09.04.2019 Views

marketing europe & anatolia Sayı: 084

marketing europe & anatolia, ekonomi, medya, reklam, iletişim ve pazar alanında aylık olarak yayınlanan bir e-dergidir. marketing europe & anatolia’da reklamcı Nurgül Eryıldır Günay'ın kelebek etkisi yaratan ve Yönetmen Abdullah Ekşioğlu'nun adresini bilen yazılarını okuyabilir, ilgi çekici röportajları, haberleri, reklam kampanyaları künyelerini, kültür – sanat ya da gezi gibi sayfaları da bulabilirsiniz. marketing europe & anatolia Ekşioğlu Medya Grup tarafından yayınlanmaktadır.

marketing europe & anatolia, ekonomi, medya, reklam, iletişim ve pazar alanında aylık olarak yayınlanan bir e-dergidir. marketing europe & anatolia’da reklamcı Nurgül Eryıldır Günay'ın kelebek etkisi yaratan ve Yönetmen Abdullah Ekşioğlu'nun adresini bilen yazılarını okuyabilir, ilgi çekici röportajları, haberleri, reklam kampanyaları künyelerini, kültür – sanat ya da gezi gibi sayfaları da bulabilirsiniz. marketing europe & anatolia Ekşioğlu Medya Grup tarafından yayınlanmaktadır.

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong><br />

Tarih: Nisan 2019 <strong>Sayı</strong>: 84<br />

retorik<br />

Son seçimlerden<br />

ne öğrendim...<br />

kelebeğin fırtınası<br />

Şokella tadında...<br />

Hadi bize ilan<br />

verin...


İçindekiler<br />

<strong>Sayı</strong>: 84 Tarih: Nisan 2019<br />

İmtiyaz Sahibi<br />

Eksantrik Film Prodüksiyon<br />

P.K.: 112 34725 Fenerbahçe - İstanbul - Tr.<br />

Genel Yayın Yönetmeni ve<br />

Sorumlu Yazı İşler Müdürü<br />

Elvin Ekşioğlu<br />

e-mail: elvineksioglu@gmail.com<br />

Haber ve Fotoğraflar<br />

Agency Europe & Anatolia<br />

http://aea.eksantrik.com<br />

aeanews@gmail.com<br />

Katkıda Bulunanlar<br />

Nurgül Eryıldır Günay<br />

Ali Erdem Ekşioğlu<br />

Seval Duban<br />

Kübra Nebioğlu<br />

Yusuf Yener Günay<br />

Danışman<br />

Abdullah Ekşioğlu<br />

İlan Rezervasyon<br />

Ayşe Yılmaz<br />

Yayın Türü<br />

Süreli Yayın<br />

<strong>marketing</strong><br />

<strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong><br />

Kısa Kısa 04 - 07<br />

Teknoloji 10 - 11<br />

retorik 13<br />

Medya Dünyası 14 - 15<br />

Röportaj 16 - 19<br />

kelebeğin fırtanası 21<br />

Reklam dünyası 22 - 23<br />

Yönetim Yeri<br />

Agency Europe & Anatolia<br />

e-mail: meadergi@gmail.com<br />

<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong><br />

Agency Europe & Anatolia tarafından<br />

Süreli yayınlanan bir e-dergidir.<br />

Bu yayının tüm hakları Eksantrik Film<br />

Prodüksiyon’a aittir. Tamamı ya da bir<br />

bölümü yayıncısının izni olmaksızın<br />

çoğaltılamaz ve yayınlanamaz.<br />

Tüm ilanların sorumluluğu firmalara,<br />

makalelerdeki görüşler ve hukuki<br />

sorumluluk yazarlara aittir.<br />

Bu derginin yayınlanma sürecinde<br />

hiçbir ağaç zarar görmemiştir.<br />

http://www.meadergi.com<br />

mobil: http://m.meadergi.com<br />

http://www.facebook.com/meadergi<br />

instagram: meadergi<br />

https://twitter.com/meadergi<br />

Röportaj 24 - 26<br />

Kampanyalar 29 - 37<br />

Gezi 38 - 45<br />

Game On 46 - 47<br />

Bir Ekşioğlu Medya Grup kuruluşudur.<br />

Kültür Sanat 48 - 49<br />

<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong> / 1


Köşe<br />

Elvin Ekşioğlu / elvin@eksantrik.com<br />

( editörden<br />

)<br />

Hadi bize ilan verin...<br />

Merhaba<br />

<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong>'nın yeni sayısını yine titiz bir çalışmayla<br />

hazırladık. Yayın hayatına başladığımız ilk günden bu yana her fırsatta dile<br />

getirdiğimiz, hiçbir cemaate hizmet etmeyen, aldığı ilan kadar basılmayan,<br />

paylaştıkça çoğalan, tam bağımsız, tarafsız sadece ve sadece doğru<br />

bildiğini yazan bir dergi olma sözümüzün sadece sözde olmadığını<br />

çıkardığımız her sayımızda siz değerli okuyucularımıza ispat ettiğimizi<br />

düşünüyorum.<br />

Dergimizin aylık okuyucuları hızla artıyor. Her biri bizim için çok değerli.<br />

Medya planlarınıza bizim dergimizi de dahil edip, temsilcisi olduğunuz<br />

müşterilerinizin ilanlarıyla bizi bu yürüyüşümüzde desteklemenizi,<br />

dergimizi bizim dergimiz olarak değil kendi derginiz olarak paylaşmanızı,<br />

yaygınlaştırmanızı diliyorum.<br />

Sevgiyle kalın.<br />

<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong> / 3


Kısa Kısa<br />

Digital Age Summit 2019...<br />

Vakıfbank ana sponsorluğunda bu yıl 13. kez<br />

gerçekleşecek olan Digital Age Summit bir kez<br />

daha dijital dünyanın en yaratıcı isimlerinin fikirlerine<br />

ev sahipliği yapacak. Etkinlik yapay zekâdan<br />

nesnelerin internetine kullanıcı deneyiminden<br />

algoritmalara kadar birçok önemli konu ve<br />

yıldız ismi katılımcıları ile buluşturacak. 16 Nisan<br />

2019 tarihinde UNIQ İstanbul’da, “Future For<br />

All” temasıyla gerçekleşecek olan etkinlik bu yıl<br />

“Design Thinking for Blockchains” isimli çok özel<br />

bir workshop’a da ev sahipliği yapacak. 16 Nisan 2019<br />

Tarihinde “Future For All” Temasıyla Gerçekleşecek Olan<br />

Digital Age Summit Bu Yıl “Design Thinking For Blockchains”<br />

İsimli Kapsamlı Bir Blockchain Workshop’una Ev<br />

Sahipliği Yapacak.<br />

Blockchain alanında güçlü bir temel, yaratıcı bir vizyon ve<br />

pratik beceriler kazanmak ister misiniz?<br />

Blockchainde yatırım platformu geliştirme konusunda faaliyet<br />

gösteren Patara Labs Kurucu Üyeleri Engin Erdoğan<br />

ve Burak Arıkan tarafından verilecek workshop, blockchain<br />

teknolojisinin temellerini anlamak ve açtığı yeni<br />

fırsat alanlarını keşfetmek isteyenler için düzenlenecek.<br />

Bir günlük atölye çalışması şeklinde gerçekleşecek workshop,<br />

katılımcılarına blockchain alanında güçlü bir temel,<br />

yaratıcı bir vizyon ve pratik beceriler kazandıracak. Workshop<br />

kapsamında “Bitcoin teknolojisi tam olarak nasıl<br />

çalışıyor?”, “Akıllı sözleşmeler, dijital para alışverişinin<br />

ötesinde yeni nesil uygulamalara nasıl imkan veriyor?”,<br />

“Merkezi sistemlerin hakimiyetini kaybedeceği bir dünyada<br />

yeni fırsatları keşfetmek için nasıl yaratıcı düşünebilir<br />

ve yeni kripto-projeleri geliştirebiliriz?” sorularına cevaplar<br />

verilecek.<br />

Kimyada İhracatın Yıldızları...<br />

sahibi olan kimya sektörü, 2018 yılında 17,4 milyar dolar<br />

İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları<br />

Birliği (İKMİB)’in, her yıl kimya sektöründeki üye firmalarını<br />

ihracattaki başarılarından dolayı onurlandırmak ve teşvik<br />

etmek amacıyla düzenlediği geleneksel “İKMİB İhracatın<br />

Yıldızları Ödül Töreni”nin dördüncüsü İstanbul’da<br />

gerçekleştirildi. 2018 İKMİB İhracatın Yıldızları Ödül<br />

Töreni’nde 28 kategoride ilk 3’e giren toplam 84 firma<br />

ödüllendirildi.Geçtiğimiz yıl 168,1 milyar dolar ile Cumhuriyet<br />

tarihinin ihracat rekorunun kırılmasında büyük pay<br />

ihracat gerçekleştirdi. İKMİB, Türkiye’nin ihracata dayalı<br />

büyüme stratejisinin önemli aktörlerinden biri olan kimya<br />

sektöründe, 2018 yılında en fazla ihracat gerçekleştiren<br />

sektör temsilcilerini ödüllendirdi. Bu yıl dördüncüsü düzenlenen<br />

2018 İKMİB İhracatın Yıldızları Ödül Töreni’nde,<br />

kimyanın alt sektör ve ürün gruplarında toplam 28 kategoride<br />

84 ödül sahibini buldu.<br />

İKMİB Yönetim Kurulu Başkanı Adil Pelister’in ev<br />

sahipliğinde Raffles İstanbul Zorlu Center’da düzenlenen<br />

ödül törenine; Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı<br />

İsmail Gülle, İstanbul Maden ve Metaller İhracatçı Birlikleri<br />

(İMMİB) Genel Sekreteri S. Armağan Vurdu, STK ve<br />

Dernek Başkanları, İKMİB Yönetim Kurulu Üyeleri ve sektör<br />

firmalarının temsilcileri katıldı.<br />

Kimya sanayi, Türkiye’nin lokomotif sanayi alanlarına<br />

önemli girdiler sağlayan 16 alt sektörü ile öne çıkıyor.<br />

Plastikten kozmetiğe, ilaçtan kauçuğa, medikalden boyaya<br />

kadar kimyanın farklı alt sektörlerindeki yaklaşık 7 bin<br />

ihracatçı firmayı temsil eden İKMİB, başarılı firmaları ödüllendirdi.<br />

4 / <strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong>


Kısa Kısa<br />

Nielsen’den, Smartstore...<br />

Nielsen, şimdi perakendecilerin ve üreticilerin daha taktıkları<br />

hızlı, daha doğru ve alışverişçiyi merkeze alan kararlar özel immersive<br />

almalarına yardımcı olmak üzere benzersiz bir içgörü<br />

çözümü geliştirdi: Smartstore. Smartstore; perakendecilerin<br />

3D sanal<br />

ve üreticilerin, alışverişçilerin farklı mağaza ti-<br />

plerinde yeni ürünlere, farklı raf ve reyon dizilimlerine,<br />

poster, raf etiketi, ek teşhir gibi mağaza içi uygulamalara<br />

gerçeklik<br />

gözlüğü<br />

sayesinde<br />

alışveriş sırasında nasıl tepki göstereceğini test ederek<br />

değerlendirmelerini sağlıyor. Aynı zamanda alışveriş<br />

3<br />

ve<br />

boyutlu<br />

360<br />

atmosferini ve deneyimini bire bir yaşatan bir ortamda,<br />

ürün ve uygulamalarını pazara sunmadan optimize etmelerine<br />

de yardımcı oluyor.<br />

Nielsen Türkiye Genel Müdürü Didem Şekerel Erdoğan<br />

“Mağazaların 3 boyutlu ve içinde 360 derece gezilebilir bire<br />

bir simülasyonunu yaratan bu yaratıcı çözüm, alışverişçi<br />

araştırmalarını da kökünden değiştiriyor. Smartstore,<br />

bugüne kadar bilgisayar monitörleri yardımıyla sunulan<br />

ve görsel bir deneyimin ötesine geçmeyen virtual reality<br />

(sanal gerçeklik) ortamının çok ötesinde bir ‘sarmalayan<br />

sanal gerçeklik’ (immersive reality) ortamı sunuyor. Smartstore<br />

uygulamasında, araştırmaya katılan alışverişçiler<br />

derece<br />

gezilebilir<br />

bir market simülasyonu içinde serbestçe dolaşabiliyor,<br />

ürünlerle ve market içi uygulamalarla etkileşime geçebiliyor<br />

ve alışveriş yapabiliyor. Alışverişçiler, tamamen<br />

3 boyutlu dijital bir dünya ile sarmalanıyor ve kendilerini<br />

bu dünyanın bir parçasıymış gibi hissediyorlar. Firmalar,<br />

bu gelişmiş sanal ortamda gerçekleştirecekleri deneme<br />

ve testlerle, ürün ve market içi uygulama fikirlerini<br />

mükemmelleştirebiliyor, olası hataları önceden görerek<br />

riski minimuma indiriyor; maliyet ve zaman avantajı elde<br />

ediyor.” dedi.<br />

ICSG İstanbul 2019...<br />

Enerjinin dev organizasyonu 7. Uluslararası İstanbul Akıllı<br />

Şebekeler ve Şehirler Kongre ve Fuarı’nın (ICSG İstanbul<br />

2019) tanıtımı yapıldı.<br />

25-26 Nisan tarihlerinde Haliç Kongre Merkezi’nde<br />

gerçekleşecek olan ICSG İstanbul 2019 Kongre ve<br />

Fuarının ikinci yürütme kurulu toplantısı fuarın stratejik<br />

partnerliğini üstlenen Enerji Verimliliği Derneği’nde<br />

(ENVER) yapıldı. 25 Mart Salı günü gerçekleşen ve<br />

moderatörlüğünü ENVER Yönetim Kurulu Üyesi Bülent<br />

Şen’in yaptığı toplantıya ICSG İstanbul 2019 Yürütme Kurulu<br />

Başkanı Prof. Matthias Finger’ın yanı sıra TÜSİAV,<br />

ELDER, ENERJİSA, LUNA, ABB, YTÜ, Gazi Üniversitesi,<br />

Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi gibi kurum ve<br />

kuruluşların temsilcileri katıldı. Toplantıda yurt içinden ve<br />

yurt dışından enerji sektörünün paydaşlarını ağırlayacak<br />

olan ICSG İstanbul 2019’un kongre programı açıklanırken<br />

aynı zamanda fuara dair önemli detaylar paylaşıldı.<br />

ICSG İstanbul 2019 Sayisiz Firsatlar Sunacak<br />

Geleceğin akıllı şebekeleri ve şehirlerine yön verecek<br />

tüm konuların ele alınacağı, sektörün global buluşma<br />

noktası ICSG İstanbul 2019 Yürütme Kurulu toplantısında<br />

Yürütme Kurulu<br />

Başkanı Prof. Matthias<br />

Finger, ICSG<br />

İstanbul 2019’da<br />

altyapılarda<br />

verimliliği artırmak<br />

için sayısız ve<br />

benzersiz fırsatlar<br />

sunulacağına bir<br />

kez daha değindi.<br />

ICSG İstanbul<br />

2019 ile gelişmekte<br />

olan tüm ülkeler için fikirlerin faydaya dönüşmesine<br />

öncülük etmek istediklerini bildiren Finger ICSG İstanbul<br />

2019’da geleneksel altyapı sınırlarının aşılacağını yeni ve<br />

farklı hizmetlerin bir araya geleceği bir Kongre ve Fuara<br />

tanıklık edileceğini ifade etti. Hızla değişen teknolojileri,<br />

ekonomik fırsatları ve toplum ihtiyaçlarının göz önünde<br />

tutarak organize edilen ICSG İstanbul 2019’un bir parçası<br />

olmaktan ve enerji devlerini bir araya getirmekten memnuniyet<br />

duyduğunu Yürütme Kurulu üyeleri ile paylaştı.<br />

<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong> / 5


Kısa Kısa<br />

Henkel 2018 Mali Yılı...<br />

Henkel güçlü bir kazanç,<br />

karlılık ve nakit akışı ile iyi<br />

bir organik satış büyümesi<br />

gerçekleştirdi.<br />

Hans Van Bylen sözlerini, “2020 ve sonrası için geçerli<br />

olan stratejik önceliklerimizin uygulanmasında kayda<br />

değer bir ilerleme kaydettik. Önemli stratejik girişimlerimizi<br />

başarıyla hayata geçirdik ve rekabet gücümüzü daha da<br />

Henkel CEO’su Hans geliştirdik. Özellikle tüketici iş birimlerimizdeki ek büyüme<br />

Van Bylen “2018’de Henkel<br />

için karlı bir büyüme<br />

gerçekleştirmeye devam<br />

olanaklarından faydalanabilmek ve şirketimizin dijital<br />

dönüşümüne daha fazla ivme kazandırmak için Ocak<br />

ayında, 2019 ve sonrası için yatırımları yıllık 300 milyon<br />

ettik. Yeni seviyelere Euro civarında artıracağımızı açıkladık. Orta-uzun vadeli<br />

