrupa ortalamasına<br />

yaklaşması mümkün olacak. Sektör<br />

oyuncularının telaffuz ettiği “2023<br />

yılında 1 milyon Çinli turist” hedefinin<br />

gerçekleşmesi, yaklaşık 3 milyar dolarlık<br />

bir turizm ekonomisinin oluşması<br />

anlamına geliyor.”<br />

“Kadın istihdamını artırma yolunda<br />

önemli bir basamak olabilir”<br />

Öte yandan, turizm sektörünün yarattığı<br />

istihdam imkânını, Türkiye’de kadın<br />

istihdamı konusunda yaşanan darboğazın<br />

aşılması konusunda önemli bir fırsat<br />

olarak değerlendiren çalışmada “Turizm<br />

diğer birçok sektörden farklı olarak<br />

<strong>hi</strong>zmetin makineleştirilmesi veya<br />

otomasyona dönüştürülmesi olanağı<br />

taşımıyor. Sektörün kalıcı biçimde<br />

emek-yoğun yapısı, ulaştırma, eğlence<br />

ve perakende gibi birçok farklı alanı<br />

harekete geçirme kabiliyetine sa<strong>hi</strong>p.<br />

Sektörün bu alandaki en önemli<br />

özelliği, Türkiye kalkınmasında<br />

önemli bir engel niteliğinde<br />

olan kadının işgücüne katılım<br />

oranının artırılması yönünde<br />

fırsat sunması olarak öne<br />

çıkıyor. Turizm ve ilişkili<br />

alanlarda kadın çalışan<br />

sayısının toplam<br />

çalışan sayısına oranı<br />

yüzde 32,1. Bu<br />

oran turizm dışı<br />

sektörlerden<br />

4,9 puan daha<br />

yüksek bir<br />

seviyeyi<br />

ifade<br />

ediyor”<br />

bilgisi<br />

paylaşılıyor.


<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

20 & <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

gündem<br />

TTYD<br />

Bakan Ersoy’u ziyaret etti<br />

Yeni Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy’u makamında ziyaret eden TTYD<br />

Yönetim Kurulu, Oya Narin Başkanlığında sunduğu görüş belgesinde, sektörün<br />

finansman ihtiyaçları, tahsis sürelerinin uzatılması, girdi maliyetleri, ihracatçı<br />

destekleri ve esnek çalışma düzenlemelerine ilişkin görüş ve önerilerini bildirdi.<br />

Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği<br />

Yönetim Kurulu, Dernek Başkanı<br />

Oya Narin’in Başkanlığında<br />

Kültür ve Turizm Bakanlığı’na<br />

atanan Mehmet Ersoy’a bir ziyarette<br />

bulundu. TTYD Başkanı Oya Narin<br />

ziyarette Cumhurbaşkanlığı Hükümet<br />

Sistemi’ndeki ilk Kültür ve Turizm<br />

Bakanlığı görevinin, sektörü ve turizm<br />

STK’larını iyi tanıyan başarılı bir iş insanı<br />

olarak Mehmet Ersoy’a tevdiinden büyük<br />

memnuniyet duyduklarını ifade etti.<br />

Ersoy: “Benden beklentinin yüksek<br />

olduğunu biliyorum, bu bilinçle<br />

çalışacağım”<br />

Bakan Ersoy da sektörün içinden<br />

gelen bir temsilci olarak kendisinden<br />

beklentilerin yüksek olduğunu<br />

bildiğini ve bu beklentileri karşılamak<br />

için çalışacağını, Cumhurbaşkanlığı<br />

Sisteminde hızlı karar alma imkanının<br />

olduğunu, kabinede Bakanlar arasında<br />

çok iyi bir uyum yakalandığını ve<br />

bürokrasiye takılmadan birçok konunun<br />

hızlıca çözüme kavuşturulduğunu<br />

vurguladı. Bakan Ersoy önceliğinin kısa<br />

vadede turizm sektörünün iş ve yatırım<br />

ortamının iyileştirilmesi ve iş yapmanın<br />

önündeki engellerin kaldırılması şeklinde<br />

tanımladı ve bu engellerin kaldırılmasının<br />

en önemli teşvik etkisi yapacağını<br />

vurguladı.<br />

TTYD, Bakanlık’la birlikte çalışma<br />

arzusunu vurguladı<br />

Başkan Narin görüşmede Bakan Ersoy’a<br />

bir görüş belgesi de sundu. Sunulan<br />

belgede, turizm sektörünün finansman<br />

ihtiyaçları, tahsis sürelerinin uzatılmasına<br />

ilişkin düzenlemeler, girdi maliyetleri,<br />

ihracatçı destekleri ve turizm sektöründe<br />

esnek çalışma düzenlemelerine ilişkin<br />

görüş ve öneriler yer aldı ve Bakanla<br />

düzenli olarak bir araya gelme ve birlikte<br />

çalışma arzusu vurgulandı. Görüşmede<br />

ayrıca TTYD’nin en önemli misyonlarından<br />

biri olarak turizm sektörüne yabancı<br />

yatırımcı çekilmesi için Bakanlıkla<br />

işbirliği arzusu dile getirildi.<br />

Görüşme sonunda TTYD’nin hazırlamış<br />

olduğu “Turizmde Dönüşüm” programı<br />

ile Kurum gündemindeki konuların en<br />

kısa sürede Bakan’ın ekibiyle birlikte<br />

katılacağı bir çalışma toplantısında ele<br />

alınmasına karar verildi. TTYD Heyeti<br />

ayrıca 21 Temmuz <strong>2018</strong> günü Kültür ve<br />

Turizm Bakanlığı Bakan Yardımcılığı’na<br />

atanan Ömer Arısoy ve Nadir Alpaslan<br />

ile de bir araya gelerek yeni görevlerinde<br />

başarı dileklerinde bulundu.


22<br />

gündem<br />

I-MICE’den<br />

‘Endam’lı davet!<br />

Uluslararası MICE Endüstrisi Derneği<br />

(I-MICE), dün akşam The Purl Hotel-<br />

Endam İstanbul ev sa<strong>hi</strong>pliğinde<br />

düzenlediği görkemli davetiyle turizm<br />

sektörünün önde gelen temsilcilerini<br />

ağırladı. Acentaların yoğun katılımıyla<br />

gerçekleşen network partisinde konuklar<br />

360 derecelik terası ile şehrin en popüler<br />

buluşma noktalarından biri olan Endam’da<br />

DJ Ünal Çakmak’ın keyifli şarkılarıyla<br />

eğlenirken bir yandan da enfes ikramlarla<br />

lezzetli bir akşam geçirdiler.<br />

Söyler: “Türkiye’deki MICE endüstrisini en<br />

üst noktaya taşıyacağımıza inancımız tam”<br />

Bu özel davette kısa bir konuşma yapan<br />

I-MICE Derneği Başkanı Serdar Söyler,<br />

“Sektörle alakalı o kadar çok şey vardı ki,<br />

bunları tek başına yapmamız mümkün<br />

değildi. Ekibimizi çoğalttık. Sizleri de<br />

burada gördüğümüz için çok mutluyuz.<br />

Önümüzdeki dönemde sizleri de aramızda<br />

görmek istiyoruz. Derneğimiz çok işler<br />

yapacak, biz buna inanıyoruz. Bu hedefle<br />

yola çıktık. Sizlerin de bu yolda bize güç<br />

katacağınıza inanıyoruz. Önümüzdeki<br />

dönemde sizlerle birlikte uluslararası<br />

camiada Türkiye’deki MICE endüstrisini en<br />

üst noktaya taşıyacağımıza inancımız tam.”<br />

dedi.<br />

Kurt: “Bizi anlayan bir bakanımız olduğu<br />

için çok daha umutluyuz”<br />

I-MICE Derneği 2. Başkanı Hüseyin Kurt ise,<br />

“Bildiğiniz gibi 2015’te ülkemiz uluslararası<br />

kongre ve etkinlik bazında 17. sırada, en<br />

son yayınlanan ICCA raporunda ülkemiz 49.<br />

sırada, güzel şehrimiz ise 133. sıradaydı.<br />

Fakat özellikle 24 Haziran seçimlerinden<br />

sonra, geçtiğimiz haftalarda umut dolu<br />

bir gelişme oldu. Sektörümüzden bir isin<br />

bakan oldu. Bu oldukça güzel bir gelişme.<br />

Bizi anlayan, aynı dili konuşabileceğimiz,<br />

aynı terminolojiyi kullanabileceğimiz biri<br />

var artık karşımızda. Dolayısıyla bizim<br />

sorunlarımızı kendisine iletebileceğimiz,<br />

çok çabuk çözüm yollarına ulaşabileceğimiz<br />

bir bakanımız var artık. Bu sebeple çok<br />

daha fazla umut doluyuz. “ diye konuştu.


www.abidinsenol.com.tr<br />

www.masterchef.com.tr<br />

ELMA SİRKESİ<br />

LİMON SOSU<br />

ÜZÜM SİRKESİ<br />

NAR EKŞİLİ SOS<br />

MAYONEZ<br />

KETÇAP<br />

ATS Doğal Ürünler<br />

Gimat Toptancılar Sitesi 7. Blok No:146<br />

Macunköy / Yenimahalle - ANKARA - TÜRKİYE<br />

Telefon: +90 (312) 387 62 60<br />

Fax: +90 (312) 387 62 61<br />

info@abidinsenol.com.tr


24<br />

<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

gündem makale<br />

Orhan Genceli: “Sayın<br />

Bakanım, turizmde<br />

ilk, kangren otel<br />

yatırımcılarına el atın!”<br />

Zordur insana, insan ile <strong>hi</strong>zmet etmek!<br />

Türkiye’de diplomanız yoksa eczane<br />

açamazsınız, belgeniz yoksa terzi, berber,<br />

manikürcü, teknik servis ve daha binlerce<br />

örnek verebilirim…<br />

Ama paranız varsa; istediğiniz yerde<br />

otel açabilirsiniz, <strong>hi</strong>çbir fizibilite ve ön<br />

çalışmaya ihtiyacınız yoktur. Hatta o<br />

bölgede açacağınız otelin kalitesine göre<br />

müşteri bulacağınız da önemli değildir.<br />

Bir güzel milyon dolarları gömersiniz,<br />

oğlunuzu otelin genel müdürü, yeğeni<br />

satın almaya, kayınbiraderi satış müdürü,<br />

amcaoğlunu da F&B’nin başına koydunuz<br />

mu içiniz rahat, kimseler otelinize zarar<br />

veremez!..<br />

Efendim yazdıklarım komik mi değil<br />

ama trjikomik. Çünkü bu şekilde<br />

yönetilen sadece İstanbul’da, hem de 5<br />

yıldız uluslararası zincirden yüzlercesi<br />

maalesef var. İsterseniz sayayım.<br />

Çünkü ne devlet denetler -nitekim<br />

böyle bir kanunu da<strong>hi</strong> yoktur- ne de<br />

uluslararası zincir otelin umurundadır.<br />

Çünkü o sadece ve sadece gelecek<br />

“fee”ler ve komisyonu ile meşguldür.<br />

Efendim hangisini yazayım binlerce<br />

oteli <strong>hi</strong>çbir deneyimi ve bu meslek ile<br />

ilgili belgesi olmayanların yönettiğini<br />

mi? Zincir oteller; efendim getirin bu<br />

genel müdür ve departman müdürlerin<br />

CV’lerini bir inceleyelim. Bizim görev<br />

tanımında olan nitelik ve niceliklere<br />

sa<strong>hi</strong>pler mi bakalım umursamamalar mı?<br />

Markanın standartlarına sa<strong>hi</strong>p çıkan ve<br />

canı pahasına yatırımcıyla mücadele eden<br />

genel müdür işten gönderildiğinde sa<strong>hi</strong>p<br />

çıkmayan zincir otel hangi kadrolarla<br />

markalarını genişletecekler merak<br />

ediyorum.<br />

Sayın Turizm Bakanı Mehmet Ersoy<br />

göreve gelince ilk icraatı kendi<br />

şirketlerini bir profesyonele teslim etmek<br />

oldu. Umarım bütün turizm yatırımcıları<br />

bundan feyz alırlar.<br />

Efendim, otel çalışanına “Otelcilik<br />

Meslek Yasası” çıkmadan, yerli<br />

markalarımız güçlendirilmeden,<br />

yabancı zincirler sadece yatırımcının<br />

ve kendi komisyonlarını düşünerek<br />

personeli umursamadan sektörü bir<br />

adım öne götürmek mümkün değil.<br />

Beğenmediğimiz deniz kum güneş<br />

turistinden başı bandajlı Ortadoğulu<br />

turiste gelmek elbette ki ilerlemek<br />

olarak düşünülemez. Şimdi sakın kimse<br />

bana o portföyü aşağılıyorsun edebiyatı<br />

yapmasın!<br />

Tüm portföylerde çeşitlendirmeniz<br />

olduğu gibi, aklı başında bir politikanız<br />

ve hedeflediğiniz tüm oranlarda bir<br />

stratejiniz olmalıdır.<br />

Efendim bir sözüm de uluslararası zincir<br />

markalara olacak. Markanızı iyi temsil<br />

etmeyen yatırımcı ve yöneticiler size<br />

kısa vadede kazandırabilirler ama uzun<br />

vadede kaybedenin sizler olacağını bir kez<br />

daha düşünmelisiniz. Kaliteli ve nitelikli<br />

insanların sektörde kalmaları için onlara<br />

sa<strong>hi</strong>p çıkmalı ve bütçelerinizden birazcık<br />

harcayarak siz de çaba göstermelisiniz.<br />

Sayın patronlar unutmayın ki “Sektördeki<br />

rekabeti profesyoneller ile yapabilirsiniz,<br />

genleriniz ile değil!”<br />

Bu yazımı TUROYD başkanı Alican<br />

Aksu’nun her platforma serzenişte<br />

bulunduğu paragraf ile bitirmek isterim.<br />

“Otelcilik farklı dinamikleri ve idari<br />

mekanizması olan operasyonel bir iştir.<br />

Meslek Yasası olmalı ve yatırımcıyı da<br />

içerisine almalıdır.”


<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

26 & <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

gündem<br />

Kartlı<br />

ödemelerde<br />

en fazla artış<br />

gösteren<br />

sektör, hava<br />

yolları!<br />

Kartlı ödemeler <strong>2018</strong> yılının<br />

ilk 6 ayında yüzde 20 arttı.<br />

Bu artışla beraber en fazla<br />

yükseliş gösteren sektör,<br />

hava yolları oldu.<br />

Bankalararası Kart Merkezi (BKM)<br />

<strong>2018</strong> yılının ilk 6 aylık verilerini<br />

açıkladı. Kart kullanmanın sağladığı<br />

avantajların yanı sıra banka hesabı sa<strong>hi</strong>bi<br />

nüfustaki artış, artan finansal okuryazarlık<br />

ve e-ticaret kullanımı gibi etkilerin de<br />

desteğiyle ödemelerde kart kullanımının<br />

artışını sürdürdüğünü vurgulayan BKM<br />

Genel Müdürü Dr. Soner Canko, kredi<br />

kartı ve banka kartı sayıları artarken, yılın<br />

ilk yarısında kartlı ödemelerde yüzde 20<br />

oranında büyüme gerçekleştiğini söyledi.<br />

En fazla kartlı ödeme artışı görülen<br />

sektör hava yolları<br />

Kartlı ödemelerdeki artışla beraber en<br />

fazla artış gösteren sektör hava yolları<br />

oldu. Buna göre <strong>2018</strong> yılının ilk altı<br />

ayında geçen yılın aynı dönemine göre<br />

hava yolları yüzde 34, yemek yüzde 28,<br />

akaryakıt istasyonları yüzde 24, sağlık/<br />

sağlık ürünleri/kozmetik yüzde 24, giyim<br />

ve aksesuar yüzde 21 ile en fazla artış<br />

gösteren sektörler arasında yer aldı.<br />

Dijitalleşme sürüyor: İnternetten yapılan<br />

kartlı ödemeler yüzde 37 büyüdü<br />

BKM verilerine göre, internetten ödeme<br />

alışkanlıklarının her geçen gün artması<br />

ve hızlı dijital dönüşümle beraber <strong>2018</strong><br />

yılının ilk altı ayında toplam 61 milyar<br />

TL tutarında internetten kartlı ödeme<br />

yapıldığı açıklandı. Bu veri 2017 yılının ilk<br />

altı ayı ile kıyaslandığında, internetten<br />

kartlı ödemelerde yüzde 37 oranında artış<br />

gösteriyor. Geçen yılın aynı döneminde<br />

toplam kartlı ödemelerin yüzde 14’ünü<br />

oluşturan internetten kartlı ödemelerin bu<br />

yıl payını artırarak yüzde 16’ya çıktığı ifade<br />

ediliyor.<br />

Yabancı kartlarla yapılan ödeme tutarı<br />

ilk 6 ayda 16 milyar TL’ye ulaştı<br />

Yabancı kartlarla yapılan ödemelerde ise<br />

yılın ilk yarısında yabancı kartlarla yurt<br />

içinde toplam 15,8 milyar TL tutarında<br />

ödeme yapıldı. Bu tutar, önceki yılın<br />

aynı döneminde 9,5 milyar TL olan kartlı<br />

ödeme tutarıyla kıyaslandığında yüzde 67<br />

oranında büyümeyle son yıllarda gözlenen<br />

en büyük artışın gerçekleştiği dikkat<br />

çekiyor. İşlem başına yapılan kartlı ödeme<br />

tutarı ise 457 TL’den 573 TL’ye çıktı.


<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

28 & <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

gündem<br />

Yabancı turist sayısı arttı<br />

Yaz sezonunun gelmesiyle birlikte seyahat sektöründe de hareketlilik yaşanıyor. Bu<br />

hareketlilik rakamlara da yansıdı. <strong>2018</strong> yılın ilk 6 ayını değerlendiren online seyahat<br />

markası biletall.com CEO’su Yaşar Çelik, turizm sektörünün yılın ilk yarsında<br />

beklentilerin üzerinde olduğunu belirtti.<br />

Yurt içi ve yurt dışına seyahat<br />

etmek isteyenlere 500 havayolu,<br />

200 otobüs firması, tren ve feribot<br />

biletlerini tek potada buluşturarak en<br />

uygun bilet alternatiflerini sunan Biletall,<br />

<strong>2018</strong> yılının ilk yarısına dair seyahat<br />

istatistiklerini gün yüzüne çıkarttı. <strong>2018</strong><br />

yılın ilk yarısında yabancı turist sayısının<br />

arttığının altını çizen biletall.com CEO’su<br />

Yaşar Çelik, yabancı turist sayısında 2015<br />

yılını yakaladıklarını hatta geçtiklerini<br />

vurguladı. Çelik sözlerine söyle devam<br />

etti: “<strong>2018</strong> yılı hem iç turizm hem de<br />

yabancı turist açışından beklentilerimiz<br />

üzerinde gidiyor. Kültürel geziler,<br />

sa<strong>hi</strong>l turizmi gibi etkenler iç turizmde<br />

hareketlilik sağlıyor.”<br />

En ucuz otobüs bileti 3 TL<br />

Geride bıraktığımız 6 ayda en ucuz<br />

bilet, online bilet satış sektörünün lideri<br />

konumundaki Biletall.com tarafından<br />

satıldı. Yurt içi en ucuz otobüs bileti<br />

Patnos Tutak için 3 TL’ye satılırken en<br />

ucuz uçak bileti ise yurt içinde 29,99 TL’ye<br />

Antalya –İstanbul ( Sabiha Gökçen) yurt<br />

dışında Lizbon- Madrid arasında 159,9<br />

TL’ye alıcı buldu. En pahalı biletler ise<br />

otobüs için Bakü –Bursa arasında 300<br />

‘TL olurken yurt içinde en pahalı uçak<br />

bileti 1387,16 TL ile Diyarbakır – Lefkoşa<br />

– Diyarbakır arasında yurt dışında ise<br />

16551,19 TL ile C<strong>hi</strong>cago - İstanbul –<br />

C<strong>hi</strong>cago seferi oldu.<br />

Yurt içinde Ankara yurt dışında Bakü<br />

<strong>2018</strong> yılına dair verileri paylaşan<br />

biletall.com en ucuz ve en pahalı<br />

seyahat biletlerini belirlerken popüler<br />

destinasyonları da ortaya çıkardı. Buna<br />

göre; yurt içinde Ankara, İstanbul, İzmir<br />

yurt dışında ise Bakü, Beyrut, Frankfurt<br />

en çok ilgi gören yerlerin basında geldi.


30<br />

<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

gündem makale<br />

Bu defa uzaktan<br />

‘bakan’ değil!<br />

Tezer Öner / AGON Danışmanlık ve Mümessillik Hizmetleri CEO<br />

Türkiye yeni bir dönem ile birçok<br />

beklentinin gerçekleşmesini umarak<br />

seçimlerden çıktı. Bu seçimlerin<br />

sonucunda gördük ki Türk insanı<br />

yapısal değişim ve istikrarlı yönetim<br />

konusunda kararlı kalmaktan yana.<br />

Yapısal değişimlerin etkilerini Sayın<br />

Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan kabine<br />

ve icra organizasyonlarında göstererek<br />

yepyeni ve profesyonel anlayışa sa<strong>hi</strong>p bir<br />

ekip ile yola çıktı. Elbette biz de kendi<br />

açımızdan değişimlere ve oluşacak<br />

beklentilere bir göz atmak ve yeni<br />

bakanımıza da ilk haftaların sonunda bir<br />

takım tespitlerle destek vermek istedik.<br />

Merak ettiklerimizi de soracağız. Bazı<br />

tespit ve icraat sözlerini de not alacağız<br />

ve gerçekleşmesini bekleyeceğiz. Bu<br />

süreçte elimizden gelen desteği de<br />

vermek ve Türkiye için hep birlikte<br />

gayretlerimizi de ortaya koymak elbette ki<br />

birinci dereceden görevimiz olacaktır.<br />

Öncelikle dikkat çeken noktalarla yeni<br />

Bakanımızın kim olduğunu hatırlayalım.<br />

Sayın Kültür ve Turizm Bakanımız<br />

Mehmet Nuri Ersoy, hepimizin bildiği<br />

gibi ETS Turizm Yönetim Kurulu Başkanı<br />

olarak 25 yıllık profesyonel bir geçmişi<br />

olan 1968 İstanbul doğumlu genç ve<br />

dinamik bir kişi. Alman Lisesi ve İstanbul<br />

Üniversitesi İngilizce İşletme Bölümü<br />

tahsilleri olan Bakanımız; Etstur’un<br />

ardından diğer girişimleri olan Voyage<br />

Otelleri, Didimtur, Ucuzabilet, Maxx Royal<br />

Otelleri, Odamax.com ve Cruise sektörü<br />

yatırımları ile turizme pek çok marka<br />

kazandırdı.<br />

Gördüğümüz gibi bugüne dek bu derece<br />

profesyonel ve başarılı bir işadamı olarak<br />

devlet kademesinde görev yapan ender<br />

bürokratlardan biri olan Ersoy doğal<br />

olarak hepimizde beklentilerin artmasına<br />

ve hedeflerin de daha yükselmesine<br />

sebep oldu. Bunun kendisi için hem<br />

motive edici hem de bir miktar stres<br />

yaratacak bir durum olması doğaldır.<br />

Ancak ilk günlerdeki icraat ve söylemleri<br />

ile duruma hakim olma konusunda ve<br />

hedefleri tespit etme açısından gayet<br />

başarılı olacağını <strong>hi</strong>ssettirdi.<br />

Bakan Ersoy, ilk icraat olarak ETS<br />

yönetimini Coşkun Tünay’a bırakarak<br />

herkesin haklı bir övgüsünü aldı.<br />

Ersoy profesyonel işlerini devlet<br />

işleri ile karıştırmayacağının ve<br />

zamanını tamamen devlet ve milleti<br />

için harcayacağının ispatı olarak<br />

bu görevlendirmeyi yapması işi sıkı<br />

tutacağının işareti olarak algılandı. Bu<br />

görevi bir askerlik görevine benzeten<br />

Ersoy modern ve dürüst yaklaşımların<br />

da işaretini vermiş oluyor. Hatta bu<br />

aşamada Hürriyet Yazarı Ahmet Hakan<br />

tarafından ifade edilmiş olan maaşını da<br />

görev süresi boyunca Mehmetçik Vakfı’na<br />

bağışlayacak olması onu gözümüzde<br />

ayrıca değerli kıldı.<br />

Sektörden gelen biri olarak Ersoy tüm<br />

sorunlara hakim ve haberdar görünen<br />

biri... Dolayısıyla tüm meslek grupları<br />

ve odalardan da kendisine sınırsız bir<br />

destek olduğu görülmekte. Bunu hem<br />

gerçekleşen ziyaretlerde hem de çeşitli<br />

sebeplerle verilen basın açıklamaları<br />

veya röportajlarda görmek mümkün.<br />

Sayın Bakanımızın bu rüzgarı da arkasına<br />

alarak sektör sorunlarına cesur ve kararlı<br />

müdahaleler yapmasını bekliyoruz. Zaten<br />

bu destek beklentilerin de arttığının<br />

en büyük göstergesi çünkü sektör<br />

temsilcilerinin kendisine inancı ve güveni<br />

var.<br />

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy,<br />

bakanlık koltuğuna oturmasının ardından


yurt dışı turizm fuarlarına, turizm<br />

tanıtma ve pazarlama faaliyetlerine<br />

katılımlara ilişkin yeni bir destekleme<br />

kararı aldı. Bakanlık, bu faaliyetlerde<br />

bulunanların harcamalarının yüzde<br />

50’sini destekleyecek.<br />

Düzenleme, bölge tanıtımı için hazırlanan<br />

reklam faaliyetlerinde her bir etkinlik<br />

için maksimum 250 bin dolar, fuarlarda<br />

yer kirası, stant inşası ve dekorasyonuna<br />

ilişkin her fuar için 50 bin dolara, festival,<br />

kokteyl, çalıştay, sergi gibi etkinlik<br />

giderlerine ilişkin ise 25 bin dolara kadar<br />

destekleri içeriyor.<br />

Kararla, yurt dışında düzenlenen turizm<br />

fuarlarına katılımın artırılması ve yurt<br />

dışında gerçekleştirilecek tanıtım<br />

ve pazarlama faaliyetlerine gerekli<br />

desteğin sağlanması amaçlanıyor.<br />

Bu desteklerden yararlanacaklar ise<br />

“Bakanlık tarafından desteklenen<br />

veya iştirak edilen turizm fuarlarına<br />

bireysel veya grup olarak bölge tanıtımı<br />

yapacak turizm sektöründe faaliyet<br />

gösteren sektör meslek birlikleri,<br />

dernekler, vakıflar, bakanlıktan belgeli<br />

seyahat acenteleri, turizm işletmeleri,<br />

bakanlıktan belgeli, bir önceki mali yıl<br />

içerisinde bireysel olarak 750 bin dolar<br />

ve muadili dövizi yurtdışından sağlayan<br />

Türkiye’nin tanıtımını yapacak asli<br />

fonksiyonu konaklama olan işletmeler ile<br />

deniz turizmi tesisleri işletmeleri” olarak<br />

belirlendi. Bakanlık, desteklenecek<br />

fuarları bir önceki yılın eylül ayında<br />

duyuracak. Destek kapsamında,<br />

katılımcıların; yer kirası ile stant inşası ve<br />

dekorasyonuna ilişkin toplam giderlerinin<br />

uygun görülmesi halinde yüzde 50’si<br />

ödenecek. Bu miktarın ise her fuar için 50<br />

bin doları geçmemesi kararı alındı.<br />

Bakanlık bu fuarlara bireysel olarak<br />

katılan katılımcıları da destekleyecek.<br />

Yine yer kirası ile stant inşası ve<br />

dekorasyonuna ilişkin toplam giderlerinin<br />

yüzde 50’sinin ödenmesi kararlaştırıldı.<br />

Bu rakamın ise üst sınırı her fuar için 10<br />

bin dolar olarak çizildi.<br />

Bakanlık, ilgili sektör meslek birliğinin,<br />

derneğin, vakfın, acentelerinin; bireysel<br />

veya grup olarak, bölge tanıtımı için<br />

yurtdışında yapacakları etkinliklerinin yer<br />

kirası, ikram ve organizasyon giderlerini<br />

de destekliyor. Faaliyet uygun görülürse<br />

harcamaların yüzde 50’si ödenecek.<br />

Ödenecek destek her etkinlik için bireysel<br />

faaliyetlerde 10 bin, grup faaliyetlerinde<br />

25 bin doları geçmeyecek. Bakanlık,<br />

bölge tanıtımı için hazırlanan projeleri<br />

uygun görmesi halinde ise reklam<br />

giderlerinin yüzde 50’sini ödeyecek. Mali<br />

yıl içinde yapılacak ödemelerin toplamı<br />

bireysel faaliyetler için 150 bin, grup<br />

faaliyetlerinde 750 bin doları geçmeyecek.<br />

Destekten yararlanmak için üç ay önce<br />

başvurmak gerekecek.<br />

Sayın Ersoy bunlarla da yetinmeyecek.<br />

Çünkü en son olarak katıldığı<br />

Uluslararası 16. Bodrum Bale Festivali<br />

etkinliklerinde; “Sezon iyi geçiyor ama<br />

bizim hedeflerimiz büyük. Hedeflerimiz<br />

sayı ile endeksli değil, nitelikli turist ile<br />

endeksli. Bizim ana hedefimiz turizmin<br />

gelirini Gayri Safi Milli Hasıla’daki<br />

oranını yüzde 4’ten yüzde 8’e çıkarmak.<br />

Açıkçası birinci hedefimiz bu olacak.<br />

Sayıyı arttırmak değil nitelikli turisti<br />

de getirmeyi hedefliyoruz. Adım adım<br />

hedefimize gidecek planı hazırlıyoruz”<br />

ifadelerine yer verdi. Bu aşamada Sayın<br />

Ersoy’un hedefe yürüme planı ve bir<br />

takvimi olduğunu anlıyoruz.<br />

Bakan Ersoy, bir turizm profesyoneli ve<br />

pazarlama gurusu olarak sektörün ve<br />

Türkiye’nin tanıtım ve pazarlamasının<br />

nasıl yapılacağından son derece emin<br />

görünmekte. Ayrıca çeşitli zamanlarda<br />

verdiği demeçlerde kur farkının istikrar<br />

ve ekonomi açısından elbette kötü<br />

olmakla birlikte turizm açısından bize<br />

avantaj yarattığının farkında. Bu farkın<br />

yatırımları da Türkiye’ye daha fazla<br />

çekmesini umut ediyor. Ayrıca nitelikli<br />

turiste olan ihtiyacımızın, sektörün<br />

6 ay çalışıp 6 ay yatmasının getirdiği<br />

kötü sonuç ve istikrarsız istihdamın<br />

yarattığı olumsuzlukların farkında.<br />

Çeşitli söylemlerde bunlara değinen<br />

Sayın Ersoy 12 ay çalışan, nitelikli<br />

turiste sa<strong>hi</strong>p, katma değeri yüksek<br />

organizasyon ve kültürel faaliyetlerle<br />

desteklenen bir sektörün Türkiye Gayri<br />

Safi Milli Hasılasına yapacağı katkının<br />

ve bize kazandıracaklarının bilincinde<br />

bir bakan olarak hedeflerini doğru<br />

koymuş bir görüntü içerisinde... Ancak<br />

bu söylemlerin eyleme geçmesi bu<br />

hedeflere yaklaşırken geçirilecek zaman<br />

ve süreçler elbette kolay olmayacak ve<br />

biz de hem destek olacağız hem de bunun<br />

için çalışacağız. Ancak Sayın Bakanın<br />

bu hedeflerine devlet diğer organları ve<br />

kurumları ile ne derece destek verek ve<br />

süreçleri ne derece kolaylaştıracak hep<br />

birlikte göreceğiz.<br />

Sayın Bakanımız için bir iki dip not ta<br />

biz verelim. İspanya’nın yaptığı hatayı<br />

yapmamak için kıyı ve yeşil alanların<br />

yerleşime açılması, projelerin beton<br />

yığınlarına dönüşmemesi, kısa süreli rant<br />

amaçlı yatırımlar yerine üzün vadede<br />

kazandıracak sağlam ve sürekli projelerin<br />

desteklemesi, istihdam sorunlarının ve<br />

istihdamın sürekliliğinin çözümlenmesi,<br />

çalışan tüm kademelerdeki personel<br />

ve yöneticilerin ayrıca yatırımcıların<br />

eğitilmesi veya kalitelerin denetlenmesi,<br />

<strong>hi</strong>zmet ve yan sektörlerin denetlenmesi<br />

ve kalite/fiyat gibi sorunların sıkı<br />

denetime ve cezalandırmalara tabi<br />

tutulması, devlet kurumu veya özel<br />

sektör de olsa her kurumda kalite ve fiyat<br />

standardizasyonu gibi konuların ciddi<br />

olarak ele alınmasını diliyoruz.<br />

Bu konular, ele alınan konular ve<br />

hedefler açısından gerçekten başarılı bir<br />

dönem geçirilmesi en büyük temennimiz.<br />

Bu aşamada Sayın Bakanımıza hayırlı<br />

uğurlu olsun dileklerimizle beraber<br />

desteğimizi ve beklentilerimizin de<br />

takipçisi olacağımızı belirtmek isterim.<br />

Her daim sektör profesyonelleri olarak<br />

yardıma ve çalışmaya hazır olduğumuzu<br />

bilmenizi isterim. Turizm profesyonelleri<br />

olarak bizler içinde bulunduğumuz<br />

zorlu günlerin ve başarmamız gereken<br />

hedeflerin önemini kavramış durumdayız.<br />

Birlik ve beraberlik içinde bu hedeflere<br />

ulaşmaya azimliyiz. Başarılı bir dönem<br />

diliyorum.


<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

32 & <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

gündem<br />

TatildeKirala.com <strong>hi</strong>zmette<br />

Haziran <strong>2018</strong> itibarıyla kullanıma açılan yeni nesil ve tamamıyla yerli kısa dönemli ev ve<br />

tekne kiralama sitesi TatildeKirala.com, “Tatilde kirala, rahat konakla” mottosuyla yola<br />

çıkarak; günlük, haftalık ve aylık olarak kiralanabilen uygun fiyatlı lüks villalar, mobilyalı<br />

daireler, havuzlu evler, tekneler, motor yatlar ve çok daha fazlasını tatilcilerle<br />

buluşturmayı hedefliyor.<br />

Tatildekirala.com’a üye olan<br />

kullanıcılar evlerini veya teknelerini<br />

birkaç dakika içerisinde ücretsiz bir<br />

şekilde listeleyip milyonlarca kullanıcıya<br />

kolaylıkla ulaştırabilirken, tatilciler ise<br />

listelenen binlerce ev veya tekneden<br />

bütçelerine uygun olanını seçip anında<br />

rezervasyon yapabiliyor.<br />

Mat: “Avrupa ve Asya’da ev turizmi<br />

alanında ilk 3 firmadan biri olmak<br />

istiyoruz”<br />

Konuyla ilgili açıklama yapan<br />

TatildeKirala.com kurucusu Ruşen<br />

Mat, “Ziyaretçilerimizin tatilini en rahat<br />

şekilde geçirmesi için günlük ev ve<br />

tekne kiralama alternatifleriyle birlikte<br />

havaalanı transfer <strong>hi</strong>zmeti sağlıyor,<br />

turizm dünyasında yeni ve sağlam bir kapı<br />

açıyoruz. Öncelikle Türk sermayesi ve<br />

çalışanlarıyla geliştirilmiş yerli bir yazılım<br />

altyapısı oluşturarak yola çıktık. Henüz<br />

kuruluş aşamasında Ankara’da faaliyet<br />

gösteren Sintek Madencilik firmasının<br />

Yönetim Kurulu Başkanı Onur Atakay’dan<br />

4 milyon TL değerlemeyle yatırım aldık.<br />

10 yıldan uzun bir süredir e-ticaret ve<br />

dijital pazarlama alanında edindiğimiz<br />

deneyimle lokalizasyon konusunda<br />

yetersiz kalan global firmaların<br />

eksikliklerini tespit edip bu alanda yerli<br />

ve yenilikçi bir çözüm üretmek istedik.<br />

7/24 çalışan ekibimiz ve güçlü yazılım alt<br />

yapımızla kısa sürede dünyada popüler<br />

olan rakiplerimizi geride bırakarak kısa<br />

dönemli ev kiralama, villa kiralama ve<br />

tekne kiralama alanında turizm pazarını<br />

büyütmeyi ve ev turizmi alanında lider<br />

firma olmayı istiyoruz. Orta vadede ise<br />

Avrupa ve Asya’da ev turizmi alanında<br />

ilk 3 firmadan biri olmak istiyoruz. Bu<br />

doğrultuda Avrupa operasyonumuzu<br />

yönetebilmek adına Litvanya’da<br />

şirketimizi kurduk ve Eylül ayı itibariyle<br />

Avrupa operasyonumuzu da başlatıp 2019<br />

sezonunda İngilizce, Almanca ve Rusça<br />

konuşulan pazarlarda yerimizi alacağız.”<br />

dedi.<br />

Havaalanı transfer seçenekleri de<br />

sunuyor<br />

Ev ve tekne sa<strong>hi</strong>plerinin ücretsiz bir<br />

şekilde kiralık ilanı verebildikleri<br />

TatildeKirala.com, yerli turistlerin<br />

tatilini en rahat şekilde geçirebilmesi<br />

için konaklama seçeneklerinin yanı<br />

sıra Antalya, Bodrum ve İzmir gibi<br />

tatil bölgelerinde havaalanı transfer<br />

seçenekleri de sunuyor. Otellere nazaran<br />

ekonomik çözümler üreten platform,<br />

ev ve tekne sa<strong>hi</strong>pleriyle misafirleri<br />

arasında güvenilir ödeme seçenekleriyle<br />

çok sayıda taksit imkanı da sunuyor.<br />

TatildeKirala.com, bu olanaklarla, global<br />

alternatif konaklama servisleri karşısında<br />

güçlü bir yerli rakip olarak karşımıza<br />

çıkıyor.


<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

34 & <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

gündem<br />

Türkiye helal<br />

turizmde dünya<br />

üçüncüsü<br />

Asel Group Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Yunus Ete<br />

Dünyada kapsamlı bir “helal seyahat<br />

ekonomisinin” yaygınlaştığını söyleyen<br />

Yunus Ete, helal turizminin artık moda,<br />

finans, kültür ve sağlık gibi alanları<br />

çaprazlama bir ilişkiyle birleştiğini,<br />

Türkiye’nin tüm bu alanları içeren “helal<br />

seyahat ekonomisinden” en çok yararlanan<br />

ülkelerden olduğunu ifade ediyor.<br />

Müslüman turistler Müslüman<br />

olmayanlarla aynı türden<br />

deneyimler arıyor ancak helal<br />

otelleri ve helal gıda gibi değerlerini<br />

yansıtan tesislere gitmeye daha fazla<br />

ihtiyaç duyuyor. Helal turizminin<br />

getirdiği ekonomik canlılık ve geleceğe<br />

yönelik cazibenin göstergesi olan “helal<br />

seyahat ekonomisi”nin, İslami kurallarla<br />

uyumlu seyahat finansmanı <strong>hi</strong>zmetleri<br />

ve sigortaları da giderek kapsayarak<br />

daha geniş bir alana yayıldığını söyleyen<br />

Dünya Helal Zirvesi Konsey Başkanı ve<br />

Asel Group Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Yunus Ete, diğer İslam ekonomisi<br />

sektörlerinde olduğu gibi tüm bunlara<br />

“helal restoranlar” için akıllı telefon<br />

uygulamaları gibi teknolojilerin de<br />

eklendiğinin altını çiziyor.<br />

Yunus Ete’ye göre Müslüman turistler<br />

2016 yılında 169 milyar dolar olan<br />

Müslüman seyahat pazarını, 2017’de<br />

yüzde 11,8 artırırken, şimdilerde 220<br />

milyar dolara yaklaşan dünya helal turizm<br />

pazarı neredeyse iki katına sıçramış oldu.<br />

Türkiye’nin yüzde 2 pay aldığı helal turizm<br />

pazarının ülkemiz sektör oyuncuları ise<br />

bu payı “2023’te yüzde 10’a yükseltmeyi”<br />

hedefliyor. Türkiye’nin son beş yılda<br />

helal turizmdeki yatak sayısını 5 katına<br />

çıkardığı ve geçen yıl dört basamak<br />

birden sıçrayarak dünyada ilk 3’e girdiği<br />

de ifade ediliyor.<br />

Helal turizmde dev atak<br />

2015 ve 2016 yıllarında yaşanan zorlu<br />

sürecin ardından alternatif turizmi<br />

geliştirmeye yönelik adımlar atan<br />

Türk turizm sektörü, helal turizm<br />

pazarından aldığı payı 2017’de yüzde 20<br />

oranında artırarak dünyada üçüncülüğü<br />

göğüslemiş oldu. Dünya Helal Zirvesi<br />

Konsey Başkanı Yunus Ete, “Türkiye<br />

pazarda Malezya ve Endonezya’dan sonra<br />

üçüncü sırada yer alıyor” dedi.<br />

İspanya yatırım yapıyor<br />

Dünya Helal Zirvesi Konsey Başkanı ve<br />

Asel Group Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Yunus Ete, 2023 yılına kadar 300 milyar<br />

Dolara ulaşması beklenen dünya helal<br />

turizmine, BAE, Malezya ve Türkiye gibi<br />

Müslüman çoğunluktaki helal seyahat<br />

destinasyonları dışında, İspanya’dan Yeni<br />

Zelanda’ya bir çok ülkenin daha da<strong>hi</strong>l<br />

olduğunu belirtiyor. Türkiye’nin helal<br />

turizmde ağırladığı misafir sayısının hızla<br />

artığına dikkat çeken Yunus Ete, “Helal<br />

turizmde Türkiye geçen yıl 3 milyon<br />

kişiyi ağırladı. Fakat hâlâ potansiyelinin<br />

çok altında bulunuyor. Bu pazarın yüzde<br />

10’unu alabilirsek turizm gelirimizde<br />

ciddi oranda sıçrama yaşarız” diye<br />

konuştu. Helal pazarında farkındalığın<br />

artmasına paralel bu alanda yapılan<br />

yatırımların da hız kazandığını belirten<br />

Ete, sözlerine şöyle devam etti: “İspanya<br />

özellikle Endülüs bölgesinde ciddi<br />

yatırım yapıyor. Helal konseptli yeni<br />

otelleri devreye almak için çalışmalarını<br />

hızlandırdı. Bu alanda hızla öne çıkmaya<br />

başladı.” “Artan Müslüman sayısı ile<br />

birlikte, Helal Seyahat gelecekteki<br />

yatırımlar için giderek daha katmadeğerli<br />

bir sektör haline geliyor.”<br />

Türkiye’de oteller helale odaklandı<br />

Yunus Ete’ye göre özellikle Türkiye’nin<br />

majör bir helal seyahat destinasyonu<br />

haline gelmesi ve Akdeniz bölgesindeki<br />

diğer Müslüman turist destinasyonlarını<br />

geride bırakması, Türkiye’nin<br />

popülaritesinin bir göstergesi oldu. Türk<br />

otelciler ise yoğun tüketici talebine dikkat<br />

çekerek bu yeni segmente geleneksel<br />

turizmden daha fazla odaklanmaya<br />

başladı.


