You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Yaz biterken…<br />
Genç, deneyimli, girişimci ve üretken. Tıpkı<br />
ödüllere doymayan yüzmek sevdası gibi yeri<br />
geldiğinde cesaret ve donanımıyla yeri geldiğinde<br />
araştırmacı, paylaşımcı ve dinamik kimliği ile<br />
hayata karşı da kulaç atmayı seviyor. Pazarlama<br />
Müdürü olarak adım attığı İnoksan’daki görevine<br />
Satış Pazarlama Genel Müdürü olarak devam<br />
eden Esra Altay’ Batkın’ın başarılı kariyer<br />
<strong>hi</strong>kayesi işte kadın bölümümüzde sizlerle…<br />
Türkiye’nin yerel değerlerini ön plana çıkartmak<br />
ve Türk mutfağını dünyaya tanıtmak hedefiyle<br />
yola çıkan Gastronomi Turizmi Derneği,<br />
“Gastronomik Marka Kentler” çalışması<br />
kapsamında inceleme gezilerinin ilkini Bursa’ya<br />
yaptı. GTD üyelerinin yanı sıra dernek paydaşları<br />
ve basın mensuplarının katılımıyla düzenlenen<br />
gezide ben de yer aldım. Valilik’ten tam<br />
destek sözüyle ayrılan GTD’nin Gastronomik<br />
Bursa gezisinin ayrıntılarını gastro etkinlik<br />
bölümümüzde ayrıntılarıyla okuyabilirsiniz.<br />
Sultanahmet’te Tulumbacı Ahmet Bey ile<br />
başlıyor, mutfaktaki yolculuğu. Sırf tulumba<br />
öğrenmek sevdasıyla okuldan kaçıp kaçıp<br />
babasının yakın arkadaşının dükkanına gidiyor,<br />
daha ilkokul yaşlarındayken. Günlerden birgün<br />
Tulumbacı Ahmet’in babasına söylediği “Bu<br />
çocuk okumaz, mutfağı seviyor. Sen gel, ne<br />
kendini ne oğlunu yıprat” demesi üzerine Mustafa<br />
(Öztürk) ustası ile tanıştırılarak mesleğe ilk<br />
adımını atıyor. Bu sayımızda Radisson Blu Hotel,<br />
Istanbul Ataköy’ün Executive Şefi Öner Çulfaz’ı<br />
şefin gözünden bölümümüzde ağırladık.<br />
Ne yöne baksak, festival! Dans, film, müzik,<br />
tiyatro, kültür sanat, yeme içme aklınıza ne<br />
gelirse artık. Gastronomi etkinlikleri mi, malum<br />
orası da epey bir hareketli. Eylül ayı ile birlikte<br />
Türkiye gastronomisi birbirinden farklı içeriklerle<br />
festivallere ev sa<strong>hi</strong>pliği yapmaya başlayacak.<br />
Daha şimdiden etkinlik ajandamda hatırı sayılır<br />
bir festival yoğunluğu oluştu bile. Gaziantep,<br />
Adana, İstanbul festivalleri bunlardan sadece<br />
birkaçı. Sektörün ilgisini çekecek etkinlik<br />
haberlerimiz ve röportaj konuklarımız ile<br />
karşınızdayız.<br />
Ve yeni yatırımlar…<br />
Türkiye’deki ilk Curio Collection resort oteli için<br />
BESA Grup ile anlaşan Hilton, 2021’de hayata<br />
geçirmeyi planlandığı The BO Vue Hotel Bodrum<br />
yatırımıyla oldukça iddialı! Zincir grup aynı<br />
zamanda yakın bir süreçte <strong>hi</strong>zmete açtığı Maslak<br />
ve Bakırköy otellerini de sektöre kazandırmanın<br />
mutluluğunu duyuyor. Bu yeni yatırımların<br />
Türkiye turizmine hayırlı uğurlu olmasını<br />
temenni ediyor, otel çalışanlarına başarılar<br />
diliyorum.<br />
Keyifli okumalar dilerim.<br />
K<br />
EMİR ÖMER ÖCAL<br />
emir.ocal@img.com.tr<br />
FATMA DEMİRBAĞ<br />
fatma.demirbag@img.com.tr<br />
İMG Web Team mail<br />
web@img.com.tr<br />
HAKKI GÜNERKAN<br />
hakki.gunerkan@img.com.tr<br />
GÜRKAN ŞEF STEAKHOUSE ETİLER<br />
KAPAK FOTOĞRAFI ÜMİT BAŞER ALKAÇ<br />
website<br />
www.<strong>hotel</strong><strong>restaurant</strong>magazine.com<br />
e-mail<br />
info@img.com.tr<br />
KURUMSAL İLETİŞİM MÜDÜRÜ<br />
FİNANS MÜDÜRÜ<br />
MUHASEBE MÜDÜRÜ<br />
ABONE ve DAĞITIM<br />
CTP - BASKI<br />
İRTİBAT BÜROLARIMIZ<br />
ADRES<br />
EBRU PEKEL<br />
ebru.pekel@img.com.tr<br />
MUSTAFA AKTAŞ<br />
mustafa.aktas@img.com.tr<br />
ZEKAYİ TURASAN<br />
zturasan@img.com.tr<br />
NURTEN DEMİR<br />
nurten.demir@img.com.tr<br />
İHLAS GAZETECİLİK A.Ş.<br />
Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza<br />
No:11 A/41 Yenibosna–Bahçelievler/ İSTANBUL<br />
Tel: +90 212 454 30 00 Fax: +90 212 454 34 94<br />
www.ihlasmatbaacilik.com<br />
BURSA +90.224 211 44 50-51<br />
KONYA +90.332 238 10 71<br />
Evren Mah. Bahar Cad.<br />
Polat İş Merkezi B Blok No:1 Kat:4<br />
Güneşli-Bağcılar/İstanbul<br />
Tel: +90 212 604 51 00<br />
Faks: +90 212 604 51 35<br />
<strong>hotel</strong> & <strong>restaurant</strong> <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong> dergisinde yer alan makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir. Yayınlanan ilanların sorumluluğu reklam verene aittir. <strong>hotel</strong> & <strong>restaurant</strong> <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong> dergisinin bütün yayın<br />
hakları İletişim Magazin Gazetecilik San. ve Tic. A.Ş.’ye aittir. Yazılar kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Yaygın süreli bir yayın olan <strong>hotel</strong> & <strong>restaurant</strong> <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong> dergisi ayda bir yayınlanır.
¨ 4.499<br />
¨ 3.999
içindekiler<br />
42<br />
60 46<br />
antre<br />
6 Sektörden kısa haberler<br />
gündem<br />
14 TÜROB: Atatürk Havalimanı<br />
faaliyetine devam etmeli<br />
16 Dünyanın en pahalı şehri Zürih;<br />
İstanbul 67’nci sırada<br />
18 Turizmde 3 milyar dolarlık Çin<br />
pastası<br />
20 TTYD Bakan Ersoy’u ziyaret etti<br />
22 I-MICE’den ‘Endam’lı davet<br />
24 Genceli: Bakanım, turizmde ilk<br />
kangren otel yatırımcılarına el atın<br />
26 Kartlı ödemelerde en fazla artış<br />
gösteren sektör, hava yolları<br />
28 Yabancı turist sayısı attı<br />
29 Recep Arifoğlu: Turizmde personel<br />
sıkıntısı yaşıyoruz<br />
30 Öner: Bu defa uzaktan ‘bakan’ değil<br />
32 TatildeKirala.com <strong>hi</strong>zmette<br />
www.<strong>hotel</strong><strong>restaurant</strong>magazine.com<br />
34 Türkiye helal turizmde dünya<br />
üçüncüsü<br />
36 İstanbul, Kayseri ve Kapadokya’dan<br />
turist ortaklığı<br />
39 Batum: Artık bir şeyler yapmak<br />
lazım ama ne?<br />
40 Türkiye’ye giriş yapan turist sayısı<br />
%29 arttı<br />
41 Gelir artış hızı doluluk artışını geçti<br />
yeni yatırımlar<br />
42 Hilton İstanbul Maslak açıldı<br />
44 İstanbul Sabiha Gökçen’den yeni<br />
terminal yatırımı<br />
46 Elite World İstanbul Hotel 750 bin<br />
dolara yenilendi<br />
48 MSC Cruises’ten Portmiami’ye yeni<br />
kruvaziyer terminali<br />
50 Sevimli dostlar için: Fizyopet<br />
Köpek Oteli<br />
52 Hilton Bakırköy kapılarını açtı<br />
54 Smart by Dedeman Mart 2019’da<br />
açılıyor<br />
55 Alaçatı’daki huzur: Insula Hotel<br />
56 The BO Vue Hotel Bodrum açılıyor<br />
yatırım<br />
58 En verimli toplantılar, Wish More Hotel’de<br />
59 Ayın yatırım fırsatları<br />
iş’te kadın<br />
60 Başarısında donanım var: Esra Altay Batkın<br />
marka<br />
64 Arıkan: Yatak üretimi yasalarla<br />
belirlenmeli, kısıtlanmalı<br />
66 Kilim Mobilya “kurumsal satışlar”da<br />
atağa geçiyor<br />
68 Toper, Amerikan hapishanesine kahve<br />
işleme tesisi kurdu<br />
şef in gözünden<br />
72 Lezzet aşkına ‘kuralsever’: Öner Çulfaz
86 125 72<br />
gastro etkinlik<br />
76 Bursa Gastronomi Konferansı<br />
geliyor<br />
80 Estetik ve tasarım pastacılıkla<br />
buluştu<br />
82 Adana Lezzet Festivali 2.sini<br />
düzenliyor<br />
83 İstanbul Coffee Festival eylülde<br />
kahveseverleri ağırlayacak<br />
84 Mengen, genç şefleri ağırladı<br />
86 Gaziantep, Gastronomi Festivali’yle<br />
dünyaya açılıyor<br />
gastro güncel<br />
88 Her şey da<strong>hi</strong>l’in gıda atıklarını<br />
Fazla Gıda önleyecek<br />
89 Çatal mı, chopstick mi?<br />
90 Ay: Her şey da<strong>hi</strong>l mi, sağlık<br />
hariç mi?<br />
92 Maraşım Sade 4 kg reyon<br />
dondurmaya yeniden yorum<br />
93 Dikkaya: Restoran mı otelden çıkar,<br />
otel mi restorandan?<br />
www.<strong>hotel</strong><strong>restaurant</strong>magazine.com<br />
gustonun yorumu<br />
94 Reha Tartıcı ile yeni mekanlar<br />
gastro aktüel<br />
98 Gastronomi sektöründen kısa<br />
haberler<br />
fuar<br />
104 Hotel Show Dubai’e katılmak<br />
için 6 önemli nedeniniz var<br />
106 Benbanaste: Herkesi WorldFood<br />
İstanbul’a bekliyoruz<br />
<strong>hi</strong>jyen<br />
108 Daha <strong>hi</strong>jyenik otel, daha fazla ücret<br />
109 Maratem, mite tehlikesine karşı<br />
otel odalarını koruyor<br />
110 Ecolab 1,2 trilyon litrelik su<br />
tasarrufu sağlayacak<br />
yeni mekan<br />
112 Bodrum’a yeni mekan: 953<br />
grill&bar<br />
114 Maslak’a yepyeni buluşma noktası: Zaxi<br />
116 En Hesaplı Restoran: Lezzet Arası<br />
117 bomontiada, İstanbul’dan sonra<br />
İzmirlilerle buluşuyor<br />
118 Şehrin göbeğinde nefes alan mekan:<br />
Topağacı Gurme<br />
120 Emirgan Sütiş açıldı<br />
122 Leb-i Derya yeniden tasarlandı<br />
dekorasyon<br />
124 Dekorasyonun en tamamlayıcı<br />
parçası ‘Sehpalar’<br />
125 Mekanlara Akdeniz esintisi<br />
<strong>hotel</strong>-<strong>tech</strong><br />
126 Yapay Zeka ile turizmi dönüştürmenin 5 yolu<br />
ürünler<br />
128 Yeni ürünler<br />
112
6<br />
<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
antre<br />
Hüseyin Özdamar ANFAŞ’ta<br />
Antalya’da uzun yıllardır Türk Standartları Enstitüsü Akdeniz Bölge Koordinatörü olarak<br />
görev yapan Hüseyin Özdamar; ANFAŞ Yönetim Kurulu kararı ile ANFAŞ Genel Müdürlüğü<br />
görevine getirildi. 1960 yılında Burdur’da doğan Hüseyin Özdamar, Gazi Üniversitesi Eğitim<br />
Fakültesi’nden mezun oldu. 30’un üzerinde yurt içi ve yurt dışı platformlarda mesleki<br />
eğitimler alan Özdamar, mesleki kariyerinin yanı sıra yurt içinde ve yurt dışında birçok<br />
uluslararası etkinliklerde Türk Standartları Enstitüsü’nü temsil etti. Tetkikçi ve Baş Tetkikçi<br />
olarak 1500’e yakın kuruluşta denetimler gerçekleştirdi.<br />
Elite World Hotels’den turizmde<br />
farkındalığa destek<br />
Türkiye’nin önde gelen otel zincirlerinden Elite World Hotels,<br />
Türkiye turizminin gelişmesine destek olmaya devam ediyor. Elite<br />
World Business Hotel Ön Büro Müdür Yardımcısı Ahmet Kurtuluş,<br />
Türkiye’nin turizm çeşitliliğini artırmaya yönelik farkındalık yaratmak<br />
amacı ile İstanbul’dan Marmaris’e bisiklet ile gitti. Kurtuluş, ‘Türkiye<br />
turizm çeşitliliği açısından zengin bir ülke. Doğadan denize, kültürden<br />
eğlenceye kadar birçok seçenek bulunuyor. Bu güzelliklerin hepsini<br />
gün yüzüne çıkartmamız ve çeşitliliğimizi artırmamız gerekiyor. Ben<br />
de Elite World Hotels ailesinin bir üyesi olarak bu konuya dikkat<br />
çekmek istedim’ dedi. Ayrıca Kurtuluş, önümüzdeki sene de yine<br />
turizmde farkındalığı artırmak amacıyla İstanbul’dan Van’a bisiklet ile<br />
gideceğini belirtti.<br />
Swissôtel Bodrum,<br />
“En İyi Lüks Butik Resort Oteli” seçildi<br />
Dünya’nın en iyi lüks otellerinin misafir oylarıyla seçildiği The<br />
World Luxury Hotel Awards‘de <strong>2018</strong> yılının en iyi spa’ları belli oldu.<br />
Dünya’da turizm sektörünün en önemli ödüllerinden olan ve <strong>hi</strong>zmet<br />
kalitesi kapsamında dünyanın en iyi otellerinin değerlendirildiği,<br />
“World Luxury Hotel Awards” ödülleri, bu yıl da sa<strong>hi</strong>plerine<br />
verildi. “Dünyanın En Lüks Butik Resort Otel Spa”sı kategorisinde<br />
‘Swissôtel Resort Bodrum Beach, Dünyanın en lüks ‘Resort Spa’ları<br />
arasına girdi.<br />
TAV’dan yılın ilk yarısında<br />
93 milyon avro kâr<br />
Türkiye’nin havalimanı işletmeciliğindeki küresel markası TAV<br />
Havalimanları’nın <strong>2018</strong>’in ilk yarısında <strong>hi</strong>zmet verdiği yolcu sayısı,<br />
önceki yıla göre yüzde 31 artarak 67 milyona ulaştı. Şirket aynı<br />
dönemde net kârını yüzde 55 artırarak 93 milyon avroya yükseltti.<br />
Aynı dönemde şirketin konsolide cirosu yüzde 8 artışla 550 milyon<br />
avro oldu. TAV yılsonu yolcu trafiği, ciro ve FAVÖK beklentilerini<br />
de yukarı yönlü revize etti.
Misafir etme tutkusuyla, daima....
8<br />
<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
antre<br />
Mövenpick Hotel Istanbul’dan<br />
“Kilolarca İyilik” projesi<br />
Mövenpick Hotel Istanbul, dünya üzerindeki 30’dan fazla<br />
Mövenpick otelinin de katılacağı, 1-15 Eylül <strong>2018</strong> tarihleri arasında<br />
düzenlenecek “Kilolarca İyilik” sosyal sorumluluk projesi ile otel<br />
misafirlerini ve yerel sakinleri, ihtiyaç sa<strong>hi</strong>plerine en az bir kilo<br />
giyecek ve eğitim malzemeleri yardımında bulunmaya davet ediyor.<br />
Otel misafirleri ve ziyaretçiler, bu anlamlı proje süresince katılımcı<br />
otellerin lobilerindeki stantları ziyaret edip, kıyafet ve okul gereçleri<br />
yardımında bulunabilecekler. Mövenpick Hotel Istanbul’da toplanan<br />
malzemeler Gaziantep Şa<strong>hi</strong>nbey’de bulunan Yığmatepe İlkokulu’nda<br />
eğitim gören 25 öğrenciye bizzat ulaştırılacak.<br />
Midilli seferleri ile Troya’ya<br />
ziyaretçi akını<br />
<strong>2018</strong> Troya Yılı’nın Türkiye turizmine katkı sağlaması amacıyla yürütülen<br />
çalışmalara bir yenisi daha eklendi. Ayvacık ve Midilli arasında direkt<br />
gerçekleşen seferler sayesinde dünyanın dört bir yanından Midilli’ye tatile<br />
gelenler Troya Antik Kenti ve Assos’u ziyaret etme fırsatı buluyor. <strong>2018</strong><br />
Troya Yılı kapsamında gerçekleştirilen turizm hamlesine ve kentin gelecek<br />
yıllardaki turizm hareketliliğine katkı sağlayan seferler, Midilli’de tatil yapan<br />
dünya ülkelerinden turistlerin Troya Antik Kenti’ne ziyaretlerini artırıyor.<br />
Bu sayede <strong>2018</strong> Troya Yılı’nda Çanakkale, tüm dünyaya Troya efsanesini<br />
Anadolu’nun kadim bir değeri olarak yeniden anlatıyor.<br />
Dünya turizminin kalbi Uzakrota<br />
Travel Summit’te atacak<br />
Geçtiğimiz yıl Fairmont Quasar Istanbul’da 5 salonda 1500 turizmcinin katılımı<br />
ile gerçekleşen etkinliğin hemen ardından, Uzakrota Travel Summit <strong>2018</strong>’in<br />
çalışmaları başladı. Amadeus, Emirates Airlines, Tourism Korea, GoGlobal<br />
ve Atlas Global Airlines’ın ana sponsorluğunu yapacağı etkinlikte bu yıl, hem<br />
konsept hem de içerik anlamında büyüyerek 3 salon, 5 sahne ve 1 fuaye alanı ile<br />
2500’den fazla yerli ve yabancı turizm profesyonelinin katılımıyla, 30 Kasım’da<br />
Hilton Bosphorus Convention Center’da gerçekleşecek.<br />
Kalorileri açık<br />
havada yakın<br />
Wyndham Grand İstanbul Levent bünyesinde <strong>hi</strong>zmet veren<br />
Qualitasspa Sağlıklı Yaşam Merkezi, yenilikçi bakış açısıyla spor<br />
yapmayı sevenlerin gözdesi olmaya devam ediyor. Özellikle açık hava<br />
spor salonuyla dikkatleri üzerine çeken Qualitasspa, aynı anda hem<br />
kalori yakmanın hem de temiz havanın tadını çıkarmanın en zevkli<br />
adresi oluyor. 200 metrelik koşu alanıyla birlikte son teknoloji spor<br />
aletlerini de spor tutkunlarının kullanımına sunan Qualitasspa, spor<br />
yaparken temiz havanın tadını çıkarmak isteyenlerin adresi oluyor.
10<br />
<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
antre<br />
Emirates Skywards sınırlarını<br />
genişletti<br />
Sadakat programındaki düzenleme ile Emirates Skywards üyelerinin, her iki havayolu ile<br />
yaptıkları uçuşlarda, Skywards Milleri ve Statü Milleri kazanmalarına imkân tanınıyor.<br />
Eski OPEN üyeleri, flydubai ile Mil kazanmaya devam etmek için, Emirates Skywards<br />
üyesi olabilecek. Her iki havayolu şirketine yönelik sadakat programındaki düzenleme,<br />
Emirates ve flydubai’nin genişletilmiş küresel ağı da<strong>hi</strong>lindeki ortak uçuşlar ve havaalanı<br />
operasyonlarını da içeren çeşitli ortaklıklar üzerine kuruldu.<br />
Yeni sezona yepyeni bir başlangıç için;<br />
Willow Stream SPA<br />
Golf dünyası<br />
Limak Bodrum Golf Cup’ta buluştu<br />
Sosyal sorumluluk projeleriyle adından söz ettiren Limak Holding, golf sporuna<br />
verdiği desteği Limak Bodrum Golf Cup ile sürdürüyor. Bu yıl ikincisi düzenlenen<br />
ve 11-12 Ağustos tarihleri arasında Bodrum Golf ve Tenis Kulübü’nde<br />
düzenlenen turnuvaya iş, sanat ve spor dünyasından çok sayıda ünlü isim katıldı.<br />
120’yi aşkın golf oyuncusunun katıldığı turnuvada Limak Holding Yönetim<br />
Kurulu Başkanı Nihat Özdemir de yarışmacı olarak yer aldı. Turnuva sonunda<br />
kategorilerinde dereceye girenler ve özel ödülleri kazananlar kupalarına<br />
kavuştu. Kadınlarda A kategorisinde birinci Arzu Narin; erkeklerde ise Bülent<br />
Törek olurken, gençler kategorisinde Turgut Akcan 39 puanla ilk sırada yer aldı.<br />
Dünyanın en lüks ve özel SPA’ları arasında yer alan Willow Stream Spa, şehrin<br />
merkezinde her şeyden uzaklaşmanızı sağlayan atmosferiyle fark yaratıyor. Modern<br />
hayatın yüksek temposuna dinlendirici bir mola vererek, enerjisini yenilemek<br />
isteyenlere benzersiz SPA deneyimi yaşatıyor. Willow Stream SPA, konukların<br />
ihtiyacını belirleyerek, kişiye özel bakımlar önermesiyle dikkat çekiyor. Özellikle<br />
cilt bakımlarında, önce Reveal Cilt Analizi makinesiyle cilt tipini ve cildin ihtiyaçları<br />
belirlendikten sonra, iyileştirici uygulamalara geçiliyor.<br />
TUROYD Yönetim Kurulu<br />
Ersoy’u ziyaret etti<br />
TUROYD Yönetim Kurulu Başkanı Ali Can Aksu ve Yönetim Kurulu Üyeleri Kültür<br />
ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy’u makamında ziyaret etti. Yaklaşık bir saat süren<br />
toplantıda turizm otelcilik ve turizmde istihdam konularına yer verildi. Nitelikli<br />
turiste geri dönülmesi gerekliliğini vurgulayan Ersoy nitelikli turistin beklentisi<br />
olan <strong>hi</strong>zmetin de ancak nitelikli, bilgili ve deneyim sa<strong>hi</strong>bi yönetici ve ekiplerle<br />
yapılabileceğinin altını çizdi. TUROYD Başkanı Ali Can Aksu, 81 il 16 ülkede BYK’lar<br />
ile faaliyetini sürdürmekte olan 2284 üyesi ile derneğin tam kadro göreve hazır<br />
olduklarını ve dernek olarak tüm sektör çalışanlarını kucakladıklarını dile getirdi.
12<br />
<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
antre<br />
GBT, Amadeus’un NDC-X programına katılıyor<br />
American Express Global Business Travel (GBT), Amadeus’un yeni NDC<br />
destekli çözümünün denenmesine yardımcı olmak için NDC-X programına<br />
katıldı. Seyahat yönetimi alanında faaliyet gösteren küresel iş ortağı, yeni<br />
NDC akışı olan “alışveriş yap, sipariş ver, öde” sistemini test etmek ve<br />
tanımak için Amadeus’un NDC destekli çözümünü kullanacak. Bu işbirliğiyle<br />
birlikte, GBT’nin 2019’daki <strong>hi</strong>zmet kapasitelerini de kapsayacak olan<br />
çözümün, endüstriyel versiyonunu hayata geçirme hazırlığı kolaylaşmış<br />
olacak. Bu anlaşma, American Express GBT’nin, Amadeus’un küresel dağıtım<br />
sisteminden erişilen kapsamlı seyahat içeriklerinin yanı sıra NDC içeriğine de<br />
erişeceği anlamına geliyor.<br />
Karikatürcüler<br />
“Seyahat Anıları”nı çizecek<br />
Anatolia Turizm Akademisi tarafından bu yıl 10’uncusu gerçekleştirilecek olan Uluslararası<br />
Turizm Karikatürleri Yarışması’nın teması belli oldu. ER Yatırım’ın ana sponsorluğunda<br />
düzenlenen yarışmanın bu yılki teması “Seyahat Anıları” olarak belirlendi. ‘Gençler’ ve<br />
‘Yetişkinler’ olmak üzere iki kategoride düzenlenen yarışmada Gençler kategorisi 16 ve daha alt<br />
yaşlardaki karikatür sanatçılarına açık iken, yetişkinler kategorisi ise 17 ve daha yukarı yaşlardaki<br />
karikatür sanatçılarının katılımına açık. Yarışmaya 31 Aralık <strong>2018</strong> tari<strong>hi</strong>ne kadar gönderilen<br />
eserler kabul ediliyor.<br />
The Land Of Legends’a üç<br />
ödül birden<br />
Misafirlerine sıra dışı bir tatil deneyimi yaşatan The Land of Legends, 74 ülkeden 3<br />
bin 900’ü aşkın adayın yarıştığı ve 12 ayrı jüride 270 üst düzey yöneticinin görev aldığı<br />
Stevie Ödülleri’nde Musical Parade etkinliğiyle üç ayrı ödül birden kazandı. Dünyanın<br />
ilk müzikal şöleni olma unvanına sa<strong>hi</strong>p Musical Parade ile ödüllere başvuru yapan The<br />
Land of Legends, Company of the Year, Brad Experience Event ve Brand Experience of<br />
the Year kategorilerinde bronz ödüllere layık görüldü.<br />
İlhamını komşuluktan alıyor<br />
Nish Palas İstanbul by Hyatt<br />
Butik otel anlayışına yeni bir soluk getiren, alanında ilham kaynağı olan bir anlayışla<br />
kapılarını İstanbul’un gözde semtlerinden Nişantaşı’nda açan Nish Palas İstanbul<br />
by Hyatt, Palas kültürünü ve Türkiye’nin dünya çapında tanınan misafirperverliğini<br />
çağdaş bir yorumla sergiliyor. Nişantaşı, Abdi İpekçi Caddesi’ndeki eski palaslardan,<br />
tari<strong>hi</strong> bir apartmanın özenle restore edilmesiyle bugünkü haline kavuşan otel,<br />
çağdaş mimari detaylarıyla oldukça postmodern bir görünüm sergiliyor. The<br />
Unbound Collection by Hyatt’ın tematik yaklaşımı olan “komşuluk” kurgusunu tüm<br />
detaylarında <strong>hi</strong>ssettiren “Nish Palas İstanbul by Hyatt” misafirlerine maksimumda<br />
konfor ve ayrıcalıklı deneyimler yaşatıyor.
home<br />
<strong>hotel</strong><br />
<strong>restaurant</strong><br />
cafe<br />
www.ajansfogus.com<br />
arsessandalye.com.tr
14<br />
<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
gündem<br />
TÜROB<br />
“Atatürk<br />
Havalimanı<br />
faaliyetine devam<br />
etmeli”<br />
Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) yönetimi Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy’u ziyaretinde Bakan<br />
Ersoy’a bir rapor sunarak konaklama sektörünün kısa vadede beklentilerini dile getirdiler.<br />
Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB)<br />
yönetimi Kültür ve Turizm Bakanı<br />
Mehmet Ersoy’a ilk ziyaretini<br />
gerçekleştirdi. TÜROB Başkanı Timur<br />
Bayındır’ın yanı sıra Başkan Yardımcıları<br />
Müberra Eresin ve Armin Zerunyan, Genel<br />
Sekreter, Hediye Güral Gür, Yönetim<br />
Kurulu Üyeleri Taner Yallagöz ve Nuri<br />
Kalyoncu ile TÜROB Genel Müdürü<br />
İsmail Taşdemir’den oluşan TÜROB<br />
heyeti Ankara temasları kapsamında<br />
Bakan Yardımcıları Nadir Alpaslan ve<br />
Ömer Arısoy’u da ziyaret etti. TÜROB<br />
heyeti, Bakan Ersoy’u ziyaretinde bir de<br />
rapor sunarak, konaklama sektörünün<br />
kısa vadede beklentilerini dile getirdi.<br />
TÜROB Başkanı Timur Bayındır, ziyarette<br />
yaptığı konuşmada, şu anda turizm<br />
sektörü için en önemli beklentinin gelir<br />
artırıcı girişimlerin hızlandırılması<br />
olduğunu belirterek, “Özellikle gelir ve<br />
nitelikli misafir bakımından en önemli<br />
turizm segmentlerinden biri olan kongre<br />
turizmindeki girişimler artırılmalı” dedi.<br />
Yatırım İzleme Kurulu önerisi<br />
Uluslararası kongre ihalelerinde<br />
ülkemizin avantajlarıyla öne çıkması<br />
için ihale özelinde kongre kapsamına<br />
KDV muafiyeti uygulanmasının faydalı<br />
olacağını dile getiren Bayındır, “Kongre<br />
turizmi için ülkemize gelmesi talep<br />
edilen dernek, şirket veya kurumların,<br />
kongre merkezi, konaklama, aracılık<br />
<strong>hi</strong>zmetleri gibi kongre harcamalarının<br />
KDV’den muaf olması tercih sebebi<br />
oluyor” diye konuştu. Turizmde yeniden<br />
yapılanma için Kasım 2017 tarihleri<br />
arasında gerçekleşen 3. Turizm Şura’sı<br />
sonuçları ve kararları hayata geçirilmesi<br />
gerektiğini kaydeden Bakanlık tarafından<br />
Türkiye turizminin tanıtımı ve pazarlaması<br />
yönünde sürdürülen çalışmalara sektör<br />
örgütlerinin de da<strong>hi</strong>l edilmesi gerektiğini<br />
kaydetti. Turizm yatırımlarındaki<br />
plansızlığın ve konaklamada aşırı<br />
ortadan kaldırılması için ‘Yatırım<br />
İzleme Kurulu’ oluşturulmasını öneren<br />
Bayındır, ‘Yatırım Teşvik Sistemi’nin de<br />
revize edilmesi, teşviklerin yeni yatırım<br />
yerine yenileme (renovasyon) amacı ile<br />
verilmesi gerektiğini dile getirdi. Atatürk<br />
Havalimanı’nın kapatılma sürecinin<br />
bölgedeki otelleri olumsuz etkileyeceğine<br />
de işaret eden Bayındır, yeni havalimanıyla<br />
birlikte Atatürk Havalimanı’nın da<br />
faaliyetlerine devam edebileceğini<br />
vurguladı.<br />
TÜROB tarafından Bakan Ersoy’a sunulan<br />
raporda özetle şu görüşlere yer verildi:<br />
Şûra kararları hayata geçirilmeli<br />
* Turizmde yeniden yapılanma<br />
sağlanabilmesi için turizmi pek çok<br />
farklı açıdan özel komisyonlarla ele alan<br />
01-03 Kasım 2017 tarihleri arasında<br />
gerçekleşen, 3. Turizm Şura’sı sonuçları<br />
ve kararları sürratle hayata geçirilmeli. Bu<br />
yöndeki gelişmeler sektörle paylaşılmalı.<br />
Telif hakları için havuz sistemi<br />
* Bakanlığınızca hazırlanan ‘5846 sayılı<br />
Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nda<br />
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun<br />
Tasarısı Taslağı’nda Sektörümüzün<br />
beklentileri doğrultusunda düzenleme<br />
yapılmalı. Tüm hakları kapsayan tek<br />
muhataplık ve tek ödeme sisteminin<br />
(havuz sistemi) getirilmesi, telif hakları<br />
uygulamasının tabana yayılması ve bu<br />
konuda kullanıcıları mağdur etmeyecek<br />
yeni bir belgelendirme sistemi getirilerek<br />
düşük bedellerle kullanılmasının önünün<br />
açılması, cezalar bölümünde, sektörümüz<br />
açısından işletmelerde yayınlardan ticari<br />
kazanç elde edilmediğinden ‘ekonomik<br />
suça ekonomik ceza uygulanması’<br />
doğrultusunda düzenleme yapılarak hapis<br />
cezalarının kaldırılması, otel odalarının,<br />
radyo ve TV yayınlarının izlenmesi<br />
açısından girişi ücretli umuma açık<br />
mahal olmadığının kabul edilmesi, bu<br />
yöndeki değişikliğin madde metninden<br />
çıkartılması, ayrıca girişi biletli olan<br />
umuma açık mahallerde de lisanslama<br />
için ayrı mesleki kuruluşlara yetki<br />
verilmemesi ortak lisans birliğinde bu<br />
sorunun çözümlenmesi.<br />
Kongre turizmi yeniden canlanmalı<br />
Özellikle gelir ve nitelikli misafir<br />
bakımından en önemli turizm<br />
segmentlerinden biri olan kongre<br />
turizmindeki girişimler artırılmalıdır.<br />
Turizm sektöründe en önemli gelir<br />
gruplarından biri olan Kongre Turizmi<br />
misafirleri için, uluslararası kongre<br />
ihalelerinde ülkemizin avantajlarıyla<br />
öne çıkması için ihale özelinde Kongre<br />
kapsamına KDV muafiyeti uygulanması<br />
fayda sağlayacaktır. Kongre Turizmi<br />
için ülkemize gelmesi talep edilen<br />
dernek/şirket veya kurumların, kongre<br />
harcamalarının (kongre merkezi,
konaklama, aracılık <strong>hi</strong>zmetleri) KDV’den<br />
muaf olması tercih sebebi olmaktadır.<br />
Muafiyet kongre sa<strong>hi</strong>bi kurum/şirket ya da<br />
kongre sa<strong>hi</strong>bi adına yetkili organizatöre<br />
sağlanmalıdır.Bununla beraber, kongre<br />
alanındaki altyapımızın gelişimi ve<br />
çeşitlenmesi anlamında, İstanbul Maltepe<br />
Belediyesi tarafından projelendirilen<br />
M’expo Center’ın hayata geçirilmesi<br />
konusunda girişimler desteklenmelidir.<br />
Turist başı harcamanın artması<br />
yönünde, gelir artırıcı turizm ürünlerinin<br />
desteklenmesi gerekmektedir. Örneğin;<br />
Birliğimiz, Radisson Blu Kayseri ve<br />
THY işbirliğinde Temmuz ayı sonunda<br />
gerçekleştirilen Kayseri-Kapadokya<br />
Roadshow organizasyonu ile Ukrayna<br />
Pazarı için kültür+kış turizmi ürünü bir<br />
paket olarak tanıtılmıştır. Davet edilen<br />
tur operatörleri ve yetkililer ürün ve paket<br />
yönünde oldukça olumlu geri bildirim<br />
de bulunmakla beraber; ulaşım imkanın<br />
kısıtlı olması, İstanbul bağlantılarının<br />
yetersiz ve sabit zamanlarda olması<br />
sebebiyle, uçuş alternatifi sunulmasının<br />
zorunluluk olduğunu belirtmişlerdir. Kış<br />
turizmi, kültür turizmi, gastronomi turizmi<br />
gibi gelir artırıcı turizm ürünlerinde,<br />
hedef pazarlar için özellikle bireysel ve<br />
grup uçuş imkanlarının geliştirilmesi ve<br />
kolaylaştırılması oldukça önemlidir.<br />
Tanıtıma sektör de da<strong>hi</strong>l edilsin<br />
Bakanlığımızca, Türkiye turizminin<br />
tanıtımı ve pazarlaması yönünde<br />
sürdürülen çalışmalara sektör örgütleri<br />
de da<strong>hi</strong>l edilmelidir. Ülkemizin ulusal<br />
ve uluslararası tanıtım ve pazarlama<br />
faaliyetleri kapsamında hayata geçirilecek<br />
proje ve ajans çalışmalarına yönelik<br />
sektör örgütlerinin görüş ve önerilerinin<br />
alınması sektör işbirliğinin güçlenmesi<br />
ve kapsayıcı bir turizm stratejisi için<br />
oldukça fayda sağlayacaktır. Kültür ve<br />
Turizm Bakanlığı’nın önceden olduğu<br />
üzere, turizm sektör örgütleri ile ihale,<br />
fuar, çalıştay/workshop, değerlendirme<br />
vs tanıtım ve pazarlama çalışmalarının<br />
her aşamasında işbirliği yapması<br />
sağlanmalıdır. Yurtdışı tanıtım Bakanlık<br />
eşgüdümünde, sivil toplum temsilcileriyle<br />
birlikte yeniden tasarlanmalı ve<br />
yürütülmelidir.<br />
Plansız yatırımların önlenmesi için<br />
izleme kurulu<br />
Turizm yatırımlarının sürdürülebilir<br />
olarak planlanması için ‘Yatırım İzleme<br />
Kurulu’ oluşturulmalı, ‘Yatırım Teşvik<br />
Sistemi’ revize edilmelidir. 2634 sayılı<br />
Turizm Teşvik Kanunu’nun 16.maddesi<br />
uygulanmalıdır. Sürdürülebilir bir<br />
turizm ve rekabet koşulları açısından,<br />
otel yatırımlarının doğru planlanmasını<br />
sağlamak üzere, sektör kuruluşları,<br />
Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Ticaret<br />
Bakanlığı birlikteliğinde kurulacak<br />
‘Yatırım İzleme Kurulu’ doğru planlamanın<br />
yanında bölgeler arası farklılıkları da<br />
giderecek, turizmde mevsimsellik<br />
ve bölgesellik sorunlarına çözüm<br />
getirecektir. Yatırım teşvik sisteminin<br />
revize edilerek turizm yatırımlarının talep<br />
ile orantılı olarak Anadolu illerimize<br />
yayılması, başta Antalya, İstanbul, Aydın<br />
ve Muğla illerimiz olmak üzere mevcut<br />
otellerimizin yıpranma sürecine girdiği<br />
dikkate alınarak, bu illerimize verilecek<br />
teşvik belgelerinde mevcut yatırımların<br />
modernizasyonu ve renovasyonu<br />
konusuna ağırlık verilmesi sağlanmalıdır.<br />
2634 sayılı Turizm Teşvik Kanunu’nun<br />
halen yürürlükte olan 16. Maddesinde yer<br />
alan ‘Elektrik, Su, Doğalgaz’ın en düşük<br />
birim bedelden ödenmesi emredici kuralı<br />
uygulanmamaktadır, ilgili maddenin<br />
uygulanması en kısa süre içerisinde<br />
yeniden hayata geçirilmelidir.<br />
İmar Barışı’na Sirkeci de da<strong>hi</strong>l olsun<br />
İmar Barışı uygulamasına başta Sirkeci<br />
olmak üzere Tari<strong>hi</strong> Yarımada içerisinde<br />
bulunan yapılar da da<strong>hi</strong>l edilmelidir. 31<br />
Aralık 2017 tari<strong>hi</strong>nden önce ruhsatsız<br />
veya ruhsat eklerine aykırı yapılmış kırsal<br />
ve kentsel alanlardaki tüm yapılar “İmar<br />
Barışı” kapsamına alınmıştır. Sadece<br />
Boğazici Sa<strong>hi</strong>l Şeridi ve öngörünüm<br />
bölgesi ile İstanbul Tari<strong>hi</strong> Yarımadanın<br />
Sultanahmet ve Süleymaniye çevresi<br />
ve Gelibolu Tari<strong>hi</strong> Alan’da belirlenen<br />
yerler bu kapsamın dışında tutulmuştur.<br />
Uygulamadan, başta Sirkeci olmak<br />
üzere, bölgedeki tari<strong>hi</strong> eser ve kalıntının<br />
bulunduğu alanlarda yapılan bina<br />
ve yapılar hariç olmak üzere diğer<br />
yapıların hükümetimizce açıklanan<br />
“İmar Barışı”ndan yararlandırılması<br />
sağlanmalıdır. Bölgenin kültürel ve<br />
coğrafi dokusu dikkate alınarak, bina ve<br />
yapıların kendi özelinde değerlendirilmeye<br />
tabi tutulması ve “İmar Barışı”nın Tari<strong>hi</strong><br />
Yarımada da tari<strong>hi</strong> eser niteliği taşıyan ve/<br />
veya silüet bozan yapılar haricinde kalan<br />
yapılar için de geçerli olacak şekilde<br />
düzenlenmesi gereklidir.<br />
Atatürk Havalimanı’nın kapatılma süreci<br />
Atatürk Havalimanı’nın kapanma süreci<br />
sektörü olumsuz etkilemeyecek şekilde<br />
planlanmalıdır. Cumhurbaşkanı Sayın<br />
Recep Tayyip Erdoğan, yeni sistemin<br />
ilk 100 günlük icraat programı olarak<br />
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki Beştepe<br />
Millet ve Kongre Merkezi’nde açıklandığı<br />
üzere, İstanbul’da 3. havalimanının yolcu<br />
<strong>hi</strong>zmetlerinin faaliyete geçmesiyle Atatürk<br />
Havalimanı, 29 Ekim <strong>2018</strong> itibariyle<br />
kademeli olarak kapatılacak ve bu alan<br />
Türkiye’nin en büyük Millet Bahçesine<br />
dönüştürülecektir. Söz konusu sürecin,<br />
bölgede yer alan otel işletmelerinin iş<br />
hacimlerinde yaratacağı etki ve sürecin<br />
sektörümüz açısından değerlendirilmesi<br />
bölge ve İstanbul turizmi için oldukça<br />
önemlidir. Dünyanın diğer metropol<br />
şe<strong>hi</strong>rlerindeki birden fazla havaalimanı<br />
faaliyet gösteriyor. Örneğin Londra’da<br />
5, Moskova’da 6, Paris’te 3 havaalanı<br />
var. Atatürk Havalimanının çevresinde<br />
oluşan altyapı ve oluşturduğu ekonominin<br />
yanında ülkemizin milli güvenliğinin bekası<br />
için stratejik konumu dikkate alınarak<br />
havalimanının normal faaliyetlerine devam<br />
etmesi gerekmektedir. Atatürk Havalimanı<br />
tamamen veya kısmen kapatılacak<br />
ise; İstanbul’un fuar&etkinlik merkezi<br />
eksikliği dikkate alınarak, havalimanı<br />
terminallerinin yeniden düzenlenerek<br />
‘Fuar, Kongre ve Etkinlik Merkezi’ olarak<br />
değerlendirilmesi bölgenin mevcut<br />
gelişmiş altyapısı ve ekonomisinin<br />
sürdürülebilirliği açısından önem<br />
taşımaktadır. Bununla beraber, özellikle<br />
Disnayland benzeri uluslararası marka<br />
olan eğlence merkezleri/tema parklar ile<br />
anlaşma sağlanabilmesi ülke turizmimiz<br />
adına oldukça önemli bir atılım olacaktır.<br />
Bölgedeki otel sayısı<br />
------------------------------------------<br />
Bölgedeki toplam oda sayısı<br />
------------------------------------------<br />
Toplam yatak sayısı<br />
------------------------------------------<br />
Bölge otellerinin 2017 yılı ortalama doluluk oranı ------------------------------------------<br />
Bölge otellerinin <strong>2018</strong> yılı ortalama doluluk oranı ------------------------------------------<br />
2017 yılı konaklama geliri<br />
------------------------------------------<br />
<strong>2018</strong> yılı konaklama geliri (yılsonu beklenti) ------------------------------------------<br />
Yan gelirleriyle sağladığı yaklaşık yıllık katma değer ------------------------------------------<br />
Sağlanan istihdam<br />
------------------------------------------<br />
62<br />
13.233<br />
27.000<br />
%62,5<br />
%80<br />
230,4 milyon euro<br />
291,2 milyon euro<br />
500 milyon Euro<br />
Çarpan etkisiyle 50 bin kişi
<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />
16 & <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
gündem<br />
Dünyanın en<br />
pahalı şehri<br />
Zürih<br />
İstanbul 67’nci<br />
sırada!<br />
77 farklı şe<strong>hi</strong>rden <strong>2018</strong><br />
yılı Ocak ve Nisan ayları<br />
baz alınarak hazırlanan<br />
dünyanın en pahalı<br />
şe<strong>hi</strong>rleri raporuna<br />
göre, Türkiye pahalılık<br />
oranıyla listenin 67’nci<br />
sırasında yer aldı.<br />
Dünyanın en pahalı şehri<br />
unvanına ise İsviçre’nin<br />
başkenti Zürih sa<strong>hi</strong>p<br />
oldu.<br />
Ajans Press, dünya genelindeki<br />
şe<strong>hi</strong>rlerin ortalama kazançlarını<br />
ve satın alma gücünü ortaya koyan<br />
araştırmayı inceledi. Ajans Press’in<br />
finans şirketi UBS’nin “Fiyatlar ve<br />
Kazançlar” raporunun yanı sıra medya<br />
yansımalarından derlediği bilgilere<br />
göre, Türkiye’nin en pahalı şe<strong>hi</strong>rler<br />
sıralamasının 67’nci sırasında yer aldığı<br />
görüldü. Rapor, 77 farklı şe<strong>hi</strong>r baz<br />
alınarak hazırlanırken, her şe<strong>hi</strong>rdeki<br />
bağımsız yerel gözlemcilerin elde ettiği<br />
verilere dayandırıldığı gözlendi. Bunun<br />
yanı sıra, her şehrin kendi kültürü göz<br />
önünde tutulurken, 75 binden fazla veri<br />
noktası kullanılması dikkat çekti.<br />
New York referans olarak alındı<br />
Ajans Press ve PRNet’in konuyla alakalı<br />
gerçekleştirdiği medya incelemesinde,<br />
basına yansıyan haber adetleri de<br />
belli oldu. Gerçekleştirilen medya<br />
incelemesinde, 2017’de hayat pahalılığını<br />
konu alan bin 634 haber çıkışı tespit<br />
edilirken, bu rakam <strong>2018</strong> içerisinde<br />
şimdiden bin 924 haber sayısına ulaştı.<br />
Türkiye’nin 67’nci sırada yer aldığı<br />
raporda, İsviçre’nin başkenti Zürih<br />
pahalılık seviyesiyle birinci sıraya yerleşti.<br />
Zürih’i; Cenevre, Oslo ve Kopenhag<br />
gibi şe<strong>hi</strong>rler takip etti. Listenin son<br />
sırasında yer alarak dünyanın en ucuz<br />
şehri unvanına ise Mısır’ın başkenti<br />
Ka<strong>hi</strong>re sa<strong>hi</strong>p oldu. Araştırmada, New<br />
York referans şe<strong>hi</strong>r olarak belirlenirken,<br />
fiyatların dolar bazında sıralandığı<br />
saptandı. Böylelikle, listenin başında<br />
yer alan Zürih’in bir aylık mal ve <strong>hi</strong>zmet<br />
tüketimi için 4 bin 206 dolar harcadığı<br />
görülürken, Ka<strong>hi</strong>re’nin söz konusu mal<br />
ve <strong>hi</strong>zmetler için yalnızca bin 272 dolar<br />
harcadığı tespit edildi. İstanbul’da ise bu<br />
tutar bin 973 dolar olarak belirlendi.<br />
İstanbul’da bir şe<strong>hi</strong>r turu 362 dolar<br />
Verilerde genel fiyat seviyelerinin yanı<br />
sıra gıda, toplu taşıma, ev elektroniği ve<br />
giyim gibi harcama kriterleri de ayrı ayrı<br />
verilirken, İstanbul’un gıda konusunda<br />
48’nci sıraya yerleştiği saptandı. Ev<br />
elektroniği harcamasında ise 42’nci olan<br />
İstanbul, toplu taşıma harcamalarında<br />
ise 53’üncü sırada yer aldı. İstanbul,<br />
kısa süreli şe<strong>hi</strong>r turu harcamalarında<br />
da 74’üncü sırada yer alırken; bir şe<strong>hi</strong>r<br />
turu için 362 dolarlık harcamanın yeterli<br />
olacağı bilgisine ulaşıldı.
