15.07.2021 Views

Prizma 14-15

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Korkularla nereye kadar

Dilek Yaraş yaşanabilir ki?

Dünyanın gidişine bakınca durum hiç de iç acıcı

görünmüyor. İnsanlar, -insan denebilirse tabikoyun

boğazlar gibi birbirlerini boğazlayıp

duruyorlar.

Amerika’daki ikiz kulelere yapılan saldırı. Ardından

Amerika’nın fırsatı değerlendirip Irak’ı işgal etmesi ve

böylelikle Orta Doğu’da kimbilir nereye kadar sürecek

olan yaygın bir savaşın pimini çekmesi. Onun ardından

bizim anayurdumuzu da vuran terörist saldırılar. En son

İspanya...Ve bunları milyonlarca insanın kutsal kabul

ettiği kavramları kullanarak yapan yaratıklar...

Sadece yukarıda saydığım küresel olaylarla sınırlı

değil olumsuzluklar, toplumun her kesiminde görülen

bireysel şiddet en az küresel şiddet kadar etkiliyor

yaşamımızı. Sıradan insanların çılgınlıklarından söz ediyorum

burada: Burnumuzun dibinde, üç beş kuruş için

saldırıya uğrayan, öldürülen yaşlılar. Sapıkça zevkler

uğruna katledilen gençler, çocuklar.

İsveç’inki dahil kokuşan ve dolayısıyla çöken ya da

çökmek üzere olan sistemler. Sistemlerin çöküş sürecinin

bir yansıması olarak kaybolmaya yüz tutan insani

değerler.

İnsan bütün bunları düşününce ürperiyor. Üstelik

korkular sadece bunlarla da bitmiyor, eğer çok gamsız

bir yapıya sahip değilseniz irili ufaklı birçok korkunun

esiri olmamanın imkanı yok neredeyse. İstersek bizi gün

boyu dingildetecek, uykularımızı ve en sonunda aklımızı

kaçırtacak kadar sebep bulabiliriz korkmak için.

Ama, korkularla nereye kadar yaşanabilir ki? Yaşansa

da bu nasıl bir hayat olur? Korkuların güdümüne girmeyi

kabul edersek eğer yaşamaktan da vazgeçmemiz

gerekiyor. Bu da yetmez, sevdiklerimizin hayatını

da sınırlamamız kaçınılmaz olur. Kısacası hayatı

durdurmak ya da yaşamak denen sevinci sıradan bir

varoluşa indirgemek zorunda kalırız.

Danimarkalı filozof Soren Kierkegard’ın dediği gibi:

Hayatta en büyük risk risk almamaktır.

Yaşadığımız günlerse, bize hayatın bir risk alma projesi

olduğunu gözümüze sokarcasına anlatan günler.

Yaşamaktan korkmak asla bir çözüm olamaz elbette.

Ölümü engelleyeceğiz diye ölmek kadar saçma korkulara

esir olmak. Eskiler ’’korkunun ecele faydası yok’’ diye

boşuna dememişler sanırım.

İnadına ve dolu dolu yaşamamız gerek bu hayatı.

Nerede mutluysak orada. Nasıl mutluysak öyle.

Mutluluğumuzu çevremize yansıtarak, uzak yakın herkesle

paylaşarak. Mutsuzluk ve korku gibi, mutluluk ve

cesaret de bulaşıcıdır.

Hayatı saran bütün olumsuzluklara karşı bilinçli

ve kararlı bir biçimde bütün iyi değerlerimizi ortaya

çıkarmalı ve olabildiğince çok kişiyle paylaşmalıyız

bunları.

Dünyanın tümünü değişteremeyiz bir başımıza, ama

kendi bulunduğumuz noktayı etkileme gücüne sahibiz

pekala.

Çizgiler noktalardan oluşmuyor muydu sahi?

Bütün okuyucularımıza yürek dolusu mutluluk ve cesaret

diliyorum. Umutlarınızın asla kaybolmaması dileğiyle

bir dahaki Prizma’da buluşana kadar hoşçakalın.

Dilek

NOT: Siz Sevgili Prizma okuyucularına benim ve dergiye

emeği geçen çalışma arkadaşlarım adına teşekkür etmeliyim

yine. Bildiğiniz gibi oldukça uzun bir süre ara verdik

yayınımıza. Ama sizler, Prizma’nın nasılsa çıkacağına olan

güvencinizle, bize bu süre içinde gerek telefonlarınızla

gerekse mektuplarınızla her zaman olduğu gibi büyük

moral ve güç verdiniz. Umarız bu sayımızı da beğenirsiniz.

Sizlere olanaklarımız dahilinde elimizden gelen en kaliteli

dergiyi sunmaya çalıştık yine.

Sırça bir mektuptu kalbim. Hamdi Özyurt. 5

Ressam İhsan Aydın - Kökleri Anadolu’da meyveleri

İsveç’te. Muammer Özer. 6-7

Yazar Gürhan Uçkan - O bir edebiyat fedaisi.

Hamdi Özyurt. 8-9

Yazar Rasim Örsan - Dolu dolu geçen bir hayat.

Rohat Alakom. 10-12

Atatürkçü Düşünce Derneği. 13

Sınırlardan özgürleşmek. Nil Gün. 14

İÇİNDEKİLER

Şiirler. Ali Akış. 14 Barış Biçici. 15

Orta zekalılar cenneti. Zülfü Livanelli. 15

4 PRİZMA/14-15

Aşkın zaferi-sinema filmi çekimleri. 16 -18

Stockholm portreleri. Orhan Sunar. 19

Mülteci oğlu mülteci. Suat Mateqi. 20 - 21

Barbar Türkler. Muammer Özer. 22

Papaz, papazı buldu. Osman İkiz. 23

Sigarasız hayat ohhh ne rahat. 24 - 25

Şeker hastalığı. Dr. Hasan Üstün. 26

Visby etkinlikleri. Hamdi Özyurt. 27

Kitap tanıtımları. 28-29

Kısa haberler. 30

Okuyucu mektupları. 31

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!