36<br />

İstanbul, Kayseri ve Kapadokya’dan turist ortaklığı<br />

Türkiye Otelciler Birliği’nin (TÜROB) Türk turizminin çeşitlendirilmesi ve sürdürülebilirliğinin<br />

sağlanması çalışmaları kapsamında, İstanbul’un yanı sıra Kayseri/Kapadokya ortak tanıtım<br />

çalışmalarının ilk adımları atıldı. Proje doğrultusunda ilk hedef pazar olarak da Ukrayna belirlendi.<br />

Son 3 yıldır turizmde yaşanan sıkıntılı<br />

dönemde gelir düzeyi yüksek<br />

yabancı misafirlerini büyük ölçüde<br />

kaybeden üç destinasyon, ortak tanıtımla<br />

nitelikli turist grubunu yeniden kazanmak<br />

için harekete geçti. Türkiye Otelciler<br />

Birliği’nin (TÜROB) Türk turizminin<br />

çeşitlendirilmesi ve sürdürülebilirliğinin<br />

sağlanması çalışmaları kapsamında,<br />

İstanbul’un yanı sıra Kayseri/Kapadokya<br />

ortak destinasyon çalışmalarının ilk<br />

adımları atıldı. Proje doğrultusunda ilk<br />

hedef pazar olarak da Ukrayna belirlendi.<br />

Türkiye’ye yılda 1.5 milyon kişiyle en<br />

fazla turist gönderen ülkeler arasında<br />

yer alan Ukrayna’nın önde gelen seyahat<br />

acenteleri ve tur operatörlerinden oluşan<br />

üst düzey bir heyet, TÜROB ile THY Kiev<br />

Müdürlüğü desteği ve Radisson Blu<br />

Hotel Kayseri ev sa<strong>hi</strong>pliğinde Kayseri’de<br />

ağırlandı.<br />

Kayak için başka ülkelere gidiyorlar<br />

Projeyle ilgili bilgi veren TÜROB Başkanı<br />

Timur Bayındır, “TÜROB olarak uzun<br />

süre üzerinde çalıştığımız bir projenin<br />

ilk aşamasını gerçekleştirdiğimiz için<br />

çok mutluyuz. Hedefimiz olan Turizmin<br />

tüm ülkeye yaygınlaştırılması, nitelikli<br />

turist sayısına ve gelirine ulaşılması<br />

için yeni turizm ürünlerini geliştirmeli<br />

ve turizmin <strong>hi</strong>zmetine sunmalıyız.<br />

Coğrafi yakınlıkları ile Kayseri ve<br />

Kapadokya bu hedefe yönelik en önemli<br />

destinasyonların başında geliyor. Aynı<br />

günün sabahında Kapadokya’da balon<br />

turu, öğlen Kayseri’de kayak imkanı<br />

önemli bir deneyim sunacaktır. Bu<br />

çalışmanın bölgenin tanıtımı ile birlikte<br />

ülke turizmine kalıcı bir ürün sağlaması<br />

en büyük dileğimiz” dedi. Ukrayna’dan<br />

bu bölgeye uçak ve organizasyon<br />

olmadığından gelen turist sayısının<br />

yetersiz olduğunu belirten Bayındır,<br />

“Ancak ülkedeki kış sporlarına olan ilgi<br />

göz önüne alındığında bir potansiyel var.<br />

Ukrayna pazarındaki mevcut potansiyel<br />

de Bulgaristan, Romanya ve Slovenya gibi<br />

ülkelere gidiyor. Bu tür alternatif turizm<br />

paketleri ile gelen turistin harcama<br />

payını artırabiliriz. Öncelikli hedefimiz<br />

Ukrayna ile Kayseri arasında direkt<br />

uçak seferlerinin başlaması olacak” diye<br />

konuştu.<br />

En çok Ukraynalı Türkiye’ye geliyor<br />

Ukraynalı turistin yarıdan fazlasının<br />

Antalya’yı tercih ettiğine dikkat çeken<br />

Bayındır, şu bilgileri verdi: “2017 yılında<br />

Ukrayna’dan ülkemize gelen turist sayısı<br />

yüzde 23 artışla 1 milyon 284 bini geçti.<br />

Antalya’ya yüzde 24 artışla 713 bin ve<br />

İstanbul’a yüzde 5 artışla 305 bin turist<br />

geldi. Bu yıl ilk 5 ayda da yüzde 20 artışla<br />

381 bin kişiye ulaştı. Ülkede en popüler<br />

yurt dışı destinasyonu Türkiye. Türkiye’de<br />

ağırlıklı olarak Ukraynalı turistler<br />

Antalya ve İstanbul destinasyonlarını<br />

tercih ediyor. İki ülke arasında vizelerin<br />

kaldırılması, pasaport yerine kimlik<br />

belgeleri ile seyahat olanağı ve havacılık<br />

alanında yürürlüğe konulan sözleşmeler<br />

turizm alanında önemli fırsatlar<br />

oluşturuyor. Türkiye’nin Ukrayna’da<br />

yaz turizmi dışında ürün çeşitliği<br />

sağlayamadığı, bu alanda pazarda<br />

önemli girişimleri olmadığı turizm<br />

profesyonelleri tarafından dile getiriliyor.<br />

Özellikle Kayseri/Erciyes, Kars/Sarıkamış<br />

ve Erzurum/Palandöken kayak tesisleri<br />

ile kış turizmi, sağlık turizmi ve kongre<br />

turizmi alanında ülkemizin avantajlarının<br />

pazarda etkin olarak tanıtılması<br />

zorunludur.”<br />

Çelik: “Her türlü imkana sa<strong>hi</strong>biz”<br />

Ukraynalı heyet ile bir araya gelen<br />

Kayseri Büyükşe<strong>hi</strong>r Belediyesi Başkanı<br />

Mustafa Çelik, heyetin Kayseri’ye<br />

ziyaretlerinden büyük memnuniyet<br />

duyduğunu belirterek “Birçok medeniyete<br />

ev sa<strong>hi</strong>pliği yapmış olan Kayseri, gerek<br />

Kapadokya ile olan yakınlığı gerekse<br />

İpekyolu’nun önemli bir kavşak noktası<br />

konumu ile turizm için her türlü imkana<br />

sa<strong>hi</strong>p. Erciyes dağında yaptığımız<br />

yatırımlarla faaliyete geçirdiğimiz ülkemiz<br />

ve yakın coğrafyamızın en kapsamlı kış<br />

turizmi merkezi bu alanda çok sayıda<br />

ulusal ve uluslararası organizasyona<br />

ev sa<strong>hi</strong>pliği yapıyor. Kış sporlarının<br />

yanında tari<strong>hi</strong> ve doğal altyapısı ile<br />

misafirlerimizin beğenisinden eminiz”<br />

dedi.<br />

Çok yakın iki destinasyon<br />

Kayseri ve Kapadokya’nın ortak paket<br />

ile uluslararası pazarlarda tanıtım<br />

ve pazarlanmasının önemine dikkat<br />

çeken Radisson Blu Hotel Kayseri<br />

Genel Müdürü Atakan Altuğ ise, “Kış<br />

ve kültür turizmi programlarını birlikte<br />

sunan Kayseri/Kapadokya paket tur<br />

çalışmalarının kısa süre içerisinde<br />

olumlu dönüşleri olacağını öngörüyoruz.<br />

Kayseri ile Kapadokya’nın coğrafi yakınlığı<br />

dikkate alındığında bir turizm ürünü<br />

olarak da birbirlerinin tamamlayıcısı<br />

olacağı görülecektir” diye konuştu.


16 - 18 September <strong>2018</strong><br />

Dubai World Trade Centre<br />

Redefining Hospitality<br />

Together.<br />

The Hotel Show Dubai, the most prestigious hospitality event in the<br />

Middle East is returning for its nineteenth edition t<strong>hi</strong>s September for<br />

the most important date in the calendar, where the entire industry<br />

meets to do business.<br />

If you are an Owner, General Manager, Head of Procurement,<br />

Executive Housekeeper, F&B Manager, Chef, Designer or Arc<strong>hi</strong>tect,<br />

The Hotel Show Dubai is where you will discover everyt<strong>hi</strong>ng needed<br />

to build, develop and maintain a <strong>hotel</strong> or <strong>restaurant</strong> in one of the<br />

world’s most active markets for hospitality development.<br />

By joining over 30,000 visitors between 16-18 September <strong>2018</strong>, you<br />

will explore the latest trends and unearth the very latest products<br />

across Interiors, Lighting & Design, Technology & Security, Operating<br />

Equipment, Bathroom & Sanitary Ware and HORECA. With more<br />

than 600 international and regional brands to choose from the<br />

possibilities are endless.<br />

Furthermore, back by popular demand is The Middle East<br />

Hospitality Leaders<strong>hi</strong>p Forum, w<strong>hi</strong>ch will bring together more than<br />

50 industry leaders to discuss latest developments, and The Middle<br />

East Housekeepers League of Champions, the only challenge of its<br />

kind for the housekeeping division in the world.<br />

REGISTER TODAY FOR FREE ENTRY<br />

www.the<strong>hotel</strong>show.com/register<br />

JOIN YOUR PEERS


Hilton Dalaman Sarıgerme<br />

Resort & Spa Genel Müdürü<br />

Tunç Batum: “Artık<br />

bir şeyler yapmak<br />

lazım ama ne?”<br />

2015’te Rus pazarında başlayan kriz,<br />

bildiğiniz üzere 2016 yılında global<br />

çalkantıların da etkisiyle çok kötü<br />

günlerin yaşanmasına neden oldu.<br />

2017 yılında toparlanma eğilimine giren<br />

sektör, <strong>2018</strong>’de eski günlerine kavuşmaya<br />

başladı. Bu yıl Dalaman Havalimanı’na<br />

8 Ağustos’a kadar giriş yapan turistlerin<br />

verilerini değerlendirdiğimizde<br />

gerçekten de turizmin geleceğine<br />

yönelik umutlarımız yeşeriyor. 2017<br />

yılına göre bile yaklaşık %33 bir artış<br />

gerçekleşmiş. Bu rakam bizim gibi<br />

üst segment otellerde biraz daha az<br />

oranda gerçekleşmiş olsa bile yine de<br />

yılsonunda yabancı turist ağırlıklı çalışan<br />

işletmelerin kar rakamları artı verecektir.<br />

Dünyadaki tüm olumsuz gelişmelere,<br />

bölgemizdeki tüm jeopolitik<br />

olumsuzluklara rağmen turizm kendini<br />

toparlıyor. Bu toparlamanın bir kaç<br />

nedeni var. Birincisi ülkemizdeki doğal<br />

güzellikler ve ılıman iklim, ikincisi de<br />

ucuz fiyatlar. Dünyanın <strong>hi</strong>çbir yerinde<br />

böyle bir güzelliği ve kaliteli <strong>hi</strong>zmeti<br />

bu denli ucuza almanıza imkan yok.<br />

Uzakdoğu’da benzer bütçeleri sunan<br />

ülkeler var ancak uçağa harcayacağınız<br />

para konaklamanızdan çok daha yükseğe<br />

çıkar. Bu ucuz ülke algısından kurtulmak<br />

herkesin söyleminde. Artık bir şeyler<br />

yapmak lazım ama ne? Turizme artık yeni<br />

bir bakış açısı lazım. Daha profesyonel,<br />

günü iyi takip eden, dünyayla entegre bir<br />

yönetim modelini benimseyerek bölgelere<br />

adapte etmek lazım. Destinasyonların<br />

birbirlerinden ayrıştırılarak ayrı markalar<br />

halinde pazarlanmasını kurgulamak<br />

lazım. Pazarlamayı dijital dünyanın ve<br />

yeni halkla ilişkiler anlayışının ekseninde<br />

programlayarak, kısa ve orta vadeli<br />

planlarla ilerlemek lazım. Her bölgede<br />

aynı standart ve şekillere göre planlama<br />

yaparsanız, ne her şey da<strong>hi</strong>l sarmalından<br />

ne de ucuz ülke sarmalından<br />

kurtulamayız. Yeni dönemde yeni Kültür<br />

ve Turizm Bakanımız Mehmet Ersoy’a<br />

başarılar diliyor, sektörden gelen biri<br />

olarak da kendisini destekliyoruz. Umarız<br />

sektöre yeni bir bakış açısı getirir ve kısa<br />

zamanda bunun sonuçlarını hep birlikte<br />

görürüz.


40<br />

gündem<br />

Türkiye’ye giriş yapan turist sayısı<br />

%29 arttı<br />

<strong>2018</strong>’in ilk 6 ayında ülkemize giriş yapan turist sayısı yüzde 29 artarken, ziyaretçi sayısının 18,91<br />

milyon kişiye ulaştığı tespit edildi.<br />

Türkiye’ye gelen turist sayılarına yönelik<br />

yapılan araştırmayı inceleyen Ajans<br />

Press’in Kültür ve Turizm Bakanlığı<br />

Yatırım ve İşletmeler Genel Müdürlüğü<br />

verilerinin yanı sıra medya yansımalarından<br />

da derlediği bilgilere göre, <strong>2018</strong>’in ilk 6<br />

ayında Türkiye’ye giriş yapan turist sayısının<br />

yüzde 29 arttığı saptandı. Böylelikle<br />

Türkiye’ye gelen turist sayısının 18 milyon<br />

917 bin 33 olduğu gözlendi. En çok<br />

ziyaretçinin ağırlandığı ay ise Haziran olarak<br />

belirlenirken, bu aydaki ziyaretçi sayısının 5<br />

milyon 91 bin 469 kişiye ulaştığı kaydedildi.<br />

EN ÇOK RUS TURİSTLERİ AĞIRLADIK<br />

Ajans Press ve PRNet’in konuyla alakalı<br />

gerçekleştirdiği medya incelemesinde<br />

yazılı basına yansıyan haber adetleri de<br />

belli oldu.<strong>2018</strong> yılında turizmde yaşanan<br />

hareketlilik medyaya da yansırken,<br />

bu sene içerisinde 235 bin 237 turizm<br />

haberinin yapıldığı tespit edildi. Raporda,<br />

Türkiye’de ilk 6 ayda en çok ziyaretçiyi<br />

ağırlayan şe<strong>hi</strong>rler de belli olurken, ilk<br />

sıraya 5 milyon 981 bin 277 kişiyle İstanbul<br />

yerleşti. İstanbul’dan sonra ilk 5’te yer alan<br />

diğer şe<strong>hi</strong>rler ise; 4 milyon 572 bin 705<br />

ile Antalya, bir milyon 431 bin 748 kişiyle<br />

Edirne, bir milyon 143 bin 630 kişiyle Artvin,<br />

931 bin 490 kişiyle Muğla oldu. Yurt dışından<br />

Türkiye’ye en çok ziyaretçi gönderen ülke<br />

ise, 2 milyon 378 bin 439 kişiyle Rusya oldu.<br />

Rusya’yı 1 milyon 560 bin 251 kişi ile de<br />

Almanya, 1 milyon 142 bin 11 kişiyle İran, 1<br />

milyon 49 bin 26 kişiyle Gürcistan, 987 bin<br />

957 kişiyle de Bulgaristan takip etti.<br />

Ülkemizi ziyaret eden ziyaretçi sayısı<br />

artarken buna paralel olarak turizmin<br />

ekonomik getirisinin de arttığı görüldü.<br />

Böylelikle <strong>2018</strong> yılının ilk 6 ayında turizm<br />

gelirinin yüzde 30 artış göstererek, 11,46<br />

milyar dolara ulaştığı saptandı. Aynı<br />

zamanda gelen ziyaretçilerin tesislerde<br />

yapılan geceleme sayısı da artış<br />

gösterirken, 74,7 milyon geceleme yapıldığı<br />

gözlendi.


3 yıl sonra bir ilk gerçekleşti<br />

Gelir artış hızı doluluk artışını geçti<br />

Türkiye’nin Haziran <strong>2018</strong> otel dolulukları, 2017’nin aynı dönemine yüzde 24.9 artarak ortalama yüzde<br />

56 oldu. Asıl dikkat çeken yükseliş oda başı gelirde gerçekleşti ve yüzde 47.1 artışla 45.4 Euro’ya çıktı.<br />

Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB)<br />

Başkanı Timur Bayındır, son 2-3<br />

yıldan bu yana ilk kez konaklama<br />

sektöründeki oda gelir artış hızının<br />

doluluk artışını geçtiğini söyledi.<br />

TÜROB’un yeni üyesi Wishmore Hotel’de<br />

bugün gerçekleştirilen TÜROB Aylık<br />

Geleneksel Buluşması’nda konuşan<br />

Bayındır, Türkiye’nin Haziran <strong>2018</strong> otel<br />

doluluklarının 2017’nin aynı dönemine<br />

yüzde 24.9 artarak yüzde 56’ya, oda<br />

başı gelirlerin de yüzde 47.1 artışla 45.4<br />

Euro’ya çıktığını açıkladı. Turist sayısındaki<br />

artıştan daha da önemli olanın fiyatların<br />

artması olduğunu vurgulayan Bayındır,<br />

“Haziran ayında bu artış oldukça yüksek<br />

oldu. Geçtiğimiz 2-3 yıldaki büyük oranlı<br />

gerilemelerden kaynaklanan bir baz etkisi<br />

olsa da yükselişin hızlı olması memnuniyet<br />

vericidir. Dolayısıyla yıl sonu itibariyle<br />

hem turist sayısında hem doluluklarda<br />

çift haneli artış beklentimizi koruyoruz”<br />

dedi. “Türkiye’nin hedefi turist sayısından<br />

çok geliri artırmak olmalı” diyen Bayındır,<br />

“Yeni bakanımız Sayın Mehmet Ersoy’un<br />

da “Özellikle Türkiye’ye seyahat eden<br />

‘nitelikli turist’ dediğimiz gelir grubu yüksek<br />

turistleri de hedefleyeceğiz. Yani sadece<br />

sayıyı artırmakla yetinmeyeceğiz, daha fazla<br />

para harcayan, konaklama dışı harcaması<br />

daha yüksek olan turistleri hedefleyeceğiz”<br />

sözleriyle bu hedefi ortaya koyması bizi<br />

memnun etti. Ataması yapılan bakan<br />

yardımcılarıyla birlikte sektör paydaşlarının<br />

da katkıda bulunacağı başarılı bir çalışma<br />

ortaya çıkacağını umuyoruz” diye konuştu.<br />

Ortalama doluluk yüzde 25 arttı<br />

Bayındır, haziran ayı doluluk rakamlarını<br />

da açıkladı. Bayındır’ın verdiği bilgiye göre,<br />

veri ve analiz şirketi STR’nin TÜROB için<br />

hazırladığı Haziran <strong>2018</strong> Ülke Performans<br />

Raporu’nda Türkiye’nin Haziran <strong>2018</strong> otel<br />

doluluklarının 2017’nin aynı ayına göre<br />

yüzde 24.9 artarak ortalama yüzde 56 olarak<br />

kaydedildiği belirtildi. Haziran 2017’de bu<br />

oran yüzde 44.8 olmuştu. Haziran ayında<br />

Avrupa ülkeleri doluluklarda yüzde 24.9<br />

ile en yüksek artış oranına Türkiye ulaştı.<br />

Ancak doluluk oranları sıralamasında<br />

Türkiye, 27 ülke arasında son sırada yer<br />

almaktan kurtulamadı. Avrupa’da Haziran<br />

<strong>2018</strong>’de en yüksek doluluk oranına yüzde<br />

88.7 ile İrlanda ulaştı. ADR (Average Daily<br />

Rate) olarak adlandırılan ortalama günlük<br />

satılan oda bedeli Haziran ayında yüzde<br />

17.8 artışla ortalama 81.5 Euro’ya yükseldi.<br />

Haziran ayında asıl dikkat çeken yükseliş<br />

toplam oda sayısı üzerinden odabaşı elde<br />

edilen gelirlerde (RevPAR) gerçekleşti<br />

ve yüzde 47.1’lik artışla 45.4 Euro’ya<br />

çıktı. Ocak-Haziran <strong>2018</strong>’de ise Türkiye<br />

otellerinin ortalama doluluk oranı geçen<br />

yılın aynı dönemine göre yüzde 17.2 artışla<br />

yüzde 63.1; ortalama günlük satılan oda<br />

bedeli yüzde 7.8 artışla 65.2 Euro; toplam<br />

oda sayısı üzerinden odabaşı elde edilen<br />

gelirler ise yüzde 26.9 artışla 41.1 Euro<br />

olarak gerçekleşti.<br />

Yeniden yükseliş başladı<br />

Verileri değerlendiren Başkan Bayındır,<br />

şunları söyledi: “ilk 6 ayı geride bıraktık.<br />

6 aylık gerçekleşmelere baktığımızda<br />

da bu beklentilerin turist sayısı artışında<br />

gerçekleştiğini görüyoruz. Yüksek sezonla<br />

birlikte fiyat artışının da gerçekleşmesi<br />

bizi mutlu ediyor. Temmuz ayında<br />

da özellikle yerli ve yabancı turistin<br />

etkisiyle kıyı otellerde yüksek doluluklar<br />

yaşanıyor. Rusya’da düzenlenen Dünya<br />

Kupası, 24 Haziran seçim süreci ile ana<br />

pazarlarımızdan İran’da döviz kurlarındaki<br />

aşırı artış, Avrupa pazarındaki turist<br />

artışın sınırlı kalması, Rusya’da ise turizm<br />

endüstrisindeki bir takım tur operatörlerinin<br />

mali sıkıntı içerisinde oldukları haberleri<br />

mayıs ayında bir miktar düşüşe neden<br />

olmuştu. Ancak haziran ayında Ortadoğu<br />

ve İran pazarı ile yavaş da olsa yeniden<br />

canlanmaya başlayan Avrupa ve Asya<br />

pazarlarındaki artışın etkisiyle yeniden<br />

yükseliş başladı.”<br />

İstanbul’da oda geliri moral verdi<br />

Öte yandan Türkiye’nin iki önemli turizm<br />

kenti İstanbul ve Antalya’da da doluluklar<br />

da belli oldu. İstanbul’un Haziran 2017’de<br />

yüzde 43.9 olan doluluk oranı, Haziran<br />

<strong>2018</strong>’de yüzde 29.8 artarak yüzde 57 olarak<br />

ölçüldü. Avrupa’da Haziran <strong>2018</strong>’de doluluk<br />

oranlarında en yüksek artışı yaşayan<br />

destinasyon yüzde 29.8 artış oranı ile<br />

İstanbul oldu. Haziran <strong>2018</strong>’de ortalama<br />

günlük satılan oda bedeli 87.8 Euro ile<br />

2017’ye göre yüzde 27.3 arttı. Haziran<br />

2017’de bu rakam 69 Euro olmuştu. Toplam<br />

oda sayısı üzerinden odabaşı elde edilen<br />

gelirler ise geçen yıla oranla yüzde 65.3<br />

artarak 50 Euro olarak ölçüldü. Geçen yılın<br />

aynı ayında bu rakam 30.2 Euro olmuştu.<br />

<strong>2018</strong> yılı ilk 6 aylık performansta ise<br />

İstanbul doluluk oranı ve oda başı elde<br />

edilen gelirde geçen yıla göre en yüksek<br />

artış oranını yakalayan destinasyon oldu.<br />

Ocak–Haziran 2017’de yüzde 54 olan<br />

doluluk oranı Ocak–Haziran <strong>2018</strong>’de yüzde<br />

67.1’e; ortalama günlük satılan oda bedeli<br />

70.2 Euro’dan 77.7 Euro’ya; oda başı elde<br />

edilen gelir ise 37.9 Euro’dan 52.1 Euro’ya<br />

yükseldi.<br />

Türkiye’nin en pahalısı Antalya’da<br />

Antalya ve ilçelerinde Haziran <strong>2018</strong> otel<br />

dolulukları bir önceki yılın aynı dönemine<br />

kıyasla yüzde17.8 artarak, yüzde 65.7 oldu.<br />

Geçen yılın aynı ayında bu oran yüzde yüzde<br />

55.8 olmuştu. Ortalama günlük satılan<br />

oda bedeli 115.5 Euro olarak, 2017’ye göre<br />

yüzde 15.2 artış gösterdi. Haziran 2017’de<br />

bu rakam 100.2 Euro olmuştu. Toplam<br />

oda sayısı üzerinden odabaşı elde edilen<br />

gelirlerde ise (RevPAR) geçen yıla oranla<br />

yüzde 35.7 artış oldu ve 75.9 Euro olarak<br />

ölçüldü. Haziran 2017’de bu rakam 55.9<br />

Euro olmuştu. Antalya’da Ocak–Haziran<br />

2017’de yüzde 53.9 olan doluluklar Ocak–<br />

Haziran <strong>2018</strong>’de yüzde 60.1’e; ortalama<br />

günlük satılan oda bedel 59.7 Euro’dan<br />

62.9 Euro’ya; oda başı elde edilen gelir 32.2<br />

Euro’dan 37.8 Euro’ya yükseldi.


42<br />

<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

yeni yatırımlar<br />

Hilton İstanbul<br />

Maslak açıldı<br />

Hilton İstanbul Maslak, birinci sınıf otelcilik anlayışını Türkiye’de iş ve eğlence<br />

dünyasının kalbine getiriyor; lobideki özel sanat galerisinde uluslararası<br />

şaheserlerden oluşan etkileyici bir sergi yer alacak.


Hilton’un Türkiye’deki açılımı, ülkenin büyüyen<br />

turizm sektörüyle birlikte yükselen kaliteli<br />

konaklama talebini yansıtıyor. 2017 yılında bir<br />

önceki yıla kıyasla %28 artışla 32,4 milyon<br />

yabancı turistin ziyaret ettiği Türkiye’de, <strong>2018</strong><br />

yılında rekor sayıda 40 milyon turist ağırlanarak<br />

turizm kaynaklı gelirin yılsonunda 30 milyar<br />

doları aşması bekleniyor. Doğu ve Batı arasında<br />

bir köprü niteliğindeki İstanbul ve Türkiye,<br />

konumu sayesinde dünyanın en popüler MICE<br />

destinasyonları arasında yer alıyor.<br />

Hilton’un Türkiye’de genişleyen<br />

portföyüne İstanbul’un hareketli<br />

iş ve finans merkezinde büyüleyici<br />

bir otel daha ekleniyor: Hilton Istanbul<br />

Maslak. Zarif ve şık tasarımı, büyüleyici<br />

iç mekanları ve özel sanat galerisi gibi<br />

benzersiz imkanlarıyla dikkat çeken<br />

otel, hem iş seyahati hem özel seyahat<br />

misafirlerine emsalsiz, birinci sınıf<br />

konaklama deneyimi sunuyor.<br />

Atatürk Havalimanı’na 30 dakika<br />

uzaklıkta<br />

Açılacak otel Hilton’un Türkiye’de<br />

halihazırda faaliyet gösteren 61 oteli<br />

arasına katılacak ve konaklama<br />

sektörünün amiral gemisi Hilton Hotels<br />

& Resorts markasının en yeni üyesi<br />

olacak. Atatürk Havalimanı’na 30 dakika<br />

uzaklıkta, metroya, iş merkezlerine,<br />

lüks alışveriş merkezlerine ve konser<br />

salonlarına ise yürüme mesafesinde olan<br />

otelde Deluxe Odalar, Kral Dairesi ve<br />

Süit odalar da<strong>hi</strong>l 284 adet modern, ferah<br />

oda mevcut. Odaların tamamı işlevsel<br />

tasarımları ve enfes şe<strong>hi</strong>r manzaralarıyla<br />

dikkat çekiyor. Executive katlarda<br />

konaklayan misafirler ise Executive<br />

Lounge’da kontinental kahvaltı ve<br />

lezzetli atıştırmalıklar eşliğinde rahatça<br />

dinlenme veya çalışma ayrıcalığı elde<br />

ediyor.<br />

İş toplantılarının, özel kutlama ve<br />

etkinliklerin kusursuz adresi Hilton<br />

Istanbul Maslak, otelin en üst katında<br />

konumlanan ve cam tavanıyla yıldızların<br />

altında unutulmaz davetlere ev sa<strong>hi</strong>pliği<br />

yapacak olan etkinlik salonu da<strong>hi</strong>l toplam<br />

6.600 metrekare etkinlik alanı, 850<br />

metrekare sütunsuz balo salonu ve üç<br />

kata yayılan, her biri en son görsel-işitsel<br />

teknolojiyle donatılmış, toplam 1.200<br />

kişiyi ağırlayabilen 22 toplantı odasına<br />

sa<strong>hi</strong>p.<br />

Özel bir sanat galerisi mevcut<br />

Otelin eşsiz özellikleri arasında, lobi<br />

alanında yer alan, adeta evrenin kapılarını<br />

aralar nitelikte dünyanın dört bir yanından<br />

sanat eserlerine ev sa<strong>hi</strong>pliği yapan özel<br />

bir sanat galerisi mevcut. Misafirler<br />

sürekli değişen serginin sunduğu sanat<br />

ve fotoğraf dünyasını deneyimleme<br />

şansını yakalarken, davetkâr lounge<br />

alanında sakin ve rahat vakit geçirme<br />

lüksüne de sa<strong>hi</strong>p. Galeride sergilenen<br />

yaratıcı deha, ilk adımdan itibaren<br />

ziyaretçilere ilham verecek nitelikte.<br />

Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan<br />

Hilton İstanbul Maslak Genel Müdürü<br />

Özkan Alkan, şu ifadelere yer verdi:<br />

“Otelimiz seyahat severlerin, yöneticilerin<br />

ve tüm misafirlerimizin birbirleriyle<br />

temas kurabileceği, anlamlı birlikteliklere<br />

adım atabileceği mükemmel bir ortam<br />

sunuyor. Misafirlerimiz, şehre hakim<br />

manzarasıyla ve cam tavanıyla yıldızların<br />

altında konumlanan muhteşem etkinlik<br />

salonumuz da<strong>hi</strong>l, otelimizin geniş,<br />

modern toplantı odalarından ve tüm<br />

ayrıcalıklı imkanlarından yararlanarak<br />

iş amaçlı toplantı, davet ve etkinlikler<br />

düzenleyebilecek.”


44<br />

<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

yeni yatırımlar<br />

İstanbul Sabiha Gökçen’den<br />

Yeni İç Hatlar Terminal Binası<br />

Türkiye’nin en büyük ikinci havalimanı olan İstanbul Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı’nın<br />

10. yılında önemli bir yatırımla hayata geçirdiği Yeni İç Hatlar Terminal Ek Binası <strong>hi</strong>zmete açıldı.<br />

Türkiye’nin en büyük iki<br />

havalimanından biri olan İstanbul<br />

Sabiha Gökçen Uluslararası<br />

Havalimanı, 10’uncu yılını geride<br />

bırakırken önemli bir yatırıma imza attı.<br />

İstanbul Sabiha Gökçen Uluslararası<br />

Havalimanı’nın Yeni İç Hatlar Terminal<br />

Ek Binası; İstanbul Sabiha Gökçen<br />

Uluslararası Havalimanı terminal<br />

işletmecisi İSG’nin CEO’su Ersel<br />

Göral’ın ev sa<strong>hi</strong>pliğinde, İstanbul<br />

Valisi Vasip Şa<strong>hi</strong>n, Savunma Sanayii<br />

Başkanı İsmail Demir, Pendik Belediye<br />

Başkanı Kenan Şa<strong>hi</strong>n ve kalabalık bir<br />

davetli grubunun katılımıyla düzenlenen<br />

bir törenle <strong>hi</strong>zmete açıldı. Yeni İç<br />

Hatlar Terminal Ek Binası ile birlikte,<br />

havalimanının yolcu kapasitesinin 8<br />

milyon artarak yılda 41 milyon kişiye<br />

ulaştırılması hedefleniyor.<br />

Göral: “Yolcu kapasitemizi 41 milyona<br />

çıkaracağız”<br />

Gerçekleştirilen açılış töreninde konuşan<br />

İSG’nin CEO’su Ersel Göral, 26 milyon<br />

euro’ya mal olan yeni terminalin,<br />

İSG’nin 10. yılı itibariyle başlatılan<br />

yatırım hamlesinin ilk adımı olduğunu<br />

belirterek şöyle konuştu: “ISG olarak<br />

bugüne kadar yaklaşık 500 milyon<br />

Euro yatırım yaptık. DHMİ tarafından<br />

yapımı devam eden ve 550 milyon USD’a<br />

mal olacak 2. pistin de bu yılsonunda<br />

tamamlanmasını bekliyoruz. 2019<br />

yılı itibariyle iki piste sa<strong>hi</strong>p, toplamda<br />

80 uçuş saatlik kapasitesi olan ve 41<br />

milyon yolcu kapasiteli terminal binalı<br />

bir tesis haline geleceğiz. Ayrıca metro<br />

inşaatının da önümüzdeki yılın başında<br />

tamamlanmasıyla birlikte İSG’den<br />

Pendik-Kadıköy metrosuna direkt<br />

bağlantı sağlanmış olacak. Bu durum da<br />

bize büyük bir avantaj sağlayacak. Yani<br />

İSG’den bagajını alıp çıkan bir yolcumuz<br />

35 dakikada Kadıköy’e, 45 dakikada<br />

Taksim’e rahatlıkla ulaşabilecek.<br />

Bundan sonra da daha büyük hedefler<br />

için, daha kusursuz <strong>hi</strong>zmet verebilmek<br />

ve bu büyümeyi sürdürülebilir kılmak<br />

adına gece-gündüz çalışmaya devam<br />

edeceğiz.”


<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

46 & <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

yeni yatırımlar<br />

Elite World<br />

İstanbul Hotel<br />

750 bin dolara<br />

yenilendi<br />

Yatırımlarına hızla<br />

devam eden Elite World<br />

Hotels, şehrin merkezi<br />

Taksim’de yer alan oteli<br />

Elite World İstanbul<br />

Hotel, 750 bin dolar<br />

yatırımla yenilendi.


İş toplantıları, kongreler ve sosyal<br />

organizasyonlara ev sa<strong>hi</strong>pliği yapan<br />

Elite World Hotels’in, şehrin merkezi<br />

Taksim’de yer alan oteli Elite World<br />

İstanbul Hotel, 750 bin dolar yatırımla<br />

yenilendi. Elite World İstanbul;<br />

misafirlerinin daha keyifli ve konforlu<br />

vakit geçirmeleri için odalarından<br />

lobisine, fitness salonundan koridorlarına<br />

kadar yepyeni bir görünüm kazandı.<br />

Arıcasoy: “Baştan sona yenilendik”<br />

Misafirlerine daha konforlu bir <strong>hi</strong>zmet<br />

vermek için adımlar attıklarını belirten<br />

Elite World İstanbul Hotel Genel Müdürü<br />

Ahmet Arıcasoy, ‘Taksim, Türkiye turizmi<br />

için önemli bir marka. Bu markayı en<br />

iyi şekilde temsil etmemiz gerekiyor.<br />

Biz de Elite World Hotels olarak yeni<br />

otellerimizin yatırımı ile birlikte 750 bin<br />

dolar maliyetle otelimizi baştan sona<br />

yeniledik’ dedi. Elite World İstanbul Hotel,<br />

1 Kral Dairesi, 3 Corner Suit, 14 Geçişli<br />

Oda, 2 Engelli Odası ve 225 Deluxe Oda ile<br />

şehrin merkezi Taksim’de <strong>hi</strong>zmet veriyor.


48<br />

<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

yeni yatırımlar<br />

MSC Cruıses, Portmıamı’de yeni bir<br />

kruvaziyer terminali oluşturuyor<br />

MSC Cruises ve Miami-Dade Country,<br />

PortMiami’de yeni bir kruvaziyer<br />

terminali inşaatı için Mutabakat<br />

Anlaşması’nın (MOU) ve genişletilmiş<br />

tercihli yanaşma hakları anlaşmasının<br />

imzalandığını ilan ettiler. Miami-Dade<br />

Bölgesi ile geliştirilmiş olan ortaklık, hafta<br />

sonları gerçekleşen tercihli yanaşma<br />

haklarının genişletilmesini ve yeni bir<br />

kruvaziyer terminali inşa edilmesine yönelik<br />

bir anlaşmayı kapsıyor.<br />

Vago: “MSC Cruises’in ticari<br />

büyümesindeki önemli başka bir adımdır”<br />

MSC Cruises Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Pierfrancesco Vago konuyla ilgili olarak<br />

“PortMiami ve Miami-Dade Country ile<br />

imzalanan yeni anlaşma ve geliştirilmiş<br />

ortaklık, stratejik Kuzey Amerika<br />

odaklanmamız çerçevesinde küresel<br />

boyuttaki ayak izlerimizi güçlendirmeye<br />

devam ederken, MSC Cruises’in ticari<br />

büyümesindeki önemli başka bir adımdır. “<br />

şeklinde konuştu.<br />

Ekim 2022’de tamamlanması planlanıyor<br />

PortMiami, şirketin ABD’deki ayrıcalıklı<br />

ana limanı durumunda bulunuyor. Yeni<br />

anlaşma, MSC Cruises’ın mevcut cumartesi<br />

için geçerli olan tercihli yanaşma haklarını<br />

pazar gününe de yayıyor. Ayrıca, 2022 yılı<br />

Ekim ayında tamamlanması planlanan<br />

yeni terminal, MSC Cruises’ın halen inşası<br />

süren yeni nesil 7.000’e kadar misafir<br />

ağırlayabilecek MSC World Class yolcu<br />

gemilerinin yanaşabileceği de bir tesis<br />

olacak.<br />

2017 yılında <strong>hi</strong>zmete giren MSC Seaside<br />

yıl boyunca Miami’den Karayipler seferini<br />

yaparken MSC Divina da mevsimlik olarak<br />

Ekim ayından Mart ayına kadar Karayipler’e<br />

sefer yapıyor. MSC Armonia ise Aralık<br />

<strong>2018</strong>’de başlayacak ve yıl boyunca sürecek<br />

Havana Küba seferleriyle MSC Cruises’ın<br />

Kuzey Amerika filosu içindeki yerini alacak.<br />

Yine, 171.598 GRT ve 5,714 misafir yolcu<br />

taşıma kapasitesiyle şirketin en büyük<br />

gemisi olacak MSC Meraviglia’ya da Kasım<br />

2019 itibariyle PortMiami’de diğer üç<br />

gemiye eşlik etmeye başlayacak.<br />

Gimenez : “7.000’e kadar misafir<br />

ağırlayabilecek”<br />

Miami-Dade Country Belediye Başkanı<br />

Carlos A. Gimenez de görüşlerini,<br />

“PortMiami altyapısına yapılan yatırımlar<br />

Miami-Dade Bölgesini ziyaretçiler açısından<br />

küresel bir destinasyon konumuna<br />

getirmektedir. İlave 7.000 yolcu kapasiteli<br />

bir geminin yanaşabileceği yeni bir<br />

kruvaziyer gemi terminalinin inşa edilmesi<br />

yöre halkımız için binlerce iş ve giderek<br />

artan fırsatlar sunacaktır.” şeklinde ifade<br />

etti.<br />

Sosa: “Ortaklığımız turizmin büyümesi için<br />

büyük bir kazançtır”<br />

Miami-Dade Country Ekonomik Kalkınma<br />

ve Turizm Komitesi Başkanı Rebeca Sosa<br />

ise konuyla ilgili olarak “MSC’nin PortMiami<br />

ve Miami-Dade Country’de verdiği önem<br />

ve bağlılıktan dolayı büyük onur ve gurur<br />

duyuyoruz. MSC ile devam eden ortaklığımız<br />

Miami-Dade İdari Bölgesinde turizmin<br />

büyümesi ve yayılması için büyük bir<br />

kazançtır.”şeklinde konuştu.


50<br />

<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

yeni yatırımlar<br />

Sevimli dostlar için<br />

Fizyopet<br />

Köpek Oteli<br />

Tatilini şe<strong>hi</strong>r dışında<br />

geçirecek birçok kişi,<br />

ulaşım ve konaklama<br />

sorunları nedeniyle,<br />

yanlarına alamadıkları<br />

evcil hayvanlarını emanet<br />

edebilecekleri güvenli bir<br />

yer arayışında. Sevimli<br />

dostlarımıza hak ettikleri<br />

ilgi ve konforu, sağlıklı<br />

bir ortamda sağlamak<br />

amacıyla kurulan<br />

Fizyopet, standart bir<br />

pet otelinden çok daha<br />

fazlasını sunuyor.<br />

Aylar boyunca çalışıp, hak ettiği tatili şe<strong>hi</strong>r<br />

dışında geçirecek olan İstanbullular,<br />

hayatlarını paylaştıkları sevimli dostlarını<br />

geride bırakırken, hem aileler hem de can dostları<br />

için stres dolu günler yaşanabiliyor. Bu zorlu<br />

dönemi patili dostlarımız için güvenli, mutlu, aktif<br />

ve keyifli hale getirmek için çabalayan Fizyopet<br />

Köpek Oteli, kafessiz odaları ve 2 büyük yüzme<br />

havuzuyla hayvanseverlerin ilk terci<strong>hi</strong> oluyor.<br />

Beykoz Çavuşbaşı ormanı içerisinde<br />

Keyif ve lüksün sadece hayvanseverlerin değil,<br />

küçük dostlarımızın da hakkı olduğunu savunan<br />

Fizyopet Köpek Oteli, sunduğu özel şampuan ve<br />

jakuzi <strong>hi</strong>zmetiyle köpekleri şımartma sözü veriyor.<br />

Deneyimli kadrosu ve yemyeşil tesisiyle İstanbul<br />

şe<strong>hi</strong>r merkezine sadece 8 km uzaklıkta olan,<br />

Fizyopet Köpek Oteli, Beykoz Çavuşbaşı ormanı<br />

içerisindeki 4 dönümlük arazisinde konaklama<br />

<strong>hi</strong>zmeti veriyor. Düzenli veteriner hekim gözetimi,<br />

kafessiz odaları, sınırsız aktivite ve 2 büyük yüzme<br />

havuzunda yüzme egzersizi yapma imkanıyla<br />

tüm hayvanseverlerin ihtiyaçlarından da fazlasını<br />

sunuyor.


52<br />

<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

yeni yatırımlar<br />

Hilton<br />

Bakırköy<br />

kapılarını<br />

açtı!<br />

Dünya genelindeki lüks otel<br />

zinciri Hilton’un İstanbul’daki<br />

4’üncü oteli, Bakırköy’de açıldı.<br />

Marmara Denizi kıyısında<br />

tari<strong>hi</strong> yarımadaya ve Atatürk<br />

Havalimanı’na yakınlığı ile<br />

dikkat çeken otel, Türkiye’nin<br />

en büyük ve en canlı şehrini<br />

keşfetmek isteyen gezginlerle<br />

konuklara ve iş dünyasına<br />

<strong>hi</strong>zmet verecek.