18<br />
<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
gündem<br />
Turizmde 3 milyar dolarlık<br />
Çin pastası<br />
TSKB Ekonomik Araştırmalar tarafından hazırlanan, ‘TSKB Bakış’ isimli rapor serisi<br />
Türkiye turizm sektörüyle devam ediyor. Türkiye’nin milli gelirinde önemli bir etkiye<br />
sa<strong>hi</strong>p olan turizm sektörünün bugünü ve fırsatlarının değerlendirildiği “Turizm: Yine<br />
Yeni Yeniden” başlıklı raporda, turizm çeşitlendirilmesinin önemine dikkat çekilerken,<br />
Çin pazarının potansiyeli tüm yönleriyle ele alınıyor.<br />
Türkiye genelinde 2 milyonu aşkın<br />
kişiye istihdam kapısı olan turizm<br />
sektörü sadece geçen yıl milli<br />
gelire doğrudan yüzde 3,8, dolaylı<br />
etkilerle yüzde 11,6 oranında katkı verdi.<br />
1980’li yıllardan bu yana ekonomideki<br />
konumunu güçlendiren sektör, 90’lı<br />
yılların ortasından günümüze kadar olan<br />
dönemde ödemeler dengesinin güçlü<br />
aktörlerinden biri haline geldi. Sektörün<br />
gelişimi ülke ekonomisine olduğu<br />
kadar Türkiye’nin marka değerine de<br />
önemli katkı sağlıyor. TSKB Ekonomik<br />
Araştırmalar tarafından hazırlanan,<br />
“Turizm: Yine Yeni Yeniden” başlıklı<br />
rapor, Türkiye turizm sektörünün mevcut<br />
durumunu ortaya koyarken, “Nasıl bir<br />
turizm?” sorusunun yanıtını arıyor.<br />
Raporda, sağlık, gastronomi ve yurtiçi<br />
turizminin yanı sıra Çin’le geliştirilecek<br />
ilişkilerin, turizmde sürdürülebilir ve<br />
sağlıklı bir büyümenin modeli olacağına<br />
dikkat çekiliyor. Hazırlanan Çin Eylem<br />
Planı’yla Türkiye’ye Çinli turist çekmenin<br />
hedeflendiği belirtilen raporda şu<br />
ifadelere yer veriliyor: “Kültür, sanat ve<br />
gastronomi odaklı, deneyimsel bir turizm<br />
içeriğinin hazırlanması durumunda<br />
Türkiye’nin Çinli turistlerden elde<br />
ettiği kişi başı ortalama gelirin Avrupa
ortalamasına yaklaşması mümkün<br />
olacak. Sektör oyuncularının telaffuz<br />
ettiği, “2023 yılında 1 milyon Çinli turist”<br />
hedefinin gerçekleşmesi, yaklaşık 3<br />
milyar dolarlık bir turizm ekonomisinin<br />
oluşması anlamına geliyor.”<br />
Büyümenin sürdürülebilirliğine katkı<br />
sunuyor<br />
Buket Alkan ve Cem Avcıoğlu tarafından<br />
kaleme alınan rapor, turizm sektörüyle<br />
arasında birbirini besleyen karşılıklı bir<br />
ilişki olduğunu söylerken, bu ilişkide<br />
turizmin GSYH’ye yaptığı katkıyı sayısal<br />
olarak ortaya koyuyor. 1950 yılında<br />
sadece 25 milyon olan küresel turist<br />
sayısının geçen yıl 1,3 milyar kişiye<br />
ulaştığı kaydedilen raporda 2017 yılında<br />
gerçekleşen yüzde 6,7 oranındaki<br />
büyümenin son 10 yıldaki en yüksek<br />
performans olduğuna dikkat çekiliyor.<br />
Raporda ayrıca, Birleşmiş Milletler Dünya<br />
Turizm Örgütü’ne göre (UNWTO) 2030<br />
yılına kadar küresel turist sayısının 1,8<br />
milyar kişiye ulaşmasının beklendiği,<br />
Türkiye’nin ise 2017 yılında toplam 38<br />
milyon ziyaretçi ağırladığı hatırlatılıyor.<br />
Bu rakamla Türkiye’nin de dünyada en<br />
çok turist çeken 10’uncu ülke olduğu<br />
belirtilirken, sektörün ülke ekonomisine<br />
verdiği güçlü destek şu rakamlarla<br />
aktarılıyor: “Turizm sektörü 2017<br />
yılında milli gelire doğrudan yüzde 3,8,<br />
dolaylı ve uyarılmış etkilerle yüzde 11,6<br />
oranında katkı verdi. Sektörün yarattığı<br />
toplam ekonomik aktivite 2,1 milyon<br />
kişiye istihdam sağlıyor. Bunların yanı<br />
sıra, turizm sektörü, dış tasarrufun ülke<br />
ekonomisine kanalize edilmesine de<br />
aracılık ederek sürdürülebilir büyümeye<br />
katkı sunuyor.”<br />
Küresel çapta seyahat eden kişi<br />
sayısında artış bekleniyor<br />
Diğer taraftan, Dünya Turizm Örgütünün<br />
<strong>2018</strong> yılında küresel çapta seyahat<br />
eden kişi sayısında yüzde 4 ila yüzde 5<br />
arasında büyüme beklediğine değinilen<br />
raporda, bu oranın, dünyada yaşanan<br />
belirsizliklere rağmen gerçekleşmesinin<br />
önemli olduğu belirtiliyor.<br />
Raporda, bölgeler arasında turist dağılımı<br />
incelendiğinde Avrupa ve ABD’den<br />
Asya Pasifik bölgesine doğru bir kayma<br />
olduğu hatırlatılarak, “1980’den bu<br />
yana toplam seyahat eden turist sayısı<br />
incelendiğinde Afrika ve Ortadoğu’nun<br />
payı yüzde 3 ile 6 arasında değişiyor.<br />
Asya Pasifik ise bu dönemde payını yüzde<br />
8’den yüzde 25’e çıkarmış durumda.<br />
Dünya Turizm Örgütünün 2030 yılı<br />
öngörüleri bu eğilimin süreceğini ortaya<br />
koyuyor” bilgisine yer veriliyor. Sözü<br />
edilen bölgeler arasındaki değişimde<br />
en önemli etkenin Çin’in uluslararası<br />
dış turizm potansiyelinin açığa çıkması<br />
olduğu vurgulanan raporda, “2010 yılında<br />
55 milyar dolarlık uluslararası turizm<br />
harcamasıyla bu alanda dördüncü sırada<br />
yer alan Çin, 2017 yılındaki 258 milyar<br />
dolarlık harcamayla ise ilk sıraya ulaşmış<br />
durumda” deniliyor.<br />
Dünya turizm harcamasının yüzde<br />
20’sini Çinliler yapıyor<br />
2012 yılından bu yana en fazla turizm<br />
harcaması yapan ülke konumunda<br />
bulunan Çin’den geçen yıl yurtdışına<br />
çıkan ziyaretçi sayısının 135 milyon<br />
kişi olduğuna dikkat çekilen raporda,<br />
günümüz küresel turizm harcamasının<br />
yüzde 20’sinin bu ülke tarafından<br />
gerçekleştirildiğinin altı çiziliyor.<br />
Raporda, Çin’den Türkiye’ye gelen turist<br />
sayısının son 10 yılda kademeli olarak<br />
arttığı belirtilerek şu ifadeye yer veriliyor:<br />
“2015 yılında Çin vatandaşları için kapıda<br />
vize uygulamasıyla bu sayı 314 bin kişiye<br />
ulaştı. Daha da artırılması için bu<br />
ülkeye yönelik özel turizm<br />
politikalarının<br />
uygulanması yararlı olacaktır. Bugün<br />
Avustralya, Kanada, Singapur, Güney<br />
Kore gibi ülkeler Çinli turistler için 10<br />
yıllık vizeler çıkarıyor. Öte yandan, 67 ülke<br />
Çin vatandaşlarına pasaportla giriş ya da<br />
sınırda vize imkânı sağlamış durumda.”<br />
Hazırlanan Çin Eylem Planı’yla Türkiye’ye<br />
Çinli turist çekmenin hedeflendiği<br />
belirtilen raporda şu ifadelere yer<br />
veriliyor: “Kültür, sanat ve gastronomi<br />
odaklı, deneyimsel bir turizm içeriğinin<br />
hazırlanması durumunda Türkiye’nin<br />
Çinli turistlerden elde ettiği kişi başı<br />
ortalama gelirin Avrupa ortalamasına<br />
yaklaşması mümkün olacak. Sektör<br />
oyuncularının telaffuz ettiği “2023<br />
yılında 1 milyon Çinli turist” hedefinin<br />
gerçekleşmesi, yaklaşık 3 milyar dolarlık<br />
bir turizm ekonomisinin oluşması<br />
anlamına geliyor.”<br />
“Kadın istihdamını artırma yolunda<br />
önemli bir basamak olabilir”<br />
Öte yandan, turizm sektörünün yarattığı<br />
istihdam imkânını, Türkiye’de kadın<br />
istihdamı konusunda yaşanan darboğazın<br />
aşılması konusunda önemli bir fırsat<br />
olarak değerlendiren çalışmada “Turizm<br />
diğer birçok sektörden farklı olarak<br />
<strong>hi</strong>zmetin makineleştirilmesi veya<br />
otomasyona dönüştürülmesi olanağı<br />
taşımıyor. Sektörün kalıcı biçimde<br />
emek-yoğun yapısı, ulaştırma, eğlence<br />
ve perakende gibi birçok farklı alanı<br />
harekete geçirme kabiliyetine sa<strong>hi</strong>p.<br />
Sektörün bu alandaki en önemli<br />
özelliği, Türkiye kalkınmasında<br />
önemli bir engel niteliğinde<br />
olan kadının işgücüne katılım<br />
oranının artırılması yönünde<br />
fırsat sunması olarak öne<br />
çıkıyor. Turizm ve ilişkili<br />
alanlarda kadın çalışan<br />
sayısının toplam<br />
çalışan sayısına oranı<br />
yüzde 32,1. Bu<br />
oran turizm dışı<br />
sektörlerden<br />
4,9 puan daha<br />
yüksek bir<br />
seviyeyi<br />
ifade<br />
ediyor”<br />
bilgisi<br />
paylaşılıyor.
<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />
20 & <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
gündem<br />
TTYD<br />
Bakan Ersoy’u ziyaret etti<br />
Yeni Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy’u makamında ziyaret eden TTYD<br />
Yönetim Kurulu, Oya Narin Başkanlığında sunduğu görüş belgesinde, sektörün<br />
finansman ihtiyaçları, tahsis sürelerinin uzatılması, girdi maliyetleri, ihracatçı<br />
destekleri ve esnek çalışma düzenlemelerine ilişkin görüş ve önerilerini bildirdi.<br />
Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği<br />
Yönetim Kurulu, Dernek Başkanı<br />
Oya Narin’in Başkanlığında<br />
Kültür ve Turizm Bakanlığı’na<br />
atanan Mehmet Ersoy’a bir ziyarette<br />
bulundu. TTYD Başkanı Oya Narin<br />
ziyarette Cumhurbaşkanlığı Hükümet<br />
Sistemi’ndeki ilk Kültür ve Turizm<br />
Bakanlığı görevinin, sektörü ve turizm<br />
STK’larını iyi tanıyan başarılı bir iş insanı<br />
olarak Mehmet Ersoy’a tevdiinden büyük<br />
memnuniyet duyduklarını ifade etti.<br />
Ersoy: “Benden beklentinin yüksek<br />
olduğunu biliyorum, bu bilinçle<br />
çalışacağım”<br />
Bakan Ersoy da sektörün içinden<br />
gelen bir temsilci olarak kendisinden<br />
beklentilerin yüksek olduğunu<br />
bildiğini ve bu beklentileri karşılamak<br />
için çalışacağını, Cumhurbaşkanlığı<br />
Sisteminde hızlı karar alma imkanının<br />
olduğunu, kabinede Bakanlar arasında<br />
çok iyi bir uyum yakalandığını ve<br />
bürokrasiye takılmadan birçok konunun<br />
hızlıca çözüme kavuşturulduğunu<br />
vurguladı. Bakan Ersoy önceliğinin kısa<br />
vadede turizm sektörünün iş ve yatırım<br />
ortamının iyileştirilmesi ve iş yapmanın<br />
önündeki engellerin kaldırılması şeklinde<br />
tanımladı ve bu engellerin kaldırılmasının<br />
en önemli teşvik etkisi yapacağını<br />
vurguladı.<br />
TTYD, Bakanlık’la birlikte çalışma<br />
arzusunu vurguladı<br />
Başkan Narin görüşmede Bakan Ersoy’a<br />
bir görüş belgesi de sundu. Sunulan<br />
belgede, turizm sektörünün finansman<br />
ihtiyaçları, tahsis sürelerinin uzatılmasına<br />
ilişkin düzenlemeler, girdi maliyetleri,<br />
ihracatçı destekleri ve turizm sektöründe<br />
esnek çalışma düzenlemelerine ilişkin<br />
görüş ve öneriler yer aldı ve Bakanla<br />
düzenli olarak bir araya gelme ve birlikte<br />
çalışma arzusu vurgulandı. Görüşmede<br />
ayrıca TTYD’nin en önemli misyonlarından<br />
biri olarak turizm sektörüne yabancı<br />
yatırımcı çekilmesi için Bakanlıkla<br />
işbirliği arzusu dile getirildi.<br />
Görüşme sonunda TTYD’nin hazırlamış<br />
olduğu “Turizmde Dönüşüm” programı<br />
ile Kurum gündemindeki konuların en<br />
kısa sürede Bakan’ın ekibiyle birlikte<br />
katılacağı bir çalışma toplantısında ele<br />
alınmasına karar verildi. TTYD Heyeti<br />
ayrıca 21 Temmuz <strong>2018</strong> günü Kültür ve<br />
Turizm Bakanlığı Bakan Yardımcılığı’na<br />
atanan Ömer Arısoy ve Nadir Alpaslan<br />
ile de bir araya gelerek yeni görevlerinde<br />
başarı dileklerinde bulundu.
22<br />
gündem<br />
I-MICE’den<br />
‘Endam’lı davet!<br />
Uluslararası MICE Endüstrisi Derneği<br />
(I-MICE), dün akşam The Purl Hotel-<br />
Endam İstanbul ev sa<strong>hi</strong>pliğinde<br />
düzenlediği görkemli davetiyle turizm<br />
sektörünün önde gelen temsilcilerini<br />
ağırladı. Acentaların yoğun katılımıyla<br />
gerçekleşen network partisinde konuklar<br />
360 derecelik terası ile şehrin en popüler<br />
buluşma noktalarından biri olan Endam’da<br />
DJ Ünal Çakmak’ın keyifli şarkılarıyla<br />
eğlenirken bir yandan da enfes ikramlarla<br />
lezzetli bir akşam geçirdiler.<br />
Söyler: “Türkiye’deki MICE endüstrisini en<br />
üst noktaya taşıyacağımıza inancımız tam”<br />
Bu özel davette kısa bir konuşma yapan<br />
I-MICE Derneği Başkanı Serdar Söyler,<br />
“Sektörle alakalı o kadar çok şey vardı ki,<br />
bunları tek başına yapmamız mümkün<br />
değildi. Ekibimizi çoğalttık. Sizleri de<br />
burada gördüğümüz için çok mutluyuz.<br />
Önümüzdeki dönemde sizleri de aramızda<br />
görmek istiyoruz. Derneğimiz çok işler<br />
yapacak, biz buna inanıyoruz. Bu hedefle<br />
yola çıktık. Sizlerin de bu yolda bize güç<br />
katacağınıza inanıyoruz. Önümüzdeki<br />
dönemde sizlerle birlikte uluslararası<br />
camiada Türkiye’deki MICE endüstrisini en<br />
üst noktaya taşıyacağımıza inancımız tam.”<br />
dedi.<br />
Kurt: “Bizi anlayan bir bakanımız olduğu<br />
için çok daha umutluyuz”<br />
I-MICE Derneği 2. Başkanı Hüseyin Kurt ise,<br />
“Bildiğiniz gibi 2015’te ülkemiz uluslararası<br />
kongre ve etkinlik bazında 17. sırada, en<br />
son yayınlanan ICCA raporunda ülkemiz 49.<br />
sırada, güzel şehrimiz ise 133. sıradaydı.<br />
Fakat özellikle 24 Haziran seçimlerinden<br />
sonra, geçtiğimiz haftalarda umut dolu<br />
bir gelişme oldu. Sektörümüzden bir isin<br />
bakan oldu. Bu oldukça güzel bir gelişme.<br />
Bizi anlayan, aynı dili konuşabileceğimiz,<br />
aynı terminolojiyi kullanabileceğimiz biri<br />
var artık karşımızda. Dolayısıyla bizim<br />
sorunlarımızı kendisine iletebileceğimiz,<br />
çok çabuk çözüm yollarına ulaşabileceğimiz<br />
bir bakanımız var artık. Bu sebeple çok<br />
daha fazla umut doluyuz. “ diye konuştu.
www.abidinsenol.com.tr<br />
www.masterchef.com.tr<br />
ELMA SİRKESİ<br />
LİMON SOSU<br />
ÜZÜM SİRKESİ<br />
NAR EKŞİLİ SOS<br />
MAYONEZ<br />
KETÇAP<br />
ATS Doğal Ürünler<br />
Gimat Toptancılar Sitesi 7. Blok No:146<br />
Macunköy / Yenimahalle - ANKARA - TÜRKİYE<br />
Telefon: +90 (312) 387 62 60<br />
Fax: +90 (312) 387 62 61<br />
info@abidinsenol.com.tr
24<br />
<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
gündem makale<br />
Orhan Genceli: “Sayın<br />
Bakanım, turizmde<br />
ilk, kangren otel<br />
yatırımcılarına el atın!”<br />
Zordur insana, insan ile <strong>hi</strong>zmet etmek!<br />
Türkiye’de diplomanız yoksa eczane<br />
açamazsınız, belgeniz yoksa terzi, berber,<br />
manikürcü, teknik servis ve daha binlerce<br />
örnek verebilirim…<br />
Ama paranız varsa; istediğiniz yerde<br />
otel açabilirsiniz, <strong>hi</strong>çbir fizibilite ve ön<br />
çalışmaya ihtiyacınız yoktur. Hatta o<br />
bölgede açacağınız otelin kalitesine göre<br />
müşteri bulacağınız da önemli değildir.<br />
Bir güzel milyon dolarları gömersiniz,<br />
oğlunuzu otelin genel müdürü, yeğeni<br />
satın almaya, kayınbiraderi satış müdürü,<br />
amcaoğlunu da F&B’nin başına koydunuz<br />
mu içiniz rahat, kimseler otelinize zarar<br />
veremez!..<br />
Efendim yazdıklarım komik mi değil<br />
ama trjikomik. Çünkü bu şekilde<br />
yönetilen sadece İstanbul’da, hem de 5<br />
yıldız uluslararası zincirden yüzlercesi<br />
maalesef var. İsterseniz sayayım.<br />
Çünkü ne devlet denetler -nitekim<br />
böyle bir kanunu da<strong>hi</strong> yoktur- ne de<br />
uluslararası zincir otelin umurundadır.<br />
Çünkü o sadece ve sadece gelecek<br />
“fee”ler ve komisyonu ile meşguldür.<br />
Efendim hangisini yazayım binlerce<br />
oteli <strong>hi</strong>çbir deneyimi ve bu meslek ile<br />
ilgili belgesi olmayanların yönettiğini<br />
mi? Zincir oteller; efendim getirin bu<br />
genel müdür ve departman müdürlerin<br />
CV’lerini bir inceleyelim. Bizim görev<br />
tanımında olan nitelik ve niceliklere<br />
sa<strong>hi</strong>pler mi bakalım umursamamalar mı?<br />
Markanın standartlarına sa<strong>hi</strong>p çıkan ve<br />
canı pahasına yatırımcıyla mücadele eden<br />
genel müdür işten gönderildiğinde sa<strong>hi</strong>p<br />
çıkmayan zincir otel hangi kadrolarla<br />
markalarını genişletecekler merak<br />
ediyorum.<br />
Sayın Turizm Bakanı Mehmet Ersoy<br />
göreve gelince ilk icraatı kendi<br />
şirketlerini bir profesyonele teslim etmek<br />
oldu. Umarım bütün turizm yatırımcıları<br />
bundan feyz alırlar.<br />
Efendim, otel çalışanına “Otelcilik<br />
Meslek Yasası” çıkmadan, yerli<br />
markalarımız güçlendirilmeden,<br />
yabancı zincirler sadece yatırımcının<br />
ve kendi komisyonlarını düşünerek<br />
personeli umursamadan sektörü bir<br />
adım öne götürmek mümkün değil.<br />
Beğenmediğimiz deniz kum güneş<br />
turistinden başı bandajlı Ortadoğulu<br />
turiste gelmek elbette ki ilerlemek<br />
olarak düşünülemez. Şimdi sakın kimse<br />
bana o portföyü aşağılıyorsun edebiyatı<br />
yapmasın!<br />
Tüm portföylerde çeşitlendirmeniz<br />
olduğu gibi, aklı başında bir politikanız<br />
ve hedeflediğiniz tüm oranlarda bir<br />
stratejiniz olmalıdır.<br />
Efendim bir sözüm de uluslararası zincir<br />
markalara olacak. Markanızı iyi temsil<br />
etmeyen yatırımcı ve yöneticiler size<br />
kısa vadede kazandırabilirler ama uzun<br />
vadede kaybedenin sizler olacağını bir kez<br />
daha düşünmelisiniz. Kaliteli ve nitelikli<br />
insanların sektörde kalmaları için onlara<br />
sa<strong>hi</strong>p çıkmalı ve bütçelerinizden birazcık<br />
harcayarak siz de çaba göstermelisiniz.<br />
Sayın patronlar unutmayın ki “Sektördeki<br />
rekabeti profesyoneller ile yapabilirsiniz,<br />
genleriniz ile değil!”<br />
Bu yazımı TUROYD başkanı Alican<br />
Aksu’nun her platforma serzenişte<br />
bulunduğu paragraf ile bitirmek isterim.<br />
“Otelcilik farklı dinamikleri ve idari<br />
mekanizması olan operasyonel bir iştir.<br />
Meslek Yasası olmalı ve yatırımcıyı da<br />
içerisine almalıdır.”
<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />
26 & <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
gündem<br />
Kartlı<br />
ödemelerde<br />
en fazla artış<br />
gösteren<br />
sektör, hava<br />
yolları!<br />
Kartlı ödemeler <strong>2018</strong> yılının<br />
ilk 6 ayında yüzde 20 arttı.<br />
Bu artışla beraber en fazla<br />
yükseliş gösteren sektör,<br />
hava yolları oldu.<br />
Bankalararası Kart Merkezi (BKM)<br />
<strong>2018</strong> yılının ilk 6 aylık verilerini<br />
açıkladı. Kart kullanmanın sağladığı<br />
avantajların yanı sıra banka hesabı sa<strong>hi</strong>bi<br />
nüfustaki artış, artan finansal okuryazarlık<br />
ve e-ticaret kullanımı gibi etkilerin de<br />
desteğiyle ödemelerde kart kullanımının<br />
artışını sürdürdüğünü vurgulayan BKM<br />
Genel Müdürü Dr. Soner Canko, kredi<br />
kartı ve banka kartı sayıları artarken, yılın<br />
ilk yarısında kartlı ödemelerde yüzde 20<br />
oranında büyüme gerçekleştiğini söyledi.<br />
En fazla kartlı ödeme artışı görülen<br />
sektör hava yolları<br />
Kartlı ödemelerdeki artışla beraber en<br />
fazla artış gösteren sektör hava yolları<br />
oldu. Buna göre <strong>2018</strong> yılının ilk altı<br />
ayında geçen yılın aynı dönemine göre<br />
hava yolları yüzde 34, yemek yüzde 28,<br />
akaryakıt istasyonları yüzde 24, sağlık/<br />
sağlık ürünleri/kozmetik yüzde 24, giyim<br />
ve aksesuar yüzde 21 ile en fazla artış<br />
gösteren sektörler arasında yer aldı.<br />
Dijitalleşme sürüyor: İnternetten yapılan<br />
kartlı ödemeler yüzde 37 büyüdü<br />
BKM verilerine göre, internetten ödeme<br />
alışkanlıklarının her geçen gün artması<br />
ve hızlı dijital dönüşümle beraber <strong>2018</strong><br />
yılının ilk altı ayında toplam 61 milyar<br />
TL tutarında internetten kartlı ödeme<br />
yapıldığı açıklandı. Bu veri 2017 yılının ilk<br />
altı ayı ile kıyaslandığında, internetten<br />
kartlı ödemelerde yüzde 37 oranında artış<br />
gösteriyor. Geçen yılın aynı döneminde<br />
toplam kartlı ödemelerin yüzde 14’ünü<br />
oluşturan internetten kartlı ödemelerin bu<br />
yıl payını artırarak yüzde 16’ya çıktığı ifade<br />
ediliyor.<br />
Yabancı kartlarla yapılan ödeme tutarı<br />
ilk 6 ayda 16 milyar TL’ye ulaştı<br />
Yabancı kartlarla yapılan ödemelerde ise<br />
yılın ilk yarısında yabancı kartlarla yurt<br />
içinde toplam 15,8 milyar TL tutarında<br />
ödeme yapıldı. Bu tutar, önceki yılın<br />
aynı döneminde 9,5 milyar TL olan kartlı<br />
ödeme tutarıyla kıyaslandığında yüzde 67<br />
oranında büyümeyle son yıllarda gözlenen<br />
en büyük artışın gerçekleştiği dikkat<br />
çekiyor. İşlem başına yapılan kartlı ödeme<br />
tutarı ise 457 TL’den 573 TL’ye çıktı.
<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />
28 & <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
gündem<br />
Yabancı turist sayısı arttı<br />
Yaz sezonunun gelmesiyle birlikte seyahat sektöründe de hareketlilik yaşanıyor. Bu<br />
hareketlilik rakamlara da yansıdı. <strong>2018</strong> yılın ilk 6 ayını değerlendiren online seyahat<br />
markası biletall.com CEO’su Yaşar Çelik, turizm sektörünün yılın ilk yarsında<br />
beklentilerin üzerinde olduğunu belirtti.<br />
Yurt içi ve yurt dışına seyahat<br />
etmek isteyenlere 500 havayolu,<br />
200 otobüs firması, tren ve feribot<br />
biletlerini tek potada buluşturarak en<br />
uygun bilet alternatiflerini sunan Biletall,<br />
<strong>2018</strong> yılının ilk yarısına dair seyahat<br />
istatistiklerini gün yüzüne çıkarttı. <strong>2018</strong><br />
yılın ilk yarısında yabancı turist sayısının<br />
arttığının altını çizen biletall.com CEO’su<br />
Yaşar Çelik, yabancı turist sayısında 2015<br />
yılını yakaladıklarını hatta geçtiklerini<br />
vurguladı. Çelik sözlerine söyle devam<br />
etti: “<strong>2018</strong> yılı hem iç turizm hem de<br />
yabancı turist açışından beklentilerimiz<br />
üzerinde gidiyor. Kültürel geziler,<br />
sa<strong>hi</strong>l turizmi gibi etkenler iç turizmde<br />
hareketlilik sağlıyor.”<br />
En ucuz otobüs bileti 3 TL<br />
Geride bıraktığımız 6 ayda en ucuz<br />
bilet, online bilet satış sektörünün lideri<br />
konumundaki Biletall.com tarafından<br />
satıldı. Yurt içi en ucuz otobüs bileti<br />
Patnos Tutak için 3 TL’ye satılırken en<br />
ucuz uçak bileti ise yurt içinde 29,99 TL’ye<br />
Antalya –İstanbul ( Sabiha Gökçen) yurt<br />
dışında Lizbon- Madrid arasında 159,9<br />
TL’ye alıcı buldu. En pahalı biletler ise<br />
otobüs için Bakü –Bursa arasında 300<br />
‘TL olurken yurt içinde en pahalı uçak<br />
bileti 1387,16 TL ile Diyarbakır – Lefkoşa<br />
– Diyarbakır arasında yurt dışında ise<br />
16551,19 TL ile C<strong>hi</strong>cago - İstanbul –<br />
C<strong>hi</strong>cago seferi oldu.<br />
Yurt içinde Ankara yurt dışında Bakü<br />
<strong>2018</strong> yılına dair verileri paylaşan<br />
biletall.com en ucuz ve en pahalı<br />
seyahat biletlerini belirlerken popüler<br />
destinasyonları da ortaya çıkardı. Buna<br />
göre; yurt içinde Ankara, İstanbul, İzmir<br />
yurt dışında ise Bakü, Beyrut, Frankfurt<br />
en çok ilgi gören yerlerin basında geldi.
30<br />
<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
gündem makale<br />
Bu defa uzaktan<br />
‘bakan’ değil!<br />
Tezer Öner / AGON Danışmanlık ve Mümessillik Hizmetleri CEO<br />
Türkiye yeni bir dönem ile birçok<br />
beklentinin gerçekleşmesini umarak<br />
seçimlerden çıktı. Bu seçimlerin<br />
sonucunda gördük ki Türk insanı<br />
yapısal değişim ve istikrarlı yönetim<br />
konusunda kararlı kalmaktan yana.<br />
Yapısal değişimlerin etkilerini Sayın<br />
Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan kabine<br />
ve icra organizasyonlarında göstererek<br />
yepyeni ve profesyonel anlayışa sa<strong>hi</strong>p bir<br />
ekip ile yola çıktı. Elbette biz de kendi<br />
açımızdan değişimlere ve oluşacak<br />
beklentilere bir göz atmak ve yeni<br />
bakanımıza da ilk haftaların sonunda bir<br />
takım tespitlerle destek vermek istedik.<br />
Merak ettiklerimizi de soracağız. Bazı<br />
tespit ve icraat sözlerini de not alacağız<br />
ve gerçekleşmesini bekleyeceğiz. Bu<br />
süreçte elimizden gelen desteği de<br />
vermek ve Türkiye için hep birlikte<br />
gayretlerimizi de ortaya koymak elbette ki<br />
birinci dereceden görevimiz olacaktır.<br />
Öncelikle dikkat çeken noktalarla yeni<br />
Bakanımızın kim olduğunu hatırlayalım.<br />
Sayın Kültür ve Turizm Bakanımız<br />
Mehmet Nuri Ersoy, hepimizin bildiği<br />
gibi ETS Turizm Yönetim Kurulu Başkanı<br />
olarak 25 yıllık profesyonel bir geçmişi<br />
olan 1968 İstanbul doğumlu genç ve<br />
dinamik bir kişi. Alman Lisesi ve İstanbul<br />
Üniversitesi İngilizce İşletme Bölümü<br />
tahsilleri olan Bakanımız; Etstur’un<br />
ardından diğer girişimleri olan Voyage<br />
Otelleri, Didimtur, Ucuzabilet, Maxx Royal<br />
Otelleri, Odamax.com ve Cruise sektörü<br />
yatırımları ile turizme pek çok marka<br />
kazandırdı.<br />
Gördüğümüz gibi bugüne dek bu derece<br />
profesyonel ve başarılı bir işadamı olarak<br />
devlet kademesinde görev yapan ender<br />
bürokratlardan biri olan Ersoy doğal<br />
olarak hepimizde beklentilerin artmasına<br />
ve hedeflerin de daha yükselmesine<br />
sebep oldu. Bunun kendisi için hem<br />
motive edici hem de bir miktar stres<br />
yaratacak bir durum olması doğaldır.<br />
Ancak ilk günlerdeki icraat ve söylemleri<br />
ile duruma hakim olma konusunda ve<br />
hedefleri tespit etme açısından gayet<br />
başarılı olacağını <strong>hi</strong>ssettirdi.<br />
Bakan Ersoy, ilk icraat olarak ETS<br />
yönetimini Coşkun Tünay’a bırakarak<br />
herkesin haklı bir övgüsünü aldı.<br />
Ersoy profesyonel işlerini devlet<br />
işleri ile karıştırmayacağının ve<br />
zamanını tamamen devlet ve milleti<br />
için harcayacağının ispatı olarak<br />
bu görevlendirmeyi yapması işi sıkı<br />
tutacağının işareti olarak algılandı. Bu<br />
görevi bir askerlik görevine benzeten<br />
Ersoy modern ve dürüst yaklaşımların<br />
da işaretini vermiş oluyor. Hatta bu<br />
aşamada Hürriyet Yazarı Ahmet Hakan<br />
tarafından ifade edilmiş olan maaşını da<br />
görev süresi boyunca Mehmetçik Vakfı’na<br />
bağışlayacak olması onu gözümüzde<br />
ayrıca değerli kıldı.<br />
Sektörden gelen biri olarak Ersoy tüm<br />
sorunlara hakim ve haberdar görünen<br />
biri... Dolayısıyla tüm meslek grupları<br />
ve odalardan da kendisine sınırsız bir<br />
destek olduğu görülmekte. Bunu hem<br />
gerçekleşen ziyaretlerde hem de çeşitli<br />
sebeplerle verilen basın açıklamaları<br />
veya röportajlarda görmek mümkün.<br />
Sayın Bakanımızın bu rüzgarı da arkasına<br />
alarak sektör sorunlarına cesur ve kararlı<br />
müdahaleler yapmasını bekliyoruz. Zaten<br />
bu destek beklentilerin de arttığının<br />
en büyük göstergesi çünkü sektör<br />
temsilcilerinin kendisine inancı ve güveni<br />
var.<br />
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy,<br />
bakanlık koltuğuna oturmasının ardından
yurt dışı turizm fuarlarına, turizm<br />
tanıtma ve pazarlama faaliyetlerine<br />
katılımlara ilişkin yeni bir destekleme<br />
kararı aldı. Bakanlık, bu faaliyetlerde<br />
bulunanların harcamalarının yüzde<br />
50’sini destekleyecek.<br />
Düzenleme, bölge tanıtımı için hazırlanan<br />
reklam faaliyetlerinde her bir etkinlik<br />
için maksimum 250 bin dolar, fuarlarda<br />
yer kirası, stant inşası ve dekorasyonuna<br />
ilişkin her fuar için 50 bin dolara, festival,<br />
kokteyl, çalıştay, sergi gibi etkinlik<br />
giderlerine ilişkin ise 25 bin dolara kadar<br />
destekleri içeriyor.<br />
Kararla, yurt dışında düzenlenen turizm<br />
fuarlarına katılımın artırılması ve yurt<br />
dışında gerçekleştirilecek tanıtım<br />
ve pazarlama faaliyetlerine gerekli<br />
desteğin sağlanması amaçlanıyor.<br />
Bu desteklerden yararlanacaklar ise<br />
“Bakanlık tarafından desteklenen<br />
veya iştirak edilen turizm fuarlarına<br />
bireysel veya grup olarak bölge tanıtımı<br />
yapacak turizm sektöründe faaliyet<br />
gösteren sektör meslek birlikleri,<br />
dernekler, vakıflar, bakanlıktan belgeli<br />
seyahat acenteleri, turizm işletmeleri,<br />
bakanlıktan belgeli, bir önceki mali yıl<br />
içerisinde bireysel olarak 750 bin dolar<br />
ve muadili dövizi yurtdışından sağlayan<br />
Türkiye’nin tanıtımını yapacak asli<br />
fonksiyonu konaklama olan işletmeler ile<br />
deniz turizmi tesisleri işletmeleri” olarak<br />
belirlendi. Bakanlık, desteklenecek<br />
fuarları bir önceki yılın eylül ayında<br />
duyuracak. Destek kapsamında,<br />
katılımcıların; yer kirası ile stant inşası ve<br />
dekorasyonuna ilişkin toplam giderlerinin<br />
uygun görülmesi halinde yüzde 50’si<br />
ödenecek. Bu miktarın ise her fuar için 50<br />
bin doları geçmemesi kararı alındı.<br />
Bakanlık bu fuarlara bireysel olarak<br />
katılan katılımcıları da destekleyecek.<br />
Yine yer kirası ile stant inşası ve<br />
dekorasyonuna ilişkin toplam giderlerinin<br />
yüzde 50’sinin ödenmesi kararlaştırıldı.<br />
Bu rakamın ise üst sınırı her fuar için 10<br />
bin dolar olarak çizildi.<br />
Bakanlık, ilgili sektör meslek birliğinin,<br />
derneğin, vakfın, acentelerinin; bireysel<br />
veya grup olarak, bölge tanıtımı için<br />
yurtdışında yapacakları etkinliklerinin yer<br />
kirası, ikram ve organizasyon giderlerini<br />
de destekliyor. Faaliyet uygun görülürse<br />
harcamaların yüzde 50’si ödenecek.<br />
Ödenecek destek her etkinlik için bireysel<br />
faaliyetlerde 10 bin, grup faaliyetlerinde<br />
25 bin doları geçmeyecek. Bakanlık,<br />
bölge tanıtımı için hazırlanan projeleri<br />
uygun görmesi halinde ise reklam<br />
giderlerinin yüzde 50’sini ödeyecek. Mali<br />
yıl içinde yapılacak ödemelerin toplamı<br />
bireysel faaliyetler için 150 bin, grup<br />
faaliyetlerinde 750 bin doları geçmeyecek.<br />
Destekten yararlanmak için üç ay önce<br />
başvurmak gerekecek.<br />
Sayın Ersoy bunlarla da yetinmeyecek.<br />
Çünkü en son olarak katıldığı<br />
Uluslararası 16. Bodrum Bale Festivali<br />
etkinliklerinde; “Sezon iyi geçiyor ama<br />
bizim hedeflerimiz büyük. Hedeflerimiz<br />
sayı ile endeksli değil, nitelikli turist ile<br />
endeksli. Bizim ana hedefimiz turizmin<br />
gelirini Gayri Safi Milli Hasıla’daki<br />
oranını yüzde 4’ten yüzde 8’e çıkarmak.<br />
Açıkçası birinci hedefimiz bu olacak.<br />
Sayıyı arttırmak değil nitelikli turisti<br />
de getirmeyi hedefliyoruz. Adım adım<br />
hedefimize gidecek planı hazırlıyoruz”<br />
ifadelerine yer verdi. Bu aşamada Sayın<br />
Ersoy’un hedefe yürüme planı ve bir<br />
takvimi olduğunu anlıyoruz.<br />
Bakan Ersoy, bir turizm profesyoneli ve<br />
pazarlama gurusu olarak sektörün ve<br />
Türkiye’nin tanıtım ve pazarlamasının<br />
nasıl yapılacağından son derece emin<br />
görünmekte. Ayrıca çeşitli zamanlarda<br />
verdiği demeçlerde kur farkının istikrar<br />
ve ekonomi açısından elbette kötü<br />
olmakla birlikte turizm açısından bize<br />
avantaj yarattığının farkında. Bu farkın<br />
yatırımları da Türkiye’ye daha fazla<br />
çekmesini umut ediyor. Ayrıca nitelikli<br />
turiste olan ihtiyacımızın, sektörün<br />
6 ay çalışıp 6 ay yatmasının getirdiği<br />
kötü sonuç ve istikrarsız istihdamın<br />
yarattığı olumsuzlukların farkında.<br />
Çeşitli söylemlerde bunlara değinen<br />
Sayın Ersoy 12 ay çalışan, nitelikli<br />
turiste sa<strong>hi</strong>p, katma değeri yüksek<br />
organizasyon ve kültürel faaliyetlerle<br />
desteklenen bir sektörün Türkiye Gayri<br />
Safi Milli Hasılasına yapacağı katkının<br />
ve bize kazandıracaklarının bilincinde<br />
bir bakan olarak hedeflerini doğru<br />
koymuş bir görüntü içerisinde... Ancak<br />
bu söylemlerin eyleme geçmesi bu<br />
hedeflere yaklaşırken geçirilecek zaman<br />
ve süreçler elbette kolay olmayacak ve<br />
biz de hem destek olacağız hem de bunun<br />
için çalışacağız. Ancak Sayın Bakanın<br />
bu hedeflerine devlet diğer organları ve<br />
kurumları ile ne derece destek verek ve<br />
süreçleri ne derece kolaylaştıracak hep<br />
birlikte göreceğiz.<br />
Sayın Bakanımız için bir iki dip not ta<br />
biz verelim. İspanya’nın yaptığı hatayı<br />
yapmamak için kıyı ve yeşil alanların<br />
yerleşime açılması, projelerin beton<br />
yığınlarına dönüşmemesi, kısa süreli rant<br />
amaçlı yatırımlar yerine üzün vadede<br />
kazandıracak sağlam ve sürekli projelerin<br />
desteklemesi, istihdam sorunlarının ve<br />
istihdamın sürekliliğinin çözümlenmesi,<br />
çalışan tüm kademelerdeki personel<br />
ve yöneticilerin ayrıca yatırımcıların<br />
eğitilmesi veya kalitelerin denetlenmesi,<br />
<strong>hi</strong>zmet ve yan sektörlerin denetlenmesi<br />
ve kalite/fiyat gibi sorunların sıkı<br />
denetime ve cezalandırmalara tabi<br />
tutulması, devlet kurumu veya özel<br />
sektör de olsa her kurumda kalite ve fiyat<br />
standardizasyonu gibi konuların ciddi<br />
olarak ele alınmasını diliyoruz.<br />
Bu konular, ele alınan konular ve<br />
hedefler açısından gerçekten başarılı bir<br />
dönem geçirilmesi en büyük temennimiz.<br />
Bu aşamada Sayın Bakanımıza hayırlı<br />
uğurlu olsun dileklerimizle beraber<br />
desteğimizi ve beklentilerimizin de<br />
takipçisi olacağımızı belirtmek isterim.<br />
Her daim sektör profesyonelleri olarak<br />
yardıma ve çalışmaya hazır olduğumuzu<br />
bilmenizi isterim. Turizm profesyonelleri<br />
olarak bizler içinde bulunduğumuz<br />
zorlu günlerin ve başarmamız gereken<br />
hedeflerin önemini kavramış durumdayız.<br />
Birlik ve beraberlik içinde bu hedeflere<br />
ulaşmaya azimliyiz. Başarılı bir dönem<br />
diliyorum.
<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />
32 & <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
gündem<br />
TatildeKirala.com <strong>hi</strong>zmette<br />
Haziran <strong>2018</strong> itibarıyla kullanıma açılan yeni nesil ve tamamıyla yerli kısa dönemli ev ve<br />
tekne kiralama sitesi TatildeKirala.com, “Tatilde kirala, rahat konakla” mottosuyla yola<br />
çıkarak; günlük, haftalık ve aylık olarak kiralanabilen uygun fiyatlı lüks villalar, mobilyalı<br />
daireler, havuzlu evler, tekneler, motor yatlar ve çok daha fazlasını tatilcilerle<br />
buluşturmayı hedefliyor.<br />
Tatildekirala.com’a üye olan<br />
kullanıcılar evlerini veya teknelerini<br />
birkaç dakika içerisinde ücretsiz bir<br />
şekilde listeleyip milyonlarca kullanıcıya<br />
kolaylıkla ulaştırabilirken, tatilciler ise<br />
listelenen binlerce ev veya tekneden<br />
bütçelerine uygun olanını seçip anında<br />
rezervasyon yapabiliyor.<br />
Mat: “Avrupa ve Asya’da ev turizmi<br />
alanında ilk 3 firmadan biri olmak<br />
istiyoruz”<br />
Konuyla ilgili açıklama yapan<br />
TatildeKirala.com kurucusu Ruşen<br />
Mat, “Ziyaretçilerimizin tatilini en rahat<br />
şekilde geçirmesi için günlük ev ve<br />
tekne kiralama alternatifleriyle birlikte<br />
havaalanı transfer <strong>hi</strong>zmeti sağlıyor,<br />
turizm dünyasında yeni ve sağlam bir kapı<br />
açıyoruz. Öncelikle Türk sermayesi ve<br />
çalışanlarıyla geliştirilmiş yerli bir yazılım<br />
altyapısı oluşturarak yola çıktık. Henüz<br />
kuruluş aşamasında Ankara’da faaliyet<br />
gösteren Sintek Madencilik firmasının<br />
Yönetim Kurulu Başkanı Onur Atakay’dan<br />
4 milyon TL değerlemeyle yatırım aldık.<br />
10 yıldan uzun bir süredir e-ticaret ve<br />
dijital pazarlama alanında edindiğimiz<br />
deneyimle lokalizasyon konusunda<br />
yetersiz kalan global firmaların<br />
eksikliklerini tespit edip bu alanda yerli<br />
ve yenilikçi bir çözüm üretmek istedik.<br />
7/24 çalışan ekibimiz ve güçlü yazılım alt<br />
yapımızla kısa sürede dünyada popüler<br />
olan rakiplerimizi geride bırakarak kısa<br />
dönemli ev kiralama, villa kiralama ve<br />
tekne kiralama alanında turizm pazarını<br />
büyütmeyi ve ev turizmi alanında lider<br />
firma olmayı istiyoruz. Orta vadede ise<br />
Avrupa ve Asya’da ev turizmi alanında<br />
ilk 3 firmadan biri olmak istiyoruz. Bu<br />
doğrultuda Avrupa operasyonumuzu<br />
yönetebilmek adına Litvanya’da<br />
şirketimizi kurduk ve Eylül ayı itibariyle<br />
Avrupa operasyonumuzu da başlatıp 2019<br />
sezonunda İngilizce, Almanca ve Rusça<br />
konuşulan pazarlarda yerimizi alacağız.”<br />
dedi.<br />
Havaalanı transfer seçenekleri de<br />
sunuyor<br />
Ev ve tekne sa<strong>hi</strong>plerinin ücretsiz bir<br />
şekilde kiralık ilanı verebildikleri<br />
TatildeKirala.com, yerli turistlerin<br />
tatilini en rahat şekilde geçirebilmesi<br />
için konaklama seçeneklerinin yanı<br />
sıra Antalya, Bodrum ve İzmir gibi<br />
tatil bölgelerinde havaalanı transfer<br />
seçenekleri de sunuyor. Otellere nazaran<br />
ekonomik çözümler üreten platform,<br />
ev ve tekne sa<strong>hi</strong>pleriyle misafirleri<br />
arasında güvenilir ödeme seçenekleriyle<br />
çok sayıda taksit imkanı da sunuyor.<br />
TatildeKirala.com, bu olanaklarla, global<br />
alternatif konaklama servisleri karşısında<br />
güçlü bir yerli rakip olarak karşımıza<br />
çıkıyor.
<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />
34 & <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
gündem<br />
Türkiye helal<br />
turizmde dünya<br />
üçüncüsü<br />
Asel Group Yönetim Kurulu Başkanı<br />
Yunus Ete<br />
Dünyada kapsamlı bir “helal seyahat<br />
ekonomisinin” yaygınlaştığını söyleyen<br />
Yunus Ete, helal turizminin artık moda,<br />
finans, kültür ve sağlık gibi alanları<br />
çaprazlama bir ilişkiyle birleştiğini,<br />
Türkiye’nin tüm bu alanları içeren “helal<br />
seyahat ekonomisinden” en çok yararlanan<br />
ülkelerden olduğunu ifade ediyor.<br />
Müslüman turistler Müslüman<br />
olmayanlarla aynı türden<br />
deneyimler arıyor ancak helal<br />
otelleri ve helal gıda gibi değerlerini<br />
yansıtan tesislere gitmeye daha fazla<br />
ihtiyaç duyuyor. Helal turizminin<br />
getirdiği ekonomik canlılık ve geleceğe<br />
yönelik cazibenin göstergesi olan “helal<br />
seyahat ekonomisi”nin, İslami kurallarla<br />
uyumlu seyahat finansmanı <strong>hi</strong>zmetleri<br />
ve sigortaları da giderek kapsayarak<br />
daha geniş bir alana yayıldığını söyleyen<br />
Dünya Helal Zirvesi Konsey Başkanı ve<br />
Asel Group Yönetim Kurulu Başkanı<br />
Yunus Ete, diğer İslam ekonomisi<br />
sektörlerinde olduğu gibi tüm bunlara<br />
“helal restoranlar” için akıllı telefon<br />
uygulamaları gibi teknolojilerin de<br />
eklendiğinin altını çiziyor.<br />
Yunus Ete’ye göre Müslüman turistler<br />
2016 yılında 169 milyar dolar olan<br />
Müslüman seyahat pazarını, 2017’de<br />
yüzde 11,8 artırırken, şimdilerde 220<br />
milyar dolara yaklaşan dünya helal turizm<br />
pazarı neredeyse iki katına sıçramış oldu.<br />
Türkiye’nin yüzde 2 pay aldığı helal turizm<br />
pazarının ülkemiz sektör oyuncuları ise<br />
bu payı “2023’te yüzde 10’a yükseltmeyi”<br />
hedefliyor. Türkiye’nin son beş yılda<br />
helal turizmdeki yatak sayısını 5 katına<br />
çıkardığı ve geçen yıl dört basamak<br />
birden sıçrayarak dünyada ilk 3’e girdiği<br />
de ifade ediliyor.<br />
Helal turizmde dev atak<br />
2015 ve 2016 yıllarında yaşanan zorlu<br />
sürecin ardından alternatif turizmi<br />
geliştirmeye yönelik adımlar atan<br />
Türk turizm sektörü, helal turizm<br />
pazarından aldığı payı 2017’de yüzde 20<br />
oranında artırarak dünyada üçüncülüğü<br />
göğüslemiş oldu. Dünya Helal Zirvesi<br />
Konsey Başkanı Yunus Ete, “Türkiye<br />
pazarda Malezya ve Endonezya’dan sonra<br />
üçüncü sırada yer alıyor” dedi.<br />
İspanya yatırım yapıyor<br />
Dünya Helal Zirvesi Konsey Başkanı ve<br />
Asel Group Yönetim Kurulu Başkanı<br />
Yunus Ete, 2023 yılına kadar 300 milyar<br />
Dolara ulaşması beklenen dünya helal<br />
turizmine, BAE, Malezya ve Türkiye gibi<br />
Müslüman çoğunluktaki helal seyahat<br />
destinasyonları dışında, İspanya’dan Yeni<br />
Zelanda’ya bir çok ülkenin daha da<strong>hi</strong>l<br />
olduğunu belirtiyor. Türkiye’nin helal<br />
turizmde ağırladığı misafir sayısının hızla<br />
artığına dikkat çeken Yunus Ete, “Helal<br />
turizmde Türkiye geçen yıl 3 milyon<br />
kişiyi ağırladı. Fakat hâlâ potansiyelinin<br />
çok altında bulunuyor. Bu pazarın yüzde<br />
10’unu alabilirsek turizm gelirimizde<br />
ciddi oranda sıçrama yaşarız” diye<br />
konuştu. Helal pazarında farkındalığın<br />
artmasına paralel bu alanda yapılan<br />
yatırımların da hız kazandığını belirten<br />
Ete, sözlerine şöyle devam etti: “İspanya<br />
özellikle Endülüs bölgesinde ciddi<br />
yatırım yapıyor. Helal konseptli yeni<br />
otelleri devreye almak için çalışmalarını<br />
hızlandırdı. Bu alanda hızla öne çıkmaya<br />
başladı.” “Artan Müslüman sayısı ile<br />
birlikte, Helal Seyahat gelecekteki<br />
yatırımlar için giderek daha katmadeğerli<br />
bir sektör haline geliyor.”<br />
Türkiye’de oteller helale odaklandı<br />
Yunus Ete’ye göre özellikle Türkiye’nin<br />
majör bir helal seyahat destinasyonu<br />
haline gelmesi ve Akdeniz bölgesindeki<br />
diğer Müslüman turist destinasyonlarını<br />
geride bırakması, Türkiye’nin<br />
popülaritesinin bir göstergesi oldu. Türk<br />
otelciler ise yoğun tüketici talebine dikkat<br />
çekerek bu yeni segmente geleneksel<br />
turizmden daha fazla odaklanmaya<br />
başladı.
