marketing europe & anatolia Sayı: 084
marketing europe & anatolia, ekonomi, medya, reklam, iletişim ve pazar alanında aylık olarak yayınlanan bir e-dergidir. marketing europe & anatolia’da reklamcı Nurgül Eryıldır Günay'ın kelebek etkisi yaratan ve Yönetmen Abdullah Ekşioğlu'nun adresini bilen yazılarını okuyabilir, ilgi çekici röportajları, haberleri, reklam kampanyaları künyelerini, kültür – sanat ya da gezi gibi sayfaları da bulabilirsiniz. marketing europe & anatolia Ekşioğlu Medya Grup tarafından yayınlanmaktadır.
marketing europe & anatolia, ekonomi, medya, reklam, iletişim ve pazar alanında aylık olarak yayınlanan bir e-dergidir. marketing europe & anatolia’da reklamcı Nurgül Eryıldır Günay'ın kelebek etkisi yaratan ve Yönetmen Abdullah Ekşioğlu'nun adresini bilen yazılarını okuyabilir, ilgi çekici röportajları, haberleri, reklam kampanyaları künyelerini, kültür – sanat ya da gezi gibi sayfaları da bulabilirsiniz. marketing europe & anatolia Ekşioğlu Medya Grup tarafından yayınlanmaktadır.
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Tuna ve Sava nehirlerinin<br />
birbirine kavuştuğu<br />
bölgede yer alan<br />
Kalemagdan Parkı<br />
Gezi<br />
Roma ve Osmanlı kültürünün izlerini taşıyan<br />
bahçelere, çeşmelere ve binalara<br />
sahip olan cadde; 1867 yılından sonra<br />
gerçekleştirilen şehir planlamasıyla bugün<br />
ki halini almış ancak yol çalışmaları<br />
hala bitmemiş. Beyoğlu’nun başına<br />
gelen, Knez Mihailova Caddesi’nin de<br />
başına gelmiş .<br />
Caddenin en önemli sembollerinden<br />
biri olan Prens Mihailo Heykeli, heykelin<br />
solundaki Ulusal Tiyatro binası<br />
ve arkasındaki Ulusal Müze; Knez Mihailova<br />
caddesi’nin kültürel ve sanatsal<br />
dokusunu temsil ediyor. Caddeyi<br />
keyifle dolaştıktan sonra gözümüze<br />
çarpan dondurmacıda alıyoruz soluğu.<br />
Dondurmalarımızı aldıktan sonra ki çok<br />
güzelmiş dondurması ; Kalemegdan’a<br />
varıyoruz.<br />
Knez Mihailova Caddesi’nin bittiği yerde<br />
başlayan Kalemagdan Kalesi ve doğal<br />
güzelliğiyle büyüleyen Kalemegdan<br />
Parkı, Belgrad’da hem gezme hem de<br />
dinlenme amaçlı ziyaret edilen yerlerden<br />
biri. Beldrad’da çok fazla yeşil alan<br />
olduğunu da belirteyim bu arada<br />
İlk yerleşimin, Kelt Scordisci kabilesi<br />
tarafından M.Ö. 3. yüzyılda gerçekleştiği<br />
bu tarihi yer; Türk ve Slav kabileleri<br />
başta olmak üzere birçok kabile tarafın-<br />
40 / <strong>marketing</strong> <strong>europe</strong> & <strong>anatolia</strong><br />
dan zapt edilmiş, aynı zamanda Roma<br />
ve Osmanlı gibi güçlü imparatorlukların<br />
sınırlarına girmiş.<br />
Osmanlı Devleti’nin mimarisini yansıtan<br />
İstanbul Kapısı, Kalemegdan Kalesi’nin<br />
ana girişini oluşturuyor hemen sonrasında<br />
açık hava silah müzesi bulunuyor.<br />
Kale’ye girdikten sonra karşımıza<br />
çıkan Zindan Kapısı ise asıl yapısının<br />
bozulmadan inşa edildiği terasıyla ziyaretçilere<br />
muhteşem bir Tuna Nehri<br />
manzarası sunuyor.<br />
Kale’nin etrafını çevreleyen geniş Kalemagdan<br />
Parkı’nın girişinde ise bir elinde<br />
şahin, diğer elinde savaş kılıcı olan<br />
ve Sırbistan’ın bağımsızlığını simgeleyen<br />
Victor Anıtı bulunuyor.<br />
Tuna ve Sava nehirlerinin birbirine kavuştuğu<br />
bölgede yer alan Kalemagdan<br />
Parkı; basketbol ve tenis kortları, müzeleri<br />
ve kafeleriyle başkentin en popüler<br />
yerleri arasında. En güzeli ise gün<br />
batımında kale surlarında oturup muhteşem<br />
manzarayı izlemek. Biz de en<br />
güzelini yapıp, güneşi Kalemgdan’ da<br />
bitirdik. Sonra da Belgrad sokaklarını<br />
keşfe çıktık.<br />
Nehir kenarından doğru yürüyerek<br />
Aziz Mihail Katedrali’ne (Holy Archangel<br />
Michael Cathedral) vardık. 1837 ve<br />
1840 yılları arasında A. F. Kverfeld tarafından<br />
tasarlanıp, ünlü heykeltıraş Dimitrije<br />
Pančevo tarafından inşa edilen<br />
katedral, Kutsal Başmelek Michael’a<br />
ithaf edilmiş. Geç barok döneminin mimari<br />
izlerini taşıyan katedral, 19. yüzyıl<br />
Sırp sanatının Avrupa stiline yakınlaşan<br />
önemli örneklerinden biri. Antik ikonalarla<br />
ve altın işlemeli sanat eserleriyle<br />
dekore edilen katedral, aynı zamanda<br />
Sırp liderler Miloš Obrenović ve Mihailo<br />
Obrenović dışında, Dositej Obradović<br />
ve Vuk Stefanović Karadžić gibi birçok<br />
ünlü kişinin mezarlarını barındırıyor.<br />
St. Michael Cathedral’ den sonra tekrar<br />
Knez Mihailova Caddesi’ne çıkıp yürüyüş<br />
yaptık. Ardından da bir şeyler içmek<br />
için Skadarlija denen bölgeye gittik.<br />
Şehrin en bohem ve ilginç mahallelerinden<br />
biri olan Skadarlija, geleneksel<br />
Sırp eğlencesini yansıtan bir bölge. 19.<br />
ve 20. yüzyılın başlarında birçok şair ve<br />
sanatçının toplandığı Skadar Caddesi,<br />
mahallenin merkezi konumunda. Belgrad’<br />
ın en eski geleneksel restoran ve<br />
barlarına sahip olan bölgede, Kafana<br />
adı verilen mekanlarda şehrin en eski<br />
biraları tadıp, geleneksel Sırp müziği<br />
Starogradska dinlenebilirsiniz. Bizim<br />
şansımıza Osman Aga şarkısının Sırp<br />
versiyonu denk geldi :)<br />
Skadarlija, arnavut kaldırılarıyla döşenmiş,<br />
araç trafiğine kapalı bir cadde.<br />
Cadde çok şık otantik restaurant ve kafeler<br />
var. Biz öğlen yediğimiz cevapileri<br />
hala sindiremediğimiz için bir şeyler içmek<br />
için Red Bar’ a oturduk. Şansımıza<br />
terasta yer bulduk ve otantik Skadarlija<br />
manzarasına karşı oturduk. Mehmet,<br />
şarap ile ilgili bir kursa gittiği için içecek<br />
seçimini Mehmet’e bıraktık. O da