Hilton Bakırköy Genel Müdürü Mustafa Cevizci,<br />

“Hilton Bakırköy, İstanbul Bakırköy sa<strong>hi</strong>l şeridinde en<br />

üst düzeyde <strong>hi</strong>zmet ve modern ve seçkin konaklama<br />

arayanlar için mükemmel bir seçenek sunuyor” diyerek<br />

sözlerine şöyle devam etti: “Hem eğlence hem de<br />

iş amacıyla seyahat edenler için etkileyici <strong>hi</strong>zmetleri,<br />

benzersiz manzarası ve deniz kıyısındaki huzurlu<br />

konumuyla Hilton Bakırköy misafirlerine anlamlı ve<br />

unutulmaz deneyimler sunmaya hazır.”<br />

İstanbul’un Marmara Denizi kıyısına<br />

Hilton’un seçkin konukseverliğini<br />

getiren ‘Hilton Bakırköy’ kapılarını açtı.<br />

Çayırlı Turizm ve Otelcilik A.Ş yatırımıyla<br />

hayata geçen otel, Türkiye’nin en büyük<br />

ve en canlı şehrini keşfetmek isteyen<br />

gezginlerle konuklara ve iş dünyasına<br />

<strong>hi</strong>zmet verecek. Hilton Hotels &<br />

Resorts’un İstanbul’daki dördüncü tesisi<br />

olan Hilton Bakırköy, Türk hamamları,<br />

açık yüzme havuzu ve kapalı sonsuzluk<br />

havuzunun yer aldığı modern spa ve<br />

fitness merkezinin yanı sıra geniş ve<br />

modern biçimde dekore edilmiş etkinlik<br />

alanları ve çeşitli büyüklükteki toplantı<br />

salonlarıyla, turizme her yönüyle <strong>hi</strong>zmet<br />

verecek. Hilton Bakırköy, şehrin en<br />

önemli kültürel cazibe noktalarına yakın<br />

konumu, seçkin ve özgün <strong>hi</strong>zmetleriyle<br />

seyahat severlere heyecan verici bir<br />

seçenek sunacak.<br />

Hilton’un Üst Sınıf Oteller Marka<br />

Yönetiminden Sorumlu Bölge Başkan<br />

Yardımcısı Andreas Lackner “Her yıl<br />

Türkiye’yi ziyaret etmeyi planlayan<br />

gezginlerin sayısının artmasıyla, bu<br />

çok rağbet gören turizm merkezinde<br />

bugüne dek açılan en etkileyici yeni<br />

tesislerimizden birinde misafirlerimizi<br />

ağırlamayı ve onlara dünyaca bilinen<br />

Hilton konukseverliğini sunmayı<br />

heyecanla bekliyoruz.” diye konuştu.<br />

Şehrin yeni kongre oteli olmaya aday<br />

Otel, büyüleyici deniz manzarasına sa<strong>hi</strong>p<br />

aile odaları, 39 şık suit ve geniş bir Kral<br />

Dairesi dâ<strong>hi</strong>l olmak üzere toplamda 306<br />

odası ile misafirlerini ağırlayacak. Otelin<br />

çok özel misafirleri için tasarlanan,<br />

hayranlık uyandıran deniz manzarasına<br />

sa<strong>hi</strong>p iki katlı Executive Lounge bölümü<br />

ise özellikle iş dünyasına <strong>hi</strong>tap edecek.<br />

Executive Lounge’da misafirler manzarayı<br />

seyrederken gün boyu atıştırmalıklar,<br />

içecek servisi ve özel lezzetlerin keyfini<br />

çıkarabilecekler.<br />

Hilton Bakırköy, çeşitli büyüklükte, gün<br />

ışığı alan 17 modern ve şık tasarımlı<br />

toplantı odası ve 1250 metrekarelik çok<br />

fonksiyonlu balo salonu ile şehrin yeni<br />

kongre merkezi olmaya da aday. 2000<br />

kişiyi aynı anda ağırlayabilme kapasitesi<br />

ile Hilton Bakırköy, geniş fuaye alanlarıyla<br />

da her türlü etkinlikte misafirlerine<br />

etkinlik öncesi ferah mekanlar<br />

sağlayabilecek.<br />

Türk ve Doğu Akdeniz mutfağının en iyi<br />

örnekleri sunulacak<br />

Otelin tanınmış restoranı Makri,<br />

misafirlerine hem açık büfe hem de a la<br />

carte menülerinde sunulan Türk ve Doğu<br />

Akdeniz mutfaklarının en iyi örnekleri<br />

ile keyif alacakları çeşitli seçenekler<br />

sunuyor. Lobby Lounge’un zarif<br />

dekorasyonu şehri keşfederek geçen bir<br />

günün ardından yorgunluk gidermek için<br />

mükemmel bir ortam sağlıyor. Lounge<br />

misafirleri Türk lokumları, aperatif içkiler<br />

ve atıştırmalıkların yer aldığı uzman<br />

eller tarafından hazırlanan bir menünün<br />

keyfini çıkarabilirler.<br />

Misafirler otelin Geleneksel Hamam<br />

veya Türk hamamları, saunalar ve sekiz<br />

masaj ve özel bakım odasının yanı sıra<br />

etkileyici bir açık yüzme havuzu ve kapalı<br />

sonsuzluk havuzunun yer aldığı modern<br />

spa merkezinde rahatlayabilir. Misafirler<br />

ayrıca otelin kardiyo ekipmanları, serbest<br />

ağırlıklar ve çok amaçlı stüdyolar dâ<strong>hi</strong>l<br />

çeşitli modern olanaklar sunan 24<br />

saat açık geniş fitness merkezinden de<br />

faydalanabilir.


54<br />

<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

yeni yatırımlar<br />

Smart by<br />

Dedeman<br />

Mart 2019’da<br />

açılıyor<br />

İlki İstanbul Şişli’de açılacak Smart By Dedeman Otel, ülkemizdeki yerli otel zincirleri arasında<br />

ekonomik segmente <strong>hi</strong>tap eden ilk otel markası olacak. Aynı tasarımla her şehre ve ilçeye uygun<br />

olarak açılması planlanan bu yeni marka, geleceğin misafir profili Y kuşağının tüm beklentilerine<br />

<strong>hi</strong>tap ediyor.<br />

Dedeman ve Park Dedeman<br />

markaları ile turizm sektörünün<br />

lider markalarından olan<br />

Dedeman Grubu, Y kuşağının<br />

beklenti ve ihtiyaçlarını göz önünde<br />

bulundurarak yeni bir otel markasına<br />

imza attı. Konuklarına orta segment<br />

otellerden daha avantajlı<br />

bütçe olanağı sunacak<br />

olan Smart by Dedeman<br />

projesi ile yatırımcılar dünya<br />

trendlerine en uygun projeyle<br />

yatırımlarının dönüşünü daha<br />

hızlı alacak. Yeni otel konseptini<br />

öncelikle İstanbul olmak<br />

üzere Anadolu’nun hareketli<br />

şe<strong>hi</strong>rlerinde hayata geçirmek<br />

istediklerini söyleyen Dedeman<br />

Turizm Yönetimi A.Ş. Genel<br />

Müdürü Emrullah Akçakaya;<br />

Smart by Dedeman markasıyla<br />

Türkiye’nin dört bir yanında yer<br />

almak istediklerini açıkladı.<br />

Akçakaya: “Nitelikli 3 ve 4<br />

yıldızlı otellere ihtiyaç var”<br />

Sektörün lider markalarından olmanın<br />

verdiği sorumlulukla sürekli yenilik<br />

arayışında olduklarını belirten Dedeman<br />

Oteller genel müdürü Emrullah<br />

Akçakaya Türkiye’de 5 yıldızlı otellerin<br />

arzun üstünde olduğunu belirtti. Yatak<br />

arzı konusunda eksiğin devam ettiğini<br />

belirten Akçakaya, “Bundan sonra<br />

yapılacak olan yatırımların artık daha<br />

çok ekonomik segmente uygun, nitelikli<br />

üç ve dört yıldızlı otellere yönelmesi<br />

gerekiyor. Çünkü artık tatil anlayışı<br />

değişti, insanlar günümüzde bir otele<br />

gidip iki hafta plajında sadece güneşlenip,<br />

denize girmek istemiyor. Kısa süreli<br />

tatiller daha çok revaçta. Seyahat eden<br />

insanlar artık daha çok yeme-içme<br />

deneyimleri yaşamak, tari<strong>hi</strong> ve kültürel<br />

yerleri görmek istiyor. İşte bu yüzden<br />

insanlar uyumak ve kahvaltı etmek için<br />

kullanacağı konaklama merkezlerine çok<br />

paralar ödemek istemiyorlar, otellerden<br />

beklentiler gelişiyor. Özellikle Y kuşağı<br />

olarak adlandırılan yeni jenerasyon,<br />

konaklamaya az para harcamayı tercih<br />

ediyor. Dünyada otel endüstrisinde bu<br />

segmentte yatırımlar artıyor. İşte biz de<br />

Smart by Dedeman ile bu segmente <strong>hi</strong>tap<br />

edecek yeni bir markayı hayata geçirmeye<br />

hazırlanıyoruz” dedi.<br />

İlki Şişli’de açılacak<br />

İlk Smart by Dedeman otelinin Şişli<br />

bölgesinde açılacağını belirten Emrullah<br />

Akçakaya, yeni otelin Şişli’nin kalbinde<br />

Ceva<strong>hi</strong>r AVM’ye 150 metre mesafede,<br />

Cumhuriyet gazetesinin olduğu<br />

sokakta açılacağını belirtti. Açılacak<br />

otelin eknoloji jenerasyonu<br />

olarak nitelendirilen ve iş<br />

nedeniyle çok seyahat eden<br />

Y kuşağının tüm ihtiyaçlarını<br />

karşılayacak altyapıya sa<strong>hi</strong>p<br />

olacağını vurgulayan Akçakaya,<br />

104 odalı olarak planlanan<br />

otelin açılışının Mart 2019’da<br />

gerçekleşeceğini sözlerine<br />

ekledi.<br />

Düşük maliyet, karlı otel ve<br />

akıllı konsept<br />

Smart by Dedeman projesinin<br />

sadece konaklayanlar için değil<br />

yatırımcılar için de avantajlı<br />

olduğunu dile getiren Emrullah<br />

Akçakaya, ‘‘Yeni konsept<br />

otelimizin getiri gücünü şöyle açıklıyoruz;<br />

düşük maliyet, karlı otel ve akıllı konsept.<br />

Yatırım maliyeti orta segment otellere<br />

göre yüzde 40+, ekonomi segmentindeki<br />

rakiplerinden %10+ daha düşük. Ayrıca<br />

her yapıya uygulanabilir bir konsept<br />

olması da yatırımcı açısından maliyetleri<br />

düşüren, inşaat süresini kısaltan ve proje<br />

karlılığını artıran bir kriter’’ dedi.


Alaçatı’da huzur ve keyifli bir tatilin yeni adresi<br />

Insula Hotel<br />

Keyifli bir tatil geçirmek için rotanızı Çeşme Alaçatı’ya çevirdiyseniz, tari<strong>hi</strong> bir konakta, yılın 12 ayı<br />

boyunca 6’sı da birbirinden şık temalı odalarıyla <strong>hi</strong>zmet veren Insula Hotel tüm beklentilerinizi<br />

karşılayacak nitelikte…<br />

Yeşil ve mavinin huzur veren tatlı<br />

bir rüzgarla buluştuğu Alaçatı’daki<br />

İnsula Hotel, yalnızca bir konaklama<br />

değil aynı zamanda bir eğlence mekanı<br />

olarak da öne çıkıyor. Haftanın 6<br />

gecesinde saat 2’ye kadar süren canlı<br />

müziğin kulakların pasını aldığı otelde<br />

Begüm Obiz, Caner Kızıl gibi son dönemin<br />

popüler sanatçıları da sahne alıyor.<br />

İstanbul’da birçok büyük organizasyona<br />

imzasını atan ve bu tecrübesini Alaçatı’ya<br />

taşıyarak 360 derece <strong>hi</strong>zmet anlayışı ile<br />

<strong>hi</strong>zmet vermek isteyen İbra<strong>hi</strong>m Bozbey’in<br />

sa<strong>hi</strong>bi olduğu Feteme Media Group<br />

tarafından devralınan otel, huzur, keyif ve<br />

eğlencenin yeni adresi olarak dikkatleri<br />

üzerinde topluyor.<br />

“Yöresel tatlarla zengin menüler”<br />

Insula Hotel aynı zamanda girişindeki<br />

mermer bir atrium olan Veria Restaurant<br />

ile yerel ve uluslararası lezzetleri de<br />

sunuyor. Kahvaltıda ev yapımı ekmeklerin<br />

ve yöresel reçel çeşitlerinin tadına<br />

doyasıya varıyorsunuz. Kış sezonunda da<br />

özellikle pazar günleri “özel lezzetlerin’’<br />

yer aldığı zengin kahvaltı menüsü ile de<br />

misafirlerine eşsiz tatlar sunuluyor.


56<br />

<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

yeni yatırımlar<br />

The BO Vue Hotel<br />

Bodrum 2021’de<br />

açılıyor!<br />

Hilton, Türkiye’deki ilk Curio Collection resort<br />

oteli için BESA Grup ile anlaştı. Toplamda<br />

300-350 milyon dolara mal olacağı açıklanan<br />

yatırımın 2021 yılında hayata geçmesi<br />

planlanıyor.


Türkiye’deki ilk Curio Collection<br />

resort oteli için BESA Grup ile<br />

anlaşan Hilton, bu sabah Hilton<br />

istanbul Bomonti Hotel’de gerçekleşen<br />

imza töreni ile 2012 yılında açılması<br />

planlanan yatırımın duyurusunu yaptı.<br />

İmza töreninde BESA Grup Yönetim<br />

Kurulu Başkanı Salih Bezci, BESA Grup<br />

Yönetim Kurulu Üyesi Efe Bezci, Hilton<br />

MENA (Orta Doğu, Kuzey Afrika ve<br />

Türkiye) İş Geliştirme Başkan Yardımcısı<br />

Carlos Khneisser ve Hilton Türkiye İş<br />

Geliştirme Direktörü Nida Sözügeçer ve<br />

Hilton Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Türkiye<br />

Başkanı Rudi Jagersbacher, “The BO<br />

Vue” ile ilgili bilgi verdiler. BESA Grup<br />

Turizm Koordinatörü Yunus Gürkan da<br />

imza törenine katıldı.<br />

Khneisser: “Bodrum’un lider<br />

otellerinden biri olacak”<br />

Toplantıda konuşan Hilton MENA bölgesi<br />

(Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Türkiye) İş<br />

Geliştirme Başkan Yardımcısı Carlos<br />

Khneisser, İstanbul’daki imza töreni<br />

sırasında şunları söyledi: “Bodrum’a<br />

da<strong>hi</strong>l olmaktan mutluluk duyuyoruz.<br />

İnsanlar lokasyon lokasyon derler. Ben<br />

de lokasyona her zaman iyi bir ortak<br />

eklerim. Başarılı projeler de bu şekilde<br />

ortaya çıkar. 2021’deki açılışı bekliyorum.<br />

Umuyoruz ki, The BO Vue Hotel Bodrum<br />

lokasyonun lider otellerinden biri olacak.”<br />

Bezci: “Yatırımı 300-350 milyon dolara<br />

mal olacak”<br />

BESA Grup Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Salih Bezci, “Türkiye’deki ilk Curio<br />

Collection Oteli’nin açılışı bizim için<br />

çok heyecan verici bir dönüm noktası”<br />

derken şöyle devam etti: “The BO<br />

Viera projesi ile büyük bir hayalimizi<br />

gerçekleştirmiştik. Şimdi, dünyanın da<br />

en önemli tatil destinasyonları arasında<br />

yer alan Bodrum’un değerine değer<br />

katacak “The BO Vue”, Türkiye’de ilk kez<br />

hayata geçiriyor. “The BO Vue”, gerçek<br />

bir unutulmaz konaklama deneyimi<br />

arayan meraklı gezginlerin Bodrum’daki<br />

vazgeçilmez adresi olacağından eminim.”<br />

Yatırımın maliyeti hakkında da bilgiler<br />

veren Bezci şöyle devam etti: “25 bin<br />

metrekarelik bir otel. Metrekare fiyatı 2<br />

bin dolar. Proje içerisinde konutlarımız da<br />

yer alıyor. 330 anahtarımız var. Yatırımın<br />

toplam bedeli 300-350 milyon dolar.”<br />

Bezci: “Vazgeçilmez bir deneyim<br />

olacak”<br />

BESA Grup Yönetim Kurulu Üyesi Efe<br />

Bezci, “Hilton marka ve standartlarının<br />

korunacağı<br />

“The BO Vue” otelimiz ile Curio<br />

Collection by Hilton’un, sa<strong>hi</strong>p olduğu elit<br />

konseptle gerek Bodrum’a gerek turizm<br />

sektörümüze çok değerli katkılarda<br />

bulunacağına inanıyorum. Hilton’un<br />

Türkiye’ye ilk kez verdiği markası Curio<br />

Collection by Hilton için BESA Grup<br />

yatırımını ve güvencesini seçmesinden<br />

onur duyuyoruz. “The BO Vue”,<br />

Bodrum’un seçkin ve elegant bir adresi<br />

olarak vazgeçilmez bir deneyim olacak.”<br />

CURIO Collection by Hilton, Bodrum ve<br />

Türkiye’de yeni keşiflere imza atıyor<br />

Yeni yatırım, halen faaliyette veya yapım<br />

veya proje aşamasında olan 100’den fazla<br />

tesise sa<strong>hi</strong>p Curio markasının<br />

büyüyen küresel portföyüne<br />

eklenecek. Markanın<br />

Türkiye’ye yatırım planlarında<br />

İstanbul’daki Rumeli Han ve<br />

Armand olmak üzere iki tesis<br />

daha yer alıyor.<br />

Her biri özenle seçilmiş,<br />

taklit edilemeyecek farklı<br />

özelliklerde olan ve meraklı<br />

olanlara ödül niteliğindeki<br />

simge haline gelmiş otellerin<br />

yer aldığı CURIO Collection by<br />

Hilton markası, dünyada belirli<br />

lokasyonlarda bulunuyor.<br />

Bulundukları lokasyondaki<br />

dokunun birer parçası olan<br />

CURIO Collection by Hilton<br />

otelleri, şe<strong>hi</strong>rlerin ruhunu<br />

yansıtan, tam anlamıyla<br />

yerel mekânlar olarak göze<br />

çarpıyor.<br />

Otel, Ege Denizi kıyısındaki<br />

Küçükbük’te 1,2 kilometre uzunluğunda<br />

kesintisiz bir sa<strong>hi</strong>lde konumlanacak.<br />

Bodrum havaalanından arabayla bir<br />

saatten daha kısa sürede ulaşılabilecek<br />

olan otel, bu eşsiz koyu şe<strong>hi</strong>r merkezine<br />

bağlayan ana yollara da kolay erişim<br />

avantajına sa<strong>hi</strong>p.<br />

85 odalı, 180 yatak kapasiteli<br />

85 odalı ve 180 yatak kapasiteli olarak<br />

planlanan The BO Vue’da, odaların<br />

çoğunun önünde havuz bulunurken, tümü<br />

deniz manzaralı olacak.<br />

150 metrelik büyüleyici bir sa<strong>hi</strong>le<br />

sa<strong>hi</strong>p olan “The BO Vue”, benzersiz<br />

mutfak deneyimi ile de elit ve sofistike<br />

bir tatili tercih edenlerin gözdesi<br />

olmaya aday. Ana restoranın yanı sıra,<br />

ala carte restoran da konukların en<br />

taze malzemelerle hazırlanmış, Ege<br />

mutfağından çıkan yemeklerin tadını<br />

çıkarmaları için planlandı. Ayrıca, Café<br />

BO ‘Bar, besleyici yemek seçeneklerinin<br />

yanı sıra en kaliteli şarap ve kokteyl<br />

seçenekleriyle konuklarını gerçekten<br />

sakin bir ortama davet edecek.<br />

Spa <strong>hi</strong>zmeti ile de iddialı<br />

“The BO Vue”, büyük led ekranları<br />

kablosuz video projektörü ve Wi-Fi da<strong>hi</strong>l<br />

olmak üzere en son teknolojiye sa<strong>hi</strong>p<br />

toplantı salonu ile küçük toplantılar<br />

için ideal bir ortam sunacak. Otelde,<br />

egzersiz yapmak isteyenler için yüksek<br />

teknoloji ile donatılmış bir spor salonu<br />

da yer alacak. Dünya standartlarında spa<br />

<strong>hi</strong>zmeti ile de The BO Vue, Bodrum’un en<br />

gözde otelleri arasında olmaya aday.


58<br />

<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

yeni yatırımlar<br />

En verimli toplantılar<br />

Wısh More Hotel’de<br />

İstanbul’un merkezindeki konumu ve sunduğu imkanlarla iş dünyasının terci<strong>hi</strong><br />

olan Wish More Hotel Istanbul, bugüne kadar binlerce iş insanının seyahatini<br />

daha kolay ve keyifli hale getirdi. Son teknolojiyle donatılmış salonlarda<br />

toplantılar daha rahat ve verimli yapılıyor. Fitness&SPA merkezi sayesinde<br />

misafirler, toplantı dışı zamanlarda rahatlayıp dinlenebiliyor.<br />

2016 yılında Bayrampaşa’da açılan<br />

Wish More Hotel Istanbul, iş<br />

dünyasının tüm ihtiyaçlarını en<br />

son teknolojiyle karşılıyor. Wish More<br />

Hotel Istanbul, toplantı ve seminerlerini<br />

gerçekleştirmek isteyen firma, dernek,<br />

oda ve benzeri kurumlar için, farklı<br />

toplantı odası ve salon seçenekleriyle<br />

<strong>hi</strong>zmet veriyor. Bugüne kadar otelde<br />

kalan 147 bin misafirin yüzde 60’ı iş<br />

amaçlı konaklarken yapılan etkinlik ve<br />

organizasyonların yüzde 80’i iş dünyasına<br />

yönelikti. Wish More Hotel Istanbul’u<br />

en çok tercih edenler ise tekstil sektörü<br />

çalışanları ve makinacılar oldu.<br />

Geniş ve ferah toplantı salonları<br />

Otelde en yeni teknolojik donanımlar<br />

sunan, 3’ü gün ışığı alan 10 toplantı<br />

salonu bulunuyor. 254 metrekare<br />

genişliğinde, gerektiğinde ikiye<br />

bölünebilen konferans salonu 290 kişiye<br />

kadar katılımcıyı ağırlayabiliyor.150<br />

metrekare genişliğindeki fuayesi,<br />

konferans katılımcılarının networking<br />

görüşmeleri veya sohbetlerini konforlu<br />

ve rahat bir şekilde yapmalarına imkan<br />

tanıyor. 440 metrekare genişliğindeki<br />

balo salonu ise, 6,4 metrelik tavan<br />

yüksekliği ve kolonsuz tasarımıyla, ferah<br />

ve geniş bir ortam sunuyor. 500 davetlinin<br />

aynı anda ağırlanabildiği bu alan, şirket<br />

kutlamaları, ürün lansmanları ve bayi<br />

toplantıları için modern bir seçenek<br />

oluyor. 640 metrekare büyüklükteki açık<br />

hava etkinlik alanı ise, kokteyl düzeninde<br />

700 kişiye kadar çıkabilen davetlere ev<br />

sa<strong>hi</strong>pliği yapıyor.<br />

Stres atmak ve rahatlamak için SPA<br />

merkezi<br />

Bunlar dışında 2 bin metrekare alana<br />

kurulu Fitness&SPA merkezi, Türk<br />

ve dünya lezzetlerini sunan konsept<br />

restoranı ve ev sa<strong>hi</strong>pliği yaptığı<br />

EspressoLab sayesinde iş insanları,<br />

toplantılar dışında kalan zamanlarında<br />

dinlenip rahatlayarak geçirebiliyor.<br />

Her yere kolay ulaşım<br />

Wish More Hotel Istanbul, merkezi<br />

lokasyonu sayesinde hem İstanbul’u iş<br />

amacıyla ziyaret eden profesyonellere<br />

hem de etkinliklerini gerçekleştirecek<br />

şık bir lokasyon arayan firmalara <strong>hi</strong>tap<br />

ediyor. Metro istasyonuna yürüme<br />

mesafesinde bulunan otelden, Atatürk<br />

Havalimanı, CNREXPO ve İstanbul<br />

Fuar Merkezi gibi noktalara, Maslak<br />

ve Şişli gibi iş merkezlerine, Taksim<br />

ve Tari<strong>hi</strong> Yarımada gibi kentin sembol<br />

bölgelerine 20 dakikada rahatça ulaşım<br />

sağlanabiliyor. Bayrampaşa Otobüs<br />

Terminali’ne bir kilometre uzaklıkta olan<br />

otelin yanı başında ise, şehrin en büyük<br />

eğlence ve alışveriş merkezlerinden<br />

Forum İstanbul yer alıyor.


Ayın Yatırım Fırsatları<br />

Erdek – Ocaklar Mahallesi Turizm<br />

Amaçlı Fırsat Arazi<br />

Erdek ilçesi, Ocaklar beldesi sınırları<br />

içerisinde Melina Tepesinde yer<br />

almaktadır.<br />

Konumu itibariyle 3 km’lik, Mavi<br />

Bayraklı Ocaklar koyuna bakan eşsiz bir<br />

manzaraya sa<strong>hi</strong>ptir. 5350+3000=8350<br />

metrekare 712 ve 763 Ada kayıtlı bitişik<br />

iki parsel üzerindedir. Vasfını kaybetmiş<br />

zeytinlik alanı olarak görülmekte<br />

ancak genişleme bölgesinde ve turizm<br />

alanı içerisindedir. Aynı tepenin güney<br />

yamacında sıcak su (Kaplıca suyu )<br />

kaynakları bulunmaktadır. İmar planı<br />

tadilatı yapılacak yatırım çerçevesinde<br />

mümkün görünmektedir.<br />

Ekolojik çiftlik, turizm konaklama tesisi,<br />

restorant – kafeterya, eğlence turizmine<br />

uygun 360 derece manzarası olan ve<br />

yerleşim yerlerine yukarıdan bakan<br />

muhteşem manzaralı ve orman içinde<br />

harika bir arazidir.<br />

Satış fiyatı 1.300.000 Euro’dur.<br />

Sirkeci – Otel Binası ( T2 Turizm Yatırım<br />

Belgeli )<br />

Aralık 2017 sayımızda yer alan yılın son<br />

yatırım fırsatı olan 5 kat ve yarım çatı<br />

katı ve -1 bodrum kat taban alanı 143m2<br />

toplam kullanım alanı 870 metrekare<br />

olan binamız Sirkeci Garı ve Marmaray<br />

Tünelinin tam çıkışında ve kapanmayacak<br />

deniz manzarasına sa<strong>hi</strong>p, T2 Turizm<br />

yatırım ve onarım belgeli (Fatih<br />

Belediyesi’nde onaylıdır).Teklif ve talep<br />

toplama süreci devam etmektedir.<br />

İnanılmaz son fiyat 9.000.000 USD acil<br />

satılık...<br />

Yatırımcılarımız ve Değerli Abonelerimiz!<br />

Siz de alım ve satım konusunda bizimle<br />

temasa geçebilir ve taleplerinizi yada<br />

satıştaki turizme uygun portföylerinizi<br />

paylaşmamızı sağlayabilirsiniz.<br />

Saygılarımızla<br />

Tezer Öner<br />

Gayrimenkul ve İşletme Yatırım<br />

Danışmanı<br />

AGON PROPERTIES Katkılarıyla<br />

info@agon.properties


<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

60 & <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

iş’te kadın


“5 yıllık stratejik plan<br />

kapsamında 2023<br />

hedefimizde 2,5 kat<br />

büyümeyi öngörüyoruz.<br />

Burada en büyük<br />

emelimiz, hedef pazarlarda<br />

markamızın bilinirliğini<br />

artırmaktır. Bu yıl iki<br />

yeni hedef pazara giriş<br />

için işlemlerimizi hızla<br />

tamamlıyoruz. Ayrıca<br />

ihracat kadromuzu da<br />

güçlendirmeye devam<br />

ediyoruz. Bu yılı ise<br />

hedeflerin üzerinde<br />

kapatıyoruz. Haziran<br />

sonunda yukarı yönlü bir<br />

hedef revizyonu da yaptık.”<br />

Genç, deneyimli, girişimci ve<br />

üretken. Tıpkı ödüllere doymayan<br />

yüzmek sevdası gibi yeri geldiğinde<br />

cesaret ve donanımıyla yeri geldiğinde<br />

araştırmacı, paylaşımcı ve dinamik<br />

kimliği ile hayata karşı da kulaç atmayı<br />

seviyor. Pazarlama Müdürü olarak<br />

adım attığı İnoksan’daki görevine Satış<br />

Pazarlama Genel Müdürü olarak devam<br />

eden Esra Altay Batkın’ın başarılı kariyer<br />

<strong>hi</strong>kayesi bu röportajımızda…<br />

Esra Hanım, İnoksan Satış Pazarlama<br />

Genel Müdürlüğüne uzanan kariyer<br />

tırmanışınızı çocukluk hayalleriniz,<br />

eğitim süreciniz ve ilk profesyonel iş<br />

deneyiminiz paralelinde anlatır mısınız?<br />

Marmara Üniversitesi İşletme Bölümü’nü<br />

dereceyle tamamladım. Profesyonel iş<br />

yaşamıma TAV Holding’te MT olarak<br />

çalışmaya başladım. Ancak o yıllarda<br />

Amerika’ya gitme planlarım vardı.<br />

New York Üniversitesi’nde Contuining<br />

Education kapsamında finans eğitimi<br />

aldım ve eş zamanlı olarak özel bir<br />

şirkette çalıştım. Amerika’yı bol bol<br />

gezme fırsatım oldu, bu süre zarfında<br />

25’ten fazla eyalete gittim. Aslında o<br />

zamanki planlarıma göre Amerika’da<br />

biraz daha kalıp master yapmak<br />

istiyordum ve bunun için her şey hazırdı.<br />

Ancak ani bir kararla Türkiye’ye döndüm<br />

ve İnoksan’da Pazarlama Müdürü olarak<br />

işe başladım. İnoksan’daki görevimi<br />

sürdürürken geceleri de Galatasaray<br />

Üniversitesi Finansal Ekonomi Yüksek<br />

Lisansımı tamamladım. Şu an İnoksan<br />

Satış Pazarlama Şirketi’nin Genel<br />

Müdürü olarak görev yapıyorum.<br />

İlk iş kararınızı biraz daha açmanızı<br />

isterim. TAV Havalimanları Holding’te<br />

işe başlarken geleceğe dair nasıl bir<br />

planlama yapmıştınız, beklentiniz<br />

neydi, bu karar gelecek adımlarınıza ne<br />

şekilde yön verdi?<br />

TAV, sa<strong>hi</strong>p olduğu bilgi birikimi,<br />

yüksek nitelikli insan kaynağı ve ileri<br />

teknolojisiyle hem havalimanı yapım<br />

projelerinde hem de havalimanı<br />

işletmeciliği gibi yepyeni bir alanda kısa<br />

süre içinde küresel bir marka konumuna<br />

gelen bir şirket. Bu doğrultuda kendimi<br />

bu şirket bünyesinde geliştirmek<br />

kariyerim için oldukça faydalı bir adım<br />

oldu. Burada çalışırken güçlü bir şirketin<br />

faaliyet gösterdiği sektörlere ne yönde<br />

etki ettiğini yakından görmüş oldum.<br />

Gelecek beklentilerime paralel olan bu<br />

çalışma süresi boyunca birçok yeni karar<br />

aldım. Bunlardan bir tanesi de iyi bir<br />

yöneticinin ekibiyle her daim yakın temas<br />

halinde olmasıydı. Bugün gelinen noktada<br />

liderlik serüvenimde ekibimle yakın<br />

çalışmaya gayret göstermekteyim.<br />

“Yarışın adil olduğunu söylemek pek<br />

mümkün değil”<br />

Finans eğitimi de aldığınızı söylediniz.<br />

Hatta bu alanda bir de masterınız var.<br />

İş dünyasında bir kadın yönetici olarak<br />

finans sektörüne dair gözlemlerinizi<br />

paylaşarak iş ve eğitim fırsatlarını<br />

değerlendirebilir misiniz? Bu alana<br />

yöneleceklere tavsiyeleriniz olur mu?<br />

Yönetici konumundaki kadınların oldukça<br />

başarılı oldukları, artık hem kadın hem<br />

de erkekler tarafından kabul edilen bir<br />

konu. Elbette iş dünyasında kadınların<br />

karşılaştığı sorunlar var ancak kadın<br />

yöneticiler bir süre sonra bu ortama<br />

uyum sağlıyorlar. Erkekler ise her ne<br />

kadar başlangıçta rahatsızlıklarını dile<br />

getirseler de bir süre sonra bu durumu<br />

kabulleniyorlar. Kadınların iş dünyasında<br />

yönetici olarak önemli avantajları var.<br />

Yönetici konumunda genellikle sorunlarla<br />

ilgilenebilen, anlayışlı davranma becerisi<br />

gösterebilen bir profil sergiliyorlar.<br />

Ancak kadınların yönetici konumuna<br />

ulaşabilmek için vereceği mücadele ve<br />

kendini ispatlama zorunluluğu, erkek


62<br />

<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

iş’te kadın<br />

meslektaşlarına oranla çok daha fazla.<br />

Her şeyden önce kadın, çalışma yaşamı<br />

ile aile yaşamını dengelemek zorunda,<br />

özellikle de evli ve çocuklu kadınların<br />

çocukla ilgili sorumluluklarını ikinci<br />

plana atabilmeleri neredeyse olanaksız.<br />

Dolayısıyla yarışın adil olduğunu<br />

söylemek pek mümkün değil! Politik<br />

çatışmalar, aile yaşamlarının zarar<br />

görebileceği endişesi gibi etkenlerle<br />

orta düzey yönetici konumunda bulunan<br />

pek çok kadın, daha fazla yükselmek<br />

istemiyor. Kendine güvenen, hırslı,<br />

başarma arzusu ve azmi olan, kariyerine<br />

önem veren kadınların yükselmeye ve<br />

yükseldikleri yerde başarılı olmaya daha<br />

fazla aday oldukları söylenebilir.<br />

İnoksan’da çalışmaya ne zaman ve nasıl<br />

bir kararla başladınız? Endüstriyel<br />

mutfak sektöründe pazarlama<br />

bölümünde çalışmak ne tür bir<br />

deneyimdi sizin için?<br />

Yaklaşık 7 yıldır İnoksan Satış<br />

Pazarlama Genel Müdürlüğü görevini<br />

yürütmekteyim. Bundan önce ise 3 yıl<br />

kadar İnoksan’ın Pazarlama Müdürlüğü<br />

pozisyonunda görev aldım.<br />

Amerika’da yaşadığım tarihlerde,<br />

bir de kriz dönemi yaşadım. Bu kriz<br />

dönemini özellikle almış olduğum<br />

“5 yıllık stratejik plan<br />

kapsamında 2023<br />

hedefimizde 2,5 kat<br />

büyümeyi öngörüyoruz.<br />

Burada en büyük<br />

emelimiz, hedef pazarlarda<br />

markamızın bilinirliğini<br />

artırmaktır. Bu yıl iki<br />

yeni hedef pazara giriş<br />

için işlemlerimizi hızla<br />

tamamlıyoruz. Ayrıca<br />

ihracat kadromuzu da<br />

güçlendirmeye devam<br />

ediyoruz. Bu yılı ise<br />

hedeflerin üzerinde<br />

kapatıyoruz. Haziran<br />

sonunda yukarı yönlü bir<br />

hedef revizyonu da yaptık.”<br />

eğitimler sayesinde biraz daha<br />

detaylı irdelediğimde şunu çok daha<br />

iyi fark ettim; krizde bazı şirketler<br />

durağanlaşırken, bazı şirketler ise<br />

daha agresif stratejiler ile krizi fırsata<br />

çeviriyordu. İşte tam da bu noktada;<br />

“ben olsam şöyle yapardım” düşüncesi,<br />

artık Türkiye’ye gelmem gerektiğini<br />

bana hatırlattı. Evet, krizler ülkesi<br />

Türkiye ve yine o ülkede sektörün kutup<br />

yıldızı İnoksan beni bekliyordu. ABD’den<br />

döndükten sonra İnoksan’da Pazarlama<br />

ve Marka Müdürü olarak göreve<br />

başladım. Pazarlama departmanından<br />

yeni bir sektöre adım atmak çok büyük<br />

bir avantaj. Rakipler, fırsatlar, fiyat<br />

konumlandırma, Ar-Ge, satış, sosyal<br />

sorumluluk, sürdürülebilir büyüme,<br />

markalaşma, kurumsal yönetim…<br />

Kısacası pazarlama sayesinde her<br />

noktaya dokunma fırsatını yakaladım.<br />

Bu sayede bütünü görme konusunda bir<br />

adım öne geçmeye başladık sanırım.<br />

“Türkiye’nin geleceğinden çok<br />

umutluyuz”<br />

Son yedi yıldır İnoksan’daki görevinize<br />

İnoksan Satış A.Ş. Genel Müdürü<br />

olarak devam ediyorsunuz. Bir sektör<br />

değerlendirmesiyle çalışmalarınızdan,<br />

yılsonu hedef ve beklentilerinizden<br />

bahsedebilir misiniz? Yıl, İnoksan’ın<br />

satış hedefleri açısından nasıl geçiyor?<br />

2019 yılına ilişkin hedefleriniz, yeni<br />

girişimleriniz, yatırımlarınız olacak mı?<br />

Endüstriyel mutfak sektörü bugün<br />

baktığımızda; 13 milyar lira pazar<br />

büyüklüğüne ulaşan ve 60 bin kişiye<br />

istihdam sağlayan dev bir sektör. Çevre<br />

ülkeler arasında birinci ve Avrupa’da<br />

endüstriyel mutfak ekipmanları üretimi<br />

konusunda ikinci sıradayız. İhracatta da<br />

aynı şekilde Türkiye olarak oldukça iyi bir<br />

konumdayız. Dünya arenasında yenilikçi<br />

ürünlerimiz ile boy gösteriyor ve ülkemizi<br />

en iyi şekilde temsil etmeye çalışıyoruz.<br />

Bu doğrultuda fabrikamıza yaptığımız<br />

teknolojik yatırımları sürdüreceğiz.<br />

İnoksan Yönetim Kurulu olarak<br />

Türkiye’nin geleceğinden çok umutluyuz.<br />

Bu güç bize dünya markası olmamızda<br />

da destek verecek. Bu sebeple sadece<br />

bu yıl 13 milyon TL yatırım yaptık. ERP<br />

sistemini uçtan uca yenileyerek SAP<br />

entegrasyonumuzu tamamladık. 3.<br />

yılını doldurduğumuz çağrı merkezimiz<br />

ve müşteri <strong>hi</strong>zmetleri birimimiz<br />

sürdürülebilir büyüme yolunda<br />

temellerimizi güçlendirmek anlamında<br />

maksimum müşteri memnuniyetini<br />

hedeflerken bize destek olmaya başladı.<br />

Ar-Ge merkezimiz katma değeri yüksek<br />

inovatif ürünlere odaklanıyor.<br />

5 yıllık stratejik plan kapsamında<br />

2023 hedefimizde 2,5 kat büyümeyi<br />

öngörüyoruz. Burada en büyük<br />

emelimiz, hedef pazarlarda markamızın<br />

bilinirliğini artırmaktır. Bu yıl iki yeni<br />

hedef pazara giriş için işlemlerimizi hızla<br />

tamamlıyoruz. Ayrıca ihracat kadromuzu<br />

da güçlendirmeye devam ediyoruz. Bu<br />

yılı ise hedeflerin üzerinde kapatıyoruz.<br />

Haziran sonunda yukarı yönlü bir hedef<br />

revizyonu da yaptık.<br />

Esra Hanım, kariyer geçmişinizi dinledik<br />

ama ben sizi daha yakından tanıtmak<br />

isterim. Özel yaşamında Esra Altay<br />

Batkın kimdir? Nasıl bir eş ve annedir?<br />

Kırmızı çizgileri, olmazsa olmazları var<br />

mıdır, hayata nasıl bakar?<br />

İlköğretim döneminden üniversite<br />

sürecine kadar yüzdüm ve bu alanda çok<br />

sayıda ödülüm var. Dolayısıyla yüzmek<br />

en büyük hobilerim arasında yer alıyor.<br />

İş hayatındaki yoğunluktan dolayı haftada<br />

en az 2 kez yüzmeye çalışıyorum. Bunun<br />

yanında haftada en az 2 kez de pilates<br />

ile stresimi atmaya çalışıyorum. Bol bol<br />

dergi, kitap ve gazete okurum. Özellikle<br />

takip ettiğim ekonomi ve sektörel<br />

dergileri okumaya özen gösteririm.<br />

Bunun yanında gençlere mentörlük<br />

yapıyorum ve bundan keyif alıyorum.<br />

Yakın zamanda kadın girişimcilere<br />

yönelik de destek vermeye başlayacağım.<br />

Eşim ve arkadaşlarımla seyahat edip yeni<br />

yerleri keşfetmeyi seviyoruz. İş dışında<br />

bu tür hobilerim için zaman yaratmaya<br />

özen gösteriyorum. Bütün bunların<br />

yanında, ailem özellikle eşime, kızıma<br />

ve dostlarıma da zaman ayırmaya dikkat<br />

ediyorum.<br />

Ne tür bir çalışma stiliniz var? Bize<br />

kendinizi yönetici kimliğinizle de anlatır<br />

mısınız?<br />

Kadınların profesyonel iş hayatında<br />

daha cesaretli, kararlı ve istekli olması<br />

gerekiyor. Bir kadın olarak erkek egemen<br />

bir sektörde lider olmak <strong>hi</strong>ç kolay değil,<br />

ulaştığı noktada birtakım zorluklar var<br />

ancak bunlar aşılamaz şeyler değil,<br />

burada da yetenekler devreye giriyor.<br />

Kadın ve erkeklere fırsat eşitliği sunulan<br />

bir ülkede yaşıyoruz, bu kadınlar için<br />

büyük bir şans. Profesyonel iş hayatının


artı ve eksilerini tamamen kavrayabilmek<br />

mümkün olmasa da öngörülü davranarak<br />

sürekli algılarımız açık bir şekilde<br />

çalışmaktayız. Bu da şirketimizi her daim<br />

bir adım öne çıkarmakta, faydalarını<br />

görüyoruz.<br />

Biraz önce de bahsettiğim üzere<br />

çalışanlarımızla yakın temas kurarak,<br />

takım çalışması sayesinde şirket<br />

içerisindeki ortak ruh ile çalışabilmeyi<br />

başardık. Bu durum takımı da motive<br />

ediyor. Bunun yanında sürekli iyileştirme<br />

ve yeni fırsatları yani iş geliştirme tarafını<br />

da sevdiğimi belirtmek isterim.<br />

Bir dönem “Yönetim Kurullarında Daha<br />

Çok Kadın İçin Şirketlerarası Mentorluk<br />

Programı”nda menti iş kadınlarından<br />

biri olarak yer aldığınızı biliyoruz.<br />

Programı biraz daha detaylı anlatabilir<br />

misiniz?<br />

Yönetim kurullarında kadın temsil<br />

oranının artırılmasını desteklemek<br />

üzere bu role “hazır” kadın havuzunun<br />

genişletilmesi amacıyla başlatılan<br />

Yönetim Kurulunda Kadın Programı,<br />

Yönetim Kurulu Üyeliği alanında<br />

saygın akademik kurumların akredite<br />

ettiği, Türkiye’nin ilk ve tek sertifika<br />

programıdır. Mentoring programı<br />

kapsamında mentorümle bol bol zaman<br />

geçirmek, günlük yaşantısını koklamak,<br />

başarı yolculuklarını paylaşmak, yönetim<br />

kurulu protokollerini, şirket yönetiminde<br />

önemli noktaları görmek, yakın çevresiyle<br />

tanışma fırsatlarını yakaladım ve tabii ki<br />

edindiği deneyimleri benimle paylaşması,<br />

yönetimsel zafiyetler konusunda beni<br />

bilgilendirmesi de çok önemliydi. Türk iş<br />

dünyasında kadınlara pozitif ayrımcılık<br />

konusunda bilinç oluşturması açısından<br />

“Yönetim Kurullarında Daha Çok Kadın<br />

İçin” programı örnek bir çalışmadır.<br />

Programımız Ocak 2017’de ise<br />

Yönetim Kurulunda Kadın adı altında<br />

dernekleşerek temel amacı yönetim<br />

kurullarında kadın temsilini artırarak<br />

toplumsal kalkınmayı desteklemektir.<br />

Yönetim kurullarında çeşitliliğin<br />

kurumların performansına önemli<br />

derecede olumlu etki sağladığını<br />

gösteren pek çok araştırma bu gündemin<br />

bir toplumsal kalkınma gereksinimi<br />

olduğunu göstermektedir. Oysa<br />

ekonomimizi yönlendiren kurumların en<br />

üst karar mercilerinde yer alan kadınların<br />

oranı oldukça düşük.<br />

Bugün toplumsal cinsiyet eşitsizliği<br />

dünyanın en önemli gündem maddeleri<br />

arasında. Endüstriyel mutfak sektörü<br />

de erkek egemen bir sektördür.<br />

Bizde firma olarak sektördeki kadın<br />

istihdamını artırmaya özen gösteriyoruz.<br />

Sebebi ise kadınların işe kattıkları<br />

“Şirketimizde kadın çalışan<br />

istihdamına büyük özen<br />

gösteriyoruz. Mavi yaka<br />

çalışan kitlemizde da<strong>hi</strong><br />

birçok kadın çalışanımız<br />

bulunuyor. İnoksan Satış ve<br />

Pazarlama A.Ş. şirketimizde<br />

ise toplam çalışan sayımız<br />

117 kişi ve bunun 32’si<br />

kadınlardan oluşuyor. Bu<br />

doğrultuda kadın çalışan<br />

yüzdemiz %27,35.”<br />

değerler bakımından üstün oldukları.<br />

Bu sebeplerle yaptığımız çalışmalarda<br />

kadınlardan oluşan takımlardan<br />

daha fazla verim başarı elde etmeye<br />

başlamamızdır.


