Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
18
hotel restaurant
& hi-tech
gündem röportaj
karşıdaki bakan, bir turizm bakanı, bir
devletin bakanı, bu sektörün bakanı bu
kadar yıpratılmaz! Bugün başkana söylenen
her şey bir, bakana iki aslında söylenmiş
oluyor. TÜRSAB başkanıyla turizm bakanının
arası kötü. Ya bir defa TÜRSAB başkanının
turizm bakanı ile arasının kötü olması
mümkün değil, böyle bir şey olamaz. Turizm
bakanı amir pozisyondaki birisi. Turizm
bakanı "Gelin çocuklar, sizinle bir konu var,
görüşmemiz gerekiyor." dese bizim gitmeme
gibi bir lüksümüz var mı? Bizim amirimiz,
patronumuz. Yani bizim amir hükmümüzdeki
kişi. Bir yerde çalışıyorsunuz, patronun sizi
çağırıyor, gitmeme şansınız var mı, mümkün
mü? Şimdi burada bakan aslında yıpratılıyor.
Bir sektörün bakanı, bir devletin bakanı bu
kadar yıpratılmaması lazım.
Bakanı yıpratırken ki amaç, kazanç
ne sizce? Bakanı kimler yıpratmaya
çalışıyor olabilir?
Kazanç burada aslında büyük bir çoğunluk
var. Bu çoğunluk zaten sessiz, her şeyi
gören, doğruyu görenler aslında. Çok bir
azınlık var, işte bizim seçim dönemlerinde
muhalefet vesaire taraflarında yer alan
bir azınlık var. Aslında bunlar sürekli
buradaki yaranın iyi olmamasını sağlamak
isteyenler. Turizm İstişare Kurulu olarak
bakanı ziyarete gittiğimizde iki saatlik
görüşmemiz oldu. Bakan da herkesi sıra ile
dinledi. Bütün sektör temsilcilerine bir defa
sırayla sordu. Biz her şeyimizi anlattık. Ben
KDV'lerin taşımalarda %18'den %8'e inmesi
gerektiğini, otellerden %8'den %1'e inmesi
gerektiğini söyleyen kişiyim. O masanın
etrafında söyleyen kişi benim ve bizim 2020
yılı aidatlarını bu yıl almazsak, bununla
ilgili bir karar alsak nasıl bakarsınız diye
soran benim. Sayın bakanımız da "Kararınızı
alın, bir gönderin, değerlendirelim." diyen
kişi. Bakan ölmedi, orada, buradayız. Ve o
masanın etrafında diğer sektör temsilcileri
de var. Biz biz bunları konuştuk, iki saat
sohbet ettik, ben çıkışta sayın bakana
yazdığım kitaplardan hediye ettim, herkes
bunu konuşuyor. İşte birileri de gitmiş,
TÜRSAB Başkan Yardımcısı, bakana kitap
imzalayıp bırakmış, geri gelmiş... Ya bizim
iki saat ne konuştuğumuzu biliyor musunuz?
Öbür taraftan bir insanın emeğine, bir
bakana, bir oradaki şahsiyete yani böyle
üslupsuz davranışta bulunulur mu? Maalesef
bugün sesi çok çıkanlar, bu sektöre en fazla
zarar verenler.
Bu sektöre en fazla kimler zarar
veriyor?
Ses çıkma olayını şöyle yorumlamak
istiyorum, bir defa turizm sektörünün
birlikleri, STK'ları; TÜRSAB olsun, TUREB
olsun, TÜROB olsun, hepsi aklı başında
yöneticiler tarafından yönetilen ve ne yaptığını
bilen kurumlar. Buradaki devlet ile ilişkilerini
hepsi mükemmel yönetiyor. Herkes birebir
görüşmelerini, yazışmalarını, devletle
diyaloglarını mükemmel yönetiyor. Burada
sesi çıkan aslında STK'lar değil. STK'lar
zaten sessiz sedasız. Herkes kendi temsil
ettiği sektöre karşı görevlerini fazlasıyla
yerine getiriyor. Burada sesi çıkanlar aslında
dışarıda bu sektörü de çok fazla faydası
olmayan kişiler bakıldığı zaman. Burada
isim vermek mümkün değil. Nedir mesela
şöyle söyleyeyim, biraz önce de söylediğim
gibi TÜRSAB seçimlerinde seçimi kaybetmiş,
muhalefeti destekleyen kişiler. İşte TUREB
seçiminde seçimi kaybetmiş, muhalefette
kalan kişiler. yani Bugün ülkemizde nasıl
bir muhalefet varsa başarılı-başarısız,
ülke politikalarını hep kendine çevirmek
için, oyu kendine çevirmek için, iyi olana da
kötü, kötü olana da kötü, her şey kötü diyen
bir muhalefet anlayışı vardır ya... Bu odur
aslında.