çıkan kazanç ve karlılık<br />

ile iyi bir organik büyüme gerçekleştirdik. Nakit akışını<br />

kayda değer ölçüde artırdık. Aynı zamanda, ciddi negatif<br />

kur etkileri ve direkt malzeme fiyatlarındaki artış ile karşı<br />

karşıya kaldık. İş performansındaki genel ilerleme bir kez<br />

daha cazip piyasa ve kategorilerde lider konumlarda bulunan<br />

başarılı markalarımız ve yenilikçi teknolojilerimiz<br />

öncülüğünde gerçekleşti. Karlı büyümemiz endüstriyel ve<br />

tüketici iş birimlerimizde gerçekleşen satın almaların katkısı<br />

ile desteklendi. Güçlü masraf disiplinimizi koruduk ve<br />

verimliliğimizi sürekli olarak geliştirdik.” şeklinde konuştu.<br />

mali hedefimiz, sürdürülebilir karlı bir büyüme ve kazanç<br />

için olan kararlılığımıza vurgu yapmaktadır.” şeklinde<br />

sürdürdü.<br />

Henkel, 2019 ve sonrası için artan büyüme yatırımlarını<br />

yansıtacak şekilde, bu mali yılda yüzde 2 ila 4 arasında<br />

bir organik satış büyümesi öngörmektedir. Henkel, faiz ve<br />

vergi öncesi kar (EBIT) marjı için yüzde 16 ila 17 arasında<br />

bir oran öngörürken, hisse başına karlılıktaki (EPS) gelişim<br />

için ise sabit kurlarda geçen yılın seviyesinden az olacak<br />

şekilde tek haneli yüzde oranın orta seviyelerinde (yüzde<br />

4-6) bir beklentiye sahip olduklarını belirttiler.<br />

Atama...<br />

Türkiye İş Bankası Yönetim<br />

Kurulu; Yönetim Kurulu<br />

Başkanlığına Füsun<br />

Tümsavaş’ı, Yönetim Kurulu<br />

Başkan Vekilliğine Ertuğrul<br />

Bozgedik’i seçti. Tümsavaş,<br />

Banka’nın ilk kadın Yönetim<br />

Kurulu Başkanı oldu.<br />

İlk kadın çalışanı 1924<br />

yılında kuruluşunun hemen ardından göreve başlayan<br />

bankanın, ilk kadın müdürü ise 1953 yılında Nişantaşı<br />

Şubesi Müdürlüğü’ne atanan İclal Rıza Ersin’di. Bugün<br />

12 binin üzerindeki kadın çalışanıyla Türkiye’de en fazla<br />

kadın istihdam eden kurumların başında gelen İş<br />

Bankası’nda, kadın çalışanlar toplam çalışanlar içinde<br />

yüzde 56’lık bir orana sahip. Tüm yöneticiler içerisinde<br />

kadınların oranı da yüzde 40’ın üzerinde. Tümsavaş’ın<br />

yanı sıra Feray Demir’in de Yönetim Kurulu Üyeleri<br />

arasında bulunduğu İş Bankası’nın İcra Kurulu’nda da<br />

Genel Müdür Yardımcıları Senar Akkuş, Ebru Özşuca<br />

ve Gamze Yalçın görev alıyor.<br />

Atama...<br />

Canon, Eurasia Bölgesi’ndeki<br />

yapılanmasında görev değişikliklerine<br />

devam ediyor. Bu<br />

kapsamda, Bayi ve Distribütör<br />

Kanalı Satış Müdürü Korhan<br />

Özuslu, Canon Eurasia<br />

Bölgesi B2B Uzman Satış &<br />

Pazarlama Müdürü görevini<br />

üstlenecek.<br />

Korhan Özuslu, Işık Üniversitesi<br />

Bilgisayar Mühendisliği<br />

Bölümü’nü 2002 yılında tamamladı.<br />

Profesyonel iş hayatına<br />

2005 yılında başlayan<br />

Özuslu, kariyeri boyunca Beko, Arçelik gibi sektöründe<br />

lider firmalarda farklı satış ve pazarlama pozisyonlarında<br />

çalıştı. Özuslu, 2011 yılından beri Canon Eurasia<br />

Bölgesi’nde başarılı çalışmalara imza atıyor.<br />

6 / <strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong>


Kısa Kısa<br />

Parlak Bi’ Fikir...<br />

Zorlu Holding, inovatif ve teknolojik yeniliklerden beslenen<br />

daha iyi bir gelecek hayalini gerçeğe dönüştürmek<br />

üzere hayata geçirdiği Akıllı Hayat 2030 sürdürülebilirlik<br />

vizyonu çerçevesinde, çalışanlarına yönelik yeni bir projeye<br />

daha hayat verdi.<br />

Bu kapsamda; Zorlu Holding’in kurumsal girişimcilik<br />

projesi Parlak Bi’Fikir, Levent 199’da düzenlenen lansman<br />

toplantısıyla başlatıldı. Toplantıya Zorlu Holding<br />

CEO’su Ömer Yüngül, Zorlu Holding CFO’su ve<br />

Sürdürülebilirlik Komitesi Başkanı Cem Köksal,<br />

Vestel Ventures Genel Müdürü Metin<br />

Salt, Zorlu Holding İnsan Kaynakları Direktörü<br />

Zülal Öztürk Kaya ve Hukuk Direktörü<br />

Aydın Temel’in yanı sıra Zorlu Holding’in<br />

İstanbul’daki çok sayıda çalışanı katıldı. Zorlu<br />

Grubu’nun Türkiye’nin farklı şehirlerindeki<br />

çalışanları da webinar aracılığı ile toplantıya<br />

katılarak sorularıyla bu heyecana ortak oldu.<br />

Zorlu Holding CEO’su Ömer Yüngül; “Bu<br />

proje Zorlu Grubu’nun sürdürülebilirliğine<br />

önemli katkılar sağlayacak.”<br />

Akıllı Hayat 2030 ile kurumsal sürdürebilirliğe<br />

odaklı bir dönüşümü hayata geçirdiklerini dile getiren<br />

Zorlu Holding CEO’su Ömer Yüngül; “Bu dönüşümü ancak<br />

inovasyonu harekete geçirecek bir iş kültürü yaratarak<br />

gerçekleştirebileceğimize inanıyoruz. Bu kapsamda<br />

kurum içi girişimcilik projemiz “Parlak Bi’ Fikir” bu alanda<br />

bizim sürükleyici gücümüz olacak. Zorlu Grubu’nun<br />

sürdürülebilirliğine önemli katkılar sağlayacak” dedi.<br />

Atama...<br />

Honor, HUAWEI Grubundan güçlü<br />

bir ismi kadrosuna kattı. Son<br />

görevinde Malezya pazarından<br />

sorumlu olan Kevin Kong başarılı<br />

kariyerinin ardından HONOR’un<br />

Türkiye’deki büyüme stratejisine<br />

öncülük edecek.<br />

Teknolojiyi, modaya ve gençlerin<br />

ihtiyaçlarına adapte eden vizyoner<br />

ürünlerin yaratıcısı HONOR, Şubat 2019 itibariyle<br />

Türkiye Başkanı olarak Kevin Kong’u atadı. Honor’un iş<br />

yönetimi ve büyüme operasyonuna liderlik yapacak olan<br />

Kong, daha önce Malezya pazarında yöneticilik pozisyonlarında<br />

bulundu.<br />

Honor Türkiye’deki görevinden önce HUAWEI Grubunda<br />

uzun yıllar çeşitli pozisyonlarda çalışan Kevin Kong,<br />

2014-2018 yılları arasında Malezya’da iş geliştirme ve<br />

müşteri grubu operasyonlarından sorumlu oldu aynı zamanda<br />

şirketin operasyon ve yönetim hedeflerini üstlenerek<br />

ülkede başarılı çalışmalara imza attı. Kong, 2010-<br />

2014 yılları arasında Avusturalya’da HUAWEI Kıdemli<br />

Marka Yöneticisi olarak görev aldı.<br />

İşbirliği...<br />

Türkiye pazarına<br />

güçlü bir giriş yapan,<br />

global robot süpürge<br />

pazarının öncüsü<br />

iRobot, stratejik<br />

iletişim danışmanlığı<br />

konusunda Feveran İletişim ile anlaştı. Global robot<br />

süpürge pazarında öncü firma olup, insanların ev ve<br />

ev dışında kendilerine daha çok vakit ayırabilmeleri<br />

için robot süpürgeler tasarlayan iRobot, stratejik iletişim<br />

danışmanlığı konusunda yeni nesil yaratıcı iletişim<br />

ajansı Feveran İletişim ile el sıkıştı.2002 yılında Roomba<br />

Robot süpürgeyi yaratarak, akıllı temizlik robotları<br />

kategorisinde öncü firma olan iRobot, dünyada 25 milyondan<br />

fazla robot süpürge satışı gerçekleştirdi. Roomba<br />

robot süpürge ve Braava paspas robotları ailesi de dahil<br />

olmak üzere iRobot’un ürün yelpazesi, patentli teknolojiler<br />

ile temizlik, haritalama ve navigasyonda ileri özellikleriyle<br />

ön plana çıkıyor. iRobot’un mühendisleri her<br />

evi bir akıllı eve dönüştürmek için robotlar ve teknolojilerden<br />

oluşan bir ekosistem inşa etmeye devam ediyor.<br />

<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong> / 7


Teknoloji<br />

Ford yeni araçları...<br />

Ford, Hollanda’nın Amsterdam kentinde “Go Further”<br />

etkinliğinde tanıttığı yeni elektrikli araçlar, bağlantılı<br />

hizmetler ve stratejik ortaklıklar ile Avrupa genelindeki ticari<br />

araç müşterilerine daha fazla verimlilik sağlayacak.<br />

Ford bu yılın sonlarından itibaren Avrupalı işletmeleri<br />

desteklemeye başlayacak ticari araç çözümlerinin ana<br />

hatlarını bugünden çizdi:<br />

•2021’de pazara sürülmesi beklenen yeni tamamen elektrikli<br />

Ford Transit tanıtıldı.*<br />

•2019 sonlarından itibaren Avrupa’da satışa sunulacak olan<br />

yeni sekiz kişilik Tourneo Custom Plug-In Hybrid açıklandı.**<br />

•Ticari araç kullanıcıları için gerçek zamanlı veriyle desteklenen<br />

kullanıma-dayalı bir bakım sistemi ile yüzde 100 çalışma<br />

süresini hedefleyen yeni bir bakım girişimi duyuruldu.<br />

•Küçük firmalara ve işletme sahiplerine verimliliklerini en üst<br />

düzeye çıkarmada destek olmak için özel olarak tasarlanan<br />

ve bu yılın sonlarında devreye alınacak olan yeni FordPass<br />

Pro uygulamasının ön tanıtımı yapıldı..<br />

•Avrupa’daki ticari araç dönüşümüne yönelik olarak<br />

Avrupa’da 100 noktaya ulaşan genişletilmiş Nitelikli Araç<br />

Dönüşüm (Qualified Vehicle Modifier-QVM) programı duyuruldu<br />

ve sayının 2020’ye kadar iki katına çıkarılacağı<br />

açıklandı.<br />

Ford Avrupa Ticari Araçlar Genel Müdürü Hans Schep, “Ticari<br />

müşteriler, bağlantılı bir iş ortamı üzerine inşa edilen<br />

daha akıllı ve daha entegre çözümlere ihtiyaç duyuyor. Ford,<br />

yüksek yakıt verimliliğine sahip ve elektrikli güç aktarma<br />

organı seçenekleriyle dayanıklı ve kullanışlı araçlar sunuyor.<br />

Ford’un filo yönetimine yardımcı olacak akıllı ticari araç<br />

çözümleri sunan ve böylece müşterilerinin işlerini daha iyi<br />

yapmalarını sağlayan entegre modemi oyunun kurallarını<br />

yeniden yazan bir çözüm özelliği taşıyor” diye konuştu.<br />

Acer P8800 Projektör...<br />

koyu; açık tonlar ise parlak biçimde görülüyor. Piksel<br />

yoğunluğunun analiz edilmesi ve güçlendirilmesiyle<br />

4K olmayan film veya videoyu da 4K’ya yakın kaliteye<br />

yükselten P8800, size vazgeçemeyeceğiniz<br />

keyifli bir dünya sunuyor.<br />

HDR ve Rec. 2020 uyumluluğu sayesinde<br />

genişletilmiş kontrast oranı ve renk paleti ile daha<br />

gerçekçi ve daha doğal görüntüler sunan Acer<br />

P8800, AcuMotion teknolojisi sayesinde hızlı<br />

hareket eden nesnelerin ekranda zıplarken dahi<br />

ayrıntılı bir görünümünü size sunuyor. En son<br />

HDR özelliklerinde tanımlanan Rec. 2020 teknolojisi,<br />

Acer, yeni projektörü P8800’ü satışa sunduğunu duyurdu.<br />

Acer’ın 4K çözünürlük ve 5000 lümen parlaklık sunan<br />

P8800 projektörü çok yönlü kullanım özelliği, gün ışığında<br />

ve geniş alanlarda keskin ve net görüntüler sağlamasıyla<br />

dikkat çekiyor. Acer P8800 ile eşsiz bir 4K deneyimini sunarken<br />

5000 lümen parlaklıkla gün ışığında veya kapalı<br />

mekanlarda uzak mesafeden görüntüleri net bir şekilde görmenizi<br />

sağlıyor. 1.200.000:1 kontrast oranı ile görüntüleri<br />

olağanüstü canlılıkta yansıtan cihaz ile siyahlar son derece<br />

yeşilin farklı yeni tonlarını yeniden üreterek ve<br />

çeşitli mavi ve kırmızı renklerde iyileştirmeler sunuyor. Sinema<br />

benzeri renk doğruluğu sunan üründe renkler, Rec. 7091<br />

renk standardıyla gerçeğe en yakın düzeyde doğruluk elde<br />

edecek şekilde kalibre edilmiştir. P8 Serisinde bulunan DI-<br />

COM özelliği (Tıpta Dijital Görüntüleme ve İletişim), röntgen<br />

veya bilgisayarlı tomografi gibi yaygın olarak tıp alanında<br />

kullanılan görüntüleri simüle etmeye yarayan bir mod olarak<br />

da dikkat çekiyor.<br />

10 / <strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong>


Teknoloji<br />

HONOR 8C, Türk Telekom’da...<br />

Teknolojiyi, modaya ve gençlerin ihtiyaçlarına adapte eden<br />

vizyoner ürünlerin yaratıcısı HONOR, yeni cep telefonu<br />

modeli Honor 8C ilk kez Türk Telekom fırsatlarıyla tüketiciyle<br />

buluşturuyor. HONOR’un Türkiye’de bir operatör ile<br />

gerçekleştirdiği ilk iş ortaklığının sonucunda tüketicilerle<br />

buluşan HONOR 8C, 6,26 inç FullView ekranı, 4000 mAh<br />

pili, yapay zekalı çift kamerası ve Göz Rahatlığı moduyla<br />

Türk Telekom mağazalarında peşin fiyatına 12 ay taksit ile<br />

1.799 TL’ye satışa sunuluyor.<br />

Teknolojiyi, modaya ve gençlerin ihtiyaçlarına adapte eden<br />

vizyoner ürünlerin yaratıcısı HONOR, Türk Telekom ile<br />

yaptığı işbirliği çerçevesinde yeni cep telefonu modeli Honor<br />

8C’yi Türk tüketicilerle buluşturuyor. Honor 8C, tarifeye ek<br />

uygun taksitlerle satın alınabilecek. İsteyenler telefonu aylık<br />

149 TL taksitle 12 ay vade farkı olmadan da satın alabilecek.<br />

Honor 8C’nin Türk Telekom mağazalarında satışa sunulması<br />

ile ilgili olarak açıklama yapan Honor Türkiye Başkanı Kevin<br />

Kong, “Türk tüketicisine farklı kanallardan da ulaştığımız<br />

için çok mutluyuz. Türk Telekom mağazalarında Honor 8C<br />

satıyor olmak bizim için önemli bir adım. İşbirliğimiz önümüzdeki<br />

günlerde artarak devam edeceğini söylemek isterim”<br />

dedi.<br />

Honor 8C, 6.26 inç<br />

19:9 oranına sahip<br />

FullView<br />

ekranı,<br />

kedi gözü tasarımı,<br />

göz<br />

yormayan<br />

ve TÜV Rheinland<br />

onaylı Göz<br />

Rahatlığı teknolojisi,<br />

13+2 MP dual<br />

arka<br />

kamerası<br />

ve ikinci LED flaş<br />

destekli 8 MP<br />

özçekim kamerası<br />

ile dikkat çeken bir<br />

ürün. Yüz ile kilit<br />

açma fonksiyonuna ek olarak parmak izi okuyucu da bulunan<br />

Honor 8C, kullanıcıların güvenlik ihtiyaçlarını fazlasıyla<br />

karşılıyor. Mavi ve Siyah renk seçeneklerine sahip Honor<br />

8C, uygun fiyat seçeneği ile Türk Telekom mağazalarında<br />

tüketicilerle buluşuyor.<br />

Paşabahçe Göbeklitepe Ürünleri...<br />

Paşabahçe Mağazaları, 12 bin yıllık geçmişe sahip olan ve<br />

her yıl milyonlarca turiste kapılarını açan Göbeklitepe’deki<br />

dünyanın en eski tapınağı olarak bilinen ve hayvan figürlü<br />

‘T’ biçimli dikili taşlardan esinlenerek tasarlanan Göbeklitepe<br />

objeyi tarih severlerle buluşturuyor.<br />

2011 yılında UNESCO tarafından Dünya Mirası Geçici<br />

Listesi’ne dahil edilen, 2018 yılında ise Dünya Mirası olarak<br />

tescil edilen Göbeklitepe, arkeolojik alanı konumu, boyutları,<br />

tarihlendirilmesi ve yapılarının anıtsallığı ile Neolitik dönem<br />

için eşsiz bir kutsal alan olarak kabul edilmesinin ardından<br />

2019 yılı Göbeklitepe yılı ilan edildi.<br />

Neolitik Çağ’a ait, üzerinde işlenmiş hayvan rölyefleri ve<br />

soyut sembollerin olduğu ‘T’ biçimli dikili taşlardan esinlenen<br />

Paşabahçe Mağazaları Göbeklitepe objesini tarih ve sanatseverlerin<br />

beğenisine sundu. Objede, T biçimindeki sütunlarda<br />

görülen el ve kol tasvirleri, sütunların stilize edilmiş<br />

insan formları olduğunu ortaya koyuyor.<br />

Şanlıurfa kent merkezinin 18 kilometre kuzeydoğusunda,<br />

Örencik Köyü yakınlarında bulunan Göbeklitepe Arkeolojik<br />

Alanı, 1963 yılında İstanbul ve Chicago Üniversiteleri’nin<br />

ortaklığıyla gerçekleştirilen bir yüzey araştırması sırasında<br />

keşfedildi ve alanın gerçek değeri, 1994 yılından sonra<br />

başlatılan kazı çalışmaları ile ortaya çıkmaya başladı. Bu<br />

çalışmalar sonrasında, Göbeklitepe’nin 12 bin yıl öncesine<br />

uzanan bir kült merkezi olduğu anlaşıldı.<br />

<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong> / 11


Köşe<br />

Abdullah Ekşioğlu / eksioglu70@gmail.com<br />

(retorik<br />

)<br />

Son seçimlerden ne öğrendim...<br />

Bundan önce de bu köşedeki yazılarımda seçim öncesi<br />

kullanılan kutuplaştırıcı dile dikkat çekerek, seçimlerden<br />

sonra da birlikte yaşama iradesini ortaya koyan halkın<br />

bu kutuplaştırıcı dile itibar etmemesini söylemiştim.<br />

Bazı partiler ve adaylar kendi seçmenlerini konsolide<br />

etmek için bu kutuplaştırıcı dili tercih ettiler, bazı aday<br />

ya da partilerse daha sorumlu bir tavır sergileyerek<br />

daha ılımlı ve birleştirici bir dil kullandılar. Tabii ki hangi<br />

dili kullanacağı aday ya da partinin kendi tercihidir.<br />

Seçimlerde olumlu ya da olumsuz karşılığıyla tercihinin<br />

bedelini ödemek de tercih hakkının getirdiği doğal<br />

sorumluluktur.<br />

Seçimleri geride bıraktığımız şu günlerde yine bazı<br />

partiler ve siyasiler kutuplaştırıcı dili terk etmemiş<br />

görünüyor. Oysa önümüzde uzun bir süre yeni bir seçim<br />

görünmüyor. Ancak bu partiler göreceli başarısızlığın<br />

partileri içerisinde bir çözülmeye neden olmasından<br />

duydukları kaygı gereği, düşmanlık, nefret ve gerilim<br />

siyasetine devam etmeyi tercih ediyorlar. Unutulmaması<br />

gereken şey, Türkiye’nin sınıfsal farklılıkların, siyasi<br />

tercihlerin, ekonomik imkanların kesin çizgilerle,<br />

sabit sınırlarla birbirinden ayrılmış olduğu bir ülke<br />

olmadığıdır. Türkiye’de gerek ekonomik gerek kültürel<br />

gerekse siyasi sınıfların arasındaki geçişkenlik oldukça<br />

yüksektir. Toplumda aynı ailelerin içerisinde farklı siyasi<br />

görüşlere sahip birçok örnek vardır. Siyasilerin sorumsuz<br />

davranışlarının, siyasi tercihlerini, aile bağlarının çok<br />

gerisinde tutan halkın çok da umurunda olduğunu<br />

düşünmüyorum.<br />

Partilerinin dağılma, çözülme ya da adına ne derseniz<br />

deyin süreçlerini engellemek için ötekileştirirci, kırıcı dili<br />

seçim sonrası da devam ettirmekte direnen siyasiler,<br />

üstlendikleri görev ne olursa olsun bu tercihlerinin siyasi<br />

sonuçlarını yaşayacaklardır. İletişim konusunda mahir<br />

siyasilerin, benim kişisel kanaatimle yanlış olduğuna<br />

inandığım bu dili terk edip, bütünleştirici bir dile<br />

dönmelerinin çok da zor olmayacağını düşünüyorum.<br />

Eğer yıllardır gerilim ve düşmanlaştırmadan beslenenler<br />

var ise ve bütünleştirici dili unuttularsa seçimden sonra<br />

iyice görünür olan ve sevgi dilini kullanan örneklerden<br />

kopya çekebilirler. Eğer kopya çekmenin mazur<br />

görülebileceği bir durum varsa zannederim sevgi dilini<br />

kopya çekmektir.<br />

En küçük görece başarısızlıkla dağılma kaygısı doğuran<br />

partileri, unutulmuş bu sevgi dili daha da bütünleştirebilir.<br />

Bugüne kadar nefreti beslemek anlık başarılar<br />

sağlamışsa da fani dünyada gerçek başarıyı sevgiyi<br />

beslersek elde edebileceğimizi umarım birileri ilgili kişilere<br />

hatırlatır.<br />

Aslen tabanda bir sevgi zaafiyeti olduğunu<br />

düşünmüyorum. Gönül verdikleri siyasi parti ne olursa<br />

olsun, toplumumuzun hoşgörü ve sevgi toleransı oldukça<br />

geniştir. Liderlerin nefret dili zaman zaman gerilimlere<br />

neden olsa da bunların münferit ve geçici olaylar olduğu<br />

su götürmez bir gerçekken, bu nefret dilini beslemek hiç<br />

bir lidere kalıcı bir zafer sağlamayacaktır.<br />

Aslında reçete sanat birirkimimizde mevcuttur. Şarkıda<br />

a söylendiği gibi; dünyayı güzellik kurtaracak. Bir insanı<br />

sevmekle başlayacak her şey.<br />

<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong> / 13


Medya Dünyası<br />

Görev değişiklikleri...<br />

• Akit TV’de daha önce Gece Ajansı programının moderatörlüğünü<br />

yapan Serkan Aksarı, bundan böyle ‘‘Serkan Aksarı ile<br />

Gün Başlıyor’’ programını sunacak.<br />

• Habertürk TV ile yollarını ayıran Saffet Yiğit yeni haber kanalı<br />

Haber Global ile anlaştı. Deneyimli isim Haber Global’de Yurt<br />

Haberler Müdürü olarak görev yapacak.<br />

• Show TV Drama Müdürü Gül Arslan’ın yeni adresi belli oldu.<br />

Arslan, Digiturk’ün beIN Media Group bünyesinde yeni kurulan<br />

digital platformu için yerli dizi içeriği üretecek olan drama<br />

kanalının Drama Direktörü oldu.<br />

Yazılı Basında Görev Değişiklikleri<br />

• Posta Gazetesi’nde 15 yıldır aralıksız sağlık yazıları kaleme<br />

alan, İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı öğretim<br />

üyesi Teoman Cem Kadıoğlu ile yollar ayrıldı.<br />

• Hürriyet Daily News yayın koordinatörü Emre Kızılkaya’nın<br />

kurumla yolları ayrıldı.<br />

• Dünya Gazetesi’nde Yazı İşleri Müdürü olarak görev yapan<br />

Özlem Ermiş Beyhan sosyal medya hesabından görevinden<br />

ayrıldığını duyurdu.<br />

• Hürriyet Gazetesi Washington Temsilcisi Cansu Çamlıbel kuruma<br />

veda etti.<br />

• 1992’den bu yana Hürriyet’in Ankara bürosunda çeşitli görevlerde<br />

bulunan, son olarak gazetenin okur temsilciliği görevini<br />

sürdüren Faruk Bildirici, gazetedeki görevinden ayrıldı.<br />

• Fanatik Gazetesi’nde gazetenin kuruluşundan bu yana yazı<br />

işleri müdürlüğü ve yayın koordinatörlüğü görevlerinde bulunan<br />

Yalçın Uygun, Fanatik Gazetesi genel yayın yönetmeni<br />

olarak atandı.<br />

• Türkiye Gazetesi’nde 7 yıl haber sorumlusu gövinde bulunan<br />

ve gazetenin kurulduğu 1993 yılından bu yana aralıksız 26 yıl<br />

Samsun İHA Bölge Müdürlüğü görevini yürüten Ali Yılmaz Ergen,<br />

emekliye ayrıldı.<br />

• Yeni Akit yazarı Sedat Yılmaz, gazetedeki görevinden ayrıldığını<br />

duyurdu.<br />

• Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmenliği görevinden istifası<br />