64<br />

<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

marka röportaj<br />

Röportaj: Gizem Yıldız<br />

Fotoğraflar: Hakkı Günerkan<br />

Önder Arıkan:<br />

“Yatak üretimi yasalarla<br />

belirlenmeli, kısıtlanmalı!”<br />

Beş yıldızlı otel zincirlerinin en çok tercih edilen<br />

tedarikçilerinden olan Sabah Yatak’ın yurt içi pazarının %80 -<br />

%90’ınını contract sanayi oluşturuyor. Bunun içinde oteller, tatil<br />

köyleri, yurtlar ve askeri tesisler yer alıyor.<br />

Arıkan ile firmanın turizm-otel sektörüne<br />

yönelik üretim anlayışını, projelerini ve<br />

sektörle ilgili temel sorunları konuştuk.<br />

Otellerde konfor denilince akla<br />

ilk gelen yataktır. Müşterilerin<br />

rahat, konforlu ve <strong>hi</strong>jyenik yatak<br />

beklentilerini karşılayabilmek adına<br />

birçok otel, kaliteyi işin merkezine<br />

konumlandıran tedarikçilerle çalışıyor.<br />

Müşterilerin her türlü ihtiyacına<br />

günümüz şartları ve beklentileri<br />

çerçevesinde cevap veren Sabah Yatak,<br />

dünya standartlarındaki üretim anlayışı<br />

ve zengin ürün gamı ile otellerin en<br />

çok tercih ettiği tedarikçiler arasında<br />

yer alıyor. Bugün dünyanın en iyi beş<br />

yıldızlı otellerin bir numaralı çözüm<br />

ortaklarından. Günümüzde şe<strong>hi</strong>r<br />

otelciliği kavramıyla birlikte konforlu<br />

yatak beklentisinin de arttığını ifade eden<br />

Sabah Yatak Yönetim Kurulu Üyesi Önder<br />

Önder Bey, Sabah Yatak için turizmkonaklama<br />

sektörünün önemi nedir?<br />

Sabah Yatak olarak üretimimizin çok<br />

büyük bir bölümünü otellere pazarlayan<br />

bir firma olduğumuz için işimizin<br />

merkezinde oteller yer alıyor. Ürün<br />

gamımız da tamamen buna yönelik<br />

şekilleniyor. Kuruluşumuz 1983 yılı<br />

yani 80’li yılların sonu ile 90’lı yılların<br />

başlarında Türkiye turizminde çok büyük<br />

bir gelişim yaşandı. Biz de o yıllarda<br />

yönümüzü bu sektöre doğru çizdik. İlk<br />

aşama olarak da Antalya'da Akdeniz<br />

bölge müdürlüğümüzü kurduk. O<br />

yıllarda sektörde bu alanda uzmanlaşan<br />

çok fazla firma yoktu. Biz Antalya<br />

Bölgesi’ndeki ofisimizde yaklaşık 27<br />

yıldır <strong>hi</strong>zmet vermekteyiz. İlk aşamada<br />

Antalya Bölgesi’ne yoğunlaştık, bunu<br />

devamında Ege Bölgesi takip etti. Şu<br />

anda Türkiye geneli ve yurt dışı olmak<br />

üzere birçok lokasyonda otel sektörü için<br />

<strong>hi</strong>zmetlerimizi sürdürüyoruz.<br />

“Marriott Grubu’nun dünyadaki tek<br />

tedarikçisiyiz”<br />

Otel yatakları ile bireysel kullanıma<br />

yönelik yatakların ne gibi farklılıkları<br />

oluyor? Bu alana yönelik üretilen


ürünlerin dikkat çekici özellikleri neler?<br />

Otel yatağı evinize aldığınız yataktan<br />

farklı bir yatak. Evinize yatak satın<br />

alacağınız zaman mağazadaki ürünleri<br />

deneyerek, farklı modeller arasında kendi<br />

tercihlerinize uyan bir yatak alırsınız.<br />

Ama otellerde 7 yaşından 70 yaşına,<br />

40 kilodan 200 kiloya kadar farklı bir<br />

misafir yelpazesi var. Bu noktada hedef,<br />

konforu optimize edebilmek oluyor. Şu<br />

an bünyemizde iç piyasa için ürettiğimiz,<br />

otellerle ilgili 14 farklı ürünümüz mevcut.<br />

Bu anlamda beş yıldızlı uluslararası<br />

zincirlerin kendi reçeteleri oluyor. Bugün<br />

çok önemli bir otel zinciri olan Marriott<br />

Grubu’nun dünyadaki tek tedarikçisi<br />

konumundayız. Bu tarz otellerin yatak<br />

reçeteleri çok uzun bilimsel çalışmalar<br />

sonrası istatistikler tutularak yapılan<br />

bir takım reçeteler. Bizim iç piyasa için<br />

oluşturduğumuz ürün gamında da hep<br />

bu reçeteler esas tutuluyor. Dolayısıyla<br />

hedef ne çok sert ne çok yumuşak.<br />

Farklı malzemeler kullanarak kişinin<br />

konforunu optimize etmek üzerine<br />

kurulu bir anlayış benimsiyoruz. Hijyen<br />

zaten olmazsa olmazımız. Otel yatağında<br />

kullandığımız kumaş ve malzemelerin<br />

tamamında <strong>hi</strong>jyene çok önem veriyoruz.<br />

Alev geciktirici olması bir başka dikkat<br />

çeken özelliğimiz. Bu özelliklerin hepsi<br />

ürün gamımızdaki tüm yataklarımız için<br />

standart.<br />

“Şe<strong>hi</strong>r otelciliğiyle konfor önem<br />

kazandı”<br />

Otel yatakları seçiminde yatırımcı<br />

bir işletmeye neler tavsiye etmek<br />

istersiniz?<br />

90'lı yıllar hatta 2000'li yıllarda yatırımcı<br />

özellikle de Türkiye’deki yatırımcılar<br />

projelere çok büyük harcamalar yapardı.<br />

Bu yatırımlar genellikle otellerin diğer<br />

bölümleri ve giderleri için yapılırdı. İş<br />

yatak alımına geldiğinde de tasarrufa<br />

gidilmesi gereken bir kalem olarak<br />

görülürdü. Bütçenin tükenmişliği bu<br />

noktada büyük rol oynardı. Yatak alımına<br />

karşı bu algının yanlış olduğunu yıllarca<br />

sektöre anlattık, bunun mücadelesini<br />

verdik. Son yıllarda ise bu yanlış<br />

algının kırıldığını gözlemliyoruz. Şe<strong>hi</strong>r<br />

otelciliğinin son 15 yılda Türkiye’de<br />

gelişmesinin bu algının kırılmasında<br />

ciddi bir payı olduğunu düşünüyorum.<br />

Şe<strong>hi</strong>r otelciliğinde yatak konforu çok<br />

önemli. Eskiden 20 cm'lik yataklar<br />

konuşurduk, bugün artık 30 ila 35 cm<br />

yataklar konuşuyoruz. Otelde ilk üç, dört<br />

kalemden bir tanesi yatak olduğu için<br />

bugün bunu konuşuyor olmak güzel bir<br />

şey... Misafirin memnun ayrılmasında<br />

yatağın olumlu yönde bir etkisi olduğuna<br />

yönelik bir bilinçlenme var. Bundan çok<br />

memnunuz. İnsanlar ne kadar mutlu ve<br />

sağlıklı güzel bir uyku alırlarsa, tatilden<br />

o kadar memnun ayrılırlar ve bunun<br />

sektöre dönüşü de daha da olumlu olur.<br />

“Üretimimizin çoğunu contract sanayi<br />

oluşturuyor”<br />

Çözüm ortaklığını yürüttüğünüz birçok<br />

firma olduğunu söylemiştiniz. Bu<br />

çalışmalarınızdan da biraz bahseder<br />

misiniz?<br />

Türkiye'de pazarımızın %80 - %90’nını<br />

contract sanayi oluşturuyor. Bunun<br />

içinde oteller, tatil köyleri, yurtlar ve<br />

askeri tesisler yer alıyor. Oteller kendi<br />

içinde ayrışıyor. Türkiye’deki tesisler<br />

artık bireyselden çok daha kurumsal<br />

grup oteller olmaya başladı. Ülkemizde<br />

ve yurt dışında bizim için çok önemli<br />

bir pazar. Üretimimizin aşağı yukarı<br />

%30- %35’lik kısmını ihraç ediyoruz.<br />

Burada da otelcilik sektöründe uzman<br />

olan Club Meditaranea’nin tüm dünyada<br />

tedarikçisiyiz. Marriott başlığı altında<br />

en son Starwood Grubunu da bünyesine<br />

katarak Sheraton Four Point, Sheraton,<br />

Le Meridien, Aloft, Marriott Grubu’nda<br />

Marriott Courtyard, Marriott, AC by<br />

Marriott, Rönesans hatta Ritz ve Edition<br />

gibi kupon markalarının da olduğu en<br />

yüksek kapasitesine ulaşmış oda sayısına<br />

sa<strong>hi</strong>p otel zincirinden bahsediyoruz. Bu<br />

bizim için önemli bir ihracat kalemini<br />

oluşturuyor. Özellikle de Balkanlar’da<br />

son derece aktif olan bu zincir otellere<br />

ürün tedariki sağlıyoruz. Aynı şekilde<br />

bir, iki tane daha yurt dışı temsilcimiz<br />

var, bunlar vasıtasıyla da otellere satış<br />

yapıyoruz. Türkiye'de de The Marmara<br />

Grubu, Limak Grubu, Zafer İnşaat,<br />

Palama Grubu ve Güral Prömiyer<br />

bizim çok eskiden beri çalıştığımız, her<br />

zamanda güzel ilişkilerle ve karşılıklı<br />

memnuniyet ilkesi ile çalışmaya devam<br />

ettiğimiz otel grupları.<br />

“Sektördeki en büyük çatlak, merdiven<br />

altı üretim”<br />

Yatak üretimi aslında dünyanın en güzel<br />

sektörlerinden biri. Etik kuralları olan,<br />

nispeten de olsa diğer sektörlere kıyasla<br />

birbiri içerisinde dayanışması olan bir<br />

sektör. Sektördeki en büyük çatlak<br />

ise maalesef merdiven altı üretimdir.<br />

Buna rağbet göstermeyen otelciler var.<br />

Bunlar daha çok profesyonel bir anlayışla<br />

<strong>hi</strong>zmet veren ve işi bilen otelciler oluyor.<br />

Fakat ne yazık ki hala daha fiyat odaklı<br />

bir müşteri grubu var. Üreticilerin belli<br />

standartları olduğu gibi hammaddenin<br />

de var. Tüm rakamları topladığımızda<br />

karşımıza çıkan sonuç, belli kalite<br />

standartlarını yakalamak için olması<br />

gereken rakamın altında kalıyor. Burada<br />

bir yanlış var! İçerisine işçiliği, genel<br />

gideri ve karı koymadan hammaddenin<br />

altında bir fiyat koyduğunuzda işin rengi<br />

değişiyor. Bunu yapan firmalar genellikle<br />

otellerden aldıkları kullanılmış yatakların<br />

kılıflarını değiştirerek satış yapıyor. Hijyen<br />

ve sağlık adına olumsuz bir tablo teşkil<br />

eden bu durumun çok ciddi yasalar ile<br />

belirlenmesi ve kısıtlanması gerekiyor.


<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

66 & <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

marka röportaj<br />

Kilim Mobilya<br />

"kurumsal satışlar"da<br />

atağa geçiyor<br />

Kilim Mobilya, çeşitli sektörlerin kurumsal taleplerini karşılamak üzere kurduğu<br />

"Kurumsal Satış Müdürlüğü" biriminin başına Rafet Yılmaz'ı getirdi.<br />

Markalı mobilya sektörünün öncü<br />

kuruluşlarından Kilim Mobilya,<br />

başta turizm ve sağlık sektörü<br />

olmak üzere, kurumsal satışlar alanında<br />

atağa geçti. Bu amaçla Rafet Yılmaz'ın<br />

başkanlığında bir "Kurumsal Satış<br />

Müdürlüğü" birimi oluşturarak harekete<br />

geçen Kilim Mobilya, kurumsal bazda<br />

Türkiye genelinde tüm sektörlerin her<br />

türlü mobilya ihtiyaçlarına anında yanıt<br />

verebilecek.<br />

Yılmaz: “Yatak grubu kurumsal<br />

satışlarda lokomotif olacak”<br />

Kilim Kurumsal Satış Müdürü olarak<br />

göreve başlayan Rafet Yılmaz, Kilim<br />

Mobilya yatak grubunun kurumsal<br />

satışlarda lokomotif olacağının altını<br />

çizerek, bu konuda yürüttükleri<br />

araştırma-geliştirme (ArGe)<br />

çalışmalarıyla, her sektörün ihtiyaçlarına<br />

yanıt verebileceklerini vurguladı.<br />

Kilim Mobilya Grubu'nun, Türkiye'nin<br />

beş büyük sünger fabrikası arasında yer<br />

alan ve sektöre de <strong>hi</strong>zmet veren Yaysün<br />

sünger fabrikasının sa<strong>hi</strong>bi olmasının yanı<br />

sıra, ArGe çalışmalarına dikkat çeken<br />

Yılmaz, kurumsal satışlarda hedeflerinin,<br />

öncelikle yatak grubundaki pazar payının<br />

artırılması olduğuna dikkat çekti.<br />

Kamu alanları ve özellikle turizm<br />

sektöründeki varlığın artırılmasına<br />

yönelik hem ArGe hem de pazarlama<br />

faaliyetlerinin arttırıldığına dikkat çeken<br />

Yılmaz, Kilim Uyku ürünlerinin sektörün<br />

ihtiyaçlarını karşılayacak potansiyele<br />

sa<strong>hi</strong>p olduğuna işaret etti.<br />

Kilim Mobilya olarak otellere yönelik<br />

satışlarının ihracatta daha hızlı<br />

arttığına işaret eden Rafet Yılmaz,<br />

şöyle konuştu: “Belli dönemlerde<br />

ihracatımızın yüzde 40'a yakın bölümü<br />

otel mobilyası satışlarından oluşuyor.<br />

Toplam satışlarımızın içinde yüzde 5-8<br />

arası değişen bu payın yüzde 15'ler<br />

düzeyine çıkmasını hedefliyoruz. Türkiye<br />

de 2 milyarın üzerinde bulunan pazar<br />

büyüklüğü ve 1 milyonu aşkın yatak<br />

kapasitesine sa<strong>hi</strong>p. Yatak yanı sıra, uyku<br />

ürünleri ile birlikte pazar büyüklüğünü<br />

iki katına çıkıyor. Kilim Uyku üretimimizi<br />

hem pazara hem de ihtiyaçlarına yönelik<br />

yeniden planladık. Bu alanda da pazar<br />

payımızı büyütmeyi hedefliyoruz.”<br />

Rafet Yılmaz Kimdir?<br />

Son altı yıldır tedarik zinciri iyileştirme<br />

projesinde yer alan, 6-sigma proje<br />

liderliği de yapmış olan Rafet Yılmaz,<br />

5S yalın üretim eğitimine vakıf<br />

olup sektörde FSC Temsilciliği ve<br />

Etik Kurul Başkanı olarak görev<br />

aldı. Sektörde kurumsal satınalma ve<br />

satış departmanlarındaki deneyimi,<br />

ihale süreçlerinin yapılandırılması,<br />

sürdürülmesi ile ilgili tecrübe sa<strong>hi</strong>bi<br />

olan Rafet Yılmaz, 24 yıllık kariyerine<br />

Kilim Kurumsal Satış Müdürü olarak<br />

devam ediyor.


30 EKIM - 1 KASIM <strong>2018</strong><br />

DUBAI DÜNYA TİCARET MERKEZİ<br />

Yeni ticari faaliyetler için<br />

küresel yemek servis ekipmanı<br />

tedarikçilerinin buluştuğu nokta<br />

Dubai World Expo 2020 yolunda<br />

yer alan otel ve restoran gelişimi ve<br />

renovasyonu alanında dikkat çekici<br />

yükselişten siz de faydalanın.<br />

2,500<br />

MARKA<br />

25,000<br />

ZİYARETÇİ<br />

22,000<br />

METREKARE<br />

3<br />

GÜN<br />

Geçtiğimiz 5 yıl içerisinde 100 milyar dolar artış<br />

gösteren Orta Doğu ve Kuzey Afrika (ODKA)<br />

konaklama endüstrisinin küresel olarak 550 milyar<br />

dolara ulaşacağı ön görülüyor<br />

Şu anda 16.000 satış mağazası<br />

BAE’nde Yiyecek & İçeceksektöründe<br />

faaliyet göstermektedir<br />

Bu rakam 2020 yılına<br />

kadar 19.000’e yükselecektir<br />

Ön Hizmet<br />

Bölümü<br />

Geri Hizmet<br />

Bölümü<br />

HORECA<br />

(Otel-Restoran-Kafe)<br />

Yemek<br />

Takımı<br />

Gelato &<br />

Unlu Mamuller<br />

Kafe<br />

& Bar<br />

Sorularınız<br />

için:<br />

Mund<strong>hi</strong>r Al-Hakim<br />

T.: 971 4 308 6201<br />

E.: Mund<strong>hi</strong>r.AlHakim@dwtc.com<br />

Zahra Amir<br />

T.: 971 4 308 6213<br />

E.: Zahra.Amir@dwtc.com<br />

Fuar katılımcılarımızın görüş ve düşüncelerine<br />

gulfhost.ae üzerinden ulaşabilirsiniz.<br />

Organize eden Yetkilendiren Onaylayan Stratejik Ortak<br />

Destekçi Kuruluş


68<br />

<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

marka<br />

Toper, Amerikan hapishanesine<br />

kahve işleme tesisi kurdu<br />

Dünyanın en büyük kahve üreticileri arasında bulunan<br />

Toper, Amerika Kaliforniya, Sacramento şehrinde<br />

bulunan Mule Creek Hapishanesi’ne kahve işleme tesisi<br />

kurdu. Tesis günde 4000 kg kahve üretecek.<br />

Konu hakkında bilgi veren<br />

Toper Genel Müdürü Ramazan<br />

Karakundakoğlu, “Biz 136<br />

ülkeye kahve işleme tesisleri satan<br />

bir aile şirketiyiz. Amerika da<br />

kullanılan uluslararası ETL ve UL<br />

kalite sertifikalarına sa<strong>hi</strong>biz. Uzun<br />

yıllardır Amerika’ya kahve kavurma<br />

makineleri satmaktayız. Proje, Amerika<br />

Hükümeti’nin sosyal sorumluluk projesi<br />

ve hapishanelerde bulunan mahkûmların<br />

iş edindirme, rehabilitasyon amacını<br />

gütmektedir” dedi.<br />

Günde 4000 kg kahve üretecek<br />

Proje hakkında bilgiler vermeye devam<br />

eden Karakundakoğlu şöyle devam etti:<br />

“Toper, Amerikalı yetkiler tarafından<br />

özellikle seçilmiştir. Planlanmasından<br />

üretimine ve kurulmasına kadar zor<br />

bir proje idi. Sistem kahve kavurma<br />

makineleri, Valsli değirmenler,<br />

taş ayırıcılardan ve ful otomasyon<br />

sisteminden oluştu. Türkiye’den giden<br />

4 kişilik teknik ekip, 10 gün sure ile<br />

hapishanede mahkûmlar ile birlikte<br />

yaşadılar. Hapishaneye her sabah girip<br />

akşam çıktılar. Hapishanenin teknik ekibi<br />

ve mahkumlar ile birlikte tesisi kurdular.<br />

Türk teknik ekipten eğitim aldılar. Tesiste<br />

deneme üretimi yapıldı. Numune kahveyi<br />

test ettiler. Birlikte ürettiği kahveyi içtiler.<br />

Tesis günde 4000 kg kahve üretecek.<br />

Karakundakoğlu: “Birlikte kahve üretip,<br />

birlikte içtik”<br />

Toper Teknik ekibinde bulunan ve<br />

aynı zamanda Uluslararası Nitelikli<br />

Kahve Birliği (SCA (Specialty Coffee<br />

Association)) Birliği öğretmeni olan<br />

Gökhan Mithat Karakundakoğlu montaj<br />

ve eğitim çalışmalarının çok farklı bir<br />

deneyim olduğunu belirti. Hayatında<br />

ilk kez bir hapishane ortamında<br />

çalıştığını, Proje Sorumlusu Charlotte<br />

Reynolds, hapishane teknik personeli<br />

ve mahkûmların son derece katılımcı ve<br />

nazik olduklarını bildirdi. “Birlikte çok<br />

güzel anılarımız oldu. Çok verimli çalıştık.<br />

Birlikte kahve üretip, birlikte içtik” diyen<br />

Karakundakoğlu, mahkumların cezaları<br />

bitince kendilerini Türkiye ye eğitim ve<br />

tatil amacı ile davet ettiklerini belirti.


<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

70 & <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

marka güncel<br />

Havaş’ın yeni ‘Soğutucu Üniteli’ aracı <strong>hi</strong>zmette<br />

Sektörün öncü şirketlerinden Havaş, Türkiye’de yer <strong>hi</strong>zmetleri alanında<br />

bir ilk olan ve bozulabilir ürün taşımacılığında soğuk zincirin korunması<br />

amacıyla kullanılan ‘Soğutucu Üniteli’ özel aracını antrepolarının ekipman<br />

filosuna ekledi. Havaş Genel Müdürü Kürşad Koçak, ‘Geçtiğimiz yıl İzmir<br />

Adnan Menderes Havalimanı’ndaki antrepomuzda, bu yılın ilk çeyreğinde<br />

ise Ankara Esenboğa Havalimanı’ndaki soğuk hava depomuzda kapasite<br />

artışı için önemli yatırımlar gerçekleştirdik. Bunun devamında Türkiye’de<br />

yer <strong>hi</strong>zmetleri alanında bir ilki gerçekleştirerek ürünlerin küresel ölçekte<br />

kabul gören koşulların sağlanarak taşınmasına yönelik geliştirdiğimiz<br />

soğutucu üniteli özel bir aracı İstanbul Atatürk Havalimanı’ndaki<br />

antrepomuzun filosuna kattık.’’ dedi.<br />

İnoksan, 38. yaşını çalışanlarıyla<br />

birlikte kutladı<br />

Profesyonel mutfak sektörünün öncüsü İnoksan, 38. yaşını çalışanları ile birlikte kutladı.<br />

Bursa’daki fabrika bahçesinde gerçekleşen törende konuşan İnoksan’ın Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Vehbi Varlık gecede şöyle konuştu: “Şirketimiz son yıllarda sektörümüzde büyük başarılara imza<br />

attı. Bu başarılarımızdan birkaçını sıralamak gerekirse; 80’i aşkın ülkeye yaptığımız ihracat,<br />

Ar-Ge merkezimizin faaliyete geçmesi, Turquality ana programına da<strong>hi</strong>l olmamız, ABD’de<br />

şirketimizin kurulması, Çin pazarına attığımız ilk adım ve üretim kapasite artışına yönelik yeni<br />

yatırımlar. Bu başarı tablosunun oluşmasındaki en büyük etken şüphesiz ki bir arada olmamız,<br />

inancımız ve bizi her daim dinç tutan heyecanımızdır. İnanıyoruz ki büyük bir aile olarak, birlikte<br />

başarılarla dolu daha nice yıllar göreceğiz.”<br />

Selva Gıda, İSO İkinci 500<br />

Listesi’nde<br />

İstanbul Sanayi Odası'nın (İSO) "Türkiye'nin İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu"<br />

2017 yılı araştırma sonuçları açıklandı. İttifak Holding çatısı altında 1988 yılından<br />

bu yana faaliyet gösteren Selva Gıda, geçen yıl olduğu gibi bu yıl da ikinci 500'de<br />

yerini aldı. Makarna ihracatını her geçen yıl büyütürken, ürün portföyünü de<br />

zenginleştiren Selva Gıda, 2007 yılından bu yana ülkemizin markalı makarna<br />

ihracat lideri konumunda bulunuyor.<br />

Seramiksan Buca Yapı mağaza<br />

sayısını artırmayı hedefliyor<br />

İleri teknolojisi ve geniş ürün yelpazesiyle sektörde fark yaratan Seramiksan’ın başarılı<br />

bayilerinden Buca Yapı, 2008 yılından bu yana Seramiksan’ın banyo, mutfak ve tüm<br />

yaşam alanları için kullanılabilecek seramik, granit karolardan oluşan yüzlerce ürün<br />

çeşidi ve benzersiz vitrifiye ürünlerini müşterileriyle buluşturuyor. Koşulsuz müşteri<br />

memnuniyeti ile hareket eden Buca Yapı’nın sa<strong>hi</strong>bi Nihat Yıldırım, müşterilerinin daha<br />

kolay ulaşmalarını sağlamak adına mağaza sayısının önümüzdeki dönemde artırmayı<br />

hedeflediklerini belirtiyor. 1998 yılında Seramiksan’da İzmir Bölge Satış temsilcisi olarak<br />

çalışmaya başlayan Nihat Yıldırım, 2008 yılında Buca Yapı’yı kurdu. 70 m2’lik bir mağaza<br />

ile sektöre adım atan Nihat Yıldırım, 450m2’lik mağazasını ardından da bu yıl Seramiksan<br />

Buca Yapı Özdere şubesini açtı.


Geberit’in bu yılki konuğu<br />

Edoardo Tresoldi<br />

Uzay zaman boyutunu aşmak ve sanatla dünya arasında görsel bir diyalog<br />

oluşturmak için transparan tel örgü yüzeyler ve endüstriyel malzemeler kullandığı<br />

tasarımlarını hayata geçiren Edoardo Tresoldi, Geberit’in davetlisi olarak İstanbul’a<br />

geliyor. Sanatında alan ve alan boyutunu aşmak için şeffaflıkla oynayan ve sanat ile<br />

yeryüzü arasında fiziksel sınırlamaları ortadan kaldıran Tresoldi, 9 Ekim Salı İTÜ<br />

Maçka Kampüsünde, mimarlar, mimarlık öğrencileri, mühendisler ve tasarımcılarla<br />

bir araya gelmeye hazırlanıyor.<br />

KONE, Dünyanın En Yenilikçi<br />

Şirketleri listesinde<br />

Asansör, yürüyen merdiven ve insan erişimi çözümleri alanında yenilikçi ürünlerle<br />

sektörün geleceğini şekillendiren KONE, bir kez daha FORBES’un en inovatif şirketler<br />

listesinde yer almayı başardı. Finlandiya'da kurulan ve 1910 yılından bu yana dünyada<br />

olduğu gibi ülkemizde de asansör pazarının önde gelen isimlerinden olan KONE, bu<br />

başarısını 8. kez tekrarlamış oldu.<br />

Cam yeniden cam şe<strong>hi</strong>rleri<br />

renklendirmek için yola çıktı<br />

Şişecam Topluluğu’nun Kırklareli’ndeki cam ev eşyası, düzcam ve otomotiv<br />

camları üretim tesislerinin çalışanları aileleriyle birlikte geri dönüşüme destek<br />

vermek amacıyla cam kumbara boyama etkinlikleri için bir araya geldi. Paşabahçe<br />

Cam, Şişecam Düzcam ve Şişecam Otomotiv fabrikalarında gerçekleştirilen<br />

etkinlikler kapsamında rengarenk boyanarak, adeta yeniden tasarlanan cam<br />

kumbaraları Kırklareli’nin ihtiyaç duyulan noktalarında cam geri dönüşümüne<br />

katkıda bulunacak.<br />

ZyWALL güvenlik duvarı<br />

serisi, seçkinler kulübünde<br />

Zyxel ZyWALL güvenlik duvarı ürün ailesi, bilişim güvenliği alanındaki dünyanın en prestijli uluslararası akreditasyonu olan Common<br />

Criteria sertifikasının sa<strong>hi</strong>bi oldu. Zyxel Kurumsal Kanal Satış Müdürü Ömer Faruk Erünsal, “Bu sertifikasyon, güvenlik ekibimizin<br />

yıllarca süren sıkı çalışmasının eseridir. Bu sertifika, ZyWALL'ın vaatte bulunduğu üst düzey savunmayı tam olarak sağladığını ortaya<br />

koyan en iyi kanıttır. Özellikle güvenliğin kritik önem taşıdığı kamu, turizm, sağlık ve bankacılık sektörlerine yönelik özel projeler<br />

gerçekleştirdiğimiz bir dönemde aldığımız bu akreditasyonun zamanlaması da çok iyi oldu.” dedi.


72<br />

<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

şefin gözünden<br />

Lezzet<br />

aşkına İlk<br />

Öner Çulfaz Fotoğraf: Hakkı Günerkan<br />

şef önlüğünü 2001<br />

yılında Holiday Inn<br />

Oteli’nde taktığını<br />

söyleyen Öner Şef,<br />

“Mutfakta tek söz sa<strong>hi</strong>bi<br />

sizsiniz. Bir şef için<br />

hayallerindeki menüyü<br />

tek başına sunabilmek<br />

kadar daha değerli ne<br />

olabilir ki” diyor.<br />

Yemek Fotoğrafları: Ümit Başer Alkaç


Sultanahmet’te Tulumbacı Ahmet<br />

Bey ile başlıyor, mutfaktaki<br />

yolculuğu. Sırf tulumba<br />

öğrenmek sevdasıyla okuldan kaçıp<br />

kaçıp babasının çok yakın arkadaşının<br />

Vezneciler’deki dükkanına gidiyor, daha<br />

ilkokul yaşlarındayken. Günlerden<br />

birgün Tulumbacı Ahmet’in babasına<br />

söylediği “Bu çocuk okumaz, mutfağı<br />

seviyor. Sen gel, ne kendini ne oğlunu<br />

yıprat” demesi üzerine Mustafa (Öztürk)<br />

ustası ile tanıştırılarak mesleğe ilk<br />

adımını atıyor, Radisson Blu Hotel,<br />

Istanbul Ataköy’ün Executive Şefi Öner<br />

Çulfaz.<br />

İlk bulaşıktan başlıyor<br />

Anlattığına göre ilk işi bulaşıkçılık<br />

oluyor, Öner Çulfaz’ın. Kocaman<br />

çizmeleriyle mavi bidonların üzerine<br />

çıkıp aşçı abilerini öyle bir gıptayla<br />

izliyor ki, bir an geliyor, gözyaşlarını<br />

tutamayıp bir köşede ağlıyor için<br />

için. Bir tarafında beyaz önlüklü<br />

büyüklerine tezat çizmeli halleri bir<br />

tarafında kantininde simit yediği okul<br />

anıları canlanıyor. Ustasının başında<br />

salladığı aşçı önlüğüyle duruyor<br />

ancak gözpınarları. “Bunu hak etmek<br />

istiyorsan mücadele edeceksin,<br />

ağlamayacaksın” sözleriyle en çok da!..<br />

Soğuk bölümündeki aşçının işe<br />

gelmeyişi şansı oluyor yine günlerden<br />

birgün. Etrafta kimseler yokken karides<br />

ayıklamaya baş koyuyor, “Baktım<br />

şeflerden biri önlüğü yüzüme doğru<br />

fırlattı. Ben de herhalde sinirli bir şef<br />

diye alıp katladım önlüğü. 2-3 dakika<br />

sonra sous şefi geldi. ‘Oğlum neden<br />

giymedin, bu senin artık’ deyince<br />

dondum kaldım” sözleriyle o çok<br />

hayalini kurduğu önlüğü nasıl ilk kez<br />

hak ettiğini söylüyor.<br />

Sonrası anlatılmaz yaşanır dediği<br />

türden deneyimli şefin; tarifi olmayacak<br />

bir mutluluk, heyecan ve sevinç... Sanki<br />

gerçek bir mutfak şefiymişçesine bir<br />

taraftan sıcağa koşuyor, bir taraftan<br />

karpuzları siliyor, artık kime, hangi işe<br />

denk geldiyse...<br />

Ustalarının gözüne gire gire terfi<br />

alıyor<br />

“Ben bunlar gibi olmak istiyorum”<br />

demesiyle dizginlenemeyen bir<br />

yükselişin içine girdiğini anlatan Öner<br />

Şef, o hevesle süslediği karpuzuyla bir<br />

kez daha giriyor ustalarının gözüne.<br />

En çok da İtalyan Restaurant’ta o bir<br />

Allahın kuluna meslek öğretmeyen<br />

şefinin gözüne. “Şefimin bana ‘Seni<br />

buradan her şeyi öğrenmiş bir şekilde<br />

yollayacağım’ sözlerini <strong>hi</strong>ç unutamam”<br />

diyen Öner Şef için öyle de oluyor, bir<br />

bir öğrenmeye başlıyor mutfaktaki her<br />

bir şeyi. Üstelik o kadar iyi öğreniyor ki,<br />

sous şefine bile kendi işini öğretecek<br />

cesaret ve özgüvenle akıl veriyor<br />

bir mutfak mesaisinde daha. Şefine<br />

tattırmak üzere ilk Niyokki’sini yapıyor;<br />

açılıştan kapanışa geçme mükafatına<br />

nail oluyor bu kez de. Raşit Şef’in alnını<br />

öpmesiyle bu defa ıstakoz öğreniyor.<br />

1996 yılıyla beraber İstanbul’a gelerek<br />

çok sayıda otel ve restoran mutfağında<br />

çalıştığını söyleyen Öner Şef, vatani


74<br />

“Mutfak benim ikinci<br />

evim, hayalim, yaşam<br />

tarzım. Ben mutfakta<br />

doğmuşum. Dost<br />

sohbetlerinde bile<br />

merhabadan sonra<br />

yemeğe dönüşen bir<br />

muhabbetim olur. Birine<br />

doğumgünü mesajı<br />

verirken ‘Yeni yaşın bir<br />

muhallebi gibi olsun;<br />

içinde şekerin, vanilyan<br />

olsun, güzel kok. Ağızda<br />

damaklarda tadı her<br />

zaman anılsın’ derim.”<br />

görevinin ardından mesleğine doludizgin<br />

devam ediyor. Beş buçuk yılını Kırıntı<br />

Restaurant’larında geçirdiğini anlatan<br />

Çulfaz, son bir yıldır ise Radisson Blu<br />

Hotel, Istanbul Ataköy’ün Executive<br />

Şefi olarak mesleki kariyerini devam<br />

ettirdiğini anlatıyor.<br />

Araştırmacı, kuralcı<br />

Giresunlu bir şef olan Öner Çulfaz, evinin<br />

bir duvarını kitaplarla donatacak kadar<br />

okuyup araştırmaya düşkün bir şef. Fırsat<br />

buldukça yurt içi - yurt dışı seyahatler<br />

yaptığını söyleyen deneyimli şefin<br />

mutfağında kural tanımazlığa, kendini<br />

bilmez işlere ve saygısızlığa asla yer<br />

yok! “İşe geç kalmayacaksın. Temizliğe<br />

ve giyim kuşamına dikkat edeceksin.<br />

Yapılan bütün yemekleri tadacaksın”<br />

diyor ve ekliyor: “Ekip çalışmasını bozan<br />

arkadaşlarını anında bana bildireceksin.<br />

Bu misafirden alacağınız olumsuz<br />

sonuçların önlemidir.”


“Amaç, tabaktaki yaşamı<br />

<strong>hi</strong>ssettirebilmek”<br />

Tabakta sadeliği ön planda tutan<br />

Öner Şef, yenilmeyecek malzemeleri<br />

kullanmayı tercih etmiyor. Ürün<br />

seçiminde lokalliği esas alan Çulfaz<br />

için amaç misafire tabaktaki yaşamı<br />

<strong>hi</strong>ssettirebilmek. “Misal, risotto<br />

yiyecekseniz her kaşığını orijinaline<br />

sadık bir şekilde yiyebilmelisiniz” diyen<br />

Çulfaz, Radisson Blu Hotel, Istanbul<br />

Ataköy’de risottonun pişirilmesinden<br />

sunumuna kadar her bir detayıyla<br />

İtalyan mutfağına yakışır bir lezzet<br />

çıkardıkların söylüyor.<br />

Eşinin yemeklerini dışarıdakilere<br />

değişmiyor<br />

Şefe mutfak tercihlerini soruyorum.<br />

Kendini en fazla Türk mutfağına yakın<br />

bulduğunu dile getiren Öner Şef, kuzu<br />

etli kuru fasulyeye bayıldığını söylüyor.<br />

Ağırlıklı evinde hamsi ve Karadeniz<br />

somonunun tüketildiğini söyleyen<br />

Çulfaz kendisi gibi iyi bir aşçı olan eşinin<br />

hakkını da teslim etmeyi unutmayarak,<br />

“Hafta sonları kesinlikle eşimin yaptığı<br />

yemekleri yiyorum. Kolay kolay dışarıda<br />

bir şey yemiyorum” diyor.<br />

Memleketine “gerçek köy kahvaltısı”nı<br />

götürecek<br />

Son olarak gelecek planlamalarını<br />

sorduğum Öner Çulfaz, en büyük<br />

hayalinin sakin, sessiz bir kasabada<br />

“kendin topla kendin pişir’ konseptinde<br />

bir mekan açmak olduğunu belirterek,<br />

eşiyle birlikte kahvaltı ağırlıklı yöresel<br />

bir restoran açmak istediğini söylüyor.<br />

Memleketi Giresun’da havalimanına<br />

yakın mesafedeki arazisi üzerinde<br />

bundan yaklaşık beş yıl sonrası için<br />

hayata geçirmeyi planladığı restoranın<br />

taştan masaları, kütükten sandalyeleri<br />

olacak kadar her şeyiyle doğal olması<br />

hedefleniyor. Havalimanı ile restoran<br />

arasına ring servisi koymayı da<strong>hi</strong><br />

tasarladıklarını dile getiren Çulfaz,<br />

“Ama araç restorana 1 veya 2 km kala<br />

duracak, önüne kadar gelmeyecek.<br />

İnsanlar tarladan yürüsünler,<br />

sepetlerine attıkları ürünlerle<br />

kahvaltılarını keyifle yiyebilsinler<br />

istiyoruz. İnsanlar gerçek köy kahvaltısı<br />

yapsınlar istiyoruz” şeklinde hayallerini<br />

paylaşıyor.


<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

76 & <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

gastro etkinlik<br />

Vali’den GTD’ye tam destek sözü!<br />

Bursa Gastronomi Konferansı geliyor!<br />

Gastronomik Marka Kentler çalışması kapsamında Bursa’ya çıkarma yapan<br />

Gastronomi Turizmi Derneği, Valilik’ten maddi destek sözü alarak ayrıldı. GTD<br />

ilk adımda şehrin geleneksel tatlarını ulusal ve uluslararası boyuta taşıyacak<br />

nitelikli bir gastronomi konferansı düzenleyecek!<br />

Türkiye’nin yerel değerlerini ön<br />

plana çıkartmak ve Türk mutfağını<br />

dünyaya tanıtmak hedefiyle yola<br />

çıkan Gastronomi Turizmi Derneği,<br />

“Gastronomik Marka Kentler” çalışması<br />

kapsamında inceleme gezilerinin ilkini<br />

8 Ağustos Çarşamba günü Bursa’ya<br />

yaptı. GTD üyelerinin yanı sıra dernek<br />

paydaşları ve basın mensuplarının yoğun<br />

katılımıyla düzenlenen geziden Valilik’ten<br />

tam destek sözüyle ayrılan GTD, ilk<br />

adımda şehrin geleneksel tatlarını ulusal<br />

ve uluslararası boyuta taşıyacak nitelikli<br />

bir gastronomi konferansı düzenleyecek.<br />

Boztepe: “Bursa’yı gastronomik marka<br />

kent yapmak için geldik”<br />

Osmanlı İmparatorluğu’nun başkenti<br />

olmasının yanı sıra gastronomik marka<br />

değeriyle de Bursa’ya öncelik verdiklerini<br />

ifade eden Gastronomi Turizmi Derneği<br />

Başkanı Gürkan Boztepe, “Kentin<br />

üzerindeki eski tozu gastronomik<br />

anlamda kaldırmak, marka yapmak için<br />

geldik. Şehre destek vermek için var<br />

gücümüzle çalışacağız” diye konuştu.<br />

İlk durak, Saitabat Köyü…<br />

İnceleme gezisinin ilk durağında<br />

başarılı girişimci Sermin Çakalıoğlu’nun<br />

otantik turistik mekanı Saitabat Şelale<br />

Restaurant vardı. Zengin yöresel köy<br />

kahvaltısı ile ağırlanan GTD ekibi, ev<br />

kadınlarının hazırladığı muhteşem<br />

lezzetleri tattıktan sonra Tari<strong>hi</strong> Çarşılar<br />

Federasyonu Başkanı Muhsin Özyıldırım<br />

ev sa<strong>hi</strong>pliğinde Kozahan’da misafir edildi.<br />

Özyıldırım: “Gastronomiyi önceleyerek<br />

değil, ekleyerek turizm yapmak<br />

istiyoruz”<br />

Karşılıklı fikir alışverişi şeklinde<br />

gelişen keyifli buluşmada Bursa<br />

turizmi ve gastronomisine dair samimi<br />

açıklamalarda bulunan Tari<strong>hi</strong> Çarşı ve<br />

Hanlar Birliği Başkanı Muhsin Özyıldırım,<br />

Bursa’da gastronomiyi önceleyerek değil,<br />

ekleyerek turizm yapmaya çalıştıklarını<br />

dile getirerek, “Burası bir Hatay ya da<br />

Antep değil. Gastronomi konusunda çok<br />

ünlü değiliz, haddimizi biliyoruz. Burada<br />

Osmanlı kenti imajımızı öne çıkarıyoruz.<br />

Gastronomiyi önceleyerek değil,<br />

ekleyerek turizm yapmak istiyoruz” diye<br />

konuştu.<br />

İskender kebabın hasını Bursa’nın “en<br />

eskisi”nde tattılar<br />

Kozahan ziyaretinin ardından öğle yemeği<br />

için kısa bir lezzet molası veren GTD<br />

davetlileri, Bursa iliyle simgeleşmiş


en eski kebap adresinde, İskender<br />

İskenderoğlu ev sa<strong>hi</strong>pliğinde (Cevat<br />

İskenderoğlu) öğle yemeği yediler.<br />

Bursa Valisi maddi destek sözü verdi<br />

GTD’nin Bursa’ya düzenlediği inceleme<br />

gezisi günün ilerleyen saatlerinde Valilik<br />

ziyareti ile devam etti. GTD heyetini<br />

makamında samimi bir karşılamayla<br />

ağırlayan Vali İzzettin Küçük, şehrin<br />

gastronomik gelişimine <strong>hi</strong>zmet verecek<br />

her türlü girişime maddi destek sözü<br />

vererek şöyle konuştu: “Burası bir<br />

imparatorluk başkenti ve yemeğin de<br />

başkenti olması lazım. Bursa deyince ilk<br />

akla İskender kebap, Kemalpaşa tatlısı,<br />

kestane şekeri gelir ama bizim bunların<br />

çok daha ötesinde bir zenginliğimiz var.<br />

Sadece küllerin altında kalmışlar, o<br />

külleri temizlememiz lazım.”<br />

Bu anlamda Zennup ve Hayat Lokantası<br />

gibi özel teşebbüslü işletmelerin<br />

gastronomi turizmine önemli katkılar


<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

78 & <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

gastro etkinlik<br />

sağladıklarının altını çizen Küçük,<br />

geleneksel tatları gün yüzüne çıkaran<br />

bu türlü mekanların sayıca da artması<br />

gerektiğine vurgu yaptı. .<br />

“Her aşamasında varım, belediyemiz de<br />

muhakkak olur”<br />

Tarih, kayak, doğa ve kaplıca turizmiyle<br />

öne çıkan Bursa’da gastronomi<br />

turizminin de halkanın özel bir parçası<br />

olabileceğini kaydeden Küçük, “Ama şu<br />

anda değil. Birkaç mekanla sınırlıyız.<br />

Bu hususta çok ciddi çalışmamız lazım.<br />

Valilik olarak her aşamasında ben varım.<br />

Belediyemiz de muhakkak olur. Bana<br />

müracaatta bulunun, maddi destek<br />

vermeye hazırım” dedi.<br />

Hasan Eker: “Bursa’yı Kozahan’la<br />

markalaştırmaya karar verdik”<br />

Burkon Turizm & Kongre Genel Müdürü<br />

Hasan Eker ve Vali Yardımcısı Fatih<br />

Kadiroğlu ev sa<strong>hi</strong>pliğinde Bursa Turizm<br />

Platformu resmi toplantısına konuk<br />

olarak katılan GTD üyeleri Çalıştay öncesi<br />

karşılıklı fikir alışverişinde bulunma<br />

fırsatı buldular.<br />

Gastronomi Turizmi Derneği ile her türlü<br />

iş birliğine hazır olduklarını söyleyerek<br />

konuşmasına başlayan Hasan Eker,<br />

Bursa Turizm Platformu olarak şehrin<br />

gastronomik değerlerini öne çıkararak<br />

markalaşmayı amaçladıklarını ifade etti.<br />

Bu hedef doğrultusunda platform olarak<br />

Bursa’yı Kozahan ile markalaştırma<br />

kararı aldıkları bilgisini paylaşan Eker,<br />

“Şehrimizi herkes farklı tanıtıyor. Kimi<br />

kestane şekerini kimi kebabı ön plana<br />

çıkartıyor. Biz artık Bursa’yı sadece<br />

Kozahan’la markalaştırmaya karar<br />

verdik. Arap turist pazarına da sadece<br />

Uludağ kullanılması kararlaştırıldı. Uzun<br />

vadeli bir yola çıktık, içini doldurarak<br />

yüksek gelirli turist seviyesine ulaşmayı<br />

hedefliyoruz.” diye konuşu.<br />

Bursa’ya gastronomik AVM’deki akşam<br />

yemeği ile veda<br />

İnceleme gezisine Merinos Kültür<br />

Merkezi ve Tekstil-Bıçak müzeleri<br />

ziyaretiyle devam eden GTD heyeti, akşam<br />

yemeği için GTD üyesi ilk gastronomik<br />

AVM olan Eker Meydan AAVM içinde Ece<br />

Eker ile ve GTD üyesi Beykapı Kebap<br />

restoranında et lezzetlerini tadımlama<br />

imkanı buldular. Özellikle Mehmet<br />

Beykapı’nın kendi elleri ile hazırladığı<br />

muhteşem lezzetler GTD üyelerinin<br />

kalbini kazandı. GTD Başkanı Bursa<br />

Temsilcisi ve YK üyesi Ramazan Başan’a<br />

bu nitelikli organizasyon için teşekkür<br />

etti.


