16.01.2013 Views

Antik Çağlarda Doğu Karadeniz - Surmene.Net

Antik Çağlarda Doğu Karadeniz - Surmene.Net

Antik Çağlarda Doğu Karadeniz - Surmene.Net

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

eski ve en ayrıntılı tarihsel verileri içerir. Yazarın bölgeye ilişkin gözlemlerinin son<br />

derece gerçekçi ve tutarlı olması nedeniyle, bu çalışma, bölgeyle ilgili en eski<br />

güvenilir antik yazılı kaynak niteliğini taşımaktadır.<br />

MÖ 4. yüzyıl Kolkha sikkeleri 31<br />

Ksenofon’a göre; aylarca süren yürüyüş sonunda, bugünkü Bayburt yakınlarında<br />

olduğu sanılan Gymnias isimli kente vardıklarında, kendilerine Zigana dağlarını<br />

aşarak <strong>Karadeniz</strong>’e ulaşmalarında yardımcı olacak bir kılavuz temin etmişler, o da<br />

onlara, beş gün içinde denizi görebilecekleri konusunda söz vermiş ve sözünü<br />

tutmuştu ;<br />

“... Beşinci gün Thekes isimli dağa vardılar. İlk askerler doruğa varır varmaz büyük bir<br />

çığlık yükseldi. Ksenofon ile artçılar bunu işitince cephenin de saldırıya uğradığını sandılar.<br />

Çünkü kendilerini, yakmış oldukları bölgenin halkı izliyordu. Hatta artçılar bir pusuda<br />

bunlardan birkaçını öldürmüş ve tutsak almışlar, yirmi kadar işlenmemiş öküz derisiyle kaplı<br />

kalkan ele geçirmişlerdi. (…) Ama çok geçmeden askerlerin “Deniz, deniz” diye haykırdıkları<br />

duyuldu. (…) Tüm askerler doruğa varınca, komutanlar gözleri yaşararak birbirlerini<br />

kucakladılar…” (Anabasis - 4.7.21-22) 32<br />

Burada sözü edilen Thekes dağı, bugünkü adıyla Madur tepesi olmalıdır. Zira,<br />

Bayburt­Trabzon güzergâhında, denizin görülebileceği en uygun mevki Madur<br />

tepesidir. Yunan ordusu bu tepeyi geçtikten sonra, Zigana dağlarının kuzey<br />

yamaçlarından aşağı , Trapezos kentine doğru ilerlemeye devam etmiş olmalıdır.<br />

İlk karşılaştıkları <strong>Doğu</strong> <strong>Karadeniz</strong>li yerliler, yüksek kesimlerde yaşayan ve Ksenofon’un<br />

“Makron” adıyla kaydettiği kabiledir;<br />

“…Sorgun ağacından kalkanlarla ve mızraklarla silahlanmış olan ve kıldan elbiseler giyen<br />

Makronlar ırmak geçitinin öbür kıyısında savaş düzeninde beklemekteydiler; birbirlerine cesaret<br />

veriyor ve ırmağa taş savuruyorlardı. Attıklari taşlar Yunanlara erişmiyor ve hiç bir zarar<br />

vermiyordu. O zaman Atina’da kölelik ettiğini söyleyen bir asker, Ksenofon’un yanına gidip<br />

bu halkın dilini bildiğini söyledi. “Sanırım burası benim anavatanım. Bir sakıncası yoksa<br />

31 Golenko, K.V. (1977)<br />

32 Gökçöl, T. (1974)

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!