sonrasında Halk TV’de program yapmaya başlayan Fikret<br />

Bila’nın Halk TV internet sitesinde ilk yazısı, “Türkiye nereye<br />

gidiyor?” başlığıyla yayımlandı.<br />

Görsel Basında Görev Değişiklikleri<br />

• Gazeteci - yazar Özlem Özdemir KRT TV ile anlaştı.<br />

•Türkiye Radyo Televizyon Kurumu (TRT) Yönetim Kurulu’na<br />

yapılan atamalara ilişkin karar Resmi Gazete’de yayımlandı.<br />

Karara göre, TRT Yönetim Kurulu üyeliklerine Osman Urgun<br />

ve Erkan Durdu atandı.<br />

• Magazin basınında uzun yıllar görev yapan kameraman Bülent<br />

Kocabıyık, Show TV Magazin Servisi’nden ayrıldı.<br />

• beIN Sports Haber’de program müdürlüğü görevine Murat<br />

Caner atandı.<br />

• Daha önce Kanal D’de yöneticilik görevlerinde bulunan ve<br />

son olarak teve2’de Program Direktörü olarak görev yapan<br />

Mert Toksal ile Demirören Medya Grubu’nun yolları ayrıldı.<br />

• 3N Medya’nın kurduğu yeni haber kanalının genel yayın yönetmeni<br />

televizyoncu Alican Değer oldu.<br />

• Haberci Erhan Songür ve gazeteci Burak Ersemiz, yeni kurulacak<br />

olan TV100 haber kanalı ile anlaştı.<br />

• Hilal Ergenekon, 3N Medya’nın yeni haber kanalı TV100 ile<br />

anlaştı.<br />

• TV100, yurt haberler için gazeteci Safiye Işıklı ile anlaştı.<br />

• TV100’de sabah haberleri için Murat Güloğlu, Ana Haber<br />

Bülteni içinse Emre Bug ile anlaşıldı.<br />

• Akit TV Ankara Haber Müdürü Mehmet Özmen kanal yönetimi<br />

tarafından işten çıkartıldı.<br />

Medya Dünyasından Diğer Haberler<br />

• Flash TV, yayınlarına 2 ay süre ile ara verme kararı aldı.<br />

• Kuaförüm Sensin yarışması, çok yakında Show TV’de izleyiciyle<br />

buluşacak.<br />

• Bağcılar Belediyesi tarafından düzenlenen ‘Engelsiz Mikrofon’<br />

ödüllerinde Yılın En İyi Tematik Radyosu ödülüne Radyo<br />

Trafik layık görüldü.<br />

• Anadolu Ajansı (AA) foto muhabiri Mustafa Hassona’nın Filistin<br />

direnişinin sembollerinden biri haline gelen fotoğrafı, Malta<br />

Uluslararası Fotoğraf Ödülleri’nde birinci seçildi.<br />

• Türkiye Spor Yazarları Derneği (TSYD) Ankara Şubesi ile<br />

Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi (İLEF) arasında iş birliği<br />

protokolü imzalandı.<br />

• Osmaniye Gazeteciler Cemiyeti 2018 Yılı Basın Ödülleri töreninde,<br />

Turkuvaz Medya Grubu iki ödüle layık görüldü.<br />

• MEF Lisesi öğrencileri tarafından belirlenen ‘Fark Yaratan’<br />

ödüllerinde Sözcü Gazetesi’nden Yılmaz Özdil ödüle layık görüldü.<br />

• Yeditepe Üniversitesi öğrencilerinin, 2018 yılının en iyilerini<br />

belirlediği Yeditepe Dilek Ödüllerinde En İyi İnternet Sitesi ödülüne<br />

Sputnik Türkiye layık görüldü.<br />

• Türkiye Foto Muhabirleri Derneği tarafından 34 yıldır aralıksız<br />

olarak yapılan ve en saygın fotoğraf yarışması olarak gösterilen<br />

“Spor Toto Yılın Basın Fotoğrafları 2019”da İhlas Haber<br />

Ajansı (İHA) foto muhabirlerinin çektiği 3 fotoğraf ödül aldı.<br />

• Mobil ödeme sektöründe ileri teknolojiler ve yenilikçi çözümler<br />

geliştiren yeni nesil ödeme platformu Payguru, Türkiye’nin<br />

sevilen dijital platformu BluTV ile var olan işbirliğini geliştirmek<br />

üzere anlaştı.<br />

Kaynak: MTM Medya Takip Merkezi<br />

14 / <strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong>


Medya Dünyası<br />

<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong> / 15


Röportaj<br />

Beyaz Et Sektörü.<br />

Prof. Dr. Ahmet Ergün<br />

Beyaz Et Sanayicileri ve<br />

Damızlıkçıları Birliği<br />

Derneği Genel Sekreteri<br />

Beyaz et sektöründe direkt ve indirekt olmak üzere<br />

600 bin kişi istihdam edilmektedir.<br />

Aileleri ile birlikte hesaplandığında bu sektörden geçimini sağlayan<br />

yaklaşık 3 milyon kişi bulunmaktadır.<br />

Aynı zamanda kırsaldan şehre göçün azaltılması<br />

bakımından da çok<br />

önemli bir görevi başarıyla sürdürmektedir.<br />

Elvin Ekşioğlu / elvineksioglu@gmail.com<br />

- Beyaz et üretiminde iç pazarda ya<br />

da uluslararası pazarda Türk markaları<br />

oluşturmak ve marka değeri<br />

yaratmak için yapılan çalışmalar var<br />

mı?<br />

- Beyaz et üretimi yapan entegreler iç<br />

pazarda 50 yıllık bir geçmişe sahiptirler<br />

ve pazarda her birinin ayrı marka değeri<br />

vardır. Bu firmalar üretimlerine önce<br />

yem yaparak, yumurta üreterek başlamışlar<br />

daha sonra beyaz et üretimini de<br />

bu çalışma alanlarına ilave etmişlerdir.<br />

Zamanla beyaz et bazı firmalarımız için<br />

faaliyetlerinin ilk sırasına yerleşmiştir.<br />

Uluslararası pazarda Türk markaları<br />

da yine 2000 yılında 2 bin tondan başlayarak<br />

2018 yılında 505.741 tona ve<br />

Japonya’nında dahil olduğu 75 ülkeye<br />

ihracat yapacak şekilde gelişmiş ve<br />

yükselmiştir. Bu da son derece sağlıklı<br />

ve güvenilir beyat et üretiminin marka<br />

değeri olduğunun en açık göstergesidir.<br />

- Beyaz et üretimi, kümesler dâhil olmak<br />

üzere ülkemizde ne kadar istihdam<br />

sağlıyor?<br />

- Beyaz et sektöründe direkt ve indirekt<br />

olmak üzere 600 bin kişi istihdam edilmektedir.<br />

Aileleri ile birlikte hesaplandığında<br />

bu sektörden geçimini sağlayan<br />

yaklaşık 3 milyon kişi bulunmaktadır.<br />

Aynı zamanda kırsaldan şehre göçün<br />

azaltılması bakımından da çok önemli<br />

bir görevi başarıyla sürdürmektedir.<br />

- Ülkemizdeki beyaz et üretiminin<br />

yüzde kaçı ihraç ediliyor. Yüzde kaçı<br />

iç pazarda tüketiliyor?<br />

- 2017 yılında kanatlı eti üretimi<br />

2.323.700 ton olarak gerçekleşmiştir.<br />

İhracatımız ise 443 bin tondur. Yani toplam<br />

beyaz et üretiminin yaklaşık %20’si<br />

ihraç edilmektedir.<br />

- Beyaz et ihracatı konusunda uluslararası<br />

rekabette karşılaşılan güçlükler<br />

nelerdir?<br />

- Sektör olarak, tüketimin yanında kanatlı<br />

eti ihracatını da artırdık. İhracatta<br />

2018 yılında 505.741 ton ile en yüksek<br />

ihracat rakamına ulaştık. Ülkemize<br />

16 / <strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong>


..


Röportaj<br />

2018 yılında 626 milyon USD döviz girdisi<br />

sağladık. Japonya dahil 75 ülkeye<br />

ihracat yapılmaktadır.<br />

2015-2016 yıllarında kuş gribi nedeniyle<br />

ihracatta yaşanan sıkıntılar aşılmış<br />

oldu. İhracatta dünyanın önde gelen ülkelerinden<br />

birisi olarak sektör 5.sırada<br />

yer almaktadır.<br />

Sektörün en büyük sıkıntısı yem maliyetlerinin<br />

aşırı yükselmesidir, özellikle<br />

dövizdeki gelişmelerde bunu daha belirgin<br />

hale getirdi. Dolardaki farkın artması<br />

bizim maliyetlerimizin de yükseldiği<br />

anlamına gelmektedir. Zira üretim<br />

girdilerimizin %60’ından fazlası dövize<br />

endekslidir. Bu sebeple dış pazarda<br />

bazı ülkelerde fiyat anlamında rekabetçi<br />

olamıyoruz. Irak pazarında artık<br />

ürünlerimizle kalitemizi kanıtladık, rekabetçi<br />

olabiliyoruz. AB ülkelerine ihracatın<br />

yapılması anlamında ne kalite ne de<br />

fiyat açısından bir eksiklik söz konusu<br />

18 / <strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong><br />

2017 yılında kanatlı eti<br />

üretimi 2.323.700 ton<br />

olarak gerçekleşmiştir.<br />

İhracatımız ise<br />

443 bin tondur.<br />

Yani topla beyaz et üretiminin<br />

yaklaşık %20’si<br />

ihraç edilmektedir.<br />

değildir. Üretilen beyaz et uluslararası<br />

standartlarda kalıntı ve mikrobiyolojik<br />

incelemelerden başarıyla geçmektedir.<br />

Damızlık, kuluçka, yetiştirme kümesleri,<br />

yem üretimi ve kesimhane gibi birimler<br />

Türkiye’ de bir entegre içerisinde yer<br />

alır. Bu nedenle maliyet AB’ye oranla<br />

düşüktür. AB’de bu birimlerin her biri<br />

ayrı bir firma tarafından yapılır ve her<br />

biri kendi karını ilave ettiği için Türkiye<br />

de üretilen piliçten pahalıya mal<br />

olur. Bu nedenle çok açık olarak AB<br />

ülkelerinin Türkiye den beyaz et almamalarının<br />

nedeni siyasidir diyebiliriz.<br />

- Ülkemizde beyaz et tüketimi gelişmiş<br />

ülkelere oranla ne seviyededir?<br />

Eğer düşükse nedenleri<br />

nelerdir?<br />

- Ülkemizde kişi başı beyaz et tüketimi<br />

24 kg’dır. Beyaz et tüketiminde<br />

hem Dünya hem de AB ortalamasının<br />

üzerindeyiz. Ancak bu tek başına<br />

yeterli değil, kişi başına toplam<br />

et tüketimimiz Dünya ortalamasının<br />

altında. Bunun nedeni Türkiye de domuz<br />

eti tüketilmemesidir. Ve bu söz<br />

konusu da değildir. Hal böyle olunca<br />

Dünya kişi başı et tüketimi büyük<br />

baş, küçük baş, domuz eti, beyaz et<br />

olarak 44 kg’ı bulurken ülkemizde bu<br />

rakam büyük baş, küçük baş, beyaz<br />

et olarak 38 kg düzeyinde kalmaktadır.<br />

Et tüketiminde birinci hedefimiz<br />

Dünya ortalamasını yakalamak, ikinci<br />

hedefimiz gelişen ülkeler seviyesine<br />

ulaşmaktır.<br />

- Türkiye’de iç pazarın beyaz et talebini<br />

artırmak için yapılan çalışmalar<br />

nelerdir?<br />

- Yazılı, görsel ve sosyal medyadan<br />

yararlanılmaktadır. Bunun yanı sıra<br />

doktorlar, basın, öğrenciler, akademsiyenler<br />

gibi çeşitli meslek gruplarından<br />

temsilcilere tesis gezileri düzenlenmek<br />

suretiyle şeffaf bir üretim tüketiciye tanıtılmaktadır.<br />

İki yılda bir Uluslararası<br />

Beyaz et kongreleri düzenlenmektedir.<br />

Bu kongrelere yerli ve yabancı Bakanlık,<br />

üniversiteler ile yabancı misyon<br />

temsilcileri gibi resmi kurumlardan, özel<br />

sektörden, STK ve medyadan 1500<br />

kişilik bir katılım olmaktadır. Ayrıca 2<br />

yılda bir yapılan “Tavuk eti ile yaratıcı<br />

tarifler” yarışması ile de ürünlerimizin<br />

tanıtımına ve talebin artırılmasına çalışılmaktadır.