36<br />
İstanbul, Kayseri ve Kapadokya’dan turist ortaklığı<br />
Türkiye Otelciler Birliği’nin (TÜROB) Türk turizminin çeşitlendirilmesi ve sürdürülebilirliğinin<br />
sağlanması çalışmaları kapsamında, İstanbul’un yanı sıra Kayseri/Kapadokya ortak tanıtım<br />
çalışmalarının ilk adımları atıldı. Proje doğrultusunda ilk hedef pazar olarak da Ukrayna belirlendi.<br />
Son 3 yıldır turizmde yaşanan sıkıntılı<br />
dönemde gelir düzeyi yüksek<br />
yabancı misafirlerini büyük ölçüde<br />
kaybeden üç destinasyon, ortak tanıtımla<br />
nitelikli turist grubunu yeniden kazanmak<br />
için harekete geçti. Türkiye Otelciler<br />
Birliği’nin (TÜROB) Türk turizminin<br />
çeşitlendirilmesi ve sürdürülebilirliğinin<br />
sağlanması çalışmaları kapsamında,<br />
İstanbul’un yanı sıra Kayseri/Kapadokya<br />
ortak destinasyon çalışmalarının ilk<br />
adımları atıldı. Proje doğrultusunda ilk<br />
hedef pazar olarak da Ukrayna belirlendi.<br />
Türkiye’ye yılda 1.5 milyon kişiyle en<br />
fazla turist gönderen ülkeler arasında<br />
yer alan Ukrayna’nın önde gelen seyahat<br />
acenteleri ve tur operatörlerinden oluşan<br />
üst düzey bir heyet, TÜROB ile THY Kiev<br />
Müdürlüğü desteği ve Radisson Blu<br />
Hotel Kayseri ev sa<strong>hi</strong>pliğinde Kayseri’de<br />
ağırlandı.<br />
Kayak için başka ülkelere gidiyorlar<br />
Projeyle ilgili bilgi veren TÜROB Başkanı<br />
Timur Bayındır, “TÜROB olarak uzun<br />
süre üzerinde çalıştığımız bir projenin<br />
ilk aşamasını gerçekleştirdiğimiz için<br />
çok mutluyuz. Hedefimiz olan Turizmin<br />
tüm ülkeye yaygınlaştırılması, nitelikli<br />
turist sayısına ve gelirine ulaşılması<br />
için yeni turizm ürünlerini geliştirmeli<br />
ve turizmin <strong>hi</strong>zmetine sunmalıyız.<br />
Coğrafi yakınlıkları ile Kayseri ve<br />
Kapadokya bu hedefe yönelik en önemli<br />
destinasyonların başında geliyor. Aynı<br />
günün sabahında Kapadokya’da balon<br />
turu, öğlen Kayseri’de kayak imkanı<br />
önemli bir deneyim sunacaktır. Bu<br />
çalışmanın bölgenin tanıtımı ile birlikte<br />
ülke turizmine kalıcı bir ürün sağlaması<br />
en büyük dileğimiz” dedi. Ukrayna’dan<br />
bu bölgeye uçak ve organizasyon<br />
olmadığından gelen turist sayısının<br />
yetersiz olduğunu belirten Bayındır,<br />
“Ancak ülkedeki kış sporlarına olan ilgi<br />
göz önüne alındığında bir potansiyel var.<br />
Ukrayna pazarındaki mevcut potansiyel<br />
de Bulgaristan, Romanya ve Slovenya gibi<br />
ülkelere gidiyor. Bu tür alternatif turizm<br />
paketleri ile gelen turistin harcama<br />
payını artırabiliriz. Öncelikli hedefimiz<br />
Ukrayna ile Kayseri arasında direkt<br />
uçak seferlerinin başlaması olacak” diye<br />
konuştu.<br />
En çok Ukraynalı Türkiye’ye geliyor<br />
Ukraynalı turistin yarıdan fazlasının<br />
Antalya’yı tercih ettiğine dikkat çeken<br />
Bayındır, şu bilgileri verdi: “2017 yılında<br />
Ukrayna’dan ülkemize gelen turist sayısı<br />
yüzde 23 artışla 1 milyon 284 bini geçti.<br />
Antalya’ya yüzde 24 artışla 713 bin ve<br />
İstanbul’a yüzde 5 artışla 305 bin turist<br />
geldi. Bu yıl ilk 5 ayda da yüzde 20 artışla<br />
381 bin kişiye ulaştı. Ülkede en popüler<br />
yurt dışı destinasyonu Türkiye. Türkiye’de<br />
ağırlıklı olarak Ukraynalı turistler<br />
Antalya ve İstanbul destinasyonlarını<br />
tercih ediyor. İki ülke arasında vizelerin<br />
kaldırılması, pasaport yerine kimlik<br />
belgeleri ile seyahat olanağı ve havacılık<br />
alanında yürürlüğe konulan sözleşmeler<br />
turizm alanında önemli fırsatlar<br />
oluşturuyor. Türkiye’nin Ukrayna’da<br />
yaz turizmi dışında ürün çeşitliği<br />
sağlayamadığı, bu alanda pazarda<br />
önemli girişimleri olmadığı turizm<br />
profesyonelleri tarafından dile getiriliyor.<br />
Özellikle Kayseri/Erciyes, Kars/Sarıkamış<br />
ve Erzurum/Palandöken kayak tesisleri<br />
ile kış turizmi, sağlık turizmi ve kongre<br />
turizmi alanında ülkemizin avantajlarının<br />
pazarda etkin olarak tanıtılması<br />
zorunludur.”<br />
Çelik: “Her türlü imkana sa<strong>hi</strong>biz”<br />
Ukraynalı heyet ile bir araya gelen<br />
Kayseri Büyükşe<strong>hi</strong>r Belediyesi Başkanı<br />
Mustafa Çelik, heyetin Kayseri’ye<br />
ziyaretlerinden büyük memnuniyet<br />
duyduğunu belirterek “Birçok medeniyete<br />
ev sa<strong>hi</strong>pliği yapmış olan Kayseri, gerek<br />
Kapadokya ile olan yakınlığı gerekse<br />
İpekyolu’nun önemli bir kavşak noktası<br />
konumu ile turizm için her türlü imkana<br />
sa<strong>hi</strong>p. Erciyes dağında yaptığımız<br />
yatırımlarla faaliyete geçirdiğimiz ülkemiz<br />
ve yakın coğrafyamızın en kapsamlı kış<br />
turizmi merkezi bu alanda çok sayıda<br />
ulusal ve uluslararası organizasyona<br />
ev sa<strong>hi</strong>pliği yapıyor. Kış sporlarının<br />
yanında tari<strong>hi</strong> ve doğal altyapısı ile<br />
misafirlerimizin beğenisinden eminiz”<br />
dedi.<br />
Çok yakın iki destinasyon<br />
Kayseri ve Kapadokya’nın ortak paket<br />
ile uluslararası pazarlarda tanıtım<br />
ve pazarlanmasının önemine dikkat<br />
çeken Radisson Blu Hotel Kayseri<br />
Genel Müdürü Atakan Altuğ ise, “Kış<br />
ve kültür turizmi programlarını birlikte<br />
sunan Kayseri/Kapadokya paket tur<br />
çalışmalarının kısa süre içerisinde<br />
olumlu dönüşleri olacağını öngörüyoruz.<br />
Kayseri ile Kapadokya’nın coğrafi yakınlığı<br />
dikkate alındığında bir turizm ürünü<br />
olarak da birbirlerinin tamamlayıcısı<br />
olacağı görülecektir” diye konuştu.
16 - 18 September <strong>2018</strong><br />
Dubai World Trade Centre<br />
Redefining Hospitality<br />
Together.<br />
The Hotel Show Dubai, the most prestigious hospitality event in the<br />
Middle East is returning for its nineteenth edition t<strong>hi</strong>s September for<br />
the most important date in the calendar, where the entire industry<br />
meets to do business.<br />
If you are an Owner, General Manager, Head of Procurement,<br />
Executive Housekeeper, F&B Manager, Chef, Designer or Arc<strong>hi</strong>tect,<br />
The Hotel Show Dubai is where you will discover everyt<strong>hi</strong>ng needed<br />
to build, develop and maintain a <strong>hotel</strong> or <strong>restaurant</strong> in one of the<br />
world’s most active markets for hospitality development.<br />
By joining over 30,000 visitors between 16-18 September <strong>2018</strong>, you<br />
will explore the latest trends and unearth the very latest products<br />
across Interiors, Lighting & Design, Technology & Security, Operating<br />
Equipment, Bathroom & Sanitary Ware and HORECA. With more<br />
than 600 international and regional brands to choose from the<br />
possibilities are endless.<br />
Furthermore, back by popular demand is The Middle East<br />
Hospitality Leaders<strong>hi</strong>p Forum, w<strong>hi</strong>ch will bring together more than<br />
50 industry leaders to discuss latest developments, and The Middle<br />
East Housekeepers League of Champions, the only challenge of its<br />
kind for the housekeeping division in the world.<br />
REGISTER TODAY FOR FREE ENTRY<br />
www.the<strong>hotel</strong>show.com/register<br />
JOIN YOUR PEERS
Hilton Dalaman Sarıgerme<br />
Resort & Spa Genel Müdürü<br />
Tunç Batum: “Artık<br />
bir şeyler yapmak<br />
lazım ama ne?”<br />
2015’te Rus pazarında başlayan kriz,<br />
bildiğiniz üzere 2016 yılında global<br />
çalkantıların da etkisiyle çok kötü<br />
günlerin yaşanmasına neden oldu.<br />
2017 yılında toparlanma eğilimine giren<br />
sektör, <strong>2018</strong>’de eski günlerine kavuşmaya<br />
başladı. Bu yıl Dalaman Havalimanı’na<br />
8 Ağustos’a kadar giriş yapan turistlerin<br />
verilerini değerlendirdiğimizde<br />
gerçekten de turizmin geleceğine<br />
yönelik umutlarımız yeşeriyor. 2017<br />
yılına göre bile yaklaşık %33 bir artış<br />
gerçekleşmiş. Bu rakam bizim gibi<br />
üst segment otellerde biraz daha az<br />
oranda gerçekleşmiş olsa bile yine de<br />
yılsonunda yabancı turist ağırlıklı çalışan<br />
işletmelerin kar rakamları artı verecektir.<br />
Dünyadaki tüm olumsuz gelişmelere,<br />
bölgemizdeki tüm jeopolitik<br />
olumsuzluklara rağmen turizm kendini<br />
toparlıyor. Bu toparlamanın bir kaç<br />
nedeni var. Birincisi ülkemizdeki doğal<br />
güzellikler ve ılıman iklim, ikincisi de<br />
ucuz fiyatlar. Dünyanın <strong>hi</strong>çbir yerinde<br />
böyle bir güzelliği ve kaliteli <strong>hi</strong>zmeti<br />
bu denli ucuza almanıza imkan yok.<br />
Uzakdoğu’da benzer bütçeleri sunan<br />
ülkeler var ancak uçağa harcayacağınız<br />
para konaklamanızdan çok daha yükseğe<br />
çıkar. Bu ucuz ülke algısından kurtulmak<br />
herkesin söyleminde. Artık bir şeyler<br />
yapmak lazım ama ne? Turizme artık yeni<br />
bir bakış açısı lazım. Daha profesyonel,<br />
günü iyi takip eden, dünyayla entegre bir<br />
yönetim modelini benimseyerek bölgelere<br />
adapte etmek lazım. Destinasyonların<br />
birbirlerinden ayrıştırılarak ayrı markalar<br />
halinde pazarlanmasını kurgulamak<br />
lazım. Pazarlamayı dijital dünyanın ve<br />
yeni halkla ilişkiler anlayışının ekseninde<br />
programlayarak, kısa ve orta vadeli<br />
planlarla ilerlemek lazım. Her bölgede<br />
aynı standart ve şekillere göre planlama<br />
yaparsanız, ne her şey da<strong>hi</strong>l sarmalından<br />
ne de ucuz ülke sarmalından<br />
kurtulamayız. Yeni dönemde yeni Kültür<br />
ve Turizm Bakanımız Mehmet Ersoy’a<br />
başarılar diliyor, sektörden gelen biri<br />
olarak da kendisini destekliyoruz. Umarız<br />
sektöre yeni bir bakış açısı getirir ve kısa<br />
zamanda bunun sonuçlarını hep birlikte<br />
görürüz.
40<br />
gündem<br />
Türkiye’ye giriş yapan turist sayısı<br />
%29 arttı<br />
<strong>2018</strong>’in ilk 6 ayında ülkemize giriş yapan turist sayısı yüzde 29 artarken, ziyaretçi sayısının 18,91<br />
milyon kişiye ulaştığı tespit edildi.<br />
Türkiye’ye gelen turist sayılarına yönelik<br />
yapılan araştırmayı inceleyen Ajans<br />
Press’in Kültür ve Turizm Bakanlığı<br />
Yatırım ve İşletmeler Genel Müdürlüğü<br />
verilerinin yanı sıra medya yansımalarından<br />
da derlediği bilgilere göre, <strong>2018</strong>’in ilk 6<br />
ayında Türkiye’ye giriş yapan turist sayısının<br />
yüzde 29 arttığı saptandı. Böylelikle<br />
Türkiye’ye gelen turist sayısının 18 milyon<br />
917 bin 33 olduğu gözlendi. En çok<br />
ziyaretçinin ağırlandığı ay ise Haziran olarak<br />
belirlenirken, bu aydaki ziyaretçi sayısının 5<br />
milyon 91 bin 469 kişiye ulaştığı kaydedildi.<br />
EN ÇOK RUS TURİSTLERİ AĞIRLADIK<br />
Ajans Press ve PRNet’in konuyla alakalı<br />
gerçekleştirdiği medya incelemesinde<br />
yazılı basına yansıyan haber adetleri de<br />
belli oldu.<strong>2018</strong> yılında turizmde yaşanan<br />
hareketlilik medyaya da yansırken,<br />
bu sene içerisinde 235 bin 237 turizm<br />
haberinin yapıldığı tespit edildi. Raporda,<br />
Türkiye’de ilk 6 ayda en çok ziyaretçiyi<br />
ağırlayan şe<strong>hi</strong>rler de belli olurken, ilk<br />
sıraya 5 milyon 981 bin 277 kişiyle İstanbul<br />
yerleşti. İstanbul’dan sonra ilk 5’te yer alan<br />
diğer şe<strong>hi</strong>rler ise; 4 milyon 572 bin 705<br />
ile Antalya, bir milyon 431 bin 748 kişiyle<br />
Edirne, bir milyon 143 bin 630 kişiyle Artvin,<br />
931 bin 490 kişiyle Muğla oldu. Yurt dışından<br />
Türkiye’ye en çok ziyaretçi gönderen ülke<br />
ise, 2 milyon 378 bin 439 kişiyle Rusya oldu.<br />
Rusya’yı 1 milyon 560 bin 251 kişi ile de<br />
Almanya, 1 milyon 142 bin 11 kişiyle İran, 1<br />
milyon 49 bin 26 kişiyle Gürcistan, 987 bin<br />
957 kişiyle de Bulgaristan takip etti.<br />
Ülkemizi ziyaret eden ziyaretçi sayısı<br />
artarken buna paralel olarak turizmin<br />
ekonomik getirisinin de arttığı görüldü.<br />
Böylelikle <strong>2018</strong> yılının ilk 6 ayında turizm<br />
gelirinin yüzde 30 artış göstererek, 11,46<br />
milyar dolara ulaştığı saptandı. Aynı<br />
zamanda gelen ziyaretçilerin tesislerde<br />
yapılan geceleme sayısı da artış<br />
gösterirken, 74,7 milyon geceleme yapıldığı<br />
gözlendi.
3 yıl sonra bir ilk gerçekleşti<br />
Gelir artış hızı doluluk artışını geçti<br />
Türkiye’nin Haziran <strong>2018</strong> otel dolulukları, 2017’nin aynı dönemine yüzde 24.9 artarak ortalama yüzde<br />
56 oldu. Asıl dikkat çeken yükseliş oda başı gelirde gerçekleşti ve yüzde 47.1 artışla 45.4 Euro’ya çıktı.<br />
Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB)<br />
Başkanı Timur Bayındır, son 2-3<br />
yıldan bu yana ilk kez konaklama<br />
sektöründeki oda gelir artış hızının<br />
doluluk artışını geçtiğini söyledi.<br />
TÜROB’un yeni üyesi Wishmore Hotel’de<br />
bugün gerçekleştirilen TÜROB Aylık<br />
Geleneksel Buluşması’nda konuşan<br />
Bayındır, Türkiye’nin Haziran <strong>2018</strong> otel<br />
doluluklarının 2017’nin aynı dönemine<br />
yüzde 24.9 artarak yüzde 56’ya, oda<br />
başı gelirlerin de yüzde 47.1 artışla 45.4<br />
Euro’ya çıktığını açıkladı. Turist sayısındaki<br />
artıştan daha da önemli olanın fiyatların<br />
artması olduğunu vurgulayan Bayındır,<br />
“Haziran ayında bu artış oldukça yüksek<br />
oldu. Geçtiğimiz 2-3 yıldaki büyük oranlı<br />
gerilemelerden kaynaklanan bir baz etkisi<br />
olsa da yükselişin hızlı olması memnuniyet<br />
vericidir. Dolayısıyla yıl sonu itibariyle<br />
hem turist sayısında hem doluluklarda<br />
çift haneli artış beklentimizi koruyoruz”<br />
dedi. “Türkiye’nin hedefi turist sayısından<br />
çok geliri artırmak olmalı” diyen Bayındır,<br />
“Yeni bakanımız Sayın Mehmet Ersoy’un<br />
da “Özellikle Türkiye’ye seyahat eden<br />
‘nitelikli turist’ dediğimiz gelir grubu yüksek<br />
turistleri de hedefleyeceğiz. Yani sadece<br />
sayıyı artırmakla yetinmeyeceğiz, daha fazla<br />
para harcayan, konaklama dışı harcaması<br />
daha yüksek olan turistleri hedefleyeceğiz”<br />
sözleriyle bu hedefi ortaya koyması bizi<br />
memnun etti. Ataması yapılan bakan<br />
yardımcılarıyla birlikte sektör paydaşlarının<br />
da katkıda bulunacağı başarılı bir çalışma<br />
ortaya çıkacağını umuyoruz” diye konuştu.<br />
Ortalama doluluk yüzde 25 arttı<br />
Bayındır, haziran ayı doluluk rakamlarını<br />
da açıkladı. Bayındır’ın verdiği bilgiye göre,<br />
veri ve analiz şirketi STR’nin TÜROB için<br />
hazırladığı Haziran <strong>2018</strong> Ülke Performans<br />
Raporu’nda Türkiye’nin Haziran <strong>2018</strong> otel<br />
doluluklarının 2017’nin aynı ayına göre<br />
yüzde 24.9 artarak ortalama yüzde 56 olarak<br />
kaydedildiği belirtildi. Haziran 2017’de bu<br />
oran yüzde 44.8 olmuştu. Haziran ayında<br />
Avrupa ülkeleri doluluklarda yüzde 24.9<br />
ile en yüksek artış oranına Türkiye ulaştı.<br />
Ancak doluluk oranları sıralamasında<br />
Türkiye, 27 ülke arasında son sırada yer<br />
almaktan kurtulamadı. Avrupa’da Haziran<br />
<strong>2018</strong>’de en yüksek doluluk oranına yüzde<br />
88.7 ile İrlanda ulaştı. ADR (Average Daily<br />
Rate) olarak adlandırılan ortalama günlük<br />
satılan oda bedeli Haziran ayında yüzde<br />
17.8 artışla ortalama 81.5 Euro’ya yükseldi.<br />
Haziran ayında asıl dikkat çeken yükseliş<br />
toplam oda sayısı üzerinden odabaşı elde<br />
edilen gelirlerde (RevPAR) gerçekleşti<br />
ve yüzde 47.1’lik artışla 45.4 Euro’ya<br />
çıktı. Ocak-Haziran <strong>2018</strong>’de ise Türkiye<br />
otellerinin ortalama doluluk oranı geçen<br />
yılın aynı dönemine göre yüzde 17.2 artışla<br />
yüzde 63.1; ortalama günlük satılan oda<br />
bedeli yüzde 7.8 artışla 65.2 Euro; toplam<br />
oda sayısı üzerinden odabaşı elde edilen<br />
gelirler ise yüzde 26.9 artışla 41.1 Euro<br />
olarak gerçekleşti.<br />
Yeniden yükseliş başladı<br />
Verileri değerlendiren Başkan Bayındır,<br />
şunları söyledi: “ilk 6 ayı geride bıraktık.<br />
6 aylık gerçekleşmelere baktığımızda<br />
da bu beklentilerin turist sayısı artışında<br />
gerçekleştiğini görüyoruz. Yüksek sezonla<br />
birlikte fiyat artışının da gerçekleşmesi<br />
bizi mutlu ediyor. Temmuz ayında<br />
da özellikle yerli ve yabancı turistin<br />
etkisiyle kıyı otellerde yüksek doluluklar<br />
yaşanıyor. Rusya’da düzenlenen Dünya<br />
Kupası, 24 Haziran seçim süreci ile ana<br />
pazarlarımızdan İran’da döviz kurlarındaki<br />
aşırı artış, Avrupa pazarındaki turist<br />
artışın sınırlı kalması, Rusya’da ise turizm<br />
endüstrisindeki bir takım tur operatörlerinin<br />
mali sıkıntı içerisinde oldukları haberleri<br />
mayıs ayında bir miktar düşüşe neden<br />
olmuştu. Ancak haziran ayında Ortadoğu<br />
ve İran pazarı ile yavaş da olsa yeniden<br />
canlanmaya başlayan Avrupa ve Asya<br />
pazarlarındaki artışın etkisiyle yeniden<br />
yükseliş başladı.”<br />
İstanbul’da oda geliri moral verdi<br />
Öte yandan Türkiye’nin iki önemli turizm<br />
kenti İstanbul ve Antalya’da da doluluklar<br />
da belli oldu. İstanbul’un Haziran 2017’de<br />
yüzde 43.9 olan doluluk oranı, Haziran<br />
<strong>2018</strong>’de yüzde 29.8 artarak yüzde 57 olarak<br />
ölçüldü. Avrupa’da Haziran <strong>2018</strong>’de doluluk<br />
oranlarında en yüksek artışı yaşayan<br />
destinasyon yüzde 29.8 artış oranı ile<br />
İstanbul oldu. Haziran <strong>2018</strong>’de ortalama<br />
günlük satılan oda bedeli 87.8 Euro ile<br />
2017’ye göre yüzde 27.3 arttı. Haziran<br />
2017’de bu rakam 69 Euro olmuştu. Toplam<br />
oda sayısı üzerinden odabaşı elde edilen<br />
gelirler ise geçen yıla oranla yüzde 65.3<br />
artarak 50 Euro olarak ölçüldü. Geçen yılın<br />
aynı ayında bu rakam 30.2 Euro olmuştu.<br />
<strong>2018</strong> yılı ilk 6 aylık performansta ise<br />
İstanbul doluluk oranı ve oda başı elde<br />
edilen gelirde geçen yıla göre en yüksek<br />
artış oranını yakalayan destinasyon oldu.<br />
Ocak–Haziran 2017’de yüzde 54 olan<br />
doluluk oranı Ocak–Haziran <strong>2018</strong>’de yüzde<br />
67.1’e; ortalama günlük satılan oda bedeli<br />
70.2 Euro’dan 77.7 Euro’ya; oda başı elde<br />
edilen gelir ise 37.9 Euro’dan 52.1 Euro’ya<br />
yükseldi.<br />
Türkiye’nin en pahalısı Antalya’da<br />
Antalya ve ilçelerinde Haziran <strong>2018</strong> otel<br />
dolulukları bir önceki yılın aynı dönemine<br />
kıyasla yüzde17.8 artarak, yüzde 65.7 oldu.<br />
Geçen yılın aynı ayında bu oran yüzde yüzde<br />
55.8 olmuştu. Ortalama günlük satılan<br />
oda bedeli 115.5 Euro olarak, 2017’ye göre<br />
yüzde 15.2 artış gösterdi. Haziran 2017’de<br />
bu rakam 100.2 Euro olmuştu. Toplam<br />
oda sayısı üzerinden odabaşı elde edilen<br />
gelirlerde ise (RevPAR) geçen yıla oranla<br />
yüzde 35.7 artış oldu ve 75.9 Euro olarak<br />
ölçüldü. Haziran 2017’de bu rakam 55.9<br />
Euro olmuştu. Antalya’da Ocak–Haziran<br />
2017’de yüzde 53.9 olan doluluklar Ocak–<br />
Haziran <strong>2018</strong>’de yüzde 60.1’e; ortalama<br />
günlük satılan oda bedel 59.7 Euro’dan<br />
62.9 Euro’ya; oda başı elde edilen gelir 32.2<br />
Euro’dan 37.8 Euro’ya yükseldi.
42<br />
<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
yeni yatırımlar<br />
Hilton İstanbul<br />
Maslak açıldı<br />
Hilton İstanbul Maslak, birinci sınıf otelcilik anlayışını Türkiye’de iş ve eğlence<br />
dünyasının kalbine getiriyor; lobideki özel sanat galerisinde uluslararası<br />
şaheserlerden oluşan etkileyici bir sergi yer alacak.
Hilton’un Türkiye’deki açılımı, ülkenin büyüyen<br />
turizm sektörüyle birlikte yükselen kaliteli<br />
konaklama talebini yansıtıyor. 2017 yılında bir<br />
önceki yıla kıyasla %28 artışla 32,4 milyon<br />
yabancı turistin ziyaret ettiği Türkiye’de, <strong>2018</strong><br />
yılında rekor sayıda 40 milyon turist ağırlanarak<br />
turizm kaynaklı gelirin yılsonunda 30 milyar<br />
doları aşması bekleniyor. Doğu ve Batı arasında<br />
bir köprü niteliğindeki İstanbul ve Türkiye,<br />
konumu sayesinde dünyanın en popüler MICE<br />
destinasyonları arasında yer alıyor.<br />
Hilton’un Türkiye’de genişleyen<br />
portföyüne İstanbul’un hareketli<br />
iş ve finans merkezinde büyüleyici<br />
bir otel daha ekleniyor: Hilton Istanbul<br />
Maslak. Zarif ve şık tasarımı, büyüleyici<br />
iç mekanları ve özel sanat galerisi gibi<br />
benzersiz imkanlarıyla dikkat çeken<br />
otel, hem iş seyahati hem özel seyahat<br />
misafirlerine emsalsiz, birinci sınıf<br />
konaklama deneyimi sunuyor.<br />
Atatürk Havalimanı’na 30 dakika<br />
uzaklıkta<br />
Açılacak otel Hilton’un Türkiye’de<br />
halihazırda faaliyet gösteren 61 oteli<br />
arasına katılacak ve konaklama<br />
sektörünün amiral gemisi Hilton Hotels<br />
& Resorts markasının en yeni üyesi<br />
olacak. Atatürk Havalimanı’na 30 dakika<br />
uzaklıkta, metroya, iş merkezlerine,<br />
lüks alışveriş merkezlerine ve konser<br />
salonlarına ise yürüme mesafesinde olan<br />
otelde Deluxe Odalar, Kral Dairesi ve<br />
Süit odalar da<strong>hi</strong>l 284 adet modern, ferah<br />
oda mevcut. Odaların tamamı işlevsel<br />
tasarımları ve enfes şe<strong>hi</strong>r manzaralarıyla<br />
dikkat çekiyor. Executive katlarda<br />
konaklayan misafirler ise Executive<br />
Lounge’da kontinental kahvaltı ve<br />
lezzetli atıştırmalıklar eşliğinde rahatça<br />
dinlenme veya çalışma ayrıcalığı elde<br />
ediyor.<br />
İş toplantılarının, özel kutlama ve<br />
etkinliklerin kusursuz adresi Hilton<br />
Istanbul Maslak, otelin en üst katında<br />
konumlanan ve cam tavanıyla yıldızların<br />
altında unutulmaz davetlere ev sa<strong>hi</strong>pliği<br />
yapacak olan etkinlik salonu da<strong>hi</strong>l toplam<br />
6.600 metrekare etkinlik alanı, 850<br />
metrekare sütunsuz balo salonu ve üç<br />
kata yayılan, her biri en son görsel-işitsel<br />
teknolojiyle donatılmış, toplam 1.200<br />
kişiyi ağırlayabilen 22 toplantı odasına<br />
sa<strong>hi</strong>p.<br />
Özel bir sanat galerisi mevcut<br />
Otelin eşsiz özellikleri arasında, lobi<br />
alanında yer alan, adeta evrenin kapılarını<br />
aralar nitelikte dünyanın dört bir yanından<br />
sanat eserlerine ev sa<strong>hi</strong>pliği yapan özel<br />
bir sanat galerisi mevcut. Misafirler<br />
sürekli değişen serginin sunduğu sanat<br />
ve fotoğraf dünyasını deneyimleme<br />
şansını yakalarken, davetkâr lounge<br />
alanında sakin ve rahat vakit geçirme<br />
lüksüne de sa<strong>hi</strong>p. Galeride sergilenen<br />
yaratıcı deha, ilk adımdan itibaren<br />
ziyaretçilere ilham verecek nitelikte.<br />
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan<br />
Hilton İstanbul Maslak Genel Müdürü<br />
Özkan Alkan, şu ifadelere yer verdi:<br />
“Otelimiz seyahat severlerin, yöneticilerin<br />
ve tüm misafirlerimizin birbirleriyle<br />
temas kurabileceği, anlamlı birlikteliklere<br />
adım atabileceği mükemmel bir ortam<br />
sunuyor. Misafirlerimiz, şehre hakim<br />
manzarasıyla ve cam tavanıyla yıldızların<br />
altında konumlanan muhteşem etkinlik<br />
salonumuz da<strong>hi</strong>l, otelimizin geniş,<br />
modern toplantı odalarından ve tüm<br />
ayrıcalıklı imkanlarından yararlanarak<br />
iş amaçlı toplantı, davet ve etkinlikler<br />
düzenleyebilecek.”
44<br />
<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
yeni yatırımlar<br />
İstanbul Sabiha Gökçen’den<br />
Yeni İç Hatlar Terminal Binası<br />
Türkiye’nin en büyük ikinci havalimanı olan İstanbul Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı’nın<br />
10. yılında önemli bir yatırımla hayata geçirdiği Yeni İç Hatlar Terminal Ek Binası <strong>hi</strong>zmete açıldı.<br />
Türkiye’nin en büyük iki<br />
havalimanından biri olan İstanbul<br />
Sabiha Gökçen Uluslararası<br />
Havalimanı, 10’uncu yılını geride<br />
bırakırken önemli bir yatırıma imza attı.<br />
İstanbul Sabiha Gökçen Uluslararası<br />
Havalimanı’nın Yeni İç Hatlar Terminal<br />
Ek Binası; İstanbul Sabiha Gökçen<br />
Uluslararası Havalimanı terminal<br />
işletmecisi İSG’nin CEO’su Ersel<br />
Göral’ın ev sa<strong>hi</strong>pliğinde, İstanbul<br />
Valisi Vasip Şa<strong>hi</strong>n, Savunma Sanayii<br />
Başkanı İsmail Demir, Pendik Belediye<br />
Başkanı Kenan Şa<strong>hi</strong>n ve kalabalık bir<br />
davetli grubunun katılımıyla düzenlenen<br />
bir törenle <strong>hi</strong>zmete açıldı. Yeni İç<br />
Hatlar Terminal Ek Binası ile birlikte,<br />
havalimanının yolcu kapasitesinin 8<br />
milyon artarak yılda 41 milyon kişiye<br />
ulaştırılması hedefleniyor.<br />
Göral: “Yolcu kapasitemizi 41 milyona<br />
çıkaracağız”<br />
Gerçekleştirilen açılış töreninde konuşan<br />
İSG’nin CEO’su Ersel Göral, 26 milyon<br />
euro’ya mal olan yeni terminalin,<br />
İSG’nin 10. yılı itibariyle başlatılan<br />
yatırım hamlesinin ilk adımı olduğunu<br />
belirterek şöyle konuştu: “ISG olarak<br />
bugüne kadar yaklaşık 500 milyon<br />
Euro yatırım yaptık. DHMİ tarafından<br />
yapımı devam eden ve 550 milyon USD’a<br />
mal olacak 2. pistin de bu yılsonunda<br />
tamamlanmasını bekliyoruz. 2019<br />
yılı itibariyle iki piste sa<strong>hi</strong>p, toplamda<br />
80 uçuş saatlik kapasitesi olan ve 41<br />
milyon yolcu kapasiteli terminal binalı<br />
bir tesis haline geleceğiz. Ayrıca metro<br />
inşaatının da önümüzdeki yılın başında<br />
tamamlanmasıyla birlikte İSG’den<br />
Pendik-Kadıköy metrosuna direkt<br />
bağlantı sağlanmış olacak. Bu durum da<br />
bize büyük bir avantaj sağlayacak. Yani<br />
İSG’den bagajını alıp çıkan bir yolcumuz<br />
35 dakikada Kadıköy’e, 45 dakikada<br />
Taksim’e rahatlıkla ulaşabilecek.<br />
Bundan sonra da daha büyük hedefler<br />
için, daha kusursuz <strong>hi</strong>zmet verebilmek<br />
ve bu büyümeyi sürdürülebilir kılmak<br />
adına gece-gündüz çalışmaya devam<br />
edeceğiz.”
<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />
46 & <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
yeni yatırımlar<br />
Elite World<br />
İstanbul Hotel<br />
750 bin dolara<br />
yenilendi<br />
Yatırımlarına hızla<br />
devam eden Elite World<br />
Hotels, şehrin merkezi<br />
Taksim’de yer alan oteli<br />
Elite World İstanbul<br />
Hotel, 750 bin dolar<br />
yatırımla yenilendi.
İş toplantıları, kongreler ve sosyal<br />
organizasyonlara ev sa<strong>hi</strong>pliği yapan<br />
Elite World Hotels’in, şehrin merkezi<br />
Taksim’de yer alan oteli Elite World<br />
İstanbul Hotel, 750 bin dolar yatırımla<br />
yenilendi. Elite World İstanbul;<br />
misafirlerinin daha keyifli ve konforlu<br />
vakit geçirmeleri için odalarından<br />
lobisine, fitness salonundan koridorlarına<br />
kadar yepyeni bir görünüm kazandı.<br />
Arıcasoy: “Baştan sona yenilendik”<br />
Misafirlerine daha konforlu bir <strong>hi</strong>zmet<br />
vermek için adımlar attıklarını belirten<br />
Elite World İstanbul Hotel Genel Müdürü<br />
Ahmet Arıcasoy, ‘Taksim, Türkiye turizmi<br />
için önemli bir marka. Bu markayı en<br />
iyi şekilde temsil etmemiz gerekiyor.<br />
Biz de Elite World Hotels olarak yeni<br />
otellerimizin yatırımı ile birlikte 750 bin<br />
dolar maliyetle otelimizi baştan sona<br />
yeniledik’ dedi. Elite World İstanbul Hotel,<br />
1 Kral Dairesi, 3 Corner Suit, 14 Geçişli<br />
Oda, 2 Engelli Odası ve 225 Deluxe Oda ile<br />
şehrin merkezi Taksim’de <strong>hi</strong>zmet veriyor.
48<br />
<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
yeni yatırımlar<br />
MSC Cruıses, Portmıamı’de yeni bir<br />
kruvaziyer terminali oluşturuyor<br />
MSC Cruises ve Miami-Dade Country,<br />
PortMiami’de yeni bir kruvaziyer<br />
terminali inşaatı için Mutabakat<br />
Anlaşması’nın (MOU) ve genişletilmiş<br />
tercihli yanaşma hakları anlaşmasının<br />
imzalandığını ilan ettiler. Miami-Dade<br />
Bölgesi ile geliştirilmiş olan ortaklık, hafta<br />
sonları gerçekleşen tercihli yanaşma<br />
haklarının genişletilmesini ve yeni bir<br />
kruvaziyer terminali inşa edilmesine yönelik<br />
bir anlaşmayı kapsıyor.<br />
Vago: “MSC Cruises’in ticari<br />
büyümesindeki önemli başka bir adımdır”<br />
MSC Cruises Yönetim Kurulu Başkanı<br />
Pierfrancesco Vago konuyla ilgili olarak<br />
“PortMiami ve Miami-Dade Country ile<br />
imzalanan yeni anlaşma ve geliştirilmiş<br />
ortaklık, stratejik Kuzey Amerika<br />
odaklanmamız çerçevesinde küresel<br />
boyuttaki ayak izlerimizi güçlendirmeye<br />
devam ederken, MSC Cruises’in ticari<br />
büyümesindeki önemli başka bir adımdır. “<br />
şeklinde konuştu.<br />
Ekim 2022’de tamamlanması planlanıyor<br />
PortMiami, şirketin ABD’deki ayrıcalıklı<br />
ana limanı durumunda bulunuyor. Yeni<br />
anlaşma, MSC Cruises’ın mevcut cumartesi<br />
için geçerli olan tercihli yanaşma haklarını<br />
pazar gününe de yayıyor. Ayrıca, 2022 yılı<br />
Ekim ayında tamamlanması planlanan<br />
yeni terminal, MSC Cruises’ın halen inşası<br />
süren yeni nesil 7.000’e kadar misafir<br />
ağırlayabilecek MSC World Class yolcu<br />
gemilerinin yanaşabileceği de bir tesis<br />
olacak.<br />
2017 yılında <strong>hi</strong>zmete giren MSC Seaside<br />
yıl boyunca Miami’den Karayipler seferini<br />
yaparken MSC Divina da mevsimlik olarak<br />
Ekim ayından Mart ayına kadar Karayipler’e<br />
sefer yapıyor. MSC Armonia ise Aralık<br />
<strong>2018</strong>’de başlayacak ve yıl boyunca sürecek<br />
Havana Küba seferleriyle MSC Cruises’ın<br />
Kuzey Amerika filosu içindeki yerini alacak.<br />
Yine, 171.598 GRT ve 5,714 misafir yolcu<br />
taşıma kapasitesiyle şirketin en büyük<br />
gemisi olacak MSC Meraviglia’ya da Kasım<br />
2019 itibariyle PortMiami’de diğer üç<br />
gemiye eşlik etmeye başlayacak.<br />
Gimenez : “7.000’e kadar misafir<br />
ağırlayabilecek”<br />
Miami-Dade Country Belediye Başkanı<br />
Carlos A. Gimenez de görüşlerini,<br />
“PortMiami altyapısına yapılan yatırımlar<br />
Miami-Dade Bölgesini ziyaretçiler açısından<br />
küresel bir destinasyon konumuna<br />
getirmektedir. İlave 7.000 yolcu kapasiteli<br />
bir geminin yanaşabileceği yeni bir<br />
kruvaziyer gemi terminalinin inşa edilmesi<br />
yöre halkımız için binlerce iş ve giderek<br />
artan fırsatlar sunacaktır.” şeklinde ifade<br />
etti.<br />
Sosa: “Ortaklığımız turizmin büyümesi için<br />
büyük bir kazançtır”<br />
Miami-Dade Country Ekonomik Kalkınma<br />
ve Turizm Komitesi Başkanı Rebeca Sosa<br />
ise konuyla ilgili olarak “MSC’nin PortMiami<br />
ve Miami-Dade Country’de verdiği önem<br />
ve bağlılıktan dolayı büyük onur ve gurur<br />
duyuyoruz. MSC ile devam eden ortaklığımız<br />
Miami-Dade İdari Bölgesinde turizmin<br />
büyümesi ve yayılması için büyük bir<br />
kazançtır.”şeklinde konuştu.
50<br />
<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
yeni yatırımlar<br />
Sevimli dostlar için<br />
Fizyopet<br />
Köpek Oteli<br />
Tatilini şe<strong>hi</strong>r dışında<br />
geçirecek birçok kişi,<br />
ulaşım ve konaklama<br />
sorunları nedeniyle,<br />
yanlarına alamadıkları<br />
evcil hayvanlarını emanet<br />
edebilecekleri güvenli bir<br />
yer arayışında. Sevimli<br />
dostlarımıza hak ettikleri<br />
ilgi ve konforu, sağlıklı<br />
bir ortamda sağlamak<br />
amacıyla kurulan<br />
Fizyopet, standart bir<br />
pet otelinden çok daha<br />
fazlasını sunuyor.<br />
Aylar boyunca çalışıp, hak ettiği tatili şe<strong>hi</strong>r<br />
dışında geçirecek olan İstanbullular,<br />
hayatlarını paylaştıkları sevimli dostlarını<br />
geride bırakırken, hem aileler hem de can dostları<br />
için stres dolu günler yaşanabiliyor. Bu zorlu<br />
dönemi patili dostlarımız için güvenli, mutlu, aktif<br />
ve keyifli hale getirmek için çabalayan Fizyopet<br />
Köpek Oteli, kafessiz odaları ve 2 büyük yüzme<br />
havuzuyla hayvanseverlerin ilk terci<strong>hi</strong> oluyor.<br />
Beykoz Çavuşbaşı ormanı içerisinde<br />
Keyif ve lüksün sadece hayvanseverlerin değil,<br />
küçük dostlarımızın da hakkı olduğunu savunan<br />
Fizyopet Köpek Oteli, sunduğu özel şampuan ve<br />
jakuzi <strong>hi</strong>zmetiyle köpekleri şımartma sözü veriyor.<br />
Deneyimli kadrosu ve yemyeşil tesisiyle İstanbul<br />
şe<strong>hi</strong>r merkezine sadece 8 km uzaklıkta olan,<br />
Fizyopet Köpek Oteli, Beykoz Çavuşbaşı ormanı<br />
içerisindeki 4 dönümlük arazisinde konaklama<br />
<strong>hi</strong>zmeti veriyor. Düzenli veteriner hekim gözetimi,<br />
kafessiz odaları, sınırsız aktivite ve 2 büyük yüzme<br />
havuzunda yüzme egzersizi yapma imkanıyla<br />
tüm hayvanseverlerin ihtiyaçlarından da fazlasını<br />
sunuyor.
52<br />
<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
yeni yatırımlar<br />
Hilton<br />
Bakırköy<br />
kapılarını<br />
açtı!<br />
Dünya genelindeki lüks otel<br />
zinciri Hilton’un İstanbul’daki<br />
4’üncü oteli, Bakırköy’de açıldı.<br />
Marmara Denizi kıyısında<br />
tari<strong>hi</strong> yarımadaya ve Atatürk<br />
Havalimanı’na yakınlığı ile<br />
dikkat çeken otel, Türkiye’nin<br />
en büyük ve en canlı şehrini<br />
keşfetmek isteyen gezginlerle<br />
konuklara ve iş dünyasına<br />
<strong>hi</strong>zmet verecek.
Hilton Bakırköy Genel Müdürü Mustafa Cevizci,<br />
“Hilton Bakırköy, İstanbul Bakırköy sa<strong>hi</strong>l şeridinde en<br />
üst düzeyde <strong>hi</strong>zmet ve modern ve seçkin konaklama<br />
arayanlar için mükemmel bir seçenek sunuyor” diyerek<br />
sözlerine şöyle devam etti: “Hem eğlence hem de<br />
iş amacıyla seyahat edenler için etkileyici <strong>hi</strong>zmetleri,<br />
benzersiz manzarası ve deniz kıyısındaki huzurlu<br />
konumuyla Hilton Bakırköy misafirlerine anlamlı ve<br />
unutulmaz deneyimler sunmaya hazır.”<br />
İstanbul’un Marmara Denizi kıyısına<br />
Hilton’un seçkin konukseverliğini<br />
getiren ‘Hilton Bakırköy’ kapılarını açtı.<br />
Çayırlı Turizm ve Otelcilik A.Ş yatırımıyla<br />
hayata geçen otel, Türkiye’nin en büyük<br />
ve en canlı şehrini keşfetmek isteyen<br />
gezginlerle konuklara ve iş dünyasına<br />
<strong>hi</strong>zmet verecek. Hilton Hotels &<br />
Resorts’un İstanbul’daki dördüncü tesisi<br />
olan Hilton Bakırköy, Türk hamamları,<br />
açık yüzme havuzu ve kapalı sonsuzluk<br />
havuzunun yer aldığı modern spa ve<br />
fitness merkezinin yanı sıra geniş ve<br />
modern biçimde dekore edilmiş etkinlik<br />
alanları ve çeşitli büyüklükteki toplantı<br />
salonlarıyla, turizme her yönüyle <strong>hi</strong>zmet<br />
verecek. Hilton Bakırköy, şehrin en<br />
önemli kültürel cazibe noktalarına yakın<br />
konumu, seçkin ve özgün <strong>hi</strong>zmetleriyle<br />
seyahat severlere heyecan verici bir<br />
seçenek sunacak.<br />
Hilton’un Üst Sınıf Oteller Marka<br />
Yönetiminden Sorumlu Bölge Başkan<br />
Yardımcısı Andreas Lackner “Her yıl<br />
Türkiye’yi ziyaret etmeyi planlayan<br />
gezginlerin sayısının artmasıyla, bu<br />
çok rağbet gören turizm merkezinde<br />
bugüne dek açılan en etkileyici yeni<br />
tesislerimizden birinde misafirlerimizi<br />
ağırlamayı ve onlara dünyaca bilinen<br />
Hilton konukseverliğini sunmayı<br />
heyecanla bekliyoruz.” diye konuştu.<br />
Şehrin yeni kongre oteli olmaya aday<br />
Otel, büyüleyici deniz manzarasına sa<strong>hi</strong>p<br />
aile odaları, 39 şık suit ve geniş bir Kral<br />
Dairesi dâ<strong>hi</strong>l olmak üzere toplamda 306<br />
odası ile misafirlerini ağırlayacak. Otelin<br />
çok özel misafirleri için tasarlanan,<br />
hayranlık uyandıran deniz manzarasına<br />
sa<strong>hi</strong>p iki katlı Executive Lounge bölümü<br />
ise özellikle iş dünyasına <strong>hi</strong>tap edecek.<br />
Executive Lounge’da misafirler manzarayı<br />
seyrederken gün boyu atıştırmalıklar,<br />
içecek servisi ve özel lezzetlerin keyfini<br />
çıkarabilecekler.<br />
Hilton Bakırköy, çeşitli büyüklükte, gün<br />
ışığı alan 17 modern ve şık tasarımlı<br />
toplantı odası ve 1250 metrekarelik çok<br />
fonksiyonlu balo salonu ile şehrin yeni<br />
kongre merkezi olmaya da aday. 2000<br />
kişiyi aynı anda ağırlayabilme kapasitesi<br />
ile Hilton Bakırköy, geniş fuaye alanlarıyla<br />
da her türlü etkinlikte misafirlerine<br />
etkinlik öncesi ferah mekanlar<br />
sağlayabilecek.<br />
Türk ve Doğu Akdeniz mutfağının en iyi<br />
örnekleri sunulacak<br />
Otelin tanınmış restoranı Makri,<br />
misafirlerine hem açık büfe hem de a la<br />
carte menülerinde sunulan Türk ve Doğu<br />
Akdeniz mutfaklarının en iyi örnekleri<br />
ile keyif alacakları çeşitli seçenekler<br />
sunuyor. Lobby Lounge’un zarif<br />
dekorasyonu şehri keşfederek geçen bir<br />
günün ardından yorgunluk gidermek için<br />
mükemmel bir ortam sağlıyor. Lounge<br />
misafirleri Türk lokumları, aperatif içkiler<br />
ve atıştırmalıkların yer aldığı uzman<br />
eller tarafından hazırlanan bir menünün<br />
keyfini çıkarabilirler.<br />
Misafirler otelin Geleneksel Hamam<br />
veya Türk hamamları, saunalar ve sekiz<br />
masaj ve özel bakım odasının yanı sıra<br />
etkileyici bir açık yüzme havuzu ve kapalı<br />
sonsuzluk havuzunun yer aldığı modern<br />
spa merkezinde rahatlayabilir. Misafirler<br />
ayrıca otelin kardiyo ekipmanları, serbest<br />
ağırlıklar ve çok amaçlı stüdyolar dâ<strong>hi</strong>l<br />
çeşitli modern olanaklar sunan 24<br />
saat açık geniş fitness merkezinden de<br />
faydalanabilir.
54<br />
<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
yeni yatırımlar<br />
Smart by<br />
Dedeman<br />
Mart 2019’da<br />
açılıyor<br />
İlki İstanbul Şişli’de açılacak Smart By Dedeman Otel, ülkemizdeki yerli otel zincirleri arasında<br />
ekonomik segmente <strong>hi</strong>tap eden ilk otel markası olacak. Aynı tasarımla her şehre ve ilçeye uygun<br />
olarak açılması planlanan bu yeni marka, geleceğin misafir profili Y kuşağının tüm beklentilerine<br />
<strong>hi</strong>tap ediyor.<br />
Dedeman ve Park Dedeman<br />
markaları ile turizm sektörünün<br />
lider markalarından olan<br />
Dedeman Grubu, Y kuşağının<br />
beklenti ve ihtiyaçlarını göz önünde<br />
bulundurarak yeni bir otel markasına<br />
imza attı. Konuklarına orta segment<br />
otellerden daha avantajlı<br />
bütçe olanağı sunacak<br />
olan Smart by Dedeman<br />
projesi ile yatırımcılar dünya<br />
trendlerine en uygun projeyle<br />
yatırımlarının dönüşünü daha<br />
hızlı alacak. Yeni otel konseptini<br />
öncelikle İstanbul olmak<br />
üzere Anadolu’nun hareketli<br />
şe<strong>hi</strong>rlerinde hayata geçirmek<br />
istediklerini söyleyen Dedeman<br />
Turizm Yönetimi A.Ş. Genel<br />
Müdürü Emrullah Akçakaya;<br />
Smart by Dedeman markasıyla<br />
Türkiye’nin dört bir yanında yer<br />
almak istediklerini açıkladı.<br />
Akçakaya: “Nitelikli 3 ve 4<br />
yıldızlı otellere ihtiyaç var”<br />
Sektörün lider markalarından olmanın<br />
verdiği sorumlulukla sürekli yenilik<br />
arayışında olduklarını belirten Dedeman<br />
Oteller genel müdürü Emrullah<br />
Akçakaya Türkiye’de 5 yıldızlı otellerin<br />
arzun üstünde olduğunu belirtti. Yatak<br />
arzı konusunda eksiğin devam ettiğini<br />
belirten Akçakaya, “Bundan sonra<br />
yapılacak olan yatırımların artık daha<br />
çok ekonomik segmente uygun, nitelikli<br />
üç ve dört yıldızlı otellere yönelmesi<br />
gerekiyor. Çünkü artık tatil anlayışı<br />
değişti, insanlar günümüzde bir otele<br />
gidip iki hafta plajında sadece güneşlenip,<br />
denize girmek istemiyor. Kısa süreli<br />
tatiller daha çok revaçta. Seyahat eden<br />
insanlar artık daha çok yeme-içme<br />
deneyimleri yaşamak, tari<strong>hi</strong> ve kültürel<br />
yerleri görmek istiyor. İşte bu yüzden<br />
insanlar uyumak ve kahvaltı etmek için<br />
kullanacağı konaklama merkezlerine çok<br />
paralar ödemek istemiyorlar, otellerden<br />
beklentiler gelişiyor. Özellikle Y kuşağı<br />
olarak adlandırılan yeni jenerasyon,<br />
konaklamaya az para harcamayı tercih<br />
ediyor. Dünyada otel endüstrisinde bu<br />
segmentte yatırımlar artıyor. İşte biz de<br />
Smart by Dedeman ile bu segmente <strong>hi</strong>tap<br />
edecek yeni bir markayı hayata geçirmeye<br />
hazırlanıyoruz” dedi.<br />
İlki Şişli’de açılacak<br />
İlk Smart by Dedeman otelinin Şişli<br />
bölgesinde açılacağını belirten Emrullah<br />
Akçakaya, yeni otelin Şişli’nin kalbinde<br />
Ceva<strong>hi</strong>r AVM’ye 150 metre mesafede,<br />
Cumhuriyet gazetesinin olduğu<br />
sokakta açılacağını belirtti. Açılacak<br />
otelin eknoloji jenerasyonu<br />
olarak nitelendirilen ve iş<br />
nedeniyle çok seyahat eden<br />
Y kuşağının tüm ihtiyaçlarını<br />
karşılayacak altyapıya sa<strong>hi</strong>p<br />
olacağını vurgulayan Akçakaya,<br />
104 odalı olarak planlanan<br />
otelin açılışının Mart 2019’da<br />
gerçekleşeceğini sözlerine<br />
ekledi.<br />
Düşük maliyet, karlı otel ve<br />
akıllı konsept<br />
Smart by Dedeman projesinin<br />
sadece konaklayanlar için değil<br />
yatırımcılar için de avantajlı<br />
olduğunu dile getiren Emrullah<br />
Akçakaya, ‘‘Yeni konsept<br />
otelimizin getiri gücünü şöyle açıklıyoruz;<br />
düşük maliyet, karlı otel ve akıllı konsept.<br />
Yatırım maliyeti orta segment otellere<br />
göre yüzde 40+, ekonomi segmentindeki<br />
rakiplerinden %10+ daha düşük. Ayrıca<br />
her yapıya uygulanabilir bir konsept<br />
olması da yatırımcı açısından maliyetleri<br />
düşüren, inşaat süresini kısaltan ve proje<br />
karlılığını artıran bir kriter’’ dedi.