<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

80 & <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

gastro etkinlik<br />

Estetik ve tasarım pastacılıkla buluştu<br />

Le Cordon Bleu’nün<br />

geleneksel “Çay Saati<br />

Sohbetleri”, pastacılıkta<br />

sanatsal bakış açısıyla<br />

farkını ortaya koyan Art<br />

Cafe ev sa<strong>hi</strong>pliğinde<br />

gerçekleşti. Master Şef<br />

Christophe Bidault ve<br />

Art Cafe ortağı Şeyda<br />

Sağlıkova Tomruk,<br />

gastronomi ve mutfak<br />

sanatı meraklılarına<br />

pastacılıkta estetik ve<br />

tasarımı anlattı.<br />

Dünyanın en prestijli “Mutfak<br />

Sanatları Okulu” Le Cordon Bleu,<br />

gastronominin gelişmesinde kaliteli<br />

eğitim ve bilimsel yaklaşımın yanı sıra,<br />

gerçekleştirdiği etkinliklerle de ilham<br />

vermeye devam ediyor. Her ay bir Le<br />

Cordon Bleu Eğitmen Şefi ve bir Le<br />

Cordon Bleu mezunun ev sa<strong>hi</strong>pliğinde<br />

düzenlenen Çay Saati Sohbetleri’nin<br />

6.’sı, Le Cordon Bleu mezunu Şeyda<br />

Sağlıkova Tomruk’un ortağı olduğu Art<br />

Cafe’de gerçekleşti. Uzun yıllar mimarlık<br />

yaptıktan sonra Le Cordon Bleu Grande<br />

Diplome’den mezun olan Şeyda Sağlıkova<br />

Tomruk ile Le Cordon Bleu Master<br />

Şefi Christophe Bidault’un keyif dolu<br />

sohbetinde, Art Cafe’nin sanattan ilham<br />

alan leziz tatları da deneyimlendi.<br />

Tomruk: “Lezzet ve tasarım birlikteyse<br />

başarıya ulaşırsınız”<br />

Etkinlikte Şeyda Tomruk, üç aydır<br />

üzerinde çalıştıkları yeni Fulmine<br />

ürününü de tanıttı. Geçen yıl kaybettikleri<br />

babaları, Art Cafe’nin kurucusu Yıldırım<br />

Sağlıkova’nın anısına İtalyanca’da<br />

“Yıldırım” anlamına gelen Fulmine,<br />

davetlilerden büyük ilgi gördü. Un<br />

kullanılmadan fındık ve bademin şekerle<br />

karıştırılarak ince katlar halinde krema<br />

ve meyveyle buluştuğu Fulmine, Art<br />

Cafe’nin ikonik lezzeti Pinoli gibi çok<br />

beğenildi. Art Cafe ortağı ve Le Cordon<br />

Bleu mezunu Şeyda Sağlıkova Tomruk’un<br />

estetik ve tasarımı bir arada buluşturma<br />

<strong>hi</strong>kayesi mezun olduğu Yıldız Teknik<br />

Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’nden<br />

geliyor. Başarılı mimarlık hayatını Cem<br />

Davran’ın sunuculuğunu yaptığı Evim<br />

Güzel Evim programıyla TV ekranına<br />

taşıyan Tomruk, 2006 yılından bu yana Art<br />

Cafe’de mimarlıktan gelen estetik bakış<br />

açısını pasta tasarımlarıyla buluşturuyor.<br />

Tomruk deneyimlerinden yola çıkarak bir


işin mutfağını bilmeden o işte muvaffak<br />

olunmayacağını fikriyle: “Pastayı<br />

tasarlamanın, bir evi tasarlamaktan pek<br />

farkı yoktur aslında. Görsel özellikler,<br />

fonksiyon, sağlamlık ikisinin de olmazsa<br />

olmazlarıdır. Uygulamaya gelince,<br />

mimaride çimento ile haşır neşir olurken,<br />

pastacılıkta renk renk lezzetli kremalar<br />

kullanırsınız. Pastacılığın zor tarafı onu<br />

tasarlarken taze kalması gerektiğini<br />

biliyor olmanızdır. Bu yüzden zaman<br />

çok önemlidir. Bir yandan titizlikle<br />

üzerinde çalışırken diğer yandan içinde<br />

kullandığınız malzemelerin tazeliğini göz<br />

önünde bulundurmalısınız.<br />

Hızlı olmazsanız istenmeyen sonuçlarla<br />

karşılaşabilirsiniz. Lezzet ve tasarım<br />

ancak birlikte ise sizi başarıya ulaştırır.<br />

Bu yüzden karşıdan bakınca çok<br />

sevimli duran pastacılık işi kendinden<br />

beklenmeyecek ölçüde özveri, dikkat ve<br />

ciddiyete de ihtiyaç duyar.” dedi.<br />

Bidault: “Öncelikle klasik ve özgün<br />

tarifler öğrenilmeli”<br />

Le Cordon Bleu Master Şefi Christophe<br />

Bidault: “Geçtiğimiz yıllarda pastacılık;<br />

özellikle sunum ve tasarım alanında<br />

önemli gelişim sağladı. Le Cordon<br />

Bleu’de öğrencilerimizin öncelikle klasik<br />

ve özgün tarifleri eksiksiz öğrenmelerini<br />

ve sa<strong>hi</strong>p çıkmalarını sağlıyor ve bu temel<br />

formasyon üzerine en modern trendleri<br />

de gösteriyoruz. Klasik reçeteler her<br />

zaman karşımıza çıkacaktır. Özellikle son<br />

yıllarda trend olarak farklı ve daha estetik<br />

yorumlarla vitrinlerde gördüğümüz<br />

“choux” ve ekler bu yaklaşımın en<br />

iyi örnekleri sayılabilir. Bu yaratıcılık<br />

sürecindeki en zor kısım; şefin kendi<br />

estetik ve tasarım anlayışının tüketicinin<br />

lezzet algısı ile örtüştürülebilmesidir.”<br />

dedi.<br />

Tüysüzoğlu: “Estetik ve sunum limitleri<br />

zorluyor”<br />

Le Cordon Bleu Türkiye Direktörü Defne<br />

Ertan Tüysüzoğlu ise: “Yüzyıllardır;<br />

saraylardan evlere kadar pastalar en<br />

mutlu günlerimizin tamamlayıcısı oldular.<br />

18. yy.’da Careme’in Napolyon’un ziyafet<br />

sofraları için tasarımladığı; her biri sanat<br />

eseri olan pastalar ile açılan estetik ve<br />

sunum anlayışı günümüzde üç boyutlu<br />

yazıcılar gibi modern teknolojiler ya<br />

da moleküler gastronomi teknikleri<br />

ile limitleri zorluyor. İster klasik ister<br />

modern yaklaşımlarla olsun; pastacılıkta<br />

tasarım ve estetik anlayışındaki yapı<br />

taşlarını bugün yine bir Çay Saati<br />

Sohbetleri etkinliğimizde İngiltere kraliyet<br />

ailesi pastalarını yapmış olan Le Cordon<br />

Bleu Master şefimiz Christophe Bidault<br />

ve yıllardır bu alanda çalışan, bunu<br />

mimarlık formasyonu ile birleştirmiş<br />

olan mezunumuz Şeyda Tomruk ile<br />

değerlendirdik.” dedi.


82<br />

<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

gastro etkinlik<br />

Adana geleneksel tatları 2’sini düzenliyor<br />

Bu yıl “Gelenekselin Gücü Adına!” temasıyla düzenlenecek 2. Adana Lezzet Festivali,<br />

Adana’nın “en” yerel ve “en” geleneksel mutfak kültürünü dünyaya tanıtacak.<br />

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın<br />

<strong>hi</strong>mayesinde, Adana Valiliği’nin ev<br />

sa<strong>hi</strong>pliğinde 12-14 Ekim tarihlerinde<br />

yapılacak 2. Adana Lezzet Festivali, bir<br />

ilki gerçekleştirerek tamamen Adana’nın<br />

geleneksel mutfağına ve evlerde<br />

yaşatılan köklü mutfak kültürü üzerine<br />

odaklanacak.“Gelenekselin Gücü Adına!”<br />

temasıyla, Adana’nın en yerel mutfak<br />

değerlerini, şeflerini ve üreticilerini<br />

merkeze alan 2. Adana Lezzet Festivali,<br />

Adana lezzet değerlerini Türkiye ve dünya<br />

çapında tanıtmayı ve Adana turizmini<br />

geliştirmeyi hedefliyor.<br />

Geleneksel tatlar uluslararası boyuta<br />

taşınacak<br />

Merkez Park’ta kurulacak dev festival<br />

merkezinde, Adana’nın sa<strong>hi</strong>p olduğu<br />

en geleneksel ve yerel mutfak kültürü<br />

uluslararası boyutta bir uygulama ve<br />

katılımla tüm ziyaretçilere yaşatılacak.<br />

Geçtiğimiz yıl ilki düzenlenen ve büyük<br />

bir coşkuyla karşılanan 2. Adana Lezzet<br />

Festivali’nde bu yıl, Adana’nın geleneksel<br />

mutfak zenginliğinin yanı sıra şehrin sa<strong>hi</strong>p<br />

olduğu ve öne çıkarmak istediği sokak<br />

lezzetleri, su ürünleri, kebapları ve tarım<br />

ürünleri gibi öğeler de etkinlik alanına<br />

yayılacak. Üç gün boyunca gastronomi<br />

dünyasının nabzının atacağı 2. Adana<br />

Lezzet Festivali, Adana Büyükşe<strong>hi</strong>r<br />

Belediyesi ve İlçe Belediyeleri, Adana<br />

Ticaret Odası, Adana Sanayi Odası,<br />

Adana Ticaret Borsası, Adana Hacı<br />

Sabancı Organize Sanayi Bölgesi, Akdeniz<br />

İhracatçılar Birliği, Türkiye Otelciler<br />

Federasyonu, Türkiye Seyahat Acenteleri<br />

Birliği, Turist Rehberleri Birliği, Çukurova<br />

Turistik Otelciler Birliği ve Mutfak Dostları<br />

Derneği tarafından destekleniyor.<br />

Gastronominin yıldızlarını buluşturacak<br />

Birbirinden özgün yerel ve ulusal şeflerin<br />

yanı sıra, Michelin yıldızlı uluslararası<br />

şeflerin gastro-şovlarıyla zenginleşecek<br />

festival, Adana’nın birbirinden nefis<br />

lezzetlerini doya doya yemeye imkân<br />

tanırken; aynı zamanda gastronomi<br />

dünyasını Adana’da buluşturacak. 2.<br />

Adana Lezzet Festivali kentin önde<br />

gelen lezzet markalarının stantlarıyla<br />

renklenirken, alanda kurulacak çeşitli<br />

etkinlik noktalarında gastro-şovlar, tadım<br />

seansları, söyleşiler ve mutfak atölyeleri<br />

gerçekleşecek.<br />

Demirtaş: “Biz hazırız”<br />

Valilik olarak tanıtım çalışmalarını<br />

kararlılıkla sürdürdüklerini ifade eden<br />

Adana Valisi Sayın Mahmut Demirtaş,<br />

festivalin bu yıl çok daha büyük bir ilgi<br />

göreceğine inandığını belirterek, yerli ve<br />

yabancı misafirleri Adana’da en iyi şekilde<br />

ağırlamaya hazır olduklarını söyledi.


İstanbul Coffee<br />

Festival eylülde<br />

10 binlerce<br />

kahveseveri<br />

ağırlayacak<br />

Dream Sales Mac<strong>hi</strong>ne’in<br />

kahve sektöründe dünyaca<br />

bilinen etkinliği İstanbul<br />

Coffee Festival, bu yıl 20–23<br />

Eylül <strong>2018</strong> tarihleri arasında<br />

Axess ana sponsorluğunda<br />

KüçükÇiftlik Park‘ta<br />

düzenlenecek.<br />

Avrupa’nın en büyük iki kahve<br />

festivalinden biri konumunda olan<br />

İstanbul Coffee Festival, Axess ana<br />

sponsorluğunda 20–23 Eylül <strong>2018</strong> tarihleri<br />

arasında KüçükÇiftlik Park‘ta onbinlerce<br />

kahveseveri “The Source, The Journey,<br />

The People“ temasıyla ağırlayacak.<br />

Festivalde yer alan global kahve ve makine<br />

üreticisi markalar, kahve kuruluşları,<br />

çiftlikler, çiftlik birlikleri, ithalatçılar,<br />

tüccarlar, imalatçılar, ekipman üreticileri,<br />

kavurucular, perakendeciler, kahve<br />

barları, çikolata markaları ve nitelikli<br />

küçük artizan esnaf, ziyaretçileri yeni nesil<br />

kahve lezzetleriyle buluşturacak.<br />

Festival şehre yayılıyor<br />

5. yılını kutlayan İstanbul Coffee Festival,<br />

bu yıl festival öncesinde farklı mekanları<br />

pop up etkinlik alanına çevirerek alternatif<br />

keyif köşeleri yaratacak. 17–19 Eylül <strong>2018</strong><br />

tarihleri arasında düzenlenen “İCF Haftası:<br />

Playground“ kapsamında mekanlar, farklı<br />

etkinlik kurgularıyla kahveseverlere keyifli<br />

bir atmosfer sunacak.<br />

The Source<br />

Bu yıl kahvenin kaynağına odaklanan<br />

İstanbul Coffee Festival, “The Source“<br />

başlığı altında ziyaretçileri ilgi çekici<br />

seminerlerde ağırlayacak. Kahvenin ortaya<br />

çıkışı ve dünyaya yayılmasının öyküsü, en<br />

lezzetli kahve çeşitleri ve karakteristikleri,<br />

kahve endüstrisinde tarımdan servise<br />

kadının rolü ve geleceği, kahve kavurma<br />

tekniklerinin kahve çekirdeği türlerine<br />

etkisi, ülkelere göre kahve kültürlerinin<br />

çeşitliliği mercek altına alınacak.<br />

The Journey<br />

Festival, ziyaretçileri “The Journey” başlığı<br />

kapsamında farklı deneyimler, atölyeler ve<br />

profesyonel kahve demleme teknikleriyle<br />

buluşturuyor. Geleneksel, modern ve<br />

fütüristik yaklaşımlarla ziyaretçinin kendi<br />

kahve yolculuğunu yaratmasını hedefliyor.<br />

The People<br />

Kahveseverlerin buluşma noktası olan<br />

İstanbul Coffee Festival farklı aktiviteler<br />

ve canlı müzik performanslarıyla keyifli<br />

bir dört gün sunacak. Müzik festivallerini<br />

aratmayan bir atmosfer ve ortamda<br />

katılımcılar sürpriz isimler ve gruplarla<br />

buluşacak. Festivalin “Coffee & More”<br />

alanında ise yenilenen konsepti ile bu<br />

yıl kahvenin ötesine geçen etkinliklere<br />

yer verilecek. Festivalin tarzını yansıtan<br />

tasarım ürünler ve artizan lezzetler de bu<br />

yıl meraklılarını bekliyor olacak.<br />

SCA Türkiye (Speciality Coffee Association)<br />

üyesi olan İstanbul Coffee Festival, bu<br />

yıl yine festival alanında kurulan özel<br />

alanda SCA Türkiye Şampiyonası‘na da<br />

ev sa<strong>hi</strong>pliği yapacak. Şampiyona “En İyi<br />

Barista”, “En İyi Kahve Kavurma”, “En<br />

İyi Kahve Demleme”, “En İyi Latte Art”<br />

ve “En İyi Cezve/İbrik” olmak üzere beş<br />

kategoride düzenlenecek.


84<br />

<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

gastro etkinlik<br />

Mengen, genç şefleri ağırladı<br />

Bu yıl Türk mutfağının dünya mutfakları arasındaki yerini güçlendirmek, aşçılık<br />

sanatının bilimsel ve sanatsal yönünü ortaya çıkarmak amacıyla 33’üncüsü<br />

gerçekleştirilen Uluslararası Mengen Aşçılık ve Turizm Festivali, yetenekli genç<br />

şefleri ağırladı.<br />

Çalışmalarını “Sizin için iyi, Gezegen<br />

için iyi” misyonu ile sürdüren<br />

Barilla, toplumsal kapsayıcılık ilkesi<br />

çerçevesinde Down Sendromlu gençlerin<br />

toplumsal yaşama kazandırılmasına<br />

destek vermek için Mengen Aşçılık ve<br />

Turizm Derneği ortaklığı ile keyifli bir<br />

etkinliğe daha imza attı. Ülkemizdeki<br />

yerel tariflerin dünya mutfakları arasında<br />

yerini güçlendirmek için Türkiye’nin<br />

yanı sıra dünya genelinden onlarca şefin<br />

katılımı ile görkemli bir törenle açılan<br />

33. Uluslararası Mengen Aşçılık ve<br />

Turizm Festivali’nde, usta şeflerle Down<br />

Sendromlu gençler eğlenceli bir etkinlikte<br />

bir araya getirdi.<br />

Barilla sponsorluğunda gerçekleşti<br />

Sponsorluğunu Barilla’nın üstlendiği<br />

“Barilla & Mengen Aşçılık ve Turizm<br />

Derneği Down Sendromlu Gençler<br />

Yarışması”, bir kez daha Down Sendromlu<br />

gençlerin herkes gibi normal bir hayat<br />

sürebileceklerinin altını çizmek ve onlara<br />

yeteneklerini keşfedecekleri bir ortam<br />

yaratmak için tüm makarna severlere<br />

ev sa<strong>hi</strong>pliği yaptı. Aşçılar diyarı Bolu<br />

Mengen’de gerçekleştirilen etkinlikte<br />

20 down sendromlu çocuk, Ankara’dan<br />

aileleri ve öğretmenleri ile festivale<br />

gelerek kendilerine koçluk yapan usta<br />

şeflerin desteğiyle en sevdikleri makarna<br />

tarifini hazırladı. 10 kişilik gruplar halinde<br />

2 etapta yarışan yetenekli genç şefler,<br />

Barilla makarna ve sosları ile mutfakta<br />

harikalar yaratılabileceğini herkese<br />

kanıtladı.<br />

70 ilin yöresel lezzetleriyle taçlandı<br />

Mengen Belediyesi, Türkiye Aşçılar<br />

ve Pastacılar Konfederasyonu, Aşçılık<br />

Okulu Mezunlar Derneği, Mengen<br />

Aşçılar Federasyonu ve Türkiye Aşçılar<br />

Federasyonu tarafından gerçekleştirilen<br />

festival, bu yıl da büyük ilgi gördü. 70 ilin<br />

yöresel lezzetleriyle yer aldığı festivale,<br />

yabancı şefler de katıldı. Bu yıl ilk kez<br />

uluslararası formatta düzenlenen ve 30<br />

bin kişinin katıldığı organizasyona, genç<br />

şeflerin makarna tarifleri ile hünerlerini<br />

sergilediği yarışma damgasını vurdu.


86<br />

<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

gastro röportaj<br />

Gaziantep,<br />

Gastronomi<br />

Festivali’yle<br />

dünyaya<br />

açılıyor<br />

UNESCO’nun önemli kriterleri<br />

değerlendirerek seçtiği yaratıcı<br />

şe<strong>hi</strong>rler ağına güçlü gastronomisiyle<br />

girmeyi başaran Gaziantep, dünya<br />

gastronomi kenti olma prestijini 20 - 22<br />

Eylül tarihlerinde rengarenk bir festivalle<br />

taçlandırıyor. Dünyaca ünlü Michelin yıldızlı<br />

şeflerin ve gastronomi duayenlerinin<br />

katılacağı festivalin detaylarını Gaziantep<br />

Belediye Başkanı Fatma Şa<strong>hi</strong>n ile konuştum.<br />

Röportaj: Hülya Ulupınar<br />

Fatma Hanım, Gaziantep’in uluslararası<br />

arenada ses getiren böyle bir festivalle<br />

tanıtılması fikri nasıl gelişti sizden<br />

dinleyebilir miyiz?<br />

Gaziantep’in bir <strong>hi</strong>kâyesi var. Bize düşen de<br />

bu <strong>hi</strong>kayeyi doğru bir şekilde anlatabilmek.<br />

Gaziantep, insanı büyüleyen müt<strong>hi</strong>ş bir<br />

geçmişe sa<strong>hi</strong>p tari<strong>hi</strong> bir kent ama aynı<br />

zamanda yaşayan ve insanların yaşamak<br />

istediği bir şe<strong>hi</strong>r. Gaziantep aynı zamanda<br />

her yönüyle zengin ve bu zenginliğini kendine<br />

has dokusuyla özümsemiş farklı bir şe<strong>hi</strong>rdir.<br />

Tarih boyunca pek çok medeniyete ve inanca<br />

ev sa<strong>hi</strong>pliği yapan bu toprağın değerleri,<br />

kültürü, Anadolu kadınının gücü, mutfaktaki<br />

mahareti, toprağının bereketi ve aroması<br />

yeme içme konusunda şehrimize büyük bir<br />

miras bırakmıştır. Böylesine muhteşem<br />

bir mutfağa sa<strong>hi</strong>pken bu zenginliğimizin<br />

dünya çapında bilinebilmesi için ‘Gastronomi<br />

kenti Gaziantep’ olmayı hedefledik. Çünkü<br />

şehrimizin ticaret ve sanayi alanındaki<br />

gücünü, tari<strong>hi</strong> ve kültürel zenginliği ile<br />

turizm hareketliliğini en üst seviyeye<br />

taşımayı amaçlarken bunu ancak gastronomi<br />

turizmi ile gerçekleştirebilirdik. 20 - 22<br />

Eylül tarihlerinde gerçekleştireceğimiz<br />

festivalimizi de bu turizmi geliştirecek


önemli bir organizasyon olduğu için<br />

hayata geçirmeye karar verdik.<br />

Festivali ilerleyen yıllarda taşımak<br />

istediğiniz yer neresi?<br />

Dünyada yükselen bir gurme turizmi<br />

var. Biz de bu anlamda kendimize<br />

uluslararası bir hedef koyduk ve<br />

gastronomimize odaklandık. İnsanlar<br />

yeni tatları, lezzetleri denemek istiyorlar.<br />

Seyahat planlarını buna göre belirliyorlar.<br />

Biz artık bu tescille, yarıştığımız<br />

dünya şe<strong>hi</strong>rlerinden bir adım öndeyiz.<br />

Yemek konusunda iddialıyız ve bu<br />

iddiamızı tüm dünya tatsın, Gaziantep<br />

yemekleri herkesin damağında yer<br />

etsin istiyoruz. Tadı damağımızda<br />

dediğiniz zaman, lezzet duraklarının<br />

başında Gaziantep’in gelmesi en büyük<br />

hedefimiz. Bizim İtalya ve Fransa gibi<br />

meşhur dünya mutfaklarından <strong>hi</strong>çbir<br />

eksiğimiz yok. Üstelik o mutfaklardan<br />

çok daha iddialıyız. Gaziantep Gastronomi<br />

Festivali’yle şehrimiz gastronomi<br />

turizminde öne çıkacak ve biliyoruz ki<br />

Antep’e ‘yemek için gidiyorum’ diyen bir<br />

topluluk oluşacak.<br />

Festivale katılan yerli ve yabancı<br />

konukları neler bekliyor?<br />

Festival, yeme içme sektörünün<br />

ileri gelenlerinin yanı sıra ülkenin<br />

dört bir yanından gelen ziyaretçilere<br />

unutamayacakları bir gastronomi<br />

deneyimi yaşatacak. Dünyaca ünlü<br />

Michelin yıldızlı şefler, pasta şefleri,<br />

Türkiye’nin gastronomi profesyonelleri<br />

ve şefleri, üniversiteler, gurmeler,<br />

gastronomi yazarları, Gaziantepli<br />

tarım üreticileri, Türkiye’nin farklı<br />

noktalarındaki Gaziantep mutfağının<br />

temsilcileri ve yerli üreticilerin<br />

bir araya gelerek şehrimize özgü<br />

lezzetleri yorumlama fırsatı bulacaklar.<br />

Gaziantep’le özdeşleşen fıstıklı baklava,<br />

katmer, Antep Beyranı, Firik pilavı,<br />

dolma, envai çeşit kebap çeşidi ve<br />

coğrafi işaretli ürünlerin Michelin yıldızlı<br />

dünyaca ünlü şeflerce tadılarak dünya<br />

mutfakları arasındaki yerini daha da<br />

sağlamlaştıracağını düşünüyorum.<br />

Bu önemli festivalle birlikte<br />

Gaziantep’in sa<strong>hi</strong>p olduğu diğer hangi<br />

değerler öne çıkacak?<br />

Kültürel miras dediğimiz şey çok<br />

kıymetli. Bu coğrafya bize çok büyük<br />

bir miras bırakmış. Fırat Nehri’nden<br />

Amanos Dağları’na kadar uzanan bu<br />

coğrafyada bütün zamanların en güçlü<br />

medeniyetleri en zengin dönemlerini bu<br />

topraklarda yaşamış. Bu durum bizim<br />

için çok büyük bir potansiyel oluşturuyor.<br />

İbn-i Haldun’un söylediği güzel bir söz<br />

var: ‘Coğrafya kaderdir’. Evet, biz bugün<br />

güvenlik meselesinde, dış politikada<br />

bir anlamda mücadele ediyoruz. Bizim<br />

burada madenimiz yok, petrolümüz yok<br />

ama çok büyük ve önemli bir değere<br />

sa<strong>hi</strong>biz. Bu kültürel mirası korumak ve<br />

yarınlara taşımak mecburiyetindeyiz.<br />

Yarın her şey değiştiğinde; ben nereye<br />

gideyim sorusunda 5 Antik Kenti<br />

olan, Rumkale’siyle, Zeugma’sıyla,<br />

Yesemek’iyle bütün dünyaya gelin<br />

bakın ben buradayım diyen Gaziantep’i<br />

tam anlamıyla tanıtamazsak bu bizim<br />

eksikliğimiz olur.<br />

Festivalle birlikte şehrin kebap ve<br />

baklava kadar göz önünde olmayan<br />

hangi lezzetlerini tanıma fırsatı<br />

bulacağız?<br />

Gaziantep mutfağı, Türk ve dünya<br />

mutfakları arasında ayrıcalıklı bir<br />

yere sa<strong>hi</strong>p. Nineden toruna bir miras<br />

niteliğinde öğretilen yemeklerin<br />

ve tatlıların yapımında kullanılan<br />

malzemelerin seçimindeki titizlik,<br />

hazırlama ve pişirmede gösterilen<br />

beceri, yemeklerin yapımında kullanılan<br />

ve yemeklere değişik bir lezzet veren<br />

baharatlar, salçalar, soslar ve karışımlar<br />

Gaziantep yemeklerinin ve tatlılarının en<br />

önemli malzemeleri. Eşsiz lezzetlerden<br />

oluşan bu zengin mutfakta yaklaşık<br />

beş yüz çeşit yemek türü yer alıyor.<br />

Festivale katılan tüm misafirler Gaziantep<br />

mutfağının zengin yemek seçeneklerini,<br />

baharatlarını ve sunumlarındaki<br />

özgünlüğü deneyimleyeme fırsatı<br />

bulacaklar.


88<br />

<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

gastro güncel<br />

Her şey da<strong>hi</strong>l’in gıda<br />

atıklarını Fazla Gıda<br />

önleyecek<br />

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’nın<br />

seçtiği 9 girişimden biri olan teknoloji girişimi<br />

Fazla Gıda A.Ş, Profesyonel Otel Yöneticileri<br />

Derneği (POYD) ile gıda atığını önlemek için iş<br />

birliği yapacağını duyurdu. Proje kapsamında<br />

gıda atığı ortalama %40 seviyesinde<br />

önlenecek, yılda yaklaşık 266 milyon öğün<br />

gıda ihtiyaç sa<strong>hi</strong>plerine ulaştırılabilecek.<br />

İş birliği kapsamında, gıda kayıplarının<br />

önüne geçilmesi ve tüketilebilir<br />

durumdaki gıdaların yeniden<br />

değerlendirilebilmesi amacıyla, önce<br />

otellerin yoğun olduğu Akdeniz bölgesinde<br />

çalışmalara başlanacak. Bu çalışma ilk<br />

etapta hali hazırda üyesi olan “Her Şey<br />

Da<strong>hi</strong>l Oteller” tarafından doğru planlama<br />

ve atık takibi ile gıda atığı ve atık kaynaklı<br />

finansal zararı önleme odaklı olacak. Fazla<br />

Gıda bu alanda otellere özel geliştirdiği<br />

çözümleri uygulamaya alacak. Projenin<br />

bir diğer önceliği ise, kaçınılmaz atıkların<br />

değerlendirilmesine yönelik, üye otellerin<br />

kullanımına sunulacak olan ve Fazla<br />

Gıda tarafından geliştirilen bir teknoloji<br />

platformunun kullanılmaya başlanması.<br />

Gıda atığını kaynağında önleyecek<br />

Fazla Gıda Kurucu Ortağı ve CEO’su<br />

Olcay Silahlı, POYD iş birliği ile “Her Şey<br />

Da<strong>hi</strong>l Otellerde” gıda atığını kaynağında<br />

önlemeye odaklandıklarını belirtti.<br />

Bu alanda yaptıkları saha ve teknoloji<br />

çalışmaları ile sağladıkları çözümlerin,<br />

atığı %40 seviyesinde azaltabileceğini<br />

söyleyen Silahlı, bu oranda önlenen<br />

atığın ülke ekonomisi için 2 milyar TL<br />

seviyesinde bir tasarrufa tekabül ettiğinin<br />

de altını çizdi. Silahlı, bu tasarrufların yanı<br />

sıra “gıda bağışı” yolu ile otellerin ihtiyaç<br />

sa<strong>hi</strong>plerine yılda yaklaşık 266 milyon öğün<br />

gıda ulaştırma potansiyelleri olduğunu<br />

sözlerine ekledi.<br />

Doğru menü planlama ve atık veri<br />

takibiyle gıdalar ihtiyaç sa<strong>hi</strong>plerine<br />

ulaştırılacak<br />

Fazla Gıda otellere; doğru menü<br />

planlama, atık veri takibi, analiz ve<br />

raporlama çözümleri sağlarken,<br />

kaçınılmaz fazla gıdalar denetlendikten<br />

sonra besin değerleri yerindeyken ve<br />

<strong>hi</strong>jyenik koşullarda ihtiyaç sa<strong>hi</strong>plerine<br />

ulaştırılacak. İnsan tüketimine uygun<br />

olmayan atıklar ise döngüsel ekonomiye<br />

katılarak, finansal ve çevresel değer<br />

yaratmak için yeni nesil ve çevreci<br />

işletmelerin hayvan yemi, biyogaz, bio<br />

dizel gibi dönüşüm mekanizmalarına<br />

hammadde olarak aktarılacak.<br />

Gıda israfını önleme konusunda<br />

farkındalık oluşturulacak<br />

POYD Yönetim Kurulu Başkanı Etem<br />

Hakan Duran, “POYD iş birliği öncesinde,<br />

Regnum Otel ile çalışmaya başlayan Fazla<br />

Gıda, gerek Regnum Otel yöneticilerine<br />

gerekse sektöre, yenilikçi teknolojilerin<br />

konvansiyonel süreçlere entegrasyonu<br />

ile yaratılabilecek değer hakkında<br />

güven verdi. Bu başarılı örneği takiben,<br />

POYD’nin sürdürülebilirlik vizyonun bir iz<br />

düşümü olarak başlattığımız Fazla Gıda iş<br />

birliğimizin, yeni nesil teknoloji girişimleri<br />

ile yapılan projelerin hem sektöre hem<br />

de Türkiye ekonomisine ne kadar büyük<br />

fayda sağlayabileceğini göstermek adına<br />

çok kıymetli olduğunu düşünüyorum, ‘Her<br />

Şey Da<strong>hi</strong>l Oteller’ gıda israfını önleme<br />

konusunda çok ciddi bir farkındalık<br />

yaratma potansiyel ve gücüne sa<strong>hi</strong>p” dedi.<br />

Otellerin atık yönetimi için yaptıkları<br />

finansal yatırımın geri dönüş oranı,<br />

yapılan yatırımın 7 katı<br />

Etem Hakan Duran, projenin sadece<br />

otellerde atığı önlemekle kalmayacağını,<br />

aynı zamanda otel müşterilerinin de bu<br />

konuda farkındalığının artması için değerli<br />

bir iletişim kanalı olacağının altını çizdi.<br />

Duran, “Birleşmiş Milletler’in<br />

sürdürülebilir kalkınma için ortaya<br />

koyduğu 2030 Küresel Hedefleri’nin<br />

12.3’ün maddesinde yer alan gıda atığını<br />

%50 oranında azaltma hedefine ulaşmak<br />

için biz de üzerimize düşeni yapmaktan<br />

büyük mutluluk duyuyoruz. İngiltere’de<br />

WRAP’in yaptığı araştırmaya göre,<br />

otellerin atık yönetimi için yaptıkları<br />

finansal yatırımın geri dönüş oranı, yapılan<br />

yatırımın 7 katı.” dedi.


Çatal mı,<br />

chopstick mi?<br />

Türk Çin Kültür Derneği, tari<strong>hi</strong> kaynaklardan yararlanarak insanların<br />

nasıl yemek yediklerini araştırdı.<br />

Yazılı ilk kaynaklarda insanların<br />

yemeklerini nasıl yediklerine<br />

dair bir belgeye rastlanılamadığı<br />

anlaşılıyor. Dolayısıyla ilk insanların<br />

yemeklerini elleriyle yediklerini söyleniyor.<br />

Bıçak savunma amaçlı görüldüğü<br />

için ilk kullanılan yemek aleti olduğu<br />

düşünülüyor. Kaşık ise ikinci kullanılan<br />

yemek yeme aracı olarak öne çıkıyor.<br />

Araştırmalar, insanların pişirdikleri<br />

yemekleri karıştırmak için kaşık<br />

kullandığını gösteriyor.<br />

İlk kaşık örneklerinin neolitik dönemin<br />

sonlarında (M.Ö.4500) ortaya çıktığı<br />

varsayılır. Muhteşem üçlünün sonuncusu<br />

çatalın ise ilk atası iki uçlu. Çatal, ilk<br />

kez Antik Yunanlılar tarafından M.Ö.<br />

1000’li yıllarda kullanılıyor. Günümüzdeki<br />

çatallara benzer ilk çatal kalıntısı ise 14.<br />

yüzyıla ait olduğu görülüyor ve Macar<br />

Kraliçesinin kaşık sandığında çıktığı<br />

söyleniyor.<br />

Çin’in çubukları (Çin’in chopstickleri):<br />

Uzak doğunun antik insanlarının<br />

geleneklerinin devam ettiği Çin’in<br />

kaynaklarına göre M.Ö. 5000’li<br />

yıllarda Çinlilerin çubuk (Chopstick)<br />

kullandıklarına dair kalıntıların mevcut<br />

olduğu görülüyor. Bu chopsticklerin hem<br />

kaşık hem de çatal yerine kullanıldığı<br />

düşünülüyor ve ilk ortaya çıkışına dair<br />

oldukça fazla rivayet olduğu görülüyor.<br />

Bunlardan en çok kabul göreni gemilere<br />

yük taşıyan hamallar tarafından icat<br />

ettiğine dair anlatıdır. Hamallar özellikle<br />

öğle yemeklerinde zamanlarının az<br />

olması nedeniyle sıcak yemekleri hızlı<br />

yemeleri gerekiyormuş. Sıcak yemeği<br />

elle yerken parmakları yanmasın<br />

diye dallardan kopardıkları çubukları<br />

kullanmışlar. Çubukla daha hızlı yemek<br />

yiyorlarmış. Chopstiksin Çincesi Kuàizi/ fi<br />

fi “hızlı yemek” anlamına geldiğine için<br />

Çinliler genellikle bu anlatıyı doğru kabul<br />

ediyorlar.<br />

Diğer bir ilginç anlatı da Han hanedanı<br />

zamanında savaşlarda kullanılacak silah<br />

(kılıç kalkan) yapımı için halkın elindeki<br />

bütün metaller toplanmış. Halk çatalsız<br />

ve kaşıksız kalmış. Metal de olmadığından<br />

ağaç dallarından çubuk yapıp yemeklerini<br />

chopstick’le yemişler. Günümüzde<br />

Çinlilerle birlikte Japonlar, Koreliler,<br />

Vietnamlılar ve Uzak Doğu’daki diğer<br />

halklar chopstick kullanma geleneklerini<br />

devam ettiriyorlar.<br />

Çatal – Chopstick karşılaştırması<br />

Modern dünyada çatal bıçak kaşık<br />

üçlüsünün modası 17. yüzyıl Fransız<br />

Kültürü’nün etkisiyle geliştiğini<br />

söyleyebiliriz. Osmanlı da bu modaya 19.<br />

yüzyılda II. Mahmut döneminde uymuştur.<br />

Ama günümüzde en çok yemek yeme<br />

şekillerini sıralarsak, elle yemek yiyenler<br />

ilk sırada, ardından chopsticks kullananlar<br />

ve en sonunda da en son icat edilen çatalbıçak-kaşık<br />

üçlüsünü kullananların geldiği<br />

ifade edebiliriz.