Röportaj<br />

Ülkemize 2018 yılında<br />

626 milyon USD döviz<br />

girdisi sağladık.<br />

Japonya dahil 75 ülkeye<br />

ihracat yapılmaktadır.<br />

- Son olarak Nisan ayında düzenleyeceğiniz<br />

Beyaz Et Kongresiyle ilgili<br />

bilgi verebilir misiniz?<br />

- BESD-BİR tarafından 2 yılda bir düzenlenen<br />

Uluslararası Beyaz Et Kongremizin<br />

bu yıl 5.sini gerçekleştireceğiz.<br />

Kongremiz bilim insanları ve sektör<br />

paydaşları dahil olmak üzere çok sayıda<br />

katılımcıyı bir araya getirmekte ve<br />

aynı zamanda dünyanın birçok ülkesinden<br />

önde gelen konuşmacılara yer vermektedir.<br />

Kongremiz beyaz et sektörü<br />

paydaşları ile bu alanda araştırmalar<br />

yapan bilim insanlarının iletişim kurmaları<br />

ve birlikte hedeflerine ulaşmaları<br />

için mükemmel bir fırsat yaratmaktadır.<br />

5. Uluslararası Beyaz Et Kongresi<br />

(UBEK), 24-28 Nisan 2019 tarihleri<br />

arasında Antalya’da Starlight Convention<br />

Center & Sunrise Park Resort’da<br />

düzenlenecek. Dünyada uygulanan<br />

son teknolojik ve bilimsel gelişmelerin<br />

dünyadan bilim insanları ve uzmanların<br />

katılımı ile değerlendirileceği kongrenin<br />

hazırlıkları, ilk 4 UBEK Kongre Başkanlığını<br />

da yapan Prof. Dr. Necmettin<br />

Ceylan ve ekibi tarafından yürütülüyor.<br />

Ülkemizde beyaz et sektöründe uluslararası<br />

katılımla gerçekleşen tek ve<br />

en büyük etkinlik olan 5. Uluslararası<br />

Beyaz Et Kongresi’ne dünya genelinden<br />

ve ülkemizden yaklaşık 1.500 bilim<br />

insanı, uzman ve sektör paydaşlarının<br />

katılımı bekleniyor.<br />

<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong> / 19


Köşe<br />

Nurgül Eryıldır Günay / nurguleryildir@gmail.com<br />

(<br />

kelebeğin<br />

fırtınası)<br />

Şokella tadında...<br />

Hoşgeldin bahar...<br />

İçimiz kıpır kıpır, yüzümüz gülüyor. Nedeni olanlar sağ<br />

olsun ve var olsun!<br />

Çocukken şokolleya* bayılırdım. Hele diş macunu gibi<br />

tüpte olanlar tam bir efsaneydi. O zamanlar iPhone yoktu,<br />

o yüzden arzu nesnesi sözcükleri henüz literatürümüze<br />

girmemişti. Ama bugünün tanımıyla biz çocuklar için tüpte<br />

şokella tam bir arzu nesnesiydi! Büyüdük, büyüyünce<br />

Nutella’yı keşfettik. Mmmm yazarken bile acaip canım<br />

çekti. geçen gün televizyonda Ülker Çokokrem reklamını<br />

görünce bunlar aklıma geldi. Farklı aileler, farklı sofralar<br />

ve ortada Ülker Çokokrem kutusu. Burada dikkatimi çeken<br />

şey hepsinde Çokokrem kutusunun yeni açılmış ve hiç<br />

yenmemiş olması. Bütün aileler çok seviyor ama kimse bi<br />

kaşık bile almamış. Bu kadar çok seviliyorsa en azından<br />

yarısının yenmiş olması gerekmez mi? Bizim evde olsa<br />

daha sofraya gelmeden birileri kaşığı daldırıp tadına<br />

bakmıştı.<br />

Yani sonuç olarak reklamlar zaten genel olarak gerçekten<br />

uzak kurgulanıyor ama burada biraz samimiyet eksikliği<br />

hissediyorum.<br />

***<br />

"Yeni Huawei P smart 2019'la daha fazla hikaye, daha<br />

fazla anı biriktir. #SeninleAynıModda" Bu reklama BA Y I L<br />

D I M. Yıllardır Türkiye'nin yurtdışında tanıtımı için filmleri<br />

yapılır. Ülkenin "muteber" ajansları bu filmleri çeker, ama<br />

sonuçta "eh işte"den öteye gidemeyen işler çıkar. Bir gün<br />

bir cep telefonu markası cihazının üstün fotoğraf çekme<br />

özelliğini tanıtmak için bir film çekti ve o filmle hepimizi<br />

büyüledi! Bugüne kadar güzel ülkem için bu kadar iyi<br />

tanıtıma şahit olmadım.<br />

Her karesinde "ay burası nerde, biz de gidelim" hissi<br />

uyandıran, renkleriyle, kamera açısıyla, hikayesiyle dikkat<br />

çeken çok güzel bir çalışma olmuş. Halfeti'yi sosyal<br />

medyada pek çok paylaşımda görüyordum, ama Bitlis<br />

Güroymak'ı ilk kez gördüm. Karların arasından yükselen<br />

sıcak suyun buharı arasında mandalarla gençlerin oyunu<br />

tam bir görsel şölen oluşturmuş.Yaratıcı ekibin ellerine<br />

sağlık!<br />

adıyla maskara sürmenin püf noktalarını anlatsın..<br />

Reklamlarda modeller bir sürüşte dolgun ve kıvrık oluyor<br />

kirpiklere sahip oluyor. Benim de kirpiklerim uzundur<br />

Allah'a şükür, ama bugüne kadar hiç fırt diye dolgun<br />

ve kıvrık olmadı. En az 4-5 kez üst üste sürüyorum.<br />

Kıvrık olsun derken bir yandan da kaşıma, gözüme<br />

bulaşmasın diye uğraşıyorum. Hadi bunları geçtim diyelim,<br />

bir sürü para verip aldığım maskara 3 gün kurumaya<br />

başlıyor. Siyah boya topcuk topcuk yapışıyor. Geçen<br />

gün Beşiktaş'taki Gratis'e uğramıştım. Oradaki satış<br />

sorumlusuna bu derdimi açtım, aldığım maskara çok kısa<br />

zamanda kuruyor, neden acaba dedim? "Maskara fırçasını<br />

tüpten çıkarınca hemen sürün, fırçayı birkaç kez tüpe<br />

batırıp çıkarmayın" dedi. Böyle yapınca tüp hava aldığı için<br />

kurumaya neden oluyormuş. Bir dahaki sefere söylediği<br />

gibi yapıcam, bakalım olacak mı?<br />

Bu konuya nerden geldim, Ezgi Mola'nın rol aldığı Avon<br />

True Ultra Volume Maskara reklamından. Reklamı izleyin,<br />

bir sürüşte dolgun, kirpik nasıl yapılıyor görün. Ben<br />

defalarca izledim, yapamadım o ayrı :)))<br />

Yalnız izlerken aklıma takıldı, Ezgi Mola bu filmde<br />

takma kirpik kullandı mı acaba? Daha önce çok ünlü bir<br />

markanın, reklam yüzü olan yabancı bir ünlü takma kirpik<br />

kullandığını itiraf etmişti. Kimdi hatırlayamadım bir türlü.<br />

Jennifer Lopez miydi acaba? Bilenler yazarsa sevinirim.<br />

Neden derseniz, sadece merak :)<br />

***<br />

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı hepimize<br />

kutlu, mutlu olsun! Ulusal egemenliğimiz de, çocuklarımız<br />

da vazgeçilmezimizdir...<br />

Nisan ayının hepimiz için şokella tadında, dolgun kirpik<br />

kıvamında ve güzel görüntüler eşliğinde geçmesini<br />

diliyorum.<br />

*Chokella olarak yazılırdı, ama o bizim hafızalarımıza<br />

"şokella" olarak kazındı.<br />

***<br />

Lütfen ama lütfen biri bana rimel ya da halk arasındaki<br />

<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong> / 21


Reklam Dünyası<br />

Profesyonel Vitrin Ekranları...<br />

Günümüzün hızla değişen perakende ortamında, perakendecilerin,<br />

gözleri kullandıkları telefonlardan başka bir şey<br />

görmeyen müşterilere ulaşması zor olabiliyor. Bu yüzden,<br />

pazarlamacılar müşterilere doğrudan hitap eden profesyonel<br />

ekranları kullanarak sundukları nokta atışlı reklamlarla her<br />

geçen gün daha efektif bir şekilde kullanıcılara ulaşıyor.<br />

Aynı paralelde, kullanıcıların dikkatini çeken diğer dış mekan<br />

reklam panolarından ve ekranlarından bahsetmeye gerek<br />

yok bile. Perakendeciler de hedef kitlelerindeki müşterileri<br />

mağazalarının içine çekmek için benzer bir yaklaşımı takip<br />

ederek profesyonel görüntüleme sistemleri, özellikle de vitrin<br />

tipi profesyonel ekranlar kullanarak bu rekabette üstün<br />

başarı elde edebiliyor.<br />

Neden Vitrin Tipi Profesyonel Ekran?<br />

Profesyonel ekran deyince pek çok kişinin aklına bazı reklam<br />

görüntülerini yayınlamak için kullanılan sıradan LCD<br />

ekranlar geliyor. Oysa profesyonel ekranlar birbirinden farklı<br />

pek çok seçenek içeriyor.<br />

Samsung Electronics Görsel Ekranlardan Sorumlu Başkan<br />

Yardımcısı S.G.Kim yaptığı açıklamada “Geleneksel statik<br />

posterlerin ötesine geçen sayısız seçenek mevcut. Profesyonel<br />

ekranlar doğrudan gün ışığı altında bile müşterinin<br />

dikkatini çok kolay çekebiliyor ve basit, etkili içerik yönetimi<br />

sayesinde perakendeciler bu özel ekranların her an güncel<br />

ve göz alıcı olmasını sağlayabiliyor” şeklinde konuştu.<br />

Kim ayrıca özellikle vitrin tipi profesyonel ekranlar sayesinde<br />

perakendecilerin müşteriye “daha ayağını dükkândan içeriye<br />

atmadan” ulaşabileceğini vurguladı.<br />

İnteraktif TV Teknolojileri...<br />

Yerel Seçim Kampanyalarında İlk Kez, Yeni Nesil İnteraktif<br />

TV Teknolojileri Kullanıldı.<br />

31 Mart 2019 tarihinde Yüksek Seçim Kurulu’nca yapılacak<br />

olan mahalli idareler seçimi tanıtım kampanyaları için DSP<br />

İstanbul Şişli Belediye Başkan Adayı <strong>Sayı</strong>n Mustafa Sarıgül,<br />

Türkiye’de ilk kez siyasette Addressable TV kullanımını<br />

gerçekleştirdi.<br />

Seyirci ile interaktif iletişim kurabilme özelliği olan bu yeni<br />

nesil teknoloji ile Şişli Belediye başkan adayı olarak Sarıgül,<br />

lokasyon hedeflemesi gerçekleştirerek kampanyasını Şişli ilçesindeki<br />

televizyonlarda göstermiş oldu. TVekstra mecrası<br />

ile ortaklaşa yürütülen bu kampanyada, kampanya yalnızca<br />

günün ilgili saatlerinde yayınlayarak hedef kitlenin doğru zamanda<br />

yakalanması sağlandı. Televizyon üzerinde, yayın<br />

esnasında L banner olarak tasarlanan ana reklam içeriği, 15<br />

farklı internet sayfasına yönlendirildi ve böylelikle daha önce<br />

yapılmış olan farklı hizmetlerle ilgili bilgilendirmeler de, aynı<br />

yayın üzerinden seyirci ile anlık paylaşılabildi. Böylelikle<br />

sayfayı tıklamış olan kullanıcıların mevcut duygu durumları<br />

ve adaya karşı olan tutumları net bir sayısal veri olarak<br />

ölçümlenebildi.<br />

Seyirci ile televizyon üzerinden anlık iletişim kurulabilen<br />

ve dijital dünyanın metrikleriyle ölçümlenebilen TVekstra<br />

mecrası, ilk kez bir siyasi kampanya için kullanılmış oldu.<br />

Mecra, bölgesel ve data hedeflemesiyle daha bir çok benzer<br />

kampanyaya katma değer sağlamayı hedefliyor.<br />

Detaylı bilgiye www.tvekstra.comüzerinden ulaşabilirsiniz.<br />

22 / <strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong>


Reklam<br />

RVD Kurulu’na “Başkan Ödülü”...<br />

Reklam sektörünün global çaptaki en büyük kuruluşu olan<br />

Dünya Reklamverenler Federasyonu’nun (WFA) Lizbon’da<br />

gerçekleştirilen Genel Kurul toplantısında, Reklamda<br />

Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Kurulu’na ‘Başkan Ödülü’ verildi.<br />

Reklamları kalıp yargılardan arındırarak, dengeli ve ilerici<br />

cinsiyet temsillerini teşvik etmek amacıyla Reklamverenler<br />

Derneği tarafından Kasım 2017’de kurulan Reklamda<br />

Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Kurulu, yaptığı çalışmalar nedeniyle<br />