Alaçatı’da huzur ve keyifli bir tatilin yeni adresi<br />
Insula Hotel<br />
Keyifli bir tatil geçirmek için rotanızı Çeşme Alaçatı’ya çevirdiyseniz, tari<strong>hi</strong> bir konakta, yılın 12 ayı<br />
boyunca 6’sı da birbirinden şık temalı odalarıyla <strong>hi</strong>zmet veren Insula Hotel tüm beklentilerinizi<br />
karşılayacak nitelikte…<br />
Yeşil ve mavinin huzur veren tatlı<br />
bir rüzgarla buluştuğu Alaçatı’daki<br />
İnsula Hotel, yalnızca bir konaklama<br />
değil aynı zamanda bir eğlence mekanı<br />
olarak da öne çıkıyor. Haftanın 6<br />
gecesinde saat 2’ye kadar süren canlı<br />
müziğin kulakların pasını aldığı otelde<br />
Begüm Obiz, Caner Kızıl gibi son dönemin<br />
popüler sanatçıları da sahne alıyor.<br />
İstanbul’da birçok büyük organizasyona<br />
imzasını atan ve bu tecrübesini Alaçatı’ya<br />
taşıyarak 360 derece <strong>hi</strong>zmet anlayışı ile<br />
<strong>hi</strong>zmet vermek isteyen İbra<strong>hi</strong>m Bozbey’in<br />
sa<strong>hi</strong>bi olduğu Feteme Media Group<br />
tarafından devralınan otel, huzur, keyif ve<br />
eğlencenin yeni adresi olarak dikkatleri<br />
üzerinde topluyor.<br />
“Yöresel tatlarla zengin menüler”<br />
Insula Hotel aynı zamanda girişindeki<br />
mermer bir atrium olan Veria Restaurant<br />
ile yerel ve uluslararası lezzetleri de<br />
sunuyor. Kahvaltıda ev yapımı ekmeklerin<br />
ve yöresel reçel çeşitlerinin tadına<br />
doyasıya varıyorsunuz. Kış sezonunda da<br />
özellikle pazar günleri “özel lezzetlerin’’<br />
yer aldığı zengin kahvaltı menüsü ile de<br />
misafirlerine eşsiz tatlar sunuluyor.
56<br />
<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
yeni yatırımlar<br />
The BO Vue Hotel<br />
Bodrum 2021’de<br />
açılıyor!<br />
Hilton, Türkiye’deki ilk Curio Collection resort<br />
oteli için BESA Grup ile anlaştı. Toplamda<br />
300-350 milyon dolara mal olacağı açıklanan<br />
yatırımın 2021 yılında hayata geçmesi<br />
planlanıyor.
Türkiye’deki ilk Curio Collection<br />
resort oteli için BESA Grup ile<br />
anlaşan Hilton, bu sabah Hilton<br />
istanbul Bomonti Hotel’de gerçekleşen<br />
imza töreni ile 2012 yılında açılması<br />
planlanan yatırımın duyurusunu yaptı.<br />
İmza töreninde BESA Grup Yönetim<br />
Kurulu Başkanı Salih Bezci, BESA Grup<br />
Yönetim Kurulu Üyesi Efe Bezci, Hilton<br />
MENA (Orta Doğu, Kuzey Afrika ve<br />
Türkiye) İş Geliştirme Başkan Yardımcısı<br />
Carlos Khneisser ve Hilton Türkiye İş<br />
Geliştirme Direktörü Nida Sözügeçer ve<br />
Hilton Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Türkiye<br />
Başkanı Rudi Jagersbacher, “The BO<br />
Vue” ile ilgili bilgi verdiler. BESA Grup<br />
Turizm Koordinatörü Yunus Gürkan da<br />
imza törenine katıldı.<br />
Khneisser: “Bodrum’un lider<br />
otellerinden biri olacak”<br />
Toplantıda konuşan Hilton MENA bölgesi<br />
(Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Türkiye) İş<br />
Geliştirme Başkan Yardımcısı Carlos<br />
Khneisser, İstanbul’daki imza töreni<br />
sırasında şunları söyledi: “Bodrum’a<br />
da<strong>hi</strong>l olmaktan mutluluk duyuyoruz.<br />
İnsanlar lokasyon lokasyon derler. Ben<br />
de lokasyona her zaman iyi bir ortak<br />
eklerim. Başarılı projeler de bu şekilde<br />
ortaya çıkar. 2021’deki açılışı bekliyorum.<br />
Umuyoruz ki, The BO Vue Hotel Bodrum<br />
lokasyonun lider otellerinden biri olacak.”<br />
Bezci: “Yatırımı 300-350 milyon dolara<br />
mal olacak”<br />
BESA Grup Yönetim Kurulu Başkanı<br />
Salih Bezci, “Türkiye’deki ilk Curio<br />
Collection Oteli’nin açılışı bizim için<br />
çok heyecan verici bir dönüm noktası”<br />
derken şöyle devam etti: “The BO<br />
Viera projesi ile büyük bir hayalimizi<br />
gerçekleştirmiştik. Şimdi, dünyanın da<br />
en önemli tatil destinasyonları arasında<br />
yer alan Bodrum’un değerine değer<br />
katacak “The BO Vue”, Türkiye’de ilk kez<br />
hayata geçiriyor. “The BO Vue”, gerçek<br />
bir unutulmaz konaklama deneyimi<br />
arayan meraklı gezginlerin Bodrum’daki<br />
vazgeçilmez adresi olacağından eminim.”<br />
Yatırımın maliyeti hakkında da bilgiler<br />
veren Bezci şöyle devam etti: “25 bin<br />
metrekarelik bir otel. Metrekare fiyatı 2<br />
bin dolar. Proje içerisinde konutlarımız da<br />
yer alıyor. 330 anahtarımız var. Yatırımın<br />
toplam bedeli 300-350 milyon dolar.”<br />
Bezci: “Vazgeçilmez bir deneyim<br />
olacak”<br />
BESA Grup Yönetim Kurulu Üyesi Efe<br />
Bezci, “Hilton marka ve standartlarının<br />
korunacağı<br />
“The BO Vue” otelimiz ile Curio<br />
Collection by Hilton’un, sa<strong>hi</strong>p olduğu elit<br />
konseptle gerek Bodrum’a gerek turizm<br />
sektörümüze çok değerli katkılarda<br />
bulunacağına inanıyorum. Hilton’un<br />
Türkiye’ye ilk kez verdiği markası Curio<br />
Collection by Hilton için BESA Grup<br />
yatırımını ve güvencesini seçmesinden<br />
onur duyuyoruz. “The BO Vue”,<br />
Bodrum’un seçkin ve elegant bir adresi<br />
olarak vazgeçilmez bir deneyim olacak.”<br />
CURIO Collection by Hilton, Bodrum ve<br />
Türkiye’de yeni keşiflere imza atıyor<br />
Yeni yatırım, halen faaliyette veya yapım<br />
veya proje aşamasında olan 100’den fazla<br />
tesise sa<strong>hi</strong>p Curio markasının<br />
büyüyen küresel portföyüne<br />
eklenecek. Markanın<br />
Türkiye’ye yatırım planlarında<br />
İstanbul’daki Rumeli Han ve<br />
Armand olmak üzere iki tesis<br />
daha yer alıyor.<br />
Her biri özenle seçilmiş,<br />
taklit edilemeyecek farklı<br />
özelliklerde olan ve meraklı<br />
olanlara ödül niteliğindeki<br />
simge haline gelmiş otellerin<br />
yer aldığı CURIO Collection by<br />
Hilton markası, dünyada belirli<br />
lokasyonlarda bulunuyor.<br />
Bulundukları lokasyondaki<br />
dokunun birer parçası olan<br />
CURIO Collection by Hilton<br />
otelleri, şe<strong>hi</strong>rlerin ruhunu<br />
yansıtan, tam anlamıyla<br />
yerel mekânlar olarak göze<br />
çarpıyor.<br />
Otel, Ege Denizi kıyısındaki<br />
Küçükbük’te 1,2 kilometre uzunluğunda<br />
kesintisiz bir sa<strong>hi</strong>lde konumlanacak.<br />
Bodrum havaalanından arabayla bir<br />
saatten daha kısa sürede ulaşılabilecek<br />
olan otel, bu eşsiz koyu şe<strong>hi</strong>r merkezine<br />
bağlayan ana yollara da kolay erişim<br />
avantajına sa<strong>hi</strong>p.<br />
85 odalı, 180 yatak kapasiteli<br />
85 odalı ve 180 yatak kapasiteli olarak<br />
planlanan The BO Vue’da, odaların<br />
çoğunun önünde havuz bulunurken, tümü<br />
deniz manzaralı olacak.<br />
150 metrelik büyüleyici bir sa<strong>hi</strong>le<br />
sa<strong>hi</strong>p olan “The BO Vue”, benzersiz<br />
mutfak deneyimi ile de elit ve sofistike<br />
bir tatili tercih edenlerin gözdesi<br />
olmaya aday. Ana restoranın yanı sıra,<br />
ala carte restoran da konukların en<br />
taze malzemelerle hazırlanmış, Ege<br />
mutfağından çıkan yemeklerin tadını<br />
çıkarmaları için planlandı. Ayrıca, Café<br />
BO ‘Bar, besleyici yemek seçeneklerinin<br />
yanı sıra en kaliteli şarap ve kokteyl<br />
seçenekleriyle konuklarını gerçekten<br />
sakin bir ortama davet edecek.<br />
Spa <strong>hi</strong>zmeti ile de iddialı<br />
“The BO Vue”, büyük led ekranları<br />
kablosuz video projektörü ve Wi-Fi da<strong>hi</strong>l<br />
olmak üzere en son teknolojiye sa<strong>hi</strong>p<br />
toplantı salonu ile küçük toplantılar<br />
için ideal bir ortam sunacak. Otelde,<br />
egzersiz yapmak isteyenler için yüksek<br />
teknoloji ile donatılmış bir spor salonu<br />
da yer alacak. Dünya standartlarında spa<br />
<strong>hi</strong>zmeti ile de The BO Vue, Bodrum’un en<br />
gözde otelleri arasında olmaya aday.
58<br />
<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
yeni yatırımlar<br />
En verimli toplantılar<br />
Wısh More Hotel’de<br />
İstanbul’un merkezindeki konumu ve sunduğu imkanlarla iş dünyasının terci<strong>hi</strong><br />
olan Wish More Hotel Istanbul, bugüne kadar binlerce iş insanının seyahatini<br />
daha kolay ve keyifli hale getirdi. Son teknolojiyle donatılmış salonlarda<br />
toplantılar daha rahat ve verimli yapılıyor. Fitness&SPA merkezi sayesinde<br />
misafirler, toplantı dışı zamanlarda rahatlayıp dinlenebiliyor.<br />
2016 yılında Bayrampaşa’da açılan<br />
Wish More Hotel Istanbul, iş<br />
dünyasının tüm ihtiyaçlarını en<br />
son teknolojiyle karşılıyor. Wish More<br />
Hotel Istanbul, toplantı ve seminerlerini<br />
gerçekleştirmek isteyen firma, dernek,<br />
oda ve benzeri kurumlar için, farklı<br />
toplantı odası ve salon seçenekleriyle<br />
<strong>hi</strong>zmet veriyor. Bugüne kadar otelde<br />
kalan 147 bin misafirin yüzde 60’ı iş<br />
amaçlı konaklarken yapılan etkinlik ve<br />
organizasyonların yüzde 80’i iş dünyasına<br />
yönelikti. Wish More Hotel Istanbul’u<br />
en çok tercih edenler ise tekstil sektörü<br />
çalışanları ve makinacılar oldu.<br />
Geniş ve ferah toplantı salonları<br />
Otelde en yeni teknolojik donanımlar<br />
sunan, 3’ü gün ışığı alan 10 toplantı<br />
salonu bulunuyor. 254 metrekare<br />
genişliğinde, gerektiğinde ikiye<br />
bölünebilen konferans salonu 290 kişiye<br />
kadar katılımcıyı ağırlayabiliyor.150<br />
metrekare genişliğindeki fuayesi,<br />
konferans katılımcılarının networking<br />
görüşmeleri veya sohbetlerini konforlu<br />
ve rahat bir şekilde yapmalarına imkan<br />
tanıyor. 440 metrekare genişliğindeki<br />
balo salonu ise, 6,4 metrelik tavan<br />
yüksekliği ve kolonsuz tasarımıyla, ferah<br />
ve geniş bir ortam sunuyor. 500 davetlinin<br />
aynı anda ağırlanabildiği bu alan, şirket<br />
kutlamaları, ürün lansmanları ve bayi<br />
toplantıları için modern bir seçenek<br />
oluyor. 640 metrekare büyüklükteki açık<br />
hava etkinlik alanı ise, kokteyl düzeninde<br />
700 kişiye kadar çıkabilen davetlere ev<br />
sa<strong>hi</strong>pliği yapıyor.<br />
Stres atmak ve rahatlamak için SPA<br />
merkezi<br />
Bunlar dışında 2 bin metrekare alana<br />
kurulu Fitness&SPA merkezi, Türk<br />
ve dünya lezzetlerini sunan konsept<br />
restoranı ve ev sa<strong>hi</strong>pliği yaptığı<br />
EspressoLab sayesinde iş insanları,<br />
toplantılar dışında kalan zamanlarında<br />
dinlenip rahatlayarak geçirebiliyor.<br />
Her yere kolay ulaşım<br />
Wish More Hotel Istanbul, merkezi<br />
lokasyonu sayesinde hem İstanbul’u iş<br />
amacıyla ziyaret eden profesyonellere<br />
hem de etkinliklerini gerçekleştirecek<br />
şık bir lokasyon arayan firmalara <strong>hi</strong>tap<br />
ediyor. Metro istasyonuna yürüme<br />
mesafesinde bulunan otelden, Atatürk<br />
Havalimanı, CNREXPO ve İstanbul<br />
Fuar Merkezi gibi noktalara, Maslak<br />
ve Şişli gibi iş merkezlerine, Taksim<br />
ve Tari<strong>hi</strong> Yarımada gibi kentin sembol<br />
bölgelerine 20 dakikada rahatça ulaşım<br />
sağlanabiliyor. Bayrampaşa Otobüs<br />
Terminali’ne bir kilometre uzaklıkta olan<br />
otelin yanı başında ise, şehrin en büyük<br />
eğlence ve alışveriş merkezlerinden<br />
Forum İstanbul yer alıyor.
Ayın Yatırım Fırsatları<br />
Erdek – Ocaklar Mahallesi Turizm<br />
Amaçlı Fırsat Arazi<br />
Erdek ilçesi, Ocaklar beldesi sınırları<br />
içerisinde Melina Tepesinde yer<br />
almaktadır.<br />
Konumu itibariyle 3 km’lik, Mavi<br />
Bayraklı Ocaklar koyuna bakan eşsiz bir<br />
manzaraya sa<strong>hi</strong>ptir. 5350+3000=8350<br />
metrekare 712 ve 763 Ada kayıtlı bitişik<br />
iki parsel üzerindedir. Vasfını kaybetmiş<br />
zeytinlik alanı olarak görülmekte<br />
ancak genişleme bölgesinde ve turizm<br />
alanı içerisindedir. Aynı tepenin güney<br />
yamacında sıcak su (Kaplıca suyu )<br />
kaynakları bulunmaktadır. İmar planı<br />
tadilatı yapılacak yatırım çerçevesinde<br />
mümkün görünmektedir.<br />
Ekolojik çiftlik, turizm konaklama tesisi,<br />
restorant – kafeterya, eğlence turizmine<br />
uygun 360 derece manzarası olan ve<br />
yerleşim yerlerine yukarıdan bakan<br />
muhteşem manzaralı ve orman içinde<br />
harika bir arazidir.<br />
Satış fiyatı 1.300.000 Euro’dur.<br />
Sirkeci – Otel Binası ( T2 Turizm Yatırım<br />
Belgeli )<br />
Aralık 2017 sayımızda yer alan yılın son<br />
yatırım fırsatı olan 5 kat ve yarım çatı<br />
katı ve -1 bodrum kat taban alanı 143m2<br />
toplam kullanım alanı 870 metrekare<br />
olan binamız Sirkeci Garı ve Marmaray<br />
Tünelinin tam çıkışında ve kapanmayacak<br />
deniz manzarasına sa<strong>hi</strong>p, T2 Turizm<br />
yatırım ve onarım belgeli (Fatih<br />
Belediyesi’nde onaylıdır).Teklif ve talep<br />
toplama süreci devam etmektedir.<br />
İnanılmaz son fiyat 9.000.000 USD acil<br />
satılık...<br />
Yatırımcılarımız ve Değerli Abonelerimiz!<br />
Siz de alım ve satım konusunda bizimle<br />
temasa geçebilir ve taleplerinizi yada<br />
satıştaki turizme uygun portföylerinizi<br />
paylaşmamızı sağlayabilirsiniz.<br />
Saygılarımızla<br />
Tezer Öner<br />
Gayrimenkul ve İşletme Yatırım<br />
Danışmanı<br />
AGON PROPERTIES Katkılarıyla<br />
info@agon.properties
<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />
60 & <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
iş’te kadın
“5 yıllık stratejik plan<br />
kapsamında 2023<br />
hedefimizde 2,5 kat<br />
büyümeyi öngörüyoruz.<br />
Burada en büyük<br />
emelimiz, hedef pazarlarda<br />
markamızın bilinirliğini<br />
artırmaktır. Bu yıl iki<br />
yeni hedef pazara giriş<br />
için işlemlerimizi hızla<br />
tamamlıyoruz. Ayrıca<br />
ihracat kadromuzu da<br />
güçlendirmeye devam<br />
ediyoruz. Bu yılı ise<br />
hedeflerin üzerinde<br />
kapatıyoruz. Haziran<br />
sonunda yukarı yönlü bir<br />
hedef revizyonu da yaptık.”<br />
Genç, deneyimli, girişimci ve<br />
üretken. Tıpkı ödüllere doymayan<br />
yüzmek sevdası gibi yeri geldiğinde<br />
cesaret ve donanımıyla yeri geldiğinde<br />
araştırmacı, paylaşımcı ve dinamik<br />
kimliği ile hayata karşı da kulaç atmayı<br />
seviyor. Pazarlama Müdürü olarak<br />
adım attığı İnoksan’daki görevine Satış<br />
Pazarlama Genel Müdürü olarak devam<br />
eden Esra Altay Batkın’ın başarılı kariyer<br />
<strong>hi</strong>kayesi bu röportajımızda…<br />
Esra Hanım, İnoksan Satış Pazarlama<br />
Genel Müdürlüğüne uzanan kariyer<br />
tırmanışınızı çocukluk hayalleriniz,<br />
eğitim süreciniz ve ilk profesyonel iş<br />
deneyiminiz paralelinde anlatır mısınız?<br />
Marmara Üniversitesi İşletme Bölümü’nü<br />
dereceyle tamamladım. Profesyonel iş<br />
yaşamıma TAV Holding’te MT olarak<br />
çalışmaya başladım. Ancak o yıllarda<br />
Amerika’ya gitme planlarım vardı.<br />
New York Üniversitesi’nde Contuining<br />
Education kapsamında finans eğitimi<br />
aldım ve eş zamanlı olarak özel bir<br />
şirkette çalıştım. Amerika’yı bol bol<br />
gezme fırsatım oldu, bu süre zarfında<br />
25’ten fazla eyalete gittim. Aslında o<br />
zamanki planlarıma göre Amerika’da<br />
biraz daha kalıp master yapmak<br />
istiyordum ve bunun için her şey hazırdı.<br />
Ancak ani bir kararla Türkiye’ye döndüm<br />
ve İnoksan’da Pazarlama Müdürü olarak<br />
işe başladım. İnoksan’daki görevimi<br />
sürdürürken geceleri de Galatasaray<br />
Üniversitesi Finansal Ekonomi Yüksek<br />
Lisansımı tamamladım. Şu an İnoksan<br />
Satış Pazarlama Şirketi’nin Genel<br />
Müdürü olarak görev yapıyorum.<br />
İlk iş kararınızı biraz daha açmanızı<br />
isterim. TAV Havalimanları Holding’te<br />
işe başlarken geleceğe dair nasıl bir<br />
planlama yapmıştınız, beklentiniz<br />
neydi, bu karar gelecek adımlarınıza ne<br />
şekilde yön verdi?<br />
TAV, sa<strong>hi</strong>p olduğu bilgi birikimi,<br />
yüksek nitelikli insan kaynağı ve ileri<br />
teknolojisiyle hem havalimanı yapım<br />
projelerinde hem de havalimanı<br />
işletmeciliği gibi yepyeni bir alanda kısa<br />
süre içinde küresel bir marka konumuna<br />
gelen bir şirket. Bu doğrultuda kendimi<br />
bu şirket bünyesinde geliştirmek<br />
kariyerim için oldukça faydalı bir adım<br />
oldu. Burada çalışırken güçlü bir şirketin<br />
faaliyet gösterdiği sektörlere ne yönde<br />
etki ettiğini yakından görmüş oldum.<br />
Gelecek beklentilerime paralel olan bu<br />
çalışma süresi boyunca birçok yeni karar<br />
aldım. Bunlardan bir tanesi de iyi bir<br />
yöneticinin ekibiyle her daim yakın temas<br />
halinde olmasıydı. Bugün gelinen noktada<br />
liderlik serüvenimde ekibimle yakın<br />
çalışmaya gayret göstermekteyim.<br />
“Yarışın adil olduğunu söylemek pek<br />
mümkün değil”<br />
Finans eğitimi de aldığınızı söylediniz.<br />
Hatta bu alanda bir de masterınız var.<br />
İş dünyasında bir kadın yönetici olarak<br />
finans sektörüne dair gözlemlerinizi<br />
paylaşarak iş ve eğitim fırsatlarını<br />
değerlendirebilir misiniz? Bu alana<br />
yöneleceklere tavsiyeleriniz olur mu?<br />
Yönetici konumundaki kadınların oldukça<br />
başarılı oldukları, artık hem kadın hem<br />
de erkekler tarafından kabul edilen bir<br />
konu. Elbette iş dünyasında kadınların<br />
karşılaştığı sorunlar var ancak kadın<br />
yöneticiler bir süre sonra bu ortama<br />
uyum sağlıyorlar. Erkekler ise her ne<br />
kadar başlangıçta rahatsızlıklarını dile<br />
getirseler de bir süre sonra bu durumu<br />
kabulleniyorlar. Kadınların iş dünyasında<br />
yönetici olarak önemli avantajları var.<br />
Yönetici konumunda genellikle sorunlarla<br />
ilgilenebilen, anlayışlı davranma becerisi<br />
gösterebilen bir profil sergiliyorlar.<br />
Ancak kadınların yönetici konumuna<br />
ulaşabilmek için vereceği mücadele ve<br />
kendini ispatlama zorunluluğu, erkek
62<br />
<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
iş’te kadın<br />
meslektaşlarına oranla çok daha fazla.<br />
Her şeyden önce kadın, çalışma yaşamı<br />
ile aile yaşamını dengelemek zorunda,<br />
özellikle de evli ve çocuklu kadınların<br />
çocukla ilgili sorumluluklarını ikinci<br />
plana atabilmeleri neredeyse olanaksız.<br />
Dolayısıyla yarışın adil olduğunu<br />
söylemek pek mümkün değil! Politik<br />
çatışmalar, aile yaşamlarının zarar<br />
görebileceği endişesi gibi etkenlerle<br />
orta düzey yönetici konumunda bulunan<br />
pek çok kadın, daha fazla yükselmek<br />
istemiyor. Kendine güvenen, hırslı,<br />
başarma arzusu ve azmi olan, kariyerine<br />
önem veren kadınların yükselmeye ve<br />
yükseldikleri yerde başarılı olmaya daha<br />
fazla aday oldukları söylenebilir.<br />
İnoksan’da çalışmaya ne zaman ve nasıl<br />
bir kararla başladınız? Endüstriyel<br />
mutfak sektöründe pazarlama<br />
bölümünde çalışmak ne tür bir<br />
deneyimdi sizin için?<br />
Yaklaşık 7 yıldır İnoksan Satış<br />
Pazarlama Genel Müdürlüğü görevini<br />
yürütmekteyim. Bundan önce ise 3 yıl<br />
kadar İnoksan’ın Pazarlama Müdürlüğü<br />
pozisyonunda görev aldım.<br />
Amerika’da yaşadığım tarihlerde,<br />
bir de kriz dönemi yaşadım. Bu kriz<br />
dönemini özellikle almış olduğum<br />
“5 yıllık stratejik plan<br />
kapsamında 2023<br />
hedefimizde 2,5 kat<br />
büyümeyi öngörüyoruz.<br />
Burada en büyük<br />
emelimiz, hedef pazarlarda<br />
markamızın bilinirliğini<br />
artırmaktır. Bu yıl iki<br />
yeni hedef pazara giriş<br />
için işlemlerimizi hızla<br />
tamamlıyoruz. Ayrıca<br />
ihracat kadromuzu da<br />
güçlendirmeye devam<br />
ediyoruz. Bu yılı ise<br />
hedeflerin üzerinde<br />
kapatıyoruz. Haziran<br />
sonunda yukarı yönlü bir<br />
hedef revizyonu da yaptık.”<br />
eğitimler sayesinde biraz daha<br />
detaylı irdelediğimde şunu çok daha<br />
iyi fark ettim; krizde bazı şirketler<br />
durağanlaşırken, bazı şirketler ise<br />
daha agresif stratejiler ile krizi fırsata<br />
çeviriyordu. İşte tam da bu noktada;<br />
“ben olsam şöyle yapardım” düşüncesi,<br />
artık Türkiye’ye gelmem gerektiğini<br />
bana hatırlattı. Evet, krizler ülkesi<br />
Türkiye ve yine o ülkede sektörün kutup<br />
yıldızı İnoksan beni bekliyordu. ABD’den<br />
döndükten sonra İnoksan’da Pazarlama<br />
ve Marka Müdürü olarak göreve<br />
başladım. Pazarlama departmanından<br />
yeni bir sektöre adım atmak çok büyük<br />
bir avantaj. Rakipler, fırsatlar, fiyat<br />
konumlandırma, Ar-Ge, satış, sosyal<br />
sorumluluk, sürdürülebilir büyüme,<br />
markalaşma, kurumsal yönetim…<br />
Kısacası pazarlama sayesinde her<br />
noktaya dokunma fırsatını yakaladım.<br />
Bu sayede bütünü görme konusunda bir<br />
adım öne geçmeye başladık sanırım.<br />
“Türkiye’nin geleceğinden çok<br />
umutluyuz”<br />
Son yedi yıldır İnoksan’daki görevinize<br />
İnoksan Satış A.Ş. Genel Müdürü<br />
olarak devam ediyorsunuz. Bir sektör<br />
değerlendirmesiyle çalışmalarınızdan,<br />
yılsonu hedef ve beklentilerinizden<br />
bahsedebilir misiniz? Yıl, İnoksan’ın<br />
satış hedefleri açısından nasıl geçiyor?<br />
2019 yılına ilişkin hedefleriniz, yeni<br />
girişimleriniz, yatırımlarınız olacak mı?<br />
Endüstriyel mutfak sektörü bugün<br />
baktığımızda; 13 milyar lira pazar<br />
büyüklüğüne ulaşan ve 60 bin kişiye<br />
istihdam sağlayan dev bir sektör. Çevre<br />
ülkeler arasında birinci ve Avrupa’da<br />
endüstriyel mutfak ekipmanları üretimi<br />
konusunda ikinci sıradayız. İhracatta da<br />
aynı şekilde Türkiye olarak oldukça iyi bir<br />
konumdayız. Dünya arenasında yenilikçi<br />
ürünlerimiz ile boy gösteriyor ve ülkemizi<br />
en iyi şekilde temsil etmeye çalışıyoruz.<br />
Bu doğrultuda fabrikamıza yaptığımız<br />
teknolojik yatırımları sürdüreceğiz.<br />
İnoksan Yönetim Kurulu olarak<br />
Türkiye’nin geleceğinden çok umutluyuz.<br />
Bu güç bize dünya markası olmamızda<br />
da destek verecek. Bu sebeple sadece<br />
bu yıl 13 milyon TL yatırım yaptık. ERP<br />
sistemini uçtan uca yenileyerek SAP<br />
entegrasyonumuzu tamamladık. 3.<br />
yılını doldurduğumuz çağrı merkezimiz<br />
ve müşteri <strong>hi</strong>zmetleri birimimiz<br />
sürdürülebilir büyüme yolunda<br />
temellerimizi güçlendirmek anlamında<br />
maksimum müşteri memnuniyetini<br />
hedeflerken bize destek olmaya başladı.<br />
Ar-Ge merkezimiz katma değeri yüksek<br />
inovatif ürünlere odaklanıyor.<br />
5 yıllık stratejik plan kapsamında<br />
2023 hedefimizde 2,5 kat büyümeyi<br />
öngörüyoruz. Burada en büyük<br />
emelimiz, hedef pazarlarda markamızın<br />
bilinirliğini artırmaktır. Bu yıl iki yeni<br />
hedef pazara giriş için işlemlerimizi hızla<br />
tamamlıyoruz. Ayrıca ihracat kadromuzu<br />
da güçlendirmeye devam ediyoruz. Bu<br />
yılı ise hedeflerin üzerinde kapatıyoruz.<br />
Haziran sonunda yukarı yönlü bir hedef<br />
revizyonu da yaptık.<br />
Esra Hanım, kariyer geçmişinizi dinledik<br />
ama ben sizi daha yakından tanıtmak<br />
isterim. Özel yaşamında Esra Altay<br />
Batkın kimdir? Nasıl bir eş ve annedir?<br />
Kırmızı çizgileri, olmazsa olmazları var<br />
mıdır, hayata nasıl bakar?<br />
İlköğretim döneminden üniversite<br />
sürecine kadar yüzdüm ve bu alanda çok<br />
sayıda ödülüm var. Dolayısıyla yüzmek<br />
en büyük hobilerim arasında yer alıyor.<br />
İş hayatındaki yoğunluktan dolayı haftada<br />
en az 2 kez yüzmeye çalışıyorum. Bunun<br />
yanında haftada en az 2 kez de pilates<br />
ile stresimi atmaya çalışıyorum. Bol bol<br />
dergi, kitap ve gazete okurum. Özellikle<br />
takip ettiğim ekonomi ve sektörel<br />
dergileri okumaya özen gösteririm.<br />
Bunun yanında gençlere mentörlük<br />
yapıyorum ve bundan keyif alıyorum.<br />
Yakın zamanda kadın girişimcilere<br />
yönelik de destek vermeye başlayacağım.<br />
Eşim ve arkadaşlarımla seyahat edip yeni<br />
yerleri keşfetmeyi seviyoruz. İş dışında<br />
bu tür hobilerim için zaman yaratmaya<br />
özen gösteriyorum. Bütün bunların<br />
yanında, ailem özellikle eşime, kızıma<br />
ve dostlarıma da zaman ayırmaya dikkat<br />
ediyorum.<br />
Ne tür bir çalışma stiliniz var? Bize<br />
kendinizi yönetici kimliğinizle de anlatır<br />
mısınız?<br />
Kadınların profesyonel iş hayatında<br />
daha cesaretli, kararlı ve istekli olması<br />
gerekiyor. Bir kadın olarak erkek egemen<br />
bir sektörde lider olmak <strong>hi</strong>ç kolay değil,<br />
ulaştığı noktada birtakım zorluklar var<br />
ancak bunlar aşılamaz şeyler değil,<br />
burada da yetenekler devreye giriyor.<br />
Kadın ve erkeklere fırsat eşitliği sunulan<br />
bir ülkede yaşıyoruz, bu kadınlar için<br />
büyük bir şans. Profesyonel iş hayatının
artı ve eksilerini tamamen kavrayabilmek<br />
mümkün olmasa da öngörülü davranarak<br />
sürekli algılarımız açık bir şekilde<br />
çalışmaktayız. Bu da şirketimizi her daim<br />
bir adım öne çıkarmakta, faydalarını<br />
görüyoruz.<br />
Biraz önce de bahsettiğim üzere<br />
çalışanlarımızla yakın temas kurarak,<br />
takım çalışması sayesinde şirket<br />
içerisindeki ortak ruh ile çalışabilmeyi<br />
başardık. Bu durum takımı da motive<br />
ediyor. Bunun yanında sürekli iyileştirme<br />
ve yeni fırsatları yani iş geliştirme tarafını<br />
da sevdiğimi belirtmek isterim.<br />
Bir dönem “Yönetim Kurullarında Daha<br />
Çok Kadın İçin Şirketlerarası Mentorluk<br />
Programı”nda menti iş kadınlarından<br />
biri olarak yer aldığınızı biliyoruz.<br />
Programı biraz daha detaylı anlatabilir<br />
misiniz?<br />
Yönetim kurullarında kadın temsil<br />
oranının artırılmasını desteklemek<br />
üzere bu role “hazır” kadın havuzunun<br />
genişletilmesi amacıyla başlatılan<br />
Yönetim Kurulunda Kadın Programı,<br />
Yönetim Kurulu Üyeliği alanında<br />
saygın akademik kurumların akredite<br />
ettiği, Türkiye’nin ilk ve tek sertifika<br />
programıdır. Mentoring programı<br />
kapsamında mentorümle bol bol zaman<br />
geçirmek, günlük yaşantısını koklamak,<br />
başarı yolculuklarını paylaşmak, yönetim<br />
kurulu protokollerini, şirket yönetiminde<br />
önemli noktaları görmek, yakın çevresiyle<br />
tanışma fırsatlarını yakaladım ve tabii ki<br />
edindiği deneyimleri benimle paylaşması,<br />
yönetimsel zafiyetler konusunda beni<br />
bilgilendirmesi de çok önemliydi. Türk iş<br />
dünyasında kadınlara pozitif ayrımcılık<br />
konusunda bilinç oluşturması açısından<br />
“Yönetim Kurullarında Daha Çok Kadın<br />
İçin” programı örnek bir çalışmadır.<br />
Programımız Ocak 2017’de ise<br />
Yönetim Kurulunda Kadın adı altında<br />
dernekleşerek temel amacı yönetim<br />
kurullarında kadın temsilini artırarak<br />
toplumsal kalkınmayı desteklemektir.<br />
Yönetim kurullarında çeşitliliğin<br />
kurumların performansına önemli<br />
derecede olumlu etki sağladığını<br />
gösteren pek çok araştırma bu gündemin<br />
bir toplumsal kalkınma gereksinimi<br />
olduğunu göstermektedir. Oysa<br />
ekonomimizi yönlendiren kurumların en<br />
üst karar mercilerinde yer alan kadınların<br />
oranı oldukça düşük.<br />
Bugün toplumsal cinsiyet eşitsizliği<br />
dünyanın en önemli gündem maddeleri<br />
arasında. Endüstriyel mutfak sektörü<br />
de erkek egemen bir sektördür.<br />
Bizde firma olarak sektördeki kadın<br />
istihdamını artırmaya özen gösteriyoruz.<br />
Sebebi ise kadınların işe kattıkları<br />
“Şirketimizde kadın çalışan<br />
istihdamına büyük özen<br />
gösteriyoruz. Mavi yaka<br />
çalışan kitlemizde da<strong>hi</strong><br />
birçok kadın çalışanımız<br />
bulunuyor. İnoksan Satış ve<br />
Pazarlama A.Ş. şirketimizde<br />
ise toplam çalışan sayımız<br />
117 kişi ve bunun 32’si<br />
kadınlardan oluşuyor. Bu<br />
doğrultuda kadın çalışan<br />
yüzdemiz %27,35.”<br />
değerler bakımından üstün oldukları.<br />
Bu sebeplerle yaptığımız çalışmalarda<br />
kadınlardan oluşan takımlardan<br />
daha fazla verim başarı elde etmeye<br />
başlamamızdır.
64<br />
<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
marka röportaj<br />
Röportaj: Gizem Yıldız<br />
Fotoğraflar: Hakkı Günerkan<br />
Önder Arıkan:<br />
“Yatak üretimi yasalarla<br />
belirlenmeli, kısıtlanmalı!”<br />
Beş yıldızlı otel zincirlerinin en çok tercih edilen<br />
tedarikçilerinden olan Sabah Yatak’ın yurt içi pazarının %80 -<br />
%90’ınını contract sanayi oluşturuyor. Bunun içinde oteller, tatil<br />
köyleri, yurtlar ve askeri tesisler yer alıyor.<br />
Arıkan ile firmanın turizm-otel sektörüne<br />
yönelik üretim anlayışını, projelerini ve<br />
sektörle ilgili temel sorunları konuştuk.<br />
Otellerde konfor denilince akla<br />
ilk gelen yataktır. Müşterilerin<br />
rahat, konforlu ve <strong>hi</strong>jyenik yatak<br />
beklentilerini karşılayabilmek adına<br />
birçok otel, kaliteyi işin merkezine<br />
konumlandıran tedarikçilerle çalışıyor.<br />
Müşterilerin her türlü ihtiyacına<br />
günümüz şartları ve beklentileri<br />
çerçevesinde cevap veren Sabah Yatak,<br />
dünya standartlarındaki üretim anlayışı<br />
ve zengin ürün gamı ile otellerin en<br />
çok tercih ettiği tedarikçiler arasında<br />
yer alıyor. Bugün dünyanın en iyi beş<br />
yıldızlı otellerin bir numaralı çözüm<br />
ortaklarından. Günümüzde şe<strong>hi</strong>r<br />
otelciliği kavramıyla birlikte konforlu<br />
yatak beklentisinin de arttığını ifade eden<br />
Sabah Yatak Yönetim Kurulu Üyesi Önder<br />
Önder Bey, Sabah Yatak için turizmkonaklama<br />
sektörünün önemi nedir?<br />
Sabah Yatak olarak üretimimizin çok<br />
büyük bir bölümünü otellere pazarlayan<br />
bir firma olduğumuz için işimizin<br />
merkezinde oteller yer alıyor. Ürün<br />
gamımız da tamamen buna yönelik<br />
şekilleniyor. Kuruluşumuz 1983 yılı<br />
yani 80’li yılların sonu ile 90’lı yılların<br />
başlarında Türkiye turizminde çok büyük<br />
bir gelişim yaşandı. Biz de o yıllarda<br />
yönümüzü bu sektöre doğru çizdik. İlk<br />
aşama olarak da Antalya'da Akdeniz<br />
bölge müdürlüğümüzü kurduk. O<br />
yıllarda sektörde bu alanda uzmanlaşan<br />
çok fazla firma yoktu. Biz Antalya<br />
Bölgesi’ndeki ofisimizde yaklaşık 27<br />
yıldır <strong>hi</strong>zmet vermekteyiz. İlk aşamada<br />
Antalya Bölgesi’ne yoğunlaştık, bunu<br />
devamında Ege Bölgesi takip etti. Şu<br />
anda Türkiye geneli ve yurt dışı olmak<br />
üzere birçok lokasyonda otel sektörü için<br />
<strong>hi</strong>zmetlerimizi sürdürüyoruz.<br />
“Marriott Grubu’nun dünyadaki tek<br />
tedarikçisiyiz”<br />
Otel yatakları ile bireysel kullanıma<br />
yönelik yatakların ne gibi farklılıkları<br />
oluyor? Bu alana yönelik üretilen
ürünlerin dikkat çekici özellikleri neler?<br />
Otel yatağı evinize aldığınız yataktan<br />
farklı bir yatak. Evinize yatak satın<br />
alacağınız zaman mağazadaki ürünleri<br />
deneyerek, farklı modeller arasında kendi<br />
tercihlerinize uyan bir yatak alırsınız.<br />
Ama otellerde 7 yaşından 70 yaşına,<br />
40 kilodan 200 kiloya kadar farklı bir<br />
misafir yelpazesi var. Bu noktada hedef,<br />
konforu optimize edebilmek oluyor. Şu<br />
an bünyemizde iç piyasa için ürettiğimiz,<br />
otellerle ilgili 14 farklı ürünümüz mevcut.<br />
Bu anlamda beş yıldızlı uluslararası<br />
zincirlerin kendi reçeteleri oluyor. Bugün<br />
çok önemli bir otel zinciri olan Marriott<br />
Grubu’nun dünyadaki tek tedarikçisi<br />
konumundayız. Bu tarz otellerin yatak<br />
reçeteleri çok uzun bilimsel çalışmalar<br />
sonrası istatistikler tutularak yapılan<br />
bir takım reçeteler. Bizim iç piyasa için<br />
oluşturduğumuz ürün gamında da hep<br />
bu reçeteler esas tutuluyor. Dolayısıyla<br />
hedef ne çok sert ne çok yumuşak.<br />
Farklı malzemeler kullanarak kişinin<br />
konforunu optimize etmek üzerine<br />
kurulu bir anlayış benimsiyoruz. Hijyen<br />
zaten olmazsa olmazımız. Otel yatağında<br />
kullandığımız kumaş ve malzemelerin<br />
tamamında <strong>hi</strong>jyene çok önem veriyoruz.<br />
Alev geciktirici olması bir başka dikkat<br />
çeken özelliğimiz. Bu özelliklerin hepsi<br />
ürün gamımızdaki tüm yataklarımız için<br />
standart.<br />
“Şe<strong>hi</strong>r otelciliğiyle konfor önem<br />
kazandı”<br />
Otel yatakları seçiminde yatırımcı<br />
bir işletmeye neler tavsiye etmek<br />
istersiniz?<br />
90'lı yıllar hatta 2000'li yıllarda yatırımcı<br />
özellikle de Türkiye’deki yatırımcılar<br />
projelere çok büyük harcamalar yapardı.<br />
Bu yatırımlar genellikle otellerin diğer<br />
bölümleri ve giderleri için yapılırdı. İş<br />
yatak alımına geldiğinde de tasarrufa<br />
gidilmesi gereken bir kalem olarak<br />
görülürdü. Bütçenin tükenmişliği bu<br />
noktada büyük rol oynardı. Yatak alımına<br />
karşı bu algının yanlış olduğunu yıllarca<br />
sektöre anlattık, bunun mücadelesini<br />
verdik. Son yıllarda ise bu yanlış<br />
algının kırıldığını gözlemliyoruz. Şe<strong>hi</strong>r<br />
otelciliğinin son 15 yılda Türkiye’de<br />
gelişmesinin bu algının kırılmasında<br />
ciddi bir payı olduğunu düşünüyorum.<br />
Şe<strong>hi</strong>r otelciliğinde yatak konforu çok<br />
önemli. Eskiden 20 cm'lik yataklar<br />
konuşurduk, bugün artık 30 ila 35 cm<br />
yataklar konuşuyoruz. Otelde ilk üç, dört<br />
kalemden bir tanesi yatak olduğu için<br />
bugün bunu konuşuyor olmak güzel bir<br />
şey... Misafirin memnun ayrılmasında<br />
yatağın olumlu yönde bir etkisi olduğuna<br />
yönelik bir bilinçlenme var. Bundan çok<br />
memnunuz. İnsanlar ne kadar mutlu ve<br />
sağlıklı güzel bir uyku alırlarsa, tatilden<br />
o kadar memnun ayrılırlar ve bunun<br />
sektöre dönüşü de daha da olumlu olur.<br />
“Üretimimizin çoğunu contract sanayi<br />
oluşturuyor”<br />
Çözüm ortaklığını yürüttüğünüz birçok<br />
firma olduğunu söylemiştiniz. Bu<br />
çalışmalarınızdan da biraz bahseder<br />
misiniz?<br />
Türkiye'de pazarımızın %80 - %90’nını<br />
contract sanayi oluşturuyor. Bunun<br />
içinde oteller, tatil köyleri, yurtlar ve<br />
askeri tesisler yer alıyor. Oteller kendi<br />
içinde ayrışıyor. Türkiye’deki tesisler<br />
artık bireyselden çok daha kurumsal<br />
grup oteller olmaya başladı. Ülkemizde<br />
ve yurt dışında bizim için çok önemli<br />
bir pazar. Üretimimizin aşağı yukarı<br />
%30- %35’lik kısmını ihraç ediyoruz.<br />
Burada da otelcilik sektöründe uzman<br />
olan Club Meditaranea’nin tüm dünyada<br />
tedarikçisiyiz. Marriott başlığı altında<br />
en son Starwood Grubunu da bünyesine<br />
katarak Sheraton Four Point, Sheraton,<br />
Le Meridien, Aloft, Marriott Grubu’nda<br />
Marriott Courtyard, Marriott, AC by<br />
Marriott, Rönesans hatta Ritz ve Edition<br />
gibi kupon markalarının da olduğu en<br />
yüksek kapasitesine ulaşmış oda sayısına<br />
sa<strong>hi</strong>p otel zincirinden bahsediyoruz. Bu<br />
bizim için önemli bir ihracat kalemini<br />
oluşturuyor. Özellikle de Balkanlar’da<br />
son derece aktif olan bu zincir otellere<br />
ürün tedariki sağlıyoruz. Aynı şekilde<br />
bir, iki tane daha yurt dışı temsilcimiz<br />
var, bunlar vasıtasıyla da otellere satış<br />
yapıyoruz. Türkiye'de de The Marmara<br />
Grubu, Limak Grubu, Zafer İnşaat,<br />
Palama Grubu ve Güral Prömiyer<br />
bizim çok eskiden beri çalıştığımız, her<br />
zamanda güzel ilişkilerle ve karşılıklı<br />
memnuniyet ilkesi ile çalışmaya devam<br />
ettiğimiz otel grupları.<br />
“Sektördeki en büyük çatlak, merdiven<br />
altı üretim”<br />
Yatak üretimi aslında dünyanın en güzel<br />
sektörlerinden biri. Etik kuralları olan,<br />
nispeten de olsa diğer sektörlere kıyasla<br />
birbiri içerisinde dayanışması olan bir<br />
sektör. Sektördeki en büyük çatlak<br />
ise maalesef merdiven altı üretimdir.<br />
Buna rağbet göstermeyen otelciler var.<br />
Bunlar daha çok profesyonel bir anlayışla<br />
<strong>hi</strong>zmet veren ve işi bilen otelciler oluyor.<br />
Fakat ne yazık ki hala daha fiyat odaklı<br />
bir müşteri grubu var. Üreticilerin belli<br />
standartları olduğu gibi hammaddenin<br />
de var. Tüm rakamları topladığımızda<br />
karşımıza çıkan sonuç, belli kalite<br />
standartlarını yakalamak için olması<br />
gereken rakamın altında kalıyor. Burada<br />
bir yanlış var! İçerisine işçiliği, genel<br />
gideri ve karı koymadan hammaddenin<br />
altında bir fiyat koyduğunuzda işin rengi<br />
değişiyor. Bunu yapan firmalar genellikle<br />
otellerden aldıkları kullanılmış yatakların<br />
kılıflarını değiştirerek satış yapıyor. Hijyen<br />
ve sağlık adına olumsuz bir tablo teşkil<br />
eden bu durumun çok ciddi yasalar ile<br />
belirlenmesi ve kısıtlanması gerekiyor.
<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />
66 & <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
marka röportaj<br />
Kilim Mobilya<br />
"kurumsal satışlar"da<br />
atağa geçiyor<br />
Kilim Mobilya, çeşitli sektörlerin kurumsal taleplerini karşılamak üzere kurduğu<br />
"Kurumsal Satış Müdürlüğü" biriminin başına Rafet Yılmaz'ı getirdi.<br />
Markalı mobilya sektörünün öncü<br />
kuruluşlarından Kilim Mobilya,<br />
başta turizm ve sağlık sektörü<br />
olmak üzere, kurumsal satışlar alanında<br />
atağa geçti. Bu amaçla Rafet Yılmaz'ın<br />
başkanlığında bir "Kurumsal Satış<br />
Müdürlüğü" birimi oluşturarak harekete<br />
geçen Kilim Mobilya, kurumsal bazda<br />
Türkiye genelinde tüm sektörlerin her<br />
türlü mobilya ihtiyaçlarına anında yanıt<br />
verebilecek.<br />
Yılmaz: “Yatak grubu kurumsal<br />
satışlarda lokomotif olacak”<br />
Kilim Kurumsal Satış Müdürü olarak<br />
göreve başlayan Rafet Yılmaz, Kilim<br />
Mobilya yatak grubunun kurumsal<br />
satışlarda lokomotif olacağının altını<br />
çizerek, bu konuda yürüttükleri<br />
araştırma-geliştirme (ArGe)<br />
çalışmalarıyla, her sektörün ihtiyaçlarına<br />
yanıt verebileceklerini vurguladı.<br />
Kilim Mobilya Grubu'nun, Türkiye'nin<br />
beş büyük sünger fabrikası arasında yer<br />
alan ve sektöre de <strong>hi</strong>zmet veren Yaysün<br />
sünger fabrikasının sa<strong>hi</strong>bi olmasının yanı<br />
sıra, ArGe çalışmalarına dikkat çeken<br />
Yılmaz, kurumsal satışlarda hedeflerinin,<br />
öncelikle yatak grubundaki pazar payının<br />
artırılması olduğuna dikkat çekti.<br />
Kamu alanları ve özellikle turizm<br />
sektöründeki varlığın artırılmasına<br />
yönelik hem ArGe hem de pazarlama<br />
faaliyetlerinin arttırıldığına dikkat çeken<br />
Yılmaz, Kilim Uyku ürünlerinin sektörün<br />
ihtiyaçlarını karşılayacak potansiyele<br />
sa<strong>hi</strong>p olduğuna işaret etti.<br />
Kilim Mobilya olarak otellere yönelik<br />
satışlarının ihracatta daha hızlı<br />
arttığına işaret eden Rafet Yılmaz,<br />
şöyle konuştu: “Belli dönemlerde<br />
ihracatımızın yüzde 40'a yakın bölümü<br />
otel mobilyası satışlarından oluşuyor.<br />
Toplam satışlarımızın içinde yüzde 5-8<br />
arası değişen bu payın yüzde 15'ler<br />
düzeyine çıkmasını hedefliyoruz. Türkiye<br />
de 2 milyarın üzerinde bulunan pazar<br />
büyüklüğü ve 1 milyonu aşkın yatak<br />
kapasitesine sa<strong>hi</strong>p. Yatak yanı sıra, uyku<br />
ürünleri ile birlikte pazar büyüklüğünü<br />
iki katına çıkıyor. Kilim Uyku üretimimizi<br />
hem pazara hem de ihtiyaçlarına yönelik<br />
yeniden planladık. Bu alanda da pazar<br />
payımızı büyütmeyi hedefliyoruz.”<br />
Rafet Yılmaz Kimdir?<br />
Son altı yıldır tedarik zinciri iyileştirme<br />
projesinde yer alan, 6-sigma proje<br />
liderliği de yapmış olan Rafet Yılmaz,<br />
5S yalın üretim eğitimine vakıf<br />
olup sektörde FSC Temsilciliği ve<br />
Etik Kurul Başkanı olarak görev<br />
aldı. Sektörde kurumsal satınalma ve<br />
satış departmanlarındaki deneyimi,<br />
ihale süreçlerinin yapılandırılması,<br />
sürdürülmesi ile ilgili tecrübe sa<strong>hi</strong>bi<br />
olan Rafet Yılmaz, 24 yıllık kariyerine<br />
Kilim Kurumsal Satış Müdürü olarak<br />
devam ediyor.