90<br />

<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

gastro makale<br />

Her şey da<strong>hi</strong>l!<br />

(sağlık hariç)<br />

Turgut<br />

Executive Şef<br />

Ay<br />

Dünya da turizmden elde edilen gelir<br />

miktarı sürekli artış göstermekte.<br />

Yeni turizm merkezlerinin ortaya<br />

çıkışı, turistik ürünlerdeki çeşitliliğin<br />

artması, tüketicilerin turizme olan<br />

yoğun talepleri ülkeler ve bölgeler<br />

arası büyük bir rekabet yaratmıştır. Bu<br />

nedenle, konaklama işletmeleri de ürün<br />

ve <strong>hi</strong>zmetlerini daha kolay pazarlamak<br />

ve doluluk oranlarını yükseltmek için<br />

daha önceden uygulanan oda kahvaltı,<br />

yarım pansiyon veya tam pansiyon yerine,<br />

kullanılsın veya kullanılmasın tüm ürün<br />

ve <strong>hi</strong>zmetler için bedelin peşin ödendiği<br />

“her şey da<strong>hi</strong>l” sistemini uygulamaya<br />

başlamışlardır. Sistemin olumlu<br />

etkilerinin yanı sıra, pek çok olumsuz<br />

etkileri de var elbette.<br />

Nereden çıktı bu her şey da<strong>hi</strong>l?<br />

Her şey da<strong>hi</strong>l sistemin dünyadaki yeri,<br />

1950’li yıllarda Fransız bir yüzücünün<br />

İspanyol adası Mayorka’ya çıkıp kamp<br />

yapması, İspanya Hükümeti tarafından<br />

yiyecek, konaklama ve diğer ihtiyaçları<br />

için tek bir fiyattan sorumlu tutulmasını<br />

istemesi sonucunda ortaya çıkmış ve<br />

yoğun da bir ilgi görmüştür.<br />

İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra kurulan<br />

Club Med (Club Mediterranean) 1960<br />

ve 1970’li yıllarda “club tatil” kavramını<br />

uygulayarak sistemin uluslararası<br />

anlamda ilk temellerini atmış, bugün<br />

dünya turizm endüstrisinde önemli bir<br />

destinasyon olan Karayipler’deki turistik<br />

tesislerinin yüzde 45’i tamamen bu<br />

sisteme entegre olmuş. Bu tesislerin<br />

başında ise 1995-1996 ve 1997 yıllarında<br />

üst üste dünyanın en iyi her şey da<strong>hi</strong>l oteli<br />

seçilen Almond Resort Sandals, Super<br />

Clubs ve Club Med gibi zincir konaklama<br />

işletmeleri gelmekte.<br />

Dünyada turizmin gelişmeye başladığı<br />

yıllardan itibaren, turizm gelirleri ile<br />

ilgili tartışılan en önemli konulardan<br />

biri de, ülkemize gelen turistlerin yüzde<br />

56’lık kısmının deniz, kum, güneşi tercih<br />

etmesi ve turistlerin büyük çoğunluğunun<br />

harcama düzeylerinin de düşük<br />

olmasıdır.<br />

Verilere göre ülkemize gelen turist<br />

gruplarının yüzde 72’si gelir düzeyi 1800-<br />

2200 dolar arasında oluşan düşük gelirli,<br />

yüzde 14’ü gelir düzeyi 3000-5000 dolar<br />

arasında oluşan orta gelirli ve yüzde<br />

13’ü gelir düzeyi 5000 doların üzerindeki<br />

yüksek gelirli turistlerden oluşmaktadır.<br />

Bu turistlerin büyük bir çoğunluğu da<br />

Avrupa vatandaşlarından oluşmaktadır.<br />

Her şey da<strong>hi</strong>l sistemiyle çalışan tesisler<br />

başta Avrupa ülkelerinden İtalya,<br />

Yunanistan, Türkiye ve Fransa olmak<br />

üzere; Karayipler, Orta Amerika, Dominik<br />

Cumhuriyeti ve Tayland gibi diğer tüm<br />

turistik destinasyonlarda da faaliyetlerini<br />

sürdürmektedirler.<br />

Kitle turizminin gelişmesiyle birlikte<br />

gelişim gösteren paket turların içine uçak<br />

bileti, rehberlik <strong>hi</strong>zmetleri, havaalanı<br />

transferleri, konaklama, kahvaltı, öğle<br />

yemeği ve akşam yemekleri, ara öğünler,<br />

yerli ve yabancı sıcak-soğuk alkollü<br />

alkolsüz içecekler, sportif faaliyetler ve<br />

müşterilerin ihtiyaç duyabileceği tüm<br />

aktivite ve <strong>hi</strong>zmetlerin önceden belirlenen<br />

tek bir fiyat dâ<strong>hi</strong>linde satılmasıdır.<br />

Böylece her şey da<strong>hi</strong>l sistemde yapılan<br />

bir tatilin ana fikri; tatil süresince<br />

finansal işlemleri en aza indirmek, para<br />

harcamanın oluşturabileceği sıkıntı, stres<br />

ya da problemleri ortadan kaldırmak<br />

hedeflenmiştir.<br />

Sistem, ülkemizde özellikle son 10<br />

yılda büyük bir gelişme gösteren ilk<br />

uygulayıcıları Marco Polo ve Avrupa’nın<br />

en büyük turizm grubu olan TUI’ye bağlı<br />

Magic Life zincir işletmeleri olmak üzere<br />

birçok işletme tarafından uygulandığı<br />

görülmektedir.<br />

Sicilimiz temiz değil!<br />

Fakat bu sistemde işin bir de mutfak<br />

tarafı var ki, bu konudaki sicilimiz


maalesef <strong>hi</strong>ç de temiz değil! Yemek<br />

büfelerinde insanları adeta büyüleyen o<br />

görüntüler yok mu o görüntüler! Gelin<br />

görün ki ne kadar kaliteli sağlıklı olduğu<br />

da tam bir tartışma konusu. Kalitesini her<br />

anlamda kanıtlamış bir elin on parmağın<br />

geçmeyecek sayıdaki işletmeleri tenzih<br />

ederek söylüyorum, diğer bütün her<br />

şey da<strong>hi</strong>l otelleri sisteme yenik düşerek<br />

kalitelerinden ödün vermek zorunda<br />

kalmışlardır.<br />

Bundan 15 yıl öncesinde en kaliteli<br />

yemek dendiğinde ilk akla gelen 5 yıldızlı<br />

otellerin İtalyan ve Fransız restoranları<br />

olurken şimdilerde ne yazık ki bu kaliteli<br />

servisten ve yemeklerden söz etmek<br />

mümkün değildir. Büfedeki ürünlerin<br />

defalarca yıkanarak farklı soslarla tekrar<br />

sunulmasından tutun da bütün tatlıların<br />

karıştırılıp yaş pastaya iç malzemesi<br />

yapılması, kuzu eti diye <strong>hi</strong>ndi etinin<br />

servis edilmesi, içinde <strong>hi</strong>ç süt olmayan<br />

peynirler, tozlardan yapılmış sadece<br />

aromadan ibaret olan içeceklere kadar<br />

size daha neler neler sayabilirim.<br />

Peki soruyorum, bize tüm bunları<br />

yapmaya iten sebepler neler? Kendimizi<br />

göstermek mi? Pazarlama tarafında<br />

neden ilerleme kaydedemiyoruz, daha<br />

doğrusu <strong>hi</strong>çbir kimliği olmayan yemekleri<br />

sunarak sadece doyurma ve lezzet odaklı<br />

bir bakış açısı bizlere ne kazandırabilir<br />

soruyorum. Dünyada bütün gastronomi<br />

camiasının göz bebeği olan ülkemizin<br />

her tarafından ayrı güzellikler fışkırırken<br />

sabah akşam hazır soslarla yapılan<br />

yemekleri sunmak zorunda kalıyoruz,<br />

yetenekli aşçılarımız mı yok yoksa<br />

standartlaşmış yöneticiler bunlara<br />

müsaade mi etmiyor?<br />

Çalıştığım işletmelerde gördüğüm<br />

hatalardan biri de şu ki, otele Fransız<br />

misafirler geliyor diye menüye en<br />

alasından Fransız mutfağını sokmak<br />

isteyen yönetici yaklaşımları… İnsanlar<br />

ülke dışına seyahat ettiklerinde ilk<br />

ne yemek isterler? Elbette ki gittiği<br />

ülkenin mutfak kültürünü keşfetmek<br />

isterler öncelikle. Ayrıca sizin bir<br />

ülkenin yemeğini layıkıyla yapabilmeniz<br />

için o ülkenin orijinal malzemelerine<br />

ihtiyacınız vardır. Dünyanın neresine<br />

giderseniz gidin hatta İstanbul’da bile<br />

Gaziantep’teki yediğiniz baklavanın<br />

tadını alamazsınız. Böyle bir durumda<br />

Fransızlara, İtalyanlara kendi yemeklerini<br />

beğendirmeye çalışmak gibi bir gaflete<br />

düşüyorsunuz. Hem o mutfaklar<br />

bugünlere geldiyse, sırf kendilerine<br />

olan özgüvenlerinden ve geleneklerine<br />

bağlılıklarından kaynaklıdır. Bu iki<br />

ülkenin gastronomisine yön veren en<br />

önemli coğrafyada yaşadığımızı da<br />

unutmayalım derim.<br />

Benim bu konuda önerim şu olabilir,<br />

bir haftasını her şey dâ<strong>hi</strong>l otele ayıran<br />

yabancı misafire her gün faklı bir yörenin<br />

yemekleri servis edilebilir. Misal bir gün<br />

Karadeniz mutfağı veriyorsanız diğer<br />

günler Ege, Akdeniz, Marmara, Doğu ve<br />

Osmanlı lezzetleriyle devam ettirilebilir.<br />

Hadi bir adım daha öteye geçelim,<br />

madem lezzetin bir <strong>hi</strong>kayesi olmalı, o<br />

<strong>hi</strong>kayeyi yaşatmak için sıra gecesi gibi<br />

bizlere özgü geleneksel ritüellerimizle<br />

tattırabiliriz lezzetlerimizi. Hadi siz<br />

söyleyin, çok daha iyi olmaz mı?<br />

Canlandırın bir kere kafanızda, o tabak<br />

tabak doldurduğunuz büfelerde bu defa<br />

yöre konseptini o yörenin kıyafetlerini<br />

giydirdiğiniz personeller, büfe<br />

aranjmanları, müzikleri, yemek sonrası<br />

kültürlerin tanıtıldığı tiyatro gösterileri<br />

ve eğlenceleri ile taçlandırın. Ne yalan<br />

söyleyeyim, ben bile yazarken kendimden<br />

geçiyorum ki, gelen misafir nasıl<br />

hayranlık duymasın, heyecanlanmasın?<br />

İstemez misiniz ki, tatil için sizi tercih<br />

eden bir aile bavulunda sadece deniz kum<br />

güneş rutiniyle değil, bu defa ballandıra<br />

ballandıra anlatacakları dolu dolu<br />

<strong>hi</strong>kâyeleri ile vatanlarına dönsünler?<br />

Bu elbette ki ülkemizin gastronomisine ve<br />

yerel mutfakları ve üreticileri için büyük<br />

bir katkı ve de destektir. Asıl önemli<br />

mevzu da bu zaten. Bir yörenin mutfağı<br />

geliştikçe üreticiler daha çok çalışıp<br />

daha az göç edeceklerdir. Ekilmeyen<br />

dikilmeyen toprak kalmayacak, ülkemiz<br />

bu kısır döngüden kurtulacak, daha<br />

müreffeh ve daha üretken bir toplum<br />

haline gelecektir. Bunu sakın göz ardı<br />

etmeyelim.<br />

Ne kadar çeşit o kadar düşük kalite!<br />

İnsanların hayalleri ve sağlığı ile<br />

oynamaya kimsenin hakkı yok! Tatilcilerin<br />

her şey dâ<strong>hi</strong>l sistemde kontrollü para<br />

harcayarak tatil yapmak istemeleri<br />

onlara açık büfelerde ne olduğu belirsiz<br />

yemekleri sunma hakkını vermez size,<br />

vermemeli!<br />

İş tabii ki evvela biz şeflere, aşçılara<br />

düşüyor, önceliğiniz lütfen misafirlerinize<br />

olan sorumluluğunuz olsun. Sonrasında<br />

işletmenize ve personelinize olan<br />

sorumluluğunuzu zaten yerine getirmiş<br />

olacaksınız. Kaliteli ve kontrollü büfeler<br />

kurulmalı, çeşit sayıları düşürülmeli,<br />

ürün kalitesi arttırılmalı talep oluştuğu<br />

takdirde emin olun kaliteli ürünlerin<br />

fiyatları da ucuzlayacaktır. Siz siz olun<br />

“en ucuzunu getir, kalitesi önemli değil”<br />

mantığından kendinizi ve personelinizi<br />

uzak tutun!<br />

Bunun bir çözümü var elbette, büfelerde<br />

yapılan israf ile otelinize gelen<br />

misafirlerinizin tamamını en yüksek<br />

kalitede ürünlerle yapılmış 10-15 çeşit<br />

son derece sağlıklı ve lezzetli yemeklerle<br />

mutlu edebilirsiniz. Büfeleri ağzına kadar<br />

doldurmanın <strong>hi</strong>çbir mantığı yok.<br />

Bilinçli olmaz bu ülke vatandaşlarının en<br />

asli görevi olmalıdır!..


92<br />

<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

gastro güncel<br />

Maraşım Sade 4kg reyon dondurma<br />

üstün lezzet ödüllü Maraşım reçetesiyle<br />

yeniden yorumlanıyor<br />

Golf’ün yenilikçi yaklaşımıyla piyasaya sunduğu, içeriğinde taptaze keçi<br />

sütü bulunan Maraşım, 4kg’lık sade reyon dondurmasının lezzetini, üstün<br />

lezzet ödüllü reçetesiyle üst boyutlara taşıyor.<br />

Her sezon dondurma severlere<br />

unutulmaz bir tat deneyimi yaşatan<br />

Golf, kaliteli malzemeleri, lezzeti ve<br />

üretim tekniğiyle Üstün Lezzet Ödülü’ne<br />

layık görülen Maraşım reçetesiyle yeniden<br />

yorumlanan 4 kg sade reyon dondurmasını<br />

tüketiciyle buluşturuyor. Ödüllü reçetesi,<br />

yoğun kıvamı ve benzersiz tadı ile<br />

Maraşım sade 4kg reyon dondurma,<br />

gerçek Maraşım lezzetini arayanların<br />

vazgeçilmezi oluyor.<br />

Golf’ün Kahramanmaraş’taki modern<br />

tesislerinde A<strong>hi</strong>r Dağı’nın eşsiz salebi ve<br />

taptaze keçi sütüyle, geleneksel yöntemler<br />

referans alınarak üretilen Maraşım 4kg<br />

sade reyon dondurma, “üstün lezzet<br />

ödüllü” Maraşım reçetesiyle yeniden<br />

yorumlanıyor.<br />

Türkiye’de ilk kez dondurma<br />

kategorisinde üstün lezzet ödülüyle<br />

onurlandırılan dondurma markası<br />

Maraşım ailesi ürünleri, 2016 yılında<br />

gerçekleştirilen ve binden fazla ürünün<br />

değerlendirildiği Uluslararası Lezzet ve<br />

Kalite Ödülü Yarışması’nda, Türkiye’de<br />

ilk kez dondurma kategorisinde üstün<br />

lezzet ödülüyle onurlandırılan dondurma<br />

markası olmuştur. “Yiyeceklerin Michelin<br />

Rehberi” olarak anılan Uluslararası Tat<br />

ve Kalite Enstitüsü (International Taste &<br />

Quality Institute- iTQi) tarafından verilen<br />

“Üstün Lezzet Ödülü”, 17 farklı ülkeden<br />

120 şef ve 12 içecek uzmanının yer aldığı<br />

yarışma jürisi tarafından, “kör tadım testi”<br />

yöntemiyle yapılan değerlendirmeler<br />

sonucunda dalında en iyilere veriliyor.


Restoran mı otelden çıkar,<br />

otel mi restorandan?<br />

Deniz Dikkaya<br />

Wyndham Grand İstanbul Kalamış Marina Hotel /<br />

Satış ve Pazarlama Direktörü<br />

- Resepsiyon, Nasıl yardımcı olabilirim?<br />

- Merhaba, yakınlarda yemek için tavsiye<br />

edeceğiniz nereler var?<br />

- Efendim arzu ederseniz otelimizin<br />

restoranını tercih edebilirsiniz.<br />

- Hımmm, peki ne tür mutfak servis<br />

ediliyor?<br />

- Dünya mutfağı efendim...<br />

Dünya mutfağı mı, yani Endonezya<br />

mutfağından Perkedel ile Jamaika<br />

Gizzadası aynı anda mı servis ediliyor.<br />

Bırakalım artık şu dünya mutfağı<br />

söylemini lütfen. Tabiri caizse çok banel<br />

oldu. Hepimiz bir şekilde dünyanın dört<br />

bir yanındaki otellerde kalıyoruz ki, bu<br />

oteller her şey da<strong>hi</strong>l olmadığı taktirde<br />

akşam yemeği için otelden kaçarcasına<br />

uzaklaşıp en iyi bilinen ve cebimizi fazla<br />

yormayacak ancak bir o kadar da lezzetli<br />

yemek mekanları arıyoruz değil mi?<br />

Birbirimize karşı dürüst olalım lütfen,<br />

otele gittiğimizde de yazının başında<br />

anlattığım diyaloglar geçmiyor mu<br />

aramızda?<br />

Yanıtınız bence kocaman bir “EVET”.<br />

Milyonlarca dolarlık yatırımlarla harika<br />

5 yıldızlı oteller yapıyoruz, dünya<br />

markası zincirlerin tüm standartlarını<br />

kabul ediyor ve buna uygun olarak<br />

kalitemizi şekillendiriyoruz, en lüks<br />

mobilyalı odalarda en pahalı yataklarda<br />

misafirlerimizi ağırlıyoruz. Ancak en<br />

güzel para kazanabileceğimiz kısmı<br />

atlıyor ve misafirlerimizi kendi otelimizin<br />

restoranında ağırlayamıyor, şu veya bu<br />

nedenden dolayı dışarıya kaçırıyoruz.<br />

Peki otel sektörü şimdiye kadar bu<br />

konuda neler yaptı? Sadece kaliteli otel<br />

restoranları yapıp, pahalı mutfaklar inşa<br />

edip, en kaliteli çatal bıçak takımlarına<br />

sa<strong>hi</strong>p olarak müşteri kazanılamayacağını<br />

sektör zor da olsa öğrenmeye başladı<br />

diyebilirim. Kazanmanın ilk adımı<br />

nereden mi başladı, tabii ki önce marka<br />

yaratmakla başladı. Herhangi bir yere<br />

gittiğimizde yemek için terci<strong>hi</strong>mizi<br />

başkalarının düşünceleri ve eleştirileri<br />

belirliyor artık. Kaçımız Gaziantep’e<br />

gittiğimizde “Bayazhan Restaurant’ta<br />

bir yuvalama, sonrasında kebabın tadına<br />

varılmalı” yorumunu okuyup koşa koşa<br />

aynısını yapmadık, kaçımız İzmir’e<br />

gittiğimizde 5 yıldızlı otelin restoranında<br />

değil de Kordon’daki “Deniz Restaurant’ın<br />

balık pastırmasını mutlaka tadın”<br />

paylaşımına kapılıp taksiye ”Kordona çek<br />

kardeşim” demedik?<br />

Yeni trendler artık otelcilere de kendi<br />

restoranlarını bir marka yapma<br />

konusunda özendiriyor, herhangi bir otel<br />

yatırımı planlanırken otelin isminin hangi<br />

otel zincirinden olacağı planlanırken otel<br />

girişindeki restoranın hangi markanın<br />

franchaise’ı olması gerektiğinin üzerine<br />

de günlerce kafa yoruluyor. Yani otelciler<br />

artık misafirlerinin etinden sütünden<br />

tam olarak yararlanılması için ona oda<br />

ve masaj haricinde yemek de satılması<br />

gerektiğini öğrenmeye başladılar. Otelin<br />

yiyecek içecek menüleri tesisin içindeki<br />

marka restoranların menülerine göre<br />

dizayn ediliyor.<br />

Başka ne mi var, tabii ki marka şefler!<br />

En kaliteli otellerin mutfaklarını çekip<br />

çeviren şefler otellerin restoranlarına<br />

da hakim olmaya başladıkça, kendi<br />

yaratıcı özelliklerini marka restoranların<br />

standartlarıyla birleştirerek otelin<br />

bilinirliğine ve gelirine de dolaylı olarak<br />

pozitif etki yapıyorlar. Yeni yetişen şef<br />

adaylarının hayallerini 5 yıldızlı otellerin<br />

mutfağını ve de tüm restoranlarını<br />

yönetmek süslüyor. Şefler doğru yolda!..<br />

Artık hem İstanbul’da hem de Anadolu’da<br />

otellerin bünyesinde marka restoranları<br />

görmeye başlıyoruz. Bunu çok iyi<br />

uygulayan otellerin de hakkını teslim<br />

etmek lazım. Örneğin Gaziantep’teki<br />

ünlü bir et restoranı şubesini geçen ay<br />

Samsun’daki 5 yıldızlı bir otelin içerisinde<br />

açma cesaretini gösterdi. Peki bunu<br />

sağlayan sebep neydi biliyor musunuz?<br />

Yanıtı çok basit, bu restoranın sosyal<br />

medyada kısa zaman içindeki yükselen<br />

başarı grafiği ve müşteri memnuniyetinin<br />

bir sonucuydu.<br />

Otelcilik koşullar ne olursa olsun her<br />

zaman gözde ve keyifli bir sektör. Ancak<br />

yaşadığımız ekonomik krizler ve siyasal<br />

belirsizlikler bu sektörün de kendi<br />

ayakları üstünde durmasını her geçen<br />

gün zorlaştırıyor. Otel yatırımcılarına ve<br />

yöneticilerine benim tavsiyem; gelirinizi<br />

maksimize etmek istiyorsanız otel<br />

restoranınızın konseptine ve markasına<br />

da en başından karar vermek için sektör<br />

profesyonellerine danışın, verdiğiniz<br />

kararınızın da arkasında durun!<br />

Unutmayın, otel misafirlerine <strong>hi</strong>zmet<br />

veren bir restoran değil, restorana<br />

gelen müşterilerinizin aynı zamanda<br />

konaklayabilecekleri bir otel yaratırsanız<br />

başarılı oldunuz demektir, benden<br />

söylemesi!


<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

94 & <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

gustonun yorumu<br />

Reha Tartıcı<br />

Gastronomi Yazarı<br />

Çanakkale’nin lezzet abidesi<br />

Yalova Restaurant<br />

Yalova Restaurant Çanakkale’ye gelindiğinde mutlak uğranılması gereken adreslerin<br />

başında yer alır. Bölgeye has lezzetleri, mezeleri, deniz mahsulleri, balık çeşitleri<br />

ve özellikle deniz kabukluları ile Boğaz kenarında adeta bir lezzet abidesi gibi 1940<br />

yılından beri <strong>hi</strong>zmet veriyor.<br />

Hikayesi ise oldukça ilginçtir. Girit göçmeni olan Ziya<br />

Sürgit Çanakkale’de arıcılık yapmaktadır. Arıcılığın yanı<br />

sıra 1940 yılında Yalı Caddesi’nde küçücük bir dükkanda<br />

sektöre merhaba der. İlk başlarda tabelası bile yoktur. Herkes<br />

“Ziya’nın Yeri” olarak bilmektedir. Önceleri sadece akşam<br />

saatlerinde ayaküstü şarap içilen, sonrasında öğle saatlerinde<br />

çarşı esnafına yönelik yemek servisi veren bir lokantadır aslında<br />

burası. Yıllar çabuk geçer, işler büyür, artık bu işletmeye bir<br />

isim bulmak zamanı gelir. Ziya Bey, arıcılık yaparken kendisine<br />

destek, arılarına yuva olan Yalova Köyü’ne olan gönül borcunu<br />

ödemek için işletmesinin adını “Yalova” koyar. Bugün <strong>hi</strong>zmet<br />

verdiği yere 1972 yılında geçer. Kırk yılı aşkın süredir de<br />

aynı yerde misafirlerini bozulmayan <strong>hi</strong>zmet kalitesi ve eşsiz<br />

lezzetleriyle ağırlamaktadır.<br />

İki şubede de lezzet ve kalite aynı<br />

Bugün restoranın yönetiminde ailenin üçüncü kuşak temsilcisi<br />

Ertuğrul Sürgit ve eşi Didem Hanım var. Aralarında iş bölümü<br />

yapmışlar. Ertuğrul Bey Çanakkale’deki, Didem Hanım ise 2016<br />

yılında Bozcaada’da açılan şubeyi yönetiyor. Şubeleşmenin<br />

getirdiği dezavantajları yaşamamak için büyük çaba sarf<br />

ediyorlar. En büyük iddiaları, iki şubede de lezzetin ve kalitenin<br />

aynı olması. Bunda uzun yıllardır aynı mutfak ve servis ekibiyle<br />

çalışmalarının önemli bir rolü var. Asla doğal olmayan malzeme<br />

ve ithal deniz ürünlerini mutfaklarına sokmuyorlar.Mekan,<br />

deniz kabukluları konusunda oldukça iddialı. Menüye de bu<br />

yansımış. Kısacası bu konuda alternatifiniz oldukça fazla.<br />

Ama Kuzey Ege ve Akdeniz mutfağının olmazsa olmaz otları<br />

konusunda da iddialılar. Bu noktada sadece restoran için ot<br />

toplayan “Otçu İdris Amca”nın da hakkını teslim etmek lazım.<br />

Ege ile Marmara denizinin buluşma noktası olan Çanakkale tuz<br />

oranı olarak balıkların yaşaması ve yetişmesi için ülkemizdeki<br />

en ideal noktalardan biri. Bu özel konum bölgedeki balık<br />

çeşitliliğini de arttırıyor. Yalova Restaurant da şehrin bu<br />

özel konumundan yararlanarak menüsünde yer alan taze<br />

ve lezzetli balık çeşitleriyle öne çıkıyor. Mezeler konusunda<br />

da iddialarını sürdürseler de karnınızı meze ile doyurmayın.<br />

Buraya geldiğinizde kalamar, ahtapot ve deniz kabuklularını<br />

denemeden masadan kalkmayın derim.


Huzur ve lezzeti<br />

Kalamış’ta buluşturan By<br />

Esat<br />

İstanbul’un şarkılara konu olan semti<br />

Kalamış pek çok lezzet durağına ev<br />

sa<strong>hi</strong>pliği yapıyor. Doğaldır ki her işletme<br />

farklı yönüyle öne çıkıyor. Bunlardan biri<br />

de huzurlu ve keyifli bir ortamı kendine<br />

has özel lezzetlerle buluşturan “By Esat”.<br />

Rahat, şık ve ferah bir dekorasyona<br />

sa<strong>hi</strong>p. Kendinizi evinizdeymiş kadar rahat<br />

<strong>hi</strong>ssediyorsunuz.<br />

Bunda meslek hayatına mutfaktan<br />

en iyi balığı sunabilmek için balıklarını<br />

amatör balıkçılardan temin ediyor. Deniz<br />

mahsullerine büyük bir özen gösteriyor.<br />

Esat Bey kendisinin yemeyeceği <strong>hi</strong>çbir<br />

ürünü servise çıkartmıyor.<br />

Otlar günlük olarak bölgeden taze taze<br />

geliyor ve mezelerin lezzetine lezzet<br />

katıyor. İstanbul’da yemeye alışık<br />

olmadığınız pek çok Ege mezesini burada<br />

deneme şansına sa<strong>hi</strong>psiniz. Mezelerin<br />

başlayıp, bir restoranın her kademesinde<br />

çalışarak, deyim yerindeyse çekirdekten<br />

yetişmiş biri olarak kendi yerini kendi<br />

adıyla açan Esat Çek’in rolü çok büyük.<br />

Esat Bey ve ekibi <strong>hi</strong>jyen ve kaliteden<br />

asla taviz vermiyorlar. Onlar için<br />

müşteri memnuniyeti her şeyin önünde<br />

geliyor. Bir tek misafiri bile yüzü asık<br />

uğurlamamak için ellerinden geleni<br />

yapıyorlar. Servis konusunda gösterilen<br />

özen mutfak ekibinin sunumlarıyla<br />

birleşince ortaya özel bir lezzet deneyimi<br />

çıkıyor.<br />

Ege nostaljisi<br />

By Esat’ın menüsü Ege mutfağı ağırlıklı<br />

olarak tasarlanmış. Cunda’dan gelen<br />

ege otları ve Ege mutfağının olmazsa<br />

olmaz lezzetleriyle misafirlerine bir<br />

Ege nostaljisi yaşatıyorlar. Söz konusu<br />

Ege mutfağı olunca balığın yeri ve<br />

önemini tartışmaya gerek yok. By Esat<br />

yanı sıra deniz mahsulleri ve kabukluları<br />

konusunda da oldukça iddialılar.<br />

Mekana geldiğinizde mezelerin tadına<br />

bakın ama ara sıcaklara ve deniz<br />

kabuklularına mutlaka yer ayırın. Her<br />

balık lokantasında bulamayacağınız farklı<br />

lezzetleri menüde göreceksiniz.<br />

By Esat’ın mostrası her daim<br />

taze ve zengindir. Sevdiğiniz ya da<br />

damağınıza uygun balığı bulabilirsiniz.<br />

Ama bu konuda zorlanacağını<br />

düşünenlerdenseniz kararı deneyimli<br />

servis ekibine bırakmalısınız. Damağınıza<br />

en uygun öneriyi sunacaklarından emin<br />

olabilirsiniz. Çünkü Esat Çek ve ekibi her<br />

misafirle birebir ilgilenip onların burada<br />

huzuru lezzet ile buluşturarak keyifli bir<br />

deneyim yaşamaları için büyük gayret<br />

sarf ediyorlar.<br />

“Favori lezzetlerim arasında<br />

Balık Pizza, Deniz Mahsulleri<br />

Merzane, Balık Simit,<br />

Lavunya, Ispanaklı İstiridye,<br />

Tarak Graten ve Deniz<br />

Kestanesini sayabilirim. Bu<br />

kadar meze ve ara sıcağın<br />

üzerine balık yenir mi<br />

dememek için meze ve ara<br />

sıcakları paylaşımlık olarak<br />

sipariş vermek en doğru<br />

seçenek olacaktır.”


96<br />

<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

gustonun yorumu<br />

“Hangover”<br />

Çanakkale’nin<br />

buluşma noktası<br />

Gencinden yaşlısına, öğrencisinden<br />

beyaz yakalısına kadar oldukça<br />

geniş bir müşteri profili var.<br />

Ertan Yılmaz “Hangover”ı 2010 yılında<br />

Eskişe<strong>hi</strong>r’de kurmuş. O zamanlar<br />

27 yaşındaymış. Genç bir girişimci<br />

olarak yola çıktıktan sonra 2012 yılında<br />

Çanakkale’deki şubeyi açmış. Şu anda<br />

Çanakkale’nin en popüler işletmelerinden<br />

biri Hangover.<br />

Genç ağırlıklı bir müşteri kitlesi var.<br />

Çalışanları da oldukça genç hatta<br />

yüzde 70’i öğrenci. En güzel yanı da her<br />

fakülteden çalışanın olması. Bu çeşitlilik<br />

kadar devam ediyor. İnsan kendine<br />

acaba mekanın adına uygun olarak<br />

“Akşamdan kalmaları mı düşündüler?”<br />

diye sormadan edemiyor. Kahvaltı<br />

menüsü oldukça zengin ve doyurucu.<br />

Aslına bakarsanız sadece kahvaltı değil,<br />

menüde yer alan her yemeğin porsiyonu<br />

oldukça büyük. Fiyat kalite performansı<br />

ise oldukça makul seviyede.<br />

Menüde dikkatimi çekenlere gelince.<br />

İlk sıraya hamburgerleri koyarım.<br />

Köfteleri %40 koyun yüzde 60 dana etiyle<br />

hazırlanıyor. Yağ dengesi iyi seviyede.<br />

Pişirilme kıvamı ideal. Kullanılan<br />

müşteri ilişkilerine de büyük bir zenginlik<br />

katıyor. Müşteri ve çalışanlar genç olunca<br />

bu dekorasyona da yansımış doğal olarak.<br />

Sıcak, samimi ve rahat bir dekorasyona<br />

sa<strong>hi</strong>p olan Hangover başta Anzaklar<br />

olmak üzere şe<strong>hi</strong>rde yabancıların en fazla<br />

tercih ettiği mekanların başında geliyor.<br />

Şef Batuhan Yıldız yönetiminde<br />

Hangover’ın mutfağı da genç ve başarılı<br />

şef Batuhan Yıldız’a emanet edilmiş.<br />

Menü oldukça zengin. Kahvaltıdan<br />

pizza çeşitlerine, salatalardan makarna<br />

seçeneklerine, burgerlerden steak<br />

çeşitlerine kadar dünya mutfağından<br />

farklı örnekleri bulmak mümkün.<br />

Kahvaltı servisi sabah saat dokuzda<br />

başlayıp öğleden sonra saat 16’ya<br />

Adına bakıp buraya<br />

sadece akşamdan<br />

kalanlar geliyor diye<br />

düşünmeyin. Türkiye’nin<br />

en güzel şe<strong>hi</strong>rlerinden<br />

Çanakkale’nin günün<br />

neredeyse her saati dolu<br />

olan buluşma noktası<br />

burası.<br />

soslar gayet dengeli. Etin lezzetini<br />

bastırmıyor. Hamburger ekmeklerini<br />

kendileri üretiyorlar. Bu konuda oldukça<br />

başarılılar. Bu başarı pizza çeşitlerine de<br />

yansımış. Pizzaların hamurunu incecik<br />

açıyorlar. Malzemesi bol ve kalitesi<br />

gayet iyi. Pişirilme süresi iyi ayarlanmış.<br />

Pizzanın üzerindeki malzemeler<br />

yanmamış, hamur kavrulmamış olarak<br />

masanıza geliyor.<br />

Son notum steak çeşitleri ile ilgili olacak.<br />

Özellikle Lokum denemek istedim.<br />

Sosla hata kapama şansları olmasın<br />

diye. Etin kalitesi ve pişirilme dengesi<br />

mükemmeldi. İdeal şekilde mühürlendiği<br />

ve pişirildiği için suyunu kaybetmemişti.<br />

Bu kadar geniş bir menüde gösterdikleri<br />

özen ve yakaladıkları başarı için Batuhan<br />

Yıldız ve ekibini tebrik etmek lazım.


<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

98 & <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

gastro aktüel<br />

ESER’li öğrenciler artık sertifikalı aşçı<br />

Eyüpsultan ilçesi ve çevre ilçelerde bulunan zi<strong>hi</strong>nsel ve fiziksel engelli<br />

bireylerin, iyileştirme amaçlı el becerilerini geliştirmeye yönelik ve onların<br />

sosyal hayata adapte olmalarını amaçlayan Engelliler Sürekli Eğitim ve<br />

Rehberlik Merkezi’nde (ESER), geleceğin aşçılarını yetiştirdi. Gerekli eğitimleri<br />

alan ve eğitim sürecini başarı ile tamamlayan 9 öğrenci aşçılık ve servis<br />

komisi eğitim sertifikalarını almaya hak kazandı. Milli eğitim bakanlığı onaylı<br />

sertifikalar sayesinde öğrenciler engelli çalıştırmak isteyen kafeler, kurumsal<br />

is yerleri ve restoranlarda istihdam edilebilecekler.<br />

Kalamış’ın tadını Jigger<br />

Roof Bar’da çıkarın<br />

Wyndham Grand Kalamış’ın teras katında bulunan Jigger Roof<br />

Bar, keyfine doyum olmaz manzarası eşliğinde egzotik yaz<br />

kokteylleri ile Anadolu Yakası’nın eğlence hayatına bambaşka<br />

bir renk katıyor. Şık bir ambiyansa sa<strong>hi</strong>p Jigger Roof Bar’da<br />

keyifli happy hour partileri ile günün stresini atarken, ödüllü<br />

şef Mehmet Yalçınkaya’nın mutfağından çıkan leziz yemeklerin<br />

tadına varabilirsiniz. Günün her saati ayrı bir tada sa<strong>hi</strong>p olan<br />

mekanda, kendinizi güney sa<strong>hi</strong>llerinin eğlenceli ortamında<br />

<strong>hi</strong>ssedeceksiniz.<br />

Kahve Dünyası’ndan yepyeni bir lezzet<br />

Kruvasantin<br />

Kahve Dünyası, misafirlerini yeni lezzeti kruvasantin ile<br />

tanıştırıyor. Her gün mağazalarda pişirilen sıcacık kruvasantin,<br />

kalbinde bir top kaymaklı dondurmayı saklıyor. Bu yeni tatlı,<br />

doyumsuz tadıyla yazın vazgeçilmez lezzeti olacak. Kahve<br />

Dünyası mağazalarında her gün taze olarak pişirilen, sıcak<br />

badem kremalı ve badem krokanlı kruvasan’ın kalbinde kaymaklı<br />

dondurmayı saklayan kruvasantin, lezzeti doruklara çıkaracak.<br />

Fırından çıkmış sıcacık kruvasanı buz gibi dondurmayla<br />

buluşturan kruvasantin, hem görüntüsü hem de tadıyla<br />

alışkanlık yapacak.<br />

Kilikya Şalgam gıda<br />

alıcılarıyla buluştu<br />

30‘u aşkın ülkeye ihracat yapan Kilikya Şalgam, 11-15 Temmuz<br />

<strong>2018</strong> tarihlerinde, Ekonomi Bakanlığı koordinasyonu, Türkiye<br />

İhracatçılar Meclisi ve Akdeniz İhracatçı Birlikleri organizasyonunda<br />

gerçekleştirilen Gıda Ticaret Heyeti gezisinde Japonya’nın önemli<br />

gıda profesyonelleri ile yüz yüze iş görüşmeleri yaptı. Japonya ile<br />

yapılan ekonomik bağlantıların yanı sıra program kapsamında “Türk<br />

Gıda Ürünleri Festivali “gerçekleştirildi. Festivalde Japon halkının<br />

beğenisine sunulan gıda ürünlerinin yanı sıra şalgam tadımları<br />

büyük beğeni kazandı.


Gaziantep mutfağı hayran bıraktı<br />

Ege Bölgesi’nin kapasite olarak en büyük turizm tesisi olan Hapimag Sea<br />

Garden Resort Bodrum, unutulmaz tatil deneyimin yanı sıra misafirlerine<br />

sunduğu yöresel lezzetlerle de öne çıkıyor. Yalıçiftlik’te, 191 dönüm arazi<br />

üzerine kurulu Sea Garden’da düzenlenen Gaziantep Yemekleri Haftası,<br />

birbirinden ünlü şeflerin hazırladığı yemekler ile adeta şölen havasında geçti.<br />

23-27 Temmuz tarihleri arasında düzenlenen etkinliğe katılan misafirler,<br />

eşsiz et yemekleri ve kebaplarının yanı sıra birbirinden lezzetli tatlılarıyla<br />

da damaklarda unutulmaz bir tat bırakan Antep mutfağına hayran kaldı.<br />

Gaziantepli şeflerle birlikte Hapimag Sea Garden Resort Bodrum’un Executive<br />

Şefi Orhan Demirok ve ekibinin pişirdiği yemekleri tadan misafirler, bir<br />

yandan UNESCO’nun “yaratıcı şe<strong>hi</strong>rler ağı”nda gastronomi dalında yer bulan<br />

Gaziantep’i tanıma fırsatı bulurken, bir yandan da düzenlenen sokak festivalleri<br />

ile doyasıya eğlendi.<br />

Polonez lezzetleri ev dışında!<br />

30 yıllık lezzet tecrübesiyle, öncelik olarak gıda güvenliğini ve kaliteyi ilke edinen ve 120 adet<br />

ürün gamına sa<strong>hi</strong>p olan Polonez, ev dışı tüketim alanlarında da lezzet ve kalite farkıyla dikkat<br />

çekiyor. Toptan satış kanallarındaki ürünlerini ‘’Polonez Chef’’ markası çatısında sunan Polonez;<br />

otel, cafe, restoranların menülerindeki yemeklerde yer alarak evinizdeki Polonez kalitesi ve<br />

lezzetini ev dışı tüketim alanlarına da taşıyor. Polonez Chef ürün gamında blok ve dilimli jambon<br />

çeşitleri (Dana Hindi Piliç), dilimli sucuk, blok ve dilimli salam çeşitleri (Dana, Hindi) yer alıyor.<br />

Polonez Chef, blok ve dilim sayısı belirli olan dilimli paketlenmiş ürünleri ile profesyonellere<br />

özel çözümler sunuyor.<br />

Yaz mevsimine tatlı veda<br />

Hazırladığı sürpriz tatlarla yılın her dönemine lezzet katan<br />

Wish More Hotel Istanbul, yazın son demlerini Çikolatalı ve<br />

Kahve Aromalı Parfe ile şenlendirirken, sonbahara da leziz bir<br />

başlangıç fırsatı sunuyor. Lüks otelin yetenekli ve tecrübeli<br />

şeflerinin özenle hazırladığı bu özel tatlıda, benmari usulü<br />

eritilen bitter çikolata, file fıstık, vanilya ve kahve özü, bembeyaz<br />

krema ile buluşarak her kaşıkta ayrı bir mutluluk yaşatıyor.<br />

Yemeksepeti tatlı aşkımızı araştırdı:<br />

Her ay bir milyon tatlı siparişi veriyoruz<br />

Türkiye’nin dört bir yanından her gün yaklaşık 31 bin<br />

porsiyon tatlı siparişinin verildiği Yemeksepeti, tatlı aşkımızın<br />

detaylarını inceledi. Araştırmanın sonuçlarına göre; en çok<br />

sipariş edilen 5 tatlı; çikolatalı sufle, künefe, fırın sütlaç,<br />

waffle ve profiterol oldu. Yemeksepeti’nde binlerce çeşit tatlı<br />

bulunuyor ve tatlı siparişlerinde her yıl ortalama yüzde 55<br />

artış yaşanıyor. Sipariş sayısının en yüksek olduğu ay Aralık,<br />

gün ise Pazar. Siparişlerinde tatlı oranı en yüksek şe<strong>hi</strong>rler<br />

sıralamasında İstanbul, Erzurum ve İzmir ilk 3’te yer alırken;<br />

sırasıyla Ankara, Nevşe<strong>hi</strong>r, Rize, Gaziantep, Sakarya, Kocaeli<br />

ve Karaman ilk 10’da yer aldı. Bu illerde ülke genelinde<br />

olduğu gibi çikolatalı sufle, fırın sütlaç, künefe ve waffle en<br />

çok tercih edilen lezzetler oldu.


<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

100 & <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

gastro aktüel<br />

World Class Türkiye <strong>2018</strong><br />

birincisi açıklandı<br />

“World Class Presents: One Fine Night” etkinliği İstanbul<br />

Boğazı’nın büyüleyici manzarası eşliğinde 25 Temmuz akşamı<br />

gerçekleştirildi. Davetlilerin canlı müzik, lezzetli ikramlar ve<br />

ünlü bartender’ların hazırladığı içeceklerle doyasıya eğlendiği<br />

gecede, zorlu yarışma etaplarını başarıyla tamamlayan Gökhan<br />

Kuşoğlu da “World Class Türkiye Birincisi oldu. Kuşoğlu, Eylül<br />

ayında Berlin’de düzenlenecek finallerde Türkiye’yi tesmsil<br />

edecek.<br />

Mevsimin en taze balıkları<br />

Lacivert’te<br />

Boğaz’a hakim konumu ve kaliteli <strong>hi</strong>zmet anlayışı ile İstanbul’un<br />

en seçkin restoranları arasında yer alan Lacivert, mevsimin en<br />

taze balıklarını ve Türkiye’nin farklı yörelerinden otları en uygun<br />

pişirme yöntemlerini kullanarak misafirlerinin beğenisine sunuyor.<br />

Lacivert’in Ağustos ayına özel olarak sunduğu sardalya balığı, Ege<br />

yöresine ait deniz fasulyesi ile servis ediliyor.<br />

Türk<br />

kahvesi,<br />

yeni<br />

ufuklara<br />

açılıyor!<br />

Meksikalı’dan, elle yenen orjinal<br />

lezzet TACO<br />

Meksika mutfağı denilince ilk akla gelen lezzet, tortilla<br />

ekmekleriyle hazırlanan Taco’lardır. İstanbul’un Meksikalısı<br />

Ranchero, Nişantaşı, Suadiye ve Watergarden şubelerinde<br />

ağırladığı misafirlerine, mönü yenileme döneminde Meksika’dan<br />

gelen şefle birlikte reçetelerini oluşturduğu yeni taco<br />

yemeklerinden sunuyor.<br />

Uluslararası ZUCHEX Züccaciye, Ev Eşyaları, Dekoratif<br />

Ürünler ve Elektrikli Ev Gereçleri Fuarı, sergilenen ürün<br />

çeşitliliğinin yanı sıra dört güne yayılan kültürel etkinlikleriyle<br />

de göz dolduruyor. Zuchex <strong>2018</strong> kapsamında, Türk Kahvesi<br />

Kültürü ve Araştırmaları Derneği’nin desteğiyle ilk kez<br />

gerçekleştirilen “Türk Kahvesinde Yeni Ufuklar” etkinliğinde,<br />

ünlü kahve markalarının yarattığı farklı harmanlarla<br />

hazırlanan Türk kahveleri 4 kategoride yarışacak. Fuar<br />

alanına kurulacak özel meydanda 4 gün boyunca kahve<br />

makinesi ve elektrikli cezveleriyle yer alacak firmalar,<br />

ziyaretçilere Türk Kahvesi şöleni yaşatacaklar.


Günaydın’dan Dubai’ye 2. şube<br />

Türkiye’nin et konusundaki en iddialı restoranı Günaydın, Birleşik Arap<br />

Emirlikleri’ndeki ikinci şubesini Köfte & Döner konsepti ile Dubai Mall’da açtı. Dubai<br />

Mall’da Köfte & Döner konsepti ile misafirlerini ağırlamaya başlayan Günaydın, uygun<br />

fiyatlı zengin menüsü ile self-servis olarak <strong>hi</strong>zmet veriyor. Misafirlerinin beklentilerini<br />

ve alışkanlıklarını göz önünde bulundurarak Dubai Mall’a özel menüsüne yeni<br />

lezzetler de ekleyen Günaydın Köfte & Döner, alışveriş merkezi ziyaretçilerini, bölge<br />

sakinlerini ve turistleri geleneksel Türk mutfağıyla buluşturuyor.<br />

ISS Catering’e yeni genel müdür<br />

ISS Türkiye grup şirketi ISS Catering Genel Müdürlüğü görevine<br />

Süleyman Bilici atandı. İmalat, tedarik zinciri ve satın alma<br />

alanlarında 25 yılın üzerinde deneyimi bulunan Bilici’nin, ISS<br />

Türkiye’nin en önemli şirketlerinden ISS Catering’e tecrübesiyle<br />

büyük bir ivme kazandırması bekleniyor. Üniversite eğitimini<br />

Boğaziçi Üniversitesi Kimya Mühendisliği Bölümü’nde<br />

tamamlayan Süleyman Bilici, uluslararası deneyime sa<strong>hi</strong>p, çokdilli<br />

bir yönetici olma özellikleriyle de dikkat çekiyor.<br />

Nespresso’dan yeni<br />

‘Master Origin’ kahve serisi<br />

Nespresso kahve uzmanlarının titiz çalışması ile beş özel kahve çekirdeğinden<br />

yaratılan Nespresso Master Origin serisi, beş mükemmel farklı topraktan ilham<br />

alıyor. Zengin ve odunsu notalara sa<strong>hi</strong>p Indonesia, çiçeksi ve canlı Et<strong>hi</strong>opia, yoğun<br />

ve baharatlı India, tatlı ve harmonik tadıyla Nicaragua, meyvemsi ve dolgun tadıyla<br />

Colombia karşınızda. Sumatra’nın ormanlık dağlarından, Nikaragua’nın vadilerine<br />

kadar en iyi kahve kaynağını araştıran Nespreso uzmanlarının; Etiyopya’dan<br />

Endonezya’ya, Hindistan’dan Kolombia’ya kadar titizlikle beğeniye sunduğu yeni<br />

Master Origin kahveler, eşsiz lezzetleri ile damaklarda unutulmaz izler bırakıyor.<br />

Pera Müzesi’nde<br />

uzun cuma<br />

Pera Müzesi’nde yer alan Pera Café, sanat dolu bir günün ardından<br />

soluklanmak veya gündelik koşuşturmacanın yorgunluğunu atmak<br />

isteyenler için bulunduğu bölgede alternatif bir mekân oluşturuyor.<br />

Café’nin menüsünde bulunan birbirinden lezzetli kahveler, meyve<br />

kokteylleri, atıştırmalıklar ve nitelikli pastacılık ürünleri, sergi öncesi<br />

veya sonrası keyifli molalara eşlik ediyor. Menüde ayrıca sandviçler,<br />

salatalar ve makarna çeşitlerinin yanı sıra vejetaryenler için de<br />

seçenekler bulunuyor.