WFA’nın Lizbon’da gerçekleştirilen kurul toplantısında,<br />

“Başkan Ödülü”ne layık görüldü.<br />

Dünya çağında 60 ülkenin reklamveren derneklerinin üye<br />

olduğu WFA, her yıl pazarlama endüstrisine büyük katkı<br />

sağlayan girişimlere “Başkan Ödülü” veriyor. 29 Mart’ta<br />

Lizbon’da gerçekleştirilen törende, çalışmaları ödüle layık<br />

görülen sekiz reklamveren derneğine ödülleri, WFA CEO’su<br />

Stephan Loerke ve 2018 Yönetim Kurulu Başkanı David<br />

Wheldon tarafından takdim edildi.<br />

Reklamverenler Derneği’nin ödülünü RVD Genel Sekreteri<br />

Yeşim Koçyiğit’in aldığı törende bir konuşma yapan WFA<br />

2018 Yönetim Kurulu Başkanı David Wheldon “Ulusal<br />

reklamveren dernekleri pazarlama sektörünü geliştirmek, iyi<br />

uygulamaları tanıtmak ve yaygınlaştırmak için yorulmadan<br />

çalışıyor. Ödül alan derneklerin her biri, üyeleri için gerçek<br />

değer yaratırken, iş dünyasına ve topluma fayda sağladı.<br />

Hepsini ayrı ayrı tebrik ediyorum” dedi.<br />

TOMMY JEANS Coca-Cola işbirliği...<br />

Tommy Hilfiger ile The Coca-Cola Company, tasarımcı<br />

Tommy Hilfiger’ın 1986 yılında ilk Coca-Cola Clothes koleksiyonu<br />

için yarattığı stillerin özel yeni edisyonlarını içeren<br />

TOMMY JEANS Coca-Cola® kapsül koleksiyonunun lanse<br />

edildiğini duyurdu. Kapsül koleksiyon, Tommy Hilfiger’ın<br />

1986 yılında tasarladığı orijinal Coca-Cola® Clothes koleksiyonundan<br />

ilham alıyor.<br />

Kökleri pop kültüre uzanan bir mirası paylaşan iki ikonik<br />

Amerikan markası, bireyselliği, kararlı iyimserliği ve ortak<br />

hikayelerini kutlamak amacıyla bir kapsül koleksi-<br />

yon ve arşivlerden esinlenen bir kampanya için yeniden<br />

buluştu. TOMMY JEANS Coca-Cola erkek ve kadın kapsül<br />

koleksiyonu, dünya çapındaki seçili TOMMY JEANS<br />

mağazalarında, seçili toptan iş ortakları aracılığıyla ve online<br />

olarak tommy.com’da satışa sunuldu. “TOMMY JEANS Coca-Cola<br />

kapsül koleksiyonuyla Tommy Hilfiger’ın tarihindeki<br />

ikonik bir kilometre taşını kutluyoruz” diyen Tommy Hilfiger<br />

Global marka üst yöneticisi Avery Baker şöyle devam etti:<br />

“80’li yıllarda lanse ettiğimiz Coca-Cola koleksiyonu, cesur<br />

ve canlıydı, anında tanınıyordu. Bu güncellemeyle orijinalleri<br />

ileriye taşıyıp her iki markanın özündeki iyimser ve genç<br />

ruhu kutlarken gelecek nesil için modern sokak stili yorumları<br />

katıyoruz. Orijinal Coca-Cola koleksiyonu lanse edildiğinden<br />

bu yana TOMMY HILFIGER, modaya pop kültür etkileri katmada<br />

öncü olmayı sürdürüyor.”<br />

Orijinal reklamlardan ilham alan entegre dijital kampanya,<br />

minimal bir fonda TOMMY HILFIGER markasının kalbindeki<br />

kapsayıcı ruhu kutluyor. Tommy Hilfiger’ın orijinal Coca-<br />

Cola Clothes koleksiyonun yaratılması hakkında anılarını<br />

anlattığı özel bir röportaj da içeren kampanya, sosyal kanallardan<br />

paylaşılacak.<br />

<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong> / 23


GoDaddy’d


Röportaj<br />

den, Dört İpucu...<br />

GoDaddy Türkiye ve MENA Bölge Direktörü<br />

Selina Bieber<br />

GoDaddy, sağlıklı yaşam alanında faaliyet gösteren<br />

kişi ve işletmeler ile dört dijital pazarlama ipucu paylaştı.<br />

Müşterilerine onların aktif olduğu platformlarda ulaşmanın<br />

ve onlara aradıkları ürün ve hizmetleri sunabiliyor olmanın<br />

önemini vurgulayan GoDaddy’nin<br />

paylaştığı dijital pazarlama ipuçları işletmelerin büyümesine<br />

yardımcı olmayı hedefliyor.<br />

GoDaddy, sağlıklı yaşam sektöründeki<br />

işletmeler için dört dijital pazarlama ipucu<br />

paylaştı<br />

GoDaddy, sağlıklı yaşam sektöründeki<br />

işletmelerin hedef kitleleriyle etkileşim<br />

kurmasına yardımcı olacak dijital pazarlama<br />

ipuçları paylaştı.<br />

Dünyanın dört bir yanındaki girişimcilerin<br />

online dünyada başarılı olması<br />

için gerekli araç ve yardımı sunan Go-<br />

Daddy, sağlıklı yaşam alanında faaliyet<br />

gösteren kişi ve işletmeler ile dört dijital<br />

pazarlama ipucu paylaştı. Müşterilerine<br />

onların aktif olduğu platformlarda<br />

ulaşmanın ve onlara aradıkları ürün ve<br />

hizmetleri sunabiliyor olmanın önemini<br />

vurgulayan GoDaddy’nin paylaştığı dijital<br />

pazarlama ipuçları işletmelerin büyümesine<br />

yardımcı olmayı hedefliyor.<br />

GoDaddy Türkiye ve MENA Bölge Direktörü<br />

Selina Bieber, konuyla ilgili<br />

olarak, “Sağlıklı yaşama ilgi gösteren<br />

insanların sayısının giderek arttığını<br />

gözlemliyoruz ve konuyla ilgili bilgileri<br />

internette arıyorlar. Bu, sağlıklı yaşam<br />

alanında faaliyet gösteren kişi ve işletmelerin<br />

doğru bilgileri paylaşarak<br />

işlerini desteklemeleri için bir fırsat. Bu<br />

fırsatı değerlendirebilmeleri için mevcut<br />

online araçlardan yararlanarak, hedef<br />

kitleleriyle etkileşime geçmelerini sağlayacak,<br />

güçlü bir online varlık oluşturmaları<br />

gerekiyor. GoDaddy’nin sunduğu<br />

entegre online araçlar ilk adımı<br />

kolayca ve uygun maliyetle atmalarını<br />

sağlayacak ve işlerini büyütmelerine<br />

yardımcı olacak şekilde tasarlandı.”<br />

GoDaddy’nin sağlıklı yaşam sektöründe<br />

faaliyet gösteren kişi ve işletmeler<br />

için derlediği dijital pazarlama ipuçları<br />

şöyle:<br />

Kaliteli bir web sitesi kurun:<br />

Dijital pazarlama faaliyetlerinizin merkezinde<br />

web siteniz olmalı. İş modeliniz<br />

her ne olursa olsun, web siteniz hem<br />

siz, hem de hedef kitleniz için internet<br />

dünyasındaki temel etkileşim noktasıdır.<br />

Web sitenizin hızlı, güvenli ve mobil<br />

uyumlu olmanın yanı sıra stratejik bir<br />

şekilde yerleştirilmiş eylem çağrılarına,<br />

markanıza uygun, cesur görsellere, net<br />

mesajlara sahip ve kolay gezinilebilir<br />

olması gerekiyor. Görsellerin markanız<br />

ve iş alanınız ile uyumlu olduğundan<br />

<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong> /25


Röportaj<br />

emin olun. Örneğin, spor markasıysanız<br />

egzersiz fotoğrafları, beslenme<br />

alanındaysanız lezzetli görünen sağlıklı<br />

yemek fotoğrafları paylaşabilirsiniz. İş<br />

modelinizi ve hedeflerinizi destekleyecek<br />

şekilde GoDaddy Web Sitesi Mimarı<br />

ile bir saatten kısa bir sürede profesyonel<br />

bir web sitesi kurabilir veya daha<br />

gelişmiş bir araç olan ve online satışa<br />

yönelik WooCommerce gibi kişiselleştirilmiş<br />

eklentiler sunan WordPress’i tercih<br />

edebilirsiniz.<br />

E-posta pazarlama ile mevcut ve<br />

potansiyel müşterilerinizle ilişkinizi<br />

güçlendirin:<br />

E-posta pazarlama, hedef kitlenizle<br />

iletişime geçmek için en etkili yöntemlerden<br />

biridir. Ziyaretçilerinizi müşteriye<br />

çevirmenize, mevcut müşterilerinize<br />

daha fazla satış yapmanıza ve genel<br />

olarak müşterilerinizin aklında kalmanıza<br />

yardımcı olabilir. GoDaddy E-posta<br />

Pazarlama gibi araçlar, web sitenizle<br />

entegre mobil uyumlu e-postalar oluşturmanızı<br />

ve e-postalarınızın başarısını<br />

analiz etmenizi sağlar. Örneğin, gıda<br />

26/ <strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong><br />

Düzenli olarak güncellenen<br />

blog içeriği, kendinizi uzman<br />

olarak konumlandırmanıza ve<br />

hedef kitlenize değerli ve<br />

eğitici içerik sunmanıza<br />

yardımcı olabilir.<br />

takviyesi satıyorsanız, müşterilerinize<br />

ürününüzü öğünlerine nasıl ekleyebilecekleri<br />

konusunda fikir verebilir veya<br />

henüz alışveriş yapmamış ziyaretçilerinize<br />

ürünlerinizle ilgili daha ayrıntılı bilgi<br />

verebilirsiniz.<br />

Düzenli olarak blog içeriği paylaşın:<br />

Düzenli olarak güncellenen blog içeriği,<br />

kendinizi uzman olarak konumlandırmanıza<br />

ve hedef kitlenize değerli<br />

ve eğitici içerik sunmanıza yardımcı<br />

olabilir. Blog içeriği marka kimliğinizi<br />

geliştirmenize yardımcı olurken, aynı<br />

zamanda arama motorları üzerinden<br />

web sitenize organik ziyaretçi trafiği<br />

çekmek için de iyi bir yoldur. İş alanınıza<br />

bağlı olarak vaka analizleri, raporlar,<br />

sağlıklı tarifler, egzersiz önerileri,<br />

sağlıklı yaşam uzmanları ile röportajlar<br />

veya infografikler paylaşabilirsiniz.<br />

Ayrıca e-posta listenizi genişletmek<br />

adına üyelere özel içerikler sunabilirsiniz.<br />

Arama sonuçlarında görünmenizi<br />

sağlayacak, ürün ve hizmetlerinizle<br />

ilgili anahtar kelimeleri de blogunuzda<br />

kullanarak Arama Motoru Optimizasyonu<br />

(SEO) çalışmalarınızı destekleyebilirsiniz.<br />

Yeni yazılarınızda blogunuzda<br />

önceden yayınladığınız, ilgili yazılara<br />

bağlantı vererek daha fazla okunmalarını<br />

sağlayabilir, bu çalışmalarla web<br />

sitenizin trafiğini artırabilirsiniz. Hem<br />

Web Sitesi Mimarı, hem de WordPress<br />

web sitenize blog özelliği ekleme seçeneği<br />

sunuyor. İlgi çekici bir blog insanların<br />

yeni şeyler öğrenmek için web<br />

sitenizi tekrar tekrar ziyaret etmesini<br />

sağlayabilir.<br />

Hedef kitlenizle aktif bir şekilde iletişim<br />

kurun:<br />

Sağlıklı yaşam, birçok insanın kendileri<br />

ve aileleri için yeni fikirler bulmak adına<br />

internette araştırma yaptığı bir konu.<br />

Sosyal medya, hedef kitlenizle anlık iletişim<br />

kurmak ve etkileşimde bulunmak<br />

için müthiş bir yöntem. Yorumları ve<br />

mesajları düzenli olarak takip edin ve<br />

geç kalmadan yanıtlayın. Konu sağlıklı<br />

yaşam olduğunda insanları kişisel ihtiyaçları<br />

ve beklentilerine uygun bir şekilde<br />

yönlendirmek çok önemli, o yüzden<br />

uzmanlık alanınızın dışına çıkmayın.<br />

Bu aynı zamanda itibar ve güven oluşturmanıza<br />

da yardımcı olabilir.<br />

GoDaddy, Türkiye’deki küçük işletmeler<br />

için online varlıklarını oluşturmalarını<br />

sağlayacak, kolay kullanılabilir ve<br />

uygun maliyetli dijital araçlar sunuyor.<br />

Ürün ve hizmetleri arasında alan adı<br />

kaydı ve Web Sitesi Mimarı’nın yanı<br />

sıra hosting, Yönetilebilir WordPress,<br />

online güvenlik, online pazarlama ile<br />

e-posta ve Office üretkenlik


Kampanyalar<br />

Kiss Me More...<br />

Flormar, yepyeni ürünü “Kiss Me More” likit mat ruj reklam<br />

kampanyasın için bir kez daha oyuncu Hazar Ergüçlü ile<br />

çalıştı. Hazar Ergüçlü’nün rol aldığı “Kiss Me More” reklam<br />

filmi, mat görünümlü dudaklar için bulaşma yapmayan uzun<br />

süre kalıcı formülü ile “Tüm Öpücüklere Yetecek Kadar Kalıcı”<br />

ruju arayan kadınların sesi olacak.<br />

Kampanya Künyesi<br />

Reklam Veren: Flormar<br />

Reklam Ajansı: Rafineri<br />

Yönetmen: Nicolas Caicoya<br />

Sanat Yönetmeni: Antonio Piciulo<br />

Yaratıcı Ekip: Ayşe Bali, Doğu Göçük, Burçak Beslioğlu,<br />

Gözde Dilek, Özge Ateş, Büşra Aksu, Asya Aydın<br />

Müşteri İlişkileri: Tarçın Köprülü, Emel Cansu Özdemir,<br />

Burak Karakurt<br />

Stratejik Planlama: Zühre Erdoğan, Ege Ayakduran<br />

Ajans Prodüksiyon Ekibi: Şafak Serter, İpek Savaş<br />

Grafik Ekibi: Faruk Er, Cansu Ortanç<br />

Yapım Şirketi: Spark Film<br />

Prodüktörler: Onur Mis - Tamer Üner<br />

Post Prodüksiyon: Mojo FX<br />

<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong> / 29


Kampanyalar<br />

UN Women Kadınlar Günü filmi...<br />

Birleşmiş Milletler Kadın Birimi, iş hayatında, yönetimde,<br />

bilimde toplumsal cinsiyet eşitliğine odaklandığı film 8 Mart<br />

Dünya Kadınlar Gününde gösterime girdi.<br />

Dijital mecralarda ve UN Women Turkey Facebook hesabında<br />

gösterilmeye başlanacak olan film, “Okuma, Çalışma,<br />

Konuşma, Yönetme, Yükselme Varsa, Eşitlik Var, Gelecek<br />

Var” mesajı veriyor.<br />

Kampanya Künyesi<br />

Yönetici Kreatif Direktör: Sami Basut<br />

Yönetici Ortak: Leslie Krespin<br />

Müşteri Direktörü: Ece Özyurt<br />

Kreatif Direktör: Ümit Taşlı<br />

Metin Yazarı: Onur Kutluer<br />

Art Direktör: Burak Tozkoparan<br />

Strateji Direktörü: Berkant Avcı<br />

Planlamacı: Batuhan Ins<br />

Prodüksiyon Grup Direktörü: Ahmet Bayık<br />

Prodüktör: Elif Mermer<br />

Prodüksiyon Şirketi: 85/90<br />

Medya Ajansı: MediaCom<br />

Uykusuz Kahramanlar...<br />

Yataş, Dünya Uyku Günü için hazırlanan ve sosyal medya<br />

kanallarında yayınlanan yeni reklam filmini Türkiye’nin “Uykusuz<br />

Kahramanlar”ına adıyor. Yataş, reklam filminde “Gece<br />

uykusu en faydalı ve tatlı olanı… Bunu da en çok gece uykusunu<br />

feda edenler bilir” sözleriyle bizim için uykusuz kalanları<br />

hatırlıyor. Reklam filminde Yataş “Uykusuz Kahramanlar”<br />

olarak tanımladığı sabahın ilk ışıklarında güne başlayan<br />

fırıncılar, bizi sevdiklerimize kavuşturan şoförler, sağlığımız<br />

için çalışan doktor, hemşire, eczacılar, itfaiye erlerin, bekçiler,<br />

polisler ve askerlere hepimiz adına teşekkür ederek<br />

Dünya Uyku Günü’nü kutluyor.<br />

Kampanya Künyesi<br />

Reklamveren: Yataş Grup – Yataş Bedding<br />

Reklamveren yetkilisi: Nevzat Yıldız, Selmin Gündoğdu,<br />

Elif Okuklu, Yüce Şahinel<br />

Ajans: Excel İletişim ve Algı Yönetimi<br />

Kreatif Direktör: Emre Yurdakul<br />

Reklam Yazarı: Murat Harput<br />

Müşteri İlişkileri: Mert Aybar, Kahraman Cenk Gürses,<br />

İrem Durhan<br />

30 / <strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong>


Kampanyalar<br />

Enza Home, 2019...<br />

filmleri, A Graphic Design reklam ajansının imzasını taşıyor.<br />

Enza Home’un 2019 koleksiyonunu tanıttığı yeni reklam<br />

filmleri yayına girdi. “Yeni bir mobilya sadece evinizi mi değiştirir?”<br />

sorusuyla yaşamın Enza Home ile nasıl değişip güzelleştiği<br />

anlatan yeni reklam filmleri, hepimizin yaşamında<br />

ortak bir yeri olan değerli anları, yeni başlangıçları, heyecanları<br />

ve mutlulukları samimi ve yine Enza’ya özgü bir dille<br />

ifade ediyor. Yönetmenliğini Metin Arolat’ın üstlendiği reklam<br />

Kampanya Künyesi<br />

Reklamveren: Yataş Grup - Enza Home<br />

Reklamveren yetkilisi: Nevzat Yıldız, Selmin Gündoğdu,<br />

Dilek Toyga, Ceyda Ulubaş<br />

Reklam Ajansı: A Graphic Design<br />

Kreatif Direktör: Yılmaz Kurt<br />

Yaratıcı Ekip: Fatih Yaman, Bora Çelikoğlu, Osman Altun<br />

Müşteri İlişkileri: Özden Albayrak Durmuş<br />

Prodüksiyon şirketi: Hacıyatmaz Film<br />

Yapımcı: Tayfur Sonkaya, Elif Özdemir<br />

Yönetmen: Metin Arolat<br />

Görüntü Yönetmeni: Mehmet Aksın<br />

Sanat Grubu: Ülker Paro, Serpil Göler<br />

Post prodüksiyon: HacıyatmaAAz Film<br />

Medya Ajansı: Mindshare world<br />

Müzik: Atakan Ilgazdağ<br />

Kullanılan Mecra: TV, internet<br />

Ford SUV “Açık Ateş”projesi...<br />

Ford, şehrin karmaşasına inat sıra dışı bir sadeliğin<br />

hakim olduğu bu dünyada, “Açık Ateş” dizisiyle<br />

buram buram doğallık kokan lezzetler hazırlıyor.<br />

Direksiyona geçen Yılmaz Şef, “Açık Ateş”i yakmak<br />

için kimi zaman masmavi deniz kenarını, kimi<br />

zamansa yemyeşil manzaraları mesken tutuyor.<br />

Sadece doğanın sunduklarıyla olabildiğince sade<br />

sofralar hazırlamak için hünerli ellerini, doğanın<br />

sessizliğine teslim ediyor ve bize de sadece dinlemek<br />

kalıyor.<br />

Kampanya Künyesi<br />

Reklamveren: Ford Otosan<br />

Reklamveren Yetkilileri: Gonca Sofuoğlu Temiz,<br />

Önder Olcay, Ece Barak<br />

Reklam Ajansı: Tick Tock Boom<br />

Kreatif Direktör: Gürkan Gürel<br />

Marka Direktörü: Halil İbrahim Özay<br />

Prodüktör: Bensu Şengül<br />

Sosyal Medya Ekibi: Ali Eren Bilgin, Salim Çobanoğlu<br />

Şef: Yılmaz Öztürk<br />

Yönetmen: Ahmet Üzgün<br />

Editör: Merve Arkunlar<br />

Yapım Evi: Pre Prodüksiyon<br />

<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong> / 31


Kampanyalar<br />

Lezzet İçiririm, Koruyucu İçirmem...<br />

Uludağ İçecek, ülkemizde üretilen ilk ve tek koruyucu içermeyen<br />

meyve aromalı maden suyu Uludağ Frutti için hazırladığı<br />

kampanya ile dikkatleri büyük Ar-Ge yatırımları<br />

sonucunda ortaya çıkan ve koruyucu içermeyen formülüne<br />

çekiyor. Farklı lezzet arayışında olan hedef kitleler için çekilen<br />

üç farklı reklam filmi, “Lezzet İçiririm, Koruyucu İçirmem”<br />

mesajını veriyor.<br />

Kampanya Künyesi<br />

Reklamveren: Uludağ İçecek<br />

Reklamveren Ekibi: Ali Can Yıldız, Aslı Bahadır Uzun,<br />

Cansu Değerli, Oğuz Güleryüz<br />

Reklam Ajansı: Güzel Sanatlar<br />

Yaratıcı Ekip:Tolga Suna, Metehan Örnek, Kemal Hayıt,<br />

Mertcan Karpınar, Kıvanç Şenay<br />

Ajans Yapımcısı: Melis Bircan Bölüktaş, Uğur Egemen İres<br />

Müşteri İlişkileri: Gözde Şengüler, Selen Öngör, Tutku top<br />

Stratejik Planlama: Deeper<br />

Yapımevi/Yönetmen: Spark/Oğulcan Eren Akay<br />

PR Ajansı: Sobraz<br />

Medya Planlama ve Satın Alma Ajansı: Time<br />

Hep Yanımda Olsan...<br />

Siyah beyaz Negro dünyasının Lara Di Lara’nın<br />

muhteşem sesiyle bir araya geldiği reklam filminde<br />

hep yanında olmasını isteyeceği lezzete ulaşmaya<br />

çalışan sanatçının, konserdeki hikâyesine<br />

yer veriliyor. Bu hikâyeye de içinde Negro’dan<br />

kodlar taşıyan ve ona ithafen söylenilen Lara Di<br />

Lara’nın eşsiz sesiyle dinlediğimiz, dillerden düşmeyecek<br />

yepyeni bir şarkı eşlik ediyor: Hep Yanımda<br />

Olsan<br />

Kampanya Künyesi<br />

Reklam Ajansı: Güzel Sanatlar<br />

Reklamveren: ETİ<br />

Reklamveren Yetkilileri: Zeynep Akyüz Öztürk,<br />

Burçin Kızıltepe, Berfin Özsoy<br />

Ürün: Eti Negro<br />

Kreatif Direktör: Emrah Kural<br />

Yaratıcı Ekip: Damlasu Yasa, Fatmanur Zeynel<br />

Müşteri İlişkileri: Gözde Şengüler, Ceysun Giritli,<br />

Sıla Gözüm, Sena Özata<br />

Stratejik Planlama: Ozan Karaman<br />

Medya Planlama/Satın Alma: MG Media<br />

Ajans Yapımcısı: Melis Bircan, Uğur Egemen İres<br />

Yapım Evi: PTOT<br />

Yönetmen: Canbert Yerguz<br />

Özgün Müzik: Jingle Jungle<br />

32 / <strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong>


Kampanyalar<br />

Strese iyi gelen yatak...<br />

Bambi Yatak, Hülya Avşar ile yeni bir reklam kampanyasına<br />