TÜRSAB Yönetimi olarak bu muhalif
kanada karşı nasıl bir pozisyon
almaktasınız?
Sayın başkanımızın bir demeci vardır, bize
de hep toplantılarda söyler, "Ya arkadaşlar
bırakın, biz tamam yapamadık mı, biz
yapamadığımızı kabul ediyoruz, buyursun
onlar yapsın." diyor mesela. "Tamam
gitsinler bakanla görüşsünler, neticede alıp
cebine atacak değiller, bu sektöre faydası
dokunacak. Tamam onlar yapsın, biz de
çıkalım alkışlayalım." diyor. Ama olan bir şey
de yok.
Pandemi sonrasında sektörü nasıl
bir seyahat endüstrisi bekliyor?
Turizm seyahat endüstrisinin
geleceğini nasıl görüyorsunuz?
Bundan sonra kolay kolay uluslararası
seyahatler çok olmaz. Ne zamana kadar
olmaz, aşı ve tedavi bulunana kadar olmaz.
Bulunursa da yavaş yavaş başlar artık. Daha
çok genç nesil seyahatlere başlar; çantasını
alıp tatile gidenler, para harcayanlar değil
de daha çok genç nesiller buna başlar. Ben
şöyle söyleyeyim, eğer ki bu yılın sonunda aşı
bulunursa 2021'in ortalarında uluslararası
seyahat yavaş yavaş başlar. Aşının bulunması
yılsonuna doğru 2021 yılında deniz kum
güneş konseptinde bizim Akdeniz, Ege
bölgelerine gelen 20-25 milyon sayılarındaki
turist 2021'de de gelmez gibi görüyorum.
Yurt içindeki alışkanlıklar, şimdilerde yeni
başlayan alışkanlıklar devam eder. Şu anda
insanlar kendi özel araçlarıyla daha çok tatil
yapıyorlar. Bu biraz artarak devam eder.
Diğer taraftan sektörde birçoğu zaten bu
sektörden soğudu. Bizim bugün seyahat
acentelerimiz arasında bunun dışında başka
işlerle meşgul olan meslektaşlarımız var.
Bunlar muhtemelen bu işlere doğru kayarlar,
bir azalma olabilir burada.
Ne kadarlık bir kayıp olur?
Yüzde 15-20'lik bir öngörüm var. Bırakabilir,
mesleği pasife çekebilir. Bir yıllık süre
içerisinde bir azalma olabilir. Ama bu şöyle,
sadece bu işi yapanlardan bahsetmiyorum.
Şu anda örnek olarak söyleyeyim size, bizim
seyahat acentemiz var. Adam taşımacılıkla
uğraşıyor, bu tamamen taşımacılığa kayabilir.
Adam gıda işi ile uğraşıyor, marketi var,
bu işe dönebilir. Adam hububat, narenciye
ticareti, inşaat sektörü ile uğraşıyor, buralara
doğru artık bırakabilir. Yani diğer işlerine
ağırlık verebilir Bu anlamda söylüyorum.
Son olarak pandemi, Türkiye
turizminin 2023 hedeflerine nasıl
yansır?
Çok iyi niyetle söyleyeyim, 2023 yılı bizim
2019'daki hedefimizi belki bulur. Yurt dışı
ziyaretçilerimizle birlikte 2019'da 50 milyon
turist gelmişti. 35 milyar dolar gelirimiz
vardı geçen yıl. 2019 rakamlarını 2023'te
yakalarsak çok iyi deriz. Çünkü bundan
sonra bazı şeyler eskisi gibi olmayacak, yeni
alışkanlıkların eski alışkanlıklara dönmesi
çok uzun zaman alacak.