Arketip Psikoloji Dergisi Sayı - 1
CARL GUSTAV JUNG: ANALİTİK PSİKOLOJİ ÇİFT İLİŞKİLERİNDE DÖNGÜLER BİR TERAPÖTİK HİKAYE: SİNMİŞ KARINCA BENLİĞİN İNŞASI OTORİTE VE VİCDAN ARASINDA BİR YOLCULUK: MİLGRAM'IN İTAAT DENEYİ YASA BAKIŞ: "GİDENİN ARDINDAN" PSİKOLOJİNİN ALT DALI: NÖROPSİKOLOJİ BİR GERÇEKLİK KRİZİ: PERSONA DİKKAT EKSİKLİĞİ VE HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU ÇOCUKLAR İÇİN FELSEFE P4C PSİKİYATRİST DR. HATİCE ALİBAŞOĞLU İLE SÖYLEŞİ
CARL GUSTAV JUNG: ANALİTİK PSİKOLOJİ
ÇİFT İLİŞKİLERİNDE DÖNGÜLER
BİR TERAPÖTİK HİKAYE: SİNMİŞ KARINCA
BENLİĞİN İNŞASI
OTORİTE VE VİCDAN ARASINDA BİR YOLCULUK: MİLGRAM'IN İTAAT DENEYİ
YASA BAKIŞ: "GİDENİN ARDINDAN"
PSİKOLOJİNİN ALT DALI: NÖROPSİKOLOJİ
BİR GERÇEKLİK KRİZİ: PERSONA
DİKKAT EKSİKLİĞİ VE HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU
ÇOCUKLAR İÇİN FELSEFE P4C
PSİKİYATRİST DR. HATİCE ALİBAŞOĞLU İLE SÖYLEŞİ
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Kuramsal arka planı oldukça eskiye
dayanmasına rağmen psikolojinin alt alanı
ve bilimsel uygulama alanı olarak kabul
edilmesi 1960’lı yıllara dayanmaktadır. Bu
nedenle psikolojinin diğer alt dallarına
nispeten çok daha genç bir bilim dalı
olduğunu söyleyebiliriz. Son yıllarda
teknolojik gelişmelerin etkisiyle beyin
görüntüleme cihazlarının ve yeni araştırma
yöntemlerinin kullanılması bu alandaki
bilimsel araştırmalara ve uygulamalara ivme
kazandırmıştır. Ülkemizde nöropsikoloji
alanının gelişmesi ise ilk nöropsikolog Prof.
Dr. Öget Öktem Tanör’ün katkılarıyla
olmuştur. Öget Öktem Tanör, Türkiye’nin ilk
nöropsikoloji laboratuvarını kurarak bu
alana ilgi duyan psikologların yetişmesine ve
bilimsel araştırmalar yapılmasına katkı
sağlamıştır. Nöropsikolojinin beyin ve
davranış arasındaki ilişkiyi incelediğinden
bahsetmiştik, bu ilişkiye biraz daha
yakından bakmak gerekirse nöropsikoloji;
beyin ve davranış arasındaki ilişkiyi, beyinde
oluşan işlev bozukluğunun ya da hasarın
psikolojik süreçler üzerindeki etkisi
açısından inceler. Bu nedenle de psikolojinin
diğer alt alanlarının yanı sıra nöroloji,
psikiyatri, sinirbilim gibi birçok bilim dalıyla
ilişkili, interdisipliner bir alandır. Bu alan,
kendi içerisinde, Klinik Nöropsikoloji ve
Deneysel Nöropsikoloji olarak iki alt alana
ayrılır. Klinik nöropsikolojide hastalıkların ya
da beyin hasarının psikolojik süreçleri nasıl
etkilediği incelenirken, deneysel psikolojide
ise patoloji ya da hasar bulunmayan normal
beynin çeşitli durumlar altında psikolojik
süreçlere etkisi incelenir. Kısacası,
aralarındaki en temel ayrım birinde
inceleme alanı hasarlı/disfonksiyonlu beyin
iken diğerinde ise normal beyindir.
Peki, nöropsikolog olarak çalışmak için
hangi eğitimleri almak gerekir?
Nöropsikologlar, psikoloji yüksek lisansı
sonrasında nöropsikoloji veya sinirbilim
alanında uzmanlaşmış kişilerdir.
Nöropsikologlar, hem akademik hem de
uygulamaya yönelik çalışmalar yaparlar.
Yani beyin, davranış ve psikolojik süreçler
arasındaki ilişkiyi açıklamak için
üniversitelerde ya da araştırma
merkezlerinde bilimsel araştırmalar
yürütürler. Bu araştırmalar; problem çözme,
dikkat, düşünme, hafıza, algılama gibi
zihinsel süreçlerin beyinde nasıl
gerçekleştiğini incelemeye ve anlamaya
yardımcı olur. Ayrıca beynin fizyolojik
yapısını ve çalışma biçimini anlamak için de
çalışmalar yürütürler. Uygulamaya yönelik
kısımda ise, beyin hasarı ya da beyinde
oluşan işlev bozukluğundan kaynaklı
hastalıkların tanısında, hastalığın
izlenmesinde ve rehabilitasyon sürecinde
çalışırlar. Peki, bunları nasıl yaparlar?
İlk olarak, nöropsikologlar nöropsikolojik
değerlendirmeler yaparak ayırıcı tanıya
yardımcı olurlar. Örneğin nörolog,
unutkanlık şikayetiyle hastaneye başvurmuş
hastaya demans tanısı koyacağında bunun
hangi demans tipi olduğunu belirlemek için
nöropsikologdan bazı test ve
değerlendirmeler isteyebilir. Nöropsikolog
da nöropsikolojik testler uygulayarak rapor
hazırlar. Bazen bu raporlar, adlî
soruşturmalar ya da resmî raporlar için de
ARKETİP PSİKOLOJİ DERGİSİ 41