daha imza attı. Bambi Yatak’ın yeni nesil ürünü Magnasand<br />

Therapy Yatak için kamera karşısına geçen Avşar, yatağın<br />

strese nasıl iyi geldiğini günlük yaşamamıza göndermeler<br />

yaparak anlatıyor.<br />

Kampanya Künyesi<br />

Reklam veren: Bambi Yatak / Bambi.com.tr<br />

Marka: Bambi Magnasand Therapy Yatak<br />

Reklamveren Yetkilisi: Adem Çetmen<br />

Reklam Ajansı: Genna Istanbul<br />

Yaratıcı Yönetmen: Nilüfer Gülata<br />

Yaratıcı Grup: Gökhan Üstünel, Özhan Sancak, Erol Çelik<br />

Müşteri İlişkileri: İdil Ozman, Zeynep Gül<br />

Yapım Şirketi: Shortcut<br />

Yapımcı: Esra Seyrekbasan Onar<br />

Yürütücü Yapımcı: Cem Toparlaklı<br />

Yönetmen: Burak Yıldırım<br />

Görüntü Yönetmeni: Veli Kuzlu<br />

Müzik: Jingledak<br />

Medya Ajansı: Mediastore<br />

Mavi Yaz Başlıyor...<br />

Mavi ve Kıvanç Tatlıtuğ birlikteliklerinin 10. sezonuna ‘‘Çok<br />

ses getirecek’ yeni reklam kampanyasıyla devam ediyor.<br />

Mavi’nin, jean ruhunu yansıtan ve yaz koleksiyonundan ilham<br />

alınarak hazırlanan reklam filminde Kıvanç, Mavi jean’i<br />

ve gitarıyla başrolde. Hem ürünleri hem de gençlik enerjisiyle<br />

çok ses getirecek ‘Mavi Yaz’ filminin müziği ise Cem<br />

Karaca’nın unutulmaz parçalarından ‘Resimdeki Gözyaşları’.<br />

Mavi CEO’su Cüneyt Yavuz, “Kalbi jean’le atan bir marka<br />

olarak bugün Türkiye’de jean denince insanların aklına<br />

ilk Mavi geliyorsa bu başarıda Kıvanç’ın rolü büyük. Hem<br />

markası, hem de ürünleriyle ses getiren, kaliteyi ve iyi işler<br />

yapmayı odağına koymuş global bir şirket olarak, her sezon<br />

yenilenmenin ve heyecan yaratmanın peşindeyiz. Bu kampanyayla,<br />

aynı zamanda gençlere ‘İyi bir jean her zaman<br />

sana güç verir, cesaretlendirir ve özgür hissettirir’ diyoruz.”<br />

Kampanya Künyesi<br />

Reklam Yıldızı: Kıvanç Tatlıtuğ<br />

Senaryo: Ali Taran<br />

Yönetmen: Cemal Alpan<br />

Görüntü Yönetmeni: Burak Turan<br />

<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong> / 33


Kampanyalar<br />

Sadelik Koleksiyonu...<br />

Özdilek Ev Tekstili, “Sadelik Koleksiyonu”ndaki en yeni ürünlerini<br />

Jessica May’in rol aldığı TV reklam filmi ile tanıtıyor.<br />

Özdilek Ev Tekstili’nin reklam yüzü olan Brezilyalı Oyuncu<br />

Jessica May ile sadeliğin ön planda olduğu en yeni ürünler<br />

ilk kez ekrana taşınıyor.<br />

Reklam filminin sonunda bir Özdilek markası olan Sadem’in<br />

Ciauro Mint ve Sail oda kokuları da tanıtılıyor. Farklı ruh ve<br />

karaktere sahip esanslardan oluşan yeni kokular ile Sadem<br />

evinizi büyülüyor.<br />

Kampanya Künyesi<br />

Reklam Veren: Özdilek Ev Tekstili<br />

Reklam Ajansı: ZIT Görsel ve İşitsel Sanatlar<br />

Kreatif Direktör: Ramiz Bayraktar<br />

Yönetmen: Tamer Aydoğdu<br />

Oyuncu: Jessica May Kara<br />

Görüntü Yönetmeni: Varol Şahin<br />

Müzik: Tony Lee Stafford Jr & Michael Dennis Smith & Nineoneone<br />

- What’s Gone Will Never Leave<br />

Prodüksiyon Şirketi: ZIT Görsel ve İşitsel Sanatlar<br />

İnternet Sitesi: ozdilek.com.tr / ozdilekteyim.com<br />

Oleg Cassini, 2019...<br />

Oleg Cassini, 2019 yılının ilk reklam kampanyasında<br />

başrol koltuğunu bu kez mağazalarının<br />

yıldızlarına ; stil danışmanlarına<br />

veriyor. Oleg Cassini Stil Danışmanları,<br />

heyecanlarını paylaşıp hayallerini gerçeğe<br />

dönüştürmek üzere gelin adaylarını “masalı<br />

birlikte yaratmaya” davet ediyor.<br />

Kampanya Künyesi<br />

Marka: Oleg Cassini<br />

Marka Sözcüsü:Merve Giray<br />

Kreatif Ajans:Kingdom İstanbul<br />

Kreatif Strateji:Lara Büyüktetik<br />

Metin Yazarı:Nazlı Şirinyurt<br />

Prodüksiyon:Efe Çelik<br />

Yönetmen:Melike Önay<br />

Fotoğrafçı:Tuğberk Acar<br />

34 / <strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong>


Kampanyalar<br />

Şimdi mi geldi aklınıza?...<br />

Ajinomoto’nun güçlü AR-GE ekibi, Türkiye’de ilk defa kemik<br />

suyu lezzetini bulyon formatına getirdi.<br />

Bizim Mutfak, kemik suyu lezzetini bulyon pratikliğiyle ilk kez<br />

tüketiciyle buluştururken, reklam filminde kemik suyu yapımının<br />

zorluğunu iki tecrübeli ev hanımının gözünden esprili<br />

ve gülümseten bir dille anlattı.<br />

Mutfakta herkesin aradığı “doğallık, besleyicilik ve pratiklik”<br />

üzerine yoğunlaşan Bizim Mutfak’ın bünyesinde bulunduğu<br />

Kampanya Künyesi<br />

Reklamveren: Ajinomoto İstanbul<br />

Reklamveren Yetkilisi: Hülya Gündoğan Uçarlar,<br />

Doğukan Saydan, Beril Tekelioğlu<br />

Reklam Ajansı: TBWA\Istanbul<br />

CCO: İlkay Gürpınar<br />

ECD: Volkan Karakaşoğlu<br />

Yaratıcı Ekip Liderleri: Orkun Önal, Erçin Sadıkoğlu<br />

Yaratıcı Ekip: Ali Yiğit Gümüş, Fırat Eren, Ezgi Tanyeri<br />

Marka Ekibi: Ömer Üstündağ, Burtay Baştufan,<br />

Zeynep Boyan<br />

CSO: Toygun Yılmazer<br />

Stratejik Planlama: Özgün Özkalay, Yunuscan Hismicil<br />

Produksiyon Ekibi: Evrim Saraçoğlu, Zeynep Türkmen<br />

Produksiyon Şirketi: Depo Film<br />

Yönetmen: Tolga Evgüzel<br />

Müzik: 3K1A<br />

Fotoğraf: Cihan Ünalan<br />

Nestlé DAMAK İnci...<br />

Nestlé DAMAK’ın fıstıklarını karşı konulmaz beyaz<br />

çikolata ile buluşturan yeni DAMAK İnci çikolataseverlerin<br />

beğenisine sunuldu. 86 yıldır çikolata ve<br />

fıstığın efsanevi aşkıyla özdeşleşen Nestlé DAMAK<br />

ailesinin yeni üyesi DAMAK İnci, markanın #BiDamakGüzellik<br />

kampanyasının devamı niteliğinde bir<br />

reklam filmiyle tanıtıldı.<br />

Hayattaki keşfedilecek güzelliklere vurgu yapan<br />

filmde beyaz çikolata ve Antep fıstığının buluşması<br />

yakın plan görüntülerle etkili bir şekilde paylaşılıyor.<br />

Çikolataya ismini veren inci tanelerinin eşsizliği ve<br />

değeri vurgulanıyor.<br />

Kampanya Künyesi<br />

Reklamveren: Nestlé Türkiye<br />

Genel Müdür: Özgür Karakaş<br />

Pazarlama Müdürü: Başak Çayhan<br />

Marka Müdürleri: Ömer Kağan Ural, Başak Tuncay<br />

Reklam Ajansı: Manajans J. Walter Thompson<br />

Yönetici Ortak: Leslie Krespin<br />

Yaratıcı Yönetmen: Kaan Ertüz<br />

Yaratıcı Grup Başkanı: Baran Güneş<br />

Müşteri Grubu: Setenay Ergin, Nuran Rona, Alanur Akyıldız<br />

Stratejik Planlama: Berkant Avcı, Mervenaz Mete<br />

Ajans Prodüktörleri: Ahmet Bayık, Eralp Çankır<br />

Yapım Şirketi: Mental<br />

Medya Ajansı: Mindshare<br />

<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong> / 35


Kampanyalar<br />

AXE What...<br />

AXE’ın, yeni kokusu What?! için yaratılan global reklam<br />

kampanyası Türkiye’de yayına girdi. Deri ve kurabiye notalarının<br />

bir arada kullanıldığı yeni AXE reklam filmi, kokunun<br />

uyumsuz olacabileceği önyargısına son noktayı koyuyor.<br />

Film, What?! ile ilgili herkesin aklına ilk gelen “güzel kokar<br />

mı?” sorusuna eğlenceli bir dille yanıt veriyor.<br />

Genç adam, deri ile kurabiye kombinasyonunun güzel kokmayacağını<br />

düşünerek “Gerçekten güzel kokuyorsa otobanda<br />

çıplak koşarım” diyecek kadar kendinden emindir.<br />

What?!’ın “Yok Artık!” dedirten kokusunu ve etkisini tahmin<br />

edemeyen karakterimizi, bir anda otobanda çıplak kalmış<br />

olarak görürüz. Otobandaki şokunu sempatikliğiyle geçiştirmeye<br />

çalışan genç adam filmin sonunda What?!’ın olağanüstü<br />

kokusunu kabul ediyor.<br />

Kampanya Künyesi<br />

Yaratıcı Ajans: Dokyo<br />

Metin Yazarı: Frank Berning<br />

Prodüksiyon Şirketi: Tony Petersen Film<br />

Yönetmen: Claas Ortmann<br />

Divan Otel reklam filmi...<br />

Koç Grubu bünyesinde hizmet veren Divan Grubu,<br />

ilk televizyon reklamıyla izleyicilerin karşısına<br />

çıkarak, köklü geçmişini gözler önüne seriyor.<br />

Geleneksel çizgiler ve modern yaşamın renkli<br />

anlarının yer aldığı filmde, çini sanatçısı Adilcan<br />

Güven’in fırça hareketleri Divan çatısı altında bulunan<br />

her birimden izler taşıyor.<br />

Kampanya Künyesi<br />

Reklamveren: Divan Grubu<br />

Reklamveren Temsilcileri: Akşın Güngör,<br />

Mine Yaman Kocabaş, Naz Kayıran Yanık, Ece<br />

Başer<br />

Reklam Ajansı: BEING\ÇÖZÜM<br />

Yaratıcı Ekip: Ozan Can Bozkurt, Erce Ulusoy,<br />

Hande Gürsoy<br />

Marka Ekibi: Yusuf Ziya Erdönmez, Elif Onat Bozkurt,<br />

Yasemin Asaad<br />

Stratejik Planlama Ekibi: Ahmet Yener, Deniz Atalay,<br />

Beliz Atalay<br />

Prodüksiyon Ekibi: Evrim Saraçoğlu, İrem Akalın<br />

Prodüksiyon Şirketi: Kala Film<br />

Yönetmen: Onur Erdem<br />

Post Prodüksiyon Şirketi: ABT İstanbul<br />

Müzik: FFW<br />

Kullanılan Mecralar: TV, Dijital<br />

36 / <strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong>


Kampanyalar<br />

#BaşarınınCinsiyetiOlmaz...<br />

Türk Ekonomi Bankası (TEB), 8 Mart Dünya Kadınlar<br />

Günü’ne özel hazırladığı #BaşarınınCinsiyetiOlmaz videosuyla<br />

kadınların iş yaşamındaki önyargı ve engellere karşı<br />

verdikleri mücadeleye dikkat çekiyor.<br />

Kadınların iş dünyasındaki varlığını güçlendirme ve ekonomiye<br />

daha fazla dahil olmasına katkıda bulunma amacıyla<br />

çalışan TEB, iş yaşamında karşılaşılan her türlü engele karşı<br />

iş kadınlarını cesaretlendirmeye devam ediyor<br />

Kampanya Künyesi<br />

Reklamveren: TEB (Türk Ekonomi Bankası)<br />

Reklamveren Ekibi: Zeynep Demirkol, İlke Erdener, Mustafa<br />

Baysal, Mert Maviş, Fatih Tozan, Murat Olgaç, Özal<br />

Ünal<br />

Reklam ajansı: Tick Tock Boom<br />

Yaratıcı Yönetmen: Gürkan Gürel<br />

Yönetmen: Mahir Birav<br />

Müşteri ilişkileri grubu : Bahriye Sarıkaya,<br />

Duygu Daşdöğen<br />

Kreatif Ekip: Derya Canca<br />

Ajans Prodüksiyon: Bensu Şengül<br />

Ekici Süzme Peynir’in reklam filmi...<br />

Ekici Peynir’in Süzme Peynir reklamı yayınlandı.<br />

Engin Günaydın’ın seslendirdiği ve özel üretim<br />

tekniğiyle hazırlanan Ekici Süzme Peynir’in reklam<br />

filminde üstün lezzet ödülüne ve yüksek kalsiyumlu<br />

olmasına vurgu yapılıyor.<br />

Peynir ustası Ekici’nin Süzme Peynir reklam filmi<br />

esprili bir dille başlıyor. Ardından da süzme peynirin<br />

ilk başlarda peynir ailesinden sayılmamasına atıfta<br />

bulunuluyor. Reklam filmi “Sen süzmesin dediler, bu<br />

sofrada yerin yok dediler. Ama bir yediler, bir daha<br />

da hakkımı yemediler” cümleleri ile devam ediyor.<br />

Kampanya Künyesi<br />

Reklamveren: Ekici Peynir<br />

Reklamveren Temsilcisi: Elçin Ekici Öztürk<br />

Marka İletişim Danışmanlığı: Communication<br />

Partner<br />

Reklam Ajansı: Karpat Independent Advertising<br />

Agency<br />

Yönetici Yaratıcı Yönetmen: Nick Sawyer<br />

Müzik: Jingle House<br />

<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong> / 37


Sırbistan’ın ba


Gezi<br />

şkenti Belgrad...<br />

Uzun zamandır görmek isteyip de bir sürü f<br />

ırsatını bulamadığım bir yerdi Belgrad.<br />

Sonunda kısmet oldu ve 3 arkadaş Belgrad yolunu tuttuk.<br />

Pegasus Hava Yollarının direk uçağı ile saat 11:35 gibi vardık<br />

Belgrad’ a. Belgrad vize istemiyor.<br />

Fotoğraflar ve yazı Seval Duban / seval@sevalduban.com<br />

Uzun zamandır görmek isteyip de bir<br />

sürü fırsatını bulamadığım bir yerdi<br />

Belgrad. Sonunda kısmet oldu ve 3<br />

arkadaş Belgrad yolunu tuttuk. Pegasus<br />

Hava Yollarının direk uçağı ile saat<br />

11:35 gibi vardık Belgrad’a. Belgrad<br />

vize istemiyor, dolayısıyla giriş işlemlerinden<br />

sonra şehir merkezine gitmek<br />

için A1 numaralı otobüze bindik. A1’ in<br />

fiyatı standar 300 Dinar. Ancak para<br />

üstü geri alırken mutlaka sayarak alın.<br />

Zira eksik verebiliyorlar. Havaalanında<br />

döviz kurları düşük o yüzden döviz bozduracaksanız<br />

şehir merkezinde bozdurmanızı<br />

tavsiye ederim. Şehir merkezinde<br />

oldukça fazla döviz bürosu var.<br />

Yaklaşık yarım saat sonra Slavija meydanına<br />

varıyoruz. A1 otobüslerinin kalkış<br />

ve varış yeri burası. Meydana vardığımızda<br />

çok acıkmış olduğumuz için<br />

hemen yemek yiyecek yer arıyoruz, tabii<br />

ki Foursquare’dan Bize en yakın yer<br />

Hotel Slavija Garni’nin restaurantı. Bavullarımızla<br />

birlikte Slavija Restaurant’a<br />

gidiyoruz. Restaurant otele ait ve oldukça<br />

büyük. Hemen oturup Cevapi ve<br />

yerel bira söylüyoruz. Cevapi iste kurutulmuş<br />

etten yapılan bir çeşit köfte. Tadı<br />

füe et gibi; en sevdiğim lezzetlerden biri<br />

Posiyonlar, Türkiye’ye göre çok büyük,<br />

o yüzden ben tamamını bitiremedim<br />

Yemeklerimizi bitirdikten sonra, booking.com<br />

üzerinden ayarladığımız eve<br />

doğru yola çıkıyoruz. Otelimiz Terazije<br />

caddesi üzerinde. Otel dediğime bakmayın<br />

aslında orası bir daire Eşyalarımızı,<br />

eve bırakıp Belgrad’ı keşfe çıkıyoruz.<br />

Sırbistan’ın başkenti olan Belgrad;<br />

Sava ve Tuna nehirlerinin buluştuğu ve<br />

uluslararası kara, demir ve havayollarının<br />

birleştiği merkezi bir konumda bulunuyor.<br />

Güneyinde Avala ve Kosmaj<br />

dağlarının uzandığı, pek çok noktasından<br />

eşsiz Kalemegdan’ın göründüğü<br />

ve kalbinin Knez Mihailova caddesinde<br />

attığı şehir, yıl içerisinde çok sayıda ziyaretçiye<br />

ev sahipliği yapıyor.<br />

İstanbul ve Atina’dan sonra Avrupa’nın<br />

en eski şehri olan Belgrad’ a ait arkeolojik<br />

bulgular, M.Ö 5. yüzyıla kadar<br />

uzanmakta. Kelt kabileleri tarafından<br />

keşfedilen ve hakkındaki ilk kayıtların,<br />

878 yılına ait olduğu belirtilen şehrin tarihi,<br />

birçok mücadele ve savaşla dolu.<br />

Sadece ülkenin değil aynı zamanda<br />

Avrupa’nın da eğlence merkezlerinden<br />

biri olan Belgrad’ın gece hayatı, komşu<br />

ülkelerden birçok ziyaretçi çekmekte<br />

ancak biz o gecelere akamadık .<br />

Gelelim gezimize; niyetimiz Knez Mihailova<br />

Caddesi üzerinden Kalemegdan’a<br />

gitmek. Sırbistan’ın en eski yerleşim<br />

bölgelerinden biri olan Knez Mihaliova<br />

Caddesi; birçok tarihi binasıyla kültüre,<br />

ünlü mağazalarıyla ekonomiye, galerileriyle<br />

sanata ve modern kafeleriyle de<br />

eğlenceye hizmet veren kocaman, güzel<br />

bir cadde.<br />

<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong> / 39


Tuna ve Sava nehirlerinin<br />

birbirine kavuştuğu<br />

bölgede yer alan<br />

Kalemagdan Parkı<br />

Gezi<br />

Roma ve Osmanlı kültürünün izlerini taşıyan<br />

bahçelere, çeşmelere ve binalara<br />

sahip olan cadde; 1867 yılından sonra<br />

gerçekleştirilen şehir planlamasıyla bugün<br />

ki halini almış ancak yol çalışmaları<br />

hala bitmemiş. Beyoğlu’nun başına<br />

gelen, Knez Mihailova Caddesi’nin de<br />

başına gelmiş .<br />

Caddenin en önemli sembollerinden<br />

biri olan Prens Mihailo Heykeli, heykelin<br />

solundaki Ulusal Tiyatro binası<br />

ve arkasındaki Ulusal Müze; Knez Mihailova<br />

caddesi’nin kültürel ve sanatsal<br />

dokusunu temsil ediyor. Caddeyi<br />

keyifle dolaştıktan sonra gözümüze<br />

çarpan dondurmacıda alıyoruz soluğu.<br />

Dondurmalarımızı aldıktan sonra ki çok<br />

güzelmiş dondurması ; Kalemegdan’a<br />

varıyoruz.<br />

Knez Mihailova Caddesi’nin bittiği yerde<br />

başlayan Kalemagdan Kalesi ve doğal<br />

güzelliğiyle büyüleyen Kalemegdan<br />

Parkı, Belgrad’da hem gezme hem de<br />

dinlenme amaçlı ziyaret edilen yerlerden<br />

biri. Beldrad’da çok fazla yeşil alan<br />

olduğunu da belirteyim bu arada<br />

İlk yerleşimin, Kelt Scordisci kabilesi<br />

tarafından M.Ö. 3. yüzyılda gerçekleştiği<br />

bu tarihi yer; Türk ve Slav kabileleri<br />

başta olmak üzere birçok kabile tarafın-<br />

40 / <strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong><br />

dan zapt edilmiş, aynı zamanda Roma<br />

ve Osmanlı gibi güçlü imparatorlukların<br />

sınırlarına girmiş.<br />

Osmanlı Devleti’nin mimarisini yansıtan<br />

İstanbul Kapısı, Kalemegdan Kalesi’nin<br />

ana girişini oluşturuyor hemen sonrasında<br />

açık hava silah müzesi bulunuyor.<br />

Kale’ye girdikten sonra karşımıza<br />

çıkan Zindan Kapısı ise asıl yapısının<br />

bozulmadan inşa edildiği terasıyla ziyaretçilere<br />

muhteşem bir Tuna Nehri<br />

manzarası sunuyor.<br />

Kale’nin etrafını çevreleyen geniş Kalemagdan<br />

Parkı’nın girişinde ise bir elinde<br />

şahin, diğer elinde savaş kılıcı olan<br />

ve Sırbistan’ın bağımsızlığını simgeleyen<br />

Victor Anıtı bulunuyor.<br />

Tuna ve Sava nehirlerinin birbirine kavuştuğu<br />

bölgede yer alan Kalemagdan<br />

Parkı; basketbol ve tenis kortları, müzeleri<br />

ve kafeleriyle başkentin en popüler<br />

yerleri arasında. En güzeli ise gün<br />

batımında kale surlarında oturup muhteşem<br />

manzarayı izlemek. Biz de en<br />

güzelini yapıp, güneşi Kalemgdan’ da<br />

bitirdik. Sonra da Belgrad sokaklarını<br />

keşfe çıktık.<br />

Nehir kenarından doğru yürüyerek<br />

Aziz Mihail Katedrali’ne (Holy Archangel<br />

Michael Cathedral) vardık. 1837 ve<br />

1840 yılları arasında A. F. Kverfeld tarafından<br />

tasarlanıp, ünlü heykeltıraş Dimitrije<br />

Pančevo tarafından inşa edilen<br />

katedral, Kutsal Başmelek Michael’a<br />

ithaf edilmiş. Geç barok döneminin mimari<br />

izlerini taşıyan katedral, 19. yüzyıl<br />

Sırp sanatının Avrupa stiline yakınlaşan<br />

önemli örneklerinden biri. Antik ikonalarla<br />

ve altın işlemeli sanat eserleriyle<br />

dekore edilen katedral, aynı zamanda<br />

Sırp liderler Miloš Obrenović ve Mihailo<br />

Obrenović dışında, Dositej Obradović<br />

ve Vuk Stefanović Karadžić gibi birçok<br />

ünlü kişinin mezarlarını barındırıyor.<br />

St. Michael Cathedral’ den sonra tekrar<br />

Knez Mihailova Caddesi’ne çıkıp yürüyüş<br />

yaptık. Ardından da bir şeyler içmek<br />

için Skadarlija denen bölgeye gittik.<br />

Şehrin en bohem ve ilginç mahallelerinden<br />

biri olan Skadarlija, geleneksel<br />

Sırp eğlencesini yansıtan bir bölge. 19.<br />

ve 20. yüzyılın başlarında birçok şair ve<br />

sanatçının toplandığı Skadar Caddesi,<br />

mahallenin merkezi konumunda. Belgrad’<br />

ın en eski geleneksel restoran ve<br />

barlarına sahip olan bölgede, Kafana<br />

adı verilen mekanlarda şehrin en eski<br />