30 EKIM - 1 KASIM <strong>2018</strong><br />
DUBAI DÜNYA TİCARET MERKEZİ<br />
Yeni ticari faaliyetler için<br />
küresel yemek servis ekipmanı<br />
tedarikçilerinin buluştuğu nokta<br />
Dubai World Expo 2020 yolunda<br />
yer alan otel ve restoran gelişimi ve<br />
renovasyonu alanında dikkat çekici<br />
yükselişten siz de faydalanın.<br />
2,500<br />
MARKA<br />
25,000<br />
ZİYARETÇİ<br />
22,000<br />
METREKARE<br />
3<br />
GÜN<br />
Geçtiğimiz 5 yıl içerisinde 100 milyar dolar artış<br />
gösteren Orta Doğu ve Kuzey Afrika (ODKA)<br />
konaklama endüstrisinin küresel olarak 550 milyar<br />
dolara ulaşacağı ön görülüyor<br />
Şu anda 16.000 satış mağazası<br />
BAE’nde Yiyecek & İçeceksektöründe<br />
faaliyet göstermektedir<br />
Bu rakam 2020 yılına<br />
kadar 19.000’e yükselecektir<br />
Ön Hizmet<br />
Bölümü<br />
Geri Hizmet<br />
Bölümü<br />
HORECA<br />
(Otel-Restoran-Kafe)<br />
Yemek<br />
Takımı<br />
Gelato &<br />
Unlu Mamuller<br />
Kafe<br />
& Bar<br />
Sorularınız<br />
için:<br />
Mund<strong>hi</strong>r Al-Hakim<br />
T.: 971 4 308 6201<br />
E.: Mund<strong>hi</strong>r.AlHakim@dwtc.com<br />
Zahra Amir<br />
T.: 971 4 308 6213<br />
E.: Zahra.Amir@dwtc.com<br />
Fuar katılımcılarımızın görüş ve düşüncelerine<br />
gulfhost.ae üzerinden ulaşabilirsiniz.<br />
Organize eden Yetkilendiren Onaylayan Stratejik Ortak<br />
Destekçi Kuruluş
68<br />
<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
marka<br />
Toper, Amerikan hapishanesine<br />
kahve işleme tesisi kurdu<br />
Dünyanın en büyük kahve üreticileri arasında bulunan<br />
Toper, Amerika Kaliforniya, Sacramento şehrinde<br />
bulunan Mule Creek Hapishanesi’ne kahve işleme tesisi<br />
kurdu. Tesis günde 4000 kg kahve üretecek.<br />
Konu hakkında bilgi veren<br />
Toper Genel Müdürü Ramazan<br />
Karakundakoğlu, “Biz 136<br />
ülkeye kahve işleme tesisleri satan<br />
bir aile şirketiyiz. Amerika da<br />
kullanılan uluslararası ETL ve UL<br />
kalite sertifikalarına sa<strong>hi</strong>biz. Uzun<br />
yıllardır Amerika’ya kahve kavurma<br />
makineleri satmaktayız. Proje, Amerika<br />
Hükümeti’nin sosyal sorumluluk projesi<br />
ve hapishanelerde bulunan mahkûmların<br />
iş edindirme, rehabilitasyon amacını<br />
gütmektedir” dedi.<br />
Günde 4000 kg kahve üretecek<br />
Proje hakkında bilgiler vermeye devam<br />
eden Karakundakoğlu şöyle devam etti:<br />
“Toper, Amerikalı yetkiler tarafından<br />
özellikle seçilmiştir. Planlanmasından<br />
üretimine ve kurulmasına kadar zor<br />
bir proje idi. Sistem kahve kavurma<br />
makineleri, Valsli değirmenler,<br />
taş ayırıcılardan ve ful otomasyon<br />
sisteminden oluştu. Türkiye’den giden<br />
4 kişilik teknik ekip, 10 gün sure ile<br />
hapishanede mahkûmlar ile birlikte<br />
yaşadılar. Hapishaneye her sabah girip<br />
akşam çıktılar. Hapishanenin teknik ekibi<br />
ve mahkumlar ile birlikte tesisi kurdular.<br />
Türk teknik ekipten eğitim aldılar. Tesiste<br />
deneme üretimi yapıldı. Numune kahveyi<br />
test ettiler. Birlikte ürettiği kahveyi içtiler.<br />
Tesis günde 4000 kg kahve üretecek.<br />
Karakundakoğlu: “Birlikte kahve üretip,<br />
birlikte içtik”<br />
Toper Teknik ekibinde bulunan ve<br />
aynı zamanda Uluslararası Nitelikli<br />
Kahve Birliği (SCA (Specialty Coffee<br />
Association)) Birliği öğretmeni olan<br />
Gökhan Mithat Karakundakoğlu montaj<br />
ve eğitim çalışmalarının çok farklı bir<br />
deneyim olduğunu belirti. Hayatında<br />
ilk kez bir hapishane ortamında<br />
çalıştığını, Proje Sorumlusu Charlotte<br />
Reynolds, hapishane teknik personeli<br />
ve mahkûmların son derece katılımcı ve<br />
nazik olduklarını bildirdi. “Birlikte çok<br />
güzel anılarımız oldu. Çok verimli çalıştık.<br />
Birlikte kahve üretip, birlikte içtik” diyen<br />
Karakundakoğlu, mahkumların cezaları<br />
bitince kendilerini Türkiye ye eğitim ve<br />
tatil amacı ile davet ettiklerini belirti.
<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />
70 & <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
marka güncel<br />
Havaş’ın yeni ‘Soğutucu Üniteli’ aracı <strong>hi</strong>zmette<br />
Sektörün öncü şirketlerinden Havaş, Türkiye’de yer <strong>hi</strong>zmetleri alanında<br />
bir ilk olan ve bozulabilir ürün taşımacılığında soğuk zincirin korunması<br />
amacıyla kullanılan ‘Soğutucu Üniteli’ özel aracını antrepolarının ekipman<br />
filosuna ekledi. Havaş Genel Müdürü Kürşad Koçak, ‘Geçtiğimiz yıl İzmir<br />
Adnan Menderes Havalimanı’ndaki antrepomuzda, bu yılın ilk çeyreğinde<br />
ise Ankara Esenboğa Havalimanı’ndaki soğuk hava depomuzda kapasite<br />
artışı için önemli yatırımlar gerçekleştirdik. Bunun devamında Türkiye’de<br />
yer <strong>hi</strong>zmetleri alanında bir ilki gerçekleştirerek ürünlerin küresel ölçekte<br />
kabul gören koşulların sağlanarak taşınmasına yönelik geliştirdiğimiz<br />
soğutucu üniteli özel bir aracı İstanbul Atatürk Havalimanı’ndaki<br />
antrepomuzun filosuna kattık.’’ dedi.<br />
İnoksan, 38. yaşını çalışanlarıyla<br />
birlikte kutladı<br />
Profesyonel mutfak sektörünün öncüsü İnoksan, 38. yaşını çalışanları ile birlikte kutladı.<br />
Bursa’daki fabrika bahçesinde gerçekleşen törende konuşan İnoksan’ın Yönetim Kurulu Başkanı<br />
Vehbi Varlık gecede şöyle konuştu: “Şirketimiz son yıllarda sektörümüzde büyük başarılara imza<br />
attı. Bu başarılarımızdan birkaçını sıralamak gerekirse; 80’i aşkın ülkeye yaptığımız ihracat,<br />
Ar-Ge merkezimizin faaliyete geçmesi, Turquality ana programına da<strong>hi</strong>l olmamız, ABD’de<br />
şirketimizin kurulması, Çin pazarına attığımız ilk adım ve üretim kapasite artışına yönelik yeni<br />
yatırımlar. Bu başarı tablosunun oluşmasındaki en büyük etken şüphesiz ki bir arada olmamız,<br />
inancımız ve bizi her daim dinç tutan heyecanımızdır. İnanıyoruz ki büyük bir aile olarak, birlikte<br />
başarılarla dolu daha nice yıllar göreceğiz.”<br />
Selva Gıda, İSO İkinci 500<br />
Listesi’nde<br />
İstanbul Sanayi Odası'nın (İSO) "Türkiye'nin İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu"<br />
2017 yılı araştırma sonuçları açıklandı. İttifak Holding çatısı altında 1988 yılından<br />
bu yana faaliyet gösteren Selva Gıda, geçen yıl olduğu gibi bu yıl da ikinci 500'de<br />
yerini aldı. Makarna ihracatını her geçen yıl büyütürken, ürün portföyünü de<br />
zenginleştiren Selva Gıda, 2007 yılından bu yana ülkemizin markalı makarna<br />
ihracat lideri konumunda bulunuyor.<br />
Seramiksan Buca Yapı mağaza<br />
sayısını artırmayı hedefliyor<br />
İleri teknolojisi ve geniş ürün yelpazesiyle sektörde fark yaratan Seramiksan’ın başarılı<br />
bayilerinden Buca Yapı, 2008 yılından bu yana Seramiksan’ın banyo, mutfak ve tüm<br />
yaşam alanları için kullanılabilecek seramik, granit karolardan oluşan yüzlerce ürün<br />
çeşidi ve benzersiz vitrifiye ürünlerini müşterileriyle buluşturuyor. Koşulsuz müşteri<br />
memnuniyeti ile hareket eden Buca Yapı’nın sa<strong>hi</strong>bi Nihat Yıldırım, müşterilerinin daha<br />
kolay ulaşmalarını sağlamak adına mağaza sayısının önümüzdeki dönemde artırmayı<br />
hedeflediklerini belirtiyor. 1998 yılında Seramiksan’da İzmir Bölge Satış temsilcisi olarak<br />
çalışmaya başlayan Nihat Yıldırım, 2008 yılında Buca Yapı’yı kurdu. 70 m2’lik bir mağaza<br />
ile sektöre adım atan Nihat Yıldırım, 450m2’lik mağazasını ardından da bu yıl Seramiksan<br />
Buca Yapı Özdere şubesini açtı.
Geberit’in bu yılki konuğu<br />
Edoardo Tresoldi<br />
Uzay zaman boyutunu aşmak ve sanatla dünya arasında görsel bir diyalog<br />
oluşturmak için transparan tel örgü yüzeyler ve endüstriyel malzemeler kullandığı<br />
tasarımlarını hayata geçiren Edoardo Tresoldi, Geberit’in davetlisi olarak İstanbul’a<br />
geliyor. Sanatında alan ve alan boyutunu aşmak için şeffaflıkla oynayan ve sanat ile<br />
yeryüzü arasında fiziksel sınırlamaları ortadan kaldıran Tresoldi, 9 Ekim Salı İTÜ<br />
Maçka Kampüsünde, mimarlar, mimarlık öğrencileri, mühendisler ve tasarımcılarla<br />
bir araya gelmeye hazırlanıyor.<br />
KONE, Dünyanın En Yenilikçi<br />
Şirketleri listesinde<br />
Asansör, yürüyen merdiven ve insan erişimi çözümleri alanında yenilikçi ürünlerle<br />
sektörün geleceğini şekillendiren KONE, bir kez daha FORBES’un en inovatif şirketler<br />
listesinde yer almayı başardı. Finlandiya'da kurulan ve 1910 yılından bu yana dünyada<br />
olduğu gibi ülkemizde de asansör pazarının önde gelen isimlerinden olan KONE, bu<br />
başarısını 8. kez tekrarlamış oldu.<br />
Cam yeniden cam şe<strong>hi</strong>rleri<br />
renklendirmek için yola çıktı<br />
Şişecam Topluluğu’nun Kırklareli’ndeki cam ev eşyası, düzcam ve otomotiv<br />
camları üretim tesislerinin çalışanları aileleriyle birlikte geri dönüşüme destek<br />
vermek amacıyla cam kumbara boyama etkinlikleri için bir araya geldi. Paşabahçe<br />
Cam, Şişecam Düzcam ve Şişecam Otomotiv fabrikalarında gerçekleştirilen<br />
etkinlikler kapsamında rengarenk boyanarak, adeta yeniden tasarlanan cam<br />
kumbaraları Kırklareli’nin ihtiyaç duyulan noktalarında cam geri dönüşümüne<br />
katkıda bulunacak.<br />
ZyWALL güvenlik duvarı<br />
serisi, seçkinler kulübünde<br />
Zyxel ZyWALL güvenlik duvarı ürün ailesi, bilişim güvenliği alanındaki dünyanın en prestijli uluslararası akreditasyonu olan Common<br />
Criteria sertifikasının sa<strong>hi</strong>bi oldu. Zyxel Kurumsal Kanal Satış Müdürü Ömer Faruk Erünsal, “Bu sertifikasyon, güvenlik ekibimizin<br />
yıllarca süren sıkı çalışmasının eseridir. Bu sertifika, ZyWALL'ın vaatte bulunduğu üst düzey savunmayı tam olarak sağladığını ortaya<br />
koyan en iyi kanıttır. Özellikle güvenliğin kritik önem taşıdığı kamu, turizm, sağlık ve bankacılık sektörlerine yönelik özel projeler<br />
gerçekleştirdiğimiz bir dönemde aldığımız bu akreditasyonun zamanlaması da çok iyi oldu.” dedi.
72<br />
<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
şefin gözünden<br />
Lezzet<br />
aşkına İlk<br />
Öner Çulfaz Fotoğraf: Hakkı Günerkan<br />
şef önlüğünü 2001<br />
yılında Holiday Inn<br />
Oteli’nde taktığını<br />
söyleyen Öner Şef,<br />
“Mutfakta tek söz sa<strong>hi</strong>bi<br />
sizsiniz. Bir şef için<br />
hayallerindeki menüyü<br />
tek başına sunabilmek<br />
kadar daha değerli ne<br />
olabilir ki” diyor.<br />
Yemek Fotoğrafları: Ümit Başer Alkaç
Sultanahmet’te Tulumbacı Ahmet<br />
Bey ile başlıyor, mutfaktaki<br />
yolculuğu. Sırf tulumba<br />
öğrenmek sevdasıyla okuldan kaçıp<br />
kaçıp babasının çok yakın arkadaşının<br />
Vezneciler’deki dükkanına gidiyor, daha<br />
ilkokul yaşlarındayken. Günlerden<br />
birgün Tulumbacı Ahmet’in babasına<br />
söylediği “Bu çocuk okumaz, mutfağı<br />
seviyor. Sen gel, ne kendini ne oğlunu<br />
yıprat” demesi üzerine Mustafa (Öztürk)<br />
ustası ile tanıştırılarak mesleğe ilk<br />
adımını atıyor, Radisson Blu Hotel,<br />
Istanbul Ataköy’ün Executive Şefi Öner<br />
Çulfaz.<br />
İlk bulaşıktan başlıyor<br />
Anlattığına göre ilk işi bulaşıkçılık<br />
oluyor, Öner Çulfaz’ın. Kocaman<br />
çizmeleriyle mavi bidonların üzerine<br />
çıkıp aşçı abilerini öyle bir gıptayla<br />
izliyor ki, bir an geliyor, gözyaşlarını<br />
tutamayıp bir köşede ağlıyor için<br />
için. Bir tarafında beyaz önlüklü<br />
büyüklerine tezat çizmeli halleri bir<br />
tarafında kantininde simit yediği okul<br />
anıları canlanıyor. Ustasının başında<br />
salladığı aşçı önlüğüyle duruyor<br />
ancak gözpınarları. “Bunu hak etmek<br />
istiyorsan mücadele edeceksin,<br />
ağlamayacaksın” sözleriyle en çok da!..<br />
Soğuk bölümündeki aşçının işe<br />
gelmeyişi şansı oluyor yine günlerden<br />
birgün. Etrafta kimseler yokken karides<br />
ayıklamaya baş koyuyor, “Baktım<br />
şeflerden biri önlüğü yüzüme doğru<br />
fırlattı. Ben de herhalde sinirli bir şef<br />
diye alıp katladım önlüğü. 2-3 dakika<br />
sonra sous şefi geldi. ‘Oğlum neden<br />
giymedin, bu senin artık’ deyince<br />
dondum kaldım” sözleriyle o çok<br />
hayalini kurduğu önlüğü nasıl ilk kez<br />
hak ettiğini söylüyor.<br />
Sonrası anlatılmaz yaşanır dediği<br />
türden deneyimli şefin; tarifi olmayacak<br />
bir mutluluk, heyecan ve sevinç... Sanki<br />
gerçek bir mutfak şefiymişçesine bir<br />
taraftan sıcağa koşuyor, bir taraftan<br />
karpuzları siliyor, artık kime, hangi işe<br />
denk geldiyse...<br />
Ustalarının gözüne gire gire terfi<br />
alıyor<br />
“Ben bunlar gibi olmak istiyorum”<br />
demesiyle dizginlenemeyen bir<br />
yükselişin içine girdiğini anlatan Öner<br />
Şef, o hevesle süslediği karpuzuyla bir<br />
kez daha giriyor ustalarının gözüne.<br />
En çok da İtalyan Restaurant’ta o bir<br />
Allahın kuluna meslek öğretmeyen<br />
şefinin gözüne. “Şefimin bana ‘Seni<br />
buradan her şeyi öğrenmiş bir şekilde<br />
yollayacağım’ sözlerini <strong>hi</strong>ç unutamam”<br />
diyen Öner Şef için öyle de oluyor, bir<br />
bir öğrenmeye başlıyor mutfaktaki her<br />
bir şeyi. Üstelik o kadar iyi öğreniyor ki,<br />
sous şefine bile kendi işini öğretecek<br />
cesaret ve özgüvenle akıl veriyor<br />
bir mutfak mesaisinde daha. Şefine<br />
tattırmak üzere ilk Niyokki’sini yapıyor;<br />
açılıştan kapanışa geçme mükafatına<br />
nail oluyor bu kez de. Raşit Şef’in alnını<br />
öpmesiyle bu defa ıstakoz öğreniyor.<br />
1996 yılıyla beraber İstanbul’a gelerek<br />
çok sayıda otel ve restoran mutfağında<br />
çalıştığını söyleyen Öner Şef, vatani
74<br />
“Mutfak benim ikinci<br />
evim, hayalim, yaşam<br />
tarzım. Ben mutfakta<br />
doğmuşum. Dost<br />
sohbetlerinde bile<br />
merhabadan sonra<br />
yemeğe dönüşen bir<br />
muhabbetim olur. Birine<br />
doğumgünü mesajı<br />
verirken ‘Yeni yaşın bir<br />
muhallebi gibi olsun;<br />
içinde şekerin, vanilyan<br />
olsun, güzel kok. Ağızda<br />
damaklarda tadı her<br />
zaman anılsın’ derim.”<br />
görevinin ardından mesleğine doludizgin<br />
devam ediyor. Beş buçuk yılını Kırıntı<br />
Restaurant’larında geçirdiğini anlatan<br />
Çulfaz, son bir yıldır ise Radisson Blu<br />
Hotel, Istanbul Ataköy’ün Executive<br />
Şefi olarak mesleki kariyerini devam<br />
ettirdiğini anlatıyor.<br />
Araştırmacı, kuralcı<br />
Giresunlu bir şef olan Öner Çulfaz, evinin<br />
bir duvarını kitaplarla donatacak kadar<br />
okuyup araştırmaya düşkün bir şef. Fırsat<br />
buldukça yurt içi - yurt dışı seyahatler<br />
yaptığını söyleyen deneyimli şefin<br />
mutfağında kural tanımazlığa, kendini<br />
bilmez işlere ve saygısızlığa asla yer<br />
yok! “İşe geç kalmayacaksın. Temizliğe<br />
ve giyim kuşamına dikkat edeceksin.<br />
Yapılan bütün yemekleri tadacaksın”<br />
diyor ve ekliyor: “Ekip çalışmasını bozan<br />
arkadaşlarını anında bana bildireceksin.<br />
Bu misafirden alacağınız olumsuz<br />
sonuçların önlemidir.”
“Amaç, tabaktaki yaşamı<br />
<strong>hi</strong>ssettirebilmek”<br />
Tabakta sadeliği ön planda tutan<br />
Öner Şef, yenilmeyecek malzemeleri<br />
kullanmayı tercih etmiyor. Ürün<br />
seçiminde lokalliği esas alan Çulfaz<br />
için amaç misafire tabaktaki yaşamı<br />
<strong>hi</strong>ssettirebilmek. “Misal, risotto<br />
yiyecekseniz her kaşığını orijinaline<br />
sadık bir şekilde yiyebilmelisiniz” diyen<br />
Çulfaz, Radisson Blu Hotel, Istanbul<br />
Ataköy’de risottonun pişirilmesinden<br />
sunumuna kadar her bir detayıyla<br />
İtalyan mutfağına yakışır bir lezzet<br />
çıkardıkların söylüyor.<br />
Eşinin yemeklerini dışarıdakilere<br />
değişmiyor<br />
Şefe mutfak tercihlerini soruyorum.<br />
Kendini en fazla Türk mutfağına yakın<br />
bulduğunu dile getiren Öner Şef, kuzu<br />
etli kuru fasulyeye bayıldığını söylüyor.<br />
Ağırlıklı evinde hamsi ve Karadeniz<br />
somonunun tüketildiğini söyleyen<br />
Çulfaz kendisi gibi iyi bir aşçı olan eşinin<br />
hakkını da teslim etmeyi unutmayarak,<br />
“Hafta sonları kesinlikle eşimin yaptığı<br />
yemekleri yiyorum. Kolay kolay dışarıda<br />
bir şey yemiyorum” diyor.<br />
Memleketine “gerçek köy kahvaltısı”nı<br />
götürecek<br />
Son olarak gelecek planlamalarını<br />
sorduğum Öner Çulfaz, en büyük<br />
hayalinin sakin, sessiz bir kasabada<br />
“kendin topla kendin pişir’ konseptinde<br />
bir mekan açmak olduğunu belirterek,<br />
eşiyle birlikte kahvaltı ağırlıklı yöresel<br />
bir restoran açmak istediğini söylüyor.<br />
Memleketi Giresun’da havalimanına<br />
yakın mesafedeki arazisi üzerinde<br />
bundan yaklaşık beş yıl sonrası için<br />
hayata geçirmeyi planladığı restoranın<br />
taştan masaları, kütükten sandalyeleri<br />
olacak kadar her şeyiyle doğal olması<br />
hedefleniyor. Havalimanı ile restoran<br />
arasına ring servisi koymayı da<strong>hi</strong><br />
tasarladıklarını dile getiren Çulfaz,<br />
“Ama araç restorana 1 veya 2 km kala<br />
duracak, önüne kadar gelmeyecek.<br />
İnsanlar tarladan yürüsünler,<br />
sepetlerine attıkları ürünlerle<br />
kahvaltılarını keyifle yiyebilsinler<br />
istiyoruz. İnsanlar gerçek köy kahvaltısı<br />
yapsınlar istiyoruz” şeklinde hayallerini<br />
paylaşıyor.
<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />
76 & <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
gastro etkinlik<br />
Vali’den GTD’ye tam destek sözü!<br />
Bursa Gastronomi Konferansı geliyor!<br />
Gastronomik Marka Kentler çalışması kapsamında Bursa’ya çıkarma yapan<br />
Gastronomi Turizmi Derneği, Valilik’ten maddi destek sözü alarak ayrıldı. GTD<br />
ilk adımda şehrin geleneksel tatlarını ulusal ve uluslararası boyuta taşıyacak<br />
nitelikli bir gastronomi konferansı düzenleyecek!<br />
Türkiye’nin yerel değerlerini ön<br />
plana çıkartmak ve Türk mutfağını<br />
dünyaya tanıtmak hedefiyle yola<br />
çıkan Gastronomi Turizmi Derneği,<br />
“Gastronomik Marka Kentler” çalışması<br />
kapsamında inceleme gezilerinin ilkini<br />
8 Ağustos Çarşamba günü Bursa’ya<br />
yaptı. GTD üyelerinin yanı sıra dernek<br />
paydaşları ve basın mensuplarının yoğun<br />
katılımıyla düzenlenen geziden Valilik’ten<br />
tam destek sözüyle ayrılan GTD, ilk<br />
adımda şehrin geleneksel tatlarını ulusal<br />
ve uluslararası boyuta taşıyacak nitelikli<br />
bir gastronomi konferansı düzenleyecek.<br />
Boztepe: “Bursa’yı gastronomik marka<br />
kent yapmak için geldik”<br />
Osmanlı İmparatorluğu’nun başkenti<br />
olmasının yanı sıra gastronomik marka<br />
değeriyle de Bursa’ya öncelik verdiklerini<br />
ifade eden Gastronomi Turizmi Derneği<br />
Başkanı Gürkan Boztepe, “Kentin<br />
üzerindeki eski tozu gastronomik<br />
anlamda kaldırmak, marka yapmak için<br />
geldik. Şehre destek vermek için var<br />
gücümüzle çalışacağız” diye konuştu.<br />
İlk durak, Saitabat Köyü…<br />
İnceleme gezisinin ilk durağında<br />
başarılı girişimci Sermin Çakalıoğlu’nun<br />
otantik turistik mekanı Saitabat Şelale<br />
Restaurant vardı. Zengin yöresel köy<br />
kahvaltısı ile ağırlanan GTD ekibi, ev<br />
kadınlarının hazırladığı muhteşem<br />
lezzetleri tattıktan sonra Tari<strong>hi</strong> Çarşılar<br />
Federasyonu Başkanı Muhsin Özyıldırım<br />
ev sa<strong>hi</strong>pliğinde Kozahan’da misafir edildi.<br />
Özyıldırım: “Gastronomiyi önceleyerek<br />
değil, ekleyerek turizm yapmak<br />
istiyoruz”<br />
Karşılıklı fikir alışverişi şeklinde<br />
gelişen keyifli buluşmada Bursa<br />
turizmi ve gastronomisine dair samimi<br />
açıklamalarda bulunan Tari<strong>hi</strong> Çarşı ve<br />
Hanlar Birliği Başkanı Muhsin Özyıldırım,<br />
Bursa’da gastronomiyi önceleyerek değil,<br />
ekleyerek turizm yapmaya çalıştıklarını<br />
dile getirerek, “Burası bir Hatay ya da<br />
Antep değil. Gastronomi konusunda çok<br />
ünlü değiliz, haddimizi biliyoruz. Burada<br />
Osmanlı kenti imajımızı öne çıkarıyoruz.<br />
Gastronomiyi önceleyerek değil,<br />
ekleyerek turizm yapmak istiyoruz” diye<br />
konuştu.<br />
İskender kebabın hasını Bursa’nın “en<br />
eskisi”nde tattılar<br />
Kozahan ziyaretinin ardından öğle yemeği<br />
için kısa bir lezzet molası veren GTD<br />
davetlileri, Bursa iliyle simgeleşmiş
en eski kebap adresinde, İskender<br />
İskenderoğlu ev sa<strong>hi</strong>pliğinde (Cevat<br />
İskenderoğlu) öğle yemeği yediler.<br />
Bursa Valisi maddi destek sözü verdi<br />
GTD’nin Bursa’ya düzenlediği inceleme<br />
gezisi günün ilerleyen saatlerinde Valilik<br />
ziyareti ile devam etti. GTD heyetini<br />
makamında samimi bir karşılamayla<br />
ağırlayan Vali İzzettin Küçük, şehrin<br />
gastronomik gelişimine <strong>hi</strong>zmet verecek<br />
her türlü girişime maddi destek sözü<br />
vererek şöyle konuştu: “Burası bir<br />
imparatorluk başkenti ve yemeğin de<br />
başkenti olması lazım. Bursa deyince ilk<br />
akla İskender kebap, Kemalpaşa tatlısı,<br />
kestane şekeri gelir ama bizim bunların<br />
çok daha ötesinde bir zenginliğimiz var.<br />
Sadece küllerin altında kalmışlar, o<br />
külleri temizlememiz lazım.”<br />
Bu anlamda Zennup ve Hayat Lokantası<br />
gibi özel teşebbüslü işletmelerin<br />
gastronomi turizmine önemli katkılar
<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />
78 & <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
gastro etkinlik<br />
sağladıklarının altını çizen Küçük,<br />
geleneksel tatları gün yüzüne çıkaran<br />
bu türlü mekanların sayıca da artması<br />
gerektiğine vurgu yaptı. .<br />
“Her aşamasında varım, belediyemiz de<br />
muhakkak olur”<br />
Tarih, kayak, doğa ve kaplıca turizmiyle<br />
öne çıkan Bursa’da gastronomi<br />
turizminin de halkanın özel bir parçası<br />
olabileceğini kaydeden Küçük, “Ama şu<br />
anda değil. Birkaç mekanla sınırlıyız.<br />
Bu hususta çok ciddi çalışmamız lazım.<br />
Valilik olarak her aşamasında ben varım.<br />
Belediyemiz de muhakkak olur. Bana<br />
müracaatta bulunun, maddi destek<br />
vermeye hazırım” dedi.<br />
Hasan Eker: “Bursa’yı Kozahan’la<br />
markalaştırmaya karar verdik”<br />
Burkon Turizm & Kongre Genel Müdürü<br />
Hasan Eker ve Vali Yardımcısı Fatih<br />
Kadiroğlu ev sa<strong>hi</strong>pliğinde Bursa Turizm<br />
Platformu resmi toplantısına konuk<br />
olarak katılan GTD üyeleri Çalıştay öncesi<br />
karşılıklı fikir alışverişinde bulunma<br />
fırsatı buldular.<br />
Gastronomi Turizmi Derneği ile her türlü<br />
iş birliğine hazır olduklarını söyleyerek<br />
konuşmasına başlayan Hasan Eker,<br />
Bursa Turizm Platformu olarak şehrin<br />
gastronomik değerlerini öne çıkararak<br />
markalaşmayı amaçladıklarını ifade etti.<br />
Bu hedef doğrultusunda platform olarak<br />
Bursa’yı Kozahan ile markalaştırma<br />
kararı aldıkları bilgisini paylaşan Eker,<br />
“Şehrimizi herkes farklı tanıtıyor. Kimi<br />
kestane şekerini kimi kebabı ön plana<br />
çıkartıyor. Biz artık Bursa’yı sadece<br />
Kozahan’la markalaştırmaya karar<br />
verdik. Arap turist pazarına da sadece<br />
Uludağ kullanılması kararlaştırıldı. Uzun<br />
vadeli bir yola çıktık, içini doldurarak<br />
yüksek gelirli turist seviyesine ulaşmayı<br />
hedefliyoruz.” diye konuşu.<br />
Bursa’ya gastronomik AVM’deki akşam<br />
yemeği ile veda<br />
İnceleme gezisine Merinos Kültür<br />
Merkezi ve Tekstil-Bıçak müzeleri<br />
ziyaretiyle devam eden GTD heyeti, akşam<br />
yemeği için GTD üyesi ilk gastronomik<br />
AVM olan Eker Meydan AAVM içinde Ece<br />
Eker ile ve GTD üyesi Beykapı Kebap<br />
restoranında et lezzetlerini tadımlama<br />
imkanı buldular. Özellikle Mehmet<br />
Beykapı’nın kendi elleri ile hazırladığı<br />
muhteşem lezzetler GTD üyelerinin<br />
kalbini kazandı. GTD Başkanı Bursa<br />
Temsilcisi ve YK üyesi Ramazan Başan’a<br />
bu nitelikli organizasyon için teşekkür<br />
etti.
<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />
80 & <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
gastro etkinlik<br />
Estetik ve tasarım pastacılıkla buluştu<br />
Le Cordon Bleu’nün<br />
geleneksel “Çay Saati<br />
Sohbetleri”, pastacılıkta<br />
sanatsal bakış açısıyla<br />
farkını ortaya koyan Art<br />
Cafe ev sa<strong>hi</strong>pliğinde<br />
gerçekleşti. Master Şef<br />
Christophe Bidault ve<br />
Art Cafe ortağı Şeyda<br />
Sağlıkova Tomruk,<br />
gastronomi ve mutfak<br />
sanatı meraklılarına<br />
pastacılıkta estetik ve<br />
tasarımı anlattı.<br />
Dünyanın en prestijli “Mutfak<br />
Sanatları Okulu” Le Cordon Bleu,<br />
gastronominin gelişmesinde kaliteli<br />
eğitim ve bilimsel yaklaşımın yanı sıra,<br />
gerçekleştirdiği etkinliklerle de ilham<br />
vermeye devam ediyor. Her ay bir Le<br />
Cordon Bleu Eğitmen Şefi ve bir Le<br />
Cordon Bleu mezunun ev sa<strong>hi</strong>pliğinde<br />
düzenlenen Çay Saati Sohbetleri’nin<br />
6.’sı, Le Cordon Bleu mezunu Şeyda<br />
Sağlıkova Tomruk’un ortağı olduğu Art<br />
Cafe’de gerçekleşti. Uzun yıllar mimarlık<br />
yaptıktan sonra Le Cordon Bleu Grande<br />
Diplome’den mezun olan Şeyda Sağlıkova<br />
Tomruk ile Le Cordon Bleu Master<br />
Şefi Christophe Bidault’un keyif dolu<br />
sohbetinde, Art Cafe’nin sanattan ilham<br />
alan leziz tatları da deneyimlendi.<br />
Tomruk: “Lezzet ve tasarım birlikteyse<br />
başarıya ulaşırsınız”<br />
Etkinlikte Şeyda Tomruk, üç aydır<br />
üzerinde çalıştıkları yeni Fulmine<br />
ürününü de tanıttı. Geçen yıl kaybettikleri<br />
babaları, Art Cafe’nin kurucusu Yıldırım<br />
Sağlıkova’nın anısına İtalyanca’da<br />
“Yıldırım” anlamına gelen Fulmine,<br />
davetlilerden büyük ilgi gördü. Un<br />
kullanılmadan fındık ve bademin şekerle<br />
karıştırılarak ince katlar halinde krema<br />
ve meyveyle buluştuğu Fulmine, Art<br />
Cafe’nin ikonik lezzeti Pinoli gibi çok<br />
beğenildi. Art Cafe ortağı ve Le Cordon<br />
Bleu mezunu Şeyda Sağlıkova Tomruk’un<br />
estetik ve tasarımı bir arada buluşturma<br />
<strong>hi</strong>kayesi mezun olduğu Yıldız Teknik<br />
Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’nden<br />
geliyor. Başarılı mimarlık hayatını Cem<br />
Davran’ın sunuculuğunu yaptığı Evim<br />
Güzel Evim programıyla TV ekranına<br />
taşıyan Tomruk, 2006 yılından bu yana Art<br />
Cafe’de mimarlıktan gelen estetik bakış<br />
açısını pasta tasarımlarıyla buluşturuyor.<br />
Tomruk deneyimlerinden yola çıkarak bir
işin mutfağını bilmeden o işte muvaffak<br />
olunmayacağını fikriyle: “Pastayı<br />
tasarlamanın, bir evi tasarlamaktan pek<br />
farkı yoktur aslında. Görsel özellikler,<br />
fonksiyon, sağlamlık ikisinin de olmazsa<br />
olmazlarıdır. Uygulamaya gelince,<br />
mimaride çimento ile haşır neşir olurken,<br />
pastacılıkta renk renk lezzetli kremalar<br />
kullanırsınız. Pastacılığın zor tarafı onu<br />
tasarlarken taze kalması gerektiğini<br />
biliyor olmanızdır. Bu yüzden zaman<br />
çok önemlidir. Bir yandan titizlikle<br />
üzerinde çalışırken diğer yandan içinde<br />
kullandığınız malzemelerin tazeliğini göz<br />
önünde bulundurmalısınız.<br />
Hızlı olmazsanız istenmeyen sonuçlarla<br />
karşılaşabilirsiniz. Lezzet ve tasarım<br />
ancak birlikte ise sizi başarıya ulaştırır.<br />
Bu yüzden karşıdan bakınca çok<br />
sevimli duran pastacılık işi kendinden<br />
beklenmeyecek ölçüde özveri, dikkat ve<br />
ciddiyete de ihtiyaç duyar.” dedi.<br />
Bidault: “Öncelikle klasik ve özgün<br />
tarifler öğrenilmeli”<br />
Le Cordon Bleu Master Şefi Christophe<br />
Bidault: “Geçtiğimiz yıllarda pastacılık;<br />
özellikle sunum ve tasarım alanında<br />
önemli gelişim sağladı. Le Cordon<br />
Bleu’de öğrencilerimizin öncelikle klasik<br />
ve özgün tarifleri eksiksiz öğrenmelerini<br />
ve sa<strong>hi</strong>p çıkmalarını sağlıyor ve bu temel<br />
formasyon üzerine en modern trendleri<br />
de gösteriyoruz. Klasik reçeteler her<br />
zaman karşımıza çıkacaktır. Özellikle son<br />
yıllarda trend olarak farklı ve daha estetik<br />
yorumlarla vitrinlerde gördüğümüz<br />
“choux” ve ekler bu yaklaşımın en<br />
iyi örnekleri sayılabilir. Bu yaratıcılık<br />
sürecindeki en zor kısım; şefin kendi<br />
estetik ve tasarım anlayışının tüketicinin<br />
lezzet algısı ile örtüştürülebilmesidir.”<br />
dedi.<br />
Tüysüzoğlu: “Estetik ve sunum limitleri<br />
zorluyor”<br />
Le Cordon Bleu Türkiye Direktörü Defne<br />
Ertan Tüysüzoğlu ise: “Yüzyıllardır;<br />
saraylardan evlere kadar pastalar en<br />
mutlu günlerimizin tamamlayıcısı oldular.<br />
18. yy.’da Careme’in Napolyon’un ziyafet<br />
sofraları için tasarımladığı; her biri sanat<br />
eseri olan pastalar ile açılan estetik ve<br />
sunum anlayışı günümüzde üç boyutlu<br />
yazıcılar gibi modern teknolojiler ya<br />
da moleküler gastronomi teknikleri<br />
ile limitleri zorluyor. İster klasik ister<br />
modern yaklaşımlarla olsun; pastacılıkta<br />
tasarım ve estetik anlayışındaki yapı<br />
taşlarını bugün yine bir Çay Saati<br />
Sohbetleri etkinliğimizde İngiltere kraliyet<br />
ailesi pastalarını yapmış olan Le Cordon<br />
Bleu Master şefimiz Christophe Bidault<br />
ve yıllardır bu alanda çalışan, bunu<br />
mimarlık formasyonu ile birleştirmiş<br />
olan mezunumuz Şeyda Tomruk ile<br />
değerlendirdik.” dedi.
82<br />
<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
gastro etkinlik<br />
Adana geleneksel tatları 2’sini düzenliyor<br />
Bu yıl “Gelenekselin Gücü Adına!” temasıyla düzenlenecek 2. Adana Lezzet Festivali,<br />
Adana’nın “en” yerel ve “en” geleneksel mutfak kültürünü dünyaya tanıtacak.<br />
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın<br />
<strong>hi</strong>mayesinde, Adana Valiliği’nin ev<br />
sa<strong>hi</strong>pliğinde 12-14 Ekim tarihlerinde<br />
yapılacak 2. Adana Lezzet Festivali, bir<br />
ilki gerçekleştirerek tamamen Adana’nın<br />
geleneksel mutfağına ve evlerde<br />
yaşatılan köklü mutfak kültürü üzerine<br />
odaklanacak.“Gelenekselin Gücü Adına!”<br />
temasıyla, Adana’nın en yerel mutfak<br />
değerlerini, şeflerini ve üreticilerini<br />
merkeze alan 2. Adana Lezzet Festivali,<br />
Adana lezzet değerlerini Türkiye ve dünya<br />
çapında tanıtmayı ve Adana turizmini<br />
geliştirmeyi hedefliyor.<br />
Geleneksel tatlar uluslararası boyuta<br />
taşınacak<br />
Merkez Park’ta kurulacak dev festival<br />
merkezinde, Adana’nın sa<strong>hi</strong>p olduğu<br />
en geleneksel ve yerel mutfak kültürü<br />
uluslararası boyutta bir uygulama ve<br />
katılımla tüm ziyaretçilere yaşatılacak.<br />
Geçtiğimiz yıl ilki düzenlenen ve büyük<br />
bir coşkuyla karşılanan 2. Adana Lezzet<br />
Festivali’nde bu yıl, Adana’nın geleneksel<br />
mutfak zenginliğinin yanı sıra şehrin sa<strong>hi</strong>p<br />
olduğu ve öne çıkarmak istediği sokak<br />
lezzetleri, su ürünleri, kebapları ve tarım<br />
ürünleri gibi öğeler de etkinlik alanına<br />
yayılacak. Üç gün boyunca gastronomi<br />
dünyasının nabzının atacağı 2. Adana<br />
Lezzet Festivali, Adana Büyükşe<strong>hi</strong>r<br />
Belediyesi ve İlçe Belediyeleri, Adana<br />
Ticaret Odası, Adana Sanayi Odası,<br />
Adana Ticaret Borsası, Adana Hacı<br />
Sabancı Organize Sanayi Bölgesi, Akdeniz<br />
İhracatçılar Birliği, Türkiye Otelciler<br />
Federasyonu, Türkiye Seyahat Acenteleri<br />
Birliği, Turist Rehberleri Birliği, Çukurova<br />
Turistik Otelciler Birliği ve Mutfak Dostları<br />
Derneği tarafından destekleniyor.<br />
Gastronominin yıldızlarını buluşturacak<br />
Birbirinden özgün yerel ve ulusal şeflerin<br />
yanı sıra, Michelin yıldızlı uluslararası<br />
şeflerin gastro-şovlarıyla zenginleşecek<br />
festival, Adana’nın birbirinden nefis<br />
lezzetlerini doya doya yemeye imkân<br />
tanırken; aynı zamanda gastronomi<br />
dünyasını Adana’da buluşturacak. 2.<br />
Adana Lezzet Festivali kentin önde<br />
gelen lezzet markalarının stantlarıyla<br />
renklenirken, alanda kurulacak çeşitli<br />
etkinlik noktalarında gastro-şovlar, tadım<br />
seansları, söyleşiler ve mutfak atölyeleri<br />
gerçekleşecek.<br />
Demirtaş: “Biz hazırız”<br />
Valilik olarak tanıtım çalışmalarını<br />
kararlılıkla sürdürdüklerini ifade eden<br />
Adana Valisi Sayın Mahmut Demirtaş,<br />
festivalin bu yıl çok daha büyük bir ilgi<br />
göreceğine inandığını belirterek, yerli ve<br />
yabancı misafirleri Adana’da en iyi şekilde<br />
ağırlamaya hazır olduklarını söyledi.
İstanbul Coffee<br />
Festival eylülde<br />
10 binlerce<br />
kahveseveri<br />
ağırlayacak<br />
Dream Sales Mac<strong>hi</strong>ne’in<br />
kahve sektöründe dünyaca<br />
bilinen etkinliği İstanbul<br />
Coffee Festival, bu yıl 20–23<br />
Eylül <strong>2018</strong> tarihleri arasında<br />
Axess ana sponsorluğunda<br />
KüçükÇiftlik Park‘ta<br />
düzenlenecek.<br />
Avrupa’nın en büyük iki kahve<br />
festivalinden biri konumunda olan<br />
İstanbul Coffee Festival, Axess ana<br />
sponsorluğunda 20–23 Eylül <strong>2018</strong> tarihleri<br />
arasında KüçükÇiftlik Park‘ta onbinlerce<br />
kahveseveri “The Source, The Journey,<br />
The People“ temasıyla ağırlayacak.<br />
Festivalde yer alan global kahve ve makine<br />
üreticisi markalar, kahve kuruluşları,<br />
çiftlikler, çiftlik birlikleri, ithalatçılar,<br />
tüccarlar, imalatçılar, ekipman üreticileri,<br />
kavurucular, perakendeciler, kahve<br />
barları, çikolata markaları ve nitelikli<br />
küçük artizan esnaf, ziyaretçileri yeni nesil<br />
kahve lezzetleriyle buluşturacak.<br />
Festival şehre yayılıyor<br />
5. yılını kutlayan İstanbul Coffee Festival,<br />
bu yıl festival öncesinde farklı mekanları<br />
pop up etkinlik alanına çevirerek alternatif<br />
keyif köşeleri yaratacak. 17–19 Eylül <strong>2018</strong><br />
tarihleri arasında düzenlenen “İCF Haftası:<br />
Playground“ kapsamında mekanlar, farklı<br />
etkinlik kurgularıyla kahveseverlere keyifli<br />
bir atmosfer sunacak.<br />
The Source<br />
Bu yıl kahvenin kaynağına odaklanan<br />
İstanbul Coffee Festival, “The Source“<br />
başlığı altında ziyaretçileri ilgi çekici<br />
seminerlerde ağırlayacak. Kahvenin ortaya<br />
çıkışı ve dünyaya yayılmasının öyküsü, en<br />
lezzetli kahve çeşitleri ve karakteristikleri,<br />
kahve endüstrisinde tarımdan servise<br />
kadının rolü ve geleceği, kahve kavurma<br />
tekniklerinin kahve çekirdeği türlerine<br />
etkisi, ülkelere göre kahve kültürlerinin<br />
çeşitliliği mercek altına alınacak.<br />
The Journey<br />
Festival, ziyaretçileri “The Journey” başlığı<br />
kapsamında farklı deneyimler, atölyeler ve<br />
profesyonel kahve demleme teknikleriyle<br />
buluşturuyor. Geleneksel, modern ve<br />
fütüristik yaklaşımlarla ziyaretçinin kendi<br />
kahve yolculuğunu yaratmasını hedefliyor.<br />
The People<br />
Kahveseverlerin buluşma noktası olan<br />
İstanbul Coffee Festival farklı aktiviteler<br />
ve canlı müzik performanslarıyla keyifli<br />
bir dört gün sunacak. Müzik festivallerini<br />
aratmayan bir atmosfer ve ortamda<br />
katılımcılar sürpriz isimler ve gruplarla<br />
buluşacak. Festivalin “Coffee & More”<br />
alanında ise yenilenen konsepti ile bu<br />
yıl kahvenin ötesine geçen etkinliklere<br />
yer verilecek. Festivalin tarzını yansıtan<br />
tasarım ürünler ve artizan lezzetler de bu<br />
yıl meraklılarını bekliyor olacak.<br />
SCA Türkiye (Speciality Coffee Association)<br />
üyesi olan İstanbul Coffee Festival, bu<br />
yıl yine festival alanında kurulan özel<br />
alanda SCA Türkiye Şampiyonası‘na da<br />
ev sa<strong>hi</strong>pliği yapacak. Şampiyona “En İyi<br />
Barista”, “En İyi Kahve Kavurma”, “En<br />
İyi Kahve Demleme”, “En İyi Latte Art”<br />
ve “En İyi Cezve/İbrik” olmak üzere beş<br />
kategoride düzenlenecek.
84<br />
<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
gastro etkinlik<br />
Mengen, genç şefleri ağırladı<br />
Bu yıl Türk mutfağının dünya mutfakları arasındaki yerini güçlendirmek, aşçılık<br />
sanatının bilimsel ve sanatsal yönünü ortaya çıkarmak amacıyla 33’üncüsü<br />
gerçekleştirilen Uluslararası Mengen Aşçılık ve Turizm Festivali, yetenekli genç<br />
şefleri ağırladı.<br />
Çalışmalarını “Sizin için iyi, Gezegen<br />
için iyi” misyonu ile sürdüren<br />
Barilla, toplumsal kapsayıcılık ilkesi<br />
çerçevesinde Down Sendromlu gençlerin<br />
toplumsal yaşama kazandırılmasına<br />
destek vermek için Mengen Aşçılık ve<br />
Turizm Derneği ortaklığı ile keyifli bir<br />
etkinliğe daha imza attı. Ülkemizdeki<br />
yerel tariflerin dünya mutfakları arasında<br />
yerini güçlendirmek için Türkiye’nin<br />
yanı sıra dünya genelinden onlarca şefin<br />
katılımı ile görkemli bir törenle açılan<br />
33. Uluslararası Mengen Aşçılık ve<br />
Turizm Festivali’nde, usta şeflerle Down<br />
Sendromlu gençler eğlenceli bir etkinlikte<br />
bir araya getirdi.<br />
Barilla sponsorluğunda gerçekleşti<br />
Sponsorluğunu Barilla’nın üstlendiği<br />
“Barilla & Mengen Aşçılık ve Turizm<br />
Derneği Down Sendromlu Gençler<br />
Yarışması”, bir kez daha Down Sendromlu<br />
gençlerin herkes gibi normal bir hayat<br />
sürebileceklerinin altını çizmek ve onlara<br />
yeteneklerini keşfedecekleri bir ortam<br />
yaratmak için tüm makarna severlere<br />
ev sa<strong>hi</strong>pliği yaptı. Aşçılar diyarı Bolu<br />
Mengen’de gerçekleştirilen etkinlikte<br />
20 down sendromlu çocuk, Ankara’dan<br />
aileleri ve öğretmenleri ile festivale<br />
gelerek kendilerine koçluk yapan usta<br />
şeflerin desteğiyle en sevdikleri makarna<br />
tarifini hazırladı. 10 kişilik gruplar halinde<br />
2 etapta yarışan yetenekli genç şefler,<br />
Barilla makarna ve sosları ile mutfakta<br />
harikalar yaratılabileceğini herkese<br />
kanıtladı.<br />
70 ilin yöresel lezzetleriyle taçlandı<br />
Mengen Belediyesi, Türkiye Aşçılar<br />
ve Pastacılar Konfederasyonu, Aşçılık<br />
Okulu Mezunlar Derneği, Mengen<br />
Aşçılar Federasyonu ve Türkiye Aşçılar<br />
Federasyonu tarafından gerçekleştirilen<br />
festival, bu yıl da büyük ilgi gördü. 70 ilin<br />
yöresel lezzetleriyle yer aldığı festivale,<br />
yabancı şefler de katıldı. Bu yıl ilk kez<br />
uluslararası formatta düzenlenen ve 30<br />
bin kişinin katıldığı organizasyona, genç<br />
şeflerin makarna tarifleri ile hünerlerini<br />
sergilediği yarışma damgasını vurdu.
