Antik Çağlarda Doğu Karadeniz - Surmene.Net
Antik Çağlarda Doğu Karadeniz - Surmene.Net
Antik Çağlarda Doğu Karadeniz - Surmene.Net
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Giriş azehiroglu@gmail.com<br />
<strong>Karadeniz</strong>’in güneydoğu sahilleri ile ilgili ilk yazılı kayıtlar Urartu dönemi ile birlikte<br />
başlar ve bu dönem, aynı zamanda bölge yazılı tarihinin de başlangıcı sayılır.<br />
Bölgenin tarih öncesi dönemlerine atfedilen efsanelerde adından sıkça söz edilen<br />
gizemli “Kolhis” diyarı; antik çağ tarihçilerinin tanıklıklarıyla, efsanelerin ötesinde,<br />
tarihsel bir gerçeklik olarak da günümüze kadar ulaşmıştır. Yazılı tarih sürecine ait bu<br />
belgeler, <strong>Doğu</strong> <strong>Karadeniz</strong>’le ilgili günümüze dek ulaşan etnik tanımlamaların ve<br />
yerel coğrafi terimlerin tarihsel köklerine de ışık tutmaktadır.<br />
<strong>Antik</strong> çağda, <strong>Doğu</strong> <strong>Karadeniz</strong> sahillerinin kültürel yapısını tanımlamak için kullanılan<br />
en yaygın ifade Kolhi terimidir. En az bin yıllık bir zaman diliminde geçerliliğini<br />
koruyan bu terim, Bizans dönemiyle birlikte, yerini Lazi terimine bırakmıştır. Her iki<br />
terim de tarihsel sürecin büyük bir kısmında, birer kabile ismi olmalarının ötesinde,<br />
bölgeyi bir bütün olarak ifade eden tanımlamalar olarak da algılanmışlar ve o<br />
anlamda da kullanılmışlardır. Aynı fonksiyonu ile günümüze dek ulaşan Laz teriminin,<br />
öncülü olan Kolhi teriminin yerini alması ve etnik bir terim olmanın ötesine geçip,<br />
bölge kültürünü ifade eden genel bir tanımlama haline dönüşmesi yüzlerce yıllık bir<br />
süreçte gerçekleşmiştir. <strong>Antik</strong> kaynaklarca aktarılan son derece sağlam tarihsel<br />
kayıtlar ve tanıklıklar, bu terminolojik dönüşümü net bir şekilde ortaya koymaktadır.<br />
Örneğin, MS.6. yüzyılda <strong>Doğu</strong> <strong>Karadeniz</strong>’i bizzat gezip, elde ettiği bilgileri ve<br />
gözlemlerini kaydeden Bizanslı tarihçi Agathias, bu durumu kesin bir dille ifade<br />
etmektedir;<br />
“…Lazika’da yerleşik olanlar, eskiden Kolhiler olarak bilinirlerdi ve bu Lazlar ile Kolhiler de<br />
aynı halktır...” (Agathias, II. 18.4) 1<br />
Aynı dönemin bir başka Bizanslı yazarı, Lydus da; yakın zamana kadar “Kolhida”<br />
olarak bilinen ülkenin, kendi döneminde “Lazika” olarak adlandırıldığını yazar ve<br />
Lazlardan bahsederken, kendisi de “Kolhi” terimini kullanır. 2<br />
Geçmişi antik dönemlere dek uzanan bu terminolojik dönüşüm süreci, tarihsel<br />
belgelerin ve tanıklıkların ışığında değerlendirildiğinde, yerli <strong>Doğu</strong> <strong>Karadeniz</strong><br />
kültürünün özünde tamamen kendi coğrafyasına ait, özgün ve otohton bir kültür<br />
olduğu ortaya çıkmaktadır. Kendi yazılı geleneği olmayan ve bu nedenle, yazılı<br />
tarih süreci oldukça geç sayılabilecek dönemlerde başlayan <strong>Doğu</strong> <strong>Karadeniz</strong><br />
bölgesi, tarih öncesine ait tüm bilinmeyenleri ve gizemleriyle birlikte, kendi<br />
coğrafyasına özgü ortak ayırdecici özelliklerini ve farklılıklarını günümüzde de<br />
bünyesinde barındırmaya devam etmektedir. <strong>Doğu</strong> <strong>Karadeniz</strong> kültürünün bilimsel<br />
açıdan tahlil edilebilmesi, öncelikle bölgenin tarihsel gelişim sürecinin gün ışığına<br />
çıkartılabilmesiyle mümkündür. Bu sürecin aydınlatılması da ağırlıklı olarak,<br />
rivayetlere ya da söylencelere dayanan varsayımlarla değil ; doğrudan bölgeye<br />
ilişkin tanıklıkları aktaran antik kaynaklar ve yazılı belgeler esas alınarak<br />
gerçekleştirilmelidir.<br />
1 Frendo, J. D. (1975)<br />
2 Bandy, A.C. (1983)