biraları tadıp, geleneksel Sırp müziği<br />

Starogradska dinlenebilirsiniz. Bizim<br />

şansımıza Osman Aga şarkısının Sırp<br />

versiyonu denk geldi :)<br />

Skadarlija, arnavut kaldırılarıyla döşenmiş,<br />

araç trafiğine kapalı bir cadde.<br />

Cadde çok şık otantik restaurant ve kafeler<br />

var. Biz öğlen yediğimiz cevapileri<br />

hala sindiremediğimiz için bir şeyler içmek<br />

için Red Bar’ a oturduk. Şansımıza<br />

terasta yer bulduk ve otantik Skadarlija<br />

manzarasına karşı oturduk. Mehmet,<br />

şarap ile ilgili bir kursa gittiği için içecek<br />

seçimini Mehmet’e bıraktık. O da


Gezi<br />

bizim için bir şişe, yerel bir şarap olan<br />

Temet Three Morave Red şarap söyledi.<br />

Ben şaraptan çok anlamam ama bu<br />

şarabı hiç sevmedim. Benim için sirkeden<br />

farksızdı. Onun yerine Pina Colada<br />

söyledim de keyfim yerine geldi :) Epey<br />

bir sohbet, muhabbetten sonra uyumak<br />

üzere dairemize geri döndük.<br />

Ertesi gün kahvaltımızı ettikten sonra<br />

Novi Sad’a doğru yola koyulduk. Novi<br />

Sad’a, otobüs garından her saat başı<br />

otobüs var. Biz de biletlerimiz aldıktan<br />

sonra otobüse binip yola çıktık.<br />

Otobüs ile Novi Sad yaklaşık 1,5 saat<br />

sürüyor. Garda otobüsten indikten sonra<br />

taksiye binip, nehir manzaralı dairemize<br />

doğru yola çıktık.<br />

Novi Sad, oldukça küçük bir yer. Günü<br />

birlik gezi için gayet uygun ancak biz<br />

akşam da ortamı görmek için bir gece<br />

kalmaya karar verdik.<br />

Eşyaları odaya bıraktıktan sonra da<br />

Novi Sad’ı keşfe çıktık. Yol yorgunluğunu<br />

atmak için Tuna nehri kenarında bir<br />

kafeye oturup kahvelerimiz içtik. Azıcık<br />

keyif yaptık, huzurlu, mutlu sohbet ettik.<br />

Sonra da Katolik Meydanı’na doğru<br />

yola çıktık.<br />

Bu meydana Katolik Meydanı denmesinin<br />

sebebi, Köşesinde bulunan Neo-<br />

Gotik tarzda inşaa edilmiş olan katedral.<br />

Yerel halkın basitçe “Katedral” olarak<br />

Novi Sad, günü birlik gezi için<br />

gayet uygun ancak biz akşam<br />

da ortamı görmek için bir gece<br />

kalmaya karar verdik.<br />

adlandırdığı bu muhteşem katedral,<br />

1895 yılında, Church of the Name of<br />

Mary (Katolik Meryem Kilisesi) ismiyle<br />

yapılmış. 72 metre yüksekliğinde kuleye<br />

sahip olan katedral, Novi Sad’ ın en<br />

büyük Roman Katolik kilisesi.<br />

Meydan’ın hemen karşısında yine harika<br />

bir mimariye sahip olan yerel yönetim<br />

binası var. onun solunda ise meşhur<br />

Vojvodina Otel var. Okuduğum gezi<br />

yazılarında herkes Vojvodina Otel’den<br />

bahsetmiş ama ben bir numara görmedim.<br />

Katolik Kilisenin yanından devam<br />

edince, araç trafiğine kapalı, çok şık bir<br />

caddeye giriyorsunuz (Zmaj Jovina).<br />

Bu caddede çok şirin kafeler ve sokak<br />

sanatçıları var. Oturup vakit geçirmek<br />

için keyifli bir yer. Caddenin sonunda<br />

Saint George’s Cathedral’i ve Vladislav<br />

yard yer alıyor.<br />

Novi Sad’da bir birine çok yakın bir sürü<br />

kilise var; bir tanesi de Church of Holy<br />

Mother’s Ascension. Sanırım bu kadar<br />

çok kilise olduğu için buranın adı Katolik<br />

Meydanı.<br />

Kiliselerden sonra bir de Sinagog ziyaret<br />

edelim diyoruz ve Synagogue Novi<br />

Sad’a geliyoruz. Tabiisi de Sinagog<br />

kapalı. Ancak, bahçedeki bekçiyi görünce<br />

içeriyi ziyaret edebilir miyiz diye<br />

soruyoruz. Bekçi de bizden kişi başı 10<br />

euro istiyor. Tabiisi de gülüp geçiyoruz<br />

ve aklımıza paragöz yahudi fıkraları<br />

geliyor :)<br />

Bakıyoruz ki Novi Sad’ da yapılacak bir<br />

şey yok, rotayı Petrovaradin Kalesi’ne<br />

çeviriyoruz. Petrovaradin Kalesi, Tuna’<br />

nın diğer tarafında. Köprüden, Tuna’yı<br />

izleyerek aheste aheste karşıya geçiyoruz.<br />

Kaleye tırmanmadan önce karşımıza,<br />

18. yüzyılda inşaa edilmiş olan<br />

St. George Kilisesi çıkıyor ancak restorasyon<br />

yapılıyor. o yüzden giriş yok.<br />

Kilisenin yanındaki merdivenleri kullanarak<br />

Ludwig von Baden Kapısı’ ndan<br />

Petrovaradin Kalesi’ne (Petrovaradin<br />

Fortress) tırmanıyoruz. Sonrasında<br />

tünelden geçip saat kulesinin olduğu<br />

alana varıyoruz. Saat Kulesi’nin olduğu<br />

yerden Tuna Nehri manzarası muhteşem.<br />

Bir süre Tuna Nehri’ni seyrettikten<br />

sonra kaleyi geziyoruz.<br />

Petrovaradin Kalesi’ne, Ludwig von<br />

Baden Kapısı haricinde yukarıda bulunan<br />

kapılardan da girmek mümkün.<br />

Kalede, tarihi izleri barındıran, Molinari<br />

Kapısı, VI. Karl Kapısı, Belgrad Kapısı<br />

<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong> /41


Gezi<br />

ve Leopold Kapısı bulunuyor. Kale içerisinde<br />

bir de müze var; City Museum of<br />

Novi Sad. Ancak biz müzeyi gezmedik.<br />

Biz kaleye çıkarken yağmur başlamıştı,<br />

en tepeye vardığımızda ise sağnak<br />

yağışa döndü. Biz de fırsat bu fırsat deyip,<br />

yemek molası verdik. Kalenin üst<br />

tarafında kocaman bir otel ve 3 farklı<br />

restaurant var. Biz özellikle Restaurant<br />

Terasa’ya gittik çünkü yemeklerinin nefis<br />

olduğuna dair duyum almıştık.<br />

Nefis yemekler eşliğinde şarabımızı içtik<br />

ve gerçekten çok çok keyif aldık. Ancak<br />

olur da gitmek isterseniz mutlaka<br />

rezervasyon yaptırın, aksi takdirde yer<br />

bulmanız imkansız. Patron geç geleceği<br />

için bizi, patronun masasında ağırladılar:)<br />

Restaurant Terasa’da muhteşem<br />

bir şey daha vardı; pasta. Sade milföy<br />

pasta. Amaaaa, bir tadı vardı, var yaaa,<br />

muhteşem. Ömrümde bu kadar güzel<br />

pasta yemedim. Sırf onun için bir daha<br />

Novi Sad’a gidilir :)<br />

Karnımızı doyurduktan sonra da Novi<br />

Sad gecelerine akalım dedik ve Katolik<br />

Meydanı’ na geri döndük. Kilisenin yanından<br />

(diğer yanı :) ) içeri girince bissürü<br />

bar göreceksiniz. Minik minik bir<br />

sürü mekan. Çoğundan taverna müziği<br />

gibi ses geliyor. Siz de sanıyorsunuz ki,<br />

canlı müzik var. Bir giriyorsunuz, bir iki<br />

masada insanlar var, mekan boş, müzik<br />

teypten geliyor :( Çok sinir bozucu.<br />

Epey bir yer dolaştıktan sonra bir yer<br />

bulup oturduk. Ancak yaş ortalaması<br />

çok küçük olduğu için mekanlar bizi<br />

kesmedi. Biz büyümüşüz artık :) 3 - 5<br />

bira içtikten sonra gidip uyuduk :)<br />

Ertesi gün kahvaltımızı ettikten sonra<br />

Belgrad’ a geri döndük, tekrar keşfe devam.<br />

Benim için Nikola Tesla<br />

bir ilah. Kendisini mucize<br />

olarak görmekteyim.<br />

Bu sefer ki ilk rota, Nikola Tesla Müzesi.<br />

Benim için Nikola Tesla bir ilah. Kendisini<br />

mucize olarak görmekteyim. Ona<br />

dair yazılan tüm kitapları okudum. Yani<br />

öyle böyle değil, fena fanatiğiyim. Hani<br />

deseler ya, bir mucize olacak, ne istersin.<br />

Derim ki; Nikola Tesla ile 1 yıl yaşamak<br />

(daha çok da olur :) ).<br />

Bu fanatikliğim sebebiyle müzeye giderken<br />

çok heyecanlıydım. Müzeye,<br />

rehber eşliğinde, saat başı ziyaretçi alıyorlar.<br />

sıra bize geldiğinde kalbim güm<br />

güm atıyordu :)<br />

İlk salonda Nikola Tesla’ya ait bir kaç<br />

eşya sergileniyor. Sonra ki kısımda ise<br />

Nikola Tesla’nın küllerinin bulunduğu<br />

küre sergileniyor. Ardından da minik bir<br />

salona geçiliyor. Bu salonda Tesla’nın<br />

indüksiyon motorunun parçaları ve barkovizyon<br />

bulunuyor. Barkovizyonda 15<br />

dakika boyunca Nikola Tesla’nın hayatını<br />

izliyorsunuz ve bir kez daha hayran<br />

kalıyorsunuz :)<br />

Ardından da küçük bir salona geçiliyor.<br />

Orada elktro manyetik osilatör deneylerinin<br />

simülasyonları var. Deneyler çok<br />

güzel ancak içerisi çok kalabalık olduğu<br />

için hiç eğlenceli değil. Aklıma, küçükken<br />

manyetolu çakmaklarla, milleti<br />

çarptığım amanlar geldi :) İçeride sadece<br />

2 tane gösteri yapıyorlar ve olay<br />

bitiyor. Nikola Tesla Museum, benim<br />

için tam bir hayal kırıklığı oldu. Beni hiç<br />

kesmedi. Çok üzgün ayrıldım, oradan.<br />

İnşallah Kanada’dakine gitmek nasip<br />

olur :)<br />

Tesla Müzesinden sonra Tašmajdanski<br />

Parkı’na doğru yürüyoruz. Parkın içerisinden<br />

geçip, Aziz Mark Kilisesi’ne varıyoruz.<br />

Aziz Mark Kilisesi (St. Mark Church,<br />

Crkva Svetog Marka), Sırbistan’ın başkenti<br />

Belgrad’ın Tašmajdan Parkı’nda<br />

bulunan bir Sırp-Ortodoks kilisesi. Sırbistan<br />

Ulusal Meclisi’ne yakın bir konumda<br />

bulunan kilise, Petar ve Branka<br />

Krstić kardeşler tarafından Bizans mimarisi<br />

örnek alınarak yapılmış. 1940’ta<br />

tamamlanan kilisenin içerisinde, 18. ve<br />

19. yüzyılların izlerini taşıyan en zengin<br />

ikona koleksiyonu ve kilisenin önceki<br />

dönemlerini yansıtan bir kaç tane de<br />

maket var. Kilisenin içinde ayrıca Sırp<br />

imparatoru Stefan Dušan’ın kemiklerinin<br />

saklandığı, lahit şeklinde mezarlığı<br />

bulunuyor. Stefan Dušan haricinde<br />

Aleksandar Obrenović, Draga Mašin,<br />

Natalie of Serbia gibi isimler de bu kili-<br />

42 / <strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong>


Gezi<br />

seye defnedilmiş.<br />

Kilise ziyaretinden sonra oradan ayrılıp,<br />

yemek için Zavicaj Restaurant’a<br />

(Завичај) gidiyoruz.<br />

Zavicaj Restaurant, otantik ve çok<br />

şirin bir restaurant. Personel çok şeker<br />

ki, Sırplar genelde sert mizaçlıdır.<br />

Ben artık et yemekten sıkıldığım<br />

için ızgara somon söyledim, yanına<br />

da yöresel kadeh, beyaz şarap. İyi ki<br />

de öyle yapmışım; somon önce füme<br />

yapılmış sonra hafif kızartılmış. Tadı<br />

inanılmaz güzeldi. Şimdiye kadar yediğim<br />

en iyi somondu :)<br />

Yemekten sonra tekrar Skadarlija’ya<br />

gidiyoruz. Önce bir kafede kahve içip<br />

sonra yine Red Bar’a gidiyoruz. Müdavimi<br />

olduk neredeyse :) Ancak bu<br />

sefer mekan dolu olduğu için yer bulamıyoruz.<br />

Biz de bara oturuyoruz :)<br />

İyi ki de oraya oturmuşuz çünkü çok<br />

tatlış bir barmene denk geldik. Ne istersiniz<br />

diye sordu, kokteyl dedim, menüyü<br />

istedim. Menüyü boşver, nasıl bir<br />

tat istiyorsun dedi. Ben de kahveye doyamadığım<br />

için kahveli bir şeyler olsun<br />

dedim :) Ardından tüm becerilerini ortaya<br />

koyup bana muhteşem bir kokteyl<br />

hazırladı :) Kuzen önce mojito ardından<br />

daiquiri içti. Mehmet’e çok süper<br />

portakal tadında bir koktely hazırladı.<br />

Sonrasında ben de portakal kokusuna<br />

aş erip, cointreau, martini ve viskiden<br />

oluşan bir kokteyl daha içtim. Yalnız bir<br />

süre sonra sigara dumanından gözlerimiz<br />

yandığı için bardan çıkmak zorunda<br />

kaldık.<br />

Ertesi gün Tuna Nehri’nde tekne turu<br />

yapmak istedik. Ben bir kaç firmayı aradım<br />

ancak telefona cevap veren olmadı.<br />

Biz de tekrar dışarı çıkıp gezinmeye<br />

başladık. Bir taksiye binip Aziz Sava<br />

Katedrali’ne gittik.<br />

Osmanlı Donanması’nın kaptan-ı deryası<br />

olan Sinan Paşa’nın, 1550-1553<br />

yılları arasında kaleme aldığı notlarına<br />

göre; başpiskopos Aziz Sava, 1594’te,<br />

Mileševa Manastırı’ndan ayrılıp buraya<br />

Bu kültür mekanları<br />

haricinde bir bölgeler var<br />

Belgrad’da gezilecek.<br />

yerleşmiş. Öldükten sonra da burası<br />

onun mezarı olmuş.<br />

Yapımına, Bogdan Nestorović ve Aleksandar<br />

Derok tarafından 1935 yılında<br />

başlanan katedralin inşası, 2. Dünya<br />

Savaşı ve Tito dönemlerinde yaşadığı<br />

duraksamalarla ancak 1985’ten sonra<br />

tamamlanabilmiş. Ancak biz gittiğimizde<br />

yine restorasyon çalışması vardı ve<br />

kilisenin tamamı kapalıydı. Sadece giriş<br />

kısmındaki minik mağazalar ve satış reyonu<br />

açıktı. Katedrale para lazım tabii :)<br />

Boşu boşuna St. Sava Cathedral’ine<br />

kadar gelmiş olduk :( Oradan rotamızı,<br />

Pionirski Park’a çeviriyoruz.<br />

Pionirski Park’ın hemen köşesinden<br />

çok ilginç bir anıt var. St. Elijah’ ın tepesinden<br />

getirilen kayalardan yapılmış<br />

minik bir kale ve üzerinde, Birinci Dünya<br />

Savaşı’ na katılan tüm Sırp generallerin,<br />

anıt plaketleri bulunuyor. Bu anıt,<br />

Sırp ordusunun, Birinci Dünya Savaşı’<br />

nda, Bulgaristan’a karşı, Kajmakčalan<br />

Dağı’nda kazandıkları büyük zaferini<br />

temsil ediyor.<br />

Bir çok bitki türünü barındıran Pionirski<br />

Park, bir nevi botanik bahçe aynı zamanda.<br />

Parkın içinde Sırp Sırp heykeltıraş<br />

ve ressam Nadežde Petrović’in bir<br />

heykelinin yanı sıra Nobel Ödüllü Ivo<br />

Andrić’in anıtı, havuz ve yürüyüş parkurları<br />

var. Parkın hemen arkasında ise<br />

Eski Saray (Stari Dvor) ve Yeni Saray<br />

(Novi Dvor) bulunuyor.<br />

1882 ve 1884 yılları arasında Kral Milan<br />

Obrenović tarafından inşa edilen Eski<br />

Saray, bahçeye açılan büyük balkonları,<br />

birinci kata kadar yükselen karyalid<br />

heykelleri, ihtişamlı Doric sütunlarıyla<br />

büyülü bir güzelliğe sahip. Ana holün<br />

açıldığı Kırmızı Salon, sol tarafındaki<br />

Sarı Salon ve Tören Odası; sarayın<br />

en ihtişamlı yerleri. Ünlü ressam Đura<br />

Jakšić’ in portresi, Belgrad’ın Slav dilinde,<br />

ilk olarak isminin geçtiği doküman<br />

olan, Papa VII. John‘un mektubunun<br />

bulunduğu Eski Saray’da ayrıca Sava<br />

Šumanović ve Jovan Bijelić gibi birçok<br />

ünlü sanatçının eserleri de barınıyor.<br />

19. yüzyıl mimarisini yansıtan bina,<br />

İkinci Dünya Savaşı sonrası geçirdiği<br />

<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong> /43


Gezi<br />

restorasyon sürecinden sonra birçok<br />

resmi daire tarafından kullanılan saray,<br />

1961’ den itibaren Belgrad Kent Meclisi’<br />

ne ev sahipliği yapıyor.<br />

Karageorgevich hanedanlığı için özel<br />

olarak inşa edilen Yeni Saray’ ın (Novi<br />

Dvor), yapımına 1911’ de başlanmış ve<br />

tamamlanması 11 yıl sürmüş. 1933’ e<br />

kadar Karageorgevich hanedanlığının<br />

yaşadığı sarayda, İngiliz ve Japon tarzı<br />

salonlar, yatak odaları ve kütüphanelerin<br />

yanı sıra, XIV., XV. ve XVI. Louis<br />

etkisindeki tasarıma sahip olan saray,<br />

1934 yılından sonra sırayla Prens<br />

Paul müzesine ve Sırbistan Meclisi’ne<br />

devredilmiş. Şimidilerde de Sırbistan<br />

Cumhurbaşkanı’nın ofisi olarak kullanılmakta.<br />

Kültür gezimizi tamamladıktan<br />

sonra kahve içmek üzere Aviator<br />

Coffee’ye gidiyoruz. Mola için tavsiye<br />

ederim, oldukça şık bir mekan :) Biz<br />

kahvelerimizi içerken, aramış olduğum<br />

tekne turu firmalarından bir geri aradı.<br />

Yarım saat sonrasına sözleşip, tekne<br />

turu yapmaya karar verdik.<br />

Bir taksiye binip, Tuna Nehti tarafında<br />

bulunan UG Dorćol diye bir binanın yanına<br />

vardık. Burası bizim balıkçı barınaklarının<br />

aynısı ve burada da çekek<br />

yerleri var. Biz gezi teknesi hayal ederken,<br />

şansımıza bir balıkçı teknesi denk<br />

geldi, hem de pancar motorlu. ancak<br />

sadece 3 kişi olduğumuz için bize özel<br />

bir tekne turu oldu.<br />

44 / <strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong><br />

Biz gezi teknesi<br />

hayal ederken,<br />

şansımıza bir<br />

balıkçı teknesi denk geldi.<br />

Tıngır mıngır Great War Island’ ın etrafında<br />

dolanmaya başladık. Giderken,<br />

adayı, iskelemize aldığımızda, Borča<br />

sancak tarafımızda kaldı. Borča’ nın<br />

kıyısında minik minik bir sürü ahşap<br />

kulübeler vardı ve insanlar piknik yapıyorlardı.<br />

Mekanla çok tatlıydı, hayran<br />

kaldık, izlerken. Sonra tekna geri dönüşe<br />

başladı ve bu sefer Nikola Tesla<br />

Bulvarı’ nın kıyısında ilerlemeye başladık.<br />

Bu kıyı şimdiye kadar gödüğüm en<br />

güzel kıyı diyebilirim çünkü muhteşem<br />

mekanlar var :)<br />

Nehir üzerinde dubaların üzerinde inşa<br />

edilmiş, restaurant, bar ve gece kulübü<br />

olarak hizmet veren mekanlara splavovi<br />

deniyormuş. Novi Beograd’ da, Sava<br />

ve Tuna nehirlerinin birleştiği bölgede<br />

sıra sıra görülebilen bu barlar akşam<br />

restauranti kafe ve bar, gecenin ilerleyen<br />

saatlerinde ise müşerilerini coşturan<br />

birer gece kulübü oluyor. Yerel halk<br />

müziği, pop, dans, hip-hop, R&B gibi<br />

müziklerin yanı sıra, canlı müzik çalan<br />

splavovi’ ler de mevcut.<br />

Mekanları seyrede seyrede, biraz da<br />

üşüyerek 2,5 saatlik tekne turumuzu<br />

bitiriyoruz. Ardından da yemek yemek<br />

üzere Walter Sarajevski Ćevap’ iye<br />

(Валтер Сарајевски ћевап) gidiyoruz.<br />

bu arada bu mekan bizim kaldığımız<br />

caddede :) Mekanın yemekleri muhteşem,<br />

tabiisi de et ve cevapi köfteleri.<br />

Ben ev yapımı şarap denedim ama tadı<br />

şirke gibiydi. O yüzden tavsiye etmiyorum<br />

:)<br />

Uzun süren yemeğin ardından, Maxi<br />

Market’ ten alışveriş yapıp sonra da<br />

dairemize döndük. Geniş salonumuzda<br />

bira içip dairemizde partiledik.<br />

Bizim gitmediğimiz ancak belki sizin<br />

gitmek isteyebileceğiniz bir kaç mekan<br />

daha paylaşacağım.<br />

1863 yılında, Prens Mihailo Obrenović<br />

tarafından, halkın bağışlarıyla finanse<br />

edilen Yükseliş Kilisesi (Crkva-Svetog-<br />

Vaznesenja), eski Sırp manastır örnekleri<br />

referans alınarak yapılmış. Romantizm<br />

akımına ait bir çok öge barındıran<br />

kilise, ikonalar, eski kitaplar, altın kalıntıları<br />

ve 19. yüzyıldan kalma daha bir<br />

çok esere ev sahipliği yapıyor. Belgrad<br />

Prensliği özerkliğini ilan ettikten sonra<br />

ilk çan bu kilisede çalınmış. Bu tarihi<br />

kilisenin dış cephesi de oldukça şirin<br />

hatta romantik :) Yığma taş üzerinde<br />

beton cephe ve çevresinde muhteşem<br />

bir park.<br />

Belgrad’ ın en eski müzesi olan Ulusal<br />

Müze (Narodni Muzej), 1844 yılında<br />

Sırp yazar Jovan Sterija Popović’ in tarafından<br />

kurulmuş. 34 adet koleksiyona<br />

sahip olan müze, yaklaşık 40.000 esere<br />

ev sahipliği yapıyor. Ulusal Müze,<br />

arkeolojiden sanat tarihine, tarihten<br />