<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

102 & <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

gastro aktüel<br />

Gastronomi dünyasının yeni<br />

şampiyonu ödülüne kavuşacak<br />

Küresel gıda lideri Barilla, dünyanın dört bir yanından en yetenekli 18 şefi 7’nci<br />

kez Dünya Makarna Şampiyonası’nda ağırlayacak. İtalyan yemek kültürünün en<br />

önemli unsurlarından biri olan domates soslu makarnaya kendi yorumunu katacak<br />

18 şef, iki gün boyunca dünyaca ünlü şefler karşısında kıyasıya yarışacak. Bu yıl<br />

Dünya Makarna Günü’nde “Eat positive / Olumlu beslen” temasıyla düzenlenecek<br />

olan şampiyonada, gastronomi dünyasının yeni kralı 25 Ekim’de tacına kavuşacak.<br />

Şampiyonada Türkiye’yi bu yıl Sadık Ilgaz temsil edecek.<br />

Happy Moon’s’tan büyük anlaşma<br />

Türkiye’de büyük porsiyonları uygun fiyata konforlu ortamlarda sunmayı ve lüksü<br />

erişilebilir hale dönüştürmeyi ilke edinen Happy Moon’s, lezzet severler ile bu sefer<br />

Sabiha Gökçen havalimanında buluşacak. Sabiha Gökçen havalimanında açılacak<br />

Happy Moon’s için dünya çapında havalimanlarında ve otoyollarda yenilikçi yemek<br />

mekanları oluşturan lider işletme HMSHost firması ile anlaşma imzalandı. HMSHost<br />

gezginler için dünyanın en büyük gıda ve içecek <strong>hi</strong>zmetleri sağlayıcısı Autogrill Group<br />

bünyesinde bulunmakla birlikte dünya çapında 57.000’den fazla çalışanı ve yıllık 4,6<br />

milyar euro satışla, seyahat edenlere yerel, bölgesel ve uluslararası markaların<br />

benzersiz bir karışımını sunuyor.<br />

TAB Gıda<br />

İspanya’ya<br />

örnek oldu<br />

Hızlı servis restoran sektöründe<br />

23 yılı aşkın tecrübesiyle<br />

Türkiye pazarında birçok alanda<br />

sektöre öncülük eden TAB<br />

Gıda’nın, çalışan mutluluğunu ve<br />

verimliliğini arttırma hedefiyle<br />

restoranlara özgün olarak<br />

tasarladığı ve yüksek verim aldığı<br />

insan kaynakları uygulaması<br />

“Teşvik Sistemi”, İspanya Burger<br />

King tarafından model alındı.<br />

Restoran Teşvik Programı’nda<br />

dört kriter esas alınıyor. Bu<br />

dört ana kriteri; restoranların<br />

eğitime verdikleri önemi<br />

artırmak için yetiştirilen eleman<br />

sayıları, restoranların kalite ve<br />

standartlarını yüksek tutabilmek<br />

için denetim skorları, insan kaynağı sirkülasyon oranını azaltmak için<br />

personel çıkışları ve son olarak da müşteri memnuniyeti ve personel<br />

teşviki için uygulanan pazarlama kampanyaları sonuçları oluşturuyor.<br />

Özel<br />

kremasıyla<br />

lezzetler<br />

katlanıyor<br />

Şeflerin mutfaktaki yardımcısı Ülker Eksper, güçlü AR-<br />

GE’siyle müşterilerine özel reçeteler geliştirmeye ve<br />

lezzetli menüler hazırlamak için güvenilir bir adres olmaya<br />

devam ediyor. Ülker Eksper’in tüketicisiyle geçtiğimiz yıl<br />

buluşturduğu, sütle bitkisel yağın kusursuz uyumundan<br />

ortaya çıkan Ülker Bizim Krema profesyonel ihtiyaçlara<br />

uygun içeriğiyle ilk günden bu yana profesyonellerin<br />

en çok tercih ettiği kremaların başında geliyor. Şeker<br />

içermeyen yapısı, çırpma işlemine uygunluğu, ısıya ve aside<br />

dayanıklılığıyla kusursuz tariflere imza atan Ülker Bizim<br />

Krema, sıcak uygulamalarda kesilmemesiyle de şeflerin<br />

hayatını kolaylaştırıyor.


<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

104 & <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

fuar<br />

Hotel Show Dubai’e katılmak<br />

için 6 önemli nedeniniz var!<br />

16-18 Eylül tarihlerinde<br />

Dubai Dünya Ticaret<br />

Merkezi’nde gerçekleşecek<br />

olan Hotel Show Dubai<br />

Fuarı’nı ajandanıza<br />

kaydetmeniz için 6 önemli<br />

nedeniniz var!..<br />

Orta Doğu’nun lider konaklama<br />

fuarı olan Hotel Show Dubai, Eylül<br />

<strong>2018</strong>’de yapılacak ve organizatörler<br />

bu buluşma için bugüne kadarki en iyi<br />

ağırlama deneyimini vaat ediyor. 30<br />

binden fazla uluslararası karar verici<br />

profesyoneli buluşturan fuar, Körfez’in<br />

durmadan gelişen otel sektörü için<br />

büyük bir platform olma özelliğine<br />

sa<strong>hi</strong>p. The Hotel Show fuarına genel<br />

müdürler, satın alıcılar, restorancılar<br />

ve geliştiriciler ziyaret deneyiminin akla<br />

gelebilecek dekorasyon, mobilya ve<br />

oda içi teknolojilerinden yiyecek içecek<br />

malzemeleri, spor salonu ve dinlenme<br />

donanımlarına kadar her unsuruna sa<strong>hi</strong>p<br />

olabilirler.<br />

Bu sene 19.su düzenlenecek olan devasa<br />

fuar, Dubai Dünya Ticaret Merkezi’nde 7<br />

hole yayılmış olacak. Modern konaklama<br />

sektörünün 360 derece vitrini olan<br />

bu fuarda; eğitimler, kutlamalar<br />

ve tanımlamalarla birlikte sektörün<br />

Orta Doğu’daki bugünü ve geleceği<br />

ziyaretçilerin beğenisine sunulacak.<br />

16-18 Eylül tarihlerinde Dubai Dünya<br />

Ticaret Merkezi’nde gerçekleşecek fuarı<br />

ajandanıza kaydetmeniz için 6 sebep:<br />

1.Orta Doğu Liderlik Konferansı<br />

The Hotel Show Dubai 3 günlük fuar<br />

süresi boyunca, 50’den fazla tümü genel<br />

müdür pozisyonu ve üzerinde olan<br />

konuşmacı portföyü ile oldukça etkileyici<br />

sunumlarla ziyaretçileri karşılayacak. Son<br />

yılın konuşmacıları DTCM Yönetim Kurulu<br />

Başkanı Issam Kazim’ın yanı sıra Accor,<br />

Marriott, Waldorf Astoria, Oberoi, Roda,<br />

Ritz-Carlton, Radisson, Four Seasons,<br />

Jumeirah Grup gibi lider otel markalarının


çoğu ile birlikte Expedia, JLL, STR Global<br />

gibi sektörel konuşmacılar ve Booking.<br />

com da Orta Doğu Liderlik Konferansı’na<br />

da<strong>hi</strong>l edildi.<br />

2.Orta Doğu Kat Sorumluları<br />

Şampiyonlar Ligi<br />

Heyecan verici yaşam konsepti: tipik<br />

otel odaları yatak, perde, döşeme ve<br />

eğlence araçları ile peş peşe kurularak<br />

tamamlanıyor. Ve ardından darmadağın<br />

ediliyor! 2 ekip kafa kafaya vererek<br />

yalnızca 7 dakika içinde odaları<br />

düzenlemeye koyuluyor. Yarışma ilk kez<br />

geçen yılın fuarında yapıldı ve yarışmaya<br />

katılımda bütün oteller da<strong>hi</strong>l edildi.<br />

Özellikle sahneye ilk kez çıkıp kazanan<br />

Fairmant Dubai bu sene tacını elinde<br />

tutabilecek mi?<br />

3.Orta Doğu Ağırlama Ödülü<br />

Otel sanayi içinde saygın bir yeri olan<br />

Orta Doğu Hotel Ödülleri geçen yıla<br />

göre daha yansıtıcı olması için ismini<br />

değiştirdi. Şu an Orta Doğu Ağırlama<br />

Ödülleri yalnızca otelleri kapsamıyor;<br />

bölgeye turistleri cezbeden restoranlar,<br />

barlar, spalar, spor tesisler, etkinlik ve<br />

gece hayatı mekanlarını da kapsıyor. Üç<br />

günlük birleşimin merkezi, sosyal ve ağ<br />

fonksiyonları olarak bilinen ve fuarın ilk<br />

gecesinde Ritz-Carlton DIFC otelinin<br />

bale salonunda yapılacak olan ödüller<br />

17 kategoride düzenleniyor ve geçen<br />

yıl boyunca Orta Doğu’nun hareketli<br />

ağırlama endüstrisinde öne çıkan en<br />

önemli mekanları ve projeleri kutluyor.<br />

4. Şefin Sofrası<br />

Fuar esnasında yapılacak olan yarışma,<br />

bölgenin lider <strong>hotel</strong> mutfaklarında<br />

gerçekten ısıyı yükseltecek! Şefin Sofrası,<br />

şefleri ve 12 Orta Doğu otelini birbirlerine<br />

karşı zamanlı yemek yarışması gibi<br />

programlarla rekabete sokacak. Yarışma<br />

için gerekli malzemeler ise geri sayım<br />

tik takları olana kadar açıklanmayacak.<br />

Carrefour tarafından desteklenen ve<br />

4 uzman şefin jüri üyeliğini yapacağı<br />

yarışma, Emirates Aşçılık Derneği<br />

Başkanı Şef Uwe Micheel önderliğinde 3<br />

saat sürecek mücadeleye sahne olacak.<br />

Günlük, 3 dolu dolu öğle yemeği ve 3<br />

akşam yemeği menüsü hazırlanacak.<br />

Eğer ısıya katlanabilirseniz!<br />

5.CIAAD Konuşmaları<br />

The Hotel Show fuarı için Dubai temelli<br />

Uluslararası Mimarlık ve Tasarım<br />

Akreditasyon Meclisi (CIAAD) tarafından<br />

özel olarak düzenlenen etkinlik 3 gün<br />

gündemde olup, etkinlik boyunca<br />

birçok fırsat ve <strong>hotel</strong> boşluklarına<br />

nasıl değişimler tasarlanabileceği<br />

konuşulacak. Y kuşakları tasarımdan<br />

ne ister? Bu geleneksel turistlerin<br />

ihtiyaçlarıyla nasıl dengelenebilir? Bunu<br />

tasarımla nasıl başarabilirim? Uzman<br />

panelistler, CIAAD’in tüm üyelerinin<br />

sorularını ve daha fazlasını yanıtlayacak.<br />

6.Çok sayıda katılımcı<br />

600’den fazla katılımcı stantlarına özel<br />

olarak; İç tasarımlar, Aydınlatma &<br />

Tasarım, Teknoloji & Güvenlik, İşletme<br />

Ekipmanı, Banyo & Banyo Malzemeleri<br />

ve Otel Café ve Restoran kategorilere<br />

ayrılmış olan alanlara yayılarak The Hotel<br />

Show Dubai’yi dolduracak. Organizatörler<br />

30.000’i aşkın ziyaretçinin katılımını<br />

bekliyor. Açık ara farkla bölgenin en<br />

büyük <strong>hotel</strong> fuarı, konaklama <strong>hi</strong>zmetleri<br />

sektöründe kariyerinin herhangi bir<br />

basamağında olan herkese, rakipsiz iş ağı<br />

ve iş büyütme fırsatları sunuyor.<br />

16-18 Eylül tarihlerinde Dubai Dünya<br />

Ticaret Merkezi’nde gerçekleşecek Hotel<br />

Show Dubai hakkında daha fazla bilgi<br />

için www.the<strong>hotel</strong>show.com’u ziyaret<br />

edebilirsiniz.


<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

106 & <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

fuar röportaj<br />

Semi Benbanaste:<br />

“Herkesi WorldFood<br />

İstanbul’a bekliyoruz”<br />

5-8 Eylül <strong>2018</strong> tarihleri arasında<br />

TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde<br />

26.cısını düzenlenecek olan<br />

WorldFood İstanbul, 1.000’den fazla<br />

markanın katılımıyla gıda dünyasını<br />

birçok yeni ürünle tanıştırmaya<br />

hazırlanıyor. Bu yıl 30 ülkeden 400’ün<br />

üzerinde katılımcıyı 15.000’e yakın<br />

ziyaretçi ile buluşturmayı hedefleyen<br />

fuarın detaylarını sektör analizleri<br />

paralelinde ITE Turkey Gıda Grup<br />

Direktörü Semi Benbanaste ile konuştuk.<br />

26. Uluslararası Gıda Ürünleri ve<br />

Teknolojileri Fuarı’nı yapmaya<br />

hazırlanıyorsunuz. Fuar öncesi biraz<br />

ülkemiz gıda sektörünü mercek altına<br />

alacak olursak; sektörün genel durumu<br />

nasıl bir tablo sergiliyor? Öncelikle<br />

üretim açısından ele alacak olursak<br />

sektör ne kadar bir büyüme sergiledi?<br />

<strong>2018</strong> yılının ilk beş ayında gıda ve içecek<br />

imalatı sanayinde önemli bir büyüme<br />

yaşanmıştır. Gıda ürünleri imalatı sanayi<br />

üretimi yılın ilk beş ayında yüzde 12,8,<br />

içecekler imalat sanayi üretimi ise yüzde<br />

12,7 artmıştır. Sanayi üretimindeki<br />

büyüme hem yüzde 9,0 olan imalat<br />

sanayi büyümesinin üzerindedir, hem<br />

de geçen yıllarda yaşanan büyümelerin<br />

üzerindedir. Hem iç tüketimde hem de<br />

ihracattaki artış gıda ve içecekler sanayi<br />

üretimindeki büyümeyi hızlandırmıştır.<br />

Genel olarak baktığımızda büyük<br />

bir çoğunluğun gıda ürünlerinin<br />

fiyatlarının yüksek olduğundan şikayet<br />

ettiğini görüyoruz. Bu konuyu nasıl<br />

değerlendiriyorsunuz?<br />

<strong>2018</strong> yılında gıda ve alkolsüz içecekler<br />

fiyat artışları hızlanmıştır. Haziran sonu<br />

itibariyle gıda ve alkolsüz içecekler<br />

tüketici fiyat artışı yıllık olarak yüzde<br />

18,89 olarak gerçekleşmiştir. Haziran ayı<br />

sonu itibariyle ulaşılan bu artış hızı son<br />

14 yılın en yüksek yıllık artışı olmuştur.<br />

Bu artışın ana nedeni, hammadde ve girdi<br />

fiyatlarında yaşanan artışlardır. İç talebin<br />

görece canlı olması ve ihracat talebindeki<br />

artışlar da fiyat artışlarının hızlanmasında<br />

etkili olmuştur.<br />

Peki sektörde ihracat rakamları nasıl<br />

seyrediyor?<br />

İhracatta oldukça sevindirici bir tablo ile<br />

karşı karşıyayız. Miktar ve değer olarak<br />

artış görüyoruz. <strong>2018</strong> yılının ilk yarısında<br />

tarım ve gıda ürünleri ihracatı yüzde 7,9<br />

artarak 8,55 milyar dolara yükselmiştir.<br />

Bitkisel ürünler ihracatı ise, yüzde 6,5<br />

artarak 7,32 milyar dolara yükselmiştir.<br />

Bitkisel ürünler içinde en yüksek kalemi<br />

oluşturan hububat, bakliyat, yağlı<br />

tohumlar ve mamulleri ihracatı hemen<br />

hemen aynı kalmıştır. Yaş meyve ve<br />

sebze ihracatında ise yüzde 23,2 artış<br />

yaşanmıştır. Rusya pazarının açılması bu<br />

artışta olumlu etki yapmıştır. Hayvansal<br />

ürünler ihracatı ise yüzde 17,5 gibi<br />

göreceli olarak hızlı bir artış göstermiştir.<br />

Süt ve sütlü ürünler, kanatlı ürünler<br />

ihracatında belirgin bir artış yaşanmıştır.<br />

Sektöre dair en çok konuşulan<br />

konulardan biri de aslında gıda ve tarım<br />

ürünlerinin daha çok dışarıdan temin<br />

edilmesi. Bu anlamda sektöre dair<br />

ithalat rakamlarını değerlendirebilir<br />

misiniz?<br />

Gıda ve tarım ürünleri ithalatı <strong>2018</strong><br />

yılının ilk 5 ayında yüzde 32,6 artarak<br />

3,21 milyar dolara yükselmiştir. İthalatta<br />

hububat ürünleri ithalatı yüzde 78,6, yağlı<br />

tohumlar ithalatı yüzde 10,3, yenilen<br />

meyveler ve sert kabuklu meyveler<br />

ithalatı yüzde 25,7 artmıştır. Hayvansal<br />

gıdalar içinde kırmızı et fiyatlarında<br />

yaşanan artışlar nedeniyle önemli<br />

ölçüde kırmızı et ithalatı yapılmıştır. Et<br />

ithalatı yılın ilk 5 ayında yüzde 1.688 artış<br />

yaşanmıştır. Canlı hayvanlar ithalatı da<br />

yüzde 58,4 artarak 715 milyon dolara<br />

ulaşmıştır.


Biraz da WorldFood İstanbul’dan<br />

bahsedecek olursak; bu sene fuarda<br />

ziyaretçi ve katılımcıları neler bekliyor?<br />

Bu sene 5-8 Eylül <strong>2018</strong> tarihleri<br />

arasında TÜYAP Fuar ve Kongre<br />

Merkezi’nde 26.cısını düzenleneceğimiz<br />

WorldFood İstanbul’da yine güçlü ulusal<br />

&uluslararası markaları bir araya<br />

getirerek 1.000’den fazla markanın<br />

katılımıyla gıda dünyasını birçok yeni<br />

ürünle tanıştırmaya hazırlanıyoruz.<br />

Geçtiğimiz yıl 29 ülkeden 354 katılımcı<br />

ve 13.198 ziyaretçi ağırlayan WorldFood<br />

İstanbul’da bu sene 30 ülkeden<br />

400’ün üzerinde katılımcıyı 15.000’e<br />

yakın ziyaretçi ile buluşturmaya<br />

hazırlanıyoruz. Worldfood İstanbul<br />

olarak ilk organizasyonundan bu yana<br />

sektörün gelişimine öncülük etmeyi<br />

amaçlayıp, bu hedef doğrultusunda her<br />

yıl farklı bir konsept ile sektörün önde<br />

gelen paydaşlarını bir araya getiriyoruz.<br />

Bu yıl “Gıda 360 Deneyimi” başlığı<br />

altında gıda sektörünün üretim, işletme<br />

ve tüketime dair tüm konuları, karar<br />

verici uzmanlar tarafından sektöre yön<br />

vermek ve bilgi paylaşımı sağlamak<br />

adına WorldFood İstanbul’da olacak. Bu<br />

kapsamda ilham almak, birikimlerini<br />

artırmak ve de sektördeki lider karar<br />

vericileri, gıda strateji uzmanlarını,<br />

üst düzey ulusal ve uluslararası<br />

konuşmacıları, akademisyenleri ve<br />

teknoloji alanından konuşmacıları<br />

dinlemek isteyen herkesi WorldFood<br />

İstanbul’a davet ediyoruz.<br />

Sektörü şekillendirecek, gıdanın<br />

geleceğini belirleyecek<br />

T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı, T.C.<br />

Ticaret Bakanlığı, KOSGEB, Türkiye<br />

Perakendeciler Federasyonu (TPF),<br />

TÜGİDER (Tüm Gıda Dış Ticaret<br />

Derneği), PAKDER (Tarım Ürünleri<br />

Hububat Bakliyat İşletme ve Paketleme<br />

Sanayicileri Derneği), MARSAP (Marmara<br />

Bölge Satınalma Yöneticileri Platformu),<br />

MÜSİAD Kıbrıs ve Aşçılar Derneği<br />

tarafından desteklenen fuarımız sadece<br />

sektöre özel yönetmelik, yasa ve teknik<br />

konuları değil, aynı zamanda pazar odaklı,<br />

gelecekteki yatırımlara odaklı konuları<br />

da kapsayarak profesyonel gelişimi<br />

destekleyecek, sektörü şekillendirecek ve<br />

gıdanın geleceğini belirleyecek.<br />

WorldFood İstanbul, konferanslar<br />

ve yemek şovları aracılığıyla gıda<br />

sektörünün hem ekonomik hem de<br />

renkli yönünü farklı endüstri uzmanları<br />

ile ele almayı hedeflerken, “gıda ve<br />

ekonomi”, “gıda ve mevzuat”, “gıda ve<br />

pazarlama”, “gıda ve işletme”, “gıda ve<br />

trendler”, “gıda ve teknoloji”, “gıda ve<br />

inovasyon” başlıkları altında konuları<br />

mercek altına alacak.<br />

“Uluslararası “Best Plate Challenge”<br />

yarışmasının özel ortağı olduk”<br />

Bu sene bir başka yenilik olarak,<br />

dünyanın önde gelen şef, gurme,<br />

yemek yazarı, gazetecileri ve restoran<br />

işletmecilerinin üye olduğu World<br />

Gourmet Society ile iş birliği yaptık ve<br />

uluslararası “Best Plate Challenge”<br />

yarışmasının özel ortağı olduk. İş<br />

birliği kapsamında bu sene WorldFood<br />

İstanbul’da, Türkiye’de ilk kez<br />

düzenlenecek olan “Şefin En İyi Tabağı<br />

Yarışması” ile Türk şeflerini en iyi ve<br />

en yaratıcı tabaklarını sergilemeye<br />

davet ediyoruz. Yarışma ile Türkiye’nin<br />

dört bir yanındaki şeflerin uluslararası<br />

platformda tanınmaları, yerel ürünleri<br />

tanıtmaları, bölge ve kültürlerini<br />

paylaşmalarında bir köprü olunmasını<br />

amaçlanıyoruz.<br />

Diğer taraftan katılımcıların ihracat<br />

potansiyellerini artırmaya yönelik<br />

geçmiş yıllarda başarıyla uyguladığımız<br />

Hosted Buyer (Alım Heyeti) programını<br />

bu sene de tekrarlayacağız. Bu sene<br />

Suudi Arabistan, Irak, Almanya, Belçika,<br />

Rusya, Birleşik Arap Emirlikleri, Katar,<br />

İran, İngiltere, Azerbaycan, Kazakistan<br />

gibi ülkelerden yaklaşık 25-30 alıcıyı<br />

çağırmayı hedefliyoruz.<br />

ITE Turkey olarak düzenlediğimiz<br />

tüm fuarlarda olduğu gibi WorldFood<br />

İstanbul için de B2B görüşmeler ve<br />

uluslararası satın alma heyetlerinin<br />

ağırlanması için titizlikle çalışmalarımızı<br />

sürdürüyoruz. 4 gün süresince içecek,<br />

süt ve süt ürünleri, et ve tavuk ürünleri,<br />

yaş meyve ve sebze, deniz ürünleri,<br />

dondurulmuş ürünler, temel gıdalar ve<br />

yağlar, şekerli mamuller, unlu mamuller<br />

ve kuruyemiş ile gıda katkı maddeleri<br />

başta olmak üzere pek çok ürünün yer<br />

alacağı katılımcı profiline ev sa<strong>hi</strong>pliği<br />

yapacağız. Yeni iş fırsatlarının doğmasına<br />

imkan verecek B2B görüşmelere Fresco,<br />

Bravo, Korzinka, Al Maya Gruop, Small,<br />

Amarat, Bizim Toptan ve Makro gibi<br />

ulusal ve uluslararası süpermarket zinciri<br />

katılacak.<br />

Geçtiğimiz yıl hangi ülkelerden katılım<br />

oldu?<br />

Geçen sene Çin, Hindistan, Meksika,<br />

Pakistan, Peru, Sri Lanka, Tunus,<br />

Cezayir, Afganistan ve Güney Kore’den<br />

katılım olmuştu.


<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

108 & <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

<strong>hi</strong>jyen<br />

Daha <strong>hi</strong>jyenik otel<br />

Daha fazla ücret!<br />

Eczacıbaşı Profesyonel,<br />

turizm sektörüne ışık<br />

tutacak bir araştırmaya imza<br />

attı. Araştırmaya göre <strong>hi</strong>jyen<br />

tatilciler için o kadar önemli<br />

ki, beş yıldızlı otellerde<br />

konaklayan tatilcilerin<br />

yüzde 76’sı odalarındaki<br />

tuvaleti bir de kendileri<br />

temizlemeden kullanmıyor.<br />

Hijyeni ilk sırada tutan<br />

tatilcilerin yüzde 78’i<br />

temizlik standartları daha<br />

iyi olan bir otele fazla ücret<br />

ödemeyi kabul ediyor.<br />

Tatil sezonu tüm hızıyla devam<br />

ediyor. Otel, motel ve pansiyon<br />

gibi alanlarda konaklama yapan<br />

tatilciler pek çok seçeneği göz önünde<br />

bulunduruyor. Eczacıbaşı Profesyonel,<br />

otellerde konaklayanların <strong>hi</strong>jyen<br />

beklentilerini anlamak ve <strong>hi</strong>jyen algılarını<br />

ölçümlemek üzere bir araştırma<br />

gerçekleştirdi. İstanbul, Ankara ve<br />

İzmir’deki otellerde konaklayan 18 –<br />

65 yaş aralığındaki tatilcilerin katılımı<br />

ile yapılan soru – cevap çalışmaları<br />

sonrasında, turizm sektörüne yön verecek<br />

sonuçlar ortaya çıktı.<br />

Otellerde konaklayanlar için en önemli<br />

kriter “oda <strong>hi</strong>jyeni”<br />

Araştırmaya göre, tatilcilerin yüzde<br />

48’i konakladıkları odanın <strong>hi</strong>jyeninin en<br />

önemli kriter olduğunu vurguluyor. Bu<br />

durumu yüzde 21 ile restoran <strong>hi</strong>jyeni,<br />

yüzde 17 ile ortak alan <strong>hi</strong>jyeni takip<br />

ediyor. Hijyen standartlarının yüksek<br />

olduğu 5 yıldızlı otellerde da<strong>hi</strong> sıralama<br />

değişmiyor. Konaklanan odada tatilcilerin<br />

en hassas oldukları konu ise “çarşaf ve<br />

battaniyelerin” temizliği.<br />

Tatilciler <strong>hi</strong>jyende işi şansa bırakmıyor<br />

Araştırmaya göre; her 4 kişiden<br />

biri bugüne kadar otellerde <strong>hi</strong>jyen<br />

problemleri ile ilgili ez az bir sorun<br />

yaşamış. Durumun etkisiyle, pek çok<br />

tatilci konakladıkları otelde kendi<br />

<strong>hi</strong>jyen tedbirlerini almadan edemiyor.<br />

Örneğin; tatilcilerin yüzde 76’sı odadaki<br />

klozeti kullanmadan önce kendileri<br />

de temizliyorlar. Yüzde 69’u odadaki<br />

bardakları yıkamadan kullanmıyor, 5<br />

yıldızlı otellerde da<strong>hi</strong> tatilcilerin yüzde<br />

55’i kullanacağı tüm havluları yanına<br />

getiriyor. Tatilcilerin yüzde 56’sı ise banyo<br />

kullanımında terlikle küvete giriyor.<br />

Koku en hassas noktalardan birisi<br />

Tatilcilerin büyük kısmı için bir odaya<br />

sigara kokusunun sinmiş olması<br />

ciddi bir rahatsızlık kaynağı. Hatta,<br />

konaklayanların yüzde 7’si kötü kokan<br />

bir oda karşısında oteli terk edeceğini<br />

söylüyor. Kanalizasyon kokusu, ıslak<br />

havlu kokusu otelde konaklayanların<br />

en çok dikkat ettiği diğer konular<br />

arasında yer alıyor. Tatilcilerin oteli<br />

terk etmelerinde etkili olabilecek bir<br />

diğer önemli neden ise odadaki halıların<br />

kokması.<br />

Otellerde klozet kapak örtüsünün<br />

olmaması yadırganıyor<br />

Ortak alan tuvaletlerinde klozet<br />

kapak örtüsü olmaması tatilcileri en<br />

çok rahatsız eden konuların başında<br />

geliyor. Kapak örtüsü olmaması<br />

durumunda tatilcilerin yüzde 41’i tuvaleti<br />

kullanmadığını beyan ederken; yüzde<br />

34’ü ise tuvalet kağıdı sermekte çözüm<br />

buluyor. Otellerde el kurulamak için ise<br />

en çok kağıt havlu tercih ediliyor.<br />

Daha temiz tesisler daha yüksek ücreti<br />

hak ediyor<br />

Araştırma sonuçlarına göre, tatilcilerin<br />

yaklaşık yüzde 70’inin tesis seçimleri<br />

üzerinde bir otelin temizlik standartları<br />

açısından belirli aralıklarla denetlenmesi<br />

önemli rol oynuyor. Otellerde<br />

konaklayanların yüzde 78’i temizlik<br />

standartları ortalama tesislerin daha<br />

üzerinde olan bir otele daha fazla ücret<br />

ödemeye razı olduğunu söylüyor.


Maretem<br />

mite tehlikesine karşı otel<br />

odalarını koruyor<br />

Maratem, alerjik etkileri tetikleyen<br />

mite’lara karşı geliştirdiği ürünü M280<br />

Anti-Mite ile uzun süreli çözüm sağlıyor.<br />

Konaklama yapan misafirlerin rahat<br />

etmesi müşteri memnuniyetini<br />

olumlu etkiliyor. Özellikle alerjik<br />

bünyeye sa<strong>hi</strong>p misafirlerin konaklama<br />

sırasında ortaya çıkabilecek alerjik<br />

durumların önüne geçmek için yatakların,<br />

halıların ve koltukların periyodik olarak<br />

özel ürünlerle temizlenmesi gerekiyor.<br />

İşletmelerin çözüm ortağı Eczacıbaşı<br />

Profesyonel’in endüstriyel <strong>hi</strong>jyen markası<br />

Maratem, yeni ürünü Maratem Anti-Mite<br />

ile mite’ların sebep olduğu, nefes almada<br />

güçlük, baş ağrısı, ciltte kaşıntı gibi<br />

rahatsızlıkların önüne geçiyor.<br />

Anti-Mite ile üç ay koruma<br />

Yatak, halı, kilim, koltuk, perde,<br />

araba koltuğu, pelüş gibi yüzeylerde<br />

kullanılabilen Maratem Anti-Mite;<br />

kokusuz olması sayesinde rahat bir<br />

kullanım sağlarken, kullanıldığı yüzeyde<br />

leke bırakmıyor. Mite’ların üremesini<br />

etken maddesi sayesinde engelleyen<br />

Maratem Anti-Mite, kullanıldığı alanlarda<br />

üç ay boyunca koruma sağlıyor.<br />

Selpak Professional’dan kurumsal yaşama uygun ıslak mendil<br />

Yenilikçi ürünleri ile ev dışı tüketim sektörüne yeni soluklar getiren Selpak<br />

Professional, kurumsal hayata uygun ıslak mendil ile ofis, plaza ve iş yerlerine<br />

yönelik çözüm sunuyor. Selpak Professional Islak Mendil, fark yaratan<br />

tasarımı ile iş yerleri ve ofislerde her masanın üzerinde yer alacak. Selpak<br />

Professional Islak Mendil, kilitli kapağı sayesinde uzun süre kuruma olmadan<br />

kullanılabiliyor. 60 adet mendili ile Selpak Professional Islak Mendil, özel<br />

geliştirilmiş formülü ve yumuşak dokusu sayesinde ihtiyaç duyulan her an etkili<br />

temizlik sunuyor. Ev dışı tüketim sektörünün ihtiyaçlarına uygun çözümler<br />

üreten Selpak Professional, Islak Mendil ile kurumsal hayata yönelik kolaylık<br />

sağlıyor.


110<br />

<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

<strong>hi</strong>jyen<br />

Ecolab 2030’a kadar 1,2 trilyon litrelik<br />

su tasarrufu sağlayacak<br />

Dünyanın lider su, <strong>hi</strong>jyen, enerji teknolojileri ve servis şirketi Ecolab’ın yıllık<br />

Sürdürülebilirlik Raporu yayınlandı. Şirket, 12 yıl içinde 1 milyar kişinin içme su ihtiyacı<br />

olan 1,2 trilyon litrelik su tasarrufu yapmayı hedefliyor.<br />

Dünya genelinde 170 ülkede<br />

operasyonlarını sürdüren Ecolab’ın<br />

“Daha İyi Bir Dünyanın Katalizörü”<br />

başlıklı kurumsal sürdürülebilirlik<br />

raporuna göre şirket 2017 yılında 590<br />

milyon insanın yıllık içme suyu ihtiyacı<br />

olan 650 milyar litrelik su tasarrufu<br />

sağladı. Ecolab Türkiye Genel Müdürü<br />

Hülya İbra<strong>hi</strong>m, Türkiye’de de aynı<br />

doğrultuda birçok projede <strong>hi</strong>jyen ve su<br />

alanında üretim ve <strong>hi</strong>zmet sağlayan<br />

işletmelerde ortak projelerin başarıyla<br />

yürütüldüğünü söyledi.<br />

Dünyada su kaynaklarının giderek<br />

azalmasında insan faktörünün kritik<br />

olduğunu ve bu alanda yaşanan<br />

küresel adaletsizliğin ancak bilinçli<br />

üretim ile mümkün olduğunu söyleyen<br />

Ecolab Türkiye Genel Müdürü Hülya<br />

İbra<strong>hi</strong>m, “Ecolab dünya çapında<br />

yaptığı çalışmalarla çevreyi koruyan<br />

ortaklıklar ve programlara destek<br />

olmayı sürdürüyor. Öncelikle kendi<br />

operasyonlarımızda teknolojyi<br />

kullanarak su, enerji ve atıkları<br />

azaltmak için iç hedefler belirledik.<br />

Ecolab’da sürdürülebilirlik hepimizin<br />

paylaştığı temel bir değerdir. Daha iyi bir<br />

dünya için bir katalizör görevi görüyoruz.<br />

Ülkemizde de müşterilerimizin çevreyi<br />

koruyan teknolojiler kullanması için<br />

desteğimizi sürdüreceğiz” dedi.<br />

İbra<strong>hi</strong>m: “Türkiye önlem almalı”<br />

Türkiye’nin artan nüfus, gelişen sanayi<br />

ve hızla büyüyen kentlerle 2030 yılında<br />

su sıkıntısı çeken bir ülke olacağının<br />

öngörüldüğüne dikkat çeken İbra<strong>hi</strong>m,<br />

sanayide kullanılan suyun kullanımı,<br />

yönetimi ve geri kazandırılmasının<br />

artık daha önemli hale geldiğini ifade<br />

etti. İbra<strong>hi</strong>m, Ecolab’ın müşterilerinin<br />

su ve enerji kullanımını azaltmalarına,<br />

temiz hastaneler, oteller ve restoranlar<br />

yaratılmasına, gıda ve enerjiyi güvenli bir<br />

şekilde üretilmesine yardımcı olduğunu<br />

vurguladı. İbra<strong>hi</strong>m, sözlerini şöyle<br />

sürdürdü: “Ecolab olarak 2020’ye kadar<br />

su çekilmesini yüzde 25 ve sera gazı<br />

emisyonlarını ise yüzde 10 azaltarak<br />

2015 baz puanına indirmeyi hedefliyoruz.<br />

2030 yılına kadar, bir milyar insanın<br />

içme suyu ihtiyacına eşdeğer 1,2<br />

trilyon litre su tasarrufu sağlamayı<br />

amaçlıyoruz.”<br />

Ecolab 2017 yılı Kurumsal<br />

Sürdürülebilirlik Raporu’na göre:<br />

•590 milyon insanın yıllık içme suyu<br />

ihtiyacına eşdeğer 650 milyar litre su<br />

tasarrufu sağlandı.<br />

•Karbon dioksit (CO2) emisyonlarını 1,4<br />

milyar pound azaltarak 12 trilyondan<br />

fazla BTU enerji tasarrufu elde edildi.<br />

•Bir milyondan fazla gıda kaynaklı<br />

hastalık önlendi ve tahmini 10 bin kişiyi<br />

etkileyecek hastane mikrobu kaynaklı<br />

enfeksiyon riski azaltıldı.<br />

•Dünyanın işlenmiş yiyeceklerinin yüzde<br />

25’i güvenle üretildi, 45 milyar restoran<br />

yemeği servis edildi ve 800 milyondan<br />

fazla otel odası temizliği yapıldı.<br />

Rapor, Ecolab’ın küresel<br />

müşterileriyle çalışmalarını da<br />

vurgulayan kapsamlı vaka çalışmaları<br />

da sunuyor. Buna çalışmaların<br />

sonuçları şöyle:<br />

•Ecolab iştiraki Nalco Water, 3D<br />

TRASAR su yönetim teknolojisini<br />

C<strong>hi</strong>cago’daki Ford Motor montaj<br />

tesisinde kurdu ve tesis sadece 4 ayda<br />

87 milyon litre su tasarrufu sağladı.<br />

•Aynı teknoloji Austin, Teksas’taki 2.79<br />

milyar litre suya sa<strong>hi</strong>p bir Samsung yarı<br />

iletken tesisini ve 1,6 milyon dolarlık<br />

bakım maliyetinden kurtardı.<br />

•Otel zinciri Marriott, 3 milyar 338<br />

milyon litre su ve 114 kilowatt saat<br />

elektrik tasarrufu sağlamak için çeşitli<br />

Ecolab teknolojilerini kullandı ve bir<br />

yıl içinde 21 bin 500 mt CO2 emisyonu<br />

ve 900 milyon kilogramlık atığın önüne<br />

geçti.<br />

•California’daki Kraft Heinz tesisinde<br />

Ecolab, potansiyel gıda güvenliği<br />

sorunlarının önlenmesine yardımcı<br />

olmak ve yıkama süresini 2 bin saatten<br />

fazla azaltmak için tesisin temizlik ve<br />

sanitasyon performansını sürekli olarak<br />

izleyen 3D TRASAR Clean-in-Place<br />

teknolojisini kurdu.<br />

•Bir Mısır Gübre Şirketi fabrikası,<br />

yıllık 330 bin insanın yıllık içme<br />

suyu ihtiyacına eşdeğer olan 192 bin<br />

metreküp tatlı su tasarrufu sağlamak<br />

için soğutma kulelerinde ve diğer<br />

endüstriyel su arıtma tesislerinde<br />

biyolojik büyümeyi kontrol etmek için<br />

PURATE teknolojisini benimsedi.


112<br />

<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

yeni mekan<br />

Bodrum’a yeni mekan<br />

953 grill&bar<br />

Bodrum’un yepyeni mekanı 953 grillδbar Ortakent’te açıldı. Ünlü şef Murat Bozok’un mutfak<br />

koordinatörlüğünü yaptığı mekan yaz kış açık olacak.


Bodrum’un yeni mekanı Ortakent 953<br />

grill&bar, mekanın ortağı ve işletme<br />

müdürü Koray Harman ile ünlü şef<br />

Murat Bozok’un ev sa<strong>hi</strong>pliğinde açıldı.<br />

Renkli ve eğlenceli açılışın davetlileri<br />

arasında, yeni sezon programlarına hazırlık<br />

yapmaya başlayan Mesut Yar ve Ender<br />

Saraç’ta vardı.<br />

Taşın albenisi<br />

Bodrumluları dünya mutfağının lezzetleri<br />

ile buluşturacak olan 953 grill&bar, taş<br />

dekorasyonu, iç-dış mekan bölümleriyle<br />

davetliler tarafından tam not aldı.<br />

Müzik<br />

direktörlüğünü DJ’lerin<br />

duayeni Mert<br />

Levent’in yaptığı 953<br />

grill&bar, yaz kış<br />

<strong>hi</strong>zmet verecek.


<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

114 & <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

yeni mekan<br />

Maslak’a yepyeni<br />

buluşma noktası<br />

Zaxi<br />

İstanbul’un popüler<br />

restoran ve eğlence<br />

merkezleri haritasına<br />

Maslak bölgesini de<br />

ekleyen Zaxi Restaurant,<br />

fine-dining restoran<br />

anlayışına farklı bir<br />

bakış açısı getiriyor.<br />

Zaxi Restaurant’ın,<br />

ödüllü şef Arif Kemal<br />

Doğan yönetimindeki<br />

mutfağında, dünyadan<br />

ve Asya kültürlerinden<br />

tarifler sunuluyor.<br />

Zaxi, İstanbul’un popüler eğlence<br />

merkezlerinin dışında kalan<br />

ancak son yıllarda kendi içinde<br />

kültürel anlamda bir hareketlenme<br />

yaşayan Maslak’ta kapılarını açtı.<br />

Bu bölgede yaşayan ve çalışanların<br />

eksikliğini çektiği buluşma noktası<br />

olmak üzere yola çıkan Zaxi, “fun<br />

& finest” konsepti ile zarif lüksü,<br />

samimiyet, eğlence ve şehrin enerjisi<br />

ile buluşturuyor.<br />

Doğal içerikli özgün reçeteler<br />

Zaxi Restaurant’ın dünya mutfağı ve<br />

Asya mutfaklarının yer aldığı zengin<br />

menüsü, bugüne dek Türkiye’nin<br />

ve İstanbul’un en iyi lüks otellerinin<br />

mutfaklarını yönetmiş olan Baş<br />

Aşçı Arif Kemal Doğan tarafından<br />

oluşturuldu. Doğal içeriklerle<br />

hazırlanan yemekler, özgün<br />

reçeteler ve servis yöntemlerinden<br />

esinlenilerek, Doğan’ın ilham dolu<br />

dokunuşlarıyla son haline getiriliyor.<br />

Zaxi menüsü, alanında oldukça tanınan<br />

bir Sommalier olan Emre Zeytun ve<br />

yetenekli mixologistlerin yönetiminde<br />

kendine özgü kokteyl seçenekleriyle<br />

tamamlanıyor.<br />

Günün her saatini lezzetlendiren<br />

menü seçenekleri<br />

Kahvaltı, öğle yemeği ve akşam yemeği<br />

<strong>hi</strong>zmeti sunan restoran, gündüzleri<br />

bistro konseptine göz kırpan, sıcak,<br />

keyifli ve sofistike bir atmosfer<br />

sunuyor. Öğlen yemeklerinde, özellikle<br />

iş insanları için ayrıcalıklı lezzetleri bir<br />

araya getiren, her güne farklı bir tat<br />

katan menü seçenekleri oluşturuluyor.<br />

Akşam yemeği sırasında ise tamamıyla<br />

fine-dining kimliğine bürünüyor.<br />

Şehrin enerjisini yansıtan alternatif<br />

tınılar<br />

Zaxi, lezzet müdavimlerinin<br />

yanı sıra, cazdan latin müziğine,<br />

alternatif ve şe<strong>hi</strong>rli tınılarla dolup<br />

taşacak mekanında, kaliteli eğlence<br />

arayanları da ağırlamayı planlıyor.<br />

Akşam yemeğinin ardından, Zaxi<br />

Bar misafirlerine <strong>hi</strong>zmet vermeyi<br />

sürdürüyor. İlerleyen saatlerde<br />

müziğin ve eğlencenin dozunun<br />

artmasıyla Zaxi’de ortam, yerini<br />

akıllarda iz bırakacak, hareketli anlara<br />

bırakıyor.