86<br />
<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
gastro röportaj<br />
Gaziantep,<br />
Gastronomi<br />
Festivali’yle<br />
dünyaya<br />
açılıyor<br />
UNESCO’nun önemli kriterleri<br />
değerlendirerek seçtiği yaratıcı<br />
şe<strong>hi</strong>rler ağına güçlü gastronomisiyle<br />
girmeyi başaran Gaziantep, dünya<br />
gastronomi kenti olma prestijini 20 - 22<br />
Eylül tarihlerinde rengarenk bir festivalle<br />
taçlandırıyor. Dünyaca ünlü Michelin yıldızlı<br />
şeflerin ve gastronomi duayenlerinin<br />
katılacağı festivalin detaylarını Gaziantep<br />
Belediye Başkanı Fatma Şa<strong>hi</strong>n ile konuştum.<br />
Röportaj: Hülya Ulupınar<br />
Fatma Hanım, Gaziantep’in uluslararası<br />
arenada ses getiren böyle bir festivalle<br />
tanıtılması fikri nasıl gelişti sizden<br />
dinleyebilir miyiz?<br />
Gaziantep’in bir <strong>hi</strong>kâyesi var. Bize düşen de<br />
bu <strong>hi</strong>kayeyi doğru bir şekilde anlatabilmek.<br />
Gaziantep, insanı büyüleyen müt<strong>hi</strong>ş bir<br />
geçmişe sa<strong>hi</strong>p tari<strong>hi</strong> bir kent ama aynı<br />
zamanda yaşayan ve insanların yaşamak<br />
istediği bir şe<strong>hi</strong>r. Gaziantep aynı zamanda<br />
her yönüyle zengin ve bu zenginliğini kendine<br />
has dokusuyla özümsemiş farklı bir şe<strong>hi</strong>rdir.<br />
Tarih boyunca pek çok medeniyete ve inanca<br />
ev sa<strong>hi</strong>pliği yapan bu toprağın değerleri,<br />
kültürü, Anadolu kadınının gücü, mutfaktaki<br />
mahareti, toprağının bereketi ve aroması<br />
yeme içme konusunda şehrimize büyük bir<br />
miras bırakmıştır. Böylesine muhteşem<br />
bir mutfağa sa<strong>hi</strong>pken bu zenginliğimizin<br />
dünya çapında bilinebilmesi için ‘Gastronomi<br />
kenti Gaziantep’ olmayı hedefledik. Çünkü<br />
şehrimizin ticaret ve sanayi alanındaki<br />
gücünü, tari<strong>hi</strong> ve kültürel zenginliği ile<br />
turizm hareketliliğini en üst seviyeye<br />
taşımayı amaçlarken bunu ancak gastronomi<br />
turizmi ile gerçekleştirebilirdik. 20 - 22<br />
Eylül tarihlerinde gerçekleştireceğimiz<br />
festivalimizi de bu turizmi geliştirecek
önemli bir organizasyon olduğu için<br />
hayata geçirmeye karar verdik.<br />
Festivali ilerleyen yıllarda taşımak<br />
istediğiniz yer neresi?<br />
Dünyada yükselen bir gurme turizmi<br />
var. Biz de bu anlamda kendimize<br />
uluslararası bir hedef koyduk ve<br />
gastronomimize odaklandık. İnsanlar<br />
yeni tatları, lezzetleri denemek istiyorlar.<br />
Seyahat planlarını buna göre belirliyorlar.<br />
Biz artık bu tescille, yarıştığımız<br />
dünya şe<strong>hi</strong>rlerinden bir adım öndeyiz.<br />
Yemek konusunda iddialıyız ve bu<br />
iddiamızı tüm dünya tatsın, Gaziantep<br />
yemekleri herkesin damağında yer<br />
etsin istiyoruz. Tadı damağımızda<br />
dediğiniz zaman, lezzet duraklarının<br />
başında Gaziantep’in gelmesi en büyük<br />
hedefimiz. Bizim İtalya ve Fransa gibi<br />
meşhur dünya mutfaklarından <strong>hi</strong>çbir<br />
eksiğimiz yok. Üstelik o mutfaklardan<br />
çok daha iddialıyız. Gaziantep Gastronomi<br />
Festivali’yle şehrimiz gastronomi<br />
turizminde öne çıkacak ve biliyoruz ki<br />
Antep’e ‘yemek için gidiyorum’ diyen bir<br />
topluluk oluşacak.<br />
Festivale katılan yerli ve yabancı<br />
konukları neler bekliyor?<br />
Festival, yeme içme sektörünün<br />
ileri gelenlerinin yanı sıra ülkenin<br />
dört bir yanından gelen ziyaretçilere<br />
unutamayacakları bir gastronomi<br />
deneyimi yaşatacak. Dünyaca ünlü<br />
Michelin yıldızlı şefler, pasta şefleri,<br />
Türkiye’nin gastronomi profesyonelleri<br />
ve şefleri, üniversiteler, gurmeler,<br />
gastronomi yazarları, Gaziantepli<br />
tarım üreticileri, Türkiye’nin farklı<br />
noktalarındaki Gaziantep mutfağının<br />
temsilcileri ve yerli üreticilerin<br />
bir araya gelerek şehrimize özgü<br />
lezzetleri yorumlama fırsatı bulacaklar.<br />
Gaziantep’le özdeşleşen fıstıklı baklava,<br />
katmer, Antep Beyranı, Firik pilavı,<br />
dolma, envai çeşit kebap çeşidi ve<br />
coğrafi işaretli ürünlerin Michelin yıldızlı<br />
dünyaca ünlü şeflerce tadılarak dünya<br />
mutfakları arasındaki yerini daha da<br />
sağlamlaştıracağını düşünüyorum.<br />
Bu önemli festivalle birlikte<br />
Gaziantep’in sa<strong>hi</strong>p olduğu diğer hangi<br />
değerler öne çıkacak?<br />
Kültürel miras dediğimiz şey çok<br />
kıymetli. Bu coğrafya bize çok büyük<br />
bir miras bırakmış. Fırat Nehri’nden<br />
Amanos Dağları’na kadar uzanan bu<br />
coğrafyada bütün zamanların en güçlü<br />
medeniyetleri en zengin dönemlerini bu<br />
topraklarda yaşamış. Bu durum bizim<br />
için çok büyük bir potansiyel oluşturuyor.<br />
İbn-i Haldun’un söylediği güzel bir söz<br />
var: ‘Coğrafya kaderdir’. Evet, biz bugün<br />
güvenlik meselesinde, dış politikada<br />
bir anlamda mücadele ediyoruz. Bizim<br />
burada madenimiz yok, petrolümüz yok<br />
ama çok büyük ve önemli bir değere<br />
sa<strong>hi</strong>biz. Bu kültürel mirası korumak ve<br />
yarınlara taşımak mecburiyetindeyiz.<br />
Yarın her şey değiştiğinde; ben nereye<br />
gideyim sorusunda 5 Antik Kenti<br />
olan, Rumkale’siyle, Zeugma’sıyla,<br />
Yesemek’iyle bütün dünyaya gelin<br />
bakın ben buradayım diyen Gaziantep’i<br />
tam anlamıyla tanıtamazsak bu bizim<br />
eksikliğimiz olur.<br />
Festivalle birlikte şehrin kebap ve<br />
baklava kadar göz önünde olmayan<br />
hangi lezzetlerini tanıma fırsatı<br />
bulacağız?<br />
Gaziantep mutfağı, Türk ve dünya<br />
mutfakları arasında ayrıcalıklı bir<br />
yere sa<strong>hi</strong>p. Nineden toruna bir miras<br />
niteliğinde öğretilen yemeklerin<br />
ve tatlıların yapımında kullanılan<br />
malzemelerin seçimindeki titizlik,<br />
hazırlama ve pişirmede gösterilen<br />
beceri, yemeklerin yapımında kullanılan<br />
ve yemeklere değişik bir lezzet veren<br />
baharatlar, salçalar, soslar ve karışımlar<br />
Gaziantep yemeklerinin ve tatlılarının en<br />
önemli malzemeleri. Eşsiz lezzetlerden<br />
oluşan bu zengin mutfakta yaklaşık<br />
beş yüz çeşit yemek türü yer alıyor.<br />
Festivale katılan tüm misafirler Gaziantep<br />
mutfağının zengin yemek seçeneklerini,<br />
baharatlarını ve sunumlarındaki<br />
özgünlüğü deneyimleyeme fırsatı<br />
bulacaklar.
88<br />
<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
gastro güncel<br />
Her şey da<strong>hi</strong>l’in gıda<br />
atıklarını Fazla Gıda<br />
önleyecek<br />
Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’nın<br />
seçtiği 9 girişimden biri olan teknoloji girişimi<br />
Fazla Gıda A.Ş, Profesyonel Otel Yöneticileri<br />
Derneği (POYD) ile gıda atığını önlemek için iş<br />
birliği yapacağını duyurdu. Proje kapsamında<br />
gıda atığı ortalama %40 seviyesinde<br />
önlenecek, yılda yaklaşık 266 milyon öğün<br />
gıda ihtiyaç sa<strong>hi</strong>plerine ulaştırılabilecek.<br />
İş birliği kapsamında, gıda kayıplarının<br />
önüne geçilmesi ve tüketilebilir<br />
durumdaki gıdaların yeniden<br />
değerlendirilebilmesi amacıyla, önce<br />
otellerin yoğun olduğu Akdeniz bölgesinde<br />
çalışmalara başlanacak. Bu çalışma ilk<br />
etapta hali hazırda üyesi olan “Her Şey<br />
Da<strong>hi</strong>l Oteller” tarafından doğru planlama<br />
ve atık takibi ile gıda atığı ve atık kaynaklı<br />
finansal zararı önleme odaklı olacak. Fazla<br />
Gıda bu alanda otellere özel geliştirdiği<br />
çözümleri uygulamaya alacak. Projenin<br />
bir diğer önceliği ise, kaçınılmaz atıkların<br />
değerlendirilmesine yönelik, üye otellerin<br />
kullanımına sunulacak olan ve Fazla<br />
Gıda tarafından geliştirilen bir teknoloji<br />
platformunun kullanılmaya başlanması.<br />
Gıda atığını kaynağında önleyecek<br />
Fazla Gıda Kurucu Ortağı ve CEO’su<br />
Olcay Silahlı, POYD iş birliği ile “Her Şey<br />
Da<strong>hi</strong>l Otellerde” gıda atığını kaynağında<br />
önlemeye odaklandıklarını belirtti.<br />
Bu alanda yaptıkları saha ve teknoloji<br />
çalışmaları ile sağladıkları çözümlerin,<br />
atığı %40 seviyesinde azaltabileceğini<br />
söyleyen Silahlı, bu oranda önlenen<br />
atığın ülke ekonomisi için 2 milyar TL<br />
seviyesinde bir tasarrufa tekabül ettiğinin<br />
de altını çizdi. Silahlı, bu tasarrufların yanı<br />
sıra “gıda bağışı” yolu ile otellerin ihtiyaç<br />
sa<strong>hi</strong>plerine yılda yaklaşık 266 milyon öğün<br />
gıda ulaştırma potansiyelleri olduğunu<br />
sözlerine ekledi.<br />
Doğru menü planlama ve atık veri<br />
takibiyle gıdalar ihtiyaç sa<strong>hi</strong>plerine<br />
ulaştırılacak<br />
Fazla Gıda otellere; doğru menü<br />
planlama, atık veri takibi, analiz ve<br />
raporlama çözümleri sağlarken,<br />
kaçınılmaz fazla gıdalar denetlendikten<br />
sonra besin değerleri yerindeyken ve<br />
<strong>hi</strong>jyenik koşullarda ihtiyaç sa<strong>hi</strong>plerine<br />
ulaştırılacak. İnsan tüketimine uygun<br />
olmayan atıklar ise döngüsel ekonomiye<br />
katılarak, finansal ve çevresel değer<br />
yaratmak için yeni nesil ve çevreci<br />
işletmelerin hayvan yemi, biyogaz, bio<br />
dizel gibi dönüşüm mekanizmalarına<br />
hammadde olarak aktarılacak.<br />
Gıda israfını önleme konusunda<br />
farkındalık oluşturulacak<br />
POYD Yönetim Kurulu Başkanı Etem<br />
Hakan Duran, “POYD iş birliği öncesinde,<br />
Regnum Otel ile çalışmaya başlayan Fazla<br />
Gıda, gerek Regnum Otel yöneticilerine<br />
gerekse sektöre, yenilikçi teknolojilerin<br />
konvansiyonel süreçlere entegrasyonu<br />
ile yaratılabilecek değer hakkında<br />
güven verdi. Bu başarılı örneği takiben,<br />
POYD’nin sürdürülebilirlik vizyonun bir iz<br />
düşümü olarak başlattığımız Fazla Gıda iş<br />
birliğimizin, yeni nesil teknoloji girişimleri<br />
ile yapılan projelerin hem sektöre hem<br />
de Türkiye ekonomisine ne kadar büyük<br />
fayda sağlayabileceğini göstermek adına<br />
çok kıymetli olduğunu düşünüyorum, ‘Her<br />
Şey Da<strong>hi</strong>l Oteller’ gıda israfını önleme<br />
konusunda çok ciddi bir farkındalık<br />
yaratma potansiyel ve gücüne sa<strong>hi</strong>p” dedi.<br />
Otellerin atık yönetimi için yaptıkları<br />
finansal yatırımın geri dönüş oranı,<br />
yapılan yatırımın 7 katı<br />
Etem Hakan Duran, projenin sadece<br />
otellerde atığı önlemekle kalmayacağını,<br />
aynı zamanda otel müşterilerinin de bu<br />
konuda farkındalığının artması için değerli<br />
bir iletişim kanalı olacağının altını çizdi.<br />
Duran, “Birleşmiş Milletler’in<br />
sürdürülebilir kalkınma için ortaya<br />
koyduğu 2030 Küresel Hedefleri’nin<br />
12.3’ün maddesinde yer alan gıda atığını<br />
%50 oranında azaltma hedefine ulaşmak<br />
için biz de üzerimize düşeni yapmaktan<br />
büyük mutluluk duyuyoruz. İngiltere’de<br />
WRAP’in yaptığı araştırmaya göre,<br />
otellerin atık yönetimi için yaptıkları<br />
finansal yatırımın geri dönüş oranı, yapılan<br />
yatırımın 7 katı.” dedi.
Çatal mı,<br />
chopstick mi?<br />
Türk Çin Kültür Derneği, tari<strong>hi</strong> kaynaklardan yararlanarak insanların<br />
nasıl yemek yediklerini araştırdı.<br />
Yazılı ilk kaynaklarda insanların<br />
yemeklerini nasıl yediklerine<br />
dair bir belgeye rastlanılamadığı<br />
anlaşılıyor. Dolayısıyla ilk insanların<br />
yemeklerini elleriyle yediklerini söyleniyor.<br />
Bıçak savunma amaçlı görüldüğü<br />
için ilk kullanılan yemek aleti olduğu<br />
düşünülüyor. Kaşık ise ikinci kullanılan<br />
yemek yeme aracı olarak öne çıkıyor.<br />
Araştırmalar, insanların pişirdikleri<br />
yemekleri karıştırmak için kaşık<br />
kullandığını gösteriyor.<br />
İlk kaşık örneklerinin neolitik dönemin<br />
sonlarında (M.Ö.4500) ortaya çıktığı<br />
varsayılır. Muhteşem üçlünün sonuncusu<br />
çatalın ise ilk atası iki uçlu. Çatal, ilk<br />
kez Antik Yunanlılar tarafından M.Ö.<br />
1000’li yıllarda kullanılıyor. Günümüzdeki<br />
çatallara benzer ilk çatal kalıntısı ise 14.<br />
yüzyıla ait olduğu görülüyor ve Macar<br />
Kraliçesinin kaşık sandığında çıktığı<br />
söyleniyor.<br />
Çin’in çubukları (Çin’in chopstickleri):<br />
Uzak doğunun antik insanlarının<br />
geleneklerinin devam ettiği Çin’in<br />
kaynaklarına göre M.Ö. 5000’li<br />
yıllarda Çinlilerin çubuk (Chopstick)<br />
kullandıklarına dair kalıntıların mevcut<br />
olduğu görülüyor. Bu chopsticklerin hem<br />
kaşık hem de çatal yerine kullanıldığı<br />
düşünülüyor ve ilk ortaya çıkışına dair<br />
oldukça fazla rivayet olduğu görülüyor.<br />
Bunlardan en çok kabul göreni gemilere<br />
yük taşıyan hamallar tarafından icat<br />
ettiğine dair anlatıdır. Hamallar özellikle<br />
öğle yemeklerinde zamanlarının az<br />
olması nedeniyle sıcak yemekleri hızlı<br />
yemeleri gerekiyormuş. Sıcak yemeği<br />
elle yerken parmakları yanmasın<br />
diye dallardan kopardıkları çubukları<br />
kullanmışlar. Çubukla daha hızlı yemek<br />
yiyorlarmış. Chopstiksin Çincesi Kuàizi/ fi<br />
fi “hızlı yemek” anlamına geldiğine için<br />
Çinliler genellikle bu anlatıyı doğru kabul<br />
ediyorlar.<br />
Diğer bir ilginç anlatı da Han hanedanı<br />
zamanında savaşlarda kullanılacak silah<br />
(kılıç kalkan) yapımı için halkın elindeki<br />
bütün metaller toplanmış. Halk çatalsız<br />
ve kaşıksız kalmış. Metal de olmadığından<br />
ağaç dallarından çubuk yapıp yemeklerini<br />
chopstick’le yemişler. Günümüzde<br />
Çinlilerle birlikte Japonlar, Koreliler,<br />
Vietnamlılar ve Uzak Doğu’daki diğer<br />
halklar chopstick kullanma geleneklerini<br />
devam ettiriyorlar.<br />
Çatal – Chopstick karşılaştırması<br />
Modern dünyada çatal bıçak kaşık<br />
üçlüsünün modası 17. yüzyıl Fransız<br />
Kültürü’nün etkisiyle geliştiğini<br />
söyleyebiliriz. Osmanlı da bu modaya 19.<br />
yüzyılda II. Mahmut döneminde uymuştur.<br />
Ama günümüzde en çok yemek yeme<br />
şekillerini sıralarsak, elle yemek yiyenler<br />
ilk sırada, ardından chopsticks kullananlar<br />
ve en sonunda da en son icat edilen çatalbıçak-kaşık<br />
üçlüsünü kullananların geldiği<br />
ifade edebiliriz.
90<br />
<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
gastro makale<br />
Her şey da<strong>hi</strong>l!<br />
(sağlık hariç)<br />
Turgut<br />
Executive Şef<br />
Ay<br />
Dünya da turizmden elde edilen gelir<br />
miktarı sürekli artış göstermekte.<br />
Yeni turizm merkezlerinin ortaya<br />
çıkışı, turistik ürünlerdeki çeşitliliğin<br />
artması, tüketicilerin turizme olan<br />
yoğun talepleri ülkeler ve bölgeler<br />
arası büyük bir rekabet yaratmıştır. Bu<br />
nedenle, konaklama işletmeleri de ürün<br />
ve <strong>hi</strong>zmetlerini daha kolay pazarlamak<br />
ve doluluk oranlarını yükseltmek için<br />
daha önceden uygulanan oda kahvaltı,<br />
yarım pansiyon veya tam pansiyon yerine,<br />
kullanılsın veya kullanılmasın tüm ürün<br />
ve <strong>hi</strong>zmetler için bedelin peşin ödendiği<br />
“her şey da<strong>hi</strong>l” sistemini uygulamaya<br />
başlamışlardır. Sistemin olumlu<br />
etkilerinin yanı sıra, pek çok olumsuz<br />
etkileri de var elbette.<br />
Nereden çıktı bu her şey da<strong>hi</strong>l?<br />
Her şey da<strong>hi</strong>l sistemin dünyadaki yeri,<br />
1950’li yıllarda Fransız bir yüzücünün<br />
İspanyol adası Mayorka’ya çıkıp kamp<br />
yapması, İspanya Hükümeti tarafından<br />
yiyecek, konaklama ve diğer ihtiyaçları<br />
için tek bir fiyattan sorumlu tutulmasını<br />
istemesi sonucunda ortaya çıkmış ve<br />
yoğun da bir ilgi görmüştür.<br />
İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra kurulan<br />
Club Med (Club Mediterranean) 1960<br />
ve 1970’li yıllarda “club tatil” kavramını<br />
uygulayarak sistemin uluslararası<br />
anlamda ilk temellerini atmış, bugün<br />
dünya turizm endüstrisinde önemli bir<br />
destinasyon olan Karayipler’deki turistik<br />
tesislerinin yüzde 45’i tamamen bu<br />
sisteme entegre olmuş. Bu tesislerin<br />
başında ise 1995-1996 ve 1997 yıllarında<br />
üst üste dünyanın en iyi her şey da<strong>hi</strong>l oteli<br />
seçilen Almond Resort Sandals, Super<br />
Clubs ve Club Med gibi zincir konaklama<br />
işletmeleri gelmekte.<br />
Dünyada turizmin gelişmeye başladığı<br />
yıllardan itibaren, turizm gelirleri ile<br />
ilgili tartışılan en önemli konulardan<br />
biri de, ülkemize gelen turistlerin yüzde<br />
56’lık kısmının deniz, kum, güneşi tercih<br />
etmesi ve turistlerin büyük çoğunluğunun<br />
harcama düzeylerinin de düşük<br />
olmasıdır.<br />
Verilere göre ülkemize gelen turist<br />
gruplarının yüzde 72’si gelir düzeyi 1800-<br />
2200 dolar arasında oluşan düşük gelirli,<br />
yüzde 14’ü gelir düzeyi 3000-5000 dolar<br />
arasında oluşan orta gelirli ve yüzde<br />
13’ü gelir düzeyi 5000 doların üzerindeki<br />
yüksek gelirli turistlerden oluşmaktadır.<br />
Bu turistlerin büyük bir çoğunluğu da<br />
Avrupa vatandaşlarından oluşmaktadır.<br />
Her şey da<strong>hi</strong>l sistemiyle çalışan tesisler<br />
başta Avrupa ülkelerinden İtalya,<br />
Yunanistan, Türkiye ve Fransa olmak<br />
üzere; Karayipler, Orta Amerika, Dominik<br />
Cumhuriyeti ve Tayland gibi diğer tüm<br />
turistik destinasyonlarda da faaliyetlerini<br />
sürdürmektedirler.<br />
Kitle turizminin gelişmesiyle birlikte<br />
gelişim gösteren paket turların içine uçak<br />
bileti, rehberlik <strong>hi</strong>zmetleri, havaalanı<br />
transferleri, konaklama, kahvaltı, öğle<br />
yemeği ve akşam yemekleri, ara öğünler,<br />
yerli ve yabancı sıcak-soğuk alkollü<br />
alkolsüz içecekler, sportif faaliyetler ve<br />
müşterilerin ihtiyaç duyabileceği tüm<br />
aktivite ve <strong>hi</strong>zmetlerin önceden belirlenen<br />
tek bir fiyat dâ<strong>hi</strong>linde satılmasıdır.<br />
Böylece her şey da<strong>hi</strong>l sistemde yapılan<br />
bir tatilin ana fikri; tatil süresince<br />
finansal işlemleri en aza indirmek, para<br />
harcamanın oluşturabileceği sıkıntı, stres<br />
ya da problemleri ortadan kaldırmak<br />
hedeflenmiştir.<br />
Sistem, ülkemizde özellikle son 10<br />
yılda büyük bir gelişme gösteren ilk<br />
uygulayıcıları Marco Polo ve Avrupa’nın<br />
en büyük turizm grubu olan TUI’ye bağlı<br />
Magic Life zincir işletmeleri olmak üzere<br />
birçok işletme tarafından uygulandığı<br />
görülmektedir.<br />
Sicilimiz temiz değil!<br />
Fakat bu sistemde işin bir de mutfak<br />
tarafı var ki, bu konudaki sicilimiz
maalesef <strong>hi</strong>ç de temiz değil! Yemek<br />
büfelerinde insanları adeta büyüleyen o<br />
görüntüler yok mu o görüntüler! Gelin<br />
görün ki ne kadar kaliteli sağlıklı olduğu<br />
da tam bir tartışma konusu. Kalitesini her<br />
anlamda kanıtlamış bir elin on parmağın<br />
geçmeyecek sayıdaki işletmeleri tenzih<br />
ederek söylüyorum, diğer bütün her<br />
şey da<strong>hi</strong>l otelleri sisteme yenik düşerek<br />
kalitelerinden ödün vermek zorunda<br />
kalmışlardır.<br />
Bundan 15 yıl öncesinde en kaliteli<br />
yemek dendiğinde ilk akla gelen 5 yıldızlı<br />
otellerin İtalyan ve Fransız restoranları<br />
olurken şimdilerde ne yazık ki bu kaliteli<br />
servisten ve yemeklerden söz etmek<br />
mümkün değildir. Büfedeki ürünlerin<br />
defalarca yıkanarak farklı soslarla tekrar<br />
sunulmasından tutun da bütün tatlıların<br />
karıştırılıp yaş pastaya iç malzemesi<br />
yapılması, kuzu eti diye <strong>hi</strong>ndi etinin<br />
servis edilmesi, içinde <strong>hi</strong>ç süt olmayan<br />
peynirler, tozlardan yapılmış sadece<br />
aromadan ibaret olan içeceklere kadar<br />
size daha neler neler sayabilirim.<br />
Peki soruyorum, bize tüm bunları<br />
yapmaya iten sebepler neler? Kendimizi<br />
göstermek mi? Pazarlama tarafında<br />
neden ilerleme kaydedemiyoruz, daha<br />
doğrusu <strong>hi</strong>çbir kimliği olmayan yemekleri<br />
sunarak sadece doyurma ve lezzet odaklı<br />
bir bakış açısı bizlere ne kazandırabilir<br />
soruyorum. Dünyada bütün gastronomi<br />
camiasının göz bebeği olan ülkemizin<br />
her tarafından ayrı güzellikler fışkırırken<br />
sabah akşam hazır soslarla yapılan<br />
yemekleri sunmak zorunda kalıyoruz,<br />
yetenekli aşçılarımız mı yok yoksa<br />
standartlaşmış yöneticiler bunlara<br />
müsaade mi etmiyor?<br />
Çalıştığım işletmelerde gördüğüm<br />
hatalardan biri de şu ki, otele Fransız<br />
misafirler geliyor diye menüye en<br />
alasından Fransız mutfağını sokmak<br />
isteyen yönetici yaklaşımları… İnsanlar<br />
ülke dışına seyahat ettiklerinde ilk<br />
ne yemek isterler? Elbette ki gittiği<br />
ülkenin mutfak kültürünü keşfetmek<br />
isterler öncelikle. Ayrıca sizin bir<br />
ülkenin yemeğini layıkıyla yapabilmeniz<br />
için o ülkenin orijinal malzemelerine<br />
ihtiyacınız vardır. Dünyanın neresine<br />
giderseniz gidin hatta İstanbul’da bile<br />
Gaziantep’teki yediğiniz baklavanın<br />
tadını alamazsınız. Böyle bir durumda<br />
Fransızlara, İtalyanlara kendi yemeklerini<br />
beğendirmeye çalışmak gibi bir gaflete<br />
düşüyorsunuz. Hem o mutfaklar<br />
bugünlere geldiyse, sırf kendilerine<br />
olan özgüvenlerinden ve geleneklerine<br />
bağlılıklarından kaynaklıdır. Bu iki<br />
ülkenin gastronomisine yön veren en<br />
önemli coğrafyada yaşadığımızı da<br />
unutmayalım derim.<br />
Benim bu konuda önerim şu olabilir,<br />
bir haftasını her şey dâ<strong>hi</strong>l otele ayıran<br />
yabancı misafire her gün faklı bir yörenin<br />
yemekleri servis edilebilir. Misal bir gün<br />
Karadeniz mutfağı veriyorsanız diğer<br />
günler Ege, Akdeniz, Marmara, Doğu ve<br />
Osmanlı lezzetleriyle devam ettirilebilir.<br />
Hadi bir adım daha öteye geçelim,<br />
madem lezzetin bir <strong>hi</strong>kayesi olmalı, o<br />
<strong>hi</strong>kayeyi yaşatmak için sıra gecesi gibi<br />
bizlere özgü geleneksel ritüellerimizle<br />
tattırabiliriz lezzetlerimizi. Hadi siz<br />
söyleyin, çok daha iyi olmaz mı?<br />
Canlandırın bir kere kafanızda, o tabak<br />
tabak doldurduğunuz büfelerde bu defa<br />
yöre konseptini o yörenin kıyafetlerini<br />
giydirdiğiniz personeller, büfe<br />
aranjmanları, müzikleri, yemek sonrası<br />
kültürlerin tanıtıldığı tiyatro gösterileri<br />
ve eğlenceleri ile taçlandırın. Ne yalan<br />
söyleyeyim, ben bile yazarken kendimden<br />
geçiyorum ki, gelen misafir nasıl<br />
hayranlık duymasın, heyecanlanmasın?<br />
İstemez misiniz ki, tatil için sizi tercih<br />
eden bir aile bavulunda sadece deniz kum<br />
güneş rutiniyle değil, bu defa ballandıra<br />
ballandıra anlatacakları dolu dolu<br />
<strong>hi</strong>kâyeleri ile vatanlarına dönsünler?<br />
Bu elbette ki ülkemizin gastronomisine ve<br />
yerel mutfakları ve üreticileri için büyük<br />
bir katkı ve de destektir. Asıl önemli<br />
mevzu da bu zaten. Bir yörenin mutfağı<br />
geliştikçe üreticiler daha çok çalışıp<br />
daha az göç edeceklerdir. Ekilmeyen<br />
dikilmeyen toprak kalmayacak, ülkemiz<br />
bu kısır döngüden kurtulacak, daha<br />
müreffeh ve daha üretken bir toplum<br />
haline gelecektir. Bunu sakın göz ardı<br />
etmeyelim.<br />
Ne kadar çeşit o kadar düşük kalite!<br />
İnsanların hayalleri ve sağlığı ile<br />
oynamaya kimsenin hakkı yok! Tatilcilerin<br />
her şey dâ<strong>hi</strong>l sistemde kontrollü para<br />
harcayarak tatil yapmak istemeleri<br />
onlara açık büfelerde ne olduğu belirsiz<br />
yemekleri sunma hakkını vermez size,<br />
vermemeli!<br />
İş tabii ki evvela biz şeflere, aşçılara<br />
düşüyor, önceliğiniz lütfen misafirlerinize<br />
olan sorumluluğunuz olsun. Sonrasında<br />
işletmenize ve personelinize olan<br />
sorumluluğunuzu zaten yerine getirmiş<br />
olacaksınız. Kaliteli ve kontrollü büfeler<br />
kurulmalı, çeşit sayıları düşürülmeli,<br />
ürün kalitesi arttırılmalı talep oluştuğu<br />
takdirde emin olun kaliteli ürünlerin<br />
fiyatları da ucuzlayacaktır. Siz siz olun<br />
“en ucuzunu getir, kalitesi önemli değil”<br />
mantığından kendinizi ve personelinizi<br />
uzak tutun!<br />
Bunun bir çözümü var elbette, büfelerde<br />
yapılan israf ile otelinize gelen<br />
misafirlerinizin tamamını en yüksek<br />
kalitede ürünlerle yapılmış 10-15 çeşit<br />
son derece sağlıklı ve lezzetli yemeklerle<br />
mutlu edebilirsiniz. Büfeleri ağzına kadar<br />
doldurmanın <strong>hi</strong>çbir mantığı yok.<br />
Bilinçli olmaz bu ülke vatandaşlarının en<br />
asli görevi olmalıdır!..
92<br />
<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
gastro güncel<br />
Maraşım Sade 4kg reyon dondurma<br />
üstün lezzet ödüllü Maraşım reçetesiyle<br />
yeniden yorumlanıyor<br />
Golf’ün yenilikçi yaklaşımıyla piyasaya sunduğu, içeriğinde taptaze keçi<br />
sütü bulunan Maraşım, 4kg’lık sade reyon dondurmasının lezzetini, üstün<br />
lezzet ödüllü reçetesiyle üst boyutlara taşıyor.<br />
Her sezon dondurma severlere<br />
unutulmaz bir tat deneyimi yaşatan<br />
Golf, kaliteli malzemeleri, lezzeti ve<br />
üretim tekniğiyle Üstün Lezzet Ödülü’ne<br />
layık görülen Maraşım reçetesiyle yeniden<br />
yorumlanan 4 kg sade reyon dondurmasını<br />
tüketiciyle buluşturuyor. Ödüllü reçetesi,<br />
yoğun kıvamı ve benzersiz tadı ile<br />
Maraşım sade 4kg reyon dondurma,<br />
gerçek Maraşım lezzetini arayanların<br />
vazgeçilmezi oluyor.<br />
Golf’ün Kahramanmaraş’taki modern<br />
tesislerinde A<strong>hi</strong>r Dağı’nın eşsiz salebi ve<br />
taptaze keçi sütüyle, geleneksel yöntemler<br />
referans alınarak üretilen Maraşım 4kg<br />
sade reyon dondurma, “üstün lezzet<br />
ödüllü” Maraşım reçetesiyle yeniden<br />
yorumlanıyor.<br />
Türkiye’de ilk kez dondurma<br />
kategorisinde üstün lezzet ödülüyle<br />
onurlandırılan dondurma markası<br />
Maraşım ailesi ürünleri, 2016 yılında<br />
gerçekleştirilen ve binden fazla ürünün<br />
değerlendirildiği Uluslararası Lezzet ve<br />
Kalite Ödülü Yarışması’nda, Türkiye’de<br />
ilk kez dondurma kategorisinde üstün<br />
lezzet ödülüyle onurlandırılan dondurma<br />
markası olmuştur. “Yiyeceklerin Michelin<br />
Rehberi” olarak anılan Uluslararası Tat<br />
ve Kalite Enstitüsü (International Taste &<br />
Quality Institute- iTQi) tarafından verilen<br />
“Üstün Lezzet Ödülü”, 17 farklı ülkeden<br />
120 şef ve 12 içecek uzmanının yer aldığı<br />
yarışma jürisi tarafından, “kör tadım testi”<br />
yöntemiyle yapılan değerlendirmeler<br />
sonucunda dalında en iyilere veriliyor.
Restoran mı otelden çıkar,<br />
otel mi restorandan?<br />
Deniz Dikkaya<br />
Wyndham Grand İstanbul Kalamış Marina Hotel /<br />
Satış ve Pazarlama Direktörü<br />
- Resepsiyon, Nasıl yardımcı olabilirim?<br />
- Merhaba, yakınlarda yemek için tavsiye<br />
edeceğiniz nereler var?<br />
- Efendim arzu ederseniz otelimizin<br />
restoranını tercih edebilirsiniz.<br />
- Hımmm, peki ne tür mutfak servis<br />
ediliyor?<br />
- Dünya mutfağı efendim...<br />
Dünya mutfağı mı, yani Endonezya<br />
mutfağından Perkedel ile Jamaika<br />
Gizzadası aynı anda mı servis ediliyor.<br />
Bırakalım artık şu dünya mutfağı<br />
söylemini lütfen. Tabiri caizse çok banel<br />
oldu. Hepimiz bir şekilde dünyanın dört<br />
bir yanındaki otellerde kalıyoruz ki, bu<br />
oteller her şey da<strong>hi</strong>l olmadığı taktirde<br />
akşam yemeği için otelden kaçarcasına<br />
uzaklaşıp en iyi bilinen ve cebimizi fazla<br />
yormayacak ancak bir o kadar da lezzetli<br />
yemek mekanları arıyoruz değil mi?<br />
Birbirimize karşı dürüst olalım lütfen,<br />
otele gittiğimizde de yazının başında<br />
anlattığım diyaloglar geçmiyor mu<br />
aramızda?<br />
Yanıtınız bence kocaman bir “EVET”.<br />
Milyonlarca dolarlık yatırımlarla harika<br />
5 yıldızlı oteller yapıyoruz, dünya<br />
markası zincirlerin tüm standartlarını<br />
kabul ediyor ve buna uygun olarak<br />
kalitemizi şekillendiriyoruz, en lüks<br />
mobilyalı odalarda en pahalı yataklarda<br />
misafirlerimizi ağırlıyoruz. Ancak en<br />
güzel para kazanabileceğimiz kısmı<br />
atlıyor ve misafirlerimizi kendi otelimizin<br />
restoranında ağırlayamıyor, şu veya bu<br />
nedenden dolayı dışarıya kaçırıyoruz.<br />
Peki otel sektörü şimdiye kadar bu<br />
konuda neler yaptı? Sadece kaliteli otel<br />
restoranları yapıp, pahalı mutfaklar inşa<br />
edip, en kaliteli çatal bıçak takımlarına<br />
sa<strong>hi</strong>p olarak müşteri kazanılamayacağını<br />
sektör zor da olsa öğrenmeye başladı<br />
diyebilirim. Kazanmanın ilk adımı<br />
nereden mi başladı, tabii ki önce marka<br />
yaratmakla başladı. Herhangi bir yere<br />
gittiğimizde yemek için terci<strong>hi</strong>mizi<br />
başkalarının düşünceleri ve eleştirileri<br />
belirliyor artık. Kaçımız Gaziantep’e<br />
gittiğimizde “Bayazhan Restaurant’ta<br />
bir yuvalama, sonrasında kebabın tadına<br />
varılmalı” yorumunu okuyup koşa koşa<br />
aynısını yapmadık, kaçımız İzmir’e<br />
gittiğimizde 5 yıldızlı otelin restoranında<br />
değil de Kordon’daki “Deniz Restaurant’ın<br />
balık pastırmasını mutlaka tadın”<br />
paylaşımına kapılıp taksiye ”Kordona çek<br />
kardeşim” demedik?<br />
Yeni trendler artık otelcilere de kendi<br />
restoranlarını bir marka yapma<br />
konusunda özendiriyor, herhangi bir otel<br />
yatırımı planlanırken otelin isminin hangi<br />
otel zincirinden olacağı planlanırken otel<br />
girişindeki restoranın hangi markanın<br />
franchaise’ı olması gerektiğinin üzerine<br />
de günlerce kafa yoruluyor. Yani otelciler<br />
artık misafirlerinin etinden sütünden<br />
tam olarak yararlanılması için ona oda<br />
ve masaj haricinde yemek de satılması<br />
gerektiğini öğrenmeye başladılar. Otelin<br />
yiyecek içecek menüleri tesisin içindeki<br />
marka restoranların menülerine göre<br />
dizayn ediliyor.<br />
Başka ne mi var, tabii ki marka şefler!<br />
En kaliteli otellerin mutfaklarını çekip<br />
çeviren şefler otellerin restoranlarına<br />
da hakim olmaya başladıkça, kendi<br />
yaratıcı özelliklerini marka restoranların<br />
standartlarıyla birleştirerek otelin<br />
bilinirliğine ve gelirine de dolaylı olarak<br />
pozitif etki yapıyorlar. Yeni yetişen şef<br />
adaylarının hayallerini 5 yıldızlı otellerin<br />
mutfağını ve de tüm restoranlarını<br />
yönetmek süslüyor. Şefler doğru yolda!..<br />
Artık hem İstanbul’da hem de Anadolu’da<br />
otellerin bünyesinde marka restoranları<br />
görmeye başlıyoruz. Bunu çok iyi<br />
uygulayan otellerin de hakkını teslim<br />
etmek lazım. Örneğin Gaziantep’teki<br />
ünlü bir et restoranı şubesini geçen ay<br />
Samsun’daki 5 yıldızlı bir otelin içerisinde<br />
açma cesaretini gösterdi. Peki bunu<br />
sağlayan sebep neydi biliyor musunuz?<br />
Yanıtı çok basit, bu restoranın sosyal<br />
medyada kısa zaman içindeki yükselen<br />
başarı grafiği ve müşteri memnuniyetinin<br />
bir sonucuydu.<br />
Otelcilik koşullar ne olursa olsun her<br />
zaman gözde ve keyifli bir sektör. Ancak<br />
yaşadığımız ekonomik krizler ve siyasal<br />
belirsizlikler bu sektörün de kendi<br />
ayakları üstünde durmasını her geçen<br />
gün zorlaştırıyor. Otel yatırımcılarına ve<br />
yöneticilerine benim tavsiyem; gelirinizi<br />
maksimize etmek istiyorsanız otel<br />
restoranınızın konseptine ve markasına<br />
da en başından karar vermek için sektör<br />
profesyonellerine danışın, verdiğiniz<br />
kararınızın da arkasında durun!<br />
Unutmayın, otel misafirlerine <strong>hi</strong>zmet<br />
veren bir restoran değil, restorana<br />
gelen müşterilerinizin aynı zamanda<br />
konaklayabilecekleri bir otel yaratırsanız<br />
başarılı oldunuz demektir, benden<br />
söylemesi!
<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />
94 & <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
gustonun yorumu<br />
Reha Tartıcı<br />
Gastronomi Yazarı<br />
Çanakkale’nin lezzet abidesi<br />
Yalova Restaurant<br />
Yalova Restaurant Çanakkale’ye gelindiğinde mutlak uğranılması gereken adreslerin<br />
başında yer alır. Bölgeye has lezzetleri, mezeleri, deniz mahsulleri, balık çeşitleri<br />
ve özellikle deniz kabukluları ile Boğaz kenarında adeta bir lezzet abidesi gibi 1940<br />
yılından beri <strong>hi</strong>zmet veriyor.<br />
Hikayesi ise oldukça ilginçtir. Girit göçmeni olan Ziya<br />
Sürgit Çanakkale’de arıcılık yapmaktadır. Arıcılığın yanı<br />
sıra 1940 yılında Yalı Caddesi’nde küçücük bir dükkanda<br />
sektöre merhaba der. İlk başlarda tabelası bile yoktur. Herkes<br />
“Ziya’nın Yeri” olarak bilmektedir. Önceleri sadece akşam<br />
saatlerinde ayaküstü şarap içilen, sonrasında öğle saatlerinde<br />
çarşı esnafına yönelik yemek servisi veren bir lokantadır aslında<br />
burası. Yıllar çabuk geçer, işler büyür, artık bu işletmeye bir<br />
isim bulmak zamanı gelir. Ziya Bey, arıcılık yaparken kendisine<br />
destek, arılarına yuva olan Yalova Köyü’ne olan gönül borcunu<br />
ödemek için işletmesinin adını “Yalova” koyar. Bugün <strong>hi</strong>zmet<br />
verdiği yere 1972 yılında geçer. Kırk yılı aşkın süredir de<br />
aynı yerde misafirlerini bozulmayan <strong>hi</strong>zmet kalitesi ve eşsiz<br />
lezzetleriyle ağırlamaktadır.<br />
İki şubede de lezzet ve kalite aynı<br />
Bugün restoranın yönetiminde ailenin üçüncü kuşak temsilcisi<br />
Ertuğrul Sürgit ve eşi Didem Hanım var. Aralarında iş bölümü<br />
yapmışlar. Ertuğrul Bey Çanakkale’deki, Didem Hanım ise 2016<br />
yılında Bozcaada’da açılan şubeyi yönetiyor. Şubeleşmenin<br />
getirdiği dezavantajları yaşamamak için büyük çaba sarf<br />
ediyorlar. En büyük iddiaları, iki şubede de lezzetin ve kalitenin<br />
aynı olması. Bunda uzun yıllardır aynı mutfak ve servis ekibiyle<br />
çalışmalarının önemli bir rolü var. Asla doğal olmayan malzeme<br />
ve ithal deniz ürünlerini mutfaklarına sokmuyorlar.Mekan,<br />
deniz kabukluları konusunda oldukça iddialı. Menüye de bu<br />
yansımış. Kısacası bu konuda alternatifiniz oldukça fazla.<br />
Ama Kuzey Ege ve Akdeniz mutfağının olmazsa olmaz otları<br />
konusunda da iddialılar. Bu noktada sadece restoran için ot<br />
toplayan “Otçu İdris Amca”nın da hakkını teslim etmek lazım.<br />
Ege ile Marmara denizinin buluşma noktası olan Çanakkale tuz<br />
oranı olarak balıkların yaşaması ve yetişmesi için ülkemizdeki<br />
en ideal noktalardan biri. Bu özel konum bölgedeki balık<br />
çeşitliliğini de arttırıyor. Yalova Restaurant da şehrin bu<br />
özel konumundan yararlanarak menüsünde yer alan taze<br />
ve lezzetli balık çeşitleriyle öne çıkıyor. Mezeler konusunda<br />
da iddialarını sürdürseler de karnınızı meze ile doyurmayın.<br />
Buraya geldiğinizde kalamar, ahtapot ve deniz kabuklularını<br />
denemeden masadan kalkmayın derim.
Huzur ve lezzeti<br />
Kalamış’ta buluşturan By<br />
Esat<br />
İstanbul’un şarkılara konu olan semti<br />
Kalamış pek çok lezzet durağına ev<br />
sa<strong>hi</strong>pliği yapıyor. Doğaldır ki her işletme<br />
farklı yönüyle öne çıkıyor. Bunlardan biri<br />
de huzurlu ve keyifli bir ortamı kendine<br />
has özel lezzetlerle buluşturan “By Esat”.<br />
Rahat, şık ve ferah bir dekorasyona<br />
sa<strong>hi</strong>p. Kendinizi evinizdeymiş kadar rahat<br />
<strong>hi</strong>ssediyorsunuz.<br />
Bunda meslek hayatına mutfaktan<br />
en iyi balığı sunabilmek için balıklarını<br />
amatör balıkçılardan temin ediyor. Deniz<br />
mahsullerine büyük bir özen gösteriyor.<br />
Esat Bey kendisinin yemeyeceği <strong>hi</strong>çbir<br />
ürünü servise çıkartmıyor.<br />
Otlar günlük olarak bölgeden taze taze<br />
geliyor ve mezelerin lezzetine lezzet<br />
katıyor. İstanbul’da yemeye alışık<br />
olmadığınız pek çok Ege mezesini burada<br />
deneme şansına sa<strong>hi</strong>psiniz. Mezelerin<br />
başlayıp, bir restoranın her kademesinde<br />
çalışarak, deyim yerindeyse çekirdekten<br />
yetişmiş biri olarak kendi yerini kendi<br />
adıyla açan Esat Çek’in rolü çok büyük.<br />
Esat Bey ve ekibi <strong>hi</strong>jyen ve kaliteden<br />
asla taviz vermiyorlar. Onlar için<br />
müşteri memnuniyeti her şeyin önünde<br />
geliyor. Bir tek misafiri bile yüzü asık<br />
uğurlamamak için ellerinden geleni<br />
yapıyorlar. Servis konusunda gösterilen<br />
özen mutfak ekibinin sunumlarıyla<br />
birleşince ortaya özel bir lezzet deneyimi<br />
çıkıyor.<br />
Ege nostaljisi<br />
By Esat’ın menüsü Ege mutfağı ağırlıklı<br />
olarak tasarlanmış. Cunda’dan gelen<br />
ege otları ve Ege mutfağının olmazsa<br />
olmaz lezzetleriyle misafirlerine bir<br />
Ege nostaljisi yaşatıyorlar. Söz konusu<br />
Ege mutfağı olunca balığın yeri ve<br />
önemini tartışmaya gerek yok. By Esat<br />
yanı sıra deniz mahsulleri ve kabukluları<br />
konusunda da oldukça iddialılar.<br />
Mekana geldiğinizde mezelerin tadına<br />
bakın ama ara sıcaklara ve deniz<br />
kabuklularına mutlaka yer ayırın. Her<br />
balık lokantasında bulamayacağınız farklı<br />
lezzetleri menüde göreceksiniz.<br />
By Esat’ın mostrası her daim<br />
taze ve zengindir. Sevdiğiniz ya da<br />
damağınıza uygun balığı bulabilirsiniz.<br />
Ama bu konuda zorlanacağını<br />
düşünenlerdenseniz kararı deneyimli<br />
servis ekibine bırakmalısınız. Damağınıza<br />
en uygun öneriyi sunacaklarından emin<br />
olabilirsiniz. Çünkü Esat Çek ve ekibi her<br />
misafirle birebir ilgilenip onların burada<br />
huzuru lezzet ile buluşturarak keyifli bir<br />
deneyim yaşamaları için büyük gayret<br />
sarf ediyorlar.<br />
“Favori lezzetlerim arasında<br />
Balık Pizza, Deniz Mahsulleri<br />
Merzane, Balık Simit,<br />
Lavunya, Ispanaklı İstiridye,<br />
Tarak Graten ve Deniz<br />
Kestanesini sayabilirim. Bu<br />
kadar meze ve ara sıcağın<br />
üzerine balık yenir mi<br />
dememek için meze ve ara<br />
sıcakları paylaşımlık olarak<br />
sipariş vermek en doğru<br />
seçenek olacaktır.”
96<br />
<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
gustonun yorumu<br />
“Hangover”<br />
Çanakkale’nin<br />
buluşma noktası<br />
Gencinden yaşlısına, öğrencisinden<br />
beyaz yakalısına kadar oldukça<br />
geniş bir müşteri profili var.<br />
Ertan Yılmaz “Hangover”ı 2010 yılında<br />
Eskişe<strong>hi</strong>r’de kurmuş. O zamanlar<br />
27 yaşındaymış. Genç bir girişimci<br />
olarak yola çıktıktan sonra 2012 yılında<br />
Çanakkale’deki şubeyi açmış. Şu anda<br />
Çanakkale’nin en popüler işletmelerinden<br />
biri Hangover.<br />
Genç ağırlıklı bir müşteri kitlesi var.<br />
Çalışanları da oldukça genç hatta<br />
yüzde 70’i öğrenci. En güzel yanı da her<br />
fakülteden çalışanın olması. Bu çeşitlilik<br />
kadar devam ediyor. İnsan kendine<br />
acaba mekanın adına uygun olarak<br />
“Akşamdan kalmaları mı düşündüler?”<br />
diye sormadan edemiyor. Kahvaltı<br />
menüsü oldukça zengin ve doyurucu.<br />
Aslına bakarsanız sadece kahvaltı değil,<br />
menüde yer alan her yemeğin porsiyonu<br />
oldukça büyük. Fiyat kalite performansı<br />
ise oldukça makul seviyede.<br />
Menüde dikkatimi çekenlere gelince.<br />
İlk sıraya hamburgerleri koyarım.<br />
Köfteleri %40 koyun yüzde 60 dana etiyle<br />
hazırlanıyor. Yağ dengesi iyi seviyede.<br />
Pişirilme kıvamı ideal. Kullanılan<br />
müşteri ilişkilerine de büyük bir zenginlik<br />
katıyor. Müşteri ve çalışanlar genç olunca<br />
bu dekorasyona da yansımış doğal olarak.<br />
Sıcak, samimi ve rahat bir dekorasyona<br />
sa<strong>hi</strong>p olan Hangover başta Anzaklar<br />
olmak üzere şe<strong>hi</strong>rde yabancıların en fazla<br />
tercih ettiği mekanların başında geliyor.<br />
Şef Batuhan Yıldız yönetiminde<br />
Hangover’ın mutfağı da genç ve başarılı<br />
şef Batuhan Yıldız’a emanet edilmiş.<br />
Menü oldukça zengin. Kahvaltıdan<br />
pizza çeşitlerine, salatalardan makarna<br />
seçeneklerine, burgerlerden steak<br />
çeşitlerine kadar dünya mutfağından<br />
farklı örnekleri bulmak mümkün.<br />
Kahvaltı servisi sabah saat dokuzda<br />
başlayıp öğleden sonra saat 16’ya<br />
Adına bakıp buraya<br />
sadece akşamdan<br />
kalanlar geliyor diye<br />
düşünmeyin. Türkiye’nin<br />
en güzel şe<strong>hi</strong>rlerinden<br />
Çanakkale’nin günün<br />
neredeyse her saati dolu<br />
olan buluşma noktası<br />
burası.<br />
soslar gayet dengeli. Etin lezzetini<br />
bastırmıyor. Hamburger ekmeklerini<br />
kendileri üretiyorlar. Bu konuda oldukça<br />
başarılılar. Bu başarı pizza çeşitlerine de<br />
yansımış. Pizzaların hamurunu incecik<br />
açıyorlar. Malzemesi bol ve kalitesi<br />
gayet iyi. Pişirilme süresi iyi ayarlanmış.<br />
Pizzanın üzerindeki malzemeler<br />
yanmamış, hamur kavrulmamış olarak<br />
masanıza geliyor.<br />
Son notum steak çeşitleri ile ilgili olacak.<br />
Özellikle Lokum denemek istedim.<br />
Sosla hata kapama şansları olmasın<br />
diye. Etin kalitesi ve pişirilme dengesi<br />
mükemmeldi. İdeal şekilde mühürlendiği<br />
ve pişirildiği için suyunu kaybetmemişti.<br />
Bu kadar geniş bir menüde gösterdikleri<br />
özen ve yakaladıkları başarı için Batuhan<br />
Yıldız ve ekibini tebrik etmek lazım.