sosyolojiye bir çok bilim dalına ait eser<br />

barındırmakla birlikte, yerli ve yabancı<br />

bir çok sanatçının orta çağdan günümüze<br />

uzanan eserlerini de bünyesinde<br />

barındırıyor. Lepenski Vir’ in heykelleri,<br />

Kral Radoslav’ ın demir paraları, Paja<br />

Jovanović’ in resimleri ve Sırp kültürünün<br />

en önemli miraslarında biri, 12.<br />

yüzyıldan kalma Miroslav İncil’ i (Miroslavljevo<br />

Jevanđelje) bunların en güzel


Gezi<br />

Yeme, içme ve eğlence için<br />

Belgrad ve Novi Sad,<br />

10 numara<br />

5 yıldız yerler.<br />

örnekleri. Dedinjie’de yer alan Kraliyet<br />

Sarayı ve Beyaz Saray, Kral I. Alexander<br />

ve ailesinin talimatlarıyla yaptırılmış.<br />

Košutnjak Ormanı, Topčider ve<br />

Avala Dağları ile çevrilmiş, muhteşem<br />

bir coğrafyada yer alan bu saraylar, eklektik<br />

bir mimarinin en güzel örnekleri.<br />

Kameriyeler, havuzlar, konser terasları<br />

ve köşklerle donatılan Kraliyet Sarayı,<br />

1924 ve 1929 yılları arasında inşa edilmiş.<br />

Sarayın Tören Salonu’nda yer alan<br />

Dečani ve Sopoćane manastırlarından<br />

alınan fresklar, barok tarzında inşa edilen<br />

Mavi Salon, Rönesans stilinide inşa<br />

edilen Altın Salon, Kraliyet Sarayı’nın<br />

en g mimari güzellik deörülesi yerleri.<br />

Mimar Aleksandar Đorđević tarafından<br />

1934 ve 1937 yılları arasında yapılan<br />

Beyaz Saray ise klasik mimariyle yapılmış.<br />

XV. ve XVI. Louis tarzında dekore<br />

edilen sarayın kütüphanesi 35.000 adet<br />

kitap barındırıyor.<br />

Prens Miloš Obrenović’in evi olarak da<br />

kullanılan, Sırbistan Tarihi Müzesi (Istorijski<br />

Muzej Srbije), İlk Sırp ayaklanmasının<br />

150.yıl dönümünde, 1954 yılında<br />

faaliyete geçmiş. Müzede bulunan<br />

kolleksiyonlarda, orta çağ, 1804–1918<br />

arası dönemi, 1941-1945 halk ayaklanmaları<br />

dönemi ve en son da İkinci Dünya<br />

Savaşı sonrası dönemine ait eserler<br />

bulunuyor.<br />

Bu kültür mekanları haricinde bir bölgeler<br />

var Belgrad’da gezilecek. Belgrad’<br />

yakın mesafelerde bulunan farklı bölge<br />

veya şehirler. Onları da kısaca sıralayayım.<br />

Yeni Belgrad’ın kalbi olarak<br />

nitelendirilen Zemus Bölgesi. Olur da<br />

Novi Sad’a giderseniz, otobüs, Zemun<br />

Bölgesi’nden geçiyor :)<br />

Zemun Bölgesi’nin gezilesi yerleri; Büyük<br />

Lyceum Binası, Katolik ve Ortodoks<br />

Kiliseleri, Zemun Parkı, Belgrad Üniversitesi’<br />

nin Tarım ve Orman Fakültesi,<br />

yazar Alphonse de Lamartine’nin anıtı,<br />

Gardos Mahallesi ve Milenyum Kulesi<br />

anlamına gelen Sibinjanin Janko.<br />

Dedinje bölgesinde yer alan Tito Anıtmezarı<br />

ve Yugoslavya Tarihi Müzesi.<br />

1996 yılında yapılan ve Tito Anıtmezarı,<br />

Yugoslavya Tarihi Müzesi, Eski Müze,<br />

Çiçek Evi (Kuća cveća) ve 25 Mayıs<br />

Müzesi’nden oluşan Yugoslavya Tarihi<br />

Müzesi de görülebilir. 200.000’den<br />

fazla eserin sergilendiği bu müze, aynı<br />

Yugoslavya Devlet Başkanı Josip Broz<br />

Tito’ya ait kişisel eşyalar da barındırıyor.<br />

Belgrad’ın 16 km güneyinde yer<br />

alan ve 551 metre yüksekliğine sahip<br />

olan Avala Dağı, İsimsiz Kahraman<br />

Anıtı (Spomenik Neznanom Junaku)<br />

ve Rusya Savaşı Gazileri Anıtı’na ev<br />

sahipliği yapıyor.<br />

Sanırsam yazacaklarımın hepsi bitti,<br />

genel yorumlarım haricinde :)<br />

Belgrad, yazın veya baharda gidilmesi<br />

gereken bir coğrafyaymış :) Kışın hayat<br />

yok. Çok az insan var. Hafta içinde mekanlar<br />

boş.<br />

Muhtemelen yazın her yer cıvıl cıvıl<br />

oluyordur. Hele de nehir kenarındaki<br />

mekanları düşünemiyorum. Kışın insan<br />

üşüyor :( O yüzden yazın tekrar gitmek<br />

lazım :)<br />

Belgrad yemek, içmek için çok keyifli<br />

bir yer. Yemekler gerçekten çok güzel.<br />

Et ve balık çeşitleri muhteşem.<br />

Onun haricinde kültürel gezi için pek<br />

uygun değil. Yani özetle, yeme, içme<br />

ve eğlence için Belgrad ve Novi Sad,<br />

10 numara 5 yıldız yerler.<br />

<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong> /45


Gameon<br />

250 bin TL ödüllü “Büyük Oyun”...<br />

Netmarble ve StartersHub işbirliği ile hazırlanan ve Kanal<br />

D’de yayınlanan, 250 bin TL ödüllü mobil oyun geliştirme yarışması<br />

“Abbas Güçlü ile Büyük Oyun” başvuruları devam<br />

ediyor.<br />

Her hafta yayınlanan programa katılan oyunlar, jüri üyeleri<br />

tarafından değerlendiriliyor ve seyircilerin de verdiği oylarla<br />

her haftanın birincisi seçiliyor. Yarışma sonunda dereceye<br />

giren ilk 3 oyun Netmarble tarafından tüm dünyada yayınlanma<br />

şansı, birinci ise 250 bin TL değerinde yatırım hakkı<br />

kazanacak.<br />

Dünyanın en büyük 5 mobil oyun firması arasında olan Netmarble<br />

ve erken aşama teknoloji girişimlerini hızla büyüyen<br />

başarılı şirketlere dönüştürmek için gerekli yatırım, strateji<br />

ve iş geliştirme desteği sunan StartersHub işbirliğiyle hazırlanan<br />

ve Kanal D’de yayınlanan “Abbas Güçlü ile Büyük<br />

Oyun” yarışmasına başvurular devam ediyor. Tüm mobil<br />

oyun geliştiricilere açık olan 250 bin TL ödüllü yarışma programı,<br />

dereceye girecek oyun geliştiricilere hem finansman<br />

desteği hem de global yayıncı desteği verecek.<br />

3 Finalist Belli Oldu<br />

Gençlerin büyük ilgi ile takip ettiği eğitimci Abbas Güçlü<br />

tarafından hazırlanan ve sunulan “Abbas Güçlü ile Büyük<br />

Oyun”da ilk haftanın finalisti “Drunkard Bird” adlı oyunuyla<br />

Ahmet Keleş oldu. İkinci hafta Harun Uysal ve Hakan<br />

Uygun’un geliştirdiği “Sword Wars” adlı oyun finalist oldu.<br />

Geçtiğimiz hafta yayınlanan programda ise Doğan Tosun’un<br />

geliştirdiği “Watch and Walk” adlı oyun finalist olmayı başardı.Her<br />

hafta programda yarışan mobil oyun projelerine jüri<br />

üyeleri ve izleyici tarafından oy veriliyor. Her hafta birinci<br />

olan oyunlara sezon sonunda tekrar oy verilecek ve dereceye<br />

giren 3 mobil oyun belirlenecek.<br />

Knights Chronicle’a kahramanlar...<br />

Netmarble Corp., popüler anime temalı mobil RPG oyunu<br />

Knights Chronicle’ın ikinci sezonu için yayınlanan heyecan<br />

verici güncellemeyle birlikte 2 yeni kahramanın oyuna<br />

katıldığını duyurdu.<br />

Oyuncular bugünden itibaren Knights Chronicle’ın bir Kadim<br />

Irk olan Dryan’lar hakkındaki yeni hikaye ile gelen iki kahraman<br />

Tyrione ve Pierina’yı inceyebilir. Oyunda büyük hayran<br />

kitlesine sahip Damian (Beyaz Şövalyeler’in lideri) ve Ashley<br />

(Kara Şövalyeler’in lideri) de Kudretlendirme ile istatistiklerini<br />

yükseltebilir ve Kudretlendirme maksimum seviyeye<br />

ulaşınca ek bir pasif yetenek kazanabilirler. Kudretlendirme<br />

ile ayrıca Damian ve Ashley’nin görünümleri de değişiyor.<br />

Oyuna Pierina’nın Zor Zindan’ı için Kıyamet Seviyesi<br />

ekleniyor. Oyuncular SRR kahraman Pierina’nın özel Zor<br />

Zindan’ında yeni Kıyamet zorluk seviyesini, iki hafta boyunca<br />

gerekenin yarısı kadar enerji miktarıyla deneyecek. Ayrıca<br />

Epik Görev ‘Meril’ Güncellemesi tamamlandığında oyunculara<br />

Meril için SRR Kostüm verebilecek şekilde güncellendi.<br />

Yel Değirmeni Güncellemesi sayesinde ise oyuncuların<br />

kullanmadığı SSR kahramanları sonucu rastgele olacak<br />

şekilde başka SSR kahramana dönüştürebilecek.<br />

46 / <strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong>


Gameon<br />

Monster Oyun Müzikleri Orkestrası...<br />

Monster Notebook’un sponsorluğuyla bir araya gelen orkestra,<br />

oyunculara yakından tanıdıkları pek çok oyunun müziklerini<br />

canlı olarak dinleme fırsatı sunuyor. Türkiye’nin oyun<br />

bilgisayarı markası Monster Notebook, ülkemizdeki oyun<br />

kültürünü desteklemeye yönelik adımlarına bir yenisini daha<br />

ekliyor. Şirketin kurulmasına destek verdiği oyun müzikleri<br />

orkestrası, sevilen oyunların müziklerini sahnede canlı olarak<br />

oyunseverlere sunacak.<br />

Monster Oyun Müzikleri Orkestrası, ilk konserini Kadir<br />

Has Üniversitesi’nde verdi. Legend of Zelda, Elder Scrolls:<br />

Skyrim, Metal Gear Solid gibi efsaneleşmiş pek çok oyunun<br />

müziklerini çalan orkestra dinleyicilerden tam not almayı<br />

başardı.2018 Ekim ayından beri hazırlık çalışmalarını yürüten<br />

ekibin, ilerleyen dönemlerde çeşitli etkinliklerle oyunseverlerin<br />

karşısında olması bekleniyor. Oyunların oyuncuları<br />

içine çeken atmosferini oluşturan en güçlü ögelerden biri<br />

olan müziklere sahnede hayat veren orkestra, dinleyicilerini<br />

hayranı oldukları oyunların dünyasında adeta sihirli bir yolculuğa<br />

çıkarıyor. Monster Oyun Müzikleri Orkestrası fikrinin<br />

ardındaki isim olan Monster Notebook Genel Müdürü İlhan<br />

Yılmaz konuyla ilgili düşüncelerini şu sözlerle ifade etti,<br />

“Yerli bir marka olarak gücümüzü ülkemizdeki oyunseverlerden<br />

alıyoruz. Bu nedenle her fırsatta, bize olan desteklerine<br />

karşılık vermek ve ülkemizdeki oyunculuk kültürünü ileriye<br />

taşımak için bir şeyler yapmaktan büyük mutluluk duyuyoruz.<br />

Biz oyunların bir eğlence aracı olmanın ötesinde birer<br />

sanat eseri olduğuna inanıyoruz. Bence onların bu yönünü<br />

sergilemek için oyun müziklerini böylesine özel bir orkestra<br />

aracılığıyla canlı olarak oyunseverlere sunmaktan daha<br />

iyi bir yol da olamazdı. Emeği geçen herkese teşekkürlerimi<br />

sunuyorum.”dedi.<br />

Pubg Mobıle 1 Yaşında...<br />

PUBG MOBILE, Alan Walker’ın Yeni Single’ı “On My Way”<br />

ile 1. Yaşını Kutladı ve Dünyanın En Büyük Mobil Oyun<br />

Turnuvalarından Birine Ev Sahipliği Yapacağını Açıkladı<br />

Tencent Games ve PUBG Corporation, PUBG MOBILE’ın<br />

birinci yaş gününde dünyaca ünlü sanatçı Alan Walker ile<br />

işbirliğini ve 2019 PUBG MOBILE Club Open (PMCO) turnuva<br />

serisini duyurdular. İki şirket, Alan Walker’ın 21 Mart’ta<br />

New York’ta düzenlenen PUBG MOBILE yılbaşı partisinde<br />

ilk kez söylediği On My Way adlı yeni single için Sony Music<br />

Entertainment ve Liquid State ile işbirliği yaptı. Şarkı, PUBG<br />

MOBILE içinde çaldığı gibi, çeşitli internet müzik ve video<br />

hizmetlerinde de yer alacak.<br />

PUBG MOBILE 1. Yaş Günü Partisi videosunu https://www.<br />

youtube.com/watch?v=Atpb_cawfD0 adresinden izleyebilirsiniz.Oyunun<br />

yıl dönümünü ve şarkının çıkışını kutlamak için<br />

PUBG MOBILE oyuncuları Alan Walker’ın ikonik maskesini<br />

ve kapüşonunu içeren kıyafetleri oyunda kullanabilecekler.<br />

Ayrıca, oyuncular PUBG MOBILE içerisindeki lobide ya da<br />

oyunda otomobil sürerken On My Way dinleyebilecekler.<br />

Düzenlenen etkinlikte, Alan Walker oyun influencer’ları Liza<br />

Peachy, Faze Adapt ve Scotty Sire ile PUBG MOBILE da<br />

oynadı.<br />

<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong> / 47


Kültür - Sanat<br />

Çocuk Şenliği...<br />

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’nın bu yıl<br />

35.’sini düzenlediği “Çocuk Şenliği,” 20 Nisan 2019 Cumartesi<br />

günü saat 13.00’te açılış etkinlikleriyle başlıyor.<br />

İBB Şehir Tiyatroları çocuklarımızı tiyatroyla tanıştırmak,<br />

onlarla tiyatronun dünyasına kapı aralamak için geleneksel<br />

çocuk şenliğinin 35.’sini düzenliyor. Etkinlikler, 20-23<br />

Nisan 2019 tarihleri arasında İBB Şehir Tiyatroları’nın<br />

Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi, Kadıköy Haldun Taner<br />

Sahnesi, Fatih Reşat Nuri Sahnesi, Kağıthane Sadabad<br />

Sahnesi, Ümraniye Sahnesi, Gaziosmanpaşa Sahnesi,<br />

Sultangazi Hoca Ahmet Yesevi Sahnesi, Kağıthane Küçük<br />

Kemal Çocuk Tiyatrosu Sahnesi ve Gaziosmanpaşa Ferih<br />

Egemen Çocuk Tiyatrosu Sahnesi’nde gerçekleştirilecek.<br />

Çocuk Şenliği’nde tiyatronun yanı sıra konser, atölye<br />

çalışmaları, baloncuk gösterisi, jonglör gösterisi, masal<br />

dinletisi gibi farklı alanlarda etkinliklerin yer aldığı dopdolu<br />

bir program çocuklarla buluşacak.<br />

Açılış etkinliklerimizde küçük misafirlerimiz için birbirinden<br />

eğlenceli etkinlikler yer alacak. Şenliğin açılış günü<br />

Sultangazi Hoca Ahmet Yesevi Sahnesi’nde Tarla Zanat’ın<br />

“Çerçeve 2” adlı oyununun sahnelenmesiyle başlayacak.<br />

Orçun Tekelioğlu Çocuk Şarkıları Mini Konseriyle sürecek<br />

açılış etkinlikleri; AKabile Sahne ve Gösteri Sanatları’nın<br />

hazırladığı sirk performans gösterisinin sahnelenmesiyle<br />

devam edecek. Açılış etkinlikleri İBB Şehir Tiyatroları’nın<br />

“Palyaço Prens” adlı oyunuyla sona erecek.<br />

35. Çocuk Şenliği’nde Devlet Tiyatroları ve konuk tiyatro<br />

ekiplerinin 15 oyunu, İBB Şehir Tiyatroları’nın 5 oyunu<br />

sahnelenecek.<br />

Melville’in Veranda<br />

Öyküleri...<br />

Bu yıl ABD’li yazar Herman<br />

Melville’in doğumunun<br />

200. senesi kutlanıyor.<br />

VakıfBank Kültür Yayınları’nın<br />

okura sunduğu “Veranda<br />

Öyküleri”nde ise yazarın<br />

yaşamından büyük izler<br />

taşıyan hikâyeler yer alıyor.<br />

Okur tıpkı Melville gibi yeri<br />

geldiğinde tehlikeli vadileri<br />

aşıyor, yeri geldiğinde de gizemli adalarda yolculuğa<br />

çıkıyor. ABD’li yazar Herman Melville dünya edebiyatının<br />

geç keşfedilen ama önemli isimlerinden. 1819’da New<br />

York’ta doğan Melville, gençlik yıllarında denizlere<br />

açılıyor, birçok ülkeyi bu sayede görüyor, kişileri ve<br />

doğayı gözlemliyor. Balina avcılığı yaptığı deniz seferlerinin<br />

birinde yamyam kabilesine esir düşen Melville, ülkesine<br />

döndüğünde önce öğretmenlik yapıyor, ardından<br />

gümrük müşaviri olarak çalışıyor.<br />

Kısa Klasikler...<br />

Kısa klasikler, bir oturuşta<br />

okunabilecek en çarpıcı<br />

dünya klasiklerini bir araya<br />

getiren, çağdaş illüstratörler<br />

tarafından her kitap<br />

için özel olarak çalışılmış<br />

illüstrasyonların ka-pağa<br />

taşındığı yeni bir dizi.<br />

Dizinin ilk iki kitabı Gustave<br />

Flaubert’den Saf Bir Yürek<br />

ve Tolstoy’dan Polikuşka,<br />

Can Yayınla-rı etiketiyle okuyucularla buluşuyor.Fransız<br />

edebiyatında gerçekçiliğin öncüsü sayılan Gustave Flaubert,<br />

birçoklarınca başyapıt kabul edilen öyküsü Saf Bir<br />

Yürek’te, biricik aşkı Théodore askere alınmamak için<br />

hali vakti yerinde bir kadınla evlenince, çalıştığı çiftlikten<br />

ayrılıp başka bir kentte yaşayan dul bir kadının hizmetçisi<br />

olan Félicité’nin öyküsünü anlatır. Karşılıksız veren,<br />

karşılıksız seven bu talihsiz kızın hikâyesi eşliğinde ruhsal<br />

bir yolculuğa çıkarıyor okuru.<br />

4 / <strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong>


Kültür - Sanat<br />

Cirque de Soleil’in İki Yıldızı...<br />

Cirque du Soleil’in baş solisti, sevenlerinin “Alegria” adlı<br />

şovundan tanıdığı Francesca Gagnon, yıllarca Cirque<br />

Du Soleil gösterilerinin müziklerini bestelemiş Rene Dupéré<br />

ile 11 Nisan Perşembe akşamı İş Sanat Konser<br />

Salonu’nda bir araya geliyor.<br />

Müzik ve dansla küçük yaşlarında tanışan Gagnon,<br />

yıllarca ikinci evi olacak sahnede Philippe Parent ve<br />

Christian St-Roch gibi ustalarla vokal ve müzik tekniklerini<br />

mükemmelleştirdi. Gagnon’un sesi adeta kişiliğinin de bir<br />

yansıması olarak, hassas, hareketli ve derinlere kök salan<br />

bir birikim olarak karşımıza çıkıyor. Kanada doğumlu<br />

sanatçı Cirque de Soleil ile birlikte üç kıtada seyahat edip<br />

her akşam binlerce kişi tarafından alkışlandı ve bugüne<br />

kadar yaklaşık 90 milyon kişi tarafından izlendi.<br />

Alegria ve Bella parçalarındaki muhteşem yorumuyla<br />

hafızalarda yer edinen Francesca Gagnon, Akdeniz’le<br />

olan görünmez bağını eserlerine ustalıkla yansıtıyor. Hybride,<br />

Meridiano, Au delà des Couleurs gibi önemli albümlere<br />

sahip değerli ses Gagnon, Cirque de Soleil’de oldukça<br />

şık bir iz bırakıyor.<br />

Francesca Gagnon ve Rene Dupéré, Türkiye’nin başarılı<br />

topluluklarından olan Semplice Yaylı Quartet ve akordeon<br />

sanatçısı Natalie Bergeron ile birlikte İş Sanat’ta olacak.<br />

Hem yıllar süren bir dostluğun hem de Cirque du Soleil’in<br />

en sevilen eserlerinin sergileneceği gece izleyicilerine unutulmaz<br />

bir gece vadediyor.<br />

Akbank Sanat’tan Yeni Sergi...<br />

Akbank Sanat, 13 Nisan- 25 Mayıs 2019 tarihleri arasında<br />

yeni medya ve dijital sanata odaklanan ‘İnsanın Yeni<br />

Gündemi/The New Human Agenda’ başlıklı sergiye ev<br />

sahipliği yapıyor.<br />

Işın Önol ve Livia Alexander küratörlüğünde gerçekleşecek<br />

sergide; Alex Verhaest, Gäetan Robillard, Larissa<br />

Sansour, Lawrence Lek, Marshmallow Laser Feast, Refik<br />

Anadol ve teamLab’in eserleri yer alıyor.<br />

Akbank Sanat’ta yer alan ‘İnsanın Yeni Gündemi/The New<br />

Human Agenda sergisiyle aynı dönemde Akbank Sanat,<br />

BASE ve Digilogue iş birliğiyle ODTÜ, Sakarya Üniversitesi<br />

ve Akdeniz Üniversitesi’nde ‘Kampüste Dijital Sanat’<br />

günleri düzenlenecek.<br />

İnsanın Yeni Gündemi, insan zihni, onun becerileri, güdüleri,<br />

sosyal ve doğal besin zincirleri içindeki konumlanışı<br />

ve bununla nasıl baş ettiği gibi insana dair sorular üzerine<br />

spekülatif sanatsal ve bilimsel araştırmalar içeriyor. Yuval<br />

Noah Harari’nin ilham verici (ve çok satan) kitabı “Homo<br />

Deus: Yarının Kısa Bir Tarihi” içinde bir bölümden adını<br />

alan sergi, insanın olası geleceğinin tasarımı ve bundan<br />

sonra çabasının ne için olacağı gibi temel bir konuyla ilgileniyor.<br />

Sergi bu bağlamda insanın küresel politik arena<br />

içindeki güç savaşı ile ilgilenmekle kalmıyor, dijital sanat<br />

teknolojilerinin ve insan davranışını temel alan sosyal<br />

medya ve bilgisayar oyunları gibi bilgisayar tabanlı platformların,<br />

mevcut güç mekanizmalarını anlamak ve dönüştürebilmek<br />

için nasıl kullanılabileceğine dair sorular<br />

soruyor.<br />

<strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong> /49

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!