<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

116 & <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

yeni mekan<br />

Türkiye’nin En Hesaplı Restoranı ‘Lezzet Arası’<br />

CarrefourSA’larda<br />

Türkiye organize perakende<br />

sektörünün öncü markası<br />

CarrefourSA, toplam 10<br />

milyon TL yatırımla Tepe<br />

Nautilus, Forum İstanbul,<br />

Maltepe Park, Marmara<br />

Forum, Marmara Park,<br />

Adana ve İzmir’deki<br />

<strong>hi</strong>permarketlerinde “Lezzet<br />

Arası” restoranlarını<br />

<strong>hi</strong>zmete açtı.<br />

“Lezzet Arası” restoranları, kaliteli<br />

ve güvenilir ürünlerinin, uygun fiyat<br />

politikasının yanı sıra tüketicilere<br />

reyondan seçtikleri et, balık veya tavuk<br />

ürünlerini hemen pişirtip yiyebilmeleri<br />

ya da pişirttikten sonra paket servis<br />

yaptırabilmeleri şeklinde yeme – içme<br />

özgürlüğü sunmasıyla öne çıkıyor. Hafta<br />

içi günlük ortalama 4.200, hafta sonu da<br />

günlük ortalama 7.000 kişinin tercih ettiği<br />

Lezzet Arası restoranlarında tüketiciler, en<br />

çok köfte, balık ve tavuk eti yemeyi tercih<br />

ediyor.<br />

Şef Vedat Başaran’ın danışmanlığında<br />

İlki 2017 yılında <strong>hi</strong>zmete açılan Lezzet<br />

Arası, bugün Forum İstanbul, Maltepe<br />

Park, Marmara Forum, Marmara<br />

Park, Acıbadem Nautilus CarrefourSA<br />

<strong>hi</strong>permarketlerinde tam <strong>hi</strong>zmet sunarken,<br />

Adana M1 ve İzmir Balçova’daki<br />

CarrefourSA <strong>hi</strong>permarketlerde yalnızca<br />

balık pişirme <strong>hi</strong>zmeti ile müşterilerine<br />

Lezzet Arası keyfi yaşatıyor.<br />

Şef Vedat Başaran’ın danışmanlığında,<br />

CarrefourSA <strong>hi</strong>permarketlerinde<br />

kurulan Lezzet Arası restoranlarında<br />

kahvaltı tabağından baget ekmek<br />

sandviçlere, yumurta çeşitlerinden<br />

börek ve kurabiyelere, öğle ve akşam<br />

yemeği kapsamında Türk mutfağından<br />

seçkin lezzetlerin yer aldığı sıcak büfe,<br />

pide ve börek çeşitleri, et – tavuk – balık<br />

çeşitlerinin yer aldığı ızgara büfesi, Lezzet<br />

Arası şeflerinin marine ettiği özel et<br />

seçenekleri ile salata ve tatlı çeşitleri yer<br />

alıyor.<br />

Başaran: “Lezzet Arası, Anne Mutfağı<br />

Gibi”<br />

Şef Vedat Başaran da, Lezzet Arası’na<br />

ilişkin yaptığı değerlendirmede;<br />

“CarrefourSA’nın günlük olarak, taze taze<br />

üretilen ürünlerini ve reyonlarında yer<br />

alan zengin ürün çeşitlerini tüketicilere<br />

restoran konsepti ile sunmak fikriyle<br />

yola çıktık. ‘Siz seçin, biz pişirelim’<br />

mottosuyla oluşturduğumuz Lezzet<br />

Arası’nı bir restorandan da öte daha çok<br />

tüketicilerin gün içinde alışverişe ara<br />

verip dinlenebilecekleri ve keyifle yemek<br />

yiyebilecekleri gastronomik bir yaşam<br />

alanı olarak tanımlayabiliriz.” diyor.


omontiada, İstanbul’dan sonra İzmirliler’le buluşuyor<br />

Türkerler’in İzmir’deki benzersiz projesi Mahall Bomonti İzmir, Doğuş Grubu ile hayata<br />

geçirdiği Bomontiada’yı İzmirlilerle <strong>2018</strong>’in son çeyreğinde buluşturmaya hazırlanıyor.<br />

Dünyaca ünlü yeme-içme markalarını<br />

bünyesinde barındıran Doğuş<br />

Grubu iştiraki d.ream’in birbirinden<br />

değerli kültür-sanat performanslarıyla<br />

şehrin nabzını tutan benzersiz konsepti<br />

bomontiada, İstanbul’dan sonra ilk<br />

defa Mahall Bomonti İzmir’de hayat<br />

bulacak. <strong>2018</strong>’in son çeyreğinde kapılarını<br />

açacak bomontiada’nın şehrin sosyal ve<br />

kültürel alışkanlıklarına yepyeni bir boyut<br />

getirmesi bekleniyor.<br />

Alanında bir ilk olan ortaklığa imza atmak<br />

için Türkerler Holding Yönetim Kurulu<br />

Başkanı Kazım Türker ile Doğuş Grubu<br />

Yönetim Kurulu Başkanı Ferit F. Şahenk<br />

bugün Mahall Bomonti İzmir’de bir araya<br />

geldi.<br />

Türker: “İzmir’in en coşkulu mekanı<br />

olacak”<br />

Türkerler Holding Yönetim Kurulu<br />

Başkanı Kazım Türker konuyla ilgili<br />

olarak: “Değerli dostum Ferit Şahenk<br />

ile birlikte, bugün bu kente, bu bölgeye,<br />

Türkiye’ye değer katacak güzel bir iş<br />

birliğine imza atıyoruz. Mahall Bomonti<br />

İzmir’in bu iş birliğiyle kentin en<br />

hareketli, en renkli, en coşkulu mekânı<br />

olacağına eminim. Bir kez daha İzmir’e,<br />

İzmirlilere <strong>hi</strong>zmet etmekten büyük<br />

mutluluk duyuyoruz.” diye konuştu.<br />

Şahenk: “Projeyi İzmir’de de hayata<br />

geçirmekten mutluyuz”<br />

d.ream’in, 2012 yılında kurulduktan<br />

6 yıl sonra yeme içme sektörünün en<br />

büyük Türk şirketi olma başarısını<br />

gösterdiğine işaret eden Doğuş Grubu<br />

Yönetim Kurulu Başkanı Ferit F. Şahenk<br />

ise, şunları söyledi; “bomontiada da<br />

d.ream’in en önemli markalarından<br />

biri. Türkerler Holding aracılığı ile<br />

İstanbul’un yeme içme ve kültür-sanat<br />

alanındaki bu değerli markasını İzmir’de<br />

de hayata geçirecek olmaktan son derece<br />

mutluyuz. Gerek Mahall Bomonti İzmir’in,<br />

gerekse markalarımız, The Populist,<br />

Monochrome ve Babylon’un yanı sıra<br />

ilk kez burada kapılarını açacak yepyeni<br />

konseptlerimizin İzmir’in çehresine daha<br />

da keyif ve kalite katacağına inanıyor,<br />

Doğuş ve Türkerler Grupları olarak<br />

birlikte daha çok güzel işlere imza atmayı<br />

hedefliyoruz.”<br />

Sezgin: “Bomonti Bahçesi’ni eskisi<br />

gibi sosyal hayatın merkezi haline<br />

getireceğimize inancım tam”<br />

Türkerler Holding Genel Koordinatörü<br />

Prof. Dr. Attila Sezgin, projeye<br />

başlarken kendilerini en çok arazideki<br />

tari<strong>hi</strong> dokunun heyecanlandırdığını<br />

vurgulayarak şunları söyledi: “1912<br />

yılında Bomonti Ailesi tarafından kurulan<br />

bira fabrikası ve asırlık ağaçlarla dolu<br />

bahçesinin bulunduğu bu arazi ilk<br />

gördüğümüz andan itibaren bizi etkisine<br />

aldı. Bu bahçe tıpkı İstanbul’da olduğu<br />

gibi bir dönem İzmir’in de en popüler<br />

mekânlarından bir olmuş. Doğuş Grubu<br />

ve d.ream ile el ele vererek Bomonti<br />

Bahçesi’ni eskiden olduğu gibi sosyal<br />

hayatın merkezi haline getireceğimize<br />

inancım tam. Tüm İzmirliler’e mutluluk<br />

getirmesini diliyorum.”<br />

Öztangut: “Lokasyonun dokusuna<br />

uygun yepyeni konseptleri İzmirli<br />

misafirlerimizle tanıştıracağız”<br />

d.ream Yönetim Kurulu Başkanı Nevzat<br />

Öztangut ise, “Mahall Bomonti İzmir<br />

projesinin bir ayağı olan yeme içme ve<br />

eğlence alanını projenin özünden yola<br />

çıkarak, içinde bulunduğumuz yapının<br />

kültür ve dokusundan kopmadan<br />

şekillendirmeye çalıştık; bu doğrultuda<br />

İzmirli misafirlerimize inovatif bir<br />

yeme içme deneyimi yaşatacağımıza<br />

inanıyoruz. bomontiada İzmir’de<br />

mevcutta İstanbul’da faaliyet gösteren<br />

markalarımızın yanı sıra bu tari<strong>hi</strong><br />

lokasyonun dokusuna uygun yepyeni<br />

konseptleri de İzmirli misafirlerimizle<br />

tanıştıracağız.” dedi.


118<br />

<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

yeni mekan<br />

Şehrin göbeğinde nefes alan mekan<br />

Topağacı Gurme<br />

Özgül Öztürk<br />

“Geçmişten gelen yılların deneyimi ile geleceği tasarlayan, “Sürdürülebilirlik”<br />

içerikli ulusal ve uluslararası aldığı ödüllerle adından sıklıkla söz ettiren A<br />

Mimarlık kurucusu / Döngüsel Tasarımcı Özgül Öztürk, tüketim bilinci ile daha<br />

yeşil ve sürdürülebilir yarınlar, yaşanabilir mekanlar tasarlamaya devam ediyor.<br />

Projelerinden: “Topağacı Gurme” dekorasyonu, malzeme seçimleri, tasarım<br />

yaklaşımı ile Nişantaşı’nın kendine has dinamik, enerjik ve kaoslu karmaşasında<br />

taze bir nefes alanı, kaçış noktası.”<br />

Fotoğraflar: Hakkı Günerkan


Kapısından girdiğiniz andan itibaren<br />

mekanda tasarımla yansıtmaya<br />

çalıştığımız <strong>hi</strong>ssin, mekanın kendi<br />

işleyişiyle aynı paralellikte olmasına özen<br />

gösterdik. Direkt üreticiden tüketiciye<br />

doğal, katkısız, güvenilir ve temiz gıda<br />

ürünler sunan müşterimiz, mimari ve<br />

dekorasyonda “insan ve doğa” odaklı<br />

ekolojik bakış açımız ile bizimle çalışmayı<br />

tercih etmiştir.<br />

Taze bir nefes alanı, kaçış noktası…<br />

A Mimarlık olarak bütün duyulara <strong>hi</strong>tap<br />

eden yeşil mekan projemizin konseptinde<br />

ilham verici, yaratıcı, doğaya uyumlu<br />

tasarım yapma fikriyle işe koyulduk.<br />

Mekan enerjisinin insanlar üzerindeki<br />

etkisini dikkate alarak çalışmalarını<br />

sürdürdüğümüz Topağacı Gurme<br />

dekorasyonu, malzeme seçimleri,<br />

tasarım yaklaşımı ile Nişantaşı’nın<br />

kendine has dinamik, enerjik ve kaoslu<br />

karmaşasında taze bir nefes alanı, kaçış<br />

noktası… Bahçesinde yenilebilir bitkilerin<br />

üretilerek masaya servis edilmesini<br />

hayal ederek tasarladığımız arka<br />

bahçede tamamen doğal malzemelerden<br />

inşa ettiğimiz toprak duvar ise şehrin<br />

göbeğinde nefes alan doğal yapıyı ve<br />

hem A Mimarlık olarak bizim, hem<br />

müşterimizin misyon ve vizyonunu temsil<br />

ediyor.<br />

Az tüketim-az atık bilinci<br />

Kullandığımız dekorasyon ürünlerinin<br />

çoğu doğadan toplanan malzemeler ve<br />

bir kısmı inşaat sürecinin atıkları olup<br />

geri dönüştürülmüş, az tüketim-az atık<br />

bilinci ile tasarlanmış ve alım yapılmıştır.<br />

Ortak değerler ve hedefler doğrultusunda<br />

müşterimizin de doğa ve çevre bilinci<br />

konusunda duyarlı ve açık olması ile<br />

şantiye sırasında ahşap elemanların ve<br />

toprak duvarın imalatında direkt olarak<br />

katılımcı olması önemsenmiştir. İşin<br />

sonunda tasarımcı olarak mobilya,<br />

tefriş, şıklık odağından öte, mekanın<br />

ruhunu ve <strong>hi</strong>kayesini tasarım gücüyle<br />

yapmaya çalışıyor ve müşterilerimiz ile<br />

beraber sürecin heyecanını mutluluğunu<br />

yaşıyoruz.


<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

120 & <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

yeni mekan<br />

Eyüp Sultan’ın<br />

“Emirgan Sütiş’i açıldı<br />

Türkiye’nin önde gelen restoran zinciri markası Emirgan Sütiş, zengin menüsüyle<br />

Eyüp Sultan misafirleri ile buluştu.


Emirgan Sütiş çiftliğinden gelen günlük<br />

sütlerin işlendiği fabrikalarında %100<br />

manda sütünden kaymak, tuz oranının<br />

azlığı ile Türkiye’deki en kaliteli hellim<br />

peyniri ya da sulu haşlama sistemi<br />

ile yapılan kaşar peyniri kahvaltı<br />

seçeneklerinden sadece bir kaçını<br />

oluşturuyor. Kahvaltının yanı sıra 60<br />

yıllık özel reçeteleriyle yapılan: gezen<br />

tavuktan tavuk suyu çorba, tavuklu pilav<br />

gibi ürünlerin yanı sıra Karadeniz usulü<br />

pide, %100 dana etinde döner ya da ızgara<br />

çeşitleri gibi ürünleri misafirlerine servis<br />

ediyorlar.<br />

Tüm Türkiye’de hızla büyümeye<br />

devam eden Emirgan Sütiş,<br />

damaklarda iz bırakan lezzetleri ile<br />

Eyüp Sultan şubesini açtı. Tari<strong>hi</strong> Eyüp<br />

Sultan Konağı’ nın mistik atmosferinde<br />

misafirleri ile buluşmaya hazır olan<br />

Emirgan Sütiş Eyüp Sultan şubesi, her<br />

damak tadına <strong>hi</strong>tap eden lezzetleri ve<br />

güler yüzlü ekibi ile ön plana çıkıyor. 65<br />

yıldır misafirlerine sağlıklı alışkanlıklar<br />

sunan Emirgan Sütiş 1953 yılından<br />

günümüze değişmeyen kalite anlayışı ile<br />

<strong>hi</strong>zmet veriyor.<br />

Tari<strong>hi</strong> Eyüp Sultan Konağı’nda modern<br />

bir tasarım<br />

Konağın yapısı ve geleneksel dokusu<br />

korunarak modern bir mimariyle<br />

buluşturan yurt içi ve dışında çeşitli<br />

ödüller almış başarılı mimar Sami<br />

Savatlı imzası taşımaktadır. Eyüp Sultan<br />

Konağı, aslını yaşatıyor. İç dekorasyonu,<br />

el yapımı camlarla tasarlanan<br />

aydınlatmalar, hat sanatı eserleri ve<br />

mekâna ferahlık kazandıran aynalarla<br />

bezenen Emirgan Sütiş, dünden bugüne<br />

gelen başarısını Eyüp Sultan’ da devam<br />

ettiriyor. Toplamda üç kattan oluşan<br />

Emirgan Sütiş Eyüp Sultan şubesinde<br />

özel davetleriniz ve toplantılarınız için<br />

alternatifli odalardan rezervasyon<br />

yaptırabilir, ayrıcalıklı <strong>hi</strong>zmet ile kendinizi<br />

ve sevdiklerinizi buluşturabilirsiniz.<br />

Lezzet rotası Eyüp Sultan’ da<br />

Kendi ekibi tarafından özel olarak<br />

reçetelendirilen ve geliştirilen lezzetlerin<br />

harmanlandığı menü Eyüp Sultan için<br />

hazır. Emirgan Sütiş’lerde yer alan<br />

lezzetler başlangıç noktası olarak<br />

Kırklareli’nde yer alan Sütiş çiftliğinden<br />

gelen günlük sütler oluşturmaktadır,<br />

babadan oğula geçen geleneksel<br />

reçetelerden ilham alması ve günlük<br />

ürün kullanımı ön plana çıkmaktadır.<br />

Konforlu ve sıcak atmosferi ile Emirgan<br />

Sütiş’in Eyüp Sultan şubesi bu sezon<br />

tüm ziyaretçilerin ortak buluşma noktası<br />

olacak.<br />

Güne lezzetli başlangıç; kahvaltı keyfi<br />

Emirgan Sütiş’ in kahvaltısını bilmeyen<br />

yoktur. Geniş ve taze ürünlerden oluşan<br />

menüde herkesin damak tadına <strong>hi</strong>tap<br />

eden bir seçenek var. Güne doyurucu<br />

bir başlangıç yapmak isteyenlere<br />

imalathanemizden ızgara hellim, Kol<br />

böreği veya sahanda yumurta güne fit ve<br />

enerjik bir başlangıç yapmak isteyenlere<br />

ise, kahvaltı salatası, avokado ezmesi<br />

veya taze kahvaltılıklar eşlik ediyor.<br />

Son lezzet turu; tatlı<br />

Yemek yolculuğunun son aşaması tatlı,<br />

güzel bir kahve veya çay ile bir araya<br />

gelir ve sofraya damgasını vurur. Bugün<br />

zengin yemek menüsünün yanında sütlü<br />

tatlı menüsü ve kendi çiftliğinden gelen<br />

doğal ve katkısız ürünlerini öne çıkararak<br />

oluşturduğu sağlıklı konseptiyle sektörün<br />

öncü markalarından olmaya devam<br />

ediyor. Kendi çiftliğinden elde ettiği<br />

manda ve inek sütü ile geleneksel Türk<br />

usulü sütlü tatlılarını yarım asırdır<br />

misafirlerinin damaklarına yakışacak<br />

şekilde üretmeye devam ediyor. Emirgan<br />

Sütiş’ in yıllardır lezzet’ te değişmeyen<br />

lideri Kazandibi tatlısı, meşhur<br />

muhallebileri ya da Antepli ustaların<br />

elinden çıkan şerbetli tatlıları asla<br />

unutmamanız için hazırlanmış izlenimi<br />

vermekte.


122<br />

<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

yeni mekan<br />

Leb-İ Derya<br />

yeniden tasarlandı<br />

İstanbul’un en ünlü restoranlarından Leb-i Derya, uluslararası deneyim tasarımı ajansı<br />

I-AM tarafından yeniden tasarlanan marka kimliği ve tasarımı ile müdavimlerin yanı<br />

sıra, yeni neslin de favori mekanları arasında yer alacak.<br />

Türk-İngiliz ortaklığında kurulan<br />

ve 4 ülkedeki ofisleriyle dünya<br />

çapında faaliyet gösteren deneyim<br />

tasarımı ajansı I-AM, İstanbul’un ünlü<br />

restoranlarından Leb-i Derya’yı marka<br />

kimliği ve iç mekânı ile yeniden kurguladı.<br />

14 yıldır İstanbul, Beyoğlu’nda yeme-içme<br />

kültürüne önemli katkılarda bulunan ve<br />

şehrin ünlü mekanları arasına giren Leb-i<br />

Derya 15. yılında, kültürel birikimine<br />

sa<strong>hi</strong>p çıkarak konseptini yeni nesil<br />

meyhane olarak değiştirmeyi hedefledi<br />

ve markanın sa<strong>hi</strong>p olduğu müşteri<br />

sadakati ile marka ruhunu kaybetmeden,<br />

yeni nesli de kapsayacak şekilde<br />

restoranlarına yeni bir marka kimliği<br />

kazandırmak üzere I-AM ile çalıştı. Leb-i<br />

Derya, günümüzün öne çıkan yemeiçme<br />

trendlerinden “paylaşım kültürü”<br />

göz önünde bulundurularak yeniden<br />

tasarlandı.<br />

Sıfırdan tasarlandı<br />

Mekan için gerçekleştirdikleri çalışmalar


Leb-i Derya için<br />

girişten itibaren<br />

iki katta da<br />

farklı konseptler<br />

uygulayan I-AM,<br />

daha sakin<br />

görünümlü pastel<br />

tonlar, farklı tipte<br />

aydınlatmalar<br />

ve meyhane<br />

kültürünü yansıtan<br />

görsel elemanlar<br />

kullanarak<br />

mekânda daha<br />

rahat bir atmosfer<br />

oluşturdu.<br />

ile ilgili olarak bilgi aktaran I-AM’in<br />

Kurucu Ortağı Emre Kuzlu, yeme-içme<br />

deneyiminin, sipariş aşamasından<br />

ödeme anına kadar kolektif bir form<br />

kazandığını belirtirken, “Sırayla<br />

servis edilen porsiyonlar, gece boyu<br />

masada kalarak deneyimin süresini<br />

uzatan etkili tadımlara dönüşüyor.<br />

Biz de yemeklerin paylaşıldığı kolektif<br />

ortam ruhunu yansıtmak üzere, Leb-i<br />

Derya’ya meyhane kültürünü yansıtan<br />

ve ‘yaşanmış bir mekân’ <strong>hi</strong>ssi verebilen<br />

dokunuşlarda bulunduk. Sıfırdan<br />

tasarlanan restoran deneyimlerinin yanı<br />

sıra, bütüncül tasarım yaklaşımımız<br />

sayesinde küçük dokunuşlarla da istenen<br />

değişimi yakalamayı hedefledik ve bu<br />

yolda başarılı olduk.” dedi.<br />

Bütün projelerinde olduğu gibi,<br />

bu projede de iç görü sağlayacak<br />

metodolojilerinden yararlanarak tasarım<br />

sürecine başladıklarını belirten Kuzlu,<br />

Leb-i Derya markasını en iyi şekilde<br />

yansıtan, mekân içerisinde müşteri<br />

yolculuğunu iyileştirecek bir restoran<br />

deneyimi tasarladıklarını aktardı.<br />

Rahatlık esas alındı<br />

Leb-i Derya için girişten itibaren iki<br />

katta da farklı konseptler uygulayan<br />

I-AM, daha sakin görünümlü pastel<br />

tonlar, farklı tipte aydınlatmalar ve<br />

meyhane kültürünü yansıtan görsel<br />

elemanlar kullanarak mekânda daha<br />

rahat bir atmosfer oluşturdu. Etkileyici<br />

Leb-i Derya manzarasını mekân<br />

tasarımının merkezine oturtacak şekilde<br />

bir konsept geliştirdi. Alt katta özel<br />

etkinliklerin gerçekleştirilebileceği<br />

iki bölümden oluşan bir lounge alanı<br />

oluşturulurken, antikacılardan toplanan<br />

mobilyalar kullanılarak daha eklektik<br />

bir dil oluşturulan bu katta, farklı tipte<br />

etkinliklere ev sa<strong>hi</strong>pliği yapabilecek<br />

esnek bir format oluşturuldu. Üst katta<br />

ise yine antikacılardan toplanan ikinci el<br />

dekoratif parçalar, uçuşan tül perdeler<br />

ve masaları tanımlı hale getiren duvar<br />

aplikleriyle ferah bir atmosfer oluşturan<br />

I-AM, arka bölümde ise yoğun bitki<br />

kullanımını ön plana çıkararak sakin bir<br />

kış bahçesi konsepti oluşturdu.


<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

124 & <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

dekorasyon<br />

Dekorasyonun en<br />

tamamlayıcı parçası<br />

Sehpalar<br />

Sehpalar hem tarzı hem de işlevselliğiyle mekânda dekorasyonu tamamlayan temel<br />

parçalardan biri olarak büyük role sa<strong>hi</strong>p. Sehpaların fonksiyonel olması kadar<br />

kullanılan diğer parçalarla uyumlu bir şekilde bir araya getirilmesi ise oldukça önemli<br />

bir detay. Hareketli ve sabit mobilya üretiminde adından sıkça söz ettiren Hotelya, sehpa<br />

seçiminde nelere dikkat edilmesi gerektiğine dair ipuçları veriyor…<br />

Sehpalar, yaşam alanlarının en<br />

göz alıcı parçalarından biri.<br />

Sehpalar aynı zamanda geleneksel<br />

tasarımlara modern dokunuşlar<br />

eklendiğinde yer aldıkları mekanlarda<br />

yenilikçi bir atmosferin oluşmasını da<br />

sağlıyor. Dekorasyon anlayışınıza göre<br />

minimalist ya da gösterişli sehpalar<br />

kullanarak yaşam alanlarınızda dekoratif<br />

bir ortam oluşturabilirsiniz. Hotelya’nın<br />

sehpa seçiminde nelere dikkat etmeniz<br />

gerektiğine dair ipuçlarına kulak verin…<br />

Sehpa seçerken mekanı iyi gözlemleyin!<br />

Sehpa seçerken; mekanın ölçülerine,<br />

ihtiyaçlarına ve diğer mobilyalarla<br />

uyumuna dikkat etmelisiniz. Sehpanın<br />

şekli, malzemesi, rengi ve işlevselliği<br />

gibi birçok kriteri düşünerek seçim<br />

yapmalısınız.<br />

Küçük alanlarda hafif, şeffaf ürünler<br />

Küçük mekanlarda; akrilik veya<br />

cam gibi mekanı rahatlatacak sehpa<br />

malzemelerin seçilmesi çok daha uygun<br />

olacaktır. Ayrıca tabanı ile neredeyse<br />

fark edilmeyecek kadar ince, havada<br />

duruyormuş izlenimi veren ince ayaklı<br />

sehpaları da tercih edebilirsiniz. Büyük<br />

mekanlarda ise oturma alanınızın<br />

ölçüleriyle orantılı sehpa seçmelisiniz.<br />

Daha fazla depolama alanına ihtiyacınız<br />

varsa altı raflı modeller tam da ihtiyacınızı<br />

karşılayacak nitelikte bir seçim olabilir.<br />

Şık ve modern bir görünüm için farklı<br />

malzemeleri bir araya getirin<br />

Ahşap sehpayı cam ile<br />

hareketlendirebilirsiniz. Yenilikçi ve<br />

modern tasarımlarda metal malzeme<br />

kullanımının tercih edilmesi dikkat<br />

çekiyor. Şık bir dekorasyon istiyorsanız<br />

modern ve farklı tasarımlı mermerleri<br />

tercih edebilirsiniz. Daha sıcak ve samimi<br />

ortam istiyorsanız; ahşap sehpalar<br />

önceliğiniz olabilir. Işığı yansıtan şık<br />

seçimler için; altın sarısı ve gümüş<br />

tonlarını seçebilirsiniz.


Mekanlara<br />

Akdeniz<br />

esintisi…<br />

Seramiksan’ın yeni<br />

“Marsilya ve Sicilya”<br />

serileri, Akdeniz<br />

kıyılarının ritmini yaşam<br />

alanlarına getiriyor.<br />

Geçmişin romantizmini günümüzün<br />

modern hayatına çok özel<br />

dokunuşlarla taşıyan Seramiksan,<br />

yepyeni “Marsilya ve Sicilya” serileri<br />

ile estetik mekanlara imzasını<br />

atıyor. Fransa’nın en eski şehri olan<br />

Marsilya’dan ve İtalya’nın İncisi Sicilya<br />

Adası’ndan esinlenen Seramiksan,<br />

geçmişin gizemli havasını, Akdeniz<br />

kıyılarının büyüleyici güzelliğini, Mistral<br />

rüzgarlarının esintisini yeni serisinde<br />

buluşturuyor.<br />

Zengin desen seçeneği<br />

Vintage tarzıyla sıra dışı bir etki<br />

yapan Marsilya Serisi, iç ve dış<br />

mekanlarda rahatlıkla kullanılıyor.<br />

Bej ve gri renklerinde 16 farklı zengin<br />

desen seçeneğini sunan seri, zengin<br />

kombinasyon seçenekleri ile de hayal<br />

gücünün sınırlarını zorluyor. Düz renk<br />

sevenler için de mono bej ve mono gri düz<br />

renk fonunu sunan Marsilya Serisi, sizi<br />

sa<strong>hi</strong>lin keyifli ambiyansına davet ediyor.<br />

Hem yerde hem de duvarda<br />

kullanılabiliyor<br />

İsmini Akdeniz’in en büyük adasından<br />

alan Sicilya Serisi, tasarımı ile de<br />

mekanlara Akdeniz esintilerini taşıyor.<br />

Eskitme görüntüsüyle Sicilya’nın zengin<br />

tari<strong>hi</strong> dokusunu yansıtan seri, dokunma<br />

<strong>hi</strong>ssi veren yumuşak rölyefli dokusuyla<br />

dikkat çekiyor. Sicilya Serisi, 20x20 sırlı<br />

porselen dayanımı ile hem yerde hem de<br />

duvarda kullanılabiliyor.<br />

Kafe, restoran, antre ve teras gibi<br />

mekanlarda rahatlıkla kullanılan<br />

Marsilya ve Sicilya Serileri,<br />

kullanıldığı alana son dönemin<br />

trendlerinden retro bir hava katıyor.


126<br />

<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

<strong>hotel</strong>-<strong>tech</strong><br />

Yapay Zeka ile turizmi dönüştürmenin<br />

5 yolu!<br />

Arya Akademi Eğitim, İletişim ve Danışmanlık Kurucusu Dr. Müh. Gülay Savaş, turizm<br />

sektöründe yapay zeka ile modern müşterinin beklentilerini karşılayacak 5 yol haritası hakkında<br />

ipuçları verdi.


Yapay zekanın aslında yeni bir<br />

teknoloji olmadığını ifade eden Dr.<br />

Müh Gülay Savaş, şunları söyledi:<br />

“Yapay zeka esasında yeni bir teknoloji<br />

değil. Konu yeni gibi görünüyorsa,<br />

bunun nedeni, gerekli verilerin/datanın<br />

ancak yeni yeni yeterli miktarda toplanıp<br />

dijitalleştirilerek, makine öğrenmesi, veri<br />

analizi ve veri madenciliği vb metodlarla<br />

birlikte uygulanabileceği bir potansiyele<br />

ulaşmasıdır. Tüm endüstriler gibi turizm<br />

sektörü de artık gelişen teknoloji ve yapay<br />

zeka uygulamaları ile başka bir boyuta<br />

doğru ilerliyor” dedi.<br />

Yapay zekayı akıllıca nasıl kullanacağız?<br />

Gülay Savaş, şöyle devam etti: “Turist<br />

açısından baktığımızda; seyahat planları<br />

yapılmasının ve deneyiminin yaşanmasının<br />

bile şekli şemali değişti. Artık, elimizde<br />

rehber kitaplarla, önce gittiğimiz ülke<br />

ya da şe<strong>hi</strong>rde önce “informasyona”<br />

uğrayarak, dolaşan bir toplum değiliz.<br />

Ne seyahat acenteleri aracılığıyla<br />

rezervasyon yapıyoruz ne fotoğraf çekip,<br />

bastırıp, albümlere koyuyoruz ne de<br />

informasyonlara uğruyoruz. İhtiyacımız<br />

olan her şeye artık teknoloji, hatta en<br />

basitinden elimizeki cep telefonları<br />

üzerinden ulaşıyoruz. Hepimiz birtakım<br />

aplikasyonlar üzerinden rezervasyon ve<br />

tatil programları yapıyoruz, Instagram’da<br />

tatil fotoğrafları yayınlıyoruz. Twitter<br />

ve Facebook’ta gecikmeli uçuşlardan<br />

şikayet ediyoruz. Gittiğimiz yerde<br />

aradığımız bir şey varsa, Google’a<br />

soruyoruz. Yani tek muhatabımız<br />

teknolojidir. Turizm firmaları açısından<br />

baktığımızda ise; artık keşfedilen yeni<br />

destinasyonlar ve yeni gezgin profilleri<br />

ile artık müşterilerinin neredeyse tüm<br />

beklentilerine karşı son derece esnek<br />

olmaları gerekiyor. Müşterilerine<br />

sadece, kaldıkları süre boyunca,<br />

konaklama sırasında ve sonrasında değil;<br />

yolculuklarının her aşamasında, eşlik<br />

edecekleri yenilikçi <strong>hi</strong>zmetleri sunmaları<br />

gerekmektedir. Şu anda bile turizm<br />

sektörü profesyonellerine yönelik, mevcut<br />

veri zenginliği ile çok sayıda teknoloji ve<br />

tavsiye uygulaması bulunmaktadır. Amaç,<br />

turizm sektöründeki profesyonellerin<br />

çalışmalarını basitleştirerek, güçlü araç<br />

ve teknolojilere yapay zekayı da ekleyerek,<br />

uzmanların üretkenliğini desteklemek ve<br />

firmaların kâr ve müşteri memnuniyeti<br />

açısından önemli bir fark oluşturmalarını<br />

sağlayacak çözümler üretmektir. Ama<br />

sorulması gereken soru şudur: Yapay<br />

Zekayı akıllıca nasıl kullanacağız?”<br />

Yapay zekanın katma değeri turizme<br />

nasıl uygulanır?<br />

Yapay zekanın katma değerinin turizme<br />

uygulanması konusuna değinen Savaş,<br />

şunları anlattı: “Özelleştirme ile, yani<br />

kişiye özel alternatiflerin sunulması ile<br />

uygulanır. Müşterilere aynı tiplerdeki<br />

seyahatlerde, aynı deneyimleri<br />

yaşatmaktan ziyade, yapay zeka yardımı<br />

ile farklı ürün/<strong>hi</strong>zmet önerileri getirerek;<br />

turistlerin isteklerini, alışkanlıklarını<br />

ve tercihlerini karşılayacak deneyimleri<br />

yaşama olanağı sağlanır. Yapay zeka,<br />

bir veri havuzunu anlamlı kılmaktadır.<br />

Müşterinin neyi aradığını, satın aldığını<br />

ve sevdiğini öğrenerek, özelleştirilmiş<br />

ve hedeflenmiş teklifler oluşturmayı<br />

mümkün kılar. Günümüzde yapay zeka ile<br />

bilişsel sistemler; doğal dilde etkileşime<br />

girebilir, coğrafi yerelleştirilmiş içerikle<br />

geliştirilmiş çok sayıda yapılandırılmış ve<br />

yapılandırılmamış veriyi işleyebilir ve her<br />

etkileşimden de öğrenebilir. Yapay zeka<br />

ile bu sistemler, “Big Data” sayesinde,<br />

“akıllı hedef”, “müşteri deneyiminin<br />

kişiselleştirilmesi” ve “sadakatinin<br />

artması” gibi başlıklarda doğru analizin<br />

yapılması ve pazarlamanın sağlanması<br />

gibi, sektör için stratejik konuların<br />

geliştirilmesinde hızla daha çok gerekli<br />

hale gelecektir” diye konuştu.<br />

Turizmde Modern Turistin Beklentilerini<br />

Karşılamak için 5 Yapay Zeka Uygulaması<br />

1.ChatBotlar<br />

Expedia gibi çevrimiçi seyahat acenteleri,<br />

müşteri <strong>hi</strong>zmetleri için yapay zekayı aktif<br />

olarak kullanıyorken, Booking.com online<br />

seyahat aramalarını otomatikleştiren<br />

bir sohbet aracı başlattı. Expedia,<br />

müşterilerinden rezervasyon değiştirmek<br />

için kaç kişinin aradığını hatırlatıyor, yapay<br />

zekayı kullanarak bu süreci kolaylaştırıyor.<br />

Gelecekte, kullanıcıların herhangi biriyle<br />

konuşmak zorunda kalmadan (yani çağrı<br />

merkezi olmadan) ya da web sitesine giriş<br />

yapmadan, bir rezervasyonu değiştirmek<br />

ya da iptal etmek için kullanıcılar,<br />

işlemlerini chatbotlar üzerinden kolayca<br />

gerçekleştireceklerdir.<br />

2.Benzersiz Tercihleri Öğrenme<br />

Seyahat planlamasında, yalnızca bir<br />

hedef, uçuş ve konaklama seçmekten çok<br />

daha fazlası vardır. Gezginler, benzersiz<br />

tercihlerini temsil eden her türlü küçük<br />

kararlar alırlar. Sanal asistanlar, akıllı<br />

seyahatin geleceği olabilir, ancak oraya<br />

ulaşmak için karmaşık Yapay Zeka (AI) ve<br />

analiz yeteneklerine ihtiyaçları vardır.<br />

Yapay zeka ile büyük verileri işleyerek,<br />

her bir yolcunun tercih ettiği (uçuşta ya da<br />

konaklama tercihlerinde koltuk yeri gibi)<br />

akıllı tahminleri yapmak ve bu bilgileri<br />

hızlı ve rahat bir şekilde beklentileri<br />

karşılayan rezervasyonlara dönüştürmek<br />

mümkündür. Özellikle iş seyahatinde<br />

olanlar, bu sanal asistan <strong>hi</strong>zmetinden<br />

kolaylıkla faydalanabilir. Çünkü sık ve<br />

tutarlı bir şekilde seyahat ederler. Bu<br />

zaman tasarrufu da, iş seyahatleri için<br />

önemli bir öncelik olan para tasarrufu<br />

anlamına gelir.<br />

3.Uygun Ulaşım<br />

Uber ve Bla Bla Car gibi araç kiralama<br />

<strong>hi</strong>zmetleri, birçok yönden toplu<br />

taşımayı yeniden tanımladı. Taksilerin<br />

popülaritesini azalttı ve talep üzerine<br />

sunulan taşımacılık <strong>hi</strong>zmetlerinin<br />

rahatlığını sağladı. Kendi kendine<br />

giden otomobiller, otomobillerdeki bir<br />

sonraki büyük adım olsa da, bazı şe<strong>hi</strong>rler<br />

tıkanıklığı azaltmak için daha çevre dostu<br />

çözümlere odaklanıyor. Büyük verileri<br />

ve yapay zekayı kullanarak, İspanya’daki<br />

şe<strong>hi</strong>rler giderek artan nüfus ve turistlerin<br />

barış içinde bir arada yaşamalarını<br />

sağlamak için çalışmalar yapıyor.<br />

4.Robotik Konsiyerjler<br />

Hipmunk, Expedia, Skyscanner ve<br />

Cheapflights gibi markalar da müşteri<br />

<strong>hi</strong>zmetleri için yapay zeka kullanım<br />

alanını deneyimliyorlar. Hilton Otelleri<br />

bir adım daha ileri giderek, check-in<br />

sırasında konuklara yardımcı olan ve yerel<br />

cazibe merkezleri ve yapacakları şeyler<br />

konusunda tavsiyede bulunan “Connie”<br />

adında gerçek bir robot ile <strong>hi</strong>zmet vermeye<br />

başladı. Otel resepsiyon masasında<br />

duran küçük bir robot olan Connie,<br />

ziyaretçilerle etkileşimde bulunmayı<br />

ve onlara kişiselleştirilmiş bir deneyim<br />

sağlamayı öğreniyor. Ayrıca, müşterilerin<br />

ihtiyaç duydukları cevapları almasına<br />

yardımcı olmak için WayBlazer’in seyahat<br />

bilgilerine de erişebiliyor.<br />

5.Büyük Veri İstatistikleri / Big Data<br />

Yapay zekanın kullanılabilmesi için büyük<br />

verilere öncelikle ihtiyaç duyulduğunun<br />

altını çizmiştik. Gerekli veri olmadan<br />

yapay zeka çalışamıyor ve öngörülü<br />

istatistikler, analizler yapamıyor. O<br />

yüzden tüm sektörlerde, bilgi teknolojileri<br />

yani yazılımların da yardımıyla önce veri<br />

toplamamız lazım ki, geleceğe yönelik<br />

tahminlerde bulunabilelim. Küba örneğine<br />

bakacak olursak, ABD ile olan ilişkilerini<br />

çözmesi, turizmi izlemek ve ülkenin<br />

geleceğini planlamak için büyük veri<br />

ve yapay zeka ile ilgileniyor. Küba’nın<br />

internet alt yapısı modern standartlara<br />

uygun olmasa da, hükümet halihazırda<br />

sosyal medya, oteller ve turistik<br />

destinasyonlardan bilgi topluyor ve ülkede<br />

ek turizmi teşvik etmede faydalı olabilecek<br />

stratejiler üretiyor.


<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

128 & <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

ürünler<br />

Danfoss, sektörün ilk Mobil Ünitesini<br />

tasarladı<br />

Danfoss Türkiye Soğutma Sistemleri, Danfoss Teknik Destek ve<br />

Eğitim Müdürü Adnan Güney’in önderliğinde, çoğunluğu Danfoss<br />

komponentlerinden oluşan bir eğitim ünitesi tasarladı. Danfoss<br />

ürünlerini uygulama üzerinden anlatmayı hedefleyen eğitim<br />

ünitesinin üzerinde sıcaklık, basınç gibi değerlerin yanı sıra sistem<br />

içindeki soğutkanın fiziksel durumu farklı noktalardan çıplak gözle<br />

görülebiliyor. Eğitim ünitesi aynı zamanda sistem henüz dizayn<br />

aşamasında da kullanılabiliyor.<br />

Kısa sürede banyolarını<br />

yenilemek isteyenler için<br />

Geberit, geliştirdiği teknolojik ürünleriyle banyolarda konforu hedeflemenin ötesinde<br />

kısa sürede takipçilerini yepyeni bir banyoyla buluşturacak akıllı çözümler sunuyor.<br />

Minimalist tasarımını inovatif bakış açısıyla harmanlayan Geberit Monolith Rezervuar<br />

Modülü, modern banyoların vazgeçilmez bir parçası oluyor. Birbirinden şık ve inovatif<br />

tasarımların altına imza atan Geberit, her tarza uygun akıllı çözümleriyle yaşam<br />

kalitenizi yükseltmeye devam ediyor. Kısa sürede, çok fazla tadilat gerektirmeden<br />

banyolarını yenilemek isteyenlere çözümler sunan Geberit Monolith serisi, banyolarınızı<br />

ferah ve şık bir görünüme kavuşturuyor.<br />

4000A’e kadar projeleriniz için<br />

en ideal çözüm<br />

Türk elektrik pazarındaki öncü marka Legrand, inovatif yeni ürün ve tasarımlarıyla<br />

sektördeki lider konumunu güçlendirmeye devam ediyor. İşlevsel ürün gruplarıyla<br />

sektördeki bilirkişiliğini konuşturan Legrand, 6300A’e kadar mevcut alçak gerilim<br />

dağıtım pano serisi XL3’e alternatif olarak 4000A’e kadar XL3S serisi dağıtım<br />

panolarını panocular için özel olarak tasarladı. Oteller, ofisler, konutlar ve alışveriş<br />

merkezleri gibi genel mekanlar için tasarlanan XL3S dağıtım panoları, zaman<br />

tasarrufu sağlayan aksesuarlarıyla da sürdürülebilir dünyaya katkı sağlıyor.<br />

Yaşam alanlarında doğallık etkisi<br />

Doğallığı sevenlerin vazgeçemediği ahşap dekorasyon, bu sene<br />

yine trend listelerinin başında kendine yer buluyor. Özellikle<br />

modern tasarım ve açık renk mobilya modellerinin kullanıldığı<br />

mekanlarda ahşap tonlarda detayların kullanılması, tamamlayıcı<br />

bir özellik oluşturuyor. Ortama hem bohem hem de sıcak bir<br />

hava kazandırıyor. Elektrik anahtarı ve priz sektörünün lideri<br />

Panasonic Eco Solutions Türkiye de VİKO imzalı Artline Serisi’nin<br />

NOVELLA modelleri ile evlere ahşabın çok özel dokunuşunu<br />

katıyor.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!