<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />
98 & <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
gastro aktüel<br />
ESER’li öğrenciler artık sertifikalı aşçı<br />
Eyüpsultan ilçesi ve çevre ilçelerde bulunan zi<strong>hi</strong>nsel ve fiziksel engelli<br />
bireylerin, iyileştirme amaçlı el becerilerini geliştirmeye yönelik ve onların<br />
sosyal hayata adapte olmalarını amaçlayan Engelliler Sürekli Eğitim ve<br />
Rehberlik Merkezi’nde (ESER), geleceğin aşçılarını yetiştirdi. Gerekli eğitimleri<br />
alan ve eğitim sürecini başarı ile tamamlayan 9 öğrenci aşçılık ve servis<br />
komisi eğitim sertifikalarını almaya hak kazandı. Milli eğitim bakanlığı onaylı<br />
sertifikalar sayesinde öğrenciler engelli çalıştırmak isteyen kafeler, kurumsal<br />
is yerleri ve restoranlarda istihdam edilebilecekler.<br />
Kalamış’ın tadını Jigger<br />
Roof Bar’da çıkarın<br />
Wyndham Grand Kalamış’ın teras katında bulunan Jigger Roof<br />
Bar, keyfine doyum olmaz manzarası eşliğinde egzotik yaz<br />
kokteylleri ile Anadolu Yakası’nın eğlence hayatına bambaşka<br />
bir renk katıyor. Şık bir ambiyansa sa<strong>hi</strong>p Jigger Roof Bar’da<br />
keyifli happy hour partileri ile günün stresini atarken, ödüllü<br />
şef Mehmet Yalçınkaya’nın mutfağından çıkan leziz yemeklerin<br />
tadına varabilirsiniz. Günün her saati ayrı bir tada sa<strong>hi</strong>p olan<br />
mekanda, kendinizi güney sa<strong>hi</strong>llerinin eğlenceli ortamında<br />
<strong>hi</strong>ssedeceksiniz.<br />
Kahve Dünyası’ndan yepyeni bir lezzet<br />
Kruvasantin<br />
Kahve Dünyası, misafirlerini yeni lezzeti kruvasantin ile<br />
tanıştırıyor. Her gün mağazalarda pişirilen sıcacık kruvasantin,<br />
kalbinde bir top kaymaklı dondurmayı saklıyor. Bu yeni tatlı,<br />
doyumsuz tadıyla yazın vazgeçilmez lezzeti olacak. Kahve<br />
Dünyası mağazalarında her gün taze olarak pişirilen, sıcak<br />
badem kremalı ve badem krokanlı kruvasan’ın kalbinde kaymaklı<br />
dondurmayı saklayan kruvasantin, lezzeti doruklara çıkaracak.<br />
Fırından çıkmış sıcacık kruvasanı buz gibi dondurmayla<br />
buluşturan kruvasantin, hem görüntüsü hem de tadıyla<br />
alışkanlık yapacak.<br />
Kilikya Şalgam gıda<br />
alıcılarıyla buluştu<br />
30‘u aşkın ülkeye ihracat yapan Kilikya Şalgam, 11-15 Temmuz<br />
<strong>2018</strong> tarihlerinde, Ekonomi Bakanlığı koordinasyonu, Türkiye<br />
İhracatçılar Meclisi ve Akdeniz İhracatçı Birlikleri organizasyonunda<br />
gerçekleştirilen Gıda Ticaret Heyeti gezisinde Japonya’nın önemli<br />
gıda profesyonelleri ile yüz yüze iş görüşmeleri yaptı. Japonya ile<br />
yapılan ekonomik bağlantıların yanı sıra program kapsamında “Türk<br />
Gıda Ürünleri Festivali “gerçekleştirildi. Festivalde Japon halkının<br />
beğenisine sunulan gıda ürünlerinin yanı sıra şalgam tadımları<br />
büyük beğeni kazandı.
Gaziantep mutfağı hayran bıraktı<br />
Ege Bölgesi’nin kapasite olarak en büyük turizm tesisi olan Hapimag Sea<br />
Garden Resort Bodrum, unutulmaz tatil deneyimin yanı sıra misafirlerine<br />
sunduğu yöresel lezzetlerle de öne çıkıyor. Yalıçiftlik’te, 191 dönüm arazi<br />
üzerine kurulu Sea Garden’da düzenlenen Gaziantep Yemekleri Haftası,<br />
birbirinden ünlü şeflerin hazırladığı yemekler ile adeta şölen havasında geçti.<br />
23-27 Temmuz tarihleri arasında düzenlenen etkinliğe katılan misafirler,<br />
eşsiz et yemekleri ve kebaplarının yanı sıra birbirinden lezzetli tatlılarıyla<br />
da damaklarda unutulmaz bir tat bırakan Antep mutfağına hayran kaldı.<br />
Gaziantepli şeflerle birlikte Hapimag Sea Garden Resort Bodrum’un Executive<br />
Şefi Orhan Demirok ve ekibinin pişirdiği yemekleri tadan misafirler, bir<br />
yandan UNESCO’nun “yaratıcı şe<strong>hi</strong>rler ağı”nda gastronomi dalında yer bulan<br />
Gaziantep’i tanıma fırsatı bulurken, bir yandan da düzenlenen sokak festivalleri<br />
ile doyasıya eğlendi.<br />
Polonez lezzetleri ev dışında!<br />
30 yıllık lezzet tecrübesiyle, öncelik olarak gıda güvenliğini ve kaliteyi ilke edinen ve 120 adet<br />
ürün gamına sa<strong>hi</strong>p olan Polonez, ev dışı tüketim alanlarında da lezzet ve kalite farkıyla dikkat<br />
çekiyor. Toptan satış kanallarındaki ürünlerini ‘’Polonez Chef’’ markası çatısında sunan Polonez;<br />
otel, cafe, restoranların menülerindeki yemeklerde yer alarak evinizdeki Polonez kalitesi ve<br />
lezzetini ev dışı tüketim alanlarına da taşıyor. Polonez Chef ürün gamında blok ve dilimli jambon<br />
çeşitleri (Dana Hindi Piliç), dilimli sucuk, blok ve dilimli salam çeşitleri (Dana, Hindi) yer alıyor.<br />
Polonez Chef, blok ve dilim sayısı belirli olan dilimli paketlenmiş ürünleri ile profesyonellere<br />
özel çözümler sunuyor.<br />
Yaz mevsimine tatlı veda<br />
Hazırladığı sürpriz tatlarla yılın her dönemine lezzet katan<br />
Wish More Hotel Istanbul, yazın son demlerini Çikolatalı ve<br />
Kahve Aromalı Parfe ile şenlendirirken, sonbahara da leziz bir<br />
başlangıç fırsatı sunuyor. Lüks otelin yetenekli ve tecrübeli<br />
şeflerinin özenle hazırladığı bu özel tatlıda, benmari usulü<br />
eritilen bitter çikolata, file fıstık, vanilya ve kahve özü, bembeyaz<br />
krema ile buluşarak her kaşıkta ayrı bir mutluluk yaşatıyor.<br />
Yemeksepeti tatlı aşkımızı araştırdı:<br />
Her ay bir milyon tatlı siparişi veriyoruz<br />
Türkiye’nin dört bir yanından her gün yaklaşık 31 bin<br />
porsiyon tatlı siparişinin verildiği Yemeksepeti, tatlı aşkımızın<br />
detaylarını inceledi. Araştırmanın sonuçlarına göre; en çok<br />
sipariş edilen 5 tatlı; çikolatalı sufle, künefe, fırın sütlaç,<br />
waffle ve profiterol oldu. Yemeksepeti’nde binlerce çeşit tatlı<br />
bulunuyor ve tatlı siparişlerinde her yıl ortalama yüzde 55<br />
artış yaşanıyor. Sipariş sayısının en yüksek olduğu ay Aralık,<br />
gün ise Pazar. Siparişlerinde tatlı oranı en yüksek şe<strong>hi</strong>rler<br />
sıralamasında İstanbul, Erzurum ve İzmir ilk 3’te yer alırken;<br />
sırasıyla Ankara, Nevşe<strong>hi</strong>r, Rize, Gaziantep, Sakarya, Kocaeli<br />
ve Karaman ilk 10’da yer aldı. Bu illerde ülke genelinde<br />
olduğu gibi çikolatalı sufle, fırın sütlaç, künefe ve waffle en<br />
çok tercih edilen lezzetler oldu.
<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />
100 & <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
gastro aktüel<br />
World Class Türkiye <strong>2018</strong><br />
birincisi açıklandı<br />
“World Class Presents: One Fine Night” etkinliği İstanbul<br />
Boğazı’nın büyüleyici manzarası eşliğinde 25 Temmuz akşamı<br />
gerçekleştirildi. Davetlilerin canlı müzik, lezzetli ikramlar ve<br />
ünlü bartender’ların hazırladığı içeceklerle doyasıya eğlendiği<br />
gecede, zorlu yarışma etaplarını başarıyla tamamlayan Gökhan<br />
Kuşoğlu da “World Class Türkiye Birincisi oldu. Kuşoğlu, Eylül<br />
ayında Berlin’de düzenlenecek finallerde Türkiye’yi tesmsil<br />
edecek.<br />
Mevsimin en taze balıkları<br />
Lacivert’te<br />
Boğaz’a hakim konumu ve kaliteli <strong>hi</strong>zmet anlayışı ile İstanbul’un<br />
en seçkin restoranları arasında yer alan Lacivert, mevsimin en<br />
taze balıklarını ve Türkiye’nin farklı yörelerinden otları en uygun<br />
pişirme yöntemlerini kullanarak misafirlerinin beğenisine sunuyor.<br />
Lacivert’in Ağustos ayına özel olarak sunduğu sardalya balığı, Ege<br />
yöresine ait deniz fasulyesi ile servis ediliyor.<br />
Türk<br />
kahvesi,<br />
yeni<br />
ufuklara<br />
açılıyor!<br />
Meksikalı’dan, elle yenen orjinal<br />
lezzet TACO<br />
Meksika mutfağı denilince ilk akla gelen lezzet, tortilla<br />
ekmekleriyle hazırlanan Taco’lardır. İstanbul’un Meksikalısı<br />
Ranchero, Nişantaşı, Suadiye ve Watergarden şubelerinde<br />
ağırladığı misafirlerine, mönü yenileme döneminde Meksika’dan<br />
gelen şefle birlikte reçetelerini oluşturduğu yeni taco<br />
yemeklerinden sunuyor.<br />
Uluslararası ZUCHEX Züccaciye, Ev Eşyaları, Dekoratif<br />
Ürünler ve Elektrikli Ev Gereçleri Fuarı, sergilenen ürün<br />
çeşitliliğinin yanı sıra dört güne yayılan kültürel etkinlikleriyle<br />
de göz dolduruyor. Zuchex <strong>2018</strong> kapsamında, Türk Kahvesi<br />
Kültürü ve Araştırmaları Derneği’nin desteğiyle ilk kez<br />
gerçekleştirilen “Türk Kahvesinde Yeni Ufuklar” etkinliğinde,<br />
ünlü kahve markalarının yarattığı farklı harmanlarla<br />
hazırlanan Türk kahveleri 4 kategoride yarışacak. Fuar<br />
alanına kurulacak özel meydanda 4 gün boyunca kahve<br />
makinesi ve elektrikli cezveleriyle yer alacak firmalar,<br />
ziyaretçilere Türk Kahvesi şöleni yaşatacaklar.
Günaydın’dan Dubai’ye 2. şube<br />
Türkiye’nin et konusundaki en iddialı restoranı Günaydın, Birleşik Arap<br />
Emirlikleri’ndeki ikinci şubesini Köfte & Döner konsepti ile Dubai Mall’da açtı. Dubai<br />
Mall’da Köfte & Döner konsepti ile misafirlerini ağırlamaya başlayan Günaydın, uygun<br />
fiyatlı zengin menüsü ile self-servis olarak <strong>hi</strong>zmet veriyor. Misafirlerinin beklentilerini<br />
ve alışkanlıklarını göz önünde bulundurarak Dubai Mall’a özel menüsüne yeni<br />
lezzetler de ekleyen Günaydın Köfte & Döner, alışveriş merkezi ziyaretçilerini, bölge<br />
sakinlerini ve turistleri geleneksel Türk mutfağıyla buluşturuyor.<br />
ISS Catering’e yeni genel müdür<br />
ISS Türkiye grup şirketi ISS Catering Genel Müdürlüğü görevine<br />
Süleyman Bilici atandı. İmalat, tedarik zinciri ve satın alma<br />
alanlarında 25 yılın üzerinde deneyimi bulunan Bilici’nin, ISS<br />
Türkiye’nin en önemli şirketlerinden ISS Catering’e tecrübesiyle<br />
büyük bir ivme kazandırması bekleniyor. Üniversite eğitimini<br />
Boğaziçi Üniversitesi Kimya Mühendisliği Bölümü’nde<br />
tamamlayan Süleyman Bilici, uluslararası deneyime sa<strong>hi</strong>p, çokdilli<br />
bir yönetici olma özellikleriyle de dikkat çekiyor.<br />
Nespresso’dan yeni<br />
‘Master Origin’ kahve serisi<br />
Nespresso kahve uzmanlarının titiz çalışması ile beş özel kahve çekirdeğinden<br />
yaratılan Nespresso Master Origin serisi, beş mükemmel farklı topraktan ilham<br />
alıyor. Zengin ve odunsu notalara sa<strong>hi</strong>p Indonesia, çiçeksi ve canlı Et<strong>hi</strong>opia, yoğun<br />
ve baharatlı India, tatlı ve harmonik tadıyla Nicaragua, meyvemsi ve dolgun tadıyla<br />
Colombia karşınızda. Sumatra’nın ormanlık dağlarından, Nikaragua’nın vadilerine<br />
kadar en iyi kahve kaynağını araştıran Nespreso uzmanlarının; Etiyopya’dan<br />
Endonezya’ya, Hindistan’dan Kolombia’ya kadar titizlikle beğeniye sunduğu yeni<br />
Master Origin kahveler, eşsiz lezzetleri ile damaklarda unutulmaz izler bırakıyor.<br />
Pera Müzesi’nde<br />
uzun cuma<br />
Pera Müzesi’nde yer alan Pera Café, sanat dolu bir günün ardından<br />
soluklanmak veya gündelik koşuşturmacanın yorgunluğunu atmak<br />
isteyenler için bulunduğu bölgede alternatif bir mekân oluşturuyor.<br />
Café’nin menüsünde bulunan birbirinden lezzetli kahveler, meyve<br />
kokteylleri, atıştırmalıklar ve nitelikli pastacılık ürünleri, sergi öncesi<br />
veya sonrası keyifli molalara eşlik ediyor. Menüde ayrıca sandviçler,<br />
salatalar ve makarna çeşitlerinin yanı sıra vejetaryenler için de<br />
seçenekler bulunuyor.
<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />
102 & <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
gastro aktüel<br />
Gastronomi dünyasının yeni<br />
şampiyonu ödülüne kavuşacak<br />
Küresel gıda lideri Barilla, dünyanın dört bir yanından en yetenekli 18 şefi 7’nci<br />
kez Dünya Makarna Şampiyonası’nda ağırlayacak. İtalyan yemek kültürünün en<br />
önemli unsurlarından biri olan domates soslu makarnaya kendi yorumunu katacak<br />
18 şef, iki gün boyunca dünyaca ünlü şefler karşısında kıyasıya yarışacak. Bu yıl<br />
Dünya Makarna Günü’nde “Eat positive / Olumlu beslen” temasıyla düzenlenecek<br />
olan şampiyonada, gastronomi dünyasının yeni kralı 25 Ekim’de tacına kavuşacak.<br />
Şampiyonada Türkiye’yi bu yıl Sadık Ilgaz temsil edecek.<br />
Happy Moon’s’tan büyük anlaşma<br />
Türkiye’de büyük porsiyonları uygun fiyata konforlu ortamlarda sunmayı ve lüksü<br />
erişilebilir hale dönüştürmeyi ilke edinen Happy Moon’s, lezzet severler ile bu sefer<br />
Sabiha Gökçen havalimanında buluşacak. Sabiha Gökçen havalimanında açılacak<br />
Happy Moon’s için dünya çapında havalimanlarında ve otoyollarda yenilikçi yemek<br />
mekanları oluşturan lider işletme HMSHost firması ile anlaşma imzalandı. HMSHost<br />
gezginler için dünyanın en büyük gıda ve içecek <strong>hi</strong>zmetleri sağlayıcısı Autogrill Group<br />
bünyesinde bulunmakla birlikte dünya çapında 57.000’den fazla çalışanı ve yıllık 4,6<br />
milyar euro satışla, seyahat edenlere yerel, bölgesel ve uluslararası markaların<br />
benzersiz bir karışımını sunuyor.<br />
TAB Gıda<br />
İspanya’ya<br />
örnek oldu<br />
Hızlı servis restoran sektöründe<br />
23 yılı aşkın tecrübesiyle<br />
Türkiye pazarında birçok alanda<br />
sektöre öncülük eden TAB<br />
Gıda’nın, çalışan mutluluğunu ve<br />
verimliliğini arttırma hedefiyle<br />
restoranlara özgün olarak<br />
tasarladığı ve yüksek verim aldığı<br />
insan kaynakları uygulaması<br />
“Teşvik Sistemi”, İspanya Burger<br />
King tarafından model alındı.<br />
Restoran Teşvik Programı’nda<br />
dört kriter esas alınıyor. Bu<br />
dört ana kriteri; restoranların<br />
eğitime verdikleri önemi<br />
artırmak için yetiştirilen eleman<br />
sayıları, restoranların kalite ve<br />
standartlarını yüksek tutabilmek<br />
için denetim skorları, insan kaynağı sirkülasyon oranını azaltmak için<br />
personel çıkışları ve son olarak da müşteri memnuniyeti ve personel<br />
teşviki için uygulanan pazarlama kampanyaları sonuçları oluşturuyor.<br />
Özel<br />
kremasıyla<br />
lezzetler<br />
katlanıyor<br />
Şeflerin mutfaktaki yardımcısı Ülker Eksper, güçlü AR-<br />
GE’siyle müşterilerine özel reçeteler geliştirmeye ve<br />
lezzetli menüler hazırlamak için güvenilir bir adres olmaya<br />
devam ediyor. Ülker Eksper’in tüketicisiyle geçtiğimiz yıl<br />
buluşturduğu, sütle bitkisel yağın kusursuz uyumundan<br />
ortaya çıkan Ülker Bizim Krema profesyonel ihtiyaçlara<br />
uygun içeriğiyle ilk günden bu yana profesyonellerin<br />
en çok tercih ettiği kremaların başında geliyor. Şeker<br />
içermeyen yapısı, çırpma işlemine uygunluğu, ısıya ve aside<br />
dayanıklılığıyla kusursuz tariflere imza atan Ülker Bizim<br />
Krema, sıcak uygulamalarda kesilmemesiyle de şeflerin<br />
hayatını kolaylaştırıyor.
<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />
104 & <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
fuar<br />
Hotel Show Dubai’e katılmak<br />
için 6 önemli nedeniniz var!<br />
16-18 Eylül tarihlerinde<br />
Dubai Dünya Ticaret<br />
Merkezi’nde gerçekleşecek<br />
olan Hotel Show Dubai<br />
Fuarı’nı ajandanıza<br />
kaydetmeniz için 6 önemli<br />
nedeniniz var!..<br />
Orta Doğu’nun lider konaklama<br />
fuarı olan Hotel Show Dubai, Eylül<br />
<strong>2018</strong>’de yapılacak ve organizatörler<br />
bu buluşma için bugüne kadarki en iyi<br />
ağırlama deneyimini vaat ediyor. 30<br />
binden fazla uluslararası karar verici<br />
profesyoneli buluşturan fuar, Körfez’in<br />
durmadan gelişen otel sektörü için<br />
büyük bir platform olma özelliğine<br />
sa<strong>hi</strong>p. The Hotel Show fuarına genel<br />
müdürler, satın alıcılar, restorancılar<br />
ve geliştiriciler ziyaret deneyiminin akla<br />
gelebilecek dekorasyon, mobilya ve<br />
oda içi teknolojilerinden yiyecek içecek<br />
malzemeleri, spor salonu ve dinlenme<br />
donanımlarına kadar her unsuruna sa<strong>hi</strong>p<br />
olabilirler.<br />
Bu sene 19.su düzenlenecek olan devasa<br />
fuar, Dubai Dünya Ticaret Merkezi’nde 7<br />
hole yayılmış olacak. Modern konaklama<br />
sektörünün 360 derece vitrini olan<br />
bu fuarda; eğitimler, kutlamalar<br />
ve tanımlamalarla birlikte sektörün<br />
Orta Doğu’daki bugünü ve geleceği<br />
ziyaretçilerin beğenisine sunulacak.<br />
16-18 Eylül tarihlerinde Dubai Dünya<br />
Ticaret Merkezi’nde gerçekleşecek fuarı<br />
ajandanıza kaydetmeniz için 6 sebep:<br />
1.Orta Doğu Liderlik Konferansı<br />
The Hotel Show Dubai 3 günlük fuar<br />
süresi boyunca, 50’den fazla tümü genel<br />
müdür pozisyonu ve üzerinde olan<br />
konuşmacı portföyü ile oldukça etkileyici<br />
sunumlarla ziyaretçileri karşılayacak. Son<br />
yılın konuşmacıları DTCM Yönetim Kurulu<br />
Başkanı Issam Kazim’ın yanı sıra Accor,<br />
Marriott, Waldorf Astoria, Oberoi, Roda,<br />
Ritz-Carlton, Radisson, Four Seasons,<br />
Jumeirah Grup gibi lider otel markalarının
çoğu ile birlikte Expedia, JLL, STR Global<br />
gibi sektörel konuşmacılar ve Booking.<br />
com da Orta Doğu Liderlik Konferansı’na<br />
da<strong>hi</strong>l edildi.<br />
2.Orta Doğu Kat Sorumluları<br />
Şampiyonlar Ligi<br />
Heyecan verici yaşam konsepti: tipik<br />
otel odaları yatak, perde, döşeme ve<br />
eğlence araçları ile peş peşe kurularak<br />
tamamlanıyor. Ve ardından darmadağın<br />
ediliyor! 2 ekip kafa kafaya vererek<br />
yalnızca 7 dakika içinde odaları<br />
düzenlemeye koyuluyor. Yarışma ilk kez<br />
geçen yılın fuarında yapıldı ve yarışmaya<br />
katılımda bütün oteller da<strong>hi</strong>l edildi.<br />
Özellikle sahneye ilk kez çıkıp kazanan<br />
Fairmant Dubai bu sene tacını elinde<br />
tutabilecek mi?<br />
3.Orta Doğu Ağırlama Ödülü<br />
Otel sanayi içinde saygın bir yeri olan<br />
Orta Doğu Hotel Ödülleri geçen yıla<br />
göre daha yansıtıcı olması için ismini<br />
değiştirdi. Şu an Orta Doğu Ağırlama<br />
Ödülleri yalnızca otelleri kapsamıyor;<br />
bölgeye turistleri cezbeden restoranlar,<br />
barlar, spalar, spor tesisler, etkinlik ve<br />
gece hayatı mekanlarını da kapsıyor. Üç<br />
günlük birleşimin merkezi, sosyal ve ağ<br />
fonksiyonları olarak bilinen ve fuarın ilk<br />
gecesinde Ritz-Carlton DIFC otelinin<br />
bale salonunda yapılacak olan ödüller<br />
17 kategoride düzenleniyor ve geçen<br />
yıl boyunca Orta Doğu’nun hareketli<br />
ağırlama endüstrisinde öne çıkan en<br />
önemli mekanları ve projeleri kutluyor.<br />
4. Şefin Sofrası<br />
Fuar esnasında yapılacak olan yarışma,<br />
bölgenin lider <strong>hotel</strong> mutfaklarında<br />
gerçekten ısıyı yükseltecek! Şefin Sofrası,<br />
şefleri ve 12 Orta Doğu otelini birbirlerine<br />
karşı zamanlı yemek yarışması gibi<br />
programlarla rekabete sokacak. Yarışma<br />
için gerekli malzemeler ise geri sayım<br />
tik takları olana kadar açıklanmayacak.<br />
Carrefour tarafından desteklenen ve<br />
4 uzman şefin jüri üyeliğini yapacağı<br />
yarışma, Emirates Aşçılık Derneği<br />
Başkanı Şef Uwe Micheel önderliğinde 3<br />
saat sürecek mücadeleye sahne olacak.<br />
Günlük, 3 dolu dolu öğle yemeği ve 3<br />
akşam yemeği menüsü hazırlanacak.<br />
Eğer ısıya katlanabilirseniz!<br />
5.CIAAD Konuşmaları<br />
The Hotel Show fuarı için Dubai temelli<br />
Uluslararası Mimarlık ve Tasarım<br />
Akreditasyon Meclisi (CIAAD) tarafından<br />
özel olarak düzenlenen etkinlik 3 gün<br />
gündemde olup, etkinlik boyunca<br />
birçok fırsat ve <strong>hotel</strong> boşluklarına<br />
nasıl değişimler tasarlanabileceği<br />
konuşulacak. Y kuşakları tasarımdan<br />
ne ister? Bu geleneksel turistlerin<br />
ihtiyaçlarıyla nasıl dengelenebilir? Bunu<br />
tasarımla nasıl başarabilirim? Uzman<br />
panelistler, CIAAD’in tüm üyelerinin<br />
sorularını ve daha fazlasını yanıtlayacak.<br />
6.Çok sayıda katılımcı<br />
600’den fazla katılımcı stantlarına özel<br />
olarak; İç tasarımlar, Aydınlatma &<br />
Tasarım, Teknoloji & Güvenlik, İşletme<br />
Ekipmanı, Banyo & Banyo Malzemeleri<br />
ve Otel Café ve Restoran kategorilere<br />
ayrılmış olan alanlara yayılarak The Hotel<br />
Show Dubai’yi dolduracak. Organizatörler<br />
30.000’i aşkın ziyaretçinin katılımını<br />
bekliyor. Açık ara farkla bölgenin en<br />
büyük <strong>hotel</strong> fuarı, konaklama <strong>hi</strong>zmetleri<br />
sektöründe kariyerinin herhangi bir<br />
basamağında olan herkese, rakipsiz iş ağı<br />
ve iş büyütme fırsatları sunuyor.<br />
16-18 Eylül tarihlerinde Dubai Dünya<br />
Ticaret Merkezi’nde gerçekleşecek Hotel<br />
Show Dubai hakkında daha fazla bilgi<br />
için www.the<strong>hotel</strong>show.com’u ziyaret<br />
edebilirsiniz.
<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />
106 & <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
fuar röportaj<br />
Semi Benbanaste:<br />
“Herkesi WorldFood<br />
İstanbul’a bekliyoruz”<br />
5-8 Eylül <strong>2018</strong> tarihleri arasında<br />
TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde<br />
26.cısını düzenlenecek olan<br />
WorldFood İstanbul, 1.000’den fazla<br />
markanın katılımıyla gıda dünyasını<br />
birçok yeni ürünle tanıştırmaya<br />
hazırlanıyor. Bu yıl 30 ülkeden 400’ün<br />
üzerinde katılımcıyı 15.000’e yakın<br />
ziyaretçi ile buluşturmayı hedefleyen<br />
fuarın detaylarını sektör analizleri<br />
paralelinde ITE Turkey Gıda Grup<br />
Direktörü Semi Benbanaste ile konuştuk.<br />
26. Uluslararası Gıda Ürünleri ve<br />
Teknolojileri Fuarı’nı yapmaya<br />
hazırlanıyorsunuz. Fuar öncesi biraz<br />
ülkemiz gıda sektörünü mercek altına<br />
alacak olursak; sektörün genel durumu<br />
nasıl bir tablo sergiliyor? Öncelikle<br />
üretim açısından ele alacak olursak<br />
sektör ne kadar bir büyüme sergiledi?<br />
<strong>2018</strong> yılının ilk beş ayında gıda ve içecek<br />
imalatı sanayinde önemli bir büyüme<br />
yaşanmıştır. Gıda ürünleri imalatı sanayi<br />
üretimi yılın ilk beş ayında yüzde 12,8,<br />
içecekler imalat sanayi üretimi ise yüzde<br />
12,7 artmıştır. Sanayi üretimindeki<br />
büyüme hem yüzde 9,0 olan imalat<br />
sanayi büyümesinin üzerindedir, hem<br />
de geçen yıllarda yaşanan büyümelerin<br />
üzerindedir. Hem iç tüketimde hem de<br />
ihracattaki artış gıda ve içecekler sanayi<br />
üretimindeki büyümeyi hızlandırmıştır.<br />
Genel olarak baktığımızda büyük<br />
bir çoğunluğun gıda ürünlerinin<br />
fiyatlarının yüksek olduğundan şikayet<br />
ettiğini görüyoruz. Bu konuyu nasıl<br />
değerlendiriyorsunuz?<br />
<strong>2018</strong> yılında gıda ve alkolsüz içecekler<br />
fiyat artışları hızlanmıştır. Haziran sonu<br />
itibariyle gıda ve alkolsüz içecekler<br />
tüketici fiyat artışı yıllık olarak yüzde<br />
18,89 olarak gerçekleşmiştir. Haziran ayı<br />
sonu itibariyle ulaşılan bu artış hızı son<br />
14 yılın en yüksek yıllık artışı olmuştur.<br />
Bu artışın ana nedeni, hammadde ve girdi<br />
fiyatlarında yaşanan artışlardır. İç talebin<br />
görece canlı olması ve ihracat talebindeki<br />
artışlar da fiyat artışlarının hızlanmasında<br />
etkili olmuştur.<br />
Peki sektörde ihracat rakamları nasıl<br />
seyrediyor?<br />
İhracatta oldukça sevindirici bir tablo ile<br />
karşı karşıyayız. Miktar ve değer olarak<br />
artış görüyoruz. <strong>2018</strong> yılının ilk yarısında<br />
tarım ve gıda ürünleri ihracatı yüzde 7,9<br />
artarak 8,55 milyar dolara yükselmiştir.<br />
Bitkisel ürünler ihracatı ise, yüzde 6,5<br />
artarak 7,32 milyar dolara yükselmiştir.<br />
Bitkisel ürünler içinde en yüksek kalemi<br />
oluşturan hububat, bakliyat, yağlı<br />
tohumlar ve mamulleri ihracatı hemen<br />
hemen aynı kalmıştır. Yaş meyve ve<br />
sebze ihracatında ise yüzde 23,2 artış<br />
yaşanmıştır. Rusya pazarının açılması bu<br />
artışta olumlu etki yapmıştır. Hayvansal<br />
ürünler ihracatı ise yüzde 17,5 gibi<br />
göreceli olarak hızlı bir artış göstermiştir.<br />
Süt ve sütlü ürünler, kanatlı ürünler<br />
ihracatında belirgin bir artış yaşanmıştır.<br />
Sektöre dair en çok konuşulan<br />
konulardan biri de aslında gıda ve tarım<br />
ürünlerinin daha çok dışarıdan temin<br />
edilmesi. Bu anlamda sektöre dair<br />
ithalat rakamlarını değerlendirebilir<br />
misiniz?<br />
Gıda ve tarım ürünleri ithalatı <strong>2018</strong><br />
yılının ilk 5 ayında yüzde 32,6 artarak<br />
3,21 milyar dolara yükselmiştir. İthalatta<br />
hububat ürünleri ithalatı yüzde 78,6, yağlı<br />
tohumlar ithalatı yüzde 10,3, yenilen<br />
meyveler ve sert kabuklu meyveler<br />
ithalatı yüzde 25,7 artmıştır. Hayvansal<br />
gıdalar içinde kırmızı et fiyatlarında<br />
yaşanan artışlar nedeniyle önemli<br />
ölçüde kırmızı et ithalatı yapılmıştır. Et<br />
ithalatı yılın ilk 5 ayında yüzde 1.688 artış<br />
yaşanmıştır. Canlı hayvanlar ithalatı da<br />
yüzde 58,4 artarak 715 milyon dolara<br />
ulaşmıştır.
Biraz da WorldFood İstanbul’dan<br />
bahsedecek olursak; bu sene fuarda<br />
ziyaretçi ve katılımcıları neler bekliyor?<br />
Bu sene 5-8 Eylül <strong>2018</strong> tarihleri<br />
arasında TÜYAP Fuar ve Kongre<br />
Merkezi’nde 26.cısını düzenleneceğimiz<br />
WorldFood İstanbul’da yine güçlü ulusal<br />
&uluslararası markaları bir araya<br />
getirerek 1.000’den fazla markanın<br />
katılımıyla gıda dünyasını birçok yeni<br />
ürünle tanıştırmaya hazırlanıyoruz.<br />
Geçtiğimiz yıl 29 ülkeden 354 katılımcı<br />
ve 13.198 ziyaretçi ağırlayan WorldFood<br />
İstanbul’da bu sene 30 ülkeden<br />
400’ün üzerinde katılımcıyı 15.000’e<br />
yakın ziyaretçi ile buluşturmaya<br />
hazırlanıyoruz. Worldfood İstanbul<br />
olarak ilk organizasyonundan bu yana<br />
sektörün gelişimine öncülük etmeyi<br />
amaçlayıp, bu hedef doğrultusunda her<br />
yıl farklı bir konsept ile sektörün önde<br />
gelen paydaşlarını bir araya getiriyoruz.<br />
Bu yıl “Gıda 360 Deneyimi” başlığı<br />
altında gıda sektörünün üretim, işletme<br />
ve tüketime dair tüm konuları, karar<br />
verici uzmanlar tarafından sektöre yön<br />
vermek ve bilgi paylaşımı sağlamak<br />
adına WorldFood İstanbul’da olacak. Bu<br />
kapsamda ilham almak, birikimlerini<br />
artırmak ve de sektördeki lider karar<br />
vericileri, gıda strateji uzmanlarını,<br />
üst düzey ulusal ve uluslararası<br />
konuşmacıları, akademisyenleri ve<br />
teknoloji alanından konuşmacıları<br />
dinlemek isteyen herkesi WorldFood<br />
İstanbul’a davet ediyoruz.<br />
Sektörü şekillendirecek, gıdanın<br />
geleceğini belirleyecek<br />
T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı, T.C.<br />
Ticaret Bakanlığı, KOSGEB, Türkiye<br />
Perakendeciler Federasyonu (TPF),<br />
TÜGİDER (Tüm Gıda Dış Ticaret<br />
Derneği), PAKDER (Tarım Ürünleri<br />
Hububat Bakliyat İşletme ve Paketleme<br />
Sanayicileri Derneği), MARSAP (Marmara<br />
Bölge Satınalma Yöneticileri Platformu),<br />
MÜSİAD Kıbrıs ve Aşçılar Derneği<br />
tarafından desteklenen fuarımız sadece<br />
sektöre özel yönetmelik, yasa ve teknik<br />
konuları değil, aynı zamanda pazar odaklı,<br />
gelecekteki yatırımlara odaklı konuları<br />
da kapsayarak profesyonel gelişimi<br />
destekleyecek, sektörü şekillendirecek ve<br />
gıdanın geleceğini belirleyecek.<br />
WorldFood İstanbul, konferanslar<br />
ve yemek şovları aracılığıyla gıda<br />
sektörünün hem ekonomik hem de<br />
renkli yönünü farklı endüstri uzmanları<br />
ile ele almayı hedeflerken, “gıda ve<br />
ekonomi”, “gıda ve mevzuat”, “gıda ve<br />
pazarlama”, “gıda ve işletme”, “gıda ve<br />
trendler”, “gıda ve teknoloji”, “gıda ve<br />
inovasyon” başlıkları altında konuları<br />
mercek altına alacak.<br />
“Uluslararası “Best Plate Challenge”<br />
yarışmasının özel ortağı olduk”<br />
Bu sene bir başka yenilik olarak,<br />
dünyanın önde gelen şef, gurme,<br />
yemek yazarı, gazetecileri ve restoran<br />
işletmecilerinin üye olduğu World<br />
Gourmet Society ile iş birliği yaptık ve<br />
uluslararası “Best Plate Challenge”<br />
yarışmasının özel ortağı olduk. İş<br />
birliği kapsamında bu sene WorldFood<br />
İstanbul’da, Türkiye’de ilk kez<br />
düzenlenecek olan “Şefin En İyi Tabağı<br />
Yarışması” ile Türk şeflerini en iyi ve<br />
en yaratıcı tabaklarını sergilemeye<br />
davet ediyoruz. Yarışma ile Türkiye’nin<br />
dört bir yanındaki şeflerin uluslararası<br />
platformda tanınmaları, yerel ürünleri<br />
tanıtmaları, bölge ve kültürlerini<br />
paylaşmalarında bir köprü olunmasını<br />
amaçlanıyoruz.<br />
Diğer taraftan katılımcıların ihracat<br />
potansiyellerini artırmaya yönelik<br />
geçmiş yıllarda başarıyla uyguladığımız<br />
Hosted Buyer (Alım Heyeti) programını<br />
bu sene de tekrarlayacağız. Bu sene<br />
Suudi Arabistan, Irak, Almanya, Belçika,<br />
Rusya, Birleşik Arap Emirlikleri, Katar,<br />
İran, İngiltere, Azerbaycan, Kazakistan<br />
gibi ülkelerden yaklaşık 25-30 alıcıyı<br />
çağırmayı hedefliyoruz.<br />
ITE Turkey olarak düzenlediğimiz<br />
tüm fuarlarda olduğu gibi WorldFood<br />
İstanbul için de B2B görüşmeler ve<br />
uluslararası satın alma heyetlerinin<br />
ağırlanması için titizlikle çalışmalarımızı<br />
sürdürüyoruz. 4 gün süresince içecek,<br />
süt ve süt ürünleri, et ve tavuk ürünleri,<br />
yaş meyve ve sebze, deniz ürünleri,<br />
dondurulmuş ürünler, temel gıdalar ve<br />
yağlar, şekerli mamuller, unlu mamuller<br />
ve kuruyemiş ile gıda katkı maddeleri<br />
başta olmak üzere pek çok ürünün yer<br />
alacağı katılımcı profiline ev sa<strong>hi</strong>pliği<br />
yapacağız. Yeni iş fırsatlarının doğmasına<br />
imkan verecek B2B görüşmelere Fresco,<br />
Bravo, Korzinka, Al Maya Gruop, Small,<br />
Amarat, Bizim Toptan ve Makro gibi<br />
ulusal ve uluslararası süpermarket zinciri<br />
katılacak.<br />
Geçtiğimiz yıl hangi ülkelerden katılım<br />
oldu?<br />
Geçen sene Çin, Hindistan, Meksika,<br />
Pakistan, Peru, Sri Lanka, Tunus,<br />
Cezayir, Afganistan ve Güney Kore’den<br />
katılım olmuştu.
<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />
108 & <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
<strong>hi</strong>jyen<br />
Daha <strong>hi</strong>jyenik otel<br />
Daha fazla ücret!<br />
Eczacıbaşı Profesyonel,<br />
turizm sektörüne ışık<br />
tutacak bir araştırmaya imza<br />
attı. Araştırmaya göre <strong>hi</strong>jyen<br />
tatilciler için o kadar önemli<br />
ki, beş yıldızlı otellerde<br />
konaklayan tatilcilerin<br />
yüzde 76’sı odalarındaki<br />
tuvaleti bir de kendileri<br />
temizlemeden kullanmıyor.<br />
Hijyeni ilk sırada tutan<br />
tatilcilerin yüzde 78’i<br />
temizlik standartları daha<br />
iyi olan bir otele fazla ücret<br />
ödemeyi kabul ediyor.<br />
Tatil sezonu tüm hızıyla devam<br />
ediyor. Otel, motel ve pansiyon<br />
gibi alanlarda konaklama yapan<br />
tatilciler pek çok seçeneği göz önünde<br />
bulunduruyor. Eczacıbaşı Profesyonel,<br />
otellerde konaklayanların <strong>hi</strong>jyen<br />
beklentilerini anlamak ve <strong>hi</strong>jyen algılarını<br />
ölçümlemek üzere bir araştırma<br />
gerçekleştirdi. İstanbul, Ankara ve<br />
İzmir’deki otellerde konaklayan 18 –<br />
65 yaş aralığındaki tatilcilerin katılımı<br />
ile yapılan soru – cevap çalışmaları<br />
sonrasında, turizm sektörüne yön verecek<br />
sonuçlar ortaya çıktı.<br />
Otellerde konaklayanlar için en önemli<br />
kriter “oda <strong>hi</strong>jyeni”<br />
Araştırmaya göre, tatilcilerin yüzde<br />
48’i konakladıkları odanın <strong>hi</strong>jyeninin en<br />
önemli kriter olduğunu vurguluyor. Bu<br />
durumu yüzde 21 ile restoran <strong>hi</strong>jyeni,<br />
yüzde 17 ile ortak alan <strong>hi</strong>jyeni takip<br />
ediyor. Hijyen standartlarının yüksek<br />
olduğu 5 yıldızlı otellerde da<strong>hi</strong> sıralama<br />
değişmiyor. Konaklanan odada tatilcilerin<br />
en hassas oldukları konu ise “çarşaf ve<br />
battaniyelerin” temizliği.<br />
Tatilciler <strong>hi</strong>jyende işi şansa bırakmıyor<br />
Araştırmaya göre; her 4 kişiden<br />
biri bugüne kadar otellerde <strong>hi</strong>jyen<br />
problemleri ile ilgili ez az bir sorun<br />
yaşamış. Durumun etkisiyle, pek çok<br />
tatilci konakladıkları otelde kendi<br />
<strong>hi</strong>jyen tedbirlerini almadan edemiyor.<br />
Örneğin; tatilcilerin yüzde 76’sı odadaki<br />
klozeti kullanmadan önce kendileri<br />
de temizliyorlar. Yüzde 69’u odadaki<br />
bardakları yıkamadan kullanmıyor, 5<br />
yıldızlı otellerde da<strong>hi</strong> tatilcilerin yüzde<br />
55’i kullanacağı tüm havluları yanına<br />
getiriyor. Tatilcilerin yüzde 56’sı ise banyo<br />
kullanımında terlikle küvete giriyor.<br />
Koku en hassas noktalardan birisi<br />
Tatilcilerin büyük kısmı için bir odaya<br />
sigara kokusunun sinmiş olması<br />
ciddi bir rahatsızlık kaynağı. Hatta,<br />
konaklayanların yüzde 7’si kötü kokan<br />
bir oda karşısında oteli terk edeceğini<br />
söylüyor. Kanalizasyon kokusu, ıslak<br />
havlu kokusu otelde konaklayanların<br />
en çok dikkat ettiği diğer konular<br />
arasında yer alıyor. Tatilcilerin oteli<br />
terk etmelerinde etkili olabilecek bir<br />
diğer önemli neden ise odadaki halıların<br />
kokması.<br />
Otellerde klozet kapak örtüsünün<br />
olmaması yadırganıyor<br />
Ortak alan tuvaletlerinde klozet<br />
kapak örtüsü olmaması tatilcileri en<br />
çok rahatsız eden konuların başında<br />
geliyor. Kapak örtüsü olmaması<br />
durumunda tatilcilerin yüzde 41’i tuvaleti<br />
kullanmadığını beyan ederken; yüzde<br />
34’ü ise tuvalet kağıdı sermekte çözüm<br />
buluyor. Otellerde el kurulamak için ise<br />
en çok kağıt havlu tercih ediliyor.<br />
Daha temiz tesisler daha yüksek ücreti<br />
hak ediyor<br />
Araştırma sonuçlarına göre, tatilcilerin<br />
yaklaşık yüzde 70’inin tesis seçimleri<br />
üzerinde bir otelin temizlik standartları<br />
açısından belirli aralıklarla denetlenmesi<br />
önemli rol oynuyor. Otellerde<br />
konaklayanların yüzde 78’i temizlik<br />
standartları ortalama tesislerin daha<br />
üzerinde olan bir otele daha fazla ücret<br />
ödemeye razı olduğunu söylüyor.
Maretem<br />
mite tehlikesine karşı otel<br />
odalarını koruyor<br />
Maratem, alerjik etkileri tetikleyen<br />
mite’lara karşı geliştirdiği ürünü M280<br />
Anti-Mite ile uzun süreli çözüm sağlıyor.<br />
Konaklama yapan misafirlerin rahat<br />
etmesi müşteri memnuniyetini<br />
olumlu etkiliyor. Özellikle alerjik<br />
bünyeye sa<strong>hi</strong>p misafirlerin konaklama<br />
sırasında ortaya çıkabilecek alerjik<br />
durumların önüne geçmek için yatakların,<br />
halıların ve koltukların periyodik olarak<br />
özel ürünlerle temizlenmesi gerekiyor.<br />
İşletmelerin çözüm ortağı Eczacıbaşı<br />
Profesyonel’in endüstriyel <strong>hi</strong>jyen markası<br />
Maratem, yeni ürünü Maratem Anti-Mite<br />
ile mite’ların sebep olduğu, nefes almada<br />
güçlük, baş ağrısı, ciltte kaşıntı gibi<br />
rahatsızlıkların önüne geçiyor.<br />
Anti-Mite ile üç ay koruma<br />
Yatak, halı, kilim, koltuk, perde,<br />
araba koltuğu, pelüş gibi yüzeylerde<br />
kullanılabilen Maratem Anti-Mite;<br />
kokusuz olması sayesinde rahat bir<br />
kullanım sağlarken, kullanıldığı yüzeyde<br />
leke bırakmıyor. Mite’ların üremesini<br />
etken maddesi sayesinde engelleyen<br />
Maratem Anti-Mite, kullanıldığı alanlarda<br />
üç ay boyunca koruma sağlıyor.<br />
Selpak Professional’dan kurumsal yaşama uygun ıslak mendil<br />
Yenilikçi ürünleri ile ev dışı tüketim sektörüne yeni soluklar getiren Selpak<br />
Professional, kurumsal hayata uygun ıslak mendil ile ofis, plaza ve iş yerlerine<br />
yönelik çözüm sunuyor. Selpak Professional Islak Mendil, fark yaratan<br />
tasarımı ile iş yerleri ve ofislerde her masanın üzerinde yer alacak. Selpak<br />
Professional Islak Mendil, kilitli kapağı sayesinde uzun süre kuruma olmadan<br />
kullanılabiliyor. 60 adet mendili ile Selpak Professional Islak Mendil, özel<br />
geliştirilmiş formülü ve yumuşak dokusu sayesinde ihtiyaç duyulan her an etkili<br />
temizlik sunuyor. Ev dışı tüketim sektörünün ihtiyaçlarına uygun çözümler<br />
üreten Selpak Professional, Islak Mendil ile kurumsal hayata yönelik kolaylık<br />
sağlıyor.
110<br />
<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
<strong>hi</strong>jyen<br />
Ecolab 2030’a kadar 1,2 trilyon litrelik<br />
su tasarrufu sağlayacak<br />
Dünyanın lider su, <strong>hi</strong>jyen, enerji teknolojileri ve servis şirketi Ecolab’ın yıllık<br />
Sürdürülebilirlik Raporu yayınlandı. Şirket, 12 yıl içinde 1 milyar kişinin içme su ihtiyacı<br />
olan 1,2 trilyon litrelik su tasarrufu yapmayı hedefliyor.<br />
Dünya genelinde 170 ülkede<br />
operasyonlarını sürdüren Ecolab’ın<br />
“Daha İyi Bir Dünyanın Katalizörü”<br />
başlıklı kurumsal sürdürülebilirlik<br />
raporuna göre şirket 2017 yılında 590<br />
milyon insanın yıllık içme suyu ihtiyacı<br />
olan 650 milyar litrelik su tasarrufu<br />
sağladı. Ecolab Türkiye Genel Müdürü<br />
Hülya İbra<strong>hi</strong>m, Türkiye’de de aynı<br />
doğrultuda birçok projede <strong>hi</strong>jyen ve su<br />
alanında üretim ve <strong>hi</strong>zmet sağlayan<br />
işletmelerde ortak projelerin başarıyla<br />
yürütüldüğünü söyledi.<br />
Dünyada su kaynaklarının giderek<br />
azalmasında insan faktörünün kritik<br />
olduğunu ve bu alanda yaşanan<br />
küresel adaletsizliğin ancak bilinçli<br />
üretim ile mümkün olduğunu söyleyen<br />
Ecolab Türkiye Genel Müdürü Hülya<br />
İbra<strong>hi</strong>m, “Ecolab dünya çapında<br />
yaptığı çalışmalarla çevreyi koruyan<br />
ortaklıklar ve programlara destek<br />
olmayı sürdürüyor. Öncelikle kendi<br />
operasyonlarımızda teknolojyi<br />
kullanarak su, enerji ve atıkları<br />
azaltmak için iç hedefler belirledik.<br />
Ecolab’da sürdürülebilirlik hepimizin<br />
paylaştığı temel bir değerdir. Daha iyi bir<br />
dünya için bir katalizör görevi görüyoruz.<br />
Ülkemizde de müşterilerimizin çevreyi<br />
koruyan teknolojiler kullanması için<br />
desteğimizi sürdüreceğiz” dedi.<br />
İbra<strong>hi</strong>m: “Türkiye önlem almalı”<br />
Türkiye’nin artan nüfus, gelişen sanayi<br />
ve hızla büyüyen kentlerle 2030 yılında<br />
su sıkıntısı çeken bir ülke olacağının<br />
öngörüldüğüne dikkat çeken İbra<strong>hi</strong>m,<br />
sanayide kullanılan suyun kullanımı,<br />
yönetimi ve geri kazandırılmasının<br />
artık daha önemli hale geldiğini ifade<br />
etti. İbra<strong>hi</strong>m, Ecolab’ın müşterilerinin<br />
su ve enerji kullanımını azaltmalarına,<br />
temiz hastaneler, oteller ve restoranlar<br />
yaratılmasına, gıda ve enerjiyi güvenli bir<br />
şekilde üretilmesine yardımcı olduğunu<br />
vurguladı. İbra<strong>hi</strong>m, sözlerini şöyle<br />
sürdürdü: “Ecolab olarak 2020’ye kadar<br />
su çekilmesini yüzde 25 ve sera gazı<br />
emisyonlarını ise yüzde 10 azaltarak<br />
2015 baz puanına indirmeyi hedefliyoruz.<br />
2030 yılına kadar, bir milyar insanın<br />
içme suyu ihtiyacına eşdeğer 1,2<br />
trilyon litre su tasarrufu sağlamayı<br />
amaçlıyoruz.”<br />
Ecolab 2017 yılı Kurumsal<br />
Sürdürülebilirlik Raporu’na göre:<br />
•590 milyon insanın yıllık içme suyu<br />
ihtiyacına eşdeğer 650 milyar litre su<br />
tasarrufu sağlandı.<br />
•Karbon dioksit (CO2) emisyonlarını 1,4<br />
milyar pound azaltarak 12 trilyondan<br />
fazla BTU enerji tasarrufu elde edildi.<br />
•Bir milyondan fazla gıda kaynaklı<br />
hastalık önlendi ve tahmini 10 bin kişiyi<br />
etkileyecek hastane mikrobu kaynaklı<br />
enfeksiyon riski azaltıldı.<br />
•Dünyanın işlenmiş yiyeceklerinin yüzde<br />
25’i güvenle üretildi, 45 milyar restoran<br />
yemeği servis edildi ve 800 milyondan<br />
fazla otel odası temizliği yapıldı.<br />
Rapor, Ecolab’ın küresel<br />
müşterileriyle çalışmalarını da<br />
vurgulayan kapsamlı vaka çalışmaları<br />
da sunuyor. Buna çalışmaların<br />
sonuçları şöyle:<br />
•Ecolab iştiraki Nalco Water, 3D<br />
TRASAR su yönetim teknolojisini<br />
C<strong>hi</strong>cago’daki Ford Motor montaj<br />
tesisinde kurdu ve tesis sadece 4 ayda<br />
87 milyon litre su tasarrufu sağladı.<br />
•Aynı teknoloji Austin, Teksas’taki 2.79<br />
milyar litre suya sa<strong>hi</strong>p bir Samsung yarı<br />
iletken tesisini ve 1,6 milyon dolarlık<br />
bakım maliyetinden kurtardı.<br />
•Otel zinciri Marriott, 3 milyar 338<br />
milyon litre su ve 114 kilowatt saat<br />
elektrik tasarrufu sağlamak için çeşitli<br />
Ecolab teknolojilerini kullandı ve bir<br />
yıl içinde 21 bin 500 mt CO2 emisyonu<br />
ve 900 milyon kilogramlık atığın önüne<br />
geçti.<br />
•California’daki Kraft Heinz tesisinde<br />
Ecolab, potansiyel gıda güvenliği<br />
sorunlarının önlenmesine yardımcı<br />
olmak ve yıkama süresini 2 bin saatten<br />
fazla azaltmak için tesisin temizlik ve<br />
sanitasyon performansını sürekli olarak<br />
izleyen 3D TRASAR Clean-in-Place<br />
teknolojisini kurdu.<br />
•Bir Mısır Gübre Şirketi fabrikası,<br />
yıllık 330 bin insanın yıllık içme<br />
suyu ihtiyacına eşdeğer olan 192 bin<br />
metreküp tatlı su tasarrufu sağlamak<br />
için soğutma kulelerinde ve diğer<br />
endüstriyel su arıtma tesislerinde<br />
biyolojik büyümeyi kontrol etmek için<br />
PURATE teknolojisini benimsedi.
112<br />
<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
yeni mekan<br />
Bodrum’a yeni mekan<br />
953 grill&bar<br />
Bodrum’un yepyeni mekanı 953 grillδbar Ortakent’te açıldı. Ünlü şef Murat Bozok’un mutfak<br />
koordinatörlüğünü yaptığı mekan yaz kış açık olacak.
Bodrum’un yeni mekanı Ortakent 953<br />
grill&bar, mekanın ortağı ve işletme<br />
müdürü Koray Harman ile ünlü şef<br />
Murat Bozok’un ev sa<strong>hi</strong>pliğinde açıldı.<br />
Renkli ve eğlenceli açılışın davetlileri<br />
arasında, yeni sezon programlarına hazırlık<br />
yapmaya başlayan Mesut Yar ve Ender<br />
Saraç’ta vardı.<br />
Taşın albenisi<br />
Bodrumluları dünya mutfağının lezzetleri<br />
ile buluşturacak olan 953 grill&bar, taş<br />
dekorasyonu, iç-dış mekan bölümleriyle<br />
davetliler tarafından tam not aldı.<br />
Müzik<br />
direktörlüğünü DJ’lerin<br />
duayeni Mert<br />
Levent’in yaptığı 953<br />
grill&bar, yaz kış<br />
<strong>hi</strong>zmet verecek.
<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />
114 & <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
yeni mekan<br />
Maslak’a yepyeni<br />
buluşma noktası<br />
Zaxi<br />
İstanbul’un popüler<br />
restoran ve eğlence<br />
merkezleri haritasına<br />
Maslak bölgesini de<br />
ekleyen Zaxi Restaurant,<br />
fine-dining restoran<br />
anlayışına farklı bir<br />
bakış açısı getiriyor.<br />
Zaxi Restaurant’ın,<br />
ödüllü şef Arif Kemal<br />
Doğan yönetimindeki<br />
mutfağında, dünyadan<br />
ve Asya kültürlerinden<br />
tarifler sunuluyor.<br />
Zaxi, İstanbul’un popüler eğlence<br />
merkezlerinin dışında kalan<br />
ancak son yıllarda kendi içinde<br />
kültürel anlamda bir hareketlenme<br />
yaşayan Maslak’ta kapılarını açtı.<br />
Bu bölgede yaşayan ve çalışanların<br />
eksikliğini çektiği buluşma noktası<br />
olmak üzere yola çıkan Zaxi, “fun<br />
& finest” konsepti ile zarif lüksü,<br />
samimiyet, eğlence ve şehrin enerjisi<br />
ile buluşturuyor.<br />
Doğal içerikli özgün reçeteler<br />
Zaxi Restaurant’ın dünya mutfağı ve<br />
Asya mutfaklarının yer aldığı zengin<br />
menüsü, bugüne dek Türkiye’nin<br />
ve İstanbul’un en iyi lüks otellerinin<br />
mutfaklarını yönetmiş olan Baş<br />
Aşçı Arif Kemal Doğan tarafından<br />
oluşturuldu. Doğal içeriklerle<br />
hazırlanan yemekler, özgün<br />
reçeteler ve servis yöntemlerinden<br />
esinlenilerek, Doğan’ın ilham dolu<br />
dokunuşlarıyla son haline getiriliyor.<br />
Zaxi menüsü, alanında oldukça tanınan<br />
bir Sommalier olan Emre Zeytun ve<br />
yetenekli mixologistlerin yönetiminde<br />
kendine özgü kokteyl seçenekleriyle<br />
tamamlanıyor.<br />
Günün her saatini lezzetlendiren<br />
menü seçenekleri<br />
Kahvaltı, öğle yemeği ve akşam yemeği<br />
<strong>hi</strong>zmeti sunan restoran, gündüzleri<br />
bistro konseptine göz kırpan, sıcak,<br />
keyifli ve sofistike bir atmosfer<br />
sunuyor. Öğlen yemeklerinde, özellikle<br />
iş insanları için ayrıcalıklı lezzetleri bir<br />
araya getiren, her güne farklı bir tat<br />
katan menü seçenekleri oluşturuluyor.<br />
Akşam yemeği sırasında ise tamamıyla<br />
fine-dining kimliğine bürünüyor.<br />
Şehrin enerjisini yansıtan alternatif<br />
tınılar<br />
Zaxi, lezzet müdavimlerinin<br />
yanı sıra, cazdan latin müziğine,<br />
alternatif ve şe<strong>hi</strong>rli tınılarla dolup<br />
taşacak mekanında, kaliteli eğlence<br />
arayanları da ağırlamayı planlıyor.<br />
Akşam yemeğinin ardından, Zaxi<br />
Bar misafirlerine <strong>hi</strong>zmet vermeyi<br />
sürdürüyor. İlerleyen saatlerde<br />
müziğin ve eğlencenin dozunun<br />
artmasıyla Zaxi’de ortam, yerini<br />
akıllarda iz bırakacak, hareketli anlara<br />
bırakıyor.
<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />
116 & <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
yeni mekan<br />
Türkiye’nin En Hesaplı Restoranı ‘Lezzet Arası’<br />
CarrefourSA’larda<br />
Türkiye organize perakende<br />
sektörünün öncü markası<br />
CarrefourSA, toplam 10<br />
milyon TL yatırımla Tepe<br />
Nautilus, Forum İstanbul,<br />
Maltepe Park, Marmara<br />
Forum, Marmara Park,<br />
Adana ve İzmir’deki<br />
<strong>hi</strong>permarketlerinde “Lezzet<br />
Arası” restoranlarını<br />
<strong>hi</strong>zmete açtı.<br />
“Lezzet Arası” restoranları, kaliteli<br />
ve güvenilir ürünlerinin, uygun fiyat<br />
politikasının yanı sıra tüketicilere<br />
reyondan seçtikleri et, balık veya tavuk<br />
ürünlerini hemen pişirtip yiyebilmeleri<br />
ya da pişirttikten sonra paket servis<br />
yaptırabilmeleri şeklinde yeme – içme<br />
özgürlüğü sunmasıyla öne çıkıyor. Hafta<br />
içi günlük ortalama 4.200, hafta sonu da<br />
günlük ortalama 7.000 kişinin tercih ettiği<br />
Lezzet Arası restoranlarında tüketiciler, en<br />
çok köfte, balık ve tavuk eti yemeyi tercih<br />
ediyor.<br />
Şef Vedat Başaran’ın danışmanlığında<br />
İlki 2017 yılında <strong>hi</strong>zmete açılan Lezzet<br />
Arası, bugün Forum İstanbul, Maltepe<br />
Park, Marmara Forum, Marmara<br />
Park, Acıbadem Nautilus CarrefourSA<br />
<strong>hi</strong>permarketlerinde tam <strong>hi</strong>zmet sunarken,<br />
Adana M1 ve İzmir Balçova’daki<br />
CarrefourSA <strong>hi</strong>permarketlerde yalnızca<br />
balık pişirme <strong>hi</strong>zmeti ile müşterilerine<br />
Lezzet Arası keyfi yaşatıyor.<br />
Şef Vedat Başaran’ın danışmanlığında,<br />
CarrefourSA <strong>hi</strong>permarketlerinde<br />
kurulan Lezzet Arası restoranlarında<br />
kahvaltı tabağından baget ekmek<br />
sandviçlere, yumurta çeşitlerinden<br />
börek ve kurabiyelere, öğle ve akşam<br />
yemeği kapsamında Türk mutfağından<br />
seçkin lezzetlerin yer aldığı sıcak büfe,<br />
pide ve börek çeşitleri, et – tavuk – balık<br />
çeşitlerinin yer aldığı ızgara büfesi, Lezzet<br />
Arası şeflerinin marine ettiği özel et<br />
seçenekleri ile salata ve tatlı çeşitleri yer<br />
alıyor.<br />
Başaran: “Lezzet Arası, Anne Mutfağı<br />
Gibi”<br />
Şef Vedat Başaran da, Lezzet Arası’na<br />
ilişkin yaptığı değerlendirmede;<br />
“CarrefourSA’nın günlük olarak, taze taze<br />
üretilen ürünlerini ve reyonlarında yer<br />
alan zengin ürün çeşitlerini tüketicilere<br />
restoran konsepti ile sunmak fikriyle<br />
yola çıktık. ‘Siz seçin, biz pişirelim’<br />
mottosuyla oluşturduğumuz Lezzet<br />
Arası’nı bir restorandan da öte daha çok<br />
tüketicilerin gün içinde alışverişe ara<br />
verip dinlenebilecekleri ve keyifle yemek<br />
yiyebilecekleri gastronomik bir yaşam<br />
alanı olarak tanımlayabiliriz.” diyor.
omontiada, İstanbul’dan sonra İzmirliler’le buluşuyor<br />
Türkerler’in İzmir’deki benzersiz projesi Mahall Bomonti İzmir, Doğuş Grubu ile hayata<br />
geçirdiği Bomontiada’yı İzmirlilerle <strong>2018</strong>’in son çeyreğinde buluşturmaya hazırlanıyor.<br />
Dünyaca ünlü yeme-içme markalarını<br />
bünyesinde barındıran Doğuş<br />
Grubu iştiraki d.ream’in birbirinden<br />
değerli kültür-sanat performanslarıyla<br />
şehrin nabzını tutan benzersiz konsepti<br />
bomontiada, İstanbul’dan sonra ilk<br />
defa Mahall Bomonti İzmir’de hayat<br />
bulacak. <strong>2018</strong>’in son çeyreğinde kapılarını<br />
açacak bomontiada’nın şehrin sosyal ve<br />
kültürel alışkanlıklarına yepyeni bir boyut<br />
getirmesi bekleniyor.<br />
Alanında bir ilk olan ortaklığa imza atmak<br />
için Türkerler Holding Yönetim Kurulu<br />
Başkanı Kazım Türker ile Doğuş Grubu<br />
Yönetim Kurulu Başkanı Ferit F. Şahenk<br />
bugün Mahall Bomonti İzmir’de bir araya<br />
geldi.<br />
Türker: “İzmir’in en coşkulu mekanı<br />
olacak”<br />
Türkerler Holding Yönetim Kurulu<br />
Başkanı Kazım Türker konuyla ilgili<br />
olarak: “Değerli dostum Ferit Şahenk<br />
ile birlikte, bugün bu kente, bu bölgeye,<br />
Türkiye’ye değer katacak güzel bir iş<br />
birliğine imza atıyoruz. Mahall Bomonti<br />
İzmir’in bu iş birliğiyle kentin en<br />
hareketli, en renkli, en coşkulu mekânı<br />
olacağına eminim. Bir kez daha İzmir’e,<br />
İzmirlilere <strong>hi</strong>zmet etmekten büyük<br />
mutluluk duyuyoruz.” diye konuştu.<br />
Şahenk: “Projeyi İzmir’de de hayata<br />
geçirmekten mutluyuz”<br />
d.ream’in, 2012 yılında kurulduktan<br />
6 yıl sonra yeme içme sektörünün en<br />
büyük Türk şirketi olma başarısını<br />
gösterdiğine işaret eden Doğuş Grubu<br />
Yönetim Kurulu Başkanı Ferit F. Şahenk<br />
ise, şunları söyledi; “bomontiada da<br />
d.ream’in en önemli markalarından<br />
biri. Türkerler Holding aracılığı ile<br />
İstanbul’un yeme içme ve kültür-sanat<br />
alanındaki bu değerli markasını İzmir’de<br />
de hayata geçirecek olmaktan son derece<br />
mutluyuz. Gerek Mahall Bomonti İzmir’in,<br />
gerekse markalarımız, The Populist,<br />
Monochrome ve Babylon’un yanı sıra<br />
ilk kez burada kapılarını açacak yepyeni<br />
konseptlerimizin İzmir’in çehresine daha<br />
da keyif ve kalite katacağına inanıyor,<br />
Doğuş ve Türkerler Grupları olarak<br />
birlikte daha çok güzel işlere imza atmayı<br />
hedefliyoruz.”<br />
Sezgin: “Bomonti Bahçesi’ni eskisi<br />
gibi sosyal hayatın merkezi haline<br />
getireceğimize inancım tam”<br />
Türkerler Holding Genel Koordinatörü<br />
Prof. Dr. Attila Sezgin, projeye<br />
başlarken kendilerini en çok arazideki<br />
tari<strong>hi</strong> dokunun heyecanlandırdığını<br />
vurgulayarak şunları söyledi: “1912<br />
yılında Bomonti Ailesi tarafından kurulan<br />
bira fabrikası ve asırlık ağaçlarla dolu<br />
bahçesinin bulunduğu bu arazi ilk<br />
gördüğümüz andan itibaren bizi etkisine<br />
aldı. Bu bahçe tıpkı İstanbul’da olduğu<br />
gibi bir dönem İzmir’in de en popüler<br />
mekânlarından bir olmuş. Doğuş Grubu<br />
ve d.ream ile el ele vererek Bomonti<br />
Bahçesi’ni eskiden olduğu gibi sosyal<br />
hayatın merkezi haline getireceğimize<br />
inancım tam. Tüm İzmirliler’e mutluluk<br />
getirmesini diliyorum.”<br />
Öztangut: “Lokasyonun dokusuna<br />
uygun yepyeni konseptleri İzmirli<br />
misafirlerimizle tanıştıracağız”<br />
d.ream Yönetim Kurulu Başkanı Nevzat<br />
Öztangut ise, “Mahall Bomonti İzmir<br />
projesinin bir ayağı olan yeme içme ve<br />
eğlence alanını projenin özünden yola<br />
çıkarak, içinde bulunduğumuz yapının<br />
kültür ve dokusundan kopmadan<br />
şekillendirmeye çalıştık; bu doğrultuda<br />
İzmirli misafirlerimize inovatif bir<br />
yeme içme deneyimi yaşatacağımıza<br />
inanıyoruz. bomontiada İzmir’de<br />
mevcutta İstanbul’da faaliyet gösteren<br />
markalarımızın yanı sıra bu tari<strong>hi</strong><br />
lokasyonun dokusuna uygun yepyeni<br />
konseptleri de İzmirli misafirlerimizle<br />
tanıştıracağız.” dedi.
118<br />
<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
yeni mekan<br />
Şehrin göbeğinde nefes alan mekan<br />
Topağacı Gurme<br />
Özgül Öztürk<br />
“Geçmişten gelen yılların deneyimi ile geleceği tasarlayan, “Sürdürülebilirlik”<br />
içerikli ulusal ve uluslararası aldığı ödüllerle adından sıklıkla söz ettiren A<br />
Mimarlık kurucusu / Döngüsel Tasarımcı Özgül Öztürk, tüketim bilinci ile daha<br />
yeşil ve sürdürülebilir yarınlar, yaşanabilir mekanlar tasarlamaya devam ediyor.<br />
Projelerinden: “Topağacı Gurme” dekorasyonu, malzeme seçimleri, tasarım<br />
yaklaşımı ile Nişantaşı’nın kendine has dinamik, enerjik ve kaoslu karmaşasında<br />
taze bir nefes alanı, kaçış noktası.”<br />
Fotoğraflar: Hakkı Günerkan
Kapısından girdiğiniz andan itibaren<br />
mekanda tasarımla yansıtmaya<br />
çalıştığımız <strong>hi</strong>ssin, mekanın kendi<br />
işleyişiyle aynı paralellikte olmasına özen<br />
gösterdik. Direkt üreticiden tüketiciye<br />
doğal, katkısız, güvenilir ve temiz gıda<br />
ürünler sunan müşterimiz, mimari ve<br />
dekorasyonda “insan ve doğa” odaklı<br />
ekolojik bakış açımız ile bizimle çalışmayı<br />
tercih etmiştir.<br />
Taze bir nefes alanı, kaçış noktası…<br />
A Mimarlık olarak bütün duyulara <strong>hi</strong>tap<br />
eden yeşil mekan projemizin konseptinde<br />
ilham verici, yaratıcı, doğaya uyumlu<br />
tasarım yapma fikriyle işe koyulduk.<br />
Mekan enerjisinin insanlar üzerindeki<br />
etkisini dikkate alarak çalışmalarını<br />
sürdürdüğümüz Topağacı Gurme<br />
dekorasyonu, malzeme seçimleri,<br />
tasarım yaklaşımı ile Nişantaşı’nın<br />
kendine has dinamik, enerjik ve kaoslu<br />
karmaşasında taze bir nefes alanı, kaçış<br />
noktası… Bahçesinde yenilebilir bitkilerin<br />
üretilerek masaya servis edilmesini<br />
hayal ederek tasarladığımız arka<br />
bahçede tamamen doğal malzemelerden<br />
inşa ettiğimiz toprak duvar ise şehrin<br />
göbeğinde nefes alan doğal yapıyı ve<br />
hem A Mimarlık olarak bizim, hem<br />
müşterimizin misyon ve vizyonunu temsil<br />
ediyor.<br />
Az tüketim-az atık bilinci<br />
Kullandığımız dekorasyon ürünlerinin<br />
çoğu doğadan toplanan malzemeler ve<br />
bir kısmı inşaat sürecinin atıkları olup<br />
geri dönüştürülmüş, az tüketim-az atık<br />
bilinci ile tasarlanmış ve alım yapılmıştır.<br />
Ortak değerler ve hedefler doğrultusunda<br />
müşterimizin de doğa ve çevre bilinci<br />
konusunda duyarlı ve açık olması ile<br />
şantiye sırasında ahşap elemanların ve<br />
toprak duvarın imalatında direkt olarak<br />
katılımcı olması önemsenmiştir. İşin<br />
sonunda tasarımcı olarak mobilya,<br />
tefriş, şıklık odağından öte, mekanın<br />
ruhunu ve <strong>hi</strong>kayesini tasarım gücüyle<br />
yapmaya çalışıyor ve müşterilerimiz ile<br />
beraber sürecin heyecanını mutluluğunu<br />
yaşıyoruz.
<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />
120 & <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
yeni mekan<br />
Eyüp Sultan’ın<br />
“Emirgan Sütiş’i açıldı<br />
Türkiye’nin önde gelen restoran zinciri markası Emirgan Sütiş, zengin menüsüyle<br />
Eyüp Sultan misafirleri ile buluştu.
Emirgan Sütiş çiftliğinden gelen günlük<br />
sütlerin işlendiği fabrikalarında %100<br />
manda sütünden kaymak, tuz oranının<br />
azlığı ile Türkiye’deki en kaliteli hellim<br />
peyniri ya da sulu haşlama sistemi<br />
ile yapılan kaşar peyniri kahvaltı<br />
seçeneklerinden sadece bir kaçını<br />
oluşturuyor. Kahvaltının yanı sıra 60<br />
yıllık özel reçeteleriyle yapılan: gezen<br />
tavuktan tavuk suyu çorba, tavuklu pilav<br />
gibi ürünlerin yanı sıra Karadeniz usulü<br />
pide, %100 dana etinde döner ya da ızgara<br />
çeşitleri gibi ürünleri misafirlerine servis<br />
ediyorlar.<br />
Tüm Türkiye’de hızla büyümeye<br />
devam eden Emirgan Sütiş,<br />
damaklarda iz bırakan lezzetleri ile<br />
Eyüp Sultan şubesini açtı. Tari<strong>hi</strong> Eyüp<br />
Sultan Konağı’ nın mistik atmosferinde<br />
misafirleri ile buluşmaya hazır olan<br />
Emirgan Sütiş Eyüp Sultan şubesi, her<br />
damak tadına <strong>hi</strong>tap eden lezzetleri ve<br />
güler yüzlü ekibi ile ön plana çıkıyor. 65<br />
yıldır misafirlerine sağlıklı alışkanlıklar<br />
sunan Emirgan Sütiş 1953 yılından<br />
günümüze değişmeyen kalite anlayışı ile<br />
<strong>hi</strong>zmet veriyor.<br />
Tari<strong>hi</strong> Eyüp Sultan Konağı’nda modern<br />
bir tasarım<br />
Konağın yapısı ve geleneksel dokusu<br />
korunarak modern bir mimariyle<br />
buluşturan yurt içi ve dışında çeşitli<br />
ödüller almış başarılı mimar Sami<br />
Savatlı imzası taşımaktadır. Eyüp Sultan<br />
Konağı, aslını yaşatıyor. İç dekorasyonu,<br />
el yapımı camlarla tasarlanan<br />
aydınlatmalar, hat sanatı eserleri ve<br />
mekâna ferahlık kazandıran aynalarla<br />
bezenen Emirgan Sütiş, dünden bugüne<br />
gelen başarısını Eyüp Sultan’ da devam<br />
ettiriyor. Toplamda üç kattan oluşan<br />
Emirgan Sütiş Eyüp Sultan şubesinde<br />
özel davetleriniz ve toplantılarınız için<br />
alternatifli odalardan rezervasyon<br />
yaptırabilir, ayrıcalıklı <strong>hi</strong>zmet ile kendinizi<br />
ve sevdiklerinizi buluşturabilirsiniz.<br />
Lezzet rotası Eyüp Sultan’ da<br />
Kendi ekibi tarafından özel olarak<br />
reçetelendirilen ve geliştirilen lezzetlerin<br />
harmanlandığı menü Eyüp Sultan için<br />
hazır. Emirgan Sütiş’lerde yer alan<br />
lezzetler başlangıç noktası olarak<br />
Kırklareli’nde yer alan Sütiş çiftliğinden<br />
gelen günlük sütler oluşturmaktadır,<br />
babadan oğula geçen geleneksel<br />
reçetelerden ilham alması ve günlük<br />
ürün kullanımı ön plana çıkmaktadır.<br />
Konforlu ve sıcak atmosferi ile Emirgan<br />
Sütiş’in Eyüp Sultan şubesi bu sezon<br />
tüm ziyaretçilerin ortak buluşma noktası<br />
olacak.<br />
Güne lezzetli başlangıç; kahvaltı keyfi<br />
Emirgan Sütiş’ in kahvaltısını bilmeyen<br />
yoktur. Geniş ve taze ürünlerden oluşan<br />
menüde herkesin damak tadına <strong>hi</strong>tap<br />
eden bir seçenek var. Güne doyurucu<br />
bir başlangıç yapmak isteyenlere<br />
imalathanemizden ızgara hellim, Kol<br />
böreği veya sahanda yumurta güne fit ve<br />
enerjik bir başlangıç yapmak isteyenlere<br />
ise, kahvaltı salatası, avokado ezmesi<br />
veya taze kahvaltılıklar eşlik ediyor.<br />
Son lezzet turu; tatlı<br />
Yemek yolculuğunun son aşaması tatlı,<br />
güzel bir kahve veya çay ile bir araya<br />
gelir ve sofraya damgasını vurur. Bugün<br />
zengin yemek menüsünün yanında sütlü<br />
tatlı menüsü ve kendi çiftliğinden gelen<br />
doğal ve katkısız ürünlerini öne çıkararak<br />
oluşturduğu sağlıklı konseptiyle sektörün<br />
öncü markalarından olmaya devam<br />
ediyor. Kendi çiftliğinden elde ettiği<br />
manda ve inek sütü ile geleneksel Türk<br />
usulü sütlü tatlılarını yarım asırdır<br />
misafirlerinin damaklarına yakışacak<br />
şekilde üretmeye devam ediyor. Emirgan<br />
Sütiş’ in yıllardır lezzet’ te değişmeyen<br />
lideri Kazandibi tatlısı, meşhur<br />
muhallebileri ya da Antepli ustaların<br />
elinden çıkan şerbetli tatlıları asla<br />
unutmamanız için hazırlanmış izlenimi<br />
vermekte.
122<br />
<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
yeni mekan<br />
Leb-İ Derya<br />
yeniden tasarlandı<br />
İstanbul’un en ünlü restoranlarından Leb-i Derya, uluslararası deneyim tasarımı ajansı<br />
I-AM tarafından yeniden tasarlanan marka kimliği ve tasarımı ile müdavimlerin yanı<br />
sıra, yeni neslin de favori mekanları arasında yer alacak.<br />
Türk-İngiliz ortaklığında kurulan<br />
ve 4 ülkedeki ofisleriyle dünya<br />
çapında faaliyet gösteren deneyim<br />
tasarımı ajansı I-AM, İstanbul’un ünlü<br />
restoranlarından Leb-i Derya’yı marka<br />
kimliği ve iç mekânı ile yeniden kurguladı.<br />
14 yıldır İstanbul, Beyoğlu’nda yeme-içme<br />
kültürüne önemli katkılarda bulunan ve<br />
şehrin ünlü mekanları arasına giren Leb-i<br />
Derya 15. yılında, kültürel birikimine<br />
sa<strong>hi</strong>p çıkarak konseptini yeni nesil<br />
meyhane olarak değiştirmeyi hedefledi<br />
ve markanın sa<strong>hi</strong>p olduğu müşteri<br />
sadakati ile marka ruhunu kaybetmeden,<br />
yeni nesli de kapsayacak şekilde<br />
restoranlarına yeni bir marka kimliği<br />
kazandırmak üzere I-AM ile çalıştı. Leb-i<br />
Derya, günümüzün öne çıkan yemeiçme<br />
trendlerinden “paylaşım kültürü”<br />
göz önünde bulundurularak yeniden<br />
tasarlandı.<br />
Sıfırdan tasarlandı<br />
Mekan için gerçekleştirdikleri çalışmalar
Leb-i Derya için<br />
girişten itibaren<br />
iki katta da<br />
farklı konseptler<br />
uygulayan I-AM,<br />
daha sakin<br />
görünümlü pastel<br />
tonlar, farklı tipte<br />
aydınlatmalar<br />
ve meyhane<br />
kültürünü yansıtan<br />
görsel elemanlar<br />
kullanarak<br />
mekânda daha<br />
rahat bir atmosfer<br />
oluşturdu.<br />
ile ilgili olarak bilgi aktaran I-AM’in<br />
Kurucu Ortağı Emre Kuzlu, yeme-içme<br />
deneyiminin, sipariş aşamasından<br />
ödeme anına kadar kolektif bir form<br />
kazandığını belirtirken, “Sırayla<br />
servis edilen porsiyonlar, gece boyu<br />
masada kalarak deneyimin süresini<br />
uzatan etkili tadımlara dönüşüyor.<br />
Biz de yemeklerin paylaşıldığı kolektif<br />
ortam ruhunu yansıtmak üzere, Leb-i<br />
Derya’ya meyhane kültürünü yansıtan<br />
ve ‘yaşanmış bir mekân’ <strong>hi</strong>ssi verebilen<br />
dokunuşlarda bulunduk. Sıfırdan<br />
tasarlanan restoran deneyimlerinin yanı<br />
sıra, bütüncül tasarım yaklaşımımız<br />
sayesinde küçük dokunuşlarla da istenen<br />
değişimi yakalamayı hedefledik ve bu<br />
yolda başarılı olduk.” dedi.<br />
Bütün projelerinde olduğu gibi,<br />
bu projede de iç görü sağlayacak<br />
metodolojilerinden yararlanarak tasarım<br />
sürecine başladıklarını belirten Kuzlu,<br />
Leb-i Derya markasını en iyi şekilde<br />
yansıtan, mekân içerisinde müşteri<br />
yolculuğunu iyileştirecek bir restoran<br />
deneyimi tasarladıklarını aktardı.<br />
Rahatlık esas alındı<br />
Leb-i Derya için girişten itibaren iki<br />
katta da farklı konseptler uygulayan<br />
I-AM, daha sakin görünümlü pastel<br />
tonlar, farklı tipte aydınlatmalar ve<br />
meyhane kültürünü yansıtan görsel<br />
elemanlar kullanarak mekânda daha<br />
rahat bir atmosfer oluşturdu. Etkileyici<br />
Leb-i Derya manzarasını mekân<br />
tasarımının merkezine oturtacak şekilde<br />
bir konsept geliştirdi. Alt katta özel<br />
etkinliklerin gerçekleştirilebileceği<br />
iki bölümden oluşan bir lounge alanı<br />
oluşturulurken, antikacılardan toplanan<br />
mobilyalar kullanılarak daha eklektik<br />
bir dil oluşturulan bu katta, farklı tipte<br />
etkinliklere ev sa<strong>hi</strong>pliği yapabilecek<br />
esnek bir format oluşturuldu. Üst katta<br />
ise yine antikacılardan toplanan ikinci el<br />
dekoratif parçalar, uçuşan tül perdeler<br />
ve masaları tanımlı hale getiren duvar<br />
aplikleriyle ferah bir atmosfer oluşturan<br />
I-AM, arka bölümde ise yoğun bitki<br />
kullanımını ön plana çıkararak sakin bir<br />
kış bahçesi konsepti oluşturdu.
<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />
124 & <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
dekorasyon<br />
Dekorasyonun en<br />
tamamlayıcı parçası<br />
Sehpalar<br />
Sehpalar hem tarzı hem de işlevselliğiyle mekânda dekorasyonu tamamlayan temel<br />
parçalardan biri olarak büyük role sa<strong>hi</strong>p. Sehpaların fonksiyonel olması kadar<br />
kullanılan diğer parçalarla uyumlu bir şekilde bir araya getirilmesi ise oldukça önemli<br />
bir detay. Hareketli ve sabit mobilya üretiminde adından sıkça söz ettiren Hotelya, sehpa<br />
seçiminde nelere dikkat edilmesi gerektiğine dair ipuçları veriyor…<br />
Sehpalar, yaşam alanlarının en<br />
göz alıcı parçalarından biri.<br />
Sehpalar aynı zamanda geleneksel<br />
tasarımlara modern dokunuşlar<br />
eklendiğinde yer aldıkları mekanlarda<br />
yenilikçi bir atmosferin oluşmasını da<br />
sağlıyor. Dekorasyon anlayışınıza göre<br />
minimalist ya da gösterişli sehpalar<br />
kullanarak yaşam alanlarınızda dekoratif<br />
bir ortam oluşturabilirsiniz. Hotelya’nın<br />
sehpa seçiminde nelere dikkat etmeniz<br />
gerektiğine dair ipuçlarına kulak verin…<br />
Sehpa seçerken mekanı iyi gözlemleyin!<br />
Sehpa seçerken; mekanın ölçülerine,<br />
ihtiyaçlarına ve diğer mobilyalarla<br />
uyumuna dikkat etmelisiniz. Sehpanın<br />
şekli, malzemesi, rengi ve işlevselliği<br />
gibi birçok kriteri düşünerek seçim<br />
yapmalısınız.<br />
Küçük alanlarda hafif, şeffaf ürünler<br />
Küçük mekanlarda; akrilik veya<br />
cam gibi mekanı rahatlatacak sehpa<br />
malzemelerin seçilmesi çok daha uygun<br />
olacaktır. Ayrıca tabanı ile neredeyse<br />
fark edilmeyecek kadar ince, havada<br />
duruyormuş izlenimi veren ince ayaklı<br />
sehpaları da tercih edebilirsiniz. Büyük<br />
mekanlarda ise oturma alanınızın<br />
ölçüleriyle orantılı sehpa seçmelisiniz.<br />
Daha fazla depolama alanına ihtiyacınız<br />
varsa altı raflı modeller tam da ihtiyacınızı<br />
karşılayacak nitelikte bir seçim olabilir.<br />
Şık ve modern bir görünüm için farklı<br />
malzemeleri bir araya getirin<br />
Ahşap sehpayı cam ile<br />
hareketlendirebilirsiniz. Yenilikçi ve<br />
modern tasarımlarda metal malzeme<br />
kullanımının tercih edilmesi dikkat<br />
çekiyor. Şık bir dekorasyon istiyorsanız<br />
modern ve farklı tasarımlı mermerleri<br />
tercih edebilirsiniz. Daha sıcak ve samimi<br />
ortam istiyorsanız; ahşap sehpalar<br />
önceliğiniz olabilir. Işığı yansıtan şık<br />
seçimler için; altın sarısı ve gümüş<br />
tonlarını seçebilirsiniz.
Mekanlara<br />
Akdeniz<br />
esintisi…<br />
Seramiksan’ın yeni<br />
“Marsilya ve Sicilya”<br />
serileri, Akdeniz<br />
kıyılarının ritmini yaşam<br />
alanlarına getiriyor.<br />
Geçmişin romantizmini günümüzün<br />
modern hayatına çok özel<br />
dokunuşlarla taşıyan Seramiksan,<br />
yepyeni “Marsilya ve Sicilya” serileri<br />
ile estetik mekanlara imzasını<br />
atıyor. Fransa’nın en eski şehri olan<br />
Marsilya’dan ve İtalya’nın İncisi Sicilya<br />
Adası’ndan esinlenen Seramiksan,<br />
geçmişin gizemli havasını, Akdeniz<br />
kıyılarının büyüleyici güzelliğini, Mistral<br />
rüzgarlarının esintisini yeni serisinde<br />
buluşturuyor.<br />
Zengin desen seçeneği<br />
Vintage tarzıyla sıra dışı bir etki<br />
yapan Marsilya Serisi, iç ve dış<br />
mekanlarda rahatlıkla kullanılıyor.<br />
Bej ve gri renklerinde 16 farklı zengin<br />
desen seçeneğini sunan seri, zengin<br />
kombinasyon seçenekleri ile de hayal<br />
gücünün sınırlarını zorluyor. Düz renk<br />
sevenler için de mono bej ve mono gri düz<br />
renk fonunu sunan Marsilya Serisi, sizi<br />
sa<strong>hi</strong>lin keyifli ambiyansına davet ediyor.<br />
Hem yerde hem de duvarda<br />
kullanılabiliyor<br />
İsmini Akdeniz’in en büyük adasından<br />
alan Sicilya Serisi, tasarımı ile de<br />
mekanlara Akdeniz esintilerini taşıyor.<br />
Eskitme görüntüsüyle Sicilya’nın zengin<br />
tari<strong>hi</strong> dokusunu yansıtan seri, dokunma<br />
<strong>hi</strong>ssi veren yumuşak rölyefli dokusuyla<br />
dikkat çekiyor. Sicilya Serisi, 20x20 sırlı<br />
porselen dayanımı ile hem yerde hem de<br />
duvarda kullanılabiliyor.<br />
Kafe, restoran, antre ve teras gibi<br />
mekanlarda rahatlıkla kullanılan<br />
Marsilya ve Sicilya Serileri,<br />
kullanıldığı alana son dönemin<br />
trendlerinden retro bir hava katıyor.
126<br />
<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
<strong>hotel</strong>-<strong>tech</strong><br />
Yapay Zeka ile turizmi dönüştürmenin<br />
5 yolu!<br />
Arya Akademi Eğitim, İletişim ve Danışmanlık Kurucusu Dr. Müh. Gülay Savaş, turizm<br />
sektöründe yapay zeka ile modern müşterinin beklentilerini karşılayacak 5 yol haritası hakkında<br />
ipuçları verdi.
Yapay zekanın aslında yeni bir<br />
teknoloji olmadığını ifade eden Dr.<br />
Müh Gülay Savaş, şunları söyledi:<br />
“Yapay zeka esasında yeni bir teknoloji<br />
değil. Konu yeni gibi görünüyorsa,<br />
bunun nedeni, gerekli verilerin/datanın<br />
ancak yeni yeni yeterli miktarda toplanıp<br />
dijitalleştirilerek, makine öğrenmesi, veri<br />
analizi ve veri madenciliği vb metodlarla<br />
birlikte uygulanabileceği bir potansiyele<br />
ulaşmasıdır. Tüm endüstriler gibi turizm<br />
sektörü de artık gelişen teknoloji ve yapay<br />
zeka uygulamaları ile başka bir boyuta<br />
doğru ilerliyor” dedi.<br />
Yapay zekayı akıllıca nasıl kullanacağız?<br />
Gülay Savaş, şöyle devam etti: “Turist<br />
açısından baktığımızda; seyahat planları<br />
yapılmasının ve deneyiminin yaşanmasının<br />
bile şekli şemali değişti. Artık, elimizde<br />
rehber kitaplarla, önce gittiğimiz ülke<br />
ya da şe<strong>hi</strong>rde önce “informasyona”<br />
uğrayarak, dolaşan bir toplum değiliz.<br />
Ne seyahat acenteleri aracılığıyla<br />
rezervasyon yapıyoruz ne fotoğraf çekip,<br />
bastırıp, albümlere koyuyoruz ne de<br />
informasyonlara uğruyoruz. İhtiyacımız<br />
olan her şeye artık teknoloji, hatta en<br />
basitinden elimizeki cep telefonları<br />
üzerinden ulaşıyoruz. Hepimiz birtakım<br />
aplikasyonlar üzerinden rezervasyon ve<br />
tatil programları yapıyoruz, Instagram’da<br />
tatil fotoğrafları yayınlıyoruz. Twitter<br />
ve Facebook’ta gecikmeli uçuşlardan<br />
şikayet ediyoruz. Gittiğimiz yerde<br />
aradığımız bir şey varsa, Google’a<br />
soruyoruz. Yani tek muhatabımız<br />
teknolojidir. Turizm firmaları açısından<br />
baktığımızda ise; artık keşfedilen yeni<br />
destinasyonlar ve yeni gezgin profilleri<br />
ile artık müşterilerinin neredeyse tüm<br />
beklentilerine karşı son derece esnek<br />
olmaları gerekiyor. Müşterilerine<br />
sadece, kaldıkları süre boyunca,<br />
konaklama sırasında ve sonrasında değil;<br />
yolculuklarının her aşamasında, eşlik<br />
edecekleri yenilikçi <strong>hi</strong>zmetleri sunmaları<br />
gerekmektedir. Şu anda bile turizm<br />
sektörü profesyonellerine yönelik, mevcut<br />
veri zenginliği ile çok sayıda teknoloji ve<br />
tavsiye uygulaması bulunmaktadır. Amaç,<br />
turizm sektöründeki profesyonellerin<br />
çalışmalarını basitleştirerek, güçlü araç<br />
ve teknolojilere yapay zekayı da ekleyerek,<br />
uzmanların üretkenliğini desteklemek ve<br />
firmaların kâr ve müşteri memnuniyeti<br />
açısından önemli bir fark oluşturmalarını<br />
sağlayacak çözümler üretmektir. Ama<br />
sorulması gereken soru şudur: Yapay<br />
Zekayı akıllıca nasıl kullanacağız?”<br />
Yapay zekanın katma değeri turizme<br />
nasıl uygulanır?<br />
Yapay zekanın katma değerinin turizme<br />
uygulanması konusuna değinen Savaş,<br />
şunları anlattı: “Özelleştirme ile, yani<br />
kişiye özel alternatiflerin sunulması ile<br />
uygulanır. Müşterilere aynı tiplerdeki<br />
seyahatlerde, aynı deneyimleri<br />
yaşatmaktan ziyade, yapay zeka yardımı<br />
ile farklı ürün/<strong>hi</strong>zmet önerileri getirerek;<br />
turistlerin isteklerini, alışkanlıklarını<br />
ve tercihlerini karşılayacak deneyimleri<br />
yaşama olanağı sağlanır. Yapay zeka,<br />
bir veri havuzunu anlamlı kılmaktadır.<br />
Müşterinin neyi aradığını, satın aldığını<br />
ve sevdiğini öğrenerek, özelleştirilmiş<br />
ve hedeflenmiş teklifler oluşturmayı<br />
mümkün kılar. Günümüzde yapay zeka ile<br />
bilişsel sistemler; doğal dilde etkileşime<br />
girebilir, coğrafi yerelleştirilmiş içerikle<br />
geliştirilmiş çok sayıda yapılandırılmış ve<br />
yapılandırılmamış veriyi işleyebilir ve her<br />
etkileşimden de öğrenebilir. Yapay zeka<br />
ile bu sistemler, “Big Data” sayesinde,<br />
“akıllı hedef”, “müşteri deneyiminin<br />
kişiselleştirilmesi” ve “sadakatinin<br />
artması” gibi başlıklarda doğru analizin<br />
yapılması ve pazarlamanın sağlanması<br />
gibi, sektör için stratejik konuların<br />
geliştirilmesinde hızla daha çok gerekli<br />
hale gelecektir” diye konuştu.<br />
Turizmde Modern Turistin Beklentilerini<br />
Karşılamak için 5 Yapay Zeka Uygulaması<br />
1.ChatBotlar<br />
Expedia gibi çevrimiçi seyahat acenteleri,<br />
müşteri <strong>hi</strong>zmetleri için yapay zekayı aktif<br />
olarak kullanıyorken, Booking.com online<br />
seyahat aramalarını otomatikleştiren<br />
bir sohbet aracı başlattı. Expedia,<br />
müşterilerinden rezervasyon değiştirmek<br />
için kaç kişinin aradığını hatırlatıyor, yapay<br />
zekayı kullanarak bu süreci kolaylaştırıyor.<br />
Gelecekte, kullanıcıların herhangi biriyle<br />
konuşmak zorunda kalmadan (yani çağrı<br />
merkezi olmadan) ya da web sitesine giriş<br />
yapmadan, bir rezervasyonu değiştirmek<br />
ya da iptal etmek için kullanıcılar,<br />
işlemlerini chatbotlar üzerinden kolayca<br />
gerçekleştireceklerdir.<br />
2.Benzersiz Tercihleri Öğrenme<br />
Seyahat planlamasında, yalnızca bir<br />
hedef, uçuş ve konaklama seçmekten çok<br />
daha fazlası vardır. Gezginler, benzersiz<br />
tercihlerini temsil eden her türlü küçük<br />
kararlar alırlar. Sanal asistanlar, akıllı<br />
seyahatin geleceği olabilir, ancak oraya<br />
ulaşmak için karmaşık Yapay Zeka (AI) ve<br />
analiz yeteneklerine ihtiyaçları vardır.<br />
Yapay zeka ile büyük verileri işleyerek,<br />
her bir yolcunun tercih ettiği (uçuşta ya da<br />
konaklama tercihlerinde koltuk yeri gibi)<br />
akıllı tahminleri yapmak ve bu bilgileri<br />
hızlı ve rahat bir şekilde beklentileri<br />
karşılayan rezervasyonlara dönüştürmek<br />
mümkündür. Özellikle iş seyahatinde<br />
olanlar, bu sanal asistan <strong>hi</strong>zmetinden<br />
kolaylıkla faydalanabilir. Çünkü sık ve<br />
tutarlı bir şekilde seyahat ederler. Bu<br />
zaman tasarrufu da, iş seyahatleri için<br />
önemli bir öncelik olan para tasarrufu<br />
anlamına gelir.<br />
3.Uygun Ulaşım<br />
Uber ve Bla Bla Car gibi araç kiralama<br />
<strong>hi</strong>zmetleri, birçok yönden toplu<br />
taşımayı yeniden tanımladı. Taksilerin<br />
popülaritesini azalttı ve talep üzerine<br />
sunulan taşımacılık <strong>hi</strong>zmetlerinin<br />
rahatlığını sağladı. Kendi kendine<br />
giden otomobiller, otomobillerdeki bir<br />
sonraki büyük adım olsa da, bazı şe<strong>hi</strong>rler<br />
tıkanıklığı azaltmak için daha çevre dostu<br />
çözümlere odaklanıyor. Büyük verileri<br />
ve yapay zekayı kullanarak, İspanya’daki<br />
şe<strong>hi</strong>rler giderek artan nüfus ve turistlerin<br />
barış içinde bir arada yaşamalarını<br />
sağlamak için çalışmalar yapıyor.<br />
4.Robotik Konsiyerjler<br />
Hipmunk, Expedia, Skyscanner ve<br />
Cheapflights gibi markalar da müşteri<br />
<strong>hi</strong>zmetleri için yapay zeka kullanım<br />
alanını deneyimliyorlar. Hilton Otelleri<br />
bir adım daha ileri giderek, check-in<br />
sırasında konuklara yardımcı olan ve yerel<br />
cazibe merkezleri ve yapacakları şeyler<br />
konusunda tavsiyede bulunan “Connie”<br />
adında gerçek bir robot ile <strong>hi</strong>zmet vermeye<br />
başladı. Otel resepsiyon masasında<br />
duran küçük bir robot olan Connie,<br />
ziyaretçilerle etkileşimde bulunmayı<br />
ve onlara kişiselleştirilmiş bir deneyim<br />
sağlamayı öğreniyor. Ayrıca, müşterilerin<br />
ihtiyaç duydukları cevapları almasına<br />
yardımcı olmak için WayBlazer’in seyahat<br />
bilgilerine de erişebiliyor.<br />
5.Büyük Veri İstatistikleri / Big Data<br />
Yapay zekanın kullanılabilmesi için büyük<br />
verilere öncelikle ihtiyaç duyulduğunun<br />
altını çizmiştik. Gerekli veri olmadan<br />
yapay zeka çalışamıyor ve öngörülü<br />
istatistikler, analizler yapamıyor. O<br />
yüzden tüm sektörlerde, bilgi teknolojileri<br />
yani yazılımların da yardımıyla önce veri<br />
toplamamız lazım ki, geleceğe yönelik<br />
tahminlerde bulunabilelim. Küba örneğine<br />
bakacak olursak, ABD ile olan ilişkilerini<br />
çözmesi, turizmi izlemek ve ülkenin<br />
geleceğini planlamak için büyük veri<br />
ve yapay zeka ile ilgileniyor. Küba’nın<br />
internet alt yapısı modern standartlara<br />
uygun olmasa da, hükümet halihazırda<br />
sosyal medya, oteller ve turistik<br />
destinasyonlardan bilgi topluyor ve ülkede<br />
ek turizmi teşvik etmede faydalı olabilecek<br />
stratejiler üretiyor.
<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />
128 & <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
ürünler<br />
Danfoss, sektörün ilk Mobil Ünitesini<br />
tasarladı<br />
Danfoss Türkiye Soğutma Sistemleri, Danfoss Teknik Destek ve<br />
Eğitim Müdürü Adnan Güney’in önderliğinde, çoğunluğu Danfoss<br />
komponentlerinden oluşan bir eğitim ünitesi tasarladı. Danfoss<br />
ürünlerini uygulama üzerinden anlatmayı hedefleyen eğitim<br />
ünitesinin üzerinde sıcaklık, basınç gibi değerlerin yanı sıra sistem<br />
içindeki soğutkanın fiziksel durumu farklı noktalardan çıplak gözle<br />
görülebiliyor. Eğitim ünitesi aynı zamanda sistem henüz dizayn<br />
aşamasında da kullanılabiliyor.<br />
Kısa sürede banyolarını<br />
yenilemek isteyenler için<br />
Geberit, geliştirdiği teknolojik ürünleriyle banyolarda konforu hedeflemenin ötesinde<br />
kısa sürede takipçilerini yepyeni bir banyoyla buluşturacak akıllı çözümler sunuyor.<br />
Minimalist tasarımını inovatif bakış açısıyla harmanlayan Geberit Monolith Rezervuar<br />
Modülü, modern banyoların vazgeçilmez bir parçası oluyor. Birbirinden şık ve inovatif<br />
tasarımların altına imza atan Geberit, her tarza uygun akıllı çözümleriyle yaşam<br />
kalitenizi yükseltmeye devam ediyor. Kısa sürede, çok fazla tadilat gerektirmeden<br />
banyolarını yenilemek isteyenlere çözümler sunan Geberit Monolith serisi, banyolarınızı<br />
ferah ve şık bir görünüme kavuşturuyor.<br />
4000A’e kadar projeleriniz için<br />
en ideal çözüm<br />
Türk elektrik pazarındaki öncü marka Legrand, inovatif yeni ürün ve tasarımlarıyla<br />
sektördeki lider konumunu güçlendirmeye devam ediyor. İşlevsel ürün gruplarıyla<br />
sektördeki bilirkişiliğini konuşturan Legrand, 6300A’e kadar mevcut alçak gerilim<br />
dağıtım pano serisi XL3’e alternatif olarak 4000A’e kadar XL3S serisi dağıtım<br />
panolarını panocular için özel olarak tasarladı. Oteller, ofisler, konutlar ve alışveriş<br />
merkezleri gibi genel mekanlar için tasarlanan XL3S dağıtım panoları, zaman<br />
tasarrufu sağlayan aksesuarlarıyla da sürdürülebilir dünyaya katkı sağlıyor.<br />
Yaşam alanlarında doğallık etkisi<br />
Doğallığı sevenlerin vazgeçemediği ahşap dekorasyon, bu sene<br />
yine trend listelerinin başında kendine yer buluyor. Özellikle<br />
modern tasarım ve açık renk mobilya modellerinin kullanıldığı<br />
mekanlarda ahşap tonlarda detayların kullanılması, tamamlayıcı<br />
bir özellik oluşturuyor. Ortama hem bohem hem de sıcak bir<br />
hava kazandırıyor. Elektrik anahtarı ve priz sektörünün lideri<br />
Panasonic Eco Solutions Türkiye de VİKO imzalı Artline Serisi’nin<br />
NOVELLA modelleri ile evlere ahşabın çok özel dokunuşunu<br